ORIGINAL RESEARCH / ORİJİNAL ARAŞTIRMA 2013 Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İnternlerinin Branş Tercihleri ve TUS Kazanma Durumlarının İncelenmesi Düzce University Medical Faculty Interns Career Choice and Success in Specialty Examination for Medicine AUTHORS / YAZARLAR İsmail Hamdi Kara Hesna Gül Üzüm M. Harun Deler Aylin Yılmaz Davut Baltacı Fazıl Serdar Gürel Tıp Eğitimi Anabilim Dalı, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara ÖZET Amaç: Bu çalışmada Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi internlerinin branş tercihleri ve tıpta uzmanlık sınavı (TUS) kazanma durumlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve metot: Bu kesitsel çalışmaya 2009-10, 2010-11 ve 2011-12 döneminde Aile Hekimliği AD da staj yapan 56 erkek (%43,8), 72 kız (%56,2), toplam 128 intern alınmıştır. Çalışmada internlerle staj döneminde yüz yüze görüşülerek branş tercihleri (ilk 3) sorulmuş, mezuniyet sonrası TUS sınavlarından sonra her mezuna telefonla ulaşılarak kazandıkları bölüm ve puanları sorgulanmıştır. Bulgular: 128 intern öğrencinin çoğunluğu anadolu lisesi mezunuydu (%54,7). İnternlerin mezuniyet notu ortalaması 74.8±5.0; üniversiteye girişte ÖSS puanı ortalaması 343,8±26,9 olup; TUS ta yerleşen internlerin TUS puanı ortalaması ise 61,9±3,9 puandır. En çok kazanılan bölümler sırasıyla dahiliye n=12, %9,4) ve fizik tedavi ve rehabilitasyon (n=6, %4,7) iken (p<0,0001); aile hekimliği staj döneminde ise ilk 3 te en çok tercih edilen bölümler ise, dermatoloji (n=16), dahiliye (n=8), kardiyoloji (n=8) ve radyoloji (n=8) idi (p<0,0001). Yine çalışmada 7 intern (%5,5) aile hekimliğini ilk 3 tercihi içinde belirtmişken, TUS sonucunda aile hekimliği bölümüne yerleşen yalnız 1 (%0,8) kişiydi. Sonuç: Birinci basamak sağlık hizmetlerindeki dönüşümün aile hekimliği disiplininin internler tarafından tercih edilmesinde yeterli bir artış oluşturmadığı, halen TUS tercihlerinin belirlenmesinde, mesleksel risk yüksek olan ve daha yoğun işgücünü gerektiren cerrahi branşlar yerine dahili branşların ilk sıralarda tercih edildiği gözlenmiştir. TUS kazanma oranına göre, istenilen branşı kazanma oranının ise daha düşük olduğu anlaşılmaktadır. Anahtar kelimeler: Tıpta uzmanlık sınavı, birinci basamak hizmetleri, sağlıkta dönüşüm, aile hekimliği disiplini, internler ABSTRACT Purpose: In this study, it has been aimed to investigate the career choice of Düzce University Medical Faculty interns and their success in Specialty Examination for Medicine (SEM). Method: This cross-sectional study comprised of 128 interns in family medicine department between 2009-2010, 2010-2011, and 2011-2012 eduction seasons, of which 56 were male (43.8%) and 72 female (56.2%). In the study the participants were interviewed face to face and asked for their top 3 choice, then contacted with telephone after postgraduate SEM and asked for their examination scores and specialty program which was attained. Results: Most of 128 interns were graduated from Anatolian High School (54.7%). Interns graduation score average was 74.8±5.0, university selection examination score (ÖSS score) average was 343.8±26.9 and SEM score average of interns who passed SEM was 61.9±3.9. The most attained departments were internal medicine (n=12, 9.4%) and physical therapy rehabilitation (n=6, 4.7%), (p<0.0001); whereas most preffered departments