ANMED ANADOLU AKDENİZİ Arkeoloji Haberleri 2011-9 News of Archaeology from ANATOLIA S MEDITERRANEAN AREAS Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Suna & İnan Kıraç Research Institute on Mediterranean Civilizations
Dağlık Kilikia 2010: Yerleşim Tarihi ve Epigrafya Araştırmaları Rough Cilicia 2010: Settlement History and Epigraphy Surveys Hamdi ŞAHİN Mersin ili, Erdemli, Silifke, Mut, Gülnar, Aydıncık, Bozyazı, Anamur ilçelerinde Yerleşim Tarihi ve Epigrafya Araştırmaları kapsamında amacımız antik dönemde Kilikia Trakheia (Dağlık Kilikia) olarak bilinen bölgenin sınırları içerisinde bulunan antik kentlerin hinterlandında tespit edeceğimiz yerleşmeleri, yerleşim tarihi açısından inceleyerek tarihlemelerini yapmak ve hangi antik kentin arazilerinde yer aldıklarını saptanmaya çalışmaktı*. Bu bağlamda tespit ettiğimiz yerleşmelerin GPS ile koordinatları alınmış, yerleşmeler arasında saptanan antik yollar, yine GPS yöntemiyle otomatik olarak noktalandırılarak, yolların güzergahı haritalandırılmıştır. Yerleşmelerde ve yakın çevrelerinde tespit ettiğimiz antik dönem yazıtları kopyalanmış ve fişlenerek bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Yüzey araştırmalarımız iki bölüm halinde gerçekleştirilmiştir: 1. Korykion Antron (Cennet-Cehennem Obrukları) ve Göztepesi Mersin İli, Silifke İlçesi, Narlıkuyu Beldesi, Hasanaliler Köyü Göztepesi mevkiinde yer alan kutsal alanda 2009 yılında başladığımız çizim çalışmaları, yerinde kontrol edilmiş ve eksikler giderilmiştir. * Başkanlığımda yürütülen çalışmalara Yrd. Doç. Dr. F. A. Yüksel, Dr. N. Hoşkan, Restoratör N. C. Cihan, Klasik Filolog F. Şahin ve Klasik Filolog S. Ünsal ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü nü temsilen D. B. Alper katılmıştır. Tüm ekip üyelerine özverili çalışmalarından dolayı en içten teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmalarımız İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı (Proje No: 6459) ve Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü (AKMED) tarafından desteklenmiştir. Her iki kuruma desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunarım. In this year s surveys, one objective was to study the settlement history and epigraphy around Mut, Gülnar, Aydıncık, Bozyazı, and Anamur in Mersin, along with their inland settlements and their regional history within Cilicia Tracheia (Rough Cilicia). A further objective was to determine their dating and identification and to which ancient city they were attached*. To this purpose, settlements identified were not only catalogued, but their coordinates were specified by GPS, with ancient roads between settlements also marked and mapped. All ancient inscriptions identified throughout these settlements and vicinities, were computerized after being copied and documented. In the 2010 campaign our surveys were conducted in two stages: 1. Korykion Antron (Cennet-Cehennem Chasms) and Göztepesi The drawing work initiated in 2009, around the sanctuary at Göztepesi mevkii of Hasanaliler Köyü in Narlıkuyu, located near Silifke in Mersin s province were reviewed and updated. * The surveys were conducted under the direction of H. Şahin accompanied by Asst. Prof. Dr. F. A. Yüksel, Dr. N. Hoşkan, Restoration expert N. C. Cihan, Classical Philologists F. Şahin and S. Ünsal as well as D. B. Alper representing the Ministry of Culture and Tourism General Directorate of Cultural Heritage and Museums. I would like to express my sincere thanks to all of the participants and my gratitude to the Ministry of Culture and Tourism General Directorate of Cultural Heritage and Museums for the permission granted. Thanks are also due to two institutions that financed the survey: the Istanbul University Scientific Research Projects Fund (Project Nr. 6459) and the Suna & İnan Kıraç Research Institute on Mediterranean Civilizations (AKMED). 188
