TÜRKİYE DE EĞİTİM YATIRIMLARI ve EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ * THE RELATIONSHIP BETWEEN EDUCATION INVESTMENTS AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

Benzer belgeler
alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems

TÜRKİYE DE AR-GE HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ NEDENSEL İLİŞKİNİN ANALİZİ

Türkiye de Reel Döviz Kuru, Tarımsal İhracat ve Tarımsal İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi

HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ

Türkiye de Eğitim ve Ekonomik Büyüme: Eşbütünleşme Yaklaşımı

ÖZGEÇMİŞ. Dağıtılmış Gecikmeli Modellerin Analizi ve Firma Verilerine Uygulanması, Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü

ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye Üzerine Bir Uygulama

TÜRK İMALAT SANAYİİ NDE UZUN DÖNEM ÜCRET-FİYAT-İSTİHDAM İLİŞKİLERİNİN EKONOMETRİK OLARAK İNCELENMESİ. Kıvılcım METİN* Şenay ÜÇDOĞRUK** ÖZET

DIŞA AÇIKLIK VE KALKINMA İLİŞKİSİ ( ): TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 37 Temmuz 2013

Türkiye de Tarımsal Üretim ile Tarımsal Kredi Kullanımı Arasındaki Nedensellik İlişkisi

DERS KODU DERS ADI ZORUNLU TEORİ UYGULAMA LAB KREDİ AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılap AIT181 Tarihi I Zorunlu

7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller. Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla.

BİLECİK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ FORMU

İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (1999) Ekonometri Bölümü

Ekonomik Büyüme Üzerinde Beşeri Sermayenin Etkisi: Türkiye Örneği 1. Serkan VARSAK 2, Đbrahim BAKIRTAŞ 3

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 13, Sayı 2,

TÜRKİYE DE AR GE YATIRIMLARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR MODELİ İLE ANALİZİ

Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 2013, Cilt: 6, Sayı: 1, s

DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ UZUN DÖNEMLİ NEDENSELLİK ANALİZİ: DÖNEMİ

EKONOMİK BÜYÜME, BEŞERİ SERMAYE VE İHRACAT ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

Keywords: Education expenditures, Economic growth, Endogenous growth, Provinces, Panel data.

Eğitime ayrılan ödenek ile başarı doğru orantılı mıdır?

Faiz Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Çalışma

TÜRKİYE DE EĞİTİM VE İKTİSADİ BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR MODELİ İLE ANALİZİ Ceyda ÖZSOY 1

Türkiye de Ar-Ge, Patent ve Ekonomik Büyüme İlişkisi ( )

SESSION 4C: Uluslararası Ticaret II 455

ÖZGEÇMİŞ Ahmet Kibar ÇETİN

Türkiye de Eğitim Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

TÜRKİYE DE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:KO- ENTEGRASYON ANALİZİ ( )

EKONOMİK BÜYÜME, İŞSİZLİK VE ENFLASYON ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR MODELİ İLE ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( ) (*)

Sosyo Ekonomi. Türkiye de Adalet Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkileri. Effects of Justice Expenditure on Economic Growth in Turkey

İKTİSADİ BÜYÜME. (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Doç. Dr. Adem ÜZÜMCÜ

Ekonomik Buyume ve Dis Ticaret Iliskisi: Turkiye Ornegi

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır.

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Siyasal Bilgiler Fakültesi / Ankara Üniversitesi 1992

Kamu Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisine Bir Bakış: Türkiye,

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

ZAMAN SERİLERİ EKONOMETRİSİ I: DURAĞANLIK, BİRİM KÖKLER

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ İHRACAT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ

TÜRKİYE DE FELDSTEİN HORİOKA HİPOTEZİNİN GEÇERLİLİĞİNİN SINANMASI: ADL EŞİK DEĞERLİ KOENTEGRASYON TESTİ ÖZET

Gelir Seviyeleri Farklı Đllerde Eğitimin Ekonomik Büyümeye Etkisi. Naci DOĞRUL *

Türkiye de Sağlık Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkinin Tespiti: VAR Model Analizi

THE RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN DIRECT INVESTMENTS AND ECONOMIC GROWTH IN TURKISH ECONOMY: AN EMPIRICAL ANALYSIS FOR THE PERIOD OF

Ekonometri ve İstatistik Sayı: TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ İSTİHDAMSIZ BÜYÜMENİN EKONOMETRİK ANALİZİ * Ömür URAS **

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI

A. Regresyon Katsayılarında Yapısal Kırılma Testleri

A. Naci DOĞRUL 1. The Effect Of Educatıonal Spendıngs On Economıc Growth: Panel Data Analysıs

VADELİ VE SPOT KURLAR ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: İZMİR VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASI ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

İktisadi Büyüme ve Kamu Harcamaları Arasındaki Nedensellik İlişkisi

RELATIONSHIP BETWEEN INFLATION AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY ( ): GRANGER CAUSALITY ANALYSIS

REEL DÖVİZ KURU İLE İHRACAT ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( )

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır?

KALKINMADA İNSAN SERMAYESİ: İÇ GETİRİ ORANI YAKLAŞIMI VE TÜRKİYE UYGULAMASI (*) Mehtap TUNÇ (**) ÖZET

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

SESSION 2E: Büyüme II 809

ADNAN MENDERES ÜNİVERS İTES İ NAZİLLİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTES İ İKTİSAT BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ. ECON101 Ekonomi Bilimine Giriş I (3+0)5

TASARRUF VE YATIRIMLARIN EKONOMĠK BÜYÜMEYE ETKĠSĠ TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ ( )

Beşeri Sermaye ve Ekonomik Büyüme: Nedensellik Analizi, Human Capital and Economic Growth: Causality Analysis,

İktisat Bölümü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, Türkiye, 2011.

Türkiye de Ticaret, Ulaşım, Finans Ve Konut Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz

Ch. 12: Zaman Serisi Regresyonlarında Ardışık Bağıntı (Serial Correlation) ve Değişen Varyans

AKADEMİK YAKLAŞIMLAR DERGİSİ JOURNAL OF ACADEMIC APPROACHES WINTER 2012 VOLUME:3 ISSUE:2. Özet

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ INTERACTION OF FINANCE SECTOR AND REAL SECTOR IN TURKISH ECONOMY

Emrah KOÇAK Ögr. Gör., Ahi Evran Üniversitesi, Mucur Meslek Yüksekokulu

EKONOMETRİK SERİLERDE UZUN DÖNEM EŞBÜTÜNLEŞME VE KISA DÖNEM NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ Eviews ve STATA Uygulamaları

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Türkiye Örneği. Financial Development and Economic Growth in Turkey

ÖZET THE SITUATION OF TURKISH HIGHER EDUCATION SYSTEM AND CONTRIBUTION TO IT S ECONOMIC GROWTH PERFORMANCE. Ceyda ÖZSOY *

DÖVİZ KURU VE EKONOMİK BÜYÜME: TÜRK TURİZM SEKTÖRÜ İÇİN BİR ANALİZ

İstatistik ve Olasılık

ASKERİ HARCAMALAR İLE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE VE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ NİN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ

2. yıl Bahar / 4. yarıyıl Prof.Dr. Ertuğrul Deliktaş

Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Enflasyon, Kointegrasyon,Granger Nedensellik Analizi

PETROL FİYAT RİSKİ VE HİSSE SENEDİ FİYATLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN BELİRLENMESİ: TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

Kapalı bir ekonomide yatırım tasarruf eşitliği aşağıdaki gibidir; I = S + ( T G) I = S

İktisadi Büyüme (ECON 409) Ders Detayları

Comparison of Human Capital and Economic Growth Relation in the Augmented Solow and Uzawa-Lucas Models Framework

INDIVIDUAL COURSE DESCRIPTION. İktisadi Büyüme Teorileri

Zaman Serileri-1. If you have to forecast, forecast often. EDGAR R. FIEDLER, American economist. IENG 481 Tahmin Yöntemleri Dr.

