Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında

Benzer belgeler
ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TERÖR ÖRGÜTLERI TARAFINDAN SOSYAL MEDYANIN KULLANILMASI: IŞİD ÖRNEĞI KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.10, ARALIK 2016

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR.

ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ. Refik Abdüsselam

Devrim Öncesinde Yemen

Kerkük, Telafer, Kerkük...

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Muhammed Ahmed: IKBY Başkanı parlamentoya karşı sorumlu olmalıdır

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Türkiye nin Güvenlik Stratejileri Çerçevesinde Irak ve Suriye

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

tehlikesi sınırsızdır

Yükselen Güç: Türkiye-ABD İlişkileri ve Orta Doğu Tayyar Arı, Bursa: MKM Yayıncılık, 2010, 342 sayfa, 18,00 TL ISBN:

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Mezhepçi-siyasal İslamcı dış politikanın faturası ekonomiye AKP, MISIR I DA KAYBETTİRİYOR

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

DEVLE: TELAFERLİLERİN BİRÇOĞU HERŞEYLERİNİ BIRAKIP ŞEHRİ TERK ETTİLER.

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

Dr. Zerrin Ayşe Bakan

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK


AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

TOPRAKSIZ IŞİD NE YAPAR?

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Dr. Öğr. Üyesi İsmail SAFİ

TÜRKİYE - ÇİN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

EUROPEAN UNION FOREIGN POLICY IN A CHANGING WORLD DEĞİŞEN DÜNYADA AVRUPA BİRLİĞİ DIŞ POLİTİKASI

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

Doç. Dr. Aylin GÜNEY Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI

Asker-İhvan-Devrim üçgeninde Filistin ve Türkiye dayanışma hareketi

Atatürk ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Pazartesi Basın Gündemi

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

Amerikan Stratejik Yazımından...

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

ve Türkmenlerin Geleceği

Dünden Bugüne Ortadoğu (UI506) Ders Detayları

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

ABD NİN SURİYE DE IŞİD İLE MÜCADELE STRATEJİSİ VE TÜRKİYE Oytun ORHAN

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

SURİYE SORUNU VE TÜRK DIŞ POLİTİKASINA TOPLUMSAL BAKIŞ *

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

Transkript:

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ No.12, EKİM 2014 Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış Nur KÖPRÜLÜ Nur Köprülü Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü nden doktora derecesini almış ve şu anda Yakın Doğu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Uzmanlık alanı demokratikleşme hareketleri ve genel olarak Arap dünyasında kimlik siyaseti ve özellikle Ürdün Haşimi Krallığı ve siyasi liberalleşme süreci olan Köprülü nün, demokratikleşme süreçleri, Ortadoğu da kimlik siyaseti, Lübnan siyaseti ve Ürdün deki Filistinliler hakkında birçok makalesi yayınlanmıştır. Ortadoğu siyasetinin iki önemli aktörünü ve müttefikini temsil eden Türkiye ve Ürdün ün kurdukları bağ ve uzun süreli ilişkileri Soğuk Savaş ın başlangıcına kadar uzanmaktadır. Her iki ülkenin de Batı yanlısı tutumu ve bölgesel güvenliğin sağlanmasındaki ortak çıkarları, Türkiye ve Ürdün ün bölgedeki sorunlar ve zorluklara karşı benzer dış politika tercihlerine yönelmelerine yol açmaktadır. AKP hükümeti döneminde komşularla sıfır sorun temeline dayanan Türk dış politikasında yeni bir dönemin başlaması, Türkiye nin Krallık ile ilişkilerine yeni bir ivme kazandırmıştır. Bugün her iki ülke de aynı bölgesel sorunlarla özellikle Irak taki mezhep ayrılığı, Suriye deki istikrarsızlık ile birlikte Suriyeli mültecilerin akını ve devam eden Filistin-İsrail anlaşmazlığı gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Değişen bölgesel çevre Türkiye ve Ürdün ü Ortadoğu da istikrar ve düzeni sürdürmeleri ve aynı zamanda iki ülkenin köklü ortaklıklarını daha da güçlendirmeleri için alarma geçirmiştir.

