AYDI LIĞA MEKTUPLAR Yapı Kredi Yayını, Haziran 2010 Güney Dinç



Benzer belgeler
Cumhuriyet. Güney Dinç le Aydınlığa Mektuplar üzerine söyleşi

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?

3.11. KENTSEL KONULAR VE GENEL YAŞAM KALİTESİ

Vatan, kendini evinde hissettiğin yerdir. Vatan, kendini iyi hissettiğin yerdir. Vatan, ait olduğun yerdir. Vatan, mahallendir. HER ŞEY VATAN İÇİN

Kente katbekat değer katan uzmanlık:

KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Merhaba! Daha önce söyleyen muhakkak olmuştur, biz yine de hatırlatalım; Mutluluk herkese çok yakışıyor

ŞEHİR HİÇ BU KADAR SİZİN OLMAMIŞTI...

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

AĞAÇLARIMIZA NE OLDU?

İnşaat Sanayii YÜZKIRKBEŞ EYLÜL - EKİM 2014 TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI DOSYA İNŞAATA HAYAT VEREN ÇİZGİ: MİMARİ

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

YAYIN BİRİMİ ÇALIŞMALARI

D E Ğ İ Ş İ M B A Ş L A D I

Planlama Yapmak Altyapı Üretmek Çevre Üretmek Sosyal Donanım ve Hizmet Üretmek Kamuoyunu Ölçümlemek ve Planlamayı Uyarlamak A

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ

CİHANGİR DE SOYLULAŞTIRMA SÜRECİ MEKANSAL SAPTAMALAR : KENTSEL VE SOSYAL SERVİSLERİN ANALİZİ

ERYAP A.Ş. TNS TREND ARAŞTIRMA RAPORU. Aralık 2013

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

UPÖY 2. YAZ KAMPI RAPORU

Kentliye seslendi. ye nin örnek ilçesi haline getirmek. Ünal, Kentlileri; bir yelpazede devam ediyor. Hizmetlerimizin. hizmetlerin en etkin

b a s ı n d a o d a m ı z

ÇANKIRI-ILGAZ (19-20 Şubat 2011)

Kent ve İnsan İlişkisi. Yrd. Doç.Dr. Çiğdem Vatansever 22 Şubat 2013

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

21. Yüzyılda. Kent ve Kentlilerin Ulaşımı

1.Aşama (Cüzdanını doldurmaya başla) Para kazanmanın birçok yolu var. Bu yolların hepsi birer altın kaynağıdır ve işçiler bu kaynaktan

Via Properties, bu süreci en başarılı şekilde yönetmiş ve 2014 yılını iletişimde güçlü bir şekilde sonlandırmıştır.

KENTSEL TASARIM ve KATILIM

Belediyeden. Sanat imecesi. BEŞİKTAŞ Belediyesi, Konaklar Mahallesi ndeki Akçam Caddesi ve bu den bu yana olan eserleri ağırlıyor.


Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Osmanlı Devleti nde okuryazar oranının yüzde 66 olduğu iddiası

1976 Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin Kuruluş Yasası (01/03/2005) KTMMOB KURULUŞ YASASI-1976

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

SİLİVRİ 2014 PAYDAŞ ANALİZİ

İSKENDERUN İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ MÜDÜRLÜĞÜ

PEK OKULLARI 1A KASIM. İzimden gelin gençler! Bocalamadan, yorulmadan, sıkılmadan Tek çıkış yolunuz budur!

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

Akçakoca Belediyesi KENT. BiLGi. SiSTEMi

MUĞLA BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

Bölüm - 1 GARDEN CITY. (Ebenezer Howard) Doç. Dr. Zeynep Enlil Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ

ŞARTNAME AMAÇ VE KAPSAM KATEGORİLER KATILIMCI KATILIM KOŞULLARI BAŞVURU FORMU VE TESLİM MATERYALİ

Lilyum Garden ALEMDAĞ

''Hepimiz Atatürk'üz''

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

Radyo. Bayram teklifi. MUSTAFA Kemal Atattürk 16 Mayıs ta annesiyle vedalaşıp Bandırma Vapuru

Göl, gökyüzü ve deniz... Eşsiz bir huzur içindesiniz...

