Milli Mücadele Dönemi 1918-1922
Milli Mücadele Dönemi I. Dünya savaşında Çanakkale ve başka cephelerde büyük zaferler kazanıldığı halde 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti yenik sayılmıştır. Başkent İstanbul ile ülke topraklarından bir çok yer işgal edilmiştir. İngiltere, Fransa, İtalya, A.B.D, Yunanistan gibi müttefik devletler parçalanan Osmanlı Devletinden pay kapma yarışına girdi Osmanlı ordusu tamamen dağıtıldığından, Kurtuluş savaşı önce milis hareketi şeklinde organize olmaya başladı. Zamanla düzenli birlikler oluşturularak işgale uğramış topraklardan bugün içinde bulunduğumuz kısmı kurtarılmıştır. 1922 de Büyük Taarruz ile, Milli Mücadele sonlanmış, 1923 de cumhuriyet kurulmuştur. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 2
Dönemin Eğitiminin Temel Özellikleri Kurtuluş mücadelesi eğitimi derinden etkilemiş, eğitim kurumları ve öğretmenler de bu mücadeleye katkıda bulunmuştur. Savaşın en yoğun olduğu bir zamanda Ankara da bir eğitim kongresi toplanmış burada eğitim adına çok önemli kararlar alınmıştır. Bu kongrenin eğitim tarihimizde önemi büyüktür. Mustafa Kemal kongredeki konuşmasında yeni bir insan tipi yetiştirilmesi gereği üzerinde durur. Bu, milli bir eğitim almış, öncelikle milli varlığını korumayı kendine en temel değer olarak benimsemiş insan tipidir. Halkın milli kurtuluş davası yolunda bilgilendirilmesi amacıyla halk eğitimi çalışmaları yapılmıştır. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 3
Milli Uyanış ve Örgütlenmede Öğretmenler 15 Mayıs 1919 da İzmir in işgal edilmesinden sonra yapılan protesto ve mitingler ile kongrelerde öğretmenler aktif görevler almıştır. Ülke toprakları işgal edildiğinde; kadın, erkek, genç, yaşlı, bütün öğretmenler işgale karşı çıkmış, bunun için mitingler düzenlemiş, coşkulu konuşmalar yapmıştır. İşgale karsı çıkmak için derneklerin kuruluşunda da önemli görevler alan öğretmenler, zaman zaman cephede en ön sıralarda yerlerini almışlardır. Sivas Kongresi'ne katılan delegelerden biri ile Erzurum Kongresi'ne katılan delegelerden beşi öğretmendir. 23 Nisan 1920'de açılan TBMM'de 337 milletvekilinin yaklaşık 30'u öğretmendir. Kongreler okullarda toplanmış. TBMM'ye sıralar Ankara'daki okullardan getirilmiş. Meclis zabit kâtipliği görevini öğretmenler yürütmüştür. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 4
İzmir in işgalini izleyen günlerde Fatih, Üsküdar, Kadıköy, Sultanahmet, Darülfunun mitinglerinin düzenleyicileri ve konuşmacılarının çoğunluğu öğretmenlerdir. Özellikle Darülfünun mitingi adeta öğretmenler mitingi olmuştur. Burada konuşma yapan öğretmenler, cephede savaşacaklarını, yeni nesli bu bilinçle yetiştireceklerini haykırmışlardır. Anadolu da düzenlenen mitinglerde illerdeki ulema ile irtibatlı olarak aktif görevler yürütmüşlerdir. TBMM nin kurulmasından sonra meclis öğretmenlere, halkı istiklal mücadelesi konusunda bilinçlendirme, yanlış yolda olanları da yola getirme konusunda görevler verdi. Erzurum Kongresi Delegeleri 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 5
Kimi öğretmenler eğitimin aksamaması için gündü zderslere girmiş, gece ise güvenlik için nöbet tutmuştur. İlgili kanunla öğretmen ve öğrencilerin askerlik görevlerinin tecil edilmesine, sonraki döneme bırakılmasına karşın öğretmenler, gönüllü olarak cephelerde savaşa katılmış, yurt savunmasında aktif görev almışlardır. Mustafa Kemal in "Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla sağlanabilir" (Mart 1923, Kütahya) eğitime verdiği önemi gösterir Mustafa Kemal, eğitim konusunda, "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun en önce, her şeyden önce Türkiye'nin istiklâline, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir" (Mart 1924) demiş, öğretmenlere yol göstermiştir. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 6
Öğretmen Faika Hanım, Millî Mücadele yıllarında Erzurum'da ulusal bilinci uyandırmak, heyecanı canlı tutmak amacıyla okulda ve toplumda önemli cabalar harcadı. 1919 sonbaharında, Erzurum İslâm Kadınları Muradiye Camiinde toplandılar. Burada Faika Hanım bir konuşma yaptı. Düşmanın işgal ve zulümleri kınandı. Sadrazama, İçişleri Bakanına, işgalci Devletlerin temsilcilerine ve ABD yetkililerine telgraflar çekilerek Türkiye'ye karşı girişilen işgal ve zulümler protesto edildi. Bazı Sultanî öğrencilerinin cepheye gitmek istedikleri kızların hastabakıcılık yapmak için başvurdukları görülür. Faika Ünlüer Yunanlılar okullardan Malümat-ı Vataniye dersini kaldırmışlar, her okula zorunlu Yunanca dersi koymuş, bazı okulları kapatmışlardır. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 7
01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 8
Eğitimin İdari Teşkilatlanması Kurtuluş Savaşı yıllarında iki Eğitim Bakanlığı vardı: Ankara da T.B.M.M Hükümetinin Maarif Vekaleti, İstanbul da Osmanlı Hükümetinin Maarif Nezareti. 23 Nisan 1920 de T.B.M.M açıldıktan sonra hükümet 3 Mayısta kurulmuş ve Bakanlıklara, Osmanlı Hükümetinden farklı olarak Vekalet adı verilmiştir. Maarif Vekaletinin merkez teşkilatı ilk kuruluşunda bir iki oda içinde yerleşmiş üç beş memurdan oluşuyordu. 1914 te açılan Kız Darülfünun derslerine, Darülfünun binasında, erkek öğrencilerden ayrı zamanlarda yapıyordu. 1919 başlarında gazetelerde karma eğitim yapılacağı şeklinde söylentiler yer almaya başladı. Eğitim bakanı Ali Kemal, basında yayınlattığı bir tebliğde (Nisan 1919), bu söylentilerin fesat çıkarmak ve Darülfünun nun huzurunu bozmak için ortaya atıldığını ileri sürüyordu Darülfünun hocaları ayrı saatlerde ayrı dershanelerde kızlara ayrı, erkeklere ayrı ders vermeyi sürdürüyorlar. Erkek öğrenciler öğleden önce kız öğrenciler öğleden sonra ders görmektedirler. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 9
1921 Maarif Kongresi TBMM nin toplanması, ülkede öğretmen örgütlenmesi için de bir kıvılcım işlevi görür. Ankara da kurulan Muallim ve Muallimeler Cemiyeti, Mayıs 1921 de diğer öğretmen örgütlerinin üst kuruluşu konumuna gelir, Muallim ve Muallimeler Cemiyetleri Birliği adını alır. Mustafa Kemal Paşa, bu öğretmenler birliğinin fahri başkanıdır. Bu birliğin yönetim kurulunda milletvekilleri çoğunluktadır. 5 Temmuz 1921 de, bu öğretmen örgütü ve Maarif Vekaletinin ortak çabasıyla, Polatlı da top sesleri sürerken Ankara da Maarif Kongresi toplanır. Mustafa Kemal cepheden gelir ve burada önemli bir konuşma yapar. Konuşmasında; Bir millî terbiye programı yapmaya ve maarif teşkilatımızı bugünden müsmir bir faaliyetle çalıştıracak esasları ihzar etmeye hasrı mesai eylemeliyiz diyerek ulusal Eğitim programından söz eder. Çocuklara, gençlere, yeni yetişen kuşağa nelerin öğretilmesi gerektiğini belirtir. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 10
Toplantıda, ilk ve orta okul programları, köy öğretmeni yetiştirme gibi konuları ele alındı. En önemli meselelerden biri olan eğitimle ilgili çalışmalar aralıksız sürdürüldü. Daha o günlerde yoğun bir yayın çalışması başlamış, dünyaca tanınan eğitimcilerin kitapları Türkçeye çevrilmiştir. Kongrenin açılışına Hakimiyet-i Milliye gazetesi uzun bir yer ayırır: İkinci İnönü ve Sakarya savaşları kastedilerek, Üçüncü Yunan Taarruzunun en Ateşli Zamanında Muallim Ordusu Gelecek Vazifesiyle Meşgul Bulunuyor başlığına yer verir. Bu asil ve yüce örnek Türk Eğitim Tarihi açısından çok önemlidir. Mustafa Kemal Atatürk kongrede öğretmenlerin elini tek tek sıkmış, onları gelecekteki kurtuluşumuzun öncüleridir olarak nitelendirmiştir. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 11
Azınlık ve Yabancı Okullar Şubat 1919 da Paris gazetelerine verdiği demeçlerde Yunanistan Başbakanı Venizelos, yalnızca Aydın ve Bursa illerinde 652 Rum okulu ve 91548 öğrenci bulunduğunu iddia eder. Yunanlılar, o yıllarda Anadolu daki tüm okullarının sayısının 2228, öğrenci sayısını 187577, öğretmen sayısını da 4930 olarak gösterirler. Bunlar kuşkusuz, Avrupa kamuoyunu Anadolu daki Yunan kültür ve etkisinin önemine inandırma amacıyla abartılmış rakamlardır. Böylece Rum ve Yunanlılar, Osmanlı nın kendilerine tanıdığı eğitim ve öğretim hakkını, Türkiye ye karşı propaganda amacıyla kullanmışlardır. Fakat, şu da bir gerçektir ki, o yıllarda Anadolu da çok sayıda Rum okulu ve öğretmeni bulunuyordu. Rum okulları, çevrelerini bir Pontus Rum Devleti kurulması amaçlarını güdüyorlar ve öğretmenleri bu yolda büyük çaba harcıyorlardı. Bu öğretmenler, Rum din adamlarıyla el ele çalışıyorlardı. İstiklal Mahkemeleri, zararlı eylemleri görülen Rum öğretmenleri cezalandırmış, Maarif Vekaleti de bazı bölgelerde bu okulları kapatma yoluna gitmiştir. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 12
Yabancı okullar ve öğretmenleri de bu dönemde zararlı eylemlerini artırarak sürdürmüşlerdir. Özellikle Merzifon daki Amerikan Koleji Türkçe öğretmeni okuldaki zararlı faaliyetleri Hükümete bildirdiği için öğretmenler ve öğrencileri tarafından şehit edilmiştir. Maarif Vekili Hamdullah Suphi, Şubat 1921 de TBMM de şöyle der; Bazı sakıncaları olmazsa, Türkiye dahilinde bir tek ecnebi mektep bırakmam. Fakat bu, dahili (iç) olduğu kadar, harici (dış) bir meseledir. Amerikan mekteplerini kapattığımız gün, bunun Amerika üzerinde ortaya çıkacak etkileri göz önüne almalıyız. Demek ki elimizde bir çare vardır. O da mekteplerimizi, ailemizi, ecnebi mekteplere ihtiyaç göstertmeyecek bir suretle yükseltmektir. Bugün kendi mekteplerimiz lazım gelen irfan ve terbiyeyi temin ettiğinden bir tek aile çocuklarını ecnebi mekteplerine yollamaz. Hakimiyet i Milliye gazetesinin yazdığına göre Mart 1921 de Anadolu daki tüm yabancı okullar kapatılmıştır. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 13
Halk Eğitim Çalışmaları Kurtuluş Savaşı döneminde TBMM hükümeti, öğretmenlere, aydınlara bazı isyan bölgelerinde, isyancıları doğru yola getirmek için kurulan Nasihat Heyetleri nde ve daha genel olarak, halkı milli Mücadelenin amaçları hakkında aydınlatmaları amacıyla görevler vermiştir. Mehmet Âkif gibi bazı aydınlar da kendiliklerinden bu görevi üstlenmişlerdir. Böylece, kurtuluş Savaşı döneminde halk eğitimi çalışmalarının temel özelliği, halkı milli dava yolunda bilgilendirmek, birleştirmek olmuştur denebilir. Mehmet Âkif in bu konudaki çalışmaları önem taşır. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 14
Akif, Kurtuluş Savaşı yıllarında giriştiği halkı aydınlatma çabalarında çok etkili olmuştur. Özellikle Balıkesir de, Kastamonu ve kazalarında camilerde yaptığı konuşmalar ünlüdür. O, en önemli siyasi meseleleri bile Kur an dan örneklerle inandırıcı bir dille açıkladığı için, geniş kitleler tarafından büyük bir dikkat ve saygı ile dinlenmiştir. O, Batılı devletlerin Müslümanlara ilişkin oyunlarını halkın gözleri önüne serer. Aralık 1921 den itibaren, halkın ve memurların bilgilendirilmesi için, Ankara da önde gelen aydınlarca Serbest Âli Dersler verilmiştir. Bu dersler, Tarih, Türk ve Batı Edebiyatı, Eğitim, Hukuk, İktisat, Sosyoloji alanlarında herkese açık ders ve konferanslar şeklindedir. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 15
Kazım Karabekir in Eğitim Çalışmaları Kazım Karabekir Paşa (1882 1948) Mektebi mezunudur. I. Dünya Savaşı nda ve Kurtuluş Savaşında Doğu Cephesi komutanı olarak Doğu Anadolu da büyük zaferler kazanmış değerli bir komutandır. Onun komutanlığının yanında eğitimci kişiliği belirgindir. Eğitimle ilgili eserleri, fikirleri ve uygulamaları Kurtuluş Savaşı dönemine ve Cumhuriyetin ilk yıllarına rastlar. Kazım Karabekir in makaleleri vardır. Makalelerinde başka eğitimle ilgili eserleri de bulunmaktadır. Bunlar; Çocuk Davamız, Şarkılı İbret, Öğütlerim dir. İstiklal Harbi adında önemli ve hacimli eserinde de eğitimle ilgili bazı çalışmaları hakkında bilgiler vardır. Disipline, ciddiyete, bedeni güce, ahlaki ve fikri ilerlemeye dayanan bir eğitim anlayışını savunmuştur. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 16
Eğitime İlişkin Bazı Görüşleri Şöyledir: Fakirlikten kurtulmanın cehaletten kurtulmakla mümkündür. Bunun için; İlkokullar bulundukları, çevrenin şartlarına göre öğretim yapmalı, Köy eğitimi köylerin ihtiyaçları göre ve tarımsal gelişmeyi sağlayacak biçimde düzenlenmelidir. Köy çocukları bazı merkezlerde toplanarak sanat ve tarım eğitimine geçilmelidir. Makineleşmeli, bu amacı gerçekleştirmek üzere şirketler kurulmalıdır. Eğitimin yaygınlaştırılması taşrada kurulacak kültür merkezleri (üssül hareket) kanalıyla olabilir. Orta öğretim yüksek öğretime hazırlanmaktan çok mesleki ve teknik eğitime ağırlık vermeli ve iş adamları yetiştirmelidir. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 17
Kazım Karabekir görüşlerini uygulama alanına da koymuştur. O, çocuklar için Şarkılı İbret adında şiirler ve müzikli küçük tiyatro oyunlarından oluşan bir kitap yazmış, yurdun çeşitli yerlerinde gezdirdiği şehit çocuklarına bunları oynatmıştır. 15. Kolordu Komutanı olarak, Mayıs 1919 da Erzurum a geldiğinde Ermeni zulmünün ve savaşların yetim bıraktığı çok sayıda çocuğu koruyan ve çeşitli meslekler öğrenmelerini sağlayan okullar açmıştır. Erzurum ve Sarıkamış ta açtığı okullar: Sanayi Mektebi, Leyli Yetimler İptidai Mektebi, Erzurum Ana Mektebi, İş Ocağı, Sıhhiye Mektebi, Sarıkamış Askeri İdadisi, Sarıkamış Ana Mektebi. 01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 18
01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 19
01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 20
01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 21
01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 22
01.06.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Ticaret Üniversitesi 23