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış Türkiye nin Ürdün Haşimi Krallığı ile ilişkileri 1947 deki dostluk antlaşmasına kadar uzanmaktadır. Bölgede sayılı demokratik siyasal sistemlere sahip olan bu iki ülke tarihi olarak yakın ve göreceli olarak istikrarlı ilişkiler geliştirmiştir. 1940 ların ortalarından itibaren çok partili siyasal sisteme geçiş yapan Türkiye, bölgede çok partili siyasetin ve çoğulculuğun en iyi örneğini teşkil etmektedir. Ürdün de ise Krallığın demokratikleşme çabaları Ortadoğu daki diğer ülkelere nazaran önemli mesafeler kat etmiştir. 1989 da Parlamentonun alt kanadının yeniden açılması ve 1992 de siyasi partilerin yasallaşması Ürdün ün siyasi reform sürecine başlamasını sağlamıştır. Ürdün ün Türkiye ile ilişkilerinde bölgesel krizler önemli rol oynamıştır. İki ülkenin bölgesel krizlerde istikrar ve düzeni yeniden sağlamaya yönelik beklentileri ve ortak hedeflere sahip olması ikili ilişkilerde kaçınılmaz bir uyum doğurmuştur. Soğuk Savaş esnasında Batı yanlısı bir tutum sergileyen ve Pan-Arabizm in en parlak dönemlerinde dengeli bir politika izleyen Ürdün, Türkiye için Ortadoğu da istikrar açısından merkezi bir rol üstlenmiştir. Aynı şekilde Ürdün için Ortadoğu alt sistemindeki komşu devletler ile uluslararası sistem arasında bir denge politikası gözetmek her zaman bir dış politika önceliği olagelmiştir. Ürdün ün İsrail ile barış yapması ve Arap-İsrail çatışması, bu devleti hem Batılı 2

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ No.12, ekim 2014 devletler hem de Türkiye açısından Ortadoğu politikalarını oluşturma sürecinde merkezi bir konuma oturtmuştur. Ürdün 1946 yılında bağımsızlığa kavuşmasından bu yana Arap dünyasındaki en istikrarlı ülkelerden birisi olarak görülmektedir. Arap-İsrail Savaşları ve Filistinlilerin 1949 daki göçü, Batılı devletlerin gözünde Ürdün ün önemli bir yere sahip olmasına neden olmuştur. Ürdün Filistinlilere vatandaşlık veren tek Arap ülkesidir. Ancak kaynakları oldukça sınırlı olup ekonomik açıdan Batı ülkelerinden gelen yardıma ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle İngiltere ve ABD ile yakın ilişkiler geliştirmiştir. Ayrıca Ürdün ün 1994 te İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesi, İsrail ile Arap dünyası arasında bir koridor devlet rolü oynamasını sağlamıştır. Şunu belirtmek gerekmektedir ki içsel dinamikler ve sorunlar, Türkiye ve Ürdün ü anlık olarak farklı dış politika stratejileri izlemeye yönlendirmiştir. Diğer bir deyişle, Ürdün ün dış politika yapım süreci, karmaşık demografik yapı ile Batı ya olan ekonomik bağımlılık gibi içsel gereklilikler ve meselelerle geniş ölçüde iç içe geçmiştir. Filistin kökenli Ürdünlülerin sayısal çoğunluğu Ürdün dış politikasını etkileyen önemli faktörlerden biri olmaktadır. Örneğin İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) nün birbirlerini karşılıklı tanıdığı Oslo Barış Anlaşması, Ürdün ün İsrail ile 1994 te barış yapmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu noktada 1994 öncesinde Ürdün açıkça ifade etmese de İsrail i tanımak istiyordu ancak ülke içindeki Filistin asıllı Ürdün vatandaşları ve muhalefet, rejimin böyle bir anlaşma yapması önünde önemli bir engel olmuştu. Ayrıca, Ürdün ün kısıtlı kaynakları, ülkeyi dış yardıma bağımlı kılmıştır; bu açıdan ABD Ürdün e en çok ekonomik yardım yapan ülke konumundadır. Dolayısıyla Ürdün dış politikasını öncelikli olarak iç dinamiklerin bir uzantısı olarak incelemek mümkündür. Diğer bir deyişle ülke içi istikrar ve ekonomik denge Ürdün ün dış ilişkilerini şekillendiren iki Ürdün ün İsrail ile barış yapması ve Arap-İsrail çatışması, bu devleti hem Batılı devletler hem de Türkiye açısından Ortadoğu politikalarını oluşturma sürecinde merkezi bir konuma oturtmuştur. 3

