NGŨGĨ WA THIONG O 1938 Limuru, Kenya doğumlu roman, hikâye ve oyun yazarı Ngũgĩ wa Thiong o, 1972 den 1977 ye dek Nairobi Üniversitesi Edebiyat

Benzer belgeler
MARIO BENEDETTI Mario Orlando Hardy Hamlet Brenno Benedetti Farrugia ya da bilinen ismiyle Mario Benedetti 14 Eylül 1920 yılında Uruguay ın Paso de

NEAL STEPHENSON ABD li yazar ve bilgisayar oyunu tasarımcısı Neal Town Stephenson 1959 yılında doğdu. Mühendis ve bilim insanlarından

PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini

Julian Barnes. Nabız

John Fowles. Fransız Teğmenin Kadını

DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight,

DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight,

JEAN GENET (D. 19 Aralık 1910 Ö. 15 Nisan 1986) Paris te doğdu. Evlilikdışı bir çocuk olduğu için annesi tarafından terk edildi, on yaşına değin bir

GAVIN WESTON 1962 yılında Belfast'ta doğan İrlandalı görsel sanatçı ve yazar Gavin Weston, Fine Art at Saint Martin s School of Art and Design ve

Ursula K. LeGuin LeGuin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di.

WILHELM GENAZINO 1943 te Almanya nın Mannheim kentinde doğdu. Liseyi bitirdikten sonra önce serbest muhabir, daha sonra çeşitli gazete ve dergilerde

SÖREN AABYE KIERKEGAARD 1813 te Kopenhag da doğdu te yine Kopenhag da öldü. Çocukluğu insanlardan uzak ve mutsuz geçti. Annesini, ablalarını,

İYREC-İ PÉZÉŞKZÂD 1928 yılında Tahran'da dünyaya gelen Pézéşkzâd'ın babası doktor, annesi öğretmendir. İlk ve ortaöğrenimini Tahran'da tamamladıktan

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık

CHRISTIAN JUNGERSEN Danimarkalı yazar Christian Jungersen 10 Temmuz 1962 yılında Kopenhag da doğdu. İletişim eğitimini ve sosyoloji yüksek lisansını

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen ( ). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer

Ayrıntı: 750. Vîs ile Râmîn Fahreddin Es ad-i Gorgânî. Kitabın Orjinal Adı Vîs u Râmîn. Farsça dan Çeviren ve Yayıma Hazırlayan Prof. Dr.

CONNIE PALMEN 1955 te doğdu. Felsefe ve Hollanda dili edebiyatı okudu. Amsterdam da yaşıyor.

WALKER PERCY Walker Alexander Percy, 1916'da Alabama, Birmingham'da dünyaya geldi. On üç yaşındayken, başarılı bir avukat olan babasının intihar

ROMAN GRAF 1978 yılında, İsviçre de, Winterthur da doğdu. Leipzig te Alman Edebiyatı eğitimi almıştır de Studer/Ganz Ödülü, 2009 da

Ayrıntı: 83 Edebiyat Dizisi: 28. Watt Samuel Beckett. Kitabın Özgün Adı Watt. Fransızca ve İngilizce den Çeviren Uğur Ün

ANDREW MCGAHAN 1966 yılında Avustralya nın Queensland bölgesindeki Dalby kasabasında doğdu. Çocukluğu dokuz kardeşiyle birlikte bir buğday

ROBERT M. PIRSIG 1928 de Minneapolis te doğan Robert Maynard Pirsig Minnesota Üniversitesi nde felsefe, kimya ve gazetecilik öğrenimi gördü.

JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College

JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College

Julian Barnes. Bir Son Duygusu

EDMUNDO PAZ SOLDÁN Nobel ödülü sahibi ünlü yazar Mario Vargas Llosa tarafından yeni neslin en önemli Latin Amerikalı yazarları arasında ilk sırada

ROLF LAPPERT 1958 yılında İsviçre nin Zürih kentinde doğan Rolf Lappert, asıl olarak grafik sanatçısı olarak meslek hayatına başlamıştır.

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık

PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini

Ayrıntı: 609 Edebiyat Dizisi: 177 Hafız Divanı 1. Cilt Hâfız-ı Şirâzi

Ursula K. Le Guin Le Guin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di.

