Reklamverenler için Bildirge (manifesto) imzaya açıyoruz.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İNTERNETİN GÜVENLİ KULLANIMI VE GÜVENLİ İNTERNET HİZMETİ

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!


Engelliler İçin E-Demokrasi Projesi Anket Çalışması

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Üniversite Gençleri İçin E-Demokrasi Projesi Anket Çalışması

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum.

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy görüşme

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Boylesine bir emek hic bir maddi karsilikla elde edilemez... ILKYAR gonulluleri boylesine essiz birliktelikler yasiyorlar ilkyar lari ile...

Geçen ay meslektaşım, eğitmen arkadaşım Gülgün Koç ne güzel hatırlattı Peter Drucker ın meşhur tespitini : Ölçemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

Takdim. Bu, Türkiye nüfusu göz önüne alındığından her 90 kişiden birinin aday olması anlamına geliyor (TV, Haberleri, ).

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

T.C. ANTALYA MÜFTÜLÜĞÜ Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu HUZUR AİLEDE BAŞLAR AİLE HUZURU, KADINA ŞİDDET

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

Halk arasında "Ufak atta civcivler yesin" diye bir deyim var. İşte bu söz aşağıdaki röportaja cuk oturmuş.

Bölge Uzmanı Nihai Form

S. 115 ARTI YÖN. Kemal Koçak: Üniversite yaşamı beklediğimden daha güzel. Sıdıka Pınar Temiz: Burada kendimi güvende hissediyorum

EK-2: İnşaat Mühendisliği Öğrenci Anketi

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

E-demokrasi Projesi Anket Sonuçları

Sizler de biliyorsunuz ki, yaşamın her alanında haklarımız olduğu gibi. haklarımızı/özgürlüklerimizi kullanırken uymamız ve dikkat etmemiz gereken

İçindekiler. 1PERESE adalet

Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni


Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR

Onceki izlenimdeki sevgi titresimleri sevgili Ugurcan'in izleniminde devam ediyor...

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

BİLGİ GÜVENLİĞİ. İsmail BEZİRGANOĞLU İdari ve Mali İşler Müdürü Türkeli Devlet Hastanesi

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

11- Tasarlayacağımız yer hakkında bilgilere nasıl ulaşabiliriz? Yanıt-11 Lütfen şartnameyi bir kez daha inceleyiniz.

Örnek Tarot Okuması

Yılın Filo Yöneticisi ödüllerinde Jüri Özel Ödülü Genel Müdürlüğümüzün oldu.

Demografive Öykü Anlatma Tarzının, Video Reklam Etkinliğini Etkileme Biçimi

Değerli FODER Destekçileri,

Başarıda İç Disiplin. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar,

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

ALAMAYACAKSINIZ ALEVLENECEKSİNİZ İNANMAYACAKSINIZ SİZ EVLENECEKSİNİZ GÖNÜLLERİ FETHETTİK ELALEME İBRETTİK ÖDÜLLERE HASRETTİK SİZ DE GÖRECEKSİNİZ

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLER ve SPONSORLUK. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin


Türkçe, tarih boyunca büyük sorunlarla karşılaşmış ve her durumda özünü kaybetmede bugüne kadar varlığını korumuştur.

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ ANKETİ

18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Senin bir yaşlı piri fani mi yoksa pırıl pırıl istikbal vadeden bir delikanlı yada erkek mi kadın mı olduğunu bilmiyorum.

R E H B E R L İ K B Ü L T E N İ - 1

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın?

Blogger bunu uyguluyor!

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

Cumhuriyet Halk Partisi

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ

15 Ekim 2014 Genel Merkez

12. Araştırmacılar Zirvesi nin açılış konuşmasını yapmak için beni davet etmenizden, bana bu fırsatı vermenizden dolayı sizlere teşekkür ederim.

Mobil Pazarlama Stratejiniz İçin Çevrimiçi Video Neden Olmazsa Olmaz?

Aşağıdaki 5 cümlenin hepsine evet demiyorsanız, bu pdf dosyasını incelemek için gereken 3 dakikayı ayırmasanız da olur

EKLER EK-1 ÖĞRENCİLERİN TV İZLEME ALIŞKANLIKLARI. Sevgili öğrenciler,

Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına selamlıyorum.

KKTC de EĞİTİM ve ÖĞRENİM. GÖRÜŞLER ve ÖNERİLER

Diğer: Diğer:... Diğer:...

ÖMER GÜNEY CHP MENEMEN BELEDİYE BAŞKAN A.ADAYI

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel)

DEBİP DENİZLİ EĞİTİMİNDE BAŞARIYI İZLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008

İKONCAN TV PROGRAMI İKONCAN PROGRAMI. Potansiyel Hedef Kitle. 14 yaş ve üstü A,B,C,D,E özellikle kadın-erkek genel TV. izleyicisi

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Türkiye-Yunanistan İş Forumu. İzmir, 8 Mart Ömer Cihad Vardan DEİK Başkanı

ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Sık Sorulan Sorular. TANDEM KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİMİ Türkiye Avrupa Birliği (AB) Soru listesi:

AKRAN DOSTU OKUL MODELİ PROJESİ

ATATÜRK ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ HERKES OKUSUN DİYE! PROJESİ ATATÜRK ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ

KİTAP OKUYORUM OKUTTURUYORUM PROJESİ

CEBİNİZ BIRAKIN DİYOR SMS TÜRKİYE PHASE ONE COMMUNITY-BASED QUESTIONNAIRE: SURVEY TURKISH VERSION

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Transkript:

Reklamverenler için Bildirge (manifesto) imzaya açıyoruz. Değerli Reklamverenler, (http://www.tinaztitiz.com/yazi.php?id=708) internet adresinde, çocuk ve gençlerimizi derinden ve olumsuz etkileyen öbür okullar konusuna dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Resmi okul kurumu, 6-18 yaş arasındaki gençlerin toplam zamanın ancak %9 unu kullanıyor. Geri kalan %91 lik süre ise öbür okullar denilebilecek kurumlarca kullanılıyor. Artık 40 yıl öncesinin etkisiz, amatör, çocuksu öbür okulları yok. Bu %91 lik süre şimdilerde şiddetin ve cinsel sömürünün en uç noktalarını pazarlayan TV kanalları, sokak, futbol maçları, uyuşturucu pazarlanan okul önleri vs ile dolduruluyor. Öbür okullar içinde en etkilisi durumunda olan TV ve basının yaşam enerjisinin büyük bölümü reklamlardan geliyor. Eğer bu yalın yaklaşıma bir itirazınız yok ve bunlar beni ilgilendirmez, istemeyen izlemesin; bir de medyayı kendime düşman mı edeyim; bak hiç benden olumsuz bahseden var mı? demez iseniz size bir önerimiz var: Lütfen bir deklarasyonla şunları (veya kendi özgün üslûbunuzla ifade edeceklerinizi) ilân ediniz: Yayınlarınızda muhabbet tellâllığı görmek istemiyoruz, Mankenlerin, hangi futbolcuları nasıl avlamaya çalıştığını görmek, bilmek istemiyoruz, bunlara ilgi duymuyoruz, Nasıl kazanıldığı belli olmayan (olan) paralarını nasıl harcadığını milyonların gözüne sokarak, jipiyle, eviyle, masrafıyla onları tahrik eden, bir çeşit aşağılayan görgüsüzleri izlemek zorunda değiliz, Kadınları cinsel obje olarak sunmayı cinsel özgürlük olarak onlara yutturmaya çalışmanıza, onları enayi yerine koymanıza razı değiliz, Kimin kimle yattığını merak etmiyoruz, izlemek istemiyoruz Mizah programı adı altında sürekli olarak geri zekâlılık taklidi yaparak gizlenen geri zekâlıları izlemek istemiyoruz Yarışma programı adı altında halkın dilenciliğe özendirilmesini istemiyoruz, Yarışma programlarına katılanlara yapılan kaba-saba, açık-saçık tacizlerin şaka olarak sunulmasını istemiyoruz, Çeşitli vesilelerle TV ye çıkarılan kişilere, sunucuların yaptıkları hakaretleri onların kişiliklerine uygun buluyoruz, ama bu hakaretleri çoluk çocuğumuza izletmek zorunda kalmak istemiyoruz, Reklam Öz Denetim Kurulu olarak kendini adlandıran kurulun, dili yozlaştırıcı reklamları görmezden gelmesini hazmedemiyoruz, RTÜK ün bütün bunlara karşı ne gibi önlemler aldığını merak ediyoruz ve vergilerimizle maaşlarını ödediğimiz bu insanlardan işlerini doğru yapmalarını bekliyoruz, İstemeyen seyretmesin kabadayılığına katlanmak zorunda olmadığımızın bilinmesini, çoğunluğun bu argümanı kullanması halinde -ki durum şimdilerde budur-izlenecek medya organı bulunamayacağının idrak edilmesini ve bu dayatmadan vazgeçilmesini istiyoruz, Ve üstüne üstlük, bütün bu düzeysizlikleri yapan, kurgulayan, oynayan, senaryolarını yazan, organize eden, finanse eden, bunlar yoluyla para kazanan ve bunlara akıl hocalığı yapanların gözümüze baka baka cumhuriyeti, laikliği, erdemleri savunmasını hazmedemiyor ve bunu hem kendimize hem de bu kavramlara ağır bir hakaret olarak algılıyoruz.

Türkiye mankenlerden, görgüsüzlerden, birbirini aldatan insanlardan, kabadayılardan ve bunları seyrettiren tellâllardan ibaret değildir. Bilim adamıyla, sanatçısıyla, yazarıyla, çizeriyle bir öteki halk vardır. Gelecek nesillere rol model olarak bu ikincileri desteklemek, ama en azından diğerlerini özendirmemek tüm toplumun görevidir. Bu, bir numaralı insan haklarındandır. diyebilerek duyarlığınızı gösteriniz. Lütfen, bir tek benim yapmamla ne değişir demeyiniz. Herkes böyle düşündüğü takdirde hiç kimse kılını kıpırdatmayacaktır. Herkes yapsın ben de yapayım demenin, bir kişi dahi yapmazsa ben de yapmam demek olduğunun kolayca anlaşılabilecek bir ön-koşul olduğunu düşününüz. Türkiye, başkalarının ne diyeceğine bakmadan doğruları arayıp yapabilenler varsa var olacaktır. Aksi halde kimseye yazık olmayacaktır. Saygılarımızla, Yukarıdaki bildirgeyi imzalamak için lütfen aşağıdaki linke tıklayınız: http://www.beyaznokta.org.tr/oku.php?id=77 Yazıya Gelen Yorumlar 1 Aytac Erdogdu 15 Ocak 2008 de söylemiş Bütün yazı metnine katılıyor ve imzalıyorum.. Aytac Erdogdu 2 Göksen Şimşek 15 Ocak 2008 de söylemiş Yukarıdaki bildirgeyi gönülden destekliyor ve altını ben de imzalıyorum. Kaleme alanların eline sağlık. 3 Ayhan Özdemir 15 Ocak 2008 de söylemiş Sorun gayet açık biçimde tanımlanmış; çözüm de, kaynağından türetilen bir öneriyle somutlaştırılmıştır. Geriye kalıyor bizi anlayan kişi ve kuruluşların sorunun çözümüne taraf olmalarını beklemeye 4 Seher Kınıkoğlu 15 Ocak 2008 de söylemiş

