Yukarı Dicle Havzasında Göçer Toplulukların Kullandığı Yeni Assur Kapları: Salat Tepe Örneği

Benzer belgeler
AR-GE LABORATUARLARI FAALİYET FORMU. Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Laboratuarı

AR-GE LABORATUARLARI FAALİYET FORMU. Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Laboratuarı

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi

Prof. Dr. Kemalettin Köroğlu

13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin

22. ARAŞTIRMA SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT

ÖZGEÇMİŞ Kasım, 2017

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri)

TAVŞANTEPE HÖYÜKTEN BİR GRUP ASUR SERAMİĞİ A Group of Ceramic Asur from Tavşantepe Mound

DEMİR ÇAĞI NDA DİYARBAKIR BÖLGESİ

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

ILISU BARAJI İNŞAAT SAHASINA RASTLAYAN DİCLE VADİSİNİN TUNÇ VE DEMİR ÇAĞLARI'NDAKİ YERLEŞİM SİSTEMLERİ VE KÜLTÜR TARİHİ

Yatay Oluk Bezekli Bir Seramik Grubunun Ele Geçtiği Yeni Bir Merkez: Hakemi Use

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ

30. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Van Tilkitepe (Vitrini)

ÖZGEÇMİŞ Temmuz 2018

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : : kmatsumura@ahievran.edu.tr. 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Yrd. Doç. Dr.

HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU

yeşilova höyüğü Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

29. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 3. CİLT

GİRNAVAZ KAZILARI IŞIĞINDA GEÇ ASSUR DEVRİ DÜĞME DİPLİ VAZOLARI

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Doktora/S.Yeterlik/ Sosyal Bilimler Yüzüncü Yıl Üniversitesi 2010 School of Histories,

Yrd.Doç.Dr. MURAT ÇEKİLMEZ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 64, Ocak 2018, s

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

ARPAÇAY DA TARİHİ VE ARKEOLOJİK ARAŞTIRMALAR Historical and Archaeological Research in Arpacay

YUKARI DİCLE HAVZASI TUNÇ VE DEMİR ÇAĞLARI KIRSAL YERLEŞİMLERİNDE NÜFUS HESABI ÜZERİNE BİR UYGULAMA

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

28. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Doğu Akdeniz de Tarım ve Şehirleşme Süreci. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ II. TASLAK HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

KENT TUŞPA AŞAĞI. 82 Actual Archaeology

Ermenek Barajı Göl Alanı Genel Görünümü

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Barış SALMAN İletişim Bilgileri : Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres.

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 3. Hafta. Saraylar Öncesi Çağ

-Anadolu nun Tarihi Coğrafyası, W.M. Ramsay, MEB, İstanbul, Tarihöncesi İnsan, R.J.Braidwood, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul,1990.

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI

YENİ ASUR DÖNEMİ NDE YUKARI DİCLE BÖLGESİ VE TARİHİ COĞRAFYA İÇİN BAZI ÖNERİLER

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÇORUH NEHRİ GENEL GELİŞME PLANI BOYKESİTİ

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

VAN GÖLÜ HAVZASI NDA ERKEN DEMİR ÇAĞI PROBLEMİ

PROTOHİSTORYA VE ÖNASYA ARKEOLOJİSİ ANABİLİM DALI LİSANS EĞİTİM PROGRAMI

GÜNCEL ARKEOLOJİK BULGULAR IŞIĞINDA GİRESUN İLİNİN DAĞLIK KESİMİNİN PREHİSTORYASI * Salih KAYMAKÇI

Prof.Dr. ASLI SARAÇOĞLU

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

Atatürk Üniveristesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 34, ERZURUM 2015,

ÖZGEÇMİŞ. ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ DOKTOR Gizem KARTAL ARKEOLOJİ TARİH ÖNCESİ ARKEOLOJİSİ.

Yrd.Doç.Dr. Müjde PEKER

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Lisans : Ankara Üniversitesi, DTCF Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı

ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

UŞAK İLİ NDE BULUNAN NEOLİTİK VE KALKOLİTİK BİR YERLEŞİM: ALTINTAŞ HÖYÜK

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

ALTINTEPE KALESİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIMALAR THE REFLECTIONS FROM ALTINTEPE FORTRESSTO PRESENT DAY

AHLAT ARKEOLOJİK KAZISI ÇİNİ ÖRNEKLERİ VE EL SANATLARI SERGİSİ ÜZERİNE

Urla / Klazomenai Kazıları

KALKOLİTİK VE TUNÇ ÇAĞI NDA NORŞUNTEPE NİN SURİYE VE MEZOPOTAMYA İLE İLİŞKİLERİ. Yüksel ARSLANTAŞ

HA BER LER TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. Ocak 2016 / Sa yı: 41

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 11. Hafta. Submiken Protogeometrik Dönem

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu

DEĞİŞİMİ OKUMAK ANTİK DÖNEM DE KUZEY ve ORTA KARADENİZ BÖLGESİ (M.Ö. 4./3. YY. M.S. 4./5. YY.)