THOMAS EUGENE ROBBINS 1936 doğumlu Amerikalı roman ve hikâye yazarı Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık

Ayrıntı: 613 Edebiyat Dizisi: 179. Kuzeye Göç Mevsimi Tayeb Salih. Arapça dan Çeviren Adnan Cihangir. Yayıma Hazırlayan Gül Korkmaz

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen ( ). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan

ZAKES MDA Asıl adı Zanemvula Kizito Gatyeni Mda olan Zakes Mda, 1948 yılında Güney Afrika da doğdu. Romancı kimliğinin yanı sıra, şair, oyun yazarı,

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer

ANGELIKA OVERATH Angelika Overath 1957 yılında Karlsruhe'de doğdu. Tübingen Üniversitesi nde dil ve tarih eğitimi aldı. Modern Şiir Estetiğinde Mavi

DAVID LODGE 1935 te Londra da doğan David Lodge, College London Üniversitesi nden 1955 te mezun olur da aynı üniversiteden yüksek lisans

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer

GEORGES PEREC KAYBOLUŞ

HA JIN Çin in Liaoning eyaletinde doğan Ha Jin subay olan babasının izinden giderek, on üç yaşında orduya katılır. Edebiyata ilgisi nedeniyle altı

Urs Widmer. Babamın Kitabı

IRVIN D. YALOM Birinci Dünya Savaşı ndan kısa bir süre sonra Rusya nın Polonya sınırı yakınlarındaki küçük bir köyünden ABD ye göç etmiş bir ailenin

PHILIP ROTH 19 Mart 1933 te New Jersey in Newark kentinde doğan Philip Roth, Bucknell Üniversitesi ni bitirdikten sonra Chicago Üniversitesi nde

PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini

Hâfız-ı Şirâzi. Hafız Divanı. 2. Cilt

Ayrıntı: 147 Edebiyat Dizisi: 52. Seni İçime Gömdüm Andrew Jolly. Kitabın Özgün Adı Lie down in me. İngilizce den Çeviren Tomris Uyar

HANS MAGNUS ENZENSBERGER Doğumu Alman şair ve eleştirmen. İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman toplumunu hicveden şiirleriyle tanınmıştır.

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen ( ). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan

MARGE PIERCY Amerikalı şair ve yazar Marge Piercy Yahudi bir anne ve Galli bir babanın kızı olarak 1936 da, Detroit in işçi sınıfı mahallelerinden

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen ( ). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan

JOHN (ROBERT) FOWLES ( ) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren

MICHEL RAGON Fransa, Fontenay-le-Comte da, yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak 24 Haziran1924 te dünyaya gelen ve 8 yaşında öksüz kalan Michel,

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k

NGŨGĨ WA THIONG O 1938 Limuru, Kenya doğumlu roman, öykü ve oyun yazarı Ngũgĩ wa Thiong o, 1972 den 1977 ye dek Nairobi Üniversitesi Edebiyat Bölümü

SOSYAL HAKLAR (Kısa ve Eleştirel Bir Bakış) Yard. Doç. Dr. Umut Omay

Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe?

GÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

JOHN (ROBERT) FOWLES ( ) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren

SERVET-İ FÜNÛN EDEBİYATI (ŞİİR ROMAN)

NASREEN AKHTAR 1974 y l nda Pakistan da do an Nasreen Akhtar dört yafl ndayken ailesiyle birlikte Birleflik Krall k a göçmüfltür.

ISBN Sertifika No.: 16061

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

Belmin Dumlu SAVAŞKAN,

TÜRK EDEBİYATINDA 26 DURAK 254 ŞAİR VE YAZAR

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

ISBN Sertifika No.: 10704

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

DIRK WITTENBORN Dirk Wittenborn 1952 y l nda, New Haven, Connecticut ta do du. Gençlik y llar n, kurgusal bir kasaba olan Vlyvalle a hiç benzemeyen

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar. İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm

Philip Roth. Aldatma

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

Yayın No. : 3249 İşletme-Ekonomi Dizisi : Baskı Ağustos 2015 İSTANBUL ISBN

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

Kenya Doğu Afrika dadır. Doğusunda Somali, batısında Uganda, kuzeybatısında Sudan, güneybatısında Tanzanya ve güneyinde Hint okyanusu bulunmaktadır.

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

H+Bredgatan H+ BREDGATAN KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ. Erik Giudice Architects sunar. Helsingborg, İsveç

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. Müze Bilinci (Atatürk Anıtları) 2 Ders Saati (40+40dk)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Dokuları ile öne çıkan evler

BİLGİ EKONOMİSİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR: BİLGİ YÖNETİŞİMİ ve ÜNİVERSİTE EKONOMİSİ 1

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

Leyla Coşan (2009): Frauenliteratur der 70er Jahre in Deutschland und in der Türkei, Frankfurt a.m., Peter Lang Verlag, 185 sayfa

Ferit Edgü nün Eserlerinde Kafkaesk Dünya

Yönetmen: Nicolas Winding Refn Oyuncular: Ryan Gosling, Kristin Scott Thomas, Vithaya Pansringarm Senaryo: Nicolas Winding Refn Görüntü Yönetmeni:

ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB)

Romancı Kimliğiyle Suat Derviş

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Transkript:

NGŨGĨ WA THIONG O 1938 Limuru, Kenya doğumlu roman, hikâye ve oyun yazarı Ngũgĩ wa Thiong o, 1972 den 1977 ye dek Nairobi Üniversitesi Edebiyat Bölümü nü yönetti. 1977 yılında Ngaahika Ndeenda (İstediğim Zaman Evleneceğim) isimli oyununun köylüler ve işçiler tarafından canlandırılmasının ardından, oyundaki politik göndermeler dolayısıyla tutuklandı ve bir yılı aşkın bir süre cezaevinde kaldı. Cezaevindeyken Caitaani mũtharaba-inĩ (Çarmıhtaki Şeytan) isimli, Gikuyu dilinde yazdığı ilk çağdaş romanı tasarladı. 1982 yılında siyasi baskılar nedeniyle Kenya dan ayrıldı ve Amerika da birçok üniversitede dersler verdi. 1992 yılında New York Üniversitesi nde karşılaştırmalı edebiyat ve performans çalışmaları dalında profesörlüğe yükseldi. Halen New York Üniversitesi nde ders vermektedir.

Ayrıntı: 792 Edebiyat Dizisi: 208 Bir Buğday Tanesi Ngũgĩ wa Thiong'o Kitabın Özgün Adı A Grain of Wheat İngilizce'den Çeviren Gül Korkmaz Yayıma Hazırlayan Berna Akkıyıl Son Okuma Ahmet Büke Ngugi wa Thiong'o 1967 Introduction Simon E. Gikandi 2008 This translation of A Grain of Wheat is published by arrangement with Pearson Education Limited Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir Kapak Resmi Guenter Guni/E+/Getty Images Turkey Kapak Tasarımı Arslan Kahraman Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı ve Cilt Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti Merkezefendi Mah. Fazıl Paşa Cad. No. 8/2 Topkapı-İst. Tel.: (0212) 612 31 85-576 00 66 Sertifika No.: 12156 Birinci Basım: İstanbul, 2014 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-846-4 Sertifika No: 10704 AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım Tic. San. ve Ltd. Şti. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Fax: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Ngũgĩ wa Thiong'o Bir Buğday Tanesi