Bu görüşlerin tümüne katılıyorum. Bu seviyesiz yayınlardan çok şikayetçiyim. Buna dur demenin zamanı geldi, geçiyor. 5 Evrensel Erdoğan 15 Ocak 2008 de söylemiş TV kanallarında dönen çarkları büyük bir açıklıkla dile getiren bu güzel yazının her satırına yürekten katılıyorum.sadaka ile alınan oylarla iktidar olunduğu, canlı sabah programlarına kadınların eşleri tarafından 20 YTL için gönderildiği, yüzbinlerin yarışma programlarına katılmak için sıra beklediği milyonlarca kişinin çocuklarının nafakasından keserek talih oyunlarından umut beklediği bu toplumun eğitim düzeyi ve ekonomik gücü belirli bir düzeye ulaşmazsa korkarım ki bu filmi daha çok seyrederiz.ama öbür yandan da amacın araçları meşru kıldığına inanmış TV kanalları sahiplerinin bu makyavelist düşünce yapıları da değişmedikçe istenilen sonuca ulaşmak çok zaman alacaktır. Umarım ki tepkilerimiz bir sonuca ulaşır.ama seçilen yolun doğru olması her zaman amaca ulaşmaktan önemlidir. 6 Şener Şahin 16 Ocak 2008 de söylemiş kaliteli toplumda yaşamak, ve kaliteli bireyler olmak her bireyin arzusudur. ancak her ne hikmetse mecbur kaldığımız, bağımlı olduğumuz TV yayınları vasıtasıyla oluşturulan yozlaştırma karşısında ki çaresizliğimizden ıstırap duymaktayım. 7 Altan Sağanak 17 Ocak 2008 de söylemiş Efendim, Toplumların şekillenmesi paylaşılan maşeri ölçülerin sonucu olabilir. Tabii, ölçüden söz edilince de bir etalon / benchmark v.b. şart olur. Yurtdaşları vergi vermeyen, hudut sorunlarını çözememiş, kendi içinde kurulmuş Cumhuriyet ile kavgalı yurtdaşları ile hükûmetleri olan bir ülkede bir içe çöküş (implosion) yaşanmadan çıkış yoluna erişilemez. 8 Ali Kurt 18 Ocak 2008 de söylemiş Sayın Titiz, sizi T.Ö döneminde başlayan yozlaşmadaki kollektif siyasal sorumluluğunuzdan aklamadan bu ve benzeri bireysel çabalarınızdan dolayı kutlarım..reklamlarla ilgili bu çabanızı da yürekten destrekliyor ve katılıyorum. Saygı sunarım.

9 Ersin Doğanok 18 Ocak 2008 de söylemiş Yorumlarınızı okudum ve altına imzamı atıyorum 10 Selim Kocaman 18 Ocak 2008 de söylemiş Aynen katılıyor ve imzalıyorum. 11 Necdet Karabakal 19 Ocak 2008 de söylemiş Tınaz Beye bu girişiminden dolayı teşekkür ediyor,aynen katılıyor ve imzalıyorum. 12 gunduz yerebasmaz 20 Ocak 2008 de söylemiş 1985 yillarinde en buyuk yanilgimi yasamisim ozel tv kanallari kanununu desteklemekle. butun ozel kanallar kapatilmali ve yeniden trt tv cagine geri donulmeli. tek sesli devlet kanallarinden kurtulduk, artik ozel kanallar acilacak rusvet, yolsuzluk, hortumlama artik tarihe karisacak derken en buyuk hortumlamalarin, yolsuzluklarin hirsizliklerin gizlendigini yasiyoruz. bu ozel kanalllara hic izin verilmese idi keske. 13 Murat ÖZ 21 Ocak 2008 de söylemiş Servi gibi ümitler Döndü birer iğdeye, Geçti Bor un pazarı Sür eşşeği Niğde ye.

Çocuklarımızı ve Gençlerimizi kaybettik.eski ve yeni iktidarların sayesinde. Sadece baş sallayan, sorgulamayan koyununun koyunu bir nesil yetişti ve yetişiyor. Atı alan Üsküdar ı geçiyor. Yorum yazsak ne olur, yazmasak ne olur.! Dilek Can 14 21 Ocak 2008 de söylemiş Teşekkür ediyor, geç bile kaldığımızı düşünüyorum.umarım özel kanallar biraz daha dikkatli olurlar. 15 Nezih ÜNAL 21 Ocak 2008 de söylemiş Tınaz beyin yazısına aynen katılıyorum ancak iki kişiden biri olarak geleceğe matuf en küçük bir ümidim bile yok bu konuda.. Saygılarımla 16 Emre Terzi 21 Ocak 2008 de söylemiş Yazının her cümlesine aynen katılıyorum ve imzalıyorum. Haberlerin bile magazin programı gibi olduğu günümüzde seviyenin daha ne kadar düşeceğini çok merak ediyorum. Televizyonu eğitim amaçlı kullanacağımıza tam tersini yapıyoruz. Bu tür programların yayınlanmasında art niyet olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle uzunca bir zamandır özel televizyon kanallarının bir çoğunu izlemiyorum. 17 muharrem 23 Ocak 2008 de söylemiş katılıyorum. teşekkürler 18 LÜTFÜ ÇITIROĞLU 30 Ocak 2008 de söylemiş

