YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ YIL: 1 - SAYI: 28 www. neu.edu.tr gazete@neu.edu.tr 23 Nisan ı kutladık4 Fotoğraf: Süleyman ÖNAL Üniversitemiz Rektör Yardımcısı ve Tarım Doğal Kaynaklar Bakanlığı Su Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, KKTC ve dünyadaki su problemleri hakkında yaptığı büyük Üniversitemiz veya öğrenci işleri hakkında Türkiye içinde hizmet veren en büyük temsilciliklerden biri Ankara da bulunuyor. Ankara Temsilcisi Özgür Bayazıtoğlu ile araştırmaları gazetemize anlattı 2 Türkiye deki Yakın Doğu yu konuştuk 6 Akademik Bakış: Jerry KATAIKO Futbolda kupanın sahibi Yakın Doğulu yüzücü Üniversitemiz adaylara tam Yakın Doğu Koleji Başak şeref kürsüsünde burs imkanı sunuyor 3 6 8 8
Sayfa 2 Su yun kıymeti hayat la eşit Selem KAPLAN - Sezgi GEBEŞ Üniversitemiz Rektör Yardımcısı ve Tarım Doğal Kaynaklar Bakanlığı Su Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, KKTC ve dünyadaki su problemleri hakkında yaptığı büyük araştırmaları gazetemize anlattı. Su kaynaklarının sınırlılığı sorunu yanında paylaşımı konusunda büyük bir dengesizlik olduğunu anlatan Prof. Dr. Gökçekuş la uzun bir söyleşi gerçekleştirdik. Kapsamlı çalışmalar sonunda toplanan değerli verilerin paylaşıldığı söyleşinin ilk bölümünü bu hafta siz okurlarımızla paylaşıyoruz. DÜNYA SU PROBLEMİ YAŞIYOR KKTC özeline geçmeden önce dünyadaki su probleminin genel çerçevesini çizer misiniz? Büyük fotoğrafa bakmak gerekirse sadece ülkemizi değil, dünyayı ilgilendiren bir sorunla karşı karşıyayız. Artan küresel iklim değişikliğinin kendini hissettirmesi sonucu Akdeniz coğrafyasında bulunan ülkemizin de yaşadığı kuraklığın getirdiği sorunlarla karşılaşıyoruz. Özellikle Türkiye nin iç kesimleri, Kıbrıs adası, Mısır, Nil Deltası ve Kuzey Afrika nın büyük bir bölümü daha da kötü. Yüzyıllık değerlere baktığımızda Akdeniz bir kuraklık yaşıyor fakat özellikle Orta Doğu ve Körfez ülkelerin bulunduğu bölge daha da kötü. Biz yarı kurak, kurak iklim özelliklerine sahip bir ülkeyiz. Ancak yüzyıllık bir yağış rejimine bakıp bunu irdelediğimizde yaklaşık 96 yıllık grafikte yüzde 25 yağışlın azaldığını görüyoruz. 4 te 1 oranında su ve yağış anlamında azalma söz konusu. Sıcaklığın da buna ters orantılı olarak arttığını görüyoruz. Yapılan incelemeler durumun daha vahim olacağını gösteriyor. NÜFUS ARTIŞI Nüfus artışının su sorunlarıyla ilgisine değinecek olursak neler söylersiz? Nüfus artışı en tehlikeli olay. 2050 yılında nüfusun 9 milyarı geleceği tahmin ediyor. Şu anda ciddi anlamda bir su krizi yaşarken dünya 3, milyardan daha fazla bir nüfusu doyurmak ve temizlik açısından su temin etmek zorundasınız. Bunları anlatırken tüylerim ürperiyor. Çünkü tablo şimdi ve geleceğe baktığımızda çok kötü. Fakat bu realiteyi öncelikli olarak kabul etmemiz gerekiyor. Artacak olan 3 milyarlık nüfusun yarısı gelişmemiş ülkelerde olacak. En büyük nüfus artışının gelişmemiş ülkelerde Afrika ve Asya da olacağı biliniyor. Bir taraftan endüstrileştirilip büyürken, fabrikalar bütün atıklarını nehirlere, göllere, yer altı sularına gidecek şekilde dışarıya boşaltıyor. Kısıtlı ve kıt olan suyun daha da yok olması tehlikesi beliriyor. SU ÇOK KULLANILABİLİR SU AZ KKTC nin mevcut su problemleri nelerdir? Neden su sorunu yaşanıyor? Uzaydan dünyamıza baktığımızda mavi bir gezegen görürüz. 4 te 3 ü sularla kaplı olmasına rağmen mevcut suların yüzde 97,5 i oranını tuzlu deniz suları olduğu biliniyor. Geriye 2,5-3 gibi bir miktarın ancak tatlı su sıfatı taşıdığını, bu yüzde 2,5 inde yüzde 69 gibi bir kısmının buzullardaki buz formundaki tatlı sular olduğu görülüyor. Geriye yüzde 30.1 yer altı suları oluşturuyor. Bu yer altı sularının hepsini de teknolojik olarak kullanımı mümkün değil. Tuzlu yer altı suları azalıp dünyadaki su varlığının yüzde 1 den azının ancak kullanılabilir durumda olduğunu görüyoruz. Su bu kadar kıtken, onu endüstriyel kaynaklarımızla kirletiyoruz, tarım alanlarında bol zehir kullanılarak, gübre kullanarak kirletiyoruz.yanlış arazi kullanıyoruz, ekosistemlerimizi Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş 1960 yılında Lefoşa da doğdu. İlk ve orta öğretimini Kıbrıs ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Mühendisliği ne başladı. 