EDEBİYAT DİZİSİ SUNİ TENEFFÜS/Ricardo Piglia Ë MANŞ ÖTESİ/Julian Barnes Ë ADA/Aldous Huxley Ë GÜLÜN MUCİZESİ/Jean Genet Ë MÖSYÖ/Jean-Philippe Toussaint Ë ÇİÇEKLERİN MERYEM ANASI/Jean Genet Ë BAŞUCU OĞLANI/Alison Fell Ë YARATIK/John Fowles Ë SENİ SEVMİYORUM/Julian Barnes Ë ZENCİLER/Jean Genet Ë TÜNEL/ Ernesto Sábato Ë KARA PRENS/Iris Murdoch Ë KARNINDAN KONUŞANIN ÖYKÜSÜ/Pauline Melville Ë TANRI NIN AĞZINDAN EVRENİN HİKÂYESİ/Franco Ferrucci Ë HAYATIN VE AŞKIN YASALARI/Connie Palmen Ë KAHRAMANLAR VE MEZARLAR/Ernesto Sabato Ë KAYNAK VE ÇALI/Michel Tournier Ë CENNETE BİR KOŞU/J.G. Ballard Ë DİŞİ ADAM/Joanna Russ Ë FLAUBERT İN PAPAĞANI/ Julian Barnes Ë ALDATMA/Philip Roth Ë KOKAİN GECELERİ/J.G. Ballard Ë ACABA NASIL?/Samuel Beckett Ë MANTISSA/John Fowles Ë KOLEKSİYONCU/John Fowles Ë BENJAMIN: DAR GEÇİTTEKİ AYDIN/Jay Parini Ë METEORLAR/Michel Tournier Ë ARKADAŞLIK/Connie Palmen Ë AŞK VESAİRE/Julian Barnes Ë SİRİUS TAN GELEN KURBAĞA/Tom Robbins Ë BAYAN GULLIVER CÜCELER ÜLKESİNDE/ Alison Fell Ë GELECEKTEN ANILAR/William Morris Ë BENİMLE TANIŞMADAN ÖNCE/Julian Barnes Ë İNGİLTERE İNGİLTERE YE KARŞI/Julian Barnes Ë İYİ İŞ/ David Lodge Ë YİTİK RUHLAR IRMAĞI/Connie Palmen Ë TERAPİ/David Lodge Ë ÖLÜRKEN/Jim Crace Ë GÜZELLİK HIRSIZLARI/Pascal Bruckner Ë SÜPER KENT/ J.G. Ballard Ë SISKA BACAKLAR/Tom Robbins Ë BETON ADA/J.G. Ballard Ë İLK AŞK, SON TÖRENLER/Ian McEwan Ë GILLES İLE JEANNE/Michel Tournier Ë BİR KOMÜNİSTLE EVLENDİM/Philip Roth Ë KIZILDERİLİNİN ŞARKISI/James Welc Ë SİNEMA MÜDAVİMİ/Walker Percy Ë KARANLIKLARIN EFENDİSİ/Ernesto Sabato Ë METROLAND/Julian Barnes Ë BİZİ NEDEN TERK ETTİN SAYIN BAŞKAN?/François Vigouroux Ë DÜŞÜNCE BALONLARI/David Lodge Ë MİLENYUM İNSANLARI/J.G. Ballard Ë MÜNECCİM KRALLAR/M. Tournier Ë BEYAZDAKİ KARA/Maggie Gee Ë KAYBOLUŞ/G. Perec Ë HINÇ AYLARI/P. Bruckner Ë LİMON MASASI/J. Barnes Ë BÜYÜCÜ/J. Fowles Ë GÜNDOĞUMUNA YOLCULUK/J. Barnes Ë OKLUKİRPİ/J. Barnes Ë FISKADORO/D. Johnson Ë HAYALETLERİN GÖÇÜ/P. Melville Ë ÖLEN HAYVAN/P. Roth Ë SICAK ÜLKELERDEN DÖNEN VAHŞİ SAKATLAR/Tom Robbins Ë PASTORAL AMERİKA/P. Roth Ë ABANOZ KULE/J. Fowles Ë ARTHUR VE GEORGE/J. Barnes Ë VAHŞET SERGİSİ/J. G. Ballard Ë VİLLA MEÇHUL/Tom Robbins Ë ASKER GRAMAFONU NASIL TAMİR EDER?/Sasă Stanisĭć Ë FARMAKON/Dirk Wittenborn Ë NE KADAR İLERİ GİDEBİLİRSİN/D. Lodge Ë GERİYE UÇAN YABAN ÖRDEKLERİ/T. Robbins Ë BİR SAHTEKÂR OLARAK HAYATIM/P. Carey Ë İNTERNETTE BALIK AVLAMAK/Nasreen AKHTAR Ë LANCELOT/Walker Percy Ë ÖLÜ BİR DİLDE AŞK/ Lee Siegel Ë VAHŞİ İNSANLAR/Dirk Wittenborn Ë GÜNEŞİ DURDURACAĞIZ/F. Bouillot Ë SHYLOCK OPERASYONU/Philip Roth Ë KAYBEDENLERİN BELLEĞİ/ Michel Ragon Ë SAVAŞ ARTIĞI/Ha Jin Ë YAZAR, YAZAR/D. Lodge Ë B, BİRA/Tom Robbins Ë EVE YÜZMEK/Rolf Lappert Ë HAFIZ DİVANI/Hafız-ı ŞiraziË KUZEYE GÖÇ MEVSİMİ/Tayeb Salih Ë OEGSTGEEST E DÖNÜŞ/Jan Wolkers Ë TURİNGİN HEZEYANI/Edmunda Paz Soldán Ë KOVBOY KIZLAR DA HÜZÜNLENİR/Tom Robbins Ë NABIZ/Julian Barnes Ë DANIEL MARTIN/John Fowles Ë HARABELERDE AŞK/Walker Percy Ë BAY BLANC/Roman Graf Ë HAVAALANI BALIKLARI/Angelika Overath Ë DAYICAN NAPOLYON/İyrec-i Pézéşkzâd Ë HARMATTAN/Gavin Weston Ë BİR SON DUYGUSU/Julian Barnes Ë HEZEYAN/Laura Restrepo Ë O ASLA GERİ GELMEYECEK/Hans Koppel Ë YARASALAR/Marcel Beyer Ë KAYBOLAN/Hans-Ulrich TreichelË BİR KÜÇÜK İMPARATORLUK/Christian KrachtË HAYAT DÜZEYLERİ/ Julian Barnes Ë GÖZYAŞININ KİMYASI/Peter CareyË VÎS İLE RÂMÎN/Fahreddin Es'ad-i GorgânîË ANATHEM/Neal Stephenson Ë BEYAZ DÜNYA/Andrew McGahan Ë MUTSUZLUK ZAMANLARINDA MUTLULUK/Wilhelm Genazino Ë KIRIK KÖŞELİ İLKBAHAR/Mario Benedetti Ë GECELERİ DAİRELER ÇİZEREK YÜRÜRÜZ/ Daniel Alarcon

