Her ekonomik modelin kazananları ve kaybedenleri vardır

Benzer belgeler
INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

Elektronik ticaret e-ticaret

EBSO EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2018

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

ENDÜSTRİYEL REKLAMCILIK VE BASKI SEKTÖRÜ ÖLÇÜMLEME ÇALIŞMASI SORU FORMU

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Eğitimde Bilişim Teknolojilerinin Yeri Ve Önemi

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Türkiye de Yazılım Sektörü Tanıtım Sunumu. Murad Tiryakioğlu Afyon Kocatepe Üniversitesi

Önemli Not unuz varsa, buraya yazınız. Versiyon: [Gün Ay Yıl] [İletişim Bilgileri]

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

Sabah Analizi

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

PAZAR NERESİDİR? Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi. Pazar Araştırması


ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

08 Kasım Ankara

Türkiye, bu oranla araştırmaya katılan 24 ülke arasında 5. sırada yer alıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

EYLÜL 2011 YIL: 15 SAYI: 10 KDV DAHİL 10 TL. Medya Kit 11

GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI SİSTEMİ

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

tepav Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve satın alma işlemleri ne anlama geliyor? Haziran2014 N POLİTİKANOTU

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Microsoft Dynamics İş Çözümleri Pazarlama Müdürü

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Marmara Üniversitesi Kurumsal İletişim ve Marka Yönetimi Sertifika Programı Marmara University Corporate Communication & Brand Management Program

Konuşmama ekonomik değerlendirmelerimle devam edeceğim.

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

TR83 Bölgesi nde Ar-Ge ve İnovasyon ile Yenilenebilir Enerji Anket Sonuçları

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

13. yıl. Reklam. Kiti 10

Rapor. Toyzeria Türkiye ve Orta Doğu nun Çocuk Fuarı.

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 12 Şubat 2015

Satış Servisi Müşterilerinizin soru ve problemlerine satıştan önce ve sonra nasıl cevap vereceksiniz?

İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma

Her ayın ilk Perşembe günü düzenli olarak yapılan Fethiye Meslek Kuruluşları Güçbirliği, temmuz

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendeciliğinde Dönüşüm ve Sektörün Geleceği. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

K.MARAŞ TÜRKİYE NİN 16 INCI BÜYÜK EKONOMİSİ

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

ZÜCDER- Züccaciyeciler Derneği KOSGEB DESTEKLERİ BİLGİ NOTU

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

Rafine. 360 Hizmet Özünde tutku var. Hızlı Güçlü Sanatsal Yenilikçi. İşi bilen yapar! Farabians Strategy #araştır. Rafine Video #derinleş

Yaprak Özer İndeks İçerik İletişim Danışmanlık CEO. Öncelikleriniz iletişim stratejinizi de değiştirir

1/9. Türkiye E- Ticaret Araştırması Ocak Ocak 2010, Webrazzi Gündem: E- Ticaret 2010 Crenvo Bilişim Danışmanlık Reklam ve Tic. Ltd. Şti.

L Oréal in Dijital Dönüşümü

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

STRATEJİK SATINALMA METİN A. KANSU 30 MART SALI

Araştırmanızı nasıl alırsınız? Araştırma tasarımında yeni yaklaşımlar

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ

Teknoloji Transferinde Sınai Mülkiyet Haklarının Rolü - Türkiye Örneği

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

Mucit: Mehmet ARIKAN. Patent Başvuru No: TR Buluş Başlığı: Otomatik Çivili Oto Lastiği

YVM MEDYADİJİTALPAZARLAMA

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 27 Haziran 2014

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Türkiye Sermaye Piyasası. Mayıs 2011 Mayıs 2011 Almanya

EĞİTİM VE SEMİNER KATALOĞU

KOLEJLI İŞ ADAMLARI DERNEĞI, İSTANBUL TOPLANTILARI DEVAM EDİYOR

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

İşletmelerde Kurumsal İtibar Araştırması. 22 Temmuz 2013

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

Gücünüzle güçlüyüz, Gücümüzle güç katıyoruz..

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI

Ürün Tasarımının yapılıp yapılmadığı hakkında anket Tarih: Kime: Ekler: Tuğba ÇETİN Tel: Fax: Adres:

bonprix sonunda Türkiye de!

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

Tanıtım Kitapçığı. Gayrimenkul Sektörü Değişime Startkey Çatısı Altında Hazırlanıyor

Piyasalardaki Dalgalanma Otomotiv Sektörüne Nasıl Yansıyor?

ZLĐ VE STOCKHOLM ODALARI PROJESĐ

Uluslararası Rekabette Fikri Mülkiyetin Önemi: Türkiye'de yaşanan gelişmeler. Prof. Dr. Habip ASAN, TPE Başkanı

Toplam Perakende 2016

Google Ads Müşteri Bilgilendirme Dökümanı

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı. 25 Şubat 2019

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman

Transkript:

Ekim 2007 ATSO

ATSO Ekim 2007 2

Ekim 2007 ATSO

Her ekonomik modelin kazananları ve kaybedenleri vardır Kemal ÖZGEN ATSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının Değerli Üyeleri, Uluslararası kuruluşların 2008 yılında Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileri bazı ortak değerlendirmeleri yansıtmaktadır. 2008 yılında ekonomide %5 civarında bir büyüme hızı beklenmektedir. Büyüme hızı 2004 te %8 den her yıl bir puan azalarak inmektedir. 2007 yılında %5,5 beklenen büyüme hızının 2008 de, yeni bir gelişme olmadığı takdirde %5 e yaklaşması demek, reel ekonomide sıkıntının daha fazla artması demektir. Bu yılın sonunda %8 in üzerinde beklenen enflasyon oranının %6 düzeyine çekilmesi öngörülmektedir. Bunun koşulu döviz kurunun düşük düzeyde devam etmesi, bütçe açığının milli gelire oranının %3 ün altına çekilmesi ve petrol ve diğer temel girdilerde fiyat artışlarının sınırlı kalmasıdır. Enflasyon oranının düşmesi halinde faiz oranlarının %13-14 düzeyine inmesi mümkün görünmektedir. Ancak reel faizler yine yüksek kalacaktır. Büyüme hızında düşmeye rağmen cari açıkta artışın devam etmesi, açığın 40 milyar doların üzerine çıkması, GSYİH oranının %7,5 a yaklaşması beklenmektedir. Artan cari açığın finansmanının yabancı sermaye girişi ve dış kredi kullanımı ile sürdürülebileceği tahmin edilmektedir. Yabancı sermaye girişi azalsa dahi, normal koşullarda cari açığı finanse edebilecektir. Doların Euro karşısında zayıf kalmaya devam edeceği ve Dolar kurunun 2008 yılında 1,30 larda, Euro kurunun ise 1,9-2,0 arasında kalacağı da temel senaryo öngörüleri arasındadır. Yani reel sektörün düşük kur sorunu devam edecek görünmektedir. Günümüzün istikrarsız uluslararası şartlarında ve karmaşık küresel ekonomik yapısında tahminler ancak senaryolar çerçevesinde yapılabilmektedir. Temel senaryoların gerçekleşme ihtimali yüksek olsa da farklı senaryolara her zaman hazır olma zorunluluğu vardır. Diğer taraftan, yukarıdaki beklentiler ekonomide belirli bir istikrar anlamına gelse de bu istikrarın her sektör için olumlu anlama gelmediği açıktır. Mevcut ekonomik model Türkiye de enflasyonun düşmesine, büyümenin yabancı sermaye ile desteklenmesine imkan vermektedir. Ancak Türkiye bir yanda yüksek reel faiz bedelini ödemekte, diğer yanda rekabet gücü kaybına uğramaktadır. Bu model Türkiye ye hızlandırılmış bir yapısal dönüşüm dayatmaktadır. Fakat kamu ekonomisinde ve idaresinde bu dönüşüm geciktiğinden bütün yük reel sektörün omuzlarına binmektedir. Kamu idaresindeki hiyerarşik yapının ataleti ve verimsizliği, etkin kamu yönetimini ve yapısal reformları geciktiren ciddi bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ekonomik modelin kazananları ve kaybedenleri vardır. Eğer bir modelin kazançları kaybedenlerin kayıplarını telafi etmiyor veya telafi etmeye yetmiyorsa o modelin ATSO Ekim 2007 2

sürdürülmesi mümkün olamaz. Bu nedenle, hem kamudaki verimsizliğin bir an önce sona erdirilmesi hem de reel sektörün, yerli kaynak kullanan ihracat kesiminin, turizmin ve KOBİ lerin kayıplarının kısmen de olsa telafi edilmesi gereklidir. Artık yapılması gerekenler yeterince bilinmektedir, tekrarlamaya gerek yoktur. Türkiye 1980 başlarında, turizm, inşaat ve tekstil alanında stratejik yatırımlar yapmış, teşvikler getirmiştir. Bu üç sektördeki atılım Türkiye yi 2000 yıllarına kadar taşımıştır. Şimdi de benzer şekilde yeni sanayi ve yatırım stratejisinin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Son dönemde yatırımlar enerji alanında yoğunlaşmaktadır. Bir başka büyüyen sektör otomotivdir. Diğer yatırımlar ise sağlık, alışveriş merkezi yatırımı, perakende sektörü gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. Ancak, bu sektörlerin bir kısmı KOBİ sektörleri değildir, diğerleri de hızlı bir yoğunlaşmanın yaşandığı, yani az sayıda firmanın rekabet edeceği alanlardır. Bu nedenle, KOBİ lerin gelişebileceği, diğer sektörlerle bağlantıları geniş, istihdam yaratma kapasitesi yüksek sektörlerin seçilmesi ve stratejik bir yaklaşımla desteklenmesi gereklidir. Seçilecek sektörlerin gelişmesi için belirli bölgelerde sanayi ihtisas bölgeleri, teknopark veya AR-GE merkezleri, gerekli laboratuarlar, mesleki eğitim birimleri birlikte planlanmalı ve öncelikle kurulmalıdır. Değerli Üyelerimiz, Son dönemde ilimizde de piyasada özellikle fon akışında bir daralma gözlemliyoruz. Özellikle esnafımızda sıkıntının bitmediğini de görüyoruz. Biz Hükümetin alması gereken önlemleri sürekli söylüyoruz. Belediyelerin alması gereken önlemleri sürekli söylüyoruz. Dergimizi okuyan, raporlarımızı okuyan, toplantılarımızı takip eden üyelerimiz bunları bilmektedir. Fakat üyelerimizin alması gereken tedbirleri de hatırlatmak zorundayız. Sıkıntıların bir kısmı ekonomiden kaynaklanmaktadır, Devletin belirli bir sorumluluğu vardır ve tedbir alması gereklidir. Ancak diğer taraftan mevcut sıkıntıların bir kısmının kaynağı kendimizdedir, sektörlerimizin ve işletmelerimizin yapısından kaynaklanmaktadır. ATSO 2006 Ekonomik Raporu Antalya ekonomisindeki gelişmeyi ortaya koymaktadır: Antalya ekonomisi son dört yılda rekor oranda büyümüştür. Antalya nın Türkiye nüfusundaki payı %2,8 e yükselmiştir. SSK lı çalışan sayısının Türkiye payı 2006 yılında %3,7 ye yükselmiştir. Bağ- Kur lu aktif sayısında payımız %6,3 e yükselmiştir. İlimizin Türkiye vergi gelirindeki payı 2000 yılında %0,8 den 2006 yılında %1,25 e, elektrik tüketimindeki payımız 2000 yılında %2,5 den 2006 yılında %3,2 ye, örtü altı üretim payımız 2000 yılında %42 den, 2006 yılında %52 ye, inşaat metrekaresinde payımız 2002 de %2,8 den 2005 yılında %4,4 e, mevduat payımız 2000 yılında %1,7 den 2006 yılında %2,3 e, kredi payımız 2002 yılında %1,2 den 2006 yılında %2,4 e yükselmiştir. Tarım ihracatımız 2000 yılında 61 milyon Dolardan, 2006 da 181 milyon Dolara yükselmiştir. Sanayi ihracatımız 2001 yılında 93 milyon dolar iken, 2006 da 298 milyon dolara çıkmıştır. Organize Sanayi Bölgemizdeki tesis sayısı 1994 te 28 iken, bugün 119 dur. Halen inşaat halinde 27, proje halinde 36 tesisimiz bulunmaktadır. Yeni tevsii alanlarında gelişim tamamlandığında, OSB de yaklaşık 3 milyar dolar üretim, 600 milyon dolar ihracat ve 16 bin kişilik istihdama ulaşılacağını tahmin ediyoruz. İlimize gelen yabancı turist sayısı dört yılda iki katına çıkmıştır. 2007 yılında turizmde %20 büyüme vardır. Toptancı hal cirosu %28 artmıştır. Meyve sebze ihracatımız %50 artmıştır. Türkiye de KDV tahsilâtı %2 artarken, Antalya da artış %20 dir. Bu rekor büyümeye rağmen son dönemde sıkıntının artmasının bazı nedenleri vardır. 2004 ve 2005 yıllarında inşaat sektöründeki büyüme hızı 2006 yarısından itibaren azalmıştır. Birçok sektör halen bunun etkisini yaşamaktadır. 2006 yılında turizmdeki düşüş olumsuz etki yaratmış, 2007 yılı etkisi henüz bütün sektörlere yansımamıştır. İç pazarda halkın alım gücünün sınırlı kalması, işsizlik nedeniyle reel ücretlerin artmaması ve kredi borçları tüketimdeki artışı sınırlamaktadır. İlimizde altyapı eksikliği her zaman önemli bir sorundur. Kamu yatırımlarındaki gelişme Antalya ekonomisindeki gelişmenin gerisindedir. Nitekim Antalya nın kamu yatırımlarındaki payı, nüfus, gelir, istihdam payındaki artışın gerisinde kalmaktadır. Belediyelerin ve döner sermayeli kurumların yatırımları hariç tutulduğunda Antalya nın kamu yatırım payı 2003-2006 döneminde neredeyse aynı düzeyde, %1,1 oranında kalmıştır. Yatırım programına göre ancak 2007 yılında net bir artış öngörülmüştür. Bu etkenler dışında sorunun temel kaynağı ise günümüzde Türkiye ve Antalya ekonomisinin yaşadığı yapısal değişimdir. Enflasyonsuz üretim ve ticaret dönemi ve rekabet artışı kâr marjlarını düşürmüştür. Küreselleşme, büyük ölçek, markalaşma, yenilik döneminde ayak uyduramayan herkes sıkıntı çekmektedir. Eğer esnaf, eğer bir işletme kendi alması gereken tedbirleri almazsa, ekonomi nasıl olursa olsun artık işler iyi olmayacaktır. Bu gerçek artık anlaşılmalıdır. Değerli Üyemiz, İlimizin altyapı sorunu, bekleyen yatırımlar, konut satışlarındaki durgunluk, şehir merkezinde ticari alan enflasyonu, turizmde kış dönemindeki kapanmalar ve işsizlik, bir çok sektörde kayıtdışının, denetimsiz üretim ve ticaretin devam etmesi gibi sorunları Odamızı ziyaret eden Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan a aktardık. Sayın Bakan, Büyük Mağazalar Kanunu, KOBİ destekleri, sanayi stratejisi, Ticaret Kanunu gibi çeşitli alanlarda çözüm için gayret sarf etmektedir. Sayın Çağlayan ile birlikte Akdeniz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu bünyesinde kurulmasına destek olduğumuz Sigortacılık Bölümünün ve Organize Sanayi Bölgemizde kurduğumuz Meslek Lisesinin açılışlarını yaptık. Bu iki eğitim biriminin açılışı ilimiz ve sektörlerimiz açısından çok önemli gelişmelerdir. Meslek Lisesinin açılması konusunda destekleri için başta Valimiz Sayın Alâaddin Yüksel olmak üzere OSB Müteşebbis Heyetine ve Yönetim Kuruluna, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Sigortacılık Bölümünün açılışındaki işbirliği ve destekleri için Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğümüze, Yüksek Okul Müdürlüğüne, Meslek Komitemize ve sektör kuruluşlarımıza teşekkür borçluyuz. Eğitim alanındaki bu güzel projelerin mutluluğunu sizlerle paylaşıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 3 Ekim 2007 ATSO

