GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI

Benzer belgeler
İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER


T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ


T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE VE RESTORASYON

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

Osmanlı mimarisinin oluşumuna etki eden faktörler nelerdir? Osmanlı mimari eserlerinin ihtişamlı olmasının sebepleri neler olabilir

Muhteşem Pullu

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE ve RESTORASYON DERSİ. Restitüsyon Rölöve Restorasyon Rehabilitasyon Renovasyon

GEÇ DÖNEM OSMANLI MıMARİSİ. Yıldız Demiriz

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez)

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

YAPILARDA HASAR SYON - RESTORASYON PROJE DÜZENLEME ESASLARI. Yapılarda Hasar Tespiti-I Ögr. Grv. Mustafa KAVAL AKÜ.Afyon MYO.Đnşaat Prog.

Ülkeye özgü el sanatları teknikleri ve malzemeleri vaka çalışmaları

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

Evlerin sokağa açılan kapıları düz atkılı ya da kemerli dikdörtgendir. Tek kanatlıdır ve ahşap ya da demirdendir.

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ PEYZAJ YAPILARI DERSİ SU YAPILARI

KİTAP TANITIMI / BOOK REVIEW. Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (I ), Ankara 200 ı.

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE EYLÜL 2008.

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

Cumhuriyet Dönemi nde ;

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

Çinileri. Topkapı Sarayı. Harem Dairesi

ZEMİN KAT: 1. NORMAL KAT: 2. NORMAL KAT: ÇATI KATI: ÇATI ARASI KATI: 230 ADA 22 PARSEL :

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

Gulnara KANBEROVA 1 Serap BULAT 2 İSHAK PAŞA İLE ŞEKİ HAN SARAYI MİMARLIK DESEN ve FORMLARININ GEOMETRİK KURULUŞLARI

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

ŞEYHÜLİSLÂMLIKTAKİ BİNALARIN MİMARÎ ÖZELLİKLERİ

İstanbul İli, Fatih İlçesi, Edirnekapı. The Mihrimah Sultan Mosque, EDİRNEKAPI MİHRİMAH SULTAN CAMİİ ve KALEMİŞİ TEZYİNATI

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

Kurşunlu Camii. Kayseri deki Sinan. Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16.

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN. DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

Ortaköy'ün simgesi Büyük Mecidiye Camii

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

Sırrı Paşa Konak, İzmit merkez Hacı Hasan Mahallesi Yukarı Hasan Mahallesi Pazar mevkiindedir. İZMİT SIRRI PAŞA KONAĞI BEZEMELERİ. Yıldırım KARADENİZ*

ERKEN OSMANLI SANATI. (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İZMİR 1 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ

MİM IS 101 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ I NORMAL MİM 211 MİMARİ TASARIM II * MİM 111 ÖZEL ÖZEL

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Rönesans Heykel Sanatı

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

Tel: (224) Tel iç hat: Faks: (224) Faks iç hat: temel terim, kavramlar.

Türk kültürünün binlerce yıllık birikimi, kültürel, coğrafi, felsefi, dini etkileşimlerin ve inançların bir ürünüdür.

Roma mimarisinin kendine

TİLLO İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

LALE DEVRİ ÇEŞMELERİNİN KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ. Fazilet KOÇYİĞİT *

IMPORTANCE and POSITION of EMINONU SABILS in İSTANBUL WATER ARCHITECTURE

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

Bitkisel Tasarım Đlkeleri -2

EDİRNE DEKÎ ESKÎ ESER ONARIM ÇALIŞMALARI

Kuzguncuk. Madam Agavni Muratyan Yalısı, 1993 Madam Agavni Muratyan Yalısı, Madam Agavni Muratyan Yalısı, Çiğdem PAKER, Mimarlık Fakültesi

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

LASER TOTAL STATİON ALETİNİN RÖLÖVE ALIMINDA KULLANIMI USING TOTAL STATIONS IN HISTORICAL BUILDING SURVEYING

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

BOĞAZA. sevgiyle gülümseyen bir ev... Özlem ve Halit Akyürek ten Boğaz da bir restorasyon çalışması...

Bergama Karaosman Sebili ve Süslemeleri

Kemeraltı Çarşısı ndaki Duvar Çeşmelerinin Bezeme Öğeleri Açısından İrdelenmesi

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

AKROPOLİS de ONARIM YÖNTEMLERİ Eylül-2011

4. HAFTA TEMELLER, DUVARLAR, KEMERLER, TONOZLAR VE KUBBELER

ALİ PASA KÜTÜPHAIIESİ

Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun

Transkript:

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI LALE DEVRİNDE AZAPKAPI SALİHA SULTAN ÇEŞMESİNİN SÜSLEME ÖZELLİKLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Gülden TOPUZ Ankara Temmuz, 2012

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI LALE DEVRİNDEAZAPKAPI SALİHA SULTAN ÇEŞMESİNİN SÜSLEME ÖZELLİKLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Gülden TOPUZ Danışman: Prof. Dr. Vildan ÇETİNTAŞ Ankara Temmuz, 2012

JÜRİLERİ İMZA SAYFASI Gülden TOPUZ un AZAPKAPI SALİHA SULTAN ÇEŞMESİ ÖRNEĞİNDE LALE DEVRİ ÇEŞMELERİ başlıklı tezi 16.07.2012 tarihinde, jürimiz tarafından El Sanatları Eğitimi Anabilim Dalı, Geleneksel Türk El Sanatları Eğitimi Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı- Soyadı İmza Başkan Prof. Dr. Mediha GÜLER... Üye (Tez Danışmanı) Prof. Dr. Vildan ÇETİNTAŞ... Üye: Prof. Dr. Canan DELİDUMAN... i

ÖN SÖZ Su, yeryüzündeki ilk ortaya çıkışından itibaren insan yaşamını ve yerleşimini etkileyen en vazgeçilmez öğelerinden olmuştur Su her yüzyılda her coğrafyada önemli bir yaşam kaynağıdır ve yaşam için seçilen ilk madde su olmuştur. Örneğin; ilk yerleşim yerleri su kenarlarında hayat bulmuştur. İlk Çağlardan itibaren kadınlar çocuk istemek, avcılar avın bereketi için, suyu ve dolayısıyla suyun sahibi olan ruhları memnun etmeye çalışır, kurban sunarlar. Kutsal sayılan suyu kirletmek; pislik atmak gibi olumsuz hareketler, halk arasında yasak olup, yasağı ihlal edenlerin bizzat su iyesi tarafından cezalandırılacağı inancı yaygındır. Tarih boyunca tüm kültürlerde olduğu gibi Anadolu yu Yurt edinen Türkler de Suyun rahatlattığı, şifa verdiği bilinmektedir. Bu nedenle su tedavi amaçlı kullanılmıştır. Tasvir kaynaklarında su sesiyle ve ney sesiyle tedavi edilen ruh sağlığı bozuk kimselerin minyatürleri tasvir edilmiştir. İnsan vücudu için en mükemmel ve en doğal iyileştirici iksirdir. İnsanın ruh dünyasını kısa zaman içinde pozitif etkileme gücüne sahip yegâne içecektir. (Ab-ı Hayat Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü 2010 ) Günümüzden 2500 yıl kadar önce Uygur Türkleri Doğu Türkistan'ın Turfan bölgesinde 'kariz' denen yeraltı su kanalları yapmıştır. Bu yeraltı su kanalarının uzunluğu 5000 km'yi bulmaktadır. Bu karizlerin bir kısmı günümüzde de kullanılabilmektedir. Yatay yeraltı kanalı olan karizler ile binlerce yıldır çöl ortasında oluşturulan tarım alanları sızıntı ve buharlaşma olmadan yer çekimi gücü ile çalışan bir sistemle sulanmıştır. Orta Asya'da kariz olarak adlandırılan yapıya Anadolu'da da rastlanmaktadır. Anadolu'da bilinen kariz yapılara Gaziantep, Şanlıurfa, Van ve İskilip kentlerinde rastlanılmıştır ve bunlarda günümüzde hala kullanılmaktadırlar. (Ab-ı Hayat Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü 2010 ) Ülkemizde su hizmetleri, Selçuklulardan Cumhuriyet dönemine kadar vakıflar eliyle yürütülmüştür. 1926 yılı 10 Mayıs tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 831 sayılı 'Sular Kanunu' yasası ile bütün su vakıfları mal varlıkları ile birlikte belediyelere devredilmiştir. ii

Osmanlı Devleti döneminde de bir medeniyet kaynağı olarak kullanılan su; başta içme suyu olmak üzere sulama kanalları yolu ile kullanıma yönelik olarak Osmanlı coğrafyasının her yerinde vatandaşlara ulaştırılmıştır. Suyun halkın hizmetine sunulabilmesi için gerekli su yapıkları ise çeşme, sebil ve hamamlardır. Gerek Selçuklu gerekse Osmanlı Dönemlerinde çeşmeler, sebiller, hamamlar en önemli mimari yapılar arasında yer almış ve toplumun kültürel, sosyal yaşantısını sanata dönüştürmüştür. Osmanlı Döneminde 18. yüzyıla kadar su gereksinimini gidermesi yeterli görülen çeşmeler bu yüzyılın ortasına doğru adeta giysi değiştirmiştir. Osmanlının var olan geleneksel motif ve mimari anlayışı bu dönemde batının etkisiyle üslup değiştirmiştir. Bu çalışmada Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi örneğinde Lale Devri çeşmeleri incelenip, süsleme, kompozisyon esasları dikkate alınarak dönemin ve Azapkapı Saliha Sultan çeşmesinin süsleme programının çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmanın yapılması için yönlendiren ve araştırmanın her aşamasında desteklerini esirgemeyen tez danışmanın saygıdeğer Prof. Dr. Vildan ÇETİNTAŞ a teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım. Fotoğraf çekimlerinde yardımlarını esirgemeyen Uçuyorum Programı, Görüntü Yönetmeni Adnan SAĞLAM ve Derya ALTINOK a teşekkür ederim. Eğitim hayatımda yanımda olan annem Halime KULA ve eşim Ali TOPUZ a ve her türlü yardımını esirgemeyen sevgili eğitmen arkadaşım Nimet UYAR SOY a teşekkür ederim. Gülden TOPUZ iii

ÖZET AZAPKAPI SALİHA SULTAN ÇEŞMESİ ÖRNEĞİNDE LALE DEVRİ ÇEŞMELERİ TOPUZ, Gülden Yüksek Lisans, El Sanatları Eğitimi Ana Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Vildan ÇETİNTAŞ Temmuz 2012, 163Sayfa XVIII. Yüzyıldan itibaren Lale Devri olarak tanınan ve bütün sanat dallarında Klasik Osmanlı motif ve kompozisyonlarının yerine batılılaşma etkisi ile geleneksel ve batılı öğelerin bir arada kullanıldığı süsleme programları yaygınlaşmaya başlamıştır. Araştırmanın amacı; Taş süslemede de yaşanan bu değişimin Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi örneği üzerinde ele alınması, süsleme özellikleri açısından incelenerek, motif, desen ve kompozisyon özelliklerinin belirlenmesi, yeni araştırmalara kaynak oluşturması açısından fotoğraflanması, çizilmesi ve elde edilen verilerin doküman haline getirilmesidir. Çeşme Lale Devrinin en klasik eserlerinden biridir ve süsleme özellikleri incelendiğinde, kullanılan motifler, vazolar, meyve ağaçları, palmet, lotus, gibi motiflere yer verildiği ampir, barok, rokoko gibi üsluplardan esinlenildiği ve bitkisel bezemede geleneksel motiflerinin dışında üsluplaştırılmış motiflerin çokça kullanıldığı belirlenmiştir. Kompozisyon özellikleri açısından ise eserde simetriye ve tekrara da yer verildiği saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Lale Devri, Çeşme, Türk Baroğu, Geleneksel Türk El Sanatları, Saliha Sultan Çeşmesi. iv

ABSTRACT TRANSFER CASE AND SALİHA SULTAN FOUNTAİN FOUNTAİNS OF TULIP TOPUZ, Gülden Master Thesis, Crafts Education Mainstream Science Branch Advisor: Prof. Dr. Vildan ÇETİNTAŞ July 2012, 163 Page XVII.Century onwards, known as the Tulıp Era and instead of all art forms, classical Ottoman motifs and compositions of traditional and Westernizations has become widely used programs trimming. Aim of the research and Saliha Sultan Fountain Stone ornamentation on the shift in the handling, examining in terms ofomamental characteristics, patterns, designs and determine the properties of composition because it creates a new research resource photographing, drawing and the data obtained is to be documented. Tulip Era is one of the most classic Works of fountains and ornamental characteristics are examined, used motifs, vases, fruit trees, palmettes, lotus motifs, such as given in the empire, baroque, rococo inspired styles, such as motifs and stylized floral decoration outside of the traditional motifs were widely used. Symmetry and repetition in the composition is given in terms of features was found only in trace. Keywords: Tulip, fountain, baroque, rococo, traditional Turkish, handicrafts, Saliha Sultan fountain. v

İÇİNDEKİLER JÜRİLERİ İMZA SAYFASI... i ÖN SÖZ... ii ÖZET... iv ABSTRACT... v İÇİNDEKİLER... vi TABLOLAR LİSTESİ... x RESİMLER LİSTESİ... xi ŞEKİLLER VE ÇİZİMLER LİSTESİ... xiv 1. GİRİŞ... 1 1.1. Problem Durumu... 4 1.2. Amaç... 4 1.3. Önem... 5 1.4. Varsayımlar... 5 1.5. Sınırlılıklar... 5 1.6. Tanımlar... 6 2. YÖNTEM... 11 2.1. Araştırmanın Modeli... 11 2.2. Evren ve Örneklem... 11 2.3. Veri Toplama Tekniği... 11 2.4. Verilerin Analizi... 12 3. KAVRAMSAL ÇERÇEVE... 13 3.1. Sanatta Batılılaşma ve Süsleme Sanatlarına Etkisi... 13 3.1.1. Türk Süsleme Sanatında Batılı Ögeler... 15 3.1.1.1. Rokoko Uslübu... 15 3.1.1.2. Barok Uslubu... 15 3.1.1.3. Sebillerde Barok-Rokoko Üslubu... 16 3.1.1.4. Ampir Üslubu... 17 3.1.1.5. Lale Dönemi Üslubu... 17 3.2. Lale Devrinde Yaşanılan Değişiklikler... 18 3.2.1. Mimaride Yaşanılan Değişiklikler... 18 3.3. Lale Devri Çeşmelerinden Bazıları... 20 3.3.1. Lale Devri Çeşmelerinin Genel Kompozisyon Özellikleri... 21 vi

3.3.1.1. Lale Dönemi Çeşmelerinin Türleri... 22 3.3.1.1.1. Konumlarına Göre Çeşmeler... 23 3.3.1.1.2. Fiziki şekillerine göre çeşmeler... 23 3.3.1.1.3. Anıtsal çeşmeler... 23 3.3.1.1.4. Meydan çeşmeleri... 23 3.3.1.2. Çeşme Tasarımlarını Meydana Getiren Elemanlar... 24 3.3.1.2.1.Ana yapı elemanları... 24 3.3.1.2.2.Tali yapı elemanları... 24 3.3.1.3. Çeşmeler Ve Sebillerin Tarihi Gelişimi... 24 3.3.1.4. Lale Dönemi Çeşmelerinin Motif Özellikleri... 26 3.3.1.4.1. Akant Yaprağı... 26 4. AZAPKAPI SALİHA SULTAN ÇEŞMESİ 1732 1733... 28 4.1. Çeşmenin Konumu... 29 4.2. Çeşmenin Yapılışına Dair Bir Hikâye... 30 4.3.Saliha Sultanın Yaptırdığı Bazı Çeşmeler... 31 4.4. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin Yapılışı... 31 4.5. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin Plan Özellikleri... 38 5.6. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin Süsleme Özellikleri... 42 5.6.1. Çeşmenin Ön Cephesindeki Süslemeler... 42 4.6.2. Kuzey Yöndeki Çeşme Süslemeleri... 72 4.6.3. Diğer Cepheler... 78 4.6.4. Arka Cephe Süsleme Özellikleri... 80 4.6.5. Saçaklardaki Kalemişi Süslemeler... 82 5. BULGULAR VE YORUM... 84 6. SONUÇ VE ÖNERİLER... 87 6.1. Sonuç... 87 6.2. Öneriler... 87 KAYNAKLAR... 88 EKLER... 91 Araştırmada Yer Alan Örnekler... 91 EK-A.1... 91 EK-A.2... 92 EK-A.3... 93 vii