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

EKONOMİK GÖSTERGELER BÜLTENİ

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

Diyarbakır Ticaret Borsası Laboratuar Rapor No:002-08

Transkript:

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. Yukarı Dicle Havzasında Göçer Toplulukların Kullandığı Yeni Assur Kapları: Salat Tepe Örneği The New Assyrian Pottery Used by The Nomadic Communities in the Upper Tigris Basin: The Example of Salat Tepe Özet Aydın EMANET* 1 Eski Önasya da imparatorlukların son buluğu Geç Tunç Çağı sonunda ortaya çıkan basit mevsimlik barınaklarda yaşayan konargöçer topluluklar Demir Çağları boyunca varlığını sürdürmüştür. Bu topluluklar kendi ihtiyaçları için kaplarını elde üreten, hareketli bir yaşam sürdürdükleri için de ağır malzemeler edinmeyen gruplardır. Bu topluluklar Yukarı Dicle havzasının Yeni Assur hâkimiyetine girdiği dönemde kendi ürettikleri kapların yanı sıra hızlı dönen çarkta biçimlendirilen fabrikasyon kapların da kullanıldığı belirlenmiştir. Bu durumun yalnızca Yukarı Dicle Havzasına özgü olmadığı, Güneydoğu Anadolu ve çevresi için geçerli olduğu tespit edilmiştir. Ilısu Barajı ve HES Projesi kurtarma kazıları kapsamında kazılan yerleşmelerden biri olan Salat Tepe de açığa çıkan çukur evler Yeni Assur döneminde bölgede yaşayan konargöçer topluluklar tarafından kullanılmıştır. Bu seramikler Yeni Assur merkezlerinde kullanılan Saray Malı niteliğindeki ince cidarlı kaplar ile ve günlük kullanım kaplarından oluşmaktadır. Yukarı Dicle Havzasında bulunan çağdaş kırsal yerleşmelerde de karşımıza çıkan bu seramiklere göre bu küçük yerleşmelerde konargöçer toplulukların yaşamlarını sürdürdüğü anlaşılmıştır. Bu çalışmada, konargöçer grupların kullandığı standart kaplar tanıtılmaktadır. Anahtar Sözcükler: Yeni Assur, Göçer topluluklar, Demir Çağı, seramik kaplar, kültürel etkileşim. * Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi, aydin_emanet@hotmail.com 41

Aydın EMANET Abstract Nomadic communities had lived in the simple seasonal shelters appear at the end of the Late Bronze Ages when empires of the Ancient Near East collapsed, and existed during the Iron Age. These communities produced the pottery they need by hand and did not acquire heavy materials due to their mobile life. These communities seem to have used standard pottery shaped on fast-wheels with their handmade vessels during the New Assyrian supremacy in the Upper Tigris region. This situation is not only specific for the Upper Tigris Basin but also common in Southern Anatolia and its surroundings. The pit houses in Salat Tepe, one of the settlements excavated within the scope of the Ilısu Dam and HES Project, were used by nomadic communities living in the region during the New Assyrian period. The vessels consist of thin walled Palace-Ware and the Common Ware used in New Assyrian centers. According to these vessels used primarily by sedentary villagers, contemporary nomadic communities inhabited the small settlements in the Upper Tigris Basin and maintained their life. In this study the standard pottery used by nomadic communities will be handled. Key Word: New Assyrian, nomadic community, Iron Age, Pottery, Cultural Interaction. 42

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. Giriş Hayvancılıkla geçinen göçer gruplar, insanların besin üretmeye başladıkları Çanak Çömleksiz Neolitik dönemden itibaren hayvan sürülerini tarım için kullanılamayan otlaklarda dolaştırmak için uzun yollar kat eden topluluklardır. Günümüzde sayıları gittikçe azalan bu toplulukların arkeolojik izleri basit ve geçici barınaklardan oluşmaktadır. Bu gruplar hareketli bir yaşam sürdürdükleri için ihtiyaçları oranında malzeme üretip kullanmakta ve gereğinden fazla malzeme edinmemektedirler. Buna karşın, bazı malzemeleri satın alarak da kullanmaktadırlar. İhtiyaçları olan malzemeyi kendileri üretip kullanan Demir Çağı topluluklarına ilişkin çeşitli arkeolojik örneklerden birisi, Yukarı Dicle havzasında kazılan Salat Tepe de açığa çıkmıştır. Salat Tepe de Yeni Assur devrinde kazılan bu çukurlarda göçebe topluluklar tarafından üretilip kullanılan el yapımı kapların yanı sıra Yeni Assur hakimiyetine girdikten sonra ortaya çıkan çark yapımı standart kapların da kullanıldığı belirlenmiştir. Bu dönemde Salat Tepe de yaşamını sürdürmüş göçebe topluluklara ait sekiz çukur evde ele geçen standart Yeni Assur kaplarına ait parçalarına göre bu toplulukların yaşam tarzlarının hangi ölçüde tarımcı yerleşimlerden etkilenmiş olabileceği tartışılacaktır. Yukarı Dicle Havzası Yeni Assur Dönemi Siyasi Durumu Yukarı Dicle Havzası gerek yer altı gerek yerüstü doğal kaynakları sebebiyle tarih boyunca farklı kültürlere mensup toplulukların ve devletlerin ilgisini çekmiş ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Özellikle MÖ 13. yüzyılda Orta Assur kralları Güneydoğu TorosDağları bölgesine hâkim olabilmek için askeri seferler düzenlemiş, seferlerde 8 Uruatri, 43, 23 ve 60 Nairi kralı mağlup edilmiştir 2. I. Salmanasar (MÖ 1274-1245) ilk krallık yılında Uruatri ülkesine saldırarak 8 ülke ve 51 şehri tahrip etmiştir. Oğlu I. Tukulti-Ninurta (MÖ 1244-1208) Alzu 3 ülkesi ve Nairi ülkesinin 43 kralını yenmiştir. I. Tiglat-Pileser de (MÖ 1114-1076) MÖ 1112 yılında 23 Nairi kralı, bir başka seferinde 60 Nairi kralı ve Orta Fırat Havzasında 5 Muşki kralı ile savaşmıştır 4. Bu bölgede birçok kralın olması muhtemelen halkın kabileler halinde yaşadığını ve bu kabile reislerine kral unvanı verildiği düşünülmektedir. Bu bilgiler ışığında Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da yaşamın küçük topluluklar halinde sürdüğü anlaşılmaktadır 5. MÖ 11. yüzyılda Orta Assur krallığının bölgedeki hâkimiyetinin son bulması ile beraber Yukarı Dicle havzasında el yapımı kapların ortaya çıkması, burada yaşayan göçer toplulukların güneye yayıldıklarını işaret etmektedir 6. 2 Erzen 1984: s. 24-25; Çilingiroğlu 2001: s. 373, 376-387. 3 Günümüz Diyarbakır-Ergani çevresi. 4 Sevin 1991: s. 96. 5 Rothman 2004: s. 136-137. 6 D Agostino 2011: s. 101-105, 111-114. 43