2014 Seçim Beyannamemizde bu dönem ulaşım ve şehircilik dönemi olacak demiştik.

T.C. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M E C L İ S K A R A R

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

Temiz hava için el ele

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Ben yazabilirim! DÜNYA ÇOCUKLARI HAİKU YARIŞMASI - TÜRKİYE

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE OKUMA KÜLTÜRÜ HARİTASI

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

Çağımızın Stres Kaynağı Gürültü

İçeriği, Amacı, Tarihsel Gelişimi ve Yapılan Değişiklikler [değiştir]

DÖRT BİR YANINIZDA ŞEHRİN AYRICALIKLARI...

ESKI.SEHIR. MIMARLIK FESTIVALI

2008 DE MEDYADA ÇEVRE. Barış Gençer Baykan. Yönetici Özeti

ENTEGRE DÜŞÜNCE YAKLAŞIMI KADIKÖY BELEDİYESİ ENTEGRE RAPORU 11 Ocak 2019

Adnan Kazmaoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan Terrace Fulya projesi, odağına Nişantaşı'nı ve ona uygun mimari kaliteyi koyuyor.

Panayır, önce büyük bir insan kalabalığı demektir Kasabanın sakin hayatı bir anda birkaç günlüğüne hareketlenir, nüfusu 5 e 10 a katlanır

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

Planlama Kademelenmesi II

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

BİLECİKTE YATIRIMIN DOĞRU ADRESİ KAYI PLAZA.

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI ANTALYA KENT ANKETİ BASIN RAPORU 25 Mart 2009

PENGUEN GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

Emekliler Gelecek Stratejileri Konferansı

Kamplardaki sığınmacı sayısı 152 bin 51

Dil ve Kültürlerarası Beceriler (LiMErIC)

Meclisin tasviplerine arz olunur. 06/09/2010

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

ANTALYA İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ. Tarih Aralığı: Haber Sayısı: 34


Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

KENTTASARIM ŞEHİR PLANLAMA MÜHENDİSLİK MİMARLIK İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ A Grubu Şehir Planlama

Aksu - Döşemealtı -Kepez -Muratpaşa -Konyaaltı -Serik İlçeleri 2040 Yılı 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği Raporu

SWOT ANALİZİ GRUP-1: ESKİŞEHİR İN EĞİTİM ŞEHRİ OLMASI

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KARABAĞLAR SONUÇ RAPORU

YAPILARDA HASAR SYON - RESTORASYON PROJE DÜZENLEME ESASLARI. Yapılarda Hasar Tespiti-I Ögr. Grv. Mustafa KAVAL AKÜ.Afyon MYO.Đnşaat Prog.

Transkript:

AYDI LIĞA MEKTUPLAR Yapı Kredi Yayını, Haziran 2010 Güney Dinç Bir yazar kendi kitabının tanıtımını yapabilir mi? Örneğin elinizdeki dergide, yazarın, benim kitabım iyidir, günümüze kadar kimsenin aklından bile geçirmediği bir araştırmayı sunmaktayım, okursanız hem eğlenir hem de yararlanırsınız, demesi doğru olur mu? Böyle bir alışkanlık bulunmadığını biliyoruz. Ancak yine biliyoruz ki, bir çok kitabın tanıtımı, araya koydukları arkadaşlarının üzerinden yazarlarının değerlendirmeleriyle sunulmaktadır. Eleştirmenlere kapılarımız açıktır elbette, ancak bu kadar hızlı değişimlerin yaşandığı günümüzde, seçkin bir uzmanın kitabın ayırtına varıp gözlemlerini yazmasını bekleyecek kadar ne okurun ne de yazarın zamanı var. Hani kendin pişir kendin ye, yada self servis der gibi, 2010 yılı Haziran ayında 1

yayımlanan Aydınlığa Mektuplar adındaki kitabımla ilgili bazı özet görüşlerimi dostlarımın bilgisine sunmaktayım. Kitap, Cumhuriyet'in ilk yıllarında gazetelere gönderilen okur mektuplarından derlenmiş bir seçki. Birbiri ardına devrimlerin gerçekleştiği, eski yaşam biçimlerinin kurumlarıyla birlikte geride bırakılıp yenilerinin oluşturulduğu bir dönemin eğilimlerini, sorunlarını ve günümüzle benzerliklerini halkın kaleminden yansıtan mektuplar, 1928-1937 yılları arasında yayımlanmış binlerce gazetenin taranmasıyla elde edildi. Araştırmanın kapsadığı on yıllık zaman kesiti çok karmaşık ve sorunlarla yüklü bir dönem. Cumhuriyet yeni yeni kurumlaşıyor. 1925 te uygulamaya konan Takriri Sükun Yasası ile kimi gazeteler ulusal çıkarlarla çelişen yayınlar yaptıkları gerekçesiyle kapatılıp susturulmuşlar. Basın, devrim ortamının çalkantılarından kaynaklanan bu değişimlerin arasında yerini bulmaya çalışıyor.. Okur yazar oranı genel nüfusun yüzde onunu aşmıyor. 01 Kasım 1928 de yürürlüğe giren 1353 sayılı Yeni Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbikatı Yasası ile yazı devrimi başlıyor. Yasa gereği 01 Ocak 1929 dan sonra bütün kamusal organlar gibi, basın da yeni harflerle yayın yapmak zorunda. Halk henüz yeni yazıyı öğrenemediğinden gazeteler tam bir şaşkınlık içinde. Bu kadar kısa süreye sığdırılan ödünsüz dönüşümler nedeniyle okuyucu sayısı hızla geriliyor. 1927 de ondört milyonluk Türkiye de yayımlanan gazetelerin günlük toplam tirajı 45.000, genel nüfusa oranı % 3,2 iken, 1928 de Latin alfabesinin uygulanmasıyla tiraj 19.000 e, oran % 1,4 e düşüyor. Sonraki dönemde gazetelerin 1927 deki okuyucu oranına ulaşabilmeleri için daha bir on yıl geçmesi gerekecektir. Gazeteler tüm okuyucularını yitirmemek için yeni yazıya aşamalı bir biçimde geçtiler. Gazetelerin, dergilerin kimi sütunları Arap harfleriyle basılırken, öteki yapraklarında yeni yazı kullanıldı. Bazı gazeteler yasanın olanak verdiği sürenin soruna değin eski harflerle yayınlarını sürdürdüler. Bu olguları gözeten Hükümet, yeni harflere geçişte öncülüğü üstlenen gazetelere üç yıl süreyle ekonomik yardım yapma kararını aldı. Biraz gecikmeli de olsa, 1929 dünya ekonomik bunalımı Türkiye nin kapılarına dayandı. Bu sırada ülkede, ekonomik ve toplumsal içerikli önemli dönüşümler yaşanıyordu. Özellikle 1928 de başlayan, otuzlu yıllarda doruklaşan girişimlerle, Osmanlı artığı işletme imtiyazlarına son veriliyor, yabancılara ait yatırımlar, sürelerinin dolması beklenmeden karşılıkları dövizle ödenmek koşuluyla art arda devletleştiriliyordu. Devletçilik koşulların zorladığı bir yöntem olarak gündeme gelirken, yabancıların bıraktıkları küçük işletme ve hizmetlerde Türkler in çalışmaları özendirildi. Özellikle yöneticiler ve kentli aydınlar, Batı nın değer yargılarına, çağdaş yaşam biçimine sahip çıkmak istediler. Ekonomik ve toplumsal içerik kazanan ulusallaşma, batılılaşma akımlarıyla atbaşı gitti. Bütün bu değişimlerin etkileri su yüzüne çıkmakta 2

gecikmedi. Toplumsal sınıflar arasındaki farklar belirginleşti, kalın çizgilerle ayrılan kent ve köy yaşamı birbirinden uzaklaştı. Gazetelere göre okuyucuların nitelikleri ve konulara yaklaşımları değişim gösteriyordu. Dönemi çok yönlü yansıtan bir görünüm sunabilmek için, tek bir yayına bağlı kalınmadı. Latin alfabesinin uygulandığı günlerden başlayarak aşağıdaki yılların gazetelerini kapsayan geniş bir tarama yapıldı : 1928 Vakıt 1929 Vakıt, Cumhuriyet 1930 Cumhuriyet, Son Posta, Hizmet 1931 Son Posta, Tan, Anadolu, Yeni Asır, Hizmet 1932 Cumhuriyet, Anadolu, Hizmet 1933 Akşam, Milliyet. Son Posta, Cumhuriyet 1934 Milliyet, Cumhuriyet, Son Posta, Vakıt 1935 Tan, Son Posta, Cumhuriyet, Milliyet, Kurun 1936 Cumhuriyet, Yeni Asır, Son Posta, Tan 1937 Anadolu, Cumhuriyet, Tan Okur mektuplarını incelerken, kimi sorunların böyle gelmiş, böyle gider, örneği olumlu yönde bir arpa boyu yol almadan olduğu yerde durduğunu görüyorsunuz. Küçük yönlendirmelerle çözülebilecek yakınmaların zamanında el atılmadığı için, günümüzde nasıl devleşip içinden çıkılmaz boyutlara ulaştığını izliyorsunuz. Kendisi için varolan, çağlar, yönetimler değişse de her atılımı başarıyla yozlaştıran bürokrasinin çarpık uygulamalarından örnekler buluyorsunuz. Doğanın kemirilmesi, çevre kirliliği, düzensiz kentleşme, toplu ulaşım güçlükleri, gürültü gibi günümüzün can alıcı sorunlarının uç verdiği yıllardaki okuyucu önerilerini değerlendiriyorsunuz. Zaman zaman bilimselliğe, çağın akışına aykırı düşen istemlerle karşılaşıyorsunuz. Önemli olan insanın toplumsal ve kentsel sorunlar üzerinde düşünüp ses verme kararlılığını ortaya koyması. Paylaşmadığınız önerileri, azınlığın sesini korumak zorundaki demokrasinin erdemlerinden sayıp hoşgörüyle okuyorsunuz. 3

Altı ana başlık altında halkın, dönüşüm ve değişim dönemine, kadın erkek ilişkilerine, çalışma yaşamına, hukuki süreçlere ve kent yaşamına ilişkin sorunlarını ve düşüncelerini yansıtan, eğlenceli, şaşırtıcı ve düşündürücü bir seçki ortaya çıktı.. Hiç kuşkusuz en ilginç mektuplar da, çevre ve kent sorunlarının değerlendirildiği bölümde yer aldı : Belediye Đmar Faaliiyetine Başladı!.. Ramiz Gökçe Köhne Đstanbul dan kurtuluyoruz... Karikatür, 6 Ekim 1938, S. 145 Đnsanlar barındıkları konutlarından başlayarak, çevrelerinde ve yaşadıkları kentlerde neleri görmek isterler? Her gün işe, alışverişe yada gezmeye gitmek için sokağa çıktıklarında nasıl bir ortama karışmaktan mutluluk duyarlar? Kentleşme yalnız nesnel bir birikim olmadığı gibi, kentlilik de kişinin başını 4

sokmak için rastgele edinebildiği bir yerde varlığını sürdürmesi değildir. Kentleşme, gelişmenin ve çağdaşlaşmanın en somut uygulanma alanıdır. Kentlilik, dostluktur, sevgidir, paylaşımdır. Yurtdaşlık olgusunun temeli de sevgidir. Bir ülkenin dağlarını, denizlerini, ormanlarını, akasularını, havasını, güneşini, uygarlık yapıtlarını ve elbette insanlarını sevmiyorsanız eğer, yurt sevgisinden söz edebilir misiniz? Geçmişte kentler, Şehremini ne emanet edilmişti. Cumhuriyet in ilk Belediyeler Kanunu 1930 yılında yürürlüğe konuldu. 1929 de Umumi Hıfzısıhha Kanunu, 1933 de Yapı ve Yollar Kanunu, 1938 de Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Kanun kentsel gelişmenin yasal dayanakları arasında yer aldı. Aynı yıllarda, konutların, işyerlerinin kapıları önünde park ederek hava, ses ve görüntü kirliliği yaratan otomobiller, yollardaki çukurlar, hamamların, fırınların pisliği, açıktaki helalar, sokak satıcılarının, fabrika düdüklerinin gürültüsü, tıkabasa doldurulan trenler, otobüsler, tranvaylar ve vapurlarla yapılan kent içi yolculuklar, geceleri yeterince aydınlatılmayan sokaklar, günlük yaşamın çarpıklıklarından ileri gelen en yaygın yakınmalar arasında bulunuyordu. Bir de Đstanbul var. Yağmalanıp yok edilen nazlı kent. Ihlamurların gölgelediği Boğaziçi iskeleleriyle, Şirketi Hayriye vapurlarıyla, tramvaylarıyla, hamamlarıyla, sevdiğiniz sokak adlarıyla, anılarda kalan Đstanbul. Yazın tozlu, kış gelince çamurlu sokaklarında zilli satıcıların dolaştığı, gün kararırken havagazı fenerlerinin göz kırptığı, geceleri karga çığlıklarından insanların uyuyamadıkları Đstanbul. Özellikle vapurlar ve tramvaylar, Đstanbullular ın anılarla, öykülerle yüklü günübirlik yaşamlarının ayrılmaz parçalarıydı. Savaş yorgunu Anadolu nun iş ve umut kaynağı. Kalpak Mustafa nın Kalpak Ahmet i yitirdiği, Batumlu Emrullah ın Đslam Sürmeli yi aradığı kuşatılmış kent Bakırköy, Yeşilköy, Feriköy, Ortaköy, Arnavutköy gibi mahallelerinde adlarına uygun olarak kırsal yaşamın egemen olduğu bir dönem. Sabahları fabrika düdükleriyle uyanmaya alışamayan insanların şaşkınlığı. Ve Đstanbulluların Đstanbul sevgisi. Şimdi kaç kişi kaldı, Đstanbul da yaşadıkları için mutluluğunu doyasıya haykıran. Bu gün buruk bir yurtsamanın imgeleriyle yetinenler, yakın geçmişin yerini bulamayan çağrılarına kulak vermelidirler. Elde avuçta kalanları da büsbütün yitirmemek için. Yeşilköy de yirmibeş yıllık koca bir ıhlamur ağacının ortadan kesilerek ikiye bölünmesini. bütün semti sızlatan bir cinayet olarak tanımlayan okurun mektubu, katıksız doğa sevgisinin ürünüydü. Haklı yada haksız, kentsel değerlendirmelerinde de, insanlar tekdüze düşünmek zorunda değillerdi. Bir 5

