toplu olarak zikir olmaz diyorlar. Önce Allah lafzı tek başına zikir olur mu, olmaz mı, o meseleyi ele alalım : TEK BAŞINA ALLAH LAFZI

Benzer belgeler
Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Tasavvufun Tarihçesi Ve Kaynağı Perşembe, 07 Ekim :36

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

İlmihal 1 Siyer 1 Ahlak 1 İlmihal 2 Siyer 2 Ahlak 2 İlmihal 3 Siyer 3 Ahlak 3 İlmihal 1 Siyer 1 Ahlak 1 İlmihal 2 Siyer 2 Ahlak 2 İlmihal 2 Siyer 3

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Bir gün Mekke'den Medine'ye hicret eden müslümanların fakirleri Peygamberimiz e (s.a.v.) gelerek şöyle dediler:

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

Tesbih çekmenin faziletleri ve bunun kaynaklarını bana söyleyebilir misin? Hz. Resulullah'ın

"Zikredenle, etmeyen arasında ki fark, ölü ile diri arasında ki farktır." demektedir.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Muhammed Salih el-muneccid

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KADİR GECESİ

Sünnet inkarcılarının dayandıkları en bariz şüphelerinden birisi, hadis yazılması ve buna has sahifelerde toplanılmasını nehyeden nebevi yasaklamadır.

Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular-2, Prof. Dr. Nihat Dalgın, Etüt Yayınları, Samsun, 2012, 448 s.

el-itticâhâtü L-MÜNHARİFE FÎ TEFSÎRİ L-KUR ÂN İ L-KERÎM DEVÂFİ UHÂ VE DEF UHÂ

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

RABITA NEDİR, CAİZ MİDİR? Cuma, 09 Kasım :52

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır.

Hayatı Zikir ile Anlanlandırmak - Kavramlar - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

Seven Ve Sevilen Kullar Perşembe, 12 Mart :40

BESMELE VE ALLAH LAFZ-I CELÂLİ'NİN SAYIMLARI

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Birinci İtiraz: Cevap:

VAHYĐN ÇEŞĐTLERĐ VE KUR AN-I KERĐM Muhammed b. Tavît et-tancî Terc.: Hüseyin Atay

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim :38

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Bir insan Allah (c.c.)'ın birliğine inanırım diyorsa o irfan sahibidir denemez. Çünkü onun sahip olduğu sadece onun bilgisidir.

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?

Toplu halde duâ etmenin hükmü

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz.

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Kavâid Fi'l-Ezkâr (Zikirler Hakkında Temel Kurallar)

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Herkes bir arayış içinde

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Yazımızın konusu sosyal bilimcilerin dine yaklaşımları da bu yaklaşımlar neticesinde ortaya koydukları din tanımları da değildir.

SON GÜN. için/içinde KURAN-HABER DE EZAN MUCĐZESĐ

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007)

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Sohbetimiz, Allah ı (c.c) anmak ve zikretmek ile alâkalı olacak inşallah.

"Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyen Ziya Paşa nın sözleri ne kadar da manidardır.

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

a. Daire-i meşruada kalmayan gençliğin; dünyada, kabirde ve ahirette başlarına gelecek belalar ve elemler neler olabilir?

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Abdest nedir? Abdest, dini bir temizliktir. Belli organları usulüne göre yıkamaktır. Abdest namazın hazırlık şartlarındandır.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Kadın ve Yönetim Hakkı

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris

Şimdi 'ama' diyeceğim

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Transkript:

Önce zikir ne demektir, meselesini ele alalım? Ya da bu problem niye gündeme geldi, oradan başlayarak îzâhı yapalım: Tasavvufa karşı çıkanlar, zikir eylemine karşı çıkıyorlar ki, zikir iki türlü yapılır. Bir, insanın kendi kendine tenha bir köşeye çekilerek Allah ı zikretmesi, bir de cemaat halinde sesli zikir yapması. Bu iki şekil tatbik ediliyor. İkisine de karşı çıkmaktadırlar. Derler ki, toplu sesli zikir yoktur. Ondan sonra da derler ki, zikir dediğiniz şey Allah, Allah, Allah demek değildir. Allah, demek diye bir zikir yoktur. Zikir olsa olsa cümleyi tamamlayan şey, yani zikir tam bir cümle olur. Mesela La ilahe illallah bir zikirdir, Elhamdülillah bir zikirdir, Sübhanallah bir zikirdir. Ama Allah, Allah, Allah kendi başına bir şey ifade etmiyor. Tek kelime zikir olmaz derler. Bu problemi îzâh edecek şekilde meseleyi yine baştan alayım : Zikir, Kur'ân-ı Kerîmdeki manalarına baktığımız zaman, birkaç manaya geldiğini görürüz. Zikir, vahiy manasına gelir. Mesela Hicr sûresi 9. ayette ve Kamer sûresi 25. ayette zikir, vahiy anlamındadır. Yani zikir, Allah ın, Peygamberine verdiği vahiydir. İkinci bir manası, sesli olarak ALLAH adını söylemektir. Mesela (Kesilirken) üzerine Allah ın isminin anılmadığı (hayvanlardan) yemeyiniz (En am sûresi 121.ayet. Ayrıca bkz. Maide : 4 ve En am : 119). Yani hayvanı keserken açıktan açığa Bismillahi Allahü Ekber denilenleri yiyeceğiz, Allah ın zikredilmediği hayvanları yemeyeceğiz, demek olur. Buradaki zikir, açıktan açığa dil ile, seslice Allah demektir. Bu anlamda çokça ayet vardır. A la suresi de bu manadaki bir ayetle başlar. Zikir genel olarak ilim anlamına da gelir. İlim mesela ehl-i zikir denildiği zaman ilim ehli akla gelir. Bir de zikir dilini de oynatmadan, ses de çıkarmadan sadece kalben hatırlamak anlamına gelir. Kur'ân-ı Kerîmde bu anlamda da kullanılıyor. Ayrıca zikir kelimesinin, Yusuf sûresi, 45. ayete baktığımız zaman, hatırlamak anlamına geldiğini görürüz. Sonuçta ister kalben hatırlamak olsun, ister dil ile açıklama olsun, ister vahiy olsun, ister ilim anlamında olsun bunların hepsi zikrin manalarıdır. Peki bu insanlar zikrin nesine karşı çıkıyor? Diyorlar ki Allah lafzı zikir olmaz. Bir de toplu olarak zikir olmaz diyorlar. Önce Allah lafzı tek başına zikir olur mu, olmaz mı, o meseleyi ele alalım : TEK BAŞINA ALLAH LAFZI 1 / 5

ZİKİR OLUR MU? Her şeyden önce şunu söyleriz ve hatırlatırız: Kendi kendilerine yalın olarak ALLAH lafzını, hem de binlerce defa Allah Allah lafzını zikir ede ede, tasavvufta letâif denilen vücüdun zikre hassas noktaları zikreder hale gelebiliyor. Mesela insanın kalbi Allah diye diye bir an gelir ki, aynen dil gibi o da zikretmeye başlar. Bu, ne ile olur? Allah, Allah diye zikretmekle olur. Öyleyse Allah lafzının zikir oluşu tecrübî olarak sabittir. Tabii ki buna da biz tecrübî filan tanımayız, bize nasslardan, ayetten, hadîs ten delil getir, şeklinde talep edebilirler. Şimdi bir örnek veriyorum: Müslim in Sahih inde İman bahsinin ikiyüz otuz dört numaralı hadîsi. Tirmizi nin Süneninin, Fitneler bahsinin otuz beşinci babı ve bu arada Ahmed b. Hanbel in Müsned inin bir çok yerinde şöyle bir rivayet var: Allah, Allah diyen bir insan üzerine kıyamet kopmayacaktır. Bir daha söyleyeyim : Dünya üzerinde bir tek insan Allah, Allah diye zikrediyorsa kıyamet kopmayacaktır. O zaman ALLAH ALLAH lafzı ile zikir, Kıyamet in kopuşunu da engelleyecek şeydir. Allah Allah diye zikrediyor olmak, gelecek belaları defeder, derler ki bu söz doğrudur. 2 / 5

Bir de şuna bakınız: Hadîs-i Şerîf te Allah, Allah kelimeleri yalın halde geçiyor. Tek başına Allah, Allah kelimelerini yalın halde zikredilmiş mi? Edilmiş. Hem de şerhlerde bu ayrıntıya dikkat çekilmiş. Burada Allah lafzı Allahu, Allahu diye geçiyor. Yani Allahe, Allahe değil. Allahu lafzı mef ul / tümlec olarak değil. Bu da, Allah lafzının yanında ALLAH I zikrediyorum gibi başka bir kelime zikredilmemiş, demektir. Yalın olarak Allah Allah diyen olduğu sürece kıyamet kopmaz. Ama Allahe Allahe şeklinde olsaydı ALLAH lafzı tümleç olurdu ki cümlede söylenmeyen başka kelimeler var anlamına gelirdi. Dolayısıyla o cümle tam söylenmediği takdirde zikir olmaz, zikir sayılmaz denebilirdi. Ama durum, cümle yapısı öyle değil. Hadîs-i Şerîf te Allahe Allahe değil, Allahu Allahu diye geçiyor. Bu şekildeki kelime Arapça da herhangi tahmini ve söylenmemiş (mahzuf) bir cümleciğin parçası değildir. Öyleyse yalın olarak Allah, Allah diyenler Allah ı zikretmiş olur. Yani yalın olarak Allah, Allah lafızları zikir olur. İşte yalın olarak ALLAH ALLAH lafzının zikir olduğunun delili sahih olan bu hadîs-i şerîftir. Bunun zikir olduğu hem hadisle hem de dediğim gibi tecrübe ile sabittir. Dolayısıyla yalın şekliyle Allah, Allah zikrine karşı çıkanlar, kendileri beceremedikleri, tenbellik yaptıkları ve bunu yapanları çekemedikleri için inkar etmeye kalkıyorlar. TOPLU ZİKİR VAR MIDIR? Bu arada toplu zikre de temas etmemiz gerekir : Sahabe uygulamalarına bakacak olursak ; sahabenin bazen toplanıp topluca zikrettikleri olmuştur. Hatta hangi zikri söylediklerine dair rivayetler bile var. Mesela La İlahe İllallah, zikrini söylemişlerdir. Peygamberimiz Aleyhi's-Salâtu ve's-selâm da bu konuda şöyle buyuruyor : Cennet bahçelerine tesadüf ederseniz oralarda yayılınız. Ya Resûlellah Cennet bahçeleri nedir? diye sorulunca da bizzat Peygamberimiz Aleyhi's-Salâtu ve's-selâm, Zikir meclisleridir, diye cevap vermiştir. Zikir meclisleri denildiği zaman, Allah lafzının ya da La İlahe İllallah kelimesinin toplu halde zikredildiğini anlarız. Zikir meclisi denildiğine göre tek kişi ile meclis olmaz. Meclis, çok 3 / 5

insanlardan meydana gelir. Tek insana meclis denmez. Buradan anlıyoruz ki Resûlullah Aleyhi's-Salâtu ve's Selâm veciz bir şekilde toplu zikri ifade etmiştir. BELLİ SAYIDA ZİKİR YAPMAK / VİRD VAR MIDIR? Güzel bir konuya geldik. Bu da çok soruluyor. Sayısal zikir, yani belli sayıda zikir var mıdır, yoksa sayı koymaksızın mutlak zikir mi gerekir? Buna çok itiraz edip siz kendi kafanızdan ibadet uyduruyorsunuz diyorlar. Mesela müride belli sayıda vird verilmiştir, günde yüz defa istiğfar edeceksin, yüz defa yada bin defa Allah, Allah diyeceksin, yüz defa salavât getireceksin, denilmiştir, mürid de o virdi çekip duruyordur. İtiraz edenler, belli sayıda zikir olmaz, diyorlar. Çünkü Resûlullah Aleyhi's-Salâtu ve's-selâm böyle bir şey yaptırmamıştır. Ya da Resûlullah Aleyhi's-Salâtu ve's-selâm ne yaptırdıysa sadece o vardır. Bunun ötesinde bir rakam koyamazsınız, diyorlar. Hatta bunu söylerken biraz da ikna edici ve yaldızlı sözlerle söylüyorlar. Mesela diyorlar ki, bir ibadet ancak vahiy ile ortaya konulur. Doğru tabii ki. Önce bunu bir tasdik ettirirler. Bundan sonra zikir ibadet mi, diye sorarlar. O da doğru ama AMAsı var. Arkasından zikir ibadet ise belli sayıda zikir yapman ya da vird verebilmen için ayetten ya da hadîs ten delil getirmen gerekir, derler. Doğru mu, ilk bakışta doğru görürsün. Ama gelelim işin AMAsına. Belli sayıda zikir vermek, ibadet koymak değil, zikre ve ibadete alıştırmak yani eğitim amaçlıdır. Eğitim ile ibadeti karıştırırsanız, az önceki iddiada bulunursunuz. Eğitim ayrıdır, ibadet ayrıdır. Belli sayıda zikir ibadete alıştırmak içindir. Malumdur ki belli sayı ile alıştırma yaptırmak eğitim yollarından bir tanesidir. Peki, zikir konusunda ibadet olan ne? Zikir konusunda ibadet olan şey, zikr-i dâim yani sürekli zikirdir ki bu ifade ALLAHı hiç unutmamak demektir. Allah ı sürekli, daha doğrusu Allah ı anmadığın bir anın olmamasıdır. İnsanı buna alıştırmak için, eğitmek için belli sayıda Allah, Allah dedirte dedirte alıştırırsın. 4 / 5

Belli sayıda zikirle insanı zikr-i daime alıştırmak şuna benzer : Okuma- yazma bilmeyen bir insana okuma yazmayı öğretiyorsan ona dersin ki bak, bu alfabe harfleridir, yarına on defa yazıp geleceksin. Okumaya - yazmaya alıştırmak için belli sayıda ödev vermek ne ise zikre alıştırma konusunda belli sayıda zikir vazifesi vermek aynı şeydir. Bu talebe itiraz etse ve On defa alfabeyi yazmam. Bu ödev Kur an ve Sünnet in neresinde var? Bana delil getir, yoksa ben yazmıyorum dese bu çocuk okuma yazmayı öğrenir mi? Öğrenemez tabii. Bu öğrencinin belli sayıdaki yazı ödevi için delil istemesi doğru mu? Tabii ki yanlıştır. Okuma yazma ödevleri için OKU emri yeterlidir. Geri tarafı tecrübe ile yürütülür. Tecrübe de belli sayı ile ödevler vermek şeklinde gerçekleşmiştir. Aynısı, sporda da aynıdır. Sayı eğitim amaçlıdır. Eğitimde sayı şart ve vazgeçilmezdir. On defa yazma ödevi, ertesi gün beş defa, üç defa yaz ödevine döner. Öğrenci tamamen okuma yazmayı söktüğü an, sayı ile ödev devri de biter. Onun içindir belli sayıdaki zikir, zamanla değiştirilir, nihayet tümden ödev / vird kaldırılır. Çünkü insan zikr-i daime alışmış gitmiştir artık. Zikir, zikr-i daim hale gelmiştir. Öyleyse insanın, sürekli Allah zikrine alışan bir insan olması için, diyelim ki önce yüz defa Allah demekle başlar. Bin defa, iki bin defa, üç bin defa, beş bin defa belli sayıda zikir yapar yapar yapar derken bu insan, sürekli zikreder hale gelir ki artık sayısal zikir / vird vermenin gereği kalmaz. Zaten o insan sürekli zikrediyor. O kişi için sayı ile zikir manasız kalmıştır. İddia ettikleri gibi belli sayıda zikir, ortaya ibadet koymak yani ibadet icad edip uydurmak olsaydı ; o belli sayı, sürekli aynı kalır, hiç değiştirilmez ve zamanı gelince de tümden kaldırılmazdı. Çünkü ibadet sabittir, değişmez. Halbuki tarikat uygulmasında zikir / vird, halden hale, insandan insana değiştirilir, durur. Bir insanın niyeti bozuksa, dosdoğru bir çizgiyi bile eğri büğrü görür. Belli sayıdaki zikri, ibadet olarak görüp taarruzda bulunanlara bu dosdoğru uygulama, eğri büğrü görünüyor. 5 / 5