malatya ilini ege bölgesinde bodrum ilçesini mersin ilinde sanan yarışmacıların yarıştığı yarış-ama-maları aynı cümleleri izleyenler geri zekalıymışçasına onlarca kez tekraralayan haber sunucularınıoysa insanların anlatma kapasiteleri kendi anlama kapasiteleri ile birebir ilişkilidir kalkmayan uçakların bombalamadığı köyleri her akşam yerlebir eden ve bu felaketten korkunç zevk alan ünlü haber spikerlerini ve daha nicesini görmek ve duymak istemiyoruz 19 Ömer UÇMAN 08 Şubat 2008 de söylemiş Maddi çıkarların ön planda tutulup,kişiliklerden taviz vermenin hızla yayıldığı reklam, basınyayın ve TE-VE işkollarına bilinçli reklamverenin güveninin azalacağı şüphesizdir. Bilindiği gibi MARKA bir firmanın güvenirliliğini,kişilikliliğini simgeler.kendi kişiliklerinde soru işareti olan,şaibeli kişi veya firmalar,başkalarının güvenirliklerini ve kişiliklerini hedef kitleye nasıl anlatabileceklerini bir reklam ajansı sahibi ve Ankara Reklamcılar Derneği Eski Başkanı olarak merak etmekteyim. Saygılarımla 20 ÜMİT YAZDIÇ 10 Şubat 2008 de söylemiş Arkadaşlar Ben Bu konuya Biraz daga eylem açısından Yanaşmak istiyorum. Tınaz beyin dediği çok doğru (Resmi okul kurumu, 6-18 yaş arasındaki gençlerin toplam zamanın ancak %9 unu kullanıyor. Geri kalan %91 lik süre ise öbür okullar denilebilecek kurumlarca Kullanılıyor) Kısaca Hayat okulumuz fiziksek okul yaşantımızın % 90 nı. Eylem Şu şekilde olabilirmi? Bizler ıslak imzalarımızla,bilgi alma yasası seçenekleri ile,faxsla, Devletin ilgili kurumlarına, Tv,radyo ve medyaya seçeceğimiz diğer kurumlara başvursak. Konunun Önemini. Topluma,kişilere, öğrencilere verdiği zararları bildirsek. (araştırma sonuçları ve bilimsel gerçekleri eklesek )

Reyting için yaptıklarını ve parakazanmak zorunda olduklarını söyliyeceklerini düşünerek. Hiç olmazsa bazı seneryoların içine,kişisel gelişim mesajları içerikleri konması ve bazı insana değer katan filimlerin gösterilmesi. Haftada belirli saat toplumun ilerlemesine katkı yapacak programlar ve yazılar Yayılansa Bu programların Yayın saatleri,yazılı yayıda hengi yayın içinde olduğu internetten Bizim veya diğer kuruşluşlarca yayınlansa. Sizlerinde katkısı ile bir çok yaratıcı düşünce çıkabilir. Bir düşünce Eyleme geçirilmediği taktirde mezardaki varlıktan farkı yoktur. 21 Akın Yılmaz 13 Şubat 2008 de söylemiş Elbette ve kesinlikle onaylıyorum Akın Yılmaz 22 İpek Korman-Tezcan 19 Şubat 2008 de söylemiş Ozellikle egitimciler için cok onemli: egitim-ogretim vermeye calistigimiz insanlar ne kosullarda buyuyorlar, nelere maruz kalıyorlar? Bildirgenin her satırına canıgönülden katılıyorum. Ben 1993 senesinden bu yana üniversite hocalığı yapıyorum. Bu 15 senelik süre zarfında çok üzülerek gözlemlediklerimi sizlerle paylaşmak isterim. Şunu belirtmeliyim ki öğretmenliğe başladığım yıllardaki öğrenci profili asla böyle değildi. Ancak artık her geçen sene daha ciddi durumlarla karşılaşıyoruz. Bu anlatacaklarıma tamamen zıt çocukları, kardeşleri, yeğen ve kuzenleri olanlar vardır, benim de kardeşim böyle değil ama acaba kaç kişi kaldı ve gün geçtikçe ne olacak? -Maalesef hiç azımsanamayacak sayıda genç insanımız kendi diline hakim değil; anadillerinde okuduklarını ve duyduklarını tam manasıyla anlayamıyorlar, kendilerini zorlukla ifade ediyorlar, hislerini sıklıkla jest, mimik ve seslerle ifade ediyorlar. Tek bir sıfat kullanarak farklı durum-olayları anlatan pek çok genç var: Çirkin kız, çirkin sınav, çirkin hava,vs. (Bu gerçek bir örnektir.) -Neredeyse hepsi okumaktan ve yazmaktan nefret ediyor. Eğitim sistemi öğrencilerin okuyup yazacakları varsayımıyla hareket ederken hiç okumamakla övünenleri çok. Bunun müsebbibi elbette yalnızca reklamlar veya genel anlamıyla medya olamaz, ancak muhakkak ki payı vardır. Gençlere sürekli pompalanan başarılı adam imajı okuyan, yazan, düşünen adam değil, asan, kesen, vuran, bağrını açan, para kazanıp jipe binen görüntüsünü muhafaza ettikçe okumayı özendiren bir yapıya bürünmeyecektir. Hayatta tek önemli değerin tüketmek ve daha çok tüketmek olduğunu zanneden, sevgisini ifade edemeyen, merak duygusu öldürülmüş,sebep-sonuç ilişkisi kuramayan, reklam görselliği ve hızında bir hayat beklediğinden gerçek hayattan çabucak sıkılan, kendini tanıma ihtiyacı hissetmeyen ve genele uymamaktan huzursuz olan bir nesille karşı karşıyayız. Bu çocukların birey olmalarından ve mutluluklarından bizler sorumlu değil miyiz, sonuçta bu toplumu hep beraber biz oluşturmuyor muyuz? Program ve reklam yapımından sorumlu insanlar, bu program/reklamları yaratan insanlar ve medyadaki karar mercilerinin üzerinde baskı kurmak ve toplumsal bilinç yaratmak için geç bile kalınıyor.

