EMİNE IŞINSU NUN TİYATROLARI



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Metin Edebi Metin nedir?

Benimle Evlenir misin?

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

KUKLA ÇOCUK TİYATROSU

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kahraman Kit Misafirlikte

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

Özel gereksinimli çocuklar

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

Afyonkarahisar Kasımpaşa İlköğretim Okulu Yenilikçi Öğretmen Projesi

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Herkesin Kalbi Çanakkale de Attı

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

OKULUMUZDA DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI. Sevgi Etkinlikleri Sunum Planı

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

MATBAACILIK OYUNCAĞI

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

LYS 3 DENEME-5 KONU ANALİZİ SORU NO LYS 3 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ KAZANIM NO KAZANIMLAR. 26/05/2014 tarihli LYS-3 deneme sınavı konu analizleri

İçindekiler Kısım 1 Sınıfta Yaratıcı Drama Yaratıcı Drama: Bir Sanat, Bir Sosyalleştirme Etkinliği ve Bir Öğrenme Yolu 3 2. Hayal Başlangıçtır 22

DR. MUHAMMED HÜKÜM ÜN ŞAİR - SOSYOLOG: KEMAL TAHİR ADLI ESERİ ÜZERİNE

Aşağıdaki ışık kaynaklarını doğal ve yapay olarak sınıflandıralım.

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Öğrenci velileriyle ne zaman kardeş kıskançlığı ya da kardeş kavgaları konusunda bir görüşme yapsam iki şey hayalimde canlanır.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

7.2 Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında (Proceedings) basılan bildiriler

Başarının Yöntem i İLKOKUL KOLEJİ.

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR R5)

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

KÜLTÜREL YAPILANMA GRUBUNUN (KYG) DEĞERLENDİRME ANKETİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak

Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ. (11 Mayıs -19 Haziran 2015 )

Av. Soner ALPER. sayılacak nitelikteki Sadık Paşa Gazinosu nda garsondur. Gazinonun tiyatro sahnesi, balkonu, locaları

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

..OKULU ÖZEL EĞİTİM SINIF I. EĞİTİM-ÖĞRETİM YLILI HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ENGELLİLER; SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ ÇERÇEVE PLANI

ISBN :

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK!

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ

5 YAŞ AYLIK BÜLTEN KASIM 2018

I. DÖNEM. 1. Şiir İnceleme Yöntemi Şiir Okuma Manzume ve Şiir DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 61

Sosyal Medyanın Çocuklar Üzerine Etkisi 2014 / 2015 SAYI: 12. Haftanın Bazı Başlıkları

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

Güç ve yetki sahipleri, yandaşı candaşı yoldaşı, mutlu mu mutlu. Kim mutsuz, huzursuz?

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

ÇALIŞKANLIK NİSAN 2017

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU 27. EDEBİYAT VE KİTAP GÜNLERİ EDEBİYATTA GENÇ OLMAK CAK 2018

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim.

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA

Etkinliğin konusu öğretmen tarafından bir soruyla açılır: Sizin düşmanınız var mı? Düşmanı olan birini tanıyor musunuz?

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Bu yaklaşımlar anne babaların kafasını oldukça meşgul eden şu soruyu akla getiriyor:

Çocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ETKİNLİKLERİMİZ. 24 Kasım Öğretmenler Günü: Öğretmenler Günüyle ilgili etkinlikler yapıyoruz, Baş Öğretmen Atatürk le ilgili sohbet ediyoruz.

ÖZEL BİLGE OKULLARI 2. SINIFLAR NİSAN AYI BÜLTENİ

Yüksek Topuk Gölgesinde Hayatlar

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

Transkript:

Türkbilig, 2005/9: 3-14. EMİNE IŞINSU NUN TİYATROLARI Gıyasettin AYTAŞ* Özet: Emine lşınsu, romanlarıyla önemli bir başarı yakalamış, kadın yazarlarımız arasındadır. Ayıtı zamanda tiyatro atanında da eserler kaleme alan lşınsu, bu eserlerinde de romanları kadar olmasa bile, önemli bir başarı elde etmiştir. Işınsu'nuıı tiyatro alanında kaleme aldığı eserler gözden geçirildiğinde, onun bu başarısı daha yakından görülecektir. Yazarın tiyatro eserlerinin irdelendiği bu çalışma, onun tiyatro anlayışını ve tiyatro eserlerini içermektedir. Anahtar kelimeler: Emine Işııısu, Tiyatro, Roman, Türk Tiyatrosu Abstract: Emine lşınsu, who had a great success with her novels, is one o f o ur woınen writers. Even though s he is also successful in thefield o f tlıeatre, her success is not as good as her novels. When her great works in the fıeld o f radio theatre are studied carefully, it s going to be clear how she has been successful. From the aspect o f our literatüre o f theatre, she is also evaluated and her understanding o f theatre is searched carefully from thal aspect. This study in which her works are carefully studied involves her understanding and her works o f theatre. Key words: Emine Isınsu, Theatre, Novel, Turkish Theatre Giriş Tiyatro, metin, oyuncu, yönetmen, sahne ve izleyici unsurlarından oluşan sanat dalma verilen ad. En geniş anlamıyla tiyatro, aksiyona dayalı bütün sanat dallarını içine alan faaliyet. Bu açıdan bakıldığında dans ve müzikle yapılan törenler, maskeli oyunlar, taklide dayanan bütün gösterileri tiyatro sanatı içinde değerlendirebiliriz. Yard. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi

GIYASETTİN AYTAŞ Tiyatro, kendine özgü anlatımı, üşlubu, dili ve aynı zamanda bütün güzel sanatları da içinde barındırması yönüyle özel bir yere sahiptir. Tiyatronun diğer edebi türler ölçüsünde dikkate alındığını, üzerinde durulduğunu söylemek mümkün değil. Tiyatronun diğer edebi türler içerisinde üvey evlât muamelesi gördüğü söylenebilir. Seyirci, oyuncu ve oyun metni olmak üzere, üç unsurun bir araya gelmesiyle oluşan, daha genel bir ifade ile insanı, insana ve insanca anlatan bir güzel sanat dalı olan tiyatro, anlatmaya dayalı türler edebi türlerden, kendine özgü teknik yapısı, anlatım üslubu ve dili kullanma özelliği bakımından ayrılır. Bir başka önemli yanı da dilin ve kültürün gelişmesinde, diğer sanat dallarından daha etkin olmasıdır. Bu yüzden batılı ülkeler tiyatroya büyük önem vermişler ve tiyatronun bu özelliğinden yararlanmışlardır. Yazarlarımızın hayat hikayelerinden söz edilirken, kaleme aldığı eserler üzerinde durulur, diğer eserlerinin konuları ve özellikleri hakkında geniş bilgiler verilirken, tiyatro eserlerinin sadece isimleri söylenerek geçilir. Bunun hem yazarına, hem de tiyatro eserine büyük bir haksızlık olduğunu söyleyebiliriz. Tiyatro metinlerini inceleyecek ve değerlendirecek düzeyde eleştirmenin olmaması; tiyatro eleştirisinde içerik yerine teknik unsurların daha çok dikkate alınmış olması, tiyatro edebiyatımızın gelişmemesine neden olmaktadır. Tiyatro eleştirmenleri, daha çok oynanmış metinler üzerinden değerlendirmeler yapmaktadırlar. İster oynansın, ister oynanmasın, tiyatro eserleri öncelikle anlatmaya dayalı bir edebî türdür. Edebî metinlerdeki inceleme usul ve esasları tiyatro metinleri için de geçerlidir. Eserin yazıldığı devir, ele aldığı konu, bu konunun işleniş tekniği ve üslûbu ele alınırken, eserin diğer türler arasındaki yeri de değerlendirilebilir. Tiyatro metinleri, dili kullanma özelliği açısından da diğer türlerden ayrılır. Bu metinlerde kullanılan dil, eserin içeriğine göre değişmektedir. Kimi zaman şiirsel bir dil kullanılırken, kimi zaman da, günlük dile yer verir. Edebi metin olarak tiyatro eserlerinde dil ve üslup özellikleri incelenirken, eserin ele aldığı konu ve bu konunun sunuş biçimi ile gerekçesinin mutlaka göz önünde bulundurulması gerekmektedir. * 4

