Diğer tüm yazılımların aksine, işletim sistemi bir bilgisayarın adeta donanımı gibidir ve onu tanımlamamızı sağlayan unsurlardandır. Örneğin, bilgisayarımızın özelliklerini saydığımızda; işlemcisi, ekran kartı ve belleğinin yanında genellikle işletim sistemine de yer veririz. Çeşitli donanımların derlenmesinden meydana gelen bilgisayarlar; anakart, işlemci, bellek modülleri, ekran kartı, sabit disk, monitör gibi donanım bileşenlerinden ve klavye, fare gibi çeşitli giriş aygıtlarından meydana gelir. Söz konusu olan masaüstü bilgisayarlar olduğunda, tüm bu bilgisayar bileşenlerinden istediğimiz birini kolaylıkla değiştirebilir ve bilgisayarımızı parça parça yenileyebiliriz. Masaüstü bilgisayarların sahip olduğu bu esneklik, bilgisayarların modüler yapısı kadar, tüm bu değişiklikleri mümkün kılan işletim sistemi sayesinde gerçekleşir.
Bilgisayarımızın açma tuşuna basmamızla birlikte, anakartın üzerindeki ROM yongasında saklanan küçük bir yazılım harekete geçer. BIOS yada EFI olarak bilinen bu yazılım, ilk olarak çevre aygıtlarını ve sistem bileşenlerini saptayan ve tüm bu donanımların dahili yazılımlarını çalıştıran, POST adı verilen rutin işlemleri gerçekleştirir. BIOS oldukça eski bir sistemdir ve ilk olarak DOS PC'ler döneminde kullanılmıştır. Günümüzde bilgisayarların yetenekleri, DOS işletim sistemine sahip atalarına göre inanılmaz gelişme göstermiştir, ancak kullandığımız BIOS'lar halen 1 MB hafıza yongaları üzerinde çalışan 16 bit programlardır.
EFI ise, BIOS'un halefi olarak tasarlanmıştır ve birçok artıya sahiptir. En temel artıları; 2TB ve üstü disk desteği, daha kısa açılış süresi, 32 veya 64 bit kodlamayı ve donanım sürücülerini desteklemesidir. POST işleminin son adımıysa, bilgisayardaki diskleri tanımlamak ve yükleme (boot) diski olarak tanımlanan aygıttaki yazılımı başlatmaktır. Bu yazılım bir işletim sistemi olabileceği gibi, herhangi bir yükleme diski de olabilir.
POST işlemlerinin son adımı olarak BIOS, belirtilen diskteki ana yükleme kaydını (MBR) bulur ve buradaki verileri sistem belleğine yükleyerek çalıştırır. Çalıştırılan bu kodlar, diskteki aktif birincil bölümü tanımlar ve bölümdeki açılış yükleyicisinin çalıştırılmasını sağlar. Bu yükleyici, Bölüm Açılış Kaydı (Partition Boot Record) adı verilen bölümde bulunur. Bu ikinci yükleyici dosya sistemlerine erişme yeteneğine sahiptir ve daha fazla dosyayı belleğe yükleyerek işletim sisteminin çalıştırılmasını sağlamakla sorumludur. Bunu yaparken, gerekli dosyaları belleğe yükledikten sonra işletim sisteminin kendi yükleyicisini çalıştırır. İşletim sisteminin açılış görevini devralmasıyla birlikte, işlemci 32 veya 64 bit moda geçirilir ve sistem yüklemesi tamamlanır.
BIOS yerine EFI destekli bir anakarta sahipseniz, açılış adımları büyük ölçüde aynı olsa da küçük ama önemli bir fark ortaya çıkacaktır. Bu da EFI arayüzünün dosya sistemlerine erişebilmesi sayesinde, yükleyicilerden faydalanmak yerine işletim sistemi yükleyicisini doğrudan çalıştırabilmesidir. İşletim sistemi yüklenmeye başladığında ilk olarak, yöneteceği donanımları ve sistem aygıtlarını başlatır. Bu donanımlar içerisinde; işlemci, bellek, ekran kartı gibi modüler bileşenlerin yanında, anakart üzerindeki dahili bileşenler de bulunur. Bunun yanında, kullanıcı arayüzü ve ağ desteği gibi, işletim sistemi için gerekli birçok yazılım da belleğe yüklenerek çalıştırılır.