EK-A.4... 94 EK-A.5... 95 EK-A.6... 96 EK-A.8... 98 EK-A.9... 99 EK-A.10... 100 EK-A.11... 101 EK-A.12... 102 EK-A.13... 103 EK-A.14... 104 EK-A.15... 105 EK-A.16... 106 EK-A.17... 107 EK-A.18... 108 EK-A.19... 109 EK-A.20... 110 EK-A.21... 111 EK-A.22... 112 EK-A.23... 113 EK-A.24... 114 EK-A.25... 115 EK-A.26... 116 EK-A.27... 117 EK-A.28... 118 EK-A.29... 119 EK-A.30... 120 EK-A.31... 121 EK-A.32... 122 EK-A.33... 123 EK-A.34... 124 EK-A.35... 125 EK-A.36... 126 EK-A.37... 127 viii

EK-A.38... 128 EK-A.39... 129 EK-A.40... 130 EK-A.41... 131 EK-A.42... 132 EK-A.43... 133 EK-A.44... 134 EK-A.45... 135 EK-A.46... 136 EK-A.47... 137 EK-A.48... 138 EK-A.49... 139 EK-A.50... 140 Ek B.1: Bilgi Formu... 141 EK-B.2... 142 Ek-B.3... 143 ix

TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: 18.yy a ait bazı çeşmeler, tarihleri, konumu ve türü... 20 Tablo 2: Bezemede Kompozisyon Dağılımı... 84 x

RESİMLER LİSTESİ Resim No. 1: Azapkapı Saliha Sultan çeşmesinin ön cepheden görünümü... 28 Resim No. 2: Çeşmenin Unkapınından Karaköy e bakan yönü... 30 Resim No. 3: Çeşmenin Unkapanı ve tersane yönünden görünümü... 30 Resim No. 4: W.H. Barrlett tarafından çizilmiş Saliha Sultan Çeşmesi gravürü... 33 Resim No. 5: İstanbul kitaplığında Saliha Sultan Çeşmesi. Pardoe'nun 1838-39 yılmda Londra'da basılan "The Beauties of the Bosphorus" isimli kitabın 36-37. sayfaları arasındaki yapraktan alınmıştır... 33 Resim No. 6: Saliha Sultan Çeşmesinin 1920 deki harap hali... 34 Resim No. 7: Çeşmenin 1930 da çatısının durumu... 34 Resim No. 8: Mimar Kemal ALTAN ın çizimi... 35 Resim No. 9: Çeşmenin etrafını çeviren altın varak rumi bordür ve altında mukarnas detayı... 42 Resim No. 10: Çeşmenin ön yüzeyini cetvel oluşturan palmet, bordür... 43 Resim No. 11: Palmet bordürden detay... 43 Resim No. 12: Rokoko tarzı rumi bordürden detay... 44 Resim No. 13: Palmet ara suyu ve yakınındaki rokoko bordür... 44 Resim No. 14: Rokoko bordürün ortasında yer alan Türk Rokoko tarzı levha... 44 Resim No. 15: Güney cephede bulunan kitabe... 45 Resim No. 16: Kemer üzeri kompozisyon, simetri detay... 46 Resim No. 17: Kemer altındaki, barok-rokoko üslubu tezyinat... 46 Resim No. 18: Kemer altında palmet bordür ve mukarnas detayı... 47 Resim No. 19: Kemer ayaklarının iç kısmında bordür ve ters dönmüş palmet ve püskül motifleri... 47 Resim No. 20: Ayna taşındaki kabara ve çevre bordüründen detay... 48 Resim No. 21: Kabara üzeri süslemeden detay... 48 Resim No. 22: Ayna taşı, musluk ve rozet... 49 Resim No. 23: Ayna taşı rozet detay... 49 Resim No. 24: Musluk lülesi, musluk başlıkları çıkış noktası... 50 Resim No. 25: Ayna taşının sol ve sağ tarafta yer alan vazo içi gül buketi... 50 Resim No. 26: Musluğun sağında ve solunda bulunan sehpa üzerinde natürmort... 51 Resim No. 27: Kemer ayaklarında bulunan, çiçek vazoları... 52 Resim No. 28: En üst kartuştaki vazo... 53 xi

Resim No. 29: Orta sırada bulunan altı destekli vazo içinde çiçek demeti... 53 Resim No. 30: En alt sıradaki gül ve karanfillerden oluşan vazo... 54 Resim No. 31: En alt sırada bulunan limon ağacı... 55 Resim No. 32: Erik ağacı... 55 Resim No. 33: Armut ağacı... 56 Resim No. 34: Çilek ağacı... 56 Resim No. 35: Limon ağacı... 57 Resim No. 36: Mandalina ağacı... 57 Resim No. 37: Çeşmenin ön yüzünde sol taraf köşe üstünde bulunan Maşallah yazısı ve palmet bordür... 58 Resim No. 38: En alttaki ağaç limon ağacı... 59 Resim No. 39: Armut ağacı... 59 Resim No. 40: Erik ağacı... 59 Resim No. 41: Muz ağacı... 60 Resim No. 42: Hurma ağacı... 60 Resim No. 43: Hurma ağacı üzerindeki bordürler... 61 Resim No. 44: Çeşme ile sebil arasında bulunan, natürmortların olduğu ara yüzey ve kolon bezeme... 62 Resim No. 45: Bitkisel, rumi bordür ve mukarnas geçme... 62 Resim No. 46: Üst bezemeli kolon ile alt kolonun birleşim noktası... 63 Resim No. 47: Üzerine rumi bordür geçme yapılmış, kolon altındaki kabartma... 63 Resim No. 48: Sebile giriş sağlayan kapı... 64 Resim No. 49: Kapı üzeri bezeme ve besmele yazısı... 65 Resim No. 50: Rumi kompozisyon ve yanlarda bulunan yelpaze tasviri... 65 Resim No. 51: Yelpaze tasviri üzerinde yer alan bitkisel bezeme... 66 Resim No. 52: Sebil üzerinde yan alanlarda bulunan bitkisel bezeme... 67 Resim No. 53: Sebil kapısı... 67 Resim No. 54: Kapı üzerindeki bezemeler... 67 Resim No. 55: Sebilin bir tane basamaktan oluşan podyum üzerine oturtulan kaidesi... 68 Resim No. 56: Pencereler altında sütunların oturduğu kaide üzerindeki palmet süslemeler... 68 Resim No. 57: Pencere şebekeleri... 69 xii

Resim No. 58: Pencereler üzeri yarı stilize bezeme... 69 Resim No. 59: Kitabe bulunan alan... 70 Resim No. 60: Kitabe yerine bezeme yapılan yan alan.... 70 Resim No. 61:Saçak altı iç süsleme... 72 Resim No. 62: Bitkisel bezemeden oluşan levha... 72 Resim No. 63: Kemer kenarları ve iç alan bezeme... 73 Resim No. 64: Kemer iç alanındaki süslemeden detay... 73 Resim No. 65: Ayna taşı ve musluk yerleri... 74 Resim No. 66: Ayna taşının sağ ve sol tarafında bulunan vazo içi güller... 74 Resim No. 67: Alt şemada bulunan sağdaki ve soldaki natürmort... 75 Resim No. 68: Kartuşun en altında, iki yönde bulunan karanfil ve güllerden oluşan vazolar... 76 Resim No. 69: En alttaki limon ağacı ve üstündeki erik ağacı... 77 Resim No. 70: Armut ağacı ve çilek ağacı... 77 Resim No. 71: Limon ağacı, mandalina ağacı ve maşallah yazısı... 78 Resim No. 72: Çeşmenin kuzey yönündeki cephesi... 79 Resim No. 73: Kuzey yöndeki iki ayna taşı ve dinlenme taşları... 79 Resim No. 74: Ön cepheden diğer tüm cepheleri saran pul motifi ve üzerinde bulunan dil motifi bordürler... 80 Resim No. 75: Çeşmenin arka cephesi... 80 Resim No. 76: Ayna taşındaki iki yandaki rozet süsleme ve ortadaki yıldız rozet... 81 Resim No. 77: Güney yöndeki ayna taşındaki rozet süsleme... 81 Resim No. 78: Ön cephede çeşme üzerinde kullanılmış saçak süsleme... 82 Resim No. 79: Sebil üzeri saçak süslemeler... 83 Resim No. 80: Yan cephe saçak süslemeler... 83 Resim No. 81: Arka ve yan saçaklar... 83 xiii

ŞEKİLLER VE ÇİZİMLER LİSTESİ Şekil No. 1: Çeşme çeşitleri örnekleri... 22 Şekil No. 2: Rumi kıvrık dal... 27 Şekil No. 3. Akant yapraklı dolama dal... 27 Şekil No. 4: Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin bulunduğu konumu gösteren kroki. Atatürk köprüsüyle Karaköy e dönüş yönünde tam köşededir... 29 Şekil No. 5: Vakıflar İdaresince Şeref Yurttaş Tarafından yapılan Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi ve sebil planı... 36 Şekil No. 6: Şeref Yurttaş tarafından yapılmış arka ve yan cephe çizimleri... 37 Şekil No. 7: Şeref Yurttaş ın Vakıflar Genel Müdürlüğüne hazırlanmış olan Azapkapı çeşme-sebili 1:100 ölçekli Atatürk Köprüsü tarafındaki kuzey ve arka cephenin çizimlerine dayanarak yapının bugünkü haline göre ayna taşlarının konumu belirlenmiş taslak çizimi... 41 Şekil No. 8: Naci Yünyül den Saliha Sultan çeşmesinin önden, üstten görünümü ve çeşmenin boyuna kesit ve planı... 41 ŞEKİL NO.1... 91 ŞEKİL NO.2... 92 ŞEKİL NO.3... 93 ŞEKİL NO.4... 94 ŞEKİL NO.5... 95 ŞEKİL NO.6... 96 ŞEKİL NO.7... 97 ŞEKİL NO.8... 98 ŞEKİL NO.9... 99 ŞEKİL NO.10... 100 ŞEKİL NO.11... 101 ŞEKİL NO.12... 102 ŞEKİL NO.13... 103 ŞEKİL NO.14... 104 ŞEKİL NO.15... 105 ŞEKİL NO.16... 106 ŞEKİL NO.17... 107 ŞEKİL NO.18... 108 xiv

ŞEKİL NO.19... 109 ŞEKİL NO.20... 110 ŞEKİL NO.21... 111 ŞEKİL NO.22... 112 ŞEKİL NO.23... 113 ŞEKİL NO.24... 114 ŞEKİL NO.25... 115 ŞEKİL NO.26... 116 ŞEKİL NO.27... 117 ŞEKİL NO.28... 118 ŞEKİL NO.29... 119 ŞEKİL NO.30... 120 ŞEKİL NO.31... 121 ŞEKİL NO.32... 122 ŞEKİL NO.33... 123 ŞEKİL NO.34... 124 ŞEKİL NO.35... 125 ŞEKİL NO.36... 126 ŞEKİL NO.37... 127 ŞEKİL NO.38... 128 ŞEKİL NO.39... 129 ŞEKİL NO.40... 130 ŞEKİL NO.41... 131 ŞEKİL NO.42... 132 ŞEKİL NO.43... 133 ŞEKİL NO.44... 134 ŞEKİL NO.45... 135 ŞEKİL NO.46... 136 ŞEKİL NO.47... 137 ŞEKİL NO.48... 138 ŞEKİL NO.49... 139 ŞEKİL NO.50... 140 xv

ÇİZİM NO.1... 91 ÇİZİM NO.2... 92 ÇİZİM NO.3... 93 ÇİZİM NO.4... 94 ÇİZİM NO.5... 95 ÇİZİM NO.6... 96 ÇİZİM NO.7... 97 ÇİZİM NO.8... 98 ÇİZİM NO.9... 99 ÇİZİM NO.10... 100 ÇİZİM NO.11... 101 ÇİZİM NO.12... 102 ÇİZİM NO.13... 103 ÇİZİM NO.14... 104 ÇİZİM NO.15... 105 ÇİZİM NO.16... 106 ÇİZİM NO.17... 107 ÇİZİM NO.18... 108 ÇİZİM NO.19... 109 ÇİZİM NO.20... 110 ÇİZİM NO.21... 111 ÇİZİM NO.22... 112 ÇİZİM NO.23... 113 ÇİZİM NO.24... 114 ÇİZİM NO.25... 115 ÇİZİM NO.26... 116 ÇİZİM NO.27... 117 ÇİZİM NO.28... 118 ÇİZİM NO.29... 119 ÇİZİM NO.30... 120 ÇİZİM NO.31... 121 ÇİZİM NO.32... 122 ÇİZİM NO.33... 123 i

ÇİZİM NO.34... 124 ÇİZİM NO.35... 125 ÇİZİM NO.36... 126 ÇİZİM NO.37... 127 ÇİZİM NO.38... 128 ÇİZİM NO.39... 129 ÇİZİM NO.40... 130 ÇİZİM NO.41... 131 ÇİZİM NO.42... 132 ÇİZİM NO.43... 133 ÇİZİM NO.44... 134 ÇİZİM NO.45... 135 ÇİZİM NO.46... 136 ÇİZİM NO.47... 137 ÇİZİM NO.48... 138 ÇİZİM NO.49... 139 ÇİZİM NO.50... 140 ii

1. GİRİŞ Türk Kültüründe önemli bir yere sahip olan su, Osmanlı Döneminde çeşme ve sebiller vasıtası ile halka ulaştırılmıştır. Çeşmeler, temizlik ve içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Su depolarından ve kaynaklarından borular aracılığıyla şehre getirilen sular, çeşmelerden halkın kullanımına sunulmuştur. Sokaklarda yer alan çeşmelerin yanı sıra bahçe ve konut içlerindeki çeşmeler de oldukça yaygındır. Önceleri çok sade olan çeşme mimarisi, 18. yüzyılla birlikte değişmeye başlamıştır. Batılılaşma döneminden sonra çeşmeler zengin motiflerle süslenmiş ve anıtsal özellikler kazanmışlardır. Bu dönem Anadolu da yeni bir üslup geliştirilmiş ve daha gösterişli çeşme ve sebillerin yapılmasına katkı sağlanmıştır. Sebiller Osmanlıdan günümüze içme suyu dağıtmak üzere ve ihtiyaç amaçlı yapılmışlardır. Bunlar daha çok üstleri kubbe ile örtülmüş küçük bir odacık şeklinde olup cepheleri büyük pencere şeklinde açıktır ve pencereleri parmaklıklarla kaplıdır. Sebiller, ya camii kenarlarında külliyelerin bir parçası olarak veya çeşmeyle birlikte inşa edilmişlerdir. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi Lale Devrinin en güzel taş işçiliğine sahip çeşmelerinden biridir. Yapıldığı dönemin üslup özelliği, taş yapısı, plan özellikleri, saçaklarındaki kalem işleriyle 18 yy. çeşmelerinin en iyi örneklerindendir. Günümüzde kültürel mirasımız olan bu çeşmeler işlevini yitirmiş ve bir köşede unutulmaya yüz tutmuştur. İstanbul un her semtinde birden fazla çeşmeye rastlanmaktadır. Bunların çoğu işlevselliğiyle pek ilgisi olmamakla birlikte ya matbaa, büfe şeklinde kullanılmakta ya da bakım, onarım beklemektedir. Çeşmeler ve sebillerin en güzel örnekleri özellikle Lale Devrinin en gösterişli çeşmeleri İstanbul da bulunmaktadır. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi dönemin gerek taş işçiliği gerekse plan özelliği olarak en nadide örneklerinden biri olduğu için bu güzel eserin süsleme özelliklerinin belgelenmesi araştırma konusu olarak seçilmiştir. Çeşme ve Sebillerle ilgili literatür araştırıldığında konumuza en yakın örnek olarak (BARIŞTA Ö. H.1995) Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi adlı kitabı ve çalışmamız