23 Huseyin Cimsit 19 Şubat 2008 de söylemiş Insanlari kosullandirarak Zihinsel SOYKIRIM yapan bu uygulamalri protesto etmenin en demokratik seklini ben de imzaliyorum. Her imzacidan da, bolgesini temsil eden milletvekillerinin e-posta adresini TBMM sitesinden ogrenerek, bu met ni iletmesini talep ediyorum.hatta Basbakana da ve de Cumhurbaskanina da iletmesini oneriyorum. Saygilarimla 24 Faruk Ekinci 19 Şubat 2008 de söylemiş Medya sahipsiz.sahipsiz olunca,bakın,neler oluyor?bunlardan en önemlisi dilimize oluyor. Yarı Türkçe (%80 i Arapça,Farsça),yarı İngilizce, Fransızca, İtalyanca vs. karışımı konuşma ve yazışma diline sahip dilsiz bir millet olmuşuz.30 ar yıl arayla yazılmış makaleler, romanlar, ders kitapları vs.yi bir sonraki anlamıyor, hele bu süre 100 er yıl araya çıktığında,sözlük de yetersiz kalıyor.sonuç olarak, nesiller bir önceki nesilden kendilerine bölük pörçük geçen kültürü bölük pörçük aktarabiliyorlar yeni nesile,sığ ve kırılgan olarak.gelişmemiş dil ve kültürümüzü hor görüp gelişmiş Batıya özeniyoruz,tabii ki sadece şekilde kalarak. Batı da bize 2.sınıf vatandaş muamelesi yapıyor,haklı olarak.medya bunu değiştirebilir mi?evet!yeter ki,sadece kazanca odaklı olan medyaya, gerekli tepkiyi gösterelim,yani sahip çıkalım. 25 Atay ceyişakar 19 Şubat 2008 de söylemiş Sonyıllarda Tv seyretmemeye, gazete okumamaya özen gösteriyorum. Sadece, herşeyin dışında kalmayayım diye internetten ya da berberde başlıklara göz atıyorum. TV de de haber başlıklarını ve hava durumunu izlemek isterken, kanal değiştirme esnasında bir kaç kare; (Tınaz Beyin listelediği) görüyorum, içim kaldırmıyor!. Aklınıza-gönlünüze-elinize sağlık Tınaz bey. 26

NECATİ SAYGILI 16 Nisan 2008 de söylemiş Bu ülkeyi ve bu milleti ve Devletini maddi ve manevi değerleriyle tarumar eden zihniyete biz dur demezsek; kim diyecek Dayatılana boyun eğmemenin onur sahibi her yurttaşa düşen bir görev olduğunu hatırlattığı için Tınaz beye, bu soylu girişimi için teşekkür ediyorum. Lütfen bu çağrıya katılmaları için tanıdıklarımızı haberdar edelim. 27 OĞUZ ÇETİNOĞLU 16 Nisan 2008 de söylemiş Bildiriyi kaleme alanların eline, aklına sağlık. Aynen katılıyorum. Ayrıca; *Birilerini, birileri hakkında konuşturmanın, *İnsanları hep bir ağızdan bağırtmanın, *Diyalogların devamlı tartışma ortamında ve âdetâ kavga eder gibi vermenin, kültürümüze, görgümüze ve eğitimimize hiçbirşey katmadığını eklemek isterim. Dinleyip seyredenlere seviye kaybettirdiğini düşünerek haber programları ve belgeseller dâhil, hiçbir program için tek bir sâniyemi harcamadığımı, bu sebeple huzurlu olduğumu, kendime, sevdiklerime ve sevenlerime daha çok vakit ayırma imkânı bulduğumu belirtir, herkese aynı yöntemi tavsiye ederim. OĞUZ ÇETİNOĞLU Ekonomist 28 Levent ALACA 17 Nisan 2008 de söylemiş Yukarıda yayınlanmış bulunan yazıya ve yorumda bulunmuş tüm değerli dostların düşüncelerine kesinlikle katılıyorum.ama ben yazıyı biraz daha tamamlamak açısında bu ülkenin en çok vergi kaybının yaşandığı ; hayatlarını istedikleri gibi yaşayıp trilyonları çok rahat kazanan futbol takımlarının, futbolcuların ve bu alanda yayın yapan medyanında bu anlamda uyarılabilmesi adına protesto edilmelerini rica ediyorum. En çok parayı kazanıp en az vergiyi veren futbol kulüp ve futbolcularının maçlarına gitmeyerek yayınları seyretmeyerek bu anlamda hem boşa vakit geçirmemiş hemde dengeleri bir parçada olsa desteklemiş oluruz. Saygı ve sevgilerimle.

