Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin İncelenmesi İrfan KARADUMAN *

Benzer belgeler
Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Fikri Soysal Dicle Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Ses Eğitimi Bölümü Türkiye

MUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V Ön koşul Dersler - Dersin Dili

GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan Işıldak 1 Dr. Gamze Köprülü 2

Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi

TÜRK MÛSĐKÎSĐ NĐN GELENEKSEL SES ve ÂHENK SĐSTEMĐ. Dr. Timuçin Çevikoğlu

INVESTIGATION OF SEKERCI UDI HAFIZ CEMIL EFENDI S UD IMPROVISATION IN TERMS OF TUNE AND OVERAGE

DOI: /sed sed, 2019, Cilt 7, Sayı 1, Volume 7, Issue 1

CEMİL BEY İN KEMENÇE İCRASINDA KULLANMIŞ OLDUĞU SÜSLEMELER

HAMMÂMÎZÂDE İSMÂİL DEDE EFENDİ NİN MEVLEVÎ ÂYÎNLERİNDEKİ MAKAM VE FORM ANLAYIŞININ TÜRK DİN MÛSİKÎSİNE ETKİLERİ

Selânikli Necib Dede nin Sûzinâk Âyini nin Birinci Selâmının Makam ve Geçki Bakımından Analizi

Türk MüzIğInde. Makamlar /Usûller. ve Seyir ÖrneklerI. M. Fatih Salgar

RÂKIM ELKUTLU YA AİT RAST TEVŞÎH İN MAKÂM VE GEÇKİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDE MAKAM GEÇKİLERİ

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

TÜRK MUSİKİSİNDE NAZARİYATÇILARA VE BESTEKARLARA GÖRE BUSELİK MAKAMININ KARŞILAŞTIRILMASI

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi Doi:

C. Ü. İlah/yat. Fakültesi Dergisi. Saz Ve SÖz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey'in Kur'a. Erol BAŞARA"

TÜRK SANAT MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI DERSİ

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDEKİ BAZI MÜREKKEP MAKAMLARDA ORTA ÜÇLÜ ARALIĞIN GÜÇLÜ PERDELERİ BELİRLEYİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

AREL-EZGİ-UZDİLEK KURAMINDA ARTIK İKİLİ ARALIĞI VE ÇEŞİTLİ MAKAMLARA GÖRE UYGULAMADAKİ YANSIMALARI

TANBURÎ CEMİL BEY İN TAKSîM İCRALARI VE HÜSEYİN SADETTİN AREL İN NAZARİYATINDAKİ HÜSEYNî MAKAMI UYGULAMALARININ KARŞILAŞTIRILMASI

HACI ARİF BEY ( )

MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE

Niyazi Karasar. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.77 3

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ ANASANAT DALI DERS İÇERİKLERİ

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 Makale No: 36 ISSN:

TANBURİ CEMİL BEY İCRASININ ANALİZİ VE KURAMSAL DEĞERLER İLE KARŞILAŞTIRILMASI. Öğr. Gör. Eren Özek *

NECDET YAŞAR IN GEÇİŞ TAKSİMLERİNİN MAKAMSAL VE TEKNİK YAPI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması

NEY METODU SAYFA 066 NEY METHOD PAGE 066. Resim no:0037/a Picture no: 0037/A

GELENEKSEL TÜRK HALK MÜZİĞİNDE MAKÂM KAVRAMININ KULLANILMASINA EDVÂR GELENEĞİ AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM * ÖZET

TRT repertuvarında kayıtlı segah makamındaki sazs erinin türleri ve biçimleri nedir?

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II

20. Yüzyıl Türk Müziğine Farklı Bir İz Bırakan M. Reşat Aysu nun Hayatı ve Bestecilik Kimliği

PROGRAMLAR. Türk Din Musikisi Lisans Programı

KANUNDA SES SİSTEMİ SORUNLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma

Geleneksel Türk Sanat Müziğinde Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi ve Uygulamada Kullanılmayan Bazı Perdeler

YOZGAT MÜZİK KÜLTÜRÜ VE GELENEKSEL DÎNÎ MÛSİKÎ KÜLTÜRÜMÜZ (MUKAYESELİ BİR DEĞERLENDİRME)

17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri. Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel. Sunum Metni Bilge Sumer

