Lesson 58 : everything, anything each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey Her biri, her Reading (Okuma) Is everything okay? (Her şey yolunda mı?) Don t worry, everything will be fine. (Endişelenme, her şey düzelecek.) Everything is expensive nowadays. (Günümüzde her şey pahalı.) I don t know anything about it. (Bu konuda herhangi bir şey bilmiyorum.) Do you know anything about India? (Hindistan hakkında herhangi bir şey biliyor musun?) I will do anything for you. (Senin için herşeyi yapacağım.) 1
Each car should be handled with care. Each new day is different. (Her yeni gün farklıdır.) (Her araba dikkatli kullanılmalıdır.) Each of my uncles gave me a gift for my birthday. (Amcamlarımın her biri bana doğum günüm için bir hediye verdi.) The bus leaves every hour. (Otobüs her saatte kalkıyor.) Every boy in the class went to the party. (Sınıftaki her çocuk partiye gitti.) Every artist sees things differently. (Her sanatçı şeyleri farklı şekilde görür.) 2
Grammar focus (Dil Bilgisi Detayı) Everything, eylemde yer alan tüm kişiler, yerler veya şeyler anlamına gelir. Bunu, fiilin tekil şekli izler. Everything looks different. (Her şey farklı görünüyor.) Sorudaki ya da olumlu bir cümledeki Anything" herhnangi bir şey anlamına gelir. Özellikle bir soruda, "özgür seçim" anlamına gelir. Olumsuz bir cümle, "hiçbir şey" anlamına gelir. Sözcük aynı zamanda tekil bir fiil ile izlenir. I will do anything for you. (Senin için her şeyi yapacağım.) I don t know anything about it. (Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.) Is there anything else you want me to do? (Benden yapmamı istediğin herhangi bir şey var mı?) Each kelimesini bir gruptaki bireysel şeyleri belirtmek için kullanırız. Tekil olarak kabul edilir, bu nedenle tekil bir fiil gerektirir. Each car is handled with care. (Her araba dikkatli kullanılmaktadır.) Each of, isim / sıfattan önce bir belirleyiciyle (bu, benim, sizin vb.) kullanılır ve (onlar ve biz) "each of" tan sonra kullanırız. Each of my uncles gave me presents for my birthday. (Amcamlarımın her biri bana doğum günüm için hediyeler verdi.) 3
Every kelimesini bir grub veya üç veya daha fazla şey hakkında konuşmak için kullanırız. Ayrıca bir şeylerin ne sıklıkta gerçekleştiğini göstermek için kullanılır. Tekil olarak kabul edilir, bu nedenle tekil bir fiil gerektirir. E.g.) Every boy in the class went to the party. (Sınıftaki her çocuk partiye gitti.) The bus leaves every hour. (Otobüs her saatte kalkıyor.) 4
Speaking (Konuşma) 1) The refrigerator is empty. Alex ate everything. (Buzdolabı boş. Alex her şeyi yedi.) 2) We were not hungry so we did not eat anything. (Aç olmadığ ımız için hiçbir şey yemedik.) 3) The film was in English so I could not understand anything they said. (Film İngilizce idi, bu yüzden dediklerini anlayamadım.) 4) My father said everything happens for a reason. (Babam her şeyin bir sebeple gerçekleştiğini söyledi.) 5) As long as you are not doing anything wrong, there is nothing to worry about. (Yanlış bir şey yapmadığınız sürece, endişelenmeniz gereken hiçbir şey yoktur.) 6) I play with my dog every Saturday morning. (Her cumartesi sabahı köpeğimle oynuyorum.) 7) Every difficult situation teaches us something. (Her zor durum bize bir şeyler öğretir.) 8) Each success has some failure along the way. (Her başarı, yol boyunca bazı başarısızlıklara sahiptir.) 5
9) Each of the girls was given a gift. (Kızlardan her birine bir hediye verildi.) 10) I bought each of them an ice cream. (Her birine bir dondurma aldım.) 6
Gap Filling (Boşluk doldurma) Boşlukları doğru cevaplarla doldurun. 1) Your friend said, but I didn t understand. (Arkadaşın her şeyi söyledi, ancak bir şey anlamadım.) 2) As it is your birthday, you can order you want from the menu. (Doğum gününüz olduğu için, istediğiniz herhangi bir şeyi menüden sipariş edebilirsiniz.) 3) pack of cigarettes has a health warning. (Her paket sigaranın üzerinde bir sağlık uyarısı var.) 4) The supervisor wants to speak to employee in his office. (Süpervizör, bürosundaki her çalışanla konuşmak istiyor.) 5) There isn t in the refrigerator. (Buzdolabında hiçbir şey yok.) 6) The children enjoyed minute of their holiday. (Çocuklar, tatillerinin her dakikasından memnun kaldılar.) 7) There were cars parked on side of the street. (Caddenin her iki yanında park edilmiş arabalar vardı.) 7
8) Is there I could do for you? (Senin için yapabileceğim bir şey var mı?) 9) book on the shelf belongs to my sister. (Raftaki her kitap kızkardeşime aittir.) 8
Translating (Çeviri Çalışması) Aşağıdaki cümleleri İngilizce'ye çevirin. 1) Tüm elbiseleriniz temiz. Dün gece herşeyi yıkadım. 2) Süpermarkette bir şey mi satın aldınız? 3) Babam, bakkaldan istediğimiz her şeyi getirdi. 4) Her birimizin bisikleti var. 5) Ben yanlış bir şey yapmadım. 6) Sınıftaki her erkek testi geçti. 7) Öğretmen dersin ardından her birimizle konuştu. 8) Her birini alnından öptüm. 9) Her çocuğumu her gün arıyorum. 10) Görüşme sırasında hiçbir şey söylemedi. 9