1982 yılında mezun oldu. Hidro-Jeoloji Anabilim Dalı nda gerekli dersleri Ankara Üniversitesi nde aldı. Ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi nde Prof. Dr. Vedat Doyuran danışmanlığında tezini hazırladı. Aynı üniversitede doktorasını da tamamlayan Gökçekuş, 7 yıl ODTÜ de Araştırma Görevlisi olarak çalışmalarını yürüttü. Güzelyurt la ilgili hazırladığı doktora tezinden sonra Kıbrıs a kesin dönüş yaptı. Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş 20 yıldan fazla bir süredir üniversitemizde Öğretim Üyesi olarak görev yapıyor. Ayrıca Üniversitemizde 3 yıl Rektör Vekilliği, 1 yıl Genel Sekreterlik, Öğrenci İşleri Başkanlığı, 2001 yılından beri de Rektör Yardımcılığı görevlerinde bulundu, bulunuyor. Gökçekuş, Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanlığı ile Disiplin Kurulu Başkanlıklarını da yürütüyor. Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş 1994 yılında Doçent, 2001 yılında Profesörlük ünvanını aldı. 2010 yılında Cumhuriyet Meclisi tarafından YÖDAK üyeliğine seçildi. 2011 yılının Aralık ayında Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından Türkiye den su getirme, su konusunda politika belirlenmesi ve su konusunda atılacak her türlü adımla ilgili genel koordinatör olarak atandı.
Sayfa 3 bozuyoruz. Bu kadar kıt olan bir kaynağı koruyamıyoruz. Dünyada çok ciddi bir su kıtlığı sorunu var. Bunun yanında su kalitesi ve suyu yönetme sorunu yaşıyoruz. Ülkemize geldiğimizde dünyadaki fotoğrafın benzerini görüyoruz. Ben Su Genel Koordinatörlüğü görevine geldikten sonra ilk hedefimiz Su Yönetimi Yasasını çıkarmaktı. Tüm çalışmaları toparladık ve ilgili paydaşlara, kurum ve kuruluşlara taslağın incelenip, sıkıntılarının giderilmesi için ilk adımı atmış olduk. Mayıs ayı sonunu bu yasayı çıkarmak için hedefledik ve bütün ilgili kuruluşlarla bunu koordine ettik. DÜZENLEMELER YASADA Su yönetimi yasası çıktıktan sonra sırasıyla neler planlıyorsunuz? Bu yasa neleri içeriyor? Bir kere her kurum ve kuruluşun görevleri net belli olacak. Örneğin, jeoloji dairesi işin bir bölümüyle ilgilenirken, su dairesi ve tarım dairesi kendi bölümleriyle alakalı işleri ve görevleri çok açık ve net bilip uygulayacaktır. Yaptırımlar belli olacak, bu işin yasası Su Yönetimi Yasası olmazsa olmazı oluşturuyor. Mayıs ayı içinde umuyoruz ki bu yasayı oluşturabileceğiz. Çevre yasası bizim istediğimiz gibi çıkmadı. Meclisten geçtiği halde Cumhurbaşkanlığı ndan >>>>> geri dönen Çevre Yasası nı Su Yönetimi Yasası na uyumlu hale getirmeye çalıştık. Bu uyumu gerçekleştirebilmek için yasa değişikliği teklifi gerekiyormuş. Biz de onun için Çevre Yasa Değişiklik önerisini hazırladık. Kısa zamanda Cumhuriyet Meclisi ne Çevre Yasası tekrar giriyor. Çünkü Su Yasası nın içinde yer alması gerekenler yanlış bir şekilde Çevre Yasası nın içinde yer alıyor. Bu değişiklikleri gerçekleştiremezsek Su Yasası istediğimiz şeklini alamayacak. Dolayısıyla suyun ne kadar önemli olduğunu unutmadan bu gereklilikleri yerine getirmek gerekiyor. Dünyanın ısındığı bu küresel iklim değişikliği, dünyanın belli bölümlerine aşırı yağış rejimleri getirirken, bir kısmını da kuraklaşmaya ve çölleşmeye doğru götürüyor. O zaman enerji kaynağı olarak hidroelektrik bir yandan bize enerji sağlarken, diğer enerji kaynaklarının yaptığı kötülüğü de yapmıyor. Su sektörü dünyanın en büyük sektörü olma durumunda da dünya bankası tahminlendirebiliyor. Yakında Wall Street te suyu borsası oluşturulması kaçınılmaz olacak. Su taşımasına gelince, suyu olan ülkelerin olmayan ülkelere suyu transfer etme mecburiyeti olacak. Dolayısıyla durum gerçekten vahim. Gelecek hafta söyleşinin ikinci kısmı: Su politikaları... Akademik Bakış Academic Overview Biomedical researchers talk about the day not too far off when DNA sequencing will be so cheap that everyone will have their genome sequenced and carry the results around on a flash drive. People will learn about their personal disease risks, helping their doctors and them prevent or treat these illnesses. But a new study throws cold water on the notion that whole-genome sequencing will be very useful for the average person. Hopes for genomic medicine have grown in the past few years as researchers raced to track down DNA behind common diseases. These so-called genome-wide association studies have turned up hundreds of genetic markers linked to diseases such as cancer and diabetes. But the risks associated with such markers are usually quite low often just a fraction higher than for people without the marker. Still, many scientists have hoped that once they found all the genetic markers for a disease, including rare ones that confer higher risk, the total risk carried by some individuals would be high enough say, two times the normal risk to merit taking preventive measures. But the new study suggests that even if all the disease risk markers can be found, the genetic risk for most people will still be relatively low. This conclusion emerges from a study by cancer geneticists Victor Velcelescu, Bert Vogelstein, and colleagues at Johns Hopkins University. They began by gathering existing data sets on diseases in thousands of twins, mostly in Europe. They assumed that identical twins have the same genetic risk of developing a specific disease. After examining 24 actual diseases in the twins, the researchers constructed a model that assumes each individual carries a certain genometype, or total genetic risk, for each disease. Then they looked at how these risks would vary across the population. This analysis showed that in a best-case scenario, most people will have a genometype giving them a significantly elevated risk of developing one disease. But they will test negative for the other 23 diseases, even though they will later develop some of them. So a negative test should not lull people into a false sense Jerry KATAIKO Department of Mechanical Engineering Technology of security, Vogelstein says. (There are a few exceptions: 75% of those who eventually develop thyroid autoimmune disease, type 1 diabetes, Alzheimer s disease, and (in men) coronary heart disease would have a positive genetic test.) We re not saying there s no point to whole-genome sequencing, says Vogelstein, who presented the findings here today at the annual meeting of the American Association for Cancer Research. (The results also appear today in Science Translational Medicine.) But it s not going to reliably predict what disease people will get or die from. The results of the modeling may help health care organizations get the most bang for the buck, he says. They may want to pay for a membership to the gym, which would help ward off many diseases, instead of sequencing a patient s genome, at least for people with no strong family history of a disease, he says. Harvard University genetic epidemiologist Peter Kraft says the study adds to others in the last 3 years that have dampened hopes that if researchers could find the missing heritability, or all the genes that raise the risk of a particular disease, then genetic tests could help predict which patients will get sick. There does seem to be an upper bound of what we can learn about common diseases with multiple causes, says Kraft, who thinks the paper illustrates why we re not going to have a huge impact on the average person with genome sequencing. But geneticist Peter Visccher of the University of Queensland in Australia thinks genome sequencing will still become routine in the clinic because it is so valuable for identifying people at risk for less common diseases with a large genetic component, such as inflammatory bowel disease. Genomic medicine is unstoppable because of the relentless drive of the technology that facilitates it, he says.
Sayfa 4 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Ç Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Yakın Doğu İlkokulu ve Okulöncesi Bölümü nde neşe içinde kutlandı. Velilerin yoğun ilgi gösterdiği kutlamlarda, şarkı, dans, şiir dinletisinin aralarında olduğu pek çok gösteri birden sunuldu. Kutlamalarla eğlenen çocuklar, bayramlarını doyasıya yaşadı. İşte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ndan kareler... Fotoğraflar: Fatma BAHRİYELİ - İdris GERMİYANOĞLU
Sayfa 5 ocuk Bayramı coşkuyla kutlandı
Sayfa 6 Üniversitemizle memleketler arasındaki bağ: Temsilcilikler Cankut TAŞTAN Üniversitemizde 63 ülkeden öğrenci bulunuyor. Pek çok önemli merkezde açılan temsilcilikler aracılığıyla geniş bilgi imkanına sahip olabilen aday öğrenciler, tüm öğrencilikleri süresince de danışmak istedikleri konularda temsilciliklere başvuru yapabiliyor. Üniversitemiz veya öğrenci işleri hakkında Türkiye içinde hizmet veren en büyük temsilciliklerden biri Ankara da bulunuyor. Ankara Temsilcisi Özgür Bayazıtoğlu ile Türkiye deki Yakın Doğu yu konuştuk. MERKEZLERDEN BİRİ: ANKARA TEMSİLCİLİĞİ Çevre illerden ve kendi bünyesinden olan katılım ile en yoğun illerden biri olan Ankara da üniversitemizin temsilciliğini yürüten Özgür Bayazıtoğlu, öğrenciler ve aday öğrencilerle oldukça sıcak ilişkiler içinde. Öğrencilerin Ağabey dediği Bayazıtoğlu, 2003 yılından beri önce Samsun daha sonra da Ankara da üniversitemizin temsilciliğini yürütüyor. YAKIN DOĞU BİR AİLE Jeoloji Mühendisi olan Özgür Bayazıtoğlu, çocukluğundan beri Jeoloji ile ilgilendiğini ancak üniversitemizin temsilciliğinde çalışan akrabası vesilesiyle üniversitemizle tanıştığını anlatıyor. Bayazıtoğlu Yakın Doğu bir üniversiteden çok bir aile diyerek, bu aile içinde olmayı seçtiğini ifade ediyor. Yoğun gündemine rağmen Ankara ya her gittiğinde üniversitemiz Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel in temsilciliği ziyaret ettiğini anlatan Bayazıtoğlu, Yakın Doğu her geçen yıl daha da büyüyor. Ciddi ve kalitali bir eğitime tüm üniversite adayı öğrencileri davet ediyorum ifadelerini kullandı. ÖĞRENCİ VE VELİ MUTLULUĞU İmkânlar çerçevesinde, öğrencilerin A dan Z ye tüm sorunları ile ilgilenmeye çalıştıklarını ifade eden Bayazıtoğlu, esas görevlerinin öğrenciler ve velilerle olduğunu ifade ederek, Sonuçta bizim işimiz öğrenciler ve velilerle onları mutlu etmemiz gerekiyor dedi. Yaptıkları işi Halkla İlişkiler e benzeten Özgür Bayazıtoğlu, okulla veli ve öğrenciler arasında bir bağ olduklarına dikkat çekerek, işlerini ellerinden geldiğince iyi yapmaya çalıştıklarını söyledi. KOORDİNELİ ÇALIŞMA Bayazıtoğlu, Üniversitemizin, Türkiye nin çeşitli illerinden bölge bölge ayrılmış 10 temsilciliği olduğunu söyledi. İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Kayseri, Antep, Adana, Malatya, Hatay, Antalya gibi merkezi illerde temsilciliklerimiz var diyen Bayazıtoğlu, temsilcilikler arasında sıkı bir koordinasyon olduğunu belirtti. Özgür Bayazıtoğlu, Ankara Temsilciliği, Ankara ve çevre illerden katılımın sağlandığı bir nokta her yıl ortalama 300-350 öğrenci bu illerden okulumuzu seçiyor dedi. OKUL-ÖĞRENCİ BAĞI Öğrencilerin ve velilerin kişisel sorunlarının adresi olduklarını belirten Bayazıtoğlu, okul ve veliler, öğrenciler arasında bir bağ olduklarını ellerinden geldikçe yardım etmeye çalıştıklarını söyledi. Pek çok özel sorunla karşılaştıklarını anlatan Özgür Bayazıtoğlu, sorunları birlikte aşmaya çalıştıklarını ve temsilciliklerle paylaşılan konuların özelliği, gizliliğine de dikkat ettiklerini ifade etti. Bayzıtoğlu, öğrencilere ve velilere üniversitemiz ve öğrenimi hakkında her türlü bilgiyi eksiksiz vermeye çalıştıklarını belirterek, Yalnızca alan seçimlerinde tavsiyede bulunmaktan kaçınıyoruz dedi. Üniversitemiz Ankara temsilcisi Özgür Bayazıtoğlu Futbolda kupa Yakın Doğu Koleji nin Yakın Doğu Koleji Lise Erkek Futbol Takımı futbol şampiyonasında kupanın sahibi oldu. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı nın Liseler Arası Futbol Şampiyonası nda Yakın Doğu Koleji Lise Erkek Futbol Takımı üçüncülük derecesiyle kupa kazandı. Tarihinde kupa bulunmayan genç takım ilk olmanın mutluluğunu yaşıyor. Antrenörlüğünü Fırat Deniz ve yardımcısı Hüseyin Yavuz un yaptığı futbol takımı, başarılarının tesadüf olmadığını uzun ve yorucu bir çalışma sürecinden geçtiklerini belirtiyor.
Sayfa 7 KISA... KISA... KISA... Eczacılar buluştu Türk Eczacılar Birliği, Yakın Doğu Üniversitesi ve Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği nin işbirliği ile düzenlenen Birinci Kuzey Kıbrıs Eczacılık Buluşması Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Turuncu Amfi de yapıldı. Buluşmaya Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Fatma Azgın başta olamak üzere, Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rümeysa Demirdamar, TEB Başkanı Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Harun Kızılay, Şerife Boyacı ve T.C İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ve eczacılar katıldı. Türk Eczacılar Birliği Başkanı Fatma Azgın, buluşmanın, eczacılık tarihine geçmiş hocalara, saygı göstermek ve onları anmak adına olduğunu kaydederken, üç kuruluşun organize ettiği bu buluşmanın devamının geleceğini söyledi. Liselerde tanıtım Eczacılık Fakültesi, Polatpaşa Lisesi nin 2 nci Kariyer Günleri ne katıldı. Üniversiteye hazırlanan öğrencilere, üniversitemiz Eczacılık Fakültesi nin eğitim olanakları anlatıldı. Eczacılık eğitiminin nasıl verildiği, ne tür laboratuvar imkanlarının olduğu konusunda ayrıntılı bilgilerin paylaşıldığı tanıtımda, aday öğrencilere kitap ve broşür de dağıtıldı. Polatpaşa Lisesi Müdürü Mehmet Günay, yoğun ilgiden memnun olduğunu ifade ederek ilgililere teşekkür etti. Hizmet içi eğitim seminer dizisi sürüyor Üniversitemiz Rektörlük Personeli ne Hizmet İçi Eğitim serisi içinde Ergonomi ve Sağlıklı İş Ortamı semineri verildi. Geçtiğimiz haftalarda Kütüphane personeli ve sekreter olarak görev yapanlara yönelik olarak gerçekleştirilen seminer bu kez Rektörlük Personeli için verildi. Seminerde sağlıklı iş, sağlıklı bir ortam ve ergonominin önemi üzerinde duruldu. Ayrıca görevin devamlı olarak masa başında olması nedeniyle meslek hastalıklarının ortaya çıktığı ve bu nedenle boyun fıtığı, bel fıtığı, görme bozuklukları