EROL DERAN IN ACEMKÜRDİ MAKAMINDAKİ KANUN TAKSİMİNİN MAKAMSAL YAPI BAKIMINDAN İNCELENMESİ*

MAKAM TANIMADA ÖNEM TAŞIYAN FAKTÖRLER VE ÖĞRENCİLERİN BASİT MAKAMLARI TANIMADAKİ YETERLİLİKLERİ

SULTAN III. SELİM HÂN IN TERKÎB ETTİĞİ TÜRK MÛSIKÎSİ MAKAMLARININ İNCELENMESİ

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

Türk Mûsikîsi nde Makâm Uygulamaları

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI

HAŞİM BEY MECMUASININ MAKAM VE TONALİTE KARŞILAŞTIRMASI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ * ÖZET

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi

XIII. YÜZYILDAN BUGÜNE UZANAN MAKAMLAR VE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ *

This article was checked by ithenticate.

GÜZEL SANATLAR LİSESİ

TÜRK MÛSĐKÎSĐNDE NOTANIN TARĐHÇESĐ. Dr. Timuçin ÇEVĐKOĞLU

SELAHATTİN PINAR BESTELERİNDE HİCAZ MAKAMININ İŞLENİŞİ VE ÇAĞDAŞI BESTEKARLARLA KARŞILAŞTIRILMASI

Doç. Dr. Nilgün DOĞRUSÖZ

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

Volume: 13 Issue: 3 Year: 2016

HARUN YAHUDİ'NİN "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" ADLI ESERİ THE WORK NAMED "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" OF HARUN YAHUDİ

Makam Dağarımız ve Müfredat Programımız. Our Makam (modes in Turkish classical music) Repertoire and Curriculum Program

Ra-Dü-Se Solfeji. Perde adlarının ilk heceleri alınmak suretiyle, gerekmesi halinde bir-iki modifikasyon yapılarak, kolayca aşılabilir.

Segâh Makamının Uygur, Azeri ve Türkiye Müzik Kültürü Bağlamında Nazari Açıdan Karşılaştırılması

ALİ UFKÎ, KANTEMİROĞLU VE KEVSERÎ NİN MÜZİK YAZILARININ TÜRK MÜZİK GELENEĞİ BAĞLAMINDAUZZAL PEŞREVİ ÜZERİNDEN İNCELENMESİ

GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÖĞRETİM PROGRAMI 9 ve 10. Sınıflar

HÛZÎ MAKAMININ TARİHSEL SÜREÇLERE GÖRE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ

Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 79, Ekim 2018, s

1996 Şubatında Kudüs te düzenlenen Kudüs Dinî Müzikler Festivali ne Necdet Yaşar, Sadreddin Özçimi ve Derya Türkan la birlikte katıldı.

İŞİTİLEN MAKAMI TANIMADA ÖNEM TAŞIYAN FAKTÖRLER THE IMPORTANT FACTORS IN IDENTIFYING THE HEARD MAQAM

Necdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi.

TÜRK HALK MÜZİĞİ KÜLTÜRÜNDE BİRLEŞTİRİCİ UNSUR OLARAK HÜSEYNİ DİZİSİ VE HÜSEYNİ TÜRKÜLER

ITRÎ NİN SEGÂH AYİNİ NİN ALTI NOTA NÜSHASI ÜZERİNDE MAKAMSAL BİR İNCELEME Dr. Ali Tan 1 Demet Uruş Kır 2

TÜRK MÜZİK EĞİTİMİ TARİHİNDE NOTACI HACI EMİN BEY İN NOTA MUALLİMİ ADLI KİTABININ YERİ VE ÖNEMİ. Dr. Gökhan Yalçın 1

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994

ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ DERS TANITIM ve UYGULAMA BİLGİLERİ

MÜZİKSEL İŞİTME OKUMA VE YAZMA 10

KEMANÎ HIZIR AĞA, TÜRK MÜZİĞİNDE BATILILAŞMANIN BAŞLANGICI MI?