Ngũgĩ wa Thiong'o Bir Buğday Tanesi

Ey akılsız, ektiğin şey ölmedikçe yaşama kavuşmaz ki; ekerken, oluşacak bitkinin kendisini değil, yalnızca tohumunu; buğday ya da başka bir bitkinin tohumunu ekersin. 1. Korintliler 15:36 Her ne kadar hikâye çağdaş Kenya da geçse de, kitaptaki bütün karakterler kurgudur. Jomo Kenyatta ve Waiyaki gibi isimlerden, tarihimizin ve ülkemizin kuruluşunun bir parçası olmaları dolayısıyla kaçınılmaz olarak bahsedilmiştir. Ancak şartlar ve sorunlar gerçektir; İngiltere ye karşı savaşan, ancak sonradan bir kenara atılan köylüler için bilhassa acı verici bir gerçekliğe sahiptir. Ngũgĩ wa Thiong o Leeds, Kasım 1966

Dorothy ye

Önsöz B ir Buğday Tanesi nin, Afrika edebiyatının klasikleri arasında önemli bir yeri vardır. Ngũgĩ nin 1967 yılında Kenya nın bağımsızlığını kazanmasını takip eden on yılın ortasında yayımlanan bu üçüncü romanı, çağının iz bırakacak modern yazarlarından biri olduğunu kanıtladı. Ngũgĩ nin Weep Not Child ve The River Between başlıklı önceki iki romanı, okurların ve eleştirmenlerin beğenisini kazanmasına karşın, yazarın henüz olgunlaşmamış tarzının ve yükselen Afrika yazın geleneğinde kendi yerini arayışının izlerini taşımaktaydı. Ngũgĩ nin erken dönem romanları, bir çırağın miras aldığı yazın biçimini, Afrikalı bir üsluba tahvil etmeye girişimini yansıtıyordu; Bir Buğday Tanesi ise, Afrikalıların bağımsızlık 9

sonrası hayatlarını tanımlayan, sosyal kimliğin kırılganlığını da içeren çelişki ve deneyimlerindeki çeşitliliğe hâkim, olgun bir romancının çalışması olarak öne çıkıyor. Ngũgĩ, Bir Buğday Tanesi nde aynı zamanda, o dönem Chinua Achebe ve Peter Abrahams gibi önemli yazarların eserleriyle temsil edilen, doğmakta olan bir yazın kültürünün gerekleri ile edebiyat kariyerinin başlangıç noktası olan Uganda daki Makerere Üniversitesi nde edindiği İngilizce yazınının Büyük Geleneği nin örnekleri olan formları uzlaştırmayı da başarıyor. Roman, yayımlandığı andan itibaren Afrika edebiyatının değişen bağlamına dair pek çok şey söylüyor. Ngũgĩ nin erken dönem romanları, tarihsel bellek veya kendi yaşam deneyimi üzerinde yükselip, 1960 ların başında sömürge döneminden bağımsızlığa geçiş sürecindeki toplumsal yaşamın çelişen istemlerini çözümlemeye çalışırken, Bir Buğday Tanesi, Afrika edebiyatının kavramları, biçim ve içeriği ile daha geniş bir politik yapıyla ilişkileri hararetli bir ortamda tartışılırken yazıldı. Bu tartışmaların odağında yer alan belli başlı konular, geriye dönük olarak, Ngũgĩ nin üçüncü romanına önemli bir arka plan oluşturuyor. Örneğin önceki romanlarda, tarih ve onun sömürge döneminin sona erişi bağlamındaki anlamının neredeyse başlı başına bir karakter olarak yer alması süregiden bir sorun halini almıştı. Ngũgĩ nin Afrika edebiyat sahnesindeki selefleri, geçmişle ve onun öykülemedeki görüngüleriyle fazlasıyla meşguldüler. Bu yazarların Afrika nın geçmişini kategorik olarak trajedi veya romantik bir dönem olarak kabul etmeleri, Achebe yle ve onun, Afrika yazınının esas konusunun, Afrikalılara doğru bir tarih kavrayışı sağlamak olduğuna ilişkin teziyle yakından ilintilidir. Afrika edebiyatına bir eser kazandırmanın motivasyonunun, Afrika için işe yarar bir geçmiş oluşturmak ve Afrikalıların geçerli bir tarihi olduğunu göstermek olduğu savunulmaktaydı. Fakat Ngũgĩ nin üçüncü romanıyla birlikte, tarihin öyküde bu denli yer işgal etmesi, 10

yeni nesil Afrikalı yazarlar tarafından sorgulanır hale geldi. Nitekim 1967 yılında, Ngũgĩ, geçmişi bugünün krizlerine bir maske olarak kullanmanın tehlikelerini tartışan, siyahi entelektüellerin uluslaşma projesinden şimdiden dışlanmış olan sıradan insanların sorunlarıyla ilgili konuşmaya başlamalarının vaktinin geldiği iddiasını savunan bir grup yazarın lideri olarak öne çıktı. Ayrıca, Bir Buğday Tanesi nin yazıldığı dönemde, Afrika toplumunun bağımsızlıktan sonraki yönü henüz belirsizdi. Bağımsızlığın ilk on yılının ortalarında, sömürge döneminin sona erişinin uyandırdığı coşku sönümlendi ve yerini illüzyonun dağılmasıyla ortaya çıkan düş kırıklığına bıraktı. Yazarlar geçmişi tamir etmeye niyetlenen edebî formların bugünün belirsiz ağırlığını taşıyabileceğinden artık emin değildiler. Ngũgĩ, Frantz Fanon un esasen sömürgeciliğin bir eleştirisi olarak tasarlanan, ancak asıl olarak başarısızlıkla sonuçlanan sömürge döneminin sona erişinin tehlikelerine ilişkin kehanetvari uyarılarıyla ilgi ve değer kazanan Yeryüzünün Lanetlileri kitabıyla karşılaştığında, böyle bir belirsizlik ortamı hâkimdi. Bu kitabın ortalarında, yazarın gayet yerinde bir tercihle ulusal şuurun tuzakları başlığını koyduğu bir bölümde, Fanon, Afrika ulusçuluğunun halkın taleplerini berraklaştırmak yerine içi boş bir kabuğa, vaat ettiklerinin silik bir parodisine dönüşme tehlikesine karşı uyarıda bulunur. Fanon un, azat edilen ulusların Afrika ya ait bir özgürlük ufkunu meydana getirdiğine ilişkin tahlilini paylaşan yazarlar, artık krizdeki ulusların hikâyelerinin nasıl bir biçim alacağını merak ediyorlardı. Afrika edebiyatının geçmişe saplanıp kalmış temel konuları sorgulanmaya başladığından, yazarlar tarihsel ve kültürel kaynaklarının yararına duydukları güveni yitirmişlerdi. Geçmiş, edebiyatın cazip konularındandı; çünkü pek çok açıdan trajik olsa da, uzak ve sabit bir göndergeydi. Yaşanan gün ise, tam tersine, kesin çizgileri ve hatta açık seçik bir konusu bile olmayan bir kargaşa dönemi gibi görünüyordu. Yazarlar artık ulusal 11

projedeki rollerinden de emin değillerdi. İlk nesil Afrikalı yazarlar, kültürel ulusçulukla yakından ilişkili biçimde, kendilerine sömürge sonrası bir ulusal topluluk tasavvur etme misyonu biçmişlerdi. Bağımsızlığın gelişiyle birlikte, yeni Afrika yazınının ağırlığı kalmadı. Ngũgĩ, Bir Buğday Tanesi ni, sanatçılar ile politikacıların yollarının ayrıldığı bir dönemde yazdı. Kendisini, tarihsel hikâyecilik biçiminden kopup, İngilizlere karşı savaşmış fakat bugün tüm o mücadelenin bir kenara atıldığını gören köylülerin güncel sorunlarını ele almak durumunda hissediyordu. Bir Buğday Tanesi ni önemli kılan bir diğer husus da, Ngũgĩ nin değişim süreciyle ilgili kaygılarını, sömürgecilik sonrası tecrübelerin yetkin bir anlatımına dönüştürebilme becerisidir. Bu roman, sömürgecilik sonrası değişim sorununu, hikâyenin bir yönüne çevirmektedir. Ngũgĩ nin romanı tarihin doğasından ve içeriğinden kaçınmaya, yahut onun gücünü ve değerini görmezden gelmeye çalışmaz; aksine, takıntı düzeyinde üzerinde durduğu modern Kenya tarihinin üzerinde dikkatle durur ve İngiliz idaresine karşı ilk kitlesel kalkışmanın olduğu 1922 den, 12 Aralık 1963 teki bağımsızlığa kadar, ulusal mücadelenin bütün kilit anlarına dokunur. Bununla birlikte, asıl dikkate değer olansa, tarihin aynı anda hem hatırlatılması, hem de sorgulanmasıdır: Kenya, İngiltere den bağımsızlığını, yani Uhuru yu 12 Aralık 1963 te kazandı. Gece yarısından bir dakika önce, Nairobi Stadyumu ndaki ışıklar söndürüldü ve ülkenin her yerinden, yapılacak tören için gelenler karanlığa gömüldü. Karanlıkta İngiliz bayrağı hızla indirildi. Işıklar geri geldiğinde, havada yeni Kenya bayrağı dalgalanıyordu. Polis grubu yeni Milli Marşı çaldı ve siyah, kırmızı, yeşil bayrağın dalgalanışını gören kalabalık bitmek bilmeyen bir alkış tutturdu. Alkışlar, stadyumun ortasındaki yoğun çamura bir sürü ağacın düşmesi gibi bir ses çıkarıyordu. 12