Aydın EMANET Assurluların bölgeye tekrar egemen oldukları MÖ 9. yüzyıldan itibaren yeni tarımcı köylerin kurulmasına 7 karşın göçer topluluklar bölgedeki varlığı sürmüştür. Yeni Assur döneminde bölgede Tuşhan ve Amedi adında iki eyalet merkezi kurulmuş ve bölge kontrol altına alınmıştır 8. Bu dönemde II. Assurnasirpal (resim 1) ile oğlu III. Salmanasar (resim 2) Kurkh stellerinde ve Bırkleyn kabartmalarında bölgeyi fethetmeye yönelik seferlerinde çok sayıda Nairi kralı ile savaştıklarından söz etmiştir. II. Assurnasirpal in 2. ve 5. Nairi seferleri (MÖ 880-822) hakkında elde ettiğimiz önemli kayıtlar MÖ 882 yılında Subnat 9 Nehri kaynağına ve MÖ 879 yılında Kurkh (Üçtepe) yerleşmelerine diktirdiği stellerdir 10. Bu kayıtlarda Ahlamu Aramilerinin eline geçen Sinabu (Pornak), Tidu (Üçtepe) ve Tuşhan (Ziyarettepe) geri alınmış, Tuşhan MÖ 881 yılında onarılıp eyalet merkezi haline getirilmiş, açlık sebebiyle Şubria 11 ülkesine giden halk ise tekrar kente geri getirilmiştir. II. Assurnasirpal in oğlu III. Salmanasar da (MÖ 858-824) babası gibi Kurkh (Üçtepe) yerleşmesine bir stel diktirmiş, ayrıca Toros Dağlarının eteklerinde yer alan ve Dicle Nehri nin kaynaklarından birini oluşturan Bırkleyn Mağarası girişine yazıtlı kabartmasını yaptırmıştır 12. Salat Tepe Mimarisi Ilısu Barajı ve HES Projesi kurtarma kazıları kapsamında Yukarı Dicle Havzasında kazısı yapılan yerleşmelerden biri olan Salat Tepe (Harita 1), Salat Çayının Dicle Nehrine döküldüğü kesimin 5 km kuzeyinde yer almaktadır. Yerleşme 2000-2013 yılları arasında Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Prof. Dr. A. Tuba Ökse bilimsel sorumluluğunda kazılmıştır. Salat Tepe Halaf-Ubeyd geçiş evresinden itibaren Erken Tunç Çağına kadar kesintisiz bir yerleşime sahne olmuştur. Akkad dönemi öncesinde 200 yıl kadar terk edildikten sonra Akkad döneminde tekrar iskâna sahne olan Salat Tepe, Erken Mitanni döneminden sonra tekrar terk edilmiştir. Tepe Orta Assur döneminde kullanılmamış, Demir Çağından başından itibaren tepe üzerine çok sayıda çukur kazılmıştır 13. Çukurlardan bazılarının mevsimlik barınak olarak Yeni Assur döneminde de kullanıldığı belirlenmiştir. Salat Tepe Demir Çağı çukurları üç ila beş metre çapında ve yaklaşık iki metre derinliktedir 14. Çukurların depolama amacıyla kullanım için çok geniş olmasının yanı sıra M 13 ve L 13 açmalarında çukurların tabanlarında at nalı biçiminde ocaklar bulunması, bu çukurların barınma amacıyla kullanıldığını düşündürmektedir. Bu çukurlardan M 13 açmasında bulunan çukurun sıkıştırılmış toprak tabanında tespit edilen ocağın kollarının iç yüzeyinde karşılıklı yumruların bulunması bu ocağın üzerinde pişirme kaplarının yerleştirildiğini düşündürmektedir (resim 3). Ayrıca bu çukurun tabanı altında açığa çıkan beyaz tabaka, yalıtım amaçlı olarak hasır benzeri 7 Parker 2003: s. 531, 536-537; Baştürk 2009: 44-45; Guarducci 2011: 8-9. 8 Köroğlu 2002: s. 449-450. 9 Dicle Nehri nin kollarından birisi. 10 Kessler 1980: s. 95-105; Liverani 1992: s. 29-44; Karg 1999: s. 271-283; MacGinnis-Matney 2009: s. 4-7. 11 Yukarı Dicle havzasının kuzey kesimlerine yerleştirilmektedir: Kessler 1995: s. 59-62, fig. 1; Guarducci-Laneri 2010: s. 21, 49. 12 Schachner 2006: s. 77-83. 13 Ökse 2012a: s. 2. 14 Ökse ve Görmüş (baskıda) 44

