2016 EYLÜL EKİM - EKONOMİ ULUSLARARASI RAPORLAR, TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GELECEĞİNİ PARLAK GÖRÜYOR Erdem ALPTEKİN Türkiye ekonomisi, yakın coğrafyadaki diğer ekonomilerle karşılaştırıldığında dinamik ve umut veren bir ekonomi. Yabancı yatırımcıların ilgi gösterdiği ve çağdaş değerlerin benimsendiği bir ekonomi. Zaman zaman ekonomik istikrarda kesintiler de olsa, büyüme sürecini uzun süre devam ettiren bir ekonomi. Sadece komşu ülkelere değil, dünyanın medeniyet anlamında en ileri kabul edilen projelerinden biri olan AB ülkesi ekonomilerinden de bir çok üstünlüğü var. Özellikle Türkiye genç ve dinamik nüfusuyla göz kamaştırıyor. Genç ve dinamik nüfusun iyi eğitilmesi ile bu potansiyelin büyük bir fırsata dönüşebileceği görülüyor. Ayrıca Türkiye nin kamu bütçesi ve borç göstergeleri de, AB ye üye ülkelerin bir çoğunun ekonomisinden daha iyi. Türkiye ekonomisinin geleceğinin parlak olmasını sağlayan bir çok gösterge olduğu gibi, önünü tıkayan da bir çok makroekonomik gösterge var. Örneğin ciddi bir tasarruf sorunu var. Türkiye genel olarak gelirlerinin büyük bir kısmını tüketiyor, tasarrufa ayıramıyor. Bu durum şirketler için de benzer. Firmaların öz sermayelerin genelde güçlü olmadığı, ciddi oranda borçlanma yoluna gidildiğini görüyoruz. 2017 yılından itibaren SGK ya kayıtlı çalışanlara zorunlu olarak uygulanacak Bireysel Emeklilik Sistemine katılım uygulaması, başarıya ulaşacak mı göreceğiz. Ancak şu anda, ülkemizin tasarruf sorununun çözümüne yönelik olarak uygulanan bir numaralı politika olduğunu görüyoruz. İşsizlik rakamları çift hanelerde. Üstelik bu rakama umudunu kaybedip iş aramayanlar dahil değil. 3
Genç işsizlik ve özellikle üniversiteli genç ve kadın işsizliği sorun teşkil ediyor. Cari açık ve dış ticaret açığı kronikleşmiş konumda. Türkiye dış kaynaklar yoluyla cari açığını finanse edebiliyor. Ancak ithalat yapmadan ihracat yapabilmeyi başarabilmek gerekiyor. Katma değeri yüksek ürünleri üretip ihraç etmek ve teknolojik ürünleri piyasaya sunabilmek önem taşıyor. Türkiye nin bir çok sektörde dev markaları var. Bu dev markaların sayısının arttırılması Türkiye ekonomisinin gücüne güç katacaktır. Türkiye sadece ekonomik sorunlarla değil, terör, iç güvenlik gibi dev sorunlarla da boğuşuyor. Türkiye iç güvenliğini korumak için milyarlarca TL kaynak ayırıyor. Bu nedenle yatırımlara gitmesi gereken bir dolu para, savunma harcamalarına ayrılıyor. Tüm bu olumsuzluklara karşın, uluslararası yatırımcılar Türkiye nin geleceğini parlak görüyor. 4 İngiliz bankası HSBC yayımladığı 2050 Yılında Dünya raporunda Türkiye den övgüyle bahsediyor. 2050 yılında dünyanın en büyük 12. ülkesi konumuna yükseleceğiz. Türkiye şu anda dünya ekonomisine yön veren; Rusya, Güney Kore, Hollanda, Arjantin, İspanya, Avustralya, İsveç gibi devleri geride bırakıyor. HSBC, güçlü temelleri ve olumlu demografik yapısı sayesinde, Türkiye nin uzun vadede oldukça güçlü bir hikayesi olacağına inanıyor. 26 hızlı büyüyecek ülke belirlemişler. Özellikle bu ülkelerde altyapının geliştirilmesinde ciddi fırsatlar görüyorlar. Çin, Hindistan, Filipinler, Malezya, Bangladeş, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Peru, Ekvador, Mısır ve Ürdün bu ülkeler arasında. Büyüyen ülkeler kategorisinde 11 Latin Amerika ülkesi var. Bunlardan bazıları Brezilya, Arjantin, Şili, El Salvador, Kosta Rika ve Dominik Cumhuriyeti, Türkiye nin yanısıra Romanya ve Çek Cumhuriyeti Merkez ve Doğu Avrupa da, savaşın tahrip ettiği Irak ve Yemen i de listeye dahil ediyor. Büyümesi sabit kalacak ülkelerden başlıcaları ise; ABD, Japonya, Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa.
Türkiye ekonomisinin 2010 yılında dünyanın 18. ekonomisi olduğunu, 6 sıra yükselerek 2050 yılında 12. sıraya çıkacağı rakamlarla vurgulanıyor. Tablo: 2050 Yılında Ekonomik Büyüklük Açısından G-20 Sıralama Ülkeler 2010 Yılındaki Sıralama 1970 Yılındaki Sıralama 2010 Yılında Nüfus (Milyon) 2050 Yılında Nüfus (Milyon) 1 Çin 3 17 1.362 1.426 2 ABD 1 1 318 404 3 Hindistan 8 15 1.214 1.614 4 Japonya 2 2 127 102 5 Almanya 4 3 82 71 6 Birleşik 5 4 62 72 Krallık 7 Brezilya 9 9 195 219 8 Meksika 13 10 111 129 9 Fransa 6 5 63 68 10 Kanada 10 7 34 44 11 İtalya 7 6 60 57 12 Türkiye 18 20 76 97 13 Güney 11 23 49 44 Kore 14 İspanya 12 8 45 51 15 Rusya 17-140 116 16 Filipinler 43-93 155 17 Endonezya 21-233 288 18 Avustralya 14 12 22 29 19 Arjantin 17 13 41 51 20 Mısır 35-84 130 Kaynak: HSBC Global Research, The World in 2050 Türkiye nin gelirinin 2010-2020 yılları arasında % 4, 2020-2030 yılları arasında % 3,9, 2030-2040 yılları arasında % 3,8, 2040-2050 yılları arasında ise % 3,7 büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye nin gayrisafi yurtiçi hasılasının ise 2010-2020 yılları arasında % 5,3, 2020-2030 yılları arasında % 4,7, 2030-2040 yılları arasında % 4, 2040-2050 yılları arasında ise % 3,5 büyüyeceği tahmin ediliyor. Türkiye de yaşam süresinin 71, enflasyon oranının ise % 8,5 olduğuna dikkat çekiliyor. Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında 2050 yılına kadar sadece Türkiye ve Kıbrıs ın nüfuslarının artacağına dikkat çekiliyor. Diğer ülkelerin hepsinde nüfuslarda azalma tahmin ediliyor. Pricewaterhouse Coopers da, Türkiye nin ekonomik geleceğinin parlak olacağına dikkat çekiyor. 2041 de Türkiye: Geleceğe Bakış raporu Türkiye ekonomisinin 25 yıl sonrasına ışık tutuyor. 5
PwC nin uzun vadeli ekonomik büyüme modelini kullanarak gerçekleştirdiği tahmine göre Türkiye nin kişi başına düşen GSYİH si 2041 de şu andaki düzeyinin iki katından fazlasına yükselerek 35 bin doları aşacak ve Türkiye önümüzdeki 30 yıl içinde ABD gibi bazı gelişmiş ülkeler ile arasındaki gelir farkını önemli ölçüde azaltacak. Türkiye 2041 yılına kadar küresel ekonomik ligde üst basamaklara tırmanırken dünyadaki en büyük 12 ekonomi arasında yer alacak. Raporda ayrıca gelecek 30 yılda Türkiye'de uluslararası uzmanlık merkezi olma potansiyeline sahip 5 sektör inceleniyor. 2041 yılına kadar uluslararası uzmanlık merkezine dönüşme potansiyeli olan sektörlerden bazıları; Gıda ve içecek Tarımsal Ar-Ge ve hizmetler Alternatif enerji Otomobil üretimi Turizm olarak sıralanıyor. Ekonomik ve demografik gücüyle Türkiye nin uzun vadeli büyüme potansiyelinin yüksek olduğu vurgulanıyor. Türkiye nin işgücü piyasasının ekonomisi için sağlam bir büyüme ivmesi yaratma potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor. 2040 yılına kadar Türkiye nüfusunun 90 milyona ulaşması bekleniyor. Öte yandan Türkiye nüfusu bugüne kıyasla daha genç ve daha eğitimli olacak. 2040 ta Türkiye nüfusunun yarısından fazlasının 40 yaş altında olması bekleniyor. Devam eden yabancı yatırımların büyüyen tarımsal Ar-Ge sektöründeki büyümeyi desteklediğine raporda yer verilmiş. Rapora göre, hafif ticari araçlar ve yeni enerji tasarruflu modeller Türkiye nin otomobil üretimi pazarı için fırsatlar sunuyor. Raporda Türkiye nin güneş isteyen Avrupalı turistlere daha çok hitap ediyor olacağı belirtiliyor. Türkiye nin, yıllık ziyaretçi sayısı bakımından 2041 yılına dek İngiltere yi geçme ve neredeyse İtalya yı yakalama potansiyeline sahip olduğu sonucuna varılıyor. Sonuç olarak; Türkiye nin geleceğini uluslararası raporlar parlak görüyor. Dünyadaki dev yatırımcılara hitap eden HSBC ve PWC raporları, bunlardan sadece ikisi. 6
Yanısıra IMF, Dünya Bankası, OECD gibi kuruluşlar da benzer gerekçelerle Türkiye nin ekonomisinin geleceğini aydınlık görüyorlar. Ancak Türkiye nin ekonomik anlamda sıçrama yapması ve dünya ekonomileri arasında ekonomik büyüklüğünün yanısıra ekonomik anlamda da sıçrama yapabilmesi için terör belasını en aza indirmesi ve hukuk, eğitim ve dolayısıyla ekonomi alanında yapısal reformlara devam etmesi gerekiyor. Hayatın her alanında çağın gereklerine uygun, demokrasi ve insan haklarını esas alan uygulamalara geçmesi kaçınılmaz olarak görülüyor. Kaynak: HSBC Global Research, The World in 2050, From the Top 30, to the Top 100, www.hsbc.com/~/media/hsbc...hsbc/.../the-world-in-2050, (05.10.2016). Price Waterhouse Coopers, 2041 de Türkiye, Geleceğe Bakış, http://www.pwc.com.tr/tr/publications/arastirmalar/pdf/turkey-in-2041.pdf, (17.10.2016) 7