İşlemci yönetimi... İşletim sisteminin yönettiği diğer bir şeyse işlemci zamanlamasıdır. Günümüz bilgisayarları genellikle, birkaç işlemi aynı anda yürütebilen birden fazla işlemci çekirdeğine sahip olsa da yürütülen işlem sayısı, çekirdek sayısından fazladır Sayısız işlemin, aynı anda yürütüldüğü bilgisayarlarımızda karşılaşılan en önemli sıkıntılardan birisi, işlemcilerin aynı anda tek bir işlemi yürütebilmesidir. Bu noktada imdadımıza yetişen işletim sistemi, işlemler arasında hızla geçiş yaparak, yürütülen her bir işleme küçük bir zaman dilimi tanır ve aynı anda birden çok işlemin yürütülebilmesini sağlar.
Yürütülen her bir işlem için, işlemciyi belli bir süre tahsis eden işletim sistemi, işlemin bitmesi veya tanınan işlem süresinin dolması ardından, yürütülen işlemi durdurup kaydederek, sıradaki işlemin yürütülmesi için aynı döngüyü uygular. Bazı zamanlarda bu döngü yarıda kesilerek, başka bir işleme dönülmesi gerekebilir. Bu gibi durumlarda işleme tanınan süre yarıda kesilerek, öncelikli olan işlem yürütülür. Bu amaçla işletim sistemi, yürütülen işlemleri öncelik sırasına göre de düzenleyerek, sistem işleyişi için kritik öneme sahip işlemlerin, diğer işlemlerden önce tamamlanmasını sağlar.
Bellek yönetimi... Tüm modern işletim sistemleri, uygulamaların bellek kullanımını yöneten ve sanal bellek desteği sağlayan bellek yönetim hizmetlerine sahiptir. Farklı programların, birbirlerinin bellek alanlarına müdahale etmesini engellemek amacıyla işletim sistemi, uygulamaların fiziksel belleğe doğrudan ulaşmasını engeller. Bunun yerine, bilgisayarın sahip olduğu fiziksel ve sanal belleği haritalandırır ve programların, bir bellek sanallaştırma yöntemi olan tanımlayıcı tablo aracılığıyla haritalanan belleğe ulaşmasını sağlar.
Bu sayede işletim sistemi, bellek kullanımı açısından önemli bir esneklik kazanır ve çalışan programı etkilemeden, programın bellek kümesini istediği şekilde taşıyabilir. Böylece,kullanılmayan bellek bloğunu, takas dosyasına taşıyarak aktif olmayan programların fiziksel belleği işgal etmesini önler. Bu sayede, sistemin sahip olduğu fiziksel belleği aşan bellek ihtiyaçları da karşılanabilir. Uygulamaların, sistem belleğine bir tanımlayıcı tablo aracılığıyla erişmesinin işletim sistemine sağladığı avantajların birisi de, farklı kullanıcıların aynı programı birbirinden bağımsız olarak kullanabilmelerini mümkün kılmasıdır. Böylece farklı kullanıcılara ait uygulamalar, birbirinin bellek alanına müdahale edemez ve bu sebeple kaynaklanacak uygulama hataları da engellenir.
