İnsanlar Yaşadıkça BD MART 2017 Mehmet Ünver B atı sineması aşk, siyaset, savaş ve macera gibi konularda sayısız film yapmış, bunların bazıları sinemanın unutulmaz yapımları arasına girmiştir. Çevrilmelerinin üzerinden uzun yıllar geçse de bu konularda unutulmaz pek çok film vardır. 101
Rüzgar Gibi Geçti, Aşk Hikayesi, 42'nin Yazı, Kolera Günlerinde Aşk, Bir Erkek Bir Kadın, Cherbourg Şemsiyeleri, Tiffany'de Kahvaltı, Piyanist, Schindler'in Listesi, Leylekler Uçarken, Doktor Jivago, Kazablanka, Kwai Köprüsü, Kanlı Pazar, Hotel Ruwanda, Sonbahar" İndiana Jones, 2001 Uzay Yolu Macerası, Matrix bunların arasında sayılabilir. Hollywood sineması gençlik ve özellikle de genç kuşakların sorunları hakkında filmler de çevirmiş ve bunların içinden aradan uzun yıllar geçse de asla unutulmayacak yapımlar çıkmıştır. Yönetmen Nicolas Ray'in, 1955 yılında, Robert M. Lindner'in aynı isimde romanından uyarlayarak çektiği, Asi Gençlik (Rebel Without a Cause) filmi, gerek oyuncuları, gerekse konusunun çarpıcılığı açısından en unutulmazlardan biridir. Benzer konuda bir diğer unutulmaz film ise; Jeremy Robbins ve Robert Wise'ın birlikte çektikleri, Batı Yakasının Hikayesi'dir (West Side Story) Asi Gençlik: Savaş sonrası ellili yıllarda, yeni kuşaktan gençlerle eski kuşaktan ebeveynleri arasındaki iletişimsizlik sorunlarını, gençlerin içinde bulundukları kurulu düzenle bir türlü uzlaşamamaları nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları anlatıyordu bu etkileyici film. Oyuncu kadrosunun büyük çoğunluğu genç oyunculardan oluşuyordu. Sonradan sinemanın "ilk asisi" unvanını alacak olan James Dean filmin başrolündeydi. Ona, çocuk yıldızlıktan yeni çıkmış, henüz on altı yaşındaki Nathalie Wood eşlik ediyordu. Var- James Dean ve Nathalie Wood'un oynadığı Asi Gençlik filminden sahneler 102
lıklı ailesi tarafından dadılara terk edilmiş, yapayalnız yaşayan "Plato" rolünü ise film boyunca hemen tüm sahnelerde bir hüzün bulutu gibi dolaşan Sal Mineo canlandırıyordu. Asi Gençlik tam da zamanında yapılmış bir filmdir. Zaten uyarlandığı aynı isimdeki roman da çok satanlar listesindedir. O sıralar tüm dünyadaki gençler, filmde anlatılana benzer sorunlar yaşamaktaydı. Üzerlerinde baskı yaratan kurallarla, okulla, öğretmenlerle ve polisle hiçbir şekilde uzlaşmıyorlar, eski kafalı olarak gördükleri ebeveynleriyle aralarında ciddi iletişim sorunları yaşıyorlardı. Onlara göre, ne devlet, ne öğretmenleri ne de aileleri kendilerini anlıyordu. Bu nedenle yalnızlık hissediyorlar ve vakitlerinin çoğunu benzer düşünceler içindeki akranlarıyla geçirmeyi tercih ediyorlardı. Kurallar ve gelecek umurlarında bile değildi. Asi Gençlik filmi tüm bu konuları genç oyuncularının olağanüstü performanslarıyla perdeye aktarmış ve bu sayede milyonlarca kişi tarafından izlenmiş ve hâlâ da izlenmeye devam etmektedir. Ailesinin taşındığı yeni adreslerde huzuru bulamayan ve çevresiyle uyuşamayan Jim Stark (James Dean), sevgisini daha çok erkek Asi Gençlik filmi o dönem özellikle ebeveynler, öğretmenler, psikologlar ve polis üzerinde çok etkili olmuştur. BD MART 2017 kardeşine gösteren babasıyla yıldızı hiç barışmayan Jodi (Nathalie Wood), varlıklı ailesinin bir dadıya emanet edip başından attığı naif, kırılgan Plato (Sal Mineo) filmin unutulmaz üçlüsüdür. Yaşadıkları sorunlar nedeniyle çıkış bulamayan gençler, okulda ve çevrelerinde kendileri gibi davranan ve benzer sorunları yaşayan diğer gençlerle gruplaşmakta bu kez de onların aralarında çatışmalar ve huzursuzluklar ortaya çıkmaktadır. Yönetmen Nicolas Ray, romanın ruhuna sadık kalarak konuyu perdeye aktarırken aslında en büyük mutluluğun aile huzuru olduğunu ve bu huzuru ailelerinde bulamayan gençlerin kendilerini evlerinden dışladıklarında daha da mutsuz olduklarını gayet incelikli bir şekilde aktarmıştır. Nitekim tüm o çatışmalar ve iletişimsizlik içindeki gençlerin çoğunu yeni felaketler beklemektedir. Film o dönem özellikle ebeveynler, öğretmenler, psikologlar ve polis üzerinde çok etkili olmuş, 103
başta aileler olmak üzere tüm sosyal kurumlar gençleri daha iyi anlayabilmek için çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Bu nedenle Amerikan Polisi içinde genç suçlular için ayrı bir bölüm oluşturulmuş ve bu bölümde psikiyatrisler görevlendirilmiştir. Aynı şekilde okullarda da psikologlar ve rehber öğretmenler çalışmaya başlamışlardır. Batı Yakasının Hikayesi: Gençliğin yüreğine dokunan bir diğer önemli filmdir. Bu kez, işin içinde olağanüstü bir aşk, rekabet ve göçmenlik sorunları da anlatılmaktadır. Bir müzikal olarak perdeye aktarılan bu filmde, Manhattan'ın batı yakasında gençlerden oluşmuş iki grubun birbirleriyle çatışmaları konu edilir. 104 Bu gruplardan biri bölgede uzun zamandır yaşamakta olan ve kendilerine "Jetler" ismini veren beyaz gençlerden oluşmuştur. Diğer grup ise bölgeye sonradan Porto Riko adasından göç ederek gelen esmer gençlerden oluşan "Sharks"dır. Her iki gençlik grubu birbirinden nefret etmekte ve bir diğer grubu bölgeden kovalamaya çalışmaktadır. Aslında tüm o gençlerin ardında derin sorunlar vardır. Hepsi de yoksul ailelere mensupturlar ve doğru düzgün eğitim alamamaktadırlar. Eğitim alabilenleri ise okulla ve öğretmenlerle sorunlar yaşamakta, bunaldıklarını hissettikleri eğitim sisteminden kaçmak için çareyi sokaklardaki arkadaşlarla bir araya gelmekte bulmaktadırlar. Bu nedenle de Manhattan'ın batı yakası sürekli olarak bölgeyi paylaşamayan bu iki gençlik grubu arasındaki çatışmalara sahne olmaktadır. Olaylar bu şekilde cereyan ederken, bu iki karşıt grubun iki üyesi arasında büyük bir aşk yaşanmaya başlar. Tıpkı "Romeo ve Juliet"de olduğu gibi düşman gruplara mensup iki genç birbirlerine çılgınca aşık olmuşlardır. Sharks grubunun liderinin kız kardeşi Maria (Nathalie Wood), düşman grup olan Jet'lerin yakışıklı lideri Tony'ye (Richard Beymer) gönlünü kaptırmıştır. Tony'de bu güzel esmer kıza çılgınca aşıktır. Artık gözleri ne arkadaşlarını ne Manhattan'ı ne de ailelerini görmektedir. Her fırsatta
Nathalie Wood, Batı Yakası'nın Hikayesi'nde / Müzikal filmden bir sahne (sağda) birbirlerine düşmanlık yapan iki ayrı gruba mensup olsalar da aşkları hepsinin önündedir ve sonsuza kadar bu aşkın sürmesini istemektedirler. Filmin başrollerini paylaşan Nathalie Wood ve Richard Beymer bu önemli konuyu büyük oyunculuklarıyla birkaç gömlek öteye taşırlar. Yönetmen Jeremy Robbins ve Robert Wise, üzerinde çok iyi çalıştıkları bu sosyal konuyu birbirinden yetenekli genç oyuncular, müzikler ve danslarla süslemişlerdir. Bu nedenle Batı Yakasının Hikayesi hem gençlik filmleri arasında hem de müzikal filmler arasında en önemlilerden biri olarak yer alır ve sinema seyircisinin hep hayranlıkla izlediği bir film olarak sinema tarihine geçer. Ne yazık ki, şiddetin ve düşmanlığın kol gezdiği ortamlarda mutluluk ve huzur kendine yer bulamayacaktır. Bu önemli filmin mesajı da budur. Gençler arasındaki şiddet, karşıt gruptan iki gencin birbirine aşık olmasıyla tırmanışa geçer ve çifte cinayete kadar gider. Batı Yakasının Hikayesi vaktini sokaklarda geçirip şiddete bulaşan ve doğru düzgün bir eğitim almayan gençlerin eninde sonunda kendilerini hapiste ya da büyük bir mutsuzluğun içinde bulacaklarını anlatması açısından çok önemli bir gençlik filmidir. Ne yazık ki, gençlik konularıyla ilgili olarak Türk Sinemasında dişe dokunacak denli önemli ve titizlikle çekilmiş bir film bulamadım. Eğer bulabilseydim onu da burada sizlerle paylaşacaktım. mehmetunverbd@gmail.com 105