HOŞAP'TAKİ MAHMUDİ BEYLERİNE AİT MİMARİ ESERLER MEHMET TOP



Benzer belgeler
ismiyle nahiye merkezi olmuştur. Bugün idari yapılanmasını gerçekleştirememiş

Ortaçağda Van Ermeniye katapanolluk Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, Ý.A.

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BAŞKANLIĞI BAŞVURU FORMU

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

BİLGİ FORMU. VAN- HOŞAP KALESİ KAZISI ve RESTORASYON ÇALIŞMASI

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Van Gölü'nün güneydoğusunda

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

Muhteşem Pullu

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.


HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Yrd. Doç. Dr. Şahabettin OZTURK' - Yrd. Doç. Dr. Mehmet TOP** HAKKÂRİ MEYDAN MEDRESESİ

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 GÜÇLÜKONAK

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HOŞAP KALESİ KAZISI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

SİVEREK İLÇEMİZ. Siverek

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

KİTAP TANITIMI / BOOK REVIEW. Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (I ), Ankara 200 ı.

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

ERUH İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

İZMİR, TİRE, YAVUKLUOĞLU (YOĞURTLUOĞLU) KÜLLİYESİ

T.C KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

Yrd. Doç. Dr. Mehmet TOP

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

2016 Gürpınar Tarihçesi: Coğrafi Yapı:

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

ANİ DE İSLAMİ TESİRLER ALTINDA YAPILMIŞ YAPILAR. Muhammet ARSLAN

İlkçağ mimarisinde, öz'llikle Mezopotamya

GAZİANTEP İN TARİHÇESİ Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı


SELÇUKLU KALELERİ VE SAVUNMA YAPILARI SEMPOZYUM PROGRAMI

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

ULAŞIM Birecik'in karayolu ile bazı merkezlere uzaklığı : İstanbul : 1180 km İzmir

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi "Şehr-i Süleha"

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Kemaliye nin (Eğin) Tarihçesi

HOŞAP KALESİ KAZISI 2015 YILI KAZI VE RESTORASYON ÇALIŞMASI

TARİHİ ESERLER. Yapılan araştırmalar, iki kırık dökük hanın bulunması nedeniyle Kırıkhan isminin verildiğini destekler mahiyettedir.

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Transkript:

HOŞAP'TAKİ MAHMUDİ BEYLERİNE AİT MİMARİ ESERLER MEHMET TOP

1 ÖNSÖZ Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bir takım yerel beylerin Türk Devletleri ve özellikle Osmanlı Devleti'nin hakimiyeti altında yönetimde bulundukları bilinmektedir. Bunlardan biri olan ve Osmanlı lehine, İran'a karşı büyük yararlılıklar gösteren Mahmudi Beyleri de "Mahmudi Hükümeti" adı altında Van Beylerbeyi'ne bağlı olarak Hoşap ve çevresini yönetmişlerdir. Mahmudi Beyleri'nin merkezi durumunda olan Hoşap; bunlardan kalma bir çok eseri üzerinde barındırarak Van Gölü çevresindeki önemli tarihi yerleşimlerden biri olma özelliğini taşımaktadır. Bu eserlerin başında, uzaktan görenleri hayrete düşüren ve büyüleyen "Kartal yuvası" gibi kayalıklara kondurulmuş kalesi gelmektedir. Van ve çevresinde XIX. yüzyıl sonlarında başlayan ve halen devam eden arkeolojik kazı ve bilimsel araştırmalar, belirli kültürlerin tanıtımını sağlarken, özellikle Türk ve İslam dönemine ait kültürel varlıkların kazı, restorasyon ve araştırılmaların ihmal edildiği açıkça görülmektedir. Buna yönelik, son yıllarda yapılan kazı ve araştırmalar sevindirici bir gelişme kaydetmesine karşın, yeterli düzeyde olduğu söylemek mümkün görülmemektedir. Hoşabı ve Mahmudi Beyleri'ne ait mimari eserleri çalışma konusu olarak belirlememiz, Türk-İslâm kültürel varlıklarının tanınmasına yönelik bir amacı içermektedir. Umarım ki, Hoşap'taki başta kale olmak üzere medrese ve türbelerin kazı ve restorasyonun gerçekleştirilmesi yönünde Kültür Bakanlığı gerekli desteği sağlayarak bizi bu konuda daha ileri çalışmalar için motive edecektir. Bu çalışmayı yapmam için beni yönlendiren ve çalışma esnasında yardımlarını esirgemeyen Sayın Prof. Dr. Abdüsselâm ULUÇAM'a ve konunun tartışılması ve olgunlaşmasında katkıda bulunan Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü ile Van Gölü Çevresi Tarihi Eserleri Araştırma Merkezi öğretim elemanlarına teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca bu çalışmayı yayınlamaya değer gören ve beni ileriye yönelik çalışmalar için yüreklendiren Kültür Bakanı Sayın İsmail KAHRAMAN'a, Yayınlar Dairesi Başkanlığı'na teşekkürlerimi sunarım. Van-1996

2 İÇİNDEKİLER Mehmet TOP ÖNSÖZ KISALTMALAR I. GİRİŞ... 1 1. Konunun Niteliği ve Önemi... 1 2. Kaynak ve Araştırmalar... 2 3. Metod ve Düzen... 3 II. HOŞAP'IN COĞRAFİ DURUMU ve TARİHÇESİ... 4 1. Hoşap'ın Coğrafi Durumu... 4 2. Hoşap'ın Tarihçesi... 5 2.1. Tarih Öncesi ve İlkçağlarda Hoşap... 5 2.2. Ortaçağda Hoşap... 7 2.3. Mahmudi Beyleri Hakimiyetinde Hoşap... 9 2.3.1. Türk Devletleri Zamanında Mahmudi Beyleri ve Hoşap... 9 2.3.2. Osmanlı Devleti Hakimiyetinde Mahmudi Beyleri ve Hoşap... 10 2.4. Osmanlı'nın Son Devri ve Cumhuriyet Türkiyesi'nde Hoşap... 13 III. KATALOG... 15 1.Hoşap Kalesi... 15 1.1. Yeri... 15 1.2. Tarihçesi... 15 1.3. Kitabe... 17 1.4. Yapının Tanımı... 18 1.4.1. Genel... 18 1.4.2. Dışkale... 18 1.4.2.1. Dışkale Yapıları... 20 1.4.2.1.1. Cami... 20 1.4.3. İçkale... 21 1.4.3.1. İçkale Yapıları... 28 1.4.3.1.1. Mescit... 28 1.4.3.1.2. Seyir Köşkü... 29 1.4.3.1.3. Harem... 31 1.4.3.1.4. Selamlık... 35 1.4.3.1.5. Hamam... 36 1.4.3.1.6. Fırın... 37? 1.4.3.1.7. Zindan... 37 2. Evliya Bey Medresesi... 39 2.1. Yeri... 39 2.2. Tarihçesi... 39 2.3. Kitabe... 39 2.4. Yapının Tanımı... 40

3. Hasan Bey Medresesi ve Türbesi... 43 3.1. Yeri... 43 3.2. Tarihçesi... 43 3.3. Kitabe... 43 3.4. Yapının Tanımı... 44 3.4.1. Medrese... 44 3.4.2. Türbe... 45 4. Süleyman Bey Kümbeti... 47 4.1. Yeri... 47 4.2. Tarihçesi... 47 4.3. Yapının Tanımı... 47 5. Bey Hanı... 49 5.1. Yeri... 49 5.2. Tarihçesi... 49 5.3. Yapının Tanımı... 49 6. Evliya Bey Köprüsü... 50 6.1. Yeri... 50 6.2. Tarihçesi... 50 6.3. Kitabeler... 50 6.4. Yapının Tanımı... 52 VI. DEĞERLENDİRME... 54 1. Plan ve Mimari Özellikleri... 54 1.1. Kale... 54 1.2.Medreseler... 57 1.3. Türbeler... 58 1.4. Han... 59 1.5. Köprü... 60 2. Mimari Elemanlar... 61 3. Malzeme ve Teknik... 62 4. Süsleme... 63 V. SONUÇ... 66 VI. BİBLİYOĞRAFYA... 67 VII. ÇİZİM LİSTESİ... 73 VIII.RESİM LİSTESİ... 74 3

4 KISALTMALAR a. g. e. : Adı Geçen Eser. a. g. m. : Adı Geçen Madde. A. S. T. : Araştırma Sonuçları Toplantısı. A. U. A. : Anadolu Uygarlığı Ansiklopedisi. Ank. : Ankara. B.T.T.D. : Belgelerle Türk Tarihi Dergisi İ. A. : İslam Ansiklopedisi. İ. F. D. : İlahiyat Fakültesi Dergisi. İst. : İstanbul. K. S. T. : Kazı Sonuçları Toplantısı. K.B. : Karayolları Bülteni S. A. : Sanat Ansiklopedisi. S. B. D. : Sosyal Bilimler Dergisi. S.T.Y. : Sanat Tarihi Yıllığı V.D. : Vakıflar Dergisi Y. A. : Yurt Ansiklopedisi.