2 için en önemli kaynağı oluşturmuştur. Eserde Saliha Sultan Çeşmesi bulunduğu yer, tarihçesi, kitabeler, çeşmenin yapılışı onarımı ve onarımlarına ait kaynaklardan gelen bilgiler, çeşmenin plan özellikleri, Saliha Sultan ve İstanbul da yaptırdığı çeşmeler, süsleme özellikleri, diğer çeşme ve sebillerle gösterdiği benzerlik ve farklılıklar değinilmiştir. Kitapta sanat tarihi açısından doyurucu bilgiler bulunmakla birlikte çeşmeye ait süsleme ve kompozisyon özellikleri konusunda motifler tek tek incelenerek detaylı çizimler kullanılmamıştır. Diğer bir kaynak (Ab-ı Hayat Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü, 2010 ) adlı sergi katalogunda Roma ve Bizans dönemlerinde İstanbul da su ve su mimarisi, Osmanlı dönemi su mimarisi, Eski İstanbul yaşantısında su, İstanbul da su kültürü ve yaşam sanatı, geçmişten günümüzü musluğun tarihi kapsamlı bir şekilde ele alınmış ve adell koleksiyonunda bulunan tarihi eser niteliğinde bulunan bu nadide kaynaklar Türk İslam Eserleri Müzesinde sergilenmiş ve sergilenen eserlerin tümü ne yer verilmiştir. ( Sezer Tansuğ, 18.Yüzyılda İstanbul Çeşmeleri ve Ayasofya Şadırvanı, Vakıflar dergisi. 1965)Adlı eserde, 18.yy da İstanbul çeşmeleri, mimari yapıları, plan özellikleri, benzerlikleri ve farklılıkları bu döneme ait çeşmelerin genel özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Aynı dönemde şadırvanların bazıları, Ayasofya şadırvanın özellikleri anlatılmıştır. (Arık Rüçhan, Batılılaşma Dönemi Anadolu Tasvir Sanatı, 1976). Adlı bu eserde Anadolu nun mimari elemanlarında bulunan süslemeler ele alınmıştır. Batılılaşma döneminin Anadolu ya etkileri, camilerde, çeşmelerde, şadırvanlarda, ev dekorasyonlarında, kumaşlarda ve diğer süsleme özelliği gösteren elemanlarda 18-19 yy batılılaşma döneminin getirdiği natürmort ve barok-rokoko tarzı gibi yeni süslemeler, bu üslubu kullanan mimari yapıların çeşitleri ve örnekleriyle anlatılmıştır. (Şerifoğlu Ömer Faruk, Su Güzeli: İstanbul Sebilleri, 1995). Adlı eserde dönemlere ve yıllara dikkat edilerek bölge bölge ayrılmış olarak İstanbul un sebilleri hakkında gerekli olan kısa ve öz bilgiler vurgulanmıştır. Sebiller bulunduğu mevkie göre incelenmiş ve sıralanmıştır, Eminönü sebilleri, Sur dışı sebilleri, Üsküdar sebilleri

3 gibi gruplandırılmış ayrıca her semtteki sebilleri gösteren harita üzerinde de sebiller işaretlenmek suretiyle görsel halde sunulmuştur. (Çeçen Kazım, İstanbul un Vakıf Sularından Taksim ve Hamidiye Suları İstanbul 1992). Eserde İstanbul vakıf suları ve bu vakıf sularından olan taksim ve hamidiye suları, su kaynakları, suyolları, suların nasıl yapıldıkları, hangi sistemle çalışır duruma getirildiği ve bu suları besleyen çeşme-sebilleri, çeşmelerin, tarihi, yapılışı, detaylı resimleri, kitabeleri hakkında detaylı bilgiler sunulmuştur. (Egemen Affan, İstanbul un Çeşme ve Sebilleri. 1993.) Adlı bu eserde, İstanbul un çeşme ve sebilleri, bu çeşme ve sebillerin resimleri kısa genel bilgileri, kitabeleri ile 1165 çeşme ve sebil anlatılmıştır. (Doğruyol Ayhan, İstanbul Çeşmelerindeki Süslemeler, Mimar Sinan Ün. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,1987). Adlı Yüksek Lisans Tezinde İstanbul çeşmelerinin tarihsel gelişimi, çeşmelerdeki dekorasyon gelişimine genel bir bakış, lale devri çeşmeleri, lale devrindeki süslemeler, batılılaşma döneminde çeşmelerdeki süsleme özelliklerindeki farklılıklar, III.Ahmet çeşmesi,üsküdar III.Ahmet çeşmesi, Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi, Tophane çeşmesi,gibi çeşmelerin genel bilgileri ve süsleme özellikleri vurgulanmıştır. (İzzet Kumbaracılar, İstanbul Sebilleri. İstanbul 1938) Adlı bu eserde 15yy Selçuklu döneminden itibaren çeşmelere toplu bir bakış, tarihi çeşmelerin türleri, İstanbul çeşmelerinde kullanılan araç ve gereçler, uygulanan teknikler, gözlenen biçimler, vurgulanmıştır. (Önge Yılmaz, Türk Mimarisinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde Çeşme, Sebil ve Şadırvanlar, Türk Tarih Kurumu,1997).Adlı eserde 11.yüzyıldan 19.yüzyıla kadar Anadolu su mimarisinde çeşme, sebil, selsebil, ve şadırvanlar hakkında genel bilgiler, süsleme unsurları, yapı elemanları, plan özellikleri gibi kapsamlı bilgiler verilmiştir. (Doğan Kuban, Türk Barok Mimarisi Hakkında Bir Deneme, 1954:105). Adlı eserde Lale devrinin son yıllarında padişahlar tarafından yaptırılan meydan çeşmeleri ve sebiller, camii veya türbeler, Barok tarzının getirdiği yeni bir üslup, ve Türk Baroğunun genel süsleme unsurları vurgulanmıştır.

4 (Sema Öner, İstanbul daki Meydan Çeşmelerinde Süsleme Hacettepe Ün. Sanat Tarihi Bölümü Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi, 198:1). Adlı eserde İstanbul daki meydan çeşmeleri, çeşmelerin süsleme, üslup, plan özellikleri ve dönemlerin çeşmelerdeki etkileri vurgulanmıştır. Araştırmada Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin daha önce incelenmiş yönleri dışında süsleme dekor ürünleri daha detaylı incelenip ele alınmıştır. Taş işçiliği, süsleme, motif ve kompozisyon öğeleri fotoğraflarla belgelenip daha sonra simetrik olarak motif kompozisyon çizimleri yapılmıştır. Kompozisyon şemalarının çizim yolu ile belgelenmesi sağlanmıştır. Ayrıca dönem içindeki diğer çeşmelerdeki bezeme ve süslemeleri incelenerek ilişkilendirilmiş, Lale Devri Çeşme ve Sebillerin taş süsleme desen elemanları, çizimleri ileriki dönemlere kaynak ve bilgi sağlanmış olacaktır. Ayrıca Azapkapı Saliha Sultan çeşmesinin herhangi bir zarar görebilme ihtimalinde çeşmenin taş işlemelerinden doğabilecek sorunlarda birebir çizimleri veya fotoğrafları belge ve kaynak niteliği sağlamış olacağı düşünülmüştür. 1.1. Problem Durumu Batılılaşma ile birlikte ülkemize giren yeni motif ve kompozisyon şemalarının işlendiği lale devri çeşmelerinden Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi bezemelerini motif ve kompozisyon özellikleri açısından inceleyip belgelenmesi problem olarak alınmıştır. 1.2. Amaç Araştırmanın amacı, Lale devri çeşmelerinden Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin motif ve kompozisyon özelliklerinin çizim ve fotoğraf yolu ile belgelenmesidir. Bu bağlamda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin süslemeleri dönem özelliklerini yeterince yansıtmakta mıdır? Saliha Sultan Çeşmesinin diğer Lale devri çeşmeleriyle ortak yönleri nelerdir?

5 Saliha Sultan Çeşmesinin diğer Lale devri çeşmelerinen farklılıkları nelerdir? 1.3. Önem Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi çeşitli yayınlarda tanıtılmış ancak çeşmeyle ilgili kaynaklarda süsleme ve kompozisyon özelliklerine, tekniğine motiflere desen ve kompozisyon özelliklerine yönelik belgeleyici ve fotoğrafları ve detaylı tezyinat çizimleri yapılmamıştır. Bu nedenle çalışmanın belgeleyici bir doküman niteliği taşıması ve sonraki araştırmalara kaynak teşkil etmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin geçirdiği restorasyon öncesi ve sonrası nasıl bir örnek oluşturduğu, eski durumu ve günümüzdeki halinin döneminin diğer çeşmeleri ile karşılaştırılması sonucunda kültürel mirasımıza gereken özenin gösterildiğinde modern kent yaşamına katkılarını sergilemesi yönü ile de önem arz etmektedir. 1.4. Varsayımlar A-Araştırmada belirlenen örneklem evreni temsil edecek niteliktedir. B-Yaklaşık 800 çeşmenin Lale Devri olarak seçilen Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi Lale Devri süsleme özelliklerini yansıtmaktadır. 1.5. Sınırlılıklar Araştırma Lale Devri çeşmelerine örneklem olarak alınan Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi taş süslemelerindeki motif ve kompozisyon özellikleri, ürün cinsi, tekniği, malzeme özellikleri, belgelenmesi ile sınırlandırılmıştır.

6 1.6. Tanımlar Ab: Su, parlaklık, letafet. (AYNUR Hatice, Hakan T.Karateke, III. Ahmet Devri İstanbul Çeşmeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yayınları, 1995) (ŞERİFOĞLU Ömer Faruk, Su Güzeli: İstanbul Sebilleri, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi yayınları, 1995). Ab-ı cari: Akarsu. (AYNUR Hatice, Hakan T.Karateke, III. Ahmet Devri İstanbul Çeşmeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yayınları, 1995). Ab-ı: musaffa: Saf, temiz su. (AYNUR Hatice, Hakan T.Karateke, III. Ahmet Devri İstanbul Çeşmeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yayınları, 1995). Ab-ı hayat: Ölmezlik suyu. Her damlası sonsuz hayat bağışlayan tatlı ve lezzetli su. Eski Türkçede bengisu. (ŞERİFOĞLU Ömer Faruk, Su Güzeli: İstanbul Sebilleri, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi yayınları, 1995.) Ampir Üslubu: 1804 1814 yıllarında ortaya çıkan ve etkisini mimarlıkta dekoratif sanatlarda gösteren bir Yeni Klasik Üslup. Türkiye de dahil tüm ülkelere yayılmış, her ülkede bir oranda farklılaşmakla birlikte, ana özelliklerini korumuştur. Antik Roma ve Yunan biçimlerini tam bir sadakatle değil de, sadeleştirerek kullanılmış, bezeme ve süslemeyi kendinden önceki dönemlere göre oldukça kısıtlı bir alanda uygulamaya çalışmıştır. Üslubun etkileri 1840 a kadar sürmüştür. (SÖZEN Metin, Uğur TANYELİ, Sanat Terim ve Kavramları Sözlüğü. Remzi kitabevi). Ayna Taşı: Üzerinde lüle ya da musluk takılmak üzere bir ya da birkaç delik açılmış olan taş ya da mermerden yapılmış olan levha. Bir kısmına kitabede kazınmış olan ayna taşları genellikle süsleme sanatı açısından son derece güzel işlenmiş parçalardır. Kemerin iç kısmında yer alan ayna taşlarının bir kısmı küçük olmakla beraber bazıları kemerin içini tamamen kaplayacak kadar büyük olabilmektedir.( www.çeşmeler.gen.tr)

7 Ayn-ı saf: Temiz su pınarı. Devri İstanbul Çeşmeleri, 1995). (AYNUR Hatice, Hakan T.Karateke, III. Ahmet Barok: Barok sanatı, görsel sanatlar ve mimarlık alanında bu anlamda barok, genel olarak simetriye karşıt olarak asimetriyi, temel geometrik biçimlere karşıt olarak eğrisel biçimleri, durağanlığa karşıt olarak hareketli, tek defada algılanabilirliğe karşıt olarak kolay kavranamazlığı yeğleyen bir tutumdur. (SÖZEN Metin, Uğur TANYELİ, Sanat Terim ve Kavramları Sözlüğü. Remzi kitabevi). Bezeme: Mimarlık ürünü üzerinde ve her türden kullanım eşyası üzerinde süslemeye yönelik olarak yapılan çalışmaların tümü. (SÖZEN Metin, Uğur TANYELİ, Sanat Terim ve Kavramları Sözlüğü). Bordür: Kapı ve pencere gibi mimari kısımların etrafını kuşatan çerçeve bölümünde, süslü veya süssüz çıkıntılı, dar ya da uzun parçaya denir. Sınır belirleyici çizgisel öge, sanatsal içerik taşısın yada taşımasın, her türden yüzey üzerinde yer alabilir.(özkeçeçi İlhan, Türk Tezhip Sanatı) (SÖZEN Metin, Uğur TANYELİ, Sanat Terim ve Kavramları Sözlüğü). Çeşme: Göz gibi olan delik ve bu delikten akan su yada herkesin yararlanması için düzen altına alınan bir suyun akıtıldığı yapı veyahut da suyun borularla getirilip musluktan akıtıldığı yalaklı su haznesi olarak tanımlanabilir. ( Celal Esat Arseven, Türk Sanatı Tarihi, ( tarihsiz)) Eskiz: Bir resme, çalışmaya başlamadan önce yapılacakları tasarlamak, taslak, ön çalışma. (www.cizimerkezi.com). Gravür: Ağaç, taş, metal bir levhanın oyularak işlenmesi ve bunun bir yüzeye basılması tekniği. Ayrıca bu teknikle yapılmış resme de gravür denir. (www.turkcebilgi.com). Kitabe: Taş mermer gibi sert yüzeylerin üzerine yazılan oyma ve kabartma yazı, yazıt. (AB-I HAYAT Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü, 2010). Kemer: İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, sivri uçlu vb. biçimlerle bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, eşit şekilde dağıtıp iki yan ayaklara bindiren tonoz bağlantı. Çeşmenin ön cephesinin ana eksenini oluşturan ve ayna taşının iki yanında çıkıntı olarak yer alan ve iki duvarın üstünün örtülmesine

8 yardımcı olan mimari örtü. Aslında inşaat tekniği açısından çeşmelere kemer yapılması zorunlu değildir ve çeşmelerin ön cephesi tamamen düz duvar olarak da yapılabilir. Kemer yapılmasındaki asıl amaç mimari estetik kaygılar ve hazneli çeşmelerin çok uzak mesafelerden de tanınmasını sağlamak ve başka yapılardan ayırt edilmesini kolaylaştırmak içindir. Bir kemerin elemanları genellikle kesme taştan olmakla beraber mermer ve tuğladan da olabilmektedir. Tek parça taş ya da mermer levha oyularak kemer görüntüsü verilmiş çeşme örnekleri de vardır. Kemerler genellikle sade olmakla beraber bazı çeşmelerde kemerler üzerine de kabartma olarak süslemeler yapılmıştır. Osmanlı çeşmelerinde basık kemer, kalkık kemer, yarım daire kemer, armut kemer ve sivri kemer gibi değişik tiplerde kemerler kullanılmıştır. (www.çeşmeler.gen.tr). Kompozisyon: bitkisel veya hayvansal motiflerin bir helezon üzerinde bir araya gelerek yeni bir desen veya tasarım oluşumuna verilen isim. (Özkeçeçi İlhan, Şule Bilge Özkeçeçi, Türk Tezhip Sanatı,2007). Mukarnas: mimari yapılarda görülen çokgen ve çok köşeli yıldızlarla oluşturulmuş geometrik bir bezeme çeşididir. İslam sanatlarında mimari yapılarda görülen geometrik bir bezeme çeşididir. İslam bezeme anlayışında mistik anlam, geometrik biçimler ve düzenlemelerin kurgusunda gizlenmiştir. Evrensel birlik ve denge düşüncesi çokgen ve çok köşeli yıldızlarla somutlaştırılmıştır. Anadolu Türk Sanatı'nda 12. yüzyılın başlarında bezemede tek anlatım aracı çokgen ve çok köşeli yıldızlar olmuştur. Yüzeysel bezemede geometrik tasarım birikimi prizmatik öğelere dönüştürülmüş, prizmatik öğelerin yan yana ve üst üste gelerek geliştirdikleri bu bezeme türüne mukarnas bezeme adı verilmiştir. (Özkeçeçi İlhan, Şule Bilge Özkeçeçi, Türk Tezhip Sanatı,2007, Özkeçeçi yayınları). Musluk Lülesi: su akan yer, çeşme borusu. (AB-I HAYAT Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü, 2010). Lüle: Ayna taşının üzerindeki deliğe takılan su borusu.lüle aynı zamanda Osmanlılarda su debisini ölçmekte kullanılan bir hacim ölçüsüdür ve günlük 52 m3 suya karşılık gelir.(www.çeşmeler.gen.tr). Motif: Süslemede bütünü oluşturan parçalardan her birine verilen ad. (Türk Tezhip Sanatı,2007)

9 Natürmort: Cansız doğa resimleri, genellikle armut, elma, muz, limon gibi meyvelerin resimlerine verilen isimdir. ( sanat yelpazesi.com). Oluk: Suyun dar alandan akıp gittiği yol. (dictionarist.com) Pafta (Kartuş): Alan, bölüm. (Özkeçeçi İlhan, Şule Bilge Özkeçeçi, Türk Tezhip Sanatı,2007, Özkeçeçi yayınları). Palmet: Üç yapraktan oluşan palmet üsluplaştırılmış halidir. (Özkeçeçi İlhan, Şule Bilge Özkeçeçi, Türk Tezhip Sanatı,2007, Özkeçeçi yayınları). Plan: Bir işin, bir eserin oluşması için uyulması gereken tasarı kural. (Ahunbay Zeynep, Tarihi Çeşme Koruma ve Restorasyon, 2009). Restorasyon: Eserde bozulmuş, yıkılmış olan bölümleri aslına uygun onarma. (Ahunbay Zeynep, Tarihi Çeşme Koruma ve Restorasyon, 2009). Restitüsyon: Eseri aslına uygun yeniden tasarlamak. (Ahunbay Zeynep, Tarihi Çeşme Koruma ve Restorasyon, Yem Yayınları, 2009). Rumi: Hayvansal kaynaklı motiflerdir ve hayvanlar çeşitli organlarından esinleninlen motiflerdir. ( Özkeçeçi İlhan, Şule Bilge Özkeçeçi, Türk Tezhip Sanatı,2007 ). Rozet: Yuvarlak şekilli motifli alan bölümü. ( Özkeçeçi İlhan, Şule Bilge Özkeçeçi, Türk Tezhip Sanatı,2007,). Röleve: Eski bir sanat eserinin, plan, ölçekleri alınarak yeniden tasarlayıp çizmek. (Ahunbay Zeynep, Tarihi Çeşme Koruma ve Restorasyon, 2009). Saçak: Bir yapının güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak yapılan çatı örtüsü. (AB-I HAYAT Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü, 2010.) Saka: asıl haliyle saka, Arapça sky kök harfinden ism-i mübalağa yapılarak türetilmiştir. Ve su veren, su taşıyan kişi manasına gelen bir kelimedir.(ab-ı Hayat Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü, 2010).