during family medicine internship period were dermatology (n=16), internal medicine (n=8), cardiology (n=8), and radiology (n=8) (p<0.0001). Also 7 (5.5%) interns defined family medicine as one of their top 3 choice and only 1 (%0.8) person attained family medicine department after SEM. Conclusion: We observed that health transformation project didn t increase the preference of family medicine enough smong interns. Internal medical sciences were preferred more than surgical sciences possibly due to high professional risk and strenuous work. It is also determined that the ratio of attaining the preferred branch was lower than the ratio of SEM acquirement. Keywords: Specialty examination for medicine, primary care, health transformation project, family medicine, interns 11
Kara İH ve ark. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İnternlerinin Branş Tercihleri ve TUS Kazanma Durumlarının İncelenmesi Giriş Tıp eğitimi ve bu eğitimin uygulama alanı, Abraham Flexner in yarım yüzyıl önce bahsettiği problemlere benzer problemlerle karşı karşıyadır. Flexner raporunu yazdığında, tıp eğitimi ve uygulaması sağlam bir bilimsel temelden yoksundu. Şu an bilimsel temel, var olmaktan da öte, tıbbi pratiğin büyük kısmını gölgede bırakacak şekilde büyümüştür. Ayrıca, tıp eğitimi etkin standartlara da sahip değildir. Bugünün problemi, karmaşıklık, bölünme ve de uzmanlık eğitimi standartlarının esnek olmamasıdır. Tıbbi bilgiler öylesine hızlı artmaktadır ki, bu mesleği uygulayan hiç kimse öğrenciyken öğrendiklerinin ya da elindeki kaynakların ortalama düzeydeki bir sağlık hizmeti vermek için yeterli olduğundan emin olamamaktadır. Bir hekim için yeterlilik demek, eğitiminin normal asistanlık süreci sonunda bitmemesi anlamına gelir (1). Geleceğin hekimlerini eğitmek tıp mesleğinin ve dolayısıyla hekimlerin hem bir ayrıcalığı hem de bir zorunluluğudur. Altı yıllık tıp eğitimi sırasında tıp öğrencileri birçok eğitim ortamında ince beceriler olarak ifade edilen etik, tutum, iletişim gibi beceriler geliştirirler. İngiltere de Genel Tıp Konseyi 1999 da eğitici örneğinin ister tıp öğrencisi ister yeni mezun bir doktor olsun her öğrencinin davranışında ve uygulama standartlarında en güçlü etkiye sahip olduğunu belirtmiştir (2). Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar birinci basamak sağlık hizmetleri alanında birçok düzenleme yapılmış ve arayışlara girilmiştir. Özellikle 1961 yılında çıkartılan Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesine Dair Kanunla bu konuda bilimsel, Türkiye gerçeklerine uygun bir düzenleme yapılmıştır. Özellikle 1983 yılından itibaren ise Aile Hekimliği Türkiye nin gündemine taşınmıştır. Günümüze kadar geçen bu sürede birçok kez yasal düzenleme yapılmaya kalkışılmış ve çoğu zaman da vazgeçilmiş veya sonuçlandırılamamış girişimler olarak kalmıştır (3). Sağlıkta Dönüşüm Programı nın bir parçası olarak 9.12.2004 tarih ve 25665 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 5258 Sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun ile Aile Hekimi uygulaması ilk olarak 2005 yılında Düzce ilinde başlatılmıştır (4,5). Tıp öğrencilerinin kariyerlerini seçerken birçok faktörden etkilendikleri bilinmektedir. Aile hekimliği tercihlerini etkileyen başlıca faktörlerin; tıp fakültesinin niteliği, kişisel iletişim, yaşam tarzı tercihleri, kişisel uygunluk, işgücü faktörleri, prestij, beklenen