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. bir bitkisel örtü ile kaplandığını düşündürmektedir (resim 4). At nalı biçimli bir diğer ocak L 12 açmasında Orta Tunç Çağı yapı enkazının içine açılmış çukurda bulunmuş, bu çukur diğerinden küçük olmasına karşın tabanında ocağın yer alması, küçük çukurların da barınma için kullanıldığını göstermektedir. L 11 açmasında çakıl taşı döşeme altında açığa çıkarılan bir diğer çukur ise beş metre çapındadır. Bu çukur Orta Çağ depolama çukurları tarafından tahrip edildiğinden taban üzerinde herhangi bir bulguya rastlanamamış sadece beyaz hasır izleri tespit edilmiştir. Diğer açmalarda da var olan çukurların büyük bir bölümü yaklaşık aynı boyutlardadır ve benzeri özellikler göstermektedir. Salat Tepe de, içinde Demir Çağı malzemesinin ele geçtiği 14 çukur ev kazılmıştır. Bu çukurların bir tanesinden sadece el yapımı kap parçaları, sekiz çukurda hem el yapımı hem Yeni Assur standart kap parçaları, üç çukurda Yeni Assur sonrasında ortaya çıkan üçgen boyalı kap parçaları, iki çukurda da Hellenistik Döneme ait malzeme ele geçmiştir. Yeni Assur Kapları Yukarı Dicle Havzasında bulunan yerleşmelerde ele geçen Yeni Assur seramikleri Salat Tepe de, içinde el yapımı kapların bulunduğu sekiz çukur barınakta ele geçmiştir. Bölge Yeni Assur hâkimiyetine girdiğinde hızlı dönen çarkta biçimlendirilen fabrikasyon kapların kullanıldığı göçebe yerleşimlerin sayısı hızlı bir şekilde artmıştır 15. Yeni Assur kapları hızlı dönen çarkta biçimlendirilip yüksek ısı üreten fırınlarda pişirilmiştir. Bu kaplar Saray Malı denilen ince seramikler ve orta-ince/orta kaba nitelikli standart kaplar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Saray malı olarak adlandırılan ince seramik örnekleri diğer standart seramiklerden farklıdır. Bu seramik türü çok ince cidarlı yapısı, yüksek ısıda fırınlanması, standart seramiklere göre daha farklı biçimlerde olması ve hamur dokusunda çok küçük ve çok ince katkı maddeleri bulundurmasıyla diğerlerinden farklıdır. Genellikle toplumun üst sınıflarına mensup kişilerin kullandığı düşünülen bu malzeme grubunun bardak, tabak ve bazı sığ çanaklardan oluşan kapları Salat Tepe deki göçer gruplar tarafından da kullanılmıştır. Çukur evlerde ele geçen kapların yaklaşık yarısı elde biçimlendirilmiş olup, çark yapımı Yeni Assur kapları ile yaklaşık eşit sayıda kullanıldığı görülmektedir. Çark yapımı grup içerisinde ince kaplar, orta-ince/orta kaba standart kaplara göre daha az sayıda ele geçmiştir. Toplam Yeni Assur kaplarının % 10 kadarı saray malı olarak tanımlanabilmekte, bu oran, elde yapılmış kapların sayısı da göz önüne alındığında, toplamın %5 kadarını oluşturmaktadır. Saray malı kaplar büyük kentlerde de benzeri yoğunluklarda ele geçmiştir. Aşağı Habur havzasında yer alan bir eyalet merkezi olan Tell Şeh-Hamad ın Yeni Assur sonrasında kurulan Kırmızı Yapı sının en erken tabakasında saray seramiğine %3,58 oranında rastlanırken Sinjar bölgesinde yer alan Geç Yeni Assur kenti Hirbet Qasriy de bu oran %5,16 olarak belirlenmiştir 16. Bu oranlar, Salat Tepe deki çukur evlerde ele geçen saray seramiği oranları ile uyum sağlamaktadır. 15 Parker 2001: s. 99; 2003: s. 531, 536-537; Baştürk 2009: s. 44-45; Guarducci 2011: s. 8-9. 16 Kreppner 2006: s. 62-63. 45

Aydın EMANET Bu kapların oranının kralların yaşadığı saraylarda sayıca artıp artmadığının belirlenmesine ilişkin kapsamlı yayınlar bulunmamakla birlikte, Nimrud vali sarayının S odasındaki kerpiç masa üzerinde ele geçen, bardak ve çanaklardan oluşan yaklaşık 100 saray kabı valinin yemek takımının bir bölümü olarak nitelendirilmektedir 17. Saray MÖ 612 yılında yanmıştır. Fort Salmanasar daki sarayın SE18 numaralı odasında bulunan bir dolapta depolanmış olan kaplar da 18, saraylarda bu tip kapların daha fazla kullanıldığına işaret etmektedir. Fort Salmanasar da ele geçen gümüşten üretilmiş bardak ve tabaklar 19, saray seramiğinin bunların taklitlerini oluşturduğunu kanıtlamaktadır. Bir başka değişle, ince ve zarif kapların kullanımı toplumun üst seviyelerinde yer alan zengin kentli nüfus tarafından kullanılmış olmasına karşın, göçer topluluklar da bundan etkilenerek bu tip kaplardan edinmiş görünmektedir. Bardaklar Bardak olarak nitelendirilen kapların ağız çapları, yüksekliğinden azdır. Genellikle ağız çapının 14 cm den az olduğu kaplar olarak nitelendirilebilir. Salat Tepe de ele geçen bu kap grubu çanaklar ve çömleklerden sonraki en yoğun grubu (%10) oluşturmaktadır (Şekil 1). Bu grup içinde Saray Malı denilen bardaklar 16 adetle temsil edilirken diğer bardakların sayısı ise 14 tür. Toplamda 30 kap veya parçası ele geçmiştir. Ele geçen bu kapların ağız çapları 8 cm ile 14 cm arasında değişmektedir. Yüksekliklerine baktığımız zaman ağız çapı ortalama 10 cm olan bir bardağın yüksekliği azami 16 cm olduğu anlaşılmaktadır (Şekil 2). Genel olarak incelendiğinde de kapların ağız çapının %60 ile %70 i civarında bir oranın kabın ağız çapının boyutuna eklendiğinde kabın yüksekliğini oluşturduğu görülmektedir. Yalnız kaideli kaplarda bu oran daha da artmaktadır. En yüksek bardağın boyu ise 18 cm dir. Aynı kontekstlerde ele geçen el yapımı kaplarla karşılaştırıldığında ise el yapımı kaplara (7 adet) 20 oranla çark yapımı kapların (30 adet) daha fazla olduğu görülmektedir. Boyutlarına baktığımızda da el yapımı kapların ağız çapları 10-14 cm arasında değiştiği, yükseklikleri ise 9-18 cm arasında olduğu görülmektedir. Bu veriler ışığında el yapımı kapların çark yapımı kaplara oranla daha küçük hacimli ve kısa oldukları, çark üretimi ile beraber bardak sayısının arttığı, boylarının uzadığı ve hacimlerinin büyüdüğü görülmektedir. Çanaklar Ağız çapları yüksekliğinden fazla olan geniş ağızlı yayvan kaplar çanak olarak adlandırılmaktadır. Salat Tepe de çanaklar ve tabaklar toplam çark üretimi kapların yarısını (%42) oluşturmaktadır. Bu grup içinde S profilli ve derin çanaklar sayıca azdır; 8 tabak, 121 çanak olmak üzere toplam bu gruptan 129 kap veya parçası ele geçmiştir (Şekil 3). Bu kapların ağız çapları 15-35 cm arasında değişmektedir. Tabak formunda yer alan kaplarda ise ağız çapları ortalama 28-42 cm arasında değişmektedir. Yüksekliklerine baktığımızda tabak 17 Mallowan 1966: s. 50-51, fig. 13. 18 Oates 1959: s. 131. 19 Age s. 133. 20 Çetinkaya ve Önen (baskıda) 46