14 TURİZM ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI YAYIN ORGANI YIL:20 / EKİM 2007 / SAYI:237 ATSO ADINA SAHİBİ: Yönetim Kurulu Başkanı Kemal ÖZGEN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Sevim KAYAHAN YAYIN KURULU: Çetin Osman BUDAK Ali Rıza AKINCI Arif SELÇUK Özdağ ÇANCI YAYINA HAZIRLIK: Mete TEKİN Orhan ÇAKMUR TASARIM: Kaan ESİNGÜNER BASKI: SENKRON REKLAM MATBAACILIK TANITIM HİZ. ve TİC. LTD. ŞTİ. Yenigöl Mah. Yenigöl Cad. No:93 - ANTALYA Tel.:0.242.340 00 90 Faks:0.242.340 19 91 DAĞITIM: ÖZYILDIRIM DAĞITIM Tahılpazarı Mahallesi 468.Sokak Kaymak Apt. No: 6/4 TEL:0.242.243 48 98 FAX:0.242.243 48 99 e-mail: yildirimkurye@hotmail.com ATSO: Kazım Özalp Caddesi 2. Sokak No: 4 ANTALYA Tel : 0.242.248 99 00 Faks : 0.242.242 66 80 URL : www.atso.org.tr e-mail : dergi@atso.org.tr www.atsovizyon.org.tr ANTALYA SU MEDENİYETLERİ MÜZESİ SAĞLIK Tehlikeli Oyuncak: Cep Telefonu 22 42 30 ANTALYA KENT MÜZESİ Ayda bir yayınlanır Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek alınabilir. Dergimizde yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. Reklam ve diğer konularınız için lütfen basın bürosu ile irtibat kurunuz. 6 İNOVASYON 20 AİLE ŞİRKETLERİ 24 ANKET 34 NOSTALJİ 36 REKABET KURULU 44 ARAŞTIRMA 45 AB DEN GÜNCEL H A B E R L E R 5 0 K Ü LT Ü R - S A N AT 5 3 Ş İ R K E T H A B E R L E R İ 54 EKONOMİK DURUM RAPORU 68 FUARLAR 70 İŞBİRLİĞİ TEKLİFLERİ 72 ANTALYA DAN LEZZETLER ATSO Ekim 2007 4

www.atsovizyon.org.tr Sayın Üyelerimiz, Değerli Okurlarımız, ATSO Vizyon Dergisi olarak bir yeniliğe imza attık. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın 1987 yılından bu yana aralıksız yayınlanan ATSO Vizyon Dergisi, artık sanal dünyada da okuyucusuyla buluşuyor. Her ay 10 bin adet basılarak Antalya iş dünyasının yanı sıra, devlet protokolü, özel sektör kurum ve kuruluşlarına dağıtılan dergimizi, www.atsovizyon.org.tr adresiyle internetten de okuyabilirsiniz. www.atsovizyon.org.tr sitesinde ATSO Vizyon un son iki yılda yayınlanmış sayılarının tamamına ulaşmak mümkün. Dergi sayfalarını birebir inceleme ve okumanın yanı sıra, dilerseniz PDF formatında yayınlanan sayfaları, bilgisayarınıza indirebilirsiniz. Değerli Okurlarımız, Meslek Komiteleri Üyelerimizin yaşadıkları sektörel sorunları belirlemek ve Hükümetten beklentilerini saptamak amacıyla bir anket çalışması gerçekleştirdik. 35 Meslek Grubundan, 164 sektör temsilcisinin görüşlerini aldık. Ankete katılanların yüzde 18,3 i sektörlerindeki genel durumu iyi, yüzde 24,4 ü ise geçen yılla aynı olarak belirtirken, yüzde 57,3 ü ise kötü yanıtını verdi. Özellikle basım-kırtasiye, mühendislik-müteahhitlik-kooperatif ve tekstil-giyim-mobilya sektöründe bulunan üyeler sektörlerindeki durumu kötü bulurken, otomotiv-akaryakıtnakliye, gıda-tarıma bağlı sektörler ve hizmet-sağlık-sigorta-emlak sektörleri mevcut durumu iyi görmediklerini ifade etti. Hükümetten beklentilerin başında kayıt dışı ile mücadele, vergi indirimi ve vergi reformu gelirken, komite üyelerimizden %17,1 i küçülmeyi, %12,8 i yeni yatırım yapmayı, %11,6 sı ise kapasite artırmayı planladıklarını ifade etti. Anketin ayrıntılarını dergimizde bulacaksınız. Değerli Üyelerimiz, İnovasyon geç başladığımız ama hızla ilerleyeceğimiz bir alan. Artık hepimizin risk alması gerekiyor. Çünkü biz sadece birbirimizin rakibi değiliz, bizim rakibimiz sadece yan komşumuz değil. Artık adını sanını bilmediğimiz dilini anlamadığımız Çinliler, hizmet sektöründe en önemli rakibimiz haline geldiler. Ne üretsek aynısının Çin de üretildiğini görüyoruz. Bu sözler Patent Uzmanı Arife Yılmaz a ait. Türk Patent Enstitüsü, İnovasyon Destek Hizmetleri KOBİ & Girişimciler Sorumlusu Arife Yılmaz, ATSO ve Türk Patent Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen Şimdi Yeni Şeyler Yapmak Lazım; Hezarfen Antalya da konulu bilgilendirme semineri için Antalya daydı ve iş dünyasına inovasyonu anlattı. Yılmaz ın Alternatifsiz Çözüm: İnovasyon başlıklı sunumu, dünyada ve ülkemizde inovasyon konusunda yapılan çalışmaların yanı sıra, dünya markası şirketlerin çarpıcı inovasyon örnekleri ile dolu. Yapılan araştırmalar, aile şirketlerinin ikinci kuşağa geçişlerinde hayatta kalma oranlarının %30 olduğunu, üçüncü kuşağa geçişlerinde ise bu oranın %10 a indiğini göstermektedir. Benzer ekonomiler incelendiğinde, İtalya da şirket ortalama ömrünün yüz yılın üzerinde olduğu görülmektedir. Bu oranın iyileştirilmesi şirketlerin ikinci kuşağa geçişlerde aile bireyleri için belirli kriterleri ortaya koyması ve işletme içerisinde görev alacak kişileri bu kriterleri sağlayan aile üyeleri içerisinden seçmesi ile mümkün olmaktadır. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), CIPE, Dünya Gazetesi işbirliğinde ve ATSO nun katkılarıyla Sorunlar ve Çözüm Önerileri ile Aile Şirketleri konulu panel düzenlendi. Prof. Dr. Kenan Mortan ın yönettiği panelde, TKYD Genel Koordinatörü Güray Karacar, TKYD Yönetim Kurulu üyesi Av. Hülya Kemahlı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Eğitim ve Yayın Müdürü Dr. Murat Kayacan ve PricewaterhouseCoopers Bağımsız Denetim Direktörü Beste Gücümen birer konuşma yaptı. Panele katılan Antalya daki çok sayıda şirket sahibi ve yöneticisi, özeleştiri imkanı buldu. Son dönemde önemle üzerinde durduğumuz konuların başında küresel ısınma geliyor. Küresel ısınma ve su sıkıntısı, Türkiye de insanları su tasarrufuna teşvik etmek, su tüketimi ve kullanımı konusunda bilinçlendirme zorunluluğunu ortaya koydu. Buradan yola çıkılarak suyun hayatımızdaki yerini hep gündemde tutmak adına, Antalya Kent Konseyi Ekonomi Çalışma Gurubu, Su Medeniyetleri Müzesi Kurulmasını gündeme getirdi. Su Medeniyetleri Müzesi nin yeri için, Antalya nın ilk su kaynaklarından olan Konyaaltı nda bulunan ASAT a ait Mağara Su Kaynağı incelenerek en uygun yer olduğu kanaatine varıldı. Bu konuda gelişmeleri duyurmaya devam edeceğiz. Sevgili Okurlar, Çetin Osman BUDAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yayın Kurulu Başkanı Çok değil, bundan 10 yıl önce cep telefonu, iş görüşmeleri ve özel buluşmalar için gerekli değildi. Bugün ise aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor cümlesi, insanların panik olması için yeterli. Hatta cep telefonları artık fotoğraf makinesi, bilgisayar, ses kaydı, oyun gibi özellikleriyle gündelik hayatın vazgeçilmez unsuru. Örneğin Britanyalıların yüzde 72 si, cep telefonu yerine cüzdanının çalınmasına razı. Ayrıca cep telefonu kullananların yüzde 86 sı da telefonsuzluğun kendilerini psikolojik olarak çok etkilediğini kabul ediyor. Öte yandan yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki, cep telefonunun sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Ülkemizin yetiştirdiği önemli bilim adamları Elektrik elektronik Uzmanı Prof. Dr. Selim Şeker ve Anıl Korkut, yıllar süren araştırmalarını, bir süre önce yayınladıkları Tehlikeli Oyuncak adlı kitapta kamuoyuyla paylaştı. İki bilim adamı, Cep telefonu kanser, kalp hastalıklarına zemin hazırlar. Çocuklar TV anteni gibi radyasyonu çeker uyarısı yapıyor. Tehlikeli Oyuncak la ilgili araştırmayı ilgiyle okuyacaksınız. Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle. 5 Ekim 2007 ATSO