UD ĠCRA GELENEĞĠNDE CĠNUÇEN TANRIKORUR EKOLÜNÜN UZZAL TAKSĠM ÜZERĠNDEN YANSIMALARI a

Ozan Yarman İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bölümü Doktora Programı

PENCGÂH MAKAMI. Sühan İRDEN 1 ÖZET. İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015):

NECDET YAŞAR IN TANBUR TAKSİMLERİNİN MAKAMSAL VE TEKNİK ANALİZİ

TÜRKÜ DERLEMELERİNDE YAPILAN YANLIŞLAR ve DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN ÖNERİLER Arş. Gör. A. Serdar YENER 1

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ TAMBUR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

TÜRK MÜZİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI

Meslekî Müzik Eğitimi Veren Kurumlarda Kullanılan Ud Metodları Üzerinde Karşılaştırılmalı Bir Çalışma

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI UD EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ANKARA HALK MÜZİĞİNİ BELİRLEYEN ÖGELER * THE DETERMINANTS OF ANKARA FOLK MUSIC Ömer Can SATIR

MAKAMSAL VİYOLONSEL ÖĞRETİMİNDE POPÜLER MÜZİK ESERLERİNDEN YARARLANMA: (ORHAN GENCEBAY ÖRNEĞİ)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

MÜZİKSEL İŞİTME OKUMA VE YAZMA DERSLERİNDEKİ MAKAMSAL DİZİLERİN ÖĞRETİMİNDE SEFAİ ACAY YAKLAŞIMININ KULLANILABİLİRLİĞİ Filiz YILDIZ Yüksek Lisans

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

V e d a t K a p t a n Y u r

ARMONİYE YABANCI SESLER

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

MUALLİM KÂZIM UZ UN MÛSIKÎ NAZARİYÂTI ADLI ESERİNİN İNCELENMESİ

Tablo 1: Müelliflerin doğum/ölüm ve kitap telif tarihleri Yazar Hangi Tarihler arasında yaşadı Eser Telif Tarihi

Transkript:

C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XIV/1-2010, 345-354 Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin İncelenmesi İrfan KARADUMAN * Özet: Türk mûsıkîsinin yapı taşlarından birisi makamsal yapısıdır. Bestekârların makam ve usûl konusuna hâkimiyetleri, bu alanda oluşturacakları eserlerin kalitelerini doğrudan etkilemektedir. Muallim İsmail Hakkı Bey, bestekârlık alanında kendisini unutulmazlar arasına yerleştirmeyi başarmıştır. Klasik üslûp olarak bilinen üslûbu çok iyi kavramış ama zaman zaman bu üslûbun dışına çıkarak özgün nitelikte besteler de vermiştir. Muallim İsmail Hakkı Bey, döneminin mûsıkî üslûbunun dışına çıkmış olsaydı kuvvetle muhtemel unutulurdu. Ferahfeza makamı, bazı yönleriyle başka makamlarla karıştırılmıştır. Bazı bestekârların makamları birbirine karıştırması durumu, bu makam için de geçerlidir. Sultanîyegâh makamı ile içi içe kullanılan ve bazı bestekârlar tarafından birbirinden ayrılamayan ferahfeza makamı, Muallim İsmail Hakkı Bey tarafından net biçimde anlaşılmış ve ustaca kullanılmıştır. Bu çalışmada, Muallim İsmail Hakkı Bey e ait ferahfeza Peşrev in analizi yapılacak ve bestekârlık özellikleri ortaya konmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Ferahfeza makamı, Muallim İsmail Hakkı Bey, Türk Mûsıkîsi Abstract: One of the fundamentals of Turkish music is maquam. Mastering of composers to the subject of maquam and usul, directly affects the quality of their works. Muallim İsmail Hakkı Bey has succeeded to place himself among the unforgettable. He has well conceived the style called classical style, however he has given original works out of it. İf Muallim İsmail Hakkı Bey hadn't done so, maybe he would be forgotten. The maquam called ferahfeza is confused with other maquams because of it's some properties. This confusion of maquam and usul which is sometimes seen on some composers is the same for this maquam too. Maquam ferahfeza which is used in a mixed way with maquam sultanîyegâh and afterwards couldn't be separated from each other is perfectly understood by Muallim İsmail Hakkı Bey and used by him expertly. In this study, Muallim İsmail Hakkı Bey s * Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi - Sivas.