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. formunda olan kapların yüksekliği en küçük olan 3 cm, en yüksek olanın ise 5 cm dir. Çanaklarda ise yüksekliği en küçük olanın 5 cm, en büyüğünün ise yaklaşık 25 cm dir. Aynı çukurlarda ele geçen el yapımı kaplarda ise bu oran değişmektedir. El (%55) ve çark (%45) üretimi çanak oranındaki fark fazla olmamakla birlikte, bunlar tabak, sığ çanak ve derin çanak olarak ayrıldığında, geleneksel olarak kullanılan kaplar ile Yeni Assur döneminde kullanılmaya başlanan kapların oranları arasında önemli farklar ortaya çıkmaktadır. Tabak olarak nitelendirilen sığ ve yayvan kapların çark yapımı üretimi daha fazladır. Sığ çanaklarda ise el yapımı kapların oranı %11 iken çark yapımında bu oran %35 tir. Derin çanaklarda el yapımı kapların %49 luk bir orana sahip iken çark yapımı kaplarda bu oran %15 lerdedir. Bu durum kapların ağız çaplarındaki farklılıklar da olduğu gibi geleneksel kapların genellikle derin, fakat küçük boyutlu olduklarını, Yeni Assur kaplarının ise sığ, ancak daha geniş olduklarını ortaya koymaktadır. Bu tipoloji grubunda yer alan tamamı hızlı dönen çarkta biçimlendirilmiş kapların benzerleri Assur devletinin yayılım gösterdiği bölgelerde de ele geçmiştir. Bu kapların benzerlerinin Yukarı Dicle ve Orta Dicle, Aşağı Habur ve Yukarı Habur, Yukarı Fırat ve Orta Fırat havzalarında bulunan yerleşmelerde tespit edilmiştir 21. Çömlekler Çömlekler genellikle ağız çapları yüksekliklerine göre küçük, gövde çapları ise ağız çaplarına göre daha büyük kaplardır. Yükseklikleri hemen hemen gövde genişlikleri ile aynıdır 22. Salat Tepe de ele geçen çömlekler boyunlu ve boyunsuz olarak iki gruba ayrılmaktadır. Ele geçen çömlekler içinde 47 tanesi boyunlu (%70), 20 tanesi boyunsuz (%30) olmak üzere toplam 67 tanedir (Şekil 4). Çömleklerin ağız çapları 12-42 cm arasında değişmektedir. Boyunlu çömleklerin genellikle ağız çapları dar gövdeleri daha geniştir (Şekil 5). Yüksekliklerine baktığımızda ise 18-60 cm arasında değiştiği görülmektedir. Bu kapların büyük çoğunluğunu büyük hacimli çömleklerden oluşmaktadır. Bu da günlük yaşamda ihtiyacın ne denli büyük çömleklerle karşılandığının bir göstergesidir. Aynı kontekstlerde ele geçen el yapımı bu çömleklerle karşılaştırıldığında farklılıklar göze çarpmaktadır. El yapımı kaplarda boyunlu ve boyunsuz çömlekler yarı yarıya (%50-%50) bir oran oluştururken, çark yapımında %70 e %30 luk bir oran karşımıza çıkmaktadır. Boyutlarına baktığımızda ise el yapımı çömleklerin hem ağız hem de gövde çapının, çark yapımı kaplara göre daha küçük olduğu, aynı şekilde hacimsel olarak da el yapımı kapların daha ufak olduğu görülmektedir. 21 Emanet (Baskıda) 22 Ökse 2012b: s. 95. 47

