perde yüksekliğine göre ad alır. Böylece ney, hanende ve sazendelere düzen verecek bir ahengi kazanmış demektir. Kantemiroğlu Kitabü İlmi'l-mı1siki

Benzer belgeler
TÜRK MÛSĐKÎSĐ NĐN GELENEKSEL SES ve ÂHENK SĐSTEMĐ. Dr. Timuçin Çevikoğlu

HAYDAR SANAL IN ARAŞTIRMACI YAZLIĞI. Özge KOCAMAN

Ozan Yarman İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bölümü Doktora Programı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

NEY METODU SAYFA 066 NEY METHOD PAGE 066. Resim no:0037/a Picture no: 0037/A

MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE

Ra-Dü-Se Solfeji. Perde adlarının ilk heceleri alınmak suretiyle, gerekmesi halinde bir-iki modifikasyon yapılarak, kolayca aşılabilir.

Huruf-Notaların, Ney Esas Alınarak, Dizek Yazımında Doğru İfade Edilmesi 1

Geleneksel Türk Sanat Müziğinde Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi ve Uygulamada Kullanılmayan Bazı Perdeler

TÜRK MUSİKİSİNDE NAZARİYATÇILARA VE BESTEKARLARA GÖRE BUSELİK MAKAMININ KARŞILAŞTIRILMASI

GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan Işıldak 1 Dr. Gamze Köprülü 2

TÜRK SANAT MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI DERSİ

TÜRK MÛSĐKÎSĐNDE NOTANIN TARĐHÇESĐ. Dr. Timuçin ÇEVĐKOĞLU

Neyzen olabilmek için en önemli özellik; sabretmeyi bilmektir. In order to be a neyzen the most important thing is to be patient.

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDEKİ BAZI MÜREKKEP MAKAMLARDA ORTA ÜÇLÜ ARALIĞIN GÜÇLÜ PERDELERİ BELİRLEYİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

KANUNDA SES SİSTEMİ SORUNLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM. Yarman (Başkent Üniversitesi) IÜ Devlet Konservatuvarı 7 Nisan 2014

AREL-EZGİ-UZDİLEK KURAMINDA ARTIK İKİLİ ARALIĞI VE ÇEŞİTLİ MAKAMLARA GÖRE UYGULAMADAKİ YANSIMALARI

Müziğin Alfabesi Notalardır. =

TANBURÎ CEMİL BEY İN TAKSîM İCRALARI VE HÜSEYİN SADETTİN AREL İN NAZARİYATINDAKİ HÜSEYNî MAKAMI UYGULAMALARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

C. Ü. İlah/yat. Fakültesi Dergisi. Saz Ve SÖz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey'in Kur'a. Erol BAŞARA"

Türk Mûsikîsi nde Makâm Uygulamaları

Türk MüzIğInde. Makamlar /Usûller. ve Seyir ÖrneklerI. M. Fatih Salgar

GÜZEL SANATLAR LİSESİ

Tablo 1: Müelliflerin doğum/ölüm ve kitap telif tarihleri Yazar Hangi Tarihler arasında yaşadı Eser Telif Tarihi

TÜRK MÜZİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI

DOI: /sed sed, 2019, Cilt 7, Sayı 1, Volume 7, Issue 1

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V Ön koşul Dersler - Dersin Dili

Fikri Soysal Dicle Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Ses Eğitimi Bölümü Türkiye

sesli Kanun, Yarman-24 e ayarlı Yaylı Tanbur, Etkileşimli Ney Perdeleri Flash Uyg.

Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 Makale No: 36 ISSN:

Başta KANUN ve TANBUR için, Sabit Olduğu Kadar Esnetilebilir 79, 24 ve 36 PERDELİ Üç Farklı Nazari Çözüm

Klasik Türk Mûsikîsinin Temel Sazlarından Neyde Basit Göçürme (Şed) Teknikleri

TÜRK MŪSĠKÎSĠNDE ĀHENKLER

NEY AÇKISINDA GELENEKSELLİK TARTIŞMALARI VE NEYZEN NİYAZİ SAYIN SİSTEMİ Dr. Ali TAN 1 ÖZET

TANBURİ CEMİL BEY İCRASININ ANALİZİ VE KURAMSAL DEĞERLER İLE KARŞILAŞTIRILMASI. Öğr. Gör. Eren Özek *

YILLARI ARASINDA TARİHLENDİRİLEN 10 ADET TARİHİ NEY ÖZELİNDE AÇKI-İCRA İLİŞKİSİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ TAMBUR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

ALİ UFKÎ, KANTEMİROĞLU VE KEVSERÎ NİN MÜZİK YAZILARININ TÜRK MÜZİK GELENEĞİ BAĞLAMINDAUZZAL PEŞREVİ ÜZERİNDEN İNCELENMESİ

Doç. Dr. Nilgün DOĞRUSÖZ

CEMİL BEY İN KEMENÇE İCRASINDA KULLANMIŞ OLDUĞU SÜSLEMELER

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ KANUN DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

EROL DERAN IN ACEMKÜRDİ MAKAMINDAKİ KANUN TAKSİMİNİN MAKAMSAL YAPI BAKIMINDAN İNCELENMESİ*

MAKAMSAL VİYOLONSEL ÖĞRETİMİNDE POPÜLER MÜZİK ESERLERİNDEN YARARLANMA: (ORHAN GENCEBAY ÖRNEĞİ)

TÜRK MÜZİĞİ KEMAN AKORDU

MUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM

NECDET YAŞAR IN GEÇİŞ TAKSİMLERİNİN MAKAMSAL VE TEKNİK YAPI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

10. İSTANBUL TÜRK MÜZİĞİ GÜNLERİ "Müziği Yaşamak ve Yaşatmak için"

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ ANASANAT DALI DERS İÇERİKLERİ

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

HAREKETLĠ DO SOLFEJ METODU ĠLE GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZĠĞĠ SOLFEJ ÇALIġMALARI ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠLERĠN KARġILAġTIRMALI OLARAK ĠNCELENMESĠ

Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması

MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI UD EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Bilal ELÇİ tarafından düzenlenmiştir.