346 * İrfan KARADUMAN ferahfeza peşrev will be analyzed and him character of compose will be tried to state expressly. Key Words: Ferahfeza Maquam, Muallim İsmail Hakkı Bey, Turkish Music Giriş Türk mûsıkîsi tarihsel olarak, ancak bestekârların yaşamları ve eserlerin sözleri itibariyle belirli yönleriyle aydınlatılabilmiş bir sanat alanıdır. Nazariyat çalışmaları, bestelerin ezgisel yönden incelenememesi sebebiyle yeterince anlaşılır hale gelememiştir. Bu sorunun temelinde geçmiş yüzyıllara ait ses kayıtlarının olmaması ve nota yazısının yeterince bilinmemesi yatmaktadır. Yazmalar sayesinde nazari bilgileri inceleyebildiğimiz kaynaklarda nota yazıları ile ezgisel incelemeleri sadece birkaç kaynaktan istifade ederek yapabilmekteyiz. Bu kaynaklar, ya yabancı müzisyenlerin (Kantemir 1, Ali Ufki 2, gibi ) ya da nota yazısını merak edip öğrenme fırsatı bulmuş Türk müzisyenlerindir. Bu durumun sonucu olarak hemen her yüzyılda makam tanımlarının değiştiğini görmekteyiz 3. Bu değişim, nota yazısının kullanılmaya başlandığı XIX yy. dan sonra da devam etmiştir. Bestekârlar, bazı makamları ustalarının kendilerine aktardıkları şekilde kullanmışlardır. Bazı bestekârlar da öğrendikleri makamlarda ve beste yapılarında değişimi yakalayabilmiş ve özgün besteler vermişlerdir. Geleneği uygulamanın ötesine geçme cesaretini gösteren bestekârların adları bugün hâlâ hatırlanmaktadır. Türk mûsıkîsi makamlarının sayısı XIII. yy. dan günümüze kadar 623 tanedir 4. Bu makam yapıları, tamamen özgün nitelik taşımamaktadırlar. Bazı makamların işitsel olarak birbirine benzemesi normaldir. Çünkü matbaanın ve nota yayıncılığının olmadığı dönemlerde mûsıkî ilgililerinin mevcut makamlardan haberdar olmamaları mümkündür. Birbirlerine benzer makamların yanında bazı 1 Dimitri Kantemir 1673 yılında Boğdan da doğmuştur. Mûsıkîyi Harflerle Tesbit İlminin Kitabı adlı kitabını Yalçın Tura çevirmiştir. 2 Ali Ufki 1610 tarihinde Polonya da doğmuştur. Asıl adı Botix Bob dur. Mecmûa-i Sâz ü Söz adlı kitabını M. Hakan Cevher çevirmiştir. 3 Oya Levendoğlu Yılmaz, XIII. Yüzyıldan Günümüze Kadar Varlığını Sürdüren Makamlar ve Değişim Çizgileri, Basılmamış Doktora Tezi, Gazi Ün. Fen Bil. Ens., Ankara, 2002 4 Oya Levendoğlu Yılmaz, a.g.e., s. 4.

Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin * 347 makamlar ise özgünlüğü ile karşımıza çıkmaktadır. Bu makamlardan bir tanesi Ferahfeza makamıdır. Ferahfeza makamı XVIII. yy da oluşturulmuş ve çok kişiyi etkilemeyi başarmış bir makamdır. Bu makamı en güzel işleyen bestekârlardan birisi Muallim İsmail Hakkı Bey dir. Ferahfeza makamı yanlış kullanıma da çok müsait bir makamdır. Çünkü sultanîyegâh makamı ile karıştırılabilir. Hüseyin Sâdeddin Arel, Türk Mûsıkîsi Nazariyatı Dersleri adlı kitabında ferahfeza makamı seyrini açıklarken şu noktaya dikkat çekmektedir: Yegâh perdesindeki Bûselik makamından ibaret olan Sultanî-Yegâh ın seyri ile Ferahfezâ nın seyri birbirine pek yakın bulunduğundan Sultanî-Yegâh makamına mensup bazı eserlerin Ferahfezâ diye isimlendirildiği vakidir. 5. Geleneksel beste anlayışı da makam kullanımını hem kısıtlayan hem de yanlışa sürükleyebilen bir anlayıştır. Geleneksellik ile değişmezlik aynı değildir 6. Bu makalede, hem ferahfeza makamının özellikleri hem de Muallim İsmail Hakkı Bey in bestekârlık yönü incelenerek, Türk mûsıkîsi alanında yeni beste yapacak olan kişilere makam kullanımı ile gelenek kavramının değişkenliğinin önemi izah edilecektir. Ferahfeza Makamı: Seyyid (Vardakosta) Ahmet Ağa (1728-1794) tarafından oluşturulan ferahfeza makamının, en güzel örneklerini Hammamîzade İsmail Dede Efendi (1778-1846) bestelemiştir. Dede Efendi ile Hünkâr İmamı Zeynelabidin Efendi arasında geçen bir olaya kadar çok fazla bilinmeyen ferahfeza makamı, olayın ardından Sultan II. Mahmut un (1785-1839) isteği üzerine Dede Efendi tarafından tekrar ele alınmıştır 7. Dede Efendi ile Hünkâr İmamı arasında geçen olay şu şekildedir: Ramazan ayında kılınan teravih namazının son dört rekâtında, Acem-Aşirân makamında ilahi okunması Itri den beri alışılagelmiş bir uygulama idi. İmam-Şehriyari nin de aynı makamdan Kur an okuması gelenek haline gelmişti. Zeynelabidin Efendi, musıki bilgisinin sınırlılığına rağmen, yüksek kabiliyeti ile kendini kabul ettirmiş bir zat imiş. Müezzinler ilahiyi hangi makamdan okursa okusun o da aynı makamdan Kur an okumakta güçlük çekmezmiş. Fakat teravih namazının rekât aralarında icrası güç ve az kullanılan makamlardan okuduğu ilahilerle 5 Hüseyin Sâdeddin Arel, Türk Mûsıkîsi Nazariyatı Dersleri, Haz: Onur Akdoğu, Kültür Bakanlığı Yayınları:1347, Ankara, 1991, s. 143. 6 Özkul Çobanoğlu, Halkbilimi Kuramları ve Araştırma Yöntemlerine Giriş, Akçağ Yayınları, Ankara, 2005, s. 23. 7 Fatih Salgar, 50 Türk Müziği Bestekarı, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2005, s.170-171.

348 * İrfan KARADUMAN Dede Efendi, zaman zaman İmam Efendi ye sıkıntılı anlar yaşatırmış. Doğal olarak bu hal, II. Mahmud gibi musıkiyi çok iyi bilen bir Padişahın gözünden kaçmazmış. Zeynelabidin Efendi de, Padişaha namaz kıldırdığı bir gecede, Acem-Aşîrân makamında seyredip, Yegâh perdesine düşerek ve henüz o makamdan bir ilahi bestelenmemiş olduğundan, Dede Efendi yi Acem-Aşîrân makamından ilahi okumağa mecbur ederek üstünlük sağlamak amacında imiş. İşte bu düşünceler doğrultusunda hareket eden Zeynelabidin Efendi, kıldırdığı bir teravih namazında, Yegâh perdesinde karar kılar. Bir sonraki rekâtta da aynı şeyi yapınca Dede, İmam Efendi nin amacını anlar ve bir ara mahfilin bir köşesine çekilip Yunus un ünlü ilahisini o anda besteler ve İmam Efendi nin Ferahfeza karar vermesi üzerine hemen orada bestelemiş olduğu ilahiyi okur 8. Yukarıdaki metne göre, makam kavramını tanımlayan bazı kaynaklarda anlatıldığı üzere, genişleme bölgesi veya geçkiler makamın tanımında çok büyük önem taşımamaktadır. Çünkü Dede Efendi, ferahfeza yı sadece bitişteki yegâh tan anlamıştır. Farklı kaynaklarda, küçük ayrıntılar dışında ferahfeza makamı ile ilgili ortak tanım, yerinde acemaşiran makamı dizisine yegâh ta buselik dizisinin eklenmesi şeklinde yapılmıştır. Aşağıda ferahfeza makamı dizisi gösterilmektedir. Ferahfeza Makamı Dizisi Ferahfeza makamının etkisini tam olarak duyurabilmek için acemaşiran seyir yapıldıktan sonra yegâh perdesinde karar vermek yeterli olacaktır. Ferahfeza makamı içinde önemli perdelerden birisi olan dügâh perdesinde kalış yapılacağı zaman, neva perdesine geçici yeden olarak kullanılan nim hicaz perdesinin etkisi azaltılmalıdır. Aksi halde sultanîyegâh makamının etkisi artmış olacaktır. Ferahfeza makamında vazgeçilmeyecek kalışlardan birisi olan acemaşiran perdesinde çargâh lı kalış 9 dik hicaz ın tam tersine azaltılmamalıdır. Bu durumda sultanîyegâh etki yine artmış olacaktır. 8 Salgar, a.g.e., s.170. 9 İsmail Hakkı Özkan, Türk Mûsıkîsi Nazariyatı ve Usûlleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 1998, s. 217.

Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin * 349 Kısaca söylemek gerekirse, ferahfeza makamını işlemek aslında zor değildir. Acemaşiran perdesinde çargâh gezindikten sonra yegâh perdesinde karar vermek yeterli olacaktır. Bu birleşim tonal müziklerde, fa majör ile (ilgili minörü olan) re minör arasındaki ilişkiye benzetilebilir. Muallim İsmail Hakkı Bey in Hayatı: Muallim İsmail Hakkı Bey, 1866 yılında İstanbul da doğmuştur. Babası Raşid Efendi mûsıkî ile hanende olarak uğraştığı için İsmail Hakkı Bey ilk mûsıkî eğitimini babasından almıştır. Hünkâr müezzininin dikkatini çekerek Mızıka-yı Humayun a girmiştir. Mızıka-yı Humayun da Türk mûsıkîsinin yanı sıra batı mûsıkîsini de öğrenme fırsatı bulmuştur. Bu eğitim Muallim İsmail Hakkı Bey in dönem anlayışının dışında da besteler verme nedenini açıklamaya yetmektedir. Mûsıki eğitimi aldığı kişiler, Latif Ağa, Zati Bey, Guatelli Paşa olarak sayılabilir. Öğrencilerinin başında Hafız Yaşar, Faize Ergin, Zeki Arif Ataergin, Ali Rıza Şengel gibi isimler yer almaktadır 10. Muallim İsmail Hakkı Bey, mûsıkîye sadece bestekâr olarak emek vermemiş, mûsıkî topluluğu oluşumlarına da katkı sağlamıştır. Mûsıkî-i Osmanî adlı topluluğu kurmuştur. O dönemde mûsıkî uygulamalarının artırılmasına bu sayede faydalar sağlamıştır. Bestelerinin sayısı dikkat çekecek kadar çoktur. Buna rağmen bestelerinin sayısı ve listesi tam olarak belirlenmemiştir 11. Besteleri arasında polka, mazurka, film müzikleri ve operetler de bulunmaktadır. 1927 yılında Dar ül Elhan dan evine dönerken kalp krizi nedeniyle ölmüştür. Eğrikapı da aile kabristanına defnedilmiştir 12. Muallim İsmail Hakkı Bey in Ferahfeza Peşrevi nin Analizi: Muallim İsmail Hakkı Bey in peşrev 13 biçiminde bestelemiş olduğu ferahfeza peşrevde, ilk olarak söylememiz gereken özellik, bestecinin, peşrevi yaşadığı dönemin ezgi anlayışı dışında kalan bir anlayışla bestelemiş olmasıdır. Bestecinin yaşadığı dönemin klasik ezgisel özelliklerinden birisi, ikili aralıklarla ve aynı ezgi kalıplarıyla oluşturulan eserlerdir. Bilindiği gibi yaşadıkları dönemlere adını 10 Salgar, a.g.e., s.357. 11 Recep Uslu, İlk Folklor Derlemecilerinden İsmail Hakkı Bey Arşivinin Önemi Folklor/Edebiyat, Cilt: 14, Sayı: 54, s. 154. 12 Recep Uslu, a.g.e., s. 154. 13 Peşrev Biçimi: A(a+ x)+b(b+ x)+c(c+ x)+d(d+ x) şeklinde olmasına rağmen bazen bestekârlar bu biçimin dışında da peşrevler bestelemişlerdir. Bu konu için Bkz: Onur Akdoğu, Türk Müziği nde Türler ve Biçimler, İzmir, 2003.

350 * İrfan KARADUMAN yazdıran kişiler, her zaman klasik anlayış dışına çıkan kişilerdir. Bu eserde de bahsettiğimiz farklılıkların bulunduğunu, bölümleri incelerken yazının devamında belirtmeye çalışacağız. Peşrevin birinci bölümüne bakıldığı zaman, önce de bahsettiğimiz gibi süreleri birbirinden farklı seslerden oluşmuş ezgileri ve düzüm değişikliklerini görmekteyiz. Bu sayede besteci, dinleyenler üzerinde tekdüze duyum oluşmasını engellemiştir. Muallim İsmail Hakkı Bey in, bestecilik kimliği hakkında fikir sahibi olmamızı kolaylaştıran özelliklerden birisi de karşımıza henüz sekizinci ölçüde çıkmıştır. Sol (diyez) ve fa (diyez) seslerini kullanırken aynı zamanda da motif sekilemesi yaparak renk elde etmiş olan besteci, bu ölçünün hemen sonrasında dörtlü ve beşli aralıkları kullanarak eseri dinleyenler üzerinde farklı etkiler yaratmayı başarmıştır. Bu bölümde ferahfeza makamını güçlü bir biçimde hissettiren Muallim İsmail Hakkı Bey, peşrevlerde genel olarak yapılan uygulamanın da dışına çıkmamış ve ilk haneyi peşrevin makamında bestelemiştir. Eserde göze çarpan bir diğer ayrıntı ise, her bölümde bulunan ve teslim bölümüne geçişte kullanılan bir ölçülük köprüdür 14. İkinci bölümde yapılan çeşni ve geçki, esere işitsel zenginlik kazandırmıştır. Böylece eser monotonluktan kurtarılmıştır. Bu değişimi bölüme başlar başlamaz görüyoruz. Besteci, sabâ, ferahfeza ve acemaşiran makamlarının ortak ve önemli perdesi olan acem (fa) perdesini kullanarak önce acemaşiran geçki yapmaktadır. Acemaşiran geçki içerisinde dikkat çeken sekilemeler gerektiği kadar kullanılmış ve hemen terk edilerek sonraki ezgilerin tahmin edilebilmesini zorlaştırmıştır. Acemaşiran geçkinin hemen ardından sabâ çeşni ve tekrar ferahfezaya dönüş yapılmıştır. Üçüncü bölümün başlangıç perdesi olan muhayyer (la) perdesi, teslimin son perdesi olan yegâh perdesinin hemen ardından çok farklı bir duyum oluşturmuştur. Bu bölümü, makam geçkisi olmamasına rağmen bu özelliğinin oluşturduğu farklılıktan dolayı ayrı bir bölüm olarak ele alıyoruz. Bölümün ilk iki ölçüsündeki ezgi, üçüncü ve dördüncü ölçüsünde bir büyük ikili aşağıya alınarak renk elde edilmiştir. Bestecinin bu şekilde elde etmiş olduğu renkler, eseri sıkıcılıktan kurtaran temel özelliklerden sadece birisidir. Aynı şekilde 11.-12. ölçülerde ve 13. ölçüde yapılmış olan çeşitlemeler esere dinamizm kazandırmıştır. Eserin son bölümüne besteci yegâh perdesi üzerinde nihavend ile giriş yapmış ve aynı zamanda üçlemelerin de sıkça kullanılmış olduğu sekilemelerle ezgiyi tamamlamıştır. Bu şekilde ferahfezadan 14 Onur Akdoğu, Türk Müziği nde Türler ve Biçimler, İzmir, 2003, s. 59.

Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin * 351 uzaklaşıldığını düşündüren besteci, sultanîyegâh ı sadece anımsatıp tekrar ferahfeza makamını tam olarak işlemiş ve eseri bitirmiştir.

352 * İrfan KARADUMAN

Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin * 353

354 * İrfan KARADUMAN Sonuç Muallim İsmail Hakkı Bey, Türk mûsıkîsinde Mızıka-yı Humayun ile birlikte ortaya çıkan değişimi yaşamış ve meşk yöntemi ile yeni tarz mûsıkî sistemini bir arada yaşatmayı başarmış bir mûsıkîşinastır. Muallim, Hoca ve Ser-hanende unvanlarını almış olması, yaşadığı dönemde de el üstünde tutulduğunu göstermektedir. Buna rağmen bestelerinin tamamının tasnif edilmemiş ve üzerine yeterince çalışma yapılmamış olması önemli bir eksikliktir. Muallim İsmail Hakkı Bey in müzik anlayışına bir örnek olduğunu düşündüğümüz incelenen peşrevde, bestekârın ferahfeza ile sultanîyegâh makamlarının ayrımını yaptığını ve bunun bilinci içinde olduğunu görmekteyiz. Bu ayrım, bestekârı tamamen tanıtmamakla beraber bestekârlık anlayışının ne denli büyük olduğunu göstermektedir. Bu sebeple Muallim İsmail Hakkı Bey hakkında yapılacak olan çalışmaların sayısı ve hacmi artırılmalıdır.