ANTHONY GIDDENS Uzun yıllar Cambridge Üniversitesi nde sosyoloji profesörlüğü görevinde bulunan Anthony Giddens, daha sonra bir dönem London School



Benzer belgeler
BERNARD SUITS Çekirge: Oyun, Yaşam ve Ütopya kitabıyla bütün dünyanın tanıdığı Prof. Bernard Suits, Kanada da Waterloo Üniversitesi nde Felsefe

SİBEL A. ARKONAÇ 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü nden mezun oldu ve aynı bölümde Gecekondulu ve İstanbullu Kimliği üzerine

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

GEORGE RITZER 1940 ta New York ta doğan George Ritzer, 1958 de Bronx High School of Science ı bitirip City College of New York ta yüksek öğrenim

JOEL SPRING 1940 larda San Diego da doğan ve Kızılderili bir aileden gelen Joel Spring, Cleveland, Case Western Reserve Üniversitesi nde pedagoji

JEREMY GILBERT University of East London da Kültür Araştırmaları bölümü öğretim üyesidir. Ewan Pearson la birlikte Discographies: Dance Music,

Ayrıntı: 797 İnceleme Dizisi: 259 Vahşi Hukuk Bir Yeryüzü Adaleti Bildirgesi. Cormac Cullinan Kitabın Özgün Adı Wild Law A Manifesto for Earth Justice

BARRY SANDERS Barry Sanders, Öküzün A sı-elektronik Çağda Yazılı Kültürün Çöküşü ve Şiddetin Yükselişi nin yanı sıra Ivan Illich le birlikte yazdığı

RAYMOND GEUSS University of Cambridge de felsefe profesörü olan Raymond Geuss, ABD ve Almanya daki çeşitli üniversitelerde de ders vermiştir.

1995 by Otto F. Kernberg

ZÜLKÜF KARA 1976 yılında Van da doğan yazar, 1998 yılında Yüzüncü

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

ERBATUR ÇAVUŞOĞLU 1974 yılında Konya da doğdu yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü nden mezun oldu,

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

JOHN TOMLINSON 1985 yılında Bradford Üniversitesi nde Eleştirel Teori alanında doktora yaptı. John Tomlinson şu anda Nottingham Trent Üniversitesi

KATHI WEEKS Duke University de Kadın Çalışmaları Bölümü nde öğretim görevlisidir. Politika alanında doktorasını University of Washington da

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

ANTHONY GIDDENS Uzun yıllar Cambridge Üniversitesi nde sosyoloji profesörlüğü görevinde bulunan Anthony Giddens, daha sonra bir dönem London School

KATHRIN HARTMANN 1972 Ulm doğumlu Kathrin Hartmann, Frankfurt ta Sanat Tarihi, Felsefe ve İskandinavya Filolojisi okudu. Yüksek öğrenimi sırasında

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

CAROL J. ADAMS 1951 yılında doğan Carol Adams, 1970 yılı başlarında University of Rochester da kadın çalışmaları üzerine eğitim görmüş, Vietnam

Ayrıntı: 128 İnceleme Dizisi: 66. Sağlığın Gaspı Medical Nemesis Ivan Illich

COLIN CREMIN Londra da doğan Colin Cremin, Leeds Üniversitesi nde lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamladıktan sonra Britanya da çeşitli

KEVIN ROBINS Londra Üniversitesi, Goldsmith Koleji nde iletişim profesörüdür. Geografia dei Media (Basherville, 1994) ve bu kitabın yanı sıra David

ALAIN FINKIELKRAUT 30 Haziran 1949 da Paris te doğdu. Modern edebiyat doçenti. Ecole Polytechnique de, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü nde öğretmen.

CATHERINE BAKER ZORUNLU EĞİTİME HAYIR!

GUY DEBORD 20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli düşünürlerinden. Filozof, yazar, sinemacı de yıkıcı bir sanat akımı olarak ortaya çıkmış

ISBN Sertifika No.: 16061

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

MICHAEL HARDT: Duke Üniversitesi nde edebiyat profesörüdür. Kendi yazdığı Gilles Deleuze: An Apprenticeship in Philosophy (1993) [Gilles Deleuze:

Nuri Bilge Ceylan ın arşivinden. Kapak Düzeni Gökçe Alper

BRIAN FAY Connecticut Wesleyan Üniversitesi nde felsefe profesörüdür. Yayımlanmış kitapları Social Theory and Political Practice (1976); Critical

PAUL KARL FEYERABEND 13 Ocak 1924 te Viyana da doğdu. Avusturya asıllı ABD li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini

Ayrıntı: 794 İnceleme Dizisi: 258. Benlik Yanılsaması: Sosyal Beyin, Kimliği Nasıl Oluşturur? Bruce Hood. Kitabın Özgün Adı The Self Illusion

Kapak Düzeni Gökçe Alper. ISBN Sertifika No.: 10704

Ayrıntı: 128 İnceleme Dizisi: 66. Sağlığın Gaspı Medical Nemesis Ivan Illich

SANDRA MICHELLE LYNCH Sandra Lynch, 1950 yılında Avustralya nın küçük bir kasabasında doğdu. Sydney de eğitim görerek ilkokul öğretmeni oldu.