TEMEL NOTA BĠLGĠSĠ. Öncelikle porte üzerindeki notaları tanıyalım:

ITRÎ NİN SEGÂH AYİNİ NİN ALTI NOTA NÜSHASI ÜZERİNDE MAKAMSAL BİR İNCELEME Dr. Ali Tan 1 Demet Uruş Kır 2

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

YOZGAT MÜZİK KÜLTÜRÜ VE GELENEKSEL DÎNÎ MÛSİKÎ KÜLTÜRÜMÜZ (MUKAYESELİ BİR DEĞERLENDİRME)

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Kümeler. 2. ÜNÝTE Bölünebilme Kurallarý ve Kesirler

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II

RÂKIM ELKUTLU YA AİT RAST TEVŞÎH İN MAKÂM VE GEÇKİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDE MAKAM GEÇKİLERİ

Niyazi Karasar. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.77 3

TÜRKÜ DERLEMELERİNDE YAPILAN YANLIŞLAR ve DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN ÖNERİLER Arş. Gör. A. Serdar YENER 1

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) MÜZİK ALETLERİ YAPIMI II.

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ LĠSANS PROGRAMI DERS ĠÇERĠKLERĠ

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

PROGRAMLAR. Türk Din Musikisi Lisans Programı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü. GÜZEL SANATLAR LİSESİ ÇALGI EĞİTİMİ TAR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

Türk Din Musikisi'nin Temel Sadanndan N ey ve Klasik Açkısı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 79, Ekim 2018, s

ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ DERS TANITIM ve UYGULAMA BİLGİLERİ DERS BİLGİLERİ

HARUN YAHUDİ'NİN "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" ADLI ESERİ THE WORK NAMED "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" OF HARUN YAHUDİ

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi Doi:

INVESTIGATION OF SEKERCI UDI HAFIZ CEMIL EFENDI S UD IMPROVISATION IN TERMS OF TUNE AND OVERAGE

Selânikli Necib Dede nin Sûzinâk Âyini nin Birinci Selâmının Makam ve Geçki Bakımından Analizi

UD ĠCRA GELENEĞĠNDE CĠNUÇEN TANRIKORUR EKOLÜNÜN UZZAL TAKSĠM ÜZERĠNDEN YANSIMALARI a

SANATTA YETERLİK TEZİ. Aslıhan ERUZUN ÖZEL. Ana Sanat Dalı: TEMEL BİLİMLER. Programı: TÜRK SANAT MÜZİĞİ

Teknik Resim TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU. 9. Alıştırma Toleransları. Yrd. Doç. Dr. Garip GENÇ. [ ES (es) = EBÖ AÖ ]

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

MÛSİKÎNİN MEBADİ-İ RİYAZİYESİ (MATEMATİKSEL ESASLARI)

Bodrum Kat Planı. Zemin katın altında bulunan katlara bodrum kat denilir ve (-) kot ile ölçülendirilir. Zemin Kat Planı

Çalgı Müziği. Çalgı Çeşitleri

TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI

Batıda 12 li Tampere Sistem Dışı Arayışlar ve İki Örnek: Partch Daniélou

RİTİM VE MÜZİK BİLGİSİ YILLIK PLAN

TME Hafta Ders Notları

TÜRK MÜZİK EĞİTİMİ TARİHİNDE NOTACI HACI EMİN BEY İN NOTA MUALLİMİ ADLI KİTABININ YERİ VE ÖNEMİ. Dr. Gökhan Yalçın 1

ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ DERS TANITIM ve UYGULAMA BİLGİLERİ

Türk Makam Müziği Tarihinde Ses-Sistemleri Ozan Yarman 1

Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi

Tezde yer alacak bölümlerin sunuş sırası aşağıdaki düzende olmalıdır;

YETİŞKİN ve ÇOCUKLAR İÇİN YAZ DÖNEMİ SANAT KURSLARI. Kayıt Başlangıç

Doğru ve eğri şeklinde, kesik veya sürekli herhangi bir şekildeki bir başlangıç noktasını bir bitiş (son)

Transkript:

aynı kelimeye iki defadan çok yer vermektir. Tekrarın fazla oluşu ahenk yönünden bir kusurdur. "Yolda Ahmet Bey'e, Ahmet Bey'in kardeşine. Ahmet Bey'in eşine, Ahmet Bey'in arkadaşlarına rastladım" örneğinde olduğu gibi. Ancak tekrar sıklığını bir edebi sanat olan tekrir ile karıştırmamak gerekir. Bunlardan başka, kelimenin dil kaidelerine ve edebi kullanılış tarzına aykırılığından doğan kıyasa muhalefetin (rnuha lefetün li ' l-kıyas) yanı sıra garabet, lüknet.. ta'kid gibi ifade kusur ları da bazı edebiyat nazariyesi kitaplarında ahengi bozan hususlar arasında ele alınmaktadır. BİBLİYOGRAFYA: Em. Lefrance. Theorique et Pratique de Lit terature, Style et Compos ition, Pa ri s ı839, s. 63-70 ; Recaizade Mahmud Ekrem. Ta'lfm-i Edebiyyat, istanbul ı 299, s. nı - ı 90 ; Abdurrahman Fehmi, Tedrisa t - ı Edebiyye, istanbul ı 302, s. 65-83 ; Diyarbekirli Said Paşa, Mizanü 'l-edeb, istanbul ı305, s. 9-54; Muallim Naci. ls tıl a hat ı Edebiyye, istanbul 1308, s. ı29- l 32; Menemenliziide Tahir, Osm a nlı Edebiyatı, -istanbul ı 3 ı O, s. 66-76 ; A. Pellissier, Principes de Rhetorique Française, Pa ris ı 894, s. 253-258 ; Süleyman Fehmi, Edebiyat, istanbul 1328, s. ı47 - ı60 ; Reşid, 1'/azariyyat - ı Edebiyye, istanbul 1328, 1, 68-78, 8ı - 84; M. Fuad Köprülü- Şehabeddin Süleyman, Ma ' iümat - ı Edebiyye, istanbul 1330, 1, 2ı4-228 ; Muhyiddin, Yeni Edebiyat, istanbul ı 330, s. 118 1 34; Ali Seydi ve dğr., Musavver Dairetü 'l-maarif. istanbul 1332, 1, 410-4 ı ı ; Tahirülmevlevi, Edebiyat Lügatı lnş r. K. Ed ip Kür kç ü o ğlu), istan bul 1973, s. ı7, 89, 162 ; Mecdi Vehbe-Kamil el-mühendis. Mu' cemü '1-musta/ahati'/-'Arabiyye fi'/-/uga ve '1-edeb, Beyrut 1979, s. 37, 51; M. Kaya Bilgegil, Edebiyat Bilgi ve Teorileri 1: Belagat, Ankara 1980, s. 23, 24, 26, 27, 28, 29, 30, 38, 40, 4ı ; Kazım Yetiş, Ta'/im-i Ed e biyyat'ın Rnetorique ve Edebiyat 1'/azariyatı Sa ha s ında Getirdiğ i Yenilikler!doktora tezi. 198 11. iü Ed. Fak. Ktp., nr.. THT 35, 1, 296, 302; a.mlf., "Edebiyat Nazariyesi Sahasında Bat ı y a Açılan İlk Kitap: Mebani ' l-inşa", Mehmet Kaplan a Armağan, istanbul 1984, s. 306-316; Bedevi Tabane. Mu'cemü 'f.belagati'l-'arabiyye. Riyad 1982, 1, 165-166; ll, 643-647, 862 863; Meriç Ökten. "Aheng", TDEA, 1, 49. lij KA. z ım YETiş D MÜSiKi. MOsikide "düzen. akort" manasında kullanılan ahenk. çalgıların. özellikle neyin belli sabit bir perdeye göre düzenlenmiş haline denir. Osmanlılar'dan beri. toplu mosiki icrasında sabit perde yüksekliği ihtiyacı. çeşitli uzunlukta (ahenkte) neyierin kullanılm as ı ile karşılanmıştır. Belli bir uzünluk ve genişlikte kamıştan açılan ney, yapılışı bittikten sonra sabit bir perdeye göre düzenlenmiş olur ve bu perde yüksekliğine göre ad alır. Böylece ney, hanende ve sazendelere düzen verecek bir ahengi kazanmış demektir. Kantemiroğlu Kitabü İlmi'l-mı1siki adlı kitabında. hanendelerin sünbüle makamındaki eserleri, sünbülenin tiz ses alanlı oluşundan dolayı şah mansur perdesinde (şah mansor neyi ses yüksekli ğinde) çok güçlükle okuyabildiklerinden bahseder. Charles Fonton ise 18. Yüzyılda Türk Müziği adıyla tercüme edilen kitabında (Essai sur la fvlusique Orientale Comparee a la fvlusique Europeenne, Constantinople I 75 I), neyin Şarklılar'ın önde gelen mosiki aleti olduğunu, diğer sazların hepsinin düzenlerinin neye göre ayarlandığını kaydeder (s. 79). Musuku Kitab ı adlı Türkçe eserin müellifi bestekar Çömlekçioğlu da neyin mosiki ve sesin ölçüsü olup hanendenin kendi ses alanına göre şah mansur veya davud düzenlerinden biriyle okuduğunu. sazendenin de bu ahenklerden birine göre sazını düzenlediğini, böylelikle neyin miisikişinaslar