MAT Dairesi Laboratuvarlarının Akreditasyonu Laboratuarlarda TS EN ISO/IEC 17025 Laboratuar Akreditasyonu Genel Standardına göre, bir kalite yönetim sistemi kurularak laboratuarların uluslar arası kabul görmüş teknik kriterlere göre değerlendirilmesi, yeterliliğinin onaylanması ve düzenli aralıklarla denetlenmesini ifade eden bir kavramdır. Eğer bir laboratuar ulusal ve uluslar arası kabul görmüş bir akreditasyon kuruluşu tarafından uygunluk değerlendirilmesine alınarak akredite edilmiş ise, belli analiz çalışmalarını bir kalite anlayışı içerisinde ve yeterli teknik imkân ve kapasiteleri kullanarak sonuçlandırma yeteneğine sahip olduğunu tespit etmiş demektir. Projenin amacı, MTA dışından gelen numunelerin analizlerinde zorunluluk arz etmesi nedeniyle, Kömür Analizleri laboratuarlarından başlayarak, MAT Dairesi nde mevcut tüm laboratuarların akreditasyonunu sağlamaktır. Bunun için TS EN ISO/IEC 17025 Laboratuar Akreditasyonu Genel Şartlarını içeren standarda uygun dokümanlar hazırlanacaktır. Ayrıca, bu standarda göre, laboratuarlarda kullanılan özel cihazlar yetkili kuruluşlara kalibre ettirilecek, cihaz kalibrasyonu yapacak eleman yetiştirmek amacıyla bu kuruluşlardan eğitim aldırılacaktır. Diğer cihazların ve cam malzemelerin de kalibrasyonu yapılacaktır. Tüm dokümantasyon tamamlanıp Kalite El Kitabı hazırlandıktan ve laboratuarların teknik yeterliliğinin sağlanmasından sonra, uluslararası kabul görmüş bir akreditasyon kurumuna başvurularak akreditasyon işlemleri başlatılacaktır. Dokümantasyon ve Eğitim Çalışmaları Mg-Ca Silikatların Seramik Hammaddesi Olarak Kullanımı Magnezyum ve kalsiyum silikatların kil tabanlı bünyelerde pişme davranışlarını ve son ürünün fiziksel özelliklerinden olan başta dayanım, pişme çekmesi,su emme ve rengi nasıl etkilediğini ortaya koymak bu projenin temel amacıdır. Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 1
Kromitit Oluşumlarının Platin Grubu Element ve Mineral İçeriklerinin Korelasyonu ve Petrolojisi Platin grubu element (PGE) ve mineraller kromititler içerisinde bulunmaktadır. Ülkemiz kromititleri dünya sıralamasında oldukça büyük rezervlere sahip olanlar arasındadır. Dünyanın bir çok bölgesinden podiform kromititler üzerinde yapılmış olan çalışmalar sonucunda Platin Grubu Element ve Mineraller detaylı bir şekilde çalışılarak içerdikleri Platin Grubu Element ve Mineraller saptanmıştır. Bu Proje ile, Ülkemiz kromititlerinin bilimsel ya da ekonomik anlamdaki Platin Mineralleri içeriğini saptamaya yönelik olarak ilk kez MTA Genel Müdürlüğü kapsamında hem Platin Grubu Element analizleri hem de mineral araştırmaları konusunda detaylı bir çalışma yapılması amaçlanmaktadır. Çalışma sonucunda Kastamonu-Çorum, Niğde, Adana- Kayseri- Maraş ve Hatay illerinde bulunan kromititler içerisindeki Platin Mineralleri miktar (PGE) ve isimleriyle tespit edilmiş olacaktır. Kırcıusağı lokasyonundaki Harzburjitlerin görümü Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 2
Araziden alınan numunelerin ince kesit görünümleri Bazı Genleşen Kil Zuhurlarının Değerlendirilmesi Proje kapsamında, uygun kil yataklarından alınacak hammaddelerin özelliklerinin belirlenmesi için mineralojik, fiziksel ve kimyasal analizler yapılacaktır. Laboratuar çalışmaları ve literatür göz önüne alınarak hazırlanacak olan deney yöntemi ile farklı parametreler değiştirilerek en uygun deney şartları tespit edilecektir. Genleşmeyi artıracak katkılar ve oranlarının genleşmeye etkisi de incelenecektir. Elde edilecek en iyi genleşen kil agregalarla beton deneyleri yapılarak teknik özellikleri belirlenecektir. Yer Seçimi ve Atık Bertarafına Yönelik Yöntem Geliştirme Araştırmaları Endüstrileşmenin ve sanayileşmenin sonucu olarak her geçen gün artan atıklar aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir: 1-Evsel atıklar 2-Endüstriyel atıklar 3-Maden atıkları 4-Radyoaktif atık ürünler 5-Diğer tehlikeli atık ürünler Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 3
Bu beş grupta toplanan atıklar, birbirinden oldukça farklı özellikler gösterirler. Bu yüzden depolama işlemleri için ekonomik çözümleri de farklıdır. Atıklar türlerine göre ayrılmalı ve her biri çevreyi olumsuz etkilemeyecek şekilde bertaraf edilmelidir. Gün geçtikçe daha da büyük önem arz eden atık bertarafına yönelik yöntem geliştirme ve yer seçimi çalışmaları bağımsız ve tamamen bilimsel ilkelere dayalı olarak tarafsız bir kamu kuruluşu olan Genel Müdürlüğümüzde yürütülmesinin uygun olacağı düşüncesiyle Proje önerilmiştir. Çalışmada ilk etapta atık depolanmasına uygun yerlerin varlığına yönelik prospeksiyon ve detay çalışma yapılması gereken yerlerin tespitine ağırlık verilecektir. Detay etüt yapma gereği belirlenen yerler olursa çalışma derinleştirilecektir. Proje çalışmaları devam etmektedir Sialon Seramiklerinin Üretimi ve Karakterizasyonu Sialon seramikleri fiziksel ve mekanik özellikleri dolayısıyla bilhassa yüksek ısı ve dayanım gerektiren mekanik, kimya, metalürji, optik, otomotiv ve savunma endüstrisinde ileri teknoloji alanında kullanılmak üzere halen üretilmekte ve geliştirilmektedir. Projede, sialon seramiklerinin çöz-pel yöntemiyle düşük proses sıcaklığında üretilmesi amaçlanmaktadır. Günümüzde araştırma safhasında olan, uygulaması kolay ve homojen ürün eldesine olanak sağlayan çözelti-pelte yöntemi kullanılarak, geleneksel metotlarda karşılaşılan yüksek sıcaklık, saf girdi maddesi ihtiyacı ve homojen olmayan ürün eldesi gibi problemlerin giderilmesi olanakları araştırılmaktadır. Sol-Gel Sentezleme Reaktörü (Projede Jel üretiminin gerçekleştirildiği Reaktör) Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 4
MAT Dairesi Teknolojik Araştırma Ön Etütleri Genel Müdürlüğümüz adına çalışılan ve MAT Dairesinde yürütülen Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri öneri aşamasında bir ön çalışma gerektirmektedir. Önerilmesi düşünülen proje çalışmalarında zaman ve maliyet kayıplarının önüne geçilmesi, çalışmanın gerekliliğinin irdelenmesi, ekonomikliğinin ve uygulanabilirliğinin incelenmesi, bilimsel ve teknolojik nitelik taşıyıp taşımadığının belirlenmesi ve Dairemiz çalışma prensipleri ve proje anlayışına uygun olması ön araştırmalarla mümkün olabilecektir. Bu tür araştırmaların kolaylıkla yapılabilmesi için Genel Müdürlüğümüz İş Programı çerçevesinde böyle bir çalışmanın yer alması gerektiği düşünülmüştür. Yatırım ve İş Programlarına teklif edilmesi düşünülen çalışmalar için yıl içinde literatür taraması, ön görüşmeler, ön analiz çalışmaları, gerekli cihaz ve malzeme alım araştırmaları, gerekirse Daire Başkanlığının onayı ile çalışılması düşünülen bölgelerde çok kısa süreli arazi çalışmaları yapılarak numune alınması, sanayi ve/veya üniversite, kamu sektörü işbirliği düşünülen çalışmalarda ön hazırlık ve araştırmaların fiyat belirlemelerinin yapılması projenin amaçlarındandır. Hafif Agregalar ile Yapı Gereci Üretilmesi (2006-35 - 16.11) Projede amaçlanan pomza gibi hafif agregaların çimento dışında bor cevher ve atıkları harmanlanarak çimento dışında bor cevher ve atıkları ile hormonlanarak (%5-%10-%20 ) bir karışım hazırlanmasını ve bu karışım 650 0 C -750 0 C -850 0 C -950 0 C sıcaklıklara pişirilmesini kapsamaktadır. Bor cevheri (Kırka Tinkal) ve bor atıkları ile yapılan teknolojik testler göstermiştir ki bor cevherleri (Tinkal )ile yapılan çalışmalarda %10 Tinkalli numunelerin birim hacim ağırlığı değerlerinin düşük (0,66g/cm 3-0,99g/cm 3 ); basma dayanımı diğerlerinin ise 0,62 MPa-5,46 MPa aralığında değiştiği gözlenmiştir. Ayrıca, bor cevher ve atıklarına ilave olarak bor türevleri ile çalışılacaktır. Pomza MTA laboratuarlarında Presle şekillendirilen hafif yapı malzemesi Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 5
(5*5*7 cm) MTA Laboratuarlarında Kalıpla Şekillendirilen Hafif Yapı Malzemesi Bor Fosfat Katkılı Seramik Üretimi Tek pişirimle fırınlanan seramiklerde karşılaşılan en önemli sorun termal şok ve boyut değişimidir. Hızlı ısıtma ve soğutma sonucunda görülen bu olay daha yavaş pişirme ile önlenebilmektedir. Ancak, yavaş fırınlama işlemi de maliyetlerin artmasına sebep olmaktadır. Öte yandan, seramik bünyelere katılan bor fosfatın sıcaklık düşürücü etkisinin yanında, boyut değişimi davranışlarını düzelttiği, termal şoklara dayanıklılık sağladığı, elektriksel ve mekanik özellikleri iyileştirdiği bilinilmektedir. Bor bileşiklerinden bor fosfat üretilmesi kolay bir seramik ve sır hammaddesi olmasına karşın ülkemizde üretilmemektedir. Bor fosfat seramik karışımlarına % 1-45 oranına kadar girebilmektedir. Proje, Gazi Üniversitesi ve MTA Genel Müdürlüğü arasında ortak yürütülmektedir. Çalışmada, önce laboratuarda bor fosfatın sentez koşulları incelenecek ve bor fosfat sentezlemesi gerçekleştirildikten sonra hızlı pişirimle üretilen seramiklerde bileşimlerine katılmasıyla beklenen iyileşmelerin sağlanıp sağlanamadığı araştırılmaktadır. MTA Laboratuarlarında Üretilen Bor Fosfat MTA Laboratuarlarında Üretilen Bor Fosfat ın Kalsine Edilmiş Hali Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 6
Hazırlanmış kordiyerit bünye karışımları pişirilmiş Presle basılmış ve çeşitli sıcaklıklarda kordiyerit bünyeye ait tablet Türkiye Karbonatlı - Oksitli Pb-Zn-Cu Yataklarının Değerlendirilmesi Bu çalışmanın amacı; ülkemizdeki yüksek potansiyele sahip karbonatlı- oksitli Pb-Zn yataklarının değerlendirilmesi ve Türkiye de günümüze kadar başarılı olunamamış karbonatlıoksitli Zn cevherlerinin zenginleştirilmesine (flotasyon, manyetik ayırma, gravite ayırma) yönelik çalışmalar yapılarak, bu tip cevherlerin ekonomimize kazandırılmasıdır. Araziden numune alma çalışmaları Bakır Cevheri ve Atıklarından Molibden Kazanılması Ülkemizde molibden (Mo) ihtiva eden yataklar bulunmasına rağmen molibden ve molibden bileşikleri üretilmemektedir. MTA Genel Müdürlüğü tarafından tespit edilen Cu-Mo sahalarının bazıları bir süre işletilmiş, Cu-Mo-W konsantresi üretildikten sonra terk edilmiştir. Ülkemizin ihtiyacı olan molibden ve bileşikleri ithalat yoluyla karşılanmaktadır. 2004 yılı Dış Ticaret Müsteşarlığı ham verilerine göre, 2004 yılında bu ürünlerin ithalatına 22 milyon $ ödeme yapılmıştır. Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 7
Öncelikli olarak çalışma konusu, Türkiye Molibden Envanteri nde bahsi geçen Kırklareli ili molibden zuhurları olacaktır. Söz konusu zuhurun 40 milyon ton rezerve ve %0,4 Mo içeriğine sahip olduğu adı geçen envanterde geçmektedir. Çalışma, cevherin mineralojik yapısına bağlı olarak seçilecek reaktiflerle flotasyon deneyleriyle başlayacak. Projenin ileriki aşamalarında metalurjik çalışmalar yapılacaktır. Bordan Sodyum Bor Hidrür ve Bazı Bor Bileşiklerinin Elde Yöntemlerinin Geliştirilmesi ve Sanayiye Uygulanması Bordan elde edilen bileşikler arasında stratejik önemi ile Sodyumborhidrür son yıllarda hızla önem kazanmaktadır. Ülkemizde Sodyumborhidrür ün sanayisel üretimine dönük çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalarda farklı yöntemler kullanılmaktadır. Proje kapsamında yapılan çalışmada üretim için hem elektrokimyasal yöntem hem de mekanokimyasal yöntem aynı anda seçilmiş olup, çalışmalar paralel yürütülmektedir. Ayrıca, bugüne kadar olan çalışmalarda mevcut sanayisel Sodyumborhidrür üretimi için ara ürün olan Trimetilborat bileşiğinin ürün geliştirilmesi tamamlanmış ve pilot ölçekli üretim aşamasına gelinmiştir. Sodyunborhidrür analiz sistemi Elektro Kimyasal Analiz Cihazı İzolasyon İşlemleri Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 8
Alumina-Mullit Kompozit Seramik Malzeme Üretiminin Araştırılması Mullit (stokiyometrik Mullit 3Al2O3.2SiO2; erime noktası 1810 C, yumuşama noktası 1650 C, Al 2 O 3 - SiO 2 sisteminde normal atmosfer basıncı altında oda sıcaklığından yüksek sıcaklıklara çıkıldığında oluşan tek kararlı fazdır. Alümina ve silika içeren tüm seramik ürünlerde oluşur. refrakter ve porselen ürünlerde özellikle istenilen bir fazdır. Yer karolarından ateşleme parçalarına (buji vb.); yüksek sıcaklık fırınlarından jet motorlarına; hızlı pişirim fırınlarında kullanılan rulolardan laboratuar malzemelerine (havanlar, krozeler vb.); seramik fırınlarında kullanılan raflardan buhar türbinlerine kadar oldukça geniş bir kullanım alanı vardır. Mullit seramiklerin bu kadar geniş bir kullanım alanına sahip olmasının nedeni yüksek erime noktası, yüksek kimyasal dayanım, düşük termal genleşme katsayısı, düşük dielektrik sabiti, yüksek bükülme dayanımı, yüksek sürünme dayanımı ve yüksek sıcaklıklardan oda sıcaklığına inildiğinde gösterdiği iyi termal şok direnci gibi sahip olduğu üstün fiziksel özelliklerdir. Kaolinit (2SiO 2.Al 2 O 3.2H 2 O) seramik sanayinde oldukça yaygın olarak kullanılan bir hammaddedir. Kil grubu minerallerindendir, diğer killere göre oldukça saf bir kildir. Uzun yıllardır seramik sanayinde kullanılmasına rağmen, kaolinitin yüksek sıcaklıklarda mikroyapısal değişimi ve faz transformasyonlarındaki karmaşık olaylardan dolayı hala güncel bir araştırma konusudur. Kaolinitin yüksek sıcaklık ürünü mullittir, bununla birlikte kaolinitteki SiO 2 miktarı mullitteki SiO 2 miktarından oldukça fazladır. Fazla SiO 2 kaolinitteki safsızlıklarla birlikte camsı faz ve kristobalit oluşumuna neden olur. Camsı fazdaki SiO2 miktarı Al 2 O 3 katılarak azaltılabilir; camdaki SiO 2 ile Al 2 O 3 reaksiyonu sonucu mullit oluşur. Bu projenin amacı alumina mullit kompozit seramik malzeme üretimi ile ilgili literatür araştırması yapmak ve kaolinit ve alüminadan yola çıkarak 1300 C nin üzerindeki sıcaklıklarda mullit seramik tozu ve şekillendirilmiş alümina-mullit seramik ürünler (özelikle tuğla) elde etmek için ön denemeler yapmaktır ayrıca şekillendirilmiş ürün eldesinde şekillendirme yöntemleri (pres, ekstruder) denenecek, bu ürünlerin sinterlenme parametreleri çalışılacaktır. Çeşitli sıcaklıklarda pişirilmiş karışımlardan hazırlanmış ve preslenmiş Alümina-Mullit tabletleri Gözenekli Alümina-Mullit malzemesi Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 9
Alümina-Mullit malzemesinden yapılan çeşitli ürünler Manisa Çaldağ Lateritik Cevherinden Ferro-Nikel Üretimi Nikel, yüksek sıcaklıkta mükemmel mukavemet ve tokluk özelliğinin yanı sıra yüksek oksidasyon ve korozyon direnci düşük termal ve elektrik iletkenliği ile 300 000 den fazla alanda (endüstriyel, askeri, ulaştırma, uzay, denizcilik, mimari üründe ve madeni para üretimi, vb.) kullanılan endüstriyel bir elementtir. Nikel tüketiminde en büyük payı % 65`lik oranla paslanmaz çelik sanayi oluşturmaktadır. Nikel içeren paslanmaz çelik üretiminde nikel girdisi için ferronikel kullanımı diğer birincil nikel kaynaklarına göre daha avantajlıdır. Birincil nikel üretimi sülfürlü nikel yataklarından ve lateritik kökenli nikel yataklarından yapılmaktadır. Sülfürlü nikel rezervlerinin azalması nikel üretiminde lateritik cevherleri ön plana çıkarmaktadır. Bilinen nikel yataklarının üçte ikisi laterit kökenlidir. Lateritik nikel yatakları ferronikel üretimi açısından elverişli cevherlerdir. Ferronikel lateritik cevherlerinden pirometalurjik yöntemlerle üretilir. Yüksek miktarlarda enerjiye ihtiyaç duyulan ferronikel üretiminin ilk aşaması; redükleyici bir ortamda cevherin indirgenmesidir. İndirgeme ile enerji tüketiminde önemli oranda kazanç sağlanmaktadır Yapılan çalışmada; Manisa-Çaldağ lateritik nikel cevherinden ferronikel üretim şartları araştırılmaktadır. Ferronikel üretimi için uygun indirgeme şartları katı redükleyici miktarı (Soma kömürü), indirgeme sıcaklığı ve süresi gibi değişkenlerine bağlı olarak tespit edilmektedir. Belirlenen optimum indirgeme şartlarında ikinci aşamada %15 nikel içeren rafine edilmemiş demir-nikel alaşımı üretilmesi planlanmaktadır. Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 10
Linyitlerimizin Sarsıntılı Masa, MGS ve Flotasyonla Zenginleştirilmesi, Temiz Yakıt Üretimi Proje kapsamında, teknolojik açıdan sorunlu görülen büyük kömür yataklarından numuneler alınarak, mineralojik ve kimyasal özelikleri bakımından değerlendirilmesi, seçilen numunelerin fiziksel temizleme yöntemlerine uygunluğunun ağır sıvı testleriyle incelenmesi, seçilen sahalarda kömür zenginleştirme ve biriketleme çalışmalarının yapılması, TKİ'ye ait mevcut lavvar tesislerinde (Kütahya-Tunçbilek-Ömerler, Manisa-Soma) verimliliğin artırılması ve ince kömür kaybının önlenmesi,türkiye Kömür İşletmeleri GLİ ve ELİ Müessese Müdürlükleri'nde muhtelif sahalarda toplanan yaklaşık 6,5 milyon ton mikst ve şist artıklarının endüstriye kazandırılması öngörülmektedir. Proje kapsamında 15 ayrı sahadan alınan kömür numuneleri ile yüzme-batma testleri yapılmış ve deney sonuçları yorumlanmıştır. Teknolojik açıdan zenginleşebilir 5 saha belirlenerek tam teknolojik deneylere geçilmiştir. Tunçbilek Artık Havuzundan numuneler alınarak sınıflanmış ve tam teknolojik deneyler yapılmıştır. GLİ Tunçbilek Lavvarı kömür şlamlarından kullanılabilir niteliklerde ürünler kazanımına yönelik, teknolojik deneyler sonucu (MGS) temiz kömür kazanımının olanaklı olduğu belirlenmiş olup, ilk altı aylık çalışma diliminde MGS parametre deneyleri ve hava kanallı briket üretimi yapılmıştır. Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı Sayfa 11