İA novasyon l t e r n a t i f s i z Ç ö z ü m İNOVASYON Patent Uzmanı Arife YILMAZ Türk Patent Enstitüsü, İnovasyon Destek Hizmetleri KOBİ & Girişimciler Sorumlusu İnovasyon geç başladığımız ama hızla ilerleyeceğimiz bir alan. Artık hepimizin risk alması gerekiyor. Çünkü biz sadece birbirimizin rakibi değiliz, bizim rakibimiz sadece yan komşumuz değil. Artık adını sanını bilmediğimiz dilini anlamadığımız Çinliler, hizmet sektöründe en önemli rakibimiz haline geldiler. Ne üretsek aynısının Çin de üretildiğini görüyoruz. Türk Patent Enstitüsü, İnovasyon Destek Hizmetleri, KOBİ & Girişimciler Sorumlusu, Patent Uzmanı Arife Yılmaz, ATSO da yaptığı Alternatifsiz Çözüm: İnovasyon başlıklı sunumunda, TPE nin Hezarfen Projesi ni anlattı, İnovasyon konusunda dünyada ve Türkiye den çarpıcı örnekler verdi. Yılmaz, İnovasyon geç başladığımız ama hızla ilerleyeceğimiz bir alan. Hezarfen riskli bir isim, doğru. Ama artık hepimizin risk alması gerekiyor. Çünkü biz sadece birbirimizin rakibi değiliz, bizim rakibimiz sadece yan komşumuz değil. Artık adını sanını bilmediğimiz dilini anlamadığımız Çinliler, hizmet sektöründe en önemli rakibimiz haline geldiler. Ne üretsek aynısının Çin de üretildiğini görüyoruz. Yenilikçi ne ürün ortaya koyarsak koyalım bir benzerinin, daha kalitesizinin Çin den kolaylıkla üretilebildiğini görüyoruz. Bunun yanında hizmet sektörünün en önemli rakiplerinden bir tanesi Hindistan. Bunların hepsi belli bir devinimin sürecin sonunda ortaya çıktı dedi. Hiçbir şey, hiçbir sistem on sene öncesindeki gibi değil. Dünya değişti, trendler değişti diyen Yılmaz şöyle konuştu; Globalleşme gibi bir kavram hayatımıza girdi ki asla bundan uzak duramayız. Globalleşme sadece büyük uluslar arası şirketleri değil, küçük KOBİ lere kadar market işletiyorsanız ona kadar hepimizi etkileyen trendler haline geldi. Bireyselleşme, internet, ne yaparsak yapalım anında dünyanın öbür tarafında haberdar olabilen bir kitle var. Dolayısıyla bu hızla değişen trendi bizim de yakalamamız hatta önüne geçmemiz gerekiyor. Çünkü yakalayan sadece biz değiliz. Bizden çok daha iyi performans gösteren ülkeler var. Avrupa ülkeleri var, çok daha ötede ABD var ki hepimiz ABD nin performansını yakalamak için çalışmalar yapıyoruz. Lizbon Stratejisi bu çalışmaların bir örneği. Türk Patent Enstitüsü sadece sizin yaptığınız yenilikleri buluşları alıp tescilleyen bir kurum değil. TPE, inovasyonun her aşamasında bilgisiyle koruma işleviyle size yenilikler için altyapı hizmeti vermesiyle destek olacak bir kurum. Dolayısıyla bu proje bu fikir üzerine dizayn edildi. Hedef KOBİ lere inovasyon sürecinde birebir destek olmak, danışmanlık bir nevi koçluk yapmak ve süreci A dan Z ye baştan sona beraber yönetmek. İnovasyon ve pazarlama para kazandırır Yılmaz, sunumunda şunları kaydetti; Benim çok sevdiğim bir söz; İnovasyon ve pazarlama para kazandırır, bunun dışında yaptığınız her iş aslında bir işletme için masraftır. Keskin bir söz ama doğru bir söz. Papa, Polonya da bir üniversitede bir konuşma yaptı, Müslümanları rencide eden bir konuşma, aynı konuşma birkaç saat içinde internetten yayınlandı ve bütün Müslüman ülkelerde bir ayaklanma oldu. Bu eskiden böyle değildi, 10 sene önce böyle değildi. İletişim çok hızla gelişiyor, bu sadece bu tür protestolar için söz konusu değil, aynısı teknoloji içinde geçerli. ABD de çıkan en yeni ürünü anında görebiliyorsunuz, bütün teknolojik özelliklerine ulaşabiliyorsunuz, bu karşı tarafa da işliyor. Çinliler de siz ne üretiyorsanız aynen görüp aynısını yapabiliyorlar. Çift taraflı işleyen bu sistem hepimizi etkiliyor. Eskiden bizim pazarımız Antalya ydı, Ankara ydı, OSTİM di, yaptığımızı yan komşumuza satıyorduk ve bizim en önemli ihtiyaç hayatta kalabilmekti, düzenli gidebilmek, istikrarlı bir işletme hayatını sürdürebilmekti. Oysa Gümrük Birliği anlaşmaları, globalleşme, yeni rakipler, farklı kültürler, farklı rakipler hepsi bir araya geldi, şimdi artık rakibimiz küresel, sadece komşumuzla değil rekabetimiz. Dünyanın herhangi bir yerinden oldukça büyük bir rakibimiz çıkıp işletmemizin hayatını önemli ölçüde tehdit edebilir. Dolayısıyla, sürekli rakibimizden daha hızlı olmak, daha hızlı hareket etmek, onun ATSO Ekim 2007 6

önünde olmak, yakalanmamak durumundayız. Rekabet edebilmek için hareketli olmanız gerekir Güzel bir söz var; Rekabet edebilmek için hareketli olmanız gerekir. Hareketli hedefleri yakalamak daha zordur. Dolayısıyla rutin, her zaman yaptığımız işi sürekli yapmak, artık hayatta kalmanın ilacı değil. Avrupa bu gerçeği 2000 li yıllara doğru fark etti. 2000 yılında Lizbon Stratejisi gibi nitelikli bir çalışma yapılıp bütün Avrupa çapında artık inovasyonun yenilikçiliğin bir sistem olarak benimsenmesi, kullanılması, işletmelerin yenilikçi olması konusunda hükümetlerin çalışmalar yapması önerileri sunuldu, nasıl fark etti bunu Avrupa? Baktı ki Amerika ile aramızda önemli bir fark var. Her zaman teknoloji olarak kapital olarak büyüme hızı olarak bizden ilerideler. Ve farklı kriterlerle bunu analiz etti. Ve ortalama bir çalışmayla eğer ABD bu performansını aynen koruyup kendini geliştirmezse, Avrupa nın ABD yi yakalaması için geçecek en kısa süre 50 yıl. O ölçüde kendimizi hızlandırmalı, yenilikçiliği benimsemeli, sadece benimsemekle kalmamalı işletmeye de yaygınlaştırmak zorundayız. Bir çalışma daha var. Önümüzdeki 10 yıl boyunca satın alacağımız ürünlerin aslında yüzde 80 inin daha fikir aşamasında olduğu, çoğunun üretilmediği gerçeği. Değişiyoruz, aldıklarımız, taleplerimiz, tüketimlerimiz beklentilerimiz de hızla değişiyor. 5 sene sonra şu anda aklımıza gelmeyen ürünleri tüketiyor olacağız. Dolayısıyla üreticilerin bu ürünleri bize sunması gerekiyor. Başarı örnekleri Güzel, başarılı örnekler var. 3M firmasının 60 bini aşkın ürün var. Post-it bunlardan biri. 3M in vizyonu, cirosunun yüzde 50 si son üç yıl içerisinde ortaya çıkardığı ürünlerden gelmesi. Dolayısıyla her yıl 3M in cirosu hızla büyüyor. Yenilikçi ürünleriyle, rakiplerden farklı ürünleriyle büyüyor. İnovasyon iyi bir şey. Ciromuzu arttıran, Amerika yı Avrupa nın önüne geçiren bizi farklılaştıran ve rekabet hızımızı arttıran bir şey. Peki inovasyon nedir? İnovasyon Çeşitleri İnovasyon uyguladığımız yere göre değişebilir. Ürün inovasyonu diyebilirsiniz, hizmet inovasyonu diyebilirsiniz, pazarlama inovasyonu diyebilirsiniz. Ama özünde sizin yenilikçi bir fikri uygulamanız gerekiyor, bunu da rekabet gücünü arttırmak için yapmanız gerekiyor. Ürününüzü yenileştirebilirsiniz, hizmetinize yenilikçi özellikler ekleyebilirsiniz, yeni bir pazarlama yöntemi kullanabilirsiniz. Bunların hepsi inovasyondur. Terim olarak Fransızca yada uzaydan gelme çok uzak bir kelime gibi görünebilir ama yıllardır bir işletmeyi ayakta tutuyorsanız mutlaka inovasyon yapıyorsunuzdur. Çünkü inovasyon her zaman olmayan bir şeyi baştan keşfetmek değil, buluş yapmak değildir. Küçük ilerlemeler, ürün görünümlerinin değiştirilmesi, yeni bir ambalajla tüketiciye sunmanız, farklı bir bölgede piyasaya sunmanız, farklı bir sektörde başarılı olmuş bir ürünü kendi sektörünüze adapte etmeniz inovasyondur. Bakın bir çok yöntemi var. Çok farklı karışımlar size inovasyon getirebilir. İnovasyon yapmak zorundayız çünkü aynı piyasaya aynı ürünleri yıllardır veriyoruz, ve bu bizim artık bir 5 sene daha piyasada olacağımızın garantisi değil. Talepler değişti, tüketici tercihleri değişti, ayrıca eğer sizin rekabet avantajınız ucuzluksa, maliyetiniz düşükse, bunu sağlayabilecek tonlarca daha firma var. Dolayısıyla sizin farklılığınız kalmıyor. İnovasyonla yenilikçi ürünlerle farklılığınızı her zaman öne çıkarabilirsiniz. İnovasyon Yönetilebilen Değişimdir İnovasyon öncelikle değişmek demektir. Ama dünyanın sizin değiştirmesi değil, zoraki fark etmeden değişmek değil. Yönetilebilen değişimdir. Nereye değiştiğinizi, ne yaptığınızı bilinçli olarak yaptığınız değişimdir. General Elecktric in CEO su, Bir işletmenin öğrenme ve öğrendiğini hızla üretime aktarma yeteneği en önemli avantajıdır diyor. Doğru, burada inovasyonun bir özelliği de farklılaşmaktır. IBM in 2006 yılında dünyanın en hızla büyüyen şirketleri arasında yaptığı araştırmada ortaya çıkan sonuç, bu şirketlerin patronları diyor ki; Bizim en önemli rekabet gücümüz rakiplerimizden farklı olarak sunduğumuz ürünlerdir. Gerçekten inovasyonun ayırdediciliğini, işletme için ne kadar önemli bir rekabet unsuru olduğunu vurgulayan bir terim. Aklımıza bir fikir gelir, ertesi gün uygularsınız inovasyon yaptım olmaz. İnovasyon sistemli olmalıdır. Sürekli olmalıdır. İnovasyoncu olmak için yenilikçi fikirler ortaya koymak için de çalışmanız gerekir. Seminer sırasında Patent Uzmanı Arife Yılmaz ın inovasyona örnek olarak gösterdiği bir şemsiye katılımcıların büyük ilgisini çekti. Yılmaz, Bu şemsiye çok yeni bir inovasyon, Hollanda da 29 yaşında iki girişimcinin ürünü. Bu yıl üretildi. Hollanda çok rüzgarlı bir ülke. Şemsiye ile yürümenin en önemli zorluğu ters dönmesidir. Bu ürün şemsiye karbon fiber bir çubukla, aerodinamik bir tasarım. Rüzgar nereden vurursa vursun etkilenmiyor. Yağmurdan en fazla koruyacak sistemi geliştirmişler. 50 Euro ya satılıyor. Bu Avrupa da da olsa yüksek bir rakam. 6 ayda 20 bini aşkın satış rakamına ulaştılar. Türkiye de yok ama biz seminerlerde çok kullandık yakında taklitleri başlar dedi. Bir çok yöntem var. Yenilikçi fikirlerinizi ürüne uygularsanız, ürün inovasyonu yapmış olursunuz. Yeni bir pazarlama yöntemi kullanırsak pazarlama inovasyonu yapmış olursunuz. İnovasyon bir gece yatıp sabah kalkıp muhteşem bir fikir geliştirmekle olmaz. Yenilikçi bir ürün ortaya koyabilirsiniz, yada yıllardır bildiğimiz her üründe hala inovasyon ortaya koyabilirsiniz. Bizim de inovasyoncu şirketlerimiz var. Bizim için gökten inmiş bir kavram değil. Son dönemde işletmelerin reklamlarında bunu gözümüze gözümüze soktuklarını görüyoruz. DYO nun kendi kendini temizleyen boya sı güzel bir örnek. Pazarlama inovasyonu, siz ürünün şeklini tüketicinin beğeneceği bir hale getirseniz kitlenize özel bir ürün tasarımı yaparsınız. Bildiğimiz ürün, adamlar klozeti yeniden yapmadılar ama şekilsel olarak tamamen yenileştirdiler bu da onları ayrıştırdı. 7 Ekim 2007 ATSO

Hizmette inovasyon yapılmaz mı? Hepimizin hatırladığı kolunu bacağını büken her şekle giren bir adam. Flexicard reklamı. Amaç müşterinin harcama alışkanlıklarına göre bende kendimizi değiştirebilirim bu kartla. Bu güzel bir hizmet inovasyonudur bankalar tarafından yapılan. Bildiğimiz tişörtleri bize kıvırıp kıvırıp satan T-Box. Bu da güzel bir pazarlama inovasyonu. Her yerde bulabileceğimiz ürünler haline geldi. Simit sarayları güzel bir örnek. Tablada satılan simitleri bize çok daha güzel ortamlarda daha fazla paraya satıyorlar. Yenilik nedeniyle. Japonya dan bir örneğim var. Bir restoran müşterilerinin isimlerini kağıt peçetelerin üzerine yazıp onlar geldiğinde kendi isimleri yazıldığı peçeteler sunduğunda, insanlar kendilerini orada daha özel hissettikleri için bireysel olarak ağırlandıklarını düşündükleri için orayı daha çok tercih etmeye başlamışlar. Bu tür yaratıcı fikirlerin sonu yok. İnovasyonun İtici Gücü Tüketici Siz tüketicinin neye ihtiyacı olduğunu çok iyi tanımlamalısınız. Tıpkı şemsiyede olduğu gibi. Eğer tüketiciye sorsaydınız nasıl bir şemsiye istersin diye, bir çok öneri sunabilirdik ama rüzgarda şöyle kalksın, sapı kırılmasın gibi belki ama kendimizi çok iyi ifade edemezdik, dolayısıyla tanımlanmamış ihtiyaçları karşılamak anahtardır. İhtiyacımız vardır ama bunu tanımlayamayız. Örneğin KOBİler in en önemli ihtiyacı eğitim ihtiyacıdır. Buna zaman mekan para ayıramazlar. O zaman ne yaptılar internetten yayınlanan televizyon yaptılar. Buda bir inovasyondur. En fazla inovasyoncu TOP 100 listesine bakın. Apple, Google, 3M gibi dünyanın lider şirketleri olduklarını görürsünüz.. İş modeli inovasyonu ile son yıllarda önemli ölçüde büyümüş bir firma var. Starbucks, yıllardır içtiğimiz kahveyi bize özel bir markasının altında sunup, kahve dükkanında kahve içebilme zevkini oldukça yüksek fiyata satan bir işletme. Bu, yenilikçiliğin markanın işletmeye kattığı en önemli getiri. İnovasyon 3M Post-it ile anlatılır. Nedir? Bu adamlar her alanda ürün üretiyorlar, mutfak İnovasyon buluş değildir, yaratıcılık değildir. Yaratıcılık yeni şeyleri düşünmektir, inovasyon yeni şeyleri yapmaktır, fark buradadır. Siz para verip bilgiye dönüştürürseniz bu Arge dir. Ama bilgiyi paraya dönüştürürseniz bu inovasyondur. İnovasyon eşittir Arge değil. süngerleri, temizlik bezleri, yara bantları, geniş yelpazede ürünleri var. Post-İt in hikayesi farklı, kuvvetli bir yapıştırıcı yapmaya çalışırken ürettikleri yapıştırıcı o kadar zayıf ki. Ama bu bir arge hatası. Başarısızlıkla sonuçlanan bu arge hatasının kenara atılması düşünülmüyor. Bu ürünü nasıl değerlendirebiliriz fikir alışverişinden sonra, bunu kağıtları yapıştırmakta kullanabiliriz gibi bir ürün tasarımı ortaya çıkıyor. İnovasyon Riskli Bir Süreçtir İnovasyon riskli bir süreçtir. Çünkü yenilikçi bir fikir ortaya koyuyorsunuz bu fikir tutmayabilir. Arge çalışması yapmanız gerekiyor, hedeflediğiniz sonuca ulaşamayabilirsiniz, tüketicinin tercih edebileceği kullanımlar hala geliştirilebilir. Google inovasyonu sistematik olarak yapan güzel örneklerden bir tanesi. Google çalışanlarına günün birkaç saatini yenilikçi fikir araştırmakla geçirin gibi serbest zaman veriyor. Çünkü içerden gelen fikirler en işe yarayan fikirler. Türkiye de inovasyon yok mu? Bizim aklımıza kimler geliyor, yenilikçi; Arçelik demek yenilik demek, reklamlarda bile ben inovasyoncuyum u vurgulanan imaj budur. Markalarını yenilikçi kimlikleri ile vurguluyor büyük işletmeler. Kapital in bu yıl içinde yaptığı bir çalışmada; Arçelik in 7 kg çamaşırı 30 dakikada yıkayan sistemi, bir numarada çıkmış. Algida nın Türk tatlıları dondurmaları, Türk kahvesi robotu, Türk yazılım firmalarının oyunları çok popüler kaptanı derya, Flexicard Türkiye de geliştirilmiş bir sistem. Goldaş ın chipgold u çok popüler. Bildiğimiz altını bize cip şeklinde satıyor. Bin Fen Bilen HEZARFAN ismi nereden geliyor? Hezarfen demek, hem Hezarfen Ahmet Çelebi, yenilikleri denemiş risk almış, farklılaşmış dolayısıyla tarihi şahsiyetler arasında ilk aklımıza gelenlerden bir tanesi. Bir de Hezarfen kelimesinin kelime anlamı önemli. Bin Fen Bilen demek. İnovasyonda böyle bir şey. İşletmeler inovasyoncu olmak için neler yapmalı? Girişimci yeteneklerini geliştirmeli, insan kaynaklarını, finans kaynaklarını, dış bağlantılarını işletme yararına kullanmalı, dolayısıyla artık KOBİ ler Bin Fen Bilmeliler, bin konuda kendilerini geliştirmeliler. Bizim projemizin ismi de buradan geliyor. Çünkü inovasyonun ne olduğunu bilmeyiz ama zor olduğundan eminiz. Böyle bir imajı var. İnovasyon deyince zor, kompleks, uzmanlar yapar öyle bir imajı var. Avrupa da da bu böyle. Biz Türkler kısa vadede sonuçları severiz. Uzun vadeli yatırımlar bizi çok zorlar. Oysa inovasyon kısa vadede yatırım uzun vadede dönüşüm demektir. Ve risk belirsizlik, inovasyonun en önemli unsurlarından bir tanesi. Bunları da üstlenmekten çekiniriz. Ve inovasyoncu fikirler, yönetmesi zor, yaratıcı insanlardan çıkar. Sizin işletmelerinizde de vardır böyle, problemli tipler yenilikçi fikirler, farklı fikirleri ile her zaman öne çıkarlar ama işletme içinde pek sevilmezler. Oysa inovasyon bu tiplerin ürünüdür. Bir işletmenin inovasyonu A dan Z ye en iyi şekilde yürütebilmesi için öncelikle liderliğe ihtiyacı var. Liderin inovasyonu anlaması ve yayması benimsemesi teşvik etmesi çok önemli. Bir de risk alma ki, bizim kültürümüz risk almayı seviyor. Girişimcilik konusunda Avrupa da örnek gösterilen ülkeyiz. Hollanda da bir dergi görmüştüm, kapağında Kendimize Türkleri örnek almalıyız, alt yazı; sadece laleyi değil, girişimciliğe de getirmeliyiz yazıyordu. İnovasyon eşittir Arge değil Girişimci yönümüzle, risk alma yönümüzle öne çıkıyoruz ama liderlik konusunda da kendimizi geliştirmeliyiz. İnovasyon buluş değildir, yaratıcılık değildir. Yaratıcılık yeni şeyleri düşünmektir, inovasyon yeni şeyleri ATSO Ekim 2007 8

