DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE KULLANILAN TOPRAK SINIFLANDIRMA SİSTEMLERİNE GENEL BİR BAKIŞ ÖZET

Benzer belgeler
TOPRAK SINIFLANDIRMASI - 1

6. Bölüm: TOPRAKLARIN SINIFLANDIRILMASI

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

5. Bölüm: TOPRAK PROFİLİ

ARAZİ DEĞERLENDİRME İlkeler

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ ARAZİSİ TOPRAK ETÜDÜNÜN GÜNCELLENMESİ

KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOPRAK VE SU KAYNAKLARI ULUSAL BİLGİ MERKEZİ

ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/ GÜN

PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezi

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

TOPRAĞIN DÖRT ESAS YAPI MADDESİ

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEM TARIMSAL ÜRETİMİ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE TAMAMLANMIŞ VEYA MEVCUT OLAN ÇALIŞMALAR

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER

Veysel Işık. JEM 107/125/151 Genel Jeoloji I. Yerin Merkezine Seyehat. Prof. Dr.

Başlıca Toprak Tipleri ve Özellikleri

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU

Sporda Yetenek Seçimi ve Yönlendirme

Yüzey suyu kütlesi tipolojisi, Tuna Nehir Havzası Ülkeleri ve Ukrayna Deneyimi

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN İŞLETME/REVİZE İŞLETME PROJESİ FORMATI İLÇE (İL). NUMARALI ARAMA RUHSATINA İLİŞKİN İŞLETME PROJESİ

YGS COĞRAFYA HIZLI ÖĞRETİM İÇİNDEKİLER EDİTÖR ISBN / TARİH. Sertifika No: KAPAK TASARIMI SAYFA TASARIMI BASKI VE CİLT İLETİŞİM. Doğa ve İnsan...

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Toprak Kaynakları için Dünya Referans Sistemi

MİNERAL TOPRAKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

Ege Havzas ı ndaki Büyük Toprak Gruplar ı n ı n Farkl ı Toprak Taksonomisi Sistemlerine Göre Karşı laşt ı r ı lmas ı

YÜZEY TANIMLAMA HORİZONLARI ANTHROPIC EPIPEDON

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

CORINE LAND COVER PROJECT

JEO 358 Toprak Mekaniği Ders Notları. Bu derste...

ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI VE YÖNETİMİ

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

Dünya Toprak Kaynakları Referans Sistemi

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Karamenderes Ovası, Truva Bölgesi Sağ Sahil Fluviyal Topraklarının Sınıflandırılması

Tarým Arazilerinin Amaç Dýþý Kullanýmý; Erzurum Örneði

BURSA ĠLĠ ĠÇĠN ZEMĠN SINIFLAMASI VE SĠSMĠK TEHLĠKE DEĞERLENDĠRMESĠ PROJESĠ

TOPRAK İLMİ, ORMAN EKOLOJİSİ, HAVZA AMENAJMANI VE ETÜD-PROJE İŞLERİ

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

Kuşkonağı Havzası Temel Toprak Özellikleri, Sınıflandırılması ve Haritalanması

11. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Mahmut DİNGİL 1*, Suat ŞENOL 1, Erhan AKÇA 2, Mehmet Eren ÖZTEKİN 3

Classification and Determination of Different Soils Distribution on Fener Village and Its Near Vicinity Located in Left Side of Bafra Plain

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ ORMANCILIK COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ TEKNOLOJİSİ

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Mustafa COŞKUN Orman ve Su İşleri Uzmanı

TOPRAK STRÜKTÜRÜ. Toprak strüktürü toprak gözeneklerinin yapısal düzenidir.

TOPRAK VE SU KAYNAKLARINDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ VE UZAKTAN ALGILAMA UYGULAMALARI

UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE SAYISAL UZAKTAN ALGILAMA

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ ARAZİLERİNİN TARIMSAL KULLANIM DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Orhan DENGİZ OMÜ Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü, Samsun

Dünya nın şekli. Küre?

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TS EN ISO EŞLEŞTİRME LİSTESİ

MÜHENDİSLİK JEOLOJİ. Prof. Dr. Şükrü ERSOY SAATİ : KREDİ : 3

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

KADASTRO HARİTALARININ SAYISALLAŞTIRILMASINDA KALİTE KONTROL ANALİZİ

Ankara Çatalkaya havzası temel toprak özellikleri ve sınıflandırılması

Türkiye nin Coğrafi Bölgelerinin Belirlenme Çalışmaları. Yard.Doç.Dr. Mehmet Fatih DÖKER

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN temellerinin atıldığı Çanakkale zaferinin 100. yılı kutlu olsun.

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Samsun Terme Havzası Bazı Temel Fizyografik Karakteristikleri Belirlenmesi ve Tarımsal Taşkın Alanlarının Toprak Haritalanması *

Endüstriyel Ağaçlandırma Alanlarının Seçimi. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Süreklilik Göstergesi. Kavram Haritaları. Etkileşim Göstergesi. Problem/Çözüm Göstergesi Karşılaştırma Matrisi. (Anlam Çözümleme Tablosu)

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 59-67

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

Havza Amenajmanı Laboratuvarı

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

Süleyman Demirel Üniversitesi Çiftlik Arazisinin Detaylı Toprak Etüdü ve Haritalanması

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ

Ölçme ve Değerlendirmenin. Eğitim Sistemi Açısından. Ölçme ve Değerlendirme. TESOY-Hafta Yrd. Doç. Dr.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Ekolojik Mesleki Yetkinlik Transfer Sistemi

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü B Blok Dışkapı/ANKARA 06100

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Journal of Agricultural Faculty, MKU ISSN

Birsen DURKAYA, Ali DURKAYA ZKÜ Bartın Orman Fakültesi, BARTIN

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

1-Tarımsal amaçlarla işlendiği taktirde toprak varlığının devamlılığı (Toprağın erozyona karşı duyarlığı yani erodibilite nitelikleri)

KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3 İŞ TANIMI VE GEREKLERİ BELGELERİ

erestorasyondanismanligi

YÜZEYSULARI ÇALIŞMA GRUBU

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

EROZYONUN KANTİTATİF OLARAK BELİRLENMESİ. Dr. Şenay ÖZDEN Prof.Dr. Nuri MUNSUZ

DOĞAL MİNERALLİ SULAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM (*) ARAMA FAALİYET RAPORU

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

Transkript:

III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi 20-22 Mayıs 2010 Cilt: III Sayfa: 988-988 DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE KULLANILAN TOPRAK SINIFLANDIRMA SİSTEMLERİNE GENEL BİR BAKIŞ İsmet YENER 1, Engin GÜVENDİ 1 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon, ismetyener@hotmail.com ÖZET Bilinen ilk toprak sınıflandırması 40 y.y. önce Çin de yapılmıştır. Bunu MÖ 234-149 yıllarında Roma lı bir bilim adamı olan Cato nun yaptığı 9 sınıf ve 21 alt sınıftan oluşan sınıflandırma ve 12.yy. da Yahya İbn Mohammed tarafından yapılan sınıflandırmalar izlemiştir. Buna rağmen 19.yy. a kadar bu konuda önemli adımlar atılmamıştır. 1879 da Rusya da Dokuchaev sınıflandırma konusuna değinirken 1911 de Almanya da E. Raman Dokuchaev le aynı ekolü benimsemiştir. Amerikan Toprak Taksonomisinin temelleri ise 1951 yılında atılmış, aynı yıllarda Fransız sistemi ortaya çıkmış, 1967 de basılmış ve yayınlanmıştır. Yine 1971 de temeli FAO-UNESCO tarafından atılan Dünya Toprak Haritası bazı ilave ve değişikliklerle önce 1981 de IRB (International Reference Base For Soil Resurces) ye sonrasında 1992 yılında WRB (World Reference Base for Soil Resources) olarak yerini almış ve gelişmeye devam etmektedir. Türkiye de esas olarak toprak etüt ve haritalama 1952 yılında FAO nun yardımıyla Amerikalı toprak uzmanı H. Oakes başkanlığında bir grupla başlamıştır. Böylece Türkiye nin 1/800.000 ölçekli genel toprak haritası hazırlanmıştır. Bu sınıflandırmada 1938 tarihli Amerikan Sınıflama Sisteminin büyük toprak grupları kullanılmış ve topraklar; zonal, intrazonal ve azonal toprak takımları olarak ayrılmıştır. Anahtar Kelimeler: Toprak sınıflandırma, toprak taksonomisi, toprak haritası ABSTRACT The first soil classification known was developed 40 centuries ago in China. It was followed up a classification, comprising of 9 classes and 21 sub-classes, developed by Cato, a roman scientist, in B.C. 234-149 and another classification, by Yahya İbn Mohammed in 12. century. However, there hadn t been a serious development until 19. century. While Dokuchaev, a Russian scientist, developed a soil classification system in 1879, E. Raman, German scientist, followed up him in 1911. The basis of American Soil Taxonomy was launched in 1951. French system was found around the same time and printed in 1967. Soil Map of the World founded by FAO-UNESCO in 1971, was transformed to first IRB (International Reference Base for Soil Resources) in between 1980, and then to WRB (World Reference Base for Soil Resources) in 1992 by some changes and adding. In Turkey, investigation and mapping of the soil was started in 1952 by aid of FAO. So, the first soil map of Turkey with 1/800.000 scale was prepared. In this classification, Great Soil Groups belonging to American Soil Classification System dated in 1938 were used and the soils were classified as zonal, intrazonal and azonal. Key Words: Soil classification, soil taxonomy, soil map 1.GİRİŞ ----------- Buol (2003) e göre toprak ile ilgili çalışmaları iki evrede incelemek olasıdır. İlk evre, yüzyıllar öncesindeki dini literatüre dayanan, sonuçları hakkında spekülatif yorumlar bulunan fakat bazılarının hala geçerliliğini koruduğu evre olarak tanımlanırken; ikinci evre deneysel ve bilimsel yöntemlere dayanmaktadır. İkinci evre 1804 yılında kantitatif deneysel yöntemi bulan ve bunu bitkilerdeki oksijen-karbondioksit ilişkisine uygulayan 988

Thodore de Saussure nin çalışması ile başlamıştır. Bu çalışma Liebig ve özellikle Boussingault gibi bitki beslenmesi ve bitki fizyolojisiyle ilgilenen bilim adamlarına büyük katkılar sağlamıştır. Bu buluş toprak bitki ilişkileri açısından da büyük bir öneme sahiptir. 19. yy.da Dokuchaev (1883), toprağın katmanlı bir yapıya sahip olduğunu ilk olarak gösteren Rusya nın Çernozemleri isimli çalışmasını gerçekleştirmiştir. Aynı bilim adamı ve öğrencileri buna ilaveten uyguladıkları çalışmalarda toprağın doğası ve özelliklerinin başta iklim ve vejetasyon olmak üzere çevresel faktörlere bağlı olarak bir değişim gösterdiğini bulmuşlardır. Bu gelişmelerde yine toprak verimliliği ve bitki beslenmesi açısından büyük katkılar sağlamıştır. Rusya da bu çalışmalar sürerken Hilgard (1914) Amerika da ve Müller (1887) Almanya da benzer çalışmalar yapmıştır. Böylece toprak da akademik çalışmalar için Pedoloji adı ile bir bilim dalı doğmuştur. Toprak o kadar evrenseldir ki herkes onun varlığını bilmekte, herkesin toprağın ne olduğu ve ne işe yaradığı konusunda mutlaka bir görüşü bulunmaktadır. Toprağın evrenselliği, toplumların özgünlüğü ve her insanın toprakla bir şekilde ilişkisi olması gibi nedenlerle; toprakların nasıl sınıflandırılacağı konusunda çok sayıda görüşler mevcuttur. Bazı insanlara göre toprak tek bir varlıkken birçoğuna göre birden fazla tipi olan (verimli siyah, ıslak, kırmızı, kumlu, killi vb.) bir varlıktır. Kimileri toprağı bu şekilde basitçe sınıflandırırken kimileri de jeoloji, coğrafya, iklim ve vejetasyona bağlı olarak sınıflandırmaktadır (Eswaran vd, 2003). Toprağı kullanan yerli halk onu kendi kullanım amaçlarına göre sınıflandırmıştır. Bu nedenle yerli sınıflandırmaların çoğu çok özel kullanımlar içindir, ancak bu sınıflandırmalar oldukça renkli ve bilgilendiricidir. Oysa toprak bilimciler toprağı tanımlayıp sınıflandırırken bu işi toprağın ölçülebilir fiziksel ve kimyasal özelliklerini kullanarak yapmaktadır (Buol, 2003). Toprakların Kullanılması için düşünülen toprak sınıflandırması, toprak özelliklerinin belirli bir amaca yönelik olarak sistemleştirilmesidir. Böylece tarım alanlarındaki topraklarla, ormancılık yapılan alanlardaki topraklar ve otlaklardaki topraklar için ayrı kullanım amaçları ve ayrı sınıflandırma kriterleri ortaya çıkmaktadır. Öte yandan bölgesel iklim etkileri sadece toprak özelliklerini değil, aynı zamanda o bölgedeki tarım, ormancılık ve hayvancılık yöntemlerini ve amaçlarını da önemli derecede etkilemektedir. Dünyadaki iklim kuşakları ve bölgesel farklar toprak sınıflandırmalarını da yönlendirmektedir (Kantarcı, 2000). Toprağın önemli özelliklerinden biri de dinamik bir yapıya sahip olması ve bu yapının kendi çevresiyle sürekli etkileşim halinde bulunmasıdır. Dinamik yapısından dolayı ve çevresine bir tepki olarak toprak zaman ve yere bağlı olarak sürekli bir değişim içindedir. Bunun bir sonucu olarak ormanın gelişim sürecinde toprak da farklı zamanlarda farklı olmaktadır. Fakat toprağın yer ve zamana göre değişimi daha büyük bir öneme sahiptir. Buradan yeryüzündeki iki farklı yer özdeş topraklara sahip değildir şeklinde bir sonuç çıkarmamız mümkündür. Aslında böyle bir senaryoyu kabul etmekten ziyade toprakların birçok özelliklerin ortak olarak beklendiği toprak sınıfları olarak gruplandırılması daha geçerli ve üzerinde durulması gereken bir konudur (Nortcliff, 2006). 2. TOPRAKLARIN SINIFLANDIRILMASI ve YAKLAŞIMLAR İnsanlar, çevrelerindeki nesneleri sistemli bir şekilde inceleyebilmek için onları sınıflandırma eğilimindedirler. Heterojen özellikte olan toprakların, ortak yönlerini ortaya çıkararak uygun gruplar içerisine yerleştirmek toprak sınıflandırmasının esasını oluşturur. Çağdaş toprak sınıflandırma sistemlerinde iki tip yaklaşım bulunmaktadır. 989