Res. 1 Korykion Antron, tapınak çalışmaları Fig. 1 Korykion Antron, surveys on the temple 2010 yılı çalışmalarımız kapsamında, Korykion Antron da yer alan tapınağın/kilisenin Total Station ile çizim ve 2009 yılında başlamış olduğumuz jeofizik çalışmalarına devam edilmiştir (Res. 1). Korykion Antron da yer alan tapınak/kilisenin hemen güneyinden geçen ve bugün asfaltla kaplı olan yol üzerinde yaptığımız jeoradar ölçümlerinde, yol boyunca düzenli olarak doğu-batı doğrultusunda uzanan ve apsisin hemen önünden güneye dönen kalın bir duvar kalıntısı saptanmıştır. Bu duvar yüksek bir olasılıkla, Hellenistik Dönem de inşa edilen tapınağın poligonal taş örgüsüne sahip peribolos duvarının kuzey bölümü olmalıdır. Zira tapınağın/kilisenin güneyinde ve batısında aynı taş örgü sistemine sahip bölümlerini bugün hâlâ yer yer görmek mümkündür. Jeo radar yöntemiyle saptadığımız diğer önemli bir bulgu ise, tapınağı çevreleyen peribolos duvarının güney bölümüne ait poligonal duvarın bir bölümüdür. Cennet Obruğunun güney köşesi üzerine kemer sistemiyle inşa edilen poligonal duvarın altındaki boşluk, tespit edebildiğimiz kadarıyla Hellenistik tapınağın sütun, alınlık parçaları ve diğer mimari elemanlarıyla kapatılmak üzere doldurulmuştur. Bu eylem büyük bir olasılıkla kilisenin inşa edildiği dönemde gerçekleştirilmiş olmalıdır. Hellenistik Dönem de tapınağın peribolos duvarının içerisinden Cennet Obruğu nun içerisine giden bir yol bulunmaktaydı. Bu yol muhtemelen cennet obruğunun tabanında yer alan ikinci bir kutsal mekânda sunu yapmak için kullanılıyor olmalıydı. Obruğun tabanında yer alan kilisenin temelleri dikkatlice incelendiği takdirde, kilisenin tabanının altında, poligonal taş örgülü bir temel daha olduğu görülmektedir. Bu nedenle kilise Hellenistik Dönem de kullanılan ikinci bir kutsal alanın üzerine inşa edilmiş olmalıdır. Geç Antik Çağ da tapınaktan bu mekâna giden Hellenistik Also, drawings of the temple/church in Korykion Antron by total station, as well as geophysical surveys were continued (Fig. 1). Through ground penetrating radar, remains of a church wall were identified, just south of an asphalt-paved road, which extended in an east-west direction and turned southward, right in front of the apse. Since the wall resembled the masonry on a wall in the south and west of the temple/church, it appears to be the northern part of the peribolos wall, also built with polygonal masonry. Possibly, it belonged to the Hellenistic temple. Indeed, parts of wall, still showing the same masonry, can still be seen to the south and west of the temple/church. This is significantly evidenced and shown by GPR as a partial segment of the polygonal wall that belonged to the south part of the peribolos wall which surrounded the temple. The cavity beneath an arched polygonal wall, built on the south corner of the Cennet chasm, had been filled with fragments of columns, pediments and other architectural elements from the Hellenistic temple. This probably took place during the construction of the church. In the Hellenistic period, a road passed through the peribolos wall of the temple, reaching into Cennet chasm and was used, possibly, to make offerings in a second sanctuary at the base of the chasm. When the foundations of the church at the base of the chasm are carefully examined, there is another polygonal masonry foundation beneath the church floor. This would indicate the church was built on the second sanctuary, used in the Hellenistic period. During Late Antiquity, the road, out of the temple leading to the sanctuary. was no longer used, and a second path, leading to the newly constructed church at the base of the chasm was built and paved. This is still used today by visitors. As a result of the previous drawings and documentation of work, initiated in 2008, it was established that the north wall of the church is gradually slipping towards the