Kurban. Onbirinci Bölüm



Benzer belgeler
KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

Kurban. 1. Kurbanın Dinî Hükmü ve Kurban Çeşitleri

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

Kurbanın Mahiyeti, Vücubu ve Şer î Hikmeti Pazartesi, 31 Ağustos :59

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Kur an ın Bazı Hikmetleri

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

Kurban hayvan katliamı demek değildir

KURBANIN MAHİYETİ, VÜCUBU VE ŞER İ HİKMETİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

İŞLETMENİN TANIMI

DİCLE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ STAJ UYGULAMA ESASLARI 1. GENEL HUSUSLAR

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Staj Yönergesi Aralık 2007 T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

NO: 2013/41 TAR H:

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ÖNLİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI ARASINDA YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

SİRKÜLER 2013/23. : Vadesi Gelmemiş İleri Tarihli Çeklere Senetler Gibi Reeskont Uygulanabilecek

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*) Tarih ve S sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir.

6663 SAYILI KANUNLA SOSYAL GÜVENLİK YASALARINDA YAPILAN DÜZELMELER. Değerli Meslek Mesubumuz,

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL TESİSLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

Araştırma Notu 15/177

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

4 Mart 2016 CUMA Resmî Gazete Sayı : TEBLİĞ Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan: KURUMLAR VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 1) NDE

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ MUSTAFA YAZICI DEVLET KONSERVATUVARI MÜZĠK BÖLÜMÜ ĠLKÖĞRETĠM VE LĠSE DÜZEYĠ SERTĠFĠKA PROGRAMI YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

Saygıdeğer Mükellefimiz,

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

Brexit ten Kim Korkar?

İKİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Tanımlar ve İstisnalar

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU HAZIRLIK SINIFI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Lisansüstü Programlar, Başvuru ve Kabul Yönetmeliği Sayfa: 1

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

TÜRKİYE KANO FEDERASYONU BAŞKANLIĞINCA TOHM MERKEZLERİNE ALINACAK VE FEDERASYON FAALİYETLERİNDE KULLANILMAK ÜZERE ALINACAK MALZEME ALIMI SÖZLEŞMESİ.

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

KOOPERATİFLER HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ:

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ YAZ OKULU YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

İMKB DE İŞLEM SIRALARI KAPATILAN ŞİRKET HİSSE SENETLERİNİN ALIŞ/SATIŞINA İLİŞKİN ESASLAR BÖLÜM I KAMUYU AYDINLATMA BİLGİ FORMLARI

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/82

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Bunlar dışında kalan ve hizmet kolumuzu ilgilendiren konulardan;

HAKSIZ REKABET KURULU ÇALIŞMA RAPORU ANTALYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ANTALYA HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE KURULU FAALİYET RAPORU

BAHAR YARIYILI ÇİFT ANADAL BÖLÜMLERİ, KONTENJANLARI VE KOORDİNATÖRLERİ. Öğrenci Kontenjanı

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ PROGRAMI PROJE UYGULAMA EĞİTİMLERİ

İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ, ÖRGÜTLEME ve İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ

BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

ĠliĢkin Usul Ve Esaslarda Yapılan DeğiĢiklikler Hakkında.

ÖZEL MOTORLU TAŞITLAR SÜRÜCÜ KURSLARI TOPLANTISI RAPORU

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

Nakit Sermaye Artırımı Uygulaması (Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:9))

Transkript:

Onbirinci Bölüm Kurban Sözlükte yakla mak, Allah a yak nl k sa lamaya vesile olan ey anlam na gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibadet maksad yla belirli bir vakitte belirli artlar ta yan hayvan usulünce bo azlamak, ya da bu ekilde bo azlanan hayvan demektir. Arapça da bu ekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. nsanl k tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulamas mevcut olmakla birlikte ekil ve amaç yönüyle aralar nda farkl l klar bulunur. Kur an da Hz. Âdem in iki o lunun Allah a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-mâide 5/27); bir ba ka âyette de ilâhî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konuldu una i aret edilir (el-hac 22/34). Ancak Yahudilik ve H ristiyanl k ta kurban telakkisi bir hayli de i ikli e u ram t r. H ristiyanl k ta sâ n n çarm ha gerildi i ve bunun insano lunun aslî günah na kar Baba n n o lu sâ y feda etmesi oldu u inan yla kurban telakkisi özel bir anlam kazanm t r. slâm da kurban n dinî hükmüyle ilgili olarak Kur an da, Hz. Peygamber in sünnetinde önemli aç klamalar yer alm, bu çerçevede olu an f k h kültüründe de konu hakk nda ayr nt l bilgi ve hükümler derlenmi tir.

2 LM HAL Kurban gerek fert gerekse toplum aç s ndan çe itli yararlar ta yan malî bir ibadettir. Ki i kurban kesmekle Allah n emrine boyun e mi ve kulluk bilincini korudu unu canl bir biçimde ortaya koymu olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. brâhim ile o lu smâil in Cenâb- Hakk n buyru una mutlak itaat konusunda verdikleri ba ar l s nav n hât ras n tazelemi ve kendilerinin de benzeri bir itaate haz r oldu unu simgesel davran la göstermi olmaktad r. Kurban toplumda karde lik, yard mla ma ve dayan ma ruhunu canl tutar, sosyal adaletin gerçekle mesine katk da bulunur. Özellikle et sat n alma imkân hiç bulunmayan veya çok s n rl olan yoksullar n bulundu u ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine mal n Allah n r zâs, yard mla ma ve ba kalar yla payla ma yolunda harcama zevk ve al kanl n verir, onu cimrilik hastal ndan, dünya mal na tutkunluktan kurtar r. Fakirin de varl kl kullar arac l yla Allah a ükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki da l m konusunda karamsarl k ve dü manl ktan kendini kurtarmas na ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur. 1. Kurban n Dinî Hükmü ve Kurban Çe itleri lmihal dilinde kurban ve kurban kesiminin dinî hükmü denilince, aksine bir kay t bulunmad sürece, kurban bayram nda kesilen kurban ve bunun hükmü anla l r. Kurban kesmenin f khî aç dan de erlendirilmesi hususunda fakihler aras nda görü farkl l klar vard r. Dinen aranan artlar ta yan kimselerin kurban kesmeleri Hanefî mezhebinde a rl kl görü e ve baz müctehid imamlara göre vâcip, fakihlerin ço unlu una göre müekked sünnettir. Hanefîler, Kur an da Hz. Peygamber e hitaben Rabbin için namaz k l, kurban kes (el- Kevser 108/2) buyrulmas n n ümmeti de kapsad ve gereklilik bildirdi i görü ündedir. Ayr ca Hz. Peygamber in birçok hadisinde hali vakti yerinde olanlar n kurban kesmesi emredilmi veya tavsiye edilmi, hatta Kim imkân oldu u halde kurban kesmezse bizim mescidimize yakla mas n ( bn Mâce, Edâhî, 2; Müsned, II, 321), Ey insanlar, her sene, her ev halk na kurban kesmek vâciptir (Tirmizî, Edâhî, 18; bn Mâce, Edâhî, 2) gibi ifadelerle bu gereklilik önemle vurgulanm t r. Öte yandan kurban kesmeyi Hz. Peygamber hiç terketmemi tir. Bu ve benzeri delillerden hareket eden fakihler gerekli artlar ta yanlar n kurban bayram nda kurban kesmesini

KURBAN 3 vâcip görürler. Sünnet oldu unu ileri sürenler ise, Kur an da bu konuda aç k bir emrin bulunmay ndan, Hz. Peygamber in devaml yapm olmas n n kurban n sünnet olmas yla da aç klanabilece i noktas ndan hareket ederler. Kurban bayram nda kesilen kurbandan ayr olarak yine ibadet niyetiyle kesilen ba ka kurban çe itleri de vard r. Buna göre kurban çe itleri öylece s ralanabilir: Kurban bayram nda kesilen kurban, adak kurban, akîka kurban, k ran ve temettü hacc yapanlar n kestikleri ve hedy ad verilen kurban, hacda yasaklar n ihlâli halinde gereken ceza ve kefâret kurban. Bu kurban çe itlerinin ortak ve farkl hükümleri vard r. Vasiyetinin veya ada n n bulunmas halinde ölmü kimse için kurban kesilmesi gerekir ve kesilen kurban n etinin tamam fakirlere da t l r. Vasiyet veya adak olmasa bile, âfiîler hariç fakihlerin ço unlu una göre, sevab ölüye ba lanmak üzere onun ad na kurban kesilebilir. 2. Kurban Kesme Yükümlülü ü Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü say lmas için bulunmas gereken artlara kurban n vücûb artlar denilir. Kurban kesmenin sünnet oldu- unu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet olu un artlar d r. Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için dört art aran r: 1. Müslüman olmak. 2. Ak ll ve bulû a ermi olmak. 3. Mukim olmak, yani yolcu olmamak. 4. Belirli bir malî güce sahip bulunmak. Gayri müslimler öncelikli olarak imanla mükellef olup ancak iman ettikten sonra ibadetleri ifa etmeye ehil say l rlar. Bu sebeple, bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü tutulabilmesi, daha do rusu böyle bir ibadeti ifaya ehil say labilmesi için müslüman olmas gerekir. Bu kural bütün ibadetler için geçerlidir. Hanefîler den Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf ile Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre kurbanla yükümlü say lmak için ak l ve bulû art olmay p gerekli malî güce sahip olan küçük çocuklar ve ak l hastalar ad na kanunî temsilcileri taraf ndan kurban kesilmesi gerekir. Bu fakihler kurban n malî bir ibadet olu u ve ba ta fakirler olmak üzere üçüncü ah slar n hakk n n gözetilmesi hususunu ön planda tutmu lard r.

4 LM HAL Hanefî fakihlerinden mam Muhammed e ve âfiîler e göre kurban mükellefiyeti için ak l ve bulû artt r. Hanefî mezhebinde bu konuda fetva mam Muhammed in görü üne göre verilmi ve tatbikatta bu görü a rl k kazanm t r. Bu son görü ün ilk bak ta, üçüncü ah slar n yani kurban etinden yararlanacak ihtiyaç sahiplerinin haklar n göz ard etti i ileri sürülebilirse de, ehliyetsiz ve eksik ehliyetli kimselerin mal varl n n korunmas ve gerekli tedbirler al narak onlara daha güvenli bir gelecek haz rlanmas aç s ndan isabetli oldu u da söylenebilir. Çünkü çocuk ve ak l hastas n n haklar n n istikbale mâtuf olarak korunmas, kanunî temsilciler için hukukî ve dinî bir sorumluluktur. Böyle bir kayg n n söz konusu olmad durumlarda kanunî temsilcilerinin zengin çocuklar ve ehliyetsizler ad na kurban kesmesi güzel bir davran olur. Dinen yolcu hükmünde olan kimse kurban kesmekle yükümlü de ildir. Ancak yolcu hükmünde bulunan kimsenin tek ba na veya mukimlerle birlikte kurban kesmesine bir engel de yoktur. Di er mezheplere göre kurban mükellefiyeti aç s ndan yolcu olanla mukim olan aras nda, kurban kesmenin onlara göre sünnet olmas sebebiyle, zaten bir farkl l k yoktur. Hanefîler in yolcu için böyle bir ruhsattan söz etmeleri, ibadetlerde külfeti kald rmaya ve kurbandan gözetilen hikmetlerin gerçekle mesine öncelik vermeleri sebebiyledir. öyle ki; yolculuk halinde bulunan kimse gerek kurbanl k temin etme ve kurban kesme, gerekse kesilen kurban n etini de erlendirme ve da tma aç s ndan o bölge halk n n (mukim kimseler) sahip oldu u bilgi ve imkâna sahip de ildir. Ayr ca yolculuk hali zengin olan yolcunun bile elindeki paray daha tedbirli harcamas n gerektirir. Böyle olunca kurban bayram süresince i ve görev gere i yolda olan veya bulundu u bölgede yolcu konumunda olan kimselerin bu ruhsattan yararlanmas mâkuldür. sterlerse kurban kesmeyebilirler. Bu kimselere kurban mükellefiyeti yüklemek maddî yönden ziyade ibadetin ifas yönünden a r bir külfet te kil edebilir. Ancak, klasik f k h kültüründe konu böyle ele al nm olmakla birlikte, günümüzde yolculuk imkân ve artlar büyük ölçüde de i mi tir. Bayram tatilini f rsat bilerek yurt içi veya yurt d geziye ç kan, yazl a giden, memleketine ana-ata oca na giden kimsenin durumu farkl d r. Bu durumdaki kimselerin söz konusu ruhsattan yararlanma yerine ya önceden gerekli tedbirleri alarak vekâleten kurban n kestirmesi ya da bulundu u yerde kurban kesmesi daha isabetlidir. Çünkü kurban n namaz, oruç gibi bireyin niyetiyle ve iç dünyas yla alâkal yönü bulundu u gibi onlara ilâveten toplumda sosyal

KURBAN 5 adaleti sa layan ve üçüncü ah slar n haklar n ilgilendiren yönü de mevcuttur. Bu sebeple de, yolcunun namaz ve oruçta yolculuk ve me akkat içinde olma ruhsat ndan yararlanmas daha bireysel bir karard r. Kurbanda ise zikredilen hususlar n, bu ibadetin sosyal amaçlar n n göz önünde bulundurmas, savunulabilir bir gerekçe, s k nt veya mazeret bulunmad sürece kurban ibadetinin yerine getirilmesi gerekir. Kurban kesme mükellefiyeti için dördüncü art, malî imkân n bulunmas d r. Hanefî mezhebine göre, kurban kesmeyi vâcip k lan zenginli in ölçüsü, zekâtta ve f t r sadakas nda aranan zenginlik ölçüsüyle ayn olup ki inin borçlar ve aslî ihtiyaçlar d nda 20 miskal (80.18 gr.) alt na, ya da buna denk bir paraya veya mala sahip olmas d r. Bu miktar bir mala sahip olan kimsenin kurban kesme imkân na sahip oldu u dü ünülmü tür. Böyle olunca ücretli, memur gibi sabit gelirli kimselerin, kendi bütçe imkânlar içinde s k nt çekmeden kurban ücretini ödeyip ödeyemeyece ini göz önünde bulundurmas ve ona göre karar vermesi gerekir. Pratik bir çözüm olmas itibariyle, bu konuda Hanefîler in yukar da zikredilen ölçüsü esas al nabilir. Bu takdirde, sabit gelirlilerin aslî ihtiyaç harcamalar n ç kt ktan sonra y ll k gelirinden artakalan miktar 80.18 gr. alt n de erine ula yorsa kurban kesmeleri gerekir. Zekât, sadaka-i f t r ve kurban gibi malî yönü bulunan ödevlerle yükümlülük, dinimizde belli bir asgari zenginlik ölçüsüne ula m olmaya ba lanm t r. Dinen asgari zenginlik ölçüsü olarak belirlenen bu miktara nisâb denir. Bu üç malî mükellefiyet için aranan asgari zenginlik ölçüsü kural olarak ayn d r. Fakat, zekât verme yükümlülü ünün mükellefe fiilen yönelmesi için, di er ikisinden farkl olarak, öngörülen bu nisâb n üzerinden tam bir y l n geçmi olmas art görülmü tür. Bu art bir bak ma, ula lm olan bu asgari zenginlik seviyesinin ne kadar sürece i belli olmayan bir ihtiyaçs zl k (isti nâ) hali mi, yoksa oturmu istikrar bulmu bir zenginlik (g nâ) hali mi oldu unun test edilmesi amac na yöneliktir. F t r sadakas n n ramazan orucuyla irtibatland r larak ramazan bayram na getirilmesi, kurban kesmenin ise ad n bu i ten alan öteki dinî bayramla birle mesi tesadüfî olmay p bu günlerin yeme, içme ve e lenme günleri olu uyla ilgilidir. Böyle bayram günlerinde herkes yiyip içerken fakirlerin mahzun kalmamas n sa lamak Müslümanl k gere i olmak bir yana, toplumsal bütünle me ve kayna may sa laman n da hem etkili bir yolu hem de gere idir. Böylesi bir günde harcama yapmak için oturmu zenginlik (nisâb- g nâ) aranmam, o

6 LM HAL an için var olan ihtiyaçs zl k durumu (nisâb- isti nâ) yeterli görülmü tür. Böyle kimse kurban kesmekle, fitre vermekle mükellef olup zekât ve fitre de alamaz. Ki inin bu tür zenginli inde kurban bayram süresindeki durumu ölçü al n r. Böyle bir malî imkâna sahip her müslüman n, ak ll ve bâli (ergen) olmas kayd yla kurban kesmesi gerekir. Bu durumdaki kad n ve yeti kin çocuklar bizzat mükellef olmakla birlikte kocas veya babas bunlar ad na hibe yoluyla kurban keserse o da yeterli olur. Klasik f k h kitaplar nda kurban mükellefiyeti için say lan hür olma art, o dönemde sosyal bir vâk a olarak mevcut bulunan kölelerin mülkiyet sahibi olamay ndan kaynaklan r. Di er mezhepler kurban kesmeyi sünnet sayd klar ndan, kurban mükellefiyeti için ayr ca bir zenginlik ölçüsü tesbit etmemi lerdir. Uygun olan, kurban alma imkân bulunmayan kimselerin, kurban kesmek için kendini zorlamamas d r. Hatta baz Hanefî fakihlerine göre, böyle kimselerin kendilerine vâcip olmayan ibadeti vâcip hale getirmesi, böylece kesilen kurban n adak kurban hükmünü almas bile ihtimal dahilindedir. Fakir kimsenin ald kurbanl k hayvan n kaybolmas ve ikinci bir kurbanl k almas, bu arada birincinin de bulunmas halinde iki hayvan da kesmesi gerekti i hükmü bu ihtimale dayan r. Ancak bu hüküm hakiki mânas ndan ziyade maddî imkân olmad halde sosyal bask sebebiyle veya ibadetin ecrini kaç rmama gayesiyle kendini kurban kesmeye zorlayan kimseleri uyar, böyle bir mükellefiyetin bulunmad na vurgu ve bunu örneklendirme eklinde anla lmal d r. Zaten Hanefî mezhebinde fetvaya esas olan a rl kl görü, fakir kimsenin kesti i kurban n, özel olarak onu adamad sürece, adak kurban hükmünü almayaca, zengin kimsenin kesti i kurbanla ayn hükme tâbi oldu u, hatta kurban n etini da tma mükellefiyetinin en aza indi i yönündedir. 3. Kurbanl k Hayvan ve Kesimi Kurban kesmekle mükellef olan kimsenin bu ibadeti geçerli olarak yerine getirmi say labilmesi için gerek kurbanl k hayvanla gerekse bu hayvan n kesimiyle ilgili baz artlar vard r. Bunlar kurban n s hhat artlar d r. a) artlar 1. Dinen kurban olarak kesilmesi kabul edilmi hayvan türleri unlard r: Koyun, keçi, s r, manda ve deve. Dolay s yla ancak bu hayvanlardan (veya türde leri) kurban kesilebilir. Tavuk, kaz, ördek, deve ku u, ceylan gibi

KURBAN 7 hayvanlar n kurban olarak kesilmesi geçerli de ildir. Kurban n geçerlili i aç s ndan bu hayvanlar n erkek veya di i olmas aras nda fark yoktur. Ancak koyunun erke inin, di erlerinin ise di isinin kesilmesi daha faziletli görülmü tür. Koyun ve keçi sadece bir ki i için; deve, s r ve manda ise yedi ki iyi a mamak üzere ortakla a kurban olarak kesilebilir. Bu hüküm Hanefîler dahil üç mezhebe göre olup Mâlikî mezhebinde paras na ve etine i tirakle ortak kurban kesimi câiz görülmez. 2. Koyun ve keçi cinsinden hayvanlar bir ya n doldurduktan sonra kurban edilebilir. Hanefîler de dahil fakihlerin ço unlu u, koyunun semizlik ve gösteri olarak bir ya ndakilerle ayn olmas halinde alt ay n tamamlad ktan sonra da kurban olabilece i görü ündedir. S r ve manda cinsinden hayvanlar iki ya n, deve ise be ya n tamamlad ktan sonra kurban olarak kesilebilirler. 3. Kesilecek hayvan n kurban olmaya engel bir kusurunun bulunmamas gerekir. Kurban edilecek hayvan n sa l kl, düzgün, âzalar tamam, besili olmas hem ibadetin gaye ve mahiyetine hem de sa l k kurallar na uygun dü er. Kötürüm derecesinde hasta, zay f ve dü kün, baz âzalar eksik meselâ bir veya iki gözü kör, kulaklar ve boynuzlar kökünden kesilmi, dili kesik, di lerinin tamam veya ço u dökülmü, kuyru u ve memesi kesik hayvanlar kurban olmaz. Ancak hayvan n do u tan boynuzsuz, a, topal ve deli, biraz hasta, bir kula delinmi veya y rt lm olmas nda kurban aç s ndan bir sak nca yoktur. Koyunun daha semiz ve lezzetli olmas maksad yla do du unda kuyru unun k smen veya tamamen kesilmesi kusur say lmaz. 4. Kurban n sahih olabilmesi için belirlenmi vakit içinde kesilmesi gerekir. Kurban, kurban bayram n n ilk üç günü yani zilhicce ay n n 10, 11 ve 12. günleri, bayram namaz n n k l nmas ndan, 3. günün ak am na kadarki süre zarf nda kesilebilir. âfiî mezhebine ve baz fakihlere göre bu süre, bayram n 4. günü ak am na kadard r. Bayram namaz k l nmayan yerlerde sabah namaz vaktinden itibaren kesilebilir. Kurban n bayram n 1. günü kesilmesi daha faziletli görülmü, kesimin gündüz yap lmas tavsiye edilmi tir. Geceleyin kurban kesmeyi câiz görmeyenler veya mekruh görenler, ayd nlatma imkân n n yetersizli inin yol açaca muhtemel tehlike, hata ve zorluklar göz önünde bulundurmu olmal d r. Bu sak ncalar yoksa, gece de kurban kesilebilir.

8 LM HAL 5. Kurban n ibadet niyetiyle kesilmesi artt r. Kur an da, kesilen kurbanl k hayvanlar n et ve kanlar n n de il bu kesimi yapan müslüman n niyet, takvâ ve ba l l n n Allah a ula aca bildirilmi tir (el-hac 22/37). Esasen kurban di er hayvan kesimlerinden ay ran da budur. Niyette aslolan kalbin niyetidir, dil ile aç kça söylenmesi gerekmez. Kurbanda niyetin bu önemi sebebiyledir ki, Hanefî mezhebinde ortakla a kesilen kurbana bütün ortaklar n ibadet niyeti ile kat lmalar artt r. Ortaklardan birinin sadece et elde etme niyetiyle i tiraki di erlerinin kurban n geçersiz k lar. âfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise böyle bir ortakl k, kurban ibadetine zarar vermez. Bir kimse tek ba na kesmek üzere ald büyük ba hayvana, sonradan alt ki iye kadar ortak kabul edebilir. Kurbanl k niyetiyle al nan hayvan kesilmeden önce ölürse, zengin kimsenin tekrar kurbanl k sat n almas gerekir, fakir için gerekmez. Kesimden önce kurbanl k kaybolur, sahibi ikinci defa kurbanl k al r da sonra birinci hayvan bulunursa, zengin de fakir de bunlardan sadece birini, tercihen daha iyi olan n keser. Fakirin ikisini de kesmesi gerekti i görü ü fetvada tercih edilmeyen zay f bir görü olup fakirin kesmesinin adak hükmünü alaca noktas ndan hareketle söylenmi tir. Mükellefler yanl l kla birbirlerinin hayvanlar n kesseler, her kesilen kurban, sahibinin kurban olmak üzere sahih olur. Etler da t lmam sa de- i im yaparlar, de ilse helâlle ir ve bir fark da talep etmezler. b) Kesim lemi Di er gayelerle yap lan kesimlerde oldu u gibi kurbanl k hayvan n kesiminde de baz kurallara uymak gerekir. Hayvan kesim yerine incitilmeden götürülür, kesilecek zaman da k bleye kar ve sol taraf üzerine yat r l r. Elinden geldi i sürece her mükellefin kurban n kendisinin kesmesi menduptur, de ilse bir ba kas na vekâlet verip kestirir. Kurban kesecek kimsenin müslüman olmas tercihe ayand r. Yahudi ve h ristiyanlara da kesim yapt r labilir. Çünkü Ehl-i kitab n kesti i yenir. Kurban sahibinin kesim esnas nda orada haz r bulunmas müstehapt r. Hayvan yere yat r l rken Kur an dan Yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah a, O nun birli ine inanarak çevirdim. Ben mü riklerden de ilim (el- En âm 6/79), Benim namaz m, ibadetim (kurban m), hayat m ve ölümüm

KURBAN 9 hep âlemlerin rabbi olan Allah içindir. O nun orta yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben Allah a teslim olanlar n ilkiyim (el-en âm 6/162-163) meâllerindeki âyetleri okur. Ey Allah m, dostun brâhim den ve habibin Muhammed den kabul buyurdu un gibi benden de kabul buyur eklinde veya benzer tarzda dua eder. Daha sonra da tekbir ve tehlîl getirir. Kurban kesen kimse hayvana eziyet vermemeye dikkat etmeli, b ça hayvana göstermemeli ve keskin b çak kullanmal d r. Sa eliyle tuttu u b çakla hayvan keserken Bismillâhi Allahü ekber der. Kurban vekilin kesmesi halinde kurban sahibi de besmeleye i tirak eder. Kurban kesen kimse kesim esnas nda Allah n ad n anmay (besmele) kasten terkederse, Hanefî mezhebine göre bu hayvan n eti yenilmez. Kurban kesmenin rüknü, kurbanl k hayvan n kan n ak tmakt r. S r, manda, koyun ve keçi cinsinden hayvanlar yat r l p çenelerinin hemen alt ndan bo azlanmak suretiyle (zebh), deve ise ayakta sol ön aya ba lanarak gö sünün hemen üzerinden (nahr) kesilir. Kesim i lemi bo az n iki taraf ndaki ah damarlar, yemek ve nefes borusu kesilerek yap l r ve hayvan n kan n n iyice akmas n temin için bir süre beklenilir. Hayvana ac vermemek için önce oka sokmak (bay ltmak), sonra kesmek câizdir; çünkü oka giren hayvan ölmez, hayat devam eder, ancak kesilince kan akar ve ölür. 4. Kurban n Eti ve Di er Parçalar Hz. Peygamber in hadislerinden hareket eden slâm âlimleri, kurban sahibinin kurban n etinden yiyebilece i, bakmakla yükümlü bulundu u kimselere yedirebilece i, etinin bir k sm n da da tmas gerekti i konusunda görü birli i içindedir. Ancak kurban etinin ne kadar n n yenilip ne kadar n n da t laca konusunda farkl görü ve ölçüler ileri sürülmü tür. slâm âlimlerinin ço unlu u kurban etinin üç e it parçaya bölünüp bir parças n n kurban sahibi ve bakmakla yükümlü oldu u kimseler taraf ndan tüketilmesini, ikinci parçan n zengin bile olsalar e, dost ve akrabaya hediye edilmesini, üçüncü parçan n ise kurban kesmeyen fakir kimselere da t lmas n tavsiye ederler. Ki inin bakmakla yükümlü bulundu u kimselerin kalabal k olmas veya ihtiyaçlar n n bulunmas halinde kurban etinin kimseye da t lmadan evde tüketilmesinde de bir sak nca görülmemi tir. Bu konuda kesin bir s n r yoktur. Kurban sahibinin kurban etinden hem yemesi, ikram etmesi hem de fakirlere da tmas esast r. Bunun ölçü ve eklini her mükellef kendi konum ve imkân n, ba kalar n n durum ve imkân n ayr ayr

10 LM HAL gözden geçirerek bizzat belirlemeli ve bu konuda ibadet anlay yla hareket etmelidir. Adak (nezir) olarak kesilen kurban n etinden, adakta bulunan kimse ve onun bakmakla yükümlü bulundu u kimseler (babas, annesi, dede ve nineleri, çocuklar, torunlar, han m ) yiyemezler. ayet yiyecek olurlarsa yediklerinin bedelini fakirlere tasadduk etmeleri gerekir. Nafile (tatavvu) olarak kesilen kurban n etinden sahibi de, bakmakla yükümlü bulundu u kimseler de yiyebilir. Kurban s rf Allah r zâs n kazanmak için kesildi inden kurban n etinin ve di er parçalar n n sat lmas veya benzeri ekilde sahipleri için gelir getirici i lemlere harcanmas câiz de ildir. Kurban n derisi, yünü, ba rsaklar, kemikleri, iç ya gibi eti d nda kalan parçalar n n da sahibine gelir temin etmek amac yla para ile sat lmas câiz de ildir. Bunlar kurban sahibi evde kullanabilece i gibi kullan lmak üzere birine hediye de edebilir. ayet satacak olursa paras n tasadduk etmesi gerekir. Kurban n bu parçalar n n veya sat m halinde paras n n hay r i lerine sarfedilmesine, di er bir anlat mla tasadduk etmenin dinen câiz oldu u ki i ve yerlere verilmesine özen gösterilmelidir. Bu parçalar da kurban ibadetinin devam olarak görülmeli, ayn anlay ve amaçla (Allah r zâs na uygun ekilde ve uygun yere) sarfedilmeli veya tüketilmelidir. ayet kurban ücretle kestirilmi se, kesim ücreti kurban n eti veya derisiyle veya bunlar n paras yla ödenmez. Kurbanl k hayvan n kesim öncesinde sütünden ve yününden yararlanmak da tasvip edilmemi tir. ayet yararlan lm sa bedeli sadaka olarak verilmelidir. Kurbanl k koyun ve keçinin yünü, kesimden sonra k rk l p evde ihtiyaç için kullan labilir, fakat sat l p paraya çevrilemez. Aksi halde tasadduk edilmelidir. Kurban n etinin, kesimin yap ld bölgede da t lmas te vik edilirse de daha fazla ihtiyaç sahiplerinin bulunmas halinde ba ka yerle im birimlerine de gönderilebilir, nakledilebilir. Kesim i lemi tamamland ktan sonra çevre temizli inin iyice yap lmas, hayvan n artan parçalar n n topra a derince gömülmesi, mümkün oldu u ölçüde d ar da hiçbir parças n n b rak lmamas gerekir. Bu husus, kurbanl k hayvana ve kurban ibadetine kar gösterilecek sayg n n bir gere i oldu u gibi özellikle büyük ehirlerde ve kalabal k yerle im birimlerinde sa l k kurallar ve çevre temizli i aç s ndan da son derece önemlidir. Kurban kesme-

KURBAN 11 nin ve etini ihtiyaç sahiplerine da tman n ecrini, çevre kirlili i meydana getirerek ve kul haklar n ihlâl ederek azaltmamak gerekir. 5. Akîka Kurban Çocu un do umunun ilk günlerinde Allah a bir ükran ni anesi olarak kesilen kurbana akîka kurban denilir. Esasen akîka, Arapça da yeni do an çocu un ba ndaki saç n ad d r. Akîka kurban kesildi i gün çocu un ba da t ra edildi i için kurban bu ad alm t r. Akîka kurban Hanefîler e göre mubah (baz rivayetlerde mendup), di er üç f k h mezhebine göre sünnet, Zâhirîler e göre vâciptir. Hz. Peygamber torunlar Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin için birer koçu akîka kurban olarak kesmi ve ümmetine de yeni do an k z ve erkek çocuklar için akîka kurban kesmelerini tavsiye etmi tir. Resûl-i Ekrem in bu tür uygulama ve tavsiyeleri dinî bir gereklilik eklinde de il de do um, dü ün gibi mutlu olaylar n yak n çevreye duyurulmas, sevincin onlarla payla lmas ve neticede sosyal yap n n ve dayan man n sa lamla t r lmas yönünde tedbir ve örnekler (sünnet, nafile ibadet) olarak alg lanmas daha do ru olur. Akîka kurban, çocu un do du u günden bulû ça na kadar kesilebilirse de do umun yedinci günü kesilmesi müstehapt r. Ayn günde çocu a isim verilmesi ve saç n n kesilerek a rl nca alt n veya gümü ün tasadduk edilmesi de tavsiye edilmi tir. Kurban olmaya elveri li her hayvan akîkaya da elveri lidir. Kesilen bu kurban n etinden kurban sahibi ve aile fertleri, yak n dostlar yiyebilece i gibi tasadduk da edilebilir.