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış 4 temel etkendir. Ürdün ve Türkiye nin ülke içi dinamikleri bu iki devletin 1950 lerden bu yana farklı konumlar almalarını gerektirmiş olsa bile, bölgesel sorunlar bu iki devletin çoğunlukla benzer tehdit algılamalarına sahip olmasına yol açmıştır. İkili İlişkilerde Öne Çıkan Konular 2000 li yılların başında iki devlet arasındaki ikili ilişkiler en üst düzeye ulaşmıştır. Türkiye de 2002 den bu yana Adalet ve Kalkınma Partisi nin yükselişi, Türkiye nin Ortadoğu daki konumunu ve ilişkilerini yeniden inşa etmek açısından merkezi bir önem taşımıştır. Son on yılda ABD nin 2003 teki Irak müdahalesi, Filistin deki mevcut durum, Arap-İsrail anlaşmazlığındaki çözümsüzlük ve 2011 den bu yana devam eden halk hareketleri gibi bölgesel gelişmeler, bu iki ülkeyi benzer dış politikalar izlemeye yöneltmiştir. Arap dünyasıyla güçlü ilişkiler kurmak, 2002 de iktidara geldiğinde AK Parti hükümeti açısından bir dış politika önceliğiydi. Haşimi Krallığı bu dönemde Türkiye nin önemli ortaklarından biriydi. 12 Mayıs 2014 tarihinde Kral Abdullah, Ankara ziyaretinde, Ürdün-Türkiye ilişkileri, her iki ülke halkının ortak çıkarlarına hizmet eden sağlam bir ilişki olarak Ortadoğu bölgesinde bir örnek teşkil etmektedir, diyerek benzer bir bakış açısına

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ No.12, ekim 2014 sahip olduğunu ortaya koymuştur. AK Parti nin komşularla sıfır sorun vizyonu, Arap dünyasıyla siyasal, ekonomik ve kültürel ilişkileri yeniden tesis etmek açısından önemli bir araç olmuştur. Filistin sorunu, Irak taki mezhepsel gerilim, Lübnan daki istikrarsızlık ve son zamanlarda Suriye deki çatışma Türkiye nin Ortadoğu daki rolünü geliştirmesini sağlamıştır. Türkiye, ABD nin Irak savaşı esnasında diğer Arap ülkelerine, özellikle Ürdün Krallığı na benzer bir tavır almıştır. Türkiye Başbakanı Abdullah Gül ün Ocak 2003 tarihinde, Irak konusunu görüşmek üzere Mısır, Ürdün, Suriye ve Suudi Arabistan a yönelik gerçekleştirdiği geziler, ortak kaygılar ve korkuların tartışılıp belirlendiği aktif bir dış politika stratejisi niteliği taşımıştır. Bu açıdan, bu tür tartışmaların en önemli sonucu, bu devletlerin Irak ın toprak bütünlüğünün muhafazası ve Irak ta varlık gösteren radikal grupların engellenmesi konusunda birlikte çalışma kararı almasıdır. Türkiye nin o zamanki Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 2006 yılında Amman ı ziyaret etti ve bundan bir sene sonra Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Ürdün e gitmiştir. Babacan ın ziyareti sonucu iki ülke arasında serbest ticaret antlaşması görüşmeleri başlamıştır. 2007 de Kral Abdullah ın Ankara ziyaretinin ardından Ürdün Dışişleri Bakanı Selahaddin Basher Şubat 2008 de Türkiye yi ziyaret etmiştir. Yüksek düzeyde görüşmeler ve ziyaretler 2009, 2013 ve en son olarak Mayıs 2014 te gerçekleşmiştir. Bu bağlamda, İsrail-Filistin uyuşmazlığı ve Irak taki durum, ikili ilişkilerin gelişmesinde öne çıkan önemli konular olmuştur. Türkiye ve Ürdün Ortadoğu daki bölgesel konularla ilgili ortak hedefleri olduğunu açıkça ifade etmiş ve siyasi bir danışma grubu kurmak konusunda anlaşmaya varmıştır. Her iki ülke iki devletli çözüm temelinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına gidecek adil ve kalıcı bir çözüme ulamayı hedeflemektedir. Ürdün Krallığı için iki devletli çözüm politikası Ürdün Filistinliler Arap dünyasıyla güçlü ilişkiler kurmak, 2002 de iktidara geldiğinde AK Parti hükümeti açısından bir dış politika önceliğiydi. Haşimi Krallığı bu dönemde Türkiye nin önemli ortaklarından biriydi. 5