gelirin kapsamı, görevin elverişliliği, sürekli bakım özellikleri ve toplumsal ihtiyaç olduğu bildirilmiştir (6). Bu çalışmada Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi internlerinin branş tercihleri ve tıpta uzmanlık sınavı (TUS) kazanma durumlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma sonrası internlerin Aile Hekimliği ve diğer disiplinleri tercih etmesinde rol oynayan faktörlerin belirlenmesi hedeflenmiştir. Yöntemler Bu kesitsel çalışmaya 2009-10, 2010-11 ve 2011-12 döneminde Aile Hekimliği AD da staj yapan 56 erkek (%43,8), 72 kız (%56,2), toplam 128 intern alınmıştır. Çalışmada internlerle staj döneminde yüz yüze görüşülerek branş tercihleri (ilk 3) sorulmuş, mezuniyet sonrası TUS sınavlarından sonra her mezuna telefonla ulaşılarak kazandıkları bölüm ve puanları sorgulanmıştır. Bu araştırma Helsinki II ve İyi Klinik Uygulama Kılavuzları ile uyumlu olarak yapılmış olup, çalışmaya katılım gönüllülük esasına dayanmaktadır. İstatistiksel Analizlerde, SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 11.5 programı kullanıldı. Kategorik değişkenlerin analizinde Ki-kare testi (ve/veya Fisher s exact test) kullanıldı. Korelasyon analizinde Spearman's rho testi kullanıldı. Sonuçlar kategorik değerler için yüzde ve frekans; nicelik belirten değerler ise Ortalama±SD olarak verildi. p<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular 128 intern öğrencinin çoğunluğu anadolu lisesi mezunuydu (%54,7). İnternlerin mezuniyet notu ortalaması 74,8±5,0; üniversiteye girişte ÖSS puanı ortalaması 343,8±26,9 olup; TUS ta yerleşen internlerin TUS puanı ortalaması ise 61,9±3,9 puandır. Erkek ve kız öğrenciler karşılaştırıldığında, TUS ta yerleşmeyen erkeklerin ÖSS puanı ve mezuniyet notu ortalamasının diğer öğrencilerden daha düşük olduğu, bunu TUS ta yerleşmeyen kız 12
Euras J Fam Med 2013; 2(1):11-18 öğrencilerin takip ettiği görülmüştür; ancak TUS ta yerleşen kız öğrencilerin ÖSS puanı ortalaması yerleşen erkeklerden daha düşük olmasına karşın TUS puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir (sırasıyla, p=0,112, p<0,0001 ve p=0,013). En çok kazanılan bölümler sırasıyla dahiliye (n=12) ve fizik tedavi ve rehabilitasyon (n=6) iken (p<0,0001); aile hekimliği staj döneminde ise ilk 3 te en çok tercih edilen bölümler ise, dermatoloji (n=16), dahiliye (n=8), kardiyoloji (n=8) ve radyoloji (n=8) idi (p<0,0001). Yine çalışmada 7 intern (%5,5) aile hekimliğini ilk 3 tercihi içinde belirtmişken, TUS sonucunda aile hekimliği bölümüne yerleşen yalnız 1 (%0,8) kişiydi. Çalışmaya alınan 56 erkek (%43,8), 72 kız (%56,2), toplam 128 intern öğrencinin Tablo 1 de de görüleceği gibi; mezuniyet notu ortalaması 74,8±5,0, üniversiteye girişte ÖSS puanı ortalaması 343,8±26,9 olup; TUS ta yerleşen internlerin TUS puanı ortalaması ise 61,9±3,9 puandır. Erkek ve kız öğrenciler karşılaştırıldığında, TUS ta yerleşmeyen erkeklerin ÖSS puanı ve mezuniyet notu ortalamasının diğer öğrencilerden daha düşük olduğu, bunu TUS ta yerleşmeyen kız öğrencilerin takip ettiği görülmüştür (Şekil 1); ancak TUS ta yerleşen kız öğrencilerin ÖSS puanı ortalaması yerleşen erkeklerden daha düşük olmasına karşın TUS puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir (sırasıyla, p=0,112, p<0,0001 ve p=0,013). Şekil 1. TUS ta yerleşen ve yerleşmeyen intern öğrencilerin mezuniyet not ortalamalarının