10 Sebil: Karşılık beklemeden, hayır için dağıtılan içme suyu, musluk, çeşmesiz, oda şeklinde depolu üsttü kapalı taş yapı. ( M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü III. Cildi). Sebilci: Üzerinde sahtiyandan bir su kırbası, arkasında sahtiyandan ceket, ayağında şalvar, başında üzerine abani sarık sarılmış beyaz külah, elinde yazılı sarı taş olduğu halde Hazret-i Hüseyin ile kerbela şehitlerinin ruhu için su dağıtan cerrarlar hakkında kullanılır bir tabirdir. ( M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü III. Cildi). Teknik: Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsine teknik denilmektedir. (TDK Türkçe Sözlük,1988,s.144). Tekne seddi: Çeşmenin zeminine, kemer kaide raflarının hemen önüne inşa edilen sedlerdir. İki seddin arasına yerleştirilen mermer ya da taş bir levha ile tekne'nin (Yalak) oluşturulmasına yardımcı olurlar, ayrıca insanların kova yada testilerini koyduğu yada oturup dinlendiği yüksek bir zemin oluştururlar. (www.çeşmeler.gov.tr)

2. YÖNTEM Bu bölümde araştırmanın modeli, evren ve örneklem, veri toplama tekniği, verilerin çözümlenmesine ve yorumlanmasına yer verilmiştir. 2.1. Araştırmanın Modeli Yapılan çalışmada alan araştırmasına dayalı bir betimsel inceleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada genel olarak Lale Devri çeşmeleri tanıtılmış, Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi süsleme unsurları ile dönemin diğer çeşmelerinde görülen ortak yönler ve farklılıklar vurgulanmıştır. 2.2. Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini Lale Devrinin tüm özellikleri ve evreni yansıttığından örneklem Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi olarak alınmıştır. 2.3. Veri Toplama Tekniği Öncelikle çeşitli kütüphanelerde literatür taraması yapılmış, değişik yayınlar özel kaynaklar taranmıştır. Lale devri çeşmelerinden ulaşılabilenler incelenmiştir. Azapkapı Saliha Sultan çeşmesinin ilk yapım yılından itibaren geçirdiği değişiklikler araştırılmış, kaynak kişilerle görüşmeler yapılarak alınan bilgiler kaydedilmiş, Azapkapı Saliha Sultan çeşmesinin taş bezemelerinin ölçümleri alınmış ve tek tek motif ve kompozisyon çizimleri yapılmıştır. Daha sonra taş süslemede kullanılan her bir farklı kompozisyon için hazırlanan bilgi formlarına teknik, ölçüm, fotoğraf, motif özellikleri gibi veriler işlenmiştir.

12 2.4. Verilerin Analizi Araştırmada literatür taraması sonucu elde edilen bilgiler, kavramsal çerçeve içinde kullanılmıştır.. Azapkapı Saliha Sultan çeşmesinin bezemeleri ile İncelenen diğer Lale devri çeşmelerinin bezeme unsurları karşılaştırılıp dönem özelliklerine göre değerlendirme yapılmıştır. Alanda yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan veriler, araştırmanın üçüncü bölümünde bulunan bulgular yorum kısmında çözümlenmiştir. Bu bölümde bilgi formlarına işlenen verilerden yola çıkılarak teknik, motif ve kompozisyon özelliklerinin yer aldığı tablolar oluşturulmuş ve bu tabloların yüzdelikleri alınarak süslemede kullanılan bezeme elemanları yorumlanmıştır.

3. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 3.1. Sanatta Batılılaşma ve Süsleme Sanatlarına Etkisi Osmanlı İmparatorluğu XVI. yüzyılda büyük bir coğrafyaya hâkim olmuş ve birçok kültürü bünyesinde barındırmıştır. Osmanlı imparatorluğunun siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel gücü XVII. yy kadar büyük oranda hissedilmiştir. Daha sonra bu yükseliş yavaş yavaş durma ve gerileme dönemine girmiştir, Askeri alandaki yenilgiler, kaybedilen topraklar ve siyasal, kültürel açıdan Osmanlıyı Avrupa dan geri bırakmıştır. 1699 da yapılan Karlofça Antlaşması sonucu ilk defa Avrupa da toprak kaybına uğrayan, askeri ve siyasi gücünü yitirmeye başlayan Osmanlı; gerileyiş nedenlerini ve dünya içindeki konumunu sorgulamaya başlamıştır. XVII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren de batı ile ilişkilerini gözden geçirip aradaki açığı kapatabilmek amacıyla batılılaşmaya yönelmiştir.(çetintaş 2001,76) Bu dönemde soysal, kültürel, siyasal açıdan Avrupa nın geldiği seviye Osmanlıyı kendine hayran bırakmıştır. Bu nedenle girişilen Askeri, siyasi ve sosyal değişimlere Batılılaşma adı verilmiştir. Böylelikle Osmanlı da batı kültürüne ilgi ve özenti doğmuş, bu ilgi özellikle sarayın üst kesimindeki kişilerde görülmüştür. Osmanlı da Batılılaşma süreci, Sultan III. Selim döneminde belirginleşmeye başlamıştır. II. Mahmut döneminde ise hız kazanmıştır. Abdülaziz döneminde de son halini almıştır. Sanatta batılılaşmanın Türk Halkına yansıması 1726 da başlayan Devri adı verilen zaman diliminde hissedilmiştir. Toplum içinde en hızlı ve kolay şekilde yayılma gösteren olgulardan biri de sanat tır. (Mustafa CEZAR bununla ilgili Sanatta Batı ya Açılış ve Osman Hamdi, (1971:3) adlı eserinde şu şekilde bahseder. Zira sanatın kaynağı topluma, gücü toplumun kültür yapısına bağlı olmakla beraber, onda ferdilik ferdiliğe bağlı hürriyet vardır. Demiştir. Bu maksatla Sanatçı şüphesiz toplum dışı bir varlık değildir. Yani o da herkes gibi toplum içinde beslenir toplumdan esinlenir bu bakımdan sanatçının kendisi de, sanat eserine ilgi gösterip ondan duygulanan kimseler de, toplumun kültür

14 yapısı ve değer yargılarına bağlıdır. İşte bundan dolayıdır ki, sanat için sınır teşkil eden veya onu etki altına alan şey, devlet otoritesi değil, kültürel yapısı ve ona bağlı değer yargılarıdır. Sanatçı kendi çalışma alanında topluma yeni fikirler, anlayışlar ve heyecan alanları sağlayan, kültür yapısını değiştiren bir kimliğin sahibi olur. XVIII. yüzyılda batılılaşma hareketleri Osmanlı ülkesine matbaayı da getirmiştir. Matbaanın gelişi yazma sanat eserlerine, kitap sanatlarına da zarar vermiştir. Daha önce kitap sanatları olarak bilinen tezhip, hat sanatları yazma eserlerde sanatçı ya da hattat tarafından el ile özenle nakış nakış adeta işlenirken matbaa sayesinde tek örnekten birçok kitap çoğaltılmış ve zamanla hattatların, kitap sanatçıların azalmasına sebep olmuştur. Elbette yararı olduğu aşikârdır basılan birçok kitap daha kısa sürede daha çok kişiye ve maliyeti daha az olarak insanlara ulaştırılmıştır ama sanata ve sanatçıya itibar kaybı yaşatmıştır. Batıdan gelen dış etkiler ilk olarak süsleme sanatlarında görülmüştür. Geleneksel Türk süsleme sanatları XVIII. yüzyıla kadar klasik dönemini yaşamışken bu dönemden sonra batı etkisine girmiştir. Barok, rokoko tarzı motifler kompozisyonlarda kullanılmaya başlanmıştır. Klasik motiflerden bitkisel motifler, yaprak, hatayi, penç gibi motifler barok-rokoko tarzına benzetilmeye çalışılmış, motifler doğadaki stilize halinden çok daha farklılaştırılmış ve daha gösterişli bir hal almıştır. Osmanlı dan Avrupa ya gittiği bilinen lale nin batıdaki ilk resimleri Gesner in 1561 tarihli kitabındaki Tulipa Turcarum ile Plantarum Historia sındaki çeşitli lale gravürleridir. 18.yy diğer çiçek ressamları Ali Üsküdari, Abdullah Buhari nin ise çiçekleri zarif ve gerçeğe yakın tasvir ettiği söylenebilir. Kısaca diyebiliriz ki, hiçbir zaman bir Batılı sanatçı gibi botanik illüstrasyon kaygısı sanatçılarımızı sarmamış, her zaman çiçeği güzelliği için sevmiş ve kendilerine güzel geldiği gibi çizmiş ve boyamışlardır.

15 3.1.1. Türk Süsleme Sanatında Batılı Ögeler 3.1.1.1. Rokoko Uslübu Rokoko akımı ilk 17. yüzyıl ortalarında, İtalya da ortaya çıkmış bir akımdır. Daha sonra bu akım Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, İngiltere gibi Avrupa ülkelerine de ulaşmış, her birinde farklı şekilde ele alınıp yorumlanmıştır. Rokoko aslında bir üslup değildir. Çünkü mimarlığı kapsamaz. Yalnız dekorasyon anlayışı olarak kalmıştır. Fransa da rokoko başka adlar altında geçmektedir. XIV. Louis üslubu ve Napolyon üslubu dönemin Empire sanatı olarak geçmiştir. Bu dönemde süslemede, özellikle tavan dekorasyonunda bir akantus yaprağı kompozisyonu hüküm sürer, palmiye, midye kabuğu 3 boyutlu olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca motif olarak çiçekler, hayvanlar gibi unsurları katarak, bütün duvarları kaplamıştır. Avrupa da rokoko sarayda değil kenti merkez alan bir akımdır. Osmanlı sanatında meydan çeşmeleri, anıtsal çeşmeler, bezemeyle süslenen çeşmeler ayrı birer sanat eseri olarak ortaya çıkmıştır. Rokoko iç mekânda hareketli motifler, gölge-ışık etkisi veren desenler, büyük hareketli çizimler olarak ortaya çıkmıştır. Bu akımın Osmanlıya yansıması ise şöyle özetlenebilir. Yapılar geleneksel düzendedir tasarımlar birdenbire bozulmaz, değişim içeride ve ayrıntılarda gerçekleşir. Örneğin Topkapı Sarayı iç mekânları süslenir. Çeşmelerde ise rokoko dış motiflerde uygulanmıştır. Çeşmelerin küçük ve üzerinde çalışılması kolay yapılar olması Batı etkilerinin yoğun olarak kullanılmasına neden olarak gösterilmiştir.( Dünya Sanat Tarihi,1992 : 483) 3.1.1.2. Barok Uslubu Barok sözcüğü, Portekizce Barucca sözünden gelir. Portekizcede garip biçimli, eğri-büğrü incilere verilen bu küçültücü ad, Rönesans ilkelerine bağlılıkta direnen

16 tutucu kişilerce konulmuştu. XVIII ve XIX.yy da Avrupa baroğu olarak geçer.(dünya Sanat Tarihi,1992: 456). Osmanlı imparatorluğunda XVIII ve XIX. yy da sanat anlayışı ile Rusya ve Çin de gördüğümüz şişkin kubbeler ve süslü saçaklı mimariler gibi unsurlar barok üslubunu yansıtırlar. Klasik eser kuralları bağlı iken barok kuralları reddeder. Barok dini yapılarda ve saraylarda dev sütunlar, ağır saçaklı kornişler, cilalı mermerler, altın yaldızlar, evliyalar, melekler boya ve altının karışımı içinde dindarlığı da öne çıkaran bir havası vardır. 1700 yıllarından itibaren Osmanlı imparatorluğu çöküş döneminde batıdaki bu abartmalı sanatı görecek ve çöküş içinde olmasına rağmen kendine layık bir sanat olarak Türk baroğunu benimseyecektir. Barok üslubuna örnek bir camii Nusretiye camiidir. Camii de oran-orantı değişmiş ana kubbe yüksek olmasından dolayı minareler ince ve uzun yapılmıştır. 15 yıl sonra Osmanlı Baroğu denilen eserler ortaya konmuştur. Osmanlı Baroğu zayıf bir taklitçilik şeklinde ilerlemiştir. ( Dünya Sanat Tarihi,1992) Osmanlı Baroğu olarak tanıtılan eserler: Meydan çeşmesi, sebil, şadırvan, türbe gibi küçük boyutlu yapılar olmuştur. 3.1.1.3. Sebillerde Barok-Rokoko Üslubu Bu dönemde klasik mimarinin özelliklerinden ayrılarak daha gösterişli bir tesir bırakılmak istenmiştir. Lale devrinde başlayan yenilikçi biçimler yepyeni bir stile dönüşmüştür. Sebillerde Türk Barok biçimlemesi kendine has farklı özellikler taşır. Rokoko ise sebillerde dışa ait bir süsleme sanatı olmuştur. Sebil planlarında, dış ve iç bükeyli yuvarlak plan biçimi genelleşmiştir. Cepheler yine bölümlüdür. Fakat mimari elemanlar biçim değiştirmektedir. Lale döneminden başlayan yüklü süslemeye yeni motifler ilave edilmiştir.