29 Tarık Uğur 17 Nisan 2008 de söylemiş Ülkemizin son yıllarında basında ki tekelleşmenin getirdiği yozlaşma ve yayın kirliliği,halkımızın nasıl etkilendiğini üzülerek görüyor ve kahıroluyoruz.sanki bu güzel ülkemizin tv.programlarına ve gazete manşetlerine çıkartacağı hak eden değerleri yok muş gibi,tamamen reyting uğruna türkçe konuşmayı beceremeyen,topluma hiçbir katkısı olamayacak insanları çıkartılması planlı bir politika olduğunu düşünüyorum. Nitelikten,kültürden ve kaliteden yoksun bir çok erkek ve kadın sunuculara önemli yayın organlarının en değerli saatlerinde saçma sapan çeşitli programlar yaptırılması ile halkımızı nasıl ve ne yönde etkiledikleri ortadadır. bu güzel ve değerli yazının altına imza atmaktan onur duyduğum gibi,imza atanların bu kadar az olmasındanda büyük üzüntü duyduğumu sizleler paylaşmak istedim. Sevgi ve saygılarımla. 30 ercüment özkaya 17 Nisan 2008 de söylemiş tamamen katılıyorum da. imzalayınca ne olacak? 31 REMZİ ÖZKAYA 17 Nisan 2008 de söylemiş Bugün, basın ve görsel medyamız ne yazıkki yıkılma aşamasındaki Yugoslavya nın yolundan gidiyor. Ulusal değil, insancıl değil, ahlaki değil ve akılcı değil ama depolitize edilen, bireyselleştirilerek ulus olma bilincinden uzaklaştırılan, onuru, bilinci ve kültürü yok edilen bir topluluk yaratmak istiyor. Yıllarca aman sağcı solcu olmasın da futbolcu olsun dediğimiz gençlerimiz HİÇ olduklarının bilincinde bile değiller. Ülkeyi kaybedersek kazanacak ulusumuz var da diyemiyoruz, kurtuluş savaşında olduğu gibi. Çünkü, ne yazık ki hızla ulus olma onurunu ve bilincini kaybediyoruz. Lütfen uyanalım artık. 32 Kayhan Zırhlıoğlu 17 Nisan 2008 de söylemiş Senelerdir bu konuda benim gibi çevremdeki hemen herkesin rahatsız olduğunu sohbetlerimizden biliyorum. Bu imza kampanyası için bugün davet aldım. Sevinerek katıldım ancak henüz çok düşük bir imza katılımı aldığını üzülerek gördüm.

Büyük trajlı basın yayın kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin etkin rol almadığı konuların yeterince dikkat çekemediğinin bir kanıtı sanıyorum. Tınaz bey in ön yazısına ilave olarak ana TV kanallarının haber programları dahi çoğunlukla magazin kaynaklı, yada dehşet -kan felaket görüntüleri? En yüksek trajlı ciddi olmaları gereken gazetelerimiz de Avrupa nın tabloit gazeteleri ayarında. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bu tür yayınlar böylesi şekilde ciddi medya kuruluşları tarafından yapılmamaktadır. Çünkü tüketicinin hoşlanmayacağını bilmekteler. Serbest piyasa rejiminde bir ürünün alıcısı varsa sunumu yapılır. Medya kuruluşları da birer ticari kuruluş ve doğal olarak hayatlarını sürdürebilmek için kar etmek amacında. Yöneticilerinin kendileri beğenmese de reklam alacak, yani halkın ilgisini çektiğini düşündükleri yayınları yapmaktalar. Bunada hem medya hemde reklam verenler Rating tespitleriyle karar vermek durumundalar, sorun da buradan kaynaklanmakta -bir kaç bin kişinin tercihleri bütün ülkeye dayatılmaktadır. Öncelikle Üniversitelerin Panel ler, Seminerler ve ayrıca bilimsel araştırmalar ile hem Rating sistemlerinin yanlış yönlendirmeleri hemde sorumsuz yayıncılığın toplumdaki tahribatı kanıtlanmalı, böylece halkın dikkati çekilip bu konuda toplumsal bir tartışma başlatılmasını öneriyorum. Yani bir netice alınması isteniyorsa bu konuda da önce Rating gerekmekte. Söz konusu yayınların hem kültürel hemde evrensel ahlaki ve dini değerlerimize aykırı olduğunu gözönüne alarak, toplumun çok büyük bölümünün bu konuda zaten rahatsız olduğunu sanıyorum. Devlet kontrolü ile resmi çerçeveler yaklaşımı yeterli olmayacaktır, gelişmiş toplumlarda olduğu gibi geniş katılımlı tartışmalar ile toplumsal konsensus sağlanarak kalıcı neticeler alınabilir. 33 Kayhan Zırhlıoğlu 17 Nisan 2008 de söylemiş Yorumumun denetim beklemesi çok enteresan. Yorum bölümü müsbet menfi herkesin görüşünü aktarabildigi ortam olmalı bence. 34 Serkan Bayer 18 Nisan 2008 de söylemiş Ben yıllardır hizmet verdiğim reklam sektörünün vazgeçilmez mecrası olan televizyonu izlemiyorum. Sadece reklamlar ve bu işimin devamlılığı için zorunlu olduğum bir durum. Buna rağmen TV dizileri bir biçimde hayatıma girmeyi başarıyor. Ofis çalışanlarının muhabbetleri, arkadaşlarımın Lost aşkı ve hedef kitlem dediğim herkes. Buraya kadar tamam. Beni üzen asıl şey sokağa çıktığımda etrafımın Gülben Ergen lerle, Tarkan larla, bilmem ne mankenleriyle sarılmış olması. hayatımın istila edildiğini ve bunun bir sona doğru giden başlangıç olması içimi bir kere daha ürpertiyor. Yabancılaşmanın en yüksek dozonun yaşandığı ülkemizde en azından yanımızdaki, karşımızdaki, uzağımızdaki miniklerimizi görme ve koruma adına bu platforma seve seve imzamı atıyorum. Devşirme bir geleceği ve bu geleceği yaratacak günümüz çocukları neslini oluşturmamak adına yaptığınız bu girişimi kutluyorum. Saygılarımla

