Central Asian Studies



Benzer belgeler
3. Emine Yılmaz Ceylan, Çuvaşça Çok Zamanlı Ses Bilgisi, TDK yay., 675, Ankara 1997.

DİL VE EDEBİYAT TÜRKLER VE TÜRKÇE DÜNYADA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ

(TÜRKÇE) I. (Ana sayfada görünecektir.)

MOĞOLCADAKİ ŞAHIS ZAMİRLERİNİN SİSTEMİ * D. TÖMÖRTOGOO

HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin]

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü +90(312) ( )

Güner, Galip, Kıpçak Türkçesi Grameri, Kesit Yayınları, İstanbul, 2013, 371 S.

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

Karay The Trakai Dialect, Timur Kocaoğlu-Mykolas Firkovičius, Lincom Europa, 2006, 242 P.

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

BURSA GÖÇMEN AĞIZLARI FİİL İŞLETİMİNDE ŞİMDİKİ ZAMAN Şükrü BAŞTÜRK * Mustafa ULUOCAK ** Erol OGUR *** Süleyman EROĞLU **** Hatice ŞAHİN ***** ÖZET

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Türkçe İlgi Hâli Eki ni n Kökeni Üzerine

KIŞ WINTER 2011 SAYI NUMBER 3 SAYFA PAGE ÖZET

OSMANİYE AĞZINDA KULLANILAN FİİLDEN AD TÜRETEN gel EKİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Mustafa TANÇ

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 53, ERZURUM 2015, TÜRK DİLİNDE BİR GEÇMİŞ ZAMAN EKİ -çi

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

ÖZET ON MORPHOLOGIC STRUCTURE KAŞ DIALECT ABSTRACT

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

DR. MUSTAFA SARI, TÜRKÇEDE ART ZAMANLI DEĞİŞMELER (YÜZ HADİS YÜZ HİKÂYE ÖRNEĞİ), PEGEMA YAYINCILIK, ANKARA 2007, 358 S.

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

Dilek Ergönenç Akbaba * 1

TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER DİL AİLELERİ, DİL GRUPLARI, DİL TÜRLERİ. Dil Aileleri Dil Grupları Dil Türleri

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE

AN EVALUATION OF THE USAGE FEATURES OF PLURAL SUFFIX IN NEW HITIT TURKISH LESSON BOOK FOR FOREIGNERS AND LALE TUKISH LESSON BOOK FOR FOREIGNERS I

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE

TÜRKÇEDE ÜÇÜNCÜ GRUP (ARA) EKLER

{-MATI(N)} GERUNDİUMU ÜZERİNE

Karahanlı Eserlerindeki Söz Varlığı Hakkında

ORTA ASYA (ANONİM) KURAN TERCÜMESİ ÜZERİNDE ÖZBEKİSTAN DA YAPILMIŞ BİR İNCELEME. ТУРКИЙ ТAФСИР (XII-XII acp) *

Baleybelen Müfredatı

DERS TANIMLAMA FORMU / Hakas Türkçesi. ARIKOĞLU E. (2007) Hakas Türkçesi, Türk Lehçeleri Temel Ders Kitabı

PROF. DR. MUSTAFA ARGUNŞAH IN DİL VE EDEBİYAT YAZILARI

ZfWT. Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks

ERZİNCAN AĞIZLARINDAKİ OTUR-LAN- VE SUVAR-LAN- ÜZERİNE

-DUK Eki Ve Divânü Lûgati't Türk'te -DUK Ekli Görülen Geçmiş Zaman Çekimi

BALTA KELİMESİNİN KÖKENİNE DAİR

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri

ÖZET ON MORPHOLOGIC STRUCTURE KAŞ DIALECT ABSTRACT


PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Vilnius, 1996, 133 s. [ISBN X]

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi

AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1. Okuma Parçası. Tercüme

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ *

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

Karahan, Akartürk (2013), Dīvānu Luġati t Türk e Göre XI. Yüzyıl Türk Lehçe Bilgisi, Ankara, TDK Yayınları 657s., ISBN:

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

Kök, Gövde ve Kelime

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET.

Dal - mış - ım. Dal - mış - sın. Dal - mış. Dal - mış - ız. Dal - mış - sınız. Dal - mış - lar. Alış - (ı)yor - um. Alış - (ı)yor - sun.

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

Journal of International Social Research, Volume: 4, Issue: 19, Fall 2011, s

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ

ÖABT. TÜRK DİLİ ve. SORU BANKASI Tamamı Çözümlü KPSS Editör: Fatih Mehmet Muş. Eğitimde

TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

c. Yönelme Hâli: -e ekiyle yapılır. Yüklemin yöneldiği yeri, nesneyi ya da kavramı gösterir.

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

Eski Türkçe kı Ünlemi ve Bunun Anadolu Ağızlarındaki kı/gı Ünlemiyle Karşılaştırılması 1

BURSA YERLİ AĞIZLARINDA BİRİNCİL UZUN ÜNLÜLER ÜZERİNE ON PRIMARY LONG VOWEL IN NATIVE DIALECTS OF BURSA

PROF. DR. FERRUH AĞCA NIN UYGUR HARFLİ OĞUZ KAĞAN DESTANI ADLI ESERİ ÜZERİNE

TÜRKĐYE TÜRKÇESĐ AĞIZLARINDA ESKĐ BĐR SIFAT-FĐĐL KALINTISI: {-cı} Ali AKAR * AN OLD ADJECTIVE-VERB REMAINDER {-CI} AFFIX IN TURKIYE TURKISH DIALECTS

Central Asian Studies

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

COURSES IN FOREIGN LANGUAGES for ERASMUS INCOMING STUDENTS. at Sofia University. 2018/2019 academic year FACULTY OF CLASSICAL AND MODERN PHILOLOGY


Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

TOLKUN, SELAHİTTİN KUZEY KIBRIS/TRNC/CEBEPHbiÜ KI1I1P ÖZET

Türk Dili I El Kitabı

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ. Yüksek Lisans Bilimsel Hazırlık Sınıfı Dersleri. Dersin Türü. Kodu

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

DERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT) Öğrencileri, öğrendikleri kurallar doğrultusunda konuşmaya yönlendirme.

TÜRK DİLİ I Yrd. Doç. Dr. Mediha MANGIR

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

(b) Bir kanıtlamadır. Burada (çünkü) bir öncül belirticidir ve kendisinden sonra gelen yargının öncül olduğunu gösterir.

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

ÖZ GEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ergönenç Akbaba, Dilek (2009). Nogay Türkçesi Grameri (Ses ve Şekil Bilgisi). Ankara: Grafiker Yayınları, 295 s.

Çekim Ekleri. Çözümler. 1. Test. 4. Bölüm

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir.

Karamanlıca Resimli Bir Çocuk Dergisi: Angeliaforos Çocuklar İçün (1872)

ÖZGEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Çin in Ming Döneminde Yapılmış olan Türkçe-Uygurca Sözlük: Ġdikut Mahkemesi Sözlüğü (1997 Ankara)

Transkript:

Festschrift To Commemorate the 80 th Anniversary of Prof. Dr. Talat Tekin s Birth ISSN 1226-4490 International Journal of Central Asian Studies Volume 13 2009 Editor in Chief Choi Han-Woo The International Association of Central Asian Studies Korea University of International Studies

Intern ational Journ al o f Central Asian Studies Volume 13 2009 Türk Dillerinde +la Çokluk Eki Aysu Ata Ankara Üniversitesi Özet: Ses ve yapı bakımından +lar çokluk ekine benzeyen, bugüne kadar sadece Divanü Lugati t-türk te tespit edilen, bu bakımdan Türkologlar tarafından değişik şekillerde yorumlanan bir çokluk eki daha vardır ki bu da: +la /+le dir. Bu çalışmada, +la /+le ekinin kullanımına yine Karahanlı Türkçesiyle yazılmış bir başka eser tanık gösterilecek ve bu örnekler Doğu ve Batı Türkçeleri ile desteklenmeye çalışılacaktır. Talat Tekin ise XI. Yüzyıl Türk Şiiri adlı çalışmasında (1989) ış, aş ve kış isimleri üzerine gelen ekleri, +la çokluk eki ve +ka datif eki olarak değerlendirmiş, ona göre anlam vermiştir. Tekin, çalışmasının notlar kısmında Böyle bir çokluk ekine hiçbir yerde rastlanılmadığı için bu kelimelerin izahında değişik görüşler ortaya atılmıştır diyerek bu görüşlere yer vermiştir. Anahtar sözcükler: çokluk eki +la, Divanu Lugati t-türk, Rylands nüshası Kur an Tercümesi Abstract: There is another plural suffix, +la /+le, which phonetically and structurally resembles the plural suffix +lar and which has been interpreted in various forms by the turcologists since it has only encountered in Dįvānu Lugāti t-turk until the present day. In this study, another work of art written again in Karahanli Turkic will be put forth as a proof and these examples will be supported with the Eastern and Western Turkic dialects. In his work XI. Yüzyıl Türk Şiiri (Ankara 1989), Talat Tekin evaluated the suffixes added to ış, aş and kış nouns as plural suffix +la and dative suffix +ka and explained them in this way. In the notes part of his book Tekin, discusses these suggestions by stating Since such a suffix is not encountered anywhere else, various suggestions are made in the explanation of these words Key words: the plural suffix +la, Divanu Lugati t-turk, Rylands Nüshası Kur an Tercümesi

90 Aysu Ata Türk dillerinde gerek tarihî dönemlerde gerekse -Çuvaşça dışındagünümüzde çokluk ve topluluğu ifade etmek için kullanılan en yaygın ek, +lar/+ler dir. +lar ekinden başka Orhon Türkçesinde iniygünüm erkek kardeşlerim (<*iniy+gün <ini [Yak. inį erkek kardeş ]), keliñünüm gelinlerim (<kelin+gün), taygunuñuz tay gibi olan oğullarınız (<tay+gun) örneklerindeki +GUn eki ile eren adamlar (<er+en), oglanım oğullarım (<og(u)l+an) daki +An ve oglıt oğullar (<og(u)l+ıt), yılpagut alpler, yiğitler (<yılpagu~alpagu+t), tarkat tarkanlar (<tarkan), tigit prensler (<tigin) örneklerindeki +t eki de çokluğu ifade etmektedir (Tekin 2000: 102-103). Ancak Türk dilinde bu eklerin kullanımı sayılı örnekte görülebilmektedir. Bu örneklerde de zamanla ulanan ekin işlevinin unutulup kalıplaşması sonucu, kök kelimeden küçük bir anlam farkıyla yeni bir kelime ortaya çıkmıştır: eren, oglan gibi. Ayrıca Türk dilindeki +An ve +t ekleri, Moğolcada (Poppe 1992: 90-92) ve diğer Altay dillerinde (Poppe 1952: 65-83) ortak kullanım alanı bulan eklerdendir. +lar/+ler çokluk eki ise ilk yazılı ürünlerimizden itibaren Türk dilinde hem isim hem de fiil çekimlerinde kullanılmaya devam etmektedir. Yalnız bu ekin fiil çekiminde yer alması Orhon Türkçesinden sonradır. T. Kowalski nin 1936 daki çalışmasında ortaya attığı; çokluk eki +lar/+ler in kullanımının fiilde zamanla tam bir çekim şekline dönüşmesinin isim fiiller sayesinde ortaya çıktığı görüşü ile isim ve fiile gelen bu çokluk ekleri arasında yapı ve köken bakımından hiçbir farkın olmadığına dair açıklamaları Türkoloji alanında tereddütsüz kabul edilen görüşlerdendir. Bunun yanında ekin kökeni konusunda bilimadamları tarafından değişik görüşler ileri sürülmüştür (Räsänen 1957: 52-53): Munkácsi ve Budenz in ol zamiri + Altayca çokluk eki +r, W. Bang ın ula- + geniş zaman eki -r, Räsänen in il- + geniş zaman eki -r ile +li birliktelik eki + er adam, Fuchs un isimden fiil yapma eki +la + geniş zaman eki -r, Sinor, Pritsak ve Poppe nin Altayca çokluk eki +l + +r şeklinde ekin kökeni hakkında ortaya koyduğu görüşler bunlardan sadece birkaçıdır. +lar eki bugünkü Türkçelerde ulandığı kelimenin son ünsüzüne ve ünlüsüne bağlı olarak ek ünsüzü /r/ nin değişmemesi şartıyla farklı görünümler sergilemektedir: Örneğin, +lar/+ler çokluk eki, Başkurtçada /l, m, n, ñ/ seslerinden sonra +dar/+der, /r, v, y, z/ den sonra +źar/+źer, /b,

Türk Dillerinde +la Çokluk Eki 91 ç, f, h, k, p, s, ş, t/ den sonra ise +tar/+ter şeklinde kelimeye ulanmaktadır. Kazak Türkçesinde +lar/+ler dışında +dar/+der/+tar/+ter; Kırgızcada da +lar/+ler/+lor/+lör/+dar/+der/+dor/+dör/+tar/+ter/+tor/+tör olmak üzere çokluk eki 12 şekillidir. Bunun dışında Eski Türkçe ve Karahanlı Türkçesinde çokluk 2. şahıs zamiri üzerine gelen çokluk eki (sizler ve siler) ile de isim çekimi yapılmaktadır. Örneğin Kırgızsınız ifadesi Kırgızcada nezaket söz konusu olduğunda Kırgızsızdar şeklinde telaffuz edilmektedir, diğer durumlarda ise: Kırgızsıñar. Kırgızcada benzer bir durum çokluk 2. şahıs iyelik çekiminde de görülmektedir. Kırgızcada 2. çokluk şahıs iyelik eki çekimi eneñer anneniz ve ömürüñör yaşınız örneklerinde görüleceği üzere +ñvr ile yapılmaktadır. Fakat bu şahsın nezaket şekli söz konusu olduğunda eneñizder ve ömürüñüzdör ifadeleri kullanılmaktadır. Aynı bağlamda Kırgızcada eneñiz ve ömürüñüz teklik 2. şahsın nezaket şeklini karşılamaktadır. Bu konuda dikkati çeken bir özellik Yeni Uygurcada da Kırgızcada olduğu gibi çokluk 2. şahıs iyelik ekinin +lar/+ler ile kurulmasıdır; koluñlar sizin kolunuz, akañlar ağabeyiniz örneklerindeki gibi. Yeni Uygurcada Türkiye Türkçesindeki +IñIz ise çokluk değil, teklik 2. şahsın nezaketini ifade etmektedir. Yeni Uygurca ile Kırgızca arasında bu konudaki benzerliği ortaya koyan bir durum da Kırgızcadaki Kırgızsızdar ifadesindeki gibi Yeni Uygurcada da isim çekiminin +sizlar değil, Karahanlı Türkçesinde örneklerine rastlanılan +siler şeklinde yapılmasıdır: yaşsiler gençsiniz, emessiler değilsiniz gibi. Bu iki Türkçede diğer Türkçelerden farklı olarak çokluk 3. şahısta isim ve iyelik çekimi genelde +lar eki olmadan teklik şahıstaki gibi yapılmaktadır: Kırgızcada (alar) okūçu (onlar) öğrenci, enesi anneleri, Yeni Uygurcada yaş edi onlar gençti, koli elleri, beşi başları. Kırgız ve Yeni Uygur Türkçeleri fiil çekiminde çokluk şahıs göstergesi olarak işlev yüklenen +lar ekinin kullanımı bakımından da diğer Türkçelerden ayrılmaktadır. Bu iki Türkçe dışında +lar eki çokluk 3. şahıs çekimlerinde görülmektedir. Fakat Kırgızca ve Yeni Uygurcada bu şahsın çekimi çokluk göstergesi olan +lar eki ulanmadan teklik 3. şahıstaki gibi ya da -ş işteşlik eki ile yapılmaktadır. Örneğin, 3. çokluk şahıs belirli geçmiş zaman çekimi Yeni Uygurcada keldi veya kelişti ile kelgän(du) veya kälişgän, Kırgızcada kelişti geldiler ile kelişken, şart kipi ise Yeni Uygurcada kelsä veya kelişsä, Kırgızcada kelişse gelseler şeklindedir. Bütün zaman ve kip çekimi genel Türk dilinden farklı olarak

92 Aysu Ata bu iki Türkçede yukarıdaki şekilde yapılmaktadır. Bunun dışında genel Türk dili kapsamında +lar ekinin kullanımı ve işlevi açısından bir fark yoktur. Ses ve yapı bakımından +lar çokluk ekine benzeyen, bugüne kadar sadece Divanü Lugati t-türk te tespit edilen, bu bakımdan Türkologlar tarafından değişik şekillerde yorumlanan bir çokluk eki daha vardır ki bu da: +la/+le dir. Bu çalışmada, +la/+le ekinin kullanımına yine Karahanlı Türkçesiyle yazılmış bir başka eser tanık gösterilecek ve bu örnekler Doğu ve Batı Türkçeleri ile desteklenmeye çalışılacaktır. İlk olarak söz konusu ettiğimiz ekin tespit edilen ilk kaynak eserdeki yani DLT deki kullanımına ve bu konudaki görüşlere yer verelim: Beçkem urup atlaka Uygurdakı tatlaka Ogrı yawuz ıtlaka Kuşlar kibi uçtımız (DLT I 483) (Atlara belge vurarak Uygurdaki Tatlara, hırsız, kötü itlere kuşlar gibi uçtuk.) Turgan ulug ışlaka Térgi urup aşlaka Tumlug kadır kışlaka Kođtı erig umduru (DLT II 54) (Büyük işlere kalkışan, yemeğe sofra seren, katı kışlarda halkı umutta bıraktı.) Tegrür meniñ savımı bilgelege ay Tınar kalı atatsa kısrak sıpı tay (DLT III 158) (Hey, benim sözümü bilgelere eriştir, kısrakların yavrusu tay, at olursa kısrak dinlenir.) Yukarıdaki örneklerden görüleceği üzere +la çokluk eki, DLT de 7 yerde geçmektedir. B. Atalay, bilgelege kelimesi için dipnotta kelimenin aslının bilgelerge olacağını, DLT. I, 401, 13 teki atlaka, tatlaka örneklerinde olduğu gibi burada da r nin düştüğünü ve düşen r nin yerine lam harfinin yana doğru çekildiğini belirtmiştir. Acaba atlaka, tatlaka, ıtlaka, ışlaka, aşlaka, kışlaka, bilgelege örneklerinde çokluk eki işlevinde kullanılan +la/+le yapısını, +lar/+ler ekindeki son ünsüz düşmesine bağlamak yeterince inandırıcı mıdır? C. Brockelmann, DLT II 54 teki ışlaka, aşlaka, kışlaka kelimelerini kaf harfi üzerinde şedde olmadığı halde ışlakka, aşlakka, kışlakka şeklinde okumuş ve +lak ekini çokluk ve topluluk bildiren bir ek olarak gös-

Türk Dillerinde +la Çokluk Eki 93 termiştir (Brockelmann 1923: 5). Menges de Brockelmann ın bu görüşünü paylaşmıştır (1968: 111). T. Tekin ış, aş ve kış isimleri üzerine gelen ekleri, +la çokluk eki ve +ka datif eki olarak değerlendirmiş, ona göre anlam vermiştir: (O) büyük işlere kalkışan, soğuk (ve) şiddetli kış (ayların)da (bile) ziyafet sofrası kurup (konuklarına yemek yediren bir yiğit)ti. (Ölümü ile) halkı (onun cömertliğini) umar ve (bekler durumda) bıraktı. (1989: 15, 165). Tekin, çalışmasının notlar kısmında Böyle bir çokluk ekine hiçbir yerde rastlanılmadığı için bu kelimelerin izahında değişik görüşler ortaya atılmıştır. diyerek bu görüşlere yer vermiştir. Bunlardan biri Brockelmann ın yukarıda belirttiğimiz +lak eki üzerine açıklamalarıdır ki bunu kabul etmek mümkün değildir. Bir diğer görüş, bu örneklerde geçen çokluk ekini +la şeklinde kabul etmektir. Tekin bu konuda sonuç olarak şunları ifade etmektedir: Bizce, şimdilik tek doyurucu çözüm bu şekilleri -lar/ -ler çokluk ekinin yapısında bulunan ve tek başına çokluk ifade eden arkaik -la eki olarak kabul etmek gibi görünmektedir. Yalnız Tekin bu sonuca varırken +la çokluk ekine başka hiçbir yerde rastlanılmadığı için birtakım tereddütleri olduğunu dile getirmiştir. Çalışmada tanık olarak ileri süreceğimiz, Tekin in ve diğer Türkologların bu konudaki tereddütlerini ortadan kaldıracağını umduğumuz ve Türk dilinde +lar eki dışında, diğer Altay dilleri gramerlerinde de yer alan +la/+le çokluk ekinin Türk dilinde varlığını kanıtlayan tarihî dönem yazı diline ait bir başka kaynak eser ise üzerinde çalıştığımız Rylands nüshası Kur an tercümesidir. Söz konusu çalışmamızda bilhassa eserin dil özelliklerinden yola çıkarak bu tercümeyi Karahanlı Türkçesinin ilk eseri dolayısıyla ilk Türkçe Kur an tercümesi olarak değerlendirdik ve bunun nedenlerini ayrıntılarıyla açıkladık. Rylands nüshası satırarası Kur an tercümesinde morfolojik bakımdan dikkati çeken fakat bugüne kadar kimsenin üzerinde durmadığı bir özellik de Dįvān da olduğu gibi +la/+le çokluk ekinin kullanılmasıdır. Üstelik bu ekin geçtiği örnek sayısı aşağıda görüleceği üzere hiç de azımsanmayacak kadardır. Bu nedenle ekin geçtiği örnekleri istinsah yanlışı olarak değerlendirmek ve metin tamirine gitmek olası değildir. Özellikle dil malzemesi açısından böyle önemli bir yapının herhangi bir eserde değil de bir Kur an tercümesinde geçmiş olması, metnin kudsiyetinden dolayı istinsah yanlışlığını kabul edilemez kılmakta ve bir dil incelemesi için avantaj yaratmaktadır.

94 Aysu Ata DLT de sadece isim çekiminde karşılaşılan bu ek, Rylands nüshasında hem isim hem de fiil çekiminde yer almaktadır. İsim çekimindeki örnekler şunlardır: cāvidānele 31/69b1, ulgaymışla 33/51b3, azıtıglıla 34/42b2, pįrle 35/63a2, kāfirle 35/75b1, ola 36/69a1-38/10b2, şeksizle 36/76a2, yılkıla 37/11a1, çıgayla 37/26a1. Fiilde çokluk 3. şahıs geniş zaman çekiminde -urla, belirli geçmiş zamanda -DIlA, gelecek zamanda -gayla ve çokluk 3. şahıs emir çekiminde -sunla ile çokluk 2. şahısta -ñla eklerinin geçtiği örnekler şunlardır: (geniş zaman:) kılurla 37/31b2, tururla 38/28a2; (belirli geçmiş zaman:) aydıla 30/27b3 ve 30/40b3, kemiştile 30/77a1, bildile 33/36b1, (gelecek zaman:) aygayla; (emir kipi:) bolsunla 33/14b2, koşmañla 31/52b2, kılıñla 33/33b2, korkuñla 34/88b3. DLT de sadece isim kökleri üzerine gelen +la çokluk ekine adı geçen Kur an tercümesinde hem isim hem de fiil çekimlerinde rastlanılması bizi uzun bir süre bu ekin kabulü konusunda tereddütte bırakmış fakat aynı yazı dili dönemi içerisinde sağlam metinler olarak değerlendirdiğimiz bu iki eserde ekin aynı yapı ve fonksiyonda geçmesi bu konudaki düşüncemizi netleştirmiştir. Ayrıca bu yargıya varırken hiç şüphesiz ekin etimolojisi üzerine yapılan çalışmalar yanında +la ekinin günümüzde arkaik özellikleri korumuş olan Türkçelerde yer alması aydınlatıcı olmuştur. Bunlara geçmeden önce Tercüme de fiil çekiminde çokluk şahıs göstergesi olarak kullanılan +la ekinin DLT III 213 te pekiştirme amaçlı kullanılan la ile karıştırılmaması gerektiğini belirtmek yerinde olacaktır. Çünkü ekin geçtiği fiillerde özne tekil değil, çoğul olmalıdır. Böyle olması gerektiği Arapça ve Farsça çevirideki çekimli yapılardan da kesin olarak görülmektedir. DLT de söz konusu la için şu açıklama yer almaktadır: işin tahakkukunu ve bitmesini gösteren bir edat olmak üzere fiillerin sonuna gelen bir harftir. Bunu Oğuzlar kullanırlar. Ol bardı la O gitti be. Bu söz, işin olduğunu bilmediği için dinliyen adamda bir parça inkâr anlamı bulunduğu zaman kullanılır. Bunu öbür Türkler bilmezler. Kaşgarlı nın Oğuzlara özgü diye nitelediği bu özelliğin yansıması bugün Anadolu ağızlarında ve Altay Türkçelerinde de vardır (Rachmatullin 1928: 16-17). Poppe, Türkçe, Moğolca ve Mançu-Tunguz dillerinde kullanılan çokluk eklerini karşılaştırmalı olarak ele almış ve mümkün olduğu ölçüde bunların etimolojileri hakkında söz söylemiş veya bu konuda yapılan

Türk Dillerinde +la Çokluk Eki 95 çalışmalara yer vermiştir (1952: 65-83). Yazının girişinde Çuvaşça dışında (Çuv. -sem <*sayun) Türk dillerinde çokluk kavramının yaygın olarak +lar/+ler ekiyle karşılandığı gerçeği tekrar edilmiş, üçüncü ek olarak ele alınan * -l yapısında bu ekle ve dolayısıyla +la/+le ekiyle ilgili açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca +lar/+ler ekiyle ilgili bazı bilgiler de beşinci ek olarak sunulan * -r alt başlığı altında verilmiştir. Buna göre Tunguzcada sistemli olarak kullanılan -l çokluk eki (mōl trees <mō+l, mūl waters <mū+l, biral rivers <bira+l, takšil bowls, cups <takši+l, näknil the younger brothers <näk(ü)n+(i)l), Moğol yazı dilinde bulunmamakla birlikte en eski belgelerde bu ekin varlığını tespit etmek mümkün olabilmektedir. Türk dilinde ise ekin Tunguzcadaki formda, yani -l olarak geçmediği, fakat -lar çokluk ekinin bir parçası olan ve Türk dillerinde yine aynı işlevde kullanılan *-la ekinde geçtiği belirtilmiştir. +lar/+ler ekinin kökeni hakkında pek çok görüş ileri sürülmesine rağmen Poppe de Gabain (1941: 84) gibi bu konunun tam anlamıyla çözümlenemediği görüşündedir. Bu nedenle Poppe, konu hakkında kendisine göre kayda değer birkaç görüşü değerlendirdikten sonra kendi düşüncesini açıklamıştır. Ona göre, Ramstedt in (1951: 35) +lar ekini Moğolca +nar eki ile birleştirmesi Moğolca /n/=türkçe /l/ gibi bir denkliğin olmamasından dolayı geçersizdir. Ayrıca Aalto da Moğolca ve Türkçede bu eklerin kullanımını karşılaştırmıştır (1952: 10-17). Poppe, Moğolcadaki -nar ekinin eski bir çokluk eki *-na ve *-r den meydana geldiğini ileri sürmüş ve bu dil gerçeğini -lar ekinin de aynı şekilde çokluğu ifade eden *-la ve *-r eklerinin birleşmesinden oluştuğu şeklinde Türk diline uyarlamıştır. Ayrıca yazıda +lar ekinin içerdiği la elementi, Moğolca ve Tunguzcadaki +l çokluk eki ile karşılaştırılmıştır. Bu hususta Sinor konunun çerçevesini daha da -L çokluk ekini Ural-Altay dilleri kapsamında değerlendirmiş, Birleşik Ekler alt başlığında L+R yi ele alırken de - yukarıda açıkladığımız- Poppe ile benzer ifadeleri kullanmıştır (1951-1952: 203-230). +lar ekinin sonundaki /r/ ünsüzü ise gerek Poppe gerekse Sinor tarafından r=z denkliği çerçevesinde değerlendirilerek Ortak Türkçedeki -m -(I)z ve -ñ -(I)z çokluk 1. ve 2. şahıs iyelik eklerindeki /z/ ile Altay Türkçesindeki -gar (<*-ñar <*-ñnar <*-ñlar: adagar your father, sözigär your word ) çokluk 2. şahıs iyelik ekindeki /r/ ve müñüz, köz, köküz,

96 Aysu Ata omuz vb. örneklerde dualiteyi ifade eden eski bir çokluk eki /z/ ile ilişkilendirmiştir. biz, siz ve olar, bular zamirlerinin sonundaki z/s ve /r/ elemanlarının taşımış olduğu çokluk kavramını yansıtması bakımından birbirinden ayrı tutulmaması gerektiğini savunan 1940 lı yıllarda Türkiye de yapılmış iki çalışma da bu bakımdan dikkat çekicidir (Emre 1940: 37-45, Köseraif 1947: 13-16). Bu açıklamalardan Türk dilindeki +lar çokluk ekinin, Altay dilleri hatta Ural -Altay dilleri ile ilgisi l(a)+r morfemleri ile kurulabilmekte, bu morfemlerin tek başlarına söz konusu dillerde çokluk ifadesini karşıladığı görülebilmektedir. Bugüne kadar gerek DLT gerekse Rylands nüshasında geçen ve Tekin in birkaç satırlık açıklaması dışında üzerinde durulmayan +la eki, Türk dilinde yaygın kullanımda olan +lar çokluk ekinin yapısında bulunan, bunun dışında Altay dillerinde olduğu gibi Türk dilinde de kullanım alanı bulan arkaik bir ektir. Bundan dolayı özellikle Karahanlı dönemine ait eserler üzerinde yapılmış metin yayınlarının bu husus doğrultusunda yeniden gözden geçirilmesi +la çokluk ekinin varlığı konusundaki şüpheleri ortadan kaldırması bakımından üzerinde titizlikle durulacak bir konu olmalıdır. Karahanlı Türk yazı dili dönemi dışında +la çokluk ekinin isim ve fiil çekimlerindeki yansımasını Horasan Türkçesinde takip edebilmekteyiz. Doerfer tarafından yapı bakımından Azerbaycan Türkçesiyle Türkmence arasında değerlendirilen, diğer taraftan Selçuklu Türkçesine dayandırılan Horasan Türkçesi ancak son yıllarda Doerfer ve öğrencileri tarafından araştırılmaya başlanmıştır. Doerfer in tespitlerine göre Türk dilleri arasında arkaik özellikleri koruması bakımından önem taşıyan Horasan Türkçesinde fiile ulanan çokluk ekleri ile isme ulananlar arasında fark vardır. Horasan Türkçesinde fillerde çokluk ekleri genellikle -län, seyrek olarak -lär, -lä şeklinde iken isimlerde kalınlık-incelik uyumuna girecek şekilde +lar, -la r, -la dır. Doerfer bu eklerle ilgili örnekleri vermektedir (1977: 160-168). Fiil çekimlerinde ek ünlüsünün niteliğinden kaynaklanan uyumsuzluğun Güneybatı Türkçesindeki diğer örneklerini de Johanson aktarmıştır (1981). Yine Doerfer in (1997: 43-56) tespitlerine göre Horasan Türkçesinde hem isim hem fiil çekimlerinde kullanılan +la/+le çokluk eki, sadece fiilde -Sonkor ve Kermanşah ın 60 km kuzeydoğusunda konuşulan- Sonkor Türkçesinde de (gäli l-lä gelirler ) görülmektedir.

Türk Dillerinde +la Çokluk Eki 97 Bunun dışında yazı dili kapsamında +la çokluk ekinin kullanımını sistemli bir şekilde tespit ettiğimiz Türkçe, Karaçay-Balkar Türkçesidir. Türk dillerinin Kıpçak kolunun güney Kafkasya bölgesinde konuşulan bu Türkçede isim çekimlerinde çokluk kavramını karşılayan yapı +la dır: terekle ağaçlar, tavla dağlar, üyle evler, kuşla kuşlar, kızla kızlar. Bu Türkçede çokluk ekine iyelik eki ulanması durumunda söz konusu ek +lar şekline geçmektedir: terekleri, kızları, kuşları, tavlarıngı gibi. Karaçay-Balkar Türkçesinde fiil çekimlerinde çokluk 3. şahsı karşılayan ek de sistemli olarak +la dır: aşarla yerler, aşamazla yemezler, keledile geliyorlar, boşaydıla bitiriyorlar, kaytdıla döndüler, bergendile vermişler, cathandıla yatmışlar, caşarıkdıla yaşayacaklar, barlıkdıla gidecekler, körsünle görsünler, alsala alsalar, çabarga kerekdile koşmalılar, aytıredile söylerlerdi gibi. Karaçay- Balkar Türkçesi hakkında en son yayın olan Tavkul un Karaçay-Malkar Türkçesi Sözlüğü adlı çalışmasında, sözlük dışında bu Türkçenin grameri ve sözlük malzemesini oluşturan metinler de yer almaktadır. Tavkul, yukarıda örneklerini verdiğimiz +la ekine hem Çokluk Eki hem de Son Ses Düşmesi başlığı altında değinmiş, fiil çekiminde ise ilgili başlıklar altında örneklerini vermiştir. Biz de 1992 yılında Karaçay-Balkar ve Kumuk Türkçelerinin karşılaştırmalı ses bilgisini incelerken o günkü bilgiler ışığında +la ekini Ünsüz Düşmesi maddesi altında değerlendirmiştik. Fakat bugün için düşüncemizin değiştiği çalışmamızın başlığındaki +la Çokluk Eki ifadesinden de anlaşılacaktır. Çünkü Horasan ve Karaçay-Balkar Türkçelerinde kullanılan +la çokluk ekinin, DLT ve Rylands nüshası Kur an tercümesinde geçen aynı ekin günümüz Türkçesindeki bir görünümü olması ihtimali oldukça yüksektir. Gerçekte /r/ sesi, Türk dilinde yeri en zayıf olan ses durumundadır ve bu nedenle özellikle konuşma dilinde düşme eğilimindedir. Günlük konuşma dilinde her zaman üzerine basa basa gidiyor, çalışıyor veya bir kere değil, kimi zaman gidiyo, çalışıyo veya bi kere deriz. Anadolu ağızlarında özellikle - yor ekindeki /r/ sesinin düşürülmesi veya zayıf söylenmesi bundan dolayıdır. Ayrıca /r/ diş eti ünsüzünün titrek olması ve söylenişinde güçlük çekilmesinden dolayı genel Türk dilinde kelime içi ve son ses durumunda ses değişimine uğradığı durumlar da vardır. Räsänen in bu konuda Lautgeschichte der türkischen Sprachen adlı çalışmasında verdiği örnekler konuyu aydınlatıcı olması bakımından yerindedir (1949).

98 Aysu Ata /r/ nin kelime sonu veya iç ses konumunda düşürüldüğü ve bunun yazı diline yansıdığı durumlar da vardır. Buna en güzel örnek er- yardımcı fiili ile Eski Türkçede kullanılan -sar şart ekidir. DLT de geçen buşmasar ve ewmeser örnekleri o dönem için arkaik olsa gerektir. Fakat birleşik fiil çekimlerinde er-> i-> ø gelişimini izleyerek er- fiilindeki /r/ nin düşmesi ise çok daha geç dönemler için geçerlidir. Bunun yanında Türk dilinin değişik dönem alanlarında yazılmış olan eserlerdeki kurtgar-~kutgar-~kutar-, arslan~aslan, berk~bek(ü-), kirgür-~kigür- gibi ikili şekilleri iç ses konumundaki /r/ sesinin niteliğine bağlı olarak düşmesiyle açıklamaktayız. Karaçay-Balkar Türkçesi ile Anadolu ağızlarında çokluk eki için +la şeklinin kullanılışının nedeni /r/ ünsüzünün düşmesine bağlanabilecekse de X. ve XI. yy. metinleri olan Kur an tercümesi ve DLT de geçen +la eki, +lar çokluk ekindeki son ünsüzün düşmesi ile açıklanamaz. Çünkü bu ses düşmesi Türk dillerinde çok daha sonra meydana gelmiş, kimi Türkçede yazı diline yansırken kimisinde sadece konuşma dilinde kalmıştır. Diğer taraftan bu eserler için /r/ düşmesi söz konusu olsaydı ekin lamelifle yazılması gerekirdi. Fakat özellikle DLT deki örnekler bu olasılığı da yok etmektedir. Ayrıca kuzeybatı grubu Türkçelerinden Karaçay-Balkar Türkçesi ile Anadolu ağızlarında bu ekin telaffuzunda da farklılık vardır. Anadolu ağızlarında +la lı örneklerde /r/ sesinin düşmesine bağlanabilecek bir telafi uzunluğu oluşurken Karaçay-Balkar Türkçesinde bu söz konusu olmamaktadır. Karaçay-Balkar Türkçesi ve Anadolu ağızlarında kullanımda olan +la eki için söylediklerimizi hiç şüphesiz Horasan Türkçesinde +lar yanında geçerli olan +la çokluk eki için de söylemek mümkündür. Ama Türk dilinin pek çok arkaik özelliğini yapısında bulunduran Horasan Türkçesindeki +la eki, acaba şimdiki bilgilerimiz ışığında Karahanlı Türkçesiyle yazılmış iki eserde tespit ettiğimiz arkaik bir +la çokluk ekinin uzantısı olamaz mı?

Türk Dillerinde +la Çokluk Eki 99 Kaynaklar Aalto, Pentti (1952). The suffixes -lar, -nar, -lär. Studia Orientalia XVII (7). Helsinki. Atalay, Besim (1939). Divanü Lûgat-it-Türk Tercemesi. Ankara: TDK Yayınları. Brockelmann, Carl (1923). Alttürkestaniche Volksposie: I. Hirth Anniversary Volume. Asia Major. Doerfer, Gerhard (1977). Das Chorasantürkische. TDAY-Belleten 1977: 127-204. Doerfer, Gerhard (1997). Das Sonqor -Türkische. Studia Orientalia XLVII. Emre, Ahmet Cevat (1940). Türkçe de Çoğul Belgisi -ler in etimolojisi üzerine bir araştırma. TD-Belleten II/5-6. Sonteşrin. Gabain, A. von (1941). Alttürkische Grammatik. Leipzig: Harrassowitz. Johanson, Lars (1981). Pluralsuffixformen im Südwesttürkischen. Abhandlungen der Akademie der Wissenschaften und der Literatur. Mainz. Geistes - und sozialwissenschaftliche Klasse. Wiesbaden: Steiner. Kowalski, Tadeusz (1936). Zur semantischen Funktion des Pluralsuffixes -lar, -lär in den Türksprachen. Kraków (=Polska Akademja Umiejetnoci Prace Komisji Orjentalistycznej 25). Köseraif, Fuat (1947). Çoğul takımızın çıkanağı (=Menşei) nedir?. TD-Belleten III/10-11. Ocak -Aralık. Menges, K. H. (1968). The Turkic Languages and Peoples. An Introduction to Turkic Studies. Ural-Altaische Bibliothek 15. Wiesbaden. Poppe, Nicholas (1952). Plural Suffixes in the Altaic Languages. Ural -Altaische Jahrbücher XXIV (3-4). Poppe, Nicholas (1992). Moğol Yazı Dilinin Grameri. (çeviren G. Karaağaç). İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları: 68. Rachmatullin, Gabdürreşid (1928). Die Hilfsverben und Verbaladverbien im Altaischen I. UJb. VIII. 1-2. Ramstedt, Gustav John (1951). Aufsätze und Vorträge. JSFOu. LV (2). Räsänen, Martti (1949). Lautgeschichte der türkischen Sprachen. Studia Orientalia XV. Helsinki. Räsänen, Martti (1957). Materialen zur Morphologie der türkischen Sprachen. Studia Orientalia XXI. Helsinki. Sinor, Denis (1951-1952). On Some Ural -Altaic Plural Suffixes. Asia Major II. London. Tavkul, Ufuk (2000). Karaçay-Malkar Türkçesi Sözlüğü. Ankara: TDK Yayınları. Tekin, Talat (1989). XI. Yüzyıl Türk Şiiri. Ankara: TDK. Tekin, Talat (2000). Orhon Türkçesi Grameri. Türk Dilleri Araştırmaları Dizisi: 9. İstanbul: Kitap Matbaası.