17 Örnek: Tersane Emini Recai Mehmet Efendi Sebili (1775). (İstanbul daki Kaptan-ı Derya çeşmeleri ve sebilleri,1995) 3.1.1.4. Ampir Üslubu Bu dönemde düz çizgilere ve sade yüzeylere dönülmüştür. Sebil planlarında yuvarlak biçim yaygın olarak görülmektedir. Dörtgen planlı yapılarda rastlanmaktadır. Cepheler geleneksel tipten ayrılmıştır. Düz cepheler mermer ile kaplanmıştır. Tezyinatlar daha çok şebekelerde ve frizlerde yer almaktadır. Yeni motifler görülür, bunlar uçuşan kurdeleler, zeytin, meşe, defne, yapraklarıdır. Kolon gövdesi düz ve başlıkları silmelidir. Yüzeylerde fazlaca simetri, detay inceliği ile düz çizgiler ortaya çıkmaktadır. (İstanbul daki Kaptan-ı Derya çeşmeleri ve sebilleri,1995) 3.1.1.5. Lale Dönemi Üslubu Bu dönem sebillerinde Türk klasik stilinden pek uzaklaşılmasa bile tezyinat ve motiflerde, yeni sanat akımlarının etkisi görülmektedir. Klasik dönemdeki çokgen, çıkıntılı, köşeli plan tipi tamamıyla bırakılmamıştır. Planlar genel olarak yuvarlaktır. Tezyinat, bütün yüzeye yayılmıştır. Rumi ve hatayi motifler, kıvrık dallar görülür. Stilize laleler, güller, vazolar, meyveler, rahleler üzerinde armut, elma vb. meyve tabakları kabartma olarak işlenmiştir. Örnek: Kaptan-ı derya İbrahim Paşa Sebili ( 1708). (İstanbul daki Kaptan-ı Derya çeşmeleri ve sebilleri,1995)

18 3.2. Lale Devrinde Yaşanılan Değişiklikler 1726 tarihi ile başlatılan lale devrinde hız kazanan batılılaşma ıslahat hareketleri, Osmanlıda köklü değişikliklere sebep olmuştur. İstanbul da mimariden, yaşam tarzına eğitim kuruluşundan, sanayisine kadar birçok yenilik yaşanmıştır. Saray yaşantısında olan değişimler yaşanmaya başlamıştır. Daha önceleri İçe dönük yaşayan saray halkı dışa dönük yaşamaya başlamıştır yani mesire ve halka açık yerler oluşturulmuştur. Batı etkisiyle batı tarzı giysiler Pantolon, Ceket, Şapka gibi kıyafetler giyilmeye başlamıştır. Opera, Tiyatro, Gazete, Bando gibi yenilikler İstanbul a getirilmiştir.yabancı dilde eğitim veren kurumlar açılmıştır. Uzun yıllar boyunca İstanbul un silueti olmuş camilerimiz, 19. yy da Boğaz kıyılarına da inşa edilmiştir. (Kabataş Erkek Lisesi İç Mekân Süslemeleri, 2009) 3.2.1. Mimaride Yaşanılan Değişiklikler Yazları saray yaşayanları yazlık saraylarda kalmaya önem vermiş ve bu yaşantıda bir moda haline getirilmiştir. Osmanlıya 400 yıl ev sahipliği yapan Topkapı Sarayı bırakılarak Dolmabahçe Sarayına geçilmiştir. Ayrıca bu döneme mimariye damgasını vuran BALYAN ailesidir.bu aile Mimaride çok sayıda eser vermişlerdir ve beş kuşak boyunca sarayın mimarlık hizmetlerini bu aile bırakmıştır. BALYAN ailesi Barok ve Ampir üslupları eklektik tarzda kullanmıştır ve böylece süsleme motiflerini uygulayarak kendine özgü bir üslup meydana getirmiştir. Bu dönemde köşkler ve bahçeler meydana gelmiştir. O zamana kadar, dini ve sosyal amaçlı yapılar, genellikle maddi ihtiyaçların gereği olarak inşa edilirdi. Lale Devri ile dini ve sosyal yapılar dışında köşkler, kasırlar ve bahçeler yapılmaya ve daha tercih edilir hale gelmiştir.

19 Bu döneme kadar, sosyal ve dini yapılar dışında kalan yapılar, genellikle ihtiyaç karşılığı inşa edilen yapılarken batı etkisiyle dini, sosyal amaçlı yapılar ayrı olarak bir de köşkler, kasırlar ve bahçeler yapıldı. İlk projeler: Haliç ıslah edilmiş, haliç sahil kenarları gezinti yerleri olmuştur. Kâğıthane deresi ve Kâğıthane de padişah için Sadabad Kasrı inşa edilmiş etrafı lale bahçeleriyle bezenmiştir. Daha sonra Üsküdar, Suriçi, Beyoğlu( Pera) ve Boğaziçi yenilenmiştir. Bu bölgeler en çok tercih edilen yerleşim yerlerinden olmuştur. Bu dönemde batılı bir mimar elinden çıkmış ilk yapı olan Melling in Ortaköy de yaptığı Hatice Sultan Sarayı nda kullanılan sütun dizileri ve üçgen alınlık gibi batılı üsluplar, bu hareketin öncüsü olmuştur. Barok, rokoko, ampir gibi batı tarzı üsluplar bütün yapı tiplerinde çok sık görülmeye başlamıştır. Barok ve Rokoko önce iç mekânda daha sonra bütün mimari alanda uygulanmış ve üç boyutlu düzenleme haline getirilmiştir. Ayrıca cepheler de süslenmeye başlamıştır. Bu dönemin diğer önemli camileri; Mecidiye camii (1843), Dolmabahçe camii ve Ortaköy camii ( 1853), Pertevniyal Valide Sultan camii (1870) de yapılmıştır. Mimaride batıya ayak uydurmak için her türlü üslup kullanılarak devamlı yeni yapılar inşa edilmiştir. 19.yüzyılın ikinci yarısında dini yapılar gösterişini kaybetmiş, sivil yapılar daha çok dikkat çekmeye başlamıştır ve daha büyük, süslü yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca Ahşap camilerde resim tasviri duvarlarda ve tavanlarda meyve sepeti resimleri şehir tasvirleri dikkat çekmektedir. Bunlara örnek olarak: Samsun Çarşamba ve Yozgat çapanoğlu camii gibi bir çok camii gösterebilir. İstanbul'da Kara Ahmed Paşa camii, Sokullu camii, Kılıç Ali Paşa camii, Üsküdar Atik Valide Camii, Takkeci İbrahim Ağa Camii, Sultan Ahmed camii mahfil tavanları ile Revan ve Bağdat köşklerinin tavanları kalem işi süslemelerin zengin ve çeşitli örneklerini ortaya koyar. Naturalist çiçekler, madalyonlar ve Çin bulutları, rumî ve hatayîler derin çini süslemelerini kalem işlerinde tekrarlarlar.

20 Topkapı sarayında III. Ahmed in yemek odası ise meyve dolu tabaklar ve gül, zambak gibi naturalist çiçeklerle dolu vazolar ve lâke işler olarak süslenmiş olup, hem odanın kullanılış maksadına uygun bir süsleme ortaya koymakta, hem de değişmeye başlayan yeni üslûbu haber vermektedir. Ayrıca III. Murat ın dairesindeki pencere ve dolap kapaklarının kalem işi ile yapılan çiçek açmış bahar ağaçları, lâle, sümbül, karanfil gibi naturalist motiflerle süslenişi çini süslemeleri ile aynı üslûptadır. Döneme damgası vuran yapı tipi ise çeşme lerdir. Devletin gücünü göstermek için külliye yerine gösterişli çeşmeler yapılmıştır. Lale Devri Çeşmeleri: Cephede beyaz mermer, barok motif ve altın yaldızlı kabartmalarla süslenmiştir. Bu tip bir üslup ilk olarak meydan çeşmelerinde görülmüştür. Bunların dışında kütüphanelerde, sübyan mekteplerinde altı çeşme üstü derslik olarak uygulanmıştır.bu yapıların süslemeleri ise S ve C kıvrımlı, meyve tabağı gibi barok motifleriyle süslenmiştir. 3.3. Lale Devri Çeşmelerinden Bazıları Tablo 1 18.yy a ait bazı çeşmeler, tarihleri, konumu ve türü ÇEŞME ADI YAPIM YILI BULUNDUĞU YER TİP ÖZELLİĞİ Emetullah Sebili 1707 Beyazıt Tek yüzlü üç pencereli duvar çeşme. Kaptanİbrahim Tek yüzlü köşe 1708 Beyazıtta, veznecilerde. Paşa Sebili çeşmesidir. Gülnuş Emetullah Valide Sultan Çeşmesi 1709 Üsküdardaki Hakimiyeti Milliye Caddesi üzerinde, Yeni Camii önündedir. Tek yüzlü duvar çeşmesi. Ataullah Efendi Sebili Damat İbrahim Paşa Sebili İbrahim Paşa Çeşme ve Sebili Hasan Paşa (Nakkaş) Çeşmesi 1713 Vefa semtinde. 1719 Şehzadebaşında 1720 1723 24 Şehzadebaşı ve Dede Efendi caddelerinin birleştiği köşededir. Eyüp de, Nakkaş Hasan Paşa Türbesi cephesindedir. Sebil şebekeli üç Pencereli köşe çeşmesi. Beş pencereli köşe çeşme ve tek yüzlüdür. Tek yüzlü duvar çeşmesi. Tek yüzlü cephe çeşmesidir.

21 Tablo 1 (Devamı) 18.yy a ait bazı çeşmeler, tarihleri, konumu ve türü ÇEŞME ADI YAPIM YILI BULUNDUĞU YER TİP ÖZELLİĞİ Sirkeci Damat Tek yüzlü cephe 1725 Sirkecide İbrahim Paşa Sebili çeşmesidir. Beşir Ağa Çeşmesi 1727 Kapalıçarşı da Mercan Camiine Dört yüzlü meydan giden yoldadır. çeşmesidir. III.Ahmet Çeşmesi 1728 Topkapı Sarayı Bab-ı Hümayun Dört yüzlü sebilli, önündedir. meydan çeşmesi. III.Ahmet Han Dört yüzlü meydan 1728 Üsküdar da iskele meydanındadır. Çeşmesi çeşmesidir. Tophane Çeşmesi 1732 Tophane meydanındadır. Dört yüzlü, hazneli, meydan çeşmesidir. Dört yüzlü, hazneli, Azapkapı Saliha Karaköy yönünde haliç tersanesi 1732-33 sebilli, meydan Sultan Çeşmesi karşısındadır. çeşmesidir. Ayrılık Çeşmesi 1741 İshakAğa (On Çeşme) Nuruosmaniye III.Osman Sebili III. Mustafa Han Çeşmesi Hamamizade Yusuf Efendi Sebili Laleli III.Mustafa Sebili I. Abdül hamid Han Sebil ve Çeşmesi Kadıköy de Ayrılık Çeşme Sokağındadır. 1746 Beykoz da İskele Meydanındadır. 1755 1760 1762 Nuruosmaniye camiinin, Kapalıçarşı tarafındadır. Üsküdar da Ayazma Camii avlusundadır. Babıali caddesi ile çağaloğlu yokuşunun birleştiği köşededir. 1763 Laleli Camii giriş kapısındadır. 1777 Bahçekapı da Zeynep Sultan Camii köşesindedir. Menzil (namazgah) çeşmesidir. Tek yüzlü hazneli meydan çeşmesi. Yuvarlak planlı,üç pencereli,tek yüzlü duvar çeşmesidir. Tek yüzlü köşe çeşmesidir. İki pencereli, köşe çeşmesidir. Beş pencereli tek yüzlü duvar çeşmesidir. Sebille birlikte tasarlanan iki adet tek yüzlü duvar çeşmesi. Hamidiye Sebili 1777 Gülhane parkı karşısındadır. Yuvarlak planlı beş pencerelidir. Beylerbeyi Camisi Çeşmeleri I.Abdülhamid Han Çeşmesi Emirgan Süleymaniye Meydanı Çeşmesi 1778 Beylerbeyi Camii avlusundadır. 1782 Emirgan da Camii meydanındadır. 1792 Süleymaniyede Tiryaki Çarşısındadır. İki adet tek yüzlü duvar çeşmesi Dört yüzlü, sekizgen meydan çeşmesi Tek yüzlü meydan çeşmesi 3.3.1. Lale Devri Çeşmelerinin Genel Kompozisyon Özellikleri 18. yüzyıl, Osmanlı mimarlığında geleneksel tasarım ilkelerinin sorgulandığı, ancak bütünüyle değişmediği bir yüzyıldır. 18. yüzyılın sonuna doğru Avrupa etkileri iyice güçlenir, ancak bu alandaki Batılı uygulamaların deneme niteliğinin ötesine geçebilmesi için 19. yüzyılı beklemek gerekmektedir. Çeşme cephesi uygulamaları

22 açısından bakıldığında 18. yüzyılın ikinci yarısı, bu alanda köklü denebilecek adımların atıldığı bir dönemdir. Batılı motif devşirmelerinin 1740 lı yıllarda başlayan sistematik kullanımı beraberinde önce rokoko, ardından barok mimari anlayışının benimsendiği bir değişim evresini getirir. Her iki uygulamayı Fransa dan gelen neoklasik mimari anlayışının benimsenmesi izler. Böylece 18. yüzyıl çeşme tasarımı sırasıyla rokoko, barok ve neoklasik dönem etkileriyle biçimlenir. 18.-19. yüzyıl çeşme yapıları için daha önceki çalışmalarda belli başlı tipler belirlenmiştir. Çalışmada konu edilen çeşme cepheleri ilke olarak zaten bu şemalara oturmaktadır. Şekil No. 1: Çeşme çeşitleri örnekleri.(özdeniz Engin,1995,İstanbul) 3.3.1.1. Lale Dönemi Çeşmelerinin Türleri Çeşme ve sebiller tarih boyunca var oldukça sosyal yaşantının, mimarinin ve şehir dokusunun ayrılmaz parçası olmuştur. Osmanlı, çeşme ve sebilleri hayır işlerinden saymış, başta padişahlar, hanım sultanlar, sadrazamlar, vezirler, devlet adamları gibi yüksek gelir sahibi olanlar çok fazla çeşme, sebil yaptırmışlardır. Çeşme ve sebiller, Türk su mimarisinin en mükemmel örnekleridir. Şadırvanlar, selsebiller, havuzlar, su terazileri, suyolları bütün olarak Türk su mimarisini tamamlar. Çeşme kelimesi Farsça göz anlamına gelmektedir. Göz gibi olan delik ve bu delikten akan kaynak suya veya pınarlara çeşm, suyun akıtıldığı yapılara çeşme adı verilmiştir. Çeşme kitabelerinde; çeşme-i ab-ı zülal, çeşme-i dil-küşa, çeşm-i Kevser, ab-ı hayat, gibi terkibler kullanılmıştır.

23 Türk su mimarisinde önemli bir yeri olan çeşmeler, şehir içinde ve şehir dışında inşa edilmiş olup, konumuna göre özellikler taşırlar. Şehir dışı çeşmeleri, tek cepheli çeşmelerdir. Lüleli denilen bu çeşmelerin suları daima akar, kervan yollarında ara dinlenme yerlerinde bu çeşmelere rastlanır ve isimlerine menzil çeşmesi denir. 3.3.1.1.1. Konumlarına Göre Çeşmeler Dış mekân ve iç mekân çeşmeleri diye ikiye ayrılır. Dış mekan çeşmeleri çarşı, şehir merkezleri, geniş alanlarda, ikili ve dört cepheli çeşmeler olarak inşa edilip, şehrin peyzajını süsleyip zenginleşmiştir. Diğer konumlarına göre çeşme çeşitleri: iç mekânda, dış mekânda serbest, meydanda, avluda, duvarda, köşede, çukurda, sebille, türbeyle, medreseyle, kapıyla, namazgâhla, camiiyle, tekkeyle, ev cephesiyle bütünleşmiştir. 3.3.1.1.2. Fiziki şekillerine göre çeşmeler Cephe sayısı ( tek veya çok cepheli), kanat sayısı (tek kanatlı, çok kanatlı), musluk sayısı (tek musluklu, çok musluklu), küp gövdeli, çokgen gövdeli, silindir gövdeli, yassı gövdeli olarak sınıflandırılmıştır. 3.3.1.1.3. Anıtsal çeşmeler Topkapı Sarayı önündeki ve Üsküdar meydanındaki iki adet III. Ahmet Çeşmesi, Tophanedeki I.Mahmut Çeşmesi anıtsal çeşmelerdir. 3.3.1.1.4. Meydan çeşmeleri Emirgan I.Abdülhamit Çeşmesi, Küçüksu Mihrişah Valide Sultan Çeşmesi, Beykoz İshak Ağa meydan çeşmelerine örnek sayılabilir.

24 Lale devriyle birçok üsluptan etkilenen yapılar yine de kendi kültürleri ile bu üslupları bağdaştırmayı bilmişlerdir. 3.3.1.2. Çeşme Tasarımlarını Meydana Getiren Elemanlar 3.3.1.2.1.Ana yapı elemanları Lüle( suyun aktığı musluk), Musluk taşı( musluğun tablası), tekne-kurna-yalak. 3.3.1.2.2.Tali yapı elemanları örtüsü, saçak. Niş, Kemer, Ayna taşı, Çeşme aynası, Tas nişi, Maşrapa, seki taşı, hazne, hazne 3.3.1.3. Çeşmeler Ve Sebillerin Tarihi Gelişimi Selçuklular zamanında, Anadolu da camii ve medreselerin cephesine yapılan çeşmeler ve sebillerin çoğu, bugün de yerindedirler. En sade çeşmeler, kesme taştan, sivri kemerli duvar nişleri şeklinde olup, kabartmalarla işlenmiş bazen kitabeli bir ayna taşı ile kapanarak bunun ortasındaki lüleden öndeki yalağa su akar. Anadolu da her şehirde, köşe başlarında, sokak içinde, içme suyu gündelik su ihtiyacı için yapılan bu çeşit sade çeşmelerin kitabesi ve tarihi belli olanlar sayılıdır. Fakat Türklerin her devrinde, bunlardan yüzlerce yapıldığına şüphe yoktur. İstanbul da son yıllara kadar bilinen, 800 kadar kitabeli çeşmeden pek çoğu, günümüzde maalesef çeşitli sebeplerle ortadan kaldırılmış, bazılarının da yerleri değiştirilmiştir. Bugün en eski olarak bilinen Davud Paşa çeşmesi(1485) sivri kemerli bir nişle, mermer bir yalaktan ibarettir. Mimari ile birlikte çeşmelerin üslubu da değişmiştir. Meydanların ortasında, küçük bir köşk gibi yükselen dört cepheli meydan çeşmeleri, abidevi görünüşlülerdir. Bunların bir veya birkaç yüzünde, çeşme ve süslemeler vardır. İki taraflı olanlara, bazen Çatal çeşme denilmiştir.