Roger Stahl Georgia Üniversitesi Sözlü İletişim Bölümü nde Yardımcı Doçent tir. Çalışmaları, Rhetoric and Public Affairs, The Quarterly Journal of

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

IAIN CHAMBERS Iain Chambers, Napoli deki Istituto Universitario Orientale de edebiyat ve felsefe dersleri vermektedir. Kültürel çalışmalar alanının

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

ANDRÉ GORZ Avusturya asıllı bir Yahudi olan Fransız gazeteci/yazar André Gorz, 1924 yılında Viyana da doğmuştur. Gorz, Les Temps Modernes dergisinde,

ZYGMUNT BAUMAN: 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

TERRY EAGLETON 1943 te Salford da doğdu. Yoğun bir Katolik eğitimi aldıktan sonra, Raymond Williams tan da dersler alacağı Cambridge Üniversitesi ne

IVAN ILLICH 1926 da Viyana da doğdu. Salzburg ve Roma da tarih ve dinbilim konularında eğitim gördükten sonra papaz oldu. Beş yıl New York ta Puerto

SAUL NEWMAN Saul Newman, University of London, Goldsmiths College da Siyaset Teorisi bölümünde öğretim görevlisidir. İlgi alanları çağdaş ve

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

JAMES C. SCOTT Scott 1936 da New Jersey de doğdu. Siyaset Bilimi ve Antropoloji profesörü olduğu Yale Üniversitesi nde Güneydoğu Asya Siyaseti, Köylü

MIKE FEATHERSTONE Halen Teesside Polytechnic Üniversitesi nde öğretim görevlisi olan Featherstone Anglosakson akademi dünyasında son dönemlerin en

EDWARD W. SAID Filistinli Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak 1935 te Kudüs te doğan Said, Kudüs ve Kahire de eğitim gördü. On beş yaşında ailesiyle

EMMANUEL LÉVINAS 1906 yılında Litvanya nın Kaunas kentinde dünyaya geldi. Anne ve babası Yahudiydi ve gençliğinde Kutsal Kitap ı İbranice olarak

GÜLAY ER PASİN 1975 yılında Bursa da doğdu. Bursa Anadolu Lisesi nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Latin Dili ve

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi yaşamış ancak hepsine eleştirel bir mesafede durmuş ve

JEAN BAUDRILLARD Çağımızın önde gelen entelektüel figürlerinden, Fransız felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

ANNEMARIE PIEPER 1941 de Düsseldorf ta doğdu ve liseyi burada bitirdi yılları arasında Saarland Üniversitesi nde felsefe öğrenimi görerek

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

JACQUES DERRIDA 1930 yılında Cezayir in El-Biar kasabasında doğmuş, on dokuz yaşında, Althusser, Foucault gibi dönemin belli başlı aydınlarını

PAUL KARL FEYERABEND 13 Ocak 1924 te Viyana da doğdu. Avusturya asıllı ABD li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini

JOHN KEANE Doğumu Londra da yaşamaktadır. Monash Üniversitesi nde, Toronto Üniversitesi nde, Berlin deki Freie Universitæt te ve Cambridge

ERIC J. HOBSBAWM 9 Haziran 1917'de M s r n skenderiye kentinde do an Hobsbawm Viyana, Berlin, Londra ve Cambridge Üniversitelerinde ö renim görür.

GIORGIO AGAMBEN Verona Üniversitesi Felsefe Bölümü nde öğretim üyesidir. Yayımlanmış çalışmalarından bazıları şunlardır: Language and Death: The

KAY REDFIELD JAMISON Kay Redfield Jamison, Johns Hopkins Üniversitesi T p Fakültesi nde psikiyatri profesörü ve skoçya daki St. Andrews Üniversitesi

WILLIAM E. CONNOLLY Amerika nın son dönemdeki en önemli siyaset bilimcilerinden olan ve postyapısalcı düşüncenin önde gelen düşünürlerinin (Foucault,

ROBIN HAHNEL Robin Hahnel, yirmi y l aflk n bir süredir Washington daki Amerikan Üniversitesi nde siyasal iktisat dersleri veriyor.

RAY BILLINGTON University of the West of England da öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. East of Existentialism; The Tao of the West ve

Ian Craib, 1994 ISBN

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

PHILIP GOODCHILD Philip Goodchild, Lancaster University de Chaos and Eternity: Gilles Deleuze and the Question of Philosophy [ Kaos ve Sonsuzluk:

Derleyen: Hüseyin KÖSE (Doç. Dr.) 8 Mart 1970 te Gaziantep te doğdu yılında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü nden mezun

PETER WAGNER Akademik kariyerini bir süre Berlin de Wissenschaftszentrum Berlin für Sozialforschung da yürüten Wagner, 1996 senesinden beri ngiltere

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n S o s y o l o j i B ö l ü m l e r i n i n Ö n e m i N e d e n S o s y o l o j i B ö l ü m ü?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Sosyolojiye Giriş I SSG

Kitap A dı Yayınevi. Wilhelm von Humbold Batı Düşüncesi İSAM Yayınları Husserl Say Yayınları Yayın Yılı Ahmet Cevizci

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

FRANK FUREDI ngiltere nin Kent flehrindeki Canterbury Üniversitesi nin sosyoloji bölümünde ö retim üyesidir. Frank Furedi, özellikle risk, toplumsal

Yayına Hazırlayan: Hüsnü Bilir Türkçe Söyleyenler: Eren Kırmızıaltın- H. Alpay Öznazik Redaksiyon: Hüsnü Bilir Dizgi: İsmet Erdoğan Kapak: Ali İmren

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da do an Bauman s ras yla faflizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi elefltirel bir mesafeyi koruyarak yaflam fl ve hiçbir

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Tarcan Matbaacılık Yayın San. Zübeyde Hanım Mah. Samyeli Sok. No: 15. İskitler-Ankara Tel:

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

ALASDAIR MACINTYRE 1929 y l nda skoçya da (Glasgow) do du. E itimini büyük ölçüde ngiltere de yapan MacIntyre yüksek lisans ve doktoras na Manchester

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Türkiye Değerler Atlası

JULIA KRISTEVA 1941 y l nda Bulgaristan da do du. Sofya Üniversitesi nde dilbilim ö renimi gördü. Gazeteci olarak çal flt ve 1966 y l nda doktoras n

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın?

ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR KEMİKLER ŞEHRİ MORTAL INSTRUMENTS CITY OF BONES 30 AĞUSTOS TA SİNEMALARDA!