KPSS LİSANS DA UYGULANAN TESTLERİN KAPSAMLARI

ÖZET Eğitim bireyleri öngörülen hedefe yönelten, bireye

İçindekiler kısa tablosu

KAMU HARCAMA ÇEŞİTLERİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE PETROL FİYATLARI VE ENFLASYON İLİŞKİSİ: AMPİRİK ANALİZ

Akdeniz Üniversitesi

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

Semester I. PSPA 105 Introductionto Law Hukuka Giriş C 3 5 ECON 101 Introduction to Economics İktisada Giriş I C 3 5

CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( )

TÜRKİYE DE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

E- VİWES 8 EKONOMETRİK MODELLEME ÇALIŞMASI

Transkript:

ANADOLU ÜNİVERS İTES İ S OS YAL BİLİMLER DERGİS İ ANADOLU UNIVERSITY JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES Cilt/Vol. :9- S ayı/no: 1 : 85 98 (2009) TÜRKİYE DE EĞİTİM YATIRIMLARI ve EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ * Doç. Dr. Muharrem AFŞAR** ÖZ Ekonomik büyüme, hemen her ulusal ekonomi için önemli bir ekonomi politikası amacıdır. Geçmişten günümüze iktisatçılar, ekonomik büyümenin belirleyicileri ve ülkeler arası farklılıklarının nedenleri üzerindeki çalışmalarına devam etmektedir. Büyüme literatürüne son yıllara kadar hâkim olan Neo-Klasik anlayış bu farklılığın nedenlerini açıklamakta yetersiz kalmaktadır. İktisadın bilim olarak ortaya çıkışından itibaren beşeri sermaye, üretim faktörleri içinde en önemli unsur olarak kabul görmüştür. Yeni geliştirilen büyüme modellerinde bir ülkenin sahip olduğu beşeri sermaye, dış ticaret politikası, finansal kalkınmışlık düzeyi ve kamu harcamalarının ekonomik büyümeye üzerinde etkili olduğu ifade edilmektedir. Ancak bunlar arasında en önemlisi, beşeri sermaye olarak nitelikli insan gücü faktörüdür. Bu çalışma, beşeri sermaye göstergesi olarak alınan eğitim yatırımlarıyla, iktisadi büyüme arasındaki ilişkiyi, Türkiye örneğinde ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.yapılan araştırma sonucunda Türkiye de büyüme ile eğitim yatırımlar arasında tek yönlü bir nedenselliğin varlığı saptamış, nedenselliğin yönünün de eğitim yatırımlardan ekonomik büyümeye doğru olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler:eğitim, yatırım, ekonomik büyüme,granger nedensellik analizi THE RELATIONSHIP BETWEEN EDUCATION INVESTMENTS AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY ABSTRACT Today, economic growth still maintains its important position in national economies worldwide. Thus, economists try to explore the possible reasons of different patterns of economic growth among countries. It is widely accepted that once dominant Neo Classic approach to economic growth has failed to explain these differences so far. Since the earlier times of economics science, human capital has been considered the most important component of production. However, recently, qualified labor force has started to replace human capital as the most important component. The most recent growth models suggest that country s human capital, foreign trade policy, the level of financial development and public expenditures are highly influential on economic growth. This study aims at exploring the relationship between economic growth and investments on education, a clear indicator of the presence of human capital, in Turkish context. The method used in the present study is Granger Causality Test. The results of the study show that there is no reciprocal causality relationship between the growth in Turkish economy and investments made on education. One-way causality relationship is found only from educational investment to economic growth. No relationship is found from economic growth to educational investments. Keywords: education, investment, economic growth, Granger causality analysis * Bu çalışma 15-19 TEMMUZ 2008 tarihlerinde Lugano, İsviçre de yapılan Business & Economics Society International 2008 (B&ESI) konferansı nda sunulan The Effect Of Education Investments On Economic Growth in Turkey isimli bildirinin makale şeklinde düzenlenmiş halidir. ** Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü, e-mail:mafsar@anadolu.edu.tr. 85

86 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 1. GİRİŞ Üretim ekonomik faaliyetlerin temelini oluşturmaktadır. Aynı zamanda ulusal ekonomik faaliyetlerin nicel olarak ölçülmesi ve karşılaştırma yapılmasında kullanılan önemli makro bir faktördür. Üretimin niteliği ve oluşumu da yine iktisat literatürünün önem arz eden konuları arasında yer almaktadır. Bilindiği gibi ekonomik büyüme kavramı bir ulusal ekonominin GSMH nın dönemlere göre artış hızını ifade etmektedir. Bu ise aslında o ulusal ekonominin üretim gücünün dönemsel değişim oranıdır. Dolayısıyla ekonomik büyümenin oluşum ve ölçülmesinde üretim ve üretimdeki değişkenlik, incelenmesi gereken faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik faaliyetlerin temeli olan üretimin gerçekleştirilmesi, çeşitli koşullarda ve çeşitli oranlarda bir araya gelen üretim faktörlerine bağlıdır. Klasik iktisadi teorinin temel üretim faktörleri; emek, sermaye,(fiziki sermaye), toprak (doğal kaynaklar) ve girişimci olarak sıralanmaktadır. Bu faktörlere bağlı olarak ekonomik olguların açıklanmasında zaman içinde ortaya çıkan zorluklar, ilgili üretim faktörlerinin sorgulanmasına neden olmuştur. 1980 lere kadar iktisat literatüründe güçlü konumunu sürdürebilen neoklasik iktisat teorisi, ağırlıklı olarak büyümenin nicelik yönüne ağırlık vermiştir (Kipritçioğlu, 1998,s.210). Klasik üretim fonksiyonu ve buna dayalı olarak geliştirilen klasik büyüme teorisi, zaman içinde yerini yeni bir büyüme fonksiyonuna terk etmiştir. İçsel büyüme teorisi olarak isimlendirilen bu teori, büyüme literatürüne beşeri sermaye diye tanımlanan yeni bir faktörün ilave edilmesine neden olmuştur. Fiziksel sermaye ve doğal kaynaklar üretimin pasif faktörleridir. Beşeri sermayenin temeli olan insan ise, fiziksel sermayeyi harekete geçiren, doğal kaynakları keşfeden, sosyal, ekonomik, siyasal organizasyonları oluşturan, ulusal gelişmeye katkıda bulunan ve yön veren aktif bir unsurdur (Harbinson and Myers, 1964). Bu anlamda, ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi için beşeri sermayeye gereksinim duyulmakta, bu ise büyük ölçüde beşeri sermayenin temeli olan insana yatırımı gerekli kılmaktadır. İnsan unsuruna yapılacak yatırım ise üç boyutludur. Eğitim, sağlık ve beslenme olarak belirlenen üç alana yapılan yatırımların dengeli bir şekilde gerçekleştirilmesi, beşeri sermaye faktöründen gereği gibi yararlanmayı olanaklı kılmaktadır. Yukarıda sıralanan üç alandan özellikle eğitim, beşeri sermayenin geliştirilmesinin temelini oluşturmaktadır. İnsana yatırım denildiği zaman genellikle eğitim yatırımları kastedilmektedir. Okur-yazarlık oranlarını ve insanların bilgi-yetenek seviyelerini yükselten eğitim yatırımları, yalnızca az gelişmiş ülkeler için değil, gelişmiş ülkeler için de üzerinde önemle durulan ve ekonomik büyüme ile ilişkileri özenle araştırılan bir olgudur. Bu çalışmanın amacı 1963-2005 dönemi verileriyle, Türkiye de yapılan eğitim yatırımları ile aynı dönemde ortaya çıkan ekonomik büyüme arasındaki nedenselliğin araştırılmasıdır. Bu amaçla hazırlanmış çalışma şu şekilde planlanmıştır. Önce eğitim ve ekonomik büyüme ilişkisi genel olarak incelenmekte, ardından konu ile ilgili literatür ortaya konulmakta, daha sonra model tanıtımı yapılmakta ve son olarak da analiz sonuçları olan bulgular sunulmaktadır. 2. EĞİTİM VE EKONOMİK BÜYÜME Yeni kuşakların toplumsal yaşama hazırlanırken ihtiyaç duyacağı bilgi, beceri, anlayışlar ve sağlıklı bir kişilik yapısı elde etmelerine yardım etme etkinliği olarak tanımlanan eğitim, aynı zamanda bireyin davranışında kendiliğinden veya bir etkilenme sürecine bağlı olarak istendik değişme meydana getirebilme sürecidir. Eğitim süreci aynı zamanda, bireyin toplumsal yapı açısından şekillendirilerek, topluma kazandırılmasını hedef alan ve genel anlamda onda oluşması istenen değişikliklerin tutum ve davranışlarına yansımasını amaçlayan yönelimlerle de biçimlenmektedir. Eğitim fizik ve toplumsal

Türkiye de Eğitim Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi 87 çevrenin insan üzerinde meydana getirdiği etkidir. Nihayetinde eğitim; insanın mükemmelleştirilmesi, bireyin kendisi ve başkaları için mutluluk aracı ve insana daha iyi yaşam olanakları sağlayan etkinliklerin tümü olarak genelleştirilebilecek bir tanımlama içine sokulabilir (Hoşgörür ve Gezgin,2005). Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı gibi, eğitim ile ilgili yapıla gelen tanımlarda genel eğilimin, eğitimin daha çok bireysel açıdan ele alınması yönünde olduğu görülmektedir. Oysa çok yönlü işlevsel bir süreç olarak eğitim, sonuçları itibariyle toplumun beklentilerini karşılama sorumluluğu da üstlenmektedir. Bu yönüyle ele alındığında eğitim; ülkelerin ekonomik sosyal, kültürel ve politik alanda yaşanan hızlı gelişme ve değişmelerden azami faydayı sağlamak ve bunlarda meydana gelebilecek olumsuzlukları asgariye indirebilmek için kullanabilecekleri en önemli araçlardan birisidir. Öyle ki, eğitilmiş insanlardan oluşan bir toplumun daha düzenli, başarılı, sağlıklı ve üretken bireylerden oluşan bir topluluk olması beklenir. Toplumsal yaşamda bireylerin ortaya koydukları faaliyetlerden en önemlisi ekonomik olanlarıdır. Ekonomik faaliyetlerin temel amacı bireylerin çeşitli ihtiyaçlarının giderilmesi olduğu gibi, bu ihtiyaçların giderilmesinde var olan çeşitli kısıtlılıklarla etkin bir mücadele gösterebilmektir. Ekonomik yaşamda toplumların refah düzeylerinin sağlanması ve sürdürülmesi temel iktisat politikası hedeflerindendir. Bu bağlamda karşımıza ekonomik büyüme kavramı çıkmaktadır. Ekonomik büyüme; ulusal ekonominin temel büyüklüklerinde kişi başına devamlı gelir artışını sağlayacak biçimde sayı ve hacim değişiklikleri olarak tanımlanır (Ülgener,1991,s.456). Gerçekleştirilmesi ise büyük ölçüde, ülkenin sahip olduğu fiziki ve beşeri sermayesi stokunun rasyonel kullanımına, aynı zamanda da bunlara yapılacak ilavelere bağlıdır. Bilindiği gibi ekonomik büyümenin sağlanmamasında birçok faktör etkilidir. Ancak ekonomik faaliyetlerin öznesinin insan olması, dolayısıyla ekonomik büyümenin de öznesinin insan olması sonucunu doğurmaktadır. Bu bağlamda insan ve insan faktörünün etkinliğinin artması, bunun sağlanmasında oldukça önemli olan eğitim, ekonomik büyüme açısından irdelenmesi gereken bir zorunluluk olarak karşımızda bulunmaktadır. Eğitimin ekonomik çözümlemelerde ele alınması, daha çok İçsel Büyüme Teorisi çerçevesinde olmaktadır. Bu teori ise temelde, eğitimin işgücünün verimliğini arttırarak, kişisel gelir ve ulusal geliri artırmadaki rolü üzerinde durmaktadır (Baysal,2006,s.32). Ekonomik büyüme üzerine son yıllarda yapılan çalışmalar daha çok, teknolojik gelişmelerin dışsallığını kabul etmeyen ve bu değişkeni modele dahil etmeye yöneliktir(karabulut ve Emsen,1997). Aslında Neo Klasik ve İçsel Büyüme modelleri arasındaki en önemli fark, sermayenin getirisine yönelik varsayımdan kaynaklanmaktadır. Sermayenin azalan getirisini kabul eden neo klasik modele karşılık, içsel büyüme modelleri, beşeri sermayeyi de kapsamakta ve sermayenin artan getirisinin olabileceğini kabul etmektedir (Sala-i Martin, 1990). İçsel büyüme modellerinde beşeri sermayenin önemli bir faktör olarak vurgulanmaktadır. Ekonomik büyümenin temel kaynağını oluşturan beşeri sermaye kavramı, kişinin ya da toplumun sahip olduğu bilgi, beceri, yetenekler, sağlık durumu, toplumsal ilişkilerdeki yeri ve eğitim düzeyi gibi kavramların tümünü ifade etmek için kullanılmaktadır (Tansel ve Güngör,1997,s.532). Denison, Schultz ve Becker gibi iktisatçılar beşeri sermaye kuramını geliştiren iktisatçılardır. Denison, eğitimin işgücünün beceri ve üretkenlik kapasitesini geliştirdiği ve bu yolla da milli gelirin artmasına katkıda bulunduğu vurgulanmıştır (Denison,1962). Shultz ise Denison la aynı sonuçlara ulaşarak ABD deki büyüme oranının önemli bir bölümünü eğitime olan yatırımlarla açıklamıştır (Shultz,1968).

88 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Eğitimin ekonomik büyümeye etkisi, genel olarak beşeri sermayenin ekonomik büyüme etkisini inceleyecek şekilde genişletilebilen Cobb-Douglas toplam üretim fonksiyonuna dayanan standart büyüme kaynakları denklemine bağlı olarak ele alınmaktadır. Barro (1991), Barro ve Leo (1993) ve Baumol (1986) tarafından ele alınan bir dizi model, insan sermayesinin, yeni teknolojilerin gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere transferini kolaylaştırdığını ve bu ülkelerin kalkınmış ülkeleri yakalamasındaki kolaylaştırıcı faktör olduğunu savunmaktadır. Mankiw, Romer ve Weil(1992) genişletilmiş Solow büyüme modeli ile, fiziksel ve beşeri sermayenin büyümedeki belirleyici faktör olduğu bir model bir elde etmişlerdir. Modelin içsel büyüme kısmı ele alındığında, beşeri sermayedeki birikimin ekonomik büyümede önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Romer (1990) yeni fikirlerin, yeni icatların beşeri sermayeye doğrudan etkili olduğunu varsayan bir model geliştirmiştir. Bu sebepten, beşeri sermayeye yatırım yapmak, yapılan araştırmalara göre fiziksel sermayeye yatırım yapmayı gerektirmekte, böylece daha yüksek büyüme oranlarına ulaşılabilmektedir. İnsanoğlunun gerek belli bir çaba sarf ederek (Lucas, 1988), gerekse yaparak öğrenme (Azariades&Drazen,1990) yoluyla bilgisini devamlı arttırması, işgücü ve sermayedeki verimliliği arttırmaktadır ve bu ekonomik büyümenin başlıca etmenlerindendir(kim,1998). Beşeri sermayenin en önemli unsuru olan eğitimin, sağladığı çeşitli katkıları dolayısıyla ölçeğe göre artan getirinin temel kaynaklarından olan dışsallık(externality) olgusunu ortaya koyduğu kabul edilir. Beşeri sermayenin geliştirilmesi genellikle eğitimdeki değişkenler ile sağlanır. Gerçektende eğitici sistemler, insan beceri ve bilgisini geliştirmeye yönelik başlıca kurumsal mekanizmalar olarak genel kabul görmektedir. Bu gün her gelişmişlik düzeyinden ülkelerin ekonomik ve ulusal kalkınmaya giden yolun eğitim fırsatlarındaki hızlı artıştan geçtiğine inanmaktadır. Bir ulusal ekonomide, eğitimin iktisadi büyümeye ne oranda etki ettiği değişik yöntemlere bağlı olarak ortaya konabilir. Bunlara arasında en çok kullanılanı kantitatif kriterleri esas alıp, bunlar ile ekonomik büyüme arsındaki ilişkileri analiz etmektir. Bu bağlamda eğitim yatırımlarını ele alıp, eğitim yatırımları ile GSMH arasındaki ilişkilerin ortaya konulması bu yönde yapılan çalışmaları bir boyutudur. 3. LİTERATÜR İNCELEMESİ Günümüze kadar yapılan birçok çalışmada eğitimin ekonomik büyümeye olan etkilerine dair çeşitli sonuçlar ortaya konulmuştur. Beşeri sermaye ile ekonomik büyüme ilişkisi Adam Smith in çalışmalarına kadar dayandırılsa da 1960 lardan sonra Denison (1962) ve Schultz(1972) un yaptığı çalışmalar, işgücünün beceri ve üretim kapasitesinde yarattığı artışa bağlı olarak eğitimin ulusal gelir artışına katkı yaptığını göstermiştir. Denison yaptığı çalışmada, 1910 1960 dönemi ABD ekonomisindeki büyümeyi iki bileşenle (sermaye ve işgücü) açıklamaya çalışmış, ancak ilgili dönemdeki büyümede, fiziki sermaye ve işgücü ile açıklanamayacak derecede büyük bir fark olduğunu ifade etmiştir. Denison yaptığı analizde, ilgili dönem ABD ekonomik büyümesinin yaklaşık 1/5 nin işgücünün eğitim seviyesindeki artış ile izah edilebileceğini ortaya koymuştur(denison,1962). Bu konuda ABD ekonomisine yönelik yapılmış çalışmalardan birisi de Jorgenson ve Fraumeni(1993) e aittir. Bu iki araştırmacı yaptıkları çalışmada, Amerika da 1948-1986 döneminde yaşanan ekonomik büyümenin yaklaşık %25 nin, işgücünün eğitim göstergelerindeki artışa bağlanabileceğini ortaya koymuşlardır (Türkmen,2002,s.69).

Türkiye de Eğitim Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi 89 D. Asteriou ve G.M. Agiomirgianakis, Yunanistan da eğitim ve ekonomik büyüme ilişkisini test etmek amacıyla 2001 yılında bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada beşeri sermayedeki gelişime, örgün eğitim göstergelerindeki gelişme ile ifade edilmekte ve uzun dönemde eğitim değişkenleri ile GSYİH arasındaki ilişki incelenmektedir. Araştırmacılar 1960-1994 dönemi verileri ile çalışmış, büyüme göstergesi olarak kişi başına GSYİH verileri kullanılmıştır. Ayrıca eğitim verileri olarak da sırasıyla ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kademelerindeki okullaşma oranları kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, eğitimin bütün kademeleri ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemde pozitif bir ilişkinin varlığı ortaya çıkmıştır(asteriou and Agiomirgianakis,2001). Konu hakkındaki belki de en kapsamlı çalışmalardan birisi de, 2001 yılında Daniel Cohen ve Marcelo Soto isimli araştırmacılar tarafından yapılmıştır. OECD ülkelerini de kapsayan ve 38 ülke için gerçekleştirilen çalışmanın önemli noktalarından birisi, sözü edilen 38 ülke için yeni bir veri setinin oluşturulması ve analizlerde bu setin kullanılmasıdır. Çalışma sonuçlarına göre, 38 ülke için ekonomik büyümenin yaklaşık yüzde 8 inin beşeri sermayeden kaynaklandığı ortaya çıkmıştır(cohen and Soto,2001). Patrinos ve Psacharopoulos, 2002 yılında Eğitim yatırımlarının sosyal getirisini ölçmeye yönelik bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde ilköğretim alanındaki yatırımların sosyal getirisini çok yüksek bulurken, OECD ülkelerinde bu oranın düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Yine aynı çalışmada araştırmacılar, kişi başına düşen gelir ile okullaşma oranı arasındaki regresyonda, okullaşma oranı katsayısının azgelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşmışlardır (Psacharopoulos and Patrinos,2002). Keller, 2006 yılında yaptığı çalışmada kayıt oranı, kamu harcamaları ve öğrenci başına düşen harcama oranını veri alarak ilk, orta ve yüksek öğrenimin kişi gelir artışını nasıl etkilediğini araştırmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmiş ülkelerin 1960 2000 yılları verileri kullanılarak yapılmış çalışmada, bir tablo yardımı ile ilk, orta ve yüksek öğrenimin etkileri ayrı ayrı ortaya konmaktadır. Buna göre, Orta ve yüksek öğrenimdeki kayıt oranı ve öğrenci başına düşen harcama oranının kişi başına gelir artışı üzerindeki etkisi düşük eğitim seviyelerine göre daha fazla önem taşımaktadır. Genel olarak ülkelerin orta ve yüksek öğrenime kayıt oranlarındaki artış bu süreçte daha etkili olmuştur. Aynı şekilde ilk ve orta öğretim için öğrenci başına daha fazla kamu harcamaları yapan ülkelerde büyümenin daha yüksek olduğu görülmüştür (Keller,2006). 2007 yılında yapılan bir çalışmada, Bangladeş teki eğitim ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki, çok değişkenli nedensellik analizi kullanarak 1976 2003 yıllarındaki veriler yardımıyla analiz edilmektedir. Aralarındaki ilişki incelenen büyüme ve eğitim verileri dışında, analizde sermaye ve işgücü değişkenleri de kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, Bangladeş teki eğitim ile büyüme oranları arasında iki yönlü nedensellik ilişkisi ortaya çıkmıştır (Saiful and diğerleri,2007). Bu konuda geçmişte Türkiye ye yönelik de önemli araştırmalar yapılmıştır. Bunları şu şekilde özetlemek mümkündür; N.Çömlekçi, fert başına düşen gelir ile 1948 1965 dönemine ilişkin eğitim yatırımları arasındaki ilişkiyi incelemiş ve korelasyon analizine göre anlamlı ve güçlü bir ilişkinin olduğu sonucuna ulaşmıştır(çömlekçi, 1971). Faik Türkmen, 1980-2000 dönemi verilerine göre yaptığı çalışmada, söz konusu dönemdeki ortalama büyümenin yaklaşık % 31 inin beşeri sermaye stokundaki artıştan kaynaklandığını bulmuştur(türkmen,2002). Doğan ve Bozkurt, 1983-2001 yıllarını kapsayan ve Türkiye için 2002 yılında yaptıkları kointegrasyon analizinde, yüksek öğretim ve lise okullaşma oranı ile kişi başına düşen milli gelir arasında uzun dönemli ilişkiye rastlanmıştır (Doğan ve Bozkurt, 2002). Eğitimin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin incelenmesine yönelik Türkiye deki

90 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi çalışmalardan birisi de 2004 yılında yapılmıştır(çoban,2004). 1980 1997 dönemi verileri kullanılarak, eğitimle ilgili değişkenlerle iktisadi büyüme arsındaki ilişki ve etkileşim dikkate alınmıştır. Çalışmada, ilkokul okullaşma oranındaki artışın ekonomik büyümedeki artışa ve ekonomik büyümedeki artışın ise lise okullaşma oranındaki artışa neden oluşturduğu ortaya çıkmıştır. 4. METOD VE BULGULAR Eğitim yatırımlarının ekonomik büyümeye olan etkisinin araştırıldığı bu çalışmada değişkenler olarak Eğitim Yatırımları (EY) ve Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) kullanılmıştır. İncelenen dönem 1963-2005 yılları arasını kapsamakta olup, veriler yıllık olarak derlenmiştir. Araştırmada yöntem olarak Granger Nedensellik Testi kullanılmıştır. Çalışmanın ana amacı eğitim yatırımları ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemli bir denge ilişkisinin olup olmadığını belirlemektir. Model olarak aşağıdaki denklem kullanılacaktır. EY t = β + βgsmh + ε 0 1 t 1 (1) Tahmin edilecek modelde; EY= Eğitim Yatırımları, GSMH= Gayri safi milli hasıla, ε = hata terimi β= modeldeki parametreleri göstermektedir. Çalışmada aşağıdaki adımlar izlenecektir; Bir çalışmada Granger nedensellik testi uygulanabilmesi için öncelikle değişkenlere ait serilerin durağan olması gerekir. Bu amaçla, öncelikle değişkenlere ait serilerin durağan olup olmadıkları araştırılmalı, yani durağanlık testleri yapılmalıdır. Uygulamada karşılaşılan bir olgu, Makroekonomik zaman serilerinin genellikle durağan olmadığıdır. Bu özelliğe sahip olan seriler birinci veya ikinci farkları, ya da logaritmaları alınarak durağan hale getirilmektedir. Durağanlığın saptanabilmesi kullanılan değişik testler bulunmaktadır. Bu çalışmada değişkenlere ait verilerin durağanlığı Genişletilmiş Dickey-Fuller birim kök testi (ADF) kullanılarak test edilmektedir. Aynı zamanda gecikmeli değişkene ait uygun gecikme düzeyi belirlenirken Akaike ve Schwarz kriterlerinden yararlanılmaktadır. İlk olarak kullanılan değişkenlerin durağan olup olmadığı Augmented Dikey-Fuller (ADF) birim kök testi ile araştırılacaktır. Zaman serileri durağan değil ise, yani birim kök varsa, seriler öncelikle durağanlaştırılacaktır. Daha sonra, seriler arasında (cointegration) varlığı araştırılacaktır. Başka bir ifadeyle iki zaman serisi arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığı araştırılacaktır. Son olarak da, değişkenler arasında nedensellik ilişkisinin varlığı, eğer var ise bu ilişkinin yönü Granger Nedensellik Testi uygulanarak belirlenmeye çalışılacaktır. Granger nedensellik testinde üç farklı durum bulunmaktadır(gujarati,1995). Bunlar; a) Tek yönlü nedensellik: Y bağımlı değişken, X ise bağımsız değişkendir. Burada X ten Y ye doğru bir nedensellik ilişkisi bulunmaktadır (X Y). Bağımsız değişken neden konumunda olup, bağımlı

Türkiye de Eğitim Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi 91 değişken üzerinde bir sonuç etkisi yaratmaktadır. Tek yönlü nedensellik olarak ifade edilen bu ilişki, (X Y) şeklinde gösterilmektedir. b) Çift yönlü nedensellik: Değişkenler arasında karşılıklı bir etki olabilir, yani X değişkeni Y nin bir nedeni iken, aynı zamanda Y de X in nedeni olabilmektedir. Çift yönlü bir nedensellik olarak ifade edilen bu durum, (X Y) şeklinde gösterilir. c) Nedensellik yoktur: Değişkenler arasında bir ilişkinin olmadığı yani bir nedenselliğin olmaması durumudur. Herhangi bir zaman serisi modeli geliştirildiğinde, elde edilen stokastik sürecin zamana bağlı olarak değişip değişmediğinin bilinmesi gerekir. Eğer stokastik sürecin niteliği zaman boyunca değişiyorsa, bu durumda zaman serisi durağan değildir. Durağan olmayan bir zaman serinin geçmiş ve gelecek yapısını cebirsel bir modelle ifade etmek mümkün değildir. Eğer stokastik süreç zaman boyunca sabit ise, serinin geçmiş değerleri kullanılarak seriye ait sabit katsayılı bir model elde edilebilir. Seri durağan değilse, otokorelasyonlar önemli ölçüde sıfırdan sapar (Kutlar, 2005, s.252). İki zaman serisi de trend nedeniyle durağan olmayabilir ve bundan dolayı da aralarında ilişki trende bağlı olabilir. Çalışmada, önce serilerinin durağan olup olmadıkları araştırılmıştır. Bunun için Birim Kök Testi kullanılmış ve aşağıdaki regresyon denkleminden yararlanılmıştır(gujarati, 1995). Y = py + u t t 1 t (2) Burada; Y t = t zamanındaki GSMH, Y t-1 := t-1 zamanındaki GSMH u t := Stokastik hata terimini ifade etmektedir. Benzer şekilde aynı denklem EY içinde kurulmuştur. Bu denklemlerde p=1 sonucu bize, stokastik değişken Y t nin birim köke sahip olduğunu gösterir. Dolayısıyla seri durağan değil demektir ve zaman serisi analizinde bu durum tesadüfî yürüyüş olarak bilinir. Granger Nedensellik Testi ile 1 nolu denklemden yazabileceğimiz aşağıdaki regresyonlar tahmin edilmeye çalışılacaktır. GSMH = αey + β GSMH + u t m n i i= 1 t i j= 1 EY = λgsmh + δey + u t i t i i= 1 j= 1 n m j t j i t j 2t 1t (3) (4) Formülde, u 1t ve u 2t hata terimleri arasında bir ilişki olmadığı varsayılmaktadır. Formül 3 GSMH serisinin kendi geçmiş değerleriyle ilişkili olduğunu ifade ederken, Formül 4 EY serisinin kendi geçmiş değerleriyle ilişkili olduğunu etmektedir. Çalışmada asıl amaç, eğitim yatırımlarının (EY) ekonomik büyüme anlamında GSMH nin Granger anlamında nedeni olup olmadığını belirlemektir. Bunun için 3 denklemindeki gecikmeli

92 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi EY parametrelerinin istatistiki olarak sıfırdan farklı olması ( α i 0 ) ve denklem 4 deki gecikmeli EY parametreleri setinin istatistiki olarak sıfıra eşit olması gerekmektedir. Bu denklemlerde kısmi F testi kullanılarak denklem 3 de H 0 :αi=0 hipotezi reddedildiğinde, Eğitim Yatırımları Serisinin, Gayri Safi Milli Hasıla Serisinin bir nedeni olduğunu ifade etmektedir. Bu durum iki seri arasında tek yönlü nedensellik ilişkisinin olduğunu ve bu durumda, EY GSMH yazılabileceğini gösterir. Benzer şekilde denklem 4 de H 0: λi=0 yokluk hipotezi reddedildiğinde, Gayri Safi Milli Hasıla Serisinin, Eğitim Yatırımları Serisinin bir nedeni olduğunu ifade etmektedir. Bu durumda, iki seri arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi vardır ve bu GSMH EY eklinde yazılabilir. Eğer iki denklemde de yokluk hipotezleri reddedilirse, zaman serileri arasında iki yönlü nedensel ilişki bulunmaktadır ve bu durum GSMH EY şeklinde gösterilir. Bulgular. Öncelikle her iki seriye de Birim Kök Testi uygulanarak, serilerin durağan olup olmadıkları ve aynı dereceden esbütünleşik olup olmadıkları araştırılmıştır. Bunun için kurulan hipotezler, EY için; H 0 :Eğitim Yatırımları birim köke sahiptir ve durağan değildir veya H 0 : δ = 0, i ρ = 1 H 1 : Eğitim Yatırımları birim köke sahip değildir ve durağandır veya H 1 : δ i 0 dır. EB için ise; H 0 : GSMH birim köke sahiptir ve durağan değildir veya H 0 : δ = 0, i ρ = 1 H 1 : GSMH birim köke sahip değildir ve durağandır veya H 1 : δ i 0 dır şeklinde kurulmuştur. Çalışmanın başında her iki seri, durağan olup olmadıkları araştırılmış ve her iki seride sabitli (intercept), trentli ve sabitli (trend and intercept) ya da trentsiz sabitsiz (none) olarak incelenmiş ve her iki seride orijinal değerlerinde, her iki seri için hesaplanan ADF test istatistiğinin mutlak değeri %1, %5 ve %10 anlamlılık düzeylerinde verilen tablo değerlerinden daha küçük olduğu için durağan değillerdir. Grafik 1 de görüldüğü gibi eğitim yatırımları serisi zaman değişkenine göre aynı yönde bir ilişki içinde olmasına rağmen yaklaşık 1985 yılından itibaren hızla artış eğiliminde olduğu gözlenmekte ama bu artışlar zamanla düşüşleri de yansıtmaktadır. Dolayısıyla serinin rassal yürüyüşe sahip olduğu bir başka söylemle durağan olmadığı ve birim köke sahip olduğu söylenebilir.

Türkiye de Eğitim Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi 93 Grafik 1. 1963 2005 Döneminde Eğitim Yatırımlarının Görünümü Benzer şekilde GSMH serisine bakıldığında seri zaman değişkenine göre aynı yönde bir ilişki içinde bir artışa sahip olduğu ve birim köke sahip olduğu söylenebilir. GSMH serisi Grafik 2 de verilmiştir. Her iki seri için stokastik sürecin zaman boyunca değişmekte olduğu, serilerin zaman boyunca bir yatay eksen boyunca saçılım göstermediği gözlenmektedir. Grafi k 2. 1963 2005 Dönem i nde GS MH Görünüm ü EY serisi durağan olmadığından bu serinin birinci farkının alınması ile yapılan ADF test istatistiğinde serinin durağan olduğu bulunmuştur. ADF test istatistiği hesaplanmış ve bu değer %1, %5 ve %10 anlamlılık düzeylerinde verilen tablo değerlerinden mutlak değerce daha büyüktür. Dolayısıyla EY birinci dereceden durağandır. Sonuçlar tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Eğitim Harcamaları İçin ADF Test İstatistiği De i ken %1 A.Düzeyi %5 A.Düzeyi %10 A.Düzeyi t-statistic Prob.* Sabit Trend -3.600987-2.935001-2.605836-5.918407 0.0000 Sabit trend, Do.Trend -4.198503-3.523623-3.192902-5.861202 0.0001 Sabit trend ve trend yok -2.622585-1.949097-1.611824-5.987940 0.0000 *MacKinnon (1996) tek taraflı p-değerleri. GSMH serisi durağan olmadığından bu serinin birinci farkının alınması ile yapılan ADF test istatistiğinde serinin durağan olduğu bulunmuştur. ADF test istatistiği GSMH serisi için de hesaplanmış ve bu değer %1, %5 ve %10 anlamlılık düzeylerinde verilen tablo değerlerinden mutlak değerce daha büyük bulunmuştur. Dolayısıyla GSMH serisi birinci dereceden durağandır. Sonuçlar tablo 2 de verilmiştir.

94 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Tablo 2. GS MH İçin ADF Test İstatistiği De i ken %1 A.Düzeyi %5 A.Düzeyi %10 A.Düzeyi t-statistic Prob.* Sabit Trend -3.600987-2.935001-2.605836-7.563666 0.0000 Sabit trend, Do.Trend -4.198503-3.523623-3.192902-7.857477 0.0000 Sabit trend ve trend yok -2.624057-1.949319-1.611711-2.160563 0.0312 *MacKinnon (1996) tek taraflı p-değerleri. Her iki seride birinci dereceden farkları alınarak durağanlaştırıldıktan sonra serilerinin zaman süreci boyunca bir yatay eksen boyunca saçılım gösterdiği bulunmuştur. Her iki zaman seri için verilerin, sabit bir ortalama etrafında dalgalandığı ve dalgalanmanın varyansının zaman boyunca sabit kaldığı gözlenmiş ve seriler durağan olduğu şeklinde ifade edilmiştir. Durağanlaştırılmış seriler Grafik 3 ve Grafik 4 de verilmiştir. Grafik 3. Birinci Farklarda Eğitim Yatırımları S erisi Grafik 4. Birinci Farklarda Gay ri S afi Milli Hasıla S erisi Yapılan birim kök testlerine göre GSMH ve EY serilerinin aynı dereceden bütünleşik oldukları, yani her ikisinin de birinci farklarda durağan oldukları görülmektedir. Bu nedenle serilerin eşbütünleşik olup olmadığının(cointegration) belirlenmesi gerekmektedir. Durağan olmayan değişkenlerden oluşan sistemin, uzun dönemde bir denge ilişkisi içerisinde olup olmayacağı yaygın olarak kullanılan Johansen tarafından geliştirilmiş eşbütünleşme testi ile araştırılabilir(johansen,1988). Bu amaçla kullanılan Johansen Eşbütünleşme (Cointegration) testi sonuçları Tablo 3 ve Tablo 4 de verilmiştir. Değişkenlerin gecikme uzunluklarının belirlenmesi için kullanılan kriterlere göre tüm kriterlerin aynı gecikme uzunluğunu verdiği görülmektedir.

Türkiye de Eğitim Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi 95 Bu nedenle eşbütünleşme ilişkisinde uygun gecikme olarak bir gecikme kullanılabilir. 1 Tablo 3. Rank Testi S onuçları Unrestricted Cointegration Rank Test Hypothesized z %5 %1 No. of CE(s) Özde er statisti i Kritik De er Kritik De er None 0.167106 14.00369 25.32 30.45 At most 1 0.146752 6.506895 12.25 16.26 *(**) 5%(1%) anlam düzeyinde hipotezin reddedildiğini ifade eder Trace test indicates no cointegration at both 5% and 1% levels Tabloda özdeğer ve iz istatistiği ile %5 ve %1 kritik değerleri verilmiştir. Test istatistiğinin örnek değeri her iki anlam düzeyindeki kritik değerden küçük olduğundan, hiç eşbütünleşme ilişkisi olmadığını ifade eden sıfır hipotezi reddedilememektedir. Tabl o 4. Özdeğer Test i S onuçl arı Hypothesized Max-Özde er %5 %1 No. of CE(s) Özde er statisti i Kritik De er Kritik De er None 0.167106 7.496792 18.96 23.65 At most 1 0.146752 6.506895 12.25 16.26 *(**) denotes rejection of the hypothesis at the 5%(1%) level Max-eigenvalue test indicates no cointegration at both 5% and 1% levels Tabloda özdeğer olarak adlandırılan karakteristik köklerin yanında, maksimum özdeğer test istatistiği ile bunun %5 ve %1 kritik değerleri verilmiştir. Test istatistiğinin örnek değeri her iki anlam düzeyindeki kritik değerden küçük olduğundan, hiç eşbütünleşme ilişkisi olmadığını ifade eden sıfır hipotezi reddedilememektedir. Her iki tablodan elde edilen sonuçlara göre, değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir eşbütünleşme ilişkisi gözlenmemiştir. Yani değişkenler arasında uzun dönem bir ilişki yoktur. Eğitim yatırımları ile Ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkileri Granger nedensellik testi yardımıyla araştırırken; değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi olmadığı için aşağıdaki eşitliklerin kullanılması gerekir (Özer, 1999; Dakurah ve diğerleri, 2001): X = α + β X + γ Y + u t x x, i t i xi, t i xt, i= 1 i= 1 m m Y = α + β Y + γ Y + u t Y Y, i t i Yi, t i Yt, i= 1 i= 1 m m (5) (6) 1 Lag LogL LR FPE AIC SC HQ 0-31.71440 NA 0.020216 1.774442 1.860631 1.805107 1 68.08925 183.8488* 0.000131* -3.267855* -3.009289* -3.175860* 2 71.55648 6.022023 0.000135-3.239815-2.808871-3.086488 3 72.60047 1.703361 0.000158-3.084235-2.480914-2.869578 4 78.43366 8.903289 0.000145-3.180719-2.405020-2.904731 5 81.96833 5.022948 0.000151-3.156228-2.208152-2.818910 * Gecikme sayısı seçim kriterini gösterir. LR: sequential modified LR test statistic (each test at 5% level) FPE: Final prediction error AIC: Akaike information criterion SC: Schwarz information criterion HQ: Hannan-Quinn information criterion

96 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (5) ve (6) nolu eşitliklerde yer alan β x,i ve γ x,i, X ve Y ye ait m tane cari ve geçmiş dönem değerlerinin X t üzerindeki etkisini gösterirken; β y,i ve γ y,i, X ve Y ye ait m tane cari ve geçmiş dönem değerlerinin Y t üzerindeki etkisini gösterir. Nihayet, u X,t, u Y,t ise korelasyonsuz beyazgürültü hata terimlerini göstermektedir (Özmen, Özer ve Türkyılmaz 2000, Özer 1994). Eğitim Yatırımları (EY) ve Ekonomik Büyüme (EB) arasında yapılan Granger nedensellik test sonuçları Tablo 5 de verilmiştir. Tablo 5. Granger Nedensellik Testi S onuçları Sıfır Hipotezi (H 0 ) Obs gecikme F- statistik Olasılık Sonuç EB granger anlamda EY nın nedeni de ildir 39 3 1.58854 0.21138 H 0 kabul EY granger anlamda EB nın nedeni de ildir 7.46877 0.00063 H 0 red Granger Nedensellik testti sonuçlarına göre, eğitim yatırımlarının ekonomik büyümeye Granger anlamında neden olduğu görülmektedir. Yani eğitim yatırımları ile ekonomik büyüme arasında tek yönlü bir nedensellik bulunmaktadır. Nedenselliğin yönü ise, eğitim yatırımlarından ekonomik büyümeye doğrudur. Ancak buradan çıkan bir diğer sonuç ise, incelenen dönemde Türkiye de ekonomik büyümeden eğitim yatırımlarına doğru Granger anlamında bir nedenselliğin olmadığıdır. 5. SONUÇ Dünya da özellikle II.Dünya Savaşı ndan sonraki süreçte iktisatçıların büyümenin yararlarına olan inançları oldukça yoğunlaşmıştır. Bugün artık gelinen noktada bir ülkenin ekonomik ve siyasal başarısı, ulusal üretimin büyümesiyle ölçülmektedir. Büyümenin çeşitli etkileyicileri bulunmakla birlikte gerek gelişmiş, gerekse az gelişmiş ülkelerde büyümenin temel unsuru belirleyicisi sermayedir. Büyüme hızı ve sermaye birikimiyle birlikte, yatırımların iç ve dış kaynaklarla uyumu büyüme stratejileri için önemli etkenler olmuştur. Fiziksel sermayenin temel belirleyici olduğu Neo-Klasik büyüme kuramı literatüre uzun süre hakim olmuş fakat ülkelerin gelişmişlik düzeylerindeki farklılığı açıklamakta yetersiz kalmıştır. 1980 lerin ikinci yarısında geliştirilen ve büyüme literatürüne önemli katkı yapan içsel (yeni) büyüme modelleri teorik ve uygulamalı iktisatçıları derinden etkilemiştir. Kamu politikaları, bilgi taşma yolları ve beşeri sermaye gibi unsurların ülkelerin büyümesini etkileyen önemli bir faktör olduğu bu yeni yaklaşımda yer almaktadır. Buna göre büyüme üzerinde etkili olan temel belirleyicilerden biri de beşeri sermaye dir. Bu çalışma da 1963-2005 yılları arsındaki verilerle Türkiye de beşeri sermayenin bir göstergesi olarak alınan eğitim yatırımları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin varlığı ve yönü Granger nedensellik testi yardımıyla araştırılmıştır. Yapılan araştırma sonucu, incelenen dönemde Türkiye de ekonomisinde büyüme ile eğitim yatırımlar arasında karşılıklı( çift yönlü) bir nedensellik ilişkisi bulunmamaktadır. Tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmaktadır ve nedenselliğin yönü de eğitim yatırımlardan ekonomik büyümeye doğrudur. Ekonomik büyümeden eğitim yatırımlara doğru bir nedensellik ilişkisi ise bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile Türkiye ekonomisinde eğitim yatırımları, ekonomik büyümeyi etkileyen faktörler içinde yer almakta, fakat iktisadi büyümenin yüksek veya düşük oranda gerçekleşmesi, Eğitim yatırımları üzerinde her hangi bir etkiye sahip bulunmamaktadır. Bu sonuç bizi, Türkiye ekonomisinde yapılan eğitim yatırımlarının beşeri sermayenin geliştirilmesi bağlamında önemli olduğu, bunun da ekonomik büyümenin sağlanması anlamında gerekli olduğu yargısına götürmektedir.

Türkiye de Eğitim Yatırımları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi 97 KAYNAKÇA Asterıou, D, Agıomırgıanakıs,G.M. (2001). Human Capital and Economic Growth Time Series Evidence from Greece, Agiomirgianakis, Journal of Policy Modelling, pp.481-489. Azarıades, C. And Drazen, A. (1990). Thresholds externalities in economic development, Quarterly Journal of Economics 105, pp. 501 526. Barro, R.J. and Lee, J.(1993). International comparisons of educational attainment, Journal of Monetary Economics 32 3, pp. 363 394. Barro, R.J. (1991). Economic growth in a cross-section of countries, Quarterly Journal of Economics 56, pp. 407 443 Baumol, W. (1986). Productivity, growth, convergence and welfare: what the long-run data show, American Economic Review 76 5, pp. 1072 1085. Baysal,Ö. (2006).1980 Sonrası Türkiye de Kamusal Eğitim Harcamalarının Analizi (1980-2003), (Yayınlanmamış Yük.Lisans Tezi) Çukurova Üniversitesi Sos.Bil.Enst. Cohen, D. and Soto, M. (2001). Growth and Human Capital: Good Data, Good Results, OECD Development Centre, Technical Papers, September Çoban, O. ( 2004). Beşeri Sermayenin İktisadi Büyüme Üzerindeki Etkisi : Türkiye Örneği, İ.Ü. SBF Dergisi, Mart, Sayı 30. Çömlekçi, N. ( 1971). Türkiye nin İktisadi Kalkınmasında Eğitimin Rolü, Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisi Yayınları No: 85/45, Sevinç Matbaası 1971 ANKARA. Denıson,E.W. (1962). Education,Economic Growth and Gaps in Information, The Journal of Political Economy, Vol:LXX,No:5,Part:2,pp.124-128. DAKURAH ve Diğerleri (2001). Defense spending and economic growth in developing countries A causality analysis, Journal of Policy Modeling, 23, 651-658. Harbınson, F. and Myers, C. A. (1964). Education, Mangower and Economic Growth: Strategies of Human Resource Deudopment. New York: McGraw-Hill Book Campany Hoşgörür, V. ve Gezgin, G. (2005). Ekonomik ve Sosyal Kalkınmada Eğitim, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Elektronik Eğitim Fakültesi Dergisi, C:II, Sayı;1:http://efdergi.yyu.edu.tr Gujaratı, N.D. (1995).Basic Econometrics, McGraw-Hill, Third Edition,USA.. Johansen, S. (1988). Statistical Analysis of cointegrating vectors. Journal of Economic Dynamics and Control, 12, 231-254. Reprinted in R.F. Engle and C.W.J Granger (eds), Long-Run Economic Relationships, Oxford: Oxford University Press, 1991, 131-52. Karabulut, K ve Emsen, Ö.S. (1997). Kalkınma Teorileri ve Geliştirilen Son Büyüme Modeli: Yeni Büyüme Teorisi, Atatürk Ü. İ.İ.B.F. Dergisi, 11(3-4), 27-50

98 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Keller, R.I. K. (2006). Investment in Primary, Secondary and Higher Education and The Effects on Economic Growth, Contemporary Economic Policy, Vol.24, No.1, January, pp.18-34. Kim, J. (1998). Economic analysis of foreign education and students abroad, Journal of Development Economics 56, pp. 337 365 Kipritçioğlu, A.(1998). İktisadi Büyümenin yeni Belirleyicileri ve Yeni Büyüme Modellerinde Beşeri Sermayenin Yeri, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi C: 53, No:1-4. Kutlar, A. (2005). Uygulamalı Ekonometri Nobel yayın no:769.geliştirilmiş 2. baskı. Ankara Lucas, R.E. (1988). On The Mechanics of Economic Growth, Journal of Monetary Economics 22, pp. 3 4. Mankıw, N.G., Romer, D. and Weil, D.N. (1992). A contribution to the empirics of economic growth, Quarterly Journal of Economics 107, pp. 407 437. Özer, M. (1999). Türkiye de Hisse Senedi Fiyatları ile Döviz Kurları Arasında Etkileşimler, Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 1, 61-73 Özmen, A., Özer, M. ve Türkyılmaz, S. (1999). Türkiye de İhracat ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Nedenselliğe İlişkin Bir Uygulama Denemesi, Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Orhan Oğuz a Armağan, Marmara Üniversitesi, İstanbul, 379-392. Psacharopoulos G. and Patrınos, H.A. (2002). World Bank Policy Research Working Paper, 2881, September, pp.1-19. Romer, P. (1990). Endogenous technological change Journal of Political Economy 98 2, pp. S71 S102. Saiful Tariq and Others (2007). Relationship Between Education and GDP Growth: A Multivariate Causality Analysis for Bangladesh, Economics Bulletin, Vol.3, No.35, pp.1-7. Schultz, T. W. (1968). Education and Economic Growth: Return to Education, Readings in the Economics of Education, UNESCO, France, pp.277-292. Schultz, T. W. (1972). Optimal Investment in College Instruction: Equity and Efficiency, The Journal of Political Economy, 80, May-Jun, pp.2-30 Tansel,A.,Güngör, N. D. (1997). The Educational Attainment of Turkey s Labor Force:A Comparison Across Provinces and Over Time, METU Studies in Development,24, (4). Türkmen, F. (2002). Eğitimin Ekonomik Ve Sosyal Faydaları Ve Türkiye'de Eğitim Ekonomik Büyüme İlişkisinin Araştırılması, DPT Uzmanlık tezi, DPT Yayını; No:2655, Ankara, Ülgener, S.F. (1991). Milli Gelir İstihdam ve İktisadi Büyüme, 7.Baskı, Der Yayınları, İstanbul. İNTERNET KAYNAKLARI Doğan, S. ve Bozkurt, H. (2002)."Eğitim-İktisadi Büyüme İlişkisi ve Türkiye İçin Kointegrasyon Analizi" İnternet: www.bilgiyonetimi.org. erişim.21.04.2008.