25 İstanbul daki sayısız çeşmeler, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Mimar Sinan on yılda (1554 1564) Bend kemeri, uzun kemer, Muğlava kemeri, Güzelce kemer, Müderris köyü kemeri olarak su tesislerini yapmış, şehir bol suya kavuşmuştur. Bu dönemde su tesisleri, birçok bentlerle besleniyordu. Örneğin; Kırkçeşme şebekesi suları, Belgrat ormanları ve Kemerburgaz dan, Eyüp sırtlarından akıtılıp Eğrikapıya getirilmiştir. Bu şebekeler sayesinde çeşmeler, sebiller, şadırvanlar ve havuzların da sayısı artmıştır. Camii ve medrese avlularında bulunan şadırvanlar, dört veya çok köşeli etrafı sütunlar veya payelerle çevrili, araları mermer veya madeni şebekelerle kapalı, zarif köşkler olup, üstleri kubbe veya çatı ile örtülüdür. İlk örnekleri 14.yy da Türk Memlukları Devrinde, Kahire de Sebil Küttap adı ile mekteplerin altında görülen sebiller, ayrı binalar, külliyelere veya meydan çeşmelerine bağlı, aynı zamanda bina cephelerinde, mimariyi canlandıran madeni şebekelerle çevrili kemerlerle pencere şeklindedir. Bunun içinden akan su ve belirli günlerde şerbet, bakır taslar içinde dağıtılırdı. 16.yy ın son yarısında ortaya çıkan sebil mimarisinde, ancak 17.yy. sonunda ve Lale Devrinden itibaren asıl parlak gelişme görülür. Cephelerde, köşelerde veya ayrı yapılar halinde çeşitli şekiller alan bu sebillerin çoğu kaybolmuştur. 16.yy sonunda Sinan dan sonra Mimar Davut ağa nın eseri olan, Koca Sinan Paşa sebili tamamıyla gelişmiş, klasik bir örnek olarak, ana hatlarıyla uzun zaman hemen hemen Lale Devrine hakim olmuştur. Nevşehirli İbrahim Paşa külliyesinin beş penceresi ile köşeden taşan sebili artık Lale Devrinin zengin ve değişik üslubunu aksettiren şahane bir eserdir. Daha sonraki sebillere örnek olmuştur. Çeşme ve sebillerde görülen yeni gelişme, Sultan III. Ahmed zamanında başlamıştır. Sultanın kendi adını verdiği Topkapı sarayının dış kapısı önünde yaptırdığı III. Ahmed çeşmesidir. Bunu devam eden Azapkapı da, I. Mahmud un annesinin Saliha Sultan tarafından 1733 yılında yaptırılan meydan çeşmesi, aynı gruptan diğer bir önemli çeşmedir. (Türk sanatı 2010).

26 3.3.1.4. Lale Dönemi Çeşmelerinin Motif Özellikleri 18. yüzyılda Avrupa dan, özellikle Fransa dan saat, biblo, enfiye kutusu, vazo, tabak gibi günlük eşyaların yanı sıra iç mekan, ahşap duvar panosu, kapı, şömine, ayna çerçevesi çizimleri yoluyla Osmanlı ortamına ulaşan Batılı motifler klasik Osmanlı mimari geleneğine uyduğu kadarıyla alıntılanmıştır (Cerasi, 2000.). Bu uygunluğun çerçevesi zaman zaman daralmakta, zaman zaman genişlemektedir. XIV. Louis için kullanılan Güneş Kral (le Roi Soleil) betimlemesini Fransız rokokosuna yansıtan güneş motifi, İslam bezeme geleneğine uymayan insan ve hayvan tasvirleri, Saray ve Kilise otoritesinin simgesi olan zambak motifi (fleur-de-lis) döneme ait çeşme bezemesinde benimsenmemiştir. 1708-1740 yılları arasında İstanbul çeşmeleri, Lale Devri nin etkisiyle ve o dönem Avrupa da egemen olan rokoko akımın eğlenceli, samimi, özgür ve zarif ifadelerine koşut olarak natüralist, soyutlamacı, seçkinci bir bezeme dönemi geçirmiştir. Lale Devri nde, başkent İstanbul da, estetik arayışı ve yaşamı olabildiğince rafine zevklerle donatma esasına dayalı, rokoko anlayışına uygun, kentsoylu bir yaşantının ortaya çıkması Osmanlı mimarisinin rokoko motiflerini algılaması ve yorumlaması için uygun bir altyapı oluşturmuştur (Hamadeh, 2008). Geleneksel şema ile barok-rokoko etkili şemalar arasında bir geçiş dönemi oluşturan bu ortamda çeşme yapısı değişmemiş, ancak bezeme repertuarını ileriki dönemlere hazırlayan bir yeni motif arayışı başlamıştır. Çoğu barok bezeme birikiminden, bir kısmı da manyerist sözlükten derlenen rokoko motifler barok sanattan algılama ve kullanım açısından ayrılır (Mortier ve Hasquin, 1991). Bu bölümde çeşmelerde hem klasik üslubun geleneksel motifleri hem de batıdan alınan motifler bir arada kullanılmıştır. Araştırmada bu özellikler ayrıntılandırılmaya çalışılmıştır. 3.3.1.4.1. Akant Yaprağı Türk bezeme sanatında, bitkisel motifler arasında yaprak motifinin önemli bir yeri vardır. 18. yüzyıl başında yaprak, Lale Devri çeşmelerinin kıvrık dal ve dolama dallarının ana öğelerindendir.

27 Şekil No. 2: Rumi kıvrık dal (III. Ahmet Çeşmesi, 1728, Üsküdar). Fotoğraf Sinem Kanlıçay Şekil No. 3. Akant yapraklı dolama dal (I. Mahmut Çeşmesi, 1732, Tophane). Fotoğraf S. Candan Tarar

4. AZAPKAPI SALİHA SULTAN ÇEŞMESİ 1732 1733 Resim No. 1: Azapkapı Saliha Sultan çeşmesinin ön cepheden görünümü Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, İstanbul da bulunan meydan çeşmeleri arasında yapı ve süsleme olarak dikkat çekici çeşmelerden biridir. Saliha Sultan Çeşme ve sebili, ilk olarak sıbyan mektebiyle inşa edilmiştir. Fakat sıbyan mektebi 1957 yılındaki İstanbul un imar faaliyetleri sırasında yıktırılmıştır. Çeşme ve sıbyan mektebi Sultan I.Mahmud tarafından, annesi Saliha Sultan adına yaptırılmıştır. Çeşme ilk olarak 1952-1953 yıllarında dönemin Vali ve Belediye Başkanı tarafından daha sonra ise Kuveyt Türk tarafından 2005 yılında restore edilmiştir.

29 4.1. Çeşmenin Konumu Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Unkapanı köprüsünün biraz ilerisinde, Karaköy caddesine dönen yönde tam köşededir. Sol köşesinde Karaköy Tersanesi karşı yolu ise taksim şişhane yokuşu geçmektedir. Sokullu Mehmet Paşa Camiinin bahçesindedir. Çeşme ismini eski semt ismini olan Azapkapı dan almıştır. 17.yüzyıla ait kaynaklarda İskele-i Bab-ı Azep olarak geçen semttir. Semt Galata yönünün Haliç kıyısındaki eski yerleşim yerlerinden biridir. Şekil No. 4: Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin bulunduğu konumu gösteren kroki. Atatürk köprüsüyle Karaköy e dönüş yönünde tam köşededir. ( BARIŞTA Ö. H.1995)

30 Resim No. 2: Çeşmenin Unkapınından Karaköy e bakan yönü Resim No. 3: Çeşmenin Unkapanı ve tersane yönünden görünümü 4.2. Çeşmenin Yapılışına Dair Bir Hikâye Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin yapılışı ile ilgili bir hikaye anlatılır. Bir gün IV. Mehmet in zevcesi II. Mustafa nın annesi Valide Sultan arabasıyla gezerken Azapkapı nın sokakları arasında ufak bir meydanda bir çeşme başında kırılan

31 testisinden elinde kulpu kalmış ağlayan bir kız çocuğu görüyor. Çocuğu çağırtarak ona para vermek istiyor. Çocuk parayı almıyor ve testiyi kırdım ve testiyi kırdım, parası için ağlamıyorum bir su getirmenin üstesinden getiremediğime ağlıyorum diyor. Kız Validenin hoşuna gidiyor. Ailesine haber salıyor ve bu küçük kızı saraya alıyor. Kız büyüyor ve II. Mustafa nın Hasekisi Saliha Sultanı oluyor. ( H.Örcün Barışta İstanbul Çeşmeleri Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Kültür bakanlığı, 1995, 2) 4.3.Saliha Sultanın Yaptırdığı Bazı Çeşmeler Topçubaşı İsmail Ağa Çeşmesi, Hafız Ahmet Paşa Çeşmesi, Silivrikapı Saliha Sultan Çeşmesi, Defterdar daki Saliha Sultan Çeşmesi, ayrıca Saliha Sultan ın Çeşmeler dışında Alaca Mescidini yeniden yaptırdığı ve Yeşildirek Hamamının karşısında bir sıbyan mektebi yaptırdığı bilinmektedir. 4.4. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin Yapılışı 1732 yılında I. Mahmut annesi Saliha Sultan için yaptırmıştır. Galata da Azapkapıda çeşme meydanındadır. Yanında iki çeşme bulunur. Sebil bir zamanlar çok iyi durumda ve çok gösterişli, suyu akar haldeyken şimdi ise dış görünüşü itibariyle iyi ama muslukları olmayan ve bakımsız haldedir. Sebil in Mimarının Kayserili Mehmed Ağa olduğu bilinmektedir.(tanışık, 1945:73). Saliha Sultan çeşmeleri Azapkapıda Sokullu Tavil Mehmet Paşa Camiinin arka tarafındaki meşhur sebil ittisalindedir. Şehrin en yüksek sanat eserlerinden biri olan sebil ve çeşme mermertraşlığın ulaşabildiği derecenin en yüksek örneklerindendir. Şeklinde bilgi vererek ve eserin harap durumda olduğundan ve onarılması gerektiğinden söz etmektedir. Çeşme o dönemde batı etkisi ile çok uygulanan Rokoko tarzındadır. Saliha Sultan Çeşmesinin batılı bir sanatçı olan W.H. Barrlett tarafından çizilmiş ve yayınlanmış gravürleri de vardır. Çeşmenin en güzel hali şüphesiz bu gravürde ve en harap hali ise 1920 de çekilmiş bir fotoğrafta görülebilmektedir.

32 Taksim Sularının en önemli çeşme ve sebillerinden olup tesisin ilk yıllarında yapılan sebillerden biridir. Çeşmeyi en iyi tanımlayan eser İstanbul Belediyesi Sular İdaresi Müdürlüğü tarafından 1954 yılında restore edildikten sonra çeşmeyi anlatan bir kitapçıktır. Yük. Müh. Cahit Çeçen, Dr. Sadi Nazım Nirven ve Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver in yazılarının bulunduğu bu eserde; Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin ayrıntılı bilgisini Süheyl Ünver nakletmiştir: O zamanda da pek geniş olmayan meydanın ortasında, 1732 de, bugün gösterişi ve heybetiyle ayakta duran güzel revak ve kubbeleriyle bir meydan çeşmesi vücut buldu. Çeşme ortada bir sebil iki tarafında birer çeşme ve ayrıca bir de su haznesinden ibarettir. Tezyinat ise I.Mahmut selefi III. Sultan Ahmet zamanından beri bizde yerleşmeye ve inkişafa başlayan garp tezyinat usulünün geçmiş asırların sanat tesirleriyle karışması neticesi vücuda gelen rokoko stilindedir. İşçilik itibariyle kendisiyle birkaç sene farkla hem zaman olan Bab-ı Hümayun önündeki üçüncü Sultan Ahmet, Kabataş ta set üstündeki Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa ve şimdi başka bir yere nakledilen, Galata kulesi dibindeki Bereketzade çeşmesi ile aynı düzendedir. Tezyinatta süslemelerinde ve hatta birbirine hiç benzemeyen şekillerde dahi esas hep aynıdır.( ÇEÇEN Kazım, İstanbul,1992). Diğer çeşmelerde olduğu gibi bunun da mimari hakkında bir kayıt yoktur. Bizde camii mimarisi kadar, 18. asırda da çeşme mimarisi son derece önemli olmuştur. Bir diğerlerine benzemeyen bu meydan çeşmelerinin mimarisinin inceliği ve önemli güzellikleri vardır. Bu çeşmenin sahibi olan Saliha Sultan bu çeşme yapıldıktan 5 sene sonra 1737 de vefat etmiştir. Saliha Sultan hayır sahibi bir kadındır. Nitekim o zaman bu çeşmenin bulunduğu yer Azeb kapısı, buraya Hacı Aver yahut Hacı A mer de diyorlar, kıyıda kalmış bir yerdir ve halkı susuzluktan kıvranıyordur. Halbuki şehrin diğer mevkilerinde bir çeşme için dahi boş yer kalmamıştır. Bu güzel eser burada ufak meydanın ortasında yapılıyor ve böyle Valide Sultan sivil ve resmi denizcilerin oturduğu bu semt halkının pek çok duasını almıştır.(çeçen,ist,1992).

33 Resim No. 4: W.H. Barrlett tarafından çizilmiş Saliha Sultan Çeşmesi gravürü Resim No. 5: İstanbul kitaplığında Saliha Sultan Çeşmesi. Pardoe'nun 1838-39 yılmda Londra'da basılan "The Beauties of the Bosphorus" isimli kitabın 36-37. sayfaları arasındaki yapraktan alınmıştır ( Barışta Örçün, İstanbul Çeşmeleri Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Kültür Bakanlığı 1995)

34 Resim No. 6: Saliha Sultan Çeşmesinin 1920 deki harap hali Resim No. 7: Çeşmenin 1930 da çatısının durumu.(çeçen,ist,1992) İstanbul Abideleri, Yedigün Neşriyatı,13 isimli kitapta çeşmenin genel durumu şöyle nakledilmektedir: Çeşmelerin üstünde vaktiyle oyma tunç göbekleri

35 vardır. Şimdi bunlar gibi sebilin kıymetli şebekelerinden de eser kalmamıştır. Sebil tam ortasındaki üst taşı parçalanmıştır. Abidenin üstü ve saçakları yok olmuştur. Abideyi saçak altından bir sıra istalaktit kuşatmaktadır. Azapkapı Çeşmesi, İstanbul Belediyesi Sular İdaresi Müdürlüğü yayınlarından, İst, 1954 adlı eserde çeşmeye yapılan onarım şöyle anlatılmaktadır. Geçen seneler esnasında çeşitli sebeplerde sebilin kubbeleri çökmüş, bronz parmaklıkları sökülmüş, işlemeli taşları kırılmıştır. Son senelerde bu güzel Türk medeniyet eseri çürük ve kırık tahta parçaları arkasında gizlenen çatısı ve kubbesi dökülmüş siyah bir taş yığını haline gelmiş bulunuyordu. Nihayet iki sene evvel Vali ve dönemin Belediye Başkanı Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay ın himmetiyle Yüksek Belediye Meclisinin yaptığı yardım sayesinde tamirine başlanmış ve aslına uygun bir şekilde onarılmıştır. Süheyl Ünver in makalesinde yapının ilk onarım çizimini Mimar kemal Altan ın hazırladığı belirtilmiştir ve çizim yayımlanmıştır. Esas onarım projesinin Ali Saim Ülgen e ait olduğu projenin ve onarımın başarılı buluğundan söz edilmektedir. Bozulan nakışlı taşlar asılları gibi onarılmış ve saçak nakışlarının 19. asırdaki durumundan aynen alınarak yapıldığı kaydedilmiştir. Resim No. 8: Mimar Kemal ALTAN ın çizimi. ( Örçün Barışta, İstanbul Çeşmeleri Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Kültür bakanlığı, Ankara, 1995)