İşletim sistemine ait bir diğer sanallaştırma hizmeti de dosya sistemidir. Bilgisayar sabit diskleri, verilerin bulunduğu konumu mantıksal blok adresleriyle tanımlar. Bu adres ise saklanan verinin sürücünün kaçıncı sektöründe olduğunu belirtir. Bu adres, sabit disklerin disk kontrolcüsü tarafından fiziksel değerlere (kafa, iz, plaka) çevrilerek veriye ulaşılır. SSD sürücülerdeyse, mantıksal adresler, bellek adreslerine dönüştürülerek aynı yöntem uygulanır. İşletim sisteminin kullandığı dosya sistemi, tüm bu mantıksal adres yapısını kullanıcılardan ve programlardan gizleyerek disk üzerindeki verileri, hiyerarşik bir klasör-dosya yapısıyla düzenlenmiş gibi gösterir. Bu sebeple, herhangi bir diski kullanmadan önce işletim sisteminin desteklediği uygun bir dosya sistemi ile biçimlendirmek gerekir.
Dosya sisteminin sağladığı bu kolaylık sayesinde programların tek yapması gereken, işletim sistemine belli bir klasörde dosya oluşturması, silmesi veya değiştirmesi gerektiğini belirtmek olur. Tüm bu kullanıcı dostu adresler ve karmaşık mantıksal adresler arasındaki çevrim işlemlerini işletim sistemi gerçekleştirir. Böylece kullanıcılar ve yazılımlar, disk üzerindeki verilerin fiziksel konumunu düşünmeksizin, sanal olarak yaratılmış hiyerarşik klasör ve dosya yapısı sayesinde verilere kolayca ulaşır.
Dosya sistemi sanallaştırması örneğinde olduğu gibi, işletim sisteminin kullanıcı uygulamalarına sağladığı bir diğer servis de uygulama programlama arayüzleridir (Kısaca: API). Bunlar, internet tarayıcı veya kelime işlemcisi gibi kullanıcı uygulamalarının, sistem kaynaklarına erişmesine aracı olan ve işletim sistemi tarafından sağlanan yardımcı eklentilerdir. Örneğin, bellek yönetimi, dosya ve klasör yönetimi, ağ yönetimi gibi işlemleri yazılımlar açısından kolaylaştıran API'ler mevcuttur. API'ler, işletim sistemi üzerinde çalışan tüm uygulamaların sistem kaynaklarına erişebilmeleri için standart bir yol sağlar. Böylece uygulamaların, mevcut donanıma ait bilgilere sahip olması gerekmez ve örneğin ağ erişimi için, bir ses çalmak veya bir şeyi ekranda görüntülemek için sadece API'leri tanıması yeterli olur.
API'lerin uygulamalar ve donanımlar arasındaki bu köprüyü oluşturabilmeleri içinse, donanım sürücülerine ihtiyaç duyulur. Bu sürücüler, tasarlandıkları donanımın fonksiyonlarının nasıl kullanılacağı ve işletim sisteminin API'leri ile nasıl iletişime geçeceği bilgilerini sağlar. Bir işletim sisteminin temelleri kısaca böyle diyebiliriz. Ancak işletim sistemlerinin var olan tüm donanımlarla uyumlu çalışabilecek şekilde tasarlanmaları, onları tekdüze yazılımlar olmaktan çıkarır.
GM-NAA IO Dünyanın ilk işletim sistemi, bugün kullandığımız modern işletim sistemlerine nazaran çok daha farklı yerlerde kullanılıyordu. Kuzey Amerika'daki General Motors'da bulunan IBM 704'ün yer aldığı bu fotoğraf, 1955 yılında objektife yansıdı. GM-NAA I/O ismiyle bilinen bu dünyanın ilk işletim sistemi, büyük merkezi işlem birimleri için tasarlanmıştı ve dolayısıyla spesifik olarak kullanılabiliyordu.
Unix 1969 yılında ilk kez ortaya çıktı. AT&T Bell Laboratuvarları, o yıllarda neredeyse her bilgisayarda çalışabilecek yeni bir işletim sistemiyle ortaya çıktı. Ücretsiz ve her sisteme kolayca uyarlanmasıyla bilinen Unix, yüksek seviye C bilgisayar dilinde hazırlanmıştı.
