Arş.Gör. Veysel İNAL 1 Doç. Dr. Selim İNANÇLI 2 Arş.Gör. Mustafa ÇALIŞKAN 3 Alternatif Enerjinin Ekonomik Büyümeye Etkisi: Saklı Testi Bu çalışmada Türkiye de GSYH nın yıllık büyümesi ile toplam enerji kullanımı içerisindeki alternatif enerji kullanımının payı arasındaki ilişki 1960-2014 dönemi için yıllık veri kullanılarak analiz edilmiştir. Granger ve Yoon (2003) ile Hatemi-J ve Irandoust (2012) tarafından literatüre kazandırılan saklı eşbütünleşme testleri analizlerde kullanılarak değişkenler arasındaki ilişki tespit edilmeye çalışılmıştır. Değişkenlerin orijinal değerlerinin durağanlık dereceleri I(1) olmadığından eşbütünleşme ilişkisi incelenemezken serilerin pozitif ve negatif bileşenlerinin durağanlık dereceleri I(1) olduğundan eşbütünleşme ilişkisine bakılabilmiştir. Granger ve Yoon (2003) testi ile Hatemi-J ve Irandoust (2012) testi her iki serinin negatif bileşeni arasında uzun dönemli bir ilişki olduğuna işaret etmektedir. Elde edilen bu sonuçlar, normal de eşbütünleşme ilişkisi olmayan fakat eşbütünleşme ilişkisi olması beklenen değişkenler arasında ilişki olabileceğini göstermektedir. Anahtar Sözcükler: Alternatif Enerji Üretimi, Ekonomik Büyüme, Saklı Testi, Türkiye Jell Sınıflandırması: Q 20, Q42, 047, C22 The Effect of Alternative Energy on Economic Growth: Hidden Cointegration Test In this study, the relationship between the annual growth of GDP and the share of alternative energy use in total energy use was analyzed using annual data for the 1960-2014 period which Turkey. Credited to the literature by Granger and Yoon (2003) and Hatemi-J and Irandoust (2012), hidden cointegration test used for analyze the relationships between the variables. Because of the original states of the variables are not stationary ratings I (1), the cointegration relation can not be investigated while the positive and negative components of the series are statistically rated I(1) so the cointegration relation can be investigated. The Granger and Yoon (2003) test and the Hatemi-J and Irandoust (2012) test indicate that there is a long run relationship between the negative component of both series. These results show that there may be a relationship between variables which are normally not cointegration related but are expected to be cointegration relationship. Keyword: Alternative Energy Production, Economic Growth, Hidden Cointegration Test, Turkey Jell Classification: Q 42, Q43, 047, C22 1 Sakarya Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat Bölümü veyselinal@sakarya.edu.tr 2 Sakarya Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat Bölümü sinancli@sakarya.edu.tr 3 Sakarya Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat Bölümü mcaliskan@sakarya.edu.tr
1.GİRİŞ Bir ekonomide enerji üretimi ve tüketiminin artması ekonomik kalkınma sürecinin ana göstergelerden birini oluşturmaktadır. Ülkelerin üretim ve dış ticaretinin artmasının bir göstergesi olan hızlı ekonomik büyüme daha fazla enerji ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Enerji kaynakları yönünden yetersiz olan ülkelerin kalkınma sürecini hızlandırmak amacıyla enerji taleplerinin artması enerjiye olan dış bağımlılığı arttırmaktadır. Birincil enerjinin ana girdilerini oluşturan petrol ve doğalgaza olan bağımlılığın artması ülkelerin ithalatları içinde bu girdilerin payını arttırmakta ve dış açıkların ortaya çıkmasında ana etken olmaktadır. Aynı zamanda bu durum çevre sorunlarını da arttırmaktadır. Bu kapsamda ülkelerin birincil enerji kaynaklarına bağımlılığının azaltılması ve enerji çeşitliliğinin arttırılması için alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi ve üretim ve tüketiminin arttırılması kaynakların ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından büyük önem arz etmektedir. Azgelişmiş ülkelerin dolayısıyla Türkiye nin 1974 petrol krizinden sonra dışa bağımlılıklarının artması, ciddi ekonomik bunalımın yaşanmasına neden olmuştur. Ayrıca 1979 enerji krizine hazırlıksız bir şekilde yakalanılması Türkiye de sanayi üretimini durma noktasına getirerek krizin derinlemesine yaşanmasına neden olmuştur. Bu durum ekonomik büyümeyi de olumsuz bir şekilde etkilemiştir. 1980 sonrası Türkiye de ekonomik paradigma ihracata dayalı ekonomik büyüme modeline geçmiş ve bu durum enerji talebinde daha da artışlara neden olmuştur. Dış ticaretimizde olumlu gelişmeler yaşanmasının yanında cari açık 80 sonrası ekonominin temel ve çözümlenmesi en zor problemlerinden biri haline gelmiştir. Cari açığın sebeplerinden en önemli kalem hiç şüphesiz enerji ithalatının yüksekliğidir. Türkiye de ekonomik gelişme sürecine paralel olarak enerji tüketiminin artması dış enerji girdilerine bağımlılığın artmasına yol açmıştır. Son yıllarda enerji bağımlılığının azaltılması ve çeşitliliğinin arttırılmasına yönelik alternatif enerji yatırımlarının arttığı ve enerji politikalarının bu yönde teşvik edildiği görülmektedir. Alternatif enerji kaynaklarının artırılması dışa bağımlılığı, cari açık sorununu aynı zamanda enerji arz güvenliğinin oluşmasında sağlayacağı faydalar nedeniyle stratejik öneme de sahiptir. Bu çalışmada 1960-2014 dönemi için yıllık veri kullanılarak Türkiye de GSYH daki büyüme ile toplam enerji kullanımı içerisindeki alternatif enerji kullanımının payı arasındaki ilişki Granger ve Yoon (2003) ile Hatemi-J ve Irandoust (2012) tarafından literatüre kazandırılan saklı eşbütünleşme testleri ile analiz edilmektedir. 2.LİTERATÜR Küreselleşme süreci ile birlikte Dünyada ekonomik faaliyetlerin hızlanmasına bağlı olarak yenilebilir ve yenilemez enerji üretimi ve tüketimi ile ekonomik büyüme arasında ilişkinin araştırılmasına yönelik birçok ülke ve ülke grupları için farklı ampirik çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Bazı çalışmalar nedensellik testleri ile bu ilişkiyi açıklarken, diğer çalışmaların çoğunda ise çeşitli eşbütünleşme testlerinin kullanıldığı görülmektedir. Çalışma sonuçlarının çoğunda alternatif enerji tüketimi ile ekonomik büyüme oranı arasında kısa ve uzun dönemde pozitif bir ilişkinin olduğu, ülkelerin pek çoğunda yenilebilir enerji kaynakları kullanımının özendirildiği, enerji politikaları içinde alternatif enerji yatırımlarının teşvik edildiği görülmektedir.
Hsiao ve Hsin (2013), Brezilya da yenilebilir enerji, yenilemez enerji ve ekonomik büyüme arasında ilişkiyi incelemek üzere Granger nedensellik testi uygulamışlar ve yenilebilir enerji tüketiminden ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik olduğunu test etmişlerdir. Ocal ve Aslan (2013), Türkiye'de yenilenebilir enerji kullanımı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ARDL yaklaşımı ve Toda-Yamamoto nedensellik testlerini kullanarak test etmişler ve sonuçta ekonomik büyümeden yenilenebilir enerji tüketimine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin bulunduğu sonucuna ulaşmışlardır. Ruhul, Kamrul ve Shar (2014), 1980-2011 dönemi boyunca OECD ülkelerinde yenilenebilir ve yenilenemez enerji tüketimi ile sanayi üretimi ve GSYH büyümesi arasındaki dinamik ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmada yapısal kırılmalara izin veren panel eşbütünleştirme tekniği