Türkiye küçük Millet Meclisleri Ocak 2014 O.P. Raporu 1 1 Yolsuzluk, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik www.tkmm.net
2
Ortak Paydalar * Şeffaflık ve hesap verebilirlik demokrasinin temel ilkelerindendir. * Türkiye de yargıya olan güven düşüktür. Bağımsız ve adil bir yargılama herkesin hakkıdır. *Türkiye nin önündeki tek gerçekçi yol demokratikleşmedir. Hazırlayan: Yakup Kadri Karabacak Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinatörü, 19.01.2014 Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir. TkMM Girişimi, Uncular Cad. 28/2, TR- 34672 İSTANBUL 3
Panorama Ak Parti 11 yıldır tek başına hükümet ediyor. Bu süre boyunca, hem Başbakan hem de partisi birçok krizle yüz yüze geldi. Ancak, ilk defa parti içerisinde de yansımaları olan bu boyutta bir kriz yaşanıyor. Ak Parti nin 2002 yılında iktidara gelmesinin ardından, partinin Türkiye siyasetinin hangi cephesinde bulunduğu ve destek çevresi zaman zaman tartışıldı. Bugün ise, Ak Parti nin bir koalisyon partisi olduğu tanımı giderek taraftar kazanıyor. Bu tartışmalara zirveyi gösteren olay 17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşananlar oldu. Gülen cemaatinin, Ak Parti ye verdiği destek hiçbir zaman sır olmadı. Yine de Gazze ye yönelik İsrail ambargosunu kırmak için, uluslararası bir konvoyla yola çıkan Mavi Marmara gemisine İsrail müdahalesi ve sonrasında yaşanan ölümler, hükümet ve cemaat arasında fikir ayrılığı var iddialarının kamuoyuna ilk sızıntısıydı. Oslo görüşmelerinin internete düşmesi ve ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan yanı sıra Emre Taner ve Afet Güneş in ifadeye çağrılması hükümet - cemaat tartışmasının daha görünür olmasına neden oldu. Yakın zamanda ise önce dershanelerin kapatılması/ dönüştürülmesi tartışmasına ve 17 Aralık operasyonuna 4
tanıklık ettik. Mavi Marmara, Oslo görüşmeleri ve dershaneler, TkMM toplantılarında ele alınan konulardı. 17 Aralık Operasyonu ve sonrasında yaşananlar ise, Yolsuzluk, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik üst başlığı ile yeni yılın ilk toplantılarına konu oldu. TkMM Ocak 2014 toplantıları TkMM Ocak 2014 toplantıları 20 ilde gerçekleşti. Yerel seçimlere kadar 2 toplantı daha yapacak olan küçük Millet Meclisleri, belediye başkan adaylarını toplantılarına davet etmeyi sürdürüyor. Ocak 2014 toplantılarına 7 belediye başkan adayı katıldı. Toplantılara katılan milletvekilleri ise şunlar: Galip Ensarioğlu (Diyarbakır/ Ak Parti), Hülya Güven (İzmir/ CHP), Bülent Kuşoğlu (Ankara/ CHP) 5
Darbe hükümete mi yargıya mı? Kamuoyunda var olan üç genel yaklaşım, katılımcılarımız açısından da geçerli. 1- Ortada büyük bir yolsuzluk var; hükümet hedef saptırıyor. 2- Yolsuzluk bahane; hükümete karşı bir darbe girişimi var. 3- Hem yolsuzluk var, hem de yargı ve emniyette örgütlenmiş paralel yapılar var. Medyada ve siyasetçiler düzeyinde kabul gören kodlar katılımcılarımız tarafından da sıklıkla kullanılıyor: komplo, darbe, diktatör, vesayet, vb listenin başında. Birinci görüş çevresinde olan katılımcılarımız, paralel devlet iddialarının, yolsuzluk soruşturmasının üstünü örtmek için hükümet tarafından yayıldığını ileri sürüyor. Yine savcı ve kolluk görevlilerine yönelik hükümet tasarruflarının, soruşturmayı engellemek için yapıldığının ve bu durumun yargıya açık müdahale olduğunun altı çizilmiş. Gülen Cemaati nin paralel devlet yapılanması olarak tanımlanabileceğini söyleyen üçüncü görüş çevresindeki bazı katılımcılarımız ise, bürokraside var olan bu örgütlenmeden hükümetin zaten haberdar olduğunu, şimdi bundan yakınmanın yolsuzluğun üstünü örtmek 6
için geliştirilmiş bir taktik yaklaşım olduğunu ileri sürüyor. İkinci görüş çevresinde fikirleri özetlenebilecek katılımcılarımızın en yoğun vurgusu zamanlamaya. Katılımcılarımızdan yolsuzluk yoktur diyen yok. Ancak yıllardır sürdüğü öğrenilen bu soruşturmaların, 17 Aralık ta operasyonlarla devam ettirilmesinin, hükümeti özellikle de Başbakan Erdoğan ı yıpratmaya hatta devirmeye yönelik bir girişim olduğu söyleniyor. Devam etmekte olan krizin, Türkiye ye ekonomik maliyetinin yüksekliği sıklıkla ifade ediliyor; uluslararası güçlerin isteğinin de tam bu durum olduğu ileri sürülüyor. Seçimle gelen, seçimle gider mottosu sıklıkla konuşmalarda yer bulmuş. Hükümet kanadının, komplonun arkasındaki uluslararası güçler söyleminin önemli bir karşılık bulduğu görülüyor. Özellikle ABD nin ve İsrail in, Türkiye nin istikrarından ve ekonomik büyümesinden rahatsızlık duyduklarına inanılıyor. Tam karşısında görüş bildiren katılımcılarımız ise, Türkiye nin uluslararası politikada yalnızlaşmasından, başarısız dış politikasından ve Başbakan Erdoğan ın otoriterleşmesinden söz ediyor. Özellikle üçüncü görüşte yer alan katılımcılar, Gülen Cemaati ve hükümet arasında var olan işbirliğinin çıkar 7
çatışmaları nedenleriyle dağıldığını ve Ak Parti nin bir koalisyon niteliği taşıdığına vurgu yapıyor. Bu grupta yer alanlar daha çok izleme ve teşhis niteliğinde değerlendirmelerde bulunmuş. Gülen Cemaati nin sivil toplumdan ziyade siyasetin bir aktörü olarak algılandığını kaydetmek lazım. Devlet bürokrasisi içerisinde bir yapılanmanın olduğu da genel kabul görüyor. Ancak bu durumun hükümet tarafından da bilindiği ve ancak yolsuzluk operasyonlarının ardından eleştirilmesinin de ayrı bir samimiyetsizlik olduğu ifade ediliyor. Cemaat in özellikle, Ak Parti nin İsrail politikasına itirazlarının olduğu ve çözüm sürecini desteklemediği algısı son derece yaygın. Nitekim, 17 Aralık operasyonunun çözüm sürecini baltalamak için yapıldığını düşünen katılımcılarımız da özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu dan- var. Cemaat in, yargı ve kolluk güçleri arasında etkili bir güç olduğunun da altı çizilmiş ve devamında bu durumun kabul edilemez olduğunun şerhi, hem ikinci hem de üçüncü görüşten çok sayıda katılımcı tarafından da düşülmüş. İkinci ve üçüncü gruptan katılımcılarımız, yaşanan krizin Türkiye nin kırılgan demokrasisinden kaynaklandığını düşünüyor. Gelişmeleri, hükümete karşı darbe olarak niteleyen bazı katılımcılarımız da, demokratik ilerlemenin hızlanması gerekliliğinin altını çiziyor. 8
Yaşanan krizin hayırlara vesile olduğunu düşünenler de az değil. Genel kabulleri ise; rüşvet, yolsuzluk ve paralel devlet yapılanmalarının bu çatışma sayesinde ortaya çıktığı ve tartışılabilir olduğu. Yolsuzlukla mücadele Yolsuzluğun ahlaken ve hukuken kabul edilemez olduğu neredeyse tüm katılımcılar tarafından dile getirilmekle birlikte; yolsuzluk ve rüşvetin toplumsal bir kabul gördüğü, olağanlaştığı da anlaşılmakta. Yolsuzluk ve rüşvet karşısında, devletin bu yapısı ile mücadele edilemeyeceğinde katılımcılar hemfikir. Şeffaflık ve hesap verebilirlik, demokrasinin temel ilkeleri arasında sayılırken, her iki ilkenin hakim olmadığı devlet yapılarında rüşvet ve yolsuzluğun önünün alınamayacağının altı çiziliyor. Bütçe hazırlık görüşmeleri esnasında da kamuoyu gündemine gelen Sayıştay denetimi sorunu, yine bir dizi katılımcı tarafından hatırlatılıyor. Yolsuzluk ve rüşvet bir sistem sorunu olarak görüldüğünden, yeni anayasaya olan ihtiyaç ve devletin idari yapısının yeniden inşası ve hukuksal çerçevesi talepleri de çok defa ileri sürülüyor. Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu nun değişmesi isteği başı çekiyor. 9
Yargı? Ortak paydaya da yansıdığı üzere, yargıya ve adalete olan güven, her görüşten katılımcımız açısından gittikçe azalıyor. Yargının bağımsız ve adil olduğuna inanılmıyor. 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde, başka vesayet güçlerine ait yargının daha sonra Ak Parti - Gülen Cemaati işbirliği ile ele geçirildiği ifade ediliyor. Krizin bir boyutunun da yargıya tek başına hükmetme isteği olduğunun altı çiziliyor. Tüm katılımcılarımızın temennisi ve talebi aynı: adil yargılanma herkesin hakkı. Ancak adil bir yargılamanın imkanlarının nasıl oluşturulacağına dair somut öneriler sınırlı. 17 Aralık operasyonları ve devamında da dile getirilen adli kolluk kurulması önerisi, özellikle avukat katılımcılarımız tarafından öneriliyor. 10
11
Sayılarla TkMM OCAK 2014 Toplantıları Gerçekleşme sayı ve oranları: Yapılması gereken toplantı sayısı: 20 İptal edilen toplantı: 1 Yapılan toplantı sayısı: 19, Toplantı gerçekleşme oranı: % 95 Sivil Toplum katılımı: Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 380 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 232, % 61 Seçilmişlerin katılımı: Katılması gereken milletvekili sayısı: 136 Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 3, % 2,20 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 19 Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: - Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: 3, % 15 Medya ilgisi: Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 46 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 2 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı? Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 12, % 63 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 4, % 21 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 3, % 15 Ev sahipliği yapan sendika sayısı ve oranı: -, % 0 Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları: Katılımcı meslek odaları sayısı: 24, % 10 Katılımcı sendika sayısı: 42, % 18 Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 166, % 71,5 İzleyiciler: İzleyici olarak katılanlar: 176 Kanaat Önderi: 71 12