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTİSÜ SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

İ Ç İ N D E K İ L E R

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ İDARİ ve SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı Ders İzlencesi

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Ders Kodu Ders Adı İngilizce Ders Adı TE PR KR AKTS SOS 104 Ekonomiye Giriş SOS 106 Sosyal Psikolojiye Giriş

Yrd.Doç.Dr. ATAKAN HATİPOĞLU

Transkript:

ANTHONY GIDDENS Uzun yıllar Cambridge Üniversitesi nde sosyoloji profesörlüğü görevinde bulunan Anthony Giddens, daha sonra bir dönem London School of Economics in başkanlığını yaptı. Son yirmi yılda temelde sosyoloji odaklı olarak yayımladığı otuzdan fazla kitabı, Anglosakson akademi çevrelerinde ona büyük ün kazandırdı; eserleri yirmi dokuz dile çevrildi. Polity Press in kurucularından olan Giddens, bir süre İngiltere Başbakanı Tony Blair e Üçüncü Yol diye bilinen merkez sol siyaset konusunda danışmanlık yaptı. Modern toplumsal teorinin merkezi sorunlarının eylem ve yapı arasında kurulmuş olan bir karşıtlıktan türediğini savunan ve buna yapılaşma kavramıyla bir çözüm öneren Giddens ın yapılaşma teorisi, sosyologlar ve siyasetbilimciler arasında yaygın bir ilgiyle karşılanmış ve tartışılmıştır. Son yıllarda modernliğin doğası ve insan ilişkilerine getirdiği boyut hakkında bir dizi kitap yayımlamıştır. Oldukça üretken bir yazar olan Giddens ın bazı eserleri şunlardır: Capitalism and Modern Social Theory (1971); Politics and Sociology in the Thought of Max Weber (1972), [Max Weber Düşüncesinde Siyaset ve Sosyoloji, Çev. Ahmet Çiğdem, Vadi Yay., 1992]; The Class Structure of Advanced Societies (1973), [İleri Toplumların Sınıf Yapısı, Çev. Ömer Baldık, Birey Yay., 1999]; Studies in Social and Political Theory (1977); New Rules of Sociological Method (1979), [Sosyolojik Yöntemin Yeni Kuralları, Çev. Bekir Balkız, Ümit Tatlıcan, Paradigma Yay., 2003]; Central Problems in Social Theory: Action, Structure and Contradiction in Social Analysis (1979); Profiles and Critiques in Social Theory (1979); A Contemporary Critique of Historical Materialism, Vol. 1 Power, Property and the State (1981), [Tarihsel Maddeciliğin Çağdaş Bir Eleştirisi, Çev. Ümit Tatlıcan, Paradigma Yay., 2000]; The Constitution of Society: Outline of the Theory of Structuration (1984), [Toplumun Kuruluşu, Çev. Hüseyin Özel, Bilim ve Sanat Yay., 1999]; The Nation-State and Violence: Volume Two of A Contemporary Critique of Historical Materialism (1985), [Tarihsel Maddeciliğin Çağdaş Bir Eleştirisi, Çev. Ümit Tatlıcan, Paradigma Yay., 2000]; Sociology. A Brief But Critical Introduction (1982), [Sosyoloji, Eleştirel Bir Giriş, Çev. Ruhi Esengün ve İsmail Öğretir, İhtar Yay., 1993]; Social Theory and Modern Sociology (1987); Social Theory Today (Der., Jonathan Turner la birlikte, 1988); Sociology (1989), [Sosyoloji, Cemal Gürsel, Hüseyin Özel (Der.), Ayraç Yay., 2000]; Modernity and Self-Identity. Self and Society in the Late Modern Age (1991); Reflexive Modernization. Politics, Tradition and Aesthetics in the Modern Social Order (Ulrich Beck ve Scott Lash la birlikte, 1994); Politics, Sociology and Social Theory (1995), [Siyaset, Sosyoloji ve Toplumsal Teori, Çev. Tuncay Birkan, Metis Yay., 2000]; The Third Way: The Renewal of the Social Democracy (2000), [Üçüncü Yol: Sosyal Demokrasinin Yeniden Dirilişi, Çev. Mehmet Özay, Birey Yay., 2000]; The Third Way and Its Critics (2000), [Üçüncü Yol ve Eleştirileri, Çev. Nihat Şad, Phoenix Yay., 2001]; Runaway World: How Globalization is Reshaping our Lives (2002); The Progressive Manifesto: New Ideas for the Centre-Left (2003); Europe In The Global Age, Cambridge (2007); Over to You, Mr Brown-How Labour Can Win Again, Cambridge (2007); The Politics of Climate Change (2009).

Ayrıntı: 99 İnceleme Dizisi: 50 Mahremiyetin Dönüşümü Modern Toplumlarda Cinsellik, Aşk ve Erotizm Anthony Giddens Kitabın Özgün Adı The Transformation of Intimacy Sexuality, Love & Eroticism in Modern Societies İngilizce den Çeviren İdris Şahin Yayıma Hazırlayan Tuncay Birkan Düzelti Ceren Ataer Anthony Giddens, 1992 This edition is published by arrangement with Polity Press Ltd., Cambridge Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Kapak Düzeni Arslan Kahraman Kapak İllüstrasyonu Jody Dole Kapak Tasarımı Gökçe Alper Dizgi Esin Tapan Yetiş Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No. 244 Topkapı/İstanbul Tel. (0212) 612 31 85 Sertifika No. 12156 Birinci Basım 1994 İkinci Basım 2010 Üçüncü Basım 2014 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-069-7 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım Tic. San. ve Ltd. Şti. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Anthony Giddens Mahremiyetin Dönüşümü Modern Toplumlarda Cinsellik, Aşk ve Erotizm