karşılaştırılması (%95 Güven aralığı) Tablo 1. İntern öğrencilerin TUS ta yerleşme durumu ve cinsiyete göre bazı demografik bulgularının karşılaştırılması ERKEK KIZ TUS ta Yerleşti TUS ta Yerleşmedi TUS ta Yerleşti TUS ta Yerleşmedi p (n=22) (n=34) (n=34) (n=38) ÖSS puanı 353±3 332±49 350±8 344±7 0,112 Mezuniyet notu 75,4±3,9 70,0±3,0 79,4±4,2 73,1±3,2 <0,0001 TUS puanı 59,7±4,2-63,2±3,3-0,013 Mezuniyet yılı 2010 8 (36,4) 3 (8,8) 12 (35,3) 12 (31,6) <0,0001 2011 11 (50) 22 (64,7) 16 (47,1) 6 (15,8) 2012 3 (13,6) 9 (26,5) 6 (17,6) 20 (52,6) Kaçıncı TUS ta yerleşti 1. 8 (36,4) - 17 (50) - 0,342 2. 2 (9,1) - 5 (14,7) - 3. 2 (9,1) - 1 (2,9) - Diğer 10 (45,4) - 11 (32,4) - Yabancı dil durumu İyi 5 (22,7) 15 (44,1) 7 (20,6) 6 (15,8) 0,06 Orta 13 (59,1) 12 (35,3) 19 (55,9) 26 (68,4) Kötü 1 (4,5) 6 (17,7) 2 (5,9) 1 (2,6) Bilinmiyor 3 (13,7) 1 (2,9) 6 (17,6) 5 (13,2) Mezun olduğu lise Anadolu lisesi 13 (59,1) 19 (55,9) 20 (58,8) 18 (47,3) 0,019 Anadolu öğretmen lisesi 0 1 (2,9) 1 (2,9) 0 Düz lise 1 (4,5) 8 (23,5) 4 (11,8) 2 (5,3) Fen lisesi 2 (9,1) 2 (5,9) 1 (2,9) 7 (18,4) Özel lise 0 0 4 (11,8) 1 (2,6) Süper lise 4 (18,2) 0 2 (5,9) 2 (5,3) Diğer 2 (9,1) 4 (11,8) 2 (5,9) 8 (21,1) 13
Kara İH ve ark. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İnternlerinin Branş Tercihleri ve TUS Kazanma Durumlarının İncelenmesi Tablo 2. İntern öğrencilerin TUS ta yerleştikleri bölümlerin cinsiyete göre dağılımı TUS ta yerleştiği bölüm Toplam n (%) Erkek n (%) Kız n (%) 1 Dâhiliye 12 (9.4) 7 (12.5) 5 (6.8) 2 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon 6 (4.7) 1 (1.8) 5 (6.8) 3 Kadın Doğum 4 (3.1) 0 4 (5.6) 4 Kardiyoloji 4 (3.1) 3 (5.3) 1 (1.4) 5 Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları 4 (3.1) 3 (5.3) 1 (1.4) 6 Nöroloji 3 (2.3) 0 3 (4.2) 7 Patoloji 3 (2.3) 0 3 (4.2) 8 Pediatri 3 (2.3) 0 3 (4.2) 9 Enfeksiyon Hastalıkları 2 (1.6) 0 2 (2.8) 10 Halk Sağlığı 2 (1.6) 1 (1.8) 1 (1.4) 11 Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi 2 (1.6) 0 2 (2.8) 12 Üroloji 2 (1.6) 2 (3.6) 0 13 Acil Tıp 1 (0.8) 1 (1.8) 0 14 Aile Hekimliği 1 (0.8) 1 (1.8) 0 15 Anesteziyoloji ve Reanimasyon 1 (0.8) 1 (1.8) 0 16 Biyokimya 1 (0.8) 1 (1.8) 0 17 Çocuk Psikiyatrisi 1 (0.8) 0 1 (1.4) 18 Dermatoloji 1 (0.8) 0 1 (1.4) 19 Göz Hastalıkları 1 (0.8) 0 1 (1.4) 20 Psikiyatri 1 (0.8) 0 1 (1.4) 21 Radyoloji 1 (0.8) 1 (1.8) 0 Asistan Toplam 56 (43.9) 22 (39.3) 34 (47.2) 22 Pratisyen 59 (46.0) 31 (55.3) 28 (38.8) 23 Pratisyen (aile hekimi) 5 (3.9) 2 (3.6) 3 (4.2) 24 Çalışmıyor 4 (3.1) 0 4 (5.6) 25 Bilinmiyor 4 (3.1) 1 (1.8) 3 (4.2) Genel Toplam 128 (100) 56 (100) 72 (100) Yine kız öğrencilerin başarısı erkeklerden fazladır (erkeklerde 56 internde 22 = %39,3 iken, kızlarda 72 internde 34 = %47,2). TUS ta yerleşen ve yerleşmeyen intern öğrencilerin mezuniyet yılı ve cinsiyet göre dağılımı incelendiğinde (Şekil 2), TUS yerleşiminde her iki cinsiyet için dönemsel olarak 2011 yılı öne çıkmaktadır (toplamda yerleşen 56 internden 27 si, %48,2). Yine TUS kazanan erkeklerin 22 de 11 i (%50) ve kızların ise 34 te 16 sı (%47,1) 2011 yılında başarılı olmuştur. Ancak, 2011 yılı aynı zamanda erkeklerin en fazla başarısız (yerleşemeyen 34 erkek internden 22 si, %64,7) olduğu yıl olarak da ön plana çıkmaktadır. TUS sonucunda yerleşen internlerin ise çoğunluğunun genelde ilk TUS ta yerleştikleri (25/56=%44,6) belirlenmiştir (Tablo 1). Yabancı dilinin