DOS Disk Operating System açılımından oluşan DOS, 80'li yıllara siyah ekranıyla damgasını vurmuştu. Öne çıkan bir grafik arabirimi bulunmayan DOS'un basitliği ise akıllarda kalan en büyük özelliğiydi. Birden fazla işlemin yapılamadığı DOS'larda ufak bazı komutların girilmesi bile kullanıcılara kendilerini bir hacker gibi hissetmelerine neden oluyordu. DOS'un bugüne kadar birçok sürümü yayınlandı ancak pazara egemen olan versiyonu MS-DOS oldu.
Mac OS Apple firması tarafından pazara sunulan Macintosh, yani kısaca Mac OS, bugüne kadar 10 sürüme kadar ulaştı. Çıktığı günlerde sunduğu renkli arabirimiyle adından sıkça söz ettiren Mac OS'un günümüzde kullanılan en son sürümü ise ismindeki Roma rakamından anlaşılacağı üzere 10. sürüm olan Mac OS X.
Atari TOS Atari ST 520 birçok kişinin ilk bilgisayarı olma özelliğini taşıyor. Bu sistemlerde çalışan ve 85'li yıllarda ortaya çıkan Atari TOS, yoğun yeşil arka planıyla öne çıkıyordu.
Windows 3 Microsoft'un 1990 yılında ortaya koyduğu Windows 3.0, şirketin Apple Macintosh'a karşı başarısını gösterdiği ilk işletim sistemi olma özelliğini taşıyordu. Windows 2.1'in varisi olan Windows 3.0, özellikle kullanıcı arabiriminde iyileştirmelere giderek ve hafıza yönetimi kapasitesini daha iyi kullanarak o yıllarda büyük ses getirmişti.
Windows 95 Tüketici odaklı ilk işletim sistemi Microsoft'un Windows 95 işletim sistemiydi. Sunduğu arabiriminin yanında kullanıcılar için bilgisayar kullanımını son derece basit bir hale getiren Windows 95, yine de DOS altında boot edilebiliyordu.
Ubuntu Linux Ubuntu, ücretsiz açık kaynak kodlu ve aynı zamanda karmaşık yapısıyla bilinen Linux'un vücut bulmuş en popüler sürümüdür. Güney Afrikalı bir girişimci olan Matthew Shuttleworth'ün sponsor olduğu Ubuntu, bir şirket içinde değil, bunun aksine dünyanın çeşitli yerlerindeki programcılar sayesinde geliştirildi. 2004 yılında ortaya çıkan Ubuntu, yeni bir işletim sistemi olmasına rağmen kısa sürede büyük bir yükseliş trendi yakalayarak yüzbinlerce kullanıcıya ulaştı.
Symbian 60 Symbian 60 (S60), günümüzde kullanılan en popüler akıllı telefon işletim sistemi olma özelliğini taşıyor. Açık kaynak kodlu olmasıyla kullanıcılara birçok opsiyon sunan ve kolayca kişiselleştirilebilen S60, bugün için dünya genelinde birçok kullanıcısı bulunuyor.
iphone OS Farklı kullanıcı arabirimiyle bir işletim sisteminden beklenebilecek birçok opsiyonu içerisinde barındıran iphone OS, geçtiğimiz günlerde operatörler aracılığıyla ülkemizde de kullanıma sunulmuş bulunuyor.
Android İşletim Sistemi Android, google tarafından cep telefonları, tablet bilgisayarlar ve netbooklar gibi mobil cihazlar için geliştirilen bir işletim sistemidir. Android yapı olarak linux kernel tabanı üzerine yapılandırılmış GNU yazılımıdır. GNU çekirdeği, sistem araçları ve kullanıcı yazılımları içeren bir işletim sistemidir.
Windows ME Microsoft için 2000 senesinde olanlar, 1999'dakilerden de kötüydü. 2000 yılının Eylül ayında yayınlanan Windows ME, birçok kullanıcı tarafından beğenilmemiş, yerden yere vurulmuştu. İşletim sistemi hatalarla doluydu, donanım ve yazılım desteğinde de önemli sorunlar vardı. Bir sene sonra Windows XP'nin yayınlanması nedeniyle çoğunluk tarafından Windows ME'nin pazarlama amaçlı piyasaya sürüldüğü düşünüldü.