İNCELEME DİZİSİ ÖPÜŞME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZERİNE/A. Phillips Ë İMKÂNSIZIN POLİTİKASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER İÇİN HAYAT BİLGİSİ EL KİTABI/R. Vaneigem Ë EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU/M. Bookchin Ë İDEOLOJİ/T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRKİYE/A. İnsel Ë AMERİKA/J. Baudrillard Ë POSTMODERNİZM VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry Ë KAMUSAL İNSANIN ÇÖKÜŞÜ/R. Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLEĞİNİ YİTİREN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARŞI HAYAT/N. O. Brown Ë SİVİL İTAATSİZLİK/Der.: Y. Coşar Ë AHLAK ÜZERİNE TARTIŞMALAR/J. Nuttall Ë TÜKETİM TOPLUMU/J. Baudrillard Ë EDEBİYAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard Ë ORTAK BİR ŞEYLERİ OLMA- YANLARIN ORTAKLIĞI/A. Lingis Ë VAKİT ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AŞKI/M. Viroli Ë KİMLİK MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZERİNE/S. Lynch Ë KİŞİSEL İLİŞKİLER/H. LaFollette Ë KADIN- LAR NEDEN YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë İTİRAF EDİLEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZERİNE/A. Phillips Ë FELSEFEYİ YAŞAMAK/R. Billington Ë POLİTİK KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHURİYETÇİLİK/P. Pettit Ë POSTMODERN TEORİ/S. Best-D. Kellner Ë MARKSİZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHŞETİ KAVRAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJİK DÜŞÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ETİK/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL CİNSİYET VE İKTİDAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜL- TÜRLÜ YURTTAŞLIK/W. Kymlicka Ë KARŞIDEVRİM VE İSYAN/H. Marcuse Ë KUSURSUZ CİNAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAŞTIRILMASI/G. Ritzer Ë KUSURSUZ NİHİLİST/K.A. Pearson Ë HOŞGÖRÜ ÜZERİNE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARŞİZMİ/Der.: J. Purkis & J. Bowen Ë MARX IN ÖZGÜRLÜK ETİĞİ/G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETECİLİKTE ETİK SORUNLAR/Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DEĞERİ/J. Harris Ë POSTMODERNİZMİN YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK ÜZERİNE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders Ë TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YENİDEN DÜŞÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJİ/A. Game & A. Netcalfe Ë EDEPSİZLİK, ANARŞİ VE GERÇEKLİK/G. Sartwell Ë KENTSİZ KENTLEŞME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARŞI/P. Feyerabend Ë HAKİKAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUM- LAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. İnceoğlu Ë ANARŞİZMİN BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOLİ KADINDIR/D. Binkert Ë SİYAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODERNİZM, EVREN- SELLİK VE BİREY/Ş. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYALİZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN VİCDANI/R. Sennett Ë KÜRESELLEŞME/Z. Bauman Ë ETİĞE GİRİŞ/A. Pieper Ë DUYGUÖTESİ TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEBİYAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë İMAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAŞAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇAĞI/J. Kovel Ë KOLONYALİZM POSTKOLONYALİZM/A. Loomba Ë KREŞTEKİ YABANİ/A. Phillips Ë ZAMAN ÜZERİNE/N. Elias Ë TARİHİN YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAŞLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARŞİZMİN SİYASET FELSEFESİ/T. May Ë ATEİZM/R. Le Poidevin ËAŞK İLİŞKİLERİ/O.F. Kernberg Ë POSTMODERNLİK VE HOŞNUTSUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE DİĞER HAYAT STRATEJİLERİ/Z. Bauman Ë TOPLUM VE BİLİNÇDIŞI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUŞ DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFERİ/B. Sanders ËEDEBİYATIN YARATILIŞI/F. Dupont Ë PARÇALANMIŞ HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann Ë MARKSİZM VE DİL FELSEFESİ/V. N. Voloşinov Ë MARX IN HAYALETLERİ/J. Derrida Ë ERDEM PEŞİNDE/A. MacIntyre Ë DEVLETİN YENİDEN ÜRETİMİ/J. Stevens Ë ÇAĞDAŞ SOSYAL BİLİMLER FELSEFESİ/B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë PİYASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK Mİ, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL İNSAN/G. Agamben Ë BİLİNÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAŞADIĞIMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAŞAMA SANATI FELSEFESİ/A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë EĞİTİMDE ETİK/F. Haynes Ë DUY- GUSAL YAŞANTI/D. Lupton Ë ELEŞTİREL TEORİ/R. Geuss Ë AKTİVİSTİN EL KİTABI/R. Shaw Ë KARAKTER AŞINMASI/R. Sennett Ë MODERNLİK VE MÜPHEMLİK/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: BİR AHLÂK KARŞITININ ETİĞİ/P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, KİMLİK VE SİYASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIŞ ANARŞİ/M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLERİ/D. Crane Ë BİLİM ETİĞİ/D. Resnik Ë CEHENNEMİN TARİHİ/A.K. Turner Ë ÖZ- GÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë SİYASAL İKTİSADIN ABC si/r. Hahnel Ë ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ETİĞİ/P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEŞMESİ/P. Singer Ë MODERNLİĞİN SOSYOLOJİSİ/P. Wagner Ë DOĞRUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Başaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVENİ/J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë İKTİDARIN PSİŞİK YAŞAMI/J. Butler Ë ÇİKOLATANIN GERÇEK TARİHİ/S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVRİMİN ZAMANI/A. Negri Ë GEZEGENGESEL ÜTOPYA TARİHİ/A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, KİMLİK/I. Chambers Ë ATEŞ VE SÖZ/G.M. Ramírez Ë MİLLETLER VE MİLLİYETÇİLİK/ E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga Ë MODERN DÜŞÜNCEDE KÖTÜLÜK/S. Neiman Ë ÖLÜM VE ZAMAN/E. Lévinas Ë GÖRÜNÜR DÜNYANIN EŞİĞİ/K. Silverman Ë BAKUNIN DEN LACAN A/S. Newman Ë ORTAÇAĞDA ENTELEKTÜELLER/J. Le Goff Ë HAYAL KIRIKLIĞI/Ian Craib Ë HAKİKAT VE HAKİKATLİLİK/B. Williams Ë RUHUN YENİ HASTALIKLARI/J. Kristeva Ë ŞİRKET/J. Bakan Ë ALTKÜLTÜR/C. Jenks Ë BİR AİLE CİNAYETİ/M. Foucault Ë YENİ KAPİTALİZMİN KÜLTÜRÜ/Richard Sennett Ë DİNİN GELECEĞİ/Santiago Zabala Ë ZANAATKÂR/Richard Sennett Ë MELEZLİĞE ÖVGÜ/Michel Bourse Ë SERMAYE VE DİL/Christian Marazzi Ë SAVAŞ OYUNLARI/Roger Stahl Ë BİR İDEA OLARAK KOMÜNİZM/Alain Badiou & Slavoj Žižek Ë NİHİLİZM/ Bülent Diken Ë MADDESİZ/André Gorz Ë BİLGİNİN ARKEOLOJİSİ/M. Foucault Ë TÜKETİM TOPLUMU, NEVROTİK KÜLTÜR ve DÖVÜŞ KULÜBÜ/H. Övünç Ongur Ë ANTİKAPİTALİZM/Jeremy Gilbert Ë ÇALIŞMAK SAĞLIĞA ZARARLIDIR/Annie Thébaud-Mony Ë BERABER/Richard Sennett Ë HAYATIN ANLAMI/Terry Eagleton Ë DUYURU/Michael Hardt-Antonio Negri Ë KÜRESELLEŞMENİN SONU MU?/Arif DirlikË İSYAN PAZARLANI- YOR/ Joseph Heath&Andrew Potter Ë VAMPİRİN KÜLTÜR TARİHİ/ Gülay Er Pasin Ë TUHAF ALAN / Burcu Canar Ë ÜTOPYA / Nilnur Tandaçgüneş Ë AKIL HASTALIĞI VE PSİKOLOJİ / Michel Foucault Ë İŞLETME HASTALI- ĞINA TUTULMUŞ TOPLUM / Vincent de Gaulejac Ë ETİN CİNSEL POLİTİKASI / Carol J. Adams Ë TOPLUMLA YÜZLEŞME / Zülküf Kara Ë AKIŞKIN GÖZETİM / Zygmunt Bauman & David Lyon

