Asiye Türkan
NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır. (Yunus Emre)
Adem ve Havva (erkek ve kadın) ile başlayan insanlığın fiziksel, duygusal ve biolojik (cinsel) ihtiyaçlarını gidermek için kurduğu dini, ahlaki ve hukuki birliktelik olayıdır evlilik... İyi bir eş cenneti bu dünyaya taşır, muhabbet ve merhametle hayata anlam katar, eşine yaşama gücü, mücadele azmi kazandırır, başarısını sağlar.
Günümüz insanı evlilik fikrinden uzaklaşmaktadır. Evliliğe kendilerini hazırlamadan başlamaktadır. Evlenme kararı vermiş bir kişi psikolojik ve duygusal olarak evliliğe hazır olmamaktadır. Evliliğe psikolojik olarak hazırlık aşamasında Evlilige hazırlık eğitimi almak çok önemlidir.
Kendini tanıma, kişinin kendisi hakkındaki bazı bilgilerin farkında olması demektir. Kendini tanımayanlar başkalarının onlar için hazırladığı hayatı yaşamak zorunda kalırlar. Kendileri olamazlar. Kişinin sağlıklı seçimler yapabilmesi, olaylar karşısında nasıl tepkiler vermesi gerektiğini bilmesi kendisini tanımasına bağlıdır.
Evlenecek kişiler genelde eş adayının nasıl olduğunu düşünür. Ancak kendilerini iyi tanımadıkları için onunla anlaşıp anlaşamayacaklarının cevabını sağlıklı veremezler. Dolayısıyla evlilikte kişinin kendisini tanıması, evleneceği kişiyi tanımasından önce gelir.
Bunun için de kişi kendisini aile hayatında, iş hayatında..nasıl birisi olduğunu analiz edip tanımlayabilir mi??? Bu bir hayaldir. İnsanın kendini tanıması kolay değildir. İmtihanla yüz yüze gelinceye kadar herkes kazanacağından emindir. İmtihan kişinin gerçek kimliğini ortaya çıkarır. Bedir savaşı öncesi Nebimiz, yanlış yapacağına ihtimal verir miydi? Ama yaptı ve esirler aldı. Müminler de onu uyarmadılar.
Evlilik büyük bir imtihandır. Onu kazanmak için gözün kör, kulağın sağır ve dilin lal olması gerekir. Taha 20/123 ü iyi düşünelim: (Allah, Adem ve Havva ya) Her ikiniz de biri birinize düşman olarak o bahçeden inin; dedi. Benim tarafımdan size doğru yolu gösteren biri geldiğinde kim yoluma girerse artık o ne sapar, ne de mutsuz olur.
Bu sebeple insanlara, ailede problem çıkmasının normal olduğu anlatılmalı çare olarak de şu ayet okunmalıdır: Müminler! Eşlerinizden, çocuklarınızdan size düşman kesilenler vardır. Onlara karşı dikkatli olun. Eğer onlarla ilgilenir, yeni bir sayfa açar, bağışlarsanız bilin ki, Allah da çok bağışlar ve ikramda bulunur. Mallarınız ve çocuklarınız sadece bir imtihan sebebidir. Büyük karşılık Allah ın katındadır. Gücünüz yettiği kadar Allah tan çekinin, Dinleyin; boyun eğin ve kendi iyiliğiniz için malınızı harcayın. Kendindeki cimrilikten korunanlar umduklarına kavuşacak olanlardır. Teğabun Suresi 16/14)
KURAN REHBERLİĞİNDE HAYATTAKİ YERİNİ, GÖREVİNİ ANLAMIŞ, KENDİNİ BİLEN ŞAHSİYETLERE TAM İNSAN OLARAK TANIMLAYABİLİRİZ. Sağlıklı bir evlilik iki şahsiyetli yetişkin arasında gerçekleşir. Eğer kişilerden biri tam bir şahsiyet değilse, evlilikte yarım olacaktır.
