Tar mda yenilenme zaman. Ekolojik Mimarl k S ra D fl Bir Alim: Katip Çelebi ve Cihannuma Kent ve Yaflam: Tarihi Ünye Evleri



Benzer belgeler
ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Çeviren: Dr. Almagül sina

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

e-bülten STANBUL B LG ÜN VERS TES LET fi M FAKÜLTES REKLAMCILIK BÖLÜMÜ ADWORKERS YEN AJANS VE MÜfiTER LER YLE DD ALI!

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

NTERNET ÇA I D NAM KLER

STRATEJ K V ZYON BELGES

T.C. ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI. TÜRKİYE NİN EN TEMİZ KENTİ PROJESİ İLE İLGİLİ USUL ve ESASLAR

Yerli otomobil hedefi

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

(ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor

10 y l önce Alarko ve Carrier ortakl k için el

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

20 EKİM 2009 SALI IMF DÜNYA BANKASI TOPLANTILARI SAYI 2

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

YÖKAKADEMİK (Yükseköğretim Akademik Arama Sistemi)

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Basın Bülteni. Marmaray Projesinde Rota Teknik İmzası BD

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

FERROLI6.qxd 10/10/06 3:37 PM Page 1

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

Yerli kaynak aramalarına ayrılan pay 12 kat arttı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

2. KIRSAL KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI İLE İLGİLİ SORULAR

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Genel ekonomik görünüm ve sermaye piyasalar

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

29 Ekim coflkusu Ekim Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

ÖNSÖZ. Sevgili MMKD üyeleri,

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

Doç. Dr. Cemal Niyazi SÖKMEN*

- TARIMDA KADIN GĠRĠġĠMCĠLĠĞĠNĠN GÜÇLENDĠRĠLMESĠ PROGRAMI 2016 YILI UYGULAMA TALĠMATI

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Ulusal Uzman Havuzu. Kimyasal Madde Tasarrufu Enerji Tasarrufu. Kapasite Gelifltirme

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi

Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar.

Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

BU DAY, UN. nteraktif e-dergi Say : 1 / 2012 NEWS. ve SEKTÖRÜMÜZ.

Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA

Degisimi_Yonetmek 4/19/10 5:12 PM Page 1 De iflimi Yönetmek

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Transkript:

51 Sayı 51 Kasım - Aralık 2009 Tar mda yenilenme zaman Ekolojik Mimarl k S ra D fl Bir Alim: Katip Çelebi ve Cihannuma Kent ve Yaflam: Tarihi Ünye Evleri

mtiyaz Sahibi Mimar ve Mühendisler Grubu adına Genel Başkan Avni Çebi Sorumlu Yaz flleri Müdürü İsmail Özkaya Yay n Koordinatörü İsmail Şaşmaz Yay n Kurulu Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Prof. Dr. Nizamettin Aydın, Dr.Hayri Baraçlı, Dr. Ömer Faruk Kültür, Mehmet İşci, Osman Arı, Yakup Güler, Mahmut Çelik, Yavuz Sarı, Mehmet Bulayır Bu Say ya Katk da Bulunanlar Dilaver Demirağ, Yrd. Doç. Dr. Fahri Akbaş, Cihan Çiftlikli, Yay n Dan flma Kurulu Adnan Çelik, Bilal Ekşi, Nail Olpak, Oral Avcı, Yılmaz Aluç, Yusuf Aksu, Fatih Dönmez, Dr. Namık Ak Editörler A. Kadir Mermertaş M. Emin Eren Fatih Göksu Görsel Yönetmen Nevzat Albayrak Renk Ayr m Muhammet Dilsiz Reklam reklam@ajanspiksel.com letiflim Adresi Kuştepe Biracılar Sok. No: 7 Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 212 217 51 00 Fax: 212 217 22 63 Web: www.mmg.org.tr E-posta: mmg@mmg.org.tr Yazı ve reklamların içerik sorumluluğu sahiplerine aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. çerik ve Yap m Eski Osmanlı Sok. Cansun Apt. 5/7 Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 212 273 27 50 Fax: 212 273 27 51 Web: www.ajanspiksel.com E-posta: info@ajanspiksel.com Bas m Milsan Basın San. A.Ş. 0212 471 71 50 Yay n Türü İki ayda bir yayınlanır. Yerel Süreli Yayın editörden Merhabalar Yeni bir tasar m, yeni bir içerik ile sizlerle buluflturdu umuz 50. say m zdan sonra yeni bir say ile yine birlikteyiz. Bu yeni format m zla siz de erli okuyucular m za içerik olarak daha yo un, daha bilgilendirici bir dergi ulaflt rmakt r. Konular daha derinlemesine inceleyece imiz, akademisyenlerimizin yaz lar na daha çok yer verece imiz, güncel haberleri de erlendirece imiz yeni say lar m zla da sizlerle birlikte olmaya devam edece iz. Tar m konusunun son günlerde yo un bir flekilde tart fl ld n görmekteyiz. Mimar ve Mühendis Dergisi olarak bizlerde 51. say m zda dosya konusu olarak tar m inceledik. Tar mdaki yeni politikalar, yeni uygulamalar, dünyadaki geliflmeleri konunun uzmanlar ile de erlendirdik. Tar m ve Köy flleri Bakan Mehdi Eker, Türkiye Ziraat Odalar Birli i Baflkan fiemsi Bayraktar, STK temsilcileri ve akademisyenlerle tar mdaki son geliflmeleri ve yeni uygulamalar de erlendirdik. Ayr ca dosya konusu d fl nda yine tar mla ilgili son günlerin tart flma konusu GDO hakk nda uzmanlardan bilgi ald k. Bu say m zda ayr ca yine sizlerin ilgisini çekece ini düflündü ümüz makalelere, tarih köflemizde Katip Çelebi ye ve eseri Cihannuma ya, gezi köflemizde Yedigöllere, teknoloji dünyas ndaki son geliflmelere ve flubelerimizden haberlere yer verdik. Yeni format m zla birlikte dergimizde siz de erli okuyucular m zdan gelen yaz lara da yer vermek istiyoruz. Özellikle mimar ve mühendislik alan nda gönderece iniz yaz lar, makaleler yay n kurulumuz taraf ndan incelendikten sonra dergimizde yay nlanacakt r. Önümüzdeki say da buluflmak dile iyle

30 DOSYA Tar mda yenilenme zaman Tar m, insanl n toplu hayata geçiflinde büyük bir rol üstlendi. Tafl Devri süresince bulunan avc -toplay c topluluklar n, yerini tar mla u raflan halklara b rakmas, toplumlar ve devletleri ortaya ç kard. Sanayi Devrimi'ne kadar tar m, insanl n büyük ço unlu unun temel geçim kayna oldu. Ancak günümüzde de tar mda gözle görülür geliflmeler ve teknolojinin getirdi i etkiler bulunmaktad r. Özellikle 20. yüzy l boyunca tar mda önemli de ifliklikler yaflanm flt r. Türkiye de ise y llard r tar m arka plana at lm fl ve Türkiye yi bu alanda Dünya devlerinin aras na sokacak bir ivme 2000 li y llara kadar yakalanmam flt r. Mimar ve Mühendisler Grubu olarak 51. say m zda bu konu üzerine e ildik. Yap lan ve yap lmas gerekenleri uzman kiflilerle de erlendirmeye çal flt k. Bizden Haberler Haber Mimarl k: Mehmet flçi Ekolojik Mimarl k Foto raf: Osman Ar Restorasyon: Yavuz Selim Camii Yeniden Canlan yor Gezi Yedigöller: Osman Ar Makale: Prof. Dr. lhami Karayalç n Makale: Bülent nanç Tan t m: Su Vakf Söylefli: brahim Zeyd Gerçik Her Dem Yeni Kitapl k Teknoloji Ajanda Çizgi-Yorum 24 64 78 6 10 20 71 72 74 81 84 86 88 91 94 95 96 14 Haber Analiz: GDO İnsan Sağlığı ve Çevre 68 Söyleşi: Ayseli Usluata; Global Sınıf Projesi 82 Makale: Ahmet Erkoç Söyleşi: İbrahim Mirmahmutoğulları Kent ve Yaşam: Tarihi Ünye Evleri Tarihten: Sıra Dışı Bir Alim Kâtip Çelebi 92 Sinema ve Mühendislik: Devrim Arabaları

