KAÇ AVCI KAÇ ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

KUNDUZ KAFALI KRAL ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

ÇATAL MACERA ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT


Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

17 ÞUBAT kontrol

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

KARA DELÝK ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SÝTEYE YOLCULUK ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT

Kanguru Matematik Türkiye 2015


Kanguru Matematik Türkiye 2015

KLASİK DÜNYA EDEBİYATI. Lev Tolstoy. Öykü ERİK ÇEKİRDEĞİ. Çeviren: Kezban Akcalı. 24. basım. Resimleyen: An-Su Aksoy

Bölüm 1. Bruno Keþif Yapýyor

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Gelin Bir Yolculuða Çýkalým Birlikte

Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.

ÇÖP DAÐI ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

Bir an hangisini giyeceðinin kararsýzlýðý içinde kaldýktan sonra miki fare desenli pembe tiþörtüyle mavi kot pantolonunu çýkardý. Çabucak giyindi.

Kýrmýzý çatýlarýn, kararmýþ yüksek bacalarýn üstünden geçiyordu. Nereye gittiðini bilmiyordu. Kafesinden çýkýp gökyüzünün maviliðine dalalý çok zaman

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Kanguru Matematik Türkiye 2015

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Ayakkabýlarýný çýkardýktan sonra sevindirici bir yüz anlatýmýyla bir elindeki pakete baktý, bir içeriye. Sonra oðluna seslendi: Murat, Murat!..



GÝRÝÞ SÝHÝRBAZIN TUZAÐI. Gorim'in Halký için bir Tanrý aramasýnýn ve kutsal Prolgu Daðýnda UL'u bulmasýnýn hikâyesidir.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

Adým Adým Çelik Kapý Montaj Þemasý

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. Flaþ... Flaþ...Flaþ... Görülmemiþ kampanya Yýlýn Adamý olmak çok ucuz

Kafesler dolusu kuþlardýk. Tüylerimiz bulut rengindeydi, deniz renginde, çayýr çimen renginde. Kanatlarýmýzý çýrparak kafeslerde uçuyorduk.

Ýlksiz zaman içinde, kalbur saman içinde... Yazarlar çizer, çizerler yazar iken; ben annemin beþiðini, týngýr mýngýr sallar iken, ayný zamanda daðda


Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

YUNANÝSTAN ZAMANIN ÞAFAÐI

Ülkü Tamer DESTANLAR VE MASALLAR ŞEYTANIN ALTINLARI. Masal-Şiir. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

karayý göstermek isterdi. Kýyý burada, bu tarafa gelin, der gibiydi. Kasabalýlara da gemilerin geldiðini haber verirdi. Ýþi çok çok önemliydi


Nejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim.

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Yüksek kapasiteli Bigbag boþaltma proseslerimiz, opsiyon olarak birden fazla istasyonile yanyanabaðlanabilirözelliðesahiptir.

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Atlantis IMPERATOR. Kullanim Kilavuzu. Metal Dedektörü

Bekir Sýtký Erdoðan ELLÝNCÝ YIL MARÞI. Þiir : Bekir Sýtký Erdoðan. Müzik : Necil Kâzým Akses. Müjdeler var yurdumun topraðýna, taþýna;

ünite SÖZCÜK ANLAM 3. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde altý çizili sözcük gerçek anlamý dýþýnda kullanýlmýþtýr?

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Hoþ geldiniz. Çabuk baþlama kýlavuzu. philips. 1 Baðlantý 2 3. Kurulum. Kullaným

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Çevreyi Benim Ýçin. Güvenli Hale Getirebilir misin? MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ

17 ÞUBAT kontrol

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

BİZE KATILIR MISINIZ?

Kanguru Matematik Türkiye 2017

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

ünite1 Sosyal Bilgiler

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

Ön Hazýrlýk Geometrik Þekiller

Yaz aylarýný bitkin bir aðaç gibi geçirmiþtim. Serüvenci bir aðaç. Annem yaz boyunca

Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?


ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK PITIRCIK TATİLDE. Çeviren: Vivet Kanetti

m3/saat AISI

Kanguru Matematik Türkiye 2017


FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet

Nokia Holder Easy Mount HH /2

ÇEVREMÝZDEKÝ GEOMETRÝ

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Transkript:

KAÇ AVCI KAÇ ÇOCUK ROMANI Ahmet YOZGAT

KAÇ AVCI KAÇ AVCI TEMUR AV PEÞÝNDE Avcý Temur bugün erkenden kalkmýþtý. Güneþ bile doðmamýþtý o ayaklandýðýnda daha. Kasabayý çevreleyen daðlarýn zirveleri yeni yeni sararýyordu. Yerleþim yeri ile daðlar arasýndaki düzlüðün hemen tamamýný kaplayan sazlýk bile uykudaydý henüz. Yeþilbaþ, baðýrtlak, karabatak ve toy kuþlarý yuvalarýndaydýlar. Yalnýz birkaç erkenci leylek dolaþýyordu çevrede. Bu saatlerde uyku sersemi hayvancýklarý avlamak kolaydý. Hele kurbaðalar ve balýklar kendileri düþerdi aðlara. Yeþilbaþlar, sunalar ve turaçlar alçaktan uçarak avcýlara davetiye çýkarýrlardý. Avcý Temur, çizmeli tulumunun üzerine çaprazlama astýðý çiftesini çýkardý. Belini çepeçevre kuþatan kemerinden iki fiþek çekti. Bunlarý tüfeðin yataðýna yerleþtirdi. Niþan durumunda ilerlemeye baþladý. Bu esnada önüne gelen sazlarý devirip devirip sýrtlarýna basýyordu. Sazlar çatýrdayarak kýrýlýyordu. Bu arada sular dalgalanýyor, çevreye balçýk parçalarý sýçrýyordu. Temur, on beþ adým kadar gitmiþti ki sazlarýn arasýndan iki yeþilbaþ havalandý. Sazlar dalgalandý. Uykulu kuþlar çýðlýk çýðlýða yükseliþe geçtiler. Temur çiftesini doðrulttu, yeþilbaþlara niþan alýp tetiði dokundu. Bir patlama sesi duyuldu. Ses daðlarda yankýlandý. Namludan çýkýp çevreye saçýlan pamuk parçalarý suyun yüzüne yaðdý. Yeþilbaþlar hâlâ havadaydý. Temur ikinci kez ateþledi çiftesini. Ama yine ulaþamamýþtý amacýna. Av ördekleri kanlý canlý uzaklaþýp gözden kayboldular. Avcý Temur sinirlenmiþti. Birkaç deneme daha yaptý. Fakat sonuç aynýydý. Attýðý fiþeklerin saçmalarý havada daðýlýp gidiyordu: - Bu sabah çok kýsmetsizim nedense? diye geçirdi içinden. Tüfeðine yeni bir fiþek yerleþtirirken kendi kendine: -Uçaný vuramadýk, bir de kaçanda deneyelim þansýmýzý, dedi. Bu karar üzerine avcý Temur sazlýðý geçti. Daðlara doðru ilerledi. AVCI TEMUR ORMANA DALIYOR Bu arada güneþ doðmuþ, çevreyi sapsarý ýþýðýyla düðün yerine döndürmüþtü. Daðlarýn hemen eteklerinden baþlayan ormanda yaþam baþlamýþtý. Çekirge sesleri, kuþ cývýltýlarý kulaklarý doldurup taþýrýyordu. Yerde, çimlerin arasýnda küçüklü, büyüklü bir sürü hayvanýn koþuþturmasý vardý. Karýncalar, her zaman olduðu gibi iþ baþýndaydýlar. Kertenkeleler, ýslak toprakta kayar gibi ilerliyorlardý. Sinekler, nemli havada daireler çiziyorlardý. Börtü böceðin alayý yaþam kavgasýna giriþmiþti. Avcý Temur, yeþil aðaçlarýn altýna ulaþtý. Dikkatli dikkatli ilerlemeye baþladý. Bu hâlde on dakika kadar gitti. Bir rampayý çýktý, bir dereyi atladý. Bir baþka akarsuyun kenarýnda bir süre yürüdü. Çalýlýklarýn kapladýðý bir alana girdi. Temur, burada silâhýnýn namlusundan tutup bodur aðaçlarý dipçikle dövdü. Böyle yapmakla gürültü çýkarmak ve yuvalarýnda yatan hayvanlarý ürkütmek istiyordu. Düþündüðü gibi de oldu. Bir tavþan, çýkan seslerden ürkmüþ olacak ki üç adým ötedeki çalýnýn dibindeki yuvasýndan hýzla sýçradý. Süne süne uzaklaþmaya baþladý. Temur heyecanlanmýþtý. Kalbi küt küt atarken çiftesini doðrultup tetiðe bastý. Bir patlama sesi duyuldu. Ardýndan bir kez daha gürledi tüfek. Ýlk atýþ boþa gitmiþti ama ikincisi hedefi bulmuþtu. KAZAZEDE UZUN KULAK TAVÞAN

Uzun kulak kýçýna yediði saçmalarýn acýsýyla baðýrdý. Yere yuvarlanýp birkaç takla attý. Sonra tekrar toparlanýp koþmaya devam etti. Ancak uzun kulaklý tavþanýn hýzý kesilmiþti, topallaya topallaya gidiyordu. Arka bacaðýnýn biri boydan boya aðrýyordu. Ama buna aldýrmanýn zamaný deðildi. O hâliyle koþmasýný sürdürdü. Çalýlarýn arasýndan bildik hareketlerle ilerledi, koca gövdeli aðaçlarýn dibini hýzla dolandý. Sonunda avcýyý atlatýp delikli kayaya ulaþtý. Kayanýn çevresini dolanmýþtý ki orada koca kuyruklu tilkiye rastladý. Koca kuyruklu tilki, tavþana selâm verip geçecekti. Ama komþusu uzun kulaðý topallar görünce meraklandý: -Hayrola kardeþ? Yine saçmayý yedin galiba, diye sordu. Uzun kulaklý tavþan acýlý bir inlemeyle: -Baksana sað bacaðýma tilki kardeþ. Kýpkýrmýzý... Geçen sefer paçayý kurtarmýþtým. Ama bu kez pek þanslý deðilim, dedi. Koca kuyruklu tilki meraklanmýþtý: -Nerede geldi bu durum baþýna, diye sordu. Uzun kulaklý tavþan hüzünle: -Çalýlýkta yakalandým avcýya. Atýþýn ilkini boþa çýkardým. Fakat ikincisi buldu kalçamý. Neyse ki tek saçmayla kurtardýk, diye yanýtladý soruyu. Ýki arkadaþ böyle dertleþirken, onlarýn yanýna kýzýl gözlü kurt çýkageldi. Daðlarýn hain hayvaný gözlerini belerte belerte inceledi tavþanýn arkasýný. Caný sýkýlmýþtý: -Bu böyle olmayacak. Bir çare bulmalýyýz bu duruma, dedi. Uzun kulaklý tavþan meraklanmýþtý: -Nasýl, diye sordu ona. Kýzýl gözlü kurt amir bir eda ile: -Yürüyün benimle, deyip yürüdü. Yeþil ormanýn üç sakini peþ peþe ilerlediler. Zaman zaman tavþan yürüyemez hâle geliyordu. O vakit biraz oturup dinleniyorlar sonra devam ediyorlardý yollarýna. Bu þekilde yarým saat kadar yol aldýlar. Þimdi kasaba ta aþaðýda kalmýþtý. Hatta daha gerilerdeki köyler de belli belirsiz fark ediliyordu. Daðýn doruðuna az kalmýþtý. Kurt, tilki ve tavþan hâlâ yürüyorlardý. Az sonra koca oðlan ayý ile karþýlaþtýlar. Koca oðlan bir ahlât aðacýnýn altýndaydý. Tembel tembel uyukluyordu. Baþýnýn etrafýnda yeþil sinekler dolanýyordu. Kocaoðlan arada bir kýzýyor, sinekleri kovmak için havayý tokatlýyordu. Çevresi, yiyip attýðý meyve artýklarýyla doluydu. Ayý gelenleri görünce merakla ayaða kalktý. O sýrada tavþanýn bacaðý iliþti gözüne. Meraklanmýþtý. Sebebini sordu. Kýzýl gözlü kurt kaþlarýný çatarak: -Þu hain avcýya rastlamýþ zavallý, diye yanýtladý ayýyý. Çok geçmeden ayý da kafileye katýlmýþtý. Ama o en öndeydi. Diðerleri boy sýrasýna göre arkadan geliyorlardý. Kýsa bir yürüyüþün ardýndan aðaçlar tükendi. Hayvanlar, çýplak bir meydana ulaþtýlar. Meydanýn öbür baþýnda kayalýk bir bölge görülüyordu. Kayalarýn altýnda bir maðara giriþi vardý. Toprak meydana ulaþýnca kafile durmuþtu. Ayý birkaç adým daha ilerleyerek: -Aslan baba, diye haykýrdý. KRAL OLAYA EL KOYUYOR Önce maðaradan bir homurtu duyuldu. Ardýndan aslan baba, muhteþem heybetiyle ortaya çýktý. Yelesi esintiyle havalandý. Püsküllü kuyruðu daireler çize çize þov yaptý. Baba bir süre giriþ kapýsýnda bekledi. Sonra iki adým daha attý. Ciddi bir ses tonuyla: -Nedir çocuklar? Olaðanüstü bir hâl mi var ormanda, diye sordu. Ayý biraz daha ilerledi; kurt, tilki ve tavþan da onu takip ettiler. Þimdi aslan ile karþý

karþýyaydýlar. Ayý, uzun kulaklý tavþaný iþaret ederek: -Þu avcý meselesi yine, diye açtý konuyu. Aslan baba merak içinde: -Yine ne oldu ki, diye sordu. Kýzýl gözlü kurt iþaret ederek: -Baksanýza tavþancýðýn þu hâline, diye ekledi. Koca oðlan ayý iri ve kýllý ellerini açarak: -Neyse ki ucuz kurtulmuþ zavallý. Tek saçmayla deldirmiþ postu, dedi. Koca kuyruklu tilki konuyu genelleyerek: -Kuþlar da þikâyetçi durumdan baba. Her gün bir kaç yeþilbaþ kim vurduya gidiyormuþ, diye araya girdi. Koca oðlan ayý: -Geçen hafta da bir karaca kurtulamadý kurþunlardan, dedi. Kýzýl gözlü kurt yumruklarýný sýkarak: -Artýk buna bir çare bulmalýyýz baba. Yoksa bu gidiþle buralara kadar uzanacak kýrým, diye baðladý þikâyeti. Aslan baba sað ön ayaðýný kaldýrarak: -Sakin olun kardeþlerim! Bir çözüm bulacaðýz elbet, dedi. Bir süre düþünen aslan baba, daha sonra kayalýða doðru döndü. Geniþ adýmlarla taþtan taþa sýçrayarak ta tepeye kadar çýktý. Kafasýný kaldýrýp gök gürültüsünü andýran sesiyle uzun uzun kükredi. Yakýndaki aðaçlardan onlarca kuþ kalktý. Aslan baba bir kez daha kükredi. Bu sefer sesi daha yüksek perdedendi. Orman inledi. Ses, karþý daðlarda yankýlandý. ORMAN MECLÝSÝ TOPLANIYOR Ýþini bitiren baba kayalýktan indi, eski yerine geldi ve durdu. O sýrada gökyüzünde jilet pençe kartal göründü. Kývrýk gagasýný yalaya yalaya gelip yakýnlardaki aðaçlardan birinin kuru dalýna kondu. Meydandaki hayvanlarý selâmladý. Çok geçmeden birkaç cins kuþ daha geldi. Meydan gide gide kalabalýklaþýyordu. Kuþlarýn peþinden kara hayvanlarý da ortalýða çýkmaya baþladýlar. Önce çakal geldi. Peþi sýra geyik, dað keçisi, porsuk, kunduz ve diðerleri sökün ettiler. Þimdi alan, orman sakinleriyle çepeçevre kuþatýlmýþtý. Aslan baba en ortada duruyordu. Kaþlarýný ciddiyetle çatmýþtý. Diðerleri ona dönük olarak bekliyorlardý. Yüzlerinden merak akýyordu. Herkes tamamdý. Artýk toplantý baþlayabilirdi. Önce koca oðlan ayý konuþtu: -Hepiniz hoþ geldiniz dostlar. Orman sakinleri koro hâlinde: -Hoþ gördük ayý kardeþ, dediler. Kocaoðlan konuþmasýný sürdürerek: -Þimdi size bir þey göstereceðim. Sonra konuyu tartýþacaðýz, dedi. Ayý daha sonra uzun kulaða dönerek: -Tavþan gel buraya, dedi. Tavþan topallayarak ilerledi. Ayýnýn önüne gelip durdu. Bütün hayvanlar, onun kýrmýzýya boyanmýþ olan arka bacaðýna bakýyorlardý. Serçe ile sýðýrcýk küçük birer çýðlýk attýlar. Karga kalýn sesiyle merakýný gidermenin derdine düþtü. Geyik meledi, koyun aðladý. Bir anda ortalýðý anlaþýlmaz bir uðultu kaplamýþtý. Aslan baba kurallarý olan bir liderdi. Lâubalilik istemezdi; o, her zaman ciddi olmak isterdi. Bu yüzden öfkeyle kükredi. Uðultuyu bir býçak gibi kesti.

Koca oðlan ayý konuþmasýna devam ederek: -Ormanda bir kaç aydan beri huzur kalmadý dostlar. Yeni bir avcý türedi, dedi. Uzun kulaklý tavþan sinirli sinirli: -Adamýn baþka iþi yok galiba? Sabahýn köründe silâhýný kuþanýp çýkýyor dýþarýya. Gece karanlýðýna kadar buralarda... Ne kuþ diyor, ne kurt diyor; uçan, kaçan her þeye ateþ açýyor. Bunu gereksiniminden yapýyor olsa neyse. Hayvanlarý vurduðu yerde býrakýp baþka avlarýn peþine düþüyor, diye ekledi. Jilet pençe kartal kýzmýþtý: -Bu adam avcý deðil bir sadist, dedi. Koca oðlan ayý kaldýðý yerden konuþmasýný sürdürdü: -En son eseri de þu zavallý tavþan. Bakýn görün hâlini. Sonra da bu duruma dur deyin. Susmayýn! Sustukça sýra size gelecek, dedi. Ayýnýn ortaya koyduðu manzara herkesi hüzünlendirmiþti. Alanda bir süre sessizlik oldu. Sonunda Aslan baba araya girerek, tane tane konuþmaya baþladý: -Þu andan itibaren duruma el konulmuþtur tarafýmýzdan. Problemi en kýsa zamanda çözeceðiz, dedi. Bir süre sustu. Önündeki hayvanlarý tek tek süzdü, sonra: -Ayý kardeþ, kurdu da yanýný al, bir ekip kur. O avcý bozuntusunu en kýsa zamanda karþýmda görmek istiyorum. Þimdi toplantý bitmiþtir. Haydi herkes iþine, dedi. Konuþmasýný bitiren aslan inine girip gözden kayboldu. EKÝP ÝÞ BAÞINDA Ayý daðýlmak üzere olan hayvanlarý durdurup: -Bu konuda bize yardýmcý olacak arkadaþlar lütfen burada kalsýnlar. Diðerlerine iyi günler dilerim, dedi. Ayý, tavþan, kurt, tilki, kartal ve birkaç meraklý kuþun dýþýndakiler meydandan uzaklaþtýlar. Ayý sinirli sinirli kafasýný salladý. O, burada daha çok hayvan kalacak sanýyordu. Kurt da sonuçtan memnun olmamýþtý. Anlamsýz sözlerle homurdandý. Ayý ensesini kaþýyarak dolanýyordu aðaçsýz meydanda. Tavþan habire ne yapmalarý gerektiðini soruyordu arkadaþlarýna. Tilki elindeki çöple topraðý eþeliyordu. Avcýyý yakalayýp getirmek olanaksýz bir þeydi. Adam bir kere silâhlýydý. Beline baðladýðý kemer silme fiþek doluydu. Bu durumda deðil yakalamak, yanýna bile yaklaþmak olanaksýzdý onun. Ama ekip, bunun bir çaresini bulmak zorundaydý. Ormanýn lideri aslan baba iþlevi üzerlerine yýkarak inine çekilmiþti. En kýsa zamanda sonuç almak istiyordu. Onun en kýsa zaman dediði, iki ya da üç gündü. Ormanda yaþayan hayvanlar sorunu sahiplenmemiþti. Her biri sessizce çekilmiþti alandan. Ekibe sonradan katýlan yalnýzca kartaldý. Ýþ bizimkilerin omuzlarýnda kalmýþtý. Durum iyi deðildi. Kartal tünediði aðaç dalýnda düþünceli düþünceli tüylerini karýþtýrýyordu. Sonra birden sýçradý: -Buldum, dedi. Bu iþi çözecek birini biliyorum. Koca oðlan ayý merakla: -Kimmiþ o, diye sordu. Jilet pençe kartal uzaklarý iþaret ederek: -Köstü bey, diye yanýtladý soruyu. Kýzýl gözlü kurt kaþlarýný çatarak: -Köstü bey mi? O da kim, diye sordu. Jilet pençe kartal açýklama yaptý: -Köstü bey, karþý daðda yaþayan yaþlý bir köstebektir. Bilgeliði, ormandaki pek çok hayvan tarafýndan bilinir. Özellikle yeraltý dünyasý onun önünde saygý ile eðilir. Gözleri pek iyi görmez. Bununu nedeni çok okumasýdýr. Köstü bey gözlerini kaybetmiþ ama bilgi ve hikmeti kazanmýþ biridir. Üstelik çok yardýmseverdir. Darda kalanlar onun kapýsýný çalarlar. Ulu bilge de kimseyi geri

çevirmez. Elinden gelen her iyiliði yapar, dedi. Kartalý sessizlik içinde dinleyen ekip sevinç içindeydi. Tavþan, topal bacaðý ile zýp zýp zýplýyordu: -Yaþasýn yaþasýn, diyordu. Tilki, problemin þimdiden çözüldüðünü düþünmeye baþlamýþtý bile. Ona göre bu iþ bitmiþti: -Avcýyý ancak bilgi ve bilgelik yenebilir, dedi. Kurt her zaman ki gibi temkinliydi. Ama yine de itiraz etmedi. KÖSTÜ BEYÝN MEKANINDA Bir süre sonra ekip yola dizildi. Kartal, aðaçlarýn üzerinden uçarak kýlavuzluk yapýyordu. Yerdekiler, her zaman olduðu gibi boy sýrasýna göre dizilmiþlerdi. En önde ayý vardý. Uzun otlarý yara yara ilerliyordu. Tavþan en arkadaydý ve topallayarak diðerlerine yetiþmeye çalýþýyordu. Uzun bir yürüyüþün sonunda ekip, Köstü beyin yaþadýðý topraklara ulaþtý. Kartal alçalarak yakýndaki kayalýklara kondu. Onu gören gelincik, tarla faresi ve genç köstebekler kaçýþtýlar. Kartal konduðu taþýn üzerinden atlayarak yuvasýna girmek üzere olan bir köstebeði yakaladý. Zavallý hayvan sonunun geldiðini sanmýþtý, acýyla tiz bir çýðlýk attý. Jilet pençe kartal sakin bir ses tonuyla: -Korkma köstebek kardeþ, dedi. Bu sefer yemek için avlamadým seni. Genç köstebek þaþkýnlýkla: -Ya ne yapacaksýn, diye sordu. Jilet pençe devam ederek: -Þimdi beni dinle. Þu karþýda gördüðün beyleri tanýyor musun, diye sordu. Genç köstebek endiþeyle: -Hayýr, ilk defa görüyorum beyleri, diye yanýtladý soruyu. Jilet pençe kartal: -Onlar koca oðlan ayý, uzun kulaklý tavþan, kýzýl gözlü kurt ve koca kuyruklu tilkidir Aslan babanýn elçileriyiz bizler. Bu topraklara da iyi niyetle geldik. Birisini arýyoruz. Genç köstebek: -Kimi arýyorsunuz, diye sordu. Jilet pençe kartal soruya soru ile karþýlýk verdi: -Sen Köstü beyi tanýr mýsýn? Genç köstebeðin gözleri ýþýladý: -Nasýl tanýmam? Tanýrým elbet, diye yanýtladý. Jilet pençe kartal baþýný sallayarak: -Hah, þimdi seni býrakacaðým. Doðru ona gideceksin. Bir sorunumuz olduðunu ve kendisine akýl danýþmak istediðimizi söyleyeceksin. Anlaþtýk mý, dedi. -Tamam. Anlaþtýk efendim. -Haydi, göreyim seni. Yýrtýcý kuþun týrnaklarýndan kurtulan köstebek, yýldýrým hýzýyla yuvasýna daldý ve gözden kayboldu. KÖSTÜ BEY ÝLE KARÞI KARÞIYA Kartal tekrar havalandý, çevredeki kayalarýn birinin üzerine kondu. Ekipte yer alan diðer hayvanlar da birer taþ bulup üzerine oturdular. Sonucu beklemeye baþladýlar. Tavþan, bu arada ayýya akýl danýþarak: -Bu olayý çözebilecek miyiz ayý kardeþ, diye sordu. Ayý onu teskin etti: -Stres yapma kardeþ. Her þeyin bir çözümü vardýr. Bu konu da er ya da geç bir sonuca ulaþýr, dedi.

Tilki her zamanki gibi iyimserdi: -Köstü bey kökünden hâlleder avcý konusunu. Biraz sonra görürsünüz, dedi. Aradan bir süre geçmiþti ki köstebek yuvasýnýn aðzýnda biri belirdi. Bu gözlüklü ve yaþlý biriydi. Onu ilk gören kartal olmuþtu: -Hah iþte geliyor, diye uyardý arkadaþlarýný. Saygýda kusur etmeyin ha. Köstü bey aðýr aðýr çýktý deliðinden dýþarý. Bir süre durdu. Gözleri güneþ ýþýðýna duyarlýydý. Bu yüzden elini siper ederek süzdü çevreyi. Kimseyi görememiþ olacak ki: -Benimle görüþmek isteyenler kimlerdi, diye sordu. Jilet pençe kartal kanatlarýný çýrparak: -Biziz Köstü Bey. Ben kartal. Yanýmdakiler de koca oðlan ayý, kýzýl gözlü kurt, koca kuyruklu tilki ve uzun kulaklý tavþan, dedi. Köstü bey baþýný salladý: -Ýyi. Hoþ geldiniz, diye karþýlýk verdi. Koca kuyruklu tilki: -Aslan babanýn elçileriyiz, diye devam etti. Köstü bey endiþe ile: -Aslan babanýn benden ne arzusu olabilir ki, diye sordu. Koca kuyruklu tilki: -Orman hayvanlarýnýn bir sýkýntýsý var da, diye açýkladý. Koca oðlan ayý araya girerek: -Buraya onu görüþmek ve çözüm önerilerinizi almak üzere geldik, dedi. Köstü bey merakla: -Ha! Sorun nedir peki, diye sordu. Jilet pençe kartal sinirle: -Sorunun nedeni bir avcý, diye açýklamaya baþladý. Koca kuyruklu tilki: -Acýmasýz ve silâhlý biri, diye devam etti. Uzun kulaklý tavþan üzüntü ile: -Her gün orman halkýndan üçünü, beþini yok ediyor, dedi. Kýzýl gözlü kurt homurdanarak: -Bizler iþin içinden çýkamadýk, dedi. Koca oðlan ayý sesini yumuþatarak: -Bir kere de zatýâlinize danýþalým dedik, diye tamamladý konuþmayý. Köstü Bey, gözlüðünü burunun üzerine doðru kaldýrdý. Bir süre durdu, düþündü. Bu arada koca oðlan ayý: -Sadece üç günlük süremiz var. Bu zaman içinde o adamý yakalayýp aslan babaya teslim etmemiz gerekiyor, dedi. Jilet pençe kartal hüzünle: -Ama biz onun yanýna bile yaklaþamýyoruz. Uçaný da vuruyor, kaçaný da, diye tamamladý arkadaþýnýn sözünü. Köstü bey, duyacaðýný duymuþtu Tamam. der gibi kafasýný salladý sonra da ayýyý iþaret ederek: -Sen yaklaþ yanýma bakayým, dedi. KÖSTÜ BEY YERALTININ SIRRINI VERÝYOR Ayý, Köstü beyin isteði üzerine öne doðru ilerledi. Köstebek yuvasýnýn bir metre ötesinde durdu. Köstü bey ilerideki kayalarý iþaret ederek: -O üzerinde oturduðunuz kayalar aslýnda eski bir kentin kalýntýlarýnýn yukarýda kalan kýsmýdýr, diye konuyu deðiþtirdi. Koca oðlan ayý bundan hoþlanmamýþ olacak ki: -Eee! Bunun konumuzla ne ilgisi var Köstü beyim, diye sormadan edemedi.

Köstü bey sesini yükselterek: -Þimdi beni iyi dinle. Þu sað tarafta gördüðün tümsek var ya? -Evet var -Hah iþte orayý kazýn. Az aþaðýda bir kapaða ulaþacaksýnýz. Onu kaldýrýn ve eski kentin kapýsýndan içeri girin. -Eski kent mi? -Evet. Size gerekli þeyleri orada bulacaksýnýz. Köstü bey diyeceklerini demiþti, hemen arkasýný çevirdi, aðýr aðýr yürüdü. Tam yuvasýna girmek üzereyken geri döndü: -Ha, unutmadan söyleyeyim. Oradan alacaðýnýz þeylerin tarihî deðeri vardýr. Ýþinizi bitirince getirip yerlerine koyarsýnýz. Olmaz mý, diye uyardý bizimkini. Köstü bey deliðinde kaybolurken ayý, höyüðün yanýna varmýþtý bile. Hiç beklemeden iþe koyuldu. Keskin pençeleriyle topraðý kazmasý hiç de zor olmuyordu. Çok geçmeden kurt ile tilki de yardýma geldiler. Kartal, en yakýndaki kayanýn üzerine konup arkadaþlarýný izlemeye baþladý. Uzun kulaklý tavþan ise sabýrsýz hareketlerle çevrede dolaþýyordu. Ayý, kurt ve tilki üç koldan deþelemeye baþlamýþlardý topraðý. Kýsa bir süre sonra bir metrelik derinliðe ulaþýlmýþtý. O sýrada hayvanlarýn týrnaklarýna set bir cisim çarptý. Köstü beyin belirttiði kapý bu olmalýydý. Ekip, daha bir þevkle giriþti kazma iþine. Çok geçmeden Köstü beyin sözünü ettiði kapý, bütünüyle açýða çýkmýþtý. Ancak açýlmýyordu. Anlaþýlan kilitliydi. Uzun kulaklý tavþan: -Ne olacak þimdi, diye sordu. Ayý geri geri çekildi. Sonra bütün gücüyle kapýya yüklendi. Paslý metal gýcýrdayarak ardýna kadar açýldý. Güneþ ýþýðý açýlan kapýdan içeri uzadý. Þimdi bizimkilerin önlerinde taþ zeminli bir oda duruyordu. Ekiptekiler, merak ve korkuyla odaya girdiler. Hava burun yakan bir küf kokusu ile doluydu KARÞINIZDA KILLI ÞÖVALYELER Ayý öne çýkýp ortaya doðru ilerledi. Orada bulduðu þeylerden birini tutup kaldýrdý. Bu bir çelik zýrhtý. Aðýr metal giysiden paslý toprak parçalarý döküldü yere. Kurt ile tilki ayýyý izliyorlardý. Hemen arkalarýnda tavþan vardý. Kartal kapýnýn kenarýna tünemiþti. Hepsinin gözünden merak akýyordu. Koca oðlan, bir elbise dener gibi zýrhý üzerine tuttu. Tam kendine göreydi. Kýzýl gözlü kurt: -Köstü beyin bahsettiði malzemeler bunlar olsa gerek, diye fikrini açýkladý. Koca oðlan ayý bilgiç bilgiç: -Bunlara zýrh deniyor, dedi. Uzun kulaklý tavþan meraklanmýþtý: -Zýrh mý? Peki, neye yarýyor bu paslý þeyler, diye sordu. Bilgiçlik sýrasý koca kuyruklu tilkideydi, o da: -Eskiden askerler savaþa giderken bunlarý giyerlermiþ. Böylece yaralanmaktan korunurlarmýþ, diye açýkladý. Koca oðlan ayý, elindeki metal zýrhý tartarak: -Epey aðýr bir þey... Sanýrým, demirden yapýlmýþ, dedi. Uzun kulaklý tavþan havaya zýplayarak: -Eski savaþçýlarý koruyorsa bizi de koruyabilir bu zýrh denilen nesne. Örneðin avcýnýn kurþunlarý iþlemez bunu giyen kimseye, diye fikir yürüttü. Tavþanýn önerisini duyan koca oðlan ayýnýn gözleri ýþýladý. Onun da aklýna yatmýþtý tavþanýn dediði: -Doðru ya! Dur bir deneyeyim þunu, diye merakýný belli etti. Kocaoðlan dediðini yapýp aðýr zýrhý üzerine giydi. Bu hâliyle týpký bir þövalye gibi olmuþtu: -Nasýlým beyler, diye sordu. Jilet pençe kartal, ayýnýn üzerindeki zýrha bakýp:

-Ooo! Tam vücuduna göre yapýlmýþ sayýlýr kardeþ, dedi. Koca oðlan ayý orasýný burasýný çekiþtirerek: -Biraz sýktý ama olsun, dedi. Jilet pençe kartal yerdeki diðer bir zýrhý göstererek: -Haydi kurt kardeþ, sen de þunu giy, dedi. Öneri üzerine kurt da diðer zýrhý geçirdi sýrtýna. Kartal, metal yýðýnýnýn içinde kaybolan kurdu iþaret ederek: -Kurda biraz büyük geldi, dedi. Koca oðlan ayý araya girerek: -Boþ ver! Þuralarýný biraz çektirirsek, kollarýný da kývýrýrsak oldu sayýlýr, diye karþýlýk verdi. Bu sýrada tilki de kendisi için bir zýrh arayýþýna girmiþti. Ancak ona göre bir þey yoktu anlaþýlan. Bu durumu fark eden tavþan araya girerek: -Tilki kardeþ sen hiç deneme, dedi. -Nedenmiþ o? Koca oðlan ayýnýn komikliði üzerindeydi: -Eskiden çocuklar zýrh giymiyorlardý kardeþ. Ayrýca cüceler de savaþa gitmiyorlardý, dedi. -Hah hah! Kurt ile ayý giydikleri zýrhlarý çýkarýp koltuk altlarýna aldýlar. Bir süre sonra ekiptekiler yola dizildiler. Yine geldikleri gibi kartal yukarýdan uçuyor ve alttakilere yol gösteriyordu. Bu þekilde ilerlemek kolay oluyordu. Ekip, bir süre sonra aslan baba meydanýný ulaþmýþtý. Ayý ile kurt epeyce yorulmuþlardý. Meydanýn ortasýna varýnca koltuk altlarýnda taþýdýklarý zýrhlarý yere býraktýlar. Ardýndan kendileri de birer külçe gibi çöktüler topraðýn üzerine. AVCI TEMUR YÝNE ÝÞ BAÞINDA Avcý Temur, birkaç günden beri kýsmetsizdi. Ne bir ördek ne de bir tilki vurabilmiþti. En son atýþ alanýna giren bir tavþana iki fiþek sýkmýþtý o kadar. Bu atýþlardan biri karavanaydý ama diðeri isabet etmiþti. Avcý, vurduðu tavþanýn ardýndan koþmuþtu. Çalýlarda bir kaç damla kana da rastlamýþtý. Fakat tavþaný bulamamýþtý. Demek ki hayvancýðýn yarasý hafifti ki kaçýp kurtulmuþtu. Temur, bugün mutlaka bir þeyler avlamak istiyordu. Bunun için daðýn zirvesine týrmanmak gerekiyorsa, oraya kadar çýkacaktý. Her zaman olduðu gibi erkenden kalktý. Dün bir dükkândan aldýðý av malzemeleri masanýn üzerinde duruyordu. Bunlar boþ fiþek kovanlarý, barut, kapsül ve çeþitli irilikte saçma paketleriydi. Temur, mutfakta kullanýlan paçavralardan bir kýsmýný alýp masanýn baþýna geçti. Saçma paketlerinin yapýþkanýný açtý. Yuvarlak saçmalarý öbek öbek ortaya döktü. Bu öbekleri oluþturan saçmalar bir incik tanesi iriliðinden baþlýyor, boy boy irileþiyordu. Nohut büyüklüðünde olanlar bile vardý. En son birkaç tane vardý ki bilye iriliðindeydi. Onlarýn adý, avcýlar arasýnda domdom kurþunuydu. Domdom kurþunlarý, domuz ve ayý gibi kalýplý hayvanlarý avlamakta kullanýlýyordu. Avcý Temur, boþ kovanlarý barut ve saçmalarla özenle doldurdu. Dolumu tamamlanan fiþekleri deri kemerinin üzerindeki zulalarýna itina ile yerleþtirdi. Çok geçmeden iþini bitirmiþti. Ayaða kalkýp avcýlara mahsus alaca elbisesini üzerine giydi. Fiþekliðini beline taktý. Sonra çiftesini omzuna asýp dýþarý çýktý. Temur un önünde sazlýk alan vardý. Ama oraya hiç uðramadý. Zaten fiþeklerinin tamamý domdomdu. Onlarla kuþ avlanamazdý. Sazlýktan birkaç ördek havalandý. Temur hiç oralý olmadý. Suyun kenarýndan dolanýp daðýn eteðine ulaþtý. Bir süre sonra çalýlýk kýsma girmiþti. Avcý, çiftesini omzundan çýkarýp eline aldý. Keskin gözleriyle çevreyi süze süze ilerlemeye baþladý. Çalýlýk alaný geçmesi çok zaman almamýþtý. Þimdi çevre iri aðaçlarla çevriliydi. Zemini oluþturan topraklýk alan bu yüzden gölgeydi. Aðaçlarýn tepelerindeki açýklýklardan ara ara güneþ ýþýðý süzülüyordu.

TEMUR A KARÞI KILLI ÞÖVALYELER Temur, bir süre ilerledi ormanda. Bir zaman sonra sað yanýndan bir çýtýrtý iþitir gibi oldu. Zýngadak durup o yana döndü. Yaklaþýk elli metre ötedeki çalý öbeðinde bir kýpýrtý var gibiydi. Avcý, pürdikkat oraya bakýyordu ki bu sefer aksi yönde bir kýpýrtý oldu. Hemen o tarafa döndü Temur. Ýlerideki aðaçlarýn arasýndan iri bir hayvanýn kaçtýðýný gördü. Son anda görüþüne takýlan bu karartý büyük olasýlýkla bir ayý olmalýydý. Ama ne gariptir ki bu ayý gri bir posta sahipti. Avcý Temur þaþkýn þaþkýn: -Gri bir ayý! Ne gördüm, ne de duydum böyle bir þeyi, diye mýrýldandý. Temur, dikkatli adýmlarla tekrar ilerlemeye baþladý. Ýþte yine gördü o gri karartýyý. Þüphesi yok bu bir ayýydý. Temur kararýný verip o yana doðru koþmaya baþladý. Tam ayýyý kaybettiði aðaçlýk bölgeye ulaþacaktý ki arkadaki çalýlar yüksek sesle hýþýrdadý. Temur hemen geri döndü. Bir kurt çalýlarýn yanýnda durmuþ kendisine bakýyordu. Ama garip bir durum vardý. Bu kurt da griydi ve sanki tüysüz gibi duran bir deriye sahipti. Temur, tüfeðini kurdun üzerine doðrulttu ve niþan alýp ateþledi. Tank! diye bir ses çýktý. Kurþunu yiyen kurt çalýlarýn arasýna yuvarlanýp kayboldu. O anda arkada bir kükreme duyuldu. Kurdu þimdilik býraktý ve geri döndü avcý Temur. Ýþte o gri ayý Tam karþýsýndaydý ve bir aðacýn gölgesinde duruyordu. Temur çiftesindeki ikinci fiþeði de ona sýktý. Yine Tank! sesi çýktý. Ayý debelene debelene kaçtý. Bir süre sonra aðaçlarýn arasýnda gözden kayboldu. Arkadaki rampanýn üstünde, yeniden ortaya çýktý. Avcý Temur çiftesine iki fiþek daha sürdü. Daha önce kurdu vurduðu yere yöneldi. Birkaç adýmda çalýlýða ulaþtý. Kurdu tam þurada vurduðuna emindi. Ama görünürde hiçbir þey yoktu. Çalýlarýn üzerinde ve yerde kan izleri aradý ancak hiçbir iz bulamadý. AVCININ KAFASI KARIÞIYOR Avcý Temur þaþýrmýþtý. Keskin gözleriyle çevreyi tararken kurdu yeniden gördü. Canavar capcanlýydý: - Bu nasýl olur? Onu vurduðuma eminim. diye düþündü. Bu iþte bir terslik vardý ya ne? Avcý Temur un kafasý karýþmýþtý. Kýsa bir süre durup düþündü ancak olanlara bir yanýt bulamadý. Þaþkýn avcý silâhýný yeniden kurdun üzerine doðrulttu. Canavar kaçtý. Tam kurt, ayýnýn bulunduðu tepeye týrmanýrken, avcý Temur tetiðe bastý. O Tank! sesi yine duyuldu. Sesin hemen ardýndan çevreye kývýlcýmlar sýçradý. Kurt bir takla atýp kalktý yine koþmaya baþladý. Þimdi ayý ile kurt birlikteydiler. Avcý Temur, kurdu vurduðu zaman çýkan kývýlcýmlara bir anlam verememiþti: -Allah Allah! Neler oluyor böyle? Rüya mý görüyorum yoksa, diye baþýný salladý. Sýktýðý dördüncü fiþeðin ayýya isabetiyle çevreye saçýlan kývýlcýmlar, avcýnýn aklýný daha da karýþtýrdý. Bu arada yavaþ yavaþ sinirlenmeye de baþlamýþtý. Temur, silâhýný yeniden doldurup koþtu. Avcý arkada, ayý ile kurt önde bir süre kovalaþtýlar. Temur, punduna getirip tetiðe basýyor, bir Tank! sesi çýkýyor, ardýndan kývýlcýmlar saçýlýyordu. Bu þekilde uzunca bir süre devam etti bu kovalamaca. Sonunda hayvanlar aðaçsýz bir alana ulaþtýlar. Temur hemen onlarýn arkalarýndaydý. Burada aðaç gölgeleri kesilmiþti. Þimdi güneþ ýþýðýna ulaþmýþlardý. Avcý Temur, O zaman hayvanlarýn üzerlerine birer zýrh giydiklerini hayretle gördü. Çýkan metalik seslerin, saçýlan þerarelerin nedeni þimdi anlaþýlmýþtý. Ayý ile kurt koþa koþa açýklýk alanýn tam karþýsýndaki maðaradan içeri daldýlar. Tabiî avcý Temur da arkalarýndan Avcý þimdi maðaradaydý. Ýçeri oldukça karanlýktý. Temur, gözlerini karanlýða alýþtýrmak için durmuþtu ki ardýnda bir kükreme iþitti. Bu ses o kadar güçlüydü ki avcý, maðara tavanýndan molozlarýn döküldüðüne þahit oldu. Hýzla geri döndü. Olabilecek þeylerin en korkuncu karþýsýndaydý: Kocaman yeleli bir aslan

Temur, silahýna davrandý ama yediði bir pençe darbesiyle yere yuvarlandý. Toparlanýp tekrar ayaða kalkmak istedi. Bu sefer de karþýsýnda ayý ile kurdu gördü. Her ikisi de þövalye zýrhlarý içinde acýmasýz askerlere benziyorlardý. Avcý Temur olduðu yere yýðýldý kaldý. HAYVANLAR MECLÝSÝ ÝKÝNCÝ KEZ TOPLANIYOR Aslan babanýn ininin önü yine kalabalýktý. Ormanda yaþayan tüm hayvanlar oradaydýlar. En baþta aslan baba duruyordu. Onun bir yanýnda koca oðlan ayý, öteki yanýnda kýzýl gözlü kurt yer almýþtý. Jilet pençe kartal maðaranýn siperine tünemiþti. Diðer hayvanlar ise alaný çepeçevre kuþatmýþlardý. Kendi aralarýnda fýsýltýyla konuþuyorlar ve birbirlerine Temur u gösteriyorlardý. Avcý, aslan babanýn iki adým önündeydi. Eli, ayaðý sarmaþýklarla baðlanmýþtý. Üzerindeki alacalý avcý elbisesi yer yer yýrtýktý. Yýrtýk yerlerden týrmýklanmýþ eti görünüyordu. Yüzünde de kýrmýzý çizikler vardý. Korkuyu bir maske gibi takýnmýþtý suratýna. Bir süre sonra aslan baba, kýllý pençesini kaldýrýp kalabalýðý susturdu: -Beni dinleyin! Ey orman halký Bu adamý tanýyor musunuz, diye sordu. Aslanýn gösterdiði avcýyý tanýmayan hayvan yoktu anlaþýlan. Bir ördek baðýrarak havaya sýçradý ve kopuk kuyruðunu göstererek: -Daha dün kopardý dümenimi. Canýmý zor kurtardým onun elinden. Diðer kardeþlerim benim kadar þanslý deðillerdi, diye þikâyet etti. Ardýndan bir karaca öne çýkarak: -Ben de kocamý istiyorum. Zavallý, bu zalim avcýnýn kurþunlarýyla telef oldu. Leþini akbabalar paylaþtý. Þimdi diyetimi versin, dedi. Bir zebra söz alarak yaþlý gözlerle: -Bakýn þu bacaðýma! Kurþun yarasýný ömür boyu taþýyacaðým. Bana yaptýðýnýn aynýsýný yapýlmalýsýnýz ona. Kurþun yarasýnýn acýsýný tatmalý ve ömür boyu taþýmalý o yarayý, dedi. Ýki yavru çakal aðlayarak söz aldýlar: -Biz de annemizi istiyoruz, diye baðýrdýlar. Avcý Temur, hayvanlarýn kendi aralarýndaki konuþmalarýný anlamýyordu ama bu durumda sonunun pek parlak olmayacaðýný hissedebiliyordu. Anlaþýlan burasý bir mahkemeydi ve hayvanlar kendisini yargýlýyorlardý. Hayvanlarýn þikâyetleri bir türlü bitmiyordu. Herkesin bir kuyruk acýsý vardý. Bu yüzden orman sakinleri öçlerinin alýnmasýný istiyorlardý. Aslan baba ve kurmaylarý bütün þikâyetleri sonuna kadar dinlediler. Söylenenler tekrarlanmaya baþlayýnca aslan baba bir adým öne çýktý ve pençesini kaldýrdý: -Lütfen susun, dedi. Ormaný kaplayan uðultu bir anda kesildi. ASLAN BABANIN ÖNERÝSÝ Aslan baba konuþmasýna devam ederek: -Öyle görülüyor ki bu avcýnýn kýrdýðý yumurta kýrký aþmýþ. Yaptýklarý avcýlýk sýnýrlarýnýn dýþýna taþýp zulüm boyutuna varmýþ. Anlýyorum, hepinizin caný yanýyor ve öcünüzü almayý arzu ediyorsunuz. Ama intikam bize yakýþmaz. Onu birkaç pençede yok edebiliriz. Fakat bunu yapamayýz. Yapmamalýyýz. Bizler, insanlar kadar acýmasýz olamayýz; zevk için bir karýncaya bile kýydýðýmýz yoktur bizim, dedi. Aslan baba konuþmasýnýn burasýnda durdu. Meclisi oluþturan hayvanlarý tek tek süzdü. Sonra: -Þimdi size bir önerim var, dedi. Koca kuyruklu tilki meraklanmýþtý: -Nasýl bir öneri baba, diye sordu. Aslan baba sakin bir eda ile: -Bu avcýyý burada cezalandýrmayalým, diye açýkladý.

Uzun kulaklý tavþan sinirli sinirli: -Ya ne yapalým baba, diye sordu. Aslan baba sakin bir ses tonuyla: -Ona bir fýrsat verelim, dedi. Koca oðlan ayý þaþýrmýþtý: -Fýrsat mý? Nasýl bir fýrsat aslan baba, diye sordu. Aslan baba ayný durgunlukla: -Ýplerini çözüp ormana salalým onu, dedi. Kýzýl gözlü kurt kaþlarýný çatarak: -Nasýl olur, diye sordu. Aslan baba bilge edasýný takýnarak: -Ýnsanlarýn bir atasözü vardýr: Ava giden avlanýr. diye. Madem öyle, biz de bu avcýyý avlayalým. Eðer kaçabilirse kurtulur. Yok deðilse cezasýný çekmiþ olur. Biz de gereksiz yere katil olmayýz. Doðamýzýn gereðini yaparýz, diye kükredi. Jilet pençe kartal biraz düþündükten sonra: -Olabilir. Neden olmasýn, diye mýrýldandý. Koca kuyruklu tilki kuyruðunu salladý: -Bence de uygun, dedi. Koca oðlan ayý kendinden emin olarak: -Bence de Nasýl olsa kaçamaz bu avcý bozuntusu. Kýsa sürede yakalanýr, diye fikrini söyledi. Kýzýl gözlü kurt neþelenmiþti: -Biz de bu arada biraz eðlenmiþ oluruz, dedi. Aslan baba iki elini açýp: -Haydi, rast gele öyleyse, diye kükredi. Bu anlaþma üzerine koca oðlan ayý ilerledi. Þaþkýn bakýþlarý altýnda Temur un baðlarýný çözdü. Avcý olanlardan bir þey anlamamýþtý. Korka korka ayaða kalktý. Ayý onu göðsünden itti. Temur birkaç adým geriledi. Saðýna, soluna bakýndý; sonra anî bir kararla ileri fýrladý. Bir solukta aðaçlýk bölgeye ulaþtý. Burada bir süre durdu, þaþkýn þaþkýn geriye, alana baktý. Arkasýndan kimsenin gelmediðini görünce sevinçle koþmaya baþladý. Sýk ve iri aðaçlarýn arasýnda gözden kayboldu. Aslan baba takriben iki dakika beklerdi. Sonra gökler gibi kükredi. Ardýndan: -Haydi, safari baþladý, diye baðýrdý. SAFARÝ BAÞLIYOR Meydaný dolduran hayvan sürüsü öterek, haykýrarak, kükreyerek, böðürerek koþmaya baþladý. Hedef avcý Temur du. Herkes bir an önce ona ulaþmak ve bir pençede yere yatýrmak istiyordu. Avcý Temur, arkasýnda patlayan gürültüyü duyduðunda yakýndaki çayýn kenarýna ulaþmak üzereydi. Geri dönüp bakýnca üzerine doðru gelen bir toz bulutu gördü: - Eyvah geliyorlar. Ne yapmalýyým? diye düþündü. O an avcýnýn beyni bir makine gibi çalýþmaya baþladý. Saniyeler içinde çevreyi taradý. Küçük bir akarsuyun kenarýndaydý. Az ötesinde sazlýk bir alan görünüyordu. Avcý, hiç beklemeden kendisini sazlarýn arasýna attý. Uzun ve kalýn bir kamýþý kopardý. Suyun ortasýna doðru birkaç kulaç attý. Sonra dibe daldý. Kopardýðý kamýþýn bir ucu aðzýnda, diðer ucu suyun üzerindeydi. Bu þekilde rahatça soluk alabiliyordu. Bu arada durmuyor, suyun akýþ yönüne doðru yüzüp gidiyordu. Az sonra safariye çýkan hayvanlar da çay kenarýna ulaþmýþlardý. Ama görünürde avcý yoktu. Kurnaz adam sanki yeri yarmýþ, içini girmiþti. Öfkeli safariciler bir süre çevreyi araþtýrdýlar, çalý diplerine, kaya kovuklarýna baktýlar ama aradýklarýný bulamadýlar. Sinirli sinirli söylendiler.

Hayvanlar dere suyunun altýna bakmadýlar. Çünkü avcý suya dalmýþ olsa bu kadar süre havasýz kalamaz, bir yerden dýþarý çýkardý. diye düþündüler. Umutlarý kesilince homurdana homurdana daðýldýlar. Avcý Temur yine kurtulmuþtu. Ama o günden sonra bir daha onu ormanda gören olmadý.