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış 6 için al-watan al-badil, yani alternatif bir vatan değildir, görüşüne gönderme yapmaktadır. Değişen bölgesel ortamda yaşanan krizler Ürdün ü ve Türkiye yi ortak çıkarlar ve beklentiler geliştirmeye yönlendirmiştir. Diğer bir deyişle Suriye, Lübnan, Irak ve Filistin deki krizler bu iki devletin Ortadoğu da istikrar amacıyla işbirliğini güçlendirmelerini sağladı. Bu bakımdan Ürdün ve Türkiye Filistin sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bulunmasının bölgesel istikrar açısından çok önemli olduğunu vurgulamaktadır. Irak la ilgili olarak, iki ülkenin politikası 2003 teki savaştan bu yana Sünni grupları Irak siyasi sistemine entegre etmeye çalışmak doğrultusunda olmuştur. Bu politikanın sebebi, ABD nin Irak müdahalesinden sonra bölgede yeniden uyanan Sünni-Şii çatışmasıdır. Bu noktada iki devlet de Irak ta Sünnilerin dışlandığı siyasi yapının sürdürülebilir olmadığını düşünmektedir. Suriye deki savaş bağlamında, Ürdün ve Türkiye bölgede Suriyeli mültecilerin sığındıkları iki ana ülke konumundadır. ABD müdahalesinden beri Ürdün de, Filistinli mültecilerin yanı sıra, 450.000 Iraklı mülteci bulunmaktadır. Dahası, önceki Arap ayaklanmalarından daha da öteye giden Suriye krizi sebebiyle Ürdün e yönelik yeni bir mülteci akını başlamış ve ülkeye Filistinliler ve Iraklılardan sonra akın eden Suriyelilerin sayısı her geçen gün artmıştır. Mayıs 2014 te Kral Abdullah, Türkiye nin Ortadoğu daki ana aktörlerden biri olduğunu belirtmiş ve Suriye krizinin hem Türkiye hem de Ürdün e artan bir derecede yeni taahhütler getirdiğini ifade etmiştir. 1 Türkiye nin Suriye krizindeki aktif rolüyle karşılaştırıldığında, Ürdün ün bir eylem planı dairesinde hareket etmekten ziyade bekle ve gör politikası izlemesi, Arap baharı sonrası Ortadoğu daki kaygan güç dengesiyle yakından alakalıdır. Ürdün, Suriye deki insan hakları ihlallerine yönelik tüm Arap Birliği kararlarına tam destek vermiş ve Suriye muhalefetine Arap Birliği nde bir sandalye verilmesini