İçindekiler Giriş... 7 1. Gündelik Deneyler, İlişkiler, Cinsellik...11 2. Foucault nun Cinsellik Hakkındaki Düşünceleri...24 3. Romantik Aşk ve Diğer Bağlılıklar...42 4. Aşk, Bağlanma ve Saf İlişki...53 5. Aşk, Seks ve Diğer Müptelalıklar...68 6. Bağımlılık Ortaklığının Sosyolojik Anlamı...89 7. Kişisel Kargaşalıklar, Cinsel Tasalar...112 8. Saf İlişkinin Çelişkileri...133 9. Cinsellik, Bastırma, Uygarlık...155 10. Demokrasi Olarak Mahremiyet...179 Dizin...197

Teşekkür Bu kitabın ilk taslaklarını birkaç kişi okuyup üzerinde yorumlarda bulundu. Dile getirdikleri eleştirileri kapasitem ölçüsünde dikkate almaya çalıştım. Özellikle şu kişilere teşekkür etmek istiyorum: Grent Barnes, Michèle Barrett, Teresa Brennan, Montserrat Gurberneau, Rebecca Harkin, David Held, Sam Hollick, Graham McCann, Heather Warwick, Jeffrey Weeks ve Stanford Üniversitesi Yayınları ndan adını bilmediğim bir redaktör. Ayrıca ilk metnin hazırlanmasındaki çalışmalarından ötürü Avril Symonds a ve metni son derece dikkatli bir biçimde yayıma hazırlayan Helen Jeffrey e de teşekkür ediyorum. Kitabı alma zahmetine katlanan okurların çoğunun kolayca anlayabileceği bir kitap yazmak istedim. Bu yüzden de oldukça karmaşık düşünce alanlarına girdiğim zamanlarda bile teknik jargon kullanmaktan mümkün olduğunca kaçındım. Birçok kaynaktan yararlandım ama okunabilirliği bozmamak amacıyla çok az gönderme ve dipnot kullandım. Belki burada çok yararlandığım bir kaynağa değinmem gerekir: pratik kendine yardım kitaplarından oluşan literatörden söz ediyorum. Pek çok kişinin hor gördüğü bu literatür, başka yerlerde bulunamayacak düşüncelerle tanışmamı sağladı ve ben de kendi savlarımı geliştirirken kasten bu türe (janr) yakın durmaya çabaladım.

Giriş Cinsellik: kamusal olarak tartışılması anlamsız gibi görünebilecek, zihinleri meşgul eden ama aslında kişiye özel bir mesele olarak görülen bir konu. Biyolojinin ürünü olduğundan ve neslin devamı için gerekli olduğundan sabit bir faktör olarak da düşünülebilir. Ama aslında cinsellik artık sürekli olarak kamusal alanda gündeme geliyor ve dahası devrimin dilini konuşuyor. Son yirmi otuz yıldır cinsel bir devrimin meydana geldiği; bu devrimin bugünkü uygarlığın sınırlarının kirletmediği potansiyel bir özgürlük bölgesini temsil ettiği, birçok düşünürün devrim umutlarını cinselliğe bağladığı söyleniyor. Bu iddiaları nasıl yorumlamalı? Bu soru, beni bu kitabı yazmaya teşvik etti. Seks üzerine yazmaya koyuldum. Kendimi aşk 7

Mahremiyetin Dönüşümü ve cinsiyet rolleri üzerine yazarken buldum. Seks hakkındaki eserlerin kendileri de cinsiyet rollerinden etkilenirler. Erkekler tarafından yazılmış en dikkate değer incelemelerin bazılarında aşktan neredeyse hiç bahsedilmez ve cinsiyet tali bir şey gibi gözükür. Bugün, tarihte ilk defa kadınlar erkeklerle eşit haklar talep ediyorlar. Bu kitapta ekonomik ve siyasi alanlarda cinsiyet eşitsizliklerinin ne ölçüde devam ettiğini çözümlemeye kalkmayacağım. Bunun yerine, kadınların bilinçli feminist grupların yanı sıra, gündelik hayatlarını sürdüren sıradan kadınlar büyük ve genelleştirilebilir önemde değişimlerin öncülüğünü yaptığı bir duygusal düzen üzerine yoğunlaşıyorum. Bu değişimler de özünde, çağrışımları bakımından önceki cinsiyet iktidarı biçimlerini darmadağın eden cinsel ve duygusal bir eşitlik ilişkisinin, saf ilişkinin imkânlarının araştırılmasıyla ilgili değişimler. Romantik aşkın doğuşu, saf ilişkinin kökenleri konusunda önemli bir vaka analizi konusu sunuyor. Romantik aşk idealleri uzun zamandır kadınların isteklerini erkeklerden daha çok etkiledi ama tabii ki erkekler de bu ideallerden hiç etkilenmedi denilemez. Romantik aşk ethosunun kadınların konumu üzerinde iki etkisi oldu. Bir taraftan kadınları yerlerine evlerine yerleştirmeye yardım etti. Oysa diğer taraftan, romantik aşk modern toplumun erkekliğiyle aktif olarak ve köktenci bir biçimde çatışan bir şey olarak görülebilir. Romantik aşk başka biriyle dayanıklı bir bağın, bu bağın özündeki nitelikler temelinde kurulabileceğini varsayar. Saf ilişkiyle arasında çelişkili bir ilişki olmasına karşın, romantik aşk saf ilişkinin habercisidir de. Plastik cinsellik diye adlandırdığım şey, saf ilişkide örtük olarak bulunan özgürleşme açısından olduğu kadar kadınların cinsel zevk talepleri açısından da çok önemlidir. Plastik cinsellik, üremenin ihtiyaçlarından kurtulmuş, merkezsiz cinselliktir. Kökenleri 18. yüzyılın sonlarında bir yerde, aile büyüklüğünü sınırlama amacıyla başlatılan eğilimdedir ama sonraları, modern gebelikten korunma yöntemlerinin ve yeni üreme 8

Anthony Giddens teknolojilerinin yayılmasının sonucu olarak daha da gelişti. Plastik cinsellik bir kişilik özelliği olarak işlenebilir ve bu anlamda içsel olarak benlikle bağlıdır. Aynı zamanda ilkesel olarak cinselliği fallusun hükmünden, kendinden fazla emin erkeklerin cinsel tecrübelerinin baskısından kurtarır. Modern toplumların hâlâ tümüyle açığa çıkarılmamış, örtük bir duygusal tarihi var. Bu tarih, erkeklerin kamusal benliklerinden ayrı tutulan cinsel arayışlarının tarihi. Kadınların cinselliğinin erkeklerin kontrolü altında olması modern toplumsal hayatın arızi bir çehresinden fazla bir şey. Bu kontrol yıkılmaya başladıkça erkek cinselliğinin zorlayıcı (compulsive) yönünün daha açıkça ortaya çıktığını görüyoruz ve bu kontrol azalması kadınlara yönelik erkek şiddetinin artmasını da doğuruyor. Şu anda cinsiyetler arasında duygusal bir uçurum açılmış durumda ve bunun ne ölçüde kapatılabileceğini söylemek çok güç. Yine de mahremiyetin dönüşümünün köktencileştirici imkânları olduğu bir gerçek. Mahremiyetin baskıcı bir şey olabileceğini söyleyenler var; sürekli bir duygusal yakınlık isteği olarak görülürse tabii ki böyledir. Ama mahremiyet, iki eşit insanın aralarındaki kişisel bağları müzakere etmesi olarak görüldüğünde tümüyle farklı bir ışıkta ortaya çıkar. Mahremiyet, kamusal alandaki demokrasiyle tümüyle uyumlu bir şekilde, kişiler arası alanın toptan demokratikleştirilmesini içerir. Başka içerimleri de vardır. Mahremiyetin dönüşümünün, bir bütün olarak modern kurumlar üzerinde dönüştürücü bir etkisi de olabilir. Çünkü azami ekonomik büyüme hedefinin yerine duygusal doyumun geçtiği bir toplumsal dünya, bugünkünden çok farklı olacaktır. Bugün cinselliği etkileyen değişimler gerçekten ve çok derin bir şekilde devrimcidir. 9

1 Gündelik Deneyler, İlişkiler, Cinsellik B efore She Met Me romanında Julian Barnes, eşini terk eden ve başka bir kadınla ilişkiye giren bir tarihçinin, Graham Hendrick in kaderini tartışıyor. Romanın başında Graham otuzlarının sonlarında, on beş yıldır evli ve ömrün ortasındadır şimdiden yokuş aşağı giden yolu hissedebilmektedir. Hayli sıradan bir partide, bir zamanlar kısa bir süre aktrislik yapmış ve o zamandan beri bir modacı olan Ann e rastlar. Karşılaşmaları nedense onda güç bela anımsadığı umut ve heyecan hislerini harekete geçirir. Yirmi yıl önceki kendisiyle arasındaki, uzun zamandır kopuk olan iletişim çizgisi aniden onarılmış ve bir kere daha delilik ve idealistlik yapabilecek durumda hisseder kendini. 11