Baflkandan Tar m, g da ve sa l kl gelece imiz Dünyam z n gündemi küresel iklim de iflikli i ve g da güvenli ine kilitlenmifl bulunmaktad r. Hayat n devam olan temiz su kaynaklar ve sa l kl g da bulmak her geçen gün zorlaflmakta, yüzy llard r insanlara hizmet eden dünyam zda hayat n sürdürülebilirli i konusunda endifleler ve umutsuzluk artmaktad r. Gezegenimizi gelecek nesillere tafl mak için aray fllar yo unlaflmakta, dünyan n her yerinde hükümetlerden, sivil toplum kurulufllar na, ayd nlardan kanaat önderlerine kadar her sorumlu kurum ve birey bu konuyu gündemde tutmaya ve yetkilileri gerekli sorumluluklar almaya ça rmaktad r. Kyoto protokolü ile yo un olarak gündeme giren sanayileflmenin çevre boyutu ve sera gaz sal n mlar n n azalt lmas, 7 18 Aral k 2009 da Danimarka n n baflkenti Kopenhag da düzenlenen klim De iflikli i Konferans nda, çevresel ve küresel risklerin azalt lmas konusuyla yeniden etkin bir flekilde konuflulmaya devam etmektedir. nsanl k yeni bir varolufl krizi ile karfl karfl ya bulunmaktad r. Bu krizden ancak insanl n kadim gelene inden gelen birlikte var olma, yekdi erini ötekilefltirmeden adil, kat l mc, sürdürülebilir bir eko sosyal bir sistemin kurulmas yla afl labilir. Âdemin çocuklar üstünlü ün güçte de il adil, merhamet ve muhabbete dayal bir yaflam biçiminin hayata hakim k l nmas yla, art kendisi ve çevresiyle bar fl k bir flekilde var olmas yla bu ekseni kurabilir. Daha çok üretmek ve tüketmek h rs bizi çok yordu ve mistik varoluflsal anlam m z kaybetmemize neden oldu. Kirlenen yaln z çevremiz de il ayn zamanda zihnimiz ve bak fl aç m zda olmaktad r. Sanayileflmenin insanl k tarihindeki k sa serüveninde geldi imiz nokta bir varl k- yokluk meselesi olmaya bafllad. Son y llarda yap lan sinema filmleri ve romanlar n konusu k yamet senaryolar üzerine yo unlaflmaktad r. nsan akl ve cesareti her nsanlar n, ticari h rslar n n ve bilimsel meraklar n n kurban olmadan gelecekte var olabilmesinin, do al olan ürünlerin hayat m zda yer etti i miktar ve zamana ba l oldu unu unutmamal y z. konuyu yaln z bafl na çözmeye yetmemekte, kal c ve evrenin eko sistemi ile uyumlu bir endüstri toplumu oluflturmada emeklemeye bafllam fl durumdad r. Var olman n ve fark ndal n keyif ve huzur veren boyutu yerine tüketmenin hazc ortam nda kendimizi kaybetmekteyiz. nsanl m z sa l k, afiyet ve huzur içinde geçirmemiz için gerekli olan fleylerden biride sa l kl g da ürünlerine sahip olmakt r. Tar m ve g da sektörüne yaflanan geliflmelerle ihtiyac m z olan ürünleri sa lamaya çal flmaktay z. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus eko sistemi bozmadan, biyolojik çeflitlili i yok etmeden, insanlar n g da ihtiyac n n sa lanmas d r. Bütünü kaybetmeden ayr nt lar görmeye ve sahip olmaya çal flmal y z. Tar msal ürünlerde verimlili i art rmak ve zararl lara karfl mücadele etmek için gelifltirilen GDO lu ürünler insanl n yeni deneyimidir. Her deneyimin gelecekte meydana getirece i riskler dahas çevreye ve insan sa l na verece i zararlar bugünlerin ve gelece in tart flmal konusu olmaya devam edecektir. S hhatimizi kaybetmeden gelecekte varl m z sürdürmemiz sa l kl tar msal ürünler ve g da üretimine ba l - d r. Herkesin bu konudaki duyarl l insanl n gelece ine olan duyarl l - n n bir sonucudur. nsanlar n, ticari h rslar n n ve bilimsel meraklar n n kurban olmadan gelecekte var olabilmesinin, do al olan ürünlerin hayat m zda yer etti i miktar ve zamana ba l oldu unu unutmamal y z. Dergimizin geçen 50. say s yla beraber ald yeni format üyelerimizden büyük bir takdir ald. Bu bizi do ru yolda oldu umuz konusunda umutland rd ve gelecek ilgili yapaca m z çal flmalarda cesaretlendirdi. Yeni say m z n dosya konusu Türkiye nin tar m politikalar üzerine konuyla ilgili yetkili ve ilgililerin görüflleriyle zenginlefltirildi. Yeni y l n, yeni umutlarla beraber, ülkemize bereket ve s hhatli günler getirmesini dilerim. Avni Çebi Genel Baflkan

B ZDEN HABERLER MMG de Turgut Cansever okumalar Mimar ve Mühendisler Grubu nun (MMG) ülkemiz mimarisine getirdi i üst bak fl ile çok önemli bir yere sahip olan Turgut Cansever in düflünce dünyas n anlamak için bafllatt Turgut Cansever Okumalar söylefli dizisinin ikincisi Üsküdar-Ba larbafl nda yer alan slam Araflt rmalar Merkezinde yap ld. Bu ikinci toplant n n konu- u ise Bursa Uluda Üniversitesi ktisadi dari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Ö retim Üyesi Prof. Dr Süleyman Seyfi Ö ün oldu. Ö ün, Turgut Bey in içinde saklad hazineleri, onun mimari dehas yla ortaya koyduklar n anlamak kolay de il. Ama kendisini tan m fl olma bahtiyarl na sahibim diyerek Cansever in düflünce dünyas ndaki derinli i anlatt. Seyfi Ö ün konuflmas na flu flekilde devam etti: Dünya görüflü kavram bize Alman Felsefesinden girmifltir. Almanlar sosyal olgular bu kavram etraf nda aç klamay çok severler. Buna göre dünyada bir tak m ifller yap lmaktad r ama bu yap lanlar n ard nda derin bir bak fl söz konusudur. Bu kavram ile, " Hâkim bir tasavvur, bir perspektif bir, bir birikim var demek istiyorlar Ben bu kavram kullanmaktan s k nt duymuyorum. Çünkü Almanlar bu kavram çok afl r ya vard rm fl olsalar bile, gerçekten de medeniyetlerin arka plan nda da bu tür bir düflünsel birikim var demek çok da farkl bir fley demek de ildir. Turgut Bey inde dünya görüflünün ard nda bu tür birikim vard r. Ben o bikrime bakt m zaman do udan gelen bir fl görüyorum diyen Süleyman Seyfi Ö ün konuflmas nda Cansever in kendi medeniyet birikimi içinde oluflturdu u bu birikimi anlat. MMG ad na toplant n n organizasyonunu yürüten MMG Baflkan Yard mc s Osman Ar yapt aç l fl konuflmas nda bu toplant y düzenleme amaçlar n n Merhum Turgut Cansever in Mimariye getirdi i düflünsel derinli i anlamak ve mimarl k, mühendislik alan nda çal flacak olanlar n da onun düflünsel derinli ini anlamalar n sa lamak oldu unu ifade etti. Bu Okumalar sayesinde Turgut Cansever in tefekkür hazinelerinden bir k sm olan Konfüçyüs ten Gazâli ye ve bni Arabî ye dek, Yeflil Sar kl Ulu Hocalar n, fiehrin Vaizlerinin söyleyemedikleri hakikatleri keflfe ç - kaca z diyen Osman Ar, bu yolculuk esnas nda Turgut Cansever i tan - yan, onu anlama gayretinde bulunmufl akademisyenlerle Cansever in tefekkür limanlar nda gezineceklerini belirtti. Bu faaliyetlerin sonucunda Turgut Cansever in tefekkür dünyas ndaki derinli i mimar ve mühendislerin dünyas na tafl may, hep onlar n gündemlerinde yer almas n sa lamay, onun fikir âlemini tan malar n sa lamay umduklar n söyledi MMG profesyonel e itimleri devam ediyor Mimar ve Mühendisler Grubu'nun düzenledi i ücretli e itimlerin ikincisi 26-27 Aral k 2009 tarihlerinde Flatofis Centrum'da gerçekleflti. Yaz l m, otomasyon, inflaat ve elektronik sektörlerinden 20'ye yak n MMG üyesinin kat ld e itimde "proje" kavram ve projelerin nas l yönetilece i konusu ayr nt lar yla ele al nd. lki Kas m ay nda "Fizibilite Etüdü" gerçekleflen ve nün ifllendi i e itimlerin ikincisini kendisi Endüstri Yüksek Mühendisi olan ve pek çok proje tecrübesi bulunan Gökhan Yücel verdi. Proje ve yat r mlar n benzerli ine dikkat çeken Yücel, projelerin mutlaka zaman s n r n n bulundu unu ve proje kapama ad m ile sonland - n ifade etti. Projelerin yaln z kar elde etmek üzere yap lmad na ve siyasi, sosyal vb nedenlerle de projelerin hayata geçirilebildi ine iflaret eden Endüstri Yüksek Mühendisi Gökhan Yücel, özel sektör projelerinde ise proje fizibilitesinin ve proje geri dönüflünün su götürmez önemde oldu unu söyledi. MMG stiflare Kurulu Üyesi ve Yönetim Kurulu Eski Baflkan Oral Avc da misafir konuflmac olarak kat ld e itim s ras nda daha önce gerçeklefltirmifl oldu u projelerden elde etti i deneyimlerini kat l mc larla paylaflt. E itime kat - lanlar n memnuniyetini ifade etti i bu e itim programlar n n her ay devam edece i belirtildi. 6 Mimar ve Mühendis Kasım-Aralık 2009