asphalt road. Compared to the measurements taken in 2009, the 2010 campaign determined the wall had slipped 4 cm. more toward the road. There are visible, vertical gaps between blocks at the west end of the northern wall up to 4-5 cm., which shows an increasing widening. It was obvious this could be dangerous and even life threatening, and, as a temporary precaution, signs were placed on the wall to prevent an accident, this was done with the assistance of the Silifke Museum and Department of Highways. A list of priests were inscribed on the remains of the northern wall in Korykion Antron, but there is no mention of the deity to which the temple was dedicated. 189
Dönem e ait yol da iptal edilerek, obruğun tabanında inşa edilen, kiliseye giden ve bugün ziyaretçilerin kullandığı ikinci bir yol açılmış ve taş döşenmiştir. 2008 yılında başlamış olduğumuz çizim ve belgeleme çalışmaları sonucunda kilisenin kuzey duvarının her geçen yılla birlikte, hemen önünden geçen asfalt yola doğru eğim gösterdiğini tespit ettik. 2010 yılı çalışmalarımız sonucunda elde ettiğimiz veri ve bulgulara göre, duvar yapısının 2009 yılı verilerine göre yaklaşık 4 cm. daha asfalt yola doğru yatma eğilimi gösterdiğini saptadık. Özellikle söz konusu kuzey duvarının batı bitiminde yer alan bloklar arasında dikey doğrultuda, 4-5 cm. genişliğinde açılmalar bulunmakta ve açılmalar her geçen yıl daha da genişlemektedir. Bu nedenle yıkılması halinde insan hayatı açısından büyük bir tehlike arz edeceği açıktır. En azından geçici bir önlem olarak duvarı boydan boya, Silifke Müzesi ve Karayolları Müdürlüğü nün destekleriyle levhalandırdık. Korykion Antron da günümüze kadar ulaşan kuzey duvarında yer alan rahip isimlerine ilişkin listelerde, tapınağın hangi tanrıya ait olduğu konusunda bilgiler bulunmamaktadır. Bu bilgiler büyük bir olasılıkla isim listelerinin başladığı ilk blok ile ante başlığının altındaki, bugün yerinde olmayan bir blok üzerinde yer alıyor olmalıydı. Bu nedenle tapınağın hangi tanrıya ait olduğu ve Hellenistik Dönem de ilk inşa edildiği yer, ancak gerçekleştirilecek olan bir kazı çalışmasıyla aydınlığa kavuşabilecektir. Ancak kilise apsisinin hemen önünde varlığı saptanan ve tapınakla çağdaş yani Hellenistik Dönem e ait olduğunu düşündüğümüz phallos kabartmalı blok, her ne kadar şu an kesin olmasa da bize bazı dayanak noktaları sunmaktadır. Dağlık Kilikia daki kapı lentolarından başlayıp, konut ve çiftliklere ait mimari bloklar ve mezar anıtlarına varıncaya kadar geniş bir yelpazede kullanılan phallos kabartmaları, tanrı Hermes ile ilişkilendirilmektedir. Korykos kenti territoryumunda bulunan Korykion Antron un baş tanrısı ise Hermes dir. Bu kapsamda tapınağın, bölgede yaygın olarak tapınım gören Hermes e ait olabileceği hususu şimdilik kaydıyla düşünülmektedir. 2. Yüzey Araştırması 2010 yılı Dağlık Kilikia Yerleşim Tarihi ve Epigrafya Araştırmaları kapsamında Korykos (Kızkalesi), Diokaisareia (Uzuncaburç), Olba (Uğuralanı), Seleucia ad Calycadnum (Silifke), Mut (Klaudiopolis), Korasion (Susanoğlu) antik kentlerinde ve çevrelerinde ve Gülnar İlçesi nde çalışılmıştır. Yüzey araştırmaları kapsamında aşağıdaki antik yerleşme ve yazıtlar saptanmıştır: This information likely was inscribed on a block, under the first block and the anta capital, and is no longer extant. The deity of this temple and the original location, on which it was constructed in the Hellenistic period, will only be clarified after future excavation work. However, the phallus relief, in stone, identified in front of the apse of the church, which might be contemporary with the temple s Hellenistic period, may offer some, even uncertain, reference points. These reliefs, widely used in Rough Cilicia, are used on door lintels, architectural blocks, dwelling units. farmhouses and mausolea and are associated with the god, Hermes. Korykion Antron lies within the territorium of Korykos, in which Hermes was the chief deity. Therefore, it is possible that this temple was dedicated to Hermes. 