36 Yüngül ün yayınladığı plan, kesit, röleve 1956 yılında İstanbul Sular İdaresi tarafından yeniden çizilmiştir. Azapkapı Çeşmesi broşüründeki plan ve kesitten teknelerin önündeki dinlenme taşlarında sebilin önündeki basamaklarda v.b bazı değişiklikler dikkat çekmektedir. Ülgen in ve Yüngül ün yayınladığı çizimlerde arka ve yan cephelerde bulunan küçük ayna taşları ve yapıyı kuşatan oluk biçiminde tekne(yalak) gösterilmiştir. Buna karşılık Vakıflar İdaresince yapılan çalışmalarda cephe çizimleri üzerinde de durulmuştur. Nitekim Şeref Yurttaş ın yaptığı çalışmada Azapkapı Çeşmesinin arka ve yan cephelerdeki küçük ayna taşlarına da yer verildiği görülmektedir. Bu restitüsyon çalışmasında arka cephede dört, yan cephelerde üçer küçük ayna taşı vardır. Oysa çeşmenin bugünkü durumunda arka cephede üç, Perşembe Pazarına bakan güney cephede üç, Atatürk Köprüsüne bakan kuzey cephelerini kuşatan oluk biçiminde tekneyle bağlantılı bu ayna taşları Şeref Yurttaş ın çiziminde farklı sayıyla verilmiştir. Şekil No. 5: Vakıflar İdaresince Şeref Yurttaş Tarafından yapılan Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi ve sebil planı. (Örçün Barışta, İstanbul Çeşmeleri Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Kültür bakanlığı, Ankara, 1995)

37 Şekil No. 6: Şeref Yurttaş tarafından yapılmış arka ve yan cephe çizimleri. (Barışta Ö. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Ankara, 1995) Bu çizimler çeşmeye verilen öneme ve üzerinde çalışma yapıldığını göstermektedir. Çeşmeye ait eski kaynaklarda, 150 seneden beri çeşmenin zemini şuan ki durumuna göre 1 metre yukarda olarak kayıtlara geçmiştir. Şu an Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin konumu zeminle bir bile değil hatta daha da aşağıda yer almakta ve çeşmenin her iki yanından merdivenle inilmekte ayrıca yol seviyesinden 98 cm alttadır. Çeşmenin yapılan onarımı sırasında çevresindeki toprak kaldırılmış çeşmenin toprak altında kalan yönleri ortaya çıkarılmıştır. Bu şekilde yapının çevresine çap yapan bir duvar örülmüş ve zemin mermerle kaplanmıştır. 1 Bununla ilgili Sebilin küçük ve narin sütunlu pencerelerine tunçtan halka parmaklıklar konmuştur. Ayasofya Çeşmesinde olduğu gibi bu çeşmede de sebil köşede çeşmeler yandadır. İstanbul un en güzel çeşmelerinden biri olan bu abide hayli zamandan beri harap bir halde kalmıştır. Çatısı yıkılmış olduğundan bunun şeklini ancak eski resimlerden anlamaktayız. 1951 senesinde, bunun eski haliyle tamiri ve çatısının aynı şekilde yapılmasına başlanmaktadır. Fakat İstanbul şehrinin imar planında 1 Daha fazla bilgi için Bkz. Celal Esat Arseven, Türk Sanatı Tarihi, 7.fasikül, İst, Maarif Basımevi, s504

38 bu çeşmenin etrafı açılmak arzusu ile yanındaki bazı eski ve kıymete haiz binaların kaldırılması düşünülmüş ise de bir kanunla ve büyük yetkiyle tesis edilen Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar kurulunca bu plan uygun bulunmamış ve çeşmenin yerini sanat bakımından tayin eden yeni bir plan tanzimi lüzumu Belediye ye bildirilmiştir. Duvarlardan kurtulan çeşmelerin meydan ortalarında büyük kütlelere dönüşmesi, külliye köşelerinden ayrılan sebillerin kendi ölçeklerine uygun yapılarda özellik kazanması 18. yüzyılın önemli bir özelliğidir. I.Mahmut saltanatının ilk yıllarında, su yapılarının mimarisinde önemli bir değişiklik olmamıştır. Saliha Sultan, Bereketzade çeşmeleri Lale Devri çeşmelerinin güzel çeşitlerindendir. Azapkapı, Tophane meydan çeşmeleri, Bab-ı Hümayun çeşmesinin ölçüleri altına düşmezler. Bununla birlikte dekoratif düzende yoğunluk, karışıklık göze çarpar. 4.5. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin Plan Özellikleri Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi beş köşeli bir plana sahiptir, dört cepheli bir meydan çeşmesidir. Sebil üç pencerelidir. Bir ucu yuvarlak biçimli, bu yarım daire iki cephenin birleştiği köşeye kurulmuş ve taşkınlık verilerek sebil oturtulmuştur. Karşılıklı olarak ikişer kenarı eşit ölçüde tasarlanmıştır. Temelde yatay oturtulmuş, uzun kenarı 9.25 metre, kısa kenarı 6.69 metre uzunluğunda bir dikdörtgenin önüne yerleştirilmiş, bir ucu yuvarlatılmış bir kenarı 3.78 metre uzunluğunda ikiz kenar üçgenden meydana gelen yapının yüksekliği 10.84 metredir. İkizkenar üçgenin birleşmesi gereken noktaya yerleştirilmiş yarım daire biçimindeki çıkıntı dikdörtgenin uzun kenarından 15.01 metre mesafededir. Yuvarlatılarak beşe bölünmüş bu yarım daire biçimi duvara yapışık ayaklara dönüşen altı sütun ile yükselmektedir. Yatay oturtulmuş dikdörtgenden oluşan yapının ortasında 5.29 metre genişliğinde, 6.53 metre uzunluğunda hazne vardır. Bir bütün olarak çeşme-sebil biçiminde tasarlanmış yapıda dikdörtgenin: Bir uzun ve iki kısa kenarı arka ve yan cepheleri; kısa kenarlarından yaklaşık 45 dereceyle

39 ortadaki yarım daireye yönelen ikiz kenarlı üçgen ile ana kolon üzerine oturtulmuş yarım daireden meydana gelen yüzey ise ön cepheyi oluşturmaktadır. Yapının ön cephesinde karşılıklı diyagonal oturtulmuş birer çeşme ve ortada bir sebil bulunmaktadır. Her iki çeşmenin önünde 1.67 metre uzunluğunda, 60 cm. genişliğinde, 52 cm. derinliğinde birer tekne (yalak) vardır. Teknelerin iki yanına çeşitli tamirler sonucunda farklı boyutlarda dinlenme taşları oturtulmuştur. 18-19 cm.lik bir set üzerinde bulunan sebil yapıdan 85 cm. taşmaktadır. Ön cephenin sağ tarafındaki 62. cm genişliğinde bir kapıyla girilen ayrı tasarlanmış bu ünite altı sütünün aralarına oturtulan kemerlerle çokgen biçimindeki bir gövdeye bağlanmaktadır. 103.5 cm.lik kaidesi örülerek kapatılmış olan sebilin 2 metre yüksekliğinde dört penceresi vardır. Ortada 94 cm., 90.5 cm. Genişliğinde, güney yöndeki Karaköy tarafında 92.5 cm. ve kuzey yönündeki Atatürk Köprüsü tarafında 68 cm. genişliğinde olan birbirinden farklı boyutlu pencerelerde ve kapı girişinde sütüncelere dönüşen sütunların arasında şebekeli demir parmaklıklar bulunmaktadır. Sonradan yapılmış bu şebekeler boyanmıştır. Yapının güney yönündeki Karaköy yönüne bakan cephesinde küçük boyutlu üç ayna taşı bulunmaktadır. Birincisi 44 cm.x76cm. Boyutlarındaki bu ayna taşlarının ikincisi ve üçüncüsü 44 cm.x76.5 cm.dir. Ön cepheden 148.5 cm. mesafede olan birinci ayna taşını 124 cm. mesafede olan ikinci ayna taşı izlemektedir. Üçüncü ayna taşı 121.5 cm. uzaklıktadır ve 145.5 cm bir mesafeyle arka cepheye bağlanmaktadır. Üç ayna taşının gövdeden yüksekliği 37.5 cm.dir. Kuzey yöndeki Atatürk Köprüsüne bakan cephede iki ayna taşı vardır. Ön cepheden 158.5 cm. mesafede bulunan birinci ayna taşının boyutları 45 cm.x77.5 cm.dir. Buna 236 cm. uzaklıkta ikinci ayna taşı bulunmaktadır. 77x43.5 cm boyutlarındaki bu ayna taşı 192 cm.lik bir mesafeyle arka cepheye bağlanmaktadır. Hepsinin gövdeden yüksekliği 34 cm.dir. Arka cephede, üç ayna taşı vardır. Birincisi Karaköy yönündeki güney cepheden 284.5 cm. mesafededir. 44 cm.x80 cm. boyutlarındaki bu ayna taşını 107 cm. uzaklıktaki 44 cm.x80 cm. boyutlarında ikinci ayna taşı izlemektedir. Buna 257.5 cm. mesafedeki üçüncü ayna taşı 44.5 cm. x 79.5 cm. boyutlarındadır ve 136 cm.

40 uzunluğunda bir mesafeyle Atatürk Köprüsü yönündeki güney cepheye bağlanmaktadır. Ayna taşlarının ikisi gövdeden 32 cm, üçüncüsü ise 31.5 cm. yüksekliktedir. Ayna taşlarının önünde ayrı ayrı tasarlanmış tekne ya da kaseler yoktur. Güney yönündeki yan cephenin 77 cm.sinde; kuzey yönündeki yan cephenin 88. cm.sinde başlayan, 30 cm. genişliğinde ve 23 cm. derinliğinde bir su oluğu arka cepheyi dolaşarak hepsine birden tekne işlevi görmektedir. Çeşmenin bugünkü durumunda kuzeye bakan cephe ile arka cephe Şeref Yurttaş'ın çizimlerinden farklılık arzetmektedir. Bu durum Vakıflar Genel Müdürlüğünce hazırlanan restitüsyon çizimlerinin uygulanmadığını ve İstanbul Belediyesi Sular İdaresince Naci Yûngül'ün restitüsyon çizimleriyle yapıyı onardığına işaret etmektedir. Çeşme yapısı süslenmiş mermer panolar veya taranmış, cilalanmış mermer bloklarıyla kaplanmıştır. Ön cephede kalınlıkları 10-13 cm. arasında değişen sarımtrak, pürüzsüz yüzeyli, üzeri çilalanmış ve kalem izleri yok edilmiş beyaz mermer; kalınlıkları 1.5-3.5 cm. arasında değişen cilalanmış beyaz ve gri damarlı beyaz mermer panolar görülmektedir. Yan ve arka cepheler çeşitli boyutlarda büyük dikdörtgenlerden oluşan, taranmış sarıya çalan mermer blokları ve cilalanmış beyaz ve gri damarlı beyaz mermer bloklarıyla kaplıdır. Yapı bütünüyle mermer kaplı olduğundan alttaki duvar yüzeyi konusunda kesin bilgi vermek mümkün değildir. Yapı dışa doğru taşan, geniş saçaklı kurşun kaplı yüksek bir çatı ile örtülüdür. Son onarımda Barjlett'in gravürüne sadık kalınarak yapılan çatı öncesinde daha küçük, yüksek kasnaklı bir süs kubbesi bulunan çevresi sekiz kulecikle donatılmış, yüksek kasnaklı, merkezi bir kubbeden oluşan bir örtü kompozisyonu biçimindedir. (Barışta Ö. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Ankara, 1995).

41 Şekil No. 7: Şeref Yurttaş ın Vakıflar Genel Müdürlüğüne hazırlanmış olan Azapkapı çeşme-sebili 1:100 ölçekli Atatürk Köprüsü tarafındaki kuzey ve arka cephenin çizimlerine dayanarak yapının bugünkü haline göre ayna taşlarının konumu belirlenmiş taslak çizimi. (Barışta Ö. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Ankara, 1995) Şekil No. 8: Naci Yünyül den Saliha Sultan çeşmesinin önden, üstten görünümü ve çeşmenin boyuna kesit ve planı. (Barışta Ö. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Ankara, 1995)

42 5.6. Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesinin Süsleme Özellikleri Sebil ve çeşmelerin yüzeyleri mermer kaplı olup ve devrin batı ile doğu tezyinatından esinlenilmiş ve Türk barok-rokokosunun en güzel çeşme örneklerindendir. Süslemeler ve yazılar kabartma olarak çalışılmıştır. Bu tezyinatta göze çarpan en önemli özellikler arasında Lale devri çeşme-sebil yüzey örneklerinde görüldüğü gibi klasik tezhip ile vazolar, çiçekler, buketler, meyve tabakları, meyve ağaçları, yarı stilize ve tam stilize olmuş çiçekler( güller, laleler) dikkat çekmektedir. Çeşme olarak bilinen klasik şeklin en güzel örneklerindendir. Kapısı üzerinde çok güzel bir besmele ve çeşmenin duvarların yan üst köşelerinde de maşallah yazıları vardır. 5.6.1. Çeşmenin Ön Cephesindeki Süslemeler Eminönü Karaköy yönüne bakan çeşme, yapının güney cephesini süslemektedir. En üst sıra, yapının etrafını çepeçevre sarmış olan altın varak, ortabağ rumilerden oluşmaktadır. Bu bordürün hemen altında yine bordür ile birlikte yapının etrafını çevreleyen, özenle çalışılmış olan mukarnas vardır. Resim No. 9: Çeşmenin etrafını çeviren altın varak rumi bordür ve altında mukarnas detayı

43 Üçüncü olarak alt sırada mukarnasın altında altın varak yapıştırılma kullanılmış S kıvrımlı rumi ve devamında palmet motifine bağlanmıştır. Bu rumi ters U olarak çeşmenin kenarlarının dikdörtgen şeklinde dönmektedir ayrıca ince bir cetvel içinde kenarları saran ince bir palmet bordür olduğu için buna ara suyu denilebilir. Resim No. 10: Çeşmenin ön yüzeyini cetvel oluşturan palmet, bordür Resim No. 11: Palmet bordürden detay Palmet, ara suyun altında rokoko üslubu yapraklardan oluşan bu dönemin en belirgin çiçekleri fark edilir. Ulama şeklinde kompoze edilmiş büyük lale şeklinde üç yana ayrılan kıvrımlı büyük bir yaprakla bağlanmış, çiçekler ise tam stilize olmamış nerdeyse birebir kullanılmış ayçiçeği, penç, papatya gibi motifler işlenmiştir. Ayçiçeği (güne bakan) profilden ve cepheden verilmiştir. Bu batı tarzı bordür üstte bulunan panoyu, kitabeyi ve ayna taşını ayırarak bir cetvel görevi görmüş diğer koldan ise tüm yüzeyi kenarlardan devam ettirmiştir ve birleştirmiştir.

44 Resim No. 12: Rokoko tarzı rumi bordürden detay Resim No. 13: Palmet ara suyu ve yakınındaki rokoko bordür Rokoko bordürün hemen altında yine Türk rokoko tarzıyla yapılmış motifleri, batı etkisinin hissettirici etkisiyle sunulmuş bir levha yapılmış ve uzun ince dikdörtgenle sınırlandırılmıştır ve boyuna simetri kullanılmıştır. Resim No. 14: Rokoko bordürün ortasında yer alan Türk Rokoko tarzı levha Menba-i zulal merhamet şeklinde başlayan kitabe panosu vardır. Kitabe panosunda beş satır dörder mısra altıncı satırın iki yanında en dıştaki mısraların altı palmet ve dal motiflerden oluşan bir suyla bezenmiştir. Toplam yirmi iki mısradan oluşan ve ikinci satırda Valide Sultan ın adının geçtiği, kitabenin çevresini kemer

45 aynası, köşe üçgenlerini oluşturan elemanlardan yola çıkarılarak düzenlenen ensiz bir bordürle kuşatılmıştır.( Barışta,1995). Resim No. 15: Güney cephede bulunan kitabe Kitabenin Okunuşu: menba-i ab-ı zülal-i merhamet Devha-i pür-berk-ü bar-i saltanat lücce-i pür-çüş-ü ihsan-ü seha Şems-i ismet mader-i zıll-i Hüda Valide Sultan ki imiş aleme Kitabenin hemen altında etrafını çevreleyen yine rokoko bordür vardır. Yüzeyin diğer yarısında ise ayna taşı ve üzerinde yüzeyi dik olarak ikiye ayıran kemer tonoz vardır. Ayna taşının ve kemer ucunun üst ve yan bölmelerini kapsayan kompozisyonda, lale üslubu veya Türk rokokosu denilebilecek motifler göze çarpar; küpeli çiçek, ayçiçeği ya da papatyanın yarı stilize motifi ve bol kıvrımlı küçük ve büyük yapraklardan oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır.