Aydın EMANET Şişeler Şişeler, yüksekliği genişliğinden fazla, içbükey veya dikey boyunlu, genellikle ağız çapı 15 cm den küçük olan kaplar olarak nitelendirilebilir 23. Salat Tepe de ele geçen şişelerin hepsi (8 adet) içbükey boyunlu ve ağız çapları 15 cm den azdır. Yükseklikleri ise 35-50 cm arasında değişmektedir 24 (Şekil 6). Çark yapımı şişeler ile el yapımı şişeleri 25 (5 adet) karşılaştırdığımızda çark yapımı şişelerin (8 adet) sayıca üstün olduğu görülmektedir. El yapımı kaplarda bir diğer farklılık ise boyutlarında görülmektedir. El yapımı kapların çark yapımı kaplara oranla ağız çapı, yüksekliği ve hacimleri daha düşüktür. Bu da Assur egemenliğinden önce toplulukların ihtiyaçlarını daha küçük kaplarla giderebildiğinin göstergesidir. Küpler Küpler çömleklere göre cidar kalınlığı ve boyutu daha büyük olan kaplardır. Kendi içlerinde boyunlu ve boyunsuz olarak iki gruba ayrılır. Boyunlu çömlekler 11 adet ile %55 lik bir orana sahipken boyunsuz çömlekler 9 adet ile %45 lik bir orana sahiptir (Şekil 7). Çark yapımı bu küplerin açız çapları 20-40 cm arasında değişmektedir. Yükseklikleri ise ortalama 80 cm civarındadır. El yapımı 26 kaplarla karşılaştırıldığında aynı sayıda(19 adet) küpün mevcut olduğu görülmektedir. El yapımı küplerin ağız çapları 30-44 cm arasında değişirken yükseklikleri çark yapımı küpler gibi 80 cm civarında olduğu görülmektedir. Değerlendirme ve Sonuç Göçer toplulukların arkeolojik dolgularda bıraktıkları izler geçici barınaklara ait zayıf izler ile az sayıda basit küçük buluntudan oluşmaktadır. Yerleşmelerden ele geçen el yapımı kolay üretilebilen basit pişirme kapları, göçer toplulukların gittikleri yerlerde kolaylıkla yeniden üretebileceği şekilde olmalarından dolayı göç zamanı fazla yük taşımamak için, geride bırakabilecekleri bir malzemedir. Bu kaplar ustalık gerektirmeyen bir şekilde kolay biçimlendirilebilmesi ve düşük ısılarda pişmeleri göz önüne alındığında, bunları hanelerde yaşayanların ihtiyaçlarına göre kendileri üretmiş olmalıdır. Bu malzemeler, ele geçtikleri kontekstlerin özelliklerine göre, göçer toplulukların kalıntısı olarak değerlendirilmektedir 27., Kontekstlerde kaplarla beraber ele geçen az sayıdaki küçük buluntu, günlük kullanım sırasında kırılması deforme olması nedeniyle geride bırakılmış malzeme olmalıdır. Günümüzde de yaylalarda veya günübirlik seyahatlerde yerleşmeler terk edilirken arkalarında yiyecek artıkları, su şişeleri, kırılan araç ve gereçler gibi işlevini yitirmiş malzemeleri çevrede bulabilmek mümkündür 28. Arkeolojik kazılarda ele geçen atık malzemeleri de bu şekilde nitelemek 23 Ökse 2012b: s. 97. 24 Emanet (Baskıda) 25 Çetinkaya ve Önen (baskıda) 26 Age. 27 Parker 2001: s. 174-177; Müller 2003: s. 139; Schachner 2003: s. 158. 28 Polat 2013: s. 75-76, 85. 48

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. mümkündür. Genel olarak kırıldığı için yerinde bırakılan günlük kullanım kapları, biçim olarak gelişmemiş, sadece günlük temel ihtiyacı olan yeme içme için sınırlı sayıda özensiz şekilde elde biçimlendirip açık ateşte pişirilerek kullanılan pişirme kapları ve derin çanaklardan oluşmaktadır. Bu göçebe toplumların sadece günlük kullanım için kap ürettikleri anlaşılmaktadır. Bunu da sürekli yerleşimlerde ele geçen kaplara oranla göçebe toplumların kullandıkları kapların sayısının oldukça az olmasındandır. Bu şekilde göçebe toplumlar bir yerden bir yere giderken ağır ve kaba olan bu malzemeyi taşımaktan ziyade yeni yerleştikleri yerde kısa sürede tekrardan ihtiyaçları kadar üretip kullandıkları görülmektedir. Göçer toplulukların aynı zamanda hafif malzeme olan taş dibekler ve havanellerini geride bıraktıkları az sayıda malzeme şeklinde arkeolojik dolgularda ele geçmektedir 29. Kap Kullanımının Analizi Salat Tepe de standart kaplar içinden en yoğun grubu sığ çanaklar (%35) oluşturmakta, ardından çömlekler ve bardaklar gelmektedir 30 (Şekil 8). Buna karşın el yapımı kaplarda en yoğun grubu derin çanaklar (% 49) oluşturmakta, bunu çömlekler ve küpler izlemektedir 31 (Şekil 9). Bir başka deyişle, geleneksel olarak sofrada derin çanakları kullanan göçer topluluklar Yeni Assur döneminde yakın çevrelerindeki yerleşik topluluklardan etkilenerek derinliği çok daha az çanakları tercih etmeye başlamış görünmektedirler. Benzeri bir durum bardak tipleri için de geçerlidir. El yapımı kaplar arasında bardak oranı çok az sayıda iken (7 adet), çark yapımı bardaklar bunun dört misli kullanılmıştır (30 adet). Bu da sofra düzenindeki değişimin göstergelerinden birisidir. Bunun yanı sıra çömlek adedi el yapımı grupta daha fazla iken (89 adet), çark yapımı çömlek sayısı sınırlıdır (67 adet). Bu da pişirme ve besin depolamada geleneksel kapların tercih edilmeye devam edildiğini göstermektedir (Şekil 10-11-12). Konargöçer yaşam tarzında ağır malzemenin taşınma zorluğu nedeniyle her konaklama alanında kaplarını günlük ihtiyaçları için pişirme kaplarını, çanaklarını ve bardaklarını elde biçimlendirmişlerdir. Buna karşın, Yeni Assur döneminde yerleşik toplulukların kullandığı standart kaplardan esinlenerek bunların el yapımı taklitlerini üretmişler 32, bazılarını da satın almışlardır. Özellikle bardak ve çanak grubunda bu taklitlerin yoğunlukta oldukları görülmektedir. Göçer grupların da yakınlarındaki kalıcı tarımcı yerleşimlerde kullanılan malzemelerden etkilenmeleri, yaşam tarzlarını fazla değiştirmeden, bazı alışkanlıklarını değiştirmelerine neden olmaktadır. Örneğin eskiden kendi dokudukları kıl çadırları kullanan topluluklar günümüzde fabrikasyon çadırları tercih etmeye başlamıştır. Salat Tepe nin kenarına kurulduğu Salat Çayı vadisine gelerek kış aylarını geçiren modern göçer topluluklar artık beyaz branda çadırlar kullanmaktadır. Salat Tepe de Demir Çağında kışlayan göçer topluluklar her ne kadar çukur barınaklarını değiştirmemiş görünseler de, kullanmış oldukları çanak çömlek tipleri, sofra düzenlerini değiştirdiklerine işaret etmektedir. 29 Polat 2013: s. 68. 30 Emanet (baskıda) 31 Çetinkaya ve Önen (baskıda) 32 Çetinkaya ve Önen (baskıda) 49