yapmaktır, fark buradadır. Siz para verip bilgiye dönüştürürseniz bu Arge dir. Ama bilgiyi paraya dönüştürürseniz bu inovasyondur. İnovasyon eşittir Arge değil. IBM in geçen sene yaptığı çalışmada çok güzel bir sonuç var. En yararlı inovatif düşünceler içerden geliyor, çalışanlardan geliyor, dolayısıyla bizim pek beğenmeyip kullanmadığımız öneri sistemleri ödüllendirmek, teşvik sistemleri risk alma ve uygulamayı geliştirmemiz gereken sistemler öne çıkıyor. Yine en fazla fikir de dışardan geliyor. İş ortakları, müşteriler, danışmanlar, rakipler, fuarlar, en yararlı fikir içerden ama en fazla fikir dışardan geliyor. Yenilikçi fikir bulmada hiç zorlanmıyoruz. Biz mesela Hezarfan projesini OSTİM de bire bir firmalarda çalışarak uyguladık. Hiçbirinde yenilikçi fikir ve proje bulmakta zorlanıldığını görmedim. Her işletme yöneticisinin işletmesini farklılaştıracak bir projesi mutlaka var ama zor alan hangisi o işletmeye daha uygun, hangisi kendisi tarafından yönetilebilir onu seçmek. En önemli fikirler dışardan geliyor dedik peki dışardan gelen fikirleri nasıl toplayabiliriz müşterilere anket yaparak mı? Hayır. Yine inovatif iki web sitesi, fikrimühim, ağızdan ağıza pazarlama projesi. Henüz piyasaya sürülmeyen kozmetik ürünlerini gönderiyorlar. Mesela bir krem geliyor size, siz hem bu ürünü bedava denemiş oluyorsunuz ama firmaya geri dönüşüm yapmak zorundasınız. Bu ürün iyi bir ürün ama şu ambalajı kullanıma uygun değil, sprey olsa daha rahat kullanabilirdim gibi. Bu önemli bir geri dönüştür firma için. Bu tarz yöntemler, projeler Türkiye de son dönemde oldukça gündemde. Sadece kendi pazarlamalarını yapmakla kalmıyorlar, tüketiciden gerçekten işe yaralan fikirleri toplama şansını elde ediyorlar. Hedef kitleye göre farklı yöntemler geliştirilebilir. Dışardan fikir toplamak için Sabancı Grubu bir web sitesi yapmış. Bu ayın konusu; Damacana işinde farklılaşıp rekabette kalıcı bir üstünlük kurmanın yolunu arıyoruz bize fikir gönderin. Ödül bir kese Cumhuriyet altını. Sizin o fikirle yaratacağınız pazara, getireceğiniz elde edeceğiniz karla bir kese Cumhuriyet altını tabi ki karşılaştırılmaz. Dış dünyadan gerçekten işe yarayan fikirleri toplamak için bir yöntem. Bunu küçük büyük işletmeler yapıyor. Bu artık bizim sadece başkalarının yaptığı bizim izlediğimiz bir işletme olmamalı. Biz de mutlaka bu tür yöntemler geliştirmeli, kendi ürünlerimiz hakkında hizmetlerimiz hakkında dışarıda ne düşünülüyor, ne tür geliştirme önerileri sunuluyor, takip etmemiz gerekiyor. Hezarfen Projesi nedir? Biz KOBİ lere inovasyonu nasıl taşıdık, neler yaptık. Bizim amacımız KOBİ lerde inovasyon kapasitesini arttırmaktı. Bunu yaparken de tanıtım ayağımız, eğitim, danışmanlık ayağımız vardı, ayrıca Türkiye de ilk kez bir kamu kurumu inovasyonu teşvik projesi gerçekleştiriyordu. Bunu başlattığımızda diğer kamu kurumlarını da harekete geçirdiğimizi gördük. Bu da oldukça önemli bir çıktısıydı bu projenin. A dan Z ye inovasyon sürecini yönettik. Peki nasıl yönettik. Waymart modeli diye bir model var. Önce seçenekleri arttırıp önünüzde neler var ona bakarsınız, sonra hangileri size hitap ediyor bunlara karar verirsiniz. Bu modeli biz de inovasyonun nasıl yönetebiliriz, ona uygulamaya çalıştık. İnovasyon alanlarının araştırılması, inovasyon perspektiflerinin geliştirilmesi, firmaya ilk gittiğimizde bir tarama yaptık. Sen ne kadar inovasyoncusun, hangi açılardan hangi konular geliştirmeye açık, hangi konularda oldukça iyi performans gösteriyorsun. Projelerin nelerdir? İkinci gittiğimizde ise ürün ve portföy analizi yöntemleriyle bu projelerinde hangisi firma tarafından başarıyla sonuçlandırılabilir, kendi profiline uygun projeleri tanımlamaya çalıştık. Patent Enstitüsü burada devreye girdi. Seçtiğimiz projeye tekniğin bilinen durumu araştırması gerçekleştirdik. Rakip ve teknik analizleri gerçekleştirdik. Bu adamların projeleri ile ilgili dünyada neler var? Rakipleri neler yapıyor, ne tür projeler geliştirilmiş kimler bu alanda aktif. Bakın sadece teknik bir kişinin ihtiyacı değil, işletme yöneticisinin de ihtiyacı olan bilgiler sağladık. Bunun ardından da hepsini beraber değerlendirip, benim bu projemi gerçeğe dönüştürmek için nasıl bir yatırım yapmam gerekiyor, insan kaynağımı nasıl geliştirmem gerekiyor, ayrıca proje ve planlama konusunda eksikleri olan KOBİ leriz, bunu nasıl projelendirip, gerçek hayata aktarabilirim, hep beraber gerçekleştirdik. Projenin ilk ürünü web sitesinden yapılan bir ürün. Online bir hizmet. Hepimizin girip doldurabileceği bir inovasyon taraması. Nedir bu tarama? Biz size 40 soru soruyoruz. Teknoloji ile piyasa ile rakipleriniz ile ilgili, işletme içindeki sistemlerinizle ilgili. Ve yorumlar yapıyoruz, diyoruz ki ihtiyaç duyduğunuzun altında inovasyoncusunuz, oysa yeni teknikler var ve rakipleriniz inovasyoncu olmaya itiyor gibi. Bu Hezarfen in ilk ürünüydü. Bizim hedeflediğimiz 50-60 KOBİ ye ulaşır diye düşünüyorduk, ama şu anda 700 KOBİ nin inovasyon kapasitesi ölçümleri, elimizde. OSTİM bu projeyi oldukça sahiplendi. Birebir tanıtımı yaparak bütün KOBİ lerin inovasyon ölçümlerini yaptırdı. Bu onlar içinde oldukça güzel bir veriydi. Neden bunu yaptık? Bundan sonraki projelerde bu firmaların hangi yönlerinde sorun var. Ve ben ne tür projeler geliştirebilirim analizi için. Bir kere hedef kitlemizi sınıflandırdık. Kimin ne ihtiyacı var ve biz buna hangi araçlarla ulaşacağız. Ve uçuk hedefler belirlemedik kendimize. Bütün OSTİM de inovasyon artık benimsenip kullanılacak, sistem edinilecek. Böyle bir hedef belirlemedik. 20 firma danışmanlık alacak, aldı. 50 firma, inovasyon ve sinai haklar konusunda yönlendirme hizmeti görecek, gördü. 50 firma yıl içinde yapabileceğimiz etkinlerden yararlanmış olacak, oldu. Ve 5 bin firma inovasyon, patent, sınai haklar, marka bunlar önemli konulardır benim işletmem için önemlidir, ben bunlar hakkında bilgi sahibi olmalıyım tanıtımı yapılacaktı, yapıldı. İnovasyon rekabete iyi gelir Yıl başında başladık çalışmalarımıza, bir tanıtım aşaması, özelliklede 5 bin kişiye birebir gidilmez, kalabalık kitleye medya araçları ile ulaştık, 3 ay inovasyonu anlattık. Herkese broşürler kitapçıklar gönderdik. İlaç kutusu şeklinde bir davetiye hazırladık. İnsanları şaşırttık. İnovasyon rekabete iyi gelir, Çin sizi tehdit ediyorsa kullanın gibi. Herkes bunu edindi. Bundan sonrada toplantılara başladık. İki haftada bir tam günlük workshoplar gerçekleştirdik. Sadece patenti anlatmadık. İş planları, sınai haklar, inovasyon yönetimi, enteresan malzemeler vardı. İnovasyon oyunumuz vardı. Örnek olaylar gerçekleştirdik işletmeler için. Katılımlı eğitimler yaptık. Ardından danışmanlıklar, önce firmaya gittik, inovasyon kapasitesini detaylı ölçümledik, inovasyon kapasitesi neden oluşur, insan kaynakları yeteneklerinden oluşur, inovasyonu stratejik olarak benimsemekten oluşur, finans kaynaklarından haberdar olmaktan oluşur, ürün yeteneklerini geliştirmekten oluşur. Dış bağlantıları işletme yararına kullanma yeteneğinden oluşur. 9 Ekim 2007 ATSO

Günün sonunda kendi projelerini aldık. Bunu uygularsam sektörümde farklılaşmamı ve başarılı olmamı sağlar dediğiniz üç proje nedir diye sorduk. Bir sonraki gittiğimizde bu üç proje ve mevcut ürün portföylerini analiz ettik. Hangisini yaparsa işletme başarılı olur. Hangisi için teknoloji yatırımı yaparsa daha az risk üstlenir. Hangisi bu işletmenin yıldız ürünü olur. Yükselen piyasaya sunacağınız; cironuzda da önemli payı olacak yıldız bir ürün. Bunun ardından da patent araştırmalarını gerçekleştirdik. Bir çok başarı hikayemiz var. Genel olarak bilgilendirme, inovasyon kapasitelerini güçlendirme, seviyelerini geliştirme, özelliklede liderlerinin inovasyon konusunda kendilerini geliştirmelerini sağlayacak, eğitimler aldılar. Bizim bu proje de elde ettiğimiz verilerden bir iki mesaj vermek istiyorum. Bu işletmelerin tümünün projeleri vardı ama aslolan tüketici tarafından tercih edilen bir ürün ürütmek. Dolayısıyla tüketici her zaman inovasyonu yönlendiren kişidir. Siz ne kadar dahice buluş yaparsanız yapın, tüketici ile buluşmadıktan sonra önemli değildir. Patent veri tabanları da zaten tüketici ile buluşmamış buluşlarla doludur. En yüksek oran Almanya da. Patent veri tabanlarında yer alan teknik bilgilerin yeni ürünlerin yüzde 90 ı veya daha fazlası tüketici ile buluşmuyor, o bilgiler orda kalıyor. Asıl olan tüketici ile buluşan yenilikleri uygulamaya koymak. Ama Henry Ford un güzel bir sözü var: Eğer ben tüketiciler ne istediklerini sorsaydım, benden daha hızlı koşan atlar isterlerdi. Tüketici ihtiyaçlarını tanımlamak Dolayısıyla tüketici ihtiyacını tanımlamakta zorluk çekebilir. O ihtiyaçları bizim daha iyi tanımlamamız, daha iyi analiz etmemiz gerekiyor. İnovasyoncu fikirler için iç kaynaklar, çalışanlardan gelen fikirler mutlaka değerlendirilmesi ve atlanılmaması gereken bir konu. Siz bir öneri sistemi koyup oraya konulan fikirleri hiçbir şekilde incelemez, değerlendirmez ve geri dönüşü konusunda işçiyi bilgilendirmez iseniz tabi ki iki ay sonra motivasyon kaybolur kimse o sistemi kullanmaz. Almanya da bir yasa var, işletmeler çalışanlarından gelen fikri mutlaka değerlendirmek zorundalar, aksi takdirde çalışan o fikri rakibine satabilir. Dört ay süre var. Çalışan yönetime yenilikçi fikrini sunuyor, dört ay içinde işletme buna karar vermeli, bu fikir kullanılacak mı, patentlenecek mi, yayınlanacak mı, mutlaka bir dönüşü olması gerekiyor, aksi takdirde çalışanın bunu rakiplere satma şansı var. Markanızı korumanın çeşitli yolları var İnovasyoncu fikirlerin korunması için tek yöntem patent değildir. Markanızı koruyabilirsiniz, ürün görsellerini endüstriyel tasarımla koruyabilirsiniz, faydalı model koruması yapabilirsiniz, ticari sır olarak saklayabilirsiniz, her şeyi paylaşmanız gerekmiyor. Bir yerde yayınlarsınız onu kamuya mal edersiniz, ondan sonra kimse bu konu üzerinde bir buluş geliştiremez. Geliştirirse ben bunu üç ay önce yayınlamıştım diyerek karşısına dikilebilirsiniz. Volkswagen fabrikası gelen fikirleri, fabrikanın önünde digital bir tabelada yayınlıyor. Tabelada işletmeden duyurular ve bu tabelada çalışanlardan gelen öneriler de akıyor. Bir noter, bu fikirleri kaydediyor ve bu artık kamuya mal olmuş bir bilgi olarak yer alıyor. Volkswagen bunu patentlemese bile bir başkansının kullanımını engellemiş oluyor. Yani çok farklı yöntemler var. Ticari sır ayrı bir yöntem. Coca Cola nın formülü çok popüler ama patentli değildir. Patent demek açmak demektir. Patentlerseniz bir bilgiyi teknik olarak açıyorsunuz demektir. Bu herkesin stratejisi olmayabilir. Gizlemeyi de tercih edebilirsiniz. Volkswagen in yaptığı gibi yöntemleri de kullanabilirsiniz. Büyük işletmeler bunu hep yapıyor. İnovasyon tüketici tarafından yönlendirilir. Örneğin, Sony wolkman ile özdeşleşmiştir. 80 li yıllarda wolkman için Sony araştırma yaptığında böyle bir ürüne piyasanın olmadığı ortaya çıkmış. Ama firma risk olarak projeyi uyguladığında Sony artık elektroniğin lideri haline gelmiştir. İnovasyonun başka türleri de var; Aşamalı inovasyon, radikal inovasyon. Sony nin wolkman i aşamalı inovasyona güzel bir örnektir. 80-90 arasında Sony 25 günde bir yeni bir wolkman modeli ortaya çıkardı. Dolayısıyla tüketici de sürekli kendini yenileyen geliştiren bir firma imajı ile markasını besledi, artık wolkman ürün adı haline geldi. Radikal inovasyon; Chrysler in minivan hikayesi. Büyük aileler için minivan tasarlıyorlar. Ford un yönetimi reddediyor projeyi. Tasarım ekibi işten ayrılıp Chrysler e geçiyor. Proje yine reddediliyor. Piyasa araştırması yapıyorlar. Araştırma sonucuna göre böyle bir ürüne talep yok. Ayrıca yüksek maliyetli bir yatırım. Ama 80 li yıllarda yönetim değişikliği oluyor ve proje uygulamaya konuyor, Sektörde ilk olmak her zaman önemlidir. Şu anda ABD de satılan minivanların yarısı Chrysler markadır. Hala sektörün lideri durumunda. Açık inovasyon modeli. Artık inovasyon yaparken kendi içinize kapalı olamazsınız, inovasyon dediğiniz paydaşlar sistemidir, sizin başkalarıyla işbirliği yapmanız, networkler, bilgi ağlarını etkin kullanmanız ortak projeler geliştirmeniz gerekiyor. İnovasyon paydaşlarla yapılabilen bir şey. İşletme içerisinde geliştirilen araştırma projeleri firma sınırları dışından gelen bilgilerle geliştirilip bilinen pazara sunulabilir. Tamamen dışarıya kapalı olmak iyi değil. Dışardan gelen bilgilere açık olmak, bazen de dışarıya bilgi göndermek şart. Dışarıya bilgi gönderip yeni pazara bir ürün sunabilirsiniz. Bir örnek vereyim. Mini kargo aynı sektörün aynı ürün üç marka için üretilecek. Ürün geliştirmek için beraber çalışıyorlar. Türk buluşu olan gece gözleri rahatsız etmeyen far da bu üründe kullanılacak. Türkiye de 21 Ekim de Ekonomist Dergisi nde 7 büyük ilde yapılan bir anket yayınlandı. KOBİ lere sormuşlar, sizin için en öncelikli konu nedir? Yanıtlar içinde Ürün yeniliği birinci sırada. Yani artık inovasyon bizim uzak duracağımız, kaçınacağımız bir konu değil. İçimize kadar geldi. İnovasyon vadisi, markalaşma projeleri artık bizden uzak kavramlar değil. Bizim kendimizi benimsememiz ve içimize almamız gereken bir kavram. İnovasyon tanımından dolayı oldukça kompleks bir kavram, yönetilmesi zor bir kavram. Bir kerede başarılı olacaksınız, oldu bitti değil. Sürekli hale getirmek, her zaman yenilikçi ürünlerle farklılaşmak, artık şart. İnovasyon markadan ayrı bir kavram değil, kümelemelerden, gelişmekten rekabetten ayrı bir kavram değil. Hepsini destekleyen, hepsini besleyen bir kavramdır. Kendi ihtiyacınıza göre, stratejilerinize göre, şehrin ve burada yaşayan sektörlerin yapısına göre projeler tasarlamanız dileğiyle. ATSO Ekim 2007 10