I. GİRİŞ 1. Konunun Niteliği ve Önemi Hoşap, Van Gölü'nün güneydoğusunda yüksek dağlarla çevrili bir plato üzerinde, aynı adı taşıyan suyun kenarında kurulmuştur. Bugün Van'ın Gürpınar İlçesi'nin nahiye merkezlerinden biri durumundaki Hoşap'ın adı "Güzelsu" olarak değiştirilmiştir. Eski ihtişamını kaybetmesine rağmen geçmişteki canlılığını kale ve diğer eserler sayesinde bir nebzede olsa yaşatan Hoşap, Urartu'dan beri Van-İran arasında ulaşımı sağlayan ana yol üzerinde yer alması nedeniyle daima önemini korumuştur. Yavuz Sultan Selim'in 1514'deki Çaldıran Zaferi'nden sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kurmaya çalıştığı birliği, 1548'de Kanuni Sultan Süleyman II. İran seferi sırasında sağlamıştır. Bu sırada Osmanlı Devletine tabi olan, aşiretlere dayalı mahalli beylikler, yeni kurulan Van ve Diyarbakır Eyaletlerine bağlanarak bulundukları yerleri birer sancak merkezi olarak yönetmeye devam etmişlerdir. Osmanlı Devlet yönetimindeki bazı prensipler gereği, Hoşap, yine Mahmudi Beyleri'nin idaresine bırakılmıştır. 1548'den sonra Osmanlı Devletine tabi olan Mahmudi Hükümeti ve beyleri İran'la yapılan savaşlarda büyük yararlılıklar göstermişlerdir. XVI. yüzyıl ortalarına kadar Yezidi olan Mahmud aşireti mensuplarının daha sonra Sünni ve Şafii mezhebini kabul etmeleriyle dini ve sosyal yapılara ihtiyaç duyulmuştur. Bunun sonucunda Mahmudi Beyleri cami, medrese, köprü, han gibi eserler yaptırmışlardır. Hoşap'ta Mahmudi Beyleri'nden kalma başta kale olmak üzere, medrese, türbe, han ve köprü gibi mimari ve tarihi önem taşıyan eserler yer almaktadır. Osmanlı Devleti'nin bu beylere siyasi, ekonomik ve idari bakımdan önem ve imtiyazlar vermesi neticesinde bu eserler, XVI. yüzyıl II. yarısı ile XVII. yüzyıl içerisinde yaptırılmıştır. Bu eserler üzerinde yeterli araştırma yapılmaması Osmanlı sanatı ile bağıntılarını ortaya koyamamıştır. İşte bu kitapta, yapıların Osmanlı mimarisindeki yerinin tesbiti ile bölgesel etkiler göz önünde tutularak diğer yapılarla farklı ve benzer yönleri ortaya konmaya çalışılacaktır. Bölgenin ve eserlerin tanıtılmasında yararlı olacağına inandığım bu çalışma ile, bazı konularda ilgililerin dikkatini çekerek bunların korunmasına yönelik faaliyetlere hız kazandırılmış olacaktır.

2 2. Kaynak ve Araştırmalar Hoşap ve Mahmudi Beyleri hakkında bilgi veren en önemli kaynak Şerefname'dir. Şerefname, XVI. yüzyıl sonlarında Bitlis'te hüküm süren Şeref Han tarafından Farsça olarak yazılmış ve 1597 yılına kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki Beyler'in durumları anlatılmıştır. Şerefname'den başka bazı yerli ve yabancı seyyahlar Hoşap ve Mahmudi Beyleri'nden bahsetmişlerdir. Bunların başında Evliya Çelebi gelmektedir. Evliya Çelebi'den önce 1548'de Kanuni Sultan Süleyman'ın II. İran Seferi'ne katılan Matrakçı Nasuh, sadece "Kale-i Mahmudi" olarak Hoşap'dan bahsetmektedir. 1655 yılında Van'dan Tebriz'e giderken Hoşap'a da uğrayan Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde Hoşap Kalesi ve Mahmudi Beyleri hakkında bilgiler vermektedir. Bunlardan başka Fransız Seyyah Amedée Jauberte 1821 yılında Paris'te yayınlanan 1805 ve 1806 yıllarına ait "Voyage en Armenia et en Perse" adlı eserinde; Hoşap'tan, "kudretli bir beyin oturduğu kalenin eteklerinde yer almaktadır." diye bahsetmektedir. Hoşap'ta bulunan tarihi eserlerden kale, 1911 yılında bölgeyi dolaşan Alman Araştırmacı W. Bachmann'ın "Kirchen und Moschen in Armenien und Kurdistan" adlı kitabında kısaca tanıtılmış ve fotoğrafları yayınlanmıştır. Bundan başka kale, N.Sevgen'in "Anadolu Kaleleri", Goodwin'in "A History of Ottaman Architecture" adlı kitaplarında; A. Saim Ülgen'in "Hoşap (Mahmudi) Kalesi", C. Zor'un "Hoşap Kalesi" adlı makalelerinde, Emel Atsız'ın Van (Erciş, Gevaş, Hoşap) Türk Mimari Eserleri adlı lisans tezinde köprüyle beraber tanıtılmıştır. Kaleden başka köprü; C. Çulpan'ın "Türk Taş Köprüleri", G.Tunç'un "Taş Köprülerimiz" adlı kitaplarında, türbeler de O.C. Tuncer'in "Anadolu Kümbetleri" III.'de yer almaktadırlar. Ayrıca Hoşap'ta kale, medrese ve köprüde bulunan kitabeler, C. Yazıcıoğlu tarafından "Van'ın Tarihi Kitabeleri" adlı kitabında yayınlamıştır. Hoşap'ta kale, köprü ve türbeler dışında medreseler ve han bugüne değin hiçbir yayında yer almamıştır. Yukarıda bahsedilen yayınlarda kalenin ve köprünün kitabeleri eksik ve yanlış olarak okunmuştur. Yapılardan kaleye ait bir kroki ile türbelerin plan ve kesitleri bulunmaktadır. Kale, Medrese, han ve köprünün çizimleri yapılmamıştır.

3 3. Metot ve Düzen Hoşap'taki mimari eserlerle ilgili çalışmaların ilk aşamasını doküman ve kaynakların toplanması oluşturmuştur. Bu aşamada Vakıflar Genel Müdürlüğü, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Ankara ve İstanbul'daki Üniversiteler ve kütüphanelerde literatür ve arşiv taraması yapılmıştır. İkinci aşamada, Hoşap'a gidilerek kalenin ve diğer eserlerin tek tek ölçüleri alınmış, ayrıntılı olarak fotoğrafları çekilmiştir. Hoşap kalesinden, içkalenin 1/400 ölçekli planı ile beraber, giriş ünitesi, seyir köşkü, harem, selamlık, camii, medreseler, han ve köprünün 1/100 ölçeğinde, fırın, mescit ve türbelerin 1/50 ölçeğinde planları çıkarılmıştır. Ayrıca 1/10.000 ölçekli topoğrafik haritada kale ve diğer eserlerin yerleri gösterilmiştir. Kitabeler, yeniden ele alınarak eksik olan ve yanlış okunan kısımlar düzeltilmiştir. Bu çalışmada Hoşap'ın coğrafi durumu ve tarihçesi verildikten sonra katalog düzeni içerisinde yapıların tanıtılmasına geçilmiştir. Yapılar katalogda; yeri, tarihçesi ve yapının tanıtılması alt başlıkları ile incelenmiştir. Kalenin yeri ve tarihçesi verildikten sonra genel, dışkale yapıları, içkale ve içkale yapıları adı altında tanıtımı yapılmıştır. Kitabeler, ayrı bir başlık altında metni, türkçe okunuşu ve anlamıyla birlikte verilmiştir. Değerlendirme ve karşılaştırma kısmında ise yapılar, plan yapı elemanları, süsleme ve malzeme açısından birer birer ele alınmıştır. Yapıların Osmanlı mimarisindeki yeri bölgedeki ve merkezdeki çağdaş yapılarla karşılaştırılarak ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın sonunda konuyla ilgili bir bibliyografya ile çizim ve resim listesi verilmiştir. Çizim ve resimler levhalar halinde sonuna eklenmiştir.

4

II. HOŞAP'IN COĞRAFİ DURUMU ve TARİHÇESİ 1. Hoşap'ın Coğrafi Durumu Hoşap (Güzelsu), Doğu Anadolu Bölgesinde Van İli, Gürpınar ilçesine bağlı bir bucak merkezidir. Güneyden Hakkari, doğudan Başkale, batıdan Çatak ve Gevaş, kuzeyden Van (Merkez), Özalp ve Saray ilçeleriyle çevrilmiştir. İran'la bağlantılı Van-Hakkari karayolu üzerinde bulunan Hoşap, Van'a 60 km. Gürpınar'a 39 km. uzaklıktadır. 1 Hoşap ve havalisi Van Gölü'nün Güneydoğusunda 43 30' ve 44 doğu boylamları ile 38 ve 38 30' kuzey enlemleri arasında kalmaktadır. 2 Bu havali, Hoşap suyunun içinden geçtiği Kuh Dağı, Başet Dağı, Kapir Dağı ve Norduz Yaylası'nın bir kısmı ile çevrili geniş düzlükleri bulunan bir platodan oluşmaktadır. Platonun genişliği 180 km²'yi bulmakta yüksekliği ise 2000-3500 m. arasanda değişmektedir. 3 Hoşap ve çevrisinde kara iklimi görülmektedir. Bu yüzden yaz ve kış ayları arasında sıcaklık farkı çoktur. Kışları kar yağışlı ve soğuk, yazları ise sıcak geçmektedir. Arazi genelde çıplak olup, ormandan yoksundur. Sadece akarsu kıyılarında kavak ağaçları bulunmaktadır. 4 Hoşap'ın yerleşim alanı, kalenin etrafına yayılmış vaziyettedir. Nüfusu 1990 nüfus sayımına göre 1350'dir. 5 İçerisinden Van-Hakkari-İran karayolu geçmesine rağmen idari teşkilatlanmasını gerçekleştirememesi yüzünden gelişme gösterememektedir. Halkın geçim kaynağını tarım, hayvancılık ve ticaret oluşturmaktadır. Tarihi eserlerin bulunması turizm potansiyelini artırmakta; fakat yeterince değerlendirilememektedir. 6 1 Van Il Yıllığı, Ist., 1973, s.69,73. 2 H. Saraçoğlu, Doğu Anadolu, C.I, Ist., 1957, s.407. 3 "Van" mad., Y.A., C.VIII, Ist., 1982, s.7547. 4 Saraçoğlu, a.g.e., s.408. 5 1990 Genel Nüfus Sayımı, Idari Bölünüş, T.C. B. Devlet Istatistik Enstitüsü, Ank., 1991, Van Bölümü, s.8. 6 Van Gölü Çevresi Turizm ve Rekreasyon Master Planı, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı, (Tarihsiz), s.92.

6 2. Hoşap'ın Tarihçesi 2.1. Tarih Öncesi ve İlkçağlarda Hoşap Hoşap ve çevresinin geçmişi tarih öncesi devirlere kadar inmektedir. 20 km. güneyinde bulunan M.Ö. 15000-8000 (?) yıllarında yapıldığı sanılan Yedisalkım (Put) Köyü Kızların mağarası resimleri, bunu doğrulayan en önemli bulgulardır. 7 Bu mağara resimleri bölgenin tarih öncesi kültürünü aydınlatması açısından önem taşımaktadır. Hoşap'ı da içine alan Van Bölgesi Neolitik yerleşmeleri hakkındaki bilgiler yetersizdir. Fakat kalkolitik devirden itibaren kesintisiz devam eden bir kültürün mevcudiyetini Van Tilkitepe Höyüğü 8, Dilkaya Höyüğü 9, Ernis Mezarlığı 10 arkeolojik kazılarında elde edilen bulgular göstermektedir. Doğu Anadolu Batı İran, Kafkasya ve Filistin'e kadar geniş bir coğrafi sahaya yayılan Hurriler, M.Ö. IV. binin ortalarından itibaren varlık göstermişlerdir. Bunların oluşturduğu kültür "Erken Hurri Kültürü" veya "Erken Transkafkasya Kültürü" olarak adlandırılmaktadır. 11 Van Dilkaya Höyüğü'nden elde edilen arkeolojik veriler, M.Ö. III. binden itibaren bu kültürün Van Gölü Havzasında da etkili olduğunu ortaya koymaktadır. 12 Hurriler, M.Ö. II. binin başlarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini içine alan, Hurri Mitanni Krallığı adıyla bir devlet kurmuşlardır. Bu sırada Orta Anadolu'da Hitit Krallığı bulunmaktaydı. M.Ö. XIV. yüzyıl ortalarında Mitanni Krallığının Hititler tarafından yıkılmasıyla Van bölgesinde yeniden Feodal beylikler oluşmuştur. 13 M.Ö. XIII. yüzyıl başlarından itibaren çivi yazılı Asur kaynaklarında "Uriatri" ve "Nairi" adlarındaki bu beyliklerden bahsedilmektedir. 14 M.Ö. IX. yüzyılda bu Uriatri ve Nairi Beylikleri Asur saldırıları karşısında birleşerek Urartu 7 O. Belli, "Van Bölgesinde Boyalı Mağara Resimleri Kızların Mağarası", Arkeoloji-Sanat, S.1-2, Ist., 1979, s.19-27; A. Erzen, Doğu Anadolu ve Urartular, Ank., 1984, s.11. 8 Tilkitepe Höyüğünde 1938-1939 sezonunda Amerikan Arkeolog K. Lake tarafından kazı yapılmıştır. Erzen, a.g.e., s.15. 9 A. Çilingiroğlu, "Dilkaya Höyüğü Kazısı", IX., K.S.T., C.I, s.229-234. 10 A. Çilingiroğlu, "Van Havzasında II, Bin Kültürüne Ait Veriler", I. A.S.T., s.25-29. 11 Erzen, a.g.e., s.14-15. 12 G. Kozbe, "Van Dilkaya Höyüğü Erken Transkafkasya Keramiği", VII. A.S.T., s.539. 13 Erzen, a.g.e., s.24. 14 O. Belli, "Urartular", A.U.A., C.I, s.149-150.

7 Krallığını kurmuşlardır. Tuşba (Van) Merkez olmak üzere Urartu Krallığı, ikiyüz yıl boyunca devam eden yükselişi ile Doğu Anadolu'nun ve Batı Asya'nın en güçlü devleti haline gelmiştir. Urartu devleti'nin sınırları doğuda Urmiye Gölü ve Kuzeybatı İran'a; kuzeyde Kafkaslar'a batıda Fırat nehrine ve güney'de Suriye'ye kadar genişlemiştir. 15 Van Gölü Havzası içerisinde Urartu Devletine ait birçok yerleşme yeri ve kale bulunmaktadır. Urartu Krallığı'nın kurucusu Sardur I. tarafından yaptırılan Tuşba (Van), Toprakkale, Çavuştepe, Anzaf ve Ayanıs Kaleleri bunların en önemlilerindendir. Bu kaleler kadar önemli bir yapıya sahip olmasa da Hoşap Kalesi'nin de Urartular zamanında güneydoğuya açılan Tuşba-Kelişin ordu yolu üzerinde askeri bir tesis olarak kurulduğu kabul edilmektedir. 16 Hoşap'ta kurulan tesis, Van'dan başlayan Gürpınar ovasını takiple Çavuştepe kalesi önlerine gelen ve Hoşap suyu vadisinde devam eden yolun güvenliğini sağlamaktadır. Ayrıca Hoşap, Urartu'nun Van Kotur doğu yolu ile bu güneydoğu ordu yolunun birleştiği kavşak noktasında bulunmaktadır. 17 Asurlular'ın güneyden yaptıkları saldırılar sonucu M. Ö. VII. yüzyıl ortalarında Urartu Devleti'nin gücü zayıflamış; M.Ö. VII. yüzyıl ile M.Ö. VI. yüzyıl başlarında İskit ve Med akınları sonucunda yıkılmıştır. 18 Urartu Devleti yıkıldıktan sonra M.Ö. VI. yüzyıl başlarında bölge Medler'in egemenliğine girmiştir. Medler'in egemen oldukları sırada Ermeniler batıdan göç ederek Van Gölü havzasına yerleşmeye başlamışlardır. 19 Van ve çevresi M.Ö. 529 yılından itibaren Persler'in egemenliğindedir. Pers Kralı Darius I, (M.Ö. 521-486) zamanında oluşturulan örgütlenmede Van Bölgesi "Armenia" adındaki 13. satraplık içerisinde yer almıştır. 20 Persler'in M.Ö. 331 yılında Mekadonyalı İskender'e yenilmesi üzerine bölge, Büyük İskender'in egemenliğine girmiştir. Bunu Selevkid, Roma, Part, Bizans ve 15 Geniş bilgi için bkz., Belli, a.g.m., s.140-207; Erzen, a.g.e., s.24-47. 16 T. Tarhan-V. Sevin, "Van Bölgesinde Urartu Araştırmaları", A.A., C.IV-V, Ist., 1977, s.287. 17 Belli, a.g.m., s.181-182. 18 A. Erzen, Çavuştepe, C.I, Ank., 1978, s.39. 19 Erzen, a.g.e., Ank., 1984, s.44. 20 H. Cevizoğlu, Coğrafyadan Tarihe; Türk Tarihi Içinde Doğu Anadolu, Ist., 1991, s.140, Kroki 56.

8 Sasani hakimiyetleri takip etmektedir. Bu devletlerin hakimiyeti sırasında buralarda yaşayan Ermeniler vasal veya yarı bağımsız olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. 21 2.2. Ortaçağda Hoşap Doğu Anadolu Bölgesi'ne, Hz.Osman'ın halifeliği zamanında müslümanlar, Habib b. Mesleme komutasında birçok akınlar düzenlemişlerdir. 22 Daha sonra Emeviler, Bu bölgeyi feth ederek, "Ermeniye" eyaleti adıyla yönetmişlerdir. 23 Bu eyaletin dahili idaresi Ermeni prenslerinin elinde bulunmaktadır. Emevi Halifeleri tarafından tayin edilen valiler ancak eyaletin merkeze bağlılığını sağlamış ve vergilerin toplanmasıyla meşgul olabilmişlerdir. 24 Ermeniye'de yer alan Vaspurakan 25 İslâm hakimiyetine tam olarak Abbasiler devrinde girmiştir. Vaspurakan Prensliği'nin başında bulunan Andrusi prensleri, Halife'ye tabi olarak bazen bağımsız, bazen de yarı bağımsız şekilde bu bölgeyi yönetmişlerdir. Ermeniye Eyaleti'nin en büyüğü olan Vaspurakan şehirleri arasında Maku, Tebriz, Van, Bargiri, Erciş ve Hakkari ile beraber Hoşap'ta bulunmaktadır. 26 Vaspurakan'a 1018 yılında Çağrı Bey üç bin kişilik bir orduyla girerek istila etmiştir. 27 Çağrı Bey'in düzenlediği bu akın ile beliren Türk tehlikesi karşısında Vaspurakan Prensi ve Ardsrani soyunun son hükümdarı Senekherim 1021 yılında ülkesini Bizans İmparator'u II. Basil'e bırakmıştır. 28 Bizanslılar, 1022 yılında bir "katapanolluk" kurdukları Vaspurakan bölgesinin Ostan (Gevaş), Kengever, Büyük Albak (Başkale) ve Hoşap kalelerine asker yerleştirmişlerdir. 29 21 T. Tarhan, "Van Kalesi'nin ve Eski Van Şehrinin Tarihi Milli Park Projesi Üzerine Ön Çalışmalar", II. A.S.T., s.183. 22 "Emeviler", mad., Doğuştan Günümüze Büyük Islam Tarihi, C.II, Ist., 1986, s.563. 23 "Abbasiler" mad., Doğuştan Günümüze Büyük Islam Tarihi, C.III, Ist., 1986, s.236-237. 24 M. Halil Yınanç, "Ermeniye" mad., I.A., C.III, s.317. 25 Vaspurakan; III-VII. yüzyıl arasında Iran'da yaşamış soylu bir ailenin ismidir. Coğrafi olarak Van ve çevresi için kullanılmıştır; G. Öney, Akdamar Kilisesi, Ank., 1990, s.7. 26 E. Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Ist., 1987, s.192; Honigman, Bizans Devleti'nin Doğu Sınırı, Ist., 1970, s.168. 27 O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ist., 1984, s.14. 28 "Van" mad., Y.A., C.VIII, s.7549. 29 F. Kırzıoğlu, Ani Şehir Tarihi, Ank., 1982, s.6.

9 Bölgedeki Bizans hakimiyeti sürekli Türk akınları ile sarsılmış, Van ve çevresi 1064 yılında Sultan Alpaslan'ın oğlu Melikşah tarafından birçok kale ve şehirlerle birlikte feth edilmiştir. 30 1071 senesindeki Malazgirt Savaşı'nda Büyük Selçuklu Sultanı Alpaslan'ın Bizans ordusu karşısında zafer kazanmasından sonra Anadolu'da birçok Türk Beyliği kurulmuştur. 1100 yılında, Emir Sökmen tarafından Ahlat'ta kurulan Ahlatşahlar veya Ermenşahlar Beyliği Van Havalisini de hakimiyetleri altına almıştır. Ahlatşahlar Beyliği'nin 1207 yılında Eyyubiler tarafından yıkılmasıyla, bölge Eyyubilerin egemenliğine girmiştir. 1229 yılında Alaaddin Keykubad'ın Ahlat ve Van Gölü çevresindeki şehirleri tahrip eden Celalettin Harzemşah'ı Yassıçimen Meydan Savaşı'nda mağlup etmesinden sonra, Ahlat, Van, Erciş, Anadolu Selçuklu topraklarına katılmıştır. Bu sırada Moğollar'ın önünden kaçıp gelen Türkmenler bu şehir ve kalelere yerleştirilmişlerdir. 31 Selçuklular'ın 1243 senesinde Kösedağ Savaşı'nda Moğollar'a mağlup olmaları üzerine birçok Selçuklu Şehri Moğol orduları tarafından tahrip ve istila edilmiştir. Bundan sonra Anadolu Selçuklu Devlet Yönetimi tamamıyle Moğol hakimiyeti altına düşmüştür. Moğollar islâmiyeti kabul ettikten sonra İran'da İlhanlı Hanlığı'nı kurmuşlar ve Van Gölü kuzeyindeki Aladağ'ı kendilerine yazlık merkez yapmışlardır. 32 Doğu Anadolu Bölgesi İlhanlı idaresine bağlı iki eyalete ayrılmış, bunlardan birisi merkezi Musul olan Diyarbakır eyaleti diğeri de merkezi Ahlat olan Van Eyaleti'dir. 33 Van Eyaleti, Vilayet-i Ermen olarak da adlandırılmakta ve şehirleri arasında Erciş, Aladağ, Bargiri, Hoşap, Malazgirt, Van ve Vastan önemli bir yer tutmaktadır. 34 Hatta İlhanlı devrinde Hamdullah Müstevfi'nin Nüzhet'ül Kulüb adlı eserinde "Ahlat Şehri'nin vergisinin 50.500 dinar, Erciş'in 8.000 dinar, Hoşap'ın 1.000 dinar, Vastan'ın 53.400 dinar ve Van'ın ise bir kale olduğu"ndan bahsedilmektedir. 35 Bu bilgilerden İlhanlı döneminde Hoşap'ın küçük bir yerleşim birimi olduğu anlaşılmaktadır. 30 N. Göyünç, "Van" mad., I.A., C.XIII, s.198. 31 G. Öğün, "Ortaçağ Boyunca Van Bölgesi Tarihi", S.B.D, C.I., S.I, Van, 1990, s.120-121. 32 Öğün, a.g.m., s.121. 33 F. Sümer, Karakoyunlular, Ank., 1984, s.32. 34 T. Baykara, Anadolu'nun Tarihi Coğrafyasına Giriş I, Ank., 1988, s.74. 35 O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, Ist., 1980, s.124.

10 İlhanlı Hanlığı'nın zayıflamasıyla XIV. yüzyıl ortalarında Karakoyunlu Türkmenleri, Van bölgesine hakim olmuşlardır. 36 Bu sırada Van, Vastan, Hoşap ve Hakkari'nin idaresi Karakoyunlulara bağlı Melik İzzettin Şir Bey'in elindedir. Aynı zamanda Timur, Karakoyunlu topraklarına düzenlediği 1387 yılındaki seferde Van'ı zaptetmiştir. Timur'a bağlılığını bildiren İzzeddin Şir tekrar Van ve çevresinin yöneticisi olarak bırakılmıştır. 37 2.3. Mahmudi Beyleri Hakimiyetinde Hoşap 2.3.1. Türk Devletleri Zamanında Mahmudi Beyleri ve Hoşap Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf, Timur'un Anadolu seferinden sonra 1406 yılında ülkesine dönmüş ve Van Gölü'nden Tebriz'e kadar olan topraklarda hakimiyeti tekrar sağlamıştır. 38 Bu arada Kara Yusuf, Azerbaycan'da kendisine katılan Şeyh Mahmut ve aşiretini Hoşap'a yerleştirmiştir. 39 Mahmudiler olarak adlandırılan bu aşiret, Karakoyunlular'a bağlı Kürt aşiretleri arasında yer almaktadır. 40 Mahmudiler, Hoşap'ta "Mahmudi Beyliği" veya "Mahmudi Hükümeti" adı verilen bir beylik kurmuşlardır. Bu beylik, sırasıyla Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi ve Osmanlı Devletleri'ne tabi olarak Hoşap ve çevresini yönetmiştir. 41 Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan Karakoyunlu Cihanşah'ı, 1467'de bir baskınla öldürmesinden sonra Karakoyunlu toprakları Akkoyunlular'ın eline geçmiştir. 42 Akkoyunlu hakimiyeti sırasında Mahmudi Beyi Mir Hüseyin Hoşap'ı yönetmektedir. Akkoyunlu Türkmenleri'nin desteğini alan Mir Hüseyin Hakkari Beyliği'nin elindeki Albak (Başkale) ve Şenbu nahiyelerini topraklarına katmıştır. Bunun neticesinde Hakkari Beyi II.İzzettin Şir, Bitlis Beyi'ninde yardımlarıyla Mahmudilerin üzerine yürümüştür. Meydana gelen savaşta Mir Hüseyin öldürülmüş, 36 Öğün, a.g.m., s.125. 37 C. Tukin, "Van Bölgesinin Tarihi Kaynakları", V. Üniversite Haftası Toplantısı, Ank., 1946, s.263. 38 Sümer, a.g.e., s.67. 39 Şeref Han, Şerefname (Çev. M. Emin Bozaslan), Ist., 1990, s.335. 40 Sümer, a.g.e., s.32. 41 Y. Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, C.II, Ank., 1989, s.522. 42 Öğün, a.g.m., s.129.

11 yerine oğlu Mir Hamid Mahmudi Beyliği'nin başına geçmiştir. Bu da Safevi Şah İsmail'e tabi olmuştur. 43 Erdebil Şeyhi'nin oğlu sıfatıyla Safevi tarikatının postuna geçen ve daha sonra Şah ünvanı alan Şeyh İsmail Safevi, birçok Türkmen boy ve oymaklarından topladığı kuvvetlerle, 1503 yılında Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Murat'la tutuştuğu muhaberede onu yenerek Akkoyunlu devletini ortadan kaldırmıştır. 44 Şah İsmail Tebriz'de Safevi Devletini kurduktan sonra bütün Akkoyunlu topraklarını eline geçirmiştir. Bu arada Van Havzası da Safevi devletinin hakimiyetine girmiş, Van Gölü'nün dağlık ve sarf çevresinde bulunan Bitlis, Hakkari, Mahmudi, Hizan ve diğer aşiretlerin beyleri Şah İsmail'e bağlılıklarını bildirmişlerdir. 45 Şah İsmail'in Doğu Anadolu'da güçlenmeye başlaması ve şiilik hareketleri, Yavuz Sultan Selim'in İran üzerine sefere çıkmasına neden olmuştur. 1514 yılında Çaldıran Zaferi ile Şah İsmail'in Doğu Anadolu'daki dini ve siyasi emellerine son verilmiştir. Doğu Anadolu'da birçok şehir ve aşiret İdrisi Bitlisi'ninde gayretleriyle Osmanlı'ya katılmıştır. 46 Fakat Van yöresinde Osmanlı tam hakimiyet sağlayamamış, özellikle Mahmudi Beyleri Şah İsmail'e daha sonra da Şah Tahmasp'a bağlılıklarını devam ettirmişlerdir. Bu sırada Mahmudi Beyliği'nin başında Mir Hamid'in oğlu Ivaz Bey bulunmaktadır. Hoşap'ın hakimi olan Ivaz Bey'in 1532 yılında ölümünden sonra kardeşi Emire Bey Şah Tahmasp tarafından Mahmudi Beyliği'nin yönetimine getirilmiştir. 47 Kanuni Sultan Süleyman'ın 1533 yılındaki I. İran Seferi sırasında Emire Beyi idam ettirmesi üzerine Şah, Ivaz Bey'in oğlu Şah Ali Bey'i;daha sonra da Safevi komutanlarından Deli Piri'yi Mahmudi Beyliği'nin başına getirmiştir. Deli Piri'nin Ivaz Bey'in oğlu Hamza Bey tarafından öldürülmesiyle Mahmudi aşireti toprakları Dunbili Hacı Bey'e verilmiştir. Mahmudi toprakları ve Hoşap Dunbili Hacı Bey'in elinde iken Mahmudi Beyliği ailesinden Han Mehmet 48 yönetimi tekrar ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti'ne tabi olmuştur. Han Mehmed'in Osmanlı'ya tabi 43 Şeref Han, a.g.e., s.336. 44 Tukin, a.g.m., s.263. 45 A. Talay, Bizim Eller Van, Ist., 1988, s.32. 46 J. Hammer, Osmanlı Devleti Tarihi, C.IV, Ist., 1984, s.1083-1090. 47 Şeref Han, a.g.e., s.339. 48 Han Mehmet, Mahmudi Mir Şemsettin'in oğludur, Şeref Han, a.g.e., s.336.

12 olmasından sonra 1537 yılında Safevi Şah Tahmasp, Ivaz Bey'in diğer oğlu Hasan Bey'i Mahmudi Beyliği'nin başına getirmiştir. 49 2.3.2. Osmanlı Devleti Hakimiyetinde Mahmudi Beyleri ve Hoşap Van ve çevresi ile birlikte, Hasan Bey'in yönetimindeki Hoşap ve Mahmudi Beyliği toprakları 1548 yılında kesin olarak Osmanlı Devleti'ne katılmıştır. II. İran Seferi'nde Kanuni Sultan Süleyman'a tabi olan Hasan Bey'in Osmanlının hizmetinde bulunması üzerine Mahmudi toprakları tekrar kendisine Ocaklık ve Yurtluk olarak verilmiştir. 50 Hoşap, Osmanlı idaresinde Mahmudi Hükümeti'nin 51 merkezi olmuştur. Dahili yönetimi yine ırsî olarak Hasan Bey'den itibaren Mahmudi Beyleri'nin elindedir. Mahmudi veya Nahiye-i Hoşap XVI. yüzyıl ortalarında Osmanlı'nın Anadolu sancakları arasında yer almaktadır. 52 Mahmudi Sancağı'nın yönetiminde 1585 yılına kadar Hasan Bey kalmıştır. Hasan Bey, Mahmudi aşireti ile birlikte Osmanlı'nın yanında Osmanlı-İran savaşlarına katılmış, başarılarından dolayı padişahlar tarafından birçok taktir ve iltifatlara mazhar olmuştur. 53 Aynı zamanda Hasan Bey, Yezidi olan Mahmudi aşiretinin sünni-şafii mezhebine girmelerini sağlamıştır. bunu gerçekleştirebilmek için Hoşap'ta medrese, cami gibi müesseseler kurmuştur. 54 Mahmudi Hasan Bey, III. Murat zamanında da İran üzerine akın ve taarruzlarına devam etmiştir. Hasan Bey, 1585 yılında İranlılar'ın eline geçen Tebriz'in alınması sırasında Safeviler'le meydana gelen savaşta şehit düşmüştür. 55 Tebriz Beylerbeyi Cafer Paşa'nında yardımlarıyla cesedi Tebriz'den alınarak Beyliğin 49 Şeref Han, a.g.e., s.341. 50 N. Sevgen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Türk Beylikleri, Ank., 1982, s.238. 51 Osmanlı idari teşkilatında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da "hükümet" adını taşıyan fakat beylerbeyliklere bağlı ırsi sancak beylikleri oluşturulmuştur. Van eyaletine bağlı Mahmudi, Hakkari, Hizan ve Bitlis sancakları, bu hükümetlerin merkezleridir. Bu hkümetler namı altındaki sancakları yöneten beyler, sancak dahilinde vergileri bizzat toplama hakkına sahip oldukları gibi kaza (yargı) yetkilerini de üzerlerinde bulunduruyorlardı.; Bayram Kodaman, "Osmanlı Devrinde Doğu Anadolu'nun Idari Durumu", B.T.T.D., S.25, Mart 1987, s.35. 52 Baykara, a.g.e., s.205. 53 Sevgen, a.g.e., s.239. 54 Şeref Han, a.g.e., s.341. 55 B. Kütükoğlu, Osmanlı-Iran Siyasi Münasebetleri, Ist., 1962, s.155.

13 merkezi olan Hoşap'a getirilmiş ve kendi yaptırmış olduğu medreseye gömülmüştür. 56 Hasan Bey'in şehid düşerek ölmesi üzerine Hoşap'ın yönetimine oğlu Şir Bey geçmiştir. Osmanlı-İran ilişkileri 1594 yılında yeniden bozulduğu için diğer beylerle birlikte Şir Bey'e III. Murat tarafından yazılmış hükmü şerif bulunmaktadır. 57 Şir Bey hakkında Şerefname'de "Sofi meşrepli, çoğu zaman ulema ve fuzelanın sohbetinde bulunan, sofi şeyhlerini hizmet eden" bir kişi olarak bahsedilmektedir. 58 Şerefname'nin yazılma tarihi olan 1597'den sonra Mahmudi Beyleri hakkında bilgiler kısıtlı olarak Osmanlı kaynaklarından öğrenilmektedir. Bunlardan 1632 yılına ait Osmanlı idari teşkilatını gösteren bir defterde Van Eyaleti'ne bağlı Mahmudi Hükümeti'nin yöneticisi olarak Celali Zeynel Paşa; Keşap (Hoşap) 59 hakimi olarak da Zeynel Bey Mahmudi ismi zikredilmektedir. 60 1640 tarihli Yazma Van Tarihi adlı eserde 1632 senesinde Yeniçeri neferliğinden kethüdalığa kadar yükselen Tilki Murat denen şahıs görevinden uzaklaştırılınca Mahmudi Hakimi Zeynel Bey'den destek görerek başına topladığı elli kadar çapulcu ile Van Kalesi'ne girmiş ve çıkan çatışmada yakalanarak kazığa vurulmuştur. Bu konuda IV. Murat tarafından Mahmudi Zeynel Beye yazılmış musalaha (anlaşma) hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde özetle Zeynel Bey'in ve Mahmudiler'in devlete sadakatleri övülmüş, İran'a karış ehli sünnet olarak yıllarca devletle birlikte yapılan mücadeleler dile getirilmiş, bu çeşit basit hadiseler kınanarak, Mahmudi aşireti ile Van Beylerbeyliği arasındaki husumetin giderilmesi istenmiştir. 61 Hoşap hakimi olarak Zeynel Bey'den sonra Süleyman Bey bulunmaktadır. Süleyman Bey 1643 yılında Hoşap Kalesi'ni yaptırmıştır. Kale kapısı üzerinde kendi adını taşıyan kitabesi vardır. 62 Evliya Çelebi XVII. yüzyıl ortalarında Hoşap Kalesi ve Mahmudi hükümetinden bahsetmektedir. Mahmudi hükümeti hakkında;"bunlar Van'ın doğu 56 Şeref Han, a.g.e., s.343-345. 57 Sevgen, a.g.e., s.58. 58 Şeref Han, a.g.e., s.345. 59 Sevgen, a.g.e., s.93. 60 Ş. Turan, "XVII. yüzyılda Osmanlı Imparatorluğu'nun Idari Taksimatı", Atatürk Üniv. 1961 Yıllığı, Erzurum 1962, s.201. 61 Talay, a.g.e., s.37. 62 N.Sevgen, Anadolu Kaleleri I, Ist., 1959, s.148.

14 tarafındaki dağlar arasında otururlar. Acem toprakları ile aralarında sadece Çuh Gediği Dağı vardır. Arkalarında Acemler'in Kotur Kalesi bulunur. Bunların hepsi altıbin kılıçlı askerdir. Kürdistan'da buranın süvarisi gibi yiğit ve namlı süvari yoktur. Defalarca Silmas, Çorus ve Rumiye sahralarında Şah askerlerine karşı koyup, zafer kazanmışlardır. Beyleri Hoşap Kalesi'nde oturur. İbrahim Bey adında bir tuvana babayiğittir ki birçok defa cenk ateşine girip çıkmıştır. Bu Mahmudiler, 120 aşiret beylerini sayarlar ki hepsi İbrahim Bey'den yolluk ve donluk alırlar. Bunların toprağında has harac, tımar ve zemaat vardır. Bunların kıble tarafı Hakkari diyarıdır." demektedir. 63 Evliya Çelebi'den 1650 senesinde Hoşap Hakimi olarak Mahmudi İbrahim Bey'in bulunduğu öğrenilmektedir. İbrahim Bey'den sonra Hoşap'ın hakimi Evliya Bey'dir. Hoşap'ta yaptırdığı 1671 tarihli köprünün kitabesinde adı geçmektedir. 64 Hoşap'ta köprü ve medrese yaptıran Zeynel Bey'in oğlu Evliya Bey'den sonra Mahmudi Beyleri ve aşireti hakkında bilgiler mevcut değildir. 65 Hoşap, XVIII. yüzyıl boyunca ve XIX. yüzyıl başlarında Van Eyaleti sınırları içindeki Mahmudi Hükümeti'nin merkezidir. 66 Yine 1831 yılı Osmanlı İmparatorluğu İdari Taksimatını gösteren defterde Hoşap (nam-ı diğer Mahmudi) Van eyaletine bağlı hükümet sancakları arasında geçmektedir. 67 Hoşap ve kalesi hakkında 1839 tarihli Müşir Osman Paşa'nın raporu bulunmaktadır. Raporda; Han Mahmud ile Han Abdal'ın hakimiyetinde olan Kale'nin askeri ehemmiyeti vurgulanmakta ve kaleyi elinde bulunduranların bölgeye hakim olacağı belirtilmektedir. 68 2.4. Osmanlı'nın Son Devri ve Cumhuriyet Türkiyesi'nde Hoşap 63 Evliya Çelebi, Seyahatname, C.III-IV, (Sad. T. Temelkuran), Ist., 1993, s.550, 624. 64 Çulpan, a.g.e., s.174. 65 Van Tarihi adlı kitapta: "Bugün bu adı taşıyan bir aşiret yoktur." denmektedir.; Van Tarihi ve Kürtler Hakkında Tetebbuat, Ebuzziya Matbaası, 1927, s.421. 66 Baykara, a.g.e., s.118. 67 F. Akbal, "1931 Tarihinde Osmanlı Imparatorluğunda Idari Taksimat ve Nüfus", Belleten, C.XV, S.60, Ekim 1951, s.617-628. 68 Sevgen, a.g.e., Ank., 1982, s.93-94.

15 1839 tarihinde Tanzimat Fermanı'nın ilan edilmesine müteakip Osmanlı Devleti'nde yeni idari düzenlemelere gidilmiş; Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki ırsi hükümet sancaklarının yönetimlerine son verilerek, bu hükümetlerin bulundukları yerlerde yeni kaza ve nahiyeler oluşturulmuştur. 69 Bu değişiklikleri 1273 (1856) yılı Devlet Salnamesi'nde de görmek mümkündür. Salnameye göre; Mahmudi (Nam-ı diğer Hoşap) Van Eyaleti'ne bağlı bir kaza durumundadır. 70 1869 yılında Mahmudi Kazası'nın merkezi Saray kasabasına nakledilmiş, Hoşap'ta bu kazaya bağlı nahiyeler arasında yer almıştır. 71 1315 tarihli Van Salnamesi'nden anlaşıldığı üzere Hoşap, Mahmudi kazasına tabi iken 1296 senesinde teşekkül ettirilen Hamidiye kazasının merkez idaresi olmuştur. Hamidiye kazası doğuda Albak, batıda Havasor Nahiyesi, güneyde Şatak kazası ile sınırlıdır. Kazanın ismi Sultan II. Abdülhamid'e izafetle "Hamidiye" olarak adlandırılmıştır.kaza merkezi olan Hoşap'ta bir hükümet konağı, iki karakolhane, bir camii şerif, âsâr-ı âtikadan bir kale, bir medrese ve on kadar dükkan olduğundan bahsedilmektedir. 72 Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra 1925 yılında Hoşap, Van vilayetine bağlı bir kazadır. 73 1927 yılında Van Merkezine bağlı nahiye 74 ; 1954 yılından itibaren de Van'ın Gürpınar İlçesi sınırları dahilinde "Güzelsu" ismiyle nahiye merkezi olmuştur. Bugün idari yapılanmasını sağlayamamış ve köy olarak kalmıştır. 75 69 Baykara, a.g.e., s.122. 70 Baykara, a.g.e., s.253. 71 Ş. Sami, "Mahmudi" mad., Kamus'ul-Alam, C.V, Ist., 1889-1899, s.4230-4231. 72 Van Vilayeti Salnamesi, 1315, s.194. 73 T.C. Devlet Salnamesi, 1925-1926, Ank., 1926, s.876. 74 T.C. Devlet Salnamesi, 1926-1927, Ank., 1927, s.132. 75 Van Il Yıllığı, 1973, Ist., 1973, s.73.

16

17 III. KATALOG 1. HOŞAP KALESİ (Ç.: 2-15, R.: 1-132) 1.1. Yeri Hoşap (Gözelsu)'ın merkezinde Van-Hakkari karayolunun kuzeyinde, aynı adla anılan suyun kuzey doğusunda kurulmuştur. Bu sebeple "Hoşap Kalesi" adıyla tanınmaktadır. 76 Kale-i Mahmudiye 77, Mahmudi Kalesi 78, Narin Kale 79 adlarıyla da anılmaktadır. 1.2. Tarihçesi Bugünkü kalenin kurulduğu yerde önceleri bir Urartu askeri tesisinin bulunduğu kabul edilmektedir. 80 Tesisin, Van'dan başlayıp, Gürpınar Ovası ve Çavuştepe Kalesi önlerinden geçip, Hoşap Suyu Vadisi'ni takip ederek Zab Başı ve Kelişin üzerinden Urmiye Gölü'nün güney kıyılarına ulaşan Urartu güneydoğu ordu yolunu korumak amacıyla kurulduğu sanılmaktadır. 81 Bu tesise ait günümüze hiçbir temel ve yapı kalıntısı ulaşmamıştır. Yalnız Urartu dönemi özellikleri gösteren kayaya oyulmuş basamak şeklinde duvar temel yuvaları ile kalenin giriş kapısında kullanılmış bazalt taş blokları ve kör pencere bulunmaktadır. Kale'nin Urartu'dan sonraki Bizans, Vaspurakan, Abbasi, Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi dönemlerindeki durumu tarihi kaynaklardaki bilgilerin yetersiz olması nedeniyle tam olarak bilinememektedir. Kale, Osmanlı Devleti'ne tabi Mahmudi Beyleri tarafından yaptırılan şekliyle günümüze ulaşmıştır. İçkale giriş üzerinde kalenin yapım tarihini veren kitabesi 82 76 E. Çelebi, a.g.e., s.624; N. Sevgen, a.g.e., Ank., 1959, s.137. 77 S. Yerasimos, Les Voyageurs Dans L'empire Ottaman (XIV-XVI siecles), Ank., 1991, s.217; Nasuh'üs Silahi, (Matrakçı Nasuh), Menâzil-i Seferi Irakeyn (A. G. Yurdaydın), Ank., 1976, s.103. 78 A.S. Ülgen, "Hoşap (Mahmudi) Kalesi", İ.F.D., C.II, S.4, Ank., 1953, s.83. 79 C. Yazıcıoğlu, Van'ın Tarihi Kitabeleri, Ank., 1957, s.5. 80 Tarhan, a.g.m., s.287. 81 Belli, a.g.m., s.182. 82 Honigman, a.g.e., s.168; Kırzıoğlu, a.g.e., s.5-6'da bu kalenin isminden bahsetmekte, yapısı hakkında bilgi vermemektedirler.

18 bulunmaktadır. Bu kitabeden kalenin Mahmudi Süleyman Bey tarafından 1052 (1643) tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Hoşap Kalesi'nden, Matrakçı Nasuh'un 1548-1549 yılı Kanuni Sultan Süleyman'ın II.İran Seferinden dönüşte "Kale-i Mahmudi"olarak uğradığı yerler arasında adından sözetmesi 83 ;1643'den önce bir kale yapısının mevcut olduğunu göstermektedir.evliya Çelebi'nin kaleyi Süleyman Bey'in büyüttüğünü ve yeni binalar yaptırdığını belirtmesi; 84 bunu doğrulamaktadır. Buna rağmen kalenin 1643'den önce mevcut olan kısımlarını belirlemek güç görünmektedir. İçkaledeki harem ve selamlıkta yeralan ve XVII. yüzyıl özellikleri gösteren süslemelerle inşa kitabesi bir paralellik göstermektedir. 85 Hoşap kalesini ve yapılarını -giriş burcu hariç- Ermenilere maleden görüşler bulunmaktadır. 86 Fakat kalede gerek süslemeleri ve gerekse mimari durumları ile Ermenilere ait olabilecek herhangi bir yapı veya kalıntı mevcut değildir. Mahmudi Hükümeti'nin merkezi olan Hoşap'taki kalede Mahmudi Beyleri XIX.yüzyıl ortalarına kadar oturmuşlardır. Kale, birisi Mehmet Emin Paşa tarafından 1650 tarihinde87 ; diğeri Müşir Osman Paşa tarafından 1839 tarihinde olmak üzere iki defa muhasara edilmiştir. Müşir Osman Paşa'nın kalenin askeri ehemmiyeti hakkında padişaha sunduğu raporu bulunmaktadır. 88 Hoşap kalesi, XIX. yüzyıl ortalarında terkedilmiştir. Bundan sonra eşkiyalar tarafından soyulmuş ve özellikle köylüler tarafından ahşap kısımları sökülerek götürülmüştür. 89 Kültür Bakanlığı tarafından biri 1970-73, diğeri 1986 yılında restore çalışmaları yapılan kale, bu haliyle koruma altındadır. Bugün örenyeri olarak ziyaret edilebilmektedir. 83 N. Silahi, a.g.e., s.103. 84 E. Çelebi, a.g.e., s.624. 85 Ülgen, a.g.m., s.83. 86 W. Bachman, Kirchen und Mochen in Armenien und Kurdistan, Leipzig 1913, s.4; G. Goodwin, A History of Ottaman Architecture, London 1971, s.188. 87 E. Çelebi, a.g.e., s.624. 88 Sevgen, a.g.e., Ank., 1982, s.93-94. 89 Bachman, a.g.e., s.4.

19 1.3. Kitabe Kaleyi yaptıran Süleyman Bey'in isminin ve yapım tarihinin geçtiği kitabe; kapı açıklığının üzerinde üçlü kemer şeklinde sona eren yuvarlak silmeli çerçeve içerisindedir. Kitabe, siyah bazalt taş üzerine, üç satır halinde altı mısra olarak, Farsça yazılmıştır. Kitabenin metni şöyledir. 90 Metin: şeklindedir. Okunuşu: Süleyman bi eltâfu fazlı Hüda Bina kerd in burc-i heybet-nümâ Çu ocağ-ı ma vey bûd in câygâh Nuvişte bi tarihine "ocağ-ı ma" Be serhad siper geşt setti sedîd Ki geşte bina ez sera ta semâ91 Türkçe Anlamı: "Süleyman Allah'ın lutufları ve fazlıyla Bu heybetli kaleyi inşa etti Bu yer onun ocağı olduğu için Tarihine "ocağı ma" (1052) yazılmıştır. Yerden göğe yükselen bina Sınıra kadar sapasağlam bir set oluşturdu." 92 90 Kitabe, Yazıcıoğlu, a.g.e., s.5.; Sevgen, a.g.e., Ank., 1959, s.145; K. Kayaçelebi, Doğunun Yıldızı Van, Ist., 1990, s.73; E. Atsız, Van (Erciş-Gevaş-Hoşap)'ın Türk Mimari Tarihi Eserleri, (I.Ü.E.F. Yayınlanmamış Lisans Tezi, Ist., 1969), s.27; Van Il Yıllığı, 1973, s.115; N. Sevgen, "Hoşap Kalesi", K.B., S.110, Ank., 1959, s.17'de yayınlanmıştır. 91 Yazıcıoğlu'nun beşinci satırındaki siperi "seyir"; altıncı satırını "ki geşte ez bi bina eseri selima" şeklinde; Sevgen'in birinci satırındaki eltafı "lütfu", beşinci satırdaki siperi "seyir", altıncı satırı "ki geşte ez bi bina eseri telima" şeklinde; Kayaçelebi'nin beşinci satırdaki siperi "seyir", altıncı satır "ki bina ez in geçti eser ta payma" şeklinde; K. Bülteni'nde dördüncü satırın "Nivişten botan bahş çu ocağıma" şeklinde; Atsız'ın da beşinci satırdaki siperi "seyir" şeklinde okudukları görülmüştür. 92 Kitabenin okunuşunu ve tercümesini yapan Epigraf Erdoğan Çavuşoğlu'na teşekkür ederim.

20 1.4. Yapının Tanımı 1.4.1. Genel Kale, Hoşap suyunun kenarında yükselen sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulmuş içkale ile bunun kuzeyinde üç yönden kuşatan dışkaleden meydana gelmiştir. İçkalenin kurulduğu tepe güneyden ve doğudan dik, kuzeyden meyilli bir arazi yapısı göstermektedir. Dışkale de kuzeyden ve güneyden meyilli çukurlaşan bir dere içerisindedir (R.: 1, 3). 1.4.2. Dışkale İçkalenin kuzeyinde kavisli şekilde doğu, kuzey ve batı yönlerden sur duvarlarıyla çevrilmiştir. Sur duvarları batıdan ve doğudan güneydeki içkale beden duvarları ile birleşmektedir. Sur duvarlarından doğudaki ve kuzeydeki izlenebilmekte, batıdaki ise tamamıyle yıkılmış durumdadır. E. Çelebi dışkale için "Burası aşağı dere içerisindedir. Etrafı havaleli olup, batı tarafı Hoşap nehridir. Alçak duvarlı kırk kuleli, iki kapılı ve hendeksizdir. Bin adım çevre uzunluğundadır. İçinde sekizyüz kadar ev, bir han bir hamam ve birkaç dükkan vardır. Başka bina yoktur." demektedir. 93 Bugün içerisinde bir cami kalıntısı ile 30-40 kadar köy evi yer almaktadır (R.: 4-5). Dışkalenin sur duvarları genelde engebeli ve eğimli bir arazi üzerinde yer aldığından düzgün bir plan göstermemektedir. arazi yapısına uygun sıkça köşe ve kavis yapmaktadır. Batı sur duvarının tamamı ile doğu sur duvarının büyük bir kısmı yıkıldığından üzerlerinde açılmış kapıların durumu bilinmemektedir. E. Çelebi'ninde belirttiği üzere doğu ve batı taraflara açılmış iki kapıdan giriş sağlanmaktaydı. Sur duvarlarının tahkimatını güçlendiren üç burç günümüze ulaşmıştır. Burçların biri doğuya, diğeri kuzeybatı köşede, üçüncüsü de batıda yer almaktadır. Ayrıca kuzeydoğu köşede sur duvarlarının dışında bir gözetleme kulesi daha bulunmaktadır. Doğu sur duvarı, içkalenin kuzeydoğu köşesindeki burcun 930 m. gerisinde kayalardan başlamaktadır. Kuzey-güney istikametinde uzanan duvar, toplam 379.40 m. uzunluğundadır. Duvarın güneyden itibaren ortadaki burca kadar olan 175 m.'lik kısmı yıkılmıştır. Temel seviyesinde kalan kalıntıları izlenebilmektedir. Ortadaki burç daire planlı içten açıktır. Burç 8.00 m. çapında, dıştan 2.50 m.'si taş duvar, 9.70 93 E. Çelebi, a.g.e., s.624.

21 m. yüksekliğindedir. Burcun 1.00m. kalınlığındaki duvarları altta kaplamaları sökülmüş moloz taş ve batla 94 yapılmıştır. Burcun içerisi tamamıyle toprakla dolmuştur. Burcun bağlandığı sur duvarları iki yandan da yıkılmış vaziyettedir (R.: 6-7). Burçtan sonra sur duvarları iki yerde yıkılmış olmasına rağmen sağlam bir şekilde kuzeydoğu köşeye kadar devam etmektedir. Sur duvarın kalınlığı 1.80 m. -3.20 m. arasında değişmektedir. Moloz taş örgülü duvarların kaplamaları yer yer sökülmüştür. 3.60 m. - 5.20 m. yüksekliğindeki duvarlar, altta moloz taş, üzerinde batla örülmüştür. Kuzeye doğru yamaç oluşturacak biçimde arazi dikleştiğinden duvarların üst kısmı basamak şeklinde kademelenme yapmaktadır (R.: 8-9). Doğu sur duvarı kuzey duvarıyla birleştiği kuzeydoğu köşede burç şeklinde iki kavis yapmaktadır. Bu kavislerden doğudaki içe doğru yelpaze biçiminde genişlemekte, batıdaki yarım daire plana daha yakın görünmektedir. Dıştan iki kavis yapan köşe, içten 19.70 m. uzunluğunda bir duvarla kapatılmıştır. Kavislerin altta moloz taş, üstte batla yapılmış duvarları; 2.60 m. - 3.50 m. arasında değişen yükseklik göstermektedir (R.: 10). Kuzey sur duvarı içten ve dıştan yaklaşık 40 m. - 50 m. yüksekliğindeki kayalık bir sırt üzerinde doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Doğudan batıya doğru meyilli bu sırttaki sur duvarları 247.50 m. uzunluğunda kuzey batı köşedeki burca kadar devam etmektedir. Sur duvarları batı tarafa doğru yer yer yıkılmakla beraber genelde sağlam kalmıştır. 2.40 m. kalınlığındaki duvarlar, dıştan 1.40 m.'si taş duvar, üzeri batla yapılmış 5.00 m. - 6.00 m. arasında değişen yüksekliktedir. İçten 1.40 m. genişliğinde seyirdim yerine sahip sur duvarı, mazgallı ve dendanlı barbata ile son bulmaktadır. Barbata kısmının mazgal üst kısımları eridiğinden oralarda açıklıklar oluşturmaktadır. Bunlar uzaktan dendan şeklinde görünmektedir (R.: 11-12). Kuzeybatı köşede yer alan burç, içden 9.00 m. çapında, daire planlıdır. Duvar kalınlığı, 2.70 m. yüksekliği içten 6.50 m., dıştan 10.00 m.'dir. Moloz taş örgülü duvarda altta daha iri blok taşlar kullanılmıştır. Taş duvarın arasında 0.70 m. genişliğinde balık sırtı örgüyle bir hatıl dolaştırılmıştır. Toprakla dolmuş burcun içerisinde nişlere yer verilmiştir. Burcun kuzey sur duvarı ile birleştiği kısım 94 Bat: Bir nevi dolgu duvar; kerpiçten farklı olarak çamurun doğrudan 0.25-0.30 m. kalınlığında aralarına ince dal parçaları yerleştirilerek katmanlar halinde konmasıyla oluşturulmuş duvara denmektedir. Van yöresinde görülmektedir.

22 yıkılmıştır. Burç mazgal ve dendanlarla sonlanmaktadır. Mazgalların üzerleri yıkıldığı için aralarda açıklık meydana gelmiştir (R.: 13-15). Batı sur duvarının burçtan itibaren 22.00 m.'lik kısmı sağlam kalmıştır. Diğer kısımlar, evlerin arasında kalmış bir burcun dışında tamamen yıkılmıştır. Yalnız güneybatı köşeden itibaren içkaleyle birleştiği yere kadar temel seviyesinde izlenebilmektedir. Bu sur duvarının da aynı şekilde 2.40 m. kalınlığında altta taş üzerinin batla yapıldığı anlaşılmaktadır. Burç 6.30 m. çapında yarım daire plan göstermektedir. Burç, sonradan yanına yapılmış evin bir bölümü olarak düzenlenmiştir. Dışkalenin kuzey doğusunda dış tarafta hakim bir yere gözetleme kulesi inşa edilmiştir. Gözetleme kulesi 16.50 m. çapında daire planlıdır. İç içe iki kule şeklinde dıştaki 1.70 m,. içteki 1.00 m. duvar kalınlığına sahiptir. İçteki ile dıştaki arasında 2.50 m. genişliğinde bir gezinme yeri mevcuttur. Kulenin içerisi tamamıyle toprakla dolmuştur. Dıştan altta taş duvar, üzerine sur duvarları ve burçlar gibi bu da batla yapılmıştır. Alttaki taş duvar üzerinde 29 adet niş açılmıştır. Bu nişlerin ortalarına gözetleme ve ateş etmeye yarayacak yarıklar bulunmaktadır. Bu nişlerin kuzey ve batı tarafındakilerinin üst kısımları yıkılmıştır. Derinlikleri 1.00-0.60 m. arasında genişlikleri de 0.50-0.90 m. arasında değişmektedir. Moloz taş örgülü duvar yüzeyinde bu nişler bir hareketlilik sağlamaktadır (R.: 16-18). 1.4.2.1. Dışkale Yapıları 1.4.2.1.1. Cami Dışkalenin güneydoğusunda eğimli bir arazi üzerinde inşa edilmiştir. Bugün içkaleye çıkan yolun kuzeyinde kalmaktadır. E. Çelebi'nin aşağı Ribat'ta bulunduğundan bahsettiği cami bu olmalıdır. 95 Ayrıca dışkale içerisinde bir cami kalıntısının bulunduğunu W. Bachman ve A. Saim Ülgen de belirtmektedir. 96 Kalan kısımlardan caminin 20.50 m. x 13.30 m. ölçülerinde kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir plana sahip olduğu anlaşılmaktadır. Caminin kuzey duvarının tamamına yakını, batı duvarının kuzey köşeden itibaren 9.00 m.'lik, doğu duvarının da kapıdan sonra 4.00 m.'lik kısmı günümüze gelmiştir (R.: 19-20). 95 E. Çelebi, a.g.e., s.625. 96 Bachman, a.g.e., s.4; Ülgen, a.g.m., s.87.

23 Cami, 18.30 m. x 11.00 m. ölçülerinde dikdörtgen bir plana sahip harimden ibarettir (Ç.: 3). Harime doğu duvarında kuzeye kaydırılmış 1.40 m. genişliğinde bir kapıdan girilmektedir (R.: 21). Harimde, doğu duvarına bitişik 2.00'şer m. uzunluğundaki duvarlar, birincisi 3.20 m., ikincisi 1.70 m. üçüncüsü 2.70 m. genişliğinde üç girinti oluşturmaktadır (R.: 22). Caminin kalan duvarlarında batı ve kuzey duvarında birer mazgal pencere açılmıştır. Yine kuzey duvarında 0.50 m. x 0.50 m. ölçülerinde yanyana iki dolap nişine yer verilmiştir (R.: 23). Güney duvarı tamamen yıkık ve içeriside dolu olduğu için mihrabın durumu bilinememektedir. Caminin duvarları 1.10 m. kalınlığındadır. Duvarlar moloz taş örgülü olarak yapılmıştır. Dışta daha düzgün duvar örgüsü dikkat çekmektedir. Duvarların mevcut kısımları iki üç yerden boydan boya çatlamış, batı duvarı güneyden yana kaymış ve alttan taş sıralarının dörder beşer sırası sökülmüş vaziyettedir. Caminin üst örtüsüne ait hiçbir iz bulunmamaktadır. Yalnız düz toprak dam örtülü olduğu sanılmaktadır. Mevcut kısımları da günden güne yıkılmaktadır. 1.4.3. İçkale Kayalık kütleden oluşan tepenin topografik konumuna göre içkale, şekillenmiştir. Kalenin doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgene yakın planı, doğuda daha geniş tutulmuş, batıya doğru daralma göstermektedir (Ç.: 2). İçkale, güneyden 123.00 m., doğudan 69.00 m., kuzeyden 140.00 m. ve batıdan da 27.60 m. uzunluğunda bir alana oturmaktadır. Kuzey, doğu ve batı yönlerden burçlarla tahkim edilmiş, kale beden duvarları, içkaleyi çevrelemektedir. Ayrıca doğu tarafta ikinci takviye duvarı kalenin tahkimatı güçlendirmektedir (R.: 24-25). İçkaleye girişi, kuzey taraftaki burcun (B1) batı yüzüne açılmış kapı sağlamaktadır (R.: 26). Kapının açıldığı burcun zemin katı giriş ünitesi olarak düzenlenmiştir. Giriş ünitesini geçerek kayaya oyulmuş basamaklarla yukarıya çıkılmaktadır. Ayrıca kuzeydoğuda ortada yer alan burcun (B2) doğu yüzündeki ikinci kapı, daha küçük ölçülerdedir. Bu iki kapının dışında kaleye giriş bulunmamaktadır. Kalenin asıl giriş kapısının yer aldığı burcun batı yüzü taçkapı formunda düzenlenmiştir. Kapı açıklığı kenarlardan kayaların arasına gizlenmiş vaziyettedir. Taçkapı, iki yandan mukarnas başlıklı yarım sekizgen sütuncelere oturan sivri kemerle kuşatılmıştır. Burcun gövdesini yatay bir hat halinde ikiye bölen kaval silme,

24 kuşatma kemeri ile birlikte yükselerek kapı dış çerçevesini oluşturmaktadır. Kuşatma kemerinin altında zeminden başlayan iç bükey bir girintiden sonra kaval silmeden ibaret ikinci bir kemer yer almaktadır. Bu kemerin içerisi, alttaki kapı açıklığından itibaren yerleştirilmiş kitabe ve bunun üzerinde armudi askı motifinin iki yanında yer alan aslan kabartmalarıyla doldurulmuştur (R.:27). Kitabe ve kabartma aslanlar, iki renkli taşlarla oluşturulmuş üçlü kemer şeklinde son bulan çerçeve içerisine alınmıştır. Alttaki siyah bazalt taşı üzerine yazılmış kitabe dıştan zencerek içten mukarnaslı bir çerçeveyle sınırlandırılmıştır (R.:28-29). Üstteki aslanlar koyu renk taşlarla yapılmış zemin üzerinde sarımtrak kesme taşlara kabartma olarak işlenmiştir. Aslanların ortasındaki armudi askı dıştan iki sıra zencerek, içten de üzeri balık sırtı şeklinde ters "V"ler işlenmiş silmeyle çerçevelenmiştir. Askının içerisindeki açık renk taşlı yüzey geometrik geçmelerle süslenmiştir. Aslan kabartmaları birbirine bakışımlı, zincire vurulmuş, kuyrukları gövde üzerinde ters dönmüş, pençeleri ve dişleri belli, yürür vaziyet te tasvir edilmiştir (R.:28). Taçkapı üzerinde asıl kapı açıklığı, 0.45 m. derinliğinde sivri kemerle sonlanan girinti içerisinde yer almaktadır. Girintinin köşeleri yarıya kadar yarım sekizgen sütunce şeklinde düzenlenmiştir. Girintiyi kapatan iki bölümlü sivri kemerden içteki helezonik yivli yuvarlak, dıştaki düz tutulmuştur. Dıştaki kemerin kilit taşı üzerindeki kabaranın içerisi çarkıfelek motifiyle doldurulmuştur (R.:31). Kemer aynalığına da Urartu dönemi yapılarından getirilmiş bazalt taşından yapılmış kör pencere yatay olarak yerleştirilmiştir. Yuvarlak silmeli bir çerçeve içerisindeki kör pencere içiçe iki girinti şeklindedir. Kör pencerenin dış yüzüne sonradan bitkisel süslemeler işlenmiştir (R.:32). Kapı açıklığı, 0.35 m. genişliğinde bazalt taş sövelere oturan düz atkı taşıyla kapatılmıştır.kapı lentosu da yekpare 1.20 m. boyunda bazalt taşından yapılmıştır. 1.60 m. genişliğindeki kapı açıklığını orijinal som demirden kapı kanatları örtmektedir. Evliya Çelebi kapı kanatları için "Osmanlı ülkesinde kale kapıları hep ağaç üzerine demir kaplı kapılardır ki ateş etsen ağacı yanar, demirler dökülür. Amma bu Hoşap Kalesi Kapısı'nın her kanadı üçyüz kantar Nahçivan demirindendir. Hiç ağaç kısmı yoktur" demektedir. Demir kapı kanatlarından sağdaki 0.80 x 2.50 m., soldaki 0.90 x 2.50 m. ölçülerindedir. Kanatların dış yüzeyi yuvarlak başlı çivilerle perçinlenmiştir. Çivi başlarının üzerine sekiz kollu yıldızlar kazınmıştır. Ayrıca yatay olarak sıralanmış çivi başlarının araları balık sırtı şeritlerle