Meme Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme ameliyatında en çok merak edilenler. 1. Güncelleme

Meme Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme ameliyatında en çok merak edilenler 1. Güncelleme

Meme Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme ameliyatında en çok merak edilenler Op. Dr. Ozan Balık Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı www.ozanbalik.com 1. Güncelleme

Daha Büyük Bir Meme... 4 Ameliyattan sonra kaç beden olacağım?... 6 Ameliyat ve sonrasında beni ne bekliyor?... 6 Masaj yapmam gerekecek mi?... 6 Küçük ve sarkık memelerde protez sarkmayı giderir mi?... 7 Silikon protez taktırırsam kanser olur muyum?... 7 Beni bekleyen kötü senaryolar neler olabilir?... 7

Daha Büyük Bir Meme Ulusal özelliğimizdir, ergenliğe girerken gelişmeye başlayan memelerden dolayı saklama dürtüsü ortaya çıkar. Genç kızlar kambur olur. Hatta organın adı da göğüstür, meme bile diyemeyiz nedense. Bir grup var ki bunları hiç yaşamaz. İşte bu onların hikayesi. Elbette her zaman böyle değildir. Hastalarımızın yaklaşık yarısında ergenlik sonrasında tatmin edici boyutlarda meme dokusu olduğunu ama gebelik yada ciddi kilo değişimleri gibi sebeplerden dolayı memede volüm kaybı olduğunu görüyoruz. Meme dışta deri, içeride yağ dokusu ve süt bezlerinden oluşur. Onları asan ortalama 20 kadar asıcı bağ vardır (Cooper ligamanları). Yağ dokusu ve süt bezleri bir çok hormonsal ve metabolik sebepten dolayı çekilebilir ama onları saran deri her zaman bu gelgitlere uyum sağlayamayabilir. Öyle olduğunda küçülme sorununa ek olarak bir de sarkma eklenir. Her ne sebepten olursa olsun karşımızda küçük yada küçülmüş bir meme var ve bunu büyütmeliyiz. Nasıl? Elbette doldurarak. Ne ile? İşte bu güzel soru. Çeşitli ilaçlar ve hormonlar gibi saçma uygulamaları geçiyor ve cerrahi seçenekleri karşılaştırmak istiyorum. Teorik olarak sentetik dolgularla, kendi yağınızla ve meme protezi (yani silikon implant ) ile meme büyütme yaptırabilirsiniz. Sentetik dolguları önermem. Bunları ofiste bile uygulayabileceğiniz söylense de okadar da doğru değildir. Sizin ihtiyacınız olan hacme ulaşana kadar o kadar çok enjeksiyon yapmanız gerekir ki, ayrıca meme içerisinde büyük bir yabancı cisim odağı oluşturursunuz ki enfekşiyon riski yükselir. Çok pahalıdır ( o maliyete sadece memenize değil kalçanıza da protez taktırabilirsiniz). Sonuçta 1,5 yıl sonra zaten vücut onu yok eder ve başa dönersiniz. Son yıllarda kendi yağınız ile meme dolgusu konusu gündeme çok sık geliyor. Bunu da az sayıda yapmış olmakla birlikte önermiyorum. Şöyle ki, enjekte edilen yağ belli bir ölçüde eriyecektir., bu erime miktarı eşit olmayabilir. Büyük volüm enjeksiyonlarında erime daha fazla ve enfeksiyon riski de artmıştır. Ama yağ enjeksiyonunda daha önemli olan şey mikrokalsifikasyonlardır. Mikrokalsifikasyon denilen durum, enjekte edilen yağın parçalanmış kısımlarına kalsiyumun yapışması sonucu küçük kristaller oluşturmasıdır. Aslında bu doğal bir fizyopatolojik süreçtir. Eee ne mi olur? Bu kalsifikasyonları çoğu radyolog kanser dokusu ile karıştırmaktadır. Çektireceğiniz ilk mammografide içinize kurdu düşürecekler. Biyopsi dışında da sizi hiçbir şey rahatlatamaz. Sonuçta ne oldu, elimizde sadece bu işi doğru düzgün yapabileceğimiz meme protezi kaldı. Yani silikon implant. Silikon deyip geçmemek lazım. Düz yüzeylisi, pürtüklüsü, anatomik (damla) şekillisi, roundu, çift kohezifi... Çeşit çok. Peki hangisini seçeceksiniz? Doğrusu şu, siz bu seçimi yapmayın. Nasıl bir meme istediğinizi tarif edin doktorunuza. Dekolte giydiğiniz zaman köprücük kemiklerinizden (klavikula da denir) meme ucunuza olan kısmın hafif bombeli bir şekilde durmasını mı istersiniz, yoksa o bölgenin çok da belirgin olmamasını, oldukça düşük bir eğimle meme ucunuza uzanmasını mı istersiniz? İlk tarif ettiğim görüntü ise sizin arzunuz, proteziniz round olacaktır. İkinci tarif ise anatomik protez ile elde edilir. Yani yuvarlak olarak tabir edilen protez. Ama bunu top gibi bir şey zannetmeyin. Ofisimde anatomik ile round protezi yan yana gören hastalarım hiç böyle hayal etmediklerini söylüyor. Lütfen hayal gücünüzü cerrahi

konularda zorlamayın. Biz sizin yerinize bunu yaparız. Hastalarımın %90 nı bu görüşme sonunda round protezi tercih etmektedir. Bir de büyüklük konusu var. Ne kadar büyük yapacağız. Yukarıda size bir hikaye anlatmıştım. Eğer kişinin hiç memesi oluşmamış ise utangaçlık dönemini yaşamadığını söylemiştim ya. İşte o kişiler o yaşamadıkları utangaçlığı meme büyütme cerrahisi öncesinde yaşamaya başlıyor. Gerçek beklentisi olan meme boyutunu pek telaffuz edemiyorlar. Bunu keşfettiğimden beri meme boyutunu belirlemede seçimi hastalara bırakmıyorum. Hastanın boyunun ve omuzlarının orantısının taşıyabileceği, ortada birleşmeyen, koltuk altına taşmayan vücuduna uygun en büyük protezi takmaktan yanayım ve takıyorum. Geçmişte daha büyük yapsa mıydık diyen hastalarım olmuştu ama bu da çok büyükmüş canım diyen hastam daha olmadı. Memeler elbette süt vermeye de yarar ama öncelikle cinsel bir organdır ve öncelikle bu amaca yönelik yeterli tatminin oluşturulması gerekir. Böyle dediğim için korkmayın, elbette süt verme ile ilgili hiçbir sıkıntınız olmayacak. Tanımlanmış cerrahi prosedürlerin neredeyse tamamında memenin süt bezleri ve süt kanalları korunmaktadır. Pürtüklü mü, düz mü... Kesinlikle pürtüklü protezler kullanılmalıdır. Amaç her şekilde olacak olan protez kapsüllerinin kabul edilebilir sınırlarda kalarak, kontraktür dediğimiz problemlere neden olmamasıdır. Bu konunun çok teknik detayları var, bununla kafanızı karıştırmayın fazla, arzu ederseniz sonra konuşuruz. Bir diğer önemli ayrıntıda bu protezi nereden sokacaksınız konusudur. Yekpare bir silikon implantı meme altından (submamarian), meme ucundan (periareolar), koltuk altından, karın germe sırasında karın dokusunun altından koymak mümkündür. Şişirilebilir olan bir protez çeşidi var ki ben kullanmıyorum, göbekten sokarak meme içerisinde şişirebilirsiniz (Serum fizyolojik ile şişirilen implantlardır. Elbette kesi olan her yerde bir iz olur ama bu izler, kesileriniz son derece özenle ve estetik kaidelerle yapıldığından algılanması son derece zordur. Elbette özel yara iyileşme sorunları varsa (hipertrofik skar ve keloid gibi) o çok farklı bir durumdur. Protezinizi nereden koyacağımıza sizin beklentileriniz doğrultusunda birlikte karar vereceğiz. Protezi nereden yerleştireceğimize karar verdik, peki protez hangi planda duracak. Kas altında mı, meme bezi altında mı (yani kas üstü mü)? Protez için iki ayrı plan içinde savunucular ve her iki grupta haklıdır. Her iki plan için de avantaj ve dezavantajlar söz konusudur. Öyle ise hangisini seçeceğiz. 2000 li yılların başında subfasyal denilen, kasın zarının altına implant yerleştirme fikri uygulama alanımıza girdi. Amaç kas altı ve üstüne ait avantajlarını yaşarken dezavantajlarından uzak durabilmek idi. Ve sonuçları ile de bunu ispatladı. Çok uzun zamandır kullandığım plan budur. Kas altı gibi motion effect riski pek yoktur ve ağrılı değildir, meme bezi altı gibi sınırlarının belirli olması riski yoktur. Bu konu ile ilgili muayenede sık sorulan bazı konulara da değinmek istiyorum.

Soru 1 Ameliyattan sonra kaç beden olacağım? En meşhur soru budur. Cevabı genelde ilk duyulduğunda pek etkileyici gelmiyor hastalara. Bu ameliyatta memeniz büyüyecek, göğüs duvarınızın ne çapı ne de iskelet genişliği değişmeyecek. Cup Size denilen bir kavram var. Memenin kubbe hacmi yani. Sutyenlerde örneğin 85B gibi ifade edilen B sizin cup size değerinizdir ve bu ameliyat ile o büyür. 85 ise sizin göğüs iskeletinizin çevresini gösterir ve tam koltuk altından yada tam meme altı katlantınızdan ölçülür. Bu hesabı yapmazsanız sutyeninizi nereden aldığınıza göre bedeninizi farklı görmeye devam edersiniz. Soru 2 Ameliyat ve sonrasında beni ne bekliyor? Ameliyatınız 1-1,5 saat kadar sürecek, genel anestezi altında yapılacak. Ameliyattan sıkı bir pansuman veya sutyen ile uyanacaksınız. Dren kullanmıyorum. Subfasyal uygulamada pek ağrı da duymazsınız. Kollarınızın hareketi kas altı gibi ağrı da vermez. Ameliyatınızı sabah yaptıysam akşama evinize gidebilirsiniz. Uzak noktalardan, şehir yada yurtdışından gelen hastaları o gece yatırabiliyorum. Ameliyattan hemen sonra başlanan sporcu sutyenini 1 ay kullanmasını öneriyorum. Koltuk altından yerleştirdiysem protezi meme üstünden kuşak gibi saran bir elastik bandı 2 ay kullanmanızı öneririm. Dikişlerin alınmasına gerek yoktur, 3 hafta sonra denize girilebilir. Soru 3 Masaj yapmam gerekecek mi? Genellikle ameliyat sonrası 2. Haftadan başlamak üzere basit bir masajı anlatıyorum ve bunu 3 ay yapılmasını öneriyorum. Çoğu hastam da bu önerimi pek ciddiye almıyor ama bundan dolayı da bir sorun olmadı daha. Bunun gerekliliği konusunda ben de pek emin değilim aslında, hastalar da bunu hissediyor muhtemelen. Eski ağız alışkanlığı işte: masaj iyidir.

Soru 4 Küçük ve sarkık memelerde protez sarkmayı giderir mi? Evet olursunuz. Ama düşünsenize cesediniz güzel memeli olacak. Elbette olmazsınız, öyle bir risk olsa bunu kim yapar ki. Silikon protezler çok az medikal uygulamaya nasip olan çok ciddi saldırılara maruz kaldı ve hakkında çok ciddi çalışmalar yapıldı yıllarca ve sonuç: silikon implantlar kanser yapmaz. Elbette, medikal cihaz ve ürün yönetmeliklerine uygun üretilmiş, uluslararası kalitesi ortada markaları kapsar bu. Soru 5 Silikon protez taktırırsam kanser olur muyum? Evet olursunuz. Ama düşünsenize cesediniz güzel memeli olacak. Elbette olmazsınız, öyle bir risk olsa bunu kim yapar ki. Silikon protezler çok az medikal uygulamaya nasip olan çok ciddi saldırılara maruz kaldı ve hakkında çok ciddi çalışmalar yapıldı yıllarca ve sonuç: silikon implantlar kanser yapmaz. Elbette, medikal cihaz ve ürün yönetmeliklerine uygun üretilmiş, uluslararası kalitesi ortada markaları kapsar bu. Soru 6 Beni bekleyen kötü senaryolar neler olabilir? Bu ameliyatı nadiren sedasyon ve lokalle ile genellikle de genel anestezi altında yapıyorum. Anesteziye bağlı tüm riskler, ameliyata bağlı enfeksiyon, kanama, iyileşme problemleri olabilir. Silikon implanta bağlı özel problemler kapsül kontraktürü, ameliyat sırasında olabilecek delinmeler sonucu sonradan silikon kaçakları nadir de olsa olabilir. Meme asimetrisi az da olsa görülebilir. Meme ucunda his kayıpları son derece nadir ve genellikle geçicidir. Bu komplikasyonların son derece düşük yüzdelerde olduğunu çok rahat söyleyebilirim. Genellikle çok keyifli ve yüz güldürücü bir ameliyattır bu. Şimdiden geçmiş olsun...