2.1. Pedojenik yaklaşım Bu yaklaşımın temelleri Rus bilim adamı Dokuchaev ve sonrasında Sibirtsev e dayanmakta olup. Sınıflandırmada esas olan toprak oluşum süreçlerinin özellikleridir. Sistem en çok Ruslar, daha sonra Fransız ve Almanlar tarafından kullanılmaktadır. Sistemin eksik yönleri: Doğadaki toprakların birden fazla orijinli olması, toprak oluşum faktörlerinin etkisinin zamanla ve insan etkisiyle (arazi kullanım şeklinin değişimi, hızlandırılmış erozyon, nehirlerin kontrolü, drenaj vb.) değişebilmesi ve bunun da sınıflandırmayı hatalı kılabilmesi, pedojenik sistemde bazı belirsizliklerin olması ve ölçülebilir ölçütlere dayanmaması şeklinde açıklanabilir. 2.2. Morfometrik-Genetik Yaklaşım Pedojenik yaklaşımların uygulanmasından sonra Amerika da geliştirilmiştir. Bu yönteme göre Pedojenik yöntem sınıflandırmada kullanılacak toprak özelliklerini belirlemede ancak doğru bir yol gösterici olarak kullanılabilir. Bu sistemde toprakları ayırma da ve sınıflandırmada toprak karakteristikleri kullanılmıştır. Sadece çok belirgin kıstaslar kullanılır. Bu yaklaşım nesnel (objektif) olup yorum gerektirmez (Dinç vd., 1987). Toprağın herhangi bir devredeki oluşumunun açıklanması bir yorum veya varsayım olup doğrudan bir deneye veya gözleme dayanmaz. Doğal sınıflandırma sistemlerini sadece toprak oluşumu (genesisi) temellerine oturtmak bizi yanılgılara götürebilir. Bu nedenle toprak oluşumunu sınıflandırmanın temel ölçütleri gibi kabullenmek, ayırt edemediğimiz toprakları farklı sınıflara yerleştirmeye yöneltebilir. Bu nedenle günümüz toprak bilimi toprakların bileşim ve morfolojilerinin sınıfların ayrımında ölçüt olarak kullanılmasını ön plana çıkartmış ve yanılgı olasılığını azaltmıştır. Bu sistem morfometrikgenetik sistem olarak isimlendirilmektedir (Soil survey staff, 1960; FAO-UNESCO, 1974; Dinç vd. 1987). Morfolojik ölçütler ölçülebilen veya gözlenebilen özellikler olup yoruma dayanmamaktadırlar. Morfolojik yaklaşımda; toprak profilindeki horizon sayısı, rengi, tekstürü, strüktürü, dizilimi, kimyasal bileşimi, kalınlığı, derinlik, toprak materyalinin karakteri ve jeolojisi gibi özellikler dikkate alınmaktadır. 3. SINIFLANDIRMA TİPLERİ Toprak sınıflandırma tipleri farklı kaynaklarda farklı olmakla birlikte (Örneğin Scharebbroch (2009) başlıca Genetik, Doğal ve Teknik olarak 3 e ayırmıştır) burada Kantarcı (2000) nın belirttiği gibi başlıca Ekolojik Toprak Sınıflandırmaları ve Genetik Toprak Sınıflandırmaları olarak ikiye ayırarak inceleyeceğiz. 3.1. Ekolojik toprak sınıflandırmaları Toprakların kullanımı ve bitkisel üretime uygunluğu bakımından incelenmesi ve sınıflandırılmasıdır. Bu sınıflandırmada toprakların su tutma kapasiteleri ile bitki besin maddesi kapasitelerini etkileyen özellikleri üzerinde durulmaktadır. Yaz döneminde kurak iklim tiplerinin hakim olduğu yerlerde ekolojik toprak sınıflandırmaları toprağın faydalanabilir su kapasitesine (FSK) dayandırılmakta olup, bu nedenle topraklar derinlik, taşlılık ve toprak türlerine (tekstür) göre sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmalarda anakaya da göz önüne alınmaktadır. Böylece toprağın su kapasitesi yanında besin kapasitesi ve reaksiyonu hakkında da bilgiler sağlanabilmektedir. Bu sınıflandırmada isimler genellikle 990