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ No.12, ekim 2014 savunmuştur. 2 Yönetim ülke içinde Esad yanlısı hem de Esad karşıtı gösteriler düzenlenmesine de izin vermiştir. Arap İsyanlarından Sonra Ortadoğu da Değişen Ortam Arap isyanları 2011 den bu yana Kuzey Afrika ve Ortadoğu daki birçok Arap ülkesine yayılmıştır. Bu isyanlar bölgedeki her ülkede farklı sonuçlar yaratmıştır. Halkın siyasal ve ekonomik değişim talep eden gösteri ve eylemleri Arap dünyasının yekpare olmadığını ve her ülkenin kendi dinamiklerine sahip olduğunu göstermiştir. Ürdün, ne Arap baharı akımına kapılmış ne de bu akımın gözünden kaçmıştır. Bu ülkede halkın eylem ve gösterileri Krallığın siyasi reform sürecini güçlendirmiş ve derinleştirmiştir. Bu strateji kapsamında, Kral hükümeti yeniden düzenlemiş ve yeni bir başbakan görevlendirmiştir. Parlamento için erken seçimler Ocak 2013 tarihine yapılmıştır. Ürdün, isyanlardan sonra başbakanın yasama organı tarafından görevlendirilmesine imkan veren yeni siyasi reformlara imza atmıştır. Türkiye nin Arap isyanları öncesinde ve sonrasındaki tutumu, bölgedeki demokratikleşme hareketlerini teşvik eden bir yumuşak güç rolünü benimsemek olmuştur. Ürdün ün istikrarı bu dönemde Türkiye nin önceliklerinden biri olmuştur. Türkiye Ürdün de parlamentonun yeniden açılmasını ve Ocak 2013 te parlamento seçimlerinin yapılmasını memnuniyetle karşılamıştır. Ürdün, Türkiye için bölgede istikrarlı, siyasi açıdan liberalleşmiş ve aynı zamanda siyasal ve ekonomik alanlarda ikili işbirliğin geliştirilebileceği bir ülkedir. Arap baharı, bölgede sürekli değişimde olan düzeni tekrar sağlayabilmek açısından Ürdün ün oynayabileceği rolü Türkiye ye göstermiştir. Ürdün ve Türkiye, farklı iç dinamiklerine rağmen, Ortadoğu da iki geleneksel müttefik konumundadır. Ürdün ün, monarşi ve Müslüman Kardeşlerin (İhvan) uzun soluklu bir ilişki geliştirmesinden ötürü bölgede istisnai bir durum teşkil etmesine Türkiye ve Ürdün Ortadoğu daki bölgesel konularla ilgili ortak hedefleri olduğunu açıkça ifade etmiş ve siyasi bir danışma grubu kurmak konusunda anlaşmaya varmıştır. 7

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış 8 rağmen Ürdün rejiminin İsrail le ilişkilerini normalleştirmesi ve 2. Abdullah ın 1999 da yeni önceliklerle tahta çıkması, Krallığın İhvan ile ilişkilerini şekillendiren yeni bir dönem başlattı. İhvan İsrail-Filistin sorununda kapsamlı ve adil bir çözüme ulaşılmadan İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesine karşı çıkmaktaydı. İhvan ve monarşinin İsrail ile barış konusunda farklı görüşleri olsa da, İhvan ın siyasi kanadı İslami Hareket Cephesi (İHC) Ürdün siyasal hayatında halen önemli bir yere sahiptir. İHC nin ülkenin önemli siyasal partilerinden biri olması, rejimin İhvan ile iyi ilişkiler geliştirerek bölgedeki militan/radikal İslamcılığa karşı bir güvenlik supabı elde etme girişimiyle yakından alakalıdır. Irak ve Suriye de El Kaide bağlantılı Selefi ve Cihatçı akımların yükselişi, Ürdün ün bu hareketleri kısıtlama girişimlerine başlamasına sebep olmuştur. Ürdün, ABD nin terörle mücadele kampanyasına destek veren ülkelerden biri olarak ülkesinde ve bölgede radikal faaliyetleri kontrol etmeye çalışmaktadır. Gerçekten de, Ürdün rejiminin İhvan ile ilişkilerini yeniden yapılandırması, Arap isyanları sonrasında Krallık açısından çok önemlidir. İHC nin 2010 ve 2013 seçimlerini boykot etmesi ve siyasi çoğulculuk çağrıları yapması sonucu, rejim bir dizi siyasi reformu hayata geçirmiştir. Ürdün deki İhvan Haşimi monarşisiyle uzun süreli

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ No.12, ekim 2014 ilişkilerinden ötürü Ortadoğu açısından bir istisnai durum teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra, İhvan hareketinin siyasetin dışında tutulduğu Ortadoğu açısından Ürdün deki İhvan ın durumu yegâne örnektir. Ürdün İhvan ile ilişkiler açısından Türkiye ile ortak bir noktada durmaktadır. Büyük bir Müslüman nüfusa sahip her iki ülke İsrail ile diplomatik, siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler kurmuştur. Bir yandan bölgesel ve uluslararası krizlerden ötürü Ürdün ve Türkiye 1990 larda İsrail ile karşılıklı bağımlılık ilişkileri kurarken, diğer yandan Ürdün ve Türkiye toplumunun İsrail ile ilişkilere yönelik algılaması rejimlerden farklılık göstermektedir. Her iki ülkede toplum Filistin, özellikle de Gazze deki durumla ilgili olarak Filistin yanlısı bir tavır almaktadır. Arap Baharı nın başlamasıyla birlikte İslamcı gruplar, özellikle de İhvan, bu ayaklanmalardan en çok yararlanan odaklar olmuştur. Mısır da başkanlık seçimleri, Muhammed Mursi nin zaferi ve halk gösterilerinde İslamcı gruplara verilen destek bu dönemde rejimlerin karşılaştığı zorlukları ortaya koymaktadır. Bölgede derin bir yapısal değişiklikten bahsetmek erken olsa bile, toplumsal ayaklanmalar, Ortadoğu daki ülkelerde İslamcı faaliyetlerin yaygın niteliğini bariz bir şekilde öne çıkarmıştır. Her ne kadar İhvan ve İHC Ürdün siyasetinin köklü parçalarından olsa da, Ürdün de İhvan ve monarşi arasındaki yükselen gerginliği bölgedeki toplumsal hareketlerin sonuçları arasında saymak mümkündür. Bugün Ürdün gündemindeki en önemli husus İslamcıların Suriye de kontrolü ellerine almasıdır. Ürdün, Türkiye ile benzer bir şekilde, Suriye nin geleceğine ilişkin olarak Esad rejiminin sona ermesini ve aynı zamanda Suriye nin aşırılık yanlısı mezhepçi gruplar arasında bölünmesinin önlenmesini tercih etmektedir. Mona Alami ye göre: Suriye nin yıkılışı ve Sünniler ve Şiiler arasındaki bölgesel güç dengesinin değişmesi komşu ülkelerdeki iktidar yapılarının ve bağımsız bölgesel grupların üzerinde çok önemli etkilere yol açacaktır. Cihatçıların Ortadoğu daki bu geçiş evresinde Türkiye ve Ürdün bölgesel krizlerle kuşatılmıştır. Irak ve Suriye deki istikrarsız durum göz önünde bulundurulduğunda, Ürdün ün de istikrarsızlığa kapılması Türkiye açısından başka bir tehdit unsuru oluşturacaktır. 9

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış 10 anavatanlarına dönüşü, özellikle de kendi içerisinde mezhepsel gerginliğe rastlanan ülkelerde bu eğilimi daha da kötüleştirecektir. Hamas ın Gazze deki 2006 zaferi, El Fetih karşısındaki yükselişi, İhvan faaliyetlerinin Mısır da ve başka yerlerde yeniden canlanması Ürdün ü İhvan ın bölgesel nüfuzunu geliştirmek üzere bir fırsat alanı 3 olarak gören anlayışla yakından ilgilidir. Ürdün de Selefi İslamcı faaliyetlerinin artışı yurt içi kaynaklı bir olgu olmaktan ziyade bölgesel dinamiklerin, özellikle de Suriye krizinin yayılma etkisiyle açıklanabilir. Bu açıdan, Hamas ve Ürdün arasındaki ilişkilerin Amman ın İhvan ı yasaklamamasıyla daha da güçlendiği belirtilmelidir. Ürdün de ülke içi dengeler İhvan ile ilişkileri bozup bu hassas süreci yaralayacak bu tür bir senaryoyu mümkün kılmamaktadır. Bunun Türk hükümeti açısından da ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yoktur. Ortadoğu daki bu geçiş evresinde Türkiye ve Ürdün bölgesel krizlerle kuşatılmıştır. Irak ve Suriye deki istikrarsız durum göz önünde bulundurulduğunda, Ürdün ün de istikrarsızlığa kapılması Türkiye açısından başka bir tehdit unsuru oluşturacaktır. 2011 sonrasında Türkiye, Ürdün deki isyanlar ve 23 Ocak 2013 teki seçimlerde İhvan ın seçim boykotu esnasında tarafsız kalmıştır. İhvan, yasama organında yeterli sandalye kazanmalarını engelleyen seçim yasasının adaletsiz olduğu gerekçesiyle 23 Ocak 2013 tarihindeki seçimleri boykot etmişti. İhvan ın tavrına paralel olarak İHC de seçimlere katılmayı aynı sebeplerden ötürü reddetmişti. Seçimlerden sonra, 25 Ocak 2013 tarihinde Türkiye Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yayımlayarak Ürdün seçimlerinin barış ve huzur ortamı içerisinde düzenli bir şekilde sonuçlanmasını memnuniyetle karşılamıştı. Bu açıklamada aynı zamanda yeni parlamentonun Ürdün de ekonomik ve siyasi reformlara katkısının çok önemli olacağı ve Türkiye nin bu amaçla Ürdün ü desteklemeye hazır olduğu da belirtilmekteydi.

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ No.12, ekim 2014 Son söz: Bölgede yeni bir siyasete doğru gidiliyor mu? Soğuk Savaş ın başından bu yana Türkiye ve Ürdün Ortadoğu da iki önemli müttefik ülke konumundadır. O zamandan bu yana birkaç kere çatışan dış politik konumlanışlar olmuştur. İki kutuplu uluslararası sistem yıllarında, Ürdün (Türkiye nin kilit üyelerden biri olduğu) Bağdat Paktı na katılacaktı, ancak ülkedeki Nasırcı ve Pan-Arabist odaklar Kral Hüseyin i katılmamak konusunda zorlamıştı. Gene de Irak ın 1990 da Kuveyt i işgali ve Körfez Krizi nde Ürdün ün yaklaşımları istisnai olmuştur; her iki ülke birbiriyle yakın ilişkiler geliştirmiş ve birbirlerinin içişlerine karışmamıştır. İstisnai durumlar yurt içi meseleler ve baskılardan kaynaklanmıştır. Arap isyanlarının başlamasından bu yana, yani 2011 den beri, bölge politikalarında dalgalanmalar görülmektedir. Bazı rejimler yıkılırken diğerleri de yeni aktörlere teslim edilmiştir. Ancak, rejimlerin yıkılışından bu yana radikal bir gelişme de olmamıştır. Şu an itibariyle genel yapıdan ziyade aktörlerin değişmesinden söz etmek mümkündür. Bugün Ortadoğu da istikrar hem Ürdün hem de Türkiye nin karşılaştığı sorunlara çözüm bulmakta merkezi bir öneme sahiptir. Türkiye, Ürdün ün Irak ve Suriye deki radikal gruplarla mücadelesini bu açıdan değerlendirmektedir. Bunun yanı sıra Ürdün Türkiye açısından bölge için ve Batı ile doğu, İsrail ile Arap dünyası arasında köprü kurmak için bir koridor devlettir. 2011 sonrası dönemde değişen bölgesel ortamda Ürdün ün istikrarı Ürdünlüler için olduğu kadar Türkiye için de önemlidir. Bugün Ortadoğu da istikrar hem Ürdün hem de Türkiye nin karşılaştığı sorunlara çözüm bulmakta merkezi bir öneme sahiptir. 11

Ortadoğu da Devam Eden Dönüşüm Bağlamında Türkiye-Ürdün İlişkilerine Yeni Bir Bakış kaynakça 1 Today s Zaman, 5 March 2013. 2 http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-13163870 3 Robert Satloff and David Schenker, Political Instability in Jordan, Contingecy Planning Memorandum No: 19, Council on Foreign Relations, May 2013, www.cfa.org. ORSAM, Ortadoğu konusunda faaliyet gösteren tarafsız bir düşünce kuruluşudur. ORSAM Ortadoğu ile ilgili bilgi kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve bölge uzmanlarının düşüncelerini Türk akademik ve siyasi çevrelerine doğrudan yansıtabilmeyi hedeflemektedir. Bu amaçlar doğrultusunda ORSAM, Ortadoğu ülkelerindeki devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin Türkiye de konuk edilmesini kolaylaştırarak, yerel perspektiflerin güçlü yayın yelpazesiyle gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır. ORSAM yayın yelpazesi içinde kitap, rapor, bülten, politika notu, konferans tutanağı ve ORSAM dergileri Ortadoğu Analiz ve Ortadoğu Etütleri bulunmaktadır. Bu metnin içeriğinin telif hakları ORSAM a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir. ORSAM ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır. 12 Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Süleyman Nazif Sokak No: 12-B Çankaya / Ankara Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48 www.orsam.org.tr