ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Benzer belgeler
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Elazığ Koşullarında Mürdümük (Lathyrus sativus L.)'te Farklı Sıra Arasının Tohum Verimi ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi. *Kağan KÖKTEN, **Adil BAKOĞLU

T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI ADİ FİĞ (VİCİA SATİVA L.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA *

Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi 2(3): ,

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 19 (37): (2005) 13-20

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): , 2012 ISSN: , E-ISSN: X,

DUFED 4(2) (2015) 77-82

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Burçak (Vicia ervilia L. Willd) Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

t GAP II. TARIM KONGRESİ EKİM ŞANLIURFA

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Van Gevaş Ekolojik Koşulların Da Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinin İkinci Ürün Olarak Yetiştirilmesi

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI YEM BEZELYESİ

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Determination of Seed Rate on Winter Lentil (Lens culinaris Medik.) cv. Kafkas

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

ÇUKUROVA BÖLGESİNİN SULU KOŞULLARINDA BAZI ÇOKYILLIK BAKLAGİL VE BUĞDAYGİL YEMBİTKİLERİNİN OT VERİMLERİ VE OT KALİTELERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

ELAZIĞ KOŞULLARINDA MÜRDÜMÜK (Lathyrus sativus L.) TE FARKLI SIRA ARASININ TOHUM VERİMİ VE VERİM ÖĞELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 25 (2): (2011) ISSN:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Rüveyde TUNÇTÜRK 1* Effects of Different Row Spacings on the Yield and Quality in Coriander (Coriandrum sativum L.) Cultivars

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KIRŞEHİR KOŞULLARINDA FARKLI SIRA ARASI UYGULAMALARININ BAZI FİĞ ÇEŞİTLERİNDE TOHUM VERİMİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Kimi Yembezelyesi Çeşitlerinde (Pisum arvense L.) Sıra Arası Mesafelerinin Tohum Verimi ile Bazı Verim Özelliklerine Etkisi Üzerinde Bir Araştırma

ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI TEK YILLIK ÇİM (Lolium multiflorum Lam) ÇEŞİTLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YEM VERİMLERİ Amir DARVISHI Ankara Ünivers

Determination of Some Characteristics of Sainfoin (Onobrychis sativa) Landraces Grown in Van Province

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 26 (1): (2012) ISSN:

TEKİRDAĞ KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN BAKLA (Vicia faba L) GENOTİPLERİNİN VERİM VE VERİM UNSURLARININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Sinem KOÇ

Isparta Ekolojik Koşullarında Bazı Arpa (Hordeum vulgare L.) Çeşitlerinin Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

DNA MİNİSATELLİT MARKIRLARINDAN YARARLANILARAK FİĞDE (Vicia sativa L.) TANE VERİMİNİN ÖNCEDEN BELİRLENMESİ OLANAKLARI

M. Kerem ÇALGIN 1, Fikret ŞAHİN 1, Melike ATASEVER 2, Deniz KÖKSAL 2, Djursun KARASARTOVA 1, Mehmet KIYAN 1. AÜTF Tıbbi Mikrobiyoloji ABD 2

Şanlıurfa Koşullarında Yetiştirilen Bazı Kırmızı Mercimek (Lens culinaris Medik.) Genotiplerinin Verim ve Verim Öğelerinin Belirlenmesi

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı

Kuru ve Sulu Koşullarda Farklı Bitki Sıklıklarının Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

Anahtar Kelimeler: Pamuk, Gossypium hirsutum L., Verim, Verim Unsurları, Lif Kalite Özellikleri

ADİ FİĞ TESCİL RAPORU

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI *

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (46): (2008) ISSN:

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

ANKARA KOŞULLARINDA BEZELYE'DE (Pisum sativum L.) FARKLI EKĐM ZAMANLARININ VERĐM VE VERĐM ÖĞELERĐNE ETKĐLERĐ

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ÇİFTLİK GÜBRESİNİN FARKLI FORM VE DOZLARININ, ÇUKUROVA BÖLGESİ KOŞULLARINDA, TEK YILLIK ÇİM

BATI AKDENİZ SAHİL KUŞAĞINDA SORGUM

Bazı Soya Fasulyesi [Glycine max (L.) Merill] Çeşitlerinin Bursa Koşullarına Adaptasyonu Konusunda Bir Çalışma

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BAZI KORUNGA POPULASYONLARINDA FENOLOJĠK VE MORFOLOJĠK ÖZELLĠKLER ÜZERĠNE BĠR ĠNCELEME. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Ankara

ESKİŞEHİR KOŞULLARINDA HAYVAN PANCARINDA YEM VERİMLERİ VE BAZI BİTKİSEL ÖZELLİKLER

Haşhaşta (Papaver somniferum L.) Bazı Fizyolojik ve Morfolojik Özellikler ile Yağ ve Morfin Miktarının Belirlenmesi

BAZI MACAR FİĞ (Vicia pannonica CRANTZ) HAT VE ÇEŞİTLERİNİN BİNGÖL KURU ŞARTLARINA ADAPTASYONU ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU (PZR-PCR) VE RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUĞU POLİMORFİZMİ (RFLP)

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Bazı İleri Aspir Hatlarının Eskişehir Koşullarındaki Performansları

BURÇAK (Vicia ervilia (L. ) Willd.) TA EKİM ZAMANININ VERİM VE VERİM ÖĞELERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Abdullah ÖZKÖSE Yüksek Lisans Tezi

Çarşamba Ovası nda Bazı Bodur Taze Fasulye Çeşitlerinin Verimliliklerinin Belirlenmesi. Adaptation of Dwarfing Fresh Bean Varieties on Çarşamba Plain

Bingöl Ekolojik Koşullarında Bazı Adi Fiğ (Vicia sativa L.) Hat ve Çeşitlerinde Tohum Verimi ve Bazı Tarımsal Özelliklerin Belirlenmesi

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI SORGUM X SUDANOTU MELEZİ ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÖZET

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (49): (2009) ISSN:

Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, Kasım 1999, Adana Cilt III, Çayır-Mera Yembitkileri ve Yemeklik Tane Baklagiller,

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Çukurova Bölgesinde İkinci Ürün Koşullarında Bazı Yerfıstığı Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Tohum yatağının hazırlanması:

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

İncelenen özelliklere ait varyans ve regresyon analiz sonuçları aşağıda verilmiştir.

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Fasulye (Phaseolus vulgaris L.)'de İlk Gelişme Döneminde Kök ve Toprak Üstü Organlarının Durumu

Effect of Different Sowing Dates on Seed Yields and Yield Components of Phacelia (Phacelia Tanacetifolia Benthmam ) in Autumn Sowing Period

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Eskişehir Koşullarında Macar Fiği (Vicia pannonica Crantz.) Hat ve Çeşitlerinde Yem ve Tohum Verimleri

KIŞLIK YEM BEZELYESİ EKİMİNDE BAZI TAHILLARIN ARKADAŞ BİTKİ OLARAK KULLANILMASI

TOKAT ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN DEĞĐŞĐK MACAR FĐĞĐ + ARPA KARIŞIM ORANLARININ VERĐM VE KALĐTEYE ETKĐLERĐ

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ)

Kahramanmaraş Koşullarında Farklı Mercimek (Lens culinaris Medic.) Genotiplerinde Bitki Sıklığının Verim ve Verim Unsurlarına Etkisinin Araştırması

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Aysun GEDİK BAZI MÜRDÜMÜK (Lathyrus sativus L.) VARYETE, HAT VE ÇEŞİTLERİ ARASINDAKİ MORFOLOJİK, TARIMSAL VE MOLEKÜLER FARKLILIKLARIN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2007

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTİSÜ BAZI MÜRDÜMÜK ( Lathyrus sativus L.) VARYETE, HAT VE ÇEŞİTLERİ ARASINDAKİ MORFOLOJİK, TARIMSAL VE MOLEKÜLER FARKLILIKLARIN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Aysun GEDİK YÜKSEK LİSANS TEZİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Bu Tez./../2007 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliğiyle Kabul Edilmiştir. İmza........ İmza....... İmza...... Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU Doç. Dr. Hakan ÖZKAN Prof. Dr. Salih KAFKAS DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Tarla Bitkileri Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ YÜKSEK LİSANS BAZI MÜRDÜMÜK ( Lathyrus sativus L.) VARYETE, HAT VE ÇEŞİTLERİ ARASINDAKİ MORFOLOJİK, TARIMSAL VE MOLEKÜLER FARKLILIKLARIN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Aysun GEDİK ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANA BİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU Yıl : 2007, Sayfa: 61 Jüri : Prof.Dr. Rüştü HATİPOĞLU Doç.Dr. Hakan ÖZKAN Prof.Dr. Salih KAFKAS Bu çalışma 2006 2007 yetiştirme sezonunda 5 mürdümük varyetesi, 4 mürdümük hattı ve bir adet tescil edilmiş mürdümük çeşidi arasındaki morfolojik, tarımsal ve moleküler farklılıkları saptamak amacıyla yürütülmüştür. Morfolojik ve tarımsal farklılıklar Çukurova Üniversitesi Tarla Bitkileri Bölümü araştırma alanında kurulan üç tekrarlamalı tarla denemelerinde, moleküler farklılık ise 10 adet ISSR primerı kullanılarak saptanmıştır. Çalışma sonuçları, incelenen çeşit varyete ve hatlar arasında, bitki boyu, sap uzunluğu ve kalınlığı, bitki başına ana dal sayısı, en uzun saptaki yaprak sayısı, bitki başına yaş ve kuru ot verimi, % 50 çiçeklenme süresi, bitki başına dolu ve boş meyve sayısı, meyve uzunluğu ve genişliği, bakla başına tohum sayısı ve verimi ile bin dane ağırlığı açısından önemli farklılıklar olduğunu göstermiştir. Jaccard benzerlik katsayısı 0.33 ile 0.79 arasında değişmiş ve ortalama 0.58 olarak bulunmuştur. 0.79 Jaccard benzerlik katsayısıyla L. sativus var. albus ve L. sativus var. azureus un genetik olarak birbirlerine en yakın varyeteler olduğu saptanmıştır. L. sativus var. coloratus varyetesi ile 452 nolu hat 0.33 Jaccard benzerlik katsayısı ile birbirlerine genetik olarak en uzak mesafeyi göstermiştir. ISSR analizleri sonucu oluşturulan soyağacına göre incelenen çeşit, varyete ve hatlar A ve B olarak 2 ana gruba ayrılmıştır. 452 nolu hat A grubu içerisin yer almıştır. B grubu ise kendi içinde B1 ve B2 olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. L.sativus var. coloratus B1 grubu içerisinde yer almıştır. B2 grubu ise, B2 1 ve B2 2 olarak alt gruplara ayrılmıştır. B2 1 alt grubunu Gürbüz çeşidi oluşturmuştur. B2 2 alt grubunda ise; 439, 455, 463 hatları ile L.sativus var. albus, L. sativus var.azureus, L. sativus var.biflorus ve L.sativus var.leucatetragonus varyeteleri yer almıştır. Anahtar Kelimeler: Lathyrus sativus, Morfoloji, Tarımsal Özellik, ISSR Markörleri I

ABSTRACT MSc THESIS RESEARCH ON THE DETERMINATION OF MORPHOLOGICAL AND MOLECULAR DIVERSITY AMONG SOME VARIETIES, LINES AND CULTIVAR OF GRASSPEA (Lathyrus sativus L.) Aysun GEDİK DEPARTMENT OF FIELD CROPS INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU Year : 2007, Pages: 60 Jury : Prof.Dr. Rüştü HATİPOĞLU Assoc.Prof.Dr. Hakan ÖZKAN Prof.Dr. Salih KAFKAS The purpose of this study conducted at the Field Crops Department of Agricultural Faculty of Cukurova University during the growing season of 2005-2006 was to determine morphological and molecular diversity among 5 varieties, 4 lines and one cultivar of grasspea. Morphological diversity was studied in the field experiment arranged in randomized complete block design with three replications at the research area of Field Crops Department. Molecular diversity was studied by using 10 of ISSR primers. The results of the study showed that the varieties, lines and cultivar studied were statistically significant different in plant height, stem length, number of stems per plant, number of leaves on lengthiest stem of plant, green forage and hay yield per plant, days to 50 % flowering, number of pods per plant, pod length, pod width, number of seeds per pod, 1000 seed weight and seed yield per plant. According to the Jaccard s similarity index, similarity index values between varieties, lines and cultivar ranged from a minimum of 0.33 to a maximum of 0.79, the average being 0.58. From these coefficient values, it was concluded that L. sativus var. albus and L.sativus var. azureus were close related varieties. L sativus var. coloratus and line 452 were distant related. In the dendrogram obtained from the similarity index data plants of 5 varieties, 4 lines and one cultivars formed two main groups, as A and B. The group A was occupied by the plants of line 452. There were two sub-groups in the group B, as B1 and B2. Plant of L.sativus var. colaratus fell in to sub-group of BI. Sub-group B2 was divided into two sub-sub groups as B2 1 and B2 2. The sub-sub group B2 1 was occupied by the plants of cultivar Gürbüz while the plants of rest of the varieties and lines fell into sub-sub group of B2 2. KeyWords: Lathyrus sativus, Morphological characters, Agricultural Characters, ISSR Markers II

TEŞEKKÜR Yüksek lisans tezimin yürütülmesi sırasında desteğini esirgemeyen ve beni yönlendiren danışman hocam sayın Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU na ve Doç. Dr. Hakan ÖZKAN a teşekkür ederim. Ayrıca, araştırmada kullanılan mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinin tohumlarını veren Gaziosman Paşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyesi sayın Doç.Dr. Yaşar KARADAĞ a teşekkürü bir borç bilirim. Tarla denemelerinin yürütülmesinde desteklerini esirgemeyen meslektaşım ve mesai arkadaşım sayın Zir.Müh. Ahmet ATAŞALAN ve Tarla Bitkileri Anabilim Dalı doktorantı sayın Zir.Yük.Müh. Faheem Shehzad BALOCH a, laboratuvar çalışmaları sırasında büyük desteğini gördüğüm sayın Zir.Yük.Müh. Sevda ALTINTAŞ ve sayın Biolog Fulya Eylem YEDİAY a içten teşekkürlerimi sunarım. III

İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ I ABSTRACT II TEŞEKKÜR III İÇİNDEKİLER... IV ÇİZELGELER DİZİNİ... VI ŞEKİLLER DİZİNİ..... X 1.GİRİŞ 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 5 2.1. Morfolojik ve Tarımsal Özelliklerle İlgili Çalışmalar 5 2.2. Moleküler Analizlerle İlgili Çalışmalar..... 8 3. MATERYEL ve METOD... 11 3.1. Materyal..... 11 3.1.1. İncelenen Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidi. 11 3.1.2. Deneme Yerinin Özelikleri.... 11 3.1.2.1. Toprak Özellikleri.... 11 3.1.2.2. İklim Özellikleri... 12 3.2. Metod...... 13 3.2.1. Tarla Denemesi İle İlgili Metod..... 13 3.2.2. Moleküler Analizler İle İlgili Metodlar... 15 3.2.2.1. DNA İzolasyonu 15 3.2.2.2. DNA Konsantrasyonunun Belirlenmesi 16 3.2.2.3. ISSR Analizi..... 17 3.2.2.4. Elektroforez...... 19 3.2.3. Verilerin Değerlendirilmesi.... 19 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA..... 21 4.1. Vejetatif Özellikler....... 21 4.1.1.Bitki Boyu (cm).. 21 4.1.2. Sap Uzunluğu(cm).... 22 IV

4.1.3. Sap Kalınlığı(mm)..... 24 4.1.4.Ana Dal Sayısı (adet/bitki)..... 25 4.1.5. Yaprak Sayısı(adet)... 27 4.1.6. Yaş Ot Verimi(g/bitki)...... 28 4.1.7. Kuru Ot Verimi(g/bitki) 29 4.2. Generatif Özellikler.. 31 4.2.1.%50 Çiçeklenme Süresi. 31 4.2.2.Dolu Meyve Sayısı(dolu meyve/bitki)... 32 4.2.3.Boş Meyve Sayısı(boş meyve/bitki).. 33 4.2.4.Meyve Uzunluğu(mm).. 35 4.2.5 Meyve Genişliği(mm.)... 36 4.2.6.Bakla Başına Tane Sayısı (tane/bakla)... 38 4.2.7.Bin Dane Ağırlığı (g). 39 4.2.8.Tohum Verimi(g/bitki)... 41 4.3. İncelenen Özellikler Arası İlişkiler.. 42 4.3.1.Vejetatif Özellikler Arası İlişkiler.. 42 4.3.2. Generatif Özellikler Arası İlişkiler... 43 4.4. ISSR Analizi. 45 5. SONUÇ VE ÖNERİLER...... 53 KAYNAKLAR...... 55 ÖZGEÇMİŞ...... 61 V

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 3.1. Araştırmada İncelenen Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidi.. 11 Çizelge 3.2. Adana İli Kasım 2006 Haziran 2007 Dönemi ve Bu Döneme Ait Uzun Yıllar Ortalaması İklim Değerleri.. 12 Çizelge 3.3. Araştırmada Kullanılan ISSR Primerleri ve Baz Dizilimleri. 18 Çizelge 4.1. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bitki Boyu Değerleri (cm) İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları... 21 Çizelge 4.2. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bitki Boyu Ortalamaları (cm)... 21 Çizelge 4.3. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Uzunluğu Değerleri (cm) İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları... 23 Çizelge 4.4. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Uzunluğu Ortalamaları (cm)... 23 Çizelge 4. 5. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Kalınlığı Değerleri (mm) İle İlgili Varyans Analiz Sonuçları... 24 Çizelge 4.6. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Kalınlığı Ortalamaları (mm) 25 Çizelge 4.7. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Ana Dal Sayısı Değerleri İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları.. 25 Çizelge 4.8. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Ana Dal Sayısı Ortalamaları (adet)... 26 Çizelge 4.9. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaprak Sayısı Değerleri İle İlgili Varyans Analiz Sonuçları.. 27 Çizelge 4.10. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaprak Sayısı Ortalamaları (adet)... 27 VI

Çizelge 4.11.Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaş Ot Verimi Değerleri İle İlgili Varyans Analizi 28 Sonuçları. Çizelge 4.12. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaş Ot Verimi Ortalamaları (g)... 29 Çizelge 4.13. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Kuru Ot Verimi Değerleri İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları.. 30 Çizelge 4.14. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Kuru Ot Verimi Ortalamaları (g). 30 Çizelge4.15. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan %50 Çiçeklenme Süresi (gün) Değerlerine Ait Varyans Analizi Sonuçları. 31 Çizelge 4.16. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan %50 Çiçeklenme Süresi Ortalamaları(gün). 32 Çizelge 4.17. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Dolu Meyve Sayısı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları... 32 Çizelge 4.18. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Dolu Meyve Sayısı Ortalamaları (dolu meyve/bitki)... 33 Çizelge 4.19. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Boş Meyve Sayısı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları... 34 Çizelge 4.20. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Boş Meyve Sayısı Ortalamaları(boş meyve/bitki)... 34 Çizelge 4.21. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Uzunluğu Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları. 35 Çizelge 4.22. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Uzunluğu Ortalamaları (mm).. 36 VII

Çizelge 4.23. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Genişliği Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları... 36 Çizelge 4.24. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Genişliği Ortalamaları (mm)... 37 Çizelge 4.25. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bakla Başına Tane Sayısı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları... 38 Çizelge 4.26. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bakla Başına Tane Sayısı Ortalamaları (tane/bakla) 38 Çizelge 4.27. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bin Dane Ağırlığı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları. 39 Çizelge 4.28. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bin Dane Ağırlığı Ortalamaları (g).. 40 Çizelge 4.29. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bitki Başına Tohum Verimi Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları........ 41 Çizelge 4.30. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Tane Verimi Ortalamaları (gr/bitki). 41 Çizelge 4.31. Mürdümükte Bazı Vejetatif Özellikler Arasındaki Korelasyon Katsayıları.. 43 Çizelge 4.32. Mürdümükte Bazı Generatif Özellikler Arasındaki Korelasyon Katsayıları... 44 Çizelge 4.33. Araştırmada kullanılan ve PCR Ürünü Veren ISSR Primer Adı, Yapışma Sıcaklığı, Toplam Skorlanan Bant Sayısı ve Polimorfik Bant Sayısı ve Oranı. 47 Çizelge 4.34. Araştırmada kullanılan ISSR Primer Adı, Yapışma Sıcaklığı, Toplam Skorlanan Bant Sayısı ve Polimorfik Bant Sayısı ve Oranı. 48 VIII

Çizelge 4.35. Mürdümük Bitkisinin 5 Varyete, 4 Hat ve 1 Çeşidi Arasında ISSR Verilerine Göre Hesaplanan Jaccard Genetik Benzerlik Katsayıları 50 IX

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil.3.1. Yirmi Mürdümük Bitkisine Ait DNA Miktarları(ng)... 17 Şekil.3.2. Yirmi Mürdümük Bitkisine Ait 5ng/µl ye Ayarlanmış DNA Miktarları 17 Şekil 4.1. UBC816(A), UBC817(B) ve UBC862(C) Nolu ISSR Primerları ile 7 Mürdümük Genotipinden Elde Edilen Analiz Sonuçları... 46 Şekil.4.2. UBC823 Nolu ISSR Primerı ile 7 Mürdümük Genotipinden Elde Edilen Analiz Sonuçları...... 46 Şekil 4.3. UBC852 Nolu ISSR Primerı ile 20 Mürdümük Genotipinde Elde Edilen Sonuç.. 49 Şekil.4.4. UBC816 Nolu ISSR Primerı ile 20 Mürdümük Genotipinde Elde Edilen Sonuç.. 49 Şekil.4.5. ISSR Verileri Kullanılarak Oluşturulan Soyağacı 52 X

1. GİRİŞ Aysun GEDİK 1.GİRİŞ Tarla tarımı içersinde yetiştirilen yem bitkileri ve doğal çayır-meralar insanoğlunun beslenmesinde büyük önem taşıyan hayvansal gıda maddelerinin ekonomik olarak üretiminde en önemli girdileri oluştururlar. Bunun yanında, tarla tarımı içersinde yetiştirilen yem bitkileri diğer tarla bitkilerinin yetiştirilmesi sonucu organik maddece fakirleşen tarla topraklarının organik madde bakımından ve bazı yem bitkileri ise köklerinde simbiyotik olarak yaşayan bakteriler aracılığıyla toprağın azot bakımından zenginleşmesini sağladıkları gibi toprağı erozyona karşı daha etkin bir şekilde koruyarak sürdürülebilir bir tarla tarımı yapılmasına olanak verir. Çayırmeralar ise, hayvanlar için en ucuz ve en sağlıklı kaba yem kaynağı olmaları yanında toprak ve su muhafazası ve doğal yaşamın korunması açısından da büyük işlevlere sahiptirler. Ülkemizde 805.550 ha alanda yetiştirilen yem bitkilerinden (TÜİK, 2006) ve 14.167 milyon ha alan kaplayan (FAO, 2005) doğal çayır meralardan elde edilen kaliteli kaba yem 10.844 milyon BBHB eşdeğeri hayvan varlığımızın kaliteli kaba yem gereksinimini karşılamaktan uzaktır. Hayvanlarımız için yeterli kaba yem üretilememesi ülkemizde yeterli ve ucuz hayvansal gıda maddeleri üretilememesi ve insanlarımızın yeterli hayvansal gıda maddeleri tüketememelerinin en önemli nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Hayvanlarımızın kaliteli kaba yem gereksinimlerinin karşılanarak, insanlarımıza yeterli ve ucuz hayvansal gıda maddeleri sağlanabilmesi için meralarımızın ıslah edilmesi ve tarla tarımı içersinde yem bitkileri yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bunun için ise, gerek meralarımızın ıslahında kullanılabilecek ve gerekse tarla tarımı içersinde yetiştirilebilecek yem bitkisi türlerinin farklı ekolojik bölgelerimiz için ortaya konulması ve yapılacak ıslah çalışmaları ile bu türlerin yüksek ve kaliteli yem üreten çeşitlerinin geliştirilerek, yeterli miktarda tohumlarının üretilmesi gerekmektedir. Ülkemizde, halen yonca, korunga, fiğ ve burçak gibi birkaç yem bitkisi türünün yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yapılan araştırmalar, çok farklı ekolojik özelliklere sahip bölgelerden oluşan ve bu özelliği ile bir çok yem bitkisi türünün 1

1. GİRİŞ Aysun GEDİK anavatanı olan ülkemizde çok çeşitli yem bitkilerinin yetiştirilebileceğini ortaya koymuştur (Açıkgöz ve ark., 2005). Ülkemizde, özellikle kıraç alanlarda yetiştirilebilecek bir yıllık yem bitkisi türlerinden birisi de mürdümük (Lathyrus sativus L.) tür. Halen özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kıraç alanlarda Cılban yöresel ismi ile sınırlı ölçüde tarımı yapılan mürdümük, baklagiller familyasının Viciaea oymağından kendine döllenen bir yıllık bir baklagil bitkisidir. TÜİK (2006) verilerine göre, ülkemizde 2004 yılında 4500 ha lık alanda tarımı yapılan mürdümüğün dane üretimi 4500 ton ve verimi 100 kg/da olmuştur. Eski Dünya da çok eskiden beri tarımı yapılan mürdümük, muhtemelen Avrupa da ilk kültüre alınan bitkilerden birisidir (Kislev, 1989). Mürdümük, Akdeniz havzasında, Batı da Kanarya Adalarından, Kuzeyde Almanya, Güney de Etiopya ve Doğuda Hindistan ve Merkezi Asya ya kadar uzanan ılıman ve tropik ülkelerde tarımı yapılan bir bitkidir. Mürdümük, yüksek besleme değeri, yüksek miktarlarda toprağa azot fikse edebilmesi ve zayıf drenajlı alanlara adapte olabilmesi nedeniyle hem insan gıdası ve hem de hayvan yemi olarak büyük bir potansiyele sahiptir (Smart, 1976). Uzun süre yemeklik dane baklagil olarak kullanılmış olmasına karşılık, muhtemelen tohumlarında insan ve hayvanlarda sinir sisteminde rahatsızlıklara yol açan Lathyrism adı verilen bir hastalığa yol açan β-n-oxalyl-l-α,β-diamino-propionic acid (ODAP) içermesi nedeniyle bugün daha çok yem bitkisi olarak önem taşımaktadır (Yunus ve Jackson, 1991). Halen, Bangladeş, Etiopya, Hindistan, Nepal ve Pakistan da dane baklagil olarak kullanılmaktadır. Mevcut mürdümük populasyonlarında düşük toksisiteye sahip çeşitlerin geliştirilmesi için yeterli varyasyonun bulunduğu bildirilmektedir (Kaul ve ark., 1986). Mürdümük, vejatatif organlarında çok az ODAP birikmesi nedeniyle yembitkisi olarak güvenli bir şekilde kullanılabilmektedir (Addis ve Narayan, 1994). Bazı mürdümük tiplerinin tohumları kanatlı yem rasyonlarında kullanılabilmektedir (Low ve ark., 1990). Mürdümük yeşil yem olarak, biraz acımsı, çabuk sertleşme ve odunlaşma niteliğinde olup, koyunlar için uygundur. Çiçeklenme başlangıcında, kuru maddede ham protein oranı % 24'tür. Kuru ot ve samanı ise, iyi bir yem olarak geçerlidir. Beyaz tohumları sakıncasız olmalarına karşın, koyu ve renkli tohumlar zehirli olup, muhtemelen suda eriyen amidlerden 2

1. GİRİŞ Aysun GEDİK oluşan, miktarı köken ve çeşide göre değişen Lathyrin kapsamaktadır. Yaklaşık % 28 ham protein içeren tohumlar, genellikle kaynatma ve buğulama suretiyle zararlı etkisini kaybetmektedir. Kaynatma ve buğulama işlemi uygulanan tohumlar özellikle besi hayvanlarının yemlenmelerinde kullanılmaktadır (Gençkan, 1983). Mürdümüğün yaygın olarak yetiştirilmesini kısıtlayan en önemli faktör tohumlarında bulunan nörotoksik ODAP maddesidir. Gerek hayvan yemi ve gerekse insan gıdası olarak önemli bir potansiyele sahip olan mürdümüğün ıslahında ilk önceliği düşük veya hiç ODAP içermeyen çeşitlerin geliştirilmesi almaktadır. Bitkideki ODAP konsantrasyonunun kalıtımının kantitatif olarak kontrol edildiği bilinmektedir (Tiwari ve ark., 1994). Moleküler markörlere dayalı seleksiyon düşük konsantrasyonda veya hiç ODAP içermeyen mürdümük çeşitlerinin ıslahında büyük kolaylıklar sağlayabilecektir. Bitkilerde genetik ilişkileri ortaya çıkarmak için kullanılan ilk DNA işaretleyicisi RFLP dir (Tanksley ve ark., 1989). DNA işaretleyicileri, kültür bitkilerinde genetik çeşitliliğin saptanmasında yoğun olarak kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda polimorfizm bakımından SSR ve AFLP işaretleyicileri, maliyet bakımından RAPD ve ISSR teknikleri, tekrarlanabilirlik bakımından RFLP, SSR, ISSR ve AFLP işaretleyicilerinin avantajlı oldukları belirlenmiştir. Bunların ötesinde çalışılacak laboratuvar olanakları göz önünde bulundurulduğunda, RAPD, SSR ve ISSR yöntemlerinin radyoaktif madde kullanımının olmadığı ve araştırma koşulların sınırlı olduğu laboratuarlarda rahatlıkla kullanılabilecek yöntemler olduğu saptanmıştır (Pejic ve ark., 1998; Crouch ve ark., 1999; Arcade ve ark., 2000; Goulao ve ark., 2001; Belaj ve ark., 2003; Powell ve ark., 1996; Bachmann, 1994; Mignouna ve ark., 2003; Rana ve Bhat, 2004). ISSR tekniği PCR a dayalı mikrosatellitleri de içine alan tekrarlanabilirliliği yüksek bir tekniktir. Birçok kültür bitkisine uygulanmış bir metottur(reddy ve ark, 2002a). Reddy ve ark. (2002b), nohut ta yapmış oldukları çalışmada ISSR tekniğin kültür bitkilerinde uygulanabilirliğini ortaya koymuşlardır. Bu metotla yüksek oranda polimorfizm bulduklarını açıklamışlardırlar. Bu araştırma, 5 mürdümük varyetesi, 4 mürdümük hattı ve bir adet tescil edilmiş mürdümük çeşidinin Çukurova koşullarında morfolojik özellikleri ve 3

1. GİRİŞ Aysun GEDİK adaptasyonları ile DNA işaretleyicileri kullanılarak ISSR yöntemiyle genetik yakınlık veya uzaklarını saptayarak, ülkemizde yapılacak mürdümük ıslah çalışmaları için temel bilgilerin elde edilmesi amacıyla yürütülmüştür. 4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aysun GEDİK 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Morfolojik ve Tarımsal Özelliklerle ilgili Çalışmalar Gençkan (1983), yaygın mürdümüğün kazık köklü, 30-100 cm boylanan bir bitki olduğunu ve tane yemi ve yeşil yem elde etmek için yetiştirildiğini bildirmiştir. Avcıoğlu ve Soya (1990), mürdümükte bin tane ağırlığının çeşitlere ve tohum rengine göre farklılık gösterdiğini, renkli tohumlu çeşitlerde 150-180 g, beyaz renkli tohumlu çeşitlerde ise 230-400 g arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Falco ve ark. (1991), İtalya da 1987-88 yıllarında iki yıl süreyle kışlık olarak altı Lathyrus sativus L. ekotipinin morfolojik ve verim özelliklerini incelemek amacıyla yapmış oldukları bir araştırmada, ekimden itibaren çiçeklenme gün sayısını yerel ekotiplerde 208-210.7 gün, ıslah edilmiş ekotiplerde 206.3-208.7 gün, bin tane ağırlığını yerel ekotiplerde 164-259 g, ıslah edilen hatlarda 267-293 g ve hasat indeksini ise yerel ekotiplerde % 25.00-34.07, ıslah edilen hatlarda ise % 22.43-26.97 olarak saptamışlardır. Keatinge ve Chapanian (1991), Suriye de kıraç koşullarda 1985 86 vejetasyon döneminde iki farklı bölgede kışlık olarak yürüttükleri bir araştırmada, mürdümükten sırasıyla Tel Hadya da 225.1-275.9 kg/da, Breda da ise 192.9-225.1 kg/da kuru madde verimi elde etmişlerdir. Shukla ve Lal (1991), Hindistan da iki yıl süreyle kışlık olarak yürütmüş oldukları bir denemede mürdümükte yaş ot verimini 2466 kg/da, kuru madde verimini ise 563 kg/da olarak belirlemişlerdir. Abd El-Moneim (1992), Suriye de kışlık olarak ekilen yaygın mürdümük ile yürüttüğü bir denemede, ortalama biyolojik verimi 427 kg/da, tohum verimini 147 kg/da ve hasat indeksini ise % 34 olarak saptamıştır. Campbell ve ark. (1994), Nepal Rampur da yabani Lathyrus sativus hattı ile yürüttükleri bir çalışmada; ortalama çiçeklenme gün sayısını 85 gün, olgunlaşma gün sayısını 138 gün ve bin tohum ağırlığını ise 42 g olarak tespit etmişlerdir. Andiç ve ark. (1996), Van kıraç şartlarında 1992-94 yıllarında on iki yaygın mürdümük hattı ile yazlık olarak yürüttükleri araştırmada, birinci yıl yaş ot verimini 5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aysun GEDİK 591-1452.5 kg/da, kuru ot verimini 132.4-288.2 kg/da; ikinci yıl yaş ot verimini 330.6-771.8 kg/da, kuru ot verimini 175.2-188.4 kg/da; üçüncü yıl yaş ot ve kuru ot verimlerini ise sırasıyla dekara 488.9-868.1 kg ve 117.2-190.3 kg olarak saptamışlardır. Kendir (1996), Ankara koşullarında yaptığı çalışmada, mürdümükte bitki boyunu 90.83-132.83 cm, dal sayısını 5.50-7.50 adet, bakla sayısını 12.17-20.83 adet, ilk baklanın yerden yüksekliğini 19.33-30.83 cm, bakla boyunu 30.00-35.67 mm, baklada tohum sayısını 3.00-3.83 adet, biyolojik verimini 529.42-891.52 kg/da, tane verimini 153.87-277.77 kg/da, hasat indeksini % 23.27-32.93 ve bin tane ağırlığı 105.42-170.69 g olarak saptamıştır. Sabancı ve ark. (1996), her birinden onbeşer adet olmak üzere koca fiğ ve mürdümük hatlarını Menemen koşullarında yetiştirmişler ve bu bitkileri çiçeklenme gün sayıları, tohum verimi, biyolojik verim ve 1000 tane ağırlığı gibi özellikler açısından değerlendirmişlerdir. Mürdümük hatlarının bin tane ağırlıkları 58.2-68.7 g, tohum verimleri 110-189 kg/da, biyolojik verimleri ise 781-1167 kg/da arasında değişmiştir. Klysha (1997), Rusya da 1976-81 yıllarında altı yıl boyunca Okruglaya 436 yaygın mürdümük çeşidi ile yürütmüş olduğu bir denemede; dekara ortalama 2301 kg yaş ot, 196 kg tohum verimi elde ederken, bin tane ağırlığının 148-202 g arasında değiştiğini, vejetasyon süresinin ise 100 gün olduğunu saptamıştır. Yılmaz ve ark. (1999), Amik ovası koşullarında ICARDA orijinli 15 mürdümük hattı ve bir yerel mürdümük populasyonu ile sürdürdükleri çalışmada; çiçeklenme süresinin 129 146 gün, sap uzunluğunun 124-159.8 cm, bakla uzunluğunun 29-37 mm, bakla eninin 8.8-11.8 mm, baklada dane sayısının 2.7-3.8 adet, 1000 tane ağırlığının 75.5-193.1 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Milczak ve ark. (2001), Polonya koşullarında yürüttükleri bir çalışmada; mürdümükte ortalama olgunlaşma süresini 108 gün, tohum verimini 345 kg/da ve bin tane ağırlığını ise 247 g olarak saptamışlardır. Granata ve ark. (2003), 117 adet İtalya orijinli ve yabancı orijinli mürdümük hattı ile sürdürdükleri araştırmalarda, danedeki protein, kül ve ODAP oranı ile 100 6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aysun GEDİK tohum ağırlığı açısından incelenen hatlar arasında çok önemli farklılıklar saptandığını, incelenen hatların beş farklı grup oluşturduğunu saptamışlardır. Kumar ve Dubey (2003), 6 mürdümük çeşidi ve bu çeşitlerin tohumlarına farklı mutagenler uygulayarak elde ettikleri mutantlardan seçilen 81 M 3 hattı ile sürdürdükleri araştırmada, incelenen genotiplerin küme analizinde 12 küme oluşturduğunu ve bu kümelerde çiçeklenme süresinin 74 105 gün, bitki boyunun 40 85 cm, ana dal sayısının 4.6-8.6, bitki başına bakla sayısının 25.4-203.8 adet, bakla başına tohum sayısının 1.78-3 adet, bitki başına tohum sayısının 54-208.3 adet, 100 tohum ağırlığının 3.93-10.23 g ve bitki başına tohum veriminin 2.06-23.67 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Tadesse ve Bekele (2003), Etiopya da farklı yükseltilerdeki lokasyonlardan topladıkları 50 mürdümük yerel çeşidi üzerinde sürdürdükleri araştırmada, incelenen lokal çeşitlerde lokasyonlara bağlı olarak; bitki başına ana dal sayısının 8.8-10, bitki boyunun 94.1-120.9 cm, çiçeklenme süresinin 44-62.1, bitki başına bakla sayısının 317.3-505.7 adet, 100 tohum ağırlığının 7.8-9.1 g, bitki başına tohum veriminin 65.9-107.3 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Bayram ve ark. (2004), Bursa koşullarında ICARDA orijinli 15 mürdümük hattı ile sürdürdükleri araştırmalarda; incelenen hatlarda bitki boyunun 66.30-100.83 cm, m 2 de bitki sayısının 27.56-50.62 adet, bitkide dal sayısının 10.10-15.68 adet, bitkide bakla sayısının 36.18-78.37 adet, baklada tane sayısının 2.17-3.61 adet, bitkide tane sayısının 100.17-202.73 adet, bitkide tane ağırlığının10.16-26.31 g, 1000 tane ağırlığının 89.90-182.08 g, biyolojik verimin 289.23-689.37 kg/da ve tohum veriminin 67.30-202.88 kg/da arasında değiştiğini saptamışlardır. Karadağ ve ark. (2004), Türkiye nin yarı kurak bölgelerinde mürdümüğün agronomik potansiyeli üzerine yürütmüş oldukları bir denemede, ortalama yaş ot verimini 774.3-1722.2 kg/da, kuru madde verimini 159.6-326.9 kg/da, biyolojik verimi 456.6-685.8 kg/da, tohum verimini 102.9-168.1 kg/da, saman verimini 353.7-526.2 kg/da, bin tane ağırlığını 170.2-204.5 g ve hasat indeksini % 22.0-27.3 olarak saptamışlardır. Tavoletti ve ark. (2005), orta İtalya dan toplanan 16 mürdümük populasyonu üzerinde yürüttükleri araştırmada, ticari amaçla yetiştiriciliği yapılan populasyonlar 7

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aysun GEDİK ile yerel olarak yetiştirilen populasyonlar arasında incelenen özellikler açısından önemli farklılıklar bulunduğunu, ticari populasyonlarda sap uzunluğunun 29.8-32.9 cm, yaprakcık uzunluğunun 5.4-5.89 cm, yaprakcık genişliğinin 0.57-0.61 cm, ilk bakla yüksekliğinin 10.5-11.6 cm, bakla uzunluğunun 3.37-3.58 cm, bakla başına dane sayısının 2.05-2.38 adet ve 100 tohum ağırlığının 16.1-19.4 gr arasında değiştiğini, yerel populasyonlarda bu değerlerin; 31.5-41.1 cm, 6.15-6.81 cm, 0.5-0.59 cm, 10.4 cm-14 cm, 3.61-4.05 cm, 1.74-2.75 adet ve 20.4-37.7 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Turan ve ark. (2005), Şanlıurfa koşullarında ICARDA orijinli 5 mürdümük hattı ve 3 yerel mürdümük populasyonu ile sürdürdükleri araştırmada, yaş ot verimi ile bitki boyu, bakla boyu, bakla eni, tohum eni ve tohum boyu arasında olumlu ve önemli ilişki, % 50 çiçeklenme gün sayısı, baklada tohum sayısı ve tohum verimi arasında olumsuz ve önemli ilişkiler, tohum verimi ile % 50 çiçeklenme gün sayısı, baklada tohum sayısı, bitki başına tohum verimi ve bin dane ağırlığı arasında olumlu ve önemli ilişkiler bulunduğunu saptamışlardır. 2.2. Moleküler Analizlerle İlgili Çalışmalar Croft ve ark. (1999), 8 mürdümük populasyonunda tür içi genetik çeşitliliği incelemek amacıyla sürdürdükleri RAPD analizi çalışmasında, 14 primerin 64 band oluşturduğunu ve bu bandların % 50 sinin polimorfik olduğunu, populasyon içi genetik benzerlik katsayısının 0.12 ve populasyonlar arası benzerlik katsayısının ise 0.20 olarak saptandığını ve bu sonucun incelenen populasyonlarda düşük bir genetik varyasyon olduğunu gösterdiğini bildirmektedirler. Chowdhury ve Slinkard (2000), farklı coğrafik orijinli 348 mürdümük populasyonunda genetik çeşitliliği saptamak amacıyla 13 enzim sistemi ile ilişkili 20 izoenzim için polimorfizmi araştırmışlardır. Söz konusu izoenzimlerle ilgili olarak en fazla varyasyon Yakın-Doğu ve Kuzey Afrika orijinli populasyonlarda ortaya çıkmıştır. En düşük varyasyon ise, Güney Amerika ve Sudan-Etiopya orijinli populasyonlarda ortaya çıkmıştır. Araştırıcılar, bu bulgulara dayanarak mürdümüğün genetik çeşitlilik merkezinin Yakın Doğu ve Kuzey Afrika olduğu sonucuna varmışlardır. Ayrıca, Yakın Doğu orijinli populasyonlar ile Kuzey Afrika orijinli 8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aysun GEDİK populasyonlar ve Güney Asya orijinli populasyonlar ile Sudan-Etiopya orijinli populasyonlar arasında genetik uzaklığın çok yakın olduğunu saptamışlardır. Chtourou-Ghorbel ve ark. (2001), beş farklı mürdümük türüne ait (L.sativus, L. cicera, L.ochrus, L. sylvestris ve L.latifolius) farklı coğrafik orijinli 9 populasyon üzerinde RFLP ve RAPD markörlerı ile sürdürdükleri araştırmada, RFLP ve RAPD markörlerı ile saptadıkları polmorfizmin farklılık gösterdiğini, RFLP ve RAPD verileri kullanılarak yapılan küme analizinde türler arasındaki akrabalık ilişkileri hakkında benzer fakat birbirinin tamamıyla aynısı olmayan bilgiler elde edildiğini, RFLP ve RAPD analizi sonuçlarının L.sativus türü ile L. cicera türlerinin yakın akraba olduklarını, bu iki türün bir melezleme sonucu ortaya çıkmış olabileceklerini veya ortak bir ebeveyne sahip olduklarını gösterdiğini saptamışlardır. Ayrıca, L. sylvestris türü ile L.latifolius türünün de yakın akraba olduklarının saptandığı bildirilmektedir. Galvàn ve ark. (2003), Arjantin orijinli 10 ve Fransa orijinli üç fasulye genotipinde genetik çeşitliliği ve genotipler arası ilişkileri saptamak amacıyla 23 ISSR primeri kullanmışlar ve bu primerlerin 9 adedinin polimorfik olduğunu, bu polimorfik primerlerin 75 adet polimorfik band oluşturduğunu, oluşan bandların büyüklüğünün 300-2400 bp arasında değiştiğini, 33 adet polimorfik bandın tanımlanabilir olduğunu, trinükleotid motif primerleri ile oluşturulan ISSR markörlerinin % 53 ünün polimorfik olmasına karşılık, dinükleotid primerleri ile oluşturulan ISSR markörlerinin % 38 inin polimorfik olduğunu, ISSR markörlerinin incelenen genotipleri Peru ve Arjantin gen havuzu orjinli ve Orta Amerika gen havuzu orijinli olmak üzere iki gruba ayırdığını, Fransa orijinli genotiplerin Peru ve Arjantin gen havuzu orijinli grup ile % 72 genetik benzerlik gösterdiğini, Fransa orijinli genotiplerin Arjantin orijinli genotiplere göre daha az genetik varyasyon gösterdiğini bildirmişlerdir. Belaid ve ark. (2006), Lathyrus cinsindeki genetik çeşitliliği değerlendirmek amacıyla ISSR tekniği ile Lathyrus seksiyonuna giren L. sativus ve L. cicera türleri ile Clymenum seksiyonuna giren L. ochrus türleri üzerinde yaptıkları çalışmada, 5 ISSR primeri kullanarak 60 polimorfik DNA bandı saptadıklarını, bir ISSR primerinde elde edilen 500 bp uzunluğundaki bandın Clymenum seksiyonunda 9

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aysun GEDİK bulunmadığının ortaya çıktığını bildirmektedirler. Araştırıcılar, elde ettikleri bulguların mürdümükte tür içi ve türler arası yüksek bir moleküler polimorfizm bulunduğunu gösterdiğini bildirmektedirler. 10

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK 3. MATERYAL ve METOD 3.1. Materyal 3.1.1. İncelenen Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidi verilmiştir. Araştırmada incelenen mürdümük çeşit, hat ve varyeteleri Çizelge 3.1 de Çizelge 3.1. Araştırmada İncelenen Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidi Varyete/hat/Çeşit Orijin L. sativus L. var. albus ROMANYA L. sativus L. var. azureus ROMANYA L. sativus L. var. biflorus ROMANYA L. sativus L. var. coloratus ROMANYA L. sativus L. var. leucotetragonus ROMANYA L. sativus cv.439 ICARDA L. sativus cv.452 ICARDA L. sativus cv.455 ICARDA L. sativus cv.463 ICARDA L. sativus cv. Gürbüz Ankara Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü 3.1.2. Deneme Yerinin Özellikleri Bu çalışma ile ilgili tarla denemeleri, Kasım 2006-Haziran 2007 döneminde Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü nün Çukurova Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan taban koşullardaki deneme alanında yürütülmüştür. 3.1.2.1. Toprak Özellikleri Denemenin kurulduğu topraklar Seyhan nehri yan derelerinin getirdiği, çok genç alüviyal depositlerden oluşmuş entisolerdir. (Özbek ve ark., 1974). Toprakta yalnızca A ve C horizonları bulunmaktadır. Deneme yerinin toprak tekstürü çoğunlukla tınlıdır. Organik madde içeriği alt katmanlara doğru azalmakta ve % 11

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK 0.73-1.91 arasında değişmektedir. ph 7.5-7.8 arasında değişmektedir. Toprak profilinde kireç miktarı yüksektir. 3.1.2.2. İklim Özellikleri Tarla denemelerinin yürütüldüğü deneme alanının içinde bulunduğu Adana ili yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen tipik bir Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Denemenin yürütüldüğü Kasım 2006-Haziran 2007 dönemi ve bu dönem ile ilgili uzun yıllar ortalaması bazı iklim değerleri Çizelge 3.2 de verilmiştir. Çizelge 3.2. Adana İli Kasım 2006-Haziran 2007 Dönemi ve Bu Döneme Ait Uzun Yıllar Ortalaması İklim Değerleri Ay Ortalama Sıcaklık ( C) Toplam Yağış (mm) Nisbi Nem (%) Uzun Uzun Uzun Yıllar 2006 2007 Yıllar 2006 2007 Yıllar 2006 2007 Kasım 9.4 13.2 -- 99.7 91.5 -- 67.3 65.1 -- Aralık 10.8 9.3 -- 144.4 0.0 -- 69.9 57.7 -- Ocak 9.4 -- 8.7 99.7 -- 34.1 67.3 -- 62.2 Şubat 9.4 -- 11.2 99.7 -- 127.0 67.3 -- 72.4 Mart 13.2 -- 14.2 50.2 -- 75.7 65.2 -- 69.5 Nisan 17.3 -- 16.6 56.8 -- 115.4 68.3 -- 63.7 Mayıs 22.3 -- 23.5 46.8 -- 32.0 66.5 -- 69.8 Haziran 25.9 -- 26.0 14.9 -- 16.1 67.1 -- 69.6 Ortalama 14.7 15.3 76.5 61.5 67.4 66.2 Toplam -- -- -- 612.0 491.8 -- -- -- Kaynak: Adana Bölge Meteoroloji Müdürlüğü Çizelgede izlendiği gibi, denemenin yürütüldüğü Kasım 2006- Haziran 2007 döneminde Kasım, Şubat ve Mart aylarında ortalama sıcaklık değerleri uzun yıllar ortalaması değerlerin üzerinde seyretmiştir. Diğer aylarda ise, uzun yıllar ortlamasının altında veya yakın seyretmiştir. Kasım-Aralık aylarında uzun yıllar ortalamasına göre 244.1 mm yağış düşmesi gerekirken, 91.5 mm yağış düşmüştür. Ocak ve Mayıs aylarında da normale göre daha düşük yağış gerçekleşmiştir. Şubat, Mart, Nisan ve Haziran ayları ise uzun yıllar ortalamasına göre daha yağışlı geçmiştir. Sonuç olarak, denemenin yürütüldüğü Kasım 2006-Haziran 2007 dönemi uzun yıllar ortalamasına göre daha sıcak ve daha kurak geçmiştir. 12

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK 3.2. Metod 3.2.1 Tarla Denemesi İle İlgili Metod Tarla denemesi, 2005 2006 yetiştirme sezonunda buğday yetiştirilen ve derin sürüm yapıldıktan sonra kültivatör ve tapan çekilen arazide tesadüf blokları deneme deseninde üç tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Denemede parsel boyutları 3.5 m x 3 m= 10.5 m 2 olarak belirlenmiştir. 27 Kasım 2006 tarihinde el markörü yardımıyla 50 cm ara ile açılan sıralara incelenen mürdümük çeşit, hat ve varyetelerinin her birisinin tohumları 20 cm sıra üzeri mesafesi olacak şekilde 3 m uzunluğundaki sıralara 7 sıra halinde ekilmiştir. Ekimden sonra yağış olmadığı için, çıkışı sağlamak üzere deneme parsellerinde Aralık ayında iki kez yağmurlama sulama yapılmıştır. Parsellerde yetişme sezonu boyunca çapa ile yabancı ot mücadelesi yapılmıştır. Deneme parsellerinde aşağıda açıklanan vejetatif özellikler % 50 çiçeklenme döneminde, generatif özellikler ise hasat olgunluğu döneminde kenar tesirler çıkartıldıktan sonra her genotipten rasgele seçilen 10 bitkide Anlarsal (1987) tarafından uygulanan yöntemlere göre incelenmiştir. Bitki boyu (cm): Her parselde bitkinin doğal durumunu bozmadan, toprak yüzeyi ile bitkinin en uç noktası arasındaki yükseklik her parselin 2. ve 3. sıralarında 10 farklı noktada ölçülmüş ve bu değerlerin ortalaması söz konusu parsel için ortalama bitki boyu olarak hesaplanmıştır. Sap uzunluğu (cm): Her parselin 2. ve 3. sırasından rasgele seçilen 10 adet bitkinin en uzun dalında, kök boğazından en uçtaki boğumuna kadar olan mesafe cm olarak ölçülmüş ve bu değerlerin ortalaması söz konusu parsel için ortalama sap uzunluğu olarak hesaplanmıştır. Sap Kalınlığı (mm): Her parselde sap uzunluğu ölçümü yapılan 10 bitkide ana sapın kök boğazından başlamak koşuluyla 3. ve 4. boğum arası kalınlıkları 0.01mm hassas kompasla ölçülmüş ve bu iki değerin ortalaması alınmıştır. 10 bitkide saptanan ortalama sap kalınlığı değerlerinin ortalaması söz konusu parsel için ortalama sap kalınlığı olarak hesaplanmıştır. 13

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK Ana dal sayısı (adet/bitki): Her parselde sap uzunluğu ölçümü yapılan 10 bitkide bitkinin birinci derecedeki dalları sayılmış, 10 bitkide saptanan sap sayılarının ortalaması söz konusu parsel için ortalama ana dal sayısı olarak hesaplanmıştır. Yaprak sayısı (adet/dal): Her parselde sap uzunluğu ölçümü yapılan 10 bitkide, bitkilerin birinci derecedeki en uzun dalı üzerindeki yapraklar sayılmış ve bu değerlerin ortalaması söz konusu parsel için ortalama yaprak sayısı olarak hesaplanmıştır. Yaş ot ağırlığı (g): Her parselde sap uzunluğu ölçümü yapılan 10 bitki kök boğazından kesilerek, bitkilerin toprak üstü aksamları 0.1 g hassasiyetli terazide tartılmış ve saptanan değerlerin ortalaması söz konusu parsel için bitki başına ortalama yaş ot ağırlığı olarak hesaplanmıştır. Kuru ot ağırlığı (g): Yaş ot ağırlığının belirlenmesi amacıyla hasat edilen bitkiler kurutma dolabında 70 o C de ağırlıkları sabitleninceye kadar tutularak ve daha sonra 0.01 grama kadar hassas terazide tartılarak kuru ot ağırlıkları belirlenmiştir. 10 bitkide belirlenen kuru ot ağırlığı değerlerinin ortalaması söz konusu parsel için bitki başına ortalama kuru ot ağırlığı olarak hesaplanmıştır. % 50 çiçeklenme süresi (gün): Her parselde, bitkilerin % 50 sinin 1 4 çiçek oluşturdukları tarih ile ekim tarihi arasındaki gün sayısı olarak hesaplanmıştır. Dolu meyve sayısı (adet/bitki): Bitkiler hasat olgunluğuna eriştiğinde, her parselde 5. ve 6. sıralardan tesadüfî olarak seçilen 10 bitkide en az bir tohum içeren normal gelişmiş meyveler sayılmış ve 10 bitkide saptanan dolu meyve sayısı değerlerinin ortalaması söz konusu parsel için bitki başına ortalama meyve sayısı olarak hesaplanmıştır. Boş meyve sayısı (adet/bitki): Dolu meyve sayımı yapılan bitkilerde tohum içermeyen meyve sayıları belirlenmiş ve bu değerlerin ortalaması söz konusu parsel için bitki başına ortalama boş meyve sayısı olarak hesaplanmıştır. Meyve uzunluğu (mm): Meyve sayımı yapılan 10 bitkide dolu meyveler içinden tesadüfî olarak seçilen 10 meyvenin (en az bir tohum taşıyan) uzunluğu kompasla 0.01 mm duyarlıkta ölçülmüş ve 10 bitkide saptanan meyve 14

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK uzunluklarının ortalaması söz konusu parsel için ortalama meyve uzunluğu olarak hesaplanmıştır. Meyve genişliği(mm): Meyve sayımı yapılan 10 bitkide dolu meyveler içinden tesadüfî olarak seçilen 10 meyvenin genişliği kompasla 0.01 mm duyarlıkta ölçülmüş ve 10 bitkide saptanan meyve genişliği değerlerinin ortalaması söz konusu parsel için ortalama meyve genişliği olarak hesaplanmıştır. Meyvede tohum sayısı (adet/meyve): Meyve sayımı yapılan 10 bitkide, her bitkinin meyveleri içindeki tohumlar sayılmış ve saptanan tohum sayısı bitkideki dolu meyve sayısına bölünmüştür. Her bitki için meyve başına ortalama tohum sayısı ve 10 bitki için saptanan bu değerlerin ortalaması da söz konusu parsel için meyve başına ortalama tohum sayısı olarak hesaplanmıştır. Tohum verimi(g/bitki): Meyve sayımı yapılan 10 bitkide, her bitkinin meyveleri içindeki tohumlar 0.01 g hassasiyetli terazide tartılarak bitki başına tohum verimi ve 10 bitkide saptanan bitki başına tohum verimi değerlerinin ortalaması da söz konusu parsel için bitki başına ortalama tohum verimi olarak hesaplanmıştır. Bin dane ağırlığı (gr): Her çeşidin her parselinden elde edilen tohumlardan tesadüfî olarak alınan 4 adet 100 er tohumluk örnekler ayrı ayrı 0.01 g hassasiyetli terazide tartılmış ve saptanan 4 değerin ortalaması 10 ile çarpılarak söz konusu parsel için bin dane ağırlığı olarak hesaplanmıştır. 3.2.2. Moleküler Analizler ile ilgili Metodlar 3.2.2.1.DNA İzolasyonu Tarla denemelerindeki bitkilerin 4 5 yapraklı döneminde her bir varyete, hat ve çeşidin 2 bitkisinden genç yapraklar hasat edilerek, Saghai Maroof ve ark. (1984) ın bildirdiği aşağıda açıklanan yönteme göre bu yaprakların DNA ları izole edilmiştir. Sıvı azotla havanda öğütülen yaprak örnekleri 1.5 ml lik eppendorf tüplere alınmış ve tüplere 0.700 ml CTAB tampon çözeltisi eklenmiştir. Daha sonra tüpler 65 o C de 1 saat su banyosunda bekletilmiş ve bu işlem devam ederken her 5 10 dk da bir nazikçe çalkalanmıştır. Su banyosundan çıkarılan örnekler soğuması için 15

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK oda sıcaklığında 10 dk bekletilmiştir. Soğuyan örneklere 0.400 ml kloroform: isoamil alkol karışımı eklenmiş (24: 1) ve tek faz olması sağlanmıştır. 15 dakika süre ile örnekler 2 3 dk da bir hafifce çalkalanmıştır. Daha sonra örnek tüpleri 10 dk süre ile 14 000 rpm de santrifüj edilmiştir. Üst faz alınarak 1.5 ml lik yeni eppendorf tüpe aktarılmıştır. Tüplere 250 µl isopropanol eklenerek yavaşça tek faz hale getirmiş ve DNA nın çökelmesi sağlanmıştır. Daha fazla DNA çökelmesi için tüpler 20 o C de ertesi sabaha kadar bekletilmiştir. -20 o C den çıkarılan tüplerdeki buz çözüldükten sonra 3 dk 8000 rpm de santrifüj edilerek DNA nın dibe çökmesi sağlanmıştır. DNA dipte kalacak şekilde tüp içindeki tüm sıvı dökülmüştür. Dibe çöken DNA üzerine içerisinde 10 mm Ammonium Asetat bulunan % 76 lık etil alkolden 200 µl eklenerek çalkalayıcıda yıkanması sağlanmıştır. Yıkanan DNA 3 dk 5000 rpm de santrifüj yapılarak dibe çöktürülmüş ve yıkama solüsyonu boşaltılarak, tüpün dibindeki DNA gece boyunca kurumaya bırakılmıştır. Kurutulan DNA, 50 µl ddh 2 0 eklenerek çözdürülmüş ve - 20 o C de saklanmıştır. 3.2.2.2. DNA Konsantrasyonunun Belirlenmesi Elde edilen DNA ların konsantrasyonlarının belirlenmesi oldukça önemlidir. Bunun için DNA miktarlarının iyi ayarlanması gerekmektedir. DNA konsantrasyonlarının belirlenmesi aşağıda açıklanan protokole göre yapılmıştır: İzole edilen DNA örneğinden alınan 2 µl DNA 1.5 ml lik eppendorf tüpe konulmuş ve üzerine 4 µl loading buffer (50 mg bromofenol blue + 25 ml glycerol + 20 ml 5X TBE + 5 ml ddh 2 O) ile 14 µl ddh 2 0 eklenerek karışım vortekste iyice karıştırılmış, daha sonra kısa süreli santrifüj yapılmıştır. Bu stok içerisinden 10 µl çekilerek %0.8 lik agaroz jele yüklenmiştir. Hazırlanan örnekler, %0.8 agaroz jel üzerinde elektroforezde 90 voltta 1 saat 45 dk koşturma işlemi yapılmıştır. UV transilluminatör yardımıyla gözlemlenen DNA yoğunlukları λ DNA (25-50-100-200) lar ile karşılaştırılarak belirlenmiş (Şekil 3.1) ve her örnek için elde edilen DNA miktarları saptanmıştır. 16

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK Şekil 3.1.Yirmi Mürdümük Bitkisine Ait DNA Miktarları (ng) Daha sonra DNA örnekleri PCR analizlerinde kullanılmak üzere DNA konsantrasyonları 5 ng/ µl olacak şekilde hazırlanmıştır (Şekil 3.2). Şekil 3.2. Yirmi Mürdümük Bitkisine Ait 5 ng/µl ye Ayarlanmış DNA Miktarları 3.2.2.3. ISSR Analizi Çalışmada Çizelge 3.3 de gösterilen ve British Colombia Üniversitesinden temin edilen ISSR primerleri ile Zietkiewicz ve ark. (1994) nın belirttiği ISSR protokolü kullanılmıştır. ISSR analizi açıklanan protokole göre yapılmıştır: 25 µl amplifikasyon reaksiyon çözeltisi; 75 mm Tris-HCl, ph=8.8, 20 mm (NH4) 2 SO 4, 2 mm MgCl2, 0.1% Tween 20, 100 µm datp, 100 µm dttp, 100 µm dgtp, 100 µm dctp, 0.2 µm primer, 1.0 unite Taq DNA polymerase ve 10 ng DNA içermektedir. Sıcaklık ve döngü koşulları olarak; 94 o C de 2 dk ön denatürasyon işleminden sonra 35 döngü boyunca örnekler denatürasyon için 94 o C de 45 sn, primerin DNA ya yapışabilmesi için 40 60 o C de (primere göre değişmek üzere) 1 dk ve uzama safhası için 72 o C de 2 dk tutulmuştur. Ayrıca, örnekler son uzama safhası için 72 o C de 7 dk bekletilmişlerdir. Her reaksiyon en az iki defa tekrarlanmış, böylece sonuçların elde edilebilirliği test edilmiştir. 17

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK Çizelge 3.3. Araştırmada Kullanılan ISSR Primerleri ve Baz Dizilimleri Primer Baz Dizilimi (5 3 ) Baz Sayısı UBC807 AGA GAG AGA GAG AGA GT 17 UBC808 AGA GAG AGA GAG AGA GC 17 UBC809 AGA GAG AGA GAG AGA GG 17 UBC810 GAG AGA GAG AGA GAG AT 17 UBC811 GAG AGA GAG AGA GAG AC 17 UBC812 GAG AGA GAG AGA GAG AA 17 UBC813 CTC TCT CTC TCT CTC TT 17 UBC814 CTC TCT CTC TCT CTC TA 17 UBC815 CTC TCT CTC TCT CTC TG 17 UBC816 CAC ACA CAC ACA CAC AT 17 UBC817 CAC ACA CAC ACA CAC AA 17 UBC818 CAC ACA CAC ACA CAC AG 17 UBC819 GTG TGT GTG TGT GTG TA 17 UBC820 GTG TGT GTG TGT GTG TC 17 UBC821 GTG TGT GTG TGT GTG TT 17 UBC822 TCT CTC TCT CTC TCT CA 17 UBC823 TCT CTC TCT CTC TCT CC 17 UBC824 TCT CTC TCT CTC TCT CG 17 UBC825 ACA CAC ACA CAC ACA CT 17 UBC826 ACA CAC ACA CAC ACA CC 17 UBC827 ACA CAC ACA CAC ACA CG 17 UBC828 TGT GTG TGT GTG TGT GA 17 UBC829 TGT GTG TGT GTG TGT GC 17 UBC830 TGT GTG TGT GTG TGT GG 17 UBC834 AGA GAG AGA GAG AGA GYT 18 UBC835 AGA GAG AGA GAG AGA GYC 18 UBC836 AGA GAG AGA GAG AGA GYA 18 UBC840 GAG AGA GAG AGA GAG AYT 18 UBC841 GAG AGA GAG AGA GAG AYC 18 UBC842 GAG AGA GAG AGA GAG AYG 18 UBC843 CTC TCT CTC TCT CTC TRA 18 UBC844 CTC TCT CTC TCT CTC TRC 18 UBC845 CTC TCT CTC TCT CTC TRG 18 UBC846 CAC ACA CAC ACA CAC ART 18 UBC847 CAC ACA CAC ACA CAC ARC 18 UBC848 CAC ACA CAC ACA CAC ARG 18 UBC849 GTG TGT GTG TGT GTG TYA 18 UBC851 GTG TGT GTG TGT GTG TYG 18 UBC852 TCT CTC TCT CTC TCT CRA 18 UBC853 TCT CTC TCT CTC TCT CRT 18 UBC854 TCT CTC TCT CTC TCT CRG 18 UBC855 ACA CAC ACA CAC ACA CYT 18 UBC856 ACA CAC ACA CAC ACA CYA 18 UBC857 ACA CAC ACA CAC ACA CYG 18 UBC858 TGT GTG TGT GTG TGT GRT 18 Çizelge 3.3 ün Devamı 18

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK UBC859 TGT GTG TGT GTG TGT GRC 18 UBC860 TGT GTG TGT GTG TGT GRA 18 UBC861 ACC ACC ACC ACC ACC ACC 18 UBC865 CCG CCG CCG CCG CCG CCG 18 UBC868 GAA GAA GAA GAA GAA GAA 18 UBC869 GTT GTT GTT GTT GTT GTT 18 UBC870 TGC TGC TGC TGC TGC TGC 18 UBC873 GAC AGA CAG ACA GAC A 16 UBC875 CTA GCT AGC TAG CTA G 16 UBC876 GAT AGA TAG ACA GAC A 16 UBC877 TGC ATG CAT GCA TGC A 16 UBC878 GGA TGG ATG GAT GGA T 16 UBC879 CTT CAC TTC ACT TCA 15 UBC897 CCG ACT CGA GNN NNN NAT GTG G 22 ISSR primerlarının DNA ya yapışma sıcaklığı olarak Kafkas ve ark. (2006) tarafından bildirilen değerler kullanılmıştır. Rastgele seçilen 7 genotipte 50 primer taranarak mürdümük varyete, hat ve çeşitleri için en polimorfik ISSR primerleri belirlenmiştir. En polimorfik ve agaroz jelde en iyi skorlanabilen 10 adet ISSR primeri, 10 mürdümük varyete, hat ve çeşidine ait 20 genotipte genetik çeşitliliği saptamak için kullanılmıştır. 3.2.2.4. Elektroforez Elde edilen PCR ürünleri %1.8 lik agaroz jelde 4.5 V/cm olacak şekilde elektroforezde 2 3 saat 0.5 X TBE tampon çözeltisinde koşulmuş, jel 15 dk Ethidium Bromid çözeltisi ile boyandıktan sonra 15 dk saf su ile yıkanmıştır. UV transilluminatör yardımı ile resimler görüntülenmiş ve jel görüntüleme aleti kullanılarak bilgisayara kayıt edilerek yapılan inceleme çalışmalarında kullanılmıştır. 3.2.3. Verilerin Değerlendirilmesi Tarla denemesinden elde edilen verilere, tesadüf blokları deneme desenine uygun olarak MSTATC istatistik paket programı yardımı ile varyans analizi uygulanmıştır. Varyans analizi sonuçlarına göre, istatistiksel olarak önemli çıkan her bir özelliğe ait ortalamalar Duncan testi (P 0.05) ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca, 19

3. MATERYAL VE METOD Aysun GEDİK incelenen çeşitlerde saptanan vejetatif özellikler ve generatif özellikler arasındaki ikili ilişkilerin ortaya konması için korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Jelde görüntülenen bantlar polimorfik olup olmamasına göre 1 (var) veya 0 (yok) olarak sınıflandırılıp, matris oluşturularak genetik benzerlik Jaccard (1908) e göre hesaplanmıştır. Kümeleme analizi ve diğer analizler NTSYS-pc paket programı kullanılarak yapılmıştır. 20

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA 4.1. Vejetatif Özellikler 4.1.1. Bitki Boyu Çalışmada incelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan bitki boyu değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.1 de verilmiştir. Çizelge 4.1 Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bitki Boyu Değerleri (cm) İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik derecesi Kareler Ortalaması F-Değeri Tekerrür 2 1.236 0.1232 Genotip 9 292.127 29.1091** Hata 18 10.036 CV (%) 4.18 **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Çizelgede izlendiği gibi incelenen varyeteler, hatlar ve çeşit bitki boyu açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklılık göstermiştir. İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan bitki boyu ortalamaları Çizelge 4.2 de verilmiştir. Çizelge 4.2. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bitki Boyu Ortalamaları (cm) Varyete/Hat/Çeşit Bitki Boyu Ortalaması (cm) L. sativus var. albus 79.4 ab 1 L. sativus var. azureus 70.1 c L. sativus var. biflorus 85.0 a L. sativus var. coloratus 74.8 bc L. sativus var. leucotetragonus 83.1 a 439 74.1 bc 452 81.5 a 455 84.5 a 463 73.6 bc Gürbüz 51.8 d Ortalama 75.8 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel olarak birbirinden farksızdır. 21

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelgeden görüldüğü gibi, incelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde ortalama bitki boyu 51.8 cm ile 85.0 cm arasında değişmiştir. Saptanan bitki boyu ortalamaları Gençkan (1983) ın mürdümük için bildirdiği ve Kumar ve Dubey (2003) ile Bayram ve ark.(2004) nın saptadıkları bitki boyu değerleri arasında yer almaktadır. L. sativus var. biflorus varyetesi 85.0 cm lik bitki boyu ortalaması ile en yüksek bitki boyu gösteren varyete olmuştur. Ancak, L. sativus var. biflorus için saptanan ortalama bitki boyu değerinin, 455 ve 452 nolu hatlar ile L. sativus var. Leucotetragonus ve L. sativus var. albus için saptanan ortalama bitki boyu değerlerinden istatistiksel olarak önemli derecede faklılık göstermediği ortaya çıkmıştır (Çizelge 4.2). Buna karşılık, sayılan varyete ve hatlardan L. sativus var. albus dışındaki varyete ve hatların incelenen diğer varyete, hatlar ve çeşide göre istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek bitki boyu ortalaması gösterdiği saptanmıştır. Gürbüz çeşidi ise 51.8 cm lik bitki boyu ortalaması ile incelenen diğer varyete ve hatlara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük bitki boyu ortalaması göstermiştir. 439 ve 463 nolu hatların bitki boyu açısından L. sativus var. colaratus ve L. sativus var. azureus dan istatistiksel olarak farksız olduğu, sayılan hatlar ile L. sativus var. colaratus un bu açıdan L. sativus var. albus dan da istatistiksel olarak farksız olduğu saptanmıştır. Araştırmada incelenen mürdümük varyete, hat ve çeşitleri için saptanan bitki boyu ortalamaları, Kendir (1996) ve Tadesse ve Bekele (2003), tarafından mürdümük için saptanan bitki boyu (94.1 120.9 cm) değerlerinden daha düşüktür. Bu duruma neden olarak, araştırmaların sürdürüldüğü koşullar arasındaki ekolojik farklılıklar ve incelenen genotiplerin farklılığı gösterilebilir. 4.1.2. Sap Uzunluğu (cm) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan sap uzunluğu değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.3 de verilmiştir. Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin sap uzunluğu açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğu ortaya çıkmıştır. İncelenen 22

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan sap uzunluğu ortalamaları Çizelge 4.4 de verilmiştir. Çizelge 4.3. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Uzunluğu Değerleri (cm) İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik derecesi Kareler Ortalaması F-Değeri Tekerrür 2 15.150 1.9718* Genotip 9 383.686 49.9353** Hata 18 7.684 CV (%) 2.56 **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Çizelge 4.4. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Uzunluğu Ortalamaları (cm) Varyete/Hat/Çeşit Sap Uzunluğu Ortalaması (cm) L. sativus var. albus 113.2 b 1 L. sativus var. azureus 116.1 ab L. sativus var. biflorus 118.0 ab L. sativus var. coloratus 120.5 a L. sativus var. leucotetragonus 106.8 c 439 120.0 a 452 100.5 de 455 102.7 cd 463 96.5 e Gürbüz 87.0 f Ortalama 108.1 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel olarak birbirinden farksızdır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte sap uzunluğu ortalaması 87.0 cm ile 120.5 cm arasında değişmiştir. Saptanan sap uzunluğu değerleri Yılmaz ve ark.(1999) tarafından ICARDA orjinli 15 mürdümük hattı ve bir yerel mürdümük populasyonu için belirlenen (124 159.8 cm) sap uzunluğu değerlerinden daha düşüktür. Bulunan sap uzunluğu değerleri, Tavoletti ve ark. (2005) nın 16 mürdümük populasyonunda saptadıkları (29.8 32.9 cm) sap uzunluğu değerlerinden ise daha yüksektir. Farklı araştırmalarda aynı tür için farklı sap uzunluğu değerlerinin saptanmasının, araştırmaların yürütüldüğü deneme alanları arasındaki ekolojik farklılıklardan ve incelenen genotiplerin farklılığından söylenebilir. kaynaklanabileceği 23

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşit arasında L. sativus var. coloratus 120.5 cm ile en yüksek sap uzunluğu ortalaması, Gürbüz çeşidi ise 87.0 cm lik sap uzunluğu ortalaması ile en düşük sap uzunluğu ortalaması göstermiştir. L. sativus var. coloratus için saptanan sap uzunluğu ortalamasının, 439 nolu hat ve L. sativus var. biflorus ile L. sativus var. azureus için saptanan sap uzunluğu ortalamalarından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olmadığı ortaya çıkmıştır. L. sativus var. coloratus ve 439 nolu hat L. sativus var. biflorus ile L. sativus var. azureus dışındaki diğer varyete, hatlar ve çeşide göre istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek sap uzunluğu ortalaması göstermiştir. Gürbüz çeşidi ise, incelenen varyete ve hatlara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük sap uzunluğu ortalaması göstermiştir. 4.1.3. Sap Kalınlığı (mm) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan sap uzunluğu değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.5 de verilmiştir. Çizelge 4.5.Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Kalınlığı Değerleri (mm) İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik derecesi Kareler Ortalaması F-Değeri Tekerrür 2 0.010 1.2766* Genotip 9 0.071 9.0488** Hata 18 0.008 CV (%) 3.79 **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin sap uzunluğu açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğu ortaya çıkmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan sap kalınlığı ortalamaları Çizelge 4.6 da verilmiştir. Çizelgede izlendiği gibi, sap kalınlığı ortalaması 2.06 mm ile 2.52 mm arasında değişmiştir. En yüksek sap kalınlığı ortalamasını (2.52 mm) L. sativus var. biflorus varyetesi, en düşük sap kalınlığı ortalamasını (2.06 mm) ise L. sativus var. coloratus varyetesi göstermiştir. Yüksek sap uzunluğuna sahip olan (Çizelge 4.4) L. sativus var. biflorus un aynı zamanda yüksek bitki boyu (Çizelge 4.2) 24

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.6. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Sap Kalınlığı Ortalamaları (mm) Varyete/Hat/Çeşit Sap Kalınlığı Ortalaması (mm) L. sativus var. albus 2.51 ab 1 L. sativus var. azureus 2.47 a-c L. sativus var. biflorus 2.52 a L. sativus var. coloratus 2.06 f L. sativus var. leucotetragonus 2.35 b-d 439 2.18 ef 452 2.38 a-c 455 2.43 a-c 463 2.33 c-e Gürbüz 2.19 d-f Ortalama 2.34 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. göstermesinin kalın saplara sahip olmasından ileri geldiği söylenebilir. Nitekim, yüksek sap uzunluğuna sahip olan (Çizelge 4.4) L. sativus var. coloratus saplarının ince olması nedeniyle düşük bitki boyu (Çizelge 4.2) göstermiştir. L. sativus var. biflorus un sap kalınlığı açısından 452 ve 455 nolu hatlar ile L. sativus var. albus ve L. sativus var. azureus dan istatistiksel olarak önemli bir farklılık göstermediği ortaya çıkmıştır. 439 nolu hat ve Gürbüz çeşidi L. sativus var. coloratus dan istatistiksel olarak farklı olmayan sap kalınlığı ortalamaları göstermişlerdir. 4.1.4. Ana Dal Sayısı (adet/bitki) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan ana dal sayısı değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.7 de verilmiştir. Çizelge 4.7. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Ana Dal Sayısı Değerleri İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik derecesi Kareler Ortalaması F-Değeri Tekerrür 2 4.963 3.8851* Genotip 9 12.964 10.1487** Hata 18 1.277 CV (%) 6.89 **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli 25

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin ana dal sayısı açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğu ortaya çıkmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan ana dal sayısı ortalamaları Çizelge 4.8 de verilmiştir. Çizelge 4.8. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Ana Dal Sayısı Ortalamaları (adet) Varyete/Hat/Çeşit Ana Dal Sayısı Ortalaması (adet) L. sativus var. albus 16.7 b 1 L. sativus var. azureus 16.7 b L. sativus var. biflorus 14.6 bc L. sativus var. coloratus 13.5 c L. sativus var. leucotetragonus 16.3 b 439 16.5 b 452 20.1 a 455 16.2 b 463 19.3 a Gürbüz 14.1 c Ortalama 16.4 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte ana dal sayısı ortalaması 13.5 ile 20.1 adet arasında değişmiştir. Saptanan ana dal sayısı ortalamaları, Kendir (1996), Kumar ve Dubey (2003) ve Tadesse ve Bekele(2003) nin saptadıkları ana dal sayısı değerlerinden daha yüksektir. Bunun yanında saptanan ana dal sayısı ortalamalarının, Bayram ve ark.(2004) nın saptadıkları (10.10-15.68 adet) değerler arasında olduğu söylenebilir. Bu duruma neden olarak bitkilerin incelendiği ekolojik koşullar ve genotipik gösterilebilir. farklılıklar L. sativus L. var. coloratus varyetesi en düşük, 452 nolu hat ise en yüksek ana dal sayısı ortalamasını göstermiştir. 452 ve 463 nolu hatlar birbirinden istatistiksel olarak farklı olmayan, fakat diğer varyete, hatlar ve çeşitten istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek ana dal sayısı ortalaması göstermişlerdir. L. sativus var. coloratus ve Gürbüz çeşidi ise, birbirinden istatistiksel olarak farklı olmayan, ancak L. sativus var. biflorus dışındaki diğer varyete ve hatlardan istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük ana dal sayısı ortalaması göstermişlerdir. 26

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK 4.1.5. Yaprak Sayısı (adet) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinin en uzun dalında saptanan yaprak sayısı değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.9 da verilmiştir. Çizelge 4.9. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaprak Sayısı Değerleri İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik derecesi Kareler Ortalaması F-Değeri Tekerrür 2 0.750 0.1384 Genotip 9 54.632 10.0750** Hata 18 5.423 CV (%) 5.62 **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin yaprak sayısı açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğu ortaya çıkmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan yaprak sayısı ortalamaları Çizelge 4.10 da verilmiştir. Çizelge 4.10. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaprak Sayısı Ortalamaları (adet) Varyete/Hat/Çeşit Yaprak Sayısı Ortalaması (adet) L. sativus var. albus 42.2 a 1 L. sativus var. azureus 43.8 a L. sativus var. biflorus 44.7 a L. sativus var. coloratus 42.3 a L. sativus var. leucotetragonus 45.5 a 439 33.6 b 452 35.7 b 455 43.7 a 463 45.3 a Gürbüz 37.5 b Ortalama 41.4 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte en uzun daldaki ortalama yaprak sayısı 33.6 ile 45.5 arasında değişmiştir. En yüksek yaprak sayısı 27

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK gösteren L. sativus var. leucotetragonus un bu özellik açısından 439 ve 452 nolu hatlar ile Gürbüz çeşidi dışındaki varyete ve hatlardan istatistiksel olarak önemli derecede farklılık göstermediği ortaya çıkmıştır (Çizelge 4.10). Gürbüz çeşidi ile 439 ve 452 nolu hatların da yaprak sayısı açısından istatistiksel olarak birbirinden farklı olmadığı ortaya çıkmıştır. 4.1.6. Yaş Ot Verimi (g/bitki) İncelenen mürdümük varyete, hatlar ve çeşidinde saptanan bitki başına yaş ot verimi değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.11 de verilmiştir. Çizelge 4.11. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaş Ot Verimi Değerleri İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik derecesi Kareler Ortalaması F-Değeri Tekerrür 2 2040.636 4,9970* Genotip 9 15548.258 38.0740** Hata 18 408.369 CV (%) 6.29 **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Çizelgeden izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin bitki başına yaş ot verimi açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğu ortaya çıkmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan bitki başına yaş ot verimi ortalamaları Çizelge 4.12 de verilmiştir. Çizelgede izlendiği gibi, yaş ot verimi ortalaması 186.1 g ile 395.9 g arasında değişmiştir. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşit ararsında 463 nolu hat bitki başına en yüksek yaş ot verimi, Gürbüz çeşidi ise en düşük yaş ot verimi vermiştir. Yapılan Duncan testi sonuçları, 463 nolu hattın, 452 nolu hat ile L. sativus var. biflorus ve L. sativus var. leucotetragonus dan istatistiksel olarak önemli derecede farklı olmayan bitki başına yaş ot verimi sağladığını göstermiştir. 455 nolu hat ile L. sativus var. albus ve L. sativus var. azureus ise istatistiksel olarak birbirinden farklı olmayan, ancak Gürbüz çeşidi dışındaki varyete ve hatlardan istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük bitki başına yaş ot verimi sağlamışlardır. Gürbüz çeşidi, incelenen varyete ve hatlara göre 28

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.12. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Yaş Ot Verimi Ortalamaları (g) Varyete/Hat/Çeşit Yaş Ot Verimi Ortalaması (g/bitki) L. sativus var. albus 276.5 c 1 L. sativus var. azureus 255.8 c L. sativus var. biflorus 369.5 ab L. sativus var. coloratus 353.9 b L. sativus var. leucotetragonus 379.5 ab 439 356.3 b 452 385.9 ab 455 255.5 c 463 395.9 a Gürbüz 186.1 d Ortalama 321.5 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük bitki başına yaş ot verimi vermiştir. 452 ve 463 nolu hatların yüksek sayıda ana dala sahip olmalarının (Çizelge 4.8) yüksek yaş ot vermelerine neden olduğu söylenebilir. L. sativus var. biflorus un yüksek yaş ot verimi vermesinde ise yüksek bitki boyu (Çizelge 4.2) ve sap uzunluğu (Çizelge 4.4) ile yüksek sap kalınlığı (Çizelge 4.6) etkili olmuş olabilir. L. sativus var. leucutetragonus un yüksek yeşil ot verimi vermesinde ise yüksek bitki boyu (Çizelge 4.2) ve yüksek yaprak sayısının (Çizelge 4.10) etkili olması olasıdır. İncelenen vejetatif özellikler açısından en alt sıralarda yer alan Gürbüz çeşidinin bitki başına en düşük yaş ot verimi vermesi beklenen bir sonuçtur. 4.1.7. Kuru Ot Verimi (g/bitki) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan bitki başına kuru ot verimi değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.13 de verilmiştir. Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin bitki başına kuru ot verimi açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğu ortaya çıkmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan bitki başına kuru ot verimi ortalamaları Çizelge 4.14 de verilmiştir. Çizelgeden izlendiği gibi, bitki 29

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.13. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Kuru Ot Verimi Değerleri İle İlgili Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik derecesi Kareler Ortalaması F-Değeri Tekerrür 2 28.540 1.8020* Genotip 9 380.432 24.0204** Hata 18 15.838 CV (%) 7.73 **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Çizelge 4.14. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Kuru Ot Verimi Ortalamaları (g) Varyete/Hat/Çeşit Kuru Ot Verimi Ortalaması (g/bitki) L. sativus var. albus 46.1 d 1 L. sativus var. azureus 47.6 d L. sativus var. biflorus 62.7 ab L. sativus var. coloratus 55.2 c L. sativus var. leucotetragonus 66.9 a 439 52.8 cd 452 58.9 bc 455 38.1 e 463 56.6 bc Gürbüz 30.2 f Ortalama 51.51 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. başına kuru ot verimi ortalaması 30.2 g ile 66.9 g arasında değişmiştir. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşit arasında L. sativus var. leucotetragonus varyetesi en yüksek bitki başına kuru ot verimi ortalaması göstermiştir. Gürbüz çeşidi ise, en düşük bitki başına kuru ot verimi sağlamıştır. Yapılan Duncan testi sonuçları, L. sativus var. leucotetragonus un L. sativus var. biflorus dışındaki diğer varyeteler, hatlar ve çeşide göre istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek bitki başına kuru ot verimi sağladığını ortaya koymuştur. L. sativus var. biflorus, L. sativus var. leucotetragonus ile 452 ve 463 nolu hatlar dışındaki varyeteler, hatlar ve çeşitten istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek bitki başına kuru ot verimi vermiştir. Gürbüz çeşidi ise, incelen varyete ve hatlara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük bitki başına kuru ot verimi vermiştir. İncelenen varyetelere, hatlar ve çeşidin bitki başına yaş ot verimleri ile bitki başına kuru ot verimleri genellikle paralellik göstermiştir. Ancak, bazı farklılıklar ortaya çıkmıştır. 30

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Bu durumun, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin kuru madde içeriklerinin farklı olmasından kaynaklandığı söylenebilir. 4.2. Generatif Özellikler 4.2.1. % 50 Çiçeklenme Süresi İncelenen bazı mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan % 50 çiçeklenme süresi değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.15 de verilmiştir. Çizelge 4.15. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan %50 Çiçeklenme Süresi (gün) Değerlerine Ait Varyans Analizi Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 99.233 8.2364** Genotip 9 138.370 11.4848** Hata 18 12.048 C.V. (%) 2.37 **) P 0.01 Hata Sınırları İçerisinde Önemli Çizelge 4.15 den izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin %50 çiçeklenme süresi açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğu ortaya çıkmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan %50 çiçeklenme süresi ortalamaları Çizelge 4.16 da verilmiştir. İncelenen materyalde % 50 çiçeklenme süresi ortalaması 128 gün ile 150.7 gün arasında değişmiştir. Gürbüz çeşidi 128 gün ile en erken % 50 çiçeklenme gösteren çeşit, L. sativus L. var. biflorus ve L. sativus L. var. coloratus ise 150. 7 gün ile en geç % 50 çiçeklenme gösteren varyeteler olmuştur. Gürbüz çeşidinin incelenen varyete ve hatlardan istatistiksel olarak önemli derecede daha kısa sürede % 50 çiçeklenmeye eriştiği, varyeteler ve hatlar arasında bu açıdan istatistiksel olarak önemli bir farklılık olmadığı ortaya çıkmıştır. Araştırmada saptanan % 50 çiçeklenme süresi ortalamaları, Falco ve ark. (1991) nın yerel ve ıslah edilmiş ekotiplerde yaptığı çalışmada saptanan % 50 çiçeklenme süresi değerlerinden (208-210.7 / 206.3-208.7 gün) oldukça düşük, Campbell ve ark.(1994), 31

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.16. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan %50 Çiçeklenme Süresi Ortalamaları (gün) Varyete/Hat/Çeşit %50 Çiçeklenme Süresi Ortalamaları (gün) L. sativus var. albus 144.3 a 1 L. sativus var. azureus 149.3 a L. sativus var. biflorus 150.7 a L. sativus var. coloratus 150.7 a L..sativus var. leucotetragonus 150.0 a 439 148.3 a 452 145.3 a 455 149.3 a 463 147.3 a Gürbüz 128.0 b Ortalama 146.33 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. Kumar ve Dubey (2003) ve Tadesse ve Bekele (2003) nin saptadıkları % 50 çiçeklenme süresi değerlerine göre ise daha yüksektir. Buna neden olarak, araştırmaların yürütüldükleri ekolojik koşulların ve incelenen materyalin genotipik özelliklerinin farklı olması gösterilebilir. Farklı ekolojilerde veya aynı ekolojide farklı yıllarda farklı % 50 çiçeklenme süresinin gözlenmesi beklenen bir sonuçtur. Çünkü, bitkide generatif gelişme ekolojik koşullar ve özellikle iklim ile çok yakından ilişkilidir. 4.2.2. Dolu Meyve Sayısı (dolu meyve/bitki) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan bitki başına dolu bakla sayısı değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.17 de verilmiştir. Çizelge 4.17. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Haları ve Çeşidinde Saptanan Dolu Meyve Sayısı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 104.821 1.3455* Genotip 9 1815.943 23.3100** Hata 18 77.904 C.V. (%) 9.92 **) P 0.01 Hata Sınırları İçerisinde Önemli 32

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Varyans analizi sonuçları, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin bitki başına dolu meyve sayısı açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğunu göstermiştir. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan bitki başına dolu meyve sayısı ortalamaları Çizelge 4.18 de verilmiştir. Çizelge 4.18. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Dolu Meyve Sayısı Ortalamaları (dolu meyve/bitki) Varyete/Hat/Çeşit Dolu Meyve Sayısı Ort. (dolu meyve / bitki) L. sativus var. albus 80.8 cd 1 L. sativus var. azureus 110.0 b L. sativus var. biflorus 66.9 de L. sativus var. coloratus 106.0 b L. sativus var. leucotetragonus 88.3 c 439 81.9 cd 452 74.3 c-e 455 75.4 c-e 463 62.5 e Gürbüz 143.9 a Ortalama 89.0 1 ) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte bitki başına dolu meyve sayısı ortalamaları 62.5 ile 143.9 adet arasında değişmiştir. Gürbüz çeşidi bitki başına ortalama 143.9 adet dolu meyve sayısı ile en yüksek ortalamayı gösteren çeşit olmuş, 463 hattı ise 62.5 adet lik dolu meyve sayısı ile en düşük bitki başına dolu meyve sayısı ortalamasını göstermiştir. İncelenen materyal arasında en erken çiçeklenen materyal olan Gürbüz çeşidinde çiçeklenme ile vejetasyon mevsimi sonu arasındaki zamanın geç çiçeklenen materyale göre daha uzun olması nedeniyle yüksek dolu bakla sayısı göstermesi beklenen bir sonuçtur. 4.2.3. Boş Meyve Sayısı (boş meyve/bitki) İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan bitki başına boş bakla sayısı değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.19 da verilmiştir. 33

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.19. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Boş Meyve Sayısı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 34,073 3.7064* Genotip 9 23.637 2.5712* Hata 18 9.193 C.V. (%) 23.68 *) P 0.05 Hata Sınırları İçersinde Önemli Varyans analizi sonuçları, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin bitki başına boş meyve sayısı açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklı olduğunu göstermiştir. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan bitki başına boş meyve sayısı ortalamaları Çizelge 4.20 de verilmiştir. Çizelge 4.20. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Boş Meyve Sayısı Ortalamaları (boş meyve/bitki) Boş Meyve Sayısı Ortalamaları Varyete/Hat/Çeşit (boş meyve/bitki) L. sativus var. albus 12.3 a-c 1 L. sativus var. azureus 13.6 a-c L. sativus var. biflorus 12.0 bc L. sativus var. coloratus 13.1 a-c L. sativus var. leucotetragonus 10.9 bc 439 13.5 a-c 452 10.3 bc 455 8.2 c 463 16.1 ab Gürbüz 18.0 a Ortalama 12.8 1 ) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel birbirinden farksızdır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte bitki başına boş meyve sayısı ortalaması 8.2 ile 18.0 adet arasında değişmiştir. Gürbüz çeşidi bitki başına ortalama 18.0 adet boş meyve sayısı ile en yüksek boş meyve sayısı ortalaması gösteren materyal olmuş, 455 hattı ise 8.2 adet lik bitki başına boş meyve sayısı ortalaması ile en düşük bitki başına boş meyve sayısı ortalamasını göstermiştir (Çizelge 4.20). Yapılan Duncan testi sonuçları, L. sativus var. colaratus, L. sativus var. azureus ve L. sativus var. albus ile 439 ve 463 nolu hatların bitki başına boş meyve sayısı açısından Gürbüz 34

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK çeşidine göre istatistiksel olarak önemli bir farklılık göstermediklerini ortaya koymuştur. Diğer varyete ve hatlar ise, Gürbüz çeşidine göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük boş meyve sayısı ortalaması göstermiştir. 4.2.4. Meyve Uzunluğu (mm) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan meyve uzunluğu değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.21 de verilmiştir. Çizelge 4.21. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Uzunluğu Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 1.305 0.9542 Genotip 9 5.579 4.0800** Hata 18 1.367 C.V. (%) 3.40 **) P 0.01 Hata Sınırları İçerisinde Önemli Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin meyve uzunluğu açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklılık gösterdiğini ortaya çıkmıştır. Meyve uzunluğu ortalaması, varyeteler, hatlar ve çeşide bağlı olarak 31,9 mm ile 35.9 mm arasında değişmiştir (Çizelge 4.22). Saptanan bu meyve uzunluğu değerleri, Kendir (1996), Yılmaz ve ark. (1999) ve Tavoletti ve ark. (2005) nın mürdümük üzerinde sürdürdükleri araştırmalarda saptanan meyve uzunluğu değerleri ile uyum içersindedir. L. sativus var. coloratus varyetesi 35.9 mm lik meyve uzunluğu ortalaması ile en yüksek meyve uzunluğu gösteren materyal, Gürbüz çeşidi ise 31.9 mm lik meyve uzunluğu ortalaması ile en düşük meyve uzunluğu ortalaması gösteren materyal olmuştur. Ancak, yapılan Duncan testi sonuçları, L. sativus var. coloratus un meyve uzunluğu açısından 452 nolu hat ve Gürbüz çeşidi dışındaki varyeteler ve hatlara göre istatistiksel olarak önemli bir farklılık göstermediğini ortaya koymuştur. Gürbüz 35

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.22. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Uzunluğu Ortalamaları (mm) Varyete/Hat/Çeşit Meyve Uzunluğu Ortalamaları (mm) L. sativus var. albus 35.9 a 1 L. sativus var. azureus 35.6 a L. sativus var. biflorus 35.5 a L. sativus var. coloratus 35.9 a L. sativus var. leucotetragonus 35.1 a 439 34.0 ab 452 32.8 b 455 33.9 ab 463 33.8 ab Gürbüz 31.9 b Ortalama 34.4 1 ) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel olarak birbirinden farksızdır. çeşidinin ise, bu özellik açısından incelenen varyetelere göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük meyve uzunluğu ortalaması göstermesine karşılık, incelenen dört hattan istatistiksel olarak önemli bir farklılık göstermediği ortaya çıkmıştır. 4.2.5. Meyve Genişliği (mm) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan meyve genişliği değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.23 de verilmiştir. Çizelge 4.23. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Genişliği Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 0.165 1.2620* Genotip 9 2.570 19.6118** Hata 18 0.131 C.V. (%) 3.17 **) P 0.01 Hata Sınırları İçerisinde Önemli Varyans analizi sonuçları, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşitlerin meyve genişliği açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklılık gösterdiğini ortaya çıkarmıştır. 36

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan meyve genişliği ortalamaları Çizelge 4.24 de verilmiştir. Çizelge 4.24. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Meyve Genişliği Ortalamaları (mm) Varyete/Hat/Çeşit Meyve Genişliği Ortalamaları (mm) L. sativus var. albus 11.9 a-c 1 L. sativus var. azureus 12.0 ab L. sativus var. biflorus 12.1 a L. sativus var. coloratus 12.3 a L. sativus var. leucotetragonus 12.1 a 439 11.3 cd 452 11.1 d 455 11.1 d 463 11.3 cd Gürbüz 9.1 e Ortalama 11.4 1 ) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel olarak birbirinden farksızdır. Çizelgeden izlendiği gibi meyve genişliği ortalaması 9.1 mm ile 12.3 mm arasında değişmiştir. Yılmaz ve ark. (1999) nın mürdümük hat ve populasyonları için saptadığı meyve genişliği değeri (8.8-11.8 mm) bu araştırmada saptanan meyve genişliği ortalamasına oldukça yakındır. L. sativus var. coloratus varyetesi en yüksek meyve genişliği gösteren materyal, Gürbüz çeşidi ise en düşük meyve genişliği ortalaması gösteren materyal olmuştur. Yapılan Duncan testi sonuçları, L. sativus var. coloratus un incelenen hatlar ve çeşide göre istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek meyve genişliği göstermesine karşılık, incelenen diğer varyetelere göre bu özellik açısından istatistiksel olarak farklı olmadığı ortaya koymuştur. İncelenen hatların da meyve genişliği açısından istatistiksel olarak birbirinden önemli derecede farklı olmadığı ortaya çıkmıştır. Gürbüz çeşidi ise, incelenen varyeteler ve hatlara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük meyve genişliği ortalaması göstermiştir. 37

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK 4.2.6.Bakla Başına Tane Sayısı ( tane/bakla ) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan bakla başına tane sayısı değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.25 de verilmiştir. Çizelge 4.25. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bakla Başına Tane Sayısı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 0.001 0.1427 Genotip 9 0.096 14.3791** Hata 18 0.007 C.V. (%) 3.31 **) P 0.01 Hata Sınırları İçerisinde Önemli Varyans analizi sonuçları, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin bakla başına tane sayısı açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklılık gösterdiğini ortaya çıkarmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan bakla başına tane sayısı ortalamaları çizelge 4.26 da verilmiştir. Çizelge 4.26. Farklı Mürdümük Varyeteler, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bakla Başına Tane Sayısı Ortalamaları (tane/bakla) Varyete/Hat/Çeşit Bakla Başına Tane Sayısı Ortalamaları (tane/bakla) L. sativus var. albus 2.5 bc 1 L. sativus var. azureus 2.6 b L. sativus var. biflorus 2.3 d L. sativus var. coloratus 2.5 bc L. sativus var. leucotetragonus 2.3 d 439 2.6 b 452 2,5 bc 455 2.4 cd 463 2.3 d Gürbüz 2.9 a Ortalama 2.5 1) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel olarak birbirinden farksızdır. 38

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelgede izlendiği gibi, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte bakla başına tane sayısı 2.3 ile 2.9 arasında değişmiştir. Bu araştırmada saptanan bakla başına tane sayısı değerleri, Kendir (1996) in mürdümük için saptadığı (3-3.83 adet) değerlerden daha düşüktür. Yılmaz ve ark. (1999), Kumar ve Dubey (2003) ve Tavoletti ve ark.(2005) nın mürdümük için saptadıkları bakla başına tane sayısı değerleri bu araştırmada saptanan değerlere oldukça yakındır. Gürbüz çeşidi, bakla başına ortalama 2.9 tane sayısı ile incelenen varyeteler ve hatlara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek bakla başına tane sayısı göstermiştir. 463 nolu hat ile L. sativus var. biflorus ve L.sativus. var. leucotetragonus varyeteleri ise diğer varyeteler, 455 nolu hat dışındaki hatlar ve Gürbüz çeşidine göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük bakla başına tane sayısı ortalaması göstermişlerdir. 4.2.7. Bin Dane Ağırlığı (gr) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan bin dane ağırlığı değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.27 de verilmiştir. Çizelge 4.27. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bin Dane Ağırlığı Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 113.049 0.8006 Genotip 9 1078.193 7.6358** Hata 18 141.203 C.V. (%) **) P 0.01 Hata Sınırları İçerisinde Önemli Varyans analizi sonuçları, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin bin dane ağırlığı açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklılık gösterdiğini ortaya çıkarmıştır. İncelenen varyeteler, hatlar ve çeşitte saptanan bin dane ağırlığı ortalamaları 85.3 ile 154.0 g arasında değişmiştir (Çizelge 4.28). Araştırmada saptanan bin dane ağırlığı ortalamaları; Falco ve ark.(1991), Kendir (1996), Klysha (1997), Milczak ve ark.(2001) ve Karadağ ve ark. (2004) nın mürdümük için saptadıkları bin dane 39

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.28. Farklı Mürdümük Varyete, Hat ve Çeşitlerinde Saptanan Bin Dane Ağırlığı Ortalamaları (gr) Varyete/Hat/Çeşit Bin Dane Ağırlığı Ortalamaları (gr) L. sativus var. albus 139.5 a-c 1 L. sativus var. azureus 141.4 a-c L. sativus var. biflorus 127.9 bc L. sativus var. coloratus 154.0 a L. sativus var. leucotetragonus 146.1 ab 439 121.5 c 452 129.0 bc 455 119.4 c 463 128.6 bc Gürbüz 85.3 d Ortalama 129.3 1 ) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel olarak birbirinden farksızdır. ağırlığı değerlerinden daha düşüktür. Buna karşılık, Campbell ve ark.(1994) ile Sabancı ve ark.(1996) nın saptadıkları bin dane ağırlığı ortalamaları, bu araştırmada saptanan ortalamlardan daha düşüktür. L. sativus var. coloratus varyetesi, ortalama 154.0 g bin dane ağırlığı ile incelenen varyeteler, hatlar ve çeşit arasında en yüksek bin dane ağırlığı ortalaması gösteren materyal olmuştur. Bu varyetenin, L. sativus var. biflorus ile incelenen hatlar ve çeşitten istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek bin dane ağırlığı gösterdiği ortaya çıkmıştır. Gürbüz çeşidi ise, 85.3 g ile bin dane ağırlığı ortalaması ile incelenen varyete ve hatlara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük bin dane ağırlığı göstermiştir. Oldukça uzun ve geniş meyvelere sahip olan L. sativus var. coloratus un (Çizelge 4.22 ve 4.24) bakla başına daha az sayıda tane içermesi (Çizelge 4.26) nedeniyle yüksek bin dane ağırlığı göstermesi beklenen bir sonuçtur. Diğer taraftan, incelenen materyal arasında en kısa ve en dar meyvelere sahip olan Gürbüz çeşidinin bakla başına yüksek dane sayısı göstermesi de, bu çeşitte tane iriliğinin düşük olduğunu ortaya koymaktadır. 40

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK 4.2.8. Tohum Verimi ( g/bitki ) İncelenen mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde saptanan bitki başına tohum verimi değerlerine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge 4.29 de verilmiştir. Çizelge 4.29. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Bitki Başına Tohum Verimi Değerlerine Ait Varyans Analiz Sonuçları Varyasyon Kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F Değeri Tekerrür 2 4.944 0.3149 Genotip 9 121.783 7.7575** Hata 18 15.699 C.V. (%) 14.79 **) P 0.01 Hata Sınırları İçerisinde Önemli Varyans analizi sonuçları, incelenen varyeteler, hatlar ve çeşidin bitki başına tohum verimi açısından istatistiksel olarak önemli derecede farklılık gösterdiğini ortaya çıkarmıştır. Bitki başına tohum verimi, varyeteler, hatlar ve çeşide bağlı olarak 17.3 ile 36.8 g arasında değişmiştir (Çizelge 4.30). Çizelge 4.30. Farklı Mürdümük Varyeteleri, Hatları ve Çeşidinde Saptanan Tane Verimi Ortalamaları (g/bitki) Varyete/Hat/Çeşit Tane Verimi Ortalamaları (g / bitki) L. sativus L. var. albus 24.6 b-d 1 L. sativus L. var. azureus 36.8 a L. sativus L. var. biflorus 20.0 cd L. sativus L. var. coloratus 35.8 a L. sativus L. var. leucotetragonus 27.4 bc 439 24.7 b-d 452 24.4 cd 455 25.0 bc 463 17.3 d Gürbüz 32.0 ab Ortalama 26.8 1 ) Aynı sütun içerisinde benzer harf ile gösterilen ortalamalar Duncan testine göre P 0.05 hata sınırları içersinde istatistiksel olarak birbirinden farksızdır. 41

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Saptanan bitki başına tohum verimi ortalamaları Kumar ve Dubey (2003) ın saptadıkları değerlerden daha yüksek, Tadesse ve Bekele (2003) nin saptadıkları değerlerden ise oldukça düşüktür. L. sativus var. azureus varyetesi, bitki başına ortalama 36.8 g tane verimi ile L. sativus var. colaratus ve Gürbüz çeşidi dışındaki varyetelerden ve hatlardan istatistiksel olarak önemli derecede daha yüksek bitki başına tohum verimi sağlamıştır. 463 nolu hat ise 17.3 g lık bitki başına tohum verimi ile 439 ve 452 nolu hat ile L. sativus var. albus ve L. sativus var. biflorus dışındaki hatlar, varyeteler ve çeşitten istatistiksel olarak önemli derecede daha düşük bitki başına tohum verimi sağlamıştır. Yüksek meyve uzunluğu ve genişliği ile yüksek bin dane ağırlığı, orta düzeyde bitki başına dolu meyve sayısı ve bakla başına tane sayısı gösteren L. sativus var. azureus un yüksek tohum verimi vermesi beklenen bir sonuçtur. Diğer taraftan, incelenen materyal arasında bitki başına en düşük dolu meyve sayısı ve en düşük meyve başına tane sayısı gösteren 463 nolu hattın da düşük tohum vermesi de beklenen bir sonuçtur. 4.3. İncelenen Özellikler Arası İlişkiler 4.3.1 Vejetatif Özellikler Arası İlişkiler İncelenen vejetatif özellikler için saptanan korelasyon katsayıları Çizelge 4.31 de verilmiştir. Çizelgeden izlendiği gibi, yaş ot verimi ile kuru ot verimi ve bitki boyu arasında istatistiksel olarak çok önemli olumlu ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Yaş ot verimi ile bitki başına ana dal sayısı arasında ise önemli derecede olumlu ilişki bulunduğu ortaya çıkmıştır. Yaş ot veriminin, sap kalınlığı ile olumsuz, en uzun saptaki yaprak sayısı ve sap uzunluğu ile ise olumlu ilişki içerisinde olduğu, ancak bu ilişkilerin istatistiksel olarak önemli olmadığı saptanmıştır. Bitki başına kuru ot veriminin, bitki boyu ile çok önemli olumlu, sap uzunluğu ile ise istatistiksel olarak önemli olumlu ilişki içinde olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, kuru ot veriminin sap kalınlığı, ana dal sayısı ve en uzun saptaki yaprak sayısı ile olumlu ilişki içersinde olduğu, ancak bu ilişkilerin istatistiksel olarak önemli olmadığı ortaya çıkmıştır. 42

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.31. Mürdümükte Bazı Vejetatif Özellikler Arasındaki Korelasyon Katsayıları Özellik 2 3 4 5 6 7 1.Yaş Ot 0.909** 0.566** 0.2970-0.040 0.374* 0.060 Verimi/Bitki 2.Kuru Ot 0.593** 0.414* 0.237 0.114 0.203 Verimi/Bitki 3. Bitki 0.433* 0.465** 0.268 0.306 Boyu 4.Sap 0.035-0.248 0.093 Uzunluğu 5.Sap 0.292 0.314 Kalınlığı 6.Ana Dal -0.072 Sayısı/Bitki 7.Yaprak Sayısı/sap *) P 0.05 Hata Sınırları İçersinde Önemli **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Bitki boyunun, sap kalınlığı ile çok önemli olumlu, sap uzunluğu ile ise istatistiksel olarak önemli olumlu ilişki içinde olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bitki boyunun ana dal sayısı ve en uzun saptaki yaprak sayısı ile olumlu ilişki içersinde olduğu, ancak bu ilişkilerin istatistiksel olarak önemli olmadığı ortaya çıkmıştır. Sap uzunluğu ile sap kalınlığı ve en uzun saptaki yaprak sayısı arasında istatistiksel olarak önemli olmayan olumlu, ana dal sayısı ile de önemli olmayan olumsuz ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Sap kalınlığı ile en uzun saptaki yaprak sayısı ve ana dal sayısı arasında istatistiksel olarak önemli olmayan olumlu ilişki olduğu saptanmıştır. Bitki başına ana dal sayısı ile en uzun daldaki yaprak sayısı arasında istatistiksel önemi olmayan olumsuz ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. 4.3.2 Generatif Özellikler Arası İlişkiler İncelenen generatif özellikler için saptanan korelasyon katsayıları Çizelge 4.32 de verilmiştir. 43

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.32. Mürdümükte Bazı Generatif Özellikler Arasındaki Korelasyon Katsayıları Özellik 2 3 4 5 6 7 8 1. Tohum 0.801** 0.031 0.579** 0.093-0.005 0.183-0.140 Verimi/Bitki 2. Dolu 0.334 0.759** -0.212-0.441* -0.293-0.58** Bakla/Bitki 3.Boş Bakla/Bitki 0.257-0.212-0.328-0.275-0.458** 4.Tane/Bakla -0.388* -0.659** -0.457** -0.629** 5.Bakla 0.795** 0.619** 0.513** Uzunluğu 6. Bakla 0.806** 0.787** Genişliği 7. Bin dane 0.560** ağırlığı 8. % 50 Çiçeklenme Süresi *) P 0.05 Hata Sınırları İçersinde Önemli **) P 0.01 Hata Sınırları İçersinde Önemli Çizelgede izlendiği gibi, bitki başına tohum verimi ile bitki başına dolu bakla sayısı ve bakla başına tane sayısı arasında istatistiksel olarak çok önemli olumlu ilişki olduğu saptanmıştır. Tohum verimi ile bitki başına boş bakla, bakla uzunluğu ve bin dane ağırlığı arasında istatistiksel olarak önemli olmayan olumlu ilişki olduğu saptanmıştır. Tohum verimi ile % 50 çiçeklenme süresi ve bakla genişliği arasında istatistiksel önemli olmayan olumsuz ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sonuç, bitkinin geç çiçeklenmesi sonucu çiçeklenme-tohum olgunlaştırma süresinin kısalması ve sonuçta özellikle tohumların yeterince dolgun olmaması nedeniyle tohum veriminin düşmesine yol açacağından beklenen bir sonuçtur. Bitki başına dolu bakla sayısı ile % 50 çiçeklenme süresi arasında istatistiksel olarak çok önemli olumsuz ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum, geç çiçeklenen çeşitlerde çiçeklenme- dane olgunlaşma süresinin kısalması nedeniyle bazı baklaların boş kaldığını ortaya koymaktadır. Bitki başına dolu bakla sayısı ile bitki başına boş bakla sayısı arasında istatistiksel olarak önemsiz olumlu ilişki, bakla uzunluğu ve bin dane ağırlığı ile ise istatistiksel olarak önemi olmayan olumsuz ilişki olduğu saptanmıştır. Bitki başına dolu bakla sayısı ile bakla başına tane sayısı arasında 44

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK istatistiksel olarak çok önemli olumlu ilişki, bakla genişliği ile ise istatistiksel olarak önemli olumsuz ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bitki başına boş bakla sayısı ile % 50 çiçeklenme süresi arasında istatistiksel olarak çok önemli olumsuz ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bitki başına boş bakla sayısı ile bakla uzunluğu, bakla genişliği ve bin dane ağırlığı arasında istatistiksel olarak önemsiz olumsuz ilişki, boş bakla sayısı ile bakla başına tane sayısı arasında istatistiksel olarak önemsiz olumlu ilişki olduğu saptanmıştır. Bakla başına tane sayısı ile bakla genişliği, bin dane ağırlığı ve % 50 çiçeklenme süresi arasında istatistiksel olarak çok önemli olumsuz ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bakla başına tane sayısının bakla uzunluğu ile önemli olumsuz ilişki içerisinde bulunduğu saptanmıştır. Bakla uzunluğu ile bakla genişliği, bin dane ağırlığı ve % 50 çiçeklenme süresi arasında istatistiksel olarak çok önemli olumlu ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bakla genişliği ile bin dane ağırlığı ve % 50 çiçeklenme süresi arasında istatistiksel olarak çok önemli olumlu ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. İçersinde iri tohumlar bulunan baklanın daha geniş olması beklenen bir sonuçtur. Bin dane ağırlığı ile % 50 çiçeklenme süresi arasında istatistiksel olarak çok önemli olumlu ilişki olduğu saptanmıştır. 4.4. ISSR Analizi Araştırmada ISSR DNA moleküler markörü kullanılarak, Romanya orijinli beş mürdümük varyetesi, ICARDA orijinli dört mürdümük hattı ve tescil edilmiş bir adet mürdümük çeşidinde genetik karakterizasyon yapılmıştır. Mürdümük genotiplerinde, en polimorfik ISSR primerlarını saptamak için ilk önce 50 adet ISSR primerı ile tesadüfen seçilen 7 mürdümük genotipinde ön tarama yapılmıştır. Yapılan ön tarama sonucu, kullanılan 50 adet ISSR primerından 34 adet ISSR primerının PCR ürünü verdiği, 16 adet ISSR primerının (UBC807, UBC811, UBC818, UBC820, UBC821, UBC826, UBC838, UBC851, UBC868, UBC869, UBC871, UBC873, UBC875, UBC877, UBC878 ve UBC883) ise herhangi bir PCR ürünü vermediği saptanmıştır. PCR ürünü veren 34 adet ISSR primerından 31 adedi polimorfik bant üretmiş olup 3 45

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK adedi (UBC808, UBC847 ve UBC862) herhangi bir polimorfik bant üretmemiştir. Ön taramaya ait bazı çalışma sonuçları Şekil 4.1 ve Şekil 4.2 de verilmiştir. A B C Şekil 4.1. UBC816 (A), UBC817 (B) ve UBC862 (C) Nolu ISSR Primerları ile 7 Mürdümük Genotipinden Elde Edilen Analiz Sonuçları. Şekil 4.2. UBC823 Nolu ISSR Primerı ile 7 Mürdümük Genotipinden Elde Edilen Analiz Sonuçları Elde edilen ön tarama sonuçlarına göre PCR ürünü veren 34 ISSR primerı toplam 201 bant üretmiştir ve bunlardan 150 tanesinin polimorfik olduğu saptanmıştır (Çizelge 4.33). Toplam bant sayısı bakımından ISSR primerları karşılaştırıldığında; en yüksek bant sayısı 17 adet ile UBC835 ISSR primerından, en düşük bant sayısı ise 2 adet ile UBC808, UBC827, UBC834 ve UBC887 ISSR primerlarından elde edilmiştir. ISSR primerları polimorfizm oranını bakımından incelendiğinde, polimorfizm oranının % 0 ile % 100 arasında değiştiği, en düşük polimorfizm oranının % 0 ile UBC808, UBC847 ve UBC862 ISSR primerlarından, en yüksek ise %100 ile UBC817, UBC823, UBC835 ve UBC841 ISSR primerlarından elde edildiği saptanmıştır. Ön taramaya alınan 50 adet ISSR primerı 46

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK Çizelge 4.33. Araştırmada Kullanılan ve PCR ürünü veren ISSR Primer Adı, Yapışma Sıcaklığı, Toplam Skorlanan Bant Sayısı ve Polimorfik Bant Sayısı ve Oranı Primer Adı Yapışma Sıcaklığı ( 0 C) Toplam Skorlanan Bant Sayısı Polimorfik Bant Sayısı n % UBC801 52 6 5 83 UBC807 50 - - - UBC808 58 2 0 0 UBC809 52 3 1 33 UBC810 50 5 3 60 UBC812 50 5 2 40 UBC813 50 4 3 75 UBC816 58 8 7 87 UBC817 58 7 7 100 UBC822 50 5 3 60 UBC823 58 5 5 100 UBC824 58 5 4 80 UBC827 52 2 1 50 UBC830 52 4 2 50 UBC834 52 2 1 50 UBC835 58 17 17 100 UBC840 52 5 4 80 UBC841 58 13 13 100 UBC847 52 2 0 0 UBC848 58 12 10 83 UBC852 52 6 5 83 UBC853 52 7 6 86 UBC855 52 4 1 25 UBC857 58 10 8 80 UBC861 58 7 4 57 UBC862 58 3 0 0 UBC865 58 5 3 60 UBC866 56 6 5 83 UBC874 51 10 9 90 UBC881 58 12 10 83 UBC885 51 6 4 66 UBC886 51 3 2 66 UBC887 51 2 1 50 UBC888 51 5 3 60 UBC891 51 3 1 33 Toplam 201 150 75 47

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK toplam skorlanabilen bant sayısı, polimorfik bant sayısı ve agaroz jeldeki skorlanma derecesine göre değerlendirilmiş, değerlendirme sonucunda 50 adet ISSR primerı içerisinden 10 adet ISSR primerı (UBC813, UBC816, UBC817, UBC822, UBC848, UBC852, UBC857, UBC861, UBC866, UBC881) mürdümük varyeteleri, hatları ve çeşidinde genetik karakterizasyon yapmak için seçilmiştir. Araştırmada kullanılan 10 mürdümük varyete, hat ve çeşidinin her birisinden 2 bitki olmak üzere toplam 20 bitkide DNA analizi yapılmıştır. Araştırmada kullanılan 10 ISSR primer adı, yapışma sıcaklığı, toplam skorlanan bant sayısı ve polimorfik bant sayısı ve oranı Çizelge 4.34 de verilmiştir. Çizelge 4.34. Araştırmada Kullanılan ISSR Primer Adı, Yapışma Sıcaklığı, Toplam Skorlanan Bant Sayısı ve Polimorfik Bant Sayısı ve Oranı Toplam Primer Yapışma Skorlanan Polimorfik Bant Sayısı Adı Sıcaklığı ( 0 C) Bant Sayısı n % UBC813 50 4 4 100 UBC816 58 5 5 100 UBC817 58 5 5 100 UBC822 50 2 2 100 UBC848 58 5 5 100 UBC852 52 10 7 70 UBC857 58 6 5 83 UBC861 58 8 7 87 UBC866 56 6 6 100 UBC881 58 4 3 75 Toplam 55 49 89 Ortalama 5.5 4.9 Araştırmada kullanılan 10 adet ISSR primerı toplam 55 adet skorlanabilir bant üretmiştir. Skorlanan 55 adet bandın 49 tanesinin polimorfik olduğu saptanmıştır. Ortalama polimorfizm oranı % 89 olarak hesaplanmış olup, en yüksek %100 ile UBC813, UBC816, UBC817, UBC822 ve UBC848 ISSR primerlarından, en düşük ise % 70 ile UBC852 ISSR primerından elde edilmiştir. Primer başına ortalama toplam skorlanan bant sayısı 5.5 adet olup, en yüksek 10 adet ile UBC852 ISSR primerından, en düşük ise 2 adet ile UBC822 ISSR primerından elde edilmiştir. Primer başına ortalama polimorfik bant sayısı 4.9 olup, en yüksek 7 adet ile UBC852 48

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Aysun GEDİK ve UBC861 ISSR primerlarından, en düşük ise 2 adet ile UBC822 ISSR primerından elde edilmiştir. UBC852 nolu ISSR primerı ve UBC816 nolu ISSR primerı ile 20 mürdümük genotipinde elde edilen Sonuçlar Şekil 4.3 ve Şekil 4.4 de verilmiştir. Şekil 4.3. UBC852 Nolu ISSR Primerı ile 20 Mürdümük Genotipinde elde Edilen Sonuç Şekil 4.4. UBC816 Nolu ISSR Primerı ile 20 Mürdümük Genotipinde elde Edilen Sonuç Galvan ve ark (2003), 23 ISSR primerı kullanarak 3 fasulye genotipinde yaptıkları çalışmalarında 9 adet ISSR primerının polimorfizm gösterdiğini ve bu ISSR primerlarının kullanılmasıyla toplam 75 adet polimorfik bant elde edildiği ve bununda 33 adedinin polimorfik olduğunu bildirmişlerdir. Bu çalışmada ise kullanılan 50 adet ISSR primerının 31 adedi polimorfik bulunmuştur. Araştırmada elde edilen bulgular, söz konusu araştırıcıların bulguları ile uyum içersindedir. Bu sonuçlar, ISSR yönteminin mürdümük çeşit ve genotiplerini moleküler olarak karakterizasyon yapmada başarıyla kullanılabileceğini göstermektedir. Toplam 20 mürdümük bitkisinde elde edilen ISSR verileri kullanılarak NTsyspc paket programında Jaccard (1908) e göre hesaplanan benzerlik katsayıları Çizelge 4.35 de verilmiştir. 49