ve karpal tünel sendromu rahatsızlıklarının sıkça karşılaşıldığı hatırlatılarak, uyarılar yapıldı. NOSTALJİ 3 Temmuz 1997, Yakın Doğu Üniversitesi Gazi Yüksel in Arşivinden Bilgilerini Bizden Esirgemediler Gülin SAYILAR Doğuş Arman, 2010 yılında Yakın Doğu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü nden mezun oldu. Halen Yakın Doğu Üniversitesi, Spor Anabilim Dalı nda yüksek lisans yapan Doğuş Arman, Dap Fitness Merkezi nde Fitness Eğitmeni olarak çalışıyor. Arman, yoğun çalışma temposu ve yüksek lisans eğitimini birlikte yürütüyor. Üniversitemizden ve hocalarından çok memnun olduğunu söyleyen Doğuş Arman, Hiç bir zaman emeğini ve bilgisini bizden esirgemeyen Cevdet Tınazcı hocamız üniversitemiz için bulunmaz bir değer, diğer tüm hocalarımız da her türlü yardımı bize gösterdiler, olduça iyi bir eğitim verdiler ifadelerini kullanyor. Üniversitemizde genel kurul Gemi Adamları Sınav Merkezi 2012 nin 1 inci Genel Kurulu üniversitemizde yapıldı. Genel Kurula, GASM Başkanı Boray Konuksever, TC Milli Eğitim Bakanlığı Temsilcisi Yakup Erdoğan, KTÜ temsilcisi Ercan Yüksekyıldız, Piri Reis Üniversitesi Temsilcisi Dr.Kpt.Taner Albayrak, Türkiye Deniz Kuvvetleri Komt. Dz. Yrb.Burkay Alan,Kocaeli Ünv. Karamürsel YO Temsilcisi Dr. Erdal Arlı, Yalova Ünv. MYO Temsilcisi Murat Yorulmaz, TC. Ekol DenizcilikTemsilcisi Yusuf Sertkaya, YDÜ Denizcilik Fakültesi Kpt.Uğur Temen katıldı. Haftanın Fotoğrafı Fotoğraf: Gazi YÜKSEL
Sayfa 8 Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp Merkezinin Kuruluşu ile Birçok Yeni Tedavi Yöntemi Ülkemizde de Uygulanmaya Başlanacak Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp Merkezinin kuruluşu geçtiğimiz Çarşamba günü basın toplantısı ile halkımıza müjdelendi. Branşlarında dünya otoritesi sekizi profesör, on-iki hekimin katılımı ile kurulan Kalp Merkezi, Acil Servis, Radyoloji ve Laboratuvar gibi 7-gün, 24-saat esasına göre hizmet verecek. Dünyada ve ülkemizde ölüm oranının en yüksek olduğu neden olarak bilinen kalp rahatsızlıklarında, erken müdahalenin çok önemli olduğu bilinci ile günün herhangibir saatinde işlem yapabilecek bir sistemle faaliyetine başlayan, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp Merkezi birçok yeni tedavi yöntemini de beraberinde getiriyor. Minimal İnvaziv Cerrahi Artık göğüs kafesi açılarak yapılan by-pass ameliyatları tarihe karışıyor. Açık kalp ameliyatı geçirmiş bir hastanın 8-10 gün hastanede yatması gerekiyor. Bir aylık bir nekahat döneminden sonra ancak normal hayata dönebiliyor. Minimal İnvaziv Cerrahi yöntemi ile yapılan by-pass ameliyatı sonrasında, daha az ağrılı 4-5 günlük yatış yeterli olup, hasta normal hayatına çok daha erken dönebiliyor. Az damarlı by-pass ameliyatlarında başarı ile uygulanabilen bu yöntemle, sol meme altından 4-5 santimlik estetik küçük bir kesi ile girilerek, kalbi durdurmaya gerek kalmadan damar değişimi, kapak değişimi veya kalp deliği onarımı rahatlıkla yapılabiliyor. El Bileğinden Anjiyo Artık, sabah anjiyo olup öğleden sonra işimize dönebileceğiz. Kasıktan girilerek yapılan anjiyo sonrasında hasta, kum torbası kompresyonu altında 6-12 saat bacağını oynatamaz, yatmak zorunda kalır, tuvalete dahi gidemez. El bileğinden anjiyo yöntemi ile, işlemden hemen sonra hasta ayağa kalkabiliyor, tuvalete gidebiliyor ve üç saat sonra normal hayatına dönebiliyor. Bu yöntemle yapılan işlem sonrasında birkaç saatliğine takılan bileklik veya bandajla kanama daha kolay kontrol altına alınabiliyor. Ameliyat olabilecek durumda olmayan hastalara da rahatlıkla uygulanabilen bu yöntemle kalp kapakçığı değişimi de yapılabiliyor. Yakın Doğulu yüzücüden büyük başarı Başak şeref kürsüsünde Yakın Doğu Koleji öğrencilerinden Başak Bizden başarıyı gelenek haline getirdi. Daha önce de pek çok rekora imza atan Başak Bizden, 100 metre kurbağalama derecesiyle 375 sporcu arasından Türkiye 3 üncü oldu. Başak Bizden son başarısıyla birlikte 2 Bronz Madalya ve 3 KKTC rekorunun sahibi. Türkiye Su Sporları Federasyonu tarafından Marmaris te düzenlenen 23 Nisan 11-12 Yaş Yüzme Şampiyonası na katılan Başak Bizden şeref kürsüsüne çıktı. Yarışmalara KKTC Su Sporları Federasyonu karmasında katılan üniversitemiz yüzücüsü Başak Bizden 100 metre kurbağalamada 01:22:72 lik derecesiyle 3 üncü oldu. Şampiyonaya Türkiye genelinden 72 kulüp ve 375 sporcu katıldı. Başak Bizden 200 metre kurbağalama rekorunu 00:38:07 lik derecesiyle kendi rekorunu egale ederek aldı. 200 metre karışık yüzmede de 02:49:52 lik derecesiyle KKTC rekorunu kırmış oldu. Bizden bu başarılarıyla KKTC Karması nda yarışlara katılan gruptan madalya alan tek sporcu oldu. Üniversitemizden tam burs imkanı Üniversitemiz, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı nda ilk 2000 e giren öğrencilere tam burs veriyor. Sınavda ilk 2000 e giren öğrenciler üniversitemizi tercih ettiklerinde yüzde yüz karşılıksız bursun sahibi olacak. Üniversitemiz tarafından burs kararıyla ilgili ypılan açıklamada, 16 fakülte ve 77 bölümle geniş bir tercih imkanı sunan Yakın Doğu Üniversitesi, YGS de puan türü ne olursa olsun ilk 2000 kişiye kapılarını karşılıksız açıyor denildi. Tam burs için tek şartın ilk 2000 e girmek olduğuna dikkat çekilirken, öğrencilerin tercih sırasına bakılmayacağı ve bursun karşılıksız olduğu belirtildi. ÖZEL YETENEK PUANLARI Üniversitemiz 10 ayrı bölüme Özel Yetenek Sınavı yla öğrenci kabul ediyor. Bu sınava girebilmek içinse Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı ndan belli bir puanı almış olmak gerekiyor. İşte üniversitemizde Özel Yenek Sınavı na girilebilecek bölümler YGS den alınması gereken puanlar. Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü 140 ve üzeri puan. İletişim Fakültesi Görsel İletişim Ve Tasarım Bölümü 140 ve üzeri puan. Sahne Sanatları Fakültesi Oyunculuk ve Dramatik Yazarlık Bölümü 140 ve üzeri puan. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Antrenörlük Eğitimi, Spor Yöneticiliği ve Rekreasyon Bölümü 180 ve üzeri puan. Güzel sanatlar ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım ve Plastik Sanatlar Bölümü 140 ve üzeri puan. Haber Merkezi Selem KAPLAN, Sezgi GEBEŞ, Cankut TAŞTAN, Gülin SAYILAR Sahibi, Yakın Doğu Üniversitesi Adına Dr. Suat İ. GÜNSEL Genel Yayın Yönetmeni Fatma TÜRKKOL Mizanpaj Yiğit Er YİĞİT