Question. Niçin Masum İmamların İsmi Açık Bir Şekilde Kur an da Gelmemiştir?

Benzer belgeler
Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Question. Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden. sayılır mı?

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır?

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Question. Hz. İsa nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?

Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim :03

Tesbih çekmenin faziletleri ve bunun kaynaklarını bana söyleyebilir misin? Hz. Resulullah'ın

kuran-i kerim "Bedir" savaşında aldığı bir karardan ve "Tebük"te münafıklara vermiş olduğu


Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Dr. Mehmet Sürmeli tarafından yazıldı. Perşembe, 07 Ekim :45 - Son Güncelleme Perşembe, 21 Ekim :00

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Ömrü boyunca kötülük ve günah işlemiş olan bir kimse nasıl başkalarının onun adına yaptığı

Question. Hıristiyanlık dini düşüncesinde değişiklik süreci nasıl idi ve hangi sebepten dolayı bu din. tahrife uğradı?

KUR AN I KERİM HAKKINDA KISA BİLGİLER. Soru 2 : Allah(c.c.) ın dilediği şeyleri Peygamberlerine bildirmesine ne denir? Cevap : Vahy denir.

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Question. Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi. Dr.İbrahimiyan

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Kadın ve Yönetim Hakkı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Şia'da İlahi İmamet Doktrini ve İsmet Felsefesi - 40 AMBAR - Gizli ilimler Sitesi

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Kabirleri mescit edinmeyin diye buyuran Kehf suresinin 33. ayeti esasınca bazen mezarları

- 1 - Hz. Bahaullah-ın hicri yılı olarak mübarek doğumu 1233 suudu ise 1309 mübarek yaşı 76 yıldır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Hz. Mehdinin (A.S.) geleceği ile ilgili olarak üzerinde durmamız gereken bir konu daha vardır.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ KLASİK ALEVİLİK NEDİR? Halk Mezhebi... 18

Kur an-ı Kerim de şöyle bir ayet bulunmaktadır: Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki:

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

dinkulturuahlakbilgisi.com

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Question KUR AN DA HZ. MEHDİ (A.S)

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Ali İmaran suresinin 123. Ayeti şöyle buyuruyor: Andolsun, siz son derece güçsüz iken Allah

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

6. SINIF. Oturan, duran, kovsuz, gıybetsiz Hakk Muhammed Ali deyip evine vara, tüm canların Yüce Allah dildeki dileğini, gönüldeki muradını vere!

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

Abdest nedir? Abdest, dini bir temizliktir. Belli organları usulüne göre yıkamaktır. Abdest namazın hazırlık şartlarındandır.

Question. İmam Hüseyin in (a.s) mateminin önem ve felsefesi nedir?

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Asr-ı Saadette İçtihat

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

T.C. BAŞBAKANLIK Diyanet İşleri Başkanlığı. (İl Müftülüğü)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah


5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Abdest Gusül Teyemmüm

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Question. Kur an kıraatinin batini adabından kasıt nedir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

KUR AN-I KERİM AYET: İlk inen ayetler ise Alak suresine aittir.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Transkript:

Question Niçin Masum İmamların İsmi Açık Bir Şekilde Kur an da Gelmemiştir?

Answer: Masum İmamların ismi, Kura nda açık bir şekilde gelmemiş olsa dahi İslam Peygamberi nin (s.a.a) hadislerinde, özellikle İmam Ali ibn-i Ebi Talib (a.s) zikredilmiştir. Hz. Ali nin (a.s) halifeliğinin resmi olarak açıklanmasının ve isminin zikredilmesinin en açık örneği Gadir-i Hum hadisidir. Gadir-i Hum hadisi, senet açısından mütevatir (kesin bilgi verecek kadar çok) ve içerik olarak da Hz. Ali nin (a.s) halifeliğini açıkça belirtmektedir. Bunun dışında Kura n-ı Kerim de de Hz. Ali (a.s) hakkında inmiş ayetler vardır ve bu ayetlerin en önemlisi de Maide suresinin 55 inci ayetidir: Sizin dostunuz, sahibiniz, ancak Allah'tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rükû ederken zekât verenlerdir. Şii ve Sünnilere ait tarih ve tefsir kitaplarına göre, bu ayet, Hz. Ali nin (a.s) namazda rükû halindeyken yüzüğünü bir fakire vermesinden sonra inmiştir ve Hz. Ali (a.s) den başka da bu ayetin tatbik edileceği birisi yoktur. Sonuç olarak, Hz. Ali nin (a.s) ismi Kuran da açıkça gelmese de net bir şekilde o hazrete işaretlerde bulunulmuştur. Ama isminin neden açık bir şekilde gelmediğine dair en az iki cevap verilebilir: 1) Kuran ın yapısı, konuları, ince ayrıntılarına girerek değil genel olarak, kural ve kaide şeklinde açıklamaktır. Bu yüzden İmam Sadık a (a.s) Neden İmamların ismi Kuran da zikredilmemiştir? diye sorulduğunda şöyle cevap veriyor: Allah-u Teala, namazı, zekâtı ve haccı ayrıntılı bir şekilde değil de genel kural ve kaide şeklinde açıklamış ve bunların ayrıntı ve inceliklerini Peygamber (s.a.a) anlatmıştır. Aynı şekilde Hz. Ali (a.s) ve Ehl-i Beyt imamlarının isimleri de Kuran da gelmeden Peygamber (s.a.a) tarafından açıkça söylenmiştir. 2)Bu tür konularda, muhalefet ihtimali çoktur. Bu yüzden, maslahat gereği konuların ayrıntıya girilmeden dolaylı olarak açıklanması gerekir. Çünkü İmamların hilafetine muhalefet edilmesi konusu Kur an ve dinin aslıyla muhalefet edilmesine sebep olabilirdi. Bu da Müslümanların yararına değildi. Çünkü Hz. Ali nin (a.s) hilafetiyle muhalefet edenler, eğer bir ayet o hazretin velayetini net olarak açıklasaydı, o ayeti ortadan kaldırmaya veya tahrif etmeye veya değiştirmeye yöneleceklerdi. Böylesi bir durumda ise İslam ın son din olması ve Kuran ın da kutsal ve ebedi bir kitap olmasına rağmen değerlerinin zedelenmesi tehlikesi ortaya çıkacaktı. Allah-u Teala, Kur an da Kur an ı biz indirdik ve biz koruyacağız diye buyuruyorsa, Kur an ı korumanın bir yolu da tabii yollardan onun tahrif edilmesine ve ona karşı çıkılmasına neden olacak düşüncelerin ondan açıkça yer almamasıydı. Bu yüzden İmamların imamlığı, Kuran da açık bir şekilde isimleri zikredilerek söylenmemiş ve Hz. Ali nin (a.s) velayetine ve onun velayetinin resmi olarak ilan edilmesiyle ilgili olan ayetler ve Ehl-i Beyt in masum olmasıyla ilgili olan Tathir ayeti, zahirde konuyla hiçbir alakası olmayan ayetlerin arasında zikredilmiştir. Bu sayede Kur an da tahrif ve değiştirme düşünceleri en aza indirilmiş ve Kur an tarih boyunca

her türlü saldırılardan korunmuştur. Ayrıntılı Cevap: Öncelikle şu noktalara dikkat edilmelidir: A) Masum imamların isimleri, özellikle Hz. Ali nin (a.s) mübarek ismi İslam Peygamberi nin (s.a.a) hadislerinde açık bir şekilde gelmiştir. Birçok yerde Peygamber-i Ekrem (s.a.a), Hz. Ali nin (a.s) halifeliği ve velayetini açıklamıştır O yerlerden biri bi setin başlarında, risaletini kendi akraba ve yakınlarına ilan ettiği zamandır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Bana ilk iman getiren, benin vasim, vezirim ve halifem olur. Ve Hz. Ali den (a.s) başka hiç kimse bu çağrıya olumlu cevap vermeyince Peygamber (s.a.a) ona şöyle buyurdular: Benden sonra sen, benim vasim, vezirim ve halifemsin. [1] Diğer bir yer de Gadir-i Hum hadisidir ki Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor: Ben kimin velisiysem, Ali de onun velisidir. [2] Aynı şekilde Peygamber in (s.a.a) Hz. Ali a (a.s) buyurduğu Menzilet hadisi: Senin bana olan konumun Harun un Musa ya olan konumu gibidir. Ancak benden sonra peygamber gelmeyecektir. [3] Peygamber in (s.a.a) Hz. Ali nin (a.s) halifeliğine dair olan hadislerin çoğunluğu mütevatirdir (yakin derecesindedir) ve bu konuya, Şia ve Sünni kitaplarında işaret edilmiştir.[4] Bir diğer hadiste ise Peygamber (s.a.a), Hz. Ali den (a.s) başlayarak Hz. Mehdi ye (a.s) kadar bütün masum imamların isimlerini, Cabir ibn-i Abdullah Ensari ye bildirmiştir.[5] Sonuç olarak şu noktanın göz önünde bulundurulması gerekir; masum imamların isimleri Kuran da açıkça gelmese dahi, Kuran ın ifadesine göre bütün sözleri vahiy olan[6] Peygamber (s.a.a), onların isimlerini açıkça beyan etmiş ve imam olduklarını vurgulamıştır. B) Kuran-ı Kerim de, açıkça ismi zikredilmese de Hz. Ali nin (a.s) velayetine işaret edilmiştir. Şia ve Sünni Tefsircilerin geneli bu ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu ve ondan başka hiçbir kimse hakkında olmadığını itiraf etmektedirler.[7] Bu ayet Maide suresinin 55 inci ayetidir: Sizin veliniz, ancak Allah'tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rükû ederken zekât verenlerdir. İslam dininin kuralları içerisinde, rükû halinde zekât verilmesi gerektiğine dair genel bir kuralın olmadığına bakılacak olursa, bu ayetin, özel bir olaya işaret ettiği anlaşılacaktır. Bu olay ise şöyledir: Hz. Ali (a.s) rükû halindeyken bir dilenci gelerek yardım talebinde bulundu. Hz. Ali (a.s) de parmağındaki yüzüğe işaret etti ve o dilenci de gelerek Hz. Ali nin (a.s) parmağındaki yüzüğü alarak gitti.[8] Bu yüzden ayet şöyle buyurmaktadır: Siz Müslümanların velayet ve yönetimi sadece,[9] Allah a, Peygamber e (s.a.a) ve Hz. Ali ye (a.s) aittir ve ondan başka hiç kimsenin sizlere velayeti (yönetme hakkı) yoktur. Buna göre masum imamların isimlerinin, Peygamber (s.a.a) tarafından açıkça söylendiği ve

Kuran da da Hz. Ali nin (a.s) velayetine (halifeliğine) açıkça işaret edildiği anlaşılmıştır. Hak ve doğrunun peşinde olan insaflı bir araştırmacı, az bir araştırma ve inceleme sonucu, Peygamber in (s.a.a), kendisinden sonra halifelik hususundaki emrinin Hz. Ali (a.s) ve onun masum evlatlarının bu görevi taşımaları gerektiği doğrultusunda olduğunu anlar. Ama imamların isimlerinin niçin Kuran da açıkça gelmediğine dair şu iki hususa işaret edilebilir: 1) Kuran ın yapısı; Dinin ister temel ve ister ikinci derecedeki ilkelerinden birçoğunun ayrıntıları Kur an da, ince ayrıntılarına girerek değil genel bir kural ve kaide şeklinde açıklamaktır. Bu cevap İmam Cafer Sadık dan (a.s) nakledilen bir hadiste geçer[10] İmam (a.s) sözlerini desteklemek amacıyla üç örnek verir: Birinci örnek namaz hususundadır. Kuran-ı Kerim, konuyu genel bir şekilde ortaya koymakta ve namazın nasıl kılınacağı ve kaç rekât olduğu hususunda bir bilgi vermemektedir. Peygamber (s.a.a) namazın nasıl kılınacağını ve her namazın kaç rekât olduğunu Müslümanlara açıklamıştır. İkinci örnek Kuran da sadece genel bir kural olarak zikredilen zekât konusudur. Ama Peygamber (s.a.a), nelere zekât geldiğini ve her birinin nisabının ne kadar olduğunu belirlemiştir. Üçüncü örnek Kuran da farz olduğu bildirilen hac hükmüdür. Yine Peygamber (s.a.a), haccın nasıl yapılacağını ve hükümlerini Müslümanlara açıklamıştır.[11] Sonuç olarak Kuran ın bütün konuları ince ayrıntılarıyla zikretmesini beklemek yersiz bir beklentidir. Kuran-ı Kerim de öğlen namazının dört rekât olduğunun geçmemesi bahanesiyle iki rekât kılınamadığı gibi, aynı şekilde, İmamet ve Ehl-i Beyt konusunun da, masum imamların isimlerinin bir bir açıklanmamış olması, Ehl-i Beyt ekolüne uyulmaması için bir delil olamaz. Veya Kuran-ı Kerim de hacda yedi defa tavaf edileceğinin gelmeyişi, tavafın terk edilmesini gerektirmez. 2) Böylesi muhalefet edilmesi ihtimalinin çok olduğu konuların maslahat gereği Kuran-ı Kerim de dolaylı olarak gelmesi gerekir. Çünkü Hz. Ali nin (a.s) halifeliğiyle olan muhalefetin, Kuran la muhalefete sebep olacağından, bu gibi konuların Kur an da açıklanmasının Müslümanlar arasında şiddetli çatışmalara yol açacağında onların yararına olmayacağı açıktır. Tabiî ki Allah-u Teala, Kuran da Kuran ı biz indirdik ve biz koruyacağız [12] diye buyuruyorsa, onu tahrif, artırma ve eksiltmeden korumanın bir yolu da, Müslüman gözüken münafıkların Kur an ı tahrif etmeye meyilleri olmayacağı şekilde açıklanmasıyladır. Çünkü ancak bu şekilde heva, heves ve ihtilaftan dolayı içlerinde tahrif veya değiştirme isteğinin bazılarında oluşması önlenmiş oluyor ve Kuran-ı Kerim in hürmeti ve değeri korunmuş oluyordu.[13] Üstat şehit Mutahheri, açıklamalarında bu cevabı şu şekilde beyan etmişlerdir: Niçin Kuran da Hz. Ali nin (a.s) imamet ve halifeliğinin isim getirilerek açıklanmadığı konusuna şöyle cevap

verilir: Öncelikle; Kuran ın yapısı, konuları genel bir kural şeklinde beyan etmektir. İkinci olarak da; Allah-u Teala, bilahare heva ve heveslerin bu konuya karışacağını bildikleri için bunun Kur an da açık bir şekilde sunulmasını istememiştir. Hatta konunun bu şekilde sunulmasına rağmen, bunlar yorum ve içtihat yaparak Peygamber in (s.a.a) amacı öyle değil böyledir, dediler. Yani bu hususta açık bir ayet dahi gelseydi, onu da yorumlayarak kendilerine göre bir şey çıkartırlardı. Peygamber (s.a.a) kendi sözlerinde açıkça şöyle buyurmuştur: Ben kimin velisiysem Ali de onun velisidir. Bundan daha açık bir söz olabilir mi?! Ama Peygamber in (s.a.a) bu apaçık sözünü hiçe saymakla, Peygamber in (s.a.a) vefatının hemen ardından son derece açık olan bir Kur an ayetini hiçe saymak arasında çok fark vardır. Bu yüzden ben, Hilafet ve Velayet kitabının önsözünde şu cümleyi naklettim: Bir Yahudi, Hz. Ali (a.s) zamanında müslümanların hepsini, İslam ın başlarında gerçekleşen olumsuz olaylarla yenilgiye uğratmak isteyerek Hz. Ali ye (a.s) şöyle dedi: Daha Peygamber i (s.a.a) defnetmemiştiniz ki onun üzerinde ihtilaf ettiniz. Hz. Ali (a.s) şöyle cevap verdi: Biz Peygamber (s.a.a) hakkında ihtilaf etmedik. Biz Peygamber (s.a.a) bize verdiği emir üzerinde ihtilaf ettik. Ama siz daha ayaklarınız deniz suyundan kurumadan, tevhit inancınızı bir kenara atıp, peygamberinizden sizin için putperestlerin ilahları gibi put yapmasını istediniz. Yani bizim aramızda gerçekleşen olaylarla sizin aranızda gerçekleşen olaylar arasında çok farklılık vardır. Biz Peygamber (s.a.a) hakkında ihtilaf etmedik, sadece onun emrinin anlam ve manasının ne olduğunda ihtilaf ettik. Her halükarda yapacakları işin dışarıdaki yorumu (gerçekte bu şekilde olmasa da), onlar Peygamber in (s.a.a) maksadını böyle zannederek hataya bulaştılar ve sonuçta Peygamber (s.a.a) sözünü bu şekilde yorumladılar denmesiyle, Kuran ın açık ayetini attılar veya Kuran ı tahrif ettiler denmesi arasında çok farklılık vardır. [14] Demek ki masum imamların veya en azından Hz. Ali nin (a.s) isminin açıkça zikredilmemesinin asıl hedefi Kuran ın tahrif, eksiltme ve artırmadan korunması içindir. Dikkat edileceği üzere Tathir [15], Tebliğ [16] ve Velayet [17] ayetleri, Peygamber in (s.a.a) hanımlarıyla veya diğer hükümlerle birlikte ya da Ehl-i Kitap ın dost edinilmemesiyle ilgili konuların aralarında gelmiştir. Ama insaflı bir araştırmacı biraz dikkat edecek olursa, bu ayetin yapısının, önceki ve sonraki ayetlerden farklı olduğunu ve özel bir amaç için buraya konulduğunu anlayacaktır.[18]refrence: [1] İbn-il Bertik, El-Umde, s: 121 ve 133; Seyit Haşim Behrani, Gayet-ul Meram, s: 320, Allame Emini, El-Gadir, c: 2, s: 278. [2] Bu hadis, mütevatir(yakin derecesinde) bir hadistir ve Şia ve Sünni kitaplarında gelmiştir. El-Gadir kitabında, birinci asırdan dördüncü asra kadar bu nakledenler zikredilmiştir ve bunların başında, Peygamber(s.a.a) in sahabelerinden 60 kişi vardır. Bu 60 kişinin isimleri,

Ehl-i Sünnet kitaplarında bu hadisin ravileri olarak zikredilmiştir. Aynı şekilde Mir Hamit Hüseyin in Abakat kitabında da mütevatir Gadir-i Hum hadisi zikredilmiştir. El-Gadir, c: 1, s: 14-114; İbn-il Muğazeli, Menakıb, s: 25-26; Mutahhari, Murteza, İmamet ve Rehberlik, s: 72-73. [3] El-Umde, s: 173-175; Ahmet ibn-i Hanbel, Müsned-i Ahmet, c: 3, s: 32; El-Gadir, c: 1, s: 51; c: 3, s: 197-201. [4] El-Gadir ve Abakat kitaplarında, Hz. Ali(a.s.) nin imametiyle ilgili olan mütevatir hadisler hususunda çokça çalışmalar yapılmıştır. Ehl-i Sünnetten olan Fazıl Kuşci de bazı mütevatir rivayetlerini reddetmemektedir. Şerh-i Kuşci Tecrid-ul İ tikat üzerine, Hacı Tusi. [5] Muhammed ibn-i Hasan Hurr-i Amili, İsbat-ul Hudat, c: 3, s: 123; Süleyman ibn-i İbrahim Kunduzi, Yenabi -ul Meveddet, s: 494; Gayet-ul Meram, s: 267, c: 10, Misbah Yezdi nin nakline göre, İtikat Öğretimi, c: 2, s: 185. [6] O, nefis arzusu ile konuşmaz. O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir. (NECM suresi 3 ve 4. ayetler) [7] Tefsir kitaplarındaki konuyla ilgili ayetin açıklamasına müracaat edilebilir. Örneğin: Fahruddin-i Razi, Et-Tefsir-ul Kebir, c: 12, s: 25; Tefsir-i Numune, c: 4, s: 421-430; Celaluddin Süyuti, Durr-ul Mensur, c: 2, s: 393. Aynı şekilde Ehl-i Sünnetin rivayet kitapları da bu olayı nakletmiştir; örneğin: Zühayir-ul Ukba, Muhhib-ud Din Teberi, s: 88; Celaluddin Süyuti, Li Bab-ın Negul, s: 90; Alauddin Ali El-Metgi, Kenz-ul Ummal, c: 6, s: 391 ve diğer birçok tefsir kitapları ki onların bazılarına Tefsir-i Numune nin c: 3, s: 425 de işaret edilmiştir. [8] İmamet ve Rehberiyet, Şehit Mutahheri, s: 38 [9] İnnema kelimesi, Arapça dil bilimcilerine göre sınırlandırmayı ifade etmektedir. [10] Kuleyni, Kâfi, Hüccet Kitabı, Bab-ı Ma Nesse Allahu ve Resuluhu al-al Eimmeti Vahiden Fe Vahiden, c: 1. [11] Rivayetin metni şöyledir: Ebi Basir den naklediliyor: İmam Cafer Sadık(a.s.) a şu ayetin açıklamasını sordum: Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. (NİSA suresi 59. ayet) İmam (a.s.) şöyle buyurdu: Bu ayet, Ali ibn-i Ebi Talib, Hasan ve Hüseyin hakkında nazil olmuştur. Ben İmam a (a.s.) şöyle dedim: İnsanlar şöyle diyorlar: Ali nin ve Ehl-i beytinin isimleri Kuran da neden gelmemiştir? İmam (a.s.) şöyle buyurdu: Onlara deyin ki: Peygamber e (s.a.a) namaz nazil oldu ama Peygamber (s.a.a) açıklayana kadar kaç rekât olduğu insanlara bildirilmedi. O na zekât nazil oldu ama Peygamber (s.a.a) açıklayana kadar onlara kırkta bir olduğu bildirilmedi. O na hac nazil oldu ama Peygamber (s.a.a) açıklayana kadar yedi defa tavaf edileceği onlara söylenmedi. [12] Bu noktayı, üstat Hadevi Tahrani, İçtihadın Kelami kaynakları ele almış. Bu kitap

basılmamıştır. [13] Aynısı. [14] İmamet ve Rehberlik, s: 109-110, baskı: 27, Sadra yayınları, Tahran, 1381. [15] AHZÂB suresi 33. ayet: Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. [16] MÂİDE suresi 67. ayet: Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Bu ayet, murdar ve eti yenmesi haram olan hayvanların hükümleriyle ilgili ayetlerin arasında gelmiştir. [17] MÂİDE suresi 55. ayet: Sizin dostunuz, sahibiniz, ancak Allah'tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rükû ederken zekât verenlerdir. Bu ayet Yahudi ve Hıristiyanların dost edinilmemesiyle ilgili ayetlerden sonra gelmiştir. [18] Bu nokta da aynı şekilde, üstat Hadevi Tahrani, İçtihadın Kelami kaynakları derslerinden alınmıştır. Teb kitabının ikici cildinde gelecektir. ------------------------------ Kaynak:www. islamquest.net Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı nın görüşünü yansıtmamaktadır