VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1 Av. Hüseyin KARAKOÇ Ġzmir Barosu av.huseyinkarakoc@gmail.com 0555 542 02 01 Anahtar Kelimeler ZamanaĢımı, vekalet ücreti, vergi davası, kamu alacağı, süreler ÖZET Vergi Davaları idare lehine sonuçlandığı zaman davacı aleyhine Avukatlık Kanunu uyarınca bir karģı vekalet ücreti çıkmaktadır. Bazı durumlarda ise idare kendi lehine hükmedilen avukat vekalet ücretini çok uzun zaman sonra talep etmekte, bu durum bazen zamanaģımı sürelerinin devreye girmesine sebebiyet verebilmektedir. Bu çalıģmada ilama dayalı vekalet ücreti için zamanaģımı süresinin ne kadar olduğu sorununun üzerinde durulacaktır. GİRİŞ Vergi davalarının idare lehine sonuçlandığı bazı durumlarda, idarenin mükellef aleyhine hükmedilen karģı vekalet ücretini (yasal vekalet ücreti) kimi durumlarda çok geç talep etmektedir. Bu durum ise vatandaģların aleyhine olarak hakkaniyete aykırı durumlara sebebiyet verebildiği ise genel kabul gören görüģtür. Bu olumsuz durumun telafisi, idarenin alacaklarını daha dikkatli takip edebilmesi ve kamu vicdanının korunabilmesi için zamanaģımı müessesi getirilmiģ ve çeģitli durumlarda farklı zamanaģımı süreleri öngörülmüģtür. ÇalıĢmamda karģı vekalet ücreti konusunda hangi sürelerin uygulanması gerektiği konusu irdelenmekle birlikte bu hususta ortaya çıkan uyuģmazlıklara bir bakıģ açısı getirilmeye çalıģılacaktır. 1 Bu Makale Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi nin 2015 Ocak 133. Sayısında yayınlanmıştır.
1. ZAMANAŞIMI KAVRAMI ZamanaĢımı kavramı kelime anlamı olarak; kanunla belirlenmiģ bir zamanın geçmesi ile bir hakkın kazanılması veya kaybedilmesine neden olan hukuki durum Ģeklinde ifade edilmektedir. 2 Vergi hukuku bakımından zamanaģımı kavramı ise yine bu tanım ile ilintili olmakla birlikte, vergi alacaklısı devletin, belli süreler geçtikten sonra alacağını elde etme hakkının ortadan kalktığını ifade eden bir kavramdır. 3 Vergi hukukunda sürenin geçmesinden sonra alacağın kalkması olarak ifade edilmekle birlikte bu hususta mükellefin bir talebi aranmaması kuralı bizzat kanunun lafzından ileri gelmektedir. (VUK 113) Devletin kamu alacağını talep edebilme yetkisinin zamanaģımı süresi ile sınırlandırılması vergiden ve kamu alacağından doğan hukuki iliģkinin uzun süre askıda kalmasını önlemesi açısından vergi yükümlüleri lehine bir düzenleme olduğu kabul edilmektedir. Bu itibarla vergi idaresinin alacaklarının izlenmesi bakımından daha dikkatli olması amaçlanarak korunan kamu yararı yanında bireylerin de yararı korunmaktadır. 4 Bu anlamda özel hukuktaki alacakborç iliģkilerindeki zamanaģımının taraflarca ileri sürülmesi gereken bir husus olmasına rağmen vergi hukukunda mükellefçe ileri sürülmese dahi gerek idare gerekse yargı tarafından kamu alacağının zamanaģımına uğradığı hususu re sen dikkate alınması gereken bir husus olduğu, ilgili kamu yararı kavramından kaynaklanmaktadır. 2. KAMU ALACAĞI KAVRAMI Kamu hizmetlerinin finanse edilebilmesi için devlet tarafından konulan bazı mali yükümlülükleri olan kamu gelirlerinin tahakkuk aģamasından sonra tahsil aģamasına geçerek kamu alacağı vasfını kazanmaktadır. 5 Tanım olarak ise kamu alacakları; Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait, vergi ve benzeri mali yükümlülükler, ceza kovuģturma ve yargılama masrafları, vergi cezası ve para cezası gibi birincil ve gecikme zammı, gecikme faizi ve piģmanlık zammı gibi ikincil alacaklar ile idari sözleģme ve kamu hizmetlerinden doğan alacaklardır. 6 2 SEKDUR Mahmut ALTUN Muhsin, Mali Hukuk Ansiklopedisi, Yaklaşım Yayınları, Ağustos 2001, sf 771 3 KARAKOÇ Yusuf, Genel Vergi Hukuku, Yetkin Yayınları, 2007, 4. Bası, Sf.419 4 KARAKOÇ Yusuf, Sf.420 5 GERÇEK Adnan, Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Basın Yayım Dağıtım, 2013, 3. Bası, sf. 2 6 GERÇEK Adnan, sf.3
Ülkemizde belirtilen bazı kamu alacakları dıģındaki tüm amme borçlarının takibi ve tahsili 6183 Sayılı Kanuna göre yapılmaktadır. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun un Kanunun ġümulü baģlıklı 1. Maddesinde hangi alacakların bu kanuna tabi olacağı belirtilmiģtir. Buna göre; Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dıģında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur. Ģeklinde yer verilen hüküm uyarınca 6183 sayılı Kanun uyarınca takip edilecek kamu alacakları belirlenmiģtir. 3. KARŞI VEKALET ÜCRETİ KAVRAMI KarĢı Vekalet Ücreti kanuni yasal vekalet ücreti kavramı en basit anlatımla davada haksız çıkan tarafa, haklı çıkan tarafa ödenmek üzere yükletilen ve Avukat Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen bir yargılama gideridir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun Yargılama Gideri BaĢlıklı 323. Maddesinin ğ bendinde Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. Ģeklinde belirtilen hüküm dolayısıyla haksız tarafa yükletilecek vekalet ücretinin yargılama gideri olduğu kabul edilmektedir. Aynı kanunun Yargılama Giderlerinden Sorumluluk baģlıklı 326. maddesinde ise; Kanunda yazılı hâller dıģında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Ģeklinde belirtilen hüküm neticesinde yargılama giderlerinin dolayısıyla karģı vekalet ücretinin davayı kaybeden tarafa yükletileceği kural altına alınmıģtır. 4. KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TALEBİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ Yukarıda verilen bilgilerden de anlaģılacağı gibi karģı vekalet ücreti ancak bir Mahkeme kararı ile hükmolunabilir. 7 Bu anlamda ise ilama bağlı alacakların zamanaģımının süresi Ġcra Ġflas Kanunu nun 39. maddesi uyarınca 10 yıl olarak kabul edilmektedir. Gerçekten de 2004 sayılı Ġcra Ġflas Kanunu nun 39. maddesinde; Ġlama müstenit takip, son muamele üzerinden 7 HMK 441 maddesi uyarınca Hakem Heyetlerinin de bu yetkisi olduğu kabul edilmekle birlikte bu husus çalışma konumuzun dışındadır.
on sene geçmekle zamanaģımına uğrar. Ģeklinde belirtilen hüküm karģısında ilama dayalı alacaklarda zamanaģımının 10 yıl olarak belirlendiğinin kabulü zorunlu olmaktadır. Ġlgili sorunun çözümü için ise idare lehine verilen vekalet ücretinin hangi kanuna tabi olacağı sorusuna cevap verilmesi gerekmektedir. ÇalıĢma konumuzun giriģinde de bahsedildiği üzere burada alacaklı olan tarafın idare olduğu kabul edildiğinde artık bu ilamdaki alacağın bir kamu alacağı olacağı Ģüphesizdir. Zira 2. Bölümde izah edildiği üzere 6183 sayılı Kanun un 1. maddesinde muhakeme masraflarının bu kanuna tabi olacağı açıkça belirtilmektedir. 8 Yine 3. Bölümde bahsi geçtiği üzere ise muhakeme masraflarının içerisine haksız tarafa yükletilmek üzere Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen karģı vekalet ücretinin de bu muhakeme masrafları içerisinde yer aldığı ortadadır. Hal böyle iken 6183 sayılı Kanun un 1. maddesinde belirtilen alacaklar içerisinde yer alan muhakeme masraflarının mükelleflerden talep edebileceği sürenin belirlenmesi açısından artık Ġcra Ġflas Kanunu nun hükümlerinin değil 6183 sayılı Kanun hükümlerinin incelenmesi gerekmektedir. Bu deyiģle birlikte asli amme alacağı olarak kabul edilen muhakeme masraflarının bu kanuna göre takibi ve tahsili zorunlu sayılmaktadır. 9 6183 Sayılı Kanun un Tahsil ZamanaĢımı baģlıklı 102. maddesinde ise; Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takip eden takvim yılı baģından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaģımına uğrar. hükmüne yer verilmesi ile 6183 sayılı Kanuna tabi olan tüm kamu alacakları için idare tarafından tahsili için beģ yıllık bir süre içerisinde tahsil edilmez ise artık bu alacağın zamanaģımına uğradığı açıkça belirtilmektedir. Bu hükümle birlikte hareket edilir ise; artık bir kamu alacağı olan ve muhakeme masrafları arasında bulunan karģı vekalet ücretinin 6183 sayılı Kanun Ģümulünde yer alan bir alacak olduğu ve bu kanundaki hükümlere göre takip edilmesinin zorunlu olduğu açıktır. Bu anlamda, karģı vekalet ücretinin takibi için Ġcra Ġflas Kanunu nda yer alan 10 yıllık sürenin değil 6183 sayılı Kanunda yer alan 5 yıllık sürenin zamanaģımı süresi olduğu ve beģ yıl sonunda tahsil edilmemiģ alacakların artık zamanaģımına uğradığının kabulü gerekecektir. 8 CANDAN Turgut, Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Mali Akademi Yayınları, Yetkin Basım Evi, 3. Baskı, sf. 11 9 ÖZBALCI Yılmaz, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Şubat 2012, sf.48
SONUÇ: Ġdare lehine hükmedilen karģı vekalet ücretlerinin muhakeme masrafları içerisinde yer alan bir kamu alacağı olduğu Ģüphesizdir. Bu itibarla lehine vekalet ücretine hükmedilen idarenin bu alacağın takibi içi Ġcra Ġflas Kanunu hükümlerine değil 6183 sayılı Kanun hükümlerine baģvurulması gerektiği ve bu anlamda artık kamu alacağının tahsili için ilama bağlı alacaklarda kabul edilen 10 yıllık sürenin değil kamu alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun un 102. maddesi uyarınca kabul edilen 5 yıllık zamanaģımı süresinin kabul edileceği ortadadır. Hal böyle iken 5 yıllık sürenin sonunda idare tarafından talep edilen karģı vekalet ücretlerinin zamanaģımına uğradığı ve artık talep edilemeyeceği kabul edilmelidir. KAYNAKÇA 1. SEKDUR Mahmut ALTUN Muhsin, Mali Hukuk Ansiklopedisi, YaklaĢım Yayınları, Ağustos 2001 2. ÖNCEL Mualla- KUMRULU Ahmet-ÇAĞAN Nami, Vergi Hukuku, Turhan, Ankara, 2013 3. Yılmaz ÖZBALCI, Vergi Usul Kanunu Yorum ve Açıklamaları, OluĢ, Ankara, 2012, 4. BĠLĠCĠ Nurettin, Vergi Hukuku, Seçkin, 31. Bası, 2013 5. KIZILOT ġükrü, KIZILOT Zuhal, Vergi Ġhtilafları ve Çözüm Yolları, YaklaĢım Yayınları, Ankara, 2014, 23. Baskı 6. ÖNER Erdoğan, Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi, Seçkin, 2013, 2. Baskı 7. KARAKOÇ Yusuf, Genel Vergi Hukuku, Yetkin Yayınları, 2007, 4. Bası 8. GERÇEK Adnan, Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Basın Yayım Dağıtım, 2013, 3. Bası 9. CANDAN Turgut, Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Mali Akademi Yayınları, Yetkin Basım Evi, 3. Baskı 10. KOÇAK Muhsin, Vergi Ġcra Hukuku (Mukayeseli), Seçkin yayıncılık, Ankara 2011