ATSO Başkanı Özgen: Korkmadan yenilikçi olmaya gayret edeceğiz ATSO Başkanı Özgen, Şehir merkezindeki her mağazanın yenilik yapabileceği çok sayıda alan vardır. Önemli olan yenilik ve yenilikçilik kavramının anlaşılmasıdır. Hiçbir yeni şey yapmadan, piyasa kötü, müşteri yok diye yakınma devri bitmiştir dedi. ATSO ve Türk Patent Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen Şimdi Yeni Şeyler Yapmak Lazım; Hezarfen Antalya da konulu bilgilendirme semineri ATSO Meclis Salonu nda yapıldı. Seminerin açılışında bir konuşma yapan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Özgen, projenin isim babası Hezarfen Ahmet Çelebi nin 1632 yılındaki uçuş denemesi tarihimizdeki az sayıda yenilikçi kişiden biri olduğunu hatırlatarak, Gerçi bu deneme Ahmet Çelebi nin kellesine mal olmuştur. O yüzden bu ismin çok cesaretlendirici olduğunu söyleyemeyiz. Fakat bizim milletimiz kelle koltukta gitmeye de alışkındır. İş adamlarımızda bu şekilde iş yapmaya alışkındır. Dolayısıyla korkmadan yenilikçi olmaya gayret edeceğiz dedi. İnovasyon un icat ve buluş ile karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Özgen şunları kaydetti; Şehir merkezindeki her mağazanın yenilik yapabileceği çok sayıda alan vardır. Önemli olan yenilik ve yenilikçilik kavramının anlaşılmasıdır. Hiçbir yeni şey yapmadan, piyasa kötü, müşteri yok diye yakınma devri bitmiştir. Bir işletme için yenilik, bir toplantı yaparak, haydi bir yenilik yapalım demek değildir. İşletmede sürekli olarak yeniliğe açık bir kültürün, bir yönetim yapısının oluşmasıdır. 1980 lere kadar, ekonomik gelişme için en önemli faktör sermaye olarak kabul edilirdi. 1990 lı yıllarda bilginin önemi ve eğitimin önemi anlaşıldı. Son on yılda ise en çok üzerinde durulan iki faktör vardır. Bunlardan birisi ülkedeki kurumların iyi olmasıdır. Devlet yabancı devletlerden iyi çalışmalıdır. Patent enstitüsü olsun, Ticaret ve Sanayi Odaları olsun, belediyeler olsun, bütün kurumlar, yabancı ülkelerdeki kurumlar kadar iyi çalışmalıdır. Bürokrasi olmamalıdır. Zaman kaybı olmamalıdır. Devletin ekonomideki görevi özel sektörün önünü açmak olmalıdır. Eğer, bir şirket kurmak, vergi vermek, ihracat yapmak, tapu almak, kredi almak yabancı ülkelerden daha fazla zamana ve paraya mal oluyorsa, zaten sahaya 3-0 yenik çıkıyoruz demektir. Patent sayısı artıyor Bir ekonominin gücü yenilikle ölçülmektedir. Burada da temel kriter patent sayısıdır. Avrupa Patent Bürosuna 2004 ve 2005 yıllarında yerli firmalar tarafından yapılan patent başvurusu sayısına baktığımızda Türkiye nin ciddi bir şekilde geride kaldığını görüyoruz. Almanların başvuru sayısı 48 bindir. İngiltere nin 19 bine yakındır. Polonya nın, Hollanda nın 2 bin dir. Türkiye ise 577 başvuru ile Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Belçika ile aynı seviyededir. Bu açıdan baktığımızda henüz Türkiye ekonomisi yenilikçi bir ekonomi değildir. Olması için eğitimde, AR-GE konusunda, üniversitelerde, ilgili tüm kurumlarda ve özel sektörün kendi içinde daha fazla çaba gereklidir. Antalya olarak biz de bu konuda henüz gerideyiz. Ülkemizde geçen yıl yapılan patent başvurusu sayısında Antalya 18 başvuru ile dokuzuncu sıradadır. Marka tescilinde ise ilimiz 2006 yılında 603 marka tescili ile yine dokuzuncu sıradadır. Sanayi üretiminin güçlü olduğu illerde marka ve patent sayısının fazla olması doğal karşılansa da ilimizin bu konuda daha ilerde olmasını arzu ediyoruz. Antalya, turizmde, tarımda, yapı sektöründe ve başka sektörlerde önemli bir tecrübeye sahiptir. Büromuza yapılan bilgilenme, danışma, belge alma başvurusu sayısı 462 dir. Bu yıl sekiz aylı dönemde ise 328 başvuru yapılmıştır. Yani bir gelişme vardır, fakat bunun çok daha hızlı olması gerekir. Patent Enstitümüzün Ankara dışına çıkarak, inovasyon konusunda öncülük etmesi çok sevindirici bir gelişmedir. Türkiye genellikle bir konuya geç başlayan, fakat hızlı ilerleyen bir ülkedir. Patent konusunda aynı gelişmeyi göreceğimize inanıyorum. Türk Patent Enstitüsü yürütmüş olduğu Hezarfen Projesi ile KOBİ ve inovasyon yönetimi konusunda yaptığı çalışmaların anlatıldığı seminerde, TPE, İnovasyon Destek Hizmetleri, KOBİ & Girişimciler Sorumlusu, Patent Uzmanı Arife Yılmaz ve TPE, İnovasyon Destek Hizmetleri, Kurumsal İlişkiler Sorumlusu, Patent Uzmanı Barış Cihan Başer, firmaların inovasyon sürecini daha verimli yönetebilmeleri ve sürekli inovasyon yapabilme yeteneği geliştirebilmeleri için gerekli altyapı bilgileri verdi. Ayrıca KOBİ lerin patent sistemini inovasyoncu çalışmaları için nasıl altyapı olarak kullanabilecekleri örneklerle anlatıldı. 11 Ekim 2007 ATSO