2. Surveys Within the frame of the Rough Cilicia Settlement History and Epigraphy Surveys (RCSHEP), the 2010 survey campaign covered the ancient cities of Korykos (Kızkalesi), Diokaisareia (Uzuncaburç), Olba (Uğuralanı), Seleucia ad Calycadnum (Silifke), Klaudiopolis (Mut), Korasion (Susanoğlu) as well as Gülnar İlçesi and their vicinities. The ancient settlements and inscriptions identified during the survey are as follows: The remains of a church, dated to the Early Byzantine period, were discovered in the Murtluboğaz mevkii of Narlıkuyu. Its apse is still halfway intact and it access to the building on the west. To the north of the church are door lintels and architectural blocks belonging to houses. A settlement, extending to the east-west direction and comprising approximately ten houses with two Roman villa rustica was identified (Fig. 2) in Aşağı Hüseyinler Mahallesi of Hüseyinler Köyü. Also, four work areas and four cisterns were discovered. Among the finds, is an inscribed sarcophagus in the southwest of the settlement. The first three lines of a ten-line inscription from the Roman Imperial period, are missing because of damage. A way of punishment is formulated against the grave robbers in the last lines. In the Sakırgalık mevkii of Kızılisali Köyü, a late Roman or early Byzantine settlement was discovered together with five dwellings and their work areas with cisterns. There is another work area at the center of the settlement. An early Byzantine settlement extending in the east-west direction, was identified in the Atayurt Saybant mevkii in Silifke Atayurt. This was a work area with a cistern in its north. At Kuruçay mevkii, a votive inscription dedicated 190
Silifke Narlıkuyu Murtluboğaz mevkiinde erken Bizans Dönemi ne ait bir kilise kalıntısı saptanmıştır. Apsis yarıya kadar ayakta olup, giriş kilisenin batısındandır. Kilisenin hemen kuzeyinde konutlara ait kapı lentoları ve mimari bloklar tespit edilmiştir. Silifke Hüseyinler Köyü, Aşağı Hüseyinler Mahallesi nde, doğu-batı yönünde uzanan, yaklaşık on konut ve iki adet Roma Dönemi ne ait villa rusticadan oluşan yerleşme saptanmıştır (Res. 2). Yerleşmede dört işlik ve dört adet sarnıç tespit edilmiştir. Yerleşmenin güneybatı noktasında bir lahit ve lahit üzerinde bir yazıt tespit edilmiştir. Bu mevkiideki ikinci yazıt buluntusunu köy arazisi içerisindeki bir lahit üzerinde saptadık. Roma im paratorluk dönemine ait 10 satırlık yazıtın ilk üç satırı tahribat nedeniyle eksiktir. Yazıtın son satırlarına mezarı soygunculara karşı korumak amacıyla bir ceza formülü eklenmiştir. Silifke Kızılisalı Köyü, Sakırgalık mevkiinde geç Roma - erken Bizans Dönemi ne ait bir yerleşme saptanmıştır. Yerleşme beş konut ve bunlara ait işlik ve sarnıçlardan oluşmaktadır. Yerleşmenin orta noktasında bir işlik bulunmaktadır. Silifke Atayurt Saybant mevkiinde doğu-batı doğrultusunda uzanan erken Bizans Dönemi ne ait bir yerleşme saptandı. Yerleşmenin kuzeyinde bir işlik ve bir adet sarnıç bulunmaktadır. Silifke Atayurt a bağlı Kuruçay mevkiinde anakaya üzerinde tanrıça Athena ya sunulan bir adak yazıtı saptanmıştır. Silifke Atayurt a bağlı Kaleliin mevkiinde anakaya üzerinde tek satır halinde bir isimden oluşan erken Bizans Dönemi ne ait yazıt saptandı. Silifke Atayurt a bağlı Kabalar Eteği mevkiinde anakaya üzerinde ve bir isimden oluşan erken Bizans Dönemi ne ait yazıt saptandı. Silifke Atayurt Karaharnup mevkiinde yaklaşık 20 konuttan ve iki villa rusticadan oluşan bir yerleşme saptandı. Burada gözlemlenen keramik ve mimariden, yerleşmenin Roma İmparatorluk, geç Roma ve erken Bizans dönemlerinde iskan görmüş olduğu anlaşılmıştır. Yerleşmenin güneyinde tespit ettiğimiz Roma İmparatorluk Dönemi ne ait tonozlu mezar, kaçak kazılar sonucu tahrip