EMİNE IŞINSU NUN TİYATROLARI Dil sayesinde dilek, istek ve arzularımızı karşı tarafa iletiriz. Tiyatro eserleri, dili en geniş imkanlarıyla kullanan türlerin başında gelir. Bu yüzden birçok milletin dil gelişiminde tiyatro eserlerinin önemli yeri olmuştur. Bizde ise, dile hizmet eden ve dilin gelişip zenginleşmesine tiyatro eserleriyle katkı sunun yazarlarımızın sayısı bir hayli fazladır. Emine Işmsu ve Tiyatro Edebiyatımız Kültürel yozlaştırma gayretlerinin hız kazandığı bir dönemde, milli kültürü yaşatma mücadelesine giren ve bu mücadelede amansız bir kavgaya tutuşan Emine Işınsu nun bütün yönleriyle değerlendirilmesi, araştırılması ve bu araştırma sonuçlarının sağlıklı bir analize tabi tutulması gerekmektedir. Emine Işınsu, 17 Mayıs 1938 de Kars ta doğdu. Şâir - yazar Hâlide Nusret Zorlutuna nın kızıdır. Asker bir baba ve öğretmen bir annenin kızı olarak, çocukluğunun büyük bir kısmını Anadolu nun muhtelif yerlerinde geçiren Işınsu, önce şiirle edebiyat dünyasına girer. Otobiyografik özellikler taşıyan ve çok başarılı ruh tahlillerinin yapıldığı Küçük Dünya ve Malazgirt in 900. yıl dönümü münasebetiyle yazılan Ak Topraklar hariç, diğer bütün romanlarının konusunu günümüzün çeşitli sorunlarından ve Türkiye dışı Türklerin dramından çıkaran Işınsu, şiir diline yakın bir üslûpla ve tez li tekniği ile yaşadığımız olayları romanlaştıımıştır. Sanatçıların tek yönlü olarak ele alınması, ya da sanatçıları sadece eserlerinin bir kısmıyla değerlendirilmesini doğru bulmuyoruz. Onun kişiliği, yetişme şartlan, aldığı eğitim ve buna bağlı olarak ortaya koyduğu eserlerinin tamamı ele alınarak değerlendirilmelidir. Sanatçının bir eserinden, ya da eserlerinin bir grubundan yola çıkarak, onun sanatsal kimliği hakkında sağlıklı bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Çünkü, her eserin beslendiği kaynak, etkilendiği şartlar ve yazılışındaki birikim farklıdır. Bu durumu Emine Işınsu nun eserlerinin tamamında görebilmek mümkündür. Işınsu sanat hayatına, birçok sanatçımız gibi şiirle başlıyor. Daha sonra bundan vazgeçerek, roman ve tiyatro ile yoluna devam ediyor. Gelişen süreç içerisinde tiyatrodan da koparak, sadece romana yöneliyor ve sanatçı kimliğini bu alanda yoğunlaştırmaya çalışıyor. 5

GIYASETTİN AYTAŞ Emeni Işınsu'nun romanlarının yanında, tiyatro alanında da kaleme aldığı eserleri bulunmaktadır. Sanatçı, tiyatro yazmaya her nedense devam etmemiş, daha çok roman yazmaya yönelmiştir. Kendisiyle yapılan bir mülâkatta, tiyatrodan vazgeçmiş olmanın nedenini, yazarlığındaki bencilliğine bağlıyor. Bu değerlendirmesine saygı duymakla beraber, meselenin sadece bencillikle ilgili olmadığını düşünüyoruz. Sanatçının eserini kıskanması doğal karşılanabilir. Çünkü, sanatçı için eseri çocuğu gibidir. Fakat bu kıskanmanın dozu ve sınırı bellidir. Aşırılığa kaçıldığında, ortaya konan sanat eserinin yaşaması mümkün değildirr. Bir sanat eseri, sanatçısının elinden çıktıktan sonra okuyucunun malı olur. Eserler sevgi gibidir. Paylaşıldıkça güzelleşirler, fark edilirler. Tiyatro eserleri, paylaşım açısından diğer türlere göre daha şanslıdır. Diğer eserlerde paylaşımın etkilerini hemen göremezsiniz. Belki duyarsınız, ama duyduklarınız da sınırlıdır. Emine Işınsu nun tiyatro eserlerinin tiyatro edebiyatımız açısından önemli olduğunu söyleyebiliriz. Dört tiyatro var. Bunlar: 1. Bir Yürek Satıldı, 2. Bir Milyon İğne, 3. Ne Mutlu Türküm Diyene, 4. Adsız Kahramanlar. Yazarın Adsız Kahramanlar adlı eserinin içerisinde Göçmen Y u su f adlı iki perdelik bir tiyatro eseri daha mevcuttur. Buradan hareketle, tiyatro alanında yazılmış eserlerinin sayısını beş olarak belirleyebiliriz. Bir Yürek Satıldı, (Işınsu 1967) Işınsu nun ilk tiyatro eseri. Televizyona da aktarılan bu eser, insanı kendi çıkmazı içerisinde yakalamış, onun zaaflarını, zayıflıklarını ve çelişkilerini ortaya koyma gayretini taşımıştır. Eserde psikanalist irdeleme yapılmakta, batı tiyatrolarında da sıkça gördüğümüz gibi, insanın iç ve dış dünyası arasındaki çelişkilere farklı bir pencereden bakılmaktadır. Değer yargılarının nasıl değiştiğini, değişen değer yargıları karşısında insanın psikolojik saplantılarıyla hayattan beklentilerinin hangi boyutlara ulaştığını eserde görmek mümkündür. İnsan için en büyük değer, var olanı paylaşmaktır. Paylaşım, maddi olandan çok, manevi yönüyle yapılırsa daha bir anlam kazanır. Işınsu, maddi olan paylaşımdan yola çıkarak, manevi olanı sorguluyor. 6

EMİNE IŞINSU NUN TİYATROLARI Eserde, madde ve mana karşısında; cemiyetle kendi ruh dünyası arasında çatışma içerisinde bulunan insanın buhranlarına dikkat çekilir. Kendini sorgulama gereği duyan insan, içinde hiçbir şeyin olmadığı yüreğinden kurtulmak ister. Bu kurtuluş çaresi, kendi gerçeği için de oldukça önemlidir. Mezata düşen bir yürek, alıcısı için kıymetlidir. Satıcısı için ise, çok fazla bir şey ifade etmez. Zaten onu kendisi için bir fazlalık veya gereksiz bir varlık olarak gördüğü için böyle bir yola başvurmuştur. Acaba yüreğin yerinden çıkarılıp satılması nasıl bir duygudur? İnsan niçin yüreğini satmak ihtiyacı duyar? Yüreksizlik, yüreklilikten daha mı iyi? Mezatçı elinde bulunan ve bu piyasanın içinde değerli olan her şeyi satmıştır. Bunlar arasında Hürrem Sultan m en nadide reçellerini sakladığı kristal kavanozu, Abdülgafur Paşa Hazretleri nin koltuğu, sayılabilir. Sıra en son ve en önemli parçaya gelmiştir. Mezatçı, Evet, kese (yavaş ve utangaç) kesenin içinde bir yürek! diye söze başlar ve Bir yürek satıyorum baylar, bayanlar, yaşayan bir insan yüreği! (lşınsu 1967: 11) ( diyerek sözüne devam eder). Bütün alıcılar şaşkınlık içindedir. Çünkü, böyle bir şeyle ilk defa karşılaşmaktadırlar. Satılan yaşayan bir insanın yüreğidir. Yerinden sökülerek çıkarılmış, bir keseye konulmuştur. Tıpkı bir oyuncağın herhangi bir parçası gibi. Adam yaşamaya devam ediyor. Yani yüreksizliğe razı. O kendisi için bir yük, bir ağırlık. Satarak ondan kurtulmuş oluyor. Yüreği bir koleksiyoncu satın alır. Keseyi ise mezatçıya bırakır. Yüreğini satan adam, aslında çok zengin biridir. Bir eli yağda, bir eli balda. Yediği önünde, yemediği ardında. Dünyada ihtiyaç duyduğu birçok şeyi elde etmiştir. Ancak mutlu değildir. Alabilme yeterliliği onu mutlu etmenin aksine, bir çıkmaza doğru sürüklemiştir. O insanca olan birçok şeyden mahrumdur. Elinde olanı verme duygusunun nasıl bir şey olduğunu hiç yaşamamıştır. Paylaşmanın ne demek olduğunu asla öğrenememiştir. Çünkü, o hep almıştır. Sevilmiş, ama sevmenin nasıl bir duygu olduğundan habersiz kalmıştır. Yaşadığı hayat kendini bunalıma sürükler. Evden kaçarak bir balıkçı kulübesine sığınır. Burada balıkçılarla birlikte yaşamaya devam eder. Bir gün gelir onlarla da uyuşamaz. Tek başına münzevi bir hayat sürmeye başlar. 7

GIYASETTtN AYTAŞ Kadının biri intihar etmek üzeredir. O kadını kurtarır ve onu intihardan vazgeçirir. Böylece hayatında yeni bir pencere açılır gibi olur. Verme duygusu ile alma isteği sürekli çatışma içerisindedir. Kadın onu vermeye zorlar, ama o yüreğindeki böyle bir duyguyu çoktan kaybetmiştir. Sonunda kendisine ağır gelen, ya da insan olmanın gereklerinden biri olan yüreğini yerinden çıkararak bir mezatçıya verir. Tekrar eski hayatına dönerek yaşamaya devam eder. Hiç olmazsa yüreği kendisini zorlamamakta, istediği gibi hareket edebilmektedir. İnsanoğlu uzun yıllar yaratılışın sırrını aramış olup, hâla da aramaya devam etmektedir. Kimileri buldum demiş ama, bulduğu şey aradığının başlangıcı olmuştur. Yunus ise, kestirip atmış bu meseleyi: İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendin bilmezsen, Bu nice okumaktır demiştir. Eserin temel örgüsü içerisinde iki önemli kavram karşımıza çıkıyor: Birisi vermek, diğeri almak. Mezatta herkes bir şeyler alıyor. Adam ise, kendisi için bir şey ifade etmeyen yüreğini veriyor. Kadın, kendi kendine niçin yaşadığını sorgulayıp, bir cevap bulamıyor. Sonunda intihan seçerek, canını vererek sorulardan ve sorunlarından kurtulmaya çalışıyor. Mezatçı bir koleksiyoncu alarak, koleksiyonuna yeni bir parça daha kazandırıyor. Alıcılar mezatta satılanları alarak, alma duygularını tatmin ediyor. Aldıkları onlar için ihtiyaç olmaktan çok, bir tatmin aracı oluyor. Eserdeki psikolojik derinlik başarılı bir şekilde yakalanmıştır. Yazar, batı tiyatrolarında sıkça kullanılan, bizim tiyatrolarımızda ise, çok az rastladığımız insan merkezli bir iç alem sorgulaması yapıyor. Dışımızda olup bitenlerin pek önemi yoktur. Asıl olan içimizdeki çalkantılar ve bunlara bulduğumuz çözümlerdir Eser, üç perde 23 sahneden oluşmaktadır. Yazar yönetmenin işini kolaylaştırmak için, sahneler arasındaki geçişleri ve bu geçişlerdeki teknik unsurları dikkate

EMİNE IŞINSU'NUN TİYATROLARI almıştır. Psikolojik gerilimi pekiştiren dekor ve ışığın önemi vurgulanmış olup, ışıkla oyunun vermek istediği tema daha belirginlik kazanmıştır. Bir Milyon İğne, (Işınsu 1967) Işınsu nun ikinci tiyatro eseri. Eser, iki perde on iki tablodan oluşmaktadır. Yazar, Bir Yürek Satıldı tiyatro eserinde olduğu gibi, insanı merkeze almıştır. Yazıldığı devrin siyasal ve sosyal şartları gereğince, aldatılan beyinler, sarsılan yuvalar, istismar edilen duygular, çıkar ilişkileri, samimiyetsizlikler, aradığını bulamamışlar, bulduğunu kaybetmişlerin dramını bir arada görebiliyorsunuz. Eserde, İkinci Dünya Savaşı nın getirdiği bunalımlı yıllar ele alınmaktadır. Ülkede derin bir sefalet söz konusudur. Mehmet, hapse düşmüştür. Bunalımın eşiğinde, bir çıkmazın içindedir. Sürekli kendi kendine konuşmakta, her bir problemi beynine saplanan iğneler olarak değerlendirmektedir. Mutsuz bir aile çevresinde büyümüş, öz güven eksikliği içinde büyümüştür. Annesi ile babası sürekli kavga etmektedir. Anama tepeden tırnağa sinir içinde, babam öfkeli! Hiç mi doğru, hiç mi güzel, hiç mi iyi yoktu aralarında? Hiç mi bir şey yoktu? Kavga! Kavga çuvallar dolusu... Kavga, yerden göğe... demektedir. (Işınsu 1967:10) Mehmet bu hengame içerisinde büyür. Huzura, sevgiye, sevilmeye hasrettir. Bütün olanlara kendince cevap ararken, bir çıkmaza doğru sürüklenen Mehmet, beyninde bir milyon iğnenin acısı ile irkilmektedir. Kimileri emekle, kimileri de emeksiz kazanmakta veya öyle kazandığını zannetmektedir. Komşu kadın Meryem, ihtiyar, romatizmalı biriyle evlidir. Gençliğini ve güzelliğini kullanarak, kendince hayatını refah içinde yürütmeye çalışır. Sonunda Mehmet i tuzağına düşürür. Bir milyon iğnenin bir kısmı da burada M ehmet in beynine saplanır. Mehmet tam bu çıkmazlarla uğraşırken Rauf ve Selim adlı iki Marksist gençle arkadaş olur. Onlarla birlikte düzen değiştirme kavgasına girer. İhtilal yapacaklar ve bütün olumsuzlukları ortadan kaldıracaklar. Bu Mehmet e mantıklı gibi gelir. Böylece, kendince çözüm bulmuş olacaktır. Seviyorum insanları teker teker, ellerim olsun isterim hepsinin yarasını sarayım, param olsun isterim, çok! Hepsinin ceplerini doldurayım... (Işınsu 1967:21) demektedir. Sevgiyi yaşamamış, sevgiye hasret Mehmet, karşısında sevebileceği bir genç kız olarak Lerzan ı bulur ve Lerzan a evlenme teklif eder. Lerzan, M ehmet in bu teklifini kabul etmez. Çünkü M ehmet in düşüncelerindeki çelişkiler Lerzan ı ondan 9

GIYASETTİN AYTAŞ uzaklaştırır. Mehmet: İktisadi hürriyetine sahip olmayan bir kimseyi nasıl hür kabul edebilirsin (Işınsu 1967:29) der. Lerzan, onun bu sözüne karşılık şu cevabı verir: Bütün ev hayvanları da hürdür öyleyse! Efendilerine hoş görünüp, görevlerini yerine getirir ve ihtiyaçları nispetinde yiyecek, içecek alırlar onlardan! ( Işınsu 1967:29). Mehmet içindeki çıkmazın bunalımlarıyla uğraşırken, Ayşe ile evlenir. Böylece hayatına yeni bir renk gelecek, umut çiçekleri arasında mutlu olacaktır. Ancak bu umut çiçeklerine Marksist arkadaşları Rauf ve Selim engel olurlar. Halk ihtilali yapmak, hücre faaliyetleri gerçekleştirmek adına Mehmet in mutluluğuna gölge düşer. Sonunda kendilerini kurtarmak adına iki arkadaşı Mehmet i satarlar. Mehmet gerçeğin acı çıplaklığı karşısında çaresiz kalmış ve yıkılmıştır. Eserin bizim açımızdan iki önemli yanı bulunmaktadır: Birincisi, Mehmet in yetişme tarzı ve sonunda yaşadığı hayat, İkincisi de devrin siyasal gelişmeleri içerisinde Marksist düşünceyi savunanların dayandıkları teoriler. Yazar insan merkezinde; fikir ve fikirlerin çelişkileri içerisinde, insan psikolojisini sorgular. Edebi eserlerde tarihten yararlanma ya da edebi eserler vasıtasıyla tarihsel bilinç kazandırma her zaman mümkün olmuştur. Emine Işınsu, diğer eserlerinde olduğu gibi Ne Mutlu Türküm Diyene (Işınsu 1969) piyesinde de Türk tarihinin şanlı sayfalarına ve bu sayfalarda yer eden büyük kumandanlarına yer vermiştir. Eser üç perde 19 sahneden meydana gelmiştir. Zeynep ve Annesinin karşılıklı konuşmaları ile başlayan oyunda, söz Atatürk ten ve onun büyük bir kumandan olduğundan açılır. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan güneş ve etrafında bulunan 16 yıldızın anlamı üzerinde durulur. İkinci sahnede Zeynep uyumaktadır, oda mavi bir ışıkla aydınlanır ve odaya ellerinde temsil ettikleri devletlerin bayrakları olan on altı kız girer. Her biri kendisini tanıtır ve tarihteki öneminden söz ederler. Mete, Atillâ, Dede Korkut, Bilge Kağan, Kutluğ Bilge Kül Kağan, Alp Arslan sahneye gelir. Türk tarihi yeniden canlanır. Eğitim amaçlı olmakla birlikte, canlı tablolar halinde sunulan eser, önemli bir dil ve anlatım zenginliğine sahiptir. Eserin, dramatik yapısının da kuvvetli olduğunu belirtmeliyiz. 10

EMİNE IŞINSU NUN TİYATROLARI Hem gösterme, hem de anlatma unsurlarını bir arada kullanması bakımından başarılı bir üslup sergileyen yazar, eğitimi ön plâna çıkarmış, eser aracılığı ile, tarih bilinci kazandırmaya çalışmıştır. Eğitim kuramlarında, geçmişte yaşadığımız başarılara dikkat çekilmiş olması bakımından, eserin araç metin olarak kullanılmasının yanında, sahnelenerek de büyük bir yarar sağlayacağı düşünülebilir. Radyo Tiyatrosu, ses efektlerinin başarı ile uygulandığı ve oyuncuların bir stüdyo içinde sesten ve titreşimden arındırılmış bir ortamda tamamen yönetmenin inisiyatifine bağlı olarak canlandırdıkları oyunlardır. Bu oyunlarda izleyici faktörünün olmaması yüzünden, oyunlarda vurgu ve tonlamalar büyük bir önem kazanmıştır. Yönetmen, her türlü ses unsurunu kullanarak, dış mekan izlenimini dinleyicinin kafasında canlandırarak anlatır. Radyo tiyatrosunda, sahnede canlandırılması imkansız olaylar ve durumlar anlatılabilir. Radyo Tiyatroları, radyonun etkin olarak kullanıldığı dönemlerde, ayr bir tür olarak gelişerek, özel bir tür haline dönüşmeye başladı. Geniş bir dinleyici kitlesinin oturduğu yerde, evinde, yemekte, çalışırken veya yatarken rahatlıkla takip edebildiği bu oyun türü, büyük bir beğeni kazanmış oldu. Radyofonik oyun adını verdiğimiz bu tekniğin 1970 li yılların sonlarına kadar bütün dünyada yaygılaştığını ve oyun yazarlığı için de ayrı bir alan olarak değerlendirildiğini görüyoruz. Günümüzde televizyon ve onun getirdiği teknolojik gelişmeler radyonun önemini azaltsa bile, görüntü asla sesin ulaştığı yerlere ulaşamaz. Çünkü radyo dinlerken ikinci bir iş yapmamız mümkünken, televizyon izlerken bu daha zor olmaktadır. Ülkemizde de 1960 lı yıllarda çok başarılı Radyofonik oyun yazıldığını bunların kısa hikâye ile piyes arasında yeni bir edebiyat alanı olduğunu bilmekteyiz. Bu konuda özellikle Behçet Necatigil in radyofonik oyunları diğer dünya dillerine de çevrilerek Avrupa radyolarında yayınlanmıştır. Behçet Necatigil Üç Turunçlar, Gece Aşevi, Yıldızlara Bakmak adlarıyla da kitaplaştırdığı oyunlarında masallarımızdan aldığı unsurları günümüz düşünce sistemleri ile birleştirerek evrensel mesajlar verebilmiştir. Emine Işınsu'nun kaleme aldığı Adsız Kahramanlar, (lşınsu: 1975), radyo tiyatrosu alanında önemli sayılabilecek bir eserdir. Toplam 28 oyundan meydana gelen eserde, Türk tarihinde çeşitli görevler üstlenmiş adsız kahramanların

GIYASETTİN AYTAŞ hikayesini bulmaktayız. Poyraz Reklam tarafından hazırlanan ve Ankara Radyosu nda sunulan bu oyunlar, yazarın sanat anlayışının önemli göstergeleridir. Adsız Kahramanlar adlı eserde, Çin sarayını allak bullak eden Kür-Şad ve kırk adsız kahramanı, Ateş Topu nda zekasını kullanarak, kendisinden sayıca çok üstün olan düşmanı şaşkına çeviren kale komutanını, Çaşıt adlı oyunla, devleti ve milleti için kendini feda eden Salih in kahramanlığını, zekası ve kahramanlığı ile Tınaztepe yi kahramanca savunan Baba lakaplı komutanın cengaverliğini, adına türkü yakılan Sarı Zeybek in kahramanlığını öğreniriz. Bunların yanında adı efsaneleşen Yıldırım Kemal i, yaban ellerde düşmana karşı tek başına mücadele eden iki Türk kahramanını tanırız. Işınsu, bu seride kaleme aldığı oyunlarında Türk tarihinin adsız kahramanlarını, onların adlarına yakışacak bir şekilde ve canlı tablolar halinde yeniden bize hatırlatır. Milli kimlik ve milli bir bilincin oluşmasında da bu eserin çok önemli bir görevi yerine getirdiği düşünülebilir. Eserde tarihi gerçekler, canlı tablolar halinde ve sanatçının sanatkârâne ifade tarzı ile yeni bir kimlik kazanır. Kitapta yer alan, fakat radyo tiyatrosu olmayan Göçmen Y u su f (Işınsu 1975), adlı tiyatro eseri de, 12 Eylül öncesi yaşanan siyasal çatışmaları ele almaktadır. Kimilerinin adına sağ-sol çatışması, kimilerinin milli olanla, gayri milli olanların mücadelesi dediği olayların değerlendirildiği eser iki perde olarak tasarlanmıştır. Yazar, epik tiyatro tarzını bu eserinde de uygulamış, anlatıcı unsuruna yer vermiştir. Eser Yusuf İmamoğlu nun hayatını anlatmaktadır. Yusuf İmamoğlu, Bulgaristan da kaçarak Türkiye ye gelmiş bir ailenin çocuğudur. Bulgaristan daki komünist baskıdan kaçarak Türkiye ye gelen Yusuf un Marksistler tarafından şehit edilişi ve İstanbul üniversitesindeki olaylar ele alınmaktadır. Yusuf, çocukluk günlerini sıkıntı içinde geçirmiştir. Ama o günlerini büyük bir özlemle anmaktadır. O zaman hayallerim vardı, umutlarım vardı. Geceleri gaz lambasının altında tarihi romanlar okurdum.. Okulda da çalışkandım ha, ne sanardım kendimi biliyor musun, hafifçe güler) bir Fatih Sultan Mehmet!.. Öyleden sonra su satarken de, atımın üstünde Attilâ ydım! Su diye bağırıyor, ülkeler fethetmeye koşuyordum. (Işınsu 1975: 216) 12

EMİNE IŞINSU NUN TİYATROLARI Yusuf, tarihle iç içe yaşamaktadır. O, tarihte yaşamış Türk kahramanlarının yerine kendini koyarak, esir Türkleri kurtarma sevdasına düşmüştür. Çocukluk yıllarının bu tatlı hayalleri üniversiteye gelince değişmiş, adeta grileşmiş, şiddet artmış, önce sağ-sol olarak başlıyan çatışmaların rengi giderek değişmeye başlamıştır. Yüksek öğretmenlilerin üniversiteye devamında sorunlar yaşanmaktadır. Onlar topluca üniversiteye devam edebilmek üzere rektörle görüşmeye gelirler. Ancak, karşı taraf onların üniversiteye girmelerine izin vermez Bu grubun temsilcilerden Yusuf Olgun ve orada bulunan boyacı bir çocuk silahla vurulur. Oyunun birinci perdesinde bu çatışma ve buraya gelinceye kadar olayların genel bir değerlendirilmesi yapılar. Oyunun ikinci perdesinde solcu öğrenciler kendi aralarında konuşmaktadırlar. Bir eylem plânı üzerinde tartışan gençler, ülkücü öğrencileri üniversiteye sokmamak için nelerin yapılması gerektiğini tartışırlar. Tam bu sırada Yusuf u görürler. Onu sıkıştırıp, katletmeye karar verirler. Sonunda Yusuf yakalanarak, feci bir şekilde dövülür ve nihayet vurulur. Bu kısacık oyunda, hem sağ sol meselesi, hem de bu mesele içinde yer alan tarafların durumu gözler önüne serilmeye çalışılır. Anlatıma dayalı sanatlar içerisinde, en etkililerden biri olan tiyatronun yaygınlaşması, toplumsal dinamizm açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Hem dilin kullanımı, hem de doğrudan anlatım yeterliliğine sahip olması bakımından, tiyatro edebiyatının geliştirilmesi ve bu alanda eser sayısının çoğaltılması gerekmektedir. Emine lşınsu, tiyatro alanındaki eserlerini genel olarak değerlendirecek olursak, iki temel gruba ayırabiliriz. Bir Yürek Satıldı ve Bir Milyon İğne adlı eserlerinde, insanın iç dünyasını sorguladığını, insan ve çevre ilişkisini tahlile tabi tuttuğunu görmekteyiz. İnsanın içinde yaşadığı sosyal ve siyasi şartlar, onun hayatını yönlendirmektedir. Göçmen Y usuf ta ise, siyasal gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan genel durum içerisinde bir örnek sunulmaya çalışılır. İnsanların kamplara bölündüğü bir sırada, nasıl bir kaosa doğru itildiğimiz ve bu kaosun içinde, masum insanların trajedisi ele alınır. 13

GIYASETTİN AYTAŞ İkinci grupta yer alan Ne Mutlu Türküm Diyene ve Adsız Kahramanlar adlı eserlerinde ise, eğitim ilkesi esas alınmıştır. Tarihten yararlanarak, gelecek nesillerin bilinçlendirmesinin amaç edinildiği bu eserlerin, istenen sonucu elde etmede yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Işınsu nun tiyatro eserlerinde dili kullanma yeterliliğinin yanında, tiyatro tekniklerini başarıyla kullanması ve ele aldığı konular ile, alışılmışın dışına çıkarak, orijinaliteyi yakaladığını belirtmeliyiz. K aynaklar IŞINSU, Emine, (1967), Bir Yürek Satıldı, Yağmur Yayınları, İstanbul. IŞINSU, Emine, (1967), Bir Milyon İğne, Uygar Yayınları, İstanbul IŞINSU, Emine, (1969), Ne Mutlu Türk üm Diyene, Kardeş Matbaası, Ankara. IŞINSU, Emine, (1975), Adsız Kahramanlar, Töre Devlet Yayınevi, Ankara. IŞINSU, Emine, (1975), Göçmen Yusuf (Adsız Kahramanların içinde), Töre Devlet Yayınevi, Ankara. KÖKDEMİR, Ahmet, (1995), Emine Işınsu -hayatı-şahsiyeti-sanatı-fıkirleri-eserleri -, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Samsun. İSLAM, Ayşenur, (1992), Emine Işınsu'nun Sekiz Romanında Şahıslar Dünyası, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara. 14