RUHANİ YÜKSELİŞİN NURU

Benzer belgeler
MELEKLER NEDEN HZ. ADEM E SECDE ETTİ?

BİR TÖREN GECESİ. Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 22 Şubat 2010 Sohbeti,

La ilahe ill'allah La ilahe ill'allah La ilahe ill'allah Muhammed Resulullah aleyhi salatullah ve selamu.

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 23 Şubat 2010 Sohbeti,

ÖZGÜRLÜK ALLAH IN LÜTFU

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 15 Mart 2010 Sohbeti,

BU DÜNYANIN KIYMETİ. Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 24 Mart 2010 Sohbeti,

BEN GİZLİ BİR HAZİNE İDİM

KALPLERİMİZ KİLİTLİ. Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 6 Mart 2010 Sohbeti,

RUHANİYETİN GİZLİ GÜCÜ

HAKİ KATE GÖ TÜ REN REHBER

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 18 Mayıs 2012 Sohbeti,

Herkes bir arayış içinde

O BİLEN KİMSELER. Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 2 Şubat 2010 Sohbeti, Destur ya Seyyidi Meded.

KUR AN-I KERİM VE EMANETİ

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

KABE KİMİN İÇİN YAPILDI?

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 13 Mart 2010 Sohbeti,

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

ŞEYHİNİZE TABİ OLUN. Şeyh Mehmet Efendi Hz. nin 20 Temmuz 2012 Tarihli Sohbeti, Türk Cemaate yaptığı Sohbet:

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 27 Mart 2010 Sohbeti,

ŞEYH EFENDİ HZ NİN HALVETİ

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

HİCRİ YILBAŞI. Şeyh Bahauddin Efendi nin 2 Ekim 2016 Sohbeti,

ANAHTAR TESLİM OLMAKTIR

Dünya: Ilahi bir TV kanalından ibarettir

MALAYANİ. Şeyh Bahuddin Efendi nin 15 Eylül 2012 Sohbeti,

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

İNSANLIK İÇİN EŞİTLİK

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SAMİMİ OLUN. Şeyh Bahauddin Efendi nin 25 Kasım 2014 Sohbeti,

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 23 Aralık 2011 Sohbeti,

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 31 Temmuz 2013 Sohbeti,

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

İSLAM DA KADIN VE ERKEK

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

TARİKAT EDEPTEN İBARETTİR

HADİS DERSLERİ. Gale Resulullah(s.a.v.) Efendimiz (s.a.v) Hadis-i Şerif inde buyuruyor: ŞİDDETLİ HESAP

Dua ve Sûre Kitapçığı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

ILLA-L MAWADDATA FI-L QURBA (42:23)

Mekke; Kabenin etrafında Öteller

DEPRESYON VE İNKAR. Şeyh Bahauddin Efendi nin 1 Şubat 2015 Sohbeti

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 10 Ocak 2013 Sohbeti,

ŞİKAYET ETMEYİN. Şeyh Bahauddin Efendi nin 13 Mayıs 2012 Sohbeti,

ZAMANIN SONUNA GELMEDEN TÖVBE ET

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ŞAM IN TAHTI KİMİN. Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 8 Nisan 2012 Sohbeti,

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

CENNETİN ANAHTARI. Şeyh Adnan Efendi nin 23 Mart 2012 Sohbeti,

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti?

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

YOLCULUĞUN TADINI ÇIKARIN

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım,

Danışmanlık Hizmetlerimiz

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

MOR SEVİYE. Şeyh Bahauddin Efendi nin 27 Aralık 2014 Sohbeti, Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah.

ÜNİVERSİTE. Şeyh Bahauddin Efendi nin 9 Aralık 2014 Sohbeti,

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 29 Eylül 2012 Sohbeti,

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

İlahi Haber ve Uyarı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

İslamiyet in dirilmesi bizden fidye ister. Cenab-ı Hak:

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

İlm-ül yakîn, yani bir yerde duman görüp orada ateşin bulunduğu hakkında bilgi sahibi olmak.

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Transkript:

RUHANİ YÜKSELİŞİN NURU Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz. nin 2 Mart 2010 Sohbeti, La Ilaha ill'allah La Ilaha ill'allah La Ilaha ill'allah, Seyyidina ve Nebiyyuna Muhammedun Resulullah. Allahümme zidhu izzen ve şerefe,ve rıdvane ve sultana. Ve tazimimizden sonra selam. Biz kullar olduğumuz için, kendi zayıflığımıza göre Rabbimizi Cenab-ı Allah'ı tazim etmeye çalışıyoruz. Bütün övgü ve şan, sonsuz yapılan tazim Rabbimiz Cenab-ı Allah içindir. Sonra, en Sevgili Peygamberimiz Ahir zaman Nebisine (sav) salatu selam ediyoruz. Bu dünya sonuna yaklaşırken yollandı Efendimiz Hz Muhammed (sav). Ve bizler de onun Ümmeti olmakla şereflendik. Şerefinizi bilmeye çalışın, ki diğer Peygamberlere bile verilmedi bu şeref. Ve bizler, bu dünyanın Sultanı ve üzerinde olan herşeyden sorumlu olan BüyükŞeyhimizden himmet istiyoruz. Ve o öyle bir Zat'dır ki, veya kendisine öyle bir şahsiyet verilmiştir ki doğudan Batıya Kuzeyden Güneye, okyanusların dibine ve kıtalara nazar edebilir. "Ve mâ zâlike Alâllâhi bi azîz- Bu, Allah'a göre zor bir şey değildir" (35:17) Ey Haziri alimleri.. Ne diyorsunuz? İmkansız diyebilir misiniz? Hayır! İnnemâ emruhû izâ erâde şey en en yekûle lehu kun fe yekûn. (36:82) İnanıyor musunuz inanmıyor musunuz buna? Selefi alimleri, Hadiri alimleri Kur'an-ı Kerim'den birşeyler anlamaya çalışın. Ve bilmeniz gerekiyor ki, biz bu gezegende yaşıyoruz ve bu gezegen mümkinatlar yeridir. Dünyamızın asıl özelliği herşeyin mümkün olabilmesidir. Ve bu aynı zamanda üzerindeki yaşayan mahlukat için de geçerli. Ben Semavi Varlıklar için olan mümkinelerden bahsetmiyorum, onların özellikleri bizimkilerden 100% farklıdır. Biz şimdi onu konuşmuyoruz, ama diyoruz ki bu dünya "mümkinat" alanında. Bu gezegene ait olan herşey için mümkinat vardır. Ve bu mümkinat başka gezegenlerde de olacak, bu bir kuraldır demiyoruz, hayır, yalnız bu gezegen için. Dünya için. Ve bu gezegendeki herşeyi kontrol eden idare eden Zat için söylüyoruz; Esselamu aleyke ya Sultanul Evliya. Rabbül Alemin'in İlahi Huzurunda verilmek üzere sizin vasıtanızla af istiyoruz. Sonra, dinlemek için bir ilgi gösteren dinleyicilerimize esselamu aleykum diyoruz. Bazısı anlar, basızı için ise anlaşılmayabilir. Ama bizler birşeyler öğrenmek ve anlamak için gayret etmeliyiz. Bu, üzerine çok çeşitli yiyecekler konmuş bir masa gibidir. Kimisi size uygundur, kimisi değil. Ama o genel olarak Sema'dan yeryüzüne gelen ilahi bir masadır, ve insanlar da Semayla ve Semavi varlıklarla bağlantısı olan peygamberler ve seçilmiş zatlar tarafından ona davet edilmişlerdir. Biz o masanın sinisine, tepsisine ulaşabiliriz. Bakın, içinde herşey bulunur. Bir insanın isteyip de kendisine verilmeyen birşey yok. Onun için o tepside, iyi şeyler de bulabilirsiniz kötü şeylerde. Güzel şeylere ulaşmak zordur ama kötü www.saltanat.org Page 1

şeylere insan çabucak ulaşabilir. Onlara kolayca da ulaşabilirsiniz, zor bir şekilde de olabilir. Ulaşıp alırsınız. Ama tepsideki bazı şeyler çok kolaydır. Kolay.. Ne derler ona? Restoranlardaki gel-al paket servisi gibi. Ama bu tarafa ulaşmak için bazı şartlar vardır. Lakin öbür taraf paket servistir; hazır, gelip alabilirsin. Ama bu öbüründen farklı birşeydir. Bu taraf, sana ilahi bir haz verir. Ruhun tazelenir. Ve bu kendinizin daha fazla şeyler anlamasına vesile olur ki Allah'tan bir lütuf olan Hakiki Varlığına dair. Her insanın Hakiki Varlığı Allah'tan bir lütuf olarak Sema'dan gelir. O masada bir zevk bulacaksınız. Öbür masa, paket servis. Paket servis kolay ama Sema'ya ait değildir, hayır. O al-götür paket servisi şeytani şeylerdir, şeytani arzulardır. Şeytani arzulara ulaşmak çok kolaydır ama İlahi Varlıklar çok zor ve zahmetlidir, ve onun için cehd- gayret ve ciddiyet gerektirir. Ama bu günümüzde insanlar herşey kendileri için kolay olsun diye uğraşıyor. Ve o teknoloji de insanları tembel yaptı. Bazı insanlar "teknoloji iyidir, bizim için çok kolay ve zevkli olacak" diyor. Ve büyük kolaylık, diyorlar. Teknoloji hayatlarımızı kolaylaştırıyor, diyorlar. Halbuki tam tersi. Birisi her zaman hazır. Sıfır, sıfır, kainatta olan herşey için böyle bu. Hakiki varlıkları yok. Hakiki Varlık Rabbül Alemin içindir. Biz, biz hep sıfır tarafındayız. Teknoloji de insanları sıfır yapıyor, çünkü insanlara hayatlarını kolaylaştırıyor ve kolaylık gösteriyor. Olmaz. Teknoloji insanların hüviyetini Varlıktan alıp, Varlık olmak yerine teknolojinin peşinden koşan bütün insanlardan herşeyi alıp onları sıfırlıyor. Acayip, acayip. Evet, eski zamanlarda bu haberin Amerika'ya, Jameika'ya Afrika'ya, Avupa'ya, Doğuya Batıya ulaşması için çok uzun süre gerekiyordu. Şimdiyse bu makine anında sohbetimizi alıp soğudan batıya, kuzeyden güneye götürüyor. Ama sizi, birin sol tarafındaki sıfır yapıyor- teknolojinin bize yeni bir hüviyet verip bizim için herşeyi kolaylaştırdığını düşünen insanlar için bu. Halbuki hakikatte sizin ilahi varlıklarınızı alıyor, ya cisminizle var oluyorsunuz, veya hem cisminizi hem ruhaniyetinizi hepsini aşağı indiriyor, sizi gerçekten sıfırlıyor. Ama insanlar sanıyorlar ki sıfır, bilim ve teknolojide sıfır olmak bizi rahat ettirir, keyifli yapar. Hayır, aslında teknoloji ile kaybediyorlar. Teknolojiyle hüviyetlerini kaybediyorlar. Ama şimdi insanların anlayışları değişti, Çünkü teknolojinin hepsi insanlara hüviyetlerini kaybettirdi- Akıllarını, görmelerini, konuşmalarını, duymalarını, yürümelerini hepsini aldı. Teknoloji herşeyi aldı insandan! İnsan yalnız sembolik birşey olarak kaldı ve kendilerine dendi ki "sen şimdi birin arkasındaki sıfır noktasındasın ve şimdi olmasını istediğin şeyleri yapabilirsin. Burada tuşlar var, böyle yap istediğin şeyin olması lazım". O tuşa basarsan başka birşey gelir ve olur. Bu şeref değildir. Bunlar hep şeytani. Bunlar hep..nedir o? Teknolojinin hepsi şeytana aittir. Böyle şeyler bir insanın kendisinden de olamaz mı sanıyorsunuz? Eğer "biz hiç böyle birşey duymadık, biz, teknoloji bizim ortalamamızın üzerinde ve teknolojinin yaptığını biz yapamayız" diye düşünüyoruz derseniz bu yanlış bir düşüncedir. Evet! Sahabe.. Ey bizim Haziri alimlerimiz, nedir sizin bu konudaki fikriniz? Efendimizin (sav) Sahabelerine ruhani kuvvetleri ile böyle şeyler verilmedi mi zannediyorsunuz? Teknoloji sizin kapasite ve kabiliyetinizin üzerinde mi sanıyorsunuz? Teknoloji bizim üzerimizde mi yoksa biz mi ona hükmederek onu www.saltanat.org Page 2

ayaklarımızın altına alıyoruz? Evet! Bütün Sahabe, onlara öyle ruhani kuvvetler verildi ki eğer bir saniyenin içinde bütün teknolojiyi durdurmak isteseler bunu yapabilirler. Ama insanlar şimdi gafil. İnançları sıfır noktasında. Teknolojiye inanıyorlar da, ruhlarımızda taşıdığımız hakiki güce inanmıyorlar. Evet, fiziksel varlığımız için teknoloji bir şeydir. Ama ruhlarımız için teknoloji hiçbir şey yapamaz. Eğer teknoloji ruhlarımızın derecesinin üzerinde olsa neden teknoloji ruhlarımızı ölü bedenlerimize geri getiremiyor? Eğer insandan o ilahi sır, ruhani varlık alındıysa o zaman teknolojinin ruhumuzu kurtarıp fiziksel bedenimizin içine koyması gerekirdi, ama yapamaz. Bu demektir ki, maneviyat maddenin üzerindedir. Madde, Semavi varlıkların derecesine ulaşmış o kimselerin ayaklarının altındadır. Bu, sizi bir adım bile yukarı çıkaramaz. Bir adım çıkamazsınız ama ruhani gücünüz sizi dünyadan Göklere taşıyabilir. "Delilin nedir?" diye soruyorsanız ey Selefi alimleri, siz hiç Mirac gecesini duymadınız mı? Mirac gecesi, Kuvvet gecesidir. Gece yolculuğu, Efendimiz (sav) teknoloji mi kullandı o zaman? Tayyare mi kullandı, füze mi kullandı? Nasıl oluyor da teknoloji, insanın ruhani varlığının gücünün üzerindedir diye iddia edebiliyorsunuz? Nasıl söylüyorsunuz bunu? Neden insanlara içlerinde bütün teknolojiiyi ayaklarının altına alabilecek kadar büyük bir özelliğin bahşedildiğini hatırlatmıyorsunuz? Efendimiz (sav) yukarı çıkmak için tayyare veya roket kullanmadı. Eğer roket kullanmış olsa, o roket onun bir saniyede ulaştığı yere milyarlarca yılda ulaşamazdı. Göz açıp kapayana kadar Efendimiz 7 kat Semayı geçti. Ama insanlar şimdi yalnız, hayatlarının zulmet tünellerinin içinde koşturuyor. Ve bazı yıldızlar gibi olacaklar ki, Kara delikler var derler, onun içine girecekler ve kaybolacaklar, bir daha asla görünmeyecekler. Onun için ey bizim Selefi, Haziri alimleriniz, söyleyin, tereddüt etmeden söyleyin. Sizi bunu söylemekten men eden birşey mi var? Söyleyin, "Sizde öyle kuvvetler var ki, İslam'da bundan daha büyük kuvvetler var" deyin. Ve herkesin ruhani varlığının kuvveti farklıdır. "Ve li kullin derecâtun" (46:19) Cenab-ı Allah'ın buyurduğu üzere herkes için, kendilerine tayin edilen mertebeye ulaşmaları için bazı dereceler/adımlar vardır. Ama şimdi insanlar, bilhassa da Müslüman alemi ve onların alimleri böyle konular üzerinde düşünmüyor. Onların düşündükleri "oo, teknoloji bize şunu bunu yapmaya yardım ediyor". Bir insan eğer ruhani kuvvetini kullansa onun yaptığının 100 katını yapabilir. Buraya da her yerden dinleyiciler getiriyor. Evet, İslam. İslam Yaradıcımız Cenab-ı Allah'tan mahlukata en büyük lütuftur. Evet. Ve Efendimizin (sav) Sahabeleri de, hepsi Levh-i Mahfuza göre, istedikleri gibi kullanabilecekleri böyle özel kuvvetlerle mücehhez edilmiş, hazırlanmışlardı. Levh-i Mahfuzu görür, bakar ona göre yaparlardı. Ama kör insan asla bakamaz, görmez ve birşey yapamaz. Birşeyin üzerinde tesiri olamaz, eylem gösteremezler. Böyle şeyleri bilmemiz lazım. Bu, bütün milletlere en zayıf bir kuldan açılmış yeni bir ufuktur, ki doğudan batıya daha önce hiç düşünmedikleri veya hayal etmedikleri, görülmemiş duyulmamış böyle ilimlere kendi düzenlerine göre ulaşsınlar. Bu yüzden diyorum ki, ey bizim insanlarımız, dinleyenlerimiz, lütfen biraz olsun alın... "Ve li kullin derecâtun" anlamak için biraz olsun alın çünkü Rabbül Aleminden gelen ilahi lütuflar asla kesilmez, Allah www.saltanat.org Page 3

fotokopi de yapmaz. Bugün dünün aynısı olsun, veya bugün yarınla aynı olsun. Hayır. Hergün başka bir şahsiyet taşır ve her gün, her saat için bir hüviyet vardır. Ve kim Sema'nın üst mertebelerine çıkabilirse onlar da o noktalara bu şekilde çıkarlar. Sema'nın lütfu onlara bir ayağı dünyada basarken, ikincisini Göğe bastırır. Çünkü insan Sema'dan miras aldığı bir sır taşır. Sır. Çünkü onlar Kainatta Halifeler olmak üzere seçilmiş, tayin edilmişlerdir. Ve Halife, hakiki Halife Rabbani mertebede birdir. Semanın mertebeleri halifelerin sayısız hüviyetlerini ihtiva eder. Bir halifenin hüviyeti asla bir diğerininkiyle aynı olmaz. Ve her birine de, bir diğerinin ayağını bile değdirmediği bir alemin halifesi olmak ikram edilmiştir. Ey insanlar, anlamaya çalışın. Ve bilmeniz lazım gelir ki, evliyaların meclisi gafil kimseler değildir. Onlar zamanı ve insanların kapasitesini bilirler ve onlara, kapasite ve anlayış derecelerine göre bir anlayış verirler. Onun için, siz halifesiniz. Siz halifesiniz, siz halifesiniz. Ama size ait olan şey, bir sırdır. Sır. Sırlı varlık, sırlı yaradılış, sırlı hüviyet. Ve Sema'nın Emirlerinin hepsinin usulü, ve aynı zamanda Sema'nın Yollarını takip eden ve o yolda çalışanların da usulleri insanlara anlatmak ve onları bir derece- den başka bir dereceye atlatmak için, anlayış için hazırlanmış kimselerin arkasında olmaktır. Bazı özel varlıklar vardır. Ama insanlar, bütün insanoğlu fotokopi, birbiriyle aynı sanıyorlar. Hayır. Ve şimdi Rabbül Alemin, üzerinde düşünsünler diye insanın anlayışına bir ışık tutmak, nur vermek istiyor. Düşünmek, kilitli hakikatlerin anahtarıdır. Evet, böyledir. Eğer onlardan birini bulabilirseniz, ve o da "tamam, gel bana tabi ol senin anahtarın bendedir, ben taşıyorum" derse.. Bir defasında, Ahmedul Bedevi Hz.. Kendisi meşhur bir veli idi. Ve öyle bir mertebeye erişmişti ki Cenab-ı Hakka ait olan ilahi sesler işitiyordu. Ve dedi ki "Ey Rabbım, Sana bakmak istiyorum. Sen'in tatlı hitabını duyuyorum, Seni görmek isterim". Rabbül Alemin de buyurdu "Kendini hazırla". Etrafta dolaşırken bir kimse gelip Ahmedül Bedeviye demiş ki: "Ya Ahmed, benimle gel. Senin istediğin semavi makamların anahtarı, senin anahtarın benim elimdedir. Bana gel". O da dedi ki, "benim senin anahtarına hacetim yok. ben anahtarımı Fettah'dan alırım" demiş. Ahmed Bedevi böyle söylemiş. "Benim senden alacak anahtarım yok. Ben ancak makamımın anahtarımı el Fettah olan Rabbül Aleminden alırım". O zat da "sen bilirsin o zaman" diyerek uzaklaşmış. Ahmedül Bedevi gitmiş, gitmiş, gitmiş.. Her yere koşturup sorarmış "Ey Rabbim, benim o anahtara ihtiyacım var". "Ya Ahmed, bak, Ben senin makamının anahtarını bir kuluma vermiştim, sen ona rastladın o da sana vermek istedi anahtarını. Sense 'anahtarımı senden almaya muhtaç değilim, yalnız Rabbimden alırım' dedin. Git ve ondan al. Edep budur. İnsanlar için edep böyledir". Bunu Şeyh Efendi Hz'den duymuştum. www.saltanat.org Page 4

Allah derecelerini daima ali eylesin. Ahmedül Bedevi, o zatı bulabilmek için çok uzun zaman aradı, koşturdu. Ve aniden onu görüp karşılaştılar. Dedi ki ona "ey benim üstadım, sana geldim". "Şimdi mi geliyorsun bana? Rabbinin cevabı sana yetişti mi?" "Evet". O zat ona manevi kuvveti ile teveccüh etti ve bütün ulaştığı mertebeleri, ilmi aldı ondan. Ahmed Bedevi hiçbir şey bilmez bir şekilde kaldı. Böyle yaptıktan sonra gözden kayboldu o zat. Çok uzun bir süre Fatiha bile okumayı bilmedi. Ve zaman dolunca, o zat gelip baktı, "Ey Ahmed, şimdi geldin?" "Ey Rabbim, Sana ulaştım ama bulamıyorum". "Şimdi senin için açabilirim" dedi ve açtı. "Bak şimdi" dedi. Onun için Ahmedül Bedevi, vuuu onun cezbesi çok kuvvetlidir şimdi. Allah derecelerini ali eylesin daima. Onun için ey insanlar, sizler de size hakiki makamınızın anahtarını verebilecek olan kişiye tabi olmalısınız Onu aramanız lazım, yoksa şeytan sizi çeker. Allah bizi affeylesin. Ya Rabbi affeyle bizi. Ya Seyyidi ya Resulullah şefkat şefaat. Ey meşayıh-ı izam, sizin himmet ve mededinize muhtacız. Himmet edin bize, kendimizi şeytanın hilelerinden koruyup şeytanı tuzaklara düşmemek için. Ey Rabbimiz, bizi affeyle. Fatiha Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=4533&name=2010-03- 02_en_TheLightOfSpiritualPromotion.mp4 www.saltanat.org Page 5