edilmiştir. Silifke Karadedeli Köyü, Makamlar mevkiinde doğu-batı doğrultusunda uzanan ve dört konut, işlik ve sarnıçlardan oluşan bir erken Bizans yerleşmesi saptanmıştır. Yerleşmenin yaklaşık 50 m. güneyinde antik bir yola ait kalıntılar tespit edilmiştir. Silifke Karadedeli Köyü Akhöyük mevkiinde 20 konuttan oluşan bir erken Bizans yerleşmesi saptandı. Yerleşmenin kuzeyinde bir işlik ve khamosorion tipi bir mezar tespit edildi. Res. 2 Silifke - Hüseyinler Köyü, Tol, antik yol Fig. 2 Silifke - Hüseyinler Köyü, Tol, ancient road to Athena was found on bedrock, a in Kaleliin mevkii, a one-line early Byzantine inscription, carrying a name on bedrock wanoted. Again on bedrock in Kabalar Eteği mevkii, also in Silifke Atayurt, another early Byzantine inscribed name was noted. A settlement, with 20 houses and two villas rustica, was identified at Karaharnup mevkii, Atayurt. Ceramics and architectural features indicated the settlement was inhabited during the Roman Imperial, late Roman and early Byzantine periods. A vaulted tomb, discovered in the south of the settlement, had been badly damaged by illicit digs. An early Byzantine settlement, extending in the east-west direction at Makamlar mevkii of Karadedeli Köyü, comprise of four houses, as well as a work area and cisterns. Around 50 m. south of the site, remains of an ancient road were noted. A settlement with 20 dwelling units, discovered in the Akhöyük mevkii of Karadedeli Köyü, is likely dated to an early Byzantine period. In the northern part of the site, a work area and a chamosorion-type grave were noted. 191
Silifke Karadedeli Köyü, Kuzyurt mevkiinde üç konut, işlik ve sarnıçlar saptandı. Silifke Karadedeli Köyü, Kocaburun mevkiinde yaklaşık 4-5 konuttan oluşan erken Bizans Dönemi ne ait yerleşme saptandı. Yerleşmenin hemen kuzeyinde bir işlik tespit edildi. Narlıkuyu Cennet Obruğu nun içerisindeki kilisede incelemelerde bulunuldu. Bu kapsamda kiliseye temel olarak görev yapan ve Hellenistik Dönem de muhtemelen kutsal bir yapıya ait olan poligonal duvar ölçülmüş ve GPS le ayrıntılı olarak koordinatlandırılmıştır. Cennet Obruğu nun güney noktasında yer alan ve Hellenistik Dönem tapınağının peribolos duvarına ait poligonal örgüsünün altında bulunan ve bir giriş olduğunu düşündüğümüz boşluk incelenmiştir. Boşluk büyük bir olasılıkla, kilisenin inşa edildiği İ.S. 5.-6. yy. da tapınağın sütunları ve mimari elemanları kullanılarak kapatılmıştır. Kilisenin apsisinin hemen önünde duran phallos kabartmalı bloğun ölçüleri alınarak belgelenmiştir. Bu blok muhtemelen Hellenistik Dönem e ait olup Hermes kültü ile ilişkili olabilir. Cennet Obruğu ndaki mağara girişi üzerinde tespit ettiğimiz yazıt kopyalanmıştır. Silifke Tol mevkiinde saptadığımız antik yol GPS ile koordinatlandırılmıştır (Res. 3). Şeytanderesi mevkiinde antik yol bir köprü ile birbirine bağlanmaktadır. Köprünün doğu noktasındaki ayağa ait temellerde MH harflerinden oluşan yazıt saptanmıştı. Bu ibare yüksek ihtimalle bir sonraki antik kente ait uzaklığı belirtmektedir. Yine Tol mevkiinde dikdörtgen bir blok üzerinde dört satırdan oluşan mezar yazıtı tespit edilmiştir. Narlıkuyu Hasanaliler Mahallesi, Hasanaliler Kilise mevkiinde, kilisenin kapı taşı üzerinde yer alan dua yazıtı kopyalanmıştır. Silifke Susanoğlu Veletliboğaz mevkiinde iki parça halinde bir blok üzerinde Zeus a sunulan bir adak yazıtı saptanmıştır. Silifke Uzuncaburç Beldesi, Top Boğaz mevkiinde bir kaya sığınağının kuzey duvarı üzerinde XI harflerinden oluşan bir yazıt tespit edilmiştir. Yazıt büyük bir ihtimalle Aksuat-Saraydın-Kırobası-Değirmencik-Hotamış Alanı- Top Boğazı hattından geçen kanala ait mesafe belirten bir ibare olsa gerekir. Uzuncaburç taki çalışmalarımızın diğer bir bölümü Zeus Olbios Tapınağı nın peribolos duvarı üzerinde yer alan taşçı işaretlerinin kopyalanması ve belgelenmesine ayrılmıştır. Silifke Susanoğlu na