Aydın EMANET Yerleşik topluluklardan etkilenerek kullandıkları kapların biçimlerinde farklı tercihler ortaya çıkan göçer topluluklar sofra alışkanlıklarını da değiştirmiş görünmektedir. El yapımı kaplardan farklı olarak daha yayvan ve sığ çanak ve tabakların kullanılmaya başlanmış olması, bunun bir göstergesidir. Çark yapımı mallar içinde saray malı olarak nitelendirilen ince bardak ve çanakların diğer kentlerdeki orana benzemesi (%5) de etkilenmenin her mal grubu için benzeri oranlarda ortaya çıktığının bir göstergesi olarak nitelenmektedir. Çark üretimi kapların el yapımı kaplara oranı Yeni Assur dönemine tarihlenen çukur evlerde (Salat Tepe IIIB) % 50 olarak hesaplanmıştır. Buna göre bu dönemde Salat Tepe de yaşayan göçer topluluklar kendi ürettikleri kapları fabrikasyon üretilmiş, satın alabilecekleri kaplarla aynı oranda kullanmış görünmektedir. Benzeri oranlar Mardin İli Dargeçit İlçesine bağlı Kumru Tarlası nda açığa çıkan, Salat Tepe IIIB çukur barınakları ile çağdaş olan (MÖ 8.-7. Yüzyıl) kalıcı yayla yerleşiminde de saptanmıştır 33. Buna karşın, Kumru Tarlası yakınındaki Kilokki Rabiseki de bulunan, diğerinden bir yüzyıl daha geç dönemde (MÖ 7-6. Yüzyıl) kullanılmış olan bir diğer kalıcı yayla yerleşiminde kapların sadece sekizde birinin elde üretildiği belirlenmiştir. Buna göre, yerel kap üretimi Yeni Assur dönemi boyunca gitgide azalmış, yerini fabrikasyon kaplara bırakmıştır. Bu durum, göçer grupların kullandıkları kapları zaman içinde kendileri üretmekten vazgeçtiklerini, çevrelerindeki yerleşik tarımcı toplulukların gittikçe daha çok etkisinde kaldıklarına işaret eder niteliktedir. Buna karşın, Salat Tepe deki çukur evlerde Yeni Assur dönemi sonrasında tekrar el yapımı kapların kullanılması, ihtiyacın başka türlü giderilemediği durumlarda geleneksel yöntemlere dönüş yapıldığını göstermektedir. Kaynakça Baştürk, Elif 2009, Assur Devletinin Yukarı Dicle Vadisi Yayılımı ve Politik Uygulamaları, Güneydoğu Anadolu Araştırmaları Sempozyumu, 139-155, İstanbul: Ege Yayınları. Çetinkaya, İlyas ve Işık Tuba Önen (baskıda), El Yapımı Kaplar, İçinde: A. Tuba Ökse, Ahmet Görmüş, Işık Tuba Önen, İlyas Çetinkaya, Aydın Emanet, Elif Bozkurt, Fazıl Tağma, Emel Oybak Dönmez, Derya Silibolatlaz Baykara. Salat Tepe Kazıları I: Demir Çağı / Excavations at Salat Tepe I: The Iron Age, Ilısu Barajı Kurtarma Kazıları / Ilısu Dam Salvage Excavations, Diyarbakır: Diyarbakır Müze Müdürlüğü. Çilingirlioğlu, Altan 2001, Migrations in The Lake Van Basin: East Anatolia in The Late 2 nd Millennium B.C. and The Foundation of A Kingdom, R. Eichmann H. Parzinger x(eds.), Migration und Kulturtransfer, Akten des Internationalen Kollogiums 23-26 November 1999, 371-381. Berlin. D Agostino, Anacleto 2011, The Upper Khabur and Upper Tigris Valleys between the End of the Late Bronze Age and the Beginning of the Iron Age: An Assessment of the Archaeological Evidence (Settlement Patterns and Pottery Assemblages), Empires after the Empire, 87-137. Firenze. Erzen Afif, 1984, Doğu Anadolu ve Urartular, Ankara: Türk Tarih Kurumu. Emanet, Aydın (baskıda), Yeni Assur Kapları, İçinde: A. Tuba Ökse, Ahmet Görmüş, Işık Tuba Önen, İlyas Çetinkaya, Aydın Emanet, Elif Bozkurt, Fazıl Tağma, Emel Oybak Dönmez, 33 Ökse ve diğ. 2014: s. 286. 50