orta ve kötü olduğunu bildiren internlerin sayısı 80 iken bunların 35 i (%43,8) TUS ile bir uzmanlık dalına yerleşirken; 45 i (%56,2) yerleşmemişlerdir. Telefonla ulaşılan internlerin bir kısmı ÜDS yi geçemedikleri için TUS sınavına katılamadıklarını da beyan etmiştir. Mezun oldukları liseler açısından internlerin çoğunun anadolu lisesi mezunu oldukları (n=70, %54,7) ve TUS başarısının da iyi olduğu gözlenmiştir (33/56=%58,9 ) (Tablo 1). Şekil 2. TUS ta yerleşen ve yerleşmeyen intern öğrencilerin mezuniyet yılı ve cinsiyet göre dağılımı 14
Euras J Fam Med 2013; 2(1):11-18 Tablo 3. İntern öğrencilerin mezun oldukları liselere göre TUS ta yerleştikleri bölümler Mezun Olduğu Lise Girdiği Bölüm Anadolu A.Öğretmen Düz Fen Lisesi Lise Lise Süper Özel Diğer Toplam Lisesi Lisesi Lise Acil Tıp 1 0 0 0 0 0 0 1 Aile Hekimliği 1 0 0 0 0 0 0 1 Anestezi 0 0 0 0 1 0 0 1 Biyokimya 1 0 0 0 0 0 0 1 Çocuk Psikiyatrisi 0 0 0 0 1 0 0 1 Dahiliye 7 0 2 1 1 0 1 12 Dermatoloji 0 0 0 0 0 1 0 1 Enfeksiyon 1 0 1 0 0 0 0 2 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon 3 0 1 1 0 1 0 6 Göz 0 0 0 0 0 0 1 1 Halk Sağlığı 0 0 0 1 1 0 0 2 Kadın Doğum 3 0 0 0 0 1 0 4 Kardiyoloji 3 0 0 0 1 0 0 4 KBB 4 0 0 0 0 0 0 4 Nöroloji 2 0 1 0 0 0 0 3 Patoloji 2 1 0 0 0 0 0 3 Pediatri 1 0 0 0 0 1 1 3 Psikiyatri 1 0 0 0 0 0 0 1 Radyoloji 0 0 0 0 1 0 0 1 Üroloji 1 0 0 0 0 0 1 2 Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi 2 0 0 0 0 0 0 2 Pratisyen 31 0 9 7 1 1 10 59 Pratisyen (aile hekimi) 2 1 0 1 0 0 1 5 Çalışmıyor 2 0 1 0 1 0 0 4 Bilinmiyor 2 0 0 1 0 0 1 4 Toplam 70 2 15 12 8 5 16 128 Tablo 2 de ise TUS ta yerleşen internler tarafından en çok kazanılan bölümler sırasıyla dahiliye (n=12, %9,4) ve FTR (n=6, %4,7) olmuştur (p<0,0001); aile hekimliği staj döneminde ilk 3 te en çok tercih edilen bölümler ise, dermatoloji (n=16), dahiliye (n=8), kardiyoloji (n=8) ve radyoloji (n=8) olarak belirlenmiştir (p<0,0001). Özellikle, FTR (6 asistanın 5 i) ve kadın-doğum (4 asistanın hepsi), pediatri, nöroloji, patoloji (3 asistanın hepsi) dallarını kızların tercih ettikleri görülmektedir (Tablo 2). Yine çalışmada 7 intern (%5,5) aile hekimliğini ilk 3 tercihi içinde belirtmişken, TUS sonucunda aile hekimliği bölümüne yerleşen yalnız 1 (%0,8) kişiydi (Şekil 3, Tablo 2). İntern öğrencilerin mezun oldukları liselere göre TUS ta yerleştikleri bölümler incelendiğinde anadolu lisesi mezunlarının yine başta dahiliye (kazanan 12 kişiden 7 si), KBB, Kadın-doğum (kazanan 4 er kişinin hepsi), FTR (kazanan 6 kişiden 4 ü) ve kardiyoloji (kazanan 4 kişiden 3 ü) bölümlerine diğer liselere karşın daha fazla girdikleri belirlenmiştir (Tablo 3). Korelasyon analizi yapıldığında (Spearman's rho), mezuniyet not ortalaması ile TUS kazanma (r=0,645; p<0,0001) ve ÖSS Puanı ile TUS kazanma (r=0,298; p=0,011) arasında pozitif korelasyonlar saptandı. Tartışma Tıpta artan kadın sayısı ve hizmet alanındaki değişiklikler, yaşam tarzı ve gelir düzeyinin, öğrencilerin kariyer seçiminde önemli bir faktör olmaya devam edeceğini göstermektedir (7). 1970 lerde Amerika da tıp öğrencilerinin sadece %13 ünü kız öğrenciler oluştururken, bu oran 2007 de %49 a çıkmıştır (8). Ek olarak mevcut 15
Kara İH ve ark. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İnternlerinin Branş Tercihleri ve TUS Kazanma Durumlarının İncelenmesi çalışmalar sağlık çalışanlarının feminizasyon eğilimi v e b u d u r u m u n y a k ı n gelecekte modern tıbbın kliniksel pratiklerinde değişikliklere yol açacağını ortaya çıkarmıştır. Eskiden erkeklerin daha çok tercih ettikleri bölümler şimdi şaşırtıcı şekilde kadınlar tarafından tercih edilmektedir (9,10). Bizim çalışmamızda da toplam 128 intern öğrencinin 56 sı erkek (%43,8), 72 si kız (%56,2) öğrencilerden oluşmaktaydı. Bizim sonuçlarımız da kız öğrencilerin artık sayıca daha fazla olduğunu göstermekteydi. Yine kız öğrencilerin başarısı erkeklerden fazladır (erkeklerde başarılı olanlar 56 internde 22 = %39,3 iken, kızlarda 72 internde 34=%47,2). Erkek ve kız öğ r e n c i l e r karşılaştırıldığında, TUS ta yerleşmeyen erkeklerin ÖSS puanı ve mezuniyet notu ortalamasının diğer öğrencilerden daha düşük olduğu, bunu TUS ta yerleşmeyen kız öğrencilerin takip ettiği görülmüştür (Şekil 1); ancak TUS ta yerleşen kız öğrencilerin ÖSS puanı ortalaması yerleşen erkeklerden daha düşük olmasına karşın TUS puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir (sırasıyla, p=0,112, p<0,0001 ve p=0,013, Tablo 1). TUS yerleşiminde her iki cinsiyet için dönemsel olarak 2011 yılı öne çıkmaktadır (toplamda yerleşen 56 internden 27 si, %48,2). Yine TUS kazanan erkeklerin 22 de 11 i (%50) ve kızların ise 34 te 16 sı (%47,1) 2011 yılında başarılı olmuştur (Şekil 2). Yine, Kanada da 3 üniversitede, Calgary Üniversitesi (programın başlangıcı 2001-2002), British Columbia (2001-2002) ve Alberta Üniversitesinde (2002); üniversiteye yeni başlayan 583 tıp fakültesi öğrencilerine bir anket yöneltilmiş, 519 (%89) u anketi tamamlamıştır. Yanıt verenlerin sadece %20 si Aile Hekimliğini kariyer seçimlerinde ilk sırada belirtmiş ve yaklaşık yarısı ilk 3 tercihleri içinde sıralamıştır. Faktör analizleri, cevaplardaki çeşitliliğin %52 sini açıklayan 5 faktörü: tıbbi yaşam Şekil 3. İntern öğrencilerin TUS sınavında ilk 3 te tercih edeceklerini ifade ettikleri 10 bölümün dağılımı tarzı, toplumsal oryantasyon, prestij, hastane oryantasyonu ve çeşitli çalışma alanlarında pratik yapabilme olarak belirlemiştir (6). Fransa da, 2008 yılında ulusal uzmanlık sınavına katılan 39 Tıp Fakültesine dağılmış 2588 öğrencinin hepsine elektronik bir anket uygulanmış ve toplumun karakteristikleri ve tıpta uzmanlık seçimini motive eden veya engelleyen nedenlerin incelenmesi amaçlanmıştır (10). 1780 öğrenci (1111 kadın, %62) anketi cevaplamış (yanıt oranı %69) olup, 1555 öğrenci (%87) tıpta uzmanlık tercihini belirtmiştir. Cerrahi ve dahili uzmanlıklar öğrenciler tarafından en sık tercih edilen iki alan (n=729, %47) olup, genel pratisyenlik/aile hekimliği öğrencilerin yalnızca %20 si tarafından tercih edilmiştir. Ana motive edici faktörler; ilgi çeken hastalıklar, kişisel pratik için elverişlilik ve hastayla temas olarak belirlenmiştir. Bir kariyer için motive eden ya da kariyere karşı cesaretini kıran en önemli faktörün cinsiyet olduğu belirlenmiştir. Geleceğin genel pratisyen/aile hekimleri tarafından hasta ile kurulan ilişki ve kişisel pratik için uygunluk aile hekimliği uzmanlığını seçerken medikal veya cerrahi uzmanlıkları tercih eden öğrencilere kıyasla daha fazla vurgulanmıştır (p<0,0001) (10). Cinsiyet uzmanlık seçimini etkilemiş, gelecekteki pediatrisyenlerin %88,2 sinin, jinekologların %81,9 unun ve genel pratisyenlerin %76,7 sinin kadınlardan oluşacağı bildirilmiştir (p<0,05). 16
Euras J Fam Med 2013; 2(1):11-18 Bununla birlikte erkeklerin cerrahi uzmanlık alanını tercihleri daha fazla olmuş t u r. To r o n t o Üniversitesindeki 169 öğrenciye dair daha önce raporlanmış bir çalışmaya göre erkekler cerrahi branşları, kadınlara göre daha fazla tercih etmektedir (sırasıyla %27-%10, p=0,01) (11). Yine Amerika da tıp öğrencileri arasında yapılan çalışma da, kız öğrencilerin, erkek öğrencilere göre birinci basamak uzmanlığı ve pediatri ile daha fazla ilgili olduklarını ortaya koymuştur (12). Bizim çalışmamızda, TUS ta yerleşen internler tarafından en çok kazanılan bölümler sırasıyla dahiliye (n=12, %9,4) ve FTR (n=6, %4,7) olmuştur (p<0,0001); aile hekimliği staj döneminde ilk 3 te en çok tercih edilen bölümler ise, dermatoloji (n=16), dahiliye (n=8), kardiyoloji (n=8) ve radyoloji (n=8) olarak belirlenmiştir (p<0,0001). Yine çalışmada 7 intern (%5,5) aile hekimliğini ilk 3 tercihi içinde belirtmişken, TUS sonucunda aile hekimliği bölümüne yerleşen yalnız 1 (%0,8) kişiydi. İntern öğrencilerin mezun oldukları liselere göre TUS ta yerleştikleri bölümler incelendiğinde anadolu lisesi mezunlarının yine başta dahiliye (kazanan 12 kişiden 7 si), KBB, Kadın-doğum (kazanan 4 er kişinin hepsi), FTR (kazanan 6 kişiden 4 ü) ve kardiyoloji (kazanan 4 kişiden 3 ü) bölümlerine diğer liselere karşın daha fazla girdikleri belirlenmiştir. Bizim çalışmamızda da cinsiyetin kariyer seçiminde ve başarıda etkili olduğu gösterilmiştir. Özellikle, FTR (6 asistanın 5 i) ve kadın-doğum (4 asistanın hepsi), pediatri, nöroloji, patoloji (3 asistanın hepsi) dallarını kızların tercih ettikleri görülmektedir. Kronik yorgunluk sendromu ve depresyonun, sık görüldüğü branşlar dikkate alındığında stajlar esnasında intern öğrencilerin asistan hekimler ile diyaloğu ve onları gözlemlemelerine bağlı olarak branş tercihlerinin etkilenebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlık hizmetlerinde gece çalışması, vardiya, çağrılma, nöbet, vb. uygulamalar sağlık personelinde psiko-sosyal sorunların meydana gelmesini kolaylaştırabilmektedir (13). Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi ndeki araştırma görev-lilerinin, kronik yorgunluk sendromu (KYS) ve depresyon açısından ne durumda olduklarını incelendiği bir tez çalışmasında (14), KYS grubunun %56,5 i cerrahi branşlara aittir. Cerrahi branşlardaki katılımcıların ise %35 i kys, %35 i İdiopatik kronik yorgunluk (İKY) olarak bulundu. Katılımcıların branşı arasında KYS açısından anlamlı bir fark saptanmadı (p=0,521). KYS ve İKY grubunun sağlık durumunun daha kötü olduğu saptandı (p=0,020). Gruplar arasında okul başarısı yönünden anlamlı fark çıkmamasına rağmen (p=0,271), okul başarı oranı en yüksek grup KYS grubu olup, verilen cevaplar %52,1 oranında çok iyi, %34,9 oranında iyidir. Kadınlarda daha çok KYS görüldüğü saptanmıştır (p=0,013). Bizim çalışmamızda da, diğer çalışmalarda olduğu gibi, aile hekimliği uzmanlığına öğrenci ilgisinin özellikle az olduğu gözlendi. Burada Sağlıkta Dönüşüm Programı nın bir parçası olarak uygulamaya konan Aile Hekimliği Uygulamasının, Aile Hekimliği uzmanlığına istenilen düzeyde bir talep oluşturmadığı gözlenmektedir. Özellikle bir aile sağlığı merkezine (ASM) yerleşen, iyi bir gelir ve sosyal statü kazanan hekimlerin herhangi bir uzmanlık için çaba harcamaması; buna karşın senelerce yoğun nöbet, düşük ücret ve zorlu sosyal şartlarda hizmet eden asistanların, yukarıda da belirtilen tez çalışmasında olduğu gibi depresyon ve KYS ye maruz kalması, yine uzmanların gitmek istemediği her yere öncelikli olarak gönderilmeleri ve çeşitli sosyal, psikolojik ve mesleksel zorluklara maruz bırakılmaları, hekimlik mesleğinin etik değerlerinin çeşitli politik argümanlara kurban edilmesi uzmanlık eğitiminin önündeki engeller olarak ortaya çıkmaktadır. Sonuç Sonuç olarak, yaşlanan popülasyonumuz için sağlık bakımına artan ihtiyaç nedeniyle, aile hekimliği ve diğer uzmanlıkları negatif olarak etkileyen faktörler tanımlanmalı ve uygun yasal yollar üzerinde odaklanmak için çaba gösterilmelidir. 17
Kara İH ve ark. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İnternlerinin Branş Tercihleri ve TUS Kazanma Durumlarının İncelenmesi Kaynaklar 1. Aile Hekimliğinin Kilometre Taşları: Millis ve Willard Raporları. Aktürk Z, Dağdeviren N (Çeviri Editörleri). Türkiye Aile Hekimliği Uzmanlık Derneği Yayınları No:15. İstanbul: Anadolu Ofset; 2004. 2. Karaoğlu N. Tıp Eğitiminde Rol Modellik ve Aile Hekimliği için Önemi. TJFMPC 2012; 6(2):30-35. 3. Türk Sağlık Sen Düzce ili Aile Hekimliği Uygulaması Anketi Raporu. 03 Mayıs 2007. http://www. turksagliksen.org.tr adresinden 01.06.2012 tarihinde erişilmiştir. 4. 5258 Sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun. Kanun Numarası: 5258. Kabul Tarihi: 24.11.2004. Yayımlandığı Resmi Gazete: Tarih: 9.12.2004 Sayı: 25665. Resmi Gazete 2004. 5. Baltacı D, Kara İH, Bahçebaşı T, Sayın S, Yılmaz A, Çeler A. Düzce ilinde Birinci Basamakta Sağlık Hizmeti Alan Hastaların Aile Hekimi ve Muayenehanesi Hakkındaki Görüşlerinin Belirlenmesi; Pilot Çalışma. Konuralp Tip Dergisi [Konuralp Medical Journal] 2011;3(2): 9-15. 6. Wright B, Scott I, Woloschuk W, Brenneis F. Career choice of new medical students at three Canadian universities: family medicine versus specialty medicine. CMAJ 2004;170(13):1920-4. 7. Choi D, Dickey J, Wessel K, Girard DE. The impact of the implementation of work hour requirements on residents career satisfaction, attitudes and emotions. BMC Med Educ 2006;6:53. 8. Barzansky B, Etzel SI. Medical schools in the UnitedStates, 2006 2007. JAMA 2007;298:1071 7. 9. Lambert TW, Goldacre MJ, Turner G. Career choices of United Kingdom medical graduates of 2002: questionnaire survey. Med Educ 2006;40:514 21. 10. Lefevre JH, Roupret M, Kerneis S, Karila L. Career choices of medical students: a national survey of 1780 students. Medical Education 2010; 44: 603 12. 11. Baxter N, Cohen R, McLeod R. The impact of gender on the choice of surgery as a career. Am J Surg 1996;172:373 6. 12. The Impact of U.S. Medical Students Debt on Their Choice of Primary Care Careers: An Analysis of Data from the 2002 Medical School Graduation Questionnaire. Acad Med 2005; 80(9):815 819. 13. Raphael LI, Jason LA, Ferrari JR. Chronic fatigue syndrome, chronic fatigue, and psychiatric disorders: predictors of functional status in a national nursing sample. J Occup Health Psychol 1999;4(1):63-71. 14. Sayın S. Tıp Fakültesinde Görev Yapan Araştırma Görevlilerinde Kronik Yorgunluk Ve Depresyon Sıklığının İncelenmesi. Tıpta Uzmanlık Tezi, Prof. Dr. İsmail Hamdi Kara (Tez Yöneticisi). Düzce; 2012. Corresponding Author / İletişim için Prof. Dr. İsmail Hamdi Kara Dalı, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Konuralp 81620 Düzce E-mail: ihkara13@yahoo.com 18