Windows Vista Geniş bir kesim, Windows Vista'nın gelmiş geçmiş en kötü Windows işletim sistemi olduğunu düşünüyor. Yazılım ve donanım uyumsuzluklarıyla kaynayan işletim sistemi, eski donanımları çalıştırmıyordu ve kaynak tüketimi de oldukça fazlaydı.
1. Haiku Windows 9x ve Mac OS 8 zamanlarında BeOS, performansıyla göz dolduran bir işletim sistemiydi. Buna rağmen ticari olarak başarı yakalayamayan BeOS, Windows egemenliğindeki PC pazarında tutunmakta çok zorlandı. BeOS işletim sistemini yeniden hayata döndürmeyi amaçlayan Haiku, 2001 yılında OpenBeOS adıyla hayatına başladı. Eski BeOS programlarını çalıştırabilen işletim sistemi, yeni donanım desteği ve temiz, modern bir mimari üzerine kuruldu. Haiku, bu sayede hızlı, basit ve keyifli bir bilgisayar deneyimi sunuyor. Modern bir kullanıcı arayüzüne sahip olan Haiku, tarihin izlerini de barındırıyor.
2. ReactOS Açık kaynaklı bir işletim sistemi olmayı hedefleyen ReactOS, Windows uyumluluğu sayesinde işletim sistemi pazarını sarsma potansiyeline sahip.
3. AROS Siz de tüm zamanların en çok sevilen bilgisayarlarından olan Amiga severlerdenseniz, AROS sizin de gönlünüzü fethedebilir. Açılımı Amiga Research Operating System olan AROS, son derece hızlı bir işletim sistemi. Adından da anlaşılabileceği üzere Amiga tasarımını örnek alan AROS, işleyişi bakımından da AmigaOS 3.1 uyumlu olarak hazırlanmış. Hızlı ve hafif bir işletim sistemi olan AROS, düşük seviyeli netbooklar ve tabletler için iyi bir alternatif işletim sistemi olabilir.
4. OpenBSD OpenBSD için anahtar sözcük güvenlik. Diğer işletim sistemlerinin aksine, OpenBSD için güvenlik, performans ve şıklıktan önce geliyor. OpenBSD ekibi, herhangi bir kodu, tamamen güvenli ve açıksız olduğundan emin olmadan işletim sistemlerine eklemiyor.
5. KolibriOS İşletim sistemleri genellikle çevirme dilinde (assembly language) yazılır. Çevirme dillerinde program yazmak zor bir iştir ancak ortaya çıkan sonuçlar, tipik derleyicilerle yazılan programlarla karşılaştırılamayacak kadar başarılıdır. ManuetOS'un bir kolu olan KolibriOS da tamamen çevirme dilinde yazılmış bir işletim sistemidir. Bu özelliğini boyutu ve hızıyla da gözler önüne seren KolibriOS, sadece 4,9 MB olan boyutuna, web tarayıcı, e-posta istemcisi, oyunlar, masaüstü araçları ve çeşitli demoları sığdırmayı başarmıştır. Sahip olduğu tüm bu özellikleri, birkaç saniyede açılan bir işletim sisteminde sunan KolibriOS, içerdiği programları da adeta ışık hızında çalıştırmakta.
6. Inferno Inferno, yaklaşık 10 yıldır var olan bir proje ve bazı alanlarda hala diğer işletim sistemlerinden önde görünüyor. Inferno, dağıtık işletim sistemi olarak tasarlanmış. Yani inferno kullanan bilgisayarlar sistem kaynaklarını birbiri arasında paylaşabiliyor. Styx adı verilen bir protokol kullanan Inferno, donanımları ve ağ kaynaklarını kusursuz bir şekilde paylaşabiliyor. Örneğin A bilgisayarı, B bilgisayarının diskinde depolanan dosyalara, yerel diskteymiş gibi erişebiliyor.