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. Derya Silibolatlaz Baykara. Salat Tepe Kazıları I: Demir Çağı / Excavations at Salat Tepe I: The Iron Age, Ilısu Barajı Kurtarma Kazıları / Ilısu Dam Salvage Excavations, Diyarbakır: Diyarbakır Müze Müdürlüğü. Guarducci, Guido 2011, Facing an Empire: HirbemerdonTepe and the Upper Tigris Region during the Early Iron Age and Neo-Assyrian Period. Gorgias Near Eastern Studies 56. New Jersey: Gorgias Press. Kreppner, Florian Janoscha 2006, Die Keramik Des Roten Hauses Von Tall Şeh Hamad / Dur Katlimmu, Wiesbaden: Harrassowitz. Mallowan Max E. L., 1966, Nimrud and its Remains, The British School of Archaeology in Iraq, The University Press, Aberdeen. Müller Uwe, 2003, A Change to Continuity: Bronze Age Traditions in Early Iron Age, B. Fisher H. Genz E. Jean K. Köroğlu (eds.), Identifying Changes: The Transition from Bronze to Iron Ages in Anatolia and Neighbouring Regions, 137-149, İstanbul: Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü.Oates 1959 Joan Oates, Late Assyrian Pottery From Fort Shalmaneser, Iraq 21: 132-151. Ökse, A. Tuba 2012a, Salat Tepe Stratigrafisine göre Yukarı Dicle Havzası Kronolojisi, Arkeoloji Dergisi 17: 1-29. Ökse, A. Tuba, 2012b, Önasya Arkeolojisinde Çanak Çömlek, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Ökse, A. Tuba, Nihat Erdoğan, Ahmet Görmüş, Erkan Atay, Adem Öncü, Adem Yücel, Aziz Ayhan Bayraktar, Başar Yücel, Hüsniye Levent, Hamit Akan, Yücel Erdaş, Murat Eroğlu, Ahmet Güneş, Yeliz Tan, Sibel Torpil, Zerrin Hamioğlu Güneş, Vildan Güldil Öncü, Mehmet Turan, Serhat Altun, 2014, Ilısu Barajı İnşaat Sahası Kurtarma Projesi I: Demir Çağı / Salvage Project of the Construction Area of the Ilısu Dam I: The Iron Age, Mardin: Mardin Müze Müdürlüğü. Ökse, A. Tuba ve Ahmet Görmüş (baskıda), Mimari, İçinde: A. Tuba Ökse, Ahmet Görmüş, Işık Tuba Önen, İlyas Çetinkaya, Aydın Emanet, Elif Bozkurt, Fazıl Tağma, Emel Oybak Dönmez, Derya Silibolatlaz Baykara. Salat Tepe Kazıları I: Demir Çağı / Excavations at Salat Tepe I: The Iron Age, Ilısu Barajı Kurtarma Kazıları / Ilısu Dam Salvage Excavations, Diyarbakır: Diyarbakır Müze Müdürlüğü. Parker, Bradley J. 2001, The Mechanic of Empire: The Northern Frontier of Assyria as a Case Study in Imperial Dynamics, Helsinki: Printed in Finland by Vammalan Kirjapaino Oy. Parker, Bradley J. 2003, Archaeological Manifestations of an Empire: Assyria s Imprint on Southeastern Anatolia, American Journal of Archaeology 107/4: 525-558. Polat, Fecri 2013, Doğu Anadolu Yayla Kültürü ve Yayla Mimarisi, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Rothman Mitchell, 2004, Beyond the Frontiers: Muş in the Late Bronze to Roman Periods, Antonio Sagona (eds.), A View from The Highlands: Archaeological Studies in Honour of Charles Burney, 121-178, Belgium: Peeters. Schachner, Andreas 2003, From the Bronze to the Iron Age: Identifying Changes in the Upper Tigris Region. The Case of Giricano, B. Fisher H. Genz E. Jean K. Köroğlu (eds.), 51

Aydın EMANET Identifying Changes: The Transition from Bronze to Iron Ages in Anatolia and Neighbouring Regions, 151-163, İstanbul: Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü. Sevin, Veli 1991, Early Iron Age in the Elazığ Region and Problem of the Mushkians, Anatolian Studies 41: 87-97. 52

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. Harita 1: Salat Tepe nin Konumu (http://www.antiquity.ac.uk/projgall/okse332/index.html) Resim 1: II: Assurnasirpal in Kurkh(Üçtepe) yerleşmesine diktirdiği stel. (British Museum) 53

Aydın EMANET Resim 2: III: Salmanasar ın Kurkh(Üçtepe) yerleşmesine diktirdiği stel (British Museum) Resim 3: Çukur tabanında açığa çıkan ocak (Salat Tepe Kazı Arşivi) 54

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. Resim 4: Çukur tabanında açığa çıkan beyaz tabaka (Salat Tepe Kazı Arşivi) Şekil 1: Bardak Örnekleri 55

Aydın EMANET Şekil 2: Parçalar Üzerinden Tamamlanmış Bardak Formu Şekil 3: Çanak Örnekleri 56

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. Şekil 4: Çömlek Örnekleri Şekil 5: Boyunlu Çömlek Örneği 57

Aydın EMANET Şekil 6: Şişe Örnekleri Şekil 7: Küp Örnekleri 58

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (KOUSBAD) 4, Güz 2016, ss. 41-60. Çark Yapımı Çanaklar 50% 35% 15% Sığ Çanaklar Derin Çanaklar Diğer Çanaklar Şekil 8: Çark Yapımı Sığ ve Derin Çanakların Yüzdelik Dağılımı El Yapımı Çanaklar 11% 40% 49% Sığ Çanaklar Derin Çanaklar Diğer Çanaklar Şekil 9: El Yapımı Sığ ve Derin Çanakların Yüzdelik Dağılımı 2% 2% 33% El Yapımı Kaplar 7% 56% Çanaklar Çömlekler Bardaklar Şişeler Küpler Şekil 10: El Yapımı Kapların Yüzdelik Dağılımı 59

Aydın EMANET Çark Yapımı Kaplar 3% 12% 26% 8% 51% Çanaklar Çömlekler Bardaklar Şişeler Küpler Şekil 11: Çark Yapımı Kapların Yüzdelik Dağılımı El Yapımı ve Çark Yapımı 7% 3% 7% 30% 53% Çanaklar Çömlekler Bardaklar Şişeler Küpler Şekil 12: El Yapımı ve Çark Yapımı Kapların Toplam Yüzdelik Dağılımı 60