kullanılmış ve sonuçta yenilenemez ve yenilenebilir enerji kaynakları, sanayi üretimi ve ekonomik büyüme arasında uzun vadeli bir denge ilişkisinin olduğunu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca panel nedensellik analizleri ile GSYH büyümesi ile yenilenebilir enerji tüketimi arasındaki tek yönlü nedenselliğin var olduğu tespit edilmiştir. Kazar ve Kazar (2014) çalışmalarında Türkiye de yenilenebilir enerji ile iktisadi gelişme arasındaki ilişkiyi uzun dönem için 1980-2010, kısa dönem için ise 2005-2010 verilerini kullanarak panel analizi yapmışlardır. Analiz sonuçlarına göre kısa vadede yenilenebilir enerji üretimi ile ekonomik kalkınma arasında çift yönlü bir nedensellik ilişki bulunduğu halde, uzun vadede ise ekonomik kalkınma sürecinin yenilenebilir enerji üretimine yol açtığı sonucuna varmışlardır. Jaraite vd. (2015), 1990-2012 yıllarını kapsayan ve 15 AB ülkesinde yenilebilir enerjinin, ekonomik büyüme ve istihdam üzerine etkilerini araştıran çalışmada panel veri zaman serileri analizini kullanmışlardır. Sonuçta 15 AB ülkesinde yenilebilir enerjinin teknolojik gelişmeyi ve uzun dönemde ekonomik büyümeyi desteklediği, kısa dönemde ise istihdam düzeyini arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Khawlah ve Abdallah (2016), Ürdün için yenilebilir enerji, CO 2 emisyonu ve ekonomik büyüme ile ilgili çalışmada 1986-2012 yılları arasındaki yıllık veriler kullanılarak yenilenebilir enerji tüketimi, CO2 emisyonları, emek, sermaye arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Zaman serileri eşbütünleşme testi uygulanması ile Reel GSYH, yenilenebilir enerji tüketimi, reel brüt sabit sermaye arasında uzun dönemli bir denge ilişkisi olduğunu gözlemlemişlerdir. Hata düzeltme modellerinin sonuçlarına göre ise tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğu, bunun ise yenilenebilir enerji tüketiminden reel GSYH'ye doğru olduğu saptanmıştır. Kısa vadede ise sermaye ve yenilenebilir enerji tüketimi arasında nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Armeanu, Vintila ve Gherghina (2017), AB ne üye 28 ülkeyi kapsayan 2003-2014 yılları arasında yenilebilir enerji, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi destekliyor mu? adlı çalışmada panel veri analizi kullanılmış, yenilebilir enerji tüketiminin artması ekonomik büyümeyi arttırdığı, yenilenebilir enerjinin birincil üretiminde %1 lik artışın kişi başına GSYH da %0.05-0.06 oranında artışa neden olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, panel vektör hata düzeltme modeline dayanan Granger nedenselliğinin sonuçları hem kısa hem de uzun vadede sürdürülebilir ekonomik büyümeden başlayarak yenilenebilir enerjilerin birincil üretimine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin var olduğunu tespit edilmiştir.
3.ALTERNATİF ENERJİ ve EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ İÇİN AMPİRİK YÖNTEM ve BULGULAR Türkiye de alternatif enerji kullanımı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin incelendiği bu çalışmada, değişkenlere ait veriler World Bank elektronik veri tabanından elde edilmiştir. Ekonomik büyüme verisi olarak ekonominin bir önceki döneme göre büyüme oranı verisi kullanılırken, alternatif enerji verisi olarak toplam enerji kullanımı içerisindeki alternatif enerji kullanımının oranı verisi kullanılmıştır. 1960 2014 dönemine ait yıllık veriler ışığında analizler gerçekleştirilmiştir. Ekonometrik çalışmalarda karşılaşılan en önemli sorunların başında serilerin birim kök içermesi yani durağan olmaması gelmektedir. Durağan olmayan serilerle yapılan analizlerde, gerçekte var olmayan ilişkilere ulaşılmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple ilk olarak değişkenlerin durağanlığı sınanacaktır. Değişkenlerin durağanlık sınamaları ADF birim kök testi kullanılarak yapılmış ve sonuçlar tablo.1 de gösterilmiştir. Tablo.1: Birim Kök Test Sonuçları Sabit Sabit ve trend Değişkenlerin düzey değerleri ADF ADF ALTERNATIF_ENERJI -1.668309 0.0414** -3.567302 0.0423** GSYH_BUYUME -7.381059-7.398042 N_ALTERNATIF 1.358631 0.9986-1.640096 0.7636 P_ALTERNATIF 0.867452 0.9943-2.237662 0.4597 N_GSYH 0.672001 0.9904-2.359991 0.3957 P_GSYH 0.414998 0.9818-2.277568 0.4385 Sabit Sabit ve trend Değişkenlerin birinci farkları ADF ADF D(N_ALTERNATIF) -6.249751-6.575392 D(P_ALTERNATIF) -7.191909-7.327174 D(N_GSYH) -9.272478-9.406817 D(P_GSYH) -9.730935-9.704904 *,** sırasıyla %1 ve %5 seviyesinde birim kök temel hipotezinin reddini göstermektedir. Tablo.1 de yer alan birim kök test sonuçlarına göre alternatif enerji ve büyüme serileri düzey değerlerinde durağandırlar. Bu iki serinin düzey değerlerinde durağan olması aralarında eşbütünleşme ilişkisinin olmadığına işaret etmektedir. Değişkenlerin pozitif ve negatif
bileşenleri düzey değerlerinde birim köklü iken birinci farkları alındığında durağanlaştığı görülmektedir. Pozitif ve negatif bileşenlerin durağanlık derecelerinin I(1) olması aralarında bir eşbütünleşme ilişkisinin olduğuna işaret etmektedir. Bir sonraki aşamada normal koşullarda aralarında eşbütünleşme ilişkisini inceleyemediğimiz alternatif enerji ile ekonomik büyüme verilerinin pozitif ve negatif bileşenleri arasındaki eşbütünleşme ilişkisi saklı eşbütünleşme testleri ile incelenecektir. Granger ve Yoon (2003) ve Hatemi-J ve Irandoust (2012) tarafından literatüre kazandırılan saklı eşbütünleşme testleri için değişkenlerin pozitif ve negatif bileşenlerinin durağanlık derecelerinin I(1) olması gerekmektedir. Granger ve Yoon (2003), aralarında ilişki beklenen serilerin uzun dönemli bir ilişkisi bulunamasa bile, serilerin durağan olmayan pozitif ve/veya negatif bileşenleri arasında bir eşbütünleşme ilişkisi olma durumunu, saklı eşbütünleşme şeklinde isimlendirmişlerdir. Standart eşbütünleşme, saklı eşbütünleşmenin özel bir hali iken, saklı eşbütünleşme basit bir doğrusal olmayan eşbütünleşme analizidir. Granger ve Yoon (2003) tarafından literatüre kazandırılan saklı eşbütünleşme testi, Engle ve Granger (1987) eşbütünleşme testi temelli iken, Hatemi-J ve Irandoust (2012) tarafından literatüre kazandırılan saklı eşbütünleşme testi ise Johansen eşbütünleşme testine dayalıdır. Her iki saklı eşbütünleşme testinde de, seriler ilk olarak pozitif ve negatif bileşenlerine ayrılmakta ve bu bileşenlerin durağanlık dereceleri I(1) ise aralarındaki uzun dönem ilişkisinin varlığı incelenmektedir (Şener vd., 2013:239) Çalışmanın bu aşamasında durağanlık dereceleri I(1) olarak belirlenen bileşenler arasında ki Granger-Yoon saklı eşbütünleşme testi sonuçları gösterilmiştir. Tablo.2: Granger-Yoon Saklı Testi Sonuçları Bağımlı değişken Bağımsız değişken Sabit terimli Trendli alt _ energy -2.353029-2.301637 (0.1598) (0.4258) alt _ energy -3.356828* -3.147390* (0.0170) (0.1061) alt _ energy -2.609805-2.705492 (0.0979) (0.2391) alt _ energy -3.220111* -3.091850* (0.0241) (0.1186) alt _ energy -3.972844* -3.762050* (0.0032) (0.0268) alt _ energy -3.728041* -3.679325* (0.0062) (0.0327) alt _ energy -2.738106-2.717974 (0.0743) (0.2338) alt _ energy -2.724371-2.715422 (0.0765) (0.2348) *, % 10 anlamlılık seviyesinde ilişki olduğunu göstermektedir.
Granger ve Yoon (2003) testinin sonuçlarına göre değişkenlerin negatif bileşenleri arasında uzun dönemli bir ilişkisi bulunmaktadır. Ayrıca GSYH nın pozitif bileşeni ile alternatif enerjinin negatif bileşeni arasında da uzun dönemli ilişkisi bulunmaktadır. Bir sonraki aşamada literatüre Hatemi-J ve Irandoust (2012) tarafından kazandırılan saklı eşbütünleşme testi uygulanmış ve sonuçlar tablo.3 de gösterilmiştir. Tablo.3: Hatemi-J - Irandoust Saklı Testi Sonuçları İncelenen İlişki alt _ energy alt _ energy alt _ energy alt _ energy Temel Hipotez İz istatistiği Özdeğer İstatistiği Olasılık Değeri Yoktur 4.395918 0.079595 0.0360* Vardır Yoktur 14.29215 0.179705 0.0753** Vardır Yoktur 19.91227 0.307047 0.0305* Vardır Yoktur 9.174068 0.139351 0.3495 Vardır Uygun gecikme uzunluğu Hannan-Quinn bilgi kriteriyle elde edilirken, uygun model türüne Pantula prensibiyle karar verilmiştir. Temel ve alternatif hipotezler, elde edilen sonuçlara göre düzenlenmiştir. *,** sırasıyla %5 ve %10 anlamlılık seviyelerinde nedenselliği gösterir. Elde edilen sonuçlar her iki değişkenin pozitif ve negatif birikimli şokları arasındaki uzun dönemli ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Ayrıca GSYH nın pozitif bileşeni ile alternatif enerji serisinin negatif bileşeni arasında uzun dönemli ilişki bulunmaktadır. Dolayısıyla ekonomik büyüme oranları ile toplam enerji tüketiminde alternatif enerji tüketiminin payı arasında saklı eşbütünleşme ilişkisinin olduğunu ifade etmek mümkündür. Yapılan eşbütünleşme testleri sonucunda elde edilen sonuçların farklı olmasının sebebi, Johansen eşbütünleşme testinin Engle ve Granger eşbütünleşme testine göre sahip olduğu üstünlüklerdir. Johansen eşbütünleşme testinde eşbütünleşme vektörlerin tahmini En Çok Benzerlik yöntemine dayanmaktadır ve Johansen eşbütünleşme testinde kısa dönemli ekonomik değişmelerin eşanlı yapılması nedeniyle tahminin etkinliği artmaktadır. Dolayısıyla, Johansen eşbütünleşme testine dayanan Hatemi-J ve Irandoust (2012)
eşbütünleşme testi sonuçlarına güvenmek daha doğru kararlar alınmasını sağlayacaktır (Şener vd., 2013:244). 4. SONUÇ Küreselleşme süreci ile birlikte üretim ve ticari faaliyetlerin yoğunlaşmasına paralel olarak artan enerji ihtiyacı, ülkelerin enerji girdisine olan bağımlılığını arttırmakta ve dış açıklar ile karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Temel enerji girdileri içinde önemli payı olan petrol, doğalgaz gibi birincil (Yenilemez) enerji girdileri, birçok ülkenin ithalatı içinde önemli bir paya sahiptir. Birincil enerji girdilerinin fiyatlarındaki istikrarsızlık ve ani artışlar, çoğu ülkelerin ödemeler bilançosu içinde dengesizlikler yaratmakta ve bu girdilere olan bağımlılığı arttırmaktadır. Bu nedenle ülkelerin enerji bağımlılığını azaltmak ve enerji çeşitliliğini arttırmak için alternatif enerji kaynaklarına yönelmelerine yol açmıştır. Ülkelerin alternatif enerji kaynaklarına yönelmelerinin temel sebepleri ise enerji girdilerine olan bağımlılığı azaltmak, enerji çeşitliliğinin ve güvenliğinin arttırılmak, birincil enerji girdi fiyatlarında ani artış karşısında karşılaşılacak riskleri ve şokları azaltmak, yerel ve global düzeyde karşılaşılacak çevre sorunlarını azaltmak ve önlemek, düşük karbon etkisi yaratmak vb. sayılabilir. Günümüzde AB ülkeleri başta olmak üzere alternatif enerji üretim ve tüketiminin yeterli olmadığı, bu da alternatif enerji üretiminin toplam enerji içindeki payının arttırılması gerektiğini göstermektedir. Türkiye nin 1974 petrol krizinden ciddi bir şekilde etkilenmesi ve döviz yetersizliği, ekonomik bunalımın derinlemesine yaşanmasına neden olmuştur. Ayrıca 1979 enerji krizine hazırlıksız bir şekilde yakalanılması Türkiye de sanayi üretimini durma noktasına getirmiştir. Bu durum ekonomik büyümeyi de olumsuz bir şekilde etkilemiştir. Türkiye de son yıllarda ekonomik gelişme sürecine paralel olarak enerji tüketiminin artması dış enerji girdilerine olan bağımlılığın artmasına yol açmıştır. Son yıllarda enerji bağımlılığının azaltılması ve çeşitliliğinin arttırılmasına yönelik alternatif enerji yatırımlarının arttığı ve enerji politikalarının bu yönde teşvik edildiği görülmektedir. Ancak enerji üretimi hala yeteriz durumdadır. Dünyada ekonomik faaliyetlerin hızlanmasına bağlı olarak yenilebilir ve yenilemez enerji üretimi ve tüketimi ile ekonomik büyüme arasında ilişkinin araştırılmasına yönelik birçok ülke ve ülke grupları için farklı ampirik çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Bazı çalışmalar nedensellik testleri ile bu ilişkiyi açıklarken, diğer çalışmaların çoğunda ise çeşitli eşbütünleşme testlerinin kullanıldığı görülmektedir. Çalışmalarda testlerin çoğunda alternatif enerji tüketimi ile ekonomik büyüme oranı arasında kısa ve uzun dönemde pozitif bir ilişkinin olduğu, ülkelerin pek çoğunda yenilebilir enerji kaynakları kullanımının özendirildiği, enerji politikaları içinde alternatif enerji yatırımlarının teşvik edildiği görülmektedir. Bu çalışmada 1960-2014 dönemi için yıllık veri kullanılarak Türkiye de GSYH daki büyüme ile toplam enerji kullanımı içerisindeki alternatif enerji kullanımının payı arasındaki ilişki Granger ve Yoon (2003) ile Hatemi-J ve Irandoust (2012) tarafından literatüre kazandırılan saklı eşbütünleşme testleri ile ölçülerek analiz edilmektedir. Elde edilen sonuçlar 2 test içinde farklı sonuçlar vermesine rağmen sonuçta her iki değişkenin pozitif ve negatif birikimli şokları arasında uzun dönemli ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla ekonomik
büyüme oranları ile toplam enerji tüketiminde alternatif enerji tüketiminin payı arasında saklı eşbütünleşme ilişkisinin olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. KAYNAKÇA Armeanu, D. Ş., Vintilă, G., & Gherghina, Ş. C. (2017), Does Renewable Energy Drive Sustainable Economic Growth? Multivariate Panel Data Evidence for EU-28 Countries, Energies, 10(3), 381. Engle, R.F.,Clive W.J. Granger, (1987), Cointegration and Error Correction: Representation, Estimation, and Testing, Econometrica,Vol: 55, ss.251-276. Granger, C.W.,Yoon, G. (2002), Hidden Cointegration. University of California, Department of Economics Working Paper, San Diego. Hatemi-J, A., & Irandoust, M. (2012), Asymmetric interaction between government spending and terms of trade volatility: New evidence from hidden cointegration technique, Journal of Economic Studies, 39(3), 368-378. Hsiao T. P. and Hsin C.F. (2013), Renewable Energy, Non-Renewable Energy and Economic Growth in Brazil, 25, 381-392. Jaraite j., Karumi A. Kazukauskas A. and Kazukauskas P.(2015), Renewable Energy Policy, Economic Growth and Employment in EU:Gain without Pain, CERE Working Paper-7, 1-30. Kazar G. And Kazar A. (2014), The Renewable Energy Production-Economic Development Nexus, International Journal of Energy Economics and Policy, 4(2), 312-319. Khawlah A. A. and Abdallah S. (2016), Renewable Energy Consumption, CO2 Emissions And Economic Growth: A Case of Jordan, International Journal of Business and Economics Research, 5(6), 217-226. Ocal, O., & Aslan, A. (2013). Renewable energy consumption economic growth nexus in Turkey. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 28, 494-499. Ruhul A.S., Kamrul H. and Sahar S. (Jully-2014), Renewable and Non-Renewable Energy Consumption and Economic Activities: Further Evidence From OECD Countries, Energy Economics, 44, 350-360. Şener, S., Yılancı, V., & Tıraşoğlu, M. (2013), Petrol Fiyatları İle Borsa İstanbul un Kapanış Fiyatları Arasındaki Saklı İlişkinin Analizi, Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, (26), 231-248.