On Dördüncü Bölüm ün başındaki bu pasaj hem karakterler hem de okur için çarpıcı. Karakterler için, bağımsızlığın geri kazanılması anlık bir karanlıkla temsil ediliyor. Bizse karakterlerin varlık sebepleri olan bağımsızlığın gelişinin kişisel ve kolektif düzeyde bir başarı anı olduğuna dair varsayımlarını boşa çıkaran ironik bir zıtlıkla karşılaşıyoruz. Karakterlerin yarım yüzyıldan fazla bir süredir yaşadıklarını takip edip, onların beklentilerini paylaşan okur için pasajın sıradan dili, kopma hissini kuvvetlendiriyor. İki durumda da Ngũgĩ nin amacı geçmişi yabancılaştırmak ve böylece onu resmî mitolojilerden kurtarmak. Sömürge döneminin sona erişiyle temsil edilen tarih artık ulusu tasavvur eden organik bir biçimin parçası değil. Ngũgĩ nin romandaki büyük başarısı, geçmişi yalnızca niyetleri ve arzuları Kenya da ulusalcılık hikâyesini önemsizleştirecek kadar karmaşık ve çelişkili olan bir grup karakterin bilinciyle temsil eden bir dizi anlatım kullanmasına dayanıyor. Bir Buğday Tanesi, açıkça, yazarın sembolik niyetleri ile geçmişin eleştirisini yapmak için ihtiyacı olan ironik söylem arasındaki üstü kapalı gerilim üzerine kurulmuş. Bu gerilim karakterlerin toplum içindeki yüzleri ile gizli güdüleri arasındaki yarılmada ortaya çıkıyor. Romandaki karakterler Kenya tarihinin kilit noktalarına yakından bağlılar ve isimleri önemli tarihsel sembollerin taşıyıcıları olarak tasarlanmış. Yaşlı Warui (nehir) tarihin önemli evrelerini hikâyeye bağlayarak kanal görevi görüyor. Gikonyo (göbek) nesilleri birbirine bağlayan göbek bağı olarak işlev görüyor ve karısı Mumbi yse Gikuyu halkının sembolik annesinin ismiyle adlandırılmış. Bağımsızlık savaşında ölen Mumbi nin abisi Kihika, adının da temsil ettiği gibi, telaşlı bir neslin üyesi; Mumbi nin talibi Karanja ise bir başka neslin adını taşıyor. Mugo figürüneyse, toplumun en kutsal peygamber ve kâhinlerinden birinin adı verilmiş ve romanda da sehven halkının kurtarıcısı olarak anılıyor. Tarihin çelişkili versiyonları ve vizyonları karşılaştırıldığında ve her karakterin geçmiş olaylarla sorunlu ilişkileri açığa 13

çıkarıldıkça, hayal kırıklıkları ve ihanetler doğrulanıyor. Romanın ironik yapısının içine yerleştirilmiş anlamlar değişiyor ve bugünün endişesi, tarihin anlamını değiştirip, onu dramatik bağımsızlık mücadelesine gölge düşüren geçmişin hayaleti olarak gösteriyor. Bir Buğday Tanesi bu anlamda hayal kırıklıklarının, hataların ve yanlış tanımaların romanı. Bu temalar farklı katmanlarda tekrar ediyor. Bilhassa önemli karakterlerin hayatları, ortaya çıkan bulgular ve değişikliklerle, bireysel ve tarihsel aktörlerin aslında bizim düşündüğümüz kişiler olmadıklarının ortaya çıkmasıyla yeniden inşa ediliyor. Romanın merkezinde, Mugo nun ulusal kurtuluş mücadelesi sürecindeki rolüyle ilgili yanlış anlayış duruyor: Eğer Kihika nın hayatını kurtaran cesur ve yürekli adam Mugo ysa, neden geçmişi onu rahat bırakmıyor? Neden diğerlerinin ısrar ettiği şekilde adeta tarihsel bir kaderi olan o kahraman giysisini üzerine giymeye direniyor? Mugo yla ilgili meselelerin özü romanın sonuna kadar tam olarak açığa çıkmıyor, ancak daha ilk göründüğü pasajdan itibaren mizacını ortaya koyan bir dille çevreleniyor: Mugo gergindi. Sırtüstü uzanmış çatıyı seyrediyordu. Damdan eğreltiotu ve çim parçaları sarkıyordu ve hepsi kalbine doğrulmuştu. Bir damla temiz su otların üzerinde nazikçe asılı duruyordu. Damla is zerrelerini toplayarak büyürken kirleniyordu. Ona doğru ilerliyordu. Gözlerini kapamaya çalıştı. Gözleri kapanmıyordu. Başını hareket ettirmeye çalıştı: Yatağın çerçevesine sıkıca zincirliydi. Damla gittikçe büyüdü büyüdü, gözlerine giderek daha da yaklaştı. Avuçlarıyla gözlerini kapamak istiyordu; ama elleri, ayakları, her şey onun bu isteğine itaat etmeyi reddediyordu. Mugo kalkmak için çaresizlikle kendini son bir kez zorladı ve uyandı. Battaniyenin altında uzanıyordu ve tıpkı bir damla soğuk suyun gözlerini delip geçmesinden korktuğu rüyasındaki gibi huzursuz bir korkuyla doluydu. Okur Mugo nun derin kaygısının sebebini ya da kaynağını tam olarak bilmese de dil ve romanın tonu şüpheleri arttırıyor. 14