okur Aksaray Valde Camii önünden Yenikapı ya uzanan caddeye yeni dikilen ağaçların yeterince sulanmamasını eleştirirken, bir başkası, oto sürücülerinin görüş alanlarını daraltarak trafik kazalarına neden olduğu için Eyüp yolunun iki yanındaki ağaçların Belediye ce kesilmesini istiyordu. Boğaziçi nde mehtabın sefası!.. Karikatür Albümü II, 1939 Cemal adir Güler Kentsel sorunların dile getirildiği ortamlarda, Đzmir den de söz etmemek olanaksız. Bir zamanlar ıssızlığı ve sessizliği ile anılan Kordonboyu na yolcusu olmadan girmeleri yasaklanan faytoncular ilginç yöntemlerle bu yasağı delmeyi başarmışlar. Ancak Belediye nin atlara don giydirme buyruğu karşısında da ne yapacaklarını şaşırıp kalmışlar. Güncel yakınmaların ötesinde, geleceğe seslenen mektuplar da bulunmaktadır. Çapa Nuridede Mahallesi ndeki okurun eski yolların arsaya dönüştürülmesiyle her isteyenin nereden gelip geçeceklerini gözetmeden kendi 6

bildikleri gibi evler yapmaları sonucunda yörede sokak kalmadığnı vurgulayan mektubu, yakın gelecekteki çarpık kentleşmenin işeretini veriyordu. Eski eserelerin, örneğin Mimar Sinan ın yapıtlarının korunup onarılması, yeni yapıların artık rastgele degil, mimarlar eliyle geçekleştirilmesi öneriliyordu. Okurların, doğayla birlikte çevrenin korunmasını amaçlayan önerileri, modern ve çok sesli bir topluma, çağdaş ve gelişmiş bir yaşam biçimine geçiş beklentilerini ortaya koyuyordu. Ne yazık ki, çevremizde gördüklerimiz, bu önerilerin hiç ciddiye alınmadığını göstermektedir. Sonuçta kimi güldürücü, kimi şaşırtıcı, tümü düşündürücü grafiti tadında bir derleme çıktı ortaya. Đnsanların hiç yorulmadan, çerez gibi, kolayca okuyabilecekleri bir seçki oldu. 1928 harf devrimiyle birlikte yayınlarının çekiciliğini artırmak isteyen gazeteler, görsel ögelere daha fazla yer verdiler. Dinsel baskıların azalması, karikatürcülere ürünlerini özgürce sergileyebilecekleri bir ortam sağladı. Dönemin düşünsel ve görsel gelişimini yansıtmak açısından, ülkemizin karikatür sanatının öncüleri Cemal Nadir Güler, Ramiz Gökçe, Ratip Tahir Burak, Nemci Rıza Ayça, Hulki Onaran, Sururi Gümen in aynı yıllarda yayınlanan ve okur mektuplarıyla örtüşen çizimlerinden aktardığımız örnekler de kitapta sunulmaktadır. Gazetelerin taranmasında, çok güç koşullarda önemli bir kamu görevini başarıyla yürüten Đzmir Milli Kütüphane nin birikiminden yararlanılmıştır. Aydınlığa Mektuplar, işte böyle bir kitap oldu. Okunmaya değer mi? Bu soruyu yanıtlamak, beni aşıyor. 7