46 Resim No. 16: Kemer üzeri kompozisyon, simetri detay Ayna taşının üst bölmesi, kemerin alt tarafında yarı simetri, barok-rokoko tarzı ve yarı stilize motiflerden oluşan serbest kompozisyon bulunmaktadır. Yapraklar yine çok büyük, kıvrımlı ve hareketli motifler yarı stilize ya da gerçeğine daha çok yakın olarak kullanılmıştır. Ayçiçeği, küpeli çiçek ve gül görülebilen motiflerdendir. Türk tezhip sanatına göre motifler çok farklı ve zamanla biraz deforme olmuş haldedir. Resim No. 17: Kemer altındaki, barok-rokoko üslubu tezyinat

47 Kemer içindeki kompozisyonun altında ve kemer ayaklarını birleştiren ulama tarzı palmet bordür, diğer rumi ve palmet bordürlerin aksine daha sade ve altın varak yapıştırılmadan yapılmıştır. Bordürün alt sırasında mukarnas aynı hizada tamamlamış ve kemerin alt ayaklarının iç tarafına kadar bu desenler devam etmektedir. Her iki yöndeki iki çeşmenin de ayna taşını kuşatan karşılıklı iki ayağın iç yüzeyleri bir palmet suyu, bir mukarnas sırası ve ters yönlendirilmiş aşağı doğru sarkan bir çiçek motifiyle (püskül motifi) süslenmiştir. (Barışta,1995). Resim No. 18: Kemer altında palmet bordür ve mukarnas detayı Resim No. 19: Kemer ayaklarının iç kısmında bordür ve ters dönmüş palmet ve püskül motifleri

48 Ayna taşı; mermer üzerinde yüzey 3 sütün halinde ayrılmıştır. Orta kısımda musluk, kısa bir bordür ve altın yaldız kabara oturtulmuş bölümler vardır. Kabaranın dış etrafı kıvrık dal, yıldız, gül ve gelinciği andıran lale vb. gibi çiçeklerle daire şeklinde bir bordür oluşturulmuştur ve ters, düz ve cepheden profilden çiçekler daire uygun olarak verilmiştir. (Barışta,1995). Bu yuvarlak formun ve karenin arasında kalan uç kenar noktalara kıvrık abartılı ve büyük iki yaprak, arasına bir penç gelecek şekilde oturtulmuştur. Resim No. 20: Ayna taşındaki kabara ve çevre bordüründen detay Kabara ince dilimlidir ve kabarık kenarına yapılmış etrafını çevreleyen ters ve düz rumi ince ara su bordür yapılmıştır. Resim No. 21: Kabara üzeri süslemeden detay

49 Kabaralı bölümün altında kareyi taşmayacak şekilde kısa bir rumi bordür yapılmıştır. Bordürün altında musluk bölümü gelmektedir. Musluğun biraz üst tarafında katmerli penç şeklinde bir rozet yapılmıştır bu alan dendanlı sivri uçlu kemer gibi bir alan bölmesi yapılmış ve alan bölmesi dışında kalan iki yana yapraklar ve ortada penç yapılmıştır. Günümüzde musluk lülesi görünmemekte sadece musluk boşluğu olduğu anlaşılmaktadır. Resim No. 22: Ayna taşı, musluk ve rozet Resim No. 23: Ayna taşı rozet detay

50 Resim No. 24: Musluk lülesi, musluk başlıkları çıkış noktası Musluk bölmesinin diğer iki yan paftalarında çiçek natürmortları görülmekte ve kare sehpa üzerinde geniş gövdeli dar ağızlı üst üste iki bölümde yer verilmiş çiçek vazoları yer almaktadır. Vazolar karşı simetri alandaki vazoyla eşit yapılmaya çalışılmış ancak alttaki iki vazoda ortadaki güller soldaki alta sağdaki üstte baktığı görülmektedir. Üstteki dış alanda kalan penç ve yapraklar aynı değildir. Bu ufak değişimler restorasyon sırasında olabileceği düşünülmektedir. Üstteki vazoda; ikisi aşağı bakan güller, üstünde iki yanda gonca güller, bir üstünde gonca halinde krizantem ve tepede, orta alana bakan krizantem ve altında içe dönük bir gül vardır. Sağdaki dendanlı dış köşe alanda üç yapraklı penç diğer karşı vazoda ise büyüklü küçüklü beşli penç dikkat çekmektedir. Resim No. 25: Ayna taşının sol ve sağ tarafta yer alan vazo içi gül buketi

51 Musluğun yan alt bölümlerindeki vazolar; düz dikdörtgen sehpa, sehpanın ön yüzeyinde iki ucunda iki kollu rumi ile bağlanmış mekik formu içinde ise ters lale tasvir edilmiştir. Sehpa üzerine oturulmuş tek kollu geniş gövdeli dar ağızlı bir vazo, vazonun uç kısmında bir gül, iki yanda aşağı bakan gonca gül, en üstte üç lale, laleler normalden daha zayıf ve uç kısımları daha ince ve uzundur ince uzun kısımları altıya ayrılmış haldedir. Vazonun iki yanında yine tepedeki gül gibi aşağıya doğru sarkmış ve yönü aşağıya bakan birer gül vardır. Yukarda bulunan paftadaki vazolardan farklı olarak burada yanlarda birer armut kullanılmıştır. Armutlar sehpa üzerine oturtulmuş biraz uzun saplı ve bir yaprakla bitmektedir. Karşıda bulunan simetri olduğu düşünülen vazo ise sehpa ve kullanılan çiçeklerle aynı özelliği taşır yalnız vazo uçunda tam orta noktada bulunan gül bu kez yön değiştirmiş ve yukarı tarafa bakmaktadır. Lale aralarında ise bu kez lale yaprakları yerine, açılmamış laleye benzeyen ince uzun iç içe geçmiş yaprak bükümleri vardır. Ayrıca gül yapraklarında da farklılıklar göze çarpar. Resim No. 26: Musluğun sağında ve solunda bulunan sehpa üzerinde natürmort

52 Ayna taşının etrafını kapsayan iki ayağa ayrılmış kemerin ayak kısımlarında; üst üste sıralanmış üç paftaya ayrılmış, her alan için şuküfedan vardır. Yayvan gövdeli ve gövde kısmı midye kabuğu şeklinde bölümlere ayrılmış üst kısmı ise dendanlı şekilde sınırlanıp boş bırakılmış, vazo içinde yarı stilize çiçekler vardır. Vazoları ayıran pafta aralarında pençler kullanılmıştır ve vazolar alt sınıra ayaklıkla oturtulmuştur. En alttan yukarda kemerin yan ve üst kısımlarını kapsayan bezemeye kadar dayanır. Resim No. 27: Kemer ayaklarında bulunan, çiçek vazoları Kartuşların içini bezeyen çiçek demetleri güney yönündeki çeşmeden başlayarak yukarıdan aşağı şöyledir: Aşağı doğru yönlendirilmiş iki gül, C kıvrımlı dala oturtulmuş, güllerin üzerinde iki gonca ve en tepede üç lale vardır.

53 Resim No. 28: En üst kartuştaki vazo Ortada bulunan vazoda: karşılıklı aşağı yöne bakan gül, ortada bir krizantem, yanlarda cepheden birer gül ve en üst kısımda beş nergis vardır. Resim No. 29: Orta sırada bulunan altı destekli vazo içinde çiçek demeti

54 En alt kartuştaki vazoda: yine aşağı bakan iki gül, ortada geriye dönmüş bir gül en üstte ise üç karanfil vardır. Resim No. 30: En alt sıradaki gül ve karanfillerden oluşan vazo Karşı yönde çeşmenin sağ yönünde yine konum olarak aynı olan üç sıra tekrar çiçeklerden oluşan vazolar bulunmakta yalnız burada bazı farklılıklar dikkat çekmektedir; en alttaki demette sırt dönmüş gül yönü farklıdır. En üstteki bölümdeki lale altında bulunan goncaların yapraklarında eksiklik ve farklılıklar vardır. Çeşmenin ön yüzündeki tezyinat dışında dış köşe kolonda sıra sıra meyve ağaçlarıyla süslenmiştir. En alttan üstte maşallah yazısına kadar altı sıra ağaç bulunur, natürmortlar düz çizgilerle sıralanmıştır. En alttaki meyve ağacı; dört tane sağ, dört tane sol, iki ortada ve iki tanede küçük limon olmak üzere on limondan oluşmaktadır. En alttaki limon ve limonları taşıyan limon dalları ağaçtan kırılıp düşme görünümü verilmiştir. Vazo şekil itibariyle saksıya benzemektedir saksı gibi geniş ve alt ve ağız kısımları eşittir. Saksının iki yanda uçları helezondan oluşan kulplar bulunur saksının yüzeyinde ise aşağı yöne bakan üç dişli yedi yaprak, yaprakların en ucundan inen düz çizgiler ve yine çizgileri karşılayan üç dişli üç yaprak ön yüzde bulunan belirgin süslemelerdir. Saksının ayak kısımda da yine dişli yapraklar ters olarak yapılmıştır. Geniş iç hacmini göstermek amacıyla ağız kısmı geniş, yayvan şekilde tasvir edilmiştir.

55 Resim No. 31: En alt sırada bulunan limon ağacı Alttan ikinci ağaç: on bir tane meyveden oluşan erik ağacından oluşmaktadır. Dal yapısı ve saksı şekliyle limon ağacıyla benzerlik gösterir. Resim No. 32: Erik ağacı

56 Üçüncü ağaç: on bir meyveden oluşan armut ağacından oluşmaktadır. Bütün ağaçlar dalların kıvrımları meyvelerin yönü ve saksı süslemeleriyle aynıdır. Resim No. 33: Armut ağacı Dördüncü ağaç: on tane meyveden oluşan çilek ağacıdır. Çilek ağacının alt dalları diğer üç meyve ağaçlarına göre biraz farklıdır, alt dallarda kırılma görünümü bu ağaçta yoktur. Yaprakları ise çilek yaprağına benzemez daha çok ince uzun görünümlüdür. Resim No. 34: Çilek ağacı

57 Beşinci Ağaç: on beş limondan oluşan meyve ağacıdır. Resim No. 35: Limon ağacı Altıncı Ağaç: On altı tane büyüklü küçüklü mandalina vardır. Meyveler karışık ve orantısız şekilde serpiştirilmiştir. Maşallah yazısının hemen altında mandalina ağacı vardır. Resim No. 36: Mandalina ağacı

58 Ağaçların en üstünde mukarnasların hemen altında yer alan altın varak yapıştırma yapılmış maşallah yazısı vardır. Hemen üzerinde aynı genişliğe sahip palmet bordür yer alır. Resim No. 37: Çeşmenin ön yüzünde sol taraf köşe üstünde bulunan Maşallah yazısı ve palmet bordür Çeşitli meyve ağaçlarının yer aldığı sol kolon üzerindeki meyve ağaçlar ise, beşe ayrılmış kartuş içindedir. Bu kolon sebile geçiş sağlayan ya da sebil bölümüne geçmeden önceki kuşaktır. Ağaçların sıralanışı: Aşağıdan yukarıya doğru şu şekildedir; kolon üzerine on bir tane limondan oluşan karışık şekilde yerleştirilmiş meyve ağacı vardır.

59 Resim No. 38: En alttaki ağaç limon ağacı İkinci sıradaki meyve ağacı yedi tane armuttan oluşur, üçüncü ağaç, on altı tane büyüklü, küçüklü erik den oluşmaktadır. Resim No. 39: Armut ağacı Resim No. 40: Erik ağacı

60 Dördüncü ağaç muz olduğu tahmin edilen, ince uzun gövdeli ve tepesinde ayrı bir alana ayrılmış gibi duran yaprak ve tomurcuklardan oluşturulmuştur. Tomurcuk kısımları üçerli üç dal halinde her birince birer muz oldu düşünülerek tasvir edilmiştir. Resim No. 41: Muz ağacı Resim No. 42: Hurma ağacı Son olarak ise gövde kısmı uzun ince ve kök kısımları üç dal halinde dışarıda görünen hurma ağacıdır, hurma ağacının tepesinden yapraklar ve salkım halinde iki yandan hurmalar sarkmaktadır. Diğer natürmortlar saksı şeklinde geniş vazolara yerleştirilmişken en üsteki hurma ağacı yalın ağaç olarak saksı olmadan tasvir edilmiştir. Hurma ağacının sağ tarafında yirmi yedi hurma, sol tarafında ise on dokuz hurma yer almaktadır. En üstte hurma ağacının bitiminden sonra çeşmenin ön yüzündeki en üst sıra süslemelerin devamı görülmektedir. Üst sırada varaklanmış palmet bordür ve mukarnas devam eder, farklı olarak alt sırada ince rumi ara su ve onun altında varaklanan ortabağ rumi bordür kompozisyona dâhil olmuştur. Ayna taşında kabaranın dış etrafında kullanılan, küpeli gül, gül, gelincik, penç den oluşan kompozisyon burada da kullanılmış ve sebil etrafını dönerek

61 devam etmiştir. Bu kompozisyon altında da dil şeklinde kıvrımlı geçmeler, eşit halde sıralanmıştır. Resim No. 43: Hurma ağacı üzerindeki bordürler Sebille, ağaçların bulunduğu yüzey arasındaki geçişi sağlayan köşe kolonda ise rumi bordürler mukarnas ve küpeli gül, gelincik ve pençlerden oluşan kompozisyon, kenarlardan dönerek sırasıyla yüzeyde devam etmektedir. Hurma ağacının olduğu sıraya karşılık olarak kolonda altın varak yapıştırma S ve C kıvrımlı helezonlar üzerinde rumi, simetri kompozisyon olarak çeşme yönü, ön ve yan sebil taraf olarak üç alanda tasarlanmış, üç sıra halinde helezonlar sıralanmaktadır.

62 Resim No. 44: Çeşme ile sebil arasında bulunan, natürmortların olduğu ara yüzey ve kolon bezeme Rumi kompozisyon altında yine dil şeklinde ince bir geçme ardından ise, çeşitli pençlerden ve kıvrımlı, dişli yapraklardan oluşan bitkisel bezeme yer alır. Yine altın varaklı rumi kompozisyon alt sırasında mukarnas sıra bütün yüzeyi ve sebil yüzeyini dolaşmaktadır. Resim No. 45: Bitkisel, rumi bordür ve mukarnas geçme Mukarnas geçme ve ince bir varak cetvelden sonra yüzey ve kolon farklı bir kolona bağlanmaktadır bu kolonla bağlantı noktası yine mukarnastır( iki sıra).

63 Mukarnasların uç kısımlarından düz alana üç eşit parça bölünerek her birinin içine birer penç yapılmıştır. Altta bulunan ve bağlantı oluşturulan kolon ise daha düz ve üstteki bezemeli geniş kolona göre daha dar ve sadedir. Resim No. 46: Üst bezemeli kolon ile alt kolonun birleşim noktası Kolonun bittiği yerde ve tam da en alt meyve ağacını sınırlayan bölümdedir. Bu alanın hemen altında natürmortun alt kısmı düz ve kolonun alt kısmı ise oval ve daha çok kabartılmış olarak bir alana bölünmüştür. Alan içinde rumi bordür yine mermerin renginde ve kabartma olarak yer almaktadır. Resim No. 47: Üzerine rumi bordür geçme yapılmış, kolon altındaki kabartma

64 Sebil üzeri süslemeler; ilk olarak güneyden, sol yönden başlandığı zaman, sebile giriş sağlayan kapı dikkat çekmektedir. Kapı sebilin yan bölümünde, dar bir alanda, sağ ve sol da olmak üzere iki geniş kolon arasında yer alır. Bu kapı işçiliksiz düz, ahşap ve kahverengi boya ile boyanmış zamanla boyası dökülmeye başlamıştır. Kapının kulpu ya da kilidi yoktur, kapının sağ yanından açılan bir boşluk ile dışarıdan içeriye bir demir yardımıyla pencereye bağlanmış kapı bu şekilde kapalı tutulmaktadır. Resim No. 48: Sebile giriş sağlayan kapı Kapının üst bezemeleri kapının yan üst kenarlarına doğru inip diğer taraftan üst kısmı düz şekildedir. Kenarlar simetri olarak, kıvrımlı dal üzerinde rumi kompozisyon yapılmış orta noktada denge görevi sağlayan rozet çiçek ya da katmerli penç diyebileceğimiz gül bulunmaktadır. Sebil kapısı üzerinde Farsça bir yazı ve yanında ayrı alan da besmele vardır. Farsça yazı; Mucize-i zihavz-ı naim abest yazmaktadır. Anlamı; besmele, cennet bahçesinden çıkmış bir mