Av. Volkan KAYA
İşveren vekili: İŞVEREN VEKİLİ İşveren vekili kavramı 4857 sayılı İş Kanunu nun; İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Bu Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. hükmünü içermektedir.
İŞVEREN VEKİLİ Ancak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nda ise İşveren adına hareket eden, işin ve işyerinin yönetiminde görev alan işveren vekilleri, bu Kanunun uygulanması bakımından işveren sayılır. hükmünü içermektedir. Burada önemli olan işveren vekilinin kim olduğunun doğru şekilde tespit edilebilmesidir.
DAİMİ NEZARETÇİ 3213 sayılı Maden Kanunu nda; Nezaret: İşletmelerin tekniğine ve emniyet nizamnamelerine uygun olarak yürütülmesinin kontrolü. Nezaretçi: İşletmelerin teknik ve emniyet yönünden nezaretini yapan sorumlu ve yetkili maden mühendisi. olarak tanımlanmıştır. Daimi Nezaretçi: (Ek: 4/2/2015-6592/2 md.) İşletmede daimi olarak istihdam edilen maden mühendisini.
DAİMİ NEZARETÇİ Maden Kanunu nun 31 inci maddesi şu şekildedir: Daimi nezaret ve teknik eleman Madde 31 Kaynak tuzlaları hariç olmak üzere maden ruhsat sahalarındaki işletme faaliyetleri, maden mühendisi nezaretinde yapılır. Maden ruhsat sahalarındaki işletme faaliyetlerinde asgari bir maden mühendisi daimi olmak üzere, işletme tekniği, büyüklüğü ve yapısal durumu göz önüne alınarak diğer meslek disiplinlerinden mühendis istihdam edilmesi zorunludur. Daimi nezaretçi ile vardiyalı çalışan işletmelerde işletmenin büyüklüğü ve niteliği esas alınarak her vardiyada zorunlu olarak istihdam edilecek maden mühendisi ve görevlendirilecek diğer mühendislerin görev, yetki ve sorumlulukları, atanma usul ve esasları, eğitimi, çalışma usul ve esasları Bakanlıkça yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.
DAİMİ NEZARETÇİ Kanunun 10 uncu maddesine göre; Daimi nezaretçinin, atandığı ruhsat sahasındaki faaliyetleri düzenli bir şekilde denetleyerek tespit ve önerilerini daimi nezaretçi defterine kaydetmesi zorunludur. Aksi takdirde daimi nezaretçi uyarılır. İkinci kez aynı ruhsat ile ilgili olarak bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda daimi nezaretçi hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır. Daimi nezaretçi defterini, daimi nezaretçi ile ruhsat sahibi veya vekili imzalar. Defterin ibraz edilmemesi veya düzenli tutulmaması hâlinde, ruhsat sahibine 20.000 TL idari para cezası verilir.
DAİMİ NEZARETÇİ Halihazırda yürürlükte olan ancak yeni taslak yönetmelik ile yürürlükten kaldırılacak olan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği nde daimi nezaretçi; Daimi nezaretçi: İşletmede daimi olarak istihdam edilen maden mühendisini, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yönetmelikte daimi nezaretçinin görevi şu şekilde tanımlanmıştır;
DAİMİ NEZARETÇİ Daimi nezaretçinin görevleri MADDE 138 (1) Daimi nezaretçi, nezaret görevini Kanun hükümleri kapsamında yürütür. (2) Daimi nezaretçi üretim yerindeki günlük faaliyetleri planlar ve yürütülmesini sağlar, can ve mal emniyeti yönünden tehlikeli bir durumun varlığı söz konusu olduğu zaman gerekli tedbirlerin alınmasına nezaret eder, hemen tedbir almanın mümkün olmadığının belirlenmesi halinde üretim faaliyetlerini önlemlerin alınmasına kadar durdurur. (3) Daimi nezaretçi, görev aldığı işyerindeki faaliyetleri ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları gidermek amacıyla önlemleri belirleyerek ruhsat sahibine/rödövansçıya bildirir. Tedbirlerin alınmasına nezaret eder. (4) Eksiklik ve aksaklıkların giderilmesini doğrudan ilgilendiren malzeme ve teçhizatın temin edilmesinden ruhsat sahibi/rödövansçı sorumludur.
DAİMİ NEZARETÇİ Taslak Yönetmelikte Daimi nezaretçi ve defter şu şekilde tanımlanmıştır; ı) Daimi nezaretçi: Ruhsat sahalarındaki maden işletme faaliyetlerinin Genel Müdürlüğe sunulan proje dahilinde, bilim ve tekniğe uygun olarak yürütülmesine nezaret eden, işveren, yetkilendirilmiş tüzel kişiler ve varsa vardiya mühendisi/mühendisleri, teknik elemanlar ile koordinasyonu sağlayarak faaliyetlerin yürütülmesini sağlayan Maden Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinde yer alan görevleri yerine getirmekle sorumlu ve yükümlü olan, daimi olarak istihdam edilen Maden Mühendisini, i) Daimi nezaretçi defteri: Muhafazasının sorumluluğu ruhsat sahibine/vekiline ait olan, noter tarafından onaylanmış, daimi nezaretçi/nezaretçilerinin projeye ilişkin faaliyetleri, eksiklik, aksaklık ve önerilerin iş günlerinde yazıldığı, vardiyalı çalışan işletmelerde ise vardiya mühendisinin/teknik elemanın da ilgili bölümlerini doldurduğu, ruhsat sahibi/işletmeci/rödövansçı vekili ile birlikte imzaladığı EK-4 formatına uygun olarak düzenlenen defteri,
DAİMİ NEZARETÇİ (a) Daimi nezaretçisi olmayan maden işletme ruhsat sahalarında, maden işletme faaliyeti yapılamaz. (b) Vardiyalı çalışılan işletmelerde, maden işletme faaliyeti, daimi nezaretçinin koordinasyonunda yapılır. (2) Daimi nezaretçinin görevleri: a) Daimi nezaretçi, nezaret görevini Maden Kanunu ve bu Yönetmelik kapsamında yürütür. b) Ruhsat alanı içerisinde maden işletme faaliyetlerinin işletme projesine uygun yürütülmesini sağlar. c) Daimi nezaretçi işletme faaliyetlerini projesine uygun olarak planlar, koordine eder ve yürütülmesini sağlar. İşletme projesine aykırı olan tehlikeli bir durumun varlığı söz konusu olduğu zaman, gerekli önlemlerin alınmasını önerir ve nezaret eder.
DAİMİ NEZARETÇİ (3) Daimi nezaretçinin görev, yetki ve sorumlulukları: a) Daimi nezaretçi, görevi ile ilgili inceleme yapmak ve gerekli her türlü bilgiyi alma ve Kanun kapsamında gerekli önlemlerin aldırılması yetkisine sahiptir. Bu yetkinin kullandırılmamasından ruhsat sahibi sorumludur, b) Daimi nezaretçi, atandığı ve sorumlu olduğu işletmenin faaliyetlerinin projeye uygunluğunu her gün inceleyerek tespitlerini ve önerilerini daimi nezaretçi defterine her iş günü not etmek zorundadır. Aksi takdirde daimi nezaretçi uyarılır. İkinci kez aynı ruhsat ile ilgili olarak bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda daimi nezaretçinin Kanun gereğince yapacağı beyanlar bir yıl süre ile geçersiz sayılır. Fiilin her tekrarında hak mahrumiyeti uygulamasına devam edilir. Uygulanan uyarı ve hak mahrumiyeti Maden Mühendisleri Odasına bildirilir.
DAİMİ NEZARETÇİ c) Daimi nezaretçi defterinin; Daimi nezaretçi ile ruhsat sahibi/vekili/işletmeci/rödövansçı sözleşmede yetki verilmesi halinde rödövansçı ile birlikte imzalanması zorunludur. Defterin ibraz edilmemesi veya EK 4 te belirtilen bilgileri içerecek şekilde düzenli tutulmaması halinde, ruhsat sahibine 20.000 TL idari para cezası uygulanır. Mücbir sebeplerden dolayı defterin zayi olması durumunda bunun resmi makamlardan alınan belge ile belgelenmediği durumlarda defter ibraz edilmemiş sayılır. d) Hammadde üretim izin sahalarında defterin ibraz edilmemesi, EK 4 te belirtilen bilgileri içerecek şekilde düzenli tutulmaması veya faaliyeti gerçekleştiren tarafından imzalanmaması halinde faaliyeti gerçekleştirene 20.000 TL idari para cezası yüklenici tarafından ödenir.
DAİMİ NEZARETÇİ e) Daimi nezaretçi, görev aldığı işyerindeki faaliyetler ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, öneri ve önlemleri belirler. Aynı zamanda içeriği Genel Müdürlük tarafından belirlenmiş ve noter onaylı Daimi Nezaretçi Defteri ne rapor ederek ruhsat sahibine bildirir. Eksiklik ve aksaklıkların, öneri ve önlemlerin rapor edilmemesinden daimi nezaretçi, bunların yerine getirilmemesinden ruhsat sahibi sorumludur. f) İşletme faaliyetlerine ara verildiği dönemlerde ara verilme gerekçesi deftere yazılarak, deftere yukarıda belirtilen sürelerde rapor yazılmaz. g) Daimi nezaretçi, işletme projesine aykırı faaliyetin işletme açısından tehlikeli durum oluşturduğunu tespit etmesi halinde bu durumu işverene bildirir. İşveren, üretim/üretime yönelik faaliyetleri derhal durdurur. Ayrıca işveren, YTK ya durdurmaya ilişkin hükmü bildirir. h) Vardiyalı çalışılan işletmelerde tek daimi nezaretçi defteri tutulur.
VARDİYA MÜHENDİSİ Teknik elemanın görevleri MADDE 143 (1) Teknik eleman, Kanun ve yönetmeliklerinde yer alan hükümler gereği görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Taslak yönetmelikte ise; Teknik Elemanın Görevleri MADDE 126 (1) Teknik eleman, görev aldığı sürelerde daimi nezaretçinin talimatları doğrultusunda işletmedeki faaliyetlerin projesine uygun olarak yürütülmesini sağlar. şeklindedir.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olayı, ifade eder.
SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.
İŞ KAZASI SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR İş kazası sigortasından sağlanan haklar şunlardır: a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi. b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması. c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması. e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI İLE HASTALIK BAKIMINDAN İŞVERENİN VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI İLE HASTALIK BAKIMINDAN İŞVERENİN VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI İLE HASTALIK BAKIMINDAN İŞVERENİN VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
SÜRESİNDE BİLDİRİLMEYEN SİGORTALILIKTAN DOĞAN SORUMLULUK Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.
SORUMLULUKLAR CEZAİ SORUMLULUK HUKUKİ SORUMLULUK
KAST CEZA SORUMLULUĞUNUN ESASLARI (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. (2) Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast vardır. Bu hâlde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
TAKSİR (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır. (2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. (3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
TAKSİR (4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir. (5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
TAKSİRLE ÖLDÜRME (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
TAKSİRLE YARALAMA (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
TAKSİRLE YARALAMA (4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması hâlinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
GÜVENLİK TEDBİRLERİ BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMA Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.
TAKDİRİ İNDİRİM NEDENLERİ Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmi beş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.
KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere; göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz.
HÜKMÜN AÇIKLANMASI VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
HÜKMÜN AÇIKLANMASI VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.
KOŞULLU SALIVERİLME (1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir. (2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.
KOŞULLU SALIVERİLME (3) Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre; a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuzaltı, b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuz, c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuzaltı, d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuz, e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla yirmisekiz, Yıldır.
HUKUKİ SORUMLULUK Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
HUKUKİ SORUMLULUK ZARARIN VE KUSURUN İSPATI Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. BELİRLENMESİ Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.
HUKUKİ SORUMLULUK İNDİRİLMESİ Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.
ÖLÜM HUKUKİ SORUMLULUK Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
HUKUKİ SORUMLULUK BEDENSEL ZARAR Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
HUKUKİ SORUMLULUK BELİRLENMESİ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır.
HUKUKİ SORUMLULUK MANEVİ TAZMİNAT Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
ZARAR GÖRENİN HAKLARI MADDİ TAZMİNAT MANEVİ TAZMİNAT
UYGULAMADA DURUM Ölen Kişinin Yakınları veya yaralanmalarda mağdur Maddi ve Manevi Tazminat Davası açmaktadırlar.
UYGULAMADA DURUM Açılan bu Davalarda Mahkemece tespit edilecek tazminat bedeli kişinin o anki yaşı, azami yaşama süresi, almış olduğu ve alacağı maaşlar hesaplanarak belirlenmektedir. Yaralanan veya Ölen kişi ne kadar genç ise tazminatta o oranda yüksek çıkmaktadır.
UYGULAMADA DURUM Mahkeme takdir edilen maddi tazminat miktarını hesaplarken SGK tarafından hesaplanarak ödenmiş olan bedeli de göz önünde bulundurur.
UYGULAMADA DURUM SGK ise yapmış olduğu ödemeler ile ilgili olarak işverene rücu hakkına sahiptir.
UYGULAMADA DURUM İŞ KAZASI SONUCU MÜHENDİS Taksirle Adam Öldürme ve/veya Yaralamadan dolayı ceza alabilir. Ceza Mahkemesi tarafından belirli bir süre ile Mesleki Yasaklama cezası alabilir. Mahkemece takdir edilecek maddi-manevi tazminatı ödemek zorunda kalabilir. SGK tarafından yapılan ödemeleri rücu yolu ile ödemek zorunda kalabilir.