ŞANLIURFA VE İLÇELERİNDE GELENEKSEL GİYİM KUŞAM. Fatma TAKALAK

Benzer belgeler
ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ. Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ

H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA HALKOYUNLARI HAKKINDA ÖZET BİLGİLER Faruk KAYA Halkoyunları Eğitmeni

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI

İKİNCİ BÖLÜM. Amaç, Dayanak

T.C. İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BARBAROS HAYRETTİN GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * BRIDAL WEAR IN THE VILLAGE OF SOGUT IN CARDAK IN DENIZLI

Folklor Halkbilim Dergisi Cilt:5, Sayı: 49. Kasım Sayfa 8-13.

LOOK FIRST FASHION TWIST2012/FASHION

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ

T.C. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ

SİVEREK İLÇEMİZ. Siverek

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURSA OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ PRATİK KIZ SANAT OKULU ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ BURSA'DA GEÇMİŞ DÖNEM KADIN GİYSİLERİ ARAŞTIRMA FORMU

Başarıyı Temsil Eden Üniforma

BULDAN BEZİ ÜRETİLEBİLİR TASARIMLARI ve UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER

ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA***

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s

ERZURUM YÖRESİ GELENEKSEL ERKEK GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Fikri SALMAN* Zeynep ATMACA**

XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI

TDSF KIYAFET TALİMATI

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Yüksel DOĞDU Emel BULMUŞ**

PERSONEL KIYAFET UYGULAMA TALİMATLARI

SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA

587 Ürün Listeleniyor Sırala / Filtrele

KÜTAHYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ PERSONEL ÖRNEK KIYAFET RESİMLERİ KIYAFET ÖRNEĞİ AÇIKLAMA

Hayat Kurtaracak Öneriler

AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ

Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık

YÖNETMELİK EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI MENSUPLARI KIYAFET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü KIYAFET YÖNETMELİĞİ

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

495 TL. Ne istersen o, SONBAHARDA SOKAK MODASI. Sadece Tchibo dünyasına özel. Sadece Tchibo dünyasına özel. LATTE Şimdi SADECE

-AYSEL KİBAROĞLU nun çeyizinden..

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı YAKLAŞIK MALİYET

ADANA İLİ KARAİSALI İLÇESİ EL SANATLARINDAN ÖRNEKLER. Prof.Dr. Taciser ONUK. Yrd. Doç.Dr. Feriha AKPINARLI

SALSA MÜSABAKALARI KIYAFET KURALLARI

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLĠK GÖREVLĠLERĠNĠN KIYAFET VE TECHĠZATINA ĠLĠġKĠN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü,

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

Doğanın Özgürlüğünü Keşfedin

Tokat Geleneksel Kadın Giysileri

MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ

GÜNÜMÜZDE RİZE VE CİVARINDA GÖRÜLEN GELENEKSEL GİYSİLER

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI

TEOG Şanlıurfa Liseleri Taban Puanları

OtoPratik Reklam ve Promosyon Malzemeleri

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 843 KAHRAMANMARAŞ KIYAFETLERİNİN TANITILMASI

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

CHP YEREL SEÇİM 2019 KURUMSAL MALZEMELER

Yargıtay Kıyafet Yönetmeliği


TEZ VE RAPOR YAZIM YÖNERGESİ *

TOKAT YÖRESİ GELENEKSEL KADIN GİYİMİ. Yrd. Doç. Kürşad GÜLBEYAZ. Okt. Mustafa KAYA

KIYAFETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ

PERSONEL KILIK KIYAFET PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

DÜZCE İLİ GELENEKSEL BOŞNAK GİYSİLERİNİN İNCELENMESİ *

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN KIYAFET VE TECHİZATINA İLİŞKİN ESASLAR. Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

MERZİFON DOKUMASI. Dokuma Tezgahları Merzifon Bez Dokuma Ürünleri Bağlama Çeşitleri.

Halk Giysileri Erkek Giysileri Osmaniye işlikleri: Camadanlar:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

DENİZCİLERE MAHSUS KIYAFET YÖNETMELİĞİ

Gardırobunuzu. Sadece Tchibo dünyasına özel. Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta:

14 Ekim de de ve tüm Tchibo larda

GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE ÖRNEKLERİ

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

EK-1 DEĞERLENDİRME FORMU

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

DANS SPORU KIYAFET TALİMATI

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İLE DİĞER BAKANLIKLARA BAĞLI OKULLARDAKİ GÖREVLİLERLE ÖĞRENCİLERİN KILIK KIYAFETLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK (1)

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

GİYİM MALZEMELERİ TEKNİK ŞARTNAMESİ

BODRUM DA GÜNBATIMINDA GÜLAY ERKAL DEFİLESİ

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL

TARİH BOYUNCA ANADOLU

İ L K B A H A R / Y A Z

Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz Nurhan ÖLMEZ 2

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı

BOLU-MENGEN İLÇESİ KIYASLAR KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETLERİ TRADITIONAL WOMAN CLOTHINGS IN KIYASLAR VILLAGE OF BOLU-MENGEN DISTRICT

/ 73 İNDİRİMLİ ORANA TABİ TEKSTİL ÜRÜNLERİNİN KAPSAMI

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

TEZ VE RAPOR YAZIM YÖNERGESİ *

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. AMBLEM ve BEYAZ ÖNLÜK KALİTE STANDARDI

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölümü, 2.

Transkript:

ŞANLIURFA VE İLÇELERİNDE GELENEKSEL GİYİM KUŞAM Fatma TAKALAK Yüksek Lisans Tezi Geleneksel Türk El Sanatları Ana Sanat Dalı Doç. Dr. Fikri SALMAN 2014 Her hakkı saklıdır

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI ANASANAT DALI Fatma TAKALAK ŞANLIURFA VE İLÇELERİNDE GELENEKSEL GİYİM KUŞAM YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Doç. Dr. Fikri SALMAN ERZURUM-2014

/./2014 SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Atatürk Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğine göre hazırlamış olduğum "Şanlıurfa ve İlçelerinde Geleneksel Giyim Kuşam" adlı tezin tamamen kendi çalışmam olduğunu ve her alıntıya kaynak gösterdiğimi taahhüt eder, tezimin kâğıt ve elektronik kopyalarının Atat ürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü arşivlerinde aşağıda belirttiğim koşullarda saklanmasına izin verdiğimi onaylarım: Lisansüstü Eğitim-Öğretim yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca gereğinin yapılmasını arz ederim. açılabilir. sürenin sonunda uzatma için başvuruda bulunmadığım takdirde, tezimin/raporumun tamamı her yerden erişime açılabilir. / / 2014 Fatma TAKALAK

TEZ KABUL TUTANAĞI SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Doç. Dr. Fikri SALMAN danışmanlığında, Fatma TAKALAK tarafından hazırlanan bu çalışma.../.../... tarihinde aşağıdaki jüri tarafından. Geleneksel Türk El Sanatları Anabilim Dalı nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan : Doç. Dr. Fikri SALMAN İmza: Jüri Üyesi : Doç. Dr. Valide PAŞAYEVA İmza: Jüri Üyesi : Yrd.Doç.Dr. Hacer YILIKOĞLU İmza: Yukarıdaki imzalar adı geçen öğretim üyelerine aittir.. / /2014 Prof. Dr. Mustafa YILDIRIM Enstitü Müdürü

I İÇİNDEKİLER ÖZET...IV ABSTRACT... V KISALTMALAR DİZİNİ...VI RESİMLER DİZİNİ... VII ÖNSÖZ... XII GİRİŞ... 1 I. AMAÇ... 1 II. MATERYAL YÖNTEM... 1 III. KAPSAM... 2 IV. GİYİMİN TANIMI VE TARİHİ GELİŞİMİ... 2 VI.I. Giyimin Tanımı... 2 IV.II Giyimin Tarihi Gelişimi... 3 V. ŞANLIURFA NIN COĞRAFİ KONUMU VE TARİHÇESİ... 4 VI. Şanlıurfa nın Coğrafi Konumu... 4 V.II. Şanlıurfa nın Tarihçesi... 5 BİRİNCİ BÖLÜM ŞANLIURFA İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM 1.1. SİVEREK-VİRANŞEHİR-HİLVAN İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM... 9 1.1.1. Siverek te Giyim Kuşam... 9 1.1.1.1. Siverek Geleneksel Kadın Kıyafetleri... 9 1.1.1.2. Siverek Geleneksel Erkek Kıyafetleri... 16 1.1.2. Viranşehir de Giyim Kuşam... 19 1.1.2.1. Viranşehir de Kadın Kıyafetleri... 20 1.1.2.2. Viranşehir de Erkek Kıyafetleri... 23 1.1.3. Hilvan da Giyim Kuşam... 26 1.1.3.1. Hilvan da Kadın Kıyafetleri... 26 1.1.3.2. Hilvan da Erkek Kıyafetleri... 28 1.2. SURUÇ-BİRECİK-BOZOVA-HALFETİ İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM 30 1.2.1. Suruç ta Giyim Kuşam... 30 1.2.1.1. Suruç ta Kadın Kıyafetleri... 31

II 1.2.1.2. Suruç ta Erkek Kıyafetleri... 36 1.2.2. Birecik te Giyim Kuşam... 37 1.2.2.1. Birecik te Kadın Kıyafetleri... 38 1.2.2.2. Birecik te Erkek Kıyafetleri... 40 1.2.3. Bozova da Giyim Kuşam... 41 1.2.3.1. Bozova da Kadın Kıyafetleri... 43 1.2.3.2. Bozova da Erkek Kıyafetleri... 45 1.2.4. Halfeti de Giyim Kuşam... 46 1.2.4.1. Halfeti de Kadın Kıyafetleri... 47 1.2.4.2. Halfeti de Erkek Kıyafetleri... 49 1.3. HARRAN-AKÇAKALE-CEYLANPINAR İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM... 50 1.3.1. Harran da Giyim Kuşam... 50 1.3.1.1. Harran da Kadın Kıyafetleri... 50 1.3.1.2. Harran da Erkek Kıyafetleri... 54 1.3.2. Akçakale de Giyim Kuşam... 56 1.3.2.1. Akçakale de Kadın Kıyafetleri... 57 1.3.2.2. Akçakale de Erkek Kıyafetleri... 59 1.3.3. Ceylanpınar da Giyim Kuşam... 61 1.3.3.1. Ceylanpınar da Kadın Kıyafetleri... 61 1.3.3.2. Ceylanpınar da Erkek Kıyafetleri... 64 1.4. ŞANLIURFA İLÇELERİNİN GELENEKSEL KIYAFETLERİNİN BİRBİRLERİYLE OLAN BENZERLİKLERİ VE FARKLILIKLARI... 65 İKİNCİ BÖLÜM ŞANLIURFA MERKEZDE GİYİM KUŞAM VE KATOLOĞ 2.1. ŞANLIURFA MERKEZDE GİYİM KUŞAM... 66 2.1.1. Şanlıurfa Geleneksel Kadın Kıyafetleri... 67 2.1.2. Şanlıurfa Geleneksel Erkek giyimi... 75 2.2. GÜNÜMÜZ ŞANLIURFA YÖRESİ GÜNLÜK KIYAFET ÖRNEKLERİ... 78 2.3. GÜNÜMÜZE UYARLANMIŞ ŞANLIURFA YÖRESİ DEFİLE KATALOĞU... 98

III DEĞERLENDİRME VE SONUÇ... 109 KAYNAKÇA... 111 ÖZGEÇMİŞ... 114

IV ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ ŞANLIURFA VE İLÇELERİNDE GELENEKSEL GİYİM KUŞAM Fatma TAKALAK Danışman: Doç. Dr. Fikri SALMAN 2014, 114 Sayfa Jüri: Doç. Dr. Fikri SALMAN Doç. Dr. Valide PAŞAYEVA Yrd. Doç. Dr. Hacer YILIKOĞLU Kültür değerlerimizden biri olan geleneksel kıyafetlerimiz, geçmişimizi günümüze bağlayan önemli kaynaklardan biridir. Fakat bu kültürel değerimiz gün geçtikçe önemini kaybetmektedir. Şanlıurfa ve ilçelerinin geleneksel kıyafetleri tek tek incelenerek renk, desen, şekil gibi teknik ve estetik özellikleri belirlenerek bu giysilerin yok olmasını önlenmek amacıyla inceleme altına aldığımız bu çalışma iki bölümde değerlendirilmiştir. Birinci bölümde Türk giyim kuşamı hakkında kısa bilgiden sonra, Şanlıurfa İlçelerinin giyim kuşamı üç başlık altında incelenmiştir. İkinci bölümde ise; Şanlıurfa merkezde giyilen geleneksel kıyafetler tek tek anlatılmış, teorik bilginin yanı sıra fotoğraflarla konu aydınlatılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Geleneksel kıyafet, şekil, estetik

V ABSTRACT MASTER THESIS TRADITIONAL COSTUMS OF ŞANLIURFA AND ENVIRONMENT Fatma TAKALAK Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Fikri SALMAN 2014, 114 Pages Jury: Assoc. Prof. Dr. Fikri SALMAN Assoc. Prof. Dr. Valide PAŞAYEVA Assist. Prof. Dr. Hacer YILIKOĞLU The traditional clothing, one of our cultural values, is one of the most important sources which connects past to present. But unfortunately such cultural values lose their importance every day. In the present study on the traditional clothing in Şanlıurfa and its counties, the regional clothing are evaluated according to their technical and aesthetic features as form, color and decoration. The study which aims at preserving and recording of the clothing consists of two parts. In the first part the clothing in Şanlıurfa and its counties are examined under three titles following a short introduction on traditional Turkish clothing. In the second part, the traditional clothing in the city center of Şanlıurfa is presented one by one and the issue is explained by photos besides theoretical information. Keywords: Traditional clothing, form, aesthetic

VI KISALTMALAR DİZİNİ A.K.M. : ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ C. Cilt Fak. : Fakülte Hz. : Hazretleri İ.Ö. : İsa dan Önce M.Ö. : Milattan Önce M.S. : Milattan Sonra S. : Sayı s. : Sayfa Üniv. : Üniversite vs. : Vesaire Yay. : Yayın

VII RESİMLER DİZİNİ Resim 1. Urfa Kalesi... 6 Resim 1.1. Gümüş Başlık... 10 Resim 1.2. Gelin Başı... 10 Resim 1.3. Hırbiye Başlık... 11 Resim 1.4. Neçek... 11 Resim 1.5. İç Gömlek... 12 Resim 1.6. Kaftan... 12 Resim 1.7. Fistan... 13 Resim 1.8. Kutik... 13 Resim 1.9. Aba... 14 Resim 1.10. Dokuma Aba... 14 Resim 1.11. Mavi Çarşaf... 14 Resim 1.12. Kemer-Gerdanlık-Ellik... 16 Resim 1.13. Tepelik ve Reşme... 16 Resim 1.14. Dövme... 16 Resim 1.15. Puşu... 17 Resim 1.16. Yaşmak... 17 Resim 1.17. Siverek Folklor Kıyafeti (Gömlek)... 17 Resim 1.18.... 17 Resim 1.19. Kırkdüğme Yelek ve Acem Kuşağı... 17 Resim 1.20. Şalvar... 19 Resim 1.21. Hübri... 20 Resim 1.22. Mintan... 21 Resim 1.23. Fistan... 21 Resim 1.24. Aba... 21 Resim 1.25. Keşi Kemer... 22 Resim 1.26. Viranşehir de Kadın Takıları... 23 Resim 1.27. Puşu... 24 Resim 1.28. Neçek... 24 Resim 1.29. Fistan... 25

VIII Resim 1.30. Yemeni... 25 Resim 1.31. Hübri... 27 Resim 1.32. Neçek... 27 Resim 1.33. Kaftan... 27 Resim 1.34. Puşu... 29 Resim 1.35. Neçek... 29 Resim 1.36. Şalvar... 30 Resim 1.37. Neçek... 32 Resim 1.38. Hübri... 32 Resim 1.39. Kaftan... 33 Resim 1.40. Kaftanın Arkadan Görünüşü... 33 Resim 1.41. Fistan... 34 Resim 1.42. Aba... 34 Resim 1.43. Bervenek (Önlük)... 35 Resim 1.44. Puşu... 36 Resim 1.45. Neçek... 36 Resim 1.46. Şalvar... 37 Resim 1.47. Fistan.... 37 Resim 1.48. Kaftan Bervanek... 39 Resim 1.49. Birecik Erkek Kıyafeti... 41 Resim 1.50. Neçek... 43 Resim 1.51. Kaftan.... 44 Resim 1.52. Kaftan Arkadan Görünüş.... 44 Resim 1.53. Puşu... 45 Resim 1.54. Yelek... 45 Resim 1.55. Şalvar... 46 Resim 1.56. Neçek... 47 Resim 1.57. Kaftan... 48 Resim 1.58. Puşu... 49 Resim 1.59. Mehreme (Yaşmak)... 51 Resim 1.60. Neçek... 51 Resim 1.61. Sob... 52

IX Resim 1.62. Üçetek... 52 Resim 1.63. Gettaş (Kutik)... 53 Resim 1.64. Aba... 53 Resim 1.65. Harran da Kadın Takıları... 54 Resim 1.66. Puşu... 55 Resim 1.67. Entari... 56 Resim 1.68. Aba (Şale)... 56 Resim 1.69. Eşarp... 57 Resim 1.70. Fistan... 58 Resim 1.71. Kaftan... 58 Resim 1.72. Aba... 59 Resim 1.73. Kemer Bağlama... 59 Resim 1.74. Puşu... 60 Resim 1.75. Entari... 60 Resim 1.76. Mehreme... 62 Resim 1.77. Neçek... 62 Resim 1.78. Kaftan... 63 Resim 1.79. Aba... 63 Resim 1.80. Puşu... 64 Resim 1.81. Entari ve Şirvel... 64 Resim 2.1. Küfi... 67 Resim 2.2. Raht, Zaza Püskülü... 67 Resim 2.3. Gümüş Başlık... 68 Resim 2.4. Yemeni... 71 Resim 2.5. Kaliç Potin... 71 Resim 2.6. Şanlıurfa Geleneksel Kadın Kıyafeti... 72 Resim 2.7. Üçkor, Frenk bağı, Kemer... 74 Resim 2.8. Akıtma Bilezik... 74 Resim 2.9. Ellik... 74 Resim 2.10. Reşme... 74 Resim 2.11. 1900 lü yıllarda Fes giyinen insanlar... 75 Resim 2.12. Urfa Folklor kıyafeti... 76

X Resim 2.13. 9917 yıllarında Entari giyinen insanlar... 77 Resim 2.14. Kürk... 77 Resim 2.15. Kaftan... 78 Resim 2.16. Kaftan... 79 Resim 2.17. Kaftan... 80 Resim 2.18. Kaftan... 81 Resim 2.19. Kaftan... 82 Resim 2.20. Kaftan... 83 Resim 2.21. Kaftan... 84 Resim 2.22. Kaftan... 85 Resim 2.23. Kaftan... 86 Resim 2.24. Kaftan... 87 Resim 2.25. Kaftan... 88 Resim 2.26. Kaftan... 89 Resim 2.27. Aba... 90 Resim 2.28. Şanlıurfa Erkek Giyim... 91 Resim 2.29. Üçetek... 92 Resim 2.30. Bindallı... 93 Resim 2.31. Fistan... 94 Resim 2.32. Şalvar... 95 Resim 2.33. Kutik... 96 Resim 2.34. Kaftan... 97 Resim 2.35. Mustafa Şahin in Defilesinden Görüntüler... 98 Resim 2.36. Beyaz Elmas... 99 Resim 2.37. Kutik... 100 Resim 2.38. Harran Evleri... 101 Resim 2.39. Nazarlık... 102 Resim 2.40. Üzerlik... 103 Resim 2.41. Bervanek... 104 Resim 2.42. Balıklı Göl... 105 Resim 2.43. Kaftan... 106 Resim 2.44. Kelaynaklar... 107

XI Resim 2.45. Gısire... 108

XII ÖNSÖZ Türk toplumu dönem dönem yün, pamuk, ipek, deri gibi çeşitli malzemeleri kullanarak kendine özgü renk, biçim ve desenleriyle zengin giyim örnekleri oluşturarak kullanmıştır. Oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip olan Türk geleneksel giyim biçimi, özünde aynı olmasına rağmen detaylarda çeşitli farklılıklar arz etmektedir. Bu bağlamda aynı yöredeki giyim kültürü bile köylere, boylara, aşiretlere göre farklılıklar göstermektedir. Anadolu nun farklı ve zengin kültürüne sahip olan, özel ve güzel Şanlıurfa nın geleneksel kıyafetlerini inceleyerek, bu alanda bilgi vermek ve gelecek nesillere daha verimli bir kaynak bırakmak amacıyla bu tez çalışması yapılmıştır. Bu çalışma esnasında fikir ve önerileri ile beni yönlendiren değerli hocam, Doç. Dr. Fikri SALMAN a, Şanlıurfa Valiliği ŞURKAV Yayınları müdürlüğüne, Şanlıurfa Belediyesine, Şanlıurfa İl Kültür Müdürlüğü çalışanlarına, Siverek Belediyesine, Şanlıurfa Halkına yardımlarından dolayı; maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen anneme, babama ve özellikle kardeşim Mehmet e çok teşekkür ederim. Erzurum-2014 Fatma TAKALAK

GİRİŞ Bilindiği gibi insanoğlu var olduğundan bu yana yaşamının her anında içinde bulunduğu her ortamda, ortamın ve sosyal statüsünün getirdiği şekilde kişilik özelliklerine uygun olarak giyinir. Giyim, insanoğlunun gerek ahlaki gerekse iklim koşullarına karşı koyma amacıyla giyinme etkinliğini göstermiştir. 1 Her toplumun, her ülkenin, her yörenin kendine has giyim kuşam özelliği olduğu gibi, Anadolu da yaşayan Türk boylarının ve halkının da kendine özgü geleneksel giyim kültürü vardır. Türk boylarının ve halkının göçebe hayat yaşamaları, farklı toplumlarla iç içe yaşamaları, farklı iklim koşulları ve farklı coğrafi şekilleri, Türk insanın giyinme şeklini belirlemiş ve zenginleştirmiştir. Birçok medeniyete ait kültürlerin yeşerdiği, kendine özgü orijinal ürünlerin sergilendiği Şanlıurfa, her konuda olduğu gibi giyim- kuşam konusunda da kendi özgün kimliğini gösteren kıyafetlere sahip olmuştur. Şanlıurfalılar diğer illere göre yöresel kıyafetlerini günümüzde de yaşatmaya çalışan ender vatandaşlarımızdandır. Bu araştırmada, yöresel özellik taşıyan Şanlıurfa ve İlçelerinin geleneksel kıyafetleri hakkında bilgi toplanmış, renk, desen, kompozisyon ve giysi biçimlerinin özellikleri incelenip belgelendirilmiştir. I. AMAÇ Geleneksel Türk El Sanatları içerisinde büyük bir yere sahip olan Şanlıurfa nın giyim kuşamı hakkında birkaç yayında kısaca değinilmesinin dışında bu konuda tam bir araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle Şanlıurfa nın geleneksel giysilerinin özelliklerini ortaya çıkarmak, kültürümüzdeki önemini vurgulamak ve gelecek nesillere bir belge niteliğinde taşımak tezin amacını oluşturmuştur. II. MATERYAL YÖNTEM Şanlıurfa ve İlçelerinin yöresel kıyafetlerini kapsayan çalışmamızda, ilk aşamada 1 Fikri Salman, Çorum ve Civarında Geleneksel Giysilerin Özellikleri, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, Sayı: 12, Erzurum 2007, s. 25.

2 gerekli kaynak ve dokümanlar toplanmıştır. Bu amaçla Ankara Milli Kütüphanesi, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Harran Üniversitesi Kütüphanesi, Şanlıurfa İl Kütüphanesi, Şanlıurfa İl Kültür Müdürlüğü Arşivi ve Şanlıurfa Müzesi nde gerekli literatür ve arşiv çalışması yapılmıştır. Ayrıca el sanatları ve giyimle ilgili yapılmış olan tezler de incelenmiştir. Araştırmada Şanlıurfa ve İlçelerinin yöresel kıyafetleri hakkında bir literatür çalışması yapıldıktan sonra Şanlıurfa ve İlçelerinde alan araştırması yapılmış, örnekler fotoğraflanarak tespit edilmiştir. III. KAPSAM İki bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde; Şanlıurfa İlçelerinde Giyim Kuşam başlığı altında, Şanlıurfa İlçelerinin geleneksel giyim kuşamı kendi aralarında benzerlik gösteren ve kendi aralarında farklılıkları olan ilçeler olmak üzere üç başlık altında incelenmiştir. İkinci bölümde ise; Şanlıurfa Merkezde Giyim Kuşam başlığı altında Şanlıurfa da eskiden kullanılan giyim-kuşam örnekleri anlatılmıştır. Daha sonra geçmişten günümüze kadar gelmiş ve günlük hayatta da sıkça kullanılan yirmi adet yöresel kıyafet örneği incelenerek tanıtılmıştır. Ayrıca Şanlıurfa da yapılan geleneksel kıyafet defilesi de bu bölümün diğer bir konusunu teşkil etmektedir. IV. GİYİMİN TANIMI VE TARİHİ GELİŞİMİ VI.I. Giyimin Tanımı Giyim, insanoğlunun var olduğu günden buyana yemek, üremek ve barınmak gibi, doğal olan doğa koşullarından da korunmak gereksinimi ile doğan ve günümüze değin çeşitli değişimlere uğramasına karşın asıl amacını yitirmeyen toplumsal bir olgudur. 2 Giyim, insanın bedenini örten giysi, aksesuar ve bunları kullanma biçimleridir. Cinsiyet, kültür, coğrafi bölge ve tarihsel çağlara göre çok büyük farklılıklar gösterebilir. Genellikle bir kültür ne kadar karmaşık gelişkin olursa giyim tarzları da o 2 Fatma Bayraktar, Giyim, Ankara 1990, s. 5.

3 ölçüde incelikli, hiyerarşik ve çeşitli olmaktadır. 3 IV.II Giyimin Tarihi Gelişimi Çok eski çağlardan beri gıda ve konut gibi giyimin de insan soyunun devamında pek önemli bir yeri olduğu bilinir. Giyimi meydana getiren dokuma ve dokumacılığın ise ilk defa nerede, nasıl ve ne zaman başladığı konusunda kesin bir hükme varılamamıştır. 4 Türk giyimi ile ilgili bilgiler, Orta Asya'da ele geçen duvar resimlerinden, Tufandaki buluntulardan, minyatürlerden ve bölgelere ait yayınlanmış gezi yazılarından öğrenilmektedir. Tarihi Türk Giyimi ve sonraki yüzyılların giyim ve süslemelerinde temel olmuş, bazı değişmeler gösterse de günümüze dek gelenekselliğini sürdürmüştür. 5 Selçuklu döneminde kadınlar ferace, kaftan, cepken, hırka ve şalvar giymişlerdir. Ferace ve kaftanların altına dar kollu hırka ve cepkenler giyilmiştir. Giysilerin kumaşları yün, pamuk, ipek karışımı iplikten dokunmuştur. Kaftan ya da entarinin beline maden, deri, ya da süslü kumaşlardan yapılan kuşaklar bağlanmıştır. Kemer ve kuşakların uçları çoğu kez aşağı ve yana gelecek biçimde takılmıştır. Osmanlı döneminde ise, her ne kadar kaftan türü kıyafetler giyinilse de genel olarak halkın giyimi bunlardan çok farklıydı. Saraydaki süslü ve ihtişamlı kıyafetlere karşılık, halk sade ve düz dokumalardan yapılmış giysiler giymişlerdir. 6 Orta Asya dan beri süre gelen Türk geleneksel giyim biçimi, Selçuklu ve Osmanlıdan sonra kendini daha zengin bir seviyeye kadar taşımıştır 7 3 Hüsniye Altınay, Moda ve Tarihi, Ankara 1992, s. 47. 4 Şahin Yüksel Yagan, Türk El Dokumacılığı, İstanbul 1978, s. 9. 5 Nureddin Sevin, Onüç Asırlık Türk Kıyafet Tarihine Bir Bakış, İstanbul 1973, s. 141. 6 Fikri Salman, Türk Kumaş Sanatı, Erzurum 2011, s. 60 7 Fikri Salman, Bitlis Geleneksel Giysileri, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, Sayı: 5, Erzurum 2004, s. 42.

4 V. ŞANLIURFA NIN COĞRAFİ KONUMU VE TARİHÇESİ VI. Şanlıurfa nın Coğrafi Konumu Şanlıurfa İl Haritası. Türkiye nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Şanlıurfa, 37 49 12-40 10 00 doğu meridyeni ile 36 41 28-37 57 50 kuzey paralelleri arasında yer alır. Şanlıurfa nın en doğu ucu olan Ceylanpınar ın doğusunda yer alan Aşağı Hümera Köyü ile en batıdaki ucu olan Halfeti İlçesi arasında 2 derece 30 dakikalık meridyen farkı vardır. Bu da, 9 dakika 20 saniyelik bir saat farkı etmektedir. En kuzey ucu Siverek ilçesi Bucak Nahiyesi kuzeyindeki Çatalpınar Köyü, en güney ucu ise Akçakale İlçesidir. Şanlıurfa, doğusunda Mardin, batısında Gaziantep, kuzeyinde Adıyaman, Kuzeybatısında Diyarbakır illeri ile çevrilmiştir. Güneyinde ise Suriye sınırı ile çevrelenmiş bir sınır şehridir. Şanlıurfa Güneydoğu Torosların orta kısmının güney etekleri üzerindedir. İlin kuzeyinde yer alan dağlar ve yüksek tepeler genellikle güneye doğru gittikçe alçalır. Büyük ovalar Şanlıurfa nın güneyinde yer almaktadır. Sıratepeler oldukça yaygın olup bunların arasında batıdan doğuya doğru sıralanan Suruç, Harran ve Viranşehir ovaları bulunmaktadır. Şanlıurfa nın yüzölçümü 18.584 km 2 dir. Bu yüzölçümüyle Türkiye nin 7. büyük şehridir. Şanlıurfa jeolojik yapı bakımından üçüncü jeolojik zamanın son katı olan Poliosen

5 bölümünün karakterini göstermektedir. Eski dünyanın bir bölümü ile birlikte oluşmuştur. Kıvrımlar oluşumundan önce Anadolu nun bulunduğu sahada Thitys adı verilen bir deniz bulunmaktaydı. Üçüncü Zaman ın sonu ve Dördüncü Zaman ın başlangıcında gerçekleşen yan basınçlar ve patlamalardan pek etkilenmeyen Şanlıurfa, üzerinde bulunduğu sert kütle üzerinde biraz yükselmiş ve yer yer kıvrılmalara uğramıştır. Şanlıurfa nın kuzeydoğusunda yer alan Siverek, Hilvan ve Viranşehir de sönmüş bir yanardağ olan Karacadağ dan fışkıran lavların oluşturduğu bazalt taşlar yoğun olarak görülür. Şanlıurfa nın önemli kısmı ise kalker formasyonu ile kaplıdır. 8 V.II. Şanlıurfa nın Tarihçesi Urfa, coğrafi konum özelliği nedeniyle üzerinde birçok bağımsız devlet ve beyliğin kurulmuş olduğu, değişik kültürel oluşumların kaynaştığı bir yerleşim merkezi olmuştur. Birçok uygarlığa beşiklik etmiştir. Gerek tarihin başladığı ilk çağlarda gerekse diğer devirlerde Urfa, Doğu ile Batı kültürleri arasında bir köprü olmuştur. Doğuyu Batıya bağlayan ticari ve askeri yolların buradan geçmesi, kavşak noktasında bulunması gibi sebeplerle de stratejik bir konum üstlenmiştir. 9 Tarih boyunca şehre, Süryanilerin Orhai, Arapların El Ruha, Selçukluların Edessa, Türklerin ise Urfa dediği bilinmektedir. Son 20 yılda il sınırları içerisinde Nevalı Çori de, 1983-1991 yıları arasında yapılan kazılarda 11.500 yıl önce Nevalı Çori insanlarının ilk evleri yaptığı, ilk defa tarım yaparak buğday ve mercimeği ürettiği ve ürünlerin buradan dünyaya yayıldığı anlaşılmıştır 8 Mehmet Akbıyık, Şanlıurfa Coğrafyası, Şanlıurfa Uygarlığın Doğduğu Şehir, Ankara 2002, s. 3. 9 Selami Yıldız, Peygamberler Diyarı Urfa, Ankara 2009, s. 1.

6 Resim 1. Urfa Kalesi 1995-2006 yılları arasında Urfa şehir merkezine yakın mesafedeki Göbeklitepe kazısında 11.500 yıl öncesine ait çok sayıda tapınak kalıntılarına rastlanıldı. Göbeklitepe de bulunan ve ayin ile ilgili anlam taşıdığı muhtemel olan insan ve hayvan heykelleri ile T şeklindeki steller üzerindeki çeşitli hayvan kabartmaları dünyanın en eski resim örnekleridir. 1996 yılında Balıklıgöl ün arkasında bulunan arkeolojik malzemelerin günümüzden 13.500 sene öncesine ait olduğu kesinlik kazandı. Böylece uygarlık tarihinin Urfa da başladığı ortaya çıkmıştır. M.Ö. I. binde bölge halkı Kafkasya kökenli Subarlardı. Aynı dönemde güneydoğu bölgesi Sami ırkından Aramilerin istilasına uğradı. M.Ö. 612 yılına kadar Asur egemenliğinde kalan bölge M.Ö. 612-550 yılları arasında Med hakimiyetine girdi ve M.Ö. 552-332 yıllarında Perslerin eline geçti. Urfa bölgesi M.Ö. 332-312 yıllarında Makedonyalıların eline geçti. İskender in ölümünden sonra M.Ö. 312-132 yılları arasında Seleukosların elinde kaldı. M.Ö. 302 yılında Seleıkos Nikator tarafından Urfa ya Suları Bol anlamına gelen Edssa adı verildi. M.Ö.132 ile M.S. 244 yılları arasında Süryanilerin Osrhoene adıyla bir şehir krallığı hakimiyeti görülmektedir. 376 yıl süren Orshoene krallığı Hristiyanlık tarihi

7 açısından önem taşımaktadır. Kral V. Abgar Ukkama 13-50 yılları arasındaki ikinci saltanatı sırasında Hz. İsa ya mektup yazarak Hristiyanlığı halkı ile birlikte kabul ettiğini bildirmiştir. Hz. İsa ise Urfa yı kutsadığına dair bir mektubunu ve yüzünü sildiği mendile çıkan mucizevi portresini Abgar Ukkama ya göndermiştir. Urfa 639 yılında Hz. Ömer zamanında İslam ordularının eline geçti. 687 de Emeviler; Harran, Samsat ve Urfa yı bir eyalet halinde birleştirdiler. 750 yılından sonra İslam devletlerinden Abbasi, Hamdani, Numeyri ve Mervanilerin idaresinde el değiştiren Urfa ya 1031 yılında tekrar Bizanslılar hakim oldu. Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan ın oğlu Melih Şah 1087 yılında komutanlarından Emir Bozan ı Urfa üzerine gönderdi ve şehri ele geçirdi. I. Haçlı Seferleri sırasında haçlı ordusunun komutanı Kont Baudoin 1098 de Urfa yı alarak Haçlı Kontluğu nu kurdu. 1144 de Musul Atabeyi İmadüddin Zengi tarafından kuşatılan şehir, 24 Aralık 1144 tarihinde ele geçirildi. Bu zafer İslam dünyasında sevinç uyandırdı. Bölge, 1174 yılında Selahaddin Eyyubi nin kurduğu Eyyubi devletinin eline geçti. Alaaddin Keykubat 1234 de Urfa yı Eyyubilerden aldı. Selçuklu ordusunun çekilmesinden sonra Eyyubiler bütün bölgeyi tekrar geri aldılar. 1240 yılında Selçuklu birlikleri Harran da Harezmlileri bozguna uğratarak şehri Eyyubilere bıraktı. Moğollar 1244 de Urfa yı, 1251 yılında da tekrar Suruç, Harran ve Urfa Bölgesi ni yağmaladılar. 1272 yılında Memluklular Harran ve Urfa yı Moğollardan aldı. Urfa; İlhanlı hakimiyetindeyken, Anadolu Selçuklu Devleti nin 1308 yılında ortadan kalkmasıyla Döger Türkmen Boyu nun eline geçti. Bölge 1399 yılında Timur un hakimiyetine girdi. Timur un, Diyarbakır Yöresini verdiği Karayülük Osman Bey 1403 yılında Diyarbakır da Akkoyunlu Devleti ni kurdu. Döger Türkmen Boyu nun hakimi Dimaşk Hoca 1404 de ölünce, Urfa Akkoyunlular ın eline geçti. 1429 yılında Mısır Memlukluları Urfa yı ele geçirerek, şehri yağmalayıp yıktılar ve geri çekildiler. 10 Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Bey, 1465 yılında Urfa da bulunan kardeşlerini yenerek kenti ele geçirir. 10 A. Cihat Kürkçüoğlu, S. Sabri Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, Şanlıurfa Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Yayınları, Şanlıurfa 2011, s.10.

8 1517 yılında Osmanlı kuvvetlerinin Mardin kalesini ele geçirmesinden sonra, Urfa bölgesinin de Osmanlı hakimiyetine geçtiği görülür. Urfa, bu sırada Diyarbakır Beylerbeyliği ne bağlanır. 11 I. dünya savaşının sonunda Urfa, 24 Mart 1919 da İngilizler tarafından işgal edildi. İngilizler 30 Ekim 1919 da şehri Fransızlara devretti. Urfalılar 11 nisan 1920 de Fransızları yenilgiye uğratarak Cumhuriyet tarihine Kendi kendini kurtaran şehir olarak geçtiler. Bu başarının sonucunda 22 Haziran 1984 yılında T.B.M.M. nin kararıyla Urfa ya Şanlı unvanı verildi. 12 11 Selahaddin E. Güler, Eskiçağdan Kurtuluş Savaşına Kadar Urfa nın Tarihi, Şanlıurfa Uygarlığın Doğduğu Şehir, Ankara 2002, s.31. 12 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 10

9 BİRİNCİ BÖLÜM ŞANLIURFA İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM Farklı medeniyetlerin, inançların ve ırkların yaşadığı Şanlıurfa bir kültür merkezidir. Sanatı, edebiyatı, müziği, mimarisi ve el sanatlarında olduğu gibi geleneksel giyim kuşamıyla da yüzyıllardan beri tarihte önemli bir yere sahiptir. Her yörenin, bölgenin, ilçenin, köylerin, hatta boy ve aşiretlerin bile kendine özgü giyim kuşamı vardır. Kültür farklılıklarının yoğun olduğu Şanlıurfa ve İlçelerinde de geleneksel giyim kuşam farklılık göstermektedir. Bu ayrımı kendi aralarında benzerlik gösteren ve kendi aralarında farklılıkları olan ilçeleri, birinci bölümde üç ana başlık altında incelenmiştir. 1.1. SİVEREK-VİRANŞEHİR-HİLVAN İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM 1.1.1. Siverek te Giyim Kuşam Siverek 7000 yıllık bir tarihe sahip birçok medeniyete şahitlik etmiş Arap, İran, Bizans, Selçuklu, Osmanlı idarelerinde parlak günler geçirmiş 13 bir Mezopotamya bölgesidir. Arap, İran ve Helen izlerinin halen görüldüğü Siverek te çoğunlukla Türkçe Azeri lehçesinin yanı sıra Kürtçe, Zazaca da yoğun biçimde konuşulmaktadır. 14 Bu farklı kültürlerin izleri günlük yaşamdaki kılık kıyafete de yansımaktadır. Siverek geleneksel giyim kuşamı, kadın ve erkek kıyafetleri olarak iki grupta incelenmiştir. İlk olarak kadın giysileri ele alınmıştır. 1.1.1.1. Siverek Geleneksel Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler: Küfü Başlık Eskiden fes veya koni şeklinde kartondan yapılmış başlık üzerine 13 M. Talat Akay, A. Kadir Karacabey, Siverek, Güneydoğu Life Dergisi, Sayı: 22, Şanlıurfa 2010, s. 24 14 Akay, Karacabey, s. 24.

10 beyaz neçek (yaşmak) sarılır, alın kısmına sırmalı puşu yöresel bir yöntemle sarılır. 15 Günümüzde bu başlık kullanılmamaktadır. Gümüş Başlık: Genç kız başlığı ve gelin başı olarak bilinen, tamamı gümüşten yapılmış, taç kenarlarına halkalarla birleştirilmiş çiçek motifleri, kulak üzerine kadar sarkan, alın kısmı mavi boncuklu ve arka kısmı siyah ipten örgülü yapay saç görüntüsünü veren bir başlıktır. 16 Önceleri günlük yaşamda kullanılan gümüş başlık şimdilerde özel gün ve törenlerde kullanılmaktadır (Resim 1.1/2). Resim 1.1. Gümüş Başlık (A. Cihat Kürkçüoğlu). Resim 1.2. Gelin Başı. 15 Orhan Karpu, Siverek Halk Oyunları, Siverek Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Şanlıurfa 2011, s. 43. 16 Karpu, s.43

11 Resim 1.3. Hırbiye Başlık. Resim 1.4. Neçek. Hırbiye Başlık: Günlük kıyafetlerde başa beyaz, mor ve eflatun renklerde neçek (yaşmak) üzerine ince kumaştan dokunmuş, siyah, kırmızı desenli bir eşarp çember şeklinde sarılır 17 (Resim 1.3). Genelde evli ve yaşlı kadınlar tarafından kullanılmaktadır. Genç kızlar ve genç kadınlar mor, eflatun, beyaz neçek ve değişik renklerde puşu kullanmaktadır (Resim 1.4). Bedene Giyilenler: İç Gömlek: Yöresel el tezgahlarında ipek ve pamuklu kumaşlardan dokunan iç gömlek, hakim yaka, göğüs hizasına kadar düğmeli, ayak topuklarına gelen, üç eteğin altına giyilen bir tür iç giysidir. Yörede ayzen olarak da bilinmektedir 18 (Resim 5). 17 Karpu, s, 43 18 Karpu, s. 43.

12 Resim 1.5. İç Gömlek. Resim 1.6. Kaftan. Kaftan: Kadife kumaştan yapılan ve sırma desenli işlemeleri bulunan, boyu topuğa kadar uzanan, arkadan tek parça olup önü baştan başa açık bir kıyafettir. Etek kısmının her iki yanı bele kadar yırtmaçlı, kolları uzun ve bol kesimlidir. Bele takılan kemerle iki ön kısım bir araya getirilerek de kullanılmaktadır. Halk arasında üç etek adıyla da bilinirken 19 (Resim 1.6), renkli ve desenli kumaşlardan da yapılabilmektedir. Düz kumaştan yapılanlarda sırma kullanılmamaktadır. Fistan: Çoğunlukla kadife veya pazen kumaştan yapılmış, boyu ayak bileklerine kadar uzanan ve uzun kollu 20 tek parçadan oluşan bir giysidir. Yörede çok fazla kullanılan fistan genellikle orta yaş ve yaşlı kadınlar tarafından kullanılmaktadır. 19 Fikri Salman, Mardin Geleneksel Giysilerin Özellikleri, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, Sayı: 11, Erzurum 2007, s. 47. 20 Salman, Bitlis Geleneksel Giysileri, s. 49.

13 Günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir (Resim 1.7). Resim 1.7. Fistan. Resim 1.8. Kutik (T. Onuk- F. Akpınarlı). Kutik: Üçeteğin veya fistanın üzerine giyilen, parlak sarı renkte sırmalı iplerle yapılmış süslemeleri olan yarım kollu yelektir. 21 Çoğunlukla genç kızlar kullanmaktadır (Resim 1.8). 21 Ramazan Özgültekin, Ekrem Akman, Hüseyin Demirbağ, Kadir Sun, Tarihi ve Kültürüyle Siverek, Siverek Kaymakamlığı Yayınları, No. 4, Şanlıurfa, s. 244.

14 Resim 1.9. Aba. Resim 1.10. Dokuma Aba Resim 1.11. Mavi Çarşaf

15 Aba: Günlük hayatta sıkça kullanılan aba, el mekikli cülha denilen tezgahlarda tiftik veya deve yününden dokunan, 22 Siverekli kadınların dışarı çıkarken üzerlerine giydikleri vücut hatlarını kapatan bol bir giysidir (Resim 9). Geçmişte bazı Siverekli Aşiretleri, kilim tekniği ile dokudukları abalar da kullanmışlardır (Resim 10). Aynı zamanda Siverek te yaşayan Zazalar ise aba yerine mavi çarşaf kullanmaktadırlar (Resim 1.11). Şalvar: Ahşap tezgahlarda yün ve pamuk ipliğinden dokunan kumaşlardan yapılır. Peyiksiz olup bel kısmı ve ayak bileği lastiklidir. Geniş ve rahat olan şalvarlarda, sarı renkli ve sırma işlemeliler tercih edilmektedir. 23 Ayağa Giyilenler Yün Çorap: Çorap örmede kullanılan yün ipler, yörede bol miktarda bulunan koyun yününden elde edilmektedir. 24 Günümüzde ise hazır ipler kullanılmaktadır. Ev kadınlarının gerek kendi ihtiyaçları için gerek satarak ev ekonomisine katkıda bulunmak için dokudukları çoraplar, genellikle yünün doğal rengi olan bej ve beyaz renklerdedir. Yemeni: Kırmızı renkte altı kösele, ağzı geniş ve topuksuz bir ayakkabıdır. Kahverengi, siyah, beyaz renkleri de vardır. Son zamanlarda yemeninin yerini şehir merkezlerinde topuklu ayakkabılar, köylerde ise günlük yaşamda mavi lastik ayakkabılar almıştır. Aksesuarlar Siverek te genç kızların evlenirken olmazsa olmazlarından olan takıların ayrı bir yeri vardır. Genellikle altın ve gümüş kullanılan Siverek te yaygın olarak kullanılan takıları şöyle sıralayabiliriz: Taç, alınlık, reşme, gerdanlık, beğnik, küpe, haymalı, göğüslük, kemer, frenk bağı, hızma, halhal 25 kadınlar tarafından en çok tercih edilen takılardır (Resim 1.12, 1.13). Siverekli kadınlar takıların yanı sıra, dövme ve kınayı da süslenme amaçlı kullanmaktadır (Resim 1.14). 22 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s.63. 23 Karpu, Siverek Halk Oyunları, s. 43. 24 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 73. 25 Özgültekin vd. s. 238.

16 Resim 1.12. Kemer-Gerdanlık- Ellik. Resim 1.13. Tepelik ve Reşme. Resim 1.14. Dövme 1.1.1.2. Siverek Geleneksel Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler: Puşu: Yöresel tezgahlarda yün ve pamuk ipliğinden, sırmalı iplerle takviye edilerek dokunur. Beyaz, kahverengi, krem, siyah renkleri vardır 26 (Resim 1.15). Siverek te eskiden de kullanılan puşu, günümüzde de sıkça kullanılmaktadır. 26 Karpu, s. 42.

17 Resim 1.15. Puşu Resim 1.16. Yaşmak Resim 1.17. Siverek Folklor Kıyafeti (Gömlek). Resim 1.18, 19. Kırkdüğme Yelek ve Acem Kuşağı.

18 Yaşmak (Neçek): Mor, eflatun, sarı, beyaz renklerde floş iplikle dokunmuş kumaştan olur. Çoğunlukla kadınlar tarafından kullanılan, erkeklerin de kullandığı başörtüdür (Resim 1.16). Bedene Giyilenler: Gömlek: Yörede köynek adı verilen, ahşap dokuma tezgahlarında yün ve pamuktan dokunur. Nohutlu veya puanlı çeşitleri vardır. 27 Göğüs hizasına kadar açık hakim yakalıdır (Resim 1.17). Günümüzde folklorik amaçlı kullanılmaktadır. Günlük yaşamda kullanılan gömlekler ise her yörede ve her kesimden insanın kullandığı, çeşitli renklerde, yakalı bir giysidir. Kırkdüğme Yelek: Göğüs kısmı kahverengi, siyah, yeşil renklerde gabardin kumaştan olan, kol ve sırt kısmı kaliteli astardan yapılmış yarım kollu, cepsiz, ön tarafı boyuna kadar nohut büyüklüğünde ipten yapılmış kırkdüğme ile kapanan yöresel bir yelektir 28 (Resim 1.18). Acem Kuşağı: Baş örtüsü olarak kullanılan puşu kemer olarak da kullanılmaktadır (Resim 1.19). Daha çok kahverengi ve yöresel desenli olanlar tercih edilmektedir. Şalvar: Siverekli erkeklerin çok fazla kullandığı şalvar, gabardin kumaştan yapılır. 29 Uzun peyikli olup, kahverengi, siyah, yeşil renkleri tercih edilmektedir (Resim 1.20). 27 Karpu, s. 42 28 Karpu, s. 42. 29 Karpu, s. 42.

19 Resim 1.20. Şalvar. Ayağa Giyilenler: Çorap: yün ipliklerden el örgüsü ile örülen çoraplar, genellikle yünün doğal rengi olan mor ve beyaz tercih edilir. Günümüzde daha çok hazır çoraplar kullanılmaktadır. Yemeni: Topuksuz olup altı köseledir. Ağız kısmı geniş, kahverengi, siyah ve kırmızı renklerindedir. Çoğunlukla kırmızı renk tercih edilmektedir. Günümüzde folklorik amaçlı kullanılmaktadır. Aksesuar Zincirli köstekli saat, yüzük ve mendil aksesuar olarak erkekler tarafından kullanılmaktadır. 1.1.2. Viranşehir de Giyim Kuşam Viranşehir konumu itibariyle insan yaşamına kaynaklık etmiş, Fırat ve Dicle nehirleri arasında elverişli iklim ve coğrafyaya sahiptir. Karakoyun, Arap ve İran arasında el değiştirmiş, tarihin birçok döneminde istilaya uğrayıp yıkıldığından şehre, cumhuriyet döneminde viran ismi eklenerek Viranşehir ismini almıştır. 1924 yılında ilçe olarak Şanlıurfa ya bağlanmıştır. 30 30 Anonim, Virane Şehirden Kültür Şehrine Doğru, Viranşehir Belediye Başkanlığı Yayınları 2003, s. 9.

20 Farklı toplumların ve farklı kültürlerin yaşam bulduğu bu topraklar kentte farklı yaşam biçimi doğurmuştur. Bu çoğulculuk farklı inanç, farklı örf-adet ve farklı giyim kuşamı da beraberinde getirmiştir. Güneyde Arap giyim tarzı, Kuzeyde geleneksel Karacadağ tarzı, ilçe merkezde ise bunlarla beraber çağdaş giyimin etkileri görülmektedir. 31 Viranşehir in giyim kuşamı kadın kıyafetleri ve erkek kıyafetleri olarak iki temel başlık altında değerlendirilmiştir. 1.1.2.1. Viranşehir de Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Hübri: Çok renkli ve ipekten bir kumaştır. Hübri başa bağlanır, üzerine siyah ve kırmızı renkte yaşmak çember şeklinde bağlanır. Genellikle evli kadınları simgeler. 32 Günümüzde de orta yaşlı kadınlar tarafından sıkça kullanılmaktadır (Resim 1.21). Genç kızlar ise Hübri yerine beyaz, mor, mavi ve eflatun renklerde neçek kullanmaktadırlar. Resim 1.21. Hübri. Bedene Giyilenler İçlik: Yörede ayzen adı verilen içlik, fistanın ve kaftanın altından giyilir. Her renkte olup hakim yaka biçimlidir ve ayak bileklerine kadar gelen bir giysidir. Mintan (Üçetek): Kadifeden yapılan, uzun ve üzeri boncuk ve sırma işlenen bir 31 Anonim, Virane Şehirden Kültür Şehrine Doğru, s. 18. 32 Anonim, Virane Şehirden Kültür Şehrine Doğru, s. 18.

21 giysidir. 33 Günümüzde de halen orta yaştaki kadınlar tarafından kullanılmaktadır. Fakat eskiden genç kızların da kullandığı mintanın yerini günümüzde moda olan kıyafetler almıştır. Ancak genç kızlar özellikle düğünlerde ve özel günlerde halen kullanmaktadırlar. Genç kızların giydiği mintanlar simli, pullu ve parlak kumaşlardan yapılmış rengârenk giysilerdir (Resim 22). Fistan: Genellikle yaşlı kadınlar tarafından tercih edilmektedir. Viranşehir in karakteristik kıyafetlerinden biridir. Fistan pazen ve kadife kumaştan çeşitli renk ve desenlerde yapılan, bir tür giysidir. Günümüzde de çok sık kullanılmaktadır (Resim 1.23). Aba: Yıkanmış temizlenmiş ve taranmış yün yapağından dokunarak veya dövülüp, bastırarak elde edilen kalın bir kumaş türüdür. 34 Viranşehirli kadınların örtünmesini sağlayan, dışarı çıkarken kıyafetlerin üzerine giyilen bir giysidir (Resim 1.24). Resim 1.22. Mintan Resim 1.23. Fistan Resim 1.24. Aba 33 Anonim, Virane Şehirden Kültür Şehrine Doğru, s. 18. 34 Salman, Türk Kumaş Sanatı, s. 195.

22 Şalvar: Sarı renkli sırma işlemelidir. Pamuk ve yün kumaştan yapılır. Peyiksiz, ukçur kısmı ve ayak bilekleri lastiklidir. Kemer: Eskiden elle dokunmuş, kırmızı- siyah ağırlıklı, uçları püsküllü keji denilen kemer kullanılırdı. Günümüzde ise gümüş, altın ve deri kemerler kullanılmaktadır. Viranşehirli kadınlar üç eteğin üzerine bağlarlar, iş yaparken üç eteğin kenarlarını kemerin içine koyarlar. Resim 1.25. Keşi Kemer Ayağa Giyilenler Çorap: Koyun yününden elle örülür. Genellikle yünün doğal rengi olan bej, mor ve beyaz renkte çeşitli desenlerde çoraplar kullanılmaktadır. Günümüzde fabrika türü çoraplar tercih edilmektedir. Yemeni: Altı kösele, topuksuzdur. Kırmızı, siyah, kahverengi renklerindedir. Genellikle kırmızı olanlar tercih edilmektedir. 35 Aksesuarlar Akıtma bilezik, Frenk bağı, göğüslük, haymalı, tepelik, reşme, gerdanlık, küpe, kemer gibi takılar sıkça kullanılmaktadır (Resim 1.26). 35 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 103.

23 Resim 1.26. Viranşehir de Kadın Takıları. 1.1.2.2. Viranşehir de Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Çefye (puşu): Yün ve pamuk ipliğinden dokunmaktadır. Yazları çok sıcak olan Viranşehir de güneşten korunmak için kullanılır. Daha çok yaşlı ve orta yaştaki insanlar tarafından tercih edilmektedir. Günümüzde de halen kullanılmaktadır 36 (Resim 1.27). 36 Anonim, Virane Şehirden Kültür Şehrine Doğru, s. 18.

24 Resim 1.27. Puşu Resim 1.28. Neçek Neçek: Çoğunlukla kadınların kullandığı beyaz, mor, eflatun, açık mavi renklerdeki yaşmakları, son zamanlarda erkekler de kullanmaktadır (Resim 1.28). Bedene Giyilenler Gömlek: Pamuk, yün veya ipekten yapılır. Hakim yaka beyaz, turuncu, kullanılmaktadır. Fistan: Viranşehir de sık kullanılan kıyafetlerinden bir tanesi de fistandır. Uzun kollu, boyu ayak bileklerine kadar olan göğüs hizasına kadar düğmeli, hakim yaka bir kıyafettir (Resim 1.29). Daha çok gri ve beyaz renklerdedir. Günümüzde de kullanılmaktadır. Yelek: Gömleğin üzerine giyilen yarım kollu, gri, siyah, kahverengi renklerinde, önü kırk düğmeli yelek giyilir. Günümüzde sıfır kollu, iki üç düğmeli yelekler kullanılmaktadır.

25 Resim 1.29. Fistan Şalvar: Viranşehir de günlük giysi olarak çok fazla kullanılan şalvar, gri, kahverengi, siyah renklerde gabardin kumaştan yapılmaktadır. Kemer: Başörtüsü olarak kullanılan çefye (puşu), kemer olarak da kullanılmaktadır. Ayağa Giyilenler Çorap: Yün ve pamuk ipliklerinden el ile örülmektedir. Günümüzde isteğe bağlı kullanımlar dışında çoğunlukla fabrika tarzı ürünler kullanılmaktadır. Resim 1.30. Yemeni

26 Yemeni: Altı kösele ve topuksuzdur. Ağız kısmı geniş, kırmızı renktedir. Kahverengi, siyah renkleri de kullanılmaktadır (Resim 1.30). 37 Günümüzde folklor kıyafetlerinde kullanılmaktadır. Yemeninin yerini şimdilerde şehir merkezinde kunduralar, kırsalda lastik ayakkabılar almıştır. 1.1.3. Hilvan da Giyim Kuşam İlçenin tarihi geçmişi ile ilgili bilgiler çok fazla değildir. İlçeye ilk yerleşim Osmanlı döneminde 1820 yılında Hacı Musa adında bir Türkmen aşiret reisi tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. 38 Hilvan ismini, Gölcük yoluna 5 km. mesafede halen Hilvan olarak anılan ancak yeni ismi ile Balkı olarak bilinen köyden almaktadır. 39 Uzun süre Kara Curun olarak da adlandırılan Hilvan, 1927 yılında Şanlıurfa ya bağlanarak ilçe olmuştur. 1.1.3.1. Hilvan da Kadın Kıyafetleri Başa giyilenler Kufü Başlık: Fes üzerine puşu sarılır. Puşunun üzerine gümüş taç ve takılar takılır. Arkadan saç görünümlü örük ve kontaz bağlanır. Genellikle genç kızların kullandığı bir başlıktır. Yirmi yaşından sonra kızlar başın arkasındaki kontazı kullanmazlar ve takılar çıkartılır. Fes, puşu ve örük kalır. Üzerine yaşmak bağlanır. Genç kadın kufü bağlar, puşu kufünün ve tülbentin üzerine bağlanır. Onun üzerine de krep bağlanır. Kazan kulpu şeklinde saçlar yapılır. Dul kadın ise kufüleri küçük olur ve üzerine siyah örtü bağlar. 40 Günümüzde küfü başlık kullanılmamaktır. Neçek (Yaşmak): Hilvan kadınları genellikle mor, eflatun, beyaz renklerdeki yaşmakları kullanmaktadırlar. Yaşlı kadınlar neçeğin üzerine siyah-kırmızı renkte krep bir örtüyü çember şeklinde bağlarlar. Bu baş bağlamaya hübri denilmektedir (Resim 1.31). Genç kızlar genellikle üçgen şeklinde yapılan neçeğin uçlarını çapraz şekilde sol ve sağ tarafa atarak kullanırlar. Günümüzde de sıkça kullanılmaktadır (Resim 1.32). 37 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 103. 38 http://masterpi.tr.gg, Erişim Tarihi: 05.03.2013. 39 http://urfafx.mekan360.com, Erişim Tarihi: 05.03.2013. 40 Mehmet Oymak, Baş Bağlaması, Harran Kültür ve Folklor Dergisi, I. Cilt, Şanlıurfa, s. 10.

27 Resim 1.31. Hübri Resim 1.32. Neçek Resim 1.33. Kaftan

28 Bedene Giyilenler: Ayzen: Kollu robalı ayağa kadar uzun kaftanın altına giyilen elbisedir. 41 Genellikle beyaz olup son zamanlarda kaftanla (üç etek) aynı renkte de yapılmaktadır. Kaftan (Üçetek): Kadife kumaştan önü açık yandan yırtmaçlı üç eteği olan astarlı bir giysidir. 42 Kadifeden olan kaftanı genellikle orta yaşlı ve yaşlı kadınlar kullanmaktadır. Genç kızlar daha çok simli, pullu, parlak olan kaftanları kullanmaktadırlar. Özellikle düğünlerde ve özel günlerde sıkça tercih edilmektedir. Günümüzde de halen kullanılmaktadır (Resim 1.33). Şalvar: Renkli ve frapan desenli ayak bilekleri lastikle büzülen pijama şeklindedir. 43 Kemer: Hilvan kadınları deri ve gümüş kemerler kullanırlar. Deri olan kemerleri yaşlı kadınlar, gümüş ve altın kemerleri genç kızlar kullanırlar. Ayağa Giyilenler Çorap: Yünden olup yöresel motiflerle el ile örülmüş kışlık bir giysidir. Yemeni: Üstü kırmızı, altı kösele, ağzı geniş, topuksuzdur. 44 Günümüzde folklor amaçlı kullanılmaktadır. Yemenin yerini şehirde topuklu ayakkabılar, köylerde lastik ayakkabılar almıştır. Aksesuarlar Hilvan kadınlarının sık kullandığı takılar; gümüş-altın kemerler, gerdanlık, hızma, akıtma bilezik, levzik, beğnik, frenk bağı, küpe, haymalı, halhal. 1.1.3.2. Hilvan da Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Puşu: Kare şeklinde 80 x 80 cm boylarında bir kumaş olup, ipek, yün ve pamuktan dokunmaktadır. Üçgen şeklinde ikiye katlanarak başa sarılır. Kenarları 41 Mehmet Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, Harran Kültür ve Folklor Dergisi, II(23), Şanlıurfa 1983, s. 10. 42 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 10. 43 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 10. 44 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 103.

29 püskülle süslenir. Beyaz, koyu kahverengi, krem renkleri vardır. Günümüzde halen kullanılan puşunun yanı sıra kadınların da kullandığı neçekler erkekler tarafından da kullanılmaktadır 45 (Resim 1.34, 35). Resim 1.34. Puşu Resim 1.35. Neçek Bedene Giyilenler Gömlek (Köynek): Hakim yaka önden bir karış kadar açık ve düğmelidir. Beyaz, bej, sarı, krem renkleri kullanılmaktadır. Günümüzde bu tarz gömlekler kullanılmamaktadır. Yerini fabrika usulü ürünler almıştır. Kırk Düğme Yelek: Gömleğin üzerine giyilir. Yarım kollu, kahverengi, yeşil, lacivert, gri gabardin kumaştan yapılmaktadır. Boyundan bele kadar önde iplikten dokunmuş nohut büyüklüğünde sıra düğmeler bulunmaktadır. Adını bu düğmelerden almaktadır. 46 Şalvar: Gabardin kumaştan yapılan şalvar genellikle kahverengi, yeşil, lacivert, gri renktedir. Model olarak paçası ayaktan zor geçecek kadar dardır. İki tarafında cep vardır. 47 Günümüzde de sıkça kullanılmaktadır (Resim 1.36). Kemer (Hışvalı): Kuşak şeklinde bele sarılır. Puşu nun aynısıdır. 48 Ayağa Giyilenler 45 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s.10. 46 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 10. 47 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 10. 48 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s.10.

30 Çorap: Yünden örülmüş genellikle yünün doğal rengi olan mor koyun yünü veya beyaz yünle 49 el ile örülmektedir. Günümüzde kullanımı azalmıştır. Hazır çoraplar daha çok kullanılmaktadır. Yemeni: Topuksuz, ağzı geniş, altı köselidir. Kırmızı ve annebi (vişneçürüğü) renklerinde deriden işlenmiştir. 50 Resim 1.36. Şalvar 1.2. SURUÇ-BİRECİK-BOZOVA-HALFETİ İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM 1.2.1. Suruç ta Giyim Kuşam Suruç, Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki bereketli kadim Mezopotamya uygarlığı içerisindedir. Musevilik, Hristiyanlık ve son din olan yüce dinimiz İslamiyet in çıkış 49 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s.10. 50 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 10.

31 bölgesidir. 51 Birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Suruç ta, farklı kültürler, farklı gelenek ve görenekler meydana gelmiştir. Bu farklı kültürlerin içerisinde giyim kuşam da farklılık göstermektedir. Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi adlı kitapta Alman oryantalist Eduard Sachau Türkiye seyahatnamesinde Suruç giyimini şöyle anlatmıştır. Barazilerin giyimlerinde özellikle kadın giysisinde kırmızı renk diğerlerine göre daha ağır basmakla birlikte genç kızlar bir kumaşla Türk fesi takarlar. Kürt veya Arap giysisi arasında önemli bir fark şudur; Kürtler normal olarak herhangi bir biçimde bir ayakkabı giyerler buna karşın Araplar, özellikle kırmızı veya sarı deriden yapılmış geniş bir çizme bir şeyh hariç daima yalın ayak dolaşırlar. Kürtler pantolon giyerler, buna karşın Bedeviler giymezler. Fakat çöl Araplarına kusursuzca benzeyen öyle Kürt aşiretler var ki, dilin dışında onlardan pek farklı değiller 52. Bu genel bilgiden sonra Suruç giysileri kadınlar ve erkekler olmak üzere iki temel başlık altında değerlendirilmiştir. 1.2.1.1. Suruç ta Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Kufü: Suruç ta eskiden kadıların kullandığı başlıktır. Kadınlığa ilk ayak bastığı gün başındaki kızlık tacını çıkarır, kadınlığı simgeleyen kufüsünü takardı. Böylece kimin kız kimin kadın olduğu herkes tarafından bilinirdi. Kızlar başlarına taç takardı. Belirli yaşa gelmiş kızların aileleri hemen kızlarına taç takardı, tacın ön tarafında gümüşten takılar olurdu. Kızların tacında altın takılar olmazdı. Taç kızlığın bir simgesiydi. 53 Günümüzde kufü ve taç kullanılmamaktadır, yerini eşarp, neçek, puşu gibi başörtüler almıştır. Neçek (Yaşmak): Mor, mavi, eflatun, beyaz renklerde günümüzde ve günlük hayatta çok sık kullanılan bir başörtüsüdür (Resim 1.37). Suruç ta genellikle orta yaş ve daha üstü yaşlardaki kadınlar neçeğin üzerine faklı renkte bir tülbendi çember şeklinde bağlarlar (Resim 1.38). 51 Avni Gökoğlu, Geçmişten Günümüze Suruç, İstanbul 2008, s. 16. 52 Selahaddin Eyyubi Güler, Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi, Şurkav Yayınları, No: 33, Şanlıurfa 2010, s.85. 53 Gökoğlu, Geçmişten Günümüze Suruç, s. 96.

32 Resim 1.37. Neçek Resim 1.38. Hübri Bedene Giyilenler Ayzen (İç Gömlek): Üçeteğin (kaftan) içine giyilen boydan ayak bileklerine kadardır. Hakim yaka, göğüs hizasına kadar düğmeli beyaz renkte günümüzde üçetekle aynı renkte de olabilen bir iç giysidir. Kaftan (Üçetek): Evlenecek kızlar için Rehel denilen elbiseler alınırdı. 54 Bu Rehelin içinde mutlaka kaftan olurdu. Kaftan uzun, iki kenarı yırtmaçlıdır. Genellikle kadife, simli, pullu, parlak kumaşlardan olan kaftanlar tercih edilmektedir. Kaftan kullanırken, iki yırtmaç arkada birleştirilir ve görünümü kelebek şeklini alır. Günümüzde de sık kullanılmaktadır (Resim 1. 39, 40). 54 Gökoğlu, Geçmişten Günümüze Suruç, s.98.

33 Resim 1.39. Kaftan Resim 1.40. Kaftanın Arkadan Görünüşü Fistan: Basma, kadife, saten, pazen kumaştan olup uzun bir elbisedir. Daha çok yaşlı kadınlar tarafından tercih edilmektedir. Günümüzde de halen kullanılmaktadır (Resim 1. 41).

34 Resim 1.41. Fistan Resim 1.42. Aba Aba: Şanlıurfa nın diğer ilçelerinde olduğu gibi Suruç ta da kadınların dışarı çıkarken üzerlerine aldıkları bol bir giysidir. Aba, boydan ayak bileklerine kadar uzunlukta, kolları bileklerin biraz üstündedir. Kenarları sarı renkte kumaşla çevrenmiş, abanın kendi rengi beyaz, siyah, kahverengindedir (Resim 1.42). Bervanek (Önlük): 100 x 50 cm. boyutlarında siyah veya beyaz kumaştan, üzeri kaneviçe işli bir giysidir. Bele bağlanır ayağa doğru sarkar. 55 Günümüzde kumaş olanları az kullanılmaktadır. Şimdilerde tül kumaşlardan yapılmakta ve sıkça kullanılmaktadır (Resim 1.43). Suruç giyimini diğer ilçelerden ayıran (Bozova, Birecik, Halfeti hariç) en önemli unsur bervanek denilen önlüktür. 55 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 10.

35 Resim 1.43. Bervenek (Önlük). Kemer: Kaftanın ve fistanın üzerinden bele takılan bir tür aksesuar ve kullanım aracıdır. Suruçlu kadınlar gümüş, altın ve deri kemerler kullanmaktadırlar. Deri olan kemerleri orta yaşlı ve yaşlı kadınlar daha çok kullanırlar; gümüş ve altını ise genç kızlar ve kadınlar kullanmaktadır. Şalvar: Renkli ve frapan desenli bezden yapılır. Ayak bilekleri lastikle büzülen, ayağa dökülen pijama şeklindedir. 56 Ayağa Giyilenler Çorap: El ile örülmüş yünden çoraplar giyilir. Günümüzde kullanımı azalmıştır. Yemeni: Kırmızı renkte altı kösele, ağzı açıktır. Eskiden giyilen bir diğer ayakkabı da siyah deriden uzun postaldır. Günümüzde kullanılmamaktadır. Aksesuarlar Suruç ta kullanılan takıların başlıcaları şunlardır: tepelik, üç kor, levzik, reşme, gerdanlık, beğnik, küpe, frenk bağı, haymalı, göğüslük, kemer, hızma, saç koru. 56 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s.10

36 1.2.1.2. Suruç ta Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Puşu: Yün ve pamuktan dokunmaktadır. Yörenin karakteristik bir giysisi olup, sıkça kullanılmaktadır (Resim 1.44). Siyah+beyaz, kırmızı+beyaz renkleri daha çok tercih edilmektedir. Resim 1.44. Puşu Resim 1.45. Neçek Neçek (Yaşmak): Mor, lila, mavi, beyaz renklerde pamuktan dokunmuştur. Erkek ve kadınların kullandığı bir başörtüsüdür. Günümüzde de sıkça kullanılmaktadır (Resim 1.45). Bedene Giyilenler Köynek (Gömlek): Eskiden yün ve pamuktan dokunan, nohutlu ve puanlı türleri vardır. Bu gömlekler hakim yaka göğüs hizasına kadar düğmelidir. Günümüzde kullanılmamaktadır. Şimdilerde yakalı hazır ürünler kullanılmaktadır. Kırk Düğme Yelek: Lacivert, yeşil, gri renkte gabardin kumaştan yapılan önü düğmeli yarım kollu bir yelektir. Şalvar: Suruç ta günlük kıyafet olarak sık kullanılan bir giysidir (Resim 1.46). Gri, yeşil, siyah, kahverengi gabardin kumaştan yapılmaktadır. 57 Fistan: Boyu ayak bileklerine kadar uzun önü göğüs hizasına kadar açıktır. Desensiz sade renklidir. Genellikle gri ve beyaz renkleri kullanılmaktadır (Resim 1.47). Kemer: Kuşak şeklinde bele sarılır. Başörtüsü olarak kullanılan puşunun aynısıdır. 58 57 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s.10. 58 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 10.

37 Resim 1.46. Şalvar Resim 1.47. Fistan. Ayağa Giyilenler Çorap: Mor koyun yününden ve beyaz yünden elde edilen ipliklerle el ile örülmüştür. 59 Yemeni: Ağzı açık üzeri kırmızı topuksuzdur. Kahverengi ve siyah renkleri de vardır. 60 1.2.2. Birecik te Giyim Kuşam Birecik insanlığın ilk çağlardan beri yerleşik hayata geçtiği Mezopotamya nın kuzey uç bölümünde yer almaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Orta Fırat Bölümünde Şanlıurfa iline bağlı bir ilçedir. Kuzeyde Halfeti, Kuzeydoğu da Bozova, Doğuda Suruç, Güneyde ise Suriye Devleti ile sınır komşusudur. 61 Konum itibariyle çok değişik kültür farklılıklarını bünyesinde barındırmıştır. Bu kültür farklılıklarını kendi kültürüyle harmanlamış renkli ve çeşitli bir kültüre sahiptir. Şüphesiz ki bu kültür bu kültür harmonisi içerisinde giyim kuşam da büyük bir zenginlik göstermektedir. Bu zenginlik kadın kıyafetleri ve erkek kıyafetleri olarak incelenmiştir. 59 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s.10. 60 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 103. 61 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, Birecik Kaymakamlığı Yayını No: 3, Ankara 2003, s. 69.

38 1.2.2.1. Birecik te Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Kufü: Eskiden kırmızı fes üstüne puşu sarılır, fesin üst kısmına gümüşten tepelik, ön kısmına üç kor, yanlarına ise reşme denen gümüş ve altın takılar takılır. Arkaya floştan örülmüş saçlarla beraber, bele kadar inen saç koru bağlanır. 62 Günümüzde artık kullanılmamaktadır. Neçek: Beyaz, mor, eflatun renklerde büyük boy bir neçek bağlanıp üzerine bant şeklinde renkli bir tülbent sarılır. Bedene Giyilenler Ayzen (İç Gömlek): Üçeteğin altına giyilen geniş, ayağa kadar uzunlukta, uzun kollu hakim yaka bir iç giysidir. 63 Birecik te giyilen bir başka iç giyim de yakasız ve kolsuz, diz altında biten köynektir ve bunun üzerine içlik denilen, önü makine dikişi ile nakış gibi desen verilerek süslenen kısa kollu giysi giyilir. 64 Etek: Torba etek gibi dikilen beli lastikli, giyenin yaşına ve gideceği yere göre kadife, sırma, ve simlerle dokunmuş veya şal desenli kumaşlarla hazırlanmış içliğin altına giyilen bir giysidir. 65 Kaftan (Üçetek): İşlik, etek ve ayzenin üzerine giyilen uzun kollu, yanları yırtmaçlı, kadife kumaştan yapılan bir giysidir 66 (Resim 1.48). giysidir. Fistan: Daha çok büyük kadınların giydiği pazen ve desenli kumaştan yapılan bir Kutik: Soğuk havalarda ceket gibi kullanılan simli kadife kumaştan yapılan bir dış giyimdir. 67 Bervanek (Önlük): Entarinin bel kısmından bağlanır, yerli tezgahlarda dokunmuştur. Siyah ve beyaz renkleri vardır. Genellikle siyah renkli olanı kullanılır. 68 Günümüzde de halen sıkça kullanılmaktadır. Yalnız şimdilerde tül kumaşlardan 62 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 154. 63 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 154. 64 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 162. 65 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 162. 66 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s.154. 67 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 162. 68 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 154.

39 yapılmaktadır (Resim 1.48). Şalvar: Kadife, saten ve simli kumaşlardan yapılır. Paçalar bol olup ayak bilekleri lastikle büzülmüştür. 69 Kemer: Eskiden elle örülen yünden yapılmış bel bağı kullanılırdı. Şimdilerde eskiden de kullanılan gümüş kemer kullanılmaktadır. Üçeteğin iki yanı toplanarak kemerin içerisine sokularak kullanılır. 70 Ayağa Giyilenler Resim 1.48. Kaftan Bervanek. 69 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 154. 70 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 154.

40 Çorap: Elde dokunmuş ve beyaz yünden yapılmıştır. 71 Yemeni: Yörede elle yapılır, kırmızı, kahverengi ve siyah renkli olur ama genellikle kırmızı kullanılır. 72 Günümüzde folklor kıyafetlerinde giyilir. Şimdilerde yerini köylerde topuksuz naylon ayakkabılara şehir merkezinde ise kunduralara bırakmıştır. Aksesuarlar Kına, sürme, dövme yörenin kullandığı süslenme şeklidir. Yine ailenin maddi durumuna göre takı olarak tiftahiye denilen kolye, akıtma bilezik, üç kor gerdanlık, gümüş kemer, halhal ve hızma kullanılır. 73 1.2.2.2. Birecik te Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Puşu: Çok ince ipek, yün veya pamuktan dokunmuştur. Beyaz, krem, koyu kahverengi gibi renkleri vardır. 80 x 80 cm boyutlarında olup ikiye katlanarak sarılır 74 (Resim 1.49). Bedene Giyilenler Köynek (Gömlek): Nohutlu veya puanlıdır. Kol ağzı saat kapağı şeklinde yapılır. Gömlek yakasız olup önden bir karış açıktır. Beyaz, bej veya krem rengi olabilir. 75 Bu gömleğin yerini günümüzde çoban yaka uzun kollu gömlekler almıştır (Resim 1.49). Entari: Yakasız önü tek düğmeli fanila yerine giyilen bir giysidir. 76 Kırk Düğme Yelek: Günümüzde folklor kıyafetlerinde kullanılan yarım kollu, hakim yaka, boydan boya düğmelidir. 77 Yeşil, lacivert, kahverengi, gri renkleri vardır. Günümüzde bu yelek yerine sıfır kollu, önden tek veya iki düğmeli bir yelek giyilir (Resim 1.49). Şalvar: Kahverengi, yeşil, lacivert, gri ve siyah renklerde üstü bol ayağı saracak 71 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 154. 72 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 154. 73 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 162. 74 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 153. 75 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 153. 76 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 162. 77 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 153.

41 şekilde dardır. Bacak arasındaki peyiğin uzunluğu il ve ilçelerde değişiklik gösterir. 78 Resim 1.49. Birecik Erkek Kıyafeti Ayağa Giyilenler Çorap: Yünden olup el ile örülmüştür. Postal (Yemeni): Yüzü kırmızı ve annebidir (vişneçürüğü). Hünnüp: Renkli altı köseledir. Topuksuz olup ağzı geniştir. 79 Kırmızıdan başka siyah, kahverengi, beyaz renkleri varsa da kırmızı renkli olanı tercih edilir. 80 1.2.3. Bozova da Giyim Kuşam Son yıllarda yapılan Arkeolojik kazılarda ele geçen buluntular, İlçenin Yontma Taş Devrinde (M.Ö.6000-8000) bir yerleşim bölgesi olduğunu göstermiştir. Yöredeki Lidar ve Kurban Höyükleri, Bozova nın Bakır çağında da (M:Ö:5000-3000) bir yerleşme merkezi olduğunu meydana çıkarmıştır. 78 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 153. 79 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 153. 80 Anonim, 21. Yüzyıla Girerken Birecik, s. 153.

42 Halep, Samsat ve Malatya yolu üzerinde kurulan ilçe, taşıdığı ticari önemden dolayı çeşitli kavimlerin istilasına uğramıştır. 1389 da Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katılan Bozova da Timur döneminde bir yönetim karmaşası yaşandıktan sonra 1526 da Osmanlıların eline geçmiştir. Türkmenler tarafından Yaylak, Osmanlılar tarafından ise Bozabad olarak adlandırılan Hüvek uzun süre Türkmenlerin kontrolünde kalır ve son olarak Bozova adı ile ilçe statüsünü kazanır. 2 bucağı, 79 köyü ve 99 mezrası mevcuttur. Yapılan son Nüfus sayımına göre 26.756 kişi olduğu ve yüzölçümü ise 1550 Km 2 olduğu tespit edilmiştir. Bozova 1931 yılında ilçe oldu. Daha önceleri ilçe merkezi bu günkü Yaylak nahiyesiydi. Ancak Yaylakta su sıkıntısı ve kuraklık sebebiyle ilçe merkezi bu günkü, Bozova ya taşındı. Toprağı boz olduğu için bu ismi Cumhuriyet döneminde aldı. Arkeolojik kazılarda M. Ö. de ilçe ve şehir olduğu ortaya çıkmıştır. İlçeye 2 Km uzaklıktaki gölcüklerin üzerinde ve etrafındaki mağaraların Neolitik döneme ait olduğu sanılmaktadır. Günümüz Bozova ilçesi, yukarı Mezopotamya bölgesinde olduğuna göre burada Urartular yaşamıştır. Ayrıca höyük kazılarında ele geçen çanak, çömlek ve madeni paralardan ve antik çağ dönemine ait eserlerin çıkması da, buralarda çok eski ve köklü bir kültürün yaşandığı anlaşılmaktadır. İlçeye bağlı Lidar Köyünde yapılan kazılarda, yangın geçirmiş bir tabakada rastlanan Hitit dönemine ait bir adet tablet bulunmuş olup, bu tabletin bir yüzünde 10, diğer yüzünde 13 satırlık çivi yazısı mevcuttur ve yine buralarda yapılan arkeolojik kazılarda (MÖ 3200-1800) çok sayıda tarihi eserlere rastlanmıştır. Ayrıca civarda yapılan kazılarda bulunan Çanak. Çömlek, Para, Tuğla ve Kiremitlerde Büyük İskender in kabartma rölyeflerine rastlanmaktadır. İlçeye bağlı Kepirce ve Kosarı Köylerindeki yer altı yerleşim merkezlerinin Neolitik dönemden kalma olduğu sanılmaktadır. Ayrıca İlçenin kurulduğu bölge bol miktarda Demir oksit madeni içerdiğinden, Romalılar döneminde işletilen demir ve Bakır ocaklarından çıkan madeni alınmış yanık toprakların bazı köylerde Höyük biçiminde yığınlar oluşturduğu görülmektedir. Osmanlı ve Akkoyunlu Türkmen devleti zamanında Bozova Samsat tan gelen yol kavşağı ile Diyarbakır dan gelen İpekyolu üzerinde işlek bir köydü, ayrıca Arap egemenliğinde görülmektedir. Tanzimat tan sonra Urfa (Ruha) mutasarrıflık oldu ve Halep şehrine bağlandı.1908 de II. Meşrutiyetten sonra il oldu. Bu dönemde Hüvek (Bozova) Köyü gelişmeye başladı. Uzun süre Türkmenlerin elinde kalan Bozova nın

43 kök yerli halkını Türkmenlerin oluşturduğu bilinmektedir. 1926 yılında Baziki İlçe olunca Bozova Nahiye oldu. 1930 yılında yine Yaylak merkezi adı altında İlçe merkezi Bozova ya nakledildi. Bozova nın ilk Kaymakamı Halit Bey dir. 1944-45 yıllarında Yaylak ismi kaldırılarak, Bozova adını alır. Bundan sonra haritalarda Bozova olarak geçmiştir. 81 1.2.3.1. Bozova da Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Tülbent (Neçek): Başa büyük boy pamuktan yapılmış, genellikle beyaz renkte olan eşarp bağlanır. Üzerine bant şeklinde küçük eşarp çember şeklinde bağlanır. Günümüzde de halen sık kullanılan bir başörtüsüdür. Şimdilerde beyaz renklerin yanı sıra mor, mavi renkleri de sık kullanılmaktadır (Resim 50). Resim 1.50. Neçek Bedene Giyilenler Ayzen (İç Gömlek): Ayak boyuna kadar uzunlukta, üçeteğin altına giyilen bir elbisedir. Kaftan (Üçetek): Kadife ve tül kumaşlardan yapılan, kollu, önü açık, yanlardan yırtmaçlı bir giysidir (Resim 1.51). Kadife kumaşlardan olan kaftanları genellikle orta yaşlı ve yaşlı kadınlar kullanmaktadır. Tül kumaşlardan olanları genç kızlar ve kadınlar kullanmaktadır. Bervanek (Önlük): Kaftanın bel kısmından önlük olarak kullanılan bir çeşit 81 http// www. Yaslıca. Org/index.php/makale/82, Erişim Tarihi: 07.03.2013.

44 pamuklu dokumadır. Bervanek dokumayı desenlendirmek için ağaç kalıplar kullanılır. 82 Siyah ve beyaz renkleri vardır. Üzeri yöresel motiflerle süslenmiştir. Günümüz önlükleri tül kumaşlardan olup makine ile desenlendirilmiştir (Resim 1.51). Resim 1.51. Kaftan. Resim 1.52. Kaftan Arkadan Görünüş. Kemer: Eskiden yünden yapılmış elle örülen kemerler kullanılırdı. Günümüzde gümüş, altın ve deri kemerler kullanılmaktadır. Ayağa Giyilenler Çorap: Elde dokunmuş olup beyaz yünden yapılmıştır. Yemeni: Eskiden yörede elle yapılan, kırmızı, kahverengi ve siyah renklerde, topuksuz yörede postal da denilen yemeniler kullanılmaktadır. Yerini günümüz ayakkabıları ve kunduraları almıştır. Aksesuarlar Bozovalı kadınların kullandığı başlıca takılar şunlardır. Üç kor, gerdanlık, ellik, halhal, hızma, akıtma bilezik, yüzük 82 Salman, Türk Kumaş Sanatı, s. 201.

45 1.2.3.2. Bozova da Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Puşu: İpek ve yün kumaşlardan dokunan puşu kare şeklinde çeşitli renklerdedir. Günümüzde de sık kullanılmaktadır (Resim 1.53). Resim 1.53. Puşu Resim 1.54. Yelek Bedene Giyilenler Köynek (Gömlek): Eskiden yörede dokumacılar tarafından el tezgâhlarında dokunurdu. Kol ağzı saat kapağı şeklinde yapılır. Hakim yaka olup önden göğüs hizasına kadar açıktır. Puanlı ve nohutludur. Günümüzde bu gömlekler kullanılmamaktadır. Şimdilerde her bölgede kullanılan yakalı klasik gömlekler kullanılmaktadır. Yelek: Eskiden kırk düğme adlı yarım kollu, hakim yakalı yelekler kullanılmaktadır. Bu yelekler günümüzde folklor amaçlı kullanılmaktadır. Günümüzde daha çok sıfır kollu, yakasız, önü bir iki düğmeli yelekler kullanılmakta (Resim 54). Şalvar: Genellikle gabardin kumaştan yapılır. Yeşil, gri, kahverengi, siyah renklerde peyikli, ayak bilekleri lastiklidir. Günlük kıyafet olarak sık kullanılan bir giysidir (Resim 1.55).

46 Resim 1.55. Şalvar. Kemer: Başa sarılan puşunun aynısı bele sarılarak kemer olarak kullanılmaktadır. Ayağa Giyilenler: Çorap: Yünün doğal rengi olan mor koyun ve beyaz yünden olup el ile örülmüştür. Yemeni: Topuksuz olup ağzı geniştir. Kırmızı, siyah, kahverengi renkleri vardır. Daha çok kırmızı renkli olanları tercih edilir. Günümüzde kullanılmamaktadır. 1.2.4. Halfeti de Giyim Kuşam M.Ö.855 yılında Asur kralı III. Salmanassar tarafından zapt edildiği zaman Şitamrat adını taşıyordu. Yunanlılar bunu değiştirerek Urima adını vermişlerdir. Süryaniler ise Kal a Rhomeyta ve Hesna the Romaye adlarını kullanmışlardır. Şehir Arapların eline geçtikten sonra Kal at-ül Rum adı takılmıştır. II. yüzyılda Bizanslıların eline geçince bu kez Romaion Koyladını almıştır. 1280 yılında Beysari komutasındaki Memluk ordusu tarafından kuşatılmış, sonuç alınamayınca şehirdeki Hıristiyan mahalleleri beş gün süreyle yağmalandı. 1290 yılında bu kez Memluk Sultanı Eşref tarafından fethedildi. Ve son kez Memlükler tarafından tamir edilen şehre Kal at-ül Müslimin adı verildi. Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlılara geçen şehir, zamanımızda da kullanılan Urumgala ve Rumkale adlarını alarak 1954 yılında ilçe

47 haline getirilmiştir. Halfeti ilçesinin il merkezine uzaklığı 120 Km dir. Yukarı Göklü adlı bir kasabası 35 köyü ve 34 mezrası vardır. Arazisinin büyük çoğunluğu Birecik Barajı suları altında kaldığından ilçenin yeni yerleşim alanı olarak Kara otlak bölgesi tespit edilip ilçe yeniden inşa edildi. Konutlar sahiplerine teslim edildi. Şu anda, eski Halfeti denen, bir kısmı sular altında kalmış bölge, yavaş yavaş turistik bir bölgeye dönüşüyor. 83 1.2.4.1. Halfeti de Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Neçek (Yaşmak): Pamuktan dokunmuş, beyaz, mor, mavi renklerdedir. Halfetili kadınlar bu neçeğin üzerine başka bir eşarbı alınlarından çember şeklinde bağlarlar (Resim 56). Bedene Giyilenler Ayzen (İç Gömlek): Üç eteğin altına giyilen, uzun bir iç giysidir. Genellikle beyaz renkte olup son zamanlarda üç etekle aynı renkte de olmaktadır. Kaftan (Üçetek): Kadife ve simli kumaşlardan dokunmuştur. Uzun yanları yırtmaçlı üç eteği olan bir giysidir (Resim 57). Diğer ilçelere göre günümüzde Halfeti de az kullanılmaktadır. Resim 1.56. Neçek 83 http//www.webilgi.com./sanli-urfa- halfeti-ilçesinin-tarihçesi.html, Erişim Tarihi: 01.04.2013.

48 Resim 1.57. Kaftan. Bervanek (Önlük): Eskiden ipek kumaşlardan kanaviçe işi ile desenlendirilmiştir. Genellikle siyah renkli olanlar tercih edilmektedir. Kemer: Kaftan ve önlüğün üzerinden bağlanır. Altın, gümüş ve deri olan kemer kullanılmaktadır. Şalvar: Eskiden çulha tezgahlarında örülen sırma işlemeli ipek kumaşlardan dokunmaktadır. Bel kısmı ve ayak bilekleri lastikli bol bir giysidir. Ayağa Giyilenler Çorap: Yün ipliklerden olup el ile işlenmiştir. Yemeni: Altı köseli, ağzı geniştir. Kırmızı, kahverengi, siyah renkleri vardır. Günümüzde kullanılmamaktadır.

49 1.2.4.2. Halfeti de Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Puşu: Yün ve pamuktan dokunmuştur. Siyah-beyaz, kırmızı-beyaz karışımlı olanlar daha fazla kullanılmaktadır (Resim 1.58). Halfeti de kullanılan bir diğer başörtüsü de neçektir. Resim 1.58. Puşu Bedene Giyilenler Köynek (Gömlek): Eskiden çulha tezgahlarında dokunur. Nohutlu ve puanlı kumaşlardan yapılmaktadır. Günümüzde bu gömlekler kullanılmamaktadır. Yakalı fabrika ürünü gömlekler kullanılmaktadır. Yelek: Eskiden kırk düğme adı verilen yelek giyilirdi. Yelek yarım kollu, hakim yaka, önü düğmelidir. Günümüzde bu yelekler kullanılmamaktadır. Şalvar: Halfeti de günlük hayatta sık kullanılan bir giysidir. Peyikli, ayak bilekleri dardır. Siyah, kahverengi, gri renktedir. Kemer: Başörtüsü olarak kullanılan hışvalı yaşmak kemer olarak da kullanılmaktadır. Ayağa Giyilenler Çorap: Saf koyunyününden ev kadınları tarafından el ile örülmüştür. Yemeni: Günümüzde folklor kıyafetlerinde kullanılan yemeniler, kırmızı renkte olup ağzı geniş topuksuzdur.

50 1.3. HARRAN-AKÇAKALE-CEYLANPINAR İLÇELERİNDE GİYİM KUŞAM 1.3.1. Harran da Giyim Kuşam M.Ö. II. bin başlarına ait Kültepe ve Mari tabletlerinde Harran adına ilk kez rastlanmıştır. Bu tabletlerde "Har-ra-na" veya "Ha-ra-na" şeklinde geçer. Kuzey Suriye'de bulunan Ebla tabletlerinde ise, Harran'dan "Ha-ra-an" olarak bahsedilir. Harran adı, Sümerce ve Akadça "Seyahat-Kervan" anlamına gelen "Ha-ra-nu"dan gelmektedir. Harran, Asur ve Keldani dillerinde "Yol", Arapçada sıcaklık anlamına gelen "harr" kelimesinden sıcak anlamına gelir. Harran, tarihin en eski dönemlerinden beri büyük bir ticaret şehri; Ay, Güneş ve Gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya putperestliğinin, Sabiliğin en önemli merkezidir. Harran, tarih boyunca Babil, Keldani, Asur, Hitit, Med, Pers ve İskender Krallığının yönetiminde kalmıştır. Daha sonra ise, sırayla Roma, Bizans, Emeviler, Abbâsiler, Hamdâniler, Nûmeyriler, Selçuklular, Zengiler, Eyyûbiler Memluklar ve Şanlıurfa'nın 44 km. güneydoğusunda bulunan ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen tarihi ilçemiz, kendi adıyla anılan ovanın merkezinde kurulmuştur. Harran, bilindiği gibi dünyanın eski üniversitelerinden birinin kurulduğu topraklardır. İslâmiyet'ten önce tıp, astronomi, fizik, matematik dönemdeki öğretimi; Eski Yunanca ve Süryanice eserlerin tercüme edilmesi ve pozitif bilimlerdeki çalışmalarla tanınmıştır. Harran, 1260 yılında Moğolların istilasına uğramış ve o harap şekliyle günümüze gelmiştir. 1987 yılında ilçe haline getirilmiştir. 76 köyü olan ilçenin 2000 yılı nüfus sayımına göre nüfusu 13.428'dir. 84 1.3.1.1. Harran da Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Mehreme (Yaşmak): İpekten dokunmuş başörtüdür. Mehremenin altından alın üzerine ton-haberi bağlanır. Bu bağlama şekli Harran ilçesini diğer ilçelerden ayıran en önemli farktır (Resim 1.59). Yaşlı kadınlar ton-haberi yerine bir hetete bağlarlar, yas 84 http//www.yaslıca.org/index.php/makale/82, Erişim Tarihi: 07.03.2013.

51 tutan kadınlar da ton yerine hipriy bağlarlar. 85 Neçek: Yün ve pamuktan dokunmuştur. Mor, eflatun, mavi renkleri daha fazla kullanılmaktadır. Eskiden yaşmakların renklerini aşiret ağaları belirlemektedir (Resim 1.60). Bedene Giyilenler Zıbun (İç Gömlek): Üç eteğin yırtmaçsız şeklidir. Önü boydan boya açık ve düğmesizdir. 86 Fistan: Pazen, kadife, ipek kumaşlardan dokunmuştur. Ayak bileklerine kadar uzunlukta bir giysidir Sob (Üçetek): Kol altına kadar yırtmaçlı ve yere kadar uzun kollu, fistan boyunda bir entaridir. Yırtmaçlı kollar birbirine düğümlenerek arkaya atılır. Bel hizasında durur 87 (Resim 1.61). Günümüzde kolu yere kadar uzun olan üçetekler kullanılmamaktadır. Kolu bileklere kadar olanlar kullanılmaktadır. Üçetek Harran da sık kullanılan bir giysidir (Resim 1.62). Resim 1.59. Mehreme (Yaşmak) Resim 1.60. Neçek 85 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11. 86 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11. 87 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11.

52 Resim 1.61. Sob Resim 1.62. Üçetek Gettaş (Kutik): Fistanın ve üç eteğin üzerine giyilen bir giysidir. Kolu el bileklerine kadar kenarları sırma işlemelidir (Resim 1.63). Aba: Harran da günlük hayatta sık kullanılan bir giysidir. Kadınlar vücut hatlarını kapatmak için kullanırlar. Kahverengi, siyah, beyaz renkleri vardır. Baştan ayak bileklerine kadar göğüs hizasında el ile tutularak veya bağlanarak kullanılır (Resim 1.64). Mihzem (Kemer): Eskiden kıl veya yünden dokunmuş bir tür kemerdir. 88 Günümüzde dokunmuş kemerler kullanılmamaktadır. Diğer ilçelerden farklı olarak Harran kadınları kemeri, üç eteğin altından bağlamaktadır. 88 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11.

53 Resim 1.63. Gettaş (Kutik) Resim 1.64. Aba Ayağa Giyilenler Çorap: Ev kadınları tarafından koyunyününden el ile örülmüştür. Potin-Cezme: Altı köseli, üstü deri ve boyu aşık kemiğini aşan bir yemenidir. 89 Aksesuarlar Harran yöresinde baş üzerinde takı kullanılmayıp hızma, küpe, bilezik ve kemer türünde takılar kullanılmaktadır. Bu bölgede kadınlar takıdan ziyade dövme denilen el ve yüze yapılan süslemeleri tercih etmektedirler. 90 Harran yöresinin başlıca takıları şunlardır (Resim 1.65): Hizem: Buruna takılır hızmanın sarkan şeklidir. Verdine: Hızmanın sabit biçimidir. Gümüş veya altındandır. Hinnegiy: Altın, gümüş, boncuk yapılan bu takı boyuna takılır. Lebe: Şerit veya ipe takılan, bele kadar sarkan bir takıdır. Altın, gümüş liralı ya da boncukludur. 89 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11. 90 Mehmet Oymak- A. Cihat Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Bölgesi Kadın Takıları, Harran Kültür ve Folklor Dergisi, 4(41), Şanlıurfa 1991, s. 6.

54 Suver: Bilezik çeşididir. Hatem: Yüzük. Dille: Çocukların perçemine takılır. Resim 1.65. Harran da Kadın Takıları 1.3.1.2. Harran da Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Mehreme (Puşu): Markezet, şal veya camdan adı verilen bir örtü bağlanır,

55 üzerine igal geçirilir ya da mimeşi (mendil) ile bağlanır (Resim 1.66). 91 Resim 1.66. Puşu Neçek: Pamuktan olup mor, mavi, eflatun renklerde kadınların da kullandığı başörtüdür. Bedene Giyilenler Gisire (Entari): Ayak bileklerine kadar uzunlukta hakim yaka, önü göğüs hizasına kadar düğmelidir. Genellikle gri ve beyaz renkte olanlar kullanılmaktadır (Resim 1.67). Günümüzde günlük kıyafet olarak çok sık kullanılmaktadır. Gıttaş: Entarinin üzerinden ceket görevi gören, kol ağzı olmayan, kol boyu dirseği biraz aşan, önü düğmesiz, boyu ceket kadar olan kumaştan yapılmış bir giysidir. Şirvel (Uzun Don): Entarini altından giyilen ayak bilekleri dar, peyiği kısa beyaz renkte bir iç giysidir. 92 Ferve: Kışın soğuktan korunmak için yörede koyunyününden yapılan kürktür. 93 Şale (Aba): Pamuktan dokunmuş yazın kıyafetin üzerine giyilen bir giysidir. 94 Kahverengi ve siyah renkleri vardır (Resim 1.68). Mıhzem (Kemer): Eskiden kıl veya yünden keçe usulünde yapılan ve iki üç kat 91 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11. 92 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11. 93 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11. 94 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11.

56 sarılabilen bir tür kuşaktır. 95 Günümüzde bu kemerler kullanılmamaktadır. Ayağa Giyilenler Çorap: Koyunyününden el ile örülmüştür. Genellikle yünün doğal rengi olan beyaz, mor, gri renktedir. Hıze: Ayağa yörede hıze adı verilen bir postal giyilir. 96 Resim 1.67. Entari Resim 1.68. Aba (Şale) 1.3.2. Akçakale de Giyim Kuşam Akçakale, Şanlıurfa nın en eski İlçelerinden biridir. İlçenin bilinen tarihi M.Ö. 5000 yılına dayanmaktadır. Sümer ve Hititlerin elinde bulunan bölge M.Ö. 2750 yıllarında başlamaktadır. Samilerin istilasına uğramıştır. Daha sonra 612 yılına kadar 95 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11. 96 Oymak, Urfa da Giyim Kuşam, s. 11.

57 Asurların egemenliğine girmiş olan bölge 550 yıllarından itibaren sırasıyla Perslerin ve büyük İskender in hâkimiyetinde kalmıştır. M.S. 750 yıllarında yöreyi ele geçiren Arap lar buradaki Bizans hâkimiyetine son vermişlerdir. Nihayet 1071 Malazgirt zaferinden sonra İlçe toprakları Türk hâkimiyetine girmiştir. Lozan Antlaşmasından sonra Türkiye-Suriye sınırlarının çizilmesine müteakip Altınbaşak (Harran) İlçe merkezi haline getirilmiş, 1946 yılında ise İlçe merkezi şimdiki bulunduğu Akçakale ye taşınmıştır. Ancak 1987 yılında Harran Bucağı Akçakale İlçesinden ayrılarak müstakil İlçe haline getirilmiştir. 97 1.3.2.1. Akçakale de Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Eşarp (Yaşmak): Yörede mehrem denilmektedir. Pamuktan dokunmuştur. Mor, mavi, beyaz renktedir. Yaşmağın altından alına siyah-kırmızı renkte ton-haberi bağlanır (Resim 1.69). Resim 1.69. Eşarp Zıbun (İç Gömlek): Kaftanın altına giyilen uzun, hakim yaka bir iç giysidir. Fistan: Kadife, pazen kumaşlardan yapılan, çeşitli renk ve desenlerde olan uzun bir giysidir (Resim 1.70) Kaftan (Üçetek): Boyu ayak bileklerine kadar, yanları da yırtmaçlı olan bir giysidir. Kadife, simli ve pullu kumaşlardan yapılmaktadır (Resim 1.71). Günümüzde 97 http//urfafx. Mekan 360. Com- ilçelerimiz,sehir ID=80r,içerik=487,sayfa1-ilçelerimiz-akçakale-tarihihtml, Erişim Tarihi: 05.04.2013.

58 halen kullanılmaktadır. Resim 1.70. Fistan Resim 1.71. Kaftan

59 Resim 1.72. Aba Resim 1.73. Kemer Bağlama Aba: Beyaz, kahverengi, siyah renklerde kadınların kıyafetlerinin üzerine giyilen bol bir giysidir (Resim 1.72). Kemer: Eskiden kıl ve yünden örülmektedir. Günümüzde gümüş, altın ve deri kemerler kullanılmaktadır. Bu yörede kadınlar kemeri kaftanın altından bağlamaktadırlar (Resim 1.73). Ayağa Giyilenler Çorap: Yörede el ile örülen çoraplar kullanılmaktadır. Günümüzde artık bu çoraplar az kullanılmaktadır. Daha çok fabrika ürünü hazır çoraplar tercih edilmektedir. Yemeni: Genellikle kırmızı renkte olup topuksuzdur. Boyu aşık kemiğinin üzerinde bir tür ayakkabıdır. Günümüzde bu ayakkabılar kullanılmaktadır. Aksesuarlar Akçakaleli kadınların kullandığı başlıca takılar şunlardır: Hızma, halhal, bilezik, yüzük, dille 1.3.2.2. Akçakale de Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Puşu: Pamuk ve ipek kumaştan dokunmuştur. Siyah-kırmızı, siyah-beyaz, kırmızı-beyaz karışımlı renkleri vardır. Şanlıurfa nın diğer ilçelerinde olduğu gibi Akçakale de de sık kullanılan bir başörtüdür (Resim 1.74).

60 Resim 1.74. Puşu Resim 1.75. Entari Neçek: Pamuktan dokunmuş, beyaz, mor, mavi renklerdedir. Bedene Giyilenler Entari (Gisire): Boyu ayak bileklerine kadar olan, hakim yaka, göğüs hizasına kadar açıktır. Beyaz, gri, renklerdedir (Resim 1.75). Gıttaş (Kutik): Entarinin üzerine giyilen boyu belin alt kısmında kol ağzı geniştir. Şirvel (Uzun Don): Entarinin altından giyilen beyaz renkte, peyiksiz bir iç giysidir. Şalvar: Akçakale de günlük kıyafet olarak sık kullanılan bir giysidir. Peyikli, ayak bilekleri dar, bel kısmı lastiklidir. Şale (Aba): Siyah, kahverengi renklerde genellikle ilkbahar ve sonbaharda giyilmektedir. Kemer: Başa sarılan puşunun aynısıdır. Kemer olarak da kullanılmaktadır. Ayağa Giyilenler

61 Çorap: Kadınlar tarafından koyunyününden el ile örülmüştür. Yemeni (Hıze): Altı köseleden ve topuksuzdur. Kırmızı, siyah ve kahverengi renkleri vardır. 1.3.3. Ceylanpınar da Giyim Kuşam Yukarı Mezopotamya olarak bilinen Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kurulan Ceylanpınar'ın tarihi M.Ö.5000 yıllarına dayanmaktadır. İlçede, Asurlular, Hititliler, Abbasiler, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu gibi devlet ve imparatorluklar uzun yıllar hakimiyetini sürdürmüştür. Asurlar döneminde kurulmuş olan Mırri Mutani devletine başkentlik yapan Ceylanpınar, bu dönemde Vaşşugar olarak anılmaktaydı. Bütün bu medeniyetlerin izlerine, tarım işletmeleri arazileri, Büyük Kepez ile Küçük Kepez Tepesi mevkilerinde rastlanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ceylanpınar'ın mülki yönden bağlı olduğu idari birim Suriye sınırları içerisinde kalan Resulayn ilçesidir. Osmanlı döneminde uygulanan toprak sisteminde, bugünkü Ceylanpınar ile Resulayn bölgesi bir "has arazisi" oluşturmaktaydı. Bu bölgenin en son sahibi İbrahim paşadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasından ve Anadolu topraklarının çeşitli devletlerce işgal edilmesinden sonra kazanılan Kurtuluş Savaşı'yla, Şanlıurfa ili ve Ceylanpınar toprakları işgalden kurtarılmıştır. 98 1.3.3.1. Ceylanpınar da Kadın Kıyafetleri Başa Giyilenler Eşarp (Mehreme): Ortası nakışlı çevresi karelidir. Genellikle sarı hışvalı yaşmak bağlanır. Yaşmağında üstüne siyah-kırmızı ve siyah-beyaz renklerde başka bir eşarp alına çember şeklinde sarılır (Resim 1.76). 98 http//urfafx. Mekan 360. Com- ilçelerimiz,sehir ID=809,içerik=511,sayfa=1-ilçelerimiz-ceylanpınartarihi-html, Erişim Tarihi: 03.04.2013.

62 Resim 1.76. Mehreme Resim 1.77. Neçek Neçek: Pamuktan dokunmuş mor, mavi, beyaz renkte bir başörtüdür. Ceylanpınar da bu neçeklerin altından alına gelecek şekilde krep denilen başka bir eşarp sarılır (Resim 1.77). Bedene Giyilenler Zıbun: Fistanın ve kaftanın altına giyilen bir iç giyimdir. Fistan: Pazen, saten, kadife kumaşlardan yapılır. Genellikle orta yaşlı ve yaşlı kadınlar giyinmektedir. Günümüzde de halen kullanılmaktadır. Kaftan (Üçetek): Kadife, simli, pullu ve parlak kumaşlardan yapılmaktadır. Kadife kumaştan olan kaftanları genellikle kışın orta ve yaşlı kadınlar tarafından kullanılmaktadır. Simli ve pullu olan kaftanları genç kızlar kullanmaktadır (Resim 78).

63 Resim 1.78. Kaftan Resim 1.79. Aba Şalvar: Çülha tezgâhlarda floş ipliklerinden dokunmuştur. Bel ve ayak bilekleri lastikli, sırma işlemeli bol bir giysidir. Günümüzde bu kumaşlardan yapılan şalvarlar pek kullanılmamaktadır. Aba: Ceylanpınar da günlük kıyafet olarak sık kullanılan bir giysidir. Siyah, kahverengi, krem renkleri vardır. Kadınların dışarı çıkarken kıyafetlerinin üzerine giydikleri uzun ve bol bir giysidir (Resim 1.79). Kemer: Deri, gümüş ve altın kemerler kullanılmaktadır. Deri kemerler daha çok günlük hayatta kullanılırken altın ve gümüş kemerler özel gün ve düğünlerde takılmaktadır. Ceylanpınar da kadınlar kemerlerini kaftanın altından bağlamaktadırlar. Ayağa Giyilenler Çorap: Yünün doğal rengi olan mor, gri, beyaz renkte el ile örülmüştür. Yemeni: Eskiden kullanılan üzeri deri topuksuz bir ayakkabıdır. Günümüzde kundura ve lastik ayakkabılar kullanılmaktadır.

64 1.3.3.2. Ceylanpınar da Erkek Kıyafetleri Başa Giyilenler Puşu: Ceylanpınar da sık kullanılan bir başörtüdür. Siyah-kırmızı, siyah-beyaz karışımda renkleri vardır (Resim 1.80). Erkeklerin kullandığı bir diğer başörtü de neçektir. Resim 1.80. Puşu Resim 1.81. Entari ve Şirvel Bedene Giyilenler Gömlek: Eskiden cülha tezgâhlarda dokunan hakim yakalıdır. Günümüzde bu gömlekler kullanılmamaktadır. Şimdilerde yakalı, kolları manşetli gömlekler kullanılmaktadır. Entari: Beyaz ve gri renklerde boydan ayak bileklerine kadar uzunlukta, hakim yaka ve göğüs hizasına kadar düğmelidir (Resim 1.81). Şirvel (Uzun Don): Entarini altına giyilen uzun, peyiksiz, beyaz renkte bir iç giysidir (Resim 1.81). Ayağa Giyilenler:

65 Çorap: Saf yünden olup el ile örülmüştür. Yemeni: Topuksuz, altı köseli, rengi genellikle kırmızıdır. 1.4. ŞANLIURFA İLÇELERİNİN GELENEKSEL KIYAFETLERİNİN BİRBİRLERİYLE OLAN BENZERLİKLERİ VE FARKLILIKLARI Otantik değere sahip olan Şanlıurfa ilçelerinde kullanılan kıyafetler birbirine çok benzemekle beraber, küçük farklılıklar da vardır. Siverek, Viranşehir, Hilvan, Suruç, Birecik, Bozova, Halfeti İlçelerinde kullanılan kaftan ve fistanlar canlı ve parlaktır.. Harran, Ceylanpınar, Akçakale ilçelerinde ise renkler daha mattır. Siverek, Viranşehir, Hilvan ilçelerinin kaftan ve fistan boyları daha kısadır. Harran, Ceylanpınar, Akçakale ilçelerinde ise yörede yaşayan etnik gruplardan dolayı kaftan ve fistan boyları daha uzundur. Suruç, Birecik, Bozova, Halfeti İlçelerini diğer ilçelerden farklı kılan bervanek denilen önlüğün kullanılması ve kaftanlarının kenar yırtmaçlarını arkadan kelebek şeklinde bağlamalarıdır. Harran, Ceylanpınar, Akçakale İlçeleri; Arap kültürüne yakın olduğundan dolayı diğer ilçelerden ayıran en önemli özelliklerden biri de baş bağlama şekilleridir. Örneğin yaşmağın altından ton-haberi denilen başka bir yaşmak şeklinde sarılır. Diğer ilçelerde ise yaşmağın üzerinden hübri denilen başka bir yaşmak sarılmaktadır. Bir diğer farklılık ise kemerleri kaftanların altından bağlamalarıdır. Haran, Ceylanpınar, Akçakale İlçelerinin kullandıkları takılar da diğer ilçelerden farklıdır. Baş üzerine takı kullanılmayıp hızma, küpe, bilezik ve kemer gibi aksesuarlar kullanılmakta. Takıdan ziyade dövme denilen el ve yüze yapılan süslemeler tercih edilmektedir. Ayrıca bu ilçelerde erkek kıyafetleri de farklıdır. Bu farklılıklarda en göze çarpan özellik erkeklerin uzun fistan giyinmesidir. Diğer ilçelerde de giyilen bu fistanlar, daha çok Harran, Ceylanpınar ve Akçakale ilçesine aittir.

66 İKİNCİ BÖLÜM ŞANLIURFA MERKEZDE GİYİM KUŞAM VE KATOLOĞ 2.1. ŞANLIURFA MERKEZDE GİYİM KUŞAM Dünyanın ilk yerleşim bölgelerinden biri olan Şanlıurfa, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış kültür farklılıklarının zenginliği ile tanınmış bir turizm şehridir. Zengin bir kültüre sahip olan Şanlıurfa, aynı zamanda geleneksel giyim kuşamını da günümüze kadar yaşatabilmiş ender şehirlerden biridir. Şanlıurfa nın kendine has özelliklerini taşıyan giyim kuşamı vardır. Urfa nın kadınları başlarından topuklarına kadar inen beyaz bir çarşafla örtünürler. Yüzleri kare şeklinde siyah tülden bir peçe ile kaplıdır. Bu peçe kadının yüzüne gelen geçenlere göstermez ama kadınlar bunun ardından pek âlâ dışarıdakileri görebilirler. Erkeklerin kılık kıyafetleri Suriye de gördüklerimizden farklı değildir. Siyah veya uzunlamasına siyahlı beyazlı çizgileri bulunan abalar giyerler. Bu giysiler papazların giydikleri cübbeleri andırır. Fakir ahali ve köylüler ise, kısa kollu kazaklar giyerler; belin altına kadar inen bu kazakların sırtı, parlak renklerle üç köşe işlemelerle süslüdür. Bu giysilere sahil kentlerinde rastlamadık. En güzelleri Maraş kentinde imal edilirmiş. Urfa daki abalar, kalın yünden ve keçi kılından yapılır. Urfa ve dolaylarında kızların daha küçük iken burun kenarlarından birini delerek oraya bir altın veya gümüş halka (hızma) geçirmek âdeti vardır. Biz, burnun orta kıkırdağına kocaman bir altın halka geçirmiş kadınlara da rastladık. Bu âdeti Suriye sahillerinde de görmüştük. 99 Şanlıurfa nın geleneksel kıyafetlerini incelediğimizde kadınlar genellikle haftan denilen kadifeden ve simli kumaşlardan dokunan uzun, üzeri boncuk ve sırma işlenen bir kaftan giyinmektedir. Kaftanın üzerine de genellikle aba giyinilmektedir. Aba, İslamiyet ten etkilenerek kadınların örtünmesini sağlayan bir çeşit üstlük olarak kullanılır. Ayrıca kufi, neçek ve hübri denilen ipekli baş örtüsü kullanırlar. Şanlıurfa halkı takıyı giyimin tamamlayıcısı olarak gördüklerinden, her giysiyi tamamlayan aksesuar kullanmaktadır. Genellikle altın ve gümüşten olan frenk bağı, 99 Güler, s.34-35.

67 hızma, kemer, bilezik, yüzük gibi takıları tercih etmektedir. Erkek giyimine baktığımız zaman en karakteristik özellik başlarına bağladıkları Puşulardır. Bedene ise hakim yaka gömlek onun üzerine kırk düğme adı verilen yelek giyilip, alt bedene geniş, peyikli, paçalarına doğru daralan şalvar giyinilmektedir. Bu kısa bilgiden sonra geniş olarak ele aldığımız Şanlıurfa Geleneksel Kıyafetleri adlı çalışmanın ikinci bölümünde konu iki temel başlık altında ele alınmış; Şanlıurfa Geleneksel Kadın Kıyafetleri ve Şanlıurfa Geleneksel Erkek Kıyafetleri. Bu iki başlık hakkında geniş bilgi verildikten sonra Günümüzde Kullanılan Şanlıurfa Yöresi Günlük kıyafet Örnekleri ve Günümüze Uyarlanmış Şanlıurfa Yöresi Defile Kataloğu, başlıkları altında Şanlıurfa yöresinin giysi biçimleri değerlendirilmiştir. 2.1.1. Şanlıurfa Geleneksel Kadın Kıyafetleri Şanlıurfa da kadınlar başlarına neçek, küfi, çapık, vala ve gümüşbaşlık bağlamaktadırlar. Küfi: Fes şeklinde yapılan karton kalıp üzerine kumaş parçası sarma yoluyla elde edilen bir başlıktır 100 (Resim 2.1). Küfinin ön tarafı altın ve gümüş paralarla süslüdür. Küfinin iki yanına şakaklardan yanağa doğru sarkan reşme takılır. Üstüne saç görünümünde floştan örülmüş raht ve zaza püskülü takılırdı (Resim 2.2). Resim 2.1. Küfi Resim 2.2. Raht, Zaza Püskülü. 100 Şükrü Üzümcü, Şanlıurfa Halk Oyunlarına Genel Bir Bakış, Şanlıurfa Uygarlığın Doğduğu Şehir, Ankara 2002, s. 305.

68 Resim 2.3. Gümüş Başlık (A. Cihat Kürkçüoğlu) Gümüş Başlık: Fesin içine karton kalıp konur. Üstüne puşu sarılır ve en üst kısma da gümüş tepelik takılır. Ön kısma üçkor yan kısma reşme denilen gümüş takılar takılırdı 101 (Resim 2.3). Çapık: Kufi ye benzemekte olup biraz daha yüksektir. Tahtadan yapılan bir başlık üzerine destmal (neçek) denilen kumaş örtülür. 102 Vala: Farsça bir kelime olan vala yüce, yüksek anlamındadır. Urfa da kırmızı ipekten dokunan valalar gelin duvağı ya da genç kız başörtüsü olarak kullanılırdı. 103 Neçek: Beyaz kumaştan ince ve seyrek dokunmuş başörtüsüdür. Yörede neçek ve yamşah olarak adlandırılmaktadır. Neçekler dikdörtgen ya da karedir. Hışvalı, şakkalı, kuru hafız, ahmediye, direkli, dümbüllü çeşitleri vardır. Neçeğin üzerine hibriye denilen renkli bir kumaş parçası bağlanır. Genelde ipek ve satenden yapılır. Bu başörtülerin yanı sıra bayanlar puşu takmaktadır ve bu puşuların üstüne igal bağlarlar. Eskiden igaller ipekten yapılırdı. Dul kadınların kullandığı puşular siyah renklidir. Dul kadınların bir bağlama şekli ise, bezden bir fes dikilir. Üzerine ve alına krep 101 Üzümcü, Şanlıurfa Halk Oyunlarına Genel Bir Bakış, s. 305. 102 Üzümcü, Şanlıurfa Halk Oyunlarına Genel Bir Bakış, s. 305. 103 Feriha Akpınarlı, Şanlıurfa Cülha Dokumacılığı, Şanlıurfa 1996, s. 11-12.

69 bağlanırdı. 104 Şanlıurfalı kadınlar, kadife ya da yünden yapılmış üçetek giyinmekteydi. Yörede üç eteğe kaftan denilmektedir. Kaftanların yan dikiş yırtmaç boyu diz ile bilek arasındadır. Genç kızların giydikleri kaftanlar daha güzel ve gösterişlidir. Kaftanın içine şifon ya da organze üzerine sırma işlemeli kumaştan uzun zıbın giyilirdi. Yakası hakim yaka ve kollar manşetlidir. Kaftanın üzerine bez kumaştan veya el tezgahlarında dokunan hışvalı denen dokumadan yapılan yelek giyilirdi. Bunun yanı sıra kaftanın üstüne çoğu zaman gumgum kumaştan yapılmış sim işlemeli kutik giyilmekteydi. Şanlıurfa yöresinin büyük aşiretlerinden Şeyhanlı Aşireti tarafından kullanılan kutik cekete benzer uzun kolludur. Boyu diz ile kalça arasındadır. Üstü kalın siyah kaytanlarla süslenmiştir. 105 Yine kaftanın bel kısmına bervanek adı verilen önlük bağlanırdı. Bervaneğin üzeri çeşitli kanaviçe ve çift iğne süslemeleri ile desenlendirilmiş olup sadeleri de vardır. Kumaş rengi genellikle siyah tercih edilir. Daha çok Suruç ve Birecik ilçelerinde kullanılmaktadır. Dış giyim kadar iç giyimin de önemli olduğu Şanlıurfa da kadınlar kaftanın altına şalvar ve tuman (don) giyinmekteydi. Pijamaya benzeyen paçaları bol kesimli olup lastiklidir. Cülha tezgahlarda yün, pamuk ve ipekten dokunmuş, sarı renkte sırma işlemelidir. Kadınlar çarşafın yaygın olmadığı dönemlerde sokağa çıkarken Ehram, Fıta, Aba giyinmekteydi. Ehram: Uzun kenarları insan boyunu aşacak ölçüde, iki kanat halinde dokunan, ince yünlü dokuma iki parçanın dikilerek birleştirilmesinden meydana gelir; kareye yakın dikdörtgen bir çarşaf şeklindedir. Ehramın uzun ortası baş üstüne gelecek şekilde örtülür. Öne gelen uçları içteki kemere tutturulur, arkası düz iner, öndeki üstte kalan parça içten elle tutularak örtülür. 106 Fıta: Günümüzden 30-40 yıl önce, 12,15 yaş arasındaki kızların baştan bele kadar örtünmek için kullandıkları yarım örtüye fıta denilmektedir. Ehramdan farklı olarak çözgü ve atkıları yün olmayıp pamuk ipliğindendir. Genellikle iki renkli pamuk 104 Mehmet Oymak, Baş Bağlaması, Harran Kültür ve Folklor Dergisi, 2(24), Şanlıurfa 1983, s. 10. 105 Üzümcü, Şanlıurfa Halk Oyunlarına Genel Bir Bakış, s. 305. 106 Aysen Soysaldı, Ehram Dokumacılığı ve Şanlıurfa Ehramlarının Güncel Tasarımlarında Kullanılması, Uluslararası Türk ve Dünya Kültüründe Şanlıurfa Sempozyumu, Şanlıurfa 2010, s. 214.

70 ipliğinden kareli olarak dokunurlardı. 107 Aba: Eskiden Arapların kabile reisleri, şeyhler tarafından kullanılırmış. Aba; Osmanlı döneminde kullanılan ve bir sokak kıyafeti olan Ferace den esinlenerek Arap kültürünün de etkisi ile şimdiki halini almıştır. Bu giysi genellikle siyah ve kahverengi renklerden yapılmıştır. Bekar bayanlar siyah, evli ve yaşlı bayanlar ise kahverengi kullanmışlardır. Ayrıca halk arasında aba şu şekilde tarif edilmektedir: Aba kelime olarak Arapçada erkeğe mahsus olan anlamına gelmektedir. Kadınların giydiğine ise Şale denilir ve giysinin ön kenarları ile yaka çevresi sarı kaytanlarla çevrilirdir. 108 Kadınlar ayaklarına çorap, yemeni, Kalıç potin, Fede, giyerlerdi. Çorap: Evlerde ve kırsal alanda kadınların el ile ördükleri çeşitli renk ve desenlerde yün çoraplar Anadolu nun tüm yörelerinde olduğu gibi Urfa da da yaygındı. Çorap örmede kullanılan yün ipler, yörede bol miktarda bulunan koyunyünü liflerinin evlerde kadınlar tarafından teşi ile eğirmesinden elde edilirdi. Elde edilen ipler şişlerle örülerek çorap haline getirilirdi. Koyun ve yünün bol olmasından dolayı çorap örmeciliği Urfa da bir sanat olmuştur. 1927 yılında çorapçılık sanatı, Urfa Mekteb-i Sanayi nin Çorap hane bölümünde makinelerle öğrencilere öğretilmeye başlamıştır. Bu okuldan mezun olan öğrenciler, Attar Pazarının güney başında, Kahvehane çarşısının doğu cephesindeki civarındaki dükkanda bu sanatı sürdürmekteydi. 109 Yemeni: Tabanı gön, manda veya sığır derisinden, iç tabanı; Sığır veya keçi derisinden, kenarı oğlak derisinden, tabanı köseleden yapılmaktadır (Resim 2.4). Bu ayakkabı çeşidi ilk kez Yemen de yemen-i Ekber adında bir usta tarafından icat edildiği için bu adla anıldığı söylenilmektedir. Bu ayakkabı sonraları Halep e oradan da Adana, Antakya, Gaziantep, Maraş ve Urfa ya kadar yayılmıştır. Urfa daki Roma ve Bizans dönemine ait yerel üsluplu mozaiklerde resmedilmiş insan figürlerinin ayaklarında yemeni görülmektedir. Topuksuz olan yemeniler toprakta ve tarlada yürümeye elverişli olduğu için köylüler tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Urfa yemenisi Antep ve Maraş yemenilerinden farklıdır. Antep yemenisinin pençesi geniş olur. Bu nedenle iki ayağa da giyilir. Urfa yemenisi daha zarif ve incedir. Sağ ve sol ayak için ayarı dikilir. 107 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s.59. 108 Üzümcü, Şanlıurfa Halk Oyunlarına Genel Bir Bakış, s. 305. 109 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s.73.

71 Urfa yemenisinde kadın ve erkek için aynı model dikilir. Yemenicilikte ayak ölçüsü alınmaz. Kişilerin ayak ölçülerine göre değil, seri olarak yapılır. Büyüklükleri 30 numaradan 45 numaraya kadar değişir. Yemeni genellikle kırmızı, siyah, kahverengi renklerindendir. Yemeni ustalarının yaptıkları bir diğer ürün kaliç potindir. 110 Kaliç Potin: Yörede gelin botu da denilmektedir (Resim 2.5). Köylü gelinler için yapılmaktadır. Yüzü kırmızı deriden yapılan kaliç potin, uzunca konçlu olur, ön kısmına mavi püskül takılır, ökçesine ay şeklinde demir nalça çakılırdı. 111 Urfa da giyilen bir diğer ayakkabı ise Fede dir. Fede: Ön kısmı açık, üç bağcıklı, burnu yukarı kalkık bir çeşit bottur. Yemeniden farklı olarak tabandan dikilirdi. Önce taban çevresine falçata ile dikiş dikilerek bir aralık yapılır, taban yüze dikildikten sonra bu aralık kapatılarak dikiş gizlenir. 112 Resim 2.4. Yemeni Resim 2.5. Kaliç Potin 110 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu,, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 103. 111 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 104. 112 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 104.

72 Resim 2.6. Şanlıurfa Geleneksel Kadın Kıyafeti İnsanoğlunun yaradılışında olan süslenme, çeşitli süslü takı ve aksesuarların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tüm bayanlar gibi Şanlıurfa kadınları da süslenmeye ve takıya önem vermişlerdir. Şanlıurfa da kadın takılarının genel adı Hışırdır dır. Hışırın Urfa kültüründe ayrı bir yeri vardır. Kız evi tarafından yazılarak oğlan evine gönderilen kesim kağıdında hışır en önemli yer tutar. Kuyumculuk sanatı Şanlıurfa nın en eski el sanatlarındandır. Günümüzden elli yıl öncesine kadar Aslanlı Han bitişiğindeki Eski Kuyumcu Pazarı denilen kapalı çarşıda icra edilmektedir. Şanlıurfa nın en eski kuyumcu ustalarının Halepli oldukları söylenmektedir. Bundan dolayı Urfa kadın takıları ile Halep takıları arasında

73 benzerlikler görülmektedir. 113 Başlıca takı çeşitleri şunlardır. Gerdanlık: Telkâri akıtmalı gerdanlık, hasırlı gerdanlık, haplı gerdanlık, elmas gerdanlık, liralı gerdanlık, panaz, beşibirlik, dobra ve onirlik gibi çeşitleri vardır. Frenkbağı: Ortası fiyonk şeklinde, yanları geniş zincirlidir. Frenkbağı dışında, koruklu kolye, incili kolye, taşlı kolye, oymalı piramit kolye, kordon gibi kolye çeşitleri sıkça kullanılmaktadır (Resim 2.7). Bilezik: Akıtma bilezik, fişenkli bilezik, tahta bilezik, liralı burma bilezik, fıtıklı bilezik, şebikli bilezik, incili telkâri bilezik, urubiyeli bilezik, ellik (hem yüzük hem bilezik olarak kullanılır) ayneli, bilezik çeşitleri vardır (Resim 2.8, 2.9). Tepelik: Başa takılan fesin üzerine tutturulur. Üst kısmı telkâri işlemeli, çevresi gümüş paralardan oluşan saçaklarla süslüdür. Üçkor: Fesin alt kısmına, alından yukarıya takılır. Ortasında yuvarlak ve mavi taşlı bir göbek, yanlarında üç sıra zincir bulunur (Resim 2.7). Reşme: Fesin iki yanına takılır. Şakaklardan yana doğru sarkar (Resim 2.10). Saç Koru: Fesin arkasından omuzlara kadar sarkan, siyah ipekten yapılan, yapay saç görünümündedir. Haymalı: İçerisinde dua ve ayetlerin yazılı olduğu kağıtları korur. Silindir şekilli telkâri olanları vardır. Kemer: Frenkbağı kapaklı kemer, liralı kemer, telkâri kemer ve bunların yanı sıra deri kemerler sıkça kullanılmaktadır (Resim 2.7). 113 A. Cihat Kürkçüoğlu- Mehmet Oymak, Şanlıurfa Yöresi Kadın Takıları, Şanlıurfa Uygarlığın Doğduğu Şehir, Ankara 2002, s. 212.

74 Resim 2.7. Üçkor, Frenk bağı, Kemer. Resim 2.8. Akıtma Bilezik Resim 2.9. Ellik Resim 2.10. Reşme

75 2.1.2. Şanlıurfa Geleneksel Erkek giyimi Şanlıurfa da bir zamanlar erkekler fes kullanmaktaydı. Fes; kırmızı ya da vişneçürüğü renkte olup, püsküllü ve tepesi başın şeklini alacak şekilde dizayn edilirdi (Resim 2. 11). Puşu, festen sora tercih edilen ikinci başlık olmuştur. Puşu da cakarlı denilen tek ayak tezgahlarda koyu kırmızı, beyaz ya da kahverengi ipekten sırmalı olarak dokunmaktaydı. Tahta kalıp baskısı ile nakışlanırdı. Bu şekilde nakışlanan puşular daha sonra bir saat süre ile suya basılarak boya tortuları giderilir, böylece nakışların temiz görülmesi sağlanırdı. 114 Fes ve puşunun yanı sıra sarık da kullanılmıştır. Fesin etrafını sarmak için sarık kullanılmaktaydı. Ayrıca sarık tek olarak da kullanılıyordu. Erkek iç giyimi ise; iç gömlek ve uzun dondan oluşmaktaydı. İç gömlek yakasız olup, genç erkeklerin iç gömleğinin beden uzunluğu basene kadar, orta yaşlı ve yaşlı erkeklerin ki ise biraz daha uzun yapılmaktaydı. Erkek donu ise; uzun, ayak bileklerine doğru daralan ve peyikli olarak dikilmekteydi. Erkekler iç gömleğin üstüne köynek adı verilen el tezgahlarında dokunan nohutlu neçekten yapılan, yakasız gömlekler giyinmekteydi. Kol ağzı saat kapağı gibidir. Beyaz veya bej, sarı, krem renklerindedir. 115 Resim 2.11. 1900 lü yıllarda Fes giyinen insanlar (Resim Brockes, 1898 Şanlıurfa 1850-1950, Ali Tuzcu- ŞURKAV Arşivi Yayına Hazırlayan: A. Cihat Kürkçüoğlu) 114 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s. 57. 115 Z. Bilge Erdem, Ahmet Şenol, Gülizar Kartal, Türk Halk Oyunları Giysileri, Ankara 1999, s. 422.

76 Resim 2.12. Urfa Folklor kıyafeti Erkekler köyneğin (gömlek) üstüne kırk düğme adı verilen yelek giyinmekte, bu yelekler gabardin kumaştan yapılmaktadır. Yeleğin yaka ve ön kısmı ipek kaytanlarla düğme ve iliklerle süslenir. Gömleğin üzerine giyilen yelek yarım kolludur. Kahverengi, yeşil veya gri kumaştan yapılır. Yakasız olup, boyundan bele kadar önde ipekten dokunmuş nohut büyüklüğünde düğmelerle önü kapatılırdı. 116 Erkeklerin kullandığı bir diğer kıyafet ise gisire denilen entaridir (Resim 2.13). Boyu ayak bileklerine kadar uzunlukta, hakim yaka göğüs hizasına kadar düğmeli, kolları uzundur. Arapların giydikleri entarilerle benzerlik göstermekteydi. Bu kıyafetleri tamamlayan bir diğer kıyafet ise cekettir. Ceketler genellikle yakalı, iki düğmeli, boyu basene kadar olurdu. Alt giyim olarak şalvar giyilirdi. Şalvarlar geniş, peyikli ve paçaları ayaktan zor geçecek kadar dardır. Yanları ve cep ağızları ipek kaytanlarla süslüdür. Bel kısmına ise hışvalı neçek veya puşu kuşak şeklinde bele sarılır. Urfalı erkekler ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde dışarı çıkarken, şale adı verilen abalar giyinmekteydi. Aba; koyun yününden ve deve yününden culha tezgahlarında dokunmaktaydı. Abanın yanı sıra bilhassa kış aylarında yaşlı ve orta yaşlı kimseler tarafından kürk giyilmektedir (Resim 2.12). Kürkçülük Urfa nın 12.000 yıl 116 Erdem vd., s. 422.

77 öncesine dayanan en eski sanatıdır. Ana rahminde ölen ya da en fazla beş aylık iken ölen kuzuların, tüylü derilerinden yapılan düz yakalı veya yakasız dış kısmı şakaf denilen siyah kumaşla kaplı, aba gibi bol olan giysiye Urfa da kürk denilmektedir. Anadolu da Urfa dışında başka bir yerde yapılmamaktadır. 117 Resim 2.13. 1997 yıllarında Entari giyinen insanlar (Resim K.A.C.Creswell, http://arcnet.org/library/images/thumbnails.tcl?location id=9917-creswell Archive, Ashmolean Museum, neg. Image courtesy of Fine Arts Library, Harvard College Library). Resim 2.14. Kürk 117 C. Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa Çarşıları- Hanları ve El Sanatları, s.87.

78 Ayakkabı olarak yemeni ve fede giyilmiştir. Yemeni; ağzı geniş, altı köselidir. Urfa yemenisi zarif ve incedir. Sağ ve sol ayak için ayrı dikilirdi. Fede; ön kısmı yarık, üç bağcıklı, burnu yukarı kalkık olmaktaydı. Kıyafet inkılabıyla birlikte bu tarz ayakkabıların yerini kunduralar almıştır. Şanlıurfalı erkekler aksesuar olarak pazument kullanmaktaydı. Ufak boncuklarla işlenerek kese şeklinde yapılmaktaydı. İçine dua ve muska konulmaktaydı. 2.2. GÜNÜMÜZ ŞANLIURFA YÖRESİ GÜNLÜK KIYAFET ÖRNEKLERİ Resim 2.15. Kaftan. Viranşehir İlçesinde giyilen giysi, en üste mintan denilen üç etek ve onun altına giyilen fistan olmak üzere iki parçadan oluşmuştur (Resim 2.16). Mintan; yuvarlak

79 yakalı, önü açık, kolları ve etek ucu bileklere kadar uzanan giysidir. Kırmızı tomurcuk güllü, siyah zeminli kadife kumaştan hazırlanmıştır. Fistan; yuvarlak yakalı, etek ucu yere kadardır. Turuncu, kırmızı, narçiçeği, yeşil renklerde çiçek desenli, beyaz saten kumaştan yapılmıştır. Bele altın renkli suni deriden yapılmış kemer takılmıştır. Başa son zamanlarda Urfa da moda olan mavi renkte, beyaz desenli neçek bağlanmıştır. Resim 2.16. Kaftan Suruç İlçesine ait olan örnekte; başa beyaz bir şal sarılmıştır. Yörede kaftan denilen elbise; tül üzerine parlak pul paletlerle ve soyutlanmış bitkisel motiflerle çok fazla renklilik içerir (Resim 2.16). Üç parçası olan kaftanın yanlarındaki parçalar arkaya kelebek şekilde bağlanmıştır. İçe giyilen yörede ayzen olarak bilenen içlik beyaz renkte olup, kaftanla uyumluluk içindedir. Belden arka tarafa doğru bağlanan yörede bervanek

80 denilen önlük, siyah tül kumaş ve parlak pullarla süslüdür. Takı olarak kol bileklere ve parmaklara ellik takılmış ve bele metal kemer kullanılmıştır. Genelde düğünlerde ve özel günlerde genç kızlar tarafından kullanılmaktadır. Resim 2.17. Kaftan Şeffaf kumaştan dokunmuş, siyah renkli elbise; hakim yakalı, boyu yere kadar, üç parçalı bir giysidir (Resim 2.17). İçe giyilen kırmızı işlikten sonra kaftanın kumaşından hazırlanan fistan onun üzerine giyilmiştir. kırmızı renkli işlik fistanın desenlerini belirginleştirmiş ve tenin gözükmesini engellemiştir. Bele kaftanın altından suni deri kemer bağlanmıştır. Başa mavi renkli neçek sarılmıştır. Şanlıurfa merkezde yaşayan Araplar tarafından giyilmektedir.

81 Resim 2.18. Kaftan. Akçakale İlçe Merkezine ait, kaftan olarak adlandırılan bu kıyafette başa mavi renkte beyaz desenli mehreme denilen yaşmak sarılmıştır. Yaşmağın altından alına kırmızı-siyah karışımlı yörede ton-hiberi denilen bir tülbent çember şekilde bağlanmıştır (Resim 2.18). Patlıcan moru kaftan altına aynı kumaştan fistan giyilmiştir. Bele kaftanın altından kahverengi kemer bağlanmıştır.

82 Resim 2.19. Kaftan Siverek İlçesine ait olan bu örneğimizde; başa açık mavi bir neçek onun üzerine kırmızı-siyah-beyaz karışımlı hübri denilen başka bir yazmayla çevrelenmiştir. En üste ise, üçkor denilen ortası yuvarlak ve mavi taşlı, yanları üç zincirli olan bir tepelik takılmıştır (Resim 2.19). Siyah zeminli iri turkuaz güllü kaftanın üzerine sarı, yeşil, gri parlak pullarla dallar yapılmıştır. Oldukça parlak olan kaftan gümüş kemer ile iki yanı birleştirilmiştir. İçe beyaz. Hakim yaka, uzun kollu, boyu ayak bileklerine kadar olan yörede ayzen denilen işlik giyilmiştir. Boyuna fernk bağı, zincir, koruklu denilen altın kolyeler, bileklere bilezik ve ellik aksesur olarak kullanılmıştır. Genç kızlar tarafından özel gün ve düğünlerde giyilmektedir.

83 Resim 2.20. Kaftan Tamamen parlak pullardan desenlendirilmiş olan kıyafette; en üste kalın siyah astarlı tül üzerine, pullarla desen yapılmıştır (Resim 2.20). Gördüğümüz diğer örneklerden farklı olan kaftanın boyu, diz kapağının üzerindedir. Kaftanın altına yine kaftanla aynı kumaştan olan şeffaf fistan giyilmiştir. Fistanın boyu yere kadar, kolları uzun, hakim yakalıdır. Fistanın üzerine siyah kemer takılmıştır. En içe ise beyaz zeminli küçük kırmızı desenli içlik giyilmiştir. Başa mavi neçek altına, siyah sarı boncuklu krep çember şekilde bağlanmıştır. Şanlıurfa İl Merkezine aittir.

84 Resim 2.21. Kaftan Şanlıurfa merkeze ait olan Siyah-mavi karışımlı iri güllü kaftan, kadife kumaştan olup boyu yere kadardır. Genellikle kışın giyilen kaftanın altına aynı kumaş ve desende fistan giyilmiştir (Resim 2.21). Kaftanın altından, fistanın üzerine beyaz kemer kullanılmıştır. Bu bağlama şekli Araplar tarafından kullanılmaktadır. Başa beyaz boncuk işlemeli mavi neçek altına, alına gelecek şekilde siyah-kırmızı karışımlı krep bağlanmıştır.

85 Resim 2.22. Kaftan. Hilvan İlçesine ait olan kıyafet; en üste giyilen kaftan ve onun altına giyilen fistan olmak üzere iki parçadan oluşmuştur (Resim 2.22). Kaftan, kırmızı-siyah karışımlı, simli kadife kumaştan dikilmiştir. Hakim yakalı, etek ucu bileklere kadar uzanan, bol bir giysidir. İçe giyilen fistan; hakim yakalı, önü göğüs hizasına kadar düğmelidir. Mavi, siyah, açık mavi iri desenli kadife kumaşlı elbisedir. Bele kaftanın üzerinden kahverengi kemer kullanılmıştır. Başa günümüzde Şanlıurfa da sık kullanılan mavi neçek bağlanmıştır.

86 Resim 2.23. Kaftan. Şanlıurfa Balıklı Göl çevresinde turistler tarafından giyilen kıyafet örneğimizde; hakim yakalı, etek ucu yere kadar, kolları uzun bir kaftan giyilmiştir (Resim 2.23). Kaftan mavi zemin üzerine, gri parlak iplik ve sarı pullar ile desenlidir. Başa kaftan ile uyum içinde olan mavi şal yöresel şekilde bağlanmıştır.

87 Resim 2.24. Kaftan Oldukça parlak bir görünümde olan kıyafet üç parçadan oluşmuştur. En üste mavi zeminli, siyah, sarı iri çiçekli, kalın kaftan giyilmiştir (Resim 2.24). Onun altına kaftanla aynı renk ve desenden tül fistan giyilmiş, en alta fistan ve kaftanla aynı boyda olan zıbın giyilmiştir. Başa beyaz papatya desenli mavi neçek bağlanmıştır. Aksesuar olarak bele kaftanın altından beyaz taşlı, siyah suni deri kemer kullanılmıştır. Şanlıurfa İl Merkezine aittir.

88 Resim 2.25. Kaftan Hilvan İlçesine ait olan kaftan sentetik kumaştan dikilmiş olup, mavi zemin üzerine sarı, lacivert ve krem çiçek desenlidir (Resim 2.25). Kaftanın altına mor zeminli, pembe iri güllü, kadife fistan giyilmiştir. Bele krem kemer kullanılmıştır. Başa ise beyaz gonca işlemeli mavi neçek sarılmıştır. Yörede günlük kıyafet olarak sık kullanılmaktadır.

89 Resim 2.26. Kaftan Ceylanpınar İlçesine ait olan Mavi renkli kadife kaftan, boyu yere kadar, hakim yakalı, uzun kolludur. Beyaz papatya desenlerle ve mavi parlak pullarla süslenmiştir (Resim 2.26). Alta kaftanla aynı renk ve desende kadife fistan giyilmiştir. Fistan kaftandan az kısa, yuvarlak yaka, uzun kolludur. Kaftanın altından pembe ve gri renklerde kemer kullanılmıştır. Başa mavi neçek altına, kırmızı, siyah ve beyaz karışımlı alına çember şekilde sarılmıştır.

90 Resim 2.27. Aba Şanlıurfa da günlük kıyafet olarak sık kullanılan aba, geniş kollu, boyu ayak bileklerine kadardır. Krem renkli olup kenarları sarı kaytanlıdır. Dışarı çıkarken kıyafet üzerine giyilmektedir (Resim 2.27).

91 Resim 2.28. Şanlıurfa Erkek Giyim Günümüzde Urfalı erkeklerin en çok kullandığı kıyafet örneğinde; başa yörede sık kullanılan beyaz, kırmızı karışımlı puşu sarılmıştır. Puşu üçgen şekilde yapılmış ve üçgenin iki yanı arkaya atılmıştır. Başın en üstüne kahverenginde igal kullanılmıştır. İçe gri yakalı gömlek giyilmiştir (Resim 2.28). Üst bedene, uzun kollu, iki yanı cepli, iki düğmeli, boyu kalça üzerinde, gri tonlarda ceket giyilmiştir. Alt bedene ise pamuklu Kumaştan, peyikli, bel kısmı lastikli, ayak bilekleri dar yeşil şalvar giyilmiştir. Ayağa siyah kundura tercih edilmiştir. Şanlıurfa İl Merkezine aittir.

92 Resim 2.29. Üçetek Yeşil şeffaf kumaştan yapılmış bir diğer kıyafetimizde; başa beyaz neçek üzerine, yörede sık kullanılan siyah-kırmızı karışımlı hübri denilen başka bir yazma çember şekilde bağlanmıştır (Resim 2.29). Yörede kaftan denilen üçetek, yeşil zemin üzerine sarı küçük çiçek motiflerle ve pulla süslüdür. Kenarları sarı nakışlıdır. Üç parçadan oluşmuş, ön iki arka tek parçalıdır. İki yanları kalçaya kadar yırtmaçlı, ön boydan açıktır. Üçeteğin altına aynı renk ve desende giyilen fistan; boyu yere kadar, hakim yakalıdır. Bele gümüş kemer, bileğe ellik aksesuar olarak kullanılmıştır. Bu örneğimiz Viranşehir İlçesine aittir.

93 Resim 2.30. Bindallı Gelinlerin kına gecesinde giyilen bindallı, Anadolu nun birçok yerinde görmek mümkündür. Kırmızı kadife kumaştan yapılan bu kıyafetin üstünde, stilize edilmiş bitkisel lale desenleri sim işlemelerle kabartma yapılarak kumaşın üstüne işlenmiştir (Resim 30). Urfa bindallıları genellikle sarı kabartmalıdır. Başa uçları büyük pullu ve ortası küçük pullarla süslü kırmızı duvak örtülmüştür. Urfa da kullanılan başka bir gelin başı ise, altın, gümüş ve metal paralarla süslenmiş, fes takılır üzerine pullarla süslü duvak örtülür. Şanlıurfa Merkeze aittir.

94 Resim 2.31. Fistan Harran İlçesine ait olan kıyafet; hakim yakalı, göğse kadar düğmeli, boyu yere kadar, uzun kollu, düz gri renktedir (Resim 2.31). Yörede gısire denilen fistanın üzerine, uzun kolu, boyu kalça üzerinde olan ceket giyilmiştir. Başa beyaz ve kırmızı desenli puşu kullanılmıştır.

95 Resim 2.32. Şalvar Yörede çok fazla kullanılan şalvar beli lastikli, peyiği diz kapağının altına gelecek kadar uzunlukta, paçaları dar, kahverengi bol bir giysi giyilmiştir (Resim 2.32). Şalvarın üzerine beyaz, yakalı gömlek giyilmiştir. Bele yine yörede çok kullanılan hışvalı neçekten dokunmuş kuşak kullanılmıştır. Suruç İlçesine aittir.

96 Resim 2.33. Kutik Suruç ilçesine ait olan örneğimizde; lacivert, beyaz ve gri desenli fistan, üzerine kutik denilen giysi giyilmiştir (Resim 2.33). Kutik, gri zemin üzerine siyah şeritler halinde kaytanlar işlenmiştir. Boyu kalça üzerinde, önü açık, uzu kolludur. Başa mavi neçek altına, kırmızı- siyah rekte krep bağlanmıştır.

97 Resim 2.34. Kaftan. Şanlıurfa Merkeze ait olan bir diğer kaftan örneğimizde; kaftanın üzerinde siyah zemin üzerine mavi tonlarında iri çiçekler vardır. Önü açık, yanları kalçaya kadar yırtmaçlı olup saten kumaştan yapılmıştır (Resim 2.34). Kaftanın altına satenden kumaştan yapılmış ayzen denilen içlik giyilmiştir. Bele kahverengi deri kemer bağlanmıştır. Kemere takılmış kaftanın kenarları, kadınların iş yaparken kaftanın uçlarının kirlenmesini önlemiştir. Başa beyaz desenli mavi neçek altına, mavi-siyah renkli hübri denilen krep çember şekilde alına sarılmıştır.

98 2.3. GÜNÜMÜZE UYARLANMIŞ ŞANLIURFA YÖRESİ DEFİLE KATALOĞU Çaban Stilist lakaplı Mustafa Şahin in memleketi Şanlıurfa da ünlü mankenler ve üniversiteli genç kızlarla, Şanlıurfa yöresel kıyafetlerini tanıttığı, Karanlıktan Aydınlığa Bir Tılsım adlı Defilesinden görüntülenen yaklaşık on fotoğraf katalog şekline incelenmiştir. Resim 2.35. Mustafa Şahin in Defilesinden Görüntüler (Fatih Çiftçi)

99 Resim 2.36. Beyaz Elmas (Foto-Fatih Çiftçi) Mavi tonların hakim olduğu tasarımda sanatçı; Başa mavi neçek üzerine küfi onun üzerine de yanları altın liralarla kaplı tepelik kullanmıştır (Resim 2.36). Bedene boydan ayak bileklerine kadar olan fistan tasarlanmış ve fistanın, boyun kısmından göğüs kısmına kadar olan yer fistandan daha koyu, mavi pullarla süslenmiştir. Ayrıca fistanın kol kenarına Şanlıurfa da önemli tarım ürünü olan pamuk motifi işlenmiştir. Fistanın üzerine beyaz parlak boncukların ağırlıkta olduğu dantel görünümünde üç etek kullanılmıştır. Sanatçı Tarihsel, sosyo-kültürel ve geleneksel olarak Şanlıurfa nın tüm kültürel kimliğini yansıtmıştır.

100 Resim 2.37. Kutik (Foto-Fatih Çiftçi) Manken Tuğba Özay ın sergilediği kıyafete yörede fistan denilmektedir. Fistan boydan yere kadar uzunlukta, beyaz zemin üzerine sarı ip ve pullarla çiçek motifleriyle süslenmiştir. Fistanın bel kısmına sarı renkte kemer kullanılmış, en üste yörede sık kullanılan, kahverengi kenarları mavi kaytanlarla çevrili kutik giyilmiştir. Başa mavi neçek üzerine hubri sarılmıştır (Resim 2.37).

101 Resim 2.38. Harran Evleri Sanatçı bu tasarımında konik kubbe şeklindeki tarihi Harran evlerinin önemini vurgulayan bolero tasarlamış. Bolero iki parça görünümünde kol kısmı gri renkte uzun olup, beden kısmı siyah zemin üzerine beyaz renkte, tarihi Harran evleri işlenmiştir (Resim 2.38). Boleronun altına şeffaf kumaştan yapılmış, renkli pullarla işlenmiş, yanları dize kadar yırtmaçlı füzyon renginde üç etek giyilmiş, onun altına beyaz ayzen adı verilen içlik giyilmiştir. Bele iri tokalı kemer aksesuar olarak kullanılmıştır.

102 Resim 2.39. Nazarlık Şanlıurfa da çok sık kullanılan siyah kadife kaftan üzerine, mavi, yeşil, gri, sarı, kırmızı ve turkuaz kına poşetleri takılmıştır (Resim 2.39).Yörede halı, kilim ve örgülerde de sık kullanılan püskül ve bez parçalarının, nazardan koruduğuna ve dilekleri gerçekleştirdiğine inanılmaktadır. Sanatçı da bu geleneği bir dilek ağacını sembolize ederek tasarımına yansıtmıştır.

103 Resim 2.40. Üzerlik (Foto-Fatih Çiftçi) Özellikle Harran İlçesinde yapılan üzerlikler, hem nazardan korunmak için hem de süs amaçlı evlere asılır. Sanatçı da bu kültürü, siyah aba üzerine çeşitli renkte keçe parçalarını, üzerliğe benzeterek stilize etmiştir (Resim 2.40). Genel olarak tasarımı incelediğimizde, başa parlak pullu mavi neçek üzerine siyah krep çember şeklinde bağlanmıştır. Bedene bitkisel desenli parlak şifon fistan giyilmiştir. Yine yörede gelenek olan döğme yüze süs olarak işlenmiştir.

104 Resim 2.41. Bervanek (Foto-Fatih Çiftçi) Giysi en üste siyah tül üzerine pullarlar süslü yörede bervanek adı verilen önlük ve onun altına giyilen kahverengi, turuncu, bej, sarı renkte saten kaftan olmak üzere iki ana parçadan oluşmuştur (Resim 2.41). En alta sarı renkte ayzen denilen içlik giyilmiştir. Başa küfi üzerine yanları altın pullu üç kor takılmıştır. Bele kıyafeti toparlayan, keçeden yapılmış sıra sıra keselerin tasarlandığı bir kemer bağlanmıştır.

105 Resim 2.42. Balıklı Göl (Foto-Fatih Çiftçi). Şanlıurfa nın simgesi olan Balıklı Göl ün balıklarını konu edinen sanatçı; bedene siyah tül kumaştan fistan, onun altına beyaz içlik giydirmiştir (Resim 2.42). En üste İspanyol kollu beyaz kumaş üzerine efsanelere konu olmuş sazan cinsinden siyah balıklar işlemiştir. Başa beyaz neçek üzerine siyah hübri çember şeklinde bağlanmıştır.

106 Resim 2.43. Kaftan (Foto-Fatih Çiftçi). Oldukça parlak bir görünüme sahip olan fistan; altın sarısı saten kumaştan oluşmuştur (Resim 2.43). Farklı bir tasarıma sahip olan fistanın yaka kısmı göğüs hizasına kadar, kırmızı parlak kumaşlı ve V şeklindedir. Fistan boydan yere kadar uzunlukta, uzun kolludur. Bele takılan gümüş renkte metal kemer, fistan ile uyum içindedir. En üste fistanın yaka kısmındaki kumaştan üç etek (kaftan) giyilmiştir. Üç etek uzun kollu ve kenarları siyah şeritlidir. Başa mavi neçek üzerine kıyafetle uyumlu sarı renkte bone bağlanmıştır.

107 Resim 2.44. Kelaynaklar (Foto-Fatih Çiftçi). Türkiye de sadece Şanlıurfa nın Birecik ilçesinde yaşayan ve nesli tükenmekte olan Kelaynaklar, İbidae soyundan gelen bir göçmen kuş türüdür. Bu doğal güzelliği tasarımına yansıtan sanatçı, beyaz keten fistan üzerine yine beyaz keten kumaştan kaftan tasarlamış. Kaftanın üzerine vücudu siyah başı ve ayakları kırmızı Kelaynak denilen kuşları tasvir etmiştir (Resim 2.44). Kıyafetin tamamen beyaz olması sanatçının önemini vurguladığı Kelaynakları belirginleştirmiştir. Alta giyilen fistanın etek ucundaki pembe renk kıyafete renklilik katmıştır. Başa yörede çok kullanılan mavi neçek, onun üzerine lacivert hübri denilen kumaş çember eklinde bağlanmıştır.

108 Resim 2.45. Gısire (Fatih- Çiftçi) Yörede erkeklerin sık kullandığı gısire denilen uzun fistan, yöresel özellikleri taşımaktadır. Fistanın üzerine yine yörede sık kullanılan aba giyilmiştir (Resim 2.45). Bele başa takılan puşu kemer olarak kullanılmıştır. Başa Şanlıurfa nın simgelerinden olan puşu yöresel tarzda bağlanmıştır.