arasında icrada çıkacak anlaşmazlıkları önlediğini anlatmaktadır. Ney cinslerinin bir kısmına ahenk ile ilgili isimler verildiği görülmektedir. Nitekim Evliya Çelebi Seyahatname 'sinde "dü ahenk" ve "battal dü ahenl<". Çömlekçioğlu diğer ahenklere kıyasla "bol ahenk" neylerden bahsetmektedir. Ayrıca bestekar Nuri Bey'in "" lakabı ile anıldığı da bilinmektedir. Son yüzyıl içerisinde mosiki nazariyatçıları ve sanatkarlar ney cinslerini birer ahenk kabul ederek bunları "davud", "şah", "mansiir", "kızney, "müstahsen. "süpürde". "bolahenk" şeklinde adlandırmışlardır. Ayrıca. pest ve tizindeki neyierin adına "mabeyn ilavesiyle "şah-mansur mabeyni". " mansiir-kızney mabeyni" gibi adlar alan ara neyler vardır. Bu çeşit neylerden ikisine ayrıca özel adlar ve r ilmişti r: Kı zney-müstahsen mabeyni (yıldız). Süpürde-bolahenk mabeyni (mehtabiye). Mabeyn neyleri, tiz ve pestindeki ney adlarının takdim tehiri ile isimlendirrnek de mümkündür: "Mansur-şah mabeyni, şah-mansur mabeyni" gibi. Neyler kendi aralarında ayrıca "neyler" ve nısfıyeler" olmak üzere ikiye ayrılır. Nısfiyeler genellikle neyierin bir sekizli tiz seslerini verirler. Türk miisikisindeki ses akordunun esas kaynağı ney olduğundan, mutlak anlq_mda ahenk ile ney sazı düzeni manasındaki ahenk bir bütün teşkil eder. Son bir asır içinde tesbit edilen AHENK bu ahenkler ardarda sıralandığında otuz altı ahenklik bir tablo meydana çıkmaktadır. Bu tabloda farazi ve nazari neyler ile gerçek neyler ve bunların bir kısmını karşılayan ahenkler, neyierin karş ılayam adığı nazari ahenkler bir ahenk merdiveni halinde sıralanmıştır. Bu sıralamada mansur neyin verdiği dügah perdesi. 440 titreşim 1 saniye ile bir sabit ses meydana getirir. Muhtelif boydaki diğer neyierin (veya nısfiyeler ) perdeleri de buna göre ahenk ismi alır. Mesela neva perdesi bu ayırt sesine isabet ederse ney "bolahenk ney". yegah perdesi aynı ayırt notasına isabet ederse "bolahenk nısfiye"dir. Kaba dügah perdesi bu sabit sese akortlanmış bir ney söz konusu olduğunda bu. man-. sur ahenginde bir nısfiyedir. Mansur nısfiyenin dügah perdesi ise 880 titreşim 1 saniyeli bir perdedir ve bu perde istenirse nısfiyeler için bir sabit ses olarak vazife görür. Mansur neye göre düşünüldüğünde ise saniyede 880 titreşimli perde muhayyerdir. işte ahenk ve neylerdeki gerek 440. gerekse 880 -eskilerde bir ara 864- titreşim 1 saniyeli sesler ; neyler, diğer sazlar ve insan sesleri için bir ahenk ölçüsü kabul edilmiştir. 440 titreşim 1 saniyeli dügah perdesi sabit ses kabul edilerek 1894 yılından başlayarak günümüze kadar rastlanan otuz altı adet ahenk. aşağıdaki "ahenk merdiveni" tablosunda tizden peste doğru sıralanmıştır. Bu tabloda yer alan 1 ve 2 numaralı ahenk basamaklarının karşılığı olan ney cinsleri, neydeki en pest perdenin kaba rast olması sebebiyle farazi neylerdir. ler merdiveninin 3 ve 4. derecelerindeki ney cinslerini imal etmek mümkün gibi görünürse de bunlar da nazari neylerdir. Tablonun S. sırasındaki mansur nısfiyeden itibaren gerçek neyler zinciri baş lar. Mansur nısfiye kamışını tabiatta bulmanın güçlüğüne rağmen bu ahenkte neyierin imal edildiği ve nadiren kullanma alanı bulabildiği görülmüştür. Gerçek neyler dizisi davud neye kadar devam eder. ney çok ender kullanılan bir ney cinsidir. Bundan dolayı mosiki tarihindeki diğer bir adı "battal davud"dur ve boyu yaklaşık 98 santimetreye ulaşır. 24 numaradaki davud ahenginden sonraki neyler ise hemen hemen hiç kullanılmazlar. 27. ahenk olan bolahenk ney imal edilmekte, fakat 104 santimetreyi bulan uzunluğu yüzünden icra edilememektedir. Böylece 28 ile 36. sıralar arasına yerleşmiş 517

bulunan ahenklerin neyleri de yine nazariyede kalmaktadır. Bu neyler imal edilse bile bunları üfleme imkanı yoktur. Ancak normal ney kamışlarından daha geniş, boyu fazla uzun olmayan, bolahenk neyden daha pest ahenkleri veren bazı neyierin mevcut olduğu da söylenmektedir. Diğer taraftan Cem Behar, Charles Fonton'un eserine yaptığı tercümede istanbul Galata Mevlevihanesi ile Konya Mevlana Müzesi'nde bulunan bazı eski neyierin bağumlarının geniş fakat kamışlarının nisbeten kısa olduğunu söylemektedir (bk. 18. Yüzyii da Türk Müziği, s. 96, not 28). merdiveni. ahenk ile ilgili çeşitli tarihlerde neşredilmiş bilgi ve tabloların. tesbit edilen ortak noktalar çerçevesinde tek liste haline getirilmesinden ibarettir. Aşağıda tek tek verilecek bu tablolara. mukayese yapabilme imkanını sağlamak için bir sıra numarası verilmiş, ayrıca parantez içerisinde yayın tarihleri belirtilmiştir. tablolarında görülecek ahenk merdiveni numaraları. ahenk adları ve neyler bugünkü anlayışa uygun olarak sıralanmıştır. Ayrıca günümüzün görüşlerine uymayan numara ve isimler soru işaretiyle belirtilmiştir. Hoca Kazım Uz, "Osmanlı ahenkleri" yahut "alaturka ahenkler" adını verdiği ahenklerin yedi tane olduğunu söyledikten sonra bunlara iki mabeyn ahengi ilave ederek bu sayıyı dokuza çıkarır. Hoca Kazım'ın yaptığı tarifiere göre müstahsen ahengi, asıl mevkiinin yanında bazan kızney-mansor mabeynine, bazan kızney ahengine. bazan da yıldız mabeyni mevkiine oturur. ler merdiveninde şah-davud mabeyni bulunmamakla birlikte, son zamanlarda oluşan büselik perdesi karşılığı şah ahengini Hoca Kazım'ın o tarihlerde düşündüğünü kabul ederek bu örnek de aşağıdaki listeye katılmıştır. AHENK M ERDİVENI Mansür Dügiihı Sıra No : Atıengin Adı: Ney Cinsi: Karşılığı Perdesi: 1. Süpürde (Sipürde, Süpürge) Tiz nısfiye Kaba hüseyni-aşiran 2. -kızney mabeyni (Yıldız) Tiz nısfiye Kaba ırak 3. Nısfiye Kaba rast 4. -m.ansür mabeyni Nısfiye Kaba nim-zirgüle 5. Nısfiye Kaba dügah 6. -şah mabeyni Nısfiye Kaba kürdi 7. Nısfıye Kaba segah 8. Nısfiye Kaba büselik 9.. Nısfiye Kaba çargah 10. -bolahenk mabeyni Nısfiye Kaba nim-hicaz 11. Nısfiye Yegah 12. -süpürde mabeyni (Mehtabiye) Nısfiye Kaba nim-hisar 13. -süpürde mabeyni (Mehtabiye) Nısfiye Kabahisar 14. Süpürde (Sipürde, Süpürge) Nısfiye Hüseyni-aşiran 15. Müstahsen Nısfiye Acem-aşiran 16. Müstahsen-kızney mabeyni (Yıldız) Nısfiye Irak (Kıznay) Ney Rast 18. -mansor mabeyni Ney Nim-zirgüle 19. -mansor mabeyni Ney Zirgül e (Küçük mansür) Ney Dügah -şah mabeyni Ney Kürdi (Nim-kürdi) ( mansür) Ney segah 23. ( mansür) Ney Büselik Ney Çargah -bolahenk mabeyni Ney Nim-hicaz 26. -bolahenk mabeyni Ney. Hicaz Ney N eva 28. -süpürde mabeyni (Mehtabiye) Ney Nim-hisar 29. -süpürde ma_l:ıeyni (Mehtabiye) Ney Hi sar 30. Süpürde (Sipürde, Süpürge) Ney Hüseyni Ney Acem 32. Müstahsen-kızney mabeyni (Yıldız) Ney Eviç (Kıznay) Kaba ney Gerdaniye.' 34. -mansor mabeyni Kaba ney Nim -şehna z 35. -manso r mabeyni Kaba ney Şehnaz 36. Kaba ney Muhayyer AHENKLER TABLOSU 1 (1894) (Kazım Uz) No: Atıengin Adı : 14. Süpürge (Ahteri) 15. MOstahsen (?) -şah mabeyni 23. -davud mabeyni (?) oavud Hoca Kazım nısfiye neyleri de kabul etmesine rağmen isimlerini zikretmemiştir. Rauf Yekta yedi çeşit neyi açıklarken mansor neyi normal ney olarak ele alır. Bu neyin "la" perdesinin titreşimi saniyede 864'tür. Yedi neyden üçü tiz çalgılar (süpürde, müstahsen, kız), diğer üçü pest çalgılar (şah. davud. bolahenk) bölümlerine girer. Yedi ayrı ahenkte imal edilen bu ney dizisinde dikkate değer bir özellik, müstahsen neyin mansor dügahı karşılığı perdesinin "fa~ olarak hiçbir yanlış anlamaya mahal vermeyecek bir biçimde belirlenmiş olmasıdır. Bu belirlemeye göre Yekta'nın müstahsen neyi günümüzün mabeyn yıldız ahengine tesadüf eder. Rauf Yekta her neyin bir nısfiyesi olduğunu da ifade ederek ney ahenklerini on dörde çıkarır. AHENKLER TABLOSU ll (1913) (Rauf Yekta) No : Atıengin Adı: 1. Süpürde 2. MOstahsen (?) 3. Kız. 5. Nısfiyeler 7. 9. 11. ~~: ~ 0 Js~~~~en (?)} Ti~ 1 ı 17. Kız ça gı ar Neyler } P. est ç algılar Yukarıdaki tabloda yer alan müstahsen ahengi, ahenk merdivenindeki mabeyn yıldız ahengine tekabül etmekte ise de Rauf Yekta'da neyler bölümünde kabul edilmektedir. Muallim İsmail Hakkı Bey Türk mosikisinde yedi adet esas ahenk kabul eder. Pestten tize. bolahenkten süpürdeye 518

uzanan yedi esas ahengin biri mabeyn ahenktir. Bu yedi ahenge bolahenkten pest olarak müstahsen ve mehtabiye de ilave edilerek ahenk sayısı dokuza ulaşır. Müstahsenin mabeyn yıldızı ahengine oturtulması halinde mehtabiyenin kızney kaba ahengi ile buluşması gerekmektedir (bk. " "). AHENKLER TABLOSU lll (1925) (Muallim ismail Hakkı Bey) 17. Kıznay -şah mabeyni 28. Mehtabiye Esas ler Muallim ismail Hakkı Bey mansor ahengine özel bir önem vermekte. bunupiyano ahengi diye nitelendirmektedir. Seyyid Abdülkadir Töre, Türk mosikisi ahenkleri olarak pestten tize, bolahenkten mehtabiyeye kadar devam eden on üç ahenk adı verir. Bunların sekizi esas (biri diğerinin sekizlisi). beşi mabeyndir. Halen bolahenk nısfiye ahengi diye bilinen ahenk basamağına ise mehtabiye ahengini yerleştirmiştir. AHENKLER TABLOSU IV {1941) (Abdülkadir Töre) 11. Mehtabiye (?) 13. Mehtabiye-sOpOrde mabeyni 15. MOstahsen 16. MOsta hsen -kızney mabeyni 19. -mansor mabeyni 21. -şah mabeyni 26. -bolahenk mabeyni lerin sıralanması mansor ahenginden başlar. Sekizincisi, birincinin oktavı olmak üzere ilk defa yedi ana ve beş ara ahengin bir araya geldiği bir ahenk tablosu ile karşılaşılmaktadır. Mehtabiye, ahenk merdivenindeki yerinde değildir. Abdülkadir Töre'deki mansor dügahı karşılığı mabeyn perdeleri olan pest hisar. arak, zirgüle, nim-kürdi ve hicazın ahenk merdivenindeki karşılıkları kaba hisar. ırak. zirgüle. kürdi, hicazdır. Yılmaz öztuna on iki ahenk adı vermektedir. AHENKLER TABLOSU V (1949, 1969) (Yılmaz Öztuna) Ma nsor-şa h mabeyni 26. -bolahenk mabeyni 29. -siporde mabeyni 30. SipOrde (Ahterf) 32. MOstahsen-kızney mabeyni 35. -mansor mabeyni lere mansor ahengi ile başlanıyor. Bu on iki ahengin her birinin neyleri olduğu ileri sürülüyor. Laika Karabey'in ney çeşitleri on üçü buluyor. AHENKLER TABLOSU VI (1950) (Laika Karabey) No: Alıengin Adı : 20. 27. 28. 30. 31. 32. 33. 35. 36. -şah mabeyni -bolahenk mabeyni -siporde mabeyni SipOrde (Ahterf) MOstahsen MOstahsen-kızney mabeyni -mansor mabeyni Neyler Nısfiye merdivenindeki otuz altı numaralı mansor kaba neyin nısfiye olarak zikredilmesi bir yanlışlık eseri olmalıdır. Feridun Darbaz "Türk mosikisi düzenleri" adı altında on iki isim vermektedir. Bunlar "Tablo V"te verilenierin aynıdır. Ekrem Karadeniz ahenk olarak on üç akort kabul ediyor. AHENKLER TABLOSU VII (1978, 1983 [?]) (Ekrem Karadeniz) 9. 10. 11. 12. 14. 15. 16. 17. 18. 20. 27 ~~~~~-soporde mabeyni] N ı sfiyeler SOpOrde (Y ıldız. ) (?) SOpOrde-mehtabiye mabeyni Mehtabiye (?) MOstahsen MOstahsen-kızney mabeyni -mansor mabeyni -şah mabeyni -bolahenk ma beyni Bu tabloda süpürde, yıldız, mehtabiye ahenginin yerleri ahenk merdiveninı;! göre değişmiş görünmektedir. Süpürde veya bolahengin her ikisi de başlangıç ahengi olabilir. Ekrem Karadeniz, Türk Musikfsinin Nazariye ve Esasları adlı eserinde mansor dügahı için saniyede 880 titreşimli ses yüksekliğini temel aldığı halde bir makalesinde (bk. TK, sy. 185. s. 50-52) kızney rastı için aynı titreşimi uygun görmüştür. 880 titreşimli kızney rastının bulunduğu listede her akort bir perde kabul edilerek 880 frekansa (F) göre nisbi titreşimleri hesap edilmiştir: 11 ( 1174), 12 (1112). 14 (1043), 15 (990), 16 (928). 17 (880),18 (825), 20 (783), 21 (773). 22 (734), 24 (660), 25 (626). 27 (587). lerde her akort belli bir titreşim (440/ 880) karşılığı ahenkteki neyin tekabül ettiği perdeye göre adlandırıldığından, her ahenk basamağı karşısına 440 veya 880 F yazılabilir. Bu durumda yukarıda verilen nisbi frekanslar ahenk anlayı.sına aykırı düşmektedir. Fuat Türkelman on iki çeşit neyle bunların on iki çeşit nısfiyesiriden bahseder. AHENKLER TABLOSU VIII {1981) (Fuat Türkelman) Mardiveni No: AhenginAdı: 5. 6. -şah mabeyni 21. -şah mabeyni 8. 23. 9. 1 O. -bolahenk ma beyni 25/26. -bolahenk mabeyni 11. Q; 12 / 13. -soporde mabeyni 28/29. -soporde mabeyni ~ 30. SOpOrde z 15. MOstahsen 16. MOstahsen-kızney mabeyni 32. MOstahsen-kızney mabeyni 18/19. -mansor ma beyni 34/35. -mansor mabeyni 519

Bu tabloda şah ahenginde ilk defa segah perdesi yerine büselik perdesinin esas alınması ve ara ahenklere esas olan perdelerin gösterilmemesi dikkati çekmektedir. İsmail Hakkı Özkan on iki düzenlik bir ahenk listesi veriyor. Bu düzenierin karşılığı olarak da on iki neyin varlığını kabul ediyor. AHENKLER TABLOSU IX (1984) (İsmail Hakkı Özkan) No: Ahengin Adı : 20. Mansur Mansur-şah mabeyni 23. -bolahenk mabeyni 28. -süpürde mabeyni 30. Süpürde 31. Müstahsen 32. Müstahsen-kızney milbeyni 34. -mansur mabeyni Cafer Açın, ney ailesini "icrada kullanılanlar" ve "sistemde bulunanlar" şeklinde ikiye ayırmıştır. İcrada kullanılanlar on altı ney ve nısfıyeden ibarettir. Sistemde bulunanlar ise, bunlara sekiz ney ve nısfiye ilavesiyle toplam yirmi dört ahenge ulaşmaktadır. AHENKLER TABLOSU Xl (1988 [?]) (Cafer Açın) 3. 4. -mansur milbeyni 5. Mansur... m 6. Mansur-şah mabeyni 8. v "2 Q) ~ 9.» c <C ~ 10. -bolahenk mabeyni z "' 11. -"' ::ı m ismail Hakkı Özkan'ın verdiği bilgiye Mansur-şah mabeyni m c ::ı göre Türk mosikisinde esas akort bolahenktir. Bu akortta 440 titreşimli la Q) Q) 23. v ::ı ;;,.D -bolahenk mabeyni sesi neva perdesi olarak kabul edilmektedir.. Her akordun {ahengin) karşılığı 28. -süpürde mabeyni 2! z -o E olarak gösterilen nota serisinde la {dügah), siv si, do, do# re, mi t:ı mi. fa, 31. Müstahsen 30. Süpürde ii) "' 32. Müstahsen-kızney milbeyni (Yı ldı z) fa~ (diyez olması gerekir). sol, sol ;1 (nimşehnaz) notalarma başlık olarak. "Her ney veya o neye akortlu saz, dügah ver- 1 Cafer Açın neyierin en tizini kızney, diği zaman diyapozondan şu sesler çı- ' nısfiyelerin en pestini yıldız ahenkleriyle kar" ibaresi yazılıdır ki yanlışlık eseri sınırlamıştır. merdivenindeki 3 olmalıdır. Bunun yerine, "Diyapozonun ve 4 sayılı nısfıyeler ile 25-32 sayılı ney- MOsiki tarihinde çokça sözü edilen mansor (küçük mansor), şah (şah mansor) ve davud (battal davud) neyleri ve ahenklerine zamanla diğer ney ve ahenklerin ilave edildiği anlaşılmaktadır. Esas ahenk veya ana neyler yedi taneden ibaret olup şunlardır (mansur dügahı karşılıkları parantez içerisinde gösterilmiştir): (rast). mansor {dügah), şah (segah), davud (çargah). bolahenk (neva), süpürde {hüseyni). rtıüstahsen (önce eviç iken sonra aceme çevrilmiş). Bunlara daha sonraları mabeyn adı verilen ahenk veya ara neyler ilave edilmiştir. Bu arada mabeynli karışık ahenk dizilerine rastlanıldığı da görülmektedir. "Esas ahenk" anlayışını ll numaralı ahenkler tablosunda, esas ahenkler ile 12. -süpürde mabeyni -o karışık fakat henüz mükemmel sistem 14. Süpürde ~ u haline gelmemiş mabeynleri ı ve lll numaralı 15. Müstahsen 16. Müstahsen-kızney mabeyni ahenkler tablosunda (1 ve lll sa y ı (Yıldız) i ı tabloda a yrıca bir dokuzlama g eleneğine 18. -mansur milbeyni... m tesadüf edilmektedir). mabeynli ahenkler veya ara neyli ney sistemlerini IV-Xl 20. Mansur "2 numaralı ahenkler tablosunda görmek mümkündür. Esas ahenkler veya ana neylerde segahlı şah ahenginden büselikli şah ahengine geçiş ise VIII-Xl numaralı ahenkler tablosunda görülüyor. Bu durumda esas ahenkler veya ana neyler şöyle sıralanıyar (mansur dügahı karşılıkları ile gösterildiği nde): (ka- ~- ba çargah). bolahenk (yegah). süpürde {hüseyni-aşiran). müstahsen (acem-aşiran), kızney (rast). mansor (dügah), şah (boselik). Böylece eskilerin "ümmü'lcmakamat" dügahı her neyde şu perdelerden çıkar" leri nazari neyler saymış, böylece bu debaşlığının dedikleri rast makamı dizisi konulması gerekmektedir. Ka- recelere tekabül eden ahenklerin neyleba ahenklerinden günümüzün "ana dizi"si neyler karşılığı ahenkler burada da rinin bulunamayacağını, bulunsa bile ic- sayılan çargah dizisine geçişi ahenklerde ve neylerde takip etmek mümkün görülmektedir. Büselik karşılığı, şah radaki imkansızlıktan dolayı perde gösahengi ile ikinci defa bu tabloda karşı- teremeyeceğini ifade etmiştir. Ayrıca olur. laşılmaktadır. 17-24 sayılı neyler için sabit sesin 440 ve neylerde bir sekizli içinde Süleyman Erguner. tabiatta yirmi iki F. 5-16 sayılı nısfıyeler için ise 880 F adet akort ney oluşundan yola devreden ahenkler bakımından iki farklı çıkarak olacağını bildirmiştir. çeşitli ülkelerde kullanılan ney, nısfiye ve ara neyleri bir tablo halinde vermektedir. AHENKLER TABLOSU X (1986) (Süleyman Erguner) Süleyman Erguner, neylerde mansor akordunu (dügah 440 F) esas almaktadır. akordu bu tabloda artık büse No : Ahengin Adı : lik perdesine tamamen -, yerleşmiştir. Müstahsen-kızney mabeyni (Yıldız) Eski şah ahengi yenisine göre dik kaldığından onu da "dik şah" adı ile ney akortları listesine katmıştır. Neyler pest ahenklerde bolahenk ney ile sınırlanmış Nısfi ye ler Neyler tır. Mabeyn yıldız akordu, neyler ile nısfiyeler arası sınırında bulunmaktadır. nısfıyeden daha tiz akortlu mabeyn ve kız nısfiyeleri Erguner tabiatta mevcut neyler arasında anmaktadır. "i?o 3. Kıznısfiye 4. Kıznısfiye -mansur mabeyni 5. Mansur 6. Mansur-şah mabeyni 7. Dik şah 8. 9. 1 O. -bol.3henk milbeyni 11. 12. -süpürde milbeyni 14. Süpürde 15. Müstahsen 16. 17. 18. 20. 23. 27. -mansur mabeyni Mansur Mansur-şah milbeyni Dik şah -bolahenk mabeyni

görüş ortaya çıkmaktadır: ten bolahenge devir yapanlar. mansürdan mansüra devredenler. Başlama veya bitiş perdesi olarak bir iki perdeli fark önemli sayılmamaktadır. Bunlardan birinci sıradaki ahenkler 1, ll, IV, VII, X numaralı tablolarda. ikinci sıradaki ahenkler ise V. VI. VIII ve IX numaralı tabiolalarda görülmektedir. ten ahenk başlatanların gerekçesi. bu ve buna yakın neylerden itibaren icranın imkansızlığıdır. Kaba mansür ahenklerden ahenk başlatanların dayanağı ise bolahenkten pest ahenkler veren geniş ve kısa neyierin mevcut olduğunu söyleyerek bunların bahsedilen özelliklere sahip bulunduğunu belirtmeleridir. Nazari neyler karşılığı ahenklerden bahsedilmesi için. bunun mümkün olmaması gerekir. Ayrıca nazariyeci ve neyzenlerin mabeynlerdeki ihtilafları önemli değildir. Zira usta neyzenler koma farkı gibi küçük farkları neylerinde ustalıkla kapata bilmektedirler. icra sırasında solist (hanende) eseri. notasma bağlı kalarak, ancak ses 'yüksekliğinin seçtiği ahenge uyum sağlayabileceği bir göçürme ile okur. Neyzenler ise aynı ahenkte ney varsa nota ve pozisyon değiştirmeden. hanendenin sesine uygun bir ney yoksa aynı notayı takip ederek fakat arneli bir göçürme ve tabii olarak bir pozisyon değişikliğiyle hanendeye refakat ederler. Diğer sazlar da çalgıya uygun gelmeyen durumlarda aynı notaya bağlı kalarak ancak arneli veya mansür ahengine göre notayı yeniden düzenlemek suretiyle hanendeye refakat ederler. Türk müsikisindeki bu ahenkler hanendeye önemli imkanlar vermekte ve ses müsikisinin gerek öğreniminde gerekse icra sırasındaki göçürmede büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Bu yol ile normal ses alanına sahip bir hanende. eğer sesinin dokusu mevcut bir eserin tiz-pest perde sayısına uyarsa, sola yapma imkanına sahip olmaktadır. Muhtelif ahenklerde okuyabilen on değişik sesli hanendeye bir kemaninin mansür düzeni notası esas alınmak suretiyle şed yaparak çalabiieceği perdeler aşağıda gösterilmiştir. Eserlerin rast, dügah ve segah perdelerinde karar veren makamlardan meydana geldiği düşünülürse. şu tablo ortaya çıkar (Tablodaki her ahenkte. birçok makamda güçlü vazifesi gören neva perdesinin mansür ahengi karşılığı gösterilmi ş tir. ) : Hane::e ve;: notası lduraklara görel Keman n otas ı! duraklara göre) KABA MANSUR AHENCiNDE Neva karş ılı ğı perde ; (" ) -cr --- q..,.- o ; KA BA KIZNEY iihencinde ( :eva karş ıl ığı perd)..,.. ff-e-.. KABA YILDIZ iihencinde Neva kar şılığı perde = (.. ~ ~ ; MÜSTAHSEN iihencinde... f--- #o ; SÜ PÜRDE iihencinde *EHTiiBiYE iihencinde ~OLiiHE NKTE ~ DAVUO AHENCiNDE.. ~" #.. BİBLİYOGRAFYA : Neva karşılığı perde ( a ~ı Neva karş ı lığı perde ( ".. ) Nev. karşılığı perde ( " fa ) Neva k arşıl ığı perde (.... ) Neva karşılığı perde ( e 8 ) Neva ka r şıl ı ğ ı perde (.... ) Neva karş ı l ı ğ ı perde,.. 4tt Evliya Çelebi, Seyahatname, 1, 623; Charles Fonton. 18. Yüzyılda Türk Müziği (tre. Cem Behar). istanbul 1987, s. 79, 96; Kantemiroğlu. ilmü'/-masiki (Asaf Halet Çelebi hattı). Haydar Sanal özel kitaplığı, s. 19 ; Bedros Çömlekçioğlu, Musuku Kitabı (müellif hattı. 4 Şewal 1237). Haydar Sanal özel kitaplığı, s. 60; İsmail Kazım [Uz]. Ta 'lim i Masiki yahut Masiki lstıla hatı, istanbul 1310, s. 5, 23, 30, 33, 43, 46, 48, 49, 50; Muallim İsmail Hakkı Bey, Solfej yahut {'/ota Dersleri, istanbul 1341, s. 70-71 ; Feridun Darbaz. Türk ve Batı Müziği, istanbul 1973, s. 294-299; M. Ekrem Karadeniz. Türk Masikfsi nin f'lazariye ve Esasları, Ankara 1983 [?], s. 5-6; a.mlf.. "Türk Mı1sik.isinde ler", TK, sy. 185 ( 1978). s. 50 52; İsmail Hakkı Özkan. Türk Masikisi f'lazariyatı ve Usalleri: Ku düm Ve/ve/e/eri, istanbul 1984, s. 70-71; Rauf Yekta, Türk Musikisi (tre. Orhan Na s uhioğlu). istanbul 1986, s. 90-92; Süleyman Erguner. f'ley: Metod, istanbul 1986, s. 15-20 ; Cafer Açın, Enstrüman Bilimi 119881 (neşredilmemiş nü s hanın "Sistemde bulunan ve icrada kullamlan Neyler Tablosu"ndan faydalanılmıştır); Laika Karabey, "Ney Çeşitlerine Dair", Musiki Mecmuası, sy. 34, istanbul 1950, s. 19; Fuat Türkelman. "Türk Mı1sikisi Sazları: Ney", Kök Dergisi, sy. 3, istanbul 1981, s. 31 ; S. Abdülkadir [Töre]. " (Musiki)", ita, 1, 152 154; Öztuna, TMA, ı, 16, 176; ll, 78-80. i HAYDAR SANAL D HAT. Müslümanlığın doğuşu sırasında henüz tam şekillenmemiş olan islam yazıları kısa zamanda estetik değer kazanmaya başladı. ibnü'n-nedim el Fihrist'te ilk defa Hz. Ali'nin. katibine. "Mürekkebini karıştır. kalemin ucunu uzun tut. satırlar arasında boşluk bırak ve harfler arasında tenasübe riayet et" diyerek güzel yazının usul ve kaideleri hakkında bilgi verdiğini kaydeder. Ebü Bekir es-süli Edebü'l-küttc'ıb, Kalkaşendi Şubhu'l-a cşc'ı adlı eserlerinde hicri ilk asırlardaki islam yazılarının vasıfları ve estetik değerleri hakkında geniş bilgi vermektedirler. EbO Bekir es-so li eserinde (s. 4 ı 1 güzel yazı ile ilgili olarak şunları kaydetmektedir: "Yazı ne zaman güzel olur? diye soran birine meşhur bir hattat şöyle cevap verdi: Eğer yazının bölümleri tam nisbetlenmiş. elif ve lamlar uzun. satırlar düzgün. harflerin iniş ve çıkışlarındaki kalem vuruşları dengeli. ayınlar açık. ralar nüna benzerneyecek şekilde, kağıt parlak, mürekkep koyu olursa. harflerin karakterleri bozulmamış. ilk bakışta zihnen kavranıyor ve okunuyorsa o yazı güzeldir". Arap harfleriyle kaleme alınan yazılar islam'ın ortaya çıkışından bugüne kadar. bilhassa Kur'an-ı Kerim yazısı olması sebebiyle nesilden nesile işlenerek sanat seviyesine yükselmiştir. Müslüman sanatkarlar tarafından özellikle hat ve süsleme sanatiarına gösterilen ihtimam neticesinde islam yazı çeşitleri geniş biçim ve çizgi zenginliğine ulaşmıştır (bk. AKlAM-ı SİTTE, HAT, MUSHAF). Diğer sanatlarda olduğu gibi islam yazılarındaki güzellik de fiziki ve manevi ahengin sonucudur. Yazıda maddi ahenk tenasüp* ve terkip* ile de ifade edilir. Tenasüp, kalem kalınlığına göre harf bünyelerinin en ve boyları ile incelik ve kalınlıkları arasındaki uygunluktur. Bu ölçü yazıda kullanılan kalemin kalınlığı ile yani nokta ile tayin edilir. Mesela elifbanın birinci harfi olan elif ta'likte üç, nesihte dört, sülüste altı noktadır. Harflerin diğer harflerle olan nisbeti, aralıkları. çekilişleri. bitişmelerindeki eğrilerin incelik ve kalınlıklarındaki uyum, kelimelerin satır nizamındaki duruşları. oturuşları, satıra olan meyilleri, cereyanı. dik hatlardaki ritim ve sayfaların düzeni. kağıdın rengi ve mürekkebin tonu gibi hususlar yazının maddi ahengini ve güzelliğini meydana getirir. Eğer yazı satıra oturmamışsa, harfler ve birleşmeleri nisbetsiz, çekilişler bozuksa yazı ahenksizdir ve hiç bir sanat değerine sahip değildir. 52~