HİCRİ YILBAŞI Şeyh Bahauddin Efendi nin 2 Ekim 2016 Sohbeti, Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah. Allahümme Salli ve Sellim Ala Nebiyna Muhammed Aleyhis-Selâm Salaten Tedumu ve Tudah İleyh Memerehleyali ve Tula Devam. Allahümme Salli ve Sellim Ala Nebiyna Muhammed Aleyhis-Selâm Salaten Tedumu ve Tudah İleyh Memerehleyali ve Tula Devam. Allahümme Salli ve Sellim Ala Nebiyna Muhammed Aleyhis-Selâm Salaten Tedumu ve Tudah İleyh Memerehleyali ve Tula Devam. Ya Rasulallah, ya Habiballah, ya hayra halkillah. Esselamun Aleyküm ve rahmetullahi teala ve berekatuhu. Yeni hicri yılımıza yaklaşıyoruz. Ve bu Cenab-ı Allah'ın ilahi huzurunda çok, çok mübarek gündür. Ve bu her başlangıç gibi başlıyor. Bugün şeytanın kraliyetinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Onun için böyle fırsatlar çok fazla ses çıkartmaz veya çok kutlamalar veya çok bir ay veya iki ay veya üç ay gereken çok mühim gün gibi hazırlıklar gerektirmez. Şimdi yeni yıla yaklaşıyoruz. Ve bugünden itibaren çok şekil kutlamalar için bütün sokaklarda ışıklar görürsünüz. 'Ne oluyor?' derler. Yeni yıl yaklaşıyor. Ama bu şeytanın kraliyetidir. Bugün şeytanın egemenliği, dünyayı sarmıştır. Onun için İslami takvimde büyük kutlamalar beklemeyin. Ama ilahi huzurda kutlama olacaktır. Bu şeytanın kraliyetine göre, sadece bir noktadır. Şeytanın kraliyetinin kutlaması sadece bir noktadır. Öbür gün, gökteki, uzaydaki güneşi keşfediyorlar. Bizim güneşimiz, o kadar büyük olan, o güneşin karşısında nokta gibidir. Bu Cenab-ı Allah'tır. O en ulu olandır. Ama Cenab-ı Allah "Yumhil wa la yuhmil". Bu demektir ki Cenab-ı Allah, zaman veriyor. Ama O asla unutmaz. Ve bugün şeytan uzatma dakikaları oynuyor. 'Lütfen, ya Rabbi, lütfen. Lütfen, biraz. Lütfen, lütfen.' diyor. Şeytanın Cenab-ı Allah'a nasıl yalvardığını görmelisiniz. Herkesin karşısında o kadar gururlu ve... Çünkü Cenab-ı Allah'ı tanıdığı için, Cenab-ı Allah'ın ne olduğunu biliyor. O kadar insan, şeytan bunu yapıyor derler. Hayır. O kovulduğu zaman, 'Lütfen, ya Rabbi', dedi 'Beni görünmez yap çünkü ben görünmez olursam, işlerimi daha kolay yaparım. Ama ben görülürsem, benim ne kadar pis olduğumu görürler, benim ne kadar kötü olduğumu görürler benim nasıl olduğumu görürler. Beni görürlerse kendime makyaj yapamam.' www.saltanat.org Page 1
Onun için 'Ya Rabbi, lütfen', beni görünmez yap. O zaman kullarına tuzağımı ve hilelerimi kurarım' dedi. Şeytan böyledir, o kadar akıllıdır. Akıllı olduğunu zannediyor ama değildir. O vazife üzerinedir. Çok insanlar Cenab-ı Allah şeytana neden vazife verdi diye düşünürler. Çünkü bizim imtihanımız şeytanla baş etmek ve nefsimizle baş etmektir. Bu bizim imtihanımızdır. Eğer şeytanın karşına koyduğu bu kadar parlak şeylerle iyi bir kul olabilirsen, o zaman imtihanını geçersin. Çünkü, SubhanAllah, iki takvim arasında çok basit şeylerdir. Yeni yıl takvimi ve İslami takvim dedikleri zaman. Yeni yıl takvimine baktığın zaman, tüm dünyanın kutlamasıdır. Ormanda bile 'Yeni yıl. Hadi kutlayalım. Bir şeyler yiyelim. Bir şeyler içelim. Bunu... yapalım...' derler. Ama İslami takvimde bugün oruç tutmalısın derler. 'Oo Oruç mu? Aman hayır. Yine oruç 'Ya Rabbi, kutlama?' 'Ne?' Oruç tut!' 'Ya Rabbi, istiyoruz ki..' 'Hayır, hayır hayır'. Nefisini alçaltman gerekir. Oruç tutman gerekir. Ağır şeyler yapman gerekir. Bunu yapman gerekir. Namaz kılmalısın...yapman gerekir' 'Ya Rabbi, dans edelim?' Hayır, hayır, Namaz kıl. Dans yok. Namaz kılın.' 'Ya Rabbi. Oruç mu tutalım?' Oruç tutun! Namaz kılın. Tesbih. Kur'an. Bu Cenab-ı Allah'tır. Şeytan 'Dans edin, dans edin, dans edin. İçin, için, için. Yiyin, yiyin, yiyin. Kutlama'. der. İnsanlar ne yapacaklarını zannedersin? Onlar kutlama tarafına giderler. Tövbe Estağfirullah. Bu Cenab-ı Allah'tır. O en güzel olandır. Cenab-ı Allah en güzel olandır. Çünkü Cenab-ı Allah bizi dünyaya şöhret içinde veya kutlamalar içinde olalım diye göndermedi. 'Bu sizin imtihan yerinizdir' buyurdu. Sen eğitim gördün, veya herkes hayatında bir ders görmüştür. Belki bazılar bana bir şeyler gösterdi.. Ama sonunda, ilkokulda bile olsan ve benim gibi birinci sınıfta olan, halen senenin sonunda imtihana girmelisin. Bu belki bir saatlik imtihandır. Belki bu küçük çocuklar yarım saat imtihan yaparlar. O imtihan vakti, bile en zor olandır. Çünkü bütün yıl oyun oynarlar, giderler, koşarlar, ders çalışırlar ama imtihan geldiği vakit telaş etmeye başlarlar. 'Yarın imtihan' Küçük çocuk. 'Yarın imtihan. Ne yapacağımı bilmiyorum'. Bu en ağır olandır. Dünya, dünya, imtihandır. Herkes buraya imtihanını vermeye geliyor. Onun için, o kadar insan kutlamalarla bile, parlak hayatlarıyla, süslü hayatlarıyla... Ve ünlü bir aktör veya aktris veya şarkıcı veya şu veya ünlü politikacı veya ünlü ünlü, intihar etti diye haber işitirsin. Allah Allah. Acayip. Onun her şeyi var. O çok ünlü. O çok şu, o çok bu. Ve o her gün kutlama yapar. Her gün parlak bir hayatta. Her gün içer. Her gün bunun gibi. Her gün. Neden? Taşıyamıyor. Çünkü Cenab-ı Allah bizi imtihan için gönderdi ve o imtihanı taşıyamıyor ve 'Tamam, kendimi öldürürüm ve imtihan biter.' Hayır. Kendini öldürdüğün zaman, en büyük imtihan gelecektir. Onun için, hiç bir dinde sebebi her ne olursa olsun kendini öldürmeye müsaade edilmemiştir. Bu çok nettir. Sebebi ne olursa olsun, kendini öldürmeye müsaade yoktur. www.saltanat.org Page 2
Diyorum ki şimdi aşırı tutucu kişiler bugün İslam'ın adına hareket ediyorlar. Bomba- 'Ben şehidim'. Hayır, sen şehid değilsin. Hayır. Hayır. Cenab-ı Allah asla böyle bir hareketi kabul etmez. Cenab-ı Allah böyle şeyleri yapmanı asla kabul etmez. Belki Japonlar, Harakiri'yi severler ama sen Müslüman'sın, buna müsaade edilmemiştir. Sen Hiristiyan'sın, bu müsaade edilmemiştir. Sen Yahudi'sin, bu müsaade edilmemiştir. Budaları, bilmiyorum, onlara müsade edilmemeli. Çünkü ruh size Rabbimiz tarafından verildi. Bunu saklaman için, öldürmen için değil. Bu çok mühimdir. Çünkü sana bir şey versem biz zaman sonra 'bana ver' derim. 'Oo, ben bunu kullandım' der. Bunu kullandığın için ben seni affedeceğimi mi zannediyorsun? Seni kimse affetmez. Hayır. Ben sana benim için sakla diye bir şey verdim. Evet. Çünkü ruh Cenab-ı Allah'a aittir. Her şeye can vermek için her şeye O kendi ruhundan verdi. Bu ruhun sırrıdır. Onun için "quli r-rūḥu min amri r-rabbi" (17:85) derler. Bu ruhtur, o Cenab-ı Allah'ın emri altındadır. Müdahale etmeyip arkasında ne olduğunu görmeyin diye bunu kapalı bir konu yaptı. Bu Cenab-ı Allah'a aittir. Bu Rabbe, Cenab-ı Allah'a aittir ki bu O'nun konusudur, O konusunu dikkate alır. Bu şekilde buyurursa, kimse müdahale edemez. Bu diplomatik dildedir. Cenab-ı Allah da diplomatik dilde konuşur. Bu Cenab-ı Allah'ı ilgilendirir. Bitmiştir. Bunun ötesine gidemezsin. Ama biliyoruz ki Cenab-ı Allah ruhu yarattığı zaman, her şeye can verdi. Cenab-ı Allah bir kimsenin ruhunu aldı. Herkes beden orada, kalp orada, karın orada, ayakları orada bacağı orada, eli orada, gözü orada beyni orada. O gitti, adam gitti. Nereye gitti? O burada. Hayır, hayır. O gitti. Ruh gitti. Bazen geleceğe ait filmlere bakarız. İnsanlar bilim üstü olurlar, onlar çok bilgili olurlar. Bu..şu.. Düşündükleri ilk şey 'Tamam, bir kimsenin parmağı solda. Ve bu parmaktan onu yeniden yaratabiliriz.' Ya Hu, belki yapabilirsin. 'Belki vucüdu yapabilirsin. Ruhdan ne haber?' diyoruz. 'Bunu da düşünüyoruz. Belki yaparız.' Cenab-ı Allah, her zaman kullarına bakar ve güler. 'Bak, yaratman için iddiaya girerim' Ve Cenab-ı Allah 'Sineğin kanatlarını yaratman için iddiaya girelim' buyurur. Cenab-ı Allah buyurur 'Bir tane yarat. Bir sineğin kanatları bile sana hiç bir fayda sağlamaz. Ama buna rağmen yaratabilirsen, bunu yap.' O kadar net. O kullarına diplomatik konuşmayı ve hitap etmesini sever. Bu da ötesine geçemediğin sınırdır çünkü bunun adına organik ve plastik derler. Cenab-ı Allah size plastiği verdi. 'Tamam plastik. Ne istersen yap' buyurdu. Hayatımız plastik. Tüm hayatımız plastiktir. Her şey plastik. Elbisemiz bile polyesterdendir. Bu plastik demektir. Ve Cenab-ı Allah gitmen için, işe koyulman için bir tarla verdi. Ama organiğin içinde... Her şey plastik olmamalı. Bakın bu Cenab-ı Allah'tır, O tenini yarattığı zaman, gözlerini yarattığı zaman, saçlarını yarattığı zaman, bu plastik değildir. Bu organiktir. Evet. Biz organiğiz. Bu arada bugün organik yemek modadır. Onlar plastik yaparlar. Organik daha pahalıdır. Korkunç. www.saltanat.org Page 3
Ve şimdi 'organik insan yapacağız' derler. Hayır, yapamazsınız. Bu Cenab-ı Allah'a aittir. Bu Cenab-ı Allah'a aittir. Cenab-ı Allah bizden ve derin ve daha derin düşünmemizi ister. Çünkü doğru yolda düşünmeye başladığında, o zaman Cenab-ı Allah'ın, ne kadar merhametli ne kadar güzel ve gitmen gerekenin O olduğunu bulursun. Evet. Çünkü insan olarak her zaman arayış içindeyiz. Araştırıyoruz, araştırıyoruz. Ve Mevlana Şeyh'imizle bitiriyoruz. Bu çok, çok mühim bir misaldir. Araştırıyoruz, araştırıyoruz. Tüm hayatımız araştırıyoruz. Çünkü uzun zaman önce Mevlana Şeyh'le beraberdim, bu durumları bilmiyordum ama çok insanlardan 'Araştırıyoruz. Ve Elhamdülillah Mevlana Şeyh ile bitirdik diye işitirdim. Bu ne demek? İnsan tabiatı olarak kalbimizde en güzel şeylere bakarız, en güzel çeşide bakarız, en çeşitli şeylere, karşılamaya bakarız. Ve sağa, sola gidiyoruz çünkü şeytan her zaman her tarafı parlak, parlak, parlak yapıyor. Ki gözlerimiz kapanıyor. Göremiyoruz. Daha fazla parlarsa gitmemiz gereken yerin orası olduğuna inanıyoruz. Ve orayı arıyoruz. Ve gidiyorlar ve hayal kırıklığına uğruyorlar. Oraya gidince, hayal kırıklığı... Ve sonunda yeterince vakitleri olmayınca intihar edip, umut yok diyorlar. İnsanlar, bilmezlerse seni bitirirler. Onun için Cenab-ı Allah dünyaya o kadar çok evliya getirdi sadece... yapmak için. Bu, yine teknoloji örneği vereceğim- baz istasyonu. Çin'e gidiyorsun, ve halen telefonun çalışıyor. Nasıl? Telefonun İngiltere'den geldi ve Çin'de mi çalışıyor? Evet, çalışıyor çünkü Çin'de de baz istasyonu var, o da size hizmeti verebilir. Cenab-ı Allah tüm dünyaya evliyalar koydu, onlara dokunmak ve Cenab-ı Allah'ın önünde olup doğru yolu bulmak için Cenab-ı Allah seni her zaman karşılar. Çünkü Cenab-ı Allah diplomatik yollarla 'Şüphe yok ki bizi ararsan bulursun' buyuruyor. Cenab-ı Allah kullarının önüne mazeret koymaz ki 'Ya Rabbi, Ey Rabbim, Ben Seni aradım ve seni bulamadım' diyemesinler. Asla. Cenab-ı Allah bu uyumu sağlar. Devam ettiremezsin. Onun için, her yerde bugün şeytanın işi Müslüman toplumuna, Müslüman olduklarını iddia edip 'Biz sizden daha fazla Müslümanız' diyenlere gitmektir. Ve Evliyaların makamlarını yıkıyorlar, Sahabelerin makamlarını yıkıyorlar, yıkıyorlar çünkü Cenab-ı Allah'ın dünya etrafına yerleştirdiği baz istasyonlarını yıkıyorlar. Onlar yıktıklarını zannediyorlar. Ama onlar çok aptallar. Çok az akıllılar. Cenab-ı Allah'ı anlamıyorlar. Cenab-ı Allah ne kadar güçlü ve O'nun böyle bir şeye ihtiyacı yok. Cenab-ı Allah bulsunlar diye insanların kalplerine, kullarının kalplerine yerleştirir. Bu Allah. Ya Allah. Allah Allah bu yeni yılı iyilikler yılı, İslam yılı, insanlık yılı, güzellik yılı, insanlığa gelen tüm iyi şeyler yılı yapsın. Ve min Allahi Tevfik bi hürmetil Habib, bi hürmetil Fatiha. www.saltanat.org Page 4
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=16250&name=2016-10- 02_en_TheIslamicNewYear_SB.mp4 www.saltanat.org Page 5