Bizi Yaratana karşı sorumluluğumuzu unutursak zamanla KENDİMİZE YABANCILAŞMAYA başlar ve HEVASININ KÖLESİ olmuş problemli bir İNSANLARA dönüşürüz. «Benim tarafımdan size doğru yolu gösteren biri geldiğinde kim yoluma girerse artık o ne sapar, ne de mutsuz olur.» (Taha 123) Düşünün kendimize yabancı olmuşken, başka insanları en önemlisi eşimiz olacak kişiyi nasıl iyi tanıyabilir, nasıl anlayabiliz.
Kendimizi tanımaya çalışacak kadar değerli bulmazsak, sorumluluklarımızı hatırlamazsak ilerde eşimin beni nasıl değerli bulmasını, tanımasını, anlamasını isteyebilirim? KENDİNİZİ TANIYABİLMEK İÇİN KENDİMİZİ «ALLAH IN EMİRLERİNE NEDERECE UYDUĞUMUZ KONUSUNDA» SORGULAMALIYIZ. Unutmayalım ki, Allah ın emirlerine uyma konusunda sadece kendimize gücümüz yeter. Eşimiz de olsa başkalarına uyarıda bulunma ve örnek olma dışında bir şey yapamayız. Kavminin söz dinlememesi karşısında Musa aleyhisselamın söylediği şu sözü unutmayalım: «Rabbim, yalnız bana ve kardeşime sözüm geçer») Maide 5/25)
Örneğin: Sorumluluk sahibi bir insan mısınız? Evetse en çok hangi alanlarda bu zamana dek sorumluluk aldınız mesela aile içinde? Olumlu ve olumsuz ahlâki özellikleriniz neler? Çevrenizdeki insanlar sizi nasıl tanırlar.
Hoşgörülü ve saygılı biri misiniz? Bugüne kadar sizi en çok mutlu eden şey neydi? Bugüne kadar başardığınız en zor iş neydi? İffetli ve namuslu olmak konusunda nefsinizle mücadelede başarılı mısınız?
Başkalarınıda anlamak ve iletişim yollarını bilmek konusunda ne kadar başarılısınız En çok ağladığınız veya kendinizi suçladığınız zamanları hatırlıyor musunuz? Affedici ve bağışlayıcı olabiliyor musunuz? Öncelikle kendinize karşı?
Yaptığınız herhangi bir şey için kendinizi hiç ödüllendirdiniz mi? Yeteneklerimiz neler? Başarılı ve başarısız olduğumuz alanlar neler? Bugün bulunduğunuz konumdan memnun musunuz? Hayatınızın sonuna geldiğinizde neleri başarmış olmak isterdiniz?
Gerektiginde başkalarına hayır deyip sınırlar çizebiliyormusunuz? Bugüne kadar kendinize iyi bir dost bulabildiniz mi? Aile içindeki veya arkadaşlar arasındaki tartışmalarda nasıl davranır ve tartışmayı nasıl sonlandırırsınız?
Sıralanan bu sorulara kendinizi hiç kandırmadan cevap verebilmelisiniz. Unutmayın kendinizden asla kaçamazsınız! Mutlu bir hayatın ilk adımı, kendinizi tanıyabilmekten ve eksiklerimizi farkına varıp onları gidermek için çaba göstermekten geçer. Ancak bu şekilde sadece arayan değil, aranan kişi olursunuz.
Allah ın ayetlerinden biri de, kendileriyle sükunet bulmanız için kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet meydana getirmesidir. (Rum 21) Öyleyse evlerimiz gerçek anlamda birer huzur evi ve eşlerimiz de huzur bulmamız için en önemli birer vesile olabilirler. Yeter ki ne istediğimizi bilip bu doğrultuda gayretlerimiz olsun... Gayret bizden muvaffakiyet bizim yaratan ve her şeyin yegâne sahibi olan yüce Allah tan...