35 Aslı ŞİMŞEK 18 Nisan 2008 de söylemiş Bu çalışmayı hayata geçiren değerli insanları tebrik ederim. Halk bunu istiyor diye bizim beynimizi köreltiyorlar.halk bunu istemiyor.halkı böyle değersiz programlara layık gören medyayı şiddetle suçluyorum. 36 Zisan Anter 24 Nisan 2008 de söylemiş Televizyon konusunda gosterebilecegimiz hassasiyetin onemini ne kadar ozenle vurgulasak yeridir. Televizyon araciligi ile gelecek neslin, cocuklarimizin zihinlerine tekel konmak istendigini ve bunun ne denli tehlikeli bir duzeye geldigini tartisilamayacak kadar ayan beyan bir gercektir. Yeni neslin masum duygularinin, temiz dusuncelerinin bu denli kati bir kararlilikla kirletilmeye calisilmasini sorumsuzluk olarak nitelendirilmiyorum. Cunku kasitli yapildigi cok belli.reklam sirketlerinin urun bilgilendirme amacinin otesine gecerek vermeye calistigi izlenimlerde sosyal sorumluluk ilkesini gozden kacirmamasi gerekiyor. Oyle gorunuyor ki, cocuklarin ebeveynleri yanlarinda olmadan televizyon izlemeleri cok yanlis olacaktir. Bu kontrolu yapamayacaklarin cocuklari ise ici bos degerlerle dolu zihinlerin yetiskinleri olmaya mahkumdur. Manifestonuzu destekliyorum ve ses getirmesini diliyorum. 37 Celal SEYHAN 20 Mayıs 2008 de söylemiş Sayın Titiz, Ülkenin içinde bulunduğu bu ciddi darboğazda, sorunlara büyük ölçüde kaynak teşkil eden Medyatik Kirlilik ve Değerler Erozyonu konularına ilişkin Reklamverenler için Bildirge nin içeriğine tamamen katılıyor, çabalarınızı yürekten destekliyor, bu vesile ile Saygılar sunuyorum.

Tabiatıma tamamen aykırı bir düşünce olsa dahi; toplumun mevcut eğitim düzeyi, alışkanlıkları ve dokusuna baktığımda, tecrübelerim ve kişisel değerlendirmem; maalesef mevcut durumun kısa vadede ( 20 yıl ) çözüleceğine dair bana en küçük bir Ümit Işığı dahi göstermemektedir. Hürmetlerimle. Celal SEYHAN 38 Yelkan H. AŞETEY 20 Mayıs 2008 de söylemiş Bu konu elbette çok önemli. Ancak daha da önemli bir konu da Türkiye de TV reytinglerinin Türk değil bir İngiliz şirketince ve devletin hiçbir denetimi olmaksızın yapılmasıdır. Bu şirket, kamu oyunu istediği gibi yönlendirebilmektedir. Yaptığı reyting değerlendirmesine bağlı olarak reklam pastasından pay alabilen kanallar da bu şirketin yönlendirmesine boyun eğmektedirler. Bu kurumun ulusallaştırılması için bir çaba göstermeliyiz. Saygılarımla Yelkan 39 Kürşad 23 Kasım 2008 de söylemiş Yayınlarınızda muhabbet tellâllığı görmek istemiyoruz, Mankenlerin, hangi futbolcuları nasıl avlamaya çalıştığını görmek, bilmek istemiyoruz, bunlara ilgi duymuyoruz, Nasıl kazanıldığı belli olmayan (olan) paralarını nasıl harcadığını milyonların gözüne sokarak, jipiyle, eviyle, masrafıyla onları tahrik eden, bir çeşit aşağılayan görgüsüzleri izlemek zorunda değiliz, Kadınları cinsel obje olarak sunmayı cinsel özgürlük olarak onlara yutturmaya çalışmanıza, onları enayi yerine koymanıza razı değiliz, Kimin kimle yattığını merak etmiyoruz, izlemek istemiyoruz Mizah programı adı altında sürekli olarak geri zekâlılık taklidi yaparak gizlenen geri zekâlıları izlemek istemiyoruz Yarışma programı adı altında halkın dilenciliğe özendirilmesini istemiyoruz, Yarışma programlarına katılanlara yapılan kaba-saba, açık-saçık tacizlerin şaka olarak sunulmasını istemiyoruz, Çeşitli vesilelerle TV ye çıkarılan kişilere, sunucuların yaptıkları hakaretleri onların kişiliklerine uygun buluyoruz, ama bu hakaretleri çoluk çocuğumuza izletmek zorunda kalmak istemiyoruz, Reklam Öz Denetim Kurulu olarak kendini adlandıran kurulun, dili yozlaştırıcı reklamları görmezden gelmesini hazmedemiyoruz, RTÜK ün bütün bunlara karşı ne gibi önlemler aldığını merak ediyoruz ve vergilerimizle maaşlarını ödediğimiz bu insanlardan işlerini doğru yapmalarını bekliyoruz, İstemeyen seyretmesin kabadayılığına katlanmak zorunda olmadığımızın bilinmesini, İstemeyen seyretmesin kabadayılığına katlanmak zorunda olmadığımızın bilinmesini, İstemeyen seyretmesin kabadayılığına katlanmak zorunda olmadığımızın bilinmesini, çoğunluğun bu argümanı kullanması halindeçoğunluğun bu argümanı kullanması halinde -ki durum şimdilerde budur-izlenecek medyaizlenecek medya organı bulunamayacağının idrak edilmesini ve bu dayatmadan vazgeçilmesini istiyoruz,unamayacağının idrak edilmesini ve bu dayatmadan vazgeçilmesini istiyoruz,unamayacağının idrak edilmesini ve bu dayatmadan vazgeçilmesini istiyoruz, Ve üstüne üstlük, bütün bu düzeysizlikleri yapan, kurgulayan, oynayan, senaryolarını yazan, Ve üstüne üstlük, bütün bu düzeysizlikleri yapan, kurgulayan, oynayan, senaryolarını yazan, Ve üstüne üstlük, bütün bu düzeysizlikleri yapan, kurgulayan, oynayan, senaryolarını yazan, organize