7. DexOS Masaüstü işletim sistemler denince, alışılmış pencere yapısında bir işletim sistemi bekleyebilirsiniz ancak DexOS bunun yerine bir konsol arayüzü kullanmayı tercih etmiş. Oldukça küçük yapıya sahip olan DexOS, alışılagelmiş işletim sistemlerinden çok, bir oyunun ana menüsüne benzeyen konsol yapısına sahip. Gayet etkileyici olan bu yaklaşım, günümüzde alıştığımız ios ve Android işletim sistemlerinin öncüsü olmuş gibi görünüyor.
8. FreeVMS 70'ler ve 80'lerde, Unix işletim sistemlerinin ana rakibi, stabilitesi ile ün yapan ve buzdolabı gibi demir kutularda çalışan VMS işletim sistemiydi. VAX adı verilen bu bilgisayarlar, zamanına göre gelişmiş güvenlik ve dosya sistemlerine sahipti. VMS işletim sisteminin bazı geliştiricileri, Windows NT'nin geliştirilmesine öncülük etseler de, OpenVMS hayatta kalmayı başardı ve günümüzde Itanium sistemlerde çalışmaya devam ediyor.
9. Jnode JNode işletim sisteminin oldukça küçük çekirdeği dışındaki büyük çoğunluğu Java diliyle yazılmış. JNode'un hedefiyse, henüz yolunun başında olmasına rağmen her türlü Java uygulamasını çalıştırabilmek. 0.2.8 sürümünde olan ve oldukça basit bir arayüze sahip JNode'un, 0.3 sürümündeki hedefleri ise, daha düşük bellek tüketimi, kablosuz ağ desteği ve daha iyi donanım hızlandırma desteği olarak belirtilmiş.
10. GNU/HURD GNU projesi, 1984 yılında, tamamen ücretsiz bir işletim sistemi olan Unix OS'u tasarlamak için başlatılmıştı. Proje devam ederken, 90'lı yılların başında bir çok araç tamamlanmıştı ancak henüz ortada bir işletim sistemi çekirdeği bulunmamaktaydı. Tam da bu sırada Linux ortaya çıktı ve GNU ile birleştirilerek bugün bildiğimiz Linux'u, diğer adıyla GNU/Linux'u ortaya çıkardı. GNU, Linux ile yeni bir hayata başlamasına rağmen, projenin geliştirilmesi HURD adı verilen çekirdekle devam etti. HURD ise, Mac OS'da da kullanılan Mach mikro çekirdeğini temel alıyor. GNU/HURD, donanım sürücüleri için gerekli hizmetleri, dosya sistemlerini ve kimlik doğrulama gibi bir işletim sisteminin ihtiyaç duyduğu tüm özelliklerine sahip.
alinux alinux, Jay Klepacs tarafından oluşturulan ve şu an devam ettirilen bir Linux dağıtımı. KDE'yi varsayılan pencere sistemi olarak kullanan alinux, Windows XP tasarımını kullanıcılarıyla buluşturmak için tasarlandı.
DebXPde (Eski ismiyle Barnix) Knoppix tabanlı Linux dağıtımı olan DebXPde, yeni kullanıcılarına Windows XP'ye yakın bir tecrübe yaşatmak için, XPde kullanıcı arayüzünü Linux ile bütünleştiriyor. Ancak bu dağıtım şimdilik askıya alınmış durumda.
Famelix (1/2) Brazil's Faculdade Metropolitana de Guaramirim (FAMEG) tarafından geliştirilen bir GNU/Linux dağıtımı olan Famelix, Debian GNU/Linux üzerine kurulu. Famelix'in en büyük özelliği Windows Vista'ya mümkün olduğunda çok benziyor olması.
Famelix (2/2)
Linux XP Enabled People tarafından dağıtılan ilk shareware Linux dağıtımı denilebilir. Olabildiğince Windows'a benzemeye ve Windows kullanıcılarını Linux kullanmaya özendirmeye çalışan Linux XP yazılımı şimdilik Trustverse'nin kontrolü altında bulunuyor ve halen geliştirilme aşamasında. Mevcut sürümünde ise Windows Vista'ya olan benzerliğiyle dikkat çekiyor.