bağlı Güvercinlik mevkiinde yuvarlak bir mezar sunağı üzerinde beş satırlık bir yazıt tespit edilmiştir. Res. 3 Silifke - Hüseyinler Köyü, Aşağı Hüseyinler Mahallesi, antik yerleşim Fig. 3 Silifke - Hüseyinler Köyü, Aşağı Hüseyinler Mahallesi, ancient settlement At the Kuzyurt mevkii of Karadedeli Köyü, three houses, and one work area, with cisterns, were found. An early Byzantine settlement, identified in the Kocaburun mevkii of Karadedeli Köyü, had 4 or 5 houses, as well as a work area in the north part of the site. The church in the Cennet chasm at Narlıkuyu was surveyed. A polygonal wall, possibly dating to the Hellenistic period, served as a foundation for the church and was measured, and its coordinates specified by GPS. A cavity, possibly identified as an entrance to a Hellenistic temple, was found beneath polygonal masonry on a peribolos wall, located at the south end of the Cennet chasm. Most probably this cavity had been filled with columns and other architectural elements from the temple when the church was constructed in the fifth or sixth century A.D. A stone bloc, with a phallus relief in front of the church apse, was measured and documented. This block may belong to the Hellenistic period and was likleylassociated with the cult of Hermes. The inscription discovered at the cave entrance of Cennet chasm was copied. We also specified the coordinates of the ancient road discovered in the Tol mevkii of Silifke (Fig. 3). There was a bridge on the road at Şeytan Deresi Mevkii, with the letters MH inscribed on the foundation of the pie,r on the east side of the bridge. This inscription probably indicated the distance to the next city. A four-line funerary inscription was identified on a rectangular block at Tol mevkii. A prayer inscription was copied from the door lintel of the church in the vicinity of Hasanaliler Mahallesi of Narlıkuyu, and a votive inscription, dedicated to Zeus, 192
Silifke Müzesi ne Mut tan getirilmiş olan bir lahit teknesi üzerindeki yedi satırlık yazıt kopyalanmıştır. Mut Kayabaşı Köyü arazisi içerisinde bir kaya mezarının üzerinde yer alan iki yazıt tespit edilmiştir. İlk yazıtın üzerinde hilal kabartması yer almaktadır. Yazıt Tanrıça Selene ye adanmıştır. İkinci yazıt beş satırdan oluşan bir mezar yazıtıdır. Gülnar İlçesi araştırmalarımızda Zeyne Kasabası, Şarlak Mahallesi nde Roma-Geç Roma döneminde iskan gördüğü anlaşılan bir höyük tespit edilmiştir. Zeyne Kasabası, Sincanlı Mahallesi, Durutaş mevkiinde ise bir Roma Dönemi yerleşmesi; yerleşmenin batısında lahitler ve kaya mezarları saptanmıştır. was identified on a stone block, which was broken into two at the Veletliboğaz mevkii in Susanoğlu. The inscription discovered on the northern wall of a rock sanctuary at the Top Boğaz mevkii in Uzuncaburç Beldesi, showed the letters XI, and was likely showing the distance to a water canal passing through the line of Aksuat-Saraydın-Kırobası-Değirmencik-Hotamış Area- Top Boğazı. During our exploration at Uzuncaburç we also copied and documented mason marks engraved on the peribolos wall of the Zeus Olbios Temple. Our surveys around Güvercinlik in Susanoğlu revealed a five-line inscription on a round funerary altar. We also made a copy of as seven-line inscription on the body of a sarcophagus from Mut brought to Silifke Museum. Within the territory of Kayabaşı village of Mut, two inscriptions were noted on a rock tomb. On one of the inscriptions, dedicated to goddess Selene, is a crescent relief. The second one is a funerary inscription in five lines. During our surveys in Gülnar İlçesi, one höyük was identified within Şarlak Mahallesi of Zeyne, which seemed to have been inhabited in the Roman Late Roman period. Furthermore, we identified a Roman settlement in the Durutaş mevkii of Sincanlı Mahallesi in Zeyne Kasabası, and noted sarcophagi and rock tombs to the west of the site. 193