Lesson 42: have to, don t have to Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak Reading (Okuma) We have to go to school tomorrow. ( Yarın okula gitmeliyiz. ) I have to get up at 5 am tomorrow. ( Yarın sabah 5 te uyanmalıyım. ) I have to clean my room. ( Odamı temizlemeliyim. ) His son has to be there before 8 o clock. ( Oğ lu, saat 8 den önce orada olmalı.) She has to be home by ten. ( 10 a kadar evde olmalı. ) I don t have to leave at 4 am. ( 4 te ayrılmama gerek yok. ) 1
You don t have to say sorry. ( Özür dilemene gerek yok.) They don t have to go with me. ( Benimle gelmelerine gerek yok. ) He doesn t have to work on weekends. ( Hafta sonları çalışmasına gerek yok. ) My boss doesn t have to attend the seminar tomorrow. ( Patronumun yarınki seminere katılmasına gerek yok. ) 2
Grammar focus (Dil Bilgisi) Have to tıpkı must gibi zorunluluk bildiren durumlarda kullanılır. Örnek)I have to go to school tomorrow. (Yarın okula gitmeliyim.) You have to go home soon. (Yakında eve gitmelisin.) have to ile olumsuz cümle kurarken başına do not veya does not getirilir. Bu must ile kurulan olumsuz cümlelerden farklı bir anlama sahiptir. - mustn't kelimesini bir şeyi yapmamak için güçlü bir yükümlülüğ ü ifade etmek için kullanırız. - don't have to kelimesini herhangi bir yükümlülük ve gereklilik olmadığ ını ifade etmek için kullanırız. Örnek)I don t have to go to school tomorrow. (Yarın okula gitmeme gerek yok.) You don t have to go home soon. (Yakında eve gitmene gerek yok.) 3
Speaking (Konuşma) 1) We don t have to read that book, Alex. (Alex, bu kitabı okumamıza gerek yok.) 2) You don t have to arrive before 10 o clock. (Saat 10 dan once gelmene gerek yok.) 3) She doesn t have to submit her report today. (Bugün raporunu sunmasına gerek yok.) 4) You have to speak English every day. (Her gün İngilizce konuşmalısın.) 5) The company has to face difficult situations. (Şirket zor durumlarla karşılaşmalı.) 6) I have to exercise more. (Daha fazla egzersiz yapmalıyım.) 7) He doesn t have to be at work before 8 am tomorrow. (Yarın, sabah 8 den önce işte olmasına gerek yok.) 4
8) We have to buy a cake for our teacher. (Öğ retmenimiz için pasta almalıyız.) 9) We don t have to work on Saturday. (Cumartesi çalışmamıza gerek yok.) 10) Her secretary has to answer lots of phone calls. (Onun sekreteri pek çok telefonu cevaplamalı.) 5
Gap Filling (Boşluk Doldurma) Boşlukları doğ ru kelimelerle doldurunuz. 1) You translate everything in English. (Her şeyi İngilizce ye çevirmek zorunda değ ilsin.) 2) We visit all our relatives in Brazil. (Brezilya daki tüm akrabalarımızı ziyaret etmemize gerek yok.) 3) Some Japanese English. They need it for their job. (Bazı Japonların İngilizce konuşması gerekli. Buna işleri için ihtiyaçları var.) 4) I home at 6 am in order to get to the office at 8. (8 de ofiste olabilmek için evden 6 da çıkmalıyım.) 5) She practice playing the piano every weekend. (Her hafta sonu piyano çalma pratiğ i yapmasına gerek yok.) 6) John his own defense. (John kendi savunmasını yapmalıdır.) 7) Students their uniforms at school. (Öğ renciler okulda formalarını giymeliler.) 8) He get a high score in TOEIC. (TOEIC sınavından yüksek not almasına gerek yok.) 6
9) I to school every day. (Her gün okula gitmeliyim.) 10) The representative the meeting. (Temsilcinin toplantıya katılmasına gerek yok.) 7
Translating (Çeviri) Cümleleri İngilizce ye çevirin. 1) Raporu bu haftanın bitimine kadar tamamlamana gerek yok.(yardımcı kelime: rapor = report) 2) Takımın işleme zamanında başlaması gerek. (Yardımcı kelime: işlem = operation) 3) Erkek kardeşim ve kız kardeşim bu akşam ders çalışmalılar. 4) Bu akşam bize katılmasına gerek yok. 5) Üyeler yarın erken uyanmalı. 6) Yarın çalışmalıyım. 7) Müzede cep telefonlarımızı kapatmalıyız. 8) Sarah ın evde iş yapmasına gerek yok. 9) 8 den once orada olmana gerek yok. 10) Onların çoğ unun bugün fazla mesai yapmasına gerek yok. (Yardımcı kelime: fazla mesai = overtime) 8