eden, finanse eden, bunlar yoluyla para kazanan ve bunlara akıl hocalığı yapanorganize eden, finanse eden, bunlar yoluyla para kazanan ve bunlara akıl hocalığı yapanorganize eden, finanse eden, bunlar yoluyla para kazanan ve bunlara akıl hocalığı yapanların gözümüze baka baka cumhuriyeti, laikliği, erdemleri savunmasını hazmedemiyor ve bunugözümüze baka baka cumhuriyeti, laikliği, erdemleri savunmasını hazmedemiyor ve bunugözümüze baka baka cumhuriyeti, laikliği, erdemleri savunmasını hazmedemiyor ve bunu hem kendimize hem de bu kavramlara ağır bir hakaret olarak algılıyoruz.hem kendimize hem de bu kavramlara ağır bir hakaret olarak algılıyoruz. Türkiye mankenlerden, görgüsüzlerden, birbirini aldatan insanlardan, kabadayılardan vetürkiye mankenlerden, görgüsüzlerden, birbirini aldatan insanlardan, kabadayılardan vetürkiye mankenlerden, görgüsüzlerden, birbirini aldatan insanlardan, kabadayılardan ve bunları seyrettiren tellâllardan ibaret değildir. Bilim adamıyla, sanatçısıyla, yazarıyla, çiı seyrettiren tellâllardan ibaret değildir. Bilim adamıyla, sanatçısıyla, yazarıyla, çiı seyrettiren tellâllardan ibaret değildir. Bilim adamıyla, sanatçısıyla, yazarıyla, çizeriyle bir öteki halk vardır. Gelecek nesillere rol model olarak bu ikincileri desteklemek, ama enbir öteki halk vardır. Gelecek nesillere rol model olarak bu ikincileri desteklemek, ama enbir öteki halk vardır. Gelecek nesillere rol model olarak bu ikincileri desteklemek, ama en azından diğerlerini özendirmemek tüm toplumun görevidir. Bu, bir nuazından diğerlerini özendirmemek tüm toplumun görevidir. Bu, bir numaralı insanmaralı insan haklarındandır

40 fikret karaman 07 Ocak 2009 de söylemiş aynen katılıorum özelliikle hep kızdıgım bişe vardır ki akşama kadar alınteriyle kazanılanaynen katılıorum özelliikle hep kızdıgım bişe vardır ki akşama kadar alınteriyle kazanılanaynen katılıorum özelliikle hep kızdıgım bişe vardır ki akşama kadar alınteriyle kazanılan parayla bi futbolcunun 90 dk lık yaptıgı maçtan kazandıgı pparayla bi futbolcunun 90 dk lık yaptıgı maçtan kazandıgı para hiç adil değilya işte ben buna ara hiç adil değilya işte ben buna cok kzıorum haksızz kazanc kul hakkı olduguna inanıyorum.. saygılarımlacok kzıorum haksızz kazanc kul hakkı olduguna inanıyorum.. saygılarımla 41 zafer piliçoğlu 28 Temmuz 2009 de söylemiş28 Temmuz 2009 de söylemiş ayaklar baş olmuş insanlar bilgisiyle değil yaptığı rezilliklerle bilinir oldu insan değerini bilseayaklar baş olmuş insanlar bilgisiyle değil yaptığı rezilliklerle bilinir oldu insan değerini bilseayaklar baş olmuş insanlar bilgisiyle değil yaptığı rezilliklerle bilinir oldu insan değerini bilse alem rahat olur.. 42 Besim Özaykan 01 Eylül 2009 de söylemiş Basın özgürlüğünün korunması ve hatta geliştirilmesi koşuluyla; uzmanlardan oluşturulacakbasın özgürlüğünün korunması ve hatta geliştirilmesi koşuluyla; uzmanlardan oluşturulacakbasın özgürlüğünün korunması ve hatta geliştirilmesi koşuluyla; uzmanlardan oluşturulacak bir kurulun (RTÜK ten farklı teknik uzmanlardan oluşan), medyanın toplum üzerinde nedenbir kurulun (RTÜK ten farklı teknik uzmanlardan oluşan), medyanın toplum üzerinde nedenbir kurulun (RTÜK ten farklı teknik uzmanlardan oluşan), medyanın toplum üzerinde neden olduğu bilinen zararlarının önlenmesi için gerekliolduğu bilinen zararlarının önlenmesi için gerekli yaptırımlarda ve halkı bilgilendirmelerdeyaptırımlarda ve halkı bilgilendirmelerde bulunması, konu ile ilgili devlet kurumlarınca sağlanamaz mı?bulunması, konu ile ilgili devlet kurumlarınca sağlanamaz mı?