halkın anlayacağı veya kullandığı toprak terimlerinden alınmaktadır. Dolayısıyla halk tarafından anlaşılması ve uygulanması daha kolay olmaktadır (Kantarcı, 2000). 3.2. Genetik Toprak Sınıflandırmaları Genetik toprak sınıflandırmaları ilk olarak Rusya da W.W. Dokutschaev (1879) ile başlamış ve sonrasında Almanya da aynı ekolü paylaşan E. Ramman (1911) ile devam etmiştir. Bu sınıflandırmalarda esas itibariyle: Toprak suyunun sızma yönü, toprak kesitinin zaman içindeki genetik gelişimi, toprağın oluştuğu ana kayanın özellikleri ve toprağın kendilerine özgü dinamik özellikleri kullanılmaktadır. Genetik toprak sınıflandırmalarında bölgesel farklara rağmen, iklim etkisi daima ön planda gelmektedir. Genetik sınıflandırmalarda esas birim toprak tipidir. Toprak tipi A.B.D. sınıflandırmalarında büyük toprak gruplarının karşılığıdır. Toprak tipi; toprak yapan faktörlerin benzer etkisi altında zaman içinde benzer veya aynı özellikleri kazanmış toprakları kapsar. İklimin aşırı derecede etkili olduğu yerlerde zamanla farklı anakayalardan aynı genetik toprak tipi gelişir. Buna karşılık etkinin kuvvetli olmadığı yerlerde aynı iklim tipinin etki alanında farklı anakayalardan farklı genetik toprak tipleri gelişir (Kantarcı, 2000). 4. ULUSLARARASI DÜZEYDE EN ÇOK KULLANILAN TOPRAK SINIFLANDIRMA SİSTEMLERİ Şu an Dünya da kullanılan çok sayıda toprak sınıflandırma sistemi olmasına rağmen burada sadece Dünya da en çok kullanılan ikisine yer verilecektir. 4.1. Toprak Taksonomisi (Soil Taxonomy, 1975) İlk olarak kapsamlı biçimde 1938 lerde yapılan toprak sınıflandırma sistemi, 1949 da tekrar gözden geçirilerek ABD de yayımlanmıştır. Bu tarihten sonra yapılan geniş kapsamlı toprak araştırma ve sınıflandırmalarında bütün toprakların 1949 sistemine göre sınıflandırılması veya isimlendirilmesi mümkün olmamıştır. Bu nedenle 1950 lerde yeni bir toprak sınıflandırma sistemi geliştirmek için bir tasnif sistemi oluşturulmaya başlanmıştır. 1960 da yapılan 7. toplantıda ABD li bilim adamlarınca hazırlanan 7. yaklaşım. Bu yeni sistem ABD Toprak Koruma Servisi ve Toprak Araştırma Bakanlığı tarafından 1960 da bastırılmıştır. Sonra bu sisteme 1964, 1965 ve 1967 de ilaveler yapılmıştır. Bu sisteme son şekli verilerek Toprak Taksonomisi adı verilmiş ve 1975 yılında ABD Tarım Bakanlığı Toprak Muhafaza Servisi tarafından yayınlanmıştır. Bu yeni toprak sınıflandırma sisteminde topraklar; takımlara (order), takımlar alt takımlara (suborder), alt takımlar büyük gruplara ve alt gruplara bunlar da familya ve serilere ve nihayet en küçük birim olan pedonlara ayrılır (Anonim, 2006). 4.1.1. Sınıflandırmada kullanılan esaslar Bu sistem, esas itibariyle toprak morfolojisi ile toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerini tam anlamıyla ayırt etme esasına dayanmaktadır. Bu nedenle bu sisteme göre toprakların sınıflandırılması için toprak teşhisine yarayan 20 horizonun ve 36 tanıtıcı özelliğin bilinmesi gerekir. Takım: 11 takım (Alfisol, Andisol, Aridisol, Entisol, Histosol, İnceptisol, Mollisol, Oxisol, Spodosol, Ultisol ve Vertisol) vardır. Takımların ayrılmasında yaprağın ana bileşimi, organik ve mineral maddenin bütün özellikleri ve tekstürü, horizonların gelişme derecesi, belli horizonların olup olmaması, topraktaki mineral maddelerin ayrışma derecesi rol oynar. 991

Alt takım: her takım kendi arasında sayıları 2-7 arasında değişen alt takımlara ayrılırlar. Bu ayrımda toprakların su ekonomisi ve iklim koşullarının topraklar üzerinde oluşturduğu fiziksel ve kimyasal özellikler esastır. Örnek: Aqualf Büyük toprak grupları: büyük toprak gruplarının isimleri kelimenin baş tarafına ilave olunan şekillendirici elementle verilir. Örnek: fragiaqualf Familya ve seriler: bitki gelişmesi için önemli olan tekstür, mineralojik bileşim ve sıcaklık gibi özellikleri ifade eder. Seriye toprağın ilk tanıtıldığı yerin veya yakınındaki bir alanın ismi verilir. Pedon: en küçük birimdir. Horizonlarda yatay ve düşey yöndeki değişmeleri ayrıntılı olarak gösterir (Atalay, İ., 2006). 4.2. WRB (World Reference Base for Soil Resources, 1992) Toprak Sınıflandırma Sistemi 1980 lerin başından itibaren devletler artan bir şekilde yiyecek ve tarım ürünleri ihtiyaçları bakımından birbirlerine bağımlı hale gelmeye başlamışlardır. Bu dönemde, arazi bozulması (degradasyon), ürün potansiyelindeki ve nüfus taşıma kapasitesindeki dengesizlikler gibi konular, üzerinde uzlaşılan ve toprak bilgisini gerektiren uluslararası konular haline gelmişlerdir. O dönemde FAO geçerli toprak sınıflandırma sistemlerini bir çerçevede toplayabilmek ve üzerinde anlaşılır bir sistem oluşturabilmek amacıyla önemli bir adım atmıştır. Bu çerçevedeki sistem toprak bilimciler arasındaki deneyimlerin paylaşılmasında bir iletişim aracı olacaktı. Tabi bu sistem bütün toprak bilimcilerin geniş bir katılımına ihtiyaç duymaktaydı. Bu sistem Dünya Toprak Haritası (Soil Map of The World) (FAO-UNESCO, 1971-1981) nı takiben FAO nun öncülüğünde 1980-1981 yılında UNESCO, UNEP, ISSS ve geniş bir bilim adamı grubunun katılımıyla Bulgaristan ın başkenti Sofya da düzenlenen toplantı sonucunda IRB (International Reference Base for Soil Resources ) isimli bir program geliştirilmiştir. Bu programda amaç; global ölçekte tanımlanmış büyük toprak grupları üzerinde bir uzlaşıya varmak amacıyla toprak sınıflandırma için bir referans tabanı oluşturmak, toprakları tanımlamak ve ayırmaktır. Böyle bir uzlaşının bilgi ve deneyim alışverişini kolaylaştıracağı, toprak sınıflandırma konusunda bilimsel bir dil oluşturacğı, toprak bilimindeki uygulamaları güçlendireceği ve diğer disiplinlerle arasındaki iletişimi artıracağı görüşü yaygındı. Çeşitli yerlerde farklı zamanlarda yapılan toplantılar 1992 ye kadar devam etti. 1992 de programın adı WRB (World Reference Base For Soil Resources) olarak değiştirildi. Program periyodik olarak devam eden toplantılarla sürekli güncellenmiş ve geliştirilmiş ve 13 dile çevrilmiştir. En son güncelleme 2007 de yapılmıştır. 1992 de Uluslar arası Toprak Bilimi Birliği toprak ilişkileri için birliğin sistemi olarak WRB yi (World Reference Base) kabul etmiştir. WRB nin yapısı, kavramları ve tanımlamaları kuvvetli bir biçimde FAO/UNESCO nun 1/5.000.000 lik dünya toprak haritasından etkilenmiştir. Bunlar ise sınıflandırmada kullanılan ayırt edici horizonlar ve özellikleri Amerikan Toprak Taksonomisi nden almışlardır. O dönemde WRB 200 alt birim içeren toplam 30 sınıf önermiştir (Deckers vd., 2001). WRB ulusal toprak sınıflandırma sistemlerini de içeren kapsamlı bir sınıflandırma sistemidir. Bu sistem iki aşamalıdır: 1- Reference Base (Referans Esası) 30 toprak sınıfına sahip ve sadece ilk seviyeyle sınırlıdır. 2- Bir dizi önek ve belirleyicilerden oluşan WRB sınıflandırma sistemi toprak profillerinin daha net tanımlanması ve karakterizasyonunu (ayırt edilmesini) sağlamaktadır (Nachtergaele vd., 2000). 992

4.2.1. Sınıflandırmada kullanılan esaslar Temel prensipler 1980-1981 yılında gerçekleştirilen ilk toplantıya dayanmakta olup daha sonra çalışma gruplarınca detaylandırılmıştır. Bu prensipleri kısaca: - Toprakların sınıflandırılması büyük ölçüde arazide gözlenebilen ve ölçülebilen tanımlayıcı horizonlar, özellikler ve materyalleri bakımından tanımlanmış toprak özelliklerine dayalıdır. tanımlayıcı horizonların seçiminde toprak oluşum olayları da dikkate alınmaktadır. Bu tanımlamayı daha gerçekçi yaparken tek başına ayırıcı bir ölçüt olarak kullanılmamaktadır. Mümkün olduğu ölçüde toprak yönetiminde önemli olan tanımlayıcı özellikler seçilmektedir. İklim parametreleri sınıflandırmada kullanılmamaktadır. Sistem ulusal sistemleri de barındıran kapsamlı bir sistemdir ve iki kategoriden oluşur. 1. Daha yukarı kategorik düzeydeki sınıflar spesifik toprak anamateryalinin çok önemli olduğu yerler haricinde, toprak özelliklerini oluşturan pedogenetik (toprak oluşum olayları) olaylara göre ayırtedilir. 2. Bir dizi önek ve belirleyicilerden oluşan WRB sınıflandırma sistemi toprak profillerinin daha net tanımlanması ve karakterizasyonunu (ayırt edilmesini) sağlamaktadır (Nachtergaele vd., 2000). Farklı iklim koşullarında bir dizi toprak grubu (Reference Soil Groups) oluşabilir. FAO/UNESCO sisteminde 32 toprak sınıfı (Histosol, Cryosol, Anthrosol, Leptosol, Vertisol, Fluvisol, Solonchak, Gleysol, Andosol, Podzol, Plinthosol, Ferralsol, Solonetz, Planosol, Chernozem, Kastanozem, Phaeozem, Gypsisol, Durisol, Calcisol, Albeluvisol,Alisol, Nitisol, Acrisol, Luvisol, Lixisol, Umbrisol, Cambisol, Arenosol, Regosol, Technosol ve Stagnosol) vardır (Anonim, 1998, 2006, 2007). 5. TOPRAK SINIFLANDIRMA KONUSUNDA DÜNYA DA VE TÜRKİYEDE YAPILAN ÇALIŞMALAR 5. 1. DÜNYA DA YAPILAN ÇALIŞMALAR Aslında toprak sınıflandırması yeni bir şey değildir. Lee (1921) e göre resmi olan ilk toprak sınıflandırması 40 yüzyıl önce Çin de Yao hanedanlığı döneminde yapılmıştır. Bu sınıflandırmanın nedeni ise verimliliğe göre alınacak vergileri belirlemektir (Anonim, 1978; Lee, 1921 ve Simonsan, 1962 ye atfen Ahrens vd. 2003; Scharenbroch, 2009). Milattan önce 234-149 yıllarında ise Roma lı bir bilim adamı olan Cato, 9 sınıf, 21 alt sınıftan oluşan ve tarım için kullanılan bir sistem geliştirmiştir. Bu sistem ise lif ve yiyecek üretiminde bir karar verme aracı olarak kullanılmıştır (Stremski 1975 e atfen Ahrens vd., 2003). 12. yy. da Yahya İbn Mohammed Tarım Kitabı adlı incelemesinde şunları kaydetmiştir; tarımdaki ilk aşama toprakların tanınması, iyi ve kötü toprağın ayırt edilmesidir. Bernard Polissy (1510-1590) Fransa da toprakların kaybettiği mineral maddelerin tekrar toprağa verilerek iyileştirilebileceği yönünde bir çalışma yaparken, yine Fransa da Oliver de Serres (1529-1619) rotasyon yoluyla topraktaki besin kaybının önüne geçilebileceğini belirtmiştir. 1660 lı yıllarda İngiltere Kraliyet Ailesinde doğal ve bilimsel yaklaşımlarla desteklenen çeşitli sınıflandırma sistemleri gerçekleştirilmiştir. 1840 da Alman kimyacı Justus von Liebig, bitkilerin topraktan besin maddesi aldığını ve bunların gübreleme yoluyla onlara geri verilebileceğini vurgularken, Fallou ve Raman (1862) toprağın kayaların ayrışmasıyla meydana gelen mineral maddelerden çok daha fazla olduğunu ve bunun bitkiler için iyi bir gelişme ortamı olduğunu açıklamıştır. Rusya da Dokuchaev (1883), farklı toprakların tanımını ve oluşumunu toprak oluşum faktörleri ve olaylarına, tanımlayıcı horizonlara ve toprak özelliklerine göre açıklayan kapsamlı bir çalışma yapmıştır. - Bu sistem toprak oluşum olaylarına (pedogenesis) dayandığı için yapılan sınıflandırmaya da Genetik 993

sınıflandırma denmiştir (Scharenbroch, 2009; Nortcliff, 2006).- İşte bu tarihten sonra, 20. yy boyunca ve 21. yy içinde toprakları sınıflandırmak için çeşitli girişimler olmuştur. Bunların bir kısmı sadece birkaç km.lik bir alan için geçerli olurken bir kısmı ise küresel ölçekte yapılmıştır (Nortcliff, 2006). 1912 de George Coffey, Amerika da Dokuchaiev ve Glinka nın ilkelerine dayalı ilk toprak sınıflandırmasını yapmıştır. II. Dünya Savaşı ndan sonra özellikle tarımda, ekonomideki yeniden yapılanmalar ve küresel marketlerin büyümesinin etkileri hissedilmeye; toprak koruma ve alternatif arazi kullanımı konularına da ilgiler artmaya başlamıştır. Toprak bilimciler yeni topraklar tanımlamaya ve yeni tanımlanan toprakları sınıflandırmak için yeni sistemler geliştirmeye başladılar. Amerikan Toprak Sınıflandırma Sisteminin ise C.F. Marbut vec. Kelloog tarafından 1951 yılında temelleri atıldı (Ahrens vd., 2003; Scharenbroch, 2009). Aynı yıllarda ise Avrupa da yoğun çalışmalar vardı. Bunların en önemlilerinden biri Fransa da yaşanmış ve 1950 lerin başında kendi sistemlerini ortaya koymuşlar ve 1967 de basılmıştır. 1960 da Amerikan sistemi 7. Yaklaşım olarak ilk kez Toprak Sistematiğinin (Soil Taxonomy) işlevselliğini göstermiştir. Bu arada diğer ülkeler de kendi sistemlerini geliştirmeye devam etmişlerdir. Yine aynı zamanlardaki iki çarpıcı (önemli) gelişme olarak FAO nun geliştirdiği Dünya Toprak Haritası (Soil Map of the World Project) ve Afrika Toprak Haritası nın yapılması şeklinde ortaya çıkmıştır. Avrupa Toprak Haritasının çıkarılması ise 1970 te gerçekleşmiştir (Ahrens vd., 2003). 1998 de Uluslar arası Toprak Bilimi Birliği toprak ilişkileri için birliğin sistemi olarak WRB yi (World Reference Base) kabul etmiştir. WRB nin yapısı, kavramları ve tanımlamaları kuvvetli bir biçimde FAO/UNESCO nun 1/5.000.000 lik dünya toprak haritasından etkilenmiştir. Bunlar ise sınıflandırmada kullanılan ayırt edici horizonlar ve özellikleri Amerikan Toprak Taksonomisi nden almışlardır. O dönemde WRB 200 alt birim içeren toplam 30 sınıf önermiştir (Deckers vd., 2001). WRB ulusal toprak sınıflandırma sistemlerini de içeren kapsamlı bir sınıflandırma sistemidir. Bu sistem iki aşamalıdır: 1- Reference Base (Referans Esası) 30 toprak sınıfına sahip ve sadece ilk seviyeyle sınırlıdır. 2- Bir dizi önek ve belirleyicilerden oluşan WRB sınıflandırma sistemi toprak profillerinin daha net tanımlanması ve karakterizasyonunu (ayırt edilmesini) sağlamaktadır (Nachtergaele vd., 2000). Toprak inceleme yöntemleri toprak sınıflama sistemine uygulandığında bazı uyumlar yaygın olarak kabul edilebiliyor. Uyum gruplarından birisi haritalama birimlerinin konumsal sınırlarıyla ilgilenirken diğer grup haritalama birimleri arasındaki kavramsal sınırlarla uğraşmaktadır. Konumsal sınırlar konusunda 125 cm derinliği için FAO/WRB sistemlerinde bir görüş birliğine varılırken, bu derinlik toprak taksonomisinde veya birçok genetik sistemde (pedogenetik özelliklerin kaybı durumunda) 200 cm olarak kabul edilmektedir. Her ne kadar toprak anlayışı 0.5-3 m. arasında değişen toprak profiline dayalı da olsa topraktaki horizontal (yatay) sınırlar ise daha az belirgindir. Bazı özel durumlarda ise pedon-tessera düşüncesi uygulanmaktadır (Tonkonogov vd., 2001). Toprak sınıflandırma, biyolojik sınıflandırmayla birlikte ilerlemektedir. Ancak, WRB gibi IUSS tarafından desteklenen bir sistem bile uluslararası alanda kabul görmemiştir. Mazaheri (1995) ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmalarda sınıflandırmaya bulanık mantık sistemi uygulanmaya çalışılmıştır. Avustralya da yapılan bu çalışmada çok küçük bir başarı sağlanırken aynı yöntem diğer bölge topraklarına uygulandığında başarısız olunmuştur. Toprakların çok çeşitli olması ve horizonlarının benzerlik göstermemesi nedeniyle horizonların teşhisinde daha fazla dikkat edilmeli ve tüm topraklara hitap eden hiyerarşik bir sistem üretmek için daha az çaba sarf edilmelidir. 994

Farklı varlıklar olarak tanımlanabilen bitkiler ve hayvanların aksine dünya toprak örtüsü devamlılık göstermektedir. Toprak elemanları geçici ve/veya konumsal bir süksesyonda oluşurlar. Toprak ilminin erken dönemlerinde toprak sınıflandırması toprak genesisine (oluşumuna) dayandırılmaktaydı. Birçok geleneksel (yerel) toprak daha çok toprağın pedogenesisinde (oluşumunda) baskın olarak görülen toprak oluşum faktörlerine göre isimlendirilmişti. Örneğin, çöl topraklarında iklim, pulluk topraklarında insan, dağ topraklarında topoğrafya, volkanik kül topraklarında ana materyal etkisi düşünülerek isimlendirme yapılmıştır. Bazen de bunlara alternatif olarak kendini açık olarak hissettiren faktör isimlendirme de başrol oynamıştır. Örneğin, kahverengi topraklarda renk, alkali topraklarda kimyasal özellikler, hidromorfik topraklarda fiziksel özellikler, kumlu topraklarda tekstür ve litosol lerde ise derinlik faktörü isimlendirmede ön plana çıkmıştır (Deckers vd., 2001). Nachtergaele vd. (2000) in bildirdiğine göre WRB (World Reference Base) nin bazı temel amaçları şunlardır: 1-1988 tarihli gözden geçirilmiş FAO lejantına bilimsel bir derinlik ve zemin hazırlamak bunu yaparken toprak kaynakları ile ilgili en son bilgilerden ve ilişkilerden yararlanmak, 2- Toprakla ilgili en son çalışmaları kapsayan, tarımsal ve çevreselden ekolojik bakıma kadar sistemin kullanımını da geliştirmek ve genişletmektir. WRB de 39 adet ayırt edici horizon vardır. WRB de toprak sınıflandırmasının temelini de bu ayırt edici horizonlar (diagnostic horizons) oluşturur. Sınıflandırmaya geçmeden önce bu horizonların belirlenmesi ve sonra bunlara dayanılarak sınıflandırmanın yapılması gerekmektedir (Bridges, 2006). 5.2. TÜRKİYE DE YAPILAN ÇALIŞMALAR Türkiye de toprak bilimi çok genç bir bilim kolu olarak ancak 1950 yıllarından sonra çalışmalarına başlayabilmiştir. Türkiye de esas olarak toprak etüd ve haritalama 1952 yılında FAO nun yardımıyla Amerikalı toprak uzmanı H. Oakes başkanlığında Türk uzmanlardan oluşan bir grupla başlamıştır. Bu grup bir araştırma sonucunda Türkiye nin 1/800.000 ölçekli Türkiye Genel Toprak Haritası nı hazırlamıştır. Bu rapor ve harita çalışması 2 yılda tamamlanmıştır. Çalışmada ülkenin jeolojik ve topoğrafik haritaları (1/200.000) esas alınarak toprak örnekleri alınmış ve bunlara ilişkin analiz sonuçları verilmiştir. Bu haritalama ve sınıflandırmada 1938 Amerikan sınıflama sisteminin büyük toprak grupları kullanılmış ve topraklar zonal, intrazonal ve azonal ordolarına yerleştirilmiştir (Özkalaycı vd., 2001). Topraksu Genel Müdürlüğü nün kurulması ile birlikte ülke topraklarının sınıflandırılarak haritalarının oluşturulması görevi bu kuruşla verilmiştir. Bu kurum 1966-1971 yılları arasında tüm ülke topraklarını 1:25.000 ölçekli topoğrafik haritalar kullanarak incelemiş ve haritalamıştır. Sonuçlar 1/100.000 ve 1/200.000 ölçekli havza raporları şeklinde yayınlanmıştır (Dinç vd., 1987). Dengiz ve Bayramin (2003) nin Ankara gölbaşı yöresinde yaptıkları çalışmada bölgede yayılış gösteren büyük toprak grupları farklı toprak sınıflandırma sistemlerine göre sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmada toprakların fiziksel, kimyasal ve morfolojik özellikleri göz önüne alınarak FAO/UNESCO, Fitzpatrick ve Toprak Taksonomisi sınıflandırma sistemlerine göre belirlenmiştir. FAO/UNESCO sistemine göre haplic solonetz, eutric gleysol, haplic aeronosol, eutric fluvisol, lithic leptosol eutric legosol, calcaric ve chromic cambisol, calcic ve haplic luvisol ve lithic leptosol gibi toprak sınıfları belirlenmiştir. Ormancı (2007) Taban Arazi Üzerindeki Değişik Toprak Profillerinin Oluşumu, Sınıflandırılması ve Özellikleri adlı tez çalışmasında Kumacık ovasındaki toprakları Toprak 995

Taksonomisi ve FAO sistemine göre sınıflandırmış FAO ya göre Calcaric Gleysol, Calcaric Fluvisol, Vertic Cambisol ve Mollic Fluvisol toprak tiplerini belirlemiştir Doğu Karadeniz Bölgesi nde yapılan bir çalışmada (Aydınalp ve Fitzpatrick, 2004) bu bölge toprakları gözlemlenen ve analizle bulunan çeşitli veriler (tane dağılımı, ph, organik karbon, toplam azot, kalsiyum karbonat, elektriksel iletkenlik, katyon değişim kapasitesi ve değişebilir katyonlar) ışığında farklı toprak sınıflandırma sistemlerine göre sınıflandırılmıştır. Amik ovası topraklarının fiziksel ve kimyasal özelliklerini belirlemek ve sınıflandırmasını yapmak için yapılan çalışmada 29 toprak serisi ortaya çıkmıştır. Toprak Taksonomisine göre Entisol, Vertisol, Inceptisol, Alfisol ve Mollisol olarak sınıflandırılan topraklarda organik madde % 0.6-3.9 arası, hacim ağırlığı 0.68-1.58 gr cm -3, kil içeriği % 21.9-87.3, drenaj %70 şeklinde ortaya çıkmıştır (Kılıç vd., 2004). 6. SONUÇ VE ÖNERİLER Toprak sınıflandırma ile uğraşan bütün toprak bilimciler hatta aynı çalışma kitabını takip edenler ve aynı toprak profilini, verileri kullananlar bile bilirler ki bir toprak profilinin adlandırılmasında ancak çok nadir durumlarda bir fikir birliği vardır. Hatta bir örnek verilecek olursa 2001 yılında Macaristan da yapılan Toprak Sınıflandırma Sempozyumunda, arazide araştırılan bir toprak profili farklı bilim adamlarınca farklı bir şekilde adlandırılmıştır (Langohr, 2001). Toprak sınıflandırma çalışmalarına bakıldığında; çalışma alanının karmaşık olması, toprağın fiziksel, kimyasal, biyolojik, mineralojik özelliklerinin sayısının çok fazla olması, reaksiyon ve süreçlerin sayısının çok geniş olması ve atmosfer, biyosfer, hidrosfer ve litosfer arasındaki etkileşim ve karmaşık ilişkilerin anlaşılmasındaki gereklilik gibi birçok uyuşmazlık olduğu görülmektedir. Bu doğal nedenlere ek olarak; çalışma kitaplarının farklılığı ve kalitesi, toprak veri tabanlarının kalitesi, toprak bilimcilerin toprak sınıflandırmada çok aceleci davranılmasımaları, laboratuar ve gözlem yöntemlerindeki farklılıkları (örneğin bazı kurumlar kil boyutu için 0.002 mm tane boyutu kullanırken bazılarının 0.001 mm kullanması ph konusunda da 1/1, 1/5, 1/10 gibi farklı karışım oranları kullanılması) da katabiliriz (Langohr, 2001). Fitzpatrick (1986) ise bu nedenleri toprakların çok kompleks olması, birçok toprak hakkında yeterli bilginin olmaması ve sınıflandırma amaçlarının açık olmaması şeklinde açıklamıştır. Sonuç olarak her bir toprak için toplanan çok büyük miktardaki bilginin bir organizasyon ve yönetime ihtiyaç duyduğu çok açıktır. Bunu yapabilmek için, toprakları bazı sınıflara ayırmak gereklidir. Bu konudaki zengin bilgiyi (birikimi) basitleştirmek, hem toprak bilimcilerin kendi aralarındaki hem de diğer insanlarla olan iletişimlerine yardımcı olacaktır. Başarılı bir toprak sınıflandırma için hem sınıflandırmanın amacı iyi belirlenecek hem de amaca uygun ayırıcı özelliklerin seçiminde kullanılacak kriterler iyi seçilecektir. Çoğunlukla, toprak sınıflandırma hatalı kullanılmaktadır. Bunun nedeni; öncelikle bu işin neden geliştirildiğinin dikkate alınmamasıdır. Uygun bir sınıflandırmanın kullanılması toprak ilişkilerine daha büyük bir anlayış katacaktır. Halbuki uygun olmayan bir sınıflandırmanın kullanılması bir karmaşa ile sonuçlanabilir (Nortcliff, 2006). Türkiye nin henüz kendine özgü bir sınıflandırma sistemi olmamakla birlikte yapılan çalışmalarda WRB, Amerikan Toprak Taksonomisi ve Alman Sistemi gibi sınıflandırmalar kullanılmaktadır. Tabi ülkemize özgü bir sistemin ortaya konması ancak bu yönde yapılan bilimsel çalışmaların sayısının artırılması ile mümkündür. Öte yandan toprak sınıflandırma konusunda gelişmeleri takip 996

edebilmemiz ve bu gelişmelere paralel olarak ilerleyebilmemiz için uluslar arası bir sistem olan WRB ye göre toprakların sınıflandırılması yerinde olacaktır. 7. KAYNAKLAR Ahrens, R.,J., Rice, T.J., ve Eswaran, H., 2003. Soil Classificaton: Past and Present, Soil Classification (A Global Desk Reference), p:19-26, CRC Press, Anonim, 1978. Günümüze Kadar Yapılan Toprak Sınıflandırılması ve Esasları, Ege Ünv. Ziraat Fak. Yay. No. 352, İzmir. Anonim, 2007. World Reference Base For Soil Resources, FAO, ISRIC and ISSS Anonim, 2006. Keys to Soil Taxonomy, Tenth edition, United States Department of Agriculture, By Soil Survey Staff, Natural Resources Conservation Service, Atalay, İ., 2006. Toprak Oluşumu, Sınıflandırılması ve Coğrafyası, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara. Aydınalp, C. ve Fitzpatrick, E.A., 2004. Classification of Great Soil Groups in The East Black Sea Basin According to International Soil Classification Systems, Journal of Central European Agriculture, no:2 (119-126). Bridges, E.M., 2006. Diagnostic Horizons, Encyclopedia of Soil Sciences, p: 476-479, Taylor &Francis. Buol, S.W., 2003. Philosophies of Soil Classifications: From Is to Does. pp.3-10 in H. Eswaran, T. Rice, R. Ahrens and B. Stewart (eds.) Soil Classification: A Global Reference. CRC Press LLC. Deckers, J., Driessen, P., Nachtergaele, F ve Spaargaren, O., 2001, World Reference Base For Soil Resources-in a nutshell, International Soil Classification Symposium, Hungary Dengiz, O., Bayramin, İ., 2003. Ankara Gölbaşı Yöresi Topraklarının Farklı Toprak Sınıflandırma Sistemlerine Göre Sınıflandırılması, HR. Ü.Z.F. Dergisi, 7 (3-4):61-68. Eswaran, H., Rice, T., Ahrens, R., ve Stewart, B.A., 2003, Soil Classification (A Global Desk Reference), CRC Press, Fitzparick, E.A., 1986. Soils (Their formation, classification and distribution), Longman Group (FE) Ltd., England. Kantarcı, M.D., 2000. Toprak İlmi, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İ.Ü. Yayın No: 4261, Orman Fak. Yayın No: 462, Çantay Matbaası, İstanbul. Kılıç, Ş., Ağca, N. ve Yalçın, M., Soils of Amik Plain (Turkey): Properties and Classification, Journal of Agronomy 3 (4): 291-295 Nachtergaele, F.O., Spaargaren, O., Deckers, J.A. ve Ahrens, B., 2000, New Developments in Soil Classification World Reference Base For Soil Resources, Gederma 96, 345-357. Nortcliff, S., 2006, Classification: Need For System, Encyclopedia of Soil Sciences, p. 227-229, Taylor &Francis Ormancı, İ.F., 2007. Taban Arazi Üzerindeki Değişik Toprak Profillerinin Oluşumu, Sınıflandırılması ve Özellikleri, Yüksek Lisans Tezi, 44s., S.D.Ü.Toprak Anabilim Dalı, Isparta. Özkalaycı, G.Ö., Özden, M., Keskin, S. ve Bayat, M., 2001, Türkiye Toprakları Bilgi Sistemi, 8. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, p:266-270, 19-23 Mart,Ankara. 997

Scharenbroch, B., 2009. Introduction to Soil Science, ACCA&The Morton Arboretum, www. www.masslaboratory.org/.../lec4_acca_iss_soil%20classification.pdf Tonkonogov, V., Gerasimova, M., ve Lebedeva, I., 2001. Genetic Soil Classification System-What is Its Objective? World Reference Base For Soil Resources-in a nutshell, International Soil Classification Symposium, Hungary. 998