ReactOS Windows'un yerini almak için geliştirilen ve Linux ile ilgisi olmayan ücretsiz bir OS. Mevcut donanım ve yazılımlarla uyumlu olarak çalışan ReactOS, Windows NT mimari tasarımı üzerine kurulu açık kaynak kodlu, ücretsiz bir işletim sistemi. Söz konusu proje henüz alpha aşamasında olsa da, pek çok Windows programı sorunsuz olarak çalışabiliyor.
Satux %100 Brezilyalı Linux dağıtımı. JRSC Teknoloji Enstitüsü'nde geliştirilen Satux'un pratikliği kullanıcıların ayağına kadar getirdiği söylenebilir. Microsoft Windows işletim sistemleri gibi kolay kullanım imkanı sunan Satux, internetten de indirilebiliyor.
URLI Urli, Ubuntu ve Debian gibi dağıtımların üzerine kurulu bir açık kaynak kodlu işletim sistemi. Ev ve ofis kullanıcıları için oldukça hızlı ve kolay bir kullanım vadeden Urli ile Linux altında tüm görevleri basitleştirebilir, masaüstünüzü kişiselleştirebilir ve verimliliğini arttırabilirsiniz
Vixta.org Fedora tabanlı dağıtım diğer dağıtımlar gibi, Linux'u olabildiğince basitleştirmeye olanak tanıyor.
Mac OS X 10.0 Cheetah
Mac OS X 10.1 Puma
Mac OS X 10.2 Jaguar
Mac OS X 10.3 Panther
Mac OS X 10.4 Tiger
Mac OS X 10.5 Leopard
Mac OS X 10.6 Snow Leopard
Linux İşletim Sistemi Linux, Windows'a alternatif olmayı başaran tek işletim sistemi. Helsinki Üniversitesi'nin parlak bir öğrencisi olan Linus Torvalds, 1991 yılında yeni bir işletim sisteminin ilk sürümünü geliştirmeyi başardı. Ancak Linux adını verdiği bu işletim sisteminin 13 yıl sonra Microsoft'un Windows sürümlerine karşı önemli bir alternatif olabileceğini herhalde kendisi bile düşünmemişti.
Linux İşletim Sistemi Linux Nedir? Linux; Unix ortamının üzerine kurulmuş, neredeyse tüm bilgisayarlar için uygun olan, ücretsiz bir işletim sistemidir. Linus Torvalds, işletim sistemini yeni geliştirdiği günlerde ücretsiz dağıtım ve kaynak kodlarının açık olmasına büyük önem vermiştir. Bu sayede Linux'un kullanıcılar tarafından tekrar tekrar programlanabilmesi mümkün olabiliyordu. Zaten Linux'un kısa sürede bu kadar gelişmesinin altında yatan ana neden de, sayısız programcının işletim sistemi üzerinde çalışma fırsatını bulmuş olmasıdır.
GNU/LINUX FELSEFESİ Kaynağı olmayan yazılım yoktur... Bu söylem belki ilk bakışta çok büyük bir anlam içermiyormuş gibi görünebilir; ancak Linux'un ve GNU projesinin felsefesini ortaya koyması açısından oldukça önemli. Linux "open source", yani açık kaynak koduna sahip olan bir yazılımdır. Ancak kaynak kodlarının herhangi bir kazanç beklentisi olmadan dağıtılmasının altında yatan tek amaç, bu tip yazılımları ücretsiz hale getirmek değildir. Açık kaynak kodları, programcılık bilgisi olan herkesin yazılımı geliştirmeye destek olmalarını sağlamaktadır.
Nasıl Temin Edilir? Windows işletim sistemlerinde olduğu gibi, Linux'un da Türkçe sürümleri bulunmaktır. Eğer bu sürümler hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz, "www.linux.org.tr" ve "www.turkcelinux.com" adresleri sizin için yeterli olacaktır.
Farklı Arayüzler Linux işletim sistemi, aslında iki farklı arayüze sahiptir. Daha çok ilk dönemlerde kullanılan ve Microsoft'un DOS adını verdiği işletim sistemine benzeyen birinci arayüz, iletişimi kısa komutların girilmesi sayesinde gerçekleştirir. Bu arayüz grafik tabanlı değildir; ancak son derece hızlı çalışır ve oldukça güvenlidir. Yeni nesil Linux sürümlerinde kullanılan arayüz ise tamamen grafik tabanlıdır ve Windows'u hatırlatır. Grafik tabanlı arayüzü kullanan en tanınmış Linux sürümleri, KDE ve Gnome'dur.
Artıları ve Eksileri Linux işletim sisteminin en büyük avantajı, tamamen ücretsiz olması ya da çok düşük bir ücret karşılığında satın alınabilmesidir. Her iki durumda da, işletim sistemi ile birlikte kullanacağınız özel programları elde etmiş olursunuz. Çünkü Linux'un ücretsiz olmasını sağlayan felsefe, Linux altındaçalışan özel programlar için de geçerlidir. Linux, birkaç yıl öncesinin donanım özelliklerine sahip olan bilgisayarlarda bile rahatlıkla çalışacaktır. Özellikle sistem hatalarına karşı çok güçlü bir işletim sistemi olan Linux'unkolay kolay çökmemesi, kullanıcıları çeken özelliklerin başında gelir. Pek çok karmaşık programı aynı anda açsanız bile bilgisayarınız sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam eder.
Her ne kadar kullanıcı dostu bir grafik arayüz sunmayı basarsa da, kurulum aşaması halen Windows kadar kolay değil... Ayrıca Windows'tan Linux'a geçmeyi düşünen bir kullanıcı, aradığı tüm programları Linux'ta bulamayabilir. Linux'un önünde duran en büyük sorunların başında ise, hiç kuşkusuz donanım konusu gelmektedir. Donanım üreticilerinin bu işletim sistemine hala yeterli önemi vermedikleri açıkça ortada. Bu yüzden Linux desteğine sahip olan donanımların sayısı çok da fazla değil.
Linux Kime Göre? Linux, günümüzde daha çok profesyonel bilişimciler tarafından kabul görüyor. Son kullanıcıların ise Linux konusunda pek de heyecanlı olmadıkları açıkça ortada. Bu durumun en önemli nedeni, hiç kuşkusuz Linux'un Windows kadar kolay bir kullanım sunamıyor olması. Ayrıca Windows için geliştirilen program sayısı, Linux için geliştirilen programlara oranla kat kat daha fazla. Sadece oyunları ele aldığımızda bile, Windows ve Linux arasındaki çeşitlilik farkını rahatlıkla görebiliriz. Windows altında çalışan oyunların büyük çoğunluğunu Linux ile birlikte oynamanız mümkün değil.
LINUX BİLGİ KAYNAKLARI - www.linux.org - www.linux.com - www.turkcelinux.com - www.linux.org.tr - www.linux-sevenler.org
Linux ve Programlar Linux altında çalışan en popüler programların başında OpenOffİce gelmektedir. OpenOffİce, Microsoft'un Office paketine oldukça benzeyen bir programdır. Ayrıca dileyenler, Linux İle birlikte gelen grafik İşleme programlarını, hesaplama programlarını veya multimedya programlarını da kullanabilirler.
LINUX'UN FARKLI SÜRÜMLERİ Linux'un herkes tarafından ayrı ayrı geliştirilebilmesi, piyasada pek çok farklı sürümün boy göstermesiyle sonuçlanmıştır. Bahsettiğimiz bu farklı sürümlerin özellikleri de kendi aralarından farklılıklar gösterir, örneğin bazı Linux sürümleri özel programlara sahipken, bazıları çok daha sade olabilirler. Tabu bu durumda kurulum işlemi de kolayca tamamlanabilir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan Linux sürümleri; Red Hat, SuSe ve Mandrake'dir.