İZMİR İLAHİY AT FAKÜLTESi VAKFI YAYINLARI. NO.. DİYANET İŞLERi BAŞKANLIGI D.E.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESi TÜRKİYE DİYANET VAKFI İşbirliğiyle Düzenlenen



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

İBADET KURBAN 9/24/2015 KURBAN BAYRAMI 2015/3. Dönem MODEL ŞAHSİYET HZ.

10SORUDA AİLE SİGORTASI

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Kur an-ı Kerim deki Temel Emirler ve Yasaklar

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Cennâtin tecriy min tahtihe-l-enhâr

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55


İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İZMİR İLAHİY AT FAKÜLTESi VAKFI YAYINLARI. NO.. DİYANET İŞLERi BAŞKANLIGI D.E.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESi TÜRKİYE DİYANET VAKFI İşbirliğiyle Düzenlenen

Mekki ve Medeni Ayetler arasindaki fark...

Değerli dostlarım ve arkadaşlarım, Türk halkının hayata ve yarınlara bakış açısında hiç şüphesiz konut sahibi olmak hayati bir öneme sahip

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

Kurbanın Mahiyeti, Vücubu ve Şer î Hikmeti Pazartesi, 31 Ağustos :59

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Kur ân ın Ticârî Yol Haritası Cuma, 06 Ekim :47

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Kur an ın Bazı Hikmetleri

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı KUR AN A GÖRE CİN ve ŞEYTAN Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Cumhuriyet Halk Partisi

Âyette: İnsanın ancak çalışması vardır. [1]mûcibince;insanın önemi,ürettiği çalışması ile orantılıdır.

Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik.

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

Sadece Peygamberlerin sözleri ve onlarla gönderilmiş, tahrif edilmemiş, bozulmamış kutsal metinlerde olan bilgilerdir.

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E

Sevgili dostum, Can dostum,

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201

dinkulturuahlakbilgisi.com

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin!

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

ORGAN VE DOKU BAĞIŞI-NAKLİ

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

İbadetin Manası ve Çeşitleri

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül :41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :10

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir?

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Bilgi Notu Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007

Seyahatte Tasarruf Rehberi Yapmanız ve Yapmamanız Gerekenler

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

Allah yolunda sarf ettiğiniz her şey(in karşılığı) size eksiksiz ödenir, asla haksızlığa uğratılmazsınız. (Enfal; 60)

Doğa, dostlarına karşı daima cömerttir.

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

BAKA BULUŞMALARI -I-

ÇOCUĞUMUZU NASIL TAKDİR EDELİM!

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

Transkript:

İZMİR İLAHİY AT FAKÜLTESi VAKFI YAYINLARI. NO.. DİYANET İŞLERi BAŞKANLIGI D.E.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESi TÜRKİYE DİYANET VAKFI İşbirliğiyle Düzenlenen e.a ISLAM VE ÇALIŞMA HAYATI ULUSAL SEMPOZYUMU [25-27 Kasım - 2005] İZMİR 2008

III.Oturum!Üçüncü Bildiri YARARLI İŞ (SALİH AMEL) Ertuğrul DOGUÇ Kuran' da cennet vaadi inanan ve yararlı işler yapanacl ır. {2/82,23/29,19/96 vb.) Dinimizde yararlı İ yapmak çok önemsenmiştir. Elmalılı Harndi Yazır tefsirinde şöyle diyor: "Korkusuz, üzüntüsüz kesin kurtuluş dıştan ve içten tekit edilmiş, artırılmış hakiki iman ve bununla beraber salih arnele bağlanmıştır. Hakiki iman olmadan güzel amel dünya için faydalı olsa bile ahiret için yarar sağlamaz. Güzel amel olmadan hakiki iman mümkün ise de tam olmaz, ebedi azaptan kurtarsa bile mutlak korku ve hüzünden kurtarmaz. Şu halde İslam'ın kesin müjdesi hakiki iman ile salih arnelin birleşmesindedir." O zaman sormak lazım, yararlı İ (ameli salih) sözü ne ifade ediyor? Bunun manası güzel i, doğru i, faydalı İ, dinin öğütlerine uygun i şeklinde düşünülebilir. Bu tarifi örneklerle açarsak, mesela; namaz, oruç, zekat gibi ibadetler bu kapsamda mı dır? Lügat anlamı ile evet. Namaz kılmak bir ameldir. Doğru ameldir, iyi ameldir, faydalı ameldir. Ancak Kuran' da cennet vaadi ile yapılması istenen "inanmak ve yararlı işler yapmak" ifadesinde kastedilen mana farklıdır. Bu ifadede iki ayrı fıil vardır. İnanmak ve faydalı İ yapmak. Bu ikisi de ayrı ayrı yapılmalıdır ve birbirini tamamlamalıdır. Sadece inanmak yeterli değildir. Sadece faydalı İ yapmak da yeterli değildir. Namaz, oruç, zekat gibi ibadetler inancın eyleme dökülmüş halidir ve birinci grupta, yani "inanmak ve faydalı İ yapmak" önerisinin "inanmak" kısmında mütalaa edilmelidir. Çünkü sadece bunlar dinin amacını karşılamak için yeterli değildir. D inin amacı insanlan hem dünyada hem ahirette mutlu etmektir. Mutluluk ise anonim bir kavramdır. İnsan tek başına mutlu olamaz. Gece olduğunda elektrik düğmesini çevirdiğimde ışık yansın isterim. Cereyan kesik ise mutsuz olurum. Sabah firma gittiğimde ekmek bulmak isterim, fırıncı ekmek çıkarmamışsa mutsuz olurum. Dolayısı ile benim mutluluğum elektrik teknisyeninin hizmetine, tipide, fırtınacia gidip direkte kopan teli tamir etmesine; firıncının üretimine, sabah erkenden kalkıp ekmek çıkarmasına, yani başkalarının hizmet ve üretimine bağlıdır. Haklı olarak başkaları da benden bir hizmet veya üretim bekler. Dinin önerisi de işte budur. Yani herkes yalnız kendisine değil başkalanna da faydalı olacak

İSLAM ve ÇALIŞMA HAYATI ) ' bir iş yapmalıdır. Yoksa kendi köşeme çekileyim, hiçbir işe karışmayarak ibadetimle meşgul olayım demek dinin istediği bir yaşam modeli olamaz. Bir kişi gelip dese ki: "Hocam ben cennete gitmek için ne yapmalıyım?" Verilecek cevap: "Bu konu Kuran'da açıkça ifade edilmiş, inanacak ve yararlı iş yapacaksın" dır. Neye inanacağım, diyecek. Siz de Allah'a, peygamberlere, meleklere, kitaplara, ahiret gunune... Sayacaksınız. Tamam, bunlara inandım, 'başka' diyecek. Siz de, ayrıca yararlı iş (ameli salih) yap diyeceksiniz. O da bunlar nedir dediği zaman siz de sayacaksınız, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek, başkalanna faydalı hizmet yapmak, başkalanna faydalı mal üretmek... O da derse ki 'tamam, ben bunlardan baştakileri (ibadetleri) yapıyorum, o halde görevim tamam.' Bu halde amaç gerçekleşmiş olur mu? Olmaz, çünkü bu kişi sadece Allah'a karşı görevlerini yapmış, topluma karşı olanı yapmamış olur. Yani yukandaki örnekteki elektrikçi de, fırıncı da görevlerini yapsın amma 'ben onlara bir hizmet vermeyeyim, köşemde ibadetimle mutlu olayım' demiş olur ki bu doğru davranış olmaz. Toplumu da bireyleri de mutluluğa götürmez. Çünkü herkes böyle derse toplum yaşamı mümkün olmaz. Herkesin bir işin ucundan tutması gerekir. O zaman yukarıdaki, 'cennete nasıl giderim?' sorusunun doğru cevabı şöyle olmalıdır, Allah' a, peygamberlere, meleklere, kitaplara, ahiret gününe inan ve inancının gereği olan ibadetleri yap, bu birinci görevindir, ancak yeterli değildir. İkinci bir görevin daha vardır ki, o da başkalarına faydalı olacak hizmet yapmak veya mal üretmektir. Tabii ki insanlara yardım etmek, onlarla ilgilenmek, derdini, da salih amel tarifi içine girer. Ancak bugünün sevincini paylaşmak yaşam ve çalışına düzeni bizden sürekli iş peşinde olmayı veya işi yetiştirmek için koşuşturmayı beklerken kaç kişi böyle güzel arnellere zaman ayırabiliyor ve maalesef birçok insan bunları kaybedilmiş veya para kazanma zamanından çalınmış zaman olarak görüyor. Bir gazete büfesi camının üstüne "adres sormayınız" diye levha asabiliyor. Çünkü birisine adres tarif ederken başka birine satış yapma fırsatını kaçırabileceğini düşünüyor. Eğer sağlam bir dini kültür almış olsaydı insanlara yardımcı olmanın bir salih amel olduğu, onun sevabının satış fırsatını kaçırdığı malın karından çok daha önemli olduğunu bilecek, o zaman adres soran birisine yardımcı olurken manevi bir haz duyacaktı. İş hayatındaki insanlanmız, en küçük simitçiden en büyük holding sahibine kadar, yapılan işde esas amacın insanları memnun etmek olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır. "Allah razı olsun, aldığım maldan (veya yapılan hizmetten) memnun kaldım, verdiğim para helal olsun" şeklinde bir söz duymanın iş hayatında en büyük kazanç olduğunun idrakinde olmalıdır. Çünkü bu durumda Allah'ın da rızası kazanılmakta 234

ÇALIŞMA HAYATININ HUKUKi BOYUTU ve Fecr Suresindeki "Memnun etmiş ve memnun edilmiş olarak Rabb'ine dön" mealindeki 18. numaralı ayetin gereği yerine getirilmektedir. Dinimiz helal kazancı teşvik eder, haram kazancı ayıplar. Ancak toplumumuzun büyük bir kısmı bu davranışı göstermiyor. Rüşvetle, hile ile insanlan aldatarak, zaaflanndan istifade ederek servet sahibi olmuş kimseler, öyle zamanlar oluyor ki sanki bu becerileri ile hayranlık uyandırıyor. Eski bir bakan, yoksullukla girdiği politik hayattan zengin olarak çıkmış, hakkında bin bir türlü yolsuzluk iddiası ortada dolaşıyor, fakat gittiği yerlerde "sayın bakanım" diye itibar görüyor. Başka bir adam işadamı sıfatı ile ortalıkta geziyor, servetinin kaynağını kimse bilmiyor, bir sürü karanlık işi, bir tane de paravan şirketi var, fakat parası var diye muteber kişi oluyor. Bu kötü örnekler hali ile yanlış düşünceleri, yanlış hevesleri tahrik eder, teşvik eder. Oysaki toplum bu insanlan en azından gösterdiği tepki ile cezalandırsa, onları dışiasa başka insanların da harama yönelmesini caydırıcı çok önemli bir etki olur. Çünkü her insan çevre ve toplum tarafından beğenilmek, takdir edilmek ister, dışlanmak, aşağılanmak istemez. Sağlam bir dini, ahlaki kültür edinmiş toplum yukanda bahsettiğimiz davranışı gösterir ve o zaman helal-haram kıstası iş hayatında önemli yer tutar. Birçok insan da en azından toplum tarafından aşağılanmamak için haramdan uzak durur. Geçenlerde bir gazetede şöyle bir haber vardı: "Ev içindekaçak su kullananlar yakalandı. Bunlardan bir kısmı sadece mutfak çeşmesine saat bağlamış. Nedeni sorulduğunda, çoluk çocuğumuzun boğazından haram su geçmesin diye saat bağladık demişlerdir." Burada, yaygın olarak rastlanan bir yanlış anlayışın ilginç bir örneğini görüyoruz. Bu yanlış anlayış, devlet malını haksız olarak sahiplenmenin hırsızlık sayılmamasıdır. Elektrik, su kaçak olarak kullanılabilir, devletin aracı şahsi işde kullanılabilir. Aynı anlayış çoğu kere çalışılan bir şirket malına karşı da gösterilebilmektedir. Bu davranış tuvaletteki bir sabunun cebine koyup evine götürmekten, fiş kesmeyip parayı cebine atmaya, kendi hesabına satış yapmaya kadar uzanmaktadır. (Kendi hesabına satış: Bir gazina barmeninin mesela üç liraya sattığı kolanın parasını cebine atıp onun yerine dışardan bir liraya aldığı kolayı koymasıdır. Böylelikle iki lira kar kendisine kalır, gazinanun malı da eksilmez.) Burada temel sorun haram kavramının insanlarımıza eksik anlatılmasıdır. Haram çoğu kez sadece yeme, içme ile ilişkilendirilmekte, hırsızlığın veya hak edilmemiş bir para veya menfaatin haram olduğu düşünülmemektedir. Çalışanların bazen yaptıklan iş yavaşlatma eylemlerinde de bu durum söz konusudur. İşini yavaşlatan kişi bir iş gününde yapması gereken işin belki yansını yapmakta fakat yevmiyesini tam almaktadır. Hak edilmemiş bu yarım yevmiye helal mi 235

İSLAM ve ÇALIŞMA HAYATI ' olacaktır? Herhalde olmayacaktır. Haramın, helalin ne olduğunu insanlarımıza her yönü ile anlatıp onları bilinçlendirmedikçe iş hayatında bu tür problemler sürüp gidecektir. Helal-haram konusunda bir sorun da, yurtdışında çıkmış. Bir gazetede Almanya' da yaşayan bir okuyucu soruyor: Almanya'ya Avustralya'dan ithal edilen etleri yiyebilir miyiz? Bir din adamı soruyu cevaplam ış: Yahu di ve Hıristiyanların kestikleri etler Allah adına kesilmeleri şartıyla helaldir. Avustralyalılar da Hıristiyandir dolayısı ile oradan gelen etleri helal kabul edebiliriz. Gazete yazarı da laik kıstaslara göre cevap verdiğini söyleyerek "Bilim açısından helal et, sağlık kontrolleri yapılmış hayvanların hijyen kurallarına göre kesilmiş, işlenmiş ve saklanmış alandır. İktisadi hukuk açısından helal et, işletme ruhsatlı mezbahada belediye rüsumu ödenerek kesilmiş ve faturalı satılan ettir."dedikten sonra soruları sıralıyor: mi? "Şeriata göre yenmesi caiz olan hangisidir? Din kesme ve işleminin hijyen kurallanna uygun olmasıyla ilgilenir - Hakeza bu işleri yapanların mali ve iktisadi veeibeleri yerine getirip getirmediklerine bakar mı? Ayrıca modem mezbahalarda hayvanlar makine ile kesiliyor, işçi eline bıçak alıp kesmiyar burada Allah adına kesim nasıl sağlanacaktır?" Sıra ile cevap verelim. Din yenmesi yasak olanları Maide 3 ile tadat ediyor; leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilmiş, boğulmuş, taşla vurularak öldürülmüş, yukarıdan düşmüş, başka hayvanlarca öldürülmüş hayvanlar haram. Serbest olanlar için de bir sonraki ayet ile genel bir kural getirilmiş. "Size iyi ve temiz şeyler helal kılındı"(maide 5/5}. Yani din hijyen ile yani temizlik ile ilgileniyor ve şart olarak görüyor. Bu işleri yapanların mali veeibeleri ise, eğer ticaret için yapılıyorsa din in ticarete genel bakışı içinde değerlendirilir. "Doğrı terazi ile tartın, ölçüyü tam yapın, adaletten ayrılmayın, başkalarının hakkını kısmayın" diyen bir din elbette vergi kaçırınayı yani devletin, dolayısı ile toplumun hakkını çalınayı hoş görmeyecektir. İşçilerin eline bıçak almadan kesim yapılan modem mezbahalarda ise yapılan işlemler incelenerek nerelerde dini veeibe uygulanabileceği belirlenebilir. Örneğin kesim makinesini çalıştıran işçi düğmeye basarken besınele çekebilir. Bir tanıdığımız yeni bir işyeri açtığı zaman "hayırlı kazançlar olsun" diye dilekte bulunuruz. Burada kastımız, 'dürüst çalış, insanlara faydalı işler yap, senden de düzgün kişiler helal paratarla alışveriş yapsın, sen de 236

ÇALIŞMA HAYATININ HUKUKi BOYUTU helal para kazan' şeklinde bir dilektir. Ancak hayırlı kazanç kavramı bir paranın sadece nasıl kazanıldığını değil nasıl harcanacağı meselesini de kapsar. Çünkü bir para helal yollardan da kazanılmış olsa meşru ve helal olmayan amaçlar için harcanacaksa ona 'hayırlı kazanç' denmez, çünkü amacı hayra dönük değildir. Kur'an bize hayırlı kazancın nasıl olması lazım geldiği konusunda bazı ipuçları verir. Bakara Suresi 2/177 ayeti, "Anlaşmalarımızı yerine getirin" der. Bugünkü hukuk sisteminde bir iş akdini bozmak, bazı maddeleri işimize geldiği gibi yorumlamak için çeşitli imkanlar vardır. Ancak bu ayetin hükmüne uyacaksak hukuki hiçbir müdahaleye gerek kalmadan samirniyetle verdiğimiz sözleri tutmalı, anlaşmalarımızı yerine getirmeliyiz. İsra Suresi 17/35 ayeti "Olçüyü tam yapın, doğru terazi ile tartın" diyor. Buradaki anlam da sadece ölçmek, tartmak değildir. Sütçünün süte su katmasından bir müteahhidin inşaalında eksik demir kullanmasına veya bir çalışanın yapmadığı halde fazla mesai yazmasına kadar geniş bir yelpaze içinde iş hayatında insanları aldatmaya ve hileye set çekilmektedir. Bakara Suresi 2/112 "Kim işini güzel yapıp özünü Allah'a teslim ederse onun mükafatı Rabbi'nin yanındadır" diyor. İşimizi güzel yapmamızı istiyor. Bir işi yapan insan yapbğı işi ewela kendisi beğenmeli, işin hakkı ne ise, gereği kuralı ne ise ona uygun yapmalıdır. Yoksa böyle de olur diyerek sırf yapmış olmak için baştan savma iş yapmak, işini güzel yapmak değildir ve karşılığında alınan paranın helalliğini tartışmalı hale getirir. Şuara Suresi 26/183 ayetinde "İnsanların haklarını kısmayın" ifadesi vardır. İşimizi yapan personelimize, taşeronumuza, bize mal ve hizmet sağlayan başka iş sahiplerine hak ettikleri parayı adil bir şekilde belideyip 'zamanında ödememiz gerekir. Aksi bu ayet hükmüne aykırı davranış olur. Piyasa şartları müsait diye bir ürüne aşırı kar koyarak fiyabnı yükseltmek, karaborsacılık yapmak, vadeli sabşa aşırı fiyat farkı koymak da karşı tarafın hakkına el uzatmakbr ve doğru değildir. Bu ayet hükmü bize göre vergi konusunu da kapsar. Devlet bizim vergilerimizle ayakta durur, yaşadığımız ülkenin insaniarına hizmet götürür. Biz vergimizi tam vermezsek ülkemiz insanlarının hak ettiği hizmeti eksik almasına sebep oluruz. Dolayısı ile insanların haklarını kısmış oluruz ki, bu da ayet hükmüne aykırıdır. "İyilik ve takva üzerine yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine değil" (Maide 5/2) ayeti hem kazanma hem harcama konusunu kapsar. Kazanma konusunda, 'günah üzerine yardımlaşmayın' diyerek firmaların insanları istismar etmek, haksız fiyat yükseltmek için işbirliği yapmamalarını, kartel oluşturmamalarını söylüyor. Kazanılan paranın harcanması konusunda ise 'iyilik ve takva üzerine yardımlaşın' diyerek hayır işlerine ve eğitime dönük vakıfları ve işbirliklerini teşvik ediyor. Kazanılan paranın 237

İSLAM ve ÇALIŞMA HAYATI harcanması konusunda bir başka ayet de Tevbe 9/34'dur. "Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda sarf etmeyenleri acı bir azap ile müjdele". Burada hayırlı kazanç olarak kazanılan paranın nasıl harcandığına dair işaret vardır. Allah yolunda sarf etmek demek Allah' ın razı olacağı şekilde sarf etmek demektir. Kazancın hayır işlerine, eğitime harcanması Allah'ı hoşnut eder. Ancak, insanlara faydalı mal veya hizmetler üretecek, yeni istihdam yaratacak, birçok insana dalaylı dolaysız ekmek kapısı açacak iş yerleri kurmak da Allah'ı hoşnut eder, dolayısı ile böyle bir yahrım için sarf edilen para da Allah yolunda sarf edilmiş sayılır. Hayırlı kazanç insanların gönül rızası ile elde edilir, dolayısı ile ona vesile olan iş de salih ameldir. Çünkü insanlar o işten yararianmış ve ondan razı olmuştur. Ancak her yararlı işin de bir dünyevi kazanç yaratması gerekmez. Yardım demeklerinde, hayır kurumlarında ücretsiz çalışan insanlar da yararlı işler yapıyorlar, karşılığında insanların ve Allah'ın rızasını kazanıyorlar Bu kişilerin şahsi çıkardan Özellikle uzak durması gerekiyor. Çünkü yaptıkları bir suiistimal bu kurumların güvenilirliği konusunda tereddütler uyandırıp olası yardımların kesilmesine neden olabiliyor. Bir zamanlar Kızılay konusunda ortada dolaşan birtakım söylentiler, bu kuruma yapılan kan bağışlarında bile ciddi bir azalmaya sebep olmuştu. Dolayısı ile böyle kurum çalışanlarının çok titiz olması gerekir. Dinimizin öğütlediği yüksek ahlaki değerleri özel hayalımız için ne kadar sahipleniyorsak iş hayatında da en az o kadar sahiplenmemiz gerekiyor. Böylelikle daha huzurlu bir iş hayatı oluşacak, daha güvenli iş ilişkileri kurulacak, daha kaliteli üretim yapılacak ve daha adil bir gelir dağılımı sağlanacakhr. 238