MMG zmir fiubesi nden proje baflar s ve yeni flube merkezi aç l fl M MG zmir fiubesi, zmir Kalk nma Ajans taraf ndan iflletmelerin rekabet güçlerinin artt r lmas ve sosyal kalk nman n desteklenmesi amac yla verilen destekten almaya hak kazand. Kabul edilen 2 projeyle MMG zmir fiubesi 71 adet proje aras na 2 kabul ile girmeyi baflaran 5 kurulufltan birisi oldu K sa bir süre içinde haz rlanmas na ve son teslim gününde ulaflt r lmas na ra men MMG zmir fiubesi büyük bir baflar yakalayarak sunulan toplam 234 adet proje aras ndan haz rlad iki projeye de kabul ald. Mimar ve Mühendisler Grubu ayr ca Aral k ay nda Türkiye nin 3. büyük ili zmir de flube merkezinin de aç l fl n yapt. Genel Baflkan Avni Çebi'nin hay rl olsun dilekleriyle gerçeklefltirdi i kurdele kesme töreninden sonra zmir fiubesi nin yeni binas resmen faaliyetine bafllad. Avni Çebi'nin aç l fl konuflmas ile bafllayan törende, zmir fiube Baflkan Ünal Özturkut da flubenin haz rl k aflamas ndaki çal flmalar ndan, günümüze kadar olan faaliyetleri ve e itmenlerce proje kapsam nda gerçeklefltirilen kurs programlar hakk nda konuklara ayr nt l bilgi verdi. Aç l fl s ras nda ayr ca, Tasar m ve Yönetim Sistemleri kursunu baflar ile bitiren kursiyerlere sertifikalar yap lan törenle takdim edildi. EGO Genel Müdürü Ömer Ulu: Yerel yönetim anlay fl yeniden gözden geçirilmeli MMG Ankara fiube Baflkan Y lmaz Ada, Yönetim Kurulu Üyeleri Ö.Sami Yap c, Yunus Aluç, Gürol Konyal o lu, Ertu rul Kuyrukçu, Kaz m Özgür, Sadullah Nazl, Ümit Keser ve Ziya Düz, EGO Genel Müdürü Ömer Ulu'ya nezaket ziyaretinde bulundular. Mimar ve Mühendisler Grubu Ankara fiubesi nin ziyaret ve tan t m çal flmalar çerçevesinde gerçekleflen bu ziyarette ana konu Ankara'daki ulafl m çal flmalar ve karfl lafl - lan güçlüklerdi. Mahalli idarelerle ilgili de yay mlanm fl kitaplar da olan Ulu, ulafl mla ilgili altyap çal flmalar, özellikle de metro gibi büyük projeler için çok büyük finansal kaynak gerekti i ve mevcut yerel yönetim yap s yla da belediyelerin bu çal flmalar yaparken zorland n vurgulayarak, yetki konusunda yerel yönetimlerin bir eksi inin olmad n, fakat kaynak kullanma yetkisinin hala merkezi yönetimde oldu unu söyledi. Ulu, yerel yönetim anlay fl n n yeniden gözden geçirilmesinde ve yap land r lmas nda fayda oldu unu belirtti. Samimi bir havada geçen bu toplant da MMG tan t l p, faaliyetleri hakk nda k saca bilgi verildi. 7

B ZDEN HABERLER MMG Bursa fiubesi brahim Mirmahmuto ullar n üyeleriyle buluflturdu Mimar ve Mühendisler Grubu Bursa fiubesi aral k ay kahvalt l toplant s nda bu ay Dizayn Grup Yönetim Kurulu Baflkan Say n brahim Mirmahmuto ullar 'n a rlad. Mimar ve Mühendisler Grubu Genel Baflkan Avni Çebi ve MMG Bursa fiube Baflkan Mustafa Bayraktar n da kat l - m ile gerçekleflen toplant da, brahim Mirmahmuto ullar, flirketlerinin stratejilerini ve yönetim organizasyonlar n anlatan bir konuflma yapt. Ar-ge faaliyetlerine verdikleri öneme dikkat çeken ve inovasyon kavram na de inen Mirmahmuto ullar, flirketinin sahip oldu u teknolojik seviyeye rakiplerinin eriflmekte zorland n ifade etti. Dünyan n birçok ülkesinde projelere imza atan Dizayn Grup'un yönetim organizasyonu ve havuz sistemine de de- inerek konuflmas n tamamlayan Mirmahmuto ullar, üyelerin sorular n da cevaplayarak konuflmas n sonland rd. Ulusal Bor Araflt rma Enstitüsü Baflkan Erk nger: Türkiye bin y ll k bor rezervine sahiptir MMG Bursa fiubesi'nin Kas m ay kahvalt l toplant s, Ulusal Bor Araflt rma Enstitüsü Baflkan Erk nger'in kat l m yla gerçekleflti. nger, konuflmas nda; Türkiye`nin bin y ll k bor rezervine sahip oldu unu belirterek, genifl tart flmalara yol açan borun, fizik ve kimya dallar nda birkaç kez kazan lan Nobel ödüllerine konu olan tek element oldu unu söyledi. Yak n zamana kadar ad yla bilinmeden kullan lan bor madeninin nükleer enerjiden uzay teknolojisine, sa l ktan enerjiye kadar birçok alanda teknolojiyi tetikleyen bir ifllev gördü ünü belirten Enstitü Baflkan Erk nger, Dünyadaki rezervin yüzde 70`ine sahip oldu umuz borla ilgili yeni kullan m sahalar ortaya ç k yor. Bu yeni kullan m sahalar na el at p piyasadaki yerimizi almam z gerekiyor. Bugün hemen hemen bütün üniversitelerde bu konuya kafa yoran insanlar var. Onlara her türlü deste i sa l yoruz. Bizim bu konuda kat edece imiz bir mesafe var dedi. Yap lan çal flmalar n entegre edilmesi gerekti ini kaydeden nger, bilgilerin üniversitelerde oluflturulduktan sonra entegre edilmesinin önemine de indi. Bu konudaki çal flmalar n sonuçlar n n 10 20 y ll k bir süreçte ortaya ç kaca n ifade eden Erk nger, Dünyada rezerv konusunda tek haneyi aflan baflka bir ülke yok, dolay s yla bu madenin araflt rmas ve sorumlulu u Türkiye`de olmas laz m. Çünkü biz para kazanaca z diye konufltu. Borun uzay teknolojisinde gün geçtikçe daha çok önem kazand n ve uzay araflt rmalar na giriflen Türkiye`nin bu konudaki çal flmalar n n genifl rezervleriyle çak flt n da kaydeden nger, fizikçilere bu konuda yo unlafl n` ça r s nda bulundu. Bu madeninin etraf nda yeni ürünler geliflirken, sa lanacak istihdam ve elde edilecek gelirlerin önemli oldu unu ifade eden nger, Bu maden bin sene boyunca bize yeter, o nedenle bu konuda detayl çal flmalar m z sürdürüyoruz. Mesela yak t bile elde ettik. Önümüzdeki süreçte 3 kilovata kadar araba yapaca z. Bunu 20 30 kilovata ç karabilmenin çal flmalar n da sürdürüyoruz. Tabi bütün bunlar kolay fleyler de il, sab rl olmak laz m dedi. Mimar ve Mühendisler Grubu Bursa fiube Baflkan Mustafa Bayraktar, yapt klar çal flmalarla hem üyelerini hem de toplumu ayd nlatmaya çal flt klar n belirtti. Bundan sonra da çal flmalar n ara vermeden sürdüreceklerine dikkati çeken Bayraktar, Ulusal Bor Araflt rma Enstitüsü Baflkan Erk nger e plaket takdim etti. 8 Mimar ve Mühendis Kasım-Aralık 2009

MMG Ankara fiubesi Ankara Metrosunu gezdi MMG Ankara fiubesi EGO Genel Müdürü Say n Ömer Ulu ya yap lan nezaket ziyaretinde kararlaflt r ld - gibi, metro yap m çal flmalar n yerinde görmek, ayn zamanda mevcut ve çal flan metro hatlar hakk nda bilgi edinmek üzere Ankara Metrosuna bir gezi düzenledi. Bu geziye Ankara fiubesi Yönetim Kurulu ve 30 a yak n üye ile birlikte Ankara Büyükflehir Belediyesi Genel Sekreter Yard mc s Yunus Aluç Bey de ifltirak ettiler. EGO Genel Müdür Yard mc s Say n Cenap Aflç, Rayl Sistemler Dairesi Baflkan Say n Ahmet Çetin, Yap m Müdürü Say n Kaz m Özgür ve Proje Müdürü Say n Sadullah Nazl refakatinde gerçekleflen bu program n ilk dura K z lay daki metro kaz s çal flmalar yd. Türkiye de ilk kez gerçekleflen bir teknikle yap lan bu derin kaz ve tunel açma çal flmalar bizzat yeralt na inilerek görüldü. nflaat gerçeklefltiren firman n flantiye flefi Çetin Bey yap lan çal flmalar hakk nda kaz mahallinde bilgi verdi. Gezinin ikinci dura Çayyolu hatt üzerindeki ODTÜ Kavfla- ndaki inflaat bitmifl olan metro istasyonuydu. Daha sonra, mevcut metro hatt n n iflletme ve kumandas n n yürütüldü- ü ayn zamanda trenlerin bak m n n yap ld Macunköy deki flletme ve Bak m Müdürlü ü ne geçildi. Burada, yap lan çal flmalar hakk nda flletme Müdürü Say n Cemalettin Y lmaz taraf ndan üyelerimize brifing verildi. MMG Bursa flubesi DS 1. Bölge Müdürlü ü ne teknik gezi gerçeklefltirdi MMG BURSA fiubesi yeni sezonun ilk teknik gezisini, 01.11.2009 tarihinde DS 1.Bölge Müdürlü ü'ne yapt. Kat l mc lar n kahvalt da bulufltu u teknik gezi s ras nda ayn zamanda MMG üyesi olan DS 1. Bölge Müdürü Sn. Vahit Baygünefl Bölge Müdürlü ünü tan tan ve yap lan çal flmalar içeren bir brifing verdi. Türkiye'de Bir lk DS 1. Bölge Müdürlü ünce Bursa n n negöl lçesi nde bulunan fievketiye Göleti nin taban su kaç rmamas için EPD membran ile kaplan yor. Kaplan n alan n büyüklü ü noktas nda Ülkemizde bir ilk olan çal flma yaklafl k 70 bin metrekarelik bir alan içine almaktad r. DS 1. Bölge Müdürlü ü'nün Tarihçesi ve Görev Alan DS I. Bölge Müdürlü ü, 01.03.1954 tarihinde 6200 say l kanuna istinaden stanbul, Kocaeli, Çanakkale, Bal kesir, Tekirda, K rklareli ve Edirne illerini kapsayan görev alan nda kurulmufl; 13.04.1960 tarihinde Edirne, Tekirda ve K rklareli illeri DS XI. Bölge Müdürlü ü olarak, 16.04.1980 tarihinde Bal kesir ve Çanakkale illeri DS XXV. Bölge Müdürlü ü olarak, 12.06.1993 tarihinde de stanbul ili DS XIV. Bölge Müdürlü ü olarak ayr lm fllard r. DS I. Bölge Müdürlü ü Marmara Bölgesinde yer almakta ve merkez Bursa olmak üzere Kocaeli ve Yalova illerini kapsamaktad r. Toplam 15 125 km2 alana sahip bu üç ilimizde 4 195 733 kifli (2009) yaflamaktad r. Personel Durumu 30.06.2009 tarihi itibari ile ünitelerin tümünde 662 kadrolu personel çal flmaktad r. Bunun 134' ü teknik hizmetler ve 38' i G H ile 2 Sa l k olmak üzere 174 memur, geri kalan 493' ü ise S/S daimi personeldir. Geçici iflçi (rasatç ) olarak da 14 iflçi çal flmaktad r. Buna göre Bölgede çal - flanlar n toplam say s geçici iflçilerle birlikte 681 kiflidir. Araç-Gereç Durumu Merkez ve taflra ünitelerinde kay tl makine ve teçhizat park olarak 300 adet araç ve ifl makinas bulunmaktad r. Bunlardan nflaat Makinalar - Tafl ma Makinalar ve Tafl - ma Vas talar n n toplam 172 adettir. Bunlara ait ataflmanlar ile di er ekipmanlar n toplam 128 adettir. 9

HABER Bo az suyu tünelle Haliç'e ulaflacak H zl Trende görüntülü yolculuk dönemi Ulaflt rma Bakan Y ld r m, "art k isteyen h zl trende görüntülü görüflebilecek internete girebilecek" dedi. Ulaflt rma Bakanl TCDD Genel Müdürlü ü ve Avea iflbirli iyle Ankara-Eskiflehir aras ndaki yüksek h zl tren (YHT) hatt ndaki 3G alt yap s Ulaflt rma Bakan Binali Y ld r m` n da kat ld bir törenle hizmete girdi. Di er cep telefonu operatörlerinin Avea ile protokole oturmalar ya da kendi yat r mlar n yapmalar halinde di er cep telefonu sahipleri de h zl trenin saatte 250 kilometre h z yapmas halinde bile rahatl kla görüntülü telefon ile görüflebilecek ve internete h zl girecekler. Ulaflt rma Bakan Binali Y ld r m, 3 G altyap s n n hizmete girmesiyle ilgili Ankara Gar nda düzenlenen törende yapt konuflmada, Türkiye`de "yüksek h z" talebinin baflta demiryollar olmak üzere otoyollarda, internette arka arkaya geldi ini belirterek, "Ankara-Eskiflehir aras nda h zl trende seyahat eden yolcular n rahatl kla görüntülü görüflme yapabilecekler ve internete girebilecekler" dedi. Bu hizmetin baflta h zl tren olmak üzere Türkiye`nin en uç köflelerinde olmas gerekti i üzerinde duran Y ld r m, flöyle dedi: "Türkiye`nin her yerinde bu yüksek teknolojilerin getirdi i hizmetlerden yararlanmak laz m. Biz çal flmalar m z yüksek teknolojinin yayg nlaflt r lmas yönünde sürdürüyoruz." 500 kilometre h zda bile kesintisiz görüntü Avea Genel Müdürü Erkan Akdemir de, flirket olarak bütün alt yap yat r mlar n ileri teknolojilere uyumlu bir flekilde gerçeklefltirdiklerini ifade ederek, "Avea`n n teknolojisiyle de il 250 kilometre 500 kilometre h z yap lsa bile görüntülü görüflme net ve kesintisiz olacakt r" fleklinde konufltu. Ulaflt rma Bakan Binali Y ld r m ve törene kat lanlar daha sonra YHT ile Ankara Gar ndan Polatl `ya kadar gidip gelirken 3 G teknolojisinin h zl trende nas l çal flt n denediler. Ulaflt rma Bakan Y ld r m, YHT`n n 249 kilometre sürate ulaflt bir anda yedek makinisti ile ilk görüntülü görüflmesini yapt. Bakan Y ld r m daha sonra Ankara ile bir kaç kez baflar s z olan görüflme denemesinden sonra görüntülü görüflmesini gerçeklefltirdi ve kameralara poz verdi. stanbul Büyükflehir Belediyesi SK Genel Müdürlü ü, Haliç e yeniden hayat verecek dev bir projeye bafllad. stanbul Bo az ndan Haliç e su ak fl n sa layacak tünel kaz s n yapacak TBM makinesi düzenlenen törenle flafta indirildi. Törene stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan Kadir Topbafl n yan s ra, Kâ thane Belediye Baflkan Fazl K l ç, SK Genel Müdürü Mevlüt Vural, Bilgi Teknolojileri Daire Baflkan Hakk Tok ve çok say da vatandafl kat ld. Kâ thane Deresi ne sürekli su ak fl n n sa lanarak dere suyunun yenilenmesi ve Haliç e sürekli temiz suyun girmesini sa lamak için Bo az n sular infla edilen tünelle Kâ thane Deresi ne tafl - nacak. 2 bin 200 milimetre çap nda 4 bin 100 metre uzunlu undaki tünel Ayaza a ile Sar yer Çay rbafl aras nda infla edilecek. TBM yöntemiyle infla edilecek olan tünelle günlük 260 bin metreküp deniz suyu Kâ thane Deresi ne ulaflt r lacak. TBM makinesiyle günde 10 metre kaz lacak tünel inflaat n n 400 günde tamamlanmas hedefleniyor. Bo az dan Ayaza a ya kadar cazibe ile gelen deniz suyu da burada terfi ettirilerek Kâ- thane Deresi ne ak t lacak. stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan Kadir Topbafl, stanbul Bo az ndan tünelle Haliç`e temiz su aktar lmas halinde buradaki ekolojik parametrelerin yükselece ini, böylece yeni yaflam imkan ve f rsatlar n n ortaya ç kaca n söyledi. Avrupa Yakas 3. K s m At ksu Tünel nflaat kapsam nda, 32 metre derinlikten Ayaza a Deresi`ne pompa ile terfi edilecek olan deniz suyu sayesinde, Kâ thane Deresi ve Haliç te su sirkülâsyonu sa lanacak. 15 fiubat 2008 tarihinde bafllanan inflaat n Haziran 2011 de tamamlanmas ve projenin 38 milyon TL ye mal olmas bekleniyor. 10 Mimar ve Mühendis Kasım-Aralık 2009

HABER Do an her çocu un e-mail adresi olacak B ilgi Teknolojileri ve letiflim Kurumu (BTK) Baflkan Tayfun Acarer, ''yerli arama motoru'' kurulmas na yönelik çal flmalar 2010 y l nda tamamlamay hedeflediklerini ve ''Anaposta Projesi'' kapsam nda, her çocu un do ar do maz nüfus cüzdan nda yaz l olan bir posta adresine sahip olaca n bildirdi. BTK Baflkan Acarer, ''Youtube'' ve ''Google'' baflta olmak üzere mevcut tüm arama motorlar n n yabanc kaynakl oldu unu hat rlatarak, ''Bu nedenle, flu andaki internet yoluyla yap lan her türlü haberleflme yabanc ülkelere gidiyor, oralardan geri geliyor. flin bu aç dan bir güvenlik taraf var'' dedi. Mevcut yabanc arama motorlar n n Türkiye'nin ihtiyaçlar na cevap vermedi ini, ülke hassasiyetlerine zaman zaman duyars z kald n ifade eden Acarer, Türkçe karakterlerden kaynaklanan s k nt lar da yafland n dile getirdi. Yerli arama motoru kurulmas çal flmalar kapsam nda ''Anaposta Projesi''ni de yürüttüklerini anlatan Acarer, flöyle konufltu: ''Proje kapsam nda, 70 milyon vatandafl m z n her birine 10 GB mail kotas olan bir elektronik posta adresi verilebilecek. Her çocuk do ar do maz nüfus cüzdan nda yaz l olan bir posta adresine sahip olacak. 70 milyon kiflinin TC kimlik numaras eflleflmesi seviyesinde kullan labilece i bir mobil a sa lanm fl olacakt r. Yahoo, Hotmail, Gmail gibi yabanc ve güvenli olmayan posta adresleri ve a lar kullan lmam fl olacak. slam ülkeleri ile Türk cumhuriyetleri, Türkiye'nin posta altyap s n tercih edeceklerinden, uluslararas büyük bir a ve internet haberleflme ortam sa lanm fl olacak.'' Yerli oto üretme sevdas bafllad Otomotivde milyarlarca dolarl k fabrikalara sahip olan, otobüs ve kamyon gibi a r ticari araçlarda kendi markas n yaratan Türkiye'de, bu kez de yüzde 100 yerli otomobil üretmek için yar fl bafllad. Murat Günak' n "Mindset" projesiyle adeta alevlenen bu çabalar n bir bölümü hükümet taraf ndan da ciddi flekilde de erlendirilirken, rüzgâr arkas na almak isteyen giriflimciler de, daha önce aç klad klar projelerini yeniden gündeme getirdi. Baflbakan Recep Tayyip Erdo an' n da test etti i ve tasar mc Murat Günak ile orta n n gelifltirdi- i elektrikli "Mindset" projesinde flu an yat r mc - lar n de erlendirilmesi aflamas na gelindi. Hükümetin de s cak bakt Mindset'in, "2010 Kültür Baflkenti" etkinlikleri çerçevesinde stanbul'da kullan lmas için de çal flmalar bafllat ld. Ertex firmas taraf ndan yaklafl k üç y l önce tan - t lan ancak seri üretimine geçilemeyen Etox da, geçen hafta yeniden gündeme geldi. Etox için, Ankara'da Ostim Sanayici ve fladamlar Derne i (OS AD) Güçbirli i A.fi ile bir çal flma bafllat ld aç kland. Bu iflbirli i çerçevesinde oluflturulan çal flma grubundan al nan sonuçlara bak laca ve olumlu olmas halinde projenin üretimine bafllanabilece i bildiriliyor. Anadol STC 16'y yaratan ekipte yer alan Ekber Onuk'un, vefat eden o lu Kaan ile birlikte tasarlad ve yaklafl k 6 y ld r sessiz sedas z ilerleyen "SAZAN" adl spor otomobil projesinin de, bu y l içinde hayata geçmesi bekleniyor. Ekber Onuk un, o lunun ad n yaflatmak amac yla giriflti i bu özel projede, üretim adedinin 10 gibi s n rl bir say da b rak lmas hedefleniyor. 12 Mimar ve Mühendis Kasım-Aralık 2009

Konya dan bir icat: Ak ll Al flverifl Asistan K onyal bir yaz l m firmas al flverifl merkezlerinde kullan lan sepetlere monte edilebilen, marketlerde ürün arama derdine son verecek dijital ''Ak ll Al flverifl Asistan '' gelifltirdi. Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Yerleflkesi'ndeki Teknokent binas nda faaliyet gösteren RNK Teknoloji ve Yaz l m Firmas fl Gelifltirme Müdürü Ali Ortakabakç, büyük marketlerde müflterilerin istedi i ürünü market içinde k sa sürede bulmakta zorluk çekti ini, gözlemledikleri bu zorlu u çözmek için çal flmaya bafllad klar n söyledi. Yaklafl k 2 y l süren ve TÜB TAK' n da deste iyle yürüttükleri Ar-Ge çal flmalar sonucunda ''Ak ll Al flverifl Asistan '' ad n verdikleri cihaz gelifltirdiklerini ifade eden Ortakabakç, cihaz n ilk etapta prototipini ürettiklerini bildirdi. stedi iniz ürünün yerini size gösteriyor Ortakabakç, dijital olan ve al flverifl merkezlerinde kullan lan sepetlere monte edilebilen sistem sayesinde al flverifl yapanlar n ürünlerin fiyatlar n, hangi rafta oldu unu, rafta kaç çeflit ürün bulundu unu ö renebildi ini vurgulayarak, flunlar kaydetti: ''Örne in markete girdi inizde, sepetin üzerindeki bu cihaza size özel al flverifl kart n z okutuyorsunuz. Sonra dokunmatik ekran na almak istedi iniz ürünün ad n yazd n zda, karfl n zda bu ürünün farkl markalar n tek tek hangi reyonda, hangi rafta, kaç nc s rada oldu unu, fiyatlar yla birlikte size gösteriyor. Böylece zaman kaybetmeden istedi iniz ürüne ulaflabiliyorsunuz. Ald n z ürünü cihaz üzerindeki barkod okuyucuya okuttu unuzda fiyat kaydediliyor ve görebiliyorsunuz. Böylece kasaya gitmeden ödeyece iniz tutar ö renebiliyorsunuz. Ayr ca al flverifl merkezinin kifliye özel verdi i kartlar bu cihaza okutuldu unda cihaz kiflinin geçmifl al flverifllerini görüyor. Bu sayede de müflteri daha önce hangi markalar, hangi ürünleri kaç liradan ald n görüp, alaca ürünlerle bir k yaslama yapabiliyor'' dedi. Kayseri'de biyodizel tüketimi giderek art yor K olza (Kanola), ayçiçe i, soya, aspir gibi ya l tohum bitkilerinden elde edilen ya lar n veya hayvansal ya lar n bir katalizör eflli inde metanol veya etanol gibi k sa zincirli bir alkol ile reaksiyonu sonucunda aç a ç - kan ve yak t olarak kullan lan biyodizel, çevre dostu oluflu, kükürt içermemesi ve mevcut dizel motorlar nda hiçbir tasar m de iflikli i gerektirmeden kullan labilme özelli i ile gün geçtikçe tüketici taraf ndan ilgi görüyor. Kayseri'de Enerji Piyasas Düzenleme Kurumu (EPDK) taraf ndan verilmifl lisansla istasyonsuz ve tek depolama tesisine sahip iflletme olduklar n dile getiren Oilwell Petrol Ürünleri ve Madeni Ya lar Pazarlama yetkilisi Mustafa Durmufl, Kayseri'de biyodizel sat fllar na 6 ay önce bafllad klar n ve sat fllar n n giderek art fl gösterdi ini söyledi. Fiyat olarak yüzde 20 daha hesapl Durmufl, fiirket ortaklar m z olan Hakan Vatanel, Ayhan Aktafl ve Ali Göker ile birlikte yaklafl k 6 aydan beri Arg nc k Esentepe Mahallesi Do u Sanayi Sitesi nde biyodizel sat fl yap yoruz. Yaz aylar nda çok yo un biyodizel sat fl gerçeklefltirdik. fiu anda sat fl n yapt m z biyodizel k fl flartlar nda da rahatl kla kullan labilmektedir. Mazot dedi- imiz dizel yak t k fl flartlar nda eksi 17 derecede donarken, biyodizel yak t ise eksi 15 dereceden daha so uk havalarda donmaktad r. Fiyat olarak yaklafl k yüzde 20 daha hesapl olan biyodizel kat kaloriferlerinde, iflyerlerinde, fabrikalarda k sacas dizel yak tla çal flan tüm alanlarda rahatl kla kullan lmaktad r, dedi. 13

HABER-ANAL Z GDO, insan sa l ve çevre Geneti i de ifltirilmifl organizmalar (GDO), do al yollarla oluflmayan, modern biyoteknoloji kullan larak elde edilmifl, yeni bir genetik kombinasyonuna sahip olan her hangi bir canl organizma olarak tan mlanmaktad r. Günümüzde birçok g da GDO içermektedir. M s r, soya, papaya, kanola, patates, pirinç, kabak, fleker pancar, domates olarak önemli bir pazara sahiptir. > Yrd. Doç. Dr. Fahri Akbafl Genetik ve Biyomühendislik Bölümü, Fatih Üniversitesi 14 Mimar ve Mühendis Kasım-Aralık 2009

Artan insan nüfusu, tar m arazilerinin azalmas, topra n kirlenmesi, besleyici özelli i zenginlefltirmek gibi birçok ekonomik ve çevresel gerekçelerden dolay GDO lar yayg nlaflmaktad r. Birçok yeni bilimsel geliflmede oldu u gibi, transgenik ürün ve organizmalar n tüketilmesi, önceden öngörülemeyen t bbi, politik ve etik tart flmalar da beraberinde getirmektedir. Bu güne kadar bu ürünlere ba l geliflti i rapor edilen t bbi bir problem olmamakla birlikte, yine de kamuoyunda kayg uyand rmaktad r. Risk de erlendirmesi aç s ndan, bu ürünlerin üretilmesi, tüketilmesi, insan ve çevre ile etkileflimlerinin bilimsel yöntemlerle incelenmesi ve toplum ile sonuçlar n paylafl lmas gerekmektedir. Genetik bilimindeki geliflmelerin, insan n ve di er organizmalar n canl l k kodlar n anlamaya ve ayd nlatmaya bafllamas yla beraber, belli faydalar hedeflenerek bu canl lar n genetik yap lar n n de ifltirilmesine de imkân sa lam flt r. 1970 li y llar n bafl ndan itibaren, rekombinant DNA teknolojisi h zl bir ivme ile geliflmeye bafllam flt r. Bir canl n n hedeflenen özel bir geninin al n p, farkl bir canl ya aktarmak ve rekombinant olarak adland r lan bu genin al c olan canl da proteine dönüflmesi mümkün olmufltur. Bu teknoloji ilerleyen y llarda bitkilerde de kullan lmaya bafllanm flt r. Bir bitkinin yap s nda var olmayan bir özellik, gen aktar m yolu ile kazand r labilmekte ve elde edilen bu avantaj sayesinde bitki, belli flartlara direnç elde etmektedir. Zaman içerisinde bu yöntemle elde edilen bitkilerin genifl tar m alanlar nda ekilmesi ve tüketime sunulmas, birçok soruyu ve tereddüdü de beraberinde getirmifltir. Teknolojiyi üreten ve kullanan ülkeler baflta olmak üzere, ülkemizin de içinde bulundu u ve dolayl da olsa problemle yüz yüze olan di er ülkelerde, GDO lar n etkilerinin hararetle tart fl ld platformlar oluflmaktad r. Konunun hassasiyeti ihmal edilemeyecek kadar önemlidir. Ancak, bu çerçevede oluflturulan bilgi kirli i, ciddi bir kafa kar fl kl na yol açmaktad r. GDO taraftarlar ve karfl tlar olarak neredeyse iki z t kutba ayr lma e ilimi görülmektedir. Mevcut bilgiler ve bilimsel çal flmalardan ç kan sonuçlar itibar ile GDO lar n potansiyel faydalar ve oluflturabilece i risklerin de erlendirilmesi amac yla baz detaylar n bilinmesi gerekmektedir. Tar msal üretimde hem üretici hem de tüketicinin menfaati aç s ndan, kalite ve ürün miktar n n artt r lmas için bitkilerin genetik yap lar nda de ifliklikler yap lmaktad r. En s k yap lan genetik müdahale, bitkilerin zararl ot ilaçlar na karfl dirençli hale getirilmesi çal flmalar d r. Daha sonra baz böcek, virüs gibi hastal klara karfl bitkileri korumak için yap lan müdahaleler gelmektedir. Kurakl k ve tuzlulu a dirençli bitkiler de gelifltirilmektedir. Birçok laboratuar çal flmas yap lmas na ra men, teknik olarak çok daha zor ve karmafl k olmas ndan dolay, 2002 y l - na kadar ticari olarak pazarlanan kurakl - a dirençli GDO yoktu. Sonraki y llarda yayg nl k göstermifltir. GDO lu bitkilerde en çok yap lan di er de ifliklikleri de çiçek rengini de ifltirmek, meyve ve çiçeklerde olgunlaflma ve çürümenin geciktirilmesi, do al türlerle tozlaflman n engellenmesi için erkek üreme organlar n n k s rlaflt r lmas, özel ya türlerinin elde edilmesi için lipit biyosentezinin modifiye edilmesi gibi çabalar örnek olarak verebiliriz. Çevre kirlili inin azalt lmas amac yla, do ada parçalanmas zor ve kirletici özelli i olan maddelerin yerine, bitkilere baz polimerlerin ürettirilmesi için de GDO lu bitkil e r gelifltirilmifltir. Ancak, bitkilerin do al biyokimyalar nda oluflturaca etkiler ve elde edilecek verim konusunda yeterince tatmin edici sonuçlar elde edilememifltir. Önemli yararlar n ümit edildi i bu kapsamdaki çal flmalardan çok az üretime sokulmufl ve daha az ticari olarak sat labilecek seviyeye ulaflm flt r. Bununla birlikte GDO lu g dalar n tüketimi h zl bir art fl göstermektedir. Dünya ölçe inde bak lacak olursa 1996 da 3 milyon hektar olan arazi 2003 te 70 milyon hektara ulaflm flt r. ABD ve Arjantin in öncülük etti i ve kulland biyoteknolojik çal flmalar sonucunda, özellikle m s r ve soyan n a rl kta oldu u tar m alanlar n n neredeyse %80 kadar k sm nda GDO lu tar m yap lmaktad r. Bu iki ülkeyi son y llarda Brezilya takip etmektedir. Yaklafl k 30000 civar nda g da maddesinin içinde m s r ve soyadan elde edilen maddeler ilave edilmektedir. Yaklafl k 32 milyon ton g dada GDO katk - s bulunmakta ve bütün dünya pazarlar nda yer bulmaktad r. 2004 y l na ait verilere bak ld nda tüm üretimin yaklafl k dörtte üçü ABD, Kanada ve Arjantin gibi geliflmifl ülkelerde, özellikle genifl ölçeklerde tar m yapan üreticilerce yap ld anlafl lmaktad r. 2002 y l itibar ile dünyan n geri kalan k sm nda Çin ve Güney Afrika gibi ülkelerde daha az kaynakl ve küçük çapl GDO lu üretim yapan yasal izinler çerçevesinde alt milyon civar nda 15

HABER-ANAL Z >> Yaklafl k 30000 civar nda g da maddesinin içinde m s r ve soyadan elde edilen maddeler ilave edilmektedir. Yaklafl k 32 milyon ton g dada GDO katk s bulunmakta ve bütün dünya pazarlar nda yer bulmaktad r. 2004 y l na ait verilere bak ld nda tüm üretimin yaklafl k dörtte üçü ABD, Kanada ve Arjantin gibi geliflmifl ülkelerde, özellikle genifl ölçeklerde tar m yapan üreticilerce yap ld anlafl lmaktad r. çiftçi bulunmaktad r. Bu gruptaki üretici say s fazla görünmekle birlikte toplam üretimin ancak %27 sini yapabilmektedirler. Avrupa da GDO lu üretimin önem kazanmamas n n bir sebebi, mevcut GDO lar n Avrupa n n tar msal ekosistemine uygun olmamas d r. Kuzey ve güney Amerika ile k yasland nda, uygulanan tar msal üretim metotlar ve imkânlar n n GDO lar n üretimi için çok daha uygun oldu u anlafl lmaktad r. Avrupa daki g - da üretim sistemine bak ld nda, özellikle hayvan yemine olan ba ml l k göze çarpmaktad r. 2001 y l nda 30 milyon ton kadar kullan lan soyadan elde edilen hayvan yeminin sadece %2,5 luk k sm Avrupa da üretilmifltir. Bu da neredeyse tamam n n di er ülkelerden ithal yoluyla elde edildi ini ve büyük oranda da GDO lu ürünler oldu unu göstermektedir. Biyoteknolojinin geliflen imkânlar n kullanarak potansiyel risklerinden korunarak GDO lardan faydalanabilmenin mümkün oldu unu savunan gruplar n baz argümanlar n afla daki gibi s ralayabiliriz: GDO kullan m ile tar mda ürün ve kar art fl, daha az kimyasal kullan m, do al kaynaklar n daha iyi kullan m, daha besleyici g dalar n üretimi, ürün kalitesinin art fl, bitkide donmaya direnç, bitkide hastal klara direnç, besin de eri kalitesi art fl ve özel g da içeri inin zenginlefltirilmesi gibi avantajlar sa lamaktad r. Ayr ca, pestisid ve herbisid kullan - m n n azalt lmas ile hem çevre hem de ekonomik aç dan faydal d r. Böylelikle, özellikle geliflmemifl ülkelerde açl a çare olabilecektir. Halk sa l için yararl ürünler elde edilebilir. Süt, yumurta ve meyveler kullanarak baz tedavi edici maddeler insanlara verilebilir. Genetik modifikasyona u rat lm fl bir hayvan n sütünde, tedavide kullan lan bir protein veya bir kimyasal ürettirilebilir. Bu yolla üretilen bir ilaç veya afl ucuz ve kolay bir yolla üretilip kullan lacak dünyan n her bölgesine kolayl kla nakledilebilir. Özellikle afl lar için, enjekte edilen afl lar daha pahal d r, uygun koflullarda saklanmal, nakil esnas nda özel flartlarda tafl nmal d r. Enjeksiyonda deneyimli t bbi personele gerek duyulmaktad r. Hepatit B virüsüne ve Norwalk virüsüne karfl kullan lan bir afl transgenik bitkilerden elde edilebilmektedir. Geliflmekte olan ülkelerde bu tür ürünler ucuz ve yayg n olarak kullan labilmekte, halk sa l aç s ndan önemli avantajlar sa lamaktad r. Transgenik bir patatese ilave edilen kolera toksinine ait bir parça sayesinde, sindirim yolu ile al nmas sonras, hastal a karfl kifliler ba fl kl k kazanmaktad rlar. Avrupa Birli i taraf ndan desteklenen bir projede kuduz, tüberküloz, diyabet ve HIV ye karfl transgenik bitkiler yoluyla afl gelifltirilmesi çal flmalar desteklenmektedir. Bu konudaki baz elefltiriler de getirilmektedir. Dozaj n ayarlanabilmesi, bunu yiyen di er böceklerin ve hayvanlar n etkilenmesi sonucu oluflacak etkiler tart fl lmaktad r. Yeni özellikler ilave edilmifl destekleyici g da maddeleri üreten bitkilerin gelifltirilmesi de mümkündür. Örnek olarak GDO lu bir domates bitkisi fazladan likopen üretmektedir. Antioksidan özelli i olan madde prostat kanserinin ve baz kalp hastal klar n n önlenmesinde etkilidir. Di er bir örnek A vitamini yönünden zenginlefltirilmifl pirinçtir. Geri kalm fl ülkelerdeki A vitaminine ba l beslenme yetersizliklerinden her y l 500 000 çocuk kör olmakta ve 2 3 milyon da ölüm gerçekleflmektedir. Çeflitli projelerde protein, vitamin, ya asitleri, mineraller, eser elementler yönünden besleyici içeri i zenginlefltirilmifl bitkiler üzerinde çal fl lmaktad r. Baz bitkilerde ise sa l k aç - s ndan zararl olan belirli maddelerin miktar azalt lmaktad r. Afrika n n baz bölgelerinde yayg n olarak tüketilen Lathyrus sativus adl bir bitkide yüksek miktardaki hidrosiyanik asit felçlere yol açmaktad r. GDO lu türlerinde bu madde miktar azalt lmakta ve zehirsizlefltirilmektedir. Di er baz bitkilerde de istenilmeyen mikotoksinler, alkoloidler glukozinatlar azalt labilmektedir. GDO lu bitkilerin üretilmesinin beklenen avantajlar nda biri de böcek öldürücü ve zararl otlar öldürücü ilaçlar n daha az kullan lmas ve çevrenin korunmas d r. Transgenik bitki do al olarak virüs mantar böceklere direnç kazand ndan ilaca ihtiyaç kalmayacakt r. Kurak çevre flartlar nda üretimi zor olan veya yüksek tuzluluk gösteren tar m alanlar nda büyüyemeyen bitkilerin direnç genleri aktar ld ktan sonra, bu flartlara uyum sa lad görülmüfltür. Özel iklim flartlar nda tar m yap labilmesi, böcek ve mantar hastal klar ile etkili bir flekilde bafl edilmesi için GDO lar bir alternatif olarak sunulmaktad r. Bu sayede daha az ifl gücü ve daha az yak t tüketimine ihtiyaç duyulacak, üretim maliyetleri afla çekilecektir. Pestisitlerin daha az kullan m ile tarlada çal flan çiftçiler daha az ilaç etkisine maruz kalacak, tüketiciler de g dalar nda bu toksik maddeleri almam fl olacaklard r. GDO lu g dalar n yayg nlaflmas ndan endifle duyan çevreler ise farkl ar- güman- 16 Mimar ve Mühendis Kasım-Aralık 2009

>> Genetik modifikasyona u rat lm fl bir hayvan n sütünde, tedavide kullan lan bir protein veya bir kimyasal ürettirilebilir. Bu yolla üretilen bir ilaç veya afl ucuz ve kolay bir yolla üretilip kullan lacak dünyan n her bölgesine kolayl kla nakledilebilir. Özellikle afl lar için, enjekte edilen afl lar daha pahal d r, uygun koflullarda saklanmal, nakil esnas nda özel flartlarda tafl nmal d r. larla karfl görüfller öne sürmektedirler. Çevre ve g da güvenli ini riske att, piyasa gücünü belli flirketlerin insaf na terk etti i ve en önemlisi de etik aç dan do aya bu tarzda bir müdahalenin do ru olmad - n savunmaktad rlar. Biyoteknoloji flirketleri tar m kontrolü alt na alabilir ve özellikle az geliflmifl birçok ülke stratejik olarak zor duruma düflürülebilir. Biyoteknolojide lider olan flirketler ayn zamanda toksik tar m ilaçlar n da üretip satmaktad rlar. Bu flirketler bitkileri, özellikle genetik olarak ilaca karfl dirençli olarak dizayn etmekte ve böylece çiftçilere daha fazla tar m ilac satma imkân bulmaktad rlar. GDO lu bitkiler sayesinde kontrolsüz olarak süper böcekler ve süper zararl otlar geliflebilir. Biyo çeflitlilik geri dönülmez bir biçimde tahrip olabilir. Baz yararl böcek veya bakteriler üzerinde zararl etkisi ekolojik felaketlere sebep olabilir. Biyolojik zenginlik, aktar lm fl genlerin do al bitki türüne atlayarak, bulunduklar çevredeki do al türlerde genetik çeflitlili in kayb na neden olabilir ve yabani türlerin do al yap lar nda sapmalara yol açabilir. Bu da eko sistemdeki tür da l m n ve dengeleri bozar. Geneti i de ifltirilmifl ürünlerin ekili oldu- u alanlardan, geneti i de ifltirilmifl polenler rüzgâr, ya mur, kufllar, ar lar ve polen tafl y c böcekler taraf ndan hem organik hem de normal tar m n yap ld alanlara tafl nmakta ve buradaki do al türlerin genetik yap s n kirletmektedir. Organik tar mla u raflan çiftçiler aç s ndan genetik kirlili in kontrol edilemeyece i ve do al üretim yöntemlerinin mümkün olamayaca ndan endifle edilmektedir. GDO lu bitkilerin yaflayan canl lar olduklar için kontrolsüz yay l p ço alabileceklerini, göç edebileceklerini, mutasyona u rayabileceklerini belirtmektedirler. Alerji: GDO lu ürünlerin insan sa l üzerindeki etkileri henüz tam olarak anlafl labilmifl de ildir. Ancak potansiyel kötü etkilerinin bafl nda alerji sorunu gelmektedir. Rekombinant gen ürünleri alerjen olabilir. Önlem olarak piyasaya sunulan GDO larda ön testler yap lmaktad r. Bu testlerde alerjik ve toksik olanlar onay alamamaktad r. Ancak uzun vadeli etkileri önceden kestirilememektedir. GDO lar n alerjiyi art rd n gösteren, destekleyen bilimsel kan t yoktur. Ancak toplumda yayg n olarak alerjideki art fllar n sorumlulu u GDO lara yönlendirilmektedir. Teorik olarak her yeni protein alerji aç s ndan belli bir risk tafl r. G da haz rlanmas nda her iflleme metodu, proteinlerin özelliklerini de ifltirir ve alerji riski oluflturur. GDO lu g dalarda kullan lan ve aktar lan genin kodlad yabanc protein, asl nda biyolojik fonksiyonu çok iyi bilinen ve biyokimyasal olarak karakterize edilmifl proteinlerdir. Transgenik bitkinin alerjik olma ihtimali di er normal g dalardan teorik olarak daha farkl olmad varsay lmaktad r. Baz g dalar her ne kadar non alerjik olarak s n fland r lsa da, daha ileri ayr nt l bilimsel çal flmalar n yap lmas sonucunda sa l kl sonuçlara gidilmesi mümkündür. Örne in, uzun y llardan beri baz bitkilere B. Thuringiensis hücreleri, sporlar ve protein kristalleri kar fl m ndan oluflan spreyler fleklinde uygulanmaktad r. Bt muamelesi yap lm fl bitkilerin ürünlerinin besin yoluyla tüketilmesinde problem görülmemektedir. Ancak bitkilere püskürtme yolu ile B. Thuringiensis uygulamas yapan iflçilerde, solu- 17

HABER-ANAL Z >> GDO lu g dalar n yayg nlaflmas ndan endifle duyan çevreler ise farkl argümanlarla karfl görüfller öne sürmektedirler. Çevre ve g da güvenli ini riske att, piyasa gücünü belli flirketlerin insaf na terk etti i ve en önemlisi de etik aç dan do aya bu tarzda bir müdahalenin do ru olmad n savunmaktad rlar. num yollar na ait alerjik reaksiyonlar gözlenmifltir. G dalar n ifllenme süreçlerinde tabi olduklar fiziksel ve kimyasal uygulamalar ile mide ortam ndaki asit ve proteolitik flartlar, proteinlerin stabilitesini etkilerler. Bu da besin alerjisinde kritik bir etkendir. Mide ortam na yeterinde direnç gösteren ve yap s zarar görmeden ince ba rsaklara ulaflan alerjik proteinler, mukozadan emilir ve IgE antikorlar ile etkileflirler. Midedeki sindirim ortam nda, normal proteinler 30 saniyeden daha az bir sürede parçalanabilirken, alerjik proteinler iki ile 60 dakika sonucunda parçalan rlar. Mide s v s simülasyon testi kullan larak, g da alerjenleri ile normal proteinler baz istisnalar olmakla birlikte güvenilir bir flekilde test edilebilirler. Bu güne kadar test edilen GDO lardaki transgenik proteinler, alerjik olmad klar yönünde de erlendirilmifltir. Son y llarda alerjik proteinlerin de- erlendirilmesinde bir yöntem olarak amino asit dizilerine de bak lmaktad r. 200 den fazla alerjik oldu u bilinen protein, moleküler olarak karakterize edilmifltir. Amino asit dizileri karfl laflt r ld nda, en az sekiz amino asitlik baz bölgelerin alerjiye yol açt anlafl lm flt r. Bu bölgelere epitop ad verilmektedir. Epitoplar aras ndaki benzerliklere bakarak, rekombinant proteinin potansiyel olarak alerjiye e ilimi olup olmad hakk nda fikir edinilebilir. Toksisite: GDO lar n toksisite de erlendirmelerinde, öncelikle d flar dan ilave edilen genin üretti i protein dikkate al nmaktad r. Sindirim ile al nan yabanc genetik materyal bir problem teflkil etmez. Çünkü DNA bütün canl türlerinde ayn DNA yap s ndad r. nsanlar günlük beslenmelerinde yaklafl k 0,1-1 gram kadar hayvansal, bitkisel ve mikroorganizmalara ait yabanc DNA al rlar. GDO lu g dalardan insan hücrelerine ve ba rsaklardaki bakterilere geçen DNA miktar ihmal edilecek düzeyde azd r. Toksikolojik de erlendirmelerde ilk olarak kullan lan test, yabanc proteinin beslenme sonucu oluflturdu u etkidir. Antibiyotik direnci: Tart flmal bir di er konu, GDO lar n tafl d antibiyotik direnç genleridir. Bunlar gelecekte insan sa l için risk oluflturabilece i düflünülmektedir. Bu nedenle GDO larda sadece belli antibiyotik direnç genlerinin kullan lmas na izin veriliyor. Bu güne kadar her hangi bir örne i olmamas na ra men, direnç genlerinin baflka canl lara aktar lmas gibi bir risk göz ard edilmemelidir. GDO lu bitkilerin hepsinde bir antibiyotik direnç geni bulunur. Teknik olarak gen aktar m esnas nda seçicili i sa lamak amac yla transgenik protein oluflturma ifllemlerinde kullan l r. GDO lu bitkilerin güvenlik de erlendirmelerinde ilk olarak, aktar lan direnç geninin ba rsak bakterilerine aktar l p aktar lmad na bak l r. En s k kullan lan antibiyotik direnç geni neomycin ve kanamycin direnci genidir ve t bbi tedavide nadir olarak kullan lan antibiyotiklerdir. Genellikle a zdan verilmez, toksik ve alerjik de ildir. fiimdiye kadar g da için üretildi i bilinen GDO lu hayvan yoktur. Yak n gelecekte de beklenmiyor. Ancak GDO lu ürünler hayvan beslenmesinde yayg n olarak kullan - l yor. Yem olarak kullan lan soyan n %60-90 GDO ludur. Salam ve sosis içeri i ve ifllenmesinde GDO ürünleri kullan l yor. Vitamin, amino asit ve enzimler GDO lu bakterilerden elde ediliyor. GDO lu ürünler hayvan besicili inde de kullan lmaktad r. Transgenik ürünlerin kaliteli ve ucuz besin üretiminde yararl olaca, özellikle üçüncü dünya ülkeleri olmak üzere tüm dünyada açl n ortadan kald r lmas nda etkileri olaca beklenmektedir. Bal k yemi olarak geneti i de ifltirilmifl g dalar n, normal türlerden elde edilen besin maddelerine göre, sindi- 18 Mimar ve Mühendis Kasım-Aralık 2009