İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYE ARAŞTIRMALARI MERKEZİ SİYASET AKADEMİSİ İZMİR İKİNCİ HAFTA BASIN BÜLTENİ 02 Kasım 2013 CUMARTESİ HİLTON HOTEL/İZMİR Türkiye nin siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal gündemine dair konuların tartışıldığı ve geleneksel olarak her dönem İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen Siyaset Akademisi, bu dönem de Amerika Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü (IRI) işbirliği ile ikinci haftasında 2 Kasım 2013 Cumartesi günü birbirinden değerli konu ve konuklarının katılımıyla gerçekleşti. Hilton Hotel İzmir de başlayan Siyaset Akademisi İzmir katılımcıların yoğun ilgisiyle başladı. Moderatörlüğünü İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Zeynep Banu Dalaman ın yaptığı akademide ikinci haftanın konukları; MHP Grup Başkan Vekili, İzmir Milletvekili Dr. Oktay VURAL, Dialogue International Global Başkanı, EAPC (Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği) 2. Başkanı Necati ÖZKAN, İçişleri Eski Bakanı, MHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili, Adalet Komisyonu Üyesi Murat BAŞESGİOĞLU ve İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL M.Y.O. Yönetim ve Organizasyon Programı Bölüm Başkanı, Yerel Yönetimler Programı Öğretim Üyesi Dr. Fatih Turan YAMAN idi. Dört hafta boyunca Türkiye nin önde gelen siyasetçi, gazeteci ve akademisyenleriyle 2014 Seçimlerine Doğru Türk Siyaseti konu başlığı altında, yaklaşan seçimlerin her yönüyle değerlendirildiği akademide gündeme dair önemli konu başlıkları da ortaya çıktı.
Oktay Vural dan Dış Politika Çıkışı Siyaset Akademisi İzmir de ilk dersin konuşmacısı olan Sn. Dr. Oktay VURAL; yaklaşan seçimler öncesi iç siyasi gündemin yanı sıra Türk dış politikasının konumunu değerlendirdi. Dış politika kapsamında diplomatik sahadaki gücün üç temel hedefi olmasının gerektiğini belirten Vural, Türk dış politikası özellikle bugün Türkiye yi yöneten iktidar yüzünden ülkenin öz çıkarları korunmak yerine küreselleşmenin hedeflediği bir Türkiye olmuştur. Bugünkü iktidarın yaptığı değerlendirme, uluslararası standartlarına uygun düzenlenmesi gereken bir ülkedir. İktidarın Türkiye nin değerlerini korumak değil yıpratma politikası vardır dedi. Konuşmasının ardından dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan Sn. Dr. Oktay Vural gündeme damga vuracak değerlendirmelerde bulundu. Bu bağlamda soruları yanıtladıktan sonra Irak, Suriye, Libya ve Mısır olaylarında dış politikadaki yanlışlıklardan dolayı Ortadoğu'da çıkışı olmayan bir ülke haline geldiklerini söyleyen MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Sayın Başbakanımız Türkiye yeni Irak idealine bağlı dedi olmadı. Suriye'deki yanlışlıklardan dolayı PYD oluşumu tamamlandı ve bunların hepsi Türkiye için bir yıl önce tehditken şimdi normal bir şeymiş gibi gösteriliyor. Türkiye oradaki oluşumu meşrulaştırdı. Sayın Davutoğlu Suriye'nin kuzeyindeki özerkliğe karşı değiliz dedi. Bir yıl içinde fikir değişti. Bunları anlamak çok güç. Terör örgütünün silahları ile birlikte varlığını kabul etmek bile Türkiye'nin bu konuda maalesef uluslararası güçlerin kontrolüne veren bir devlet haline gelmesini sağladı. Yakın coğrafya ile ilişkilerin artmasını biz doğru buluyoruz. Ama vatandaşlarımızın menfaatleri açısından Türkiye'nin bu politikası yanlış. Afrika'ya açılma politikası olumlu bir politikaydı ama şimdi Türkiye orta doğuda çıkışı olmayan bir ülke haline geldi. Suriye ile Irak, Mısır ile problem bu da ciddi bir problem şeklinde konuştu. Dış politikadaki yapılan hatalı politikaların iç politikayı da etkilediğini sözlerine ekleyen Vural, Dış politika etnik ve mezhebe dayalı. Milli devlet fikri bağımsızlığa dayalı devlet fikrinin çözümlenmesi ve dış politikası ile iç politikasıyla aynı eksende oturması lazım. Dışı da içerisi de Türkiye'nin cumhuriyetle kurulan temel yapılanmayı tehditlerle karşılaşacak duruma gelmiştir. Bağımsız bir politika uygulamıyor. Kendi uluslararası sorunlarımızı ve menfaatlerimizi düşünmüyoruz. Dışardaki politika iç politikamızı çok net şekilde etkileyecek bir hale gelmiştir. Milli ve üniter devlet yapısından vazgeçmeye başladı dedi.
Konuşmasının ardından katılımcılarımızın sorularını yanıtlayan Sn. Dr. Oktay VURAL a konuşmasından ötürü teşekkür plaketi takdim edildi. NECATİ ÖZKAN Dialogue International Global Başkanı, EAPC (Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği) 2. Başkanı Seçim Eşittir Strateji! Siyaset Akademisi İzmir in ikinci haftasında seçim stratejileri ve siyasal iletişim çalışmalarında uzman isimlerden biri olan Sn. Necati Özkan günün ikinci konuğu olarak Türkiye nin yaklaşan seçim dönemine dair önemli değerlendirmelerde bulunarak gözlemlerini katılımcılarımızla paylaştı. Seçimlerde stratejinin önemini vurgulayan Necati Özkan, Eğer bir aday doğru bir stratejiye karar verdiyse, gerisi kolaydır ve süreci daha kolay yönetirsiniz. Eğer stratejiniz doğru ise kazanırsınız. Bunun en iyi örneği ABD Başkanı Obama dır. Change yani Değişim sloganı çok basit bir kelimedir. Ancak yüklediği anlamlara değinecek olursak, Obama nın Amerikan seçimlerinde neden başarılı olduğunu da çözmüş olacağız şeklinde açıklamalarda bulundu. Obama nın seçim kampanyalarında Amerika nın birleşmesi ve yeni bir birliğe ihtiyacı çağrısı yaptığını ve kampanyalarını buna göre şekillendirdiğini söyledi. Diğer rakipleri ile karşılaştırarak sunumuna devam eden Özkan, Obama açık ara hep öndeydi. Çünkü sosyal medyayı çok ileri düzeyde kullanıyordu. En önemlisi tek fikir üzerinden devam etmesidir. Değişimden sonra umut kelimesini kullanarak sloganı daha da güçlendirmiş Amerika nın uzun süredir hasret olduğu değişim çağrısına atıfta bulunmuştur. Sloganlarıyla rakiplerinin hata yapmaya itmesi seçimdeki iddiasını daha da arttırmıştır, dedi. Necati Özkan: Kendinize ait bir fikriniz, ülkenize ait bir hayaliniz yoksa kazanacağız bir şey yok. Seçimleri liderler kazanır, liderler kaybeder. Bu noktada daha önce CHP için yapılan seçim kampanyasından kısaca bahseden Özkan; Zihinlerde CHP hakkında bırakılmış derin izlerin giderilmesi mümkün değildir ancak pes etmeyip bir yenilenme yapmaları gerekir. Bugün ki CHP nin üzerinde dünkü CHP nin güneşi
de var, gölgesi de var. Partinin dün yaptığı hataların, yanlış algıların etkilerinden kaçınmanın tek yolu eski zihinsel algıları değiştirmekten geçer dedi. Liderlik kavramının üzerinde duran Özkan, Seçimleri liderler kazanır, liderler kaybeder!, sözüyle seçimlerde partiler kazanmaz ya da kaybetmez. Liderler üzerinden kazanımlar ya da kayıplar yaşanabilir., diyerek konuşmasını tamamladı. Konuşmasına daha önce Türkiye de yapılmış seçim kampanyalarından ve kullanılan seçim stratejilerinden örnekler vererek devam Necati Özkan ın dersinden bazı önemli detaylar ise şöyle: Seçimlerde stratejik olarak yapılan hatayı hiçbir taktik bir daha düzeltemez. Kaynaklar doğru stratejiyi bulmak için doğru bir şekilde harcanmalıdır. Seçim kampanyası döneminde bir stratejiden diğer stratejiye atlarsanız ya da mesajınızı da sürekli değiştirirseniz hata yaparsanız. Bu parti olarak seçmenin gözünde tutarsız bir izlenim bırakmanıza neden olur. Aynı mesajı aynı kelimeyi tekrar tekrar bıkmadan her yerde her fırsatta seçmene iletmek zorundasınız. Seçim kampanyalarında fazla entelektüel bir dil kullanmak külliyen yanlıştır. Siyasi propagandanız köylünün de akademisyenin de anlayacağı ortak bir mesaj içermelidir ki okuma yazması olmayan insanların da anlayacağı bir mesajla sıradan bir seçmene ulaşılabilmelidir. Siyasi mesaj; yapılması vaat edilen şeyler değildir. Mesajın gerçek bir durumla alakası yoktur ama net sloganlar içermelidir. Dinleyicilerin soruların ardından Sayın Necati Özkan a konuşmasından ötürü teşekkür plaketi takdim edildi.
Murat BAŞESGİOĞLU İçişleri Eski Bakanı, MHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili, Adalet Komisyonu Üyesi Siyaset Akademisi İzmir de Sn. Necati ÖZKAN ın ardından günün ilk oturumunun ikinci konuşmacısı olarak İçişleri Eski Bakanı, MHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili, Adalet Komisyonu Üyesi Murat BAŞESGİOĞLU katıldı. Konuşmasına ülkenin genel siyasi gündemini değerlendirerek başlayan Sn. Murat BAŞESGİOĞLU konuşmasına Türk Dış Politikasına dair ilişkilerin tarihsel bir genel değerlendirmesini yaparak başladı. Ardından gündemde ki dış politika sorunlarına dair değerlendirmelerde bulunarak konuşmasını sürdürdü. Türkiye nin dış politika konusunda ki çıkmazlarının ana sebebinin kontrolsüz bir dış politika vizyonu olduğunu belirten Sayın Başesgioglu, Açık konuşmak gerekirse Suriye de ki iç savaşa Türkiye nin müdahil olmasını ve muhalefeti desteklemesini ben hiçbir haklı gerekçeye oturtamıyorum. Kendi insanlarına zulmeden ve öldüren bir yönetime insani ve vicdani olarak bir tepki duymak görevimizdir. Bunu defalarca yaptık. Ama artık orada ki iç savaşın bir tarafı olmak Türkiye nin çok büyük maliyetler ödemesine sebep olan bir hadise haline geldi. Bakın Reyhanlı da bizim 56 tane vatandaşımız öldü. 56 tane insan neden öldü? Sırf Suriye politikasına gereksiz ve haddinden fazla müdahil olduğumuzdan kaynaklandı tüm bu ölümler. Hükümet bu işin de Libya gibi, Tunus gibi, Mısır gibi bir anda olup bitecek. Ama işin geri planını göremediler. İşin gerisine Çin, İran ve Rusya gibi faktörlerin olduğunu göremediler. Ve bu işin mezhepsel bir çatışmaya doğru gittiğini maalesef geç fark ettik. Korkumuz şu ki; şu anda Ortadoğu da yaşanan mezhepsel fay hatlarının Türkiye ye sıçramasıdır. Dedi. Suriye sorunundan dolayı Türkiye ye yaşanan göçlerin bölgede Türkiye için olası bir terör sorununu daha doğurduğunu belirten Sayın Başesgioğlu, Özellikle son üç yıldır uygulanan dış politika pratiği Türkiye nin güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Türkiye yi bölgesel güç olma pozisyonundan uzaklaştırmıştır ve Dünya daki saygınlığımıza bir darbe vurmuştur. Ulusal çıkarlarını düşünen hiç kimse Türkiye nin mevcut dış politika uygulamasının bizi getirdiği zararı ziyanı inkâr edemez şeklinde konuştu.
Ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Murat Başesgioğlu na konuşmasının sonunda teşekkür plaketi takdim edildi. Dr. Fatih Turan YAMAN İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL M.Y.O. Yönetim ve Organizasyon Programı Bölüm Başkanı, Yerel Yönetimler Programı Öğretim Üyesi. 2014 Siyaset Akademisi İzmir de akademinin ikinci haftasında günün son konuğu olarak İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL M.Y.O. Yönetim ve Organizasyon Programı Bölüm Başkanı ve Yerel Yönetimler Programı Öğretim Üyesi Sayın Dr. Fatih Turan YAMAN katıldı. Konuşmasına Türkiye nin en önemli gündem maddelerinden biri olan Yerel Seçimler ve seçimlerde partilerin yerel yönetimler politikalarını değerlendirerek başlayan Fatih Turan YAMAN, Merkezi yönetim müdahaleyi ne kadar aza indirirse yerel yönetimler bir o kadar güçlü konuma gelecektir. Aynı şekilde yerel işleyişte Vesayet denetimi ne kadar genişlerse memlekette yerel özerklik bir o kadar genişleyecektir. Yani bir yandan üniter yapımızı muhafaza ederken diğer yandan yerel yönetimleri özerk ve aynı anda daha güçlü bir hale getirebilirsiniz. Dedi. Yerel Yönetim de Çare Çoğulcu Demokrasi Temsilin ötesine ancak yerel yönetimlerle geçilebilir vurgusu yapan Sayın Dr. Fatih Turan YAMAN, Mali açıdan belediyelerimiz henüz tam özerkliğe ulaşabilmiş değil. Bunun yanı sıra Türkiye'de ne yazık ki Yerel Yönetimlerde de hala tek adam hükümdarı var. Yerel yönetimlerin arkasında yatan en önemli unsur demokrasidir. Özerklik denen hak belediyeye değil halka verilmelidir. Halk bu işte asıl patronun kendisidir. Yani bu noktada sorunları çözebilmek için yerel yönetimlerin demokrasiyle hareket edilerek yönetilmesi gerekir şeklinde konuştu. Yerel yönetimlerde sorunların çözümü için sorunları yaşayanlarla sıcak temasta bulunmadan kalıcı çözümlere ulaşılamaz. Yerel düzeyde halkı noter gibi oy makinası olarak kullanma
zihniyetini aşmadan yerel demokrasiyi yaşatmak mümkün değildir. Türkiye'de siyasal partiler merkeziyetçi ve anti demokratik bir yapıyı kırmadan çoğulculuğu yakalamak zor diyerek sözlerini sonlandıran Sayın Dr. Fatih Turan Yaman konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevapladı. Ardından kendisine konuşmasından ötürü teşekkür plaketi takdim edildi.