Mahremiyetin Dönüşümü Yerleşik bir ilişkiye dönüşen gizli buluşmalar dizisinden sonra, eşini ve çocuğunu terk eder ve Ann le birlikte oturmaya başlar. Karısından boşanır boşanmaz evlenirler. Romanın çekirdeği Graham ın, Ann in kendisinden önceki âşıklarını yavaş yavaş keşfiyle ilgilidir. Ann çok az şey saklar ama o doğrudan istemedikçe, gönüllüce bilgi vermez. Graham da, Ann in geçmişinin cinsel ayrıntılarını ortaya çıkarma ihtiyacı bir saplantı haline gelir. Ann in oynadığı filmleri tekrar tekrar seyrederek, onun ve rol arkadaşı olan adamın sevgili olduklarını sezdirebilecek bir bakışma veya başka işaretler bulmaya çalışır. Ann bazen işin içinde cinsel ilişkiler olduğunu kabul eder ama çoğunlukla olmadığında ısrar eder. Hikâyenin nihai gelişimi vahşidir; sonu, kitabın büyük kısmında kullanılan mesafeli humoru nerdeyse tümüyle altüst eder. Graham bıkıp usanmadan yaptığı araştırmalar sonucu, Ann in kendisine rastlamadan önceki hayatı hakkındaki sorunlarını anlattığı en iyi arkadaşı Jack in de Ann le yıllar önce bir ilişkisi olduğunu öğrenir. Tartışmalarına devam etme bahanesiyle arkadaşıyla bir görüşme ayarlar. Ama yanına bir bıçak alır; eni iki buçuk santim, boyu on beş santim bir bıçak. Jack bir an önemsiz bir işle uğraşmak için arkasını döndüğünde, Graham onu bıçaklar. Jack hayret içinde döndüğünde Graham bıçağı tekrar tekrar kalbin ve cinsel organların arasına sokar. Cinayet sırasında kestiği parmağına yara bandı sardıktan sonra, Jack in kendisi için yaptığı bir fincan kahveyle bir sandalyeye oturur. Bu arada, Graham ın gece yarısına kadar ortalıkta görünmemesinden endişelenen ve yerini öğrenmek için bölge hastanelerine ve polise telefon edip sonuç alamayan Ann, Graham ın masasını karıştırmaya başlar. Graham ın geçmişine ilişkin hastalıklı araştırmalarına tanıklık eden belgeler keşfeder ve Jack le ilişkisini bildiğini öğrenir (bilerek Graham dan gizlediği tek cinsel ilişki budur). Jack in evine gider ve Graham ı orada, Jack in kanlı vücuduyla birlikte bulur. Neden olduğunu anlamadan Graham ın kendisini sakinleştirmesine ve kollarını bir- 12

Anthony Giddens kaç metrelik çamaşır ipiyle bağlamasına izin verir. Graham bu işlemin, Ann yardım çağırmak için telefona atılana kadar amacını gerçekleştirmek için kendisine yeterli zaman bırakacağını hesaplar. Ne perde ne de melodram : Graham bıçağını alarak kendi boğazının her iki tarafını derin bir şekilde keser. Ann i sevmiştir, buna şüphe yoktur ama onu yanlış hesaplamıştır. Ann sıçrayıp kafasıyla bir pencere camını kırar ve bağırır. Polis eve vardığında koltuk telafi edilemez şekilde kana bulanmıştır ve Graham ölmüştür. Romanın sonuç paragrafları Ann in de kendisini öldürdüğünü ima eder isteyerek mi yoksa kaza eseri mi olduğunu bilmiyoruz. Before She Met Me aslında kıskançlıkla ilgili bir roman değil. Ann, Graham ın kendisi hakkında biriktirdiği malzemeyi okurken, kıskanç sıfatının onun için kullanacağı bir niteleme olmadığını fark eder. Söz konusu olan, Graham ın Ann in geçmişiyle başa çıkamamasıdır. 1 Son, vahşi kitabın gerisinin yarı komik tonuyla çelişir ama soğuktur. Graham ın şiddeti, boşa çıkmış bir hâkim olma çabasıdır. Bu çabanın nedenleri romancı tarafından karanlıkta bırakılmıştır; zaten bunlar Graham ın kendi için de anlaşılmaz şeylerdir. Graham ın Ann in cinsel tarihinde keşfetmek istediği sırlar, onun bir kadından beklediklerine Ann in uymamasıyla bağlantılıdır. Ann in geçmişi Graham ın idealleriyle uyumsuzdur. Sorun duygusaldır; Ann in önceki hayatını ona rastlamayı umarak düzenlemesini beklemenin ne kadar saçma olduğunu kabul eder. Yine de onun için var olmadığı zamandaki cinsel özgürlüğü bile o derece kabul edilmezdir ki nihai sonuç vahşi bir yıkıcılıktır. Graham Ann i, onun kendisinde yarattığı şiddetten yine de korumaya çalışır ama Ann de bundan bir şekilde payını alır kuşkusuz. Romanda betimlenen olaylar açıkça dönemimize özgüdür; sıradan insanların hayatlarının bir araştırması olarak bu roman, örneğin yüz yıl önce yazılamazdı; çünkü anlamlı derecede bir cinsel eşitlik varsayıyor ve özel olarak, bugün bir kadının 1. Tüm alıntılar: Julian Barnes, Before She Met Me, Londra: Picador, 1986. 13

Mahremiyetin Dönüşümü ciddi bir cinsel ilişkiye girmeden önce (hatta ilişki sırasında) birçok sevgilisi olmasına oldukça sık rastlanması olgusuna bağlı. Tabii ki cinsel çeşitlilikten ve bir ölçüde eşitlikten nasibini alabilmiş bir kadın azınlığı her zaman oldu. Ama çoğunlukla kadınlar, erdemli ve hafif kadınlar olarak ikiye ayrılıyor ve hafif kadınlar ancak namuslu toplumun sınırlarında yaşayabiliyorlardı. Erdem uzun süre, bir kadının cinsel ayartıya teslim olmayı reddetmesiyle tanımlandı; aile büyükleri nezaretinde flört etme zorunluluğu, zorla yapılan evlilikler ve benzeri türde kurumsal koruma tarzları da bu reddi besleyen şeylerdi. Diğer taraftan erkekler, sadece kendileri tarafından değil, toplum tarafından da geleneksel olarak fiziksel sağlıkları için cinsel çeşitliliğe muhtaç görüldüler. Genelde, erkeklerin evlilikten önce birçok cinsel ilişkiye girmesinin kabul edilebilir olduğu düşünülüyordu ve evlilikten sonra da bu çifte standart son derece yaygın bir fenomendi. Lawrence Stone un İngiltere de boşanmanın tarihini incelerken söylediği gibi, yakın zamana dek erkeklerin ve kadınların cinsel deneyimleri hakkında katı bir çifte standart vardı. Evli bir kadının zina eylemi mülkiyet kanununun ve kalıtsal soy düşüncesinin affedilmez bir ihlaliydi ve keşfedildiğinde ağır biçimde cezalandırılıyordu. Buna karşılık kocaların zinası, genellikle esef duyulacak ama anlaşılabilir bir kusur olarak görülürdü. 2 Cinsel eşitliğin giderek arttığı bir dünyada bu eşitlik mükemmelden uzak olsa da her iki cins de birbirlerine bakışlarında ve davranışlarında temel değişiklikler yapmaya çağrılıyorlar. Kadınlardan yapmaları istenen değişiklikler önemli miktarda ama belki de romancı erkek olduğundan, bunlar kitapta ne tümüyle sunulmuş ne de sempatiyle aktarılmış. Graham ın ilk eşi Barbara, usandırıcı tavırları olan, ince sesli, sürekli bir şeyler talep eden bir yaratık olarak resmediliyor; Ann için tutarlı bir aşk hissetse de Graham ın onun görüşlerini ve davranışlarını da daha derin bir biçimde kavradığı söyle- 2. Lawrence Stone, The Road to Divorce. England 1530 1987, Oxford: Oxford University Press, 1990, s. 7. 14

Anthony Giddens nemez. Ann in önceki yaşamı üzerine gerçekleştirdiği yoğun araştırmaya rağmen onu hiç tanımadığı söylenebilir. Graham, Barbara nın ve Ann in davranışlarını geleneksel bir şekilde bertaraf etme eğiliminde: kadınlar düşünce süreçleri rasyonel olmayan, duygusal, kaprisli yaratıklar. Ama her ikisine de özellikle hikâyenin anlatıldığı zaman içinde Ann e şefkat gösteriyor. Yeni eşi hafif bir kadın değil, ona öyle davranmaya da hakkı yok. Ann, Graham la evlendikten sonra Jack i görmeye gittiğinde Jack in yaptığı kurları katı bir biçimde reddediyor. Yine de Graham, Ann in kendi kontrolünde olmadan önceki etkinliklerinin yarattığı tehdit hissini aklından çıkaramıyor. Romancı, Graham ın birincisinden çok farklı olan ikinci evliliğinin deneme yanılmaya dayanan açık uçlu doğasını çok iyi aktarıyor. Graham ın önceki evliliğinin, ev kadını ile ekmeği kazanan erkek arasındaki geleneksel ayrımda temellenen doğal bir fenomen olduğu görülüyor. Barbara yla evliliği, hayatın özellikle tatmin edici bir kısmı değil, özel bir sevgi duyulmasa da görev sorumluluğuyla sürdürülen bir işte çalışmak gibi bir durumdu. Ann le evliliği ise tersine, sürekli müzakere edilmesi (negotiated) ve işlenmesi gereken karmaşık bir etkileşimler dizisidir. 3 Graham ikinci evliliğinde, gençliğinde daha yeni yeni oluşmakta olan bir dünyaya geri dönmüştür. Bu dünya, yeni bağlanma ve mahremiyet terminolojilerinin öne çıktığı, cinsel müzakereler ve ilişkiler den oluşan yeni bir dünyadır. Before She Met Me derin dönüşümler geçiren bir toplumsal dünyadaki erkek huzursuzluğunu ve erkek şiddetini konu alan bir roman. Kadınlar artık erkek hâkimiyetine razı değil, her iki cins de bu olayın içerimleriyle hesaplaşmak durumunda. Kişisel hayat yeni istekler ve endişeler yaratan açık bir proje haline geldi. Kişiler arası varlığımız hepimizi, daha geniş toplumsal değişimlerin bizi katılmaya zorladığı, benim gündelik toplumsal deneyler diye adlandırdığım şeye sokacak şekilde 3. Barnes, a.g.e., s. 55. 15

Mahremiyetin Dönüşümü baştan başa şekil değiştiriyor. Doğrudan cinselliğin yanı sıra, evlilik ve aileyle de ilişkili olan bu değişikliklere biraz sosyolojik olarak bakalım. TOPLUMSAL DEĞIŞIM VE CINSEL DAVRANIŞ Lillian Rubin Amerika da 1989 da, on sekiz ila kırk sekiz yaşları arasındaki bin kadar heteroseksüelin cinsel tarihlerini inceledi. Bunu yaparken son yirmi-otuz yılda erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkilerde insanı hayrete düşürücü boyutlarda bir değişim olduğunu ortaya koyan kanıtlar elde etti: 4 Kırk yaşın üzerindekilerin ilk cinsel deneyimleri, daha genç grupların aktardıklarıyla çarpıcı bir tezat oluşturuyordu. Yazar daha yaşlı kuşağın cinsel deneyimleriyle ilgili raporuna, bu kuşağın mensubu olarak kendisinin tanıklığıyla başlıyor. Rubin, İkinci Dünya Savaşı nda evlendiği sırada zamanının bütün kurallarına uyan ve hiçbir zaman işi aşırıya vardırmayan bakire bir kızmış. Cinsel maceralarına açık sınırlar çizme konusunda yalnız değilmiş, arkadaşlarıyla ortak davranış kodlarını paylaşıyormuş. Müstakbel kocası bu kodlara uyulmasını temin etme işine aktif olarak katılıyormuş; onun cinsel doğrular ve yanlışlar anlayışı Rubin inkine uyuyormuş. Evlilikten önce kızların bakire olması her iki cins tarafından da önemsenen bir şeydi, diyor Rubin. Çok az kız, erkek arkadaşlarının cinsel ilişkiyi sonuna kadar yaşamasına izin verdiklerini söyleyebiliyordu ve çoğu, böylesi bir eyleme ancak söz konusu erkekle resmi olarak nişanlıysa izin veriyordu. Cinsel olarak daha aktif kızlar, kendilerinden yararlanmaya çalışan erkekler ve diğer kızlar tarafından kötüleniyorlardı. Nasıl ki kızların toplumsal şöhreti cinsel kurlara direnip onları kontrol etme yeteneklerine dayalıysa, erkeklerinki de elde ettikleri cinsel zaferlere bağlıydı. Ankete katılan 45 yaşındaki birinin de belirttiği gibi, erkeklerin çoğu bu zaferleri ancak o kızlardan, sürtüklerden biriyle çıkarak elde edebiliyordu. 4. Lillian Rubin, Erotic Wars, New York: Farrar, Straus and Giroux, 1990, s. 8. 16