Sonraları, romanın açılışından itibaren gördüğümüz Mugo nun gerginliği, diğer insanların onunla ilgili algısıyla çelişiyor: Mugo nun ismi fısıltıyla kulaktan kulağa yayılıyordu. Pazardaki kadınlar onunla ilgili gizemli hikâyeler anlatıyordu. Sıradan bir pazar gününde böyle bir şey olmazdı. Ama o gün, sıradan bir gün değildi. Bugün Kenya, Uhuru ya kavuşacaktı. Ve köyümüzün kahramanı Mugo sıradan bir adam değildi. Burada bir kimlikten ziyade bir şüphe ve uzaklık anlatımına şahit oluyoruz; karakterlerin en derin korkuları ve diğerlerinin onunla ilgili kahraman algısı romanda şüphenin yorumlanması olarak adlandırabileceğimiz şeyi güçlendiriyor. Ve Ngũgĩ, okurun perspektifini değiştirerek, yanlış tanımanın toplumun aradığı değişmez anlamları nasıl bozguna uğrattığını gösteriyor. Romanda hayal kırıklığının ve ihanetin geliştirildiği bir katman da var: Genellikle, en mahrem ve özel ilişkiler önemli olaylar için katalizör görevi görüyor ya da onları karşılıyor. Ulusalcı hikâyenin anlatısı, umudun ve ihanetin öyküsü, Gikonyo, Karanja ve Mumbi nin üç köşeli aşk hikâyelerine arka plan oluşturuyor. İhanete uğramış umutların öyküsü olan bu aşk hikâyesi, Kenya daki milliyetin romantizmini temsil eden bir hikâyeye dönüşüyor. Bu, romantik anlatının nasıl ulus alegorisini yansıttığını gösteriyor. Ancak bireyleri hayatlarını ulusal anlatıyla bağlama girişimleri sürekli olarak beklenmedik değişim ve dönüşümlere neden olan ironik bir anlatıyla engelleniyor. Bağımsızlığın kahramanları kimlerdi? Bireylerin ulusalcılık hareketindeki rolleri neydi? Ve sömürge döneminde ve bu dönemin sona erişinde yaşanan şiddet sonucu yaralananlar nasıl iyileşebilir? Her ne kadar Ngũgĩ daha sonraları bu sorulara açık ve samimi cevaplar arayan çalışmalara imza atsa da, Bir Buğday Tanesi şüpheyle ve tereddütle örülü bir roman. Conrad ın bir devrim ve ihanet romanı olan Batılı Gözler Altında sını model alan Bir Buğday Tanesi, dili, içeriği ve vizyonu tarih, mekân, devrim ve ahlak hakkındaki tereddütler tara- 15

fından şekillenen modernist romanlar listesinde yerini alıyor. Bir Buğday Tanesi ayrıca, içeriğindeki ironinin baskınlığıyla hem içselleştirip hem tersyüz eden edebî yüksek modernizm tarzına yakınlığıyla dikkat ekiyor. Romanda, Ngũgĩ nin Afrika bağımsızlığının krizi olarak gördüğü şeyi açıklamak için, bilinç akışı, çoklu ya da katmanlı zamandizimi ve parçalı tasvirler gibi iyi bilinen modernist stratejileri uygulanıyor. Ama Kenya daki sömürge döneminin sona erdiği süreci tasvir etmek ve karakterlerin bilhassa 1950 lerdeki Mau Mau sürecinde kendi tarihlerinden ve topraklarından derin kopuşlarını yansıtmak isteyen Ngũgĩ geleneksel gerçekçiliği de terk edemiyor. Buna bilinir özneler ve topluluklar geliştirmek ve onları sorunlu ama yine de zengin tarihin içine yerleştirmek için ihtiyaç duyuyor. Onun iddiası, bu tarihi anlatırken ve sömürgecilik sonrası kullanımını ve hatalı kullanımını yapısökümüyle yorumlarken, çalışmalarında somut bir varlık haline getirmekti. Bir Buğday Tanesi nin başarısı Ngũgĩ nin sömürgecilik sonrası Afrika daki değişim politikasını anlatmak için modernist forma ustaca konuşlanışına bağlanabilir. Simon Gikandi Princeton Üniversitesi, 2008 16