Mustafa Özcan: Arap dünyasındaki hareketler fıtrî/olması gereken hareketlerdir. Pazartesi, 16 Mayıs :04

Benzer belgeler
İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Beyaz Saray'daki Trump-Erdoğan Zirvesinden Ne Çıktı?

frekans araştırma

Suriye de çok sayıda ülkenin dolaylı olarak katıldığı büyük bir savaş söz konusudur.

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

E-demokrasi Projesi Anket Sonuçları

Basın Bülteni Release

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Sevgili dostum, Can dostum,

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

Yaz l Bas n n Gelece i

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

Avrupa da Yerelleşen İslam

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Asker-İhvan-Devrim üçgeninde Filistin ve Türkiye dayanışma hareketi

Araştırma Notu 15/179

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

E-demokrasi Projesi Anket Sonuçları

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6-

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Cumhuriyet Halk Partisi

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Cumhuriyet Halk Partisi

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI!

"Obama'nın Suriye politikası utanç verici"

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Cumhuriyet Halk Partisi

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

Taliban Sözcüsü: Her ülke ile meşru yoldan diplomasi geliştiriyoruz

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ. Refik Abdüsselam

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Cumhuriyet Halk Partisi

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

E K O N O M İ Yılı İnsani Kalkınma Raporu Yayımlandı. Ahmet KARAYİĞİT

Kadir Has Üniversitesi

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı

Çimento Sektörü ve 2010 Beklentileri

ekonomi olduğu görülüyor. Erken seçim olma ihtimalinin zor olduğu, AKP'nin ekonomide rahatlama yaşatmadan seçimi tekrarlatmasının mümkün olmadığı görü

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

Bölge Uzmanı Nihai Form

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Beşşar siyasi açıdan ölmüştür

KURULTAY SONRASI CHP Lİ SEÇMENLERİN NABZI-2

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

Kadir Has Üniversitesi

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

AKP'li Başkan, Peygamberin oğlu Tayyip dedi mi? Sözcü yalan mı söylüyor?

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

BESMELE VE ALLAH LAFZ-I CELÂLİ'NİN SAYIMLARI

YAPI MALZEMELERİ SEKTÖRÜ

Artık cemaat değil dindar bireyiz

Suudi Arabistan Kültür Bakanı Danışmanı Abdullah Alshamri ile Söyleşi

Yeşaya Geleceği Görüyor

Katar krizinin anlattıkları

Türkiye nin Nükleer Silahlanmaya Bakışı

Taliban Esaretinden İslam a

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi

Bölge Uzmanı Nihai Form

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır?

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

GENÇLİK: BİR KELİMENİN TELAKKİSİ

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

İran neden 'milis güçlere' fon sağlıyor? (Birinci Bölüm)

YAPI MALZEMELERİ SEKTÖRÜ

Cumhuriyet Halk Partisi

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Biz yeni anayasa diyoruz

YAPI MALZEMELERİ SEKTÖRÜ

Aradım.. Birkaç gün sonrası için, msn üzerinden karşılıklı konuşmak üzere anlaştık.

Hazırlayan: Bilgehan TURHAN Bilgisayar Y. Mühendisi

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Transkript:

Dış politika ve Arap dünyası konusunda ülkemizdeki en yetkin isimlerden birisi olan Yeni Akit Gazetesi yazarı Mustafa Özcan Bey le Burhan Dergisi okurları için özel bir mülakat yaptık. Suriye yi, Mısır ı, Suudi Arabistan ı ve genel olarak Arap dünyasındaki gelişmeleri konuştuk. Muhterem yazarın bu önemli tespitlerini istifadenize sunuyoruz. Türkiye nin Suriye ile yakınlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Arap dünyasıyla yüz yıllık bir kopukluğumuz var. 1800 lü yılların sonlarından itibaren Arap dünyasından koptuk. Dolayısıyla bunun tamir edilmesi lazım. Bu bakımdan Suriye bizim açımızdan çok önemli; Arap dünyasına açılma kapımız çünkü Türkiye açısından Şam hayatiyet arz ediyor. İslam dünyasıyla bütünleşmemiz noktasında stratejik bir konuma sahip. Diğer taraftan Suriye açısından da Türkiye çok önemli... Neden? Çünkü 2005 ten itibaren Suriye nin uzletini yalnızlığını Türkiye bir şekilde kırdı ve onu dünyaya taşımış oldu, onun meşruiyetini pekiştirmiş oldu. Ve Suriye Türkiye sayesinde dünyada artık rejimi tartışılmayan bir ülke haline geldi. Abdullah Gül ün İran internet sitesine yaptığı bir açıklaması var, diyor ki: Kaddafi gitsin ama Beşşar Esad kalsın. Bir gazetede okudum, Suriye deki rejimin kalmasını isteyen iki ülke olduğu, bunlardan birinin Türkiye diğerinin İsrail olduğu şeklindeki bir yorum vardı. Türkiye nin Suriye deki rejimi desteklemekle bazı çıkarları var. İsrail in Suriye ye olan bakışı nasıl? İsrail Suriye deki rejimi ehven-i şer olarak görüyor. Ama Suriye bölünürse İsrail için daha iyi 1 / 6

olur. Hatta 2003 te fikri olarak Amerika Suriye deki rejimi değiştirmek istiyordu. Ama İsrail firene bastı dedi ki: Bizim için bilinen kötü bilinmeyen kötüden iyidir. Kerim Sıddıki nin güzel bir tespiti vardır. Diyor ki Sıddıki: Arap rejimleri belirli bir zamandan sonra İsrail in zırhı haline geldiler. Demek ki eğer İsrail olmasaydı bugün Suriye rejiminin ayakta kalması daha zordu. Suriye yönetiminin İsrail aleyhine beyanatları var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yönetim sözde İsrail e düşman Suriye aynı zamanda Amerika nın da tarafsız bir müttefiki Hafız Esad 70 li yılların başında bir darbeyle geliyor ve o günden beri Suriye İsrail e karşı ciddi hiçbir şey yapmıyor. Bazen İsrail e karşı mukavemet hakkımızı saklı tutuyoruz yeri gelince onu yapacağız diyorlar ama kırk yıldan beri böyle bir şey olmadı. İşin edebiyatı yapıldı ama hiçbir zaman taşın altına el konulmadı. Burada mesele şudur. Halkıyla bütünleşmiş bir Suriye mi yoksa yüzde on bir gibi bir mezhebî yapıya dayalı bir Suriye mi İsrail in işine yarar. Suriye deki yapı maalesef bu ikincisidir; dolayısıyla Suriye bir açılım yapamaz. İsrail in burada isteği şudur: Bir; Halkına bağlı olmayan bir Suriye İki; İsrail karşısında zayıflamış bir Suriye... Yani parçalanmış tekparça olmayan bir Suriye Böl yönet yöntemi emperyalistlerin bilinen klasik bir yöntemidir. Suriye yönetiminin İsrail aleyhine söylemleri sadece bir edebiyattan ibarettir, Beşşar Esad rejimini korumaya çalışıyor; kendisini güçlendirmek, dengeyi korumak, iktidarını sağlamlaştırmak amacıyla başvurulan bir yöntem olarak bu tür söylemleri kullanıyor. Hamas ı destekliyor görünüyor fakat İsrail in varlığına yönelik bir tehdit ortada yok. Bütün bunlar bir pazarlık meselesi Suriye nin son dönemde kendi içindeki Kürtlere yaklaşımında bir takım değişiklikler var. Bu tavrını samimi buluyor musunuz? Suriye deki Kürtler 1962 yılından beri kimliksiz yaşıyorlar. Şimdi yönetim onları tanımak istiyor. Bu hakkı geçmişte vermediler de neden şimdi veriyorlar; bunu düşünmek lazım. Suriye yönetimi Kürtleri potansiyel olarak rejimine tepki gösterecek unsurlardan biri olarak görüyor. Bir taraftan 2 / 6

onlara kuzey bölgesinden tarlalar veriyor diğer taraftan o bölgedeki Arapları onlara karşı silahlandırıyor. Bir arıza çıkarırlarsa ilerde üzerlerine salacak. Yani hem sopa hem havuç gösteriyor. Böyle bir denklem var. Bu denklem içerisinde Kürtler de pek fazla hareket edemiyorlar. Bu aşamada Kürtlere verilen her türlü taviz, tırnak içinde hak bir pazarlık sonucudur. Yani samimiyetten kaynaklanan bir şey değildir. Şu dönemde Suriye nin Kürt meselesine öncelik vermesinin nedeni, oradaki diğer haklı taleplerin bastırılması içindir. Suudi Arabistan a geçecek olursak; orada da bir krallık var. Sizce krallık rejimi değişir mi? Suud ta yaşayanlardan duydum; halkın yüzde doksan beşi krala değil kraliyete karşı. Yani millet kraliyet istemiyor. Kral bu durumun farkında Birkaç ay Amerika da kaldıktan sonra geldi 37 milyar dolarlık bir yardım paketi açıkladı. Daha sonra bunu daha da arttırdı, halkı susturdu. Bu rejimin biraz nefes almasını sağladı, fakat kalıcı olmasını sağlayamaz. Çünkü rejim artık son demlerini yaşıyor. Kral Abdullah ve onun veliahdı Sultan hem yaşlı hem de hasta, Orada bir kardeşler rejimi var. Büyük kardeşten küçük kardeşe doğru sırayla kral oluyorlar. Sultan dan sonra ne olacak? Hangi kardeşin çocukları kral olacak? Kura mı çekecekler? Bundan sonra herhalde rejim biter kanaatindeyim. Suudi Arabistan da ciddi bir liberal dalga var, bunlar özellikle rejimi istemiyorlar. Bir de Şiiler var ki bunlar da rejime zaten karşılar. Mısır da Mübarek devrildi. Yerini İslami bir oluşumun doldurması söz konusu mu? Hasan ül Benna dan sonra ihvan-ı müslümin in başına karizmatik bir lider gelmemiştir. Şuan başlarında onun gibi karizmatik bir lider olsaydı, Mısır da İran daki gibi bir rejim değişikliği olurdu. İkinci olarak rejim tarafından sürekli darbe yiyen, elli - altmış yıldır dışlanan bir oluşum olduğundan dolayı Müslüman Kardeşler zamanla küçüldü. Bugün deniliyor ki Müslüman Kardeşlerin Mısır da yüzde yirmiye yakın bir oy potansiyeli var. 3 / 6

Genel olarak baktığınızda İslam ülkelerindeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben yeni dönemde Arap rejimlerinin sarsılmasını, halk iktidarlarının gelmesini genel olarak/temel olarak hayırhah olarak görüyorum. Arap hareketlerini olması gereken fıtri hareketler olarak değerlendiriyorum. Tabi, yöntemlerde bazı hata/kusurlar olabilir. Libya ile Mısır daki veya Tunus taki yöntemler farklı olmuştur. Tunus taki ve Mısır daki yöntem daha sağlıklı olmuştur çünkü kan daha az akmıştır. Millet daha barışçı bir yöntemle iktidarı devirmiştir. Bu olması gereken şeydir. En az bedelle en büyük fayda veya değişim temin edilmiştir. Bu gelişmeler bizi İslam Birliğine götürür mü? Bu gelişmeleri İslam Birliğine yönelik olarak bir adım olarak görüyorum. Peygamber Efendimiz kendisinden sonra İslam tarihini şöyle dönemlendirmiştir. Birincisi; Peygamberlik dönemi ki o kendi vefatına kadar olan dönemdir. İkincisi; Hulefa-i raşidin dönemi; bu dönem başka hadislerde 30 yıl olarak bildirilmiştir. Üçüncüsü; Melik abd dönemleri yani saltanat dönemleri yani koltuğa oturup da kalkmama dönemleri ki Emevilerle birlikte başlar; bunlar otoriter sistemlerdir. Ebu Hureyre ye atfedilen bir tarif var. Emevilerle başlayan idareye, İmaretüs sibyan yani çocuk idareleri diyor. Bir hülefa-i raşidin yani aklı başında reşit idareler var, bir de çocuk idareler var Dördüncüsü; Melik ceberut dönemi; bu da totaliter rejimlerdir ki Osmanlı dan sonra kurulan sistemlerdir. Beşincisi; Peygamberlik üzere hilafet. Tabi peygamberlik değil bu Ne demek? Meşruti bir sistem Kur an ve sünnete dayanan bir sistem. Hz Ömer soruyor: Ben kral mıyım yoksa halife miyim? diyorlar ki sen halifesin Hz Ömer fark ne diye soruyor yanındakilere. Diyorlar ki: Kral keyfi alır keyfi dağıtır, halife ise ölçüyle alır ölçüyle dağıtır. Yani buna hukuk devleti diyebilir miyiz? 4 / 6

Hah! Evet, hukuk devleti denilebilir. Bugün Arap dünyasına bir bakın hangisi hukuk devletidir? Fırsat eşitliği var mı? Yok. Adalet uygulanabiliyor mu? Yok? Gelir dağılımında adalet var mı? Yok. Abdulmecit Zindani bu rejimlerin gitmesiyle bu yeni beşinci devrenin geleceğini söylüyor. Yani sizin de dediğiniz gibi hukuk devletinin 1989 da Berlin duvarının yıkılmasıyla iki yüz yıllık bir dönem sona erdi. Bu iki yüz yıllık dönem neydi? İdeolojiler dönemiydi. Arap dünyasında yaygın kanaat şudur ki Arap dünyasında ideolojiler dönemi gecikmeli olarak bugün rejimlerin sarsılmasıyla sona eriyor. Bundan sonra ne olacak peki? İdeolojiler devrinin bitmesiyle insanlık elindeki değere yani dine yeniden dönecek. Arap dünyasında iki şeyin yarıştığını görüyoruz. Birincisi din ikincisi sekülerizm. Malumunuz dış politikayla ilgili olarak bildiğimiz birçok şey spekülasyonlara dayanıyor. Ülke olarak Arap dünyasındaki gelişmeleri doğru okuyabiliyor muyuz? Arap devrimindeki gelişmeleri sağlıklı okuyan insanımız maalesef çok az Neden? Kolaycılığa kaçıyoruz. Bugün dünyada pek fazla iyi liderler yok. İşin gerçeği çok iyi düşünürler ve iyi gazeteciler de çok az. Onun için analizlerde zayıflık var. Aslında bugün dünden daha fazla malzeme var. Ama bu malzemeyi yoğurup daha üst bilgi haline getirmek ve iyi analizler yapmak lazım. Bu da düşünürlerin ve gazetecilerin işi Maalesef eskisi kadar da düşünürlerimiz yetenekli değil. Diğer bir husus da şu ki bu konuda değerlendirme yaparken popülizm tuzaklarına dikkat etmiyoruz. Her rejimin bir hastalığı vardır; Demokrasilerin hastalıklarından bir tanesi popülizmdir. Yani halka hoş görünmek için yapılan şeyler. Bunun arkasında aldatma da var, siyasi destek toplama amacı da var; başka şeyler de var. Bunları iyi değerlendirmek gerekir. Dış politikada yanılmamanın iki prensibi var. Birincisi; esnek olmak, ikincisi; dinamik olmak... Yani olayları sürekli takip etmek Ben de yanılabilirim. Çünkü olaylar o kadar çabuk gelişiyor ki! Eski bilgilerle yeni yorumlar yapmak da zor. Bir temeliniz olacak ve yeni bilginin üzerinde de sürekli duracaksınız. Liberallerin dış politika yorumlarına şüpheyle bakmakta haklı mıyız? 5 / 6

Genelleme yapmak, hepsini aynı kefeye koymak doğru değil. Genelleme basitleştirmek demektir. Liberal de olsa, şucu bucu da olsa dinlemek lazım. Bazen liberal, doğru görebilir. Siz kategorik olarak bunun yazdığı her şey yanlış dediğiniz zaman o zaman siz doğruyu öğrenme imkânından kendinizi mahrum etmiş oluyorsunuz? Liberallerin dünya görüşlerine ben de katılmıyorum. Fakat içlerinden bazılarını okumaya değer buluyorum, bazılarını ise okumuyorum. Neden? Kimisi kendini tekrar ediyor. Kimisi ise analiz yapıyor. Bu ikincisini okuyorum. Yorumlarına katılmasam bile en azından bilgi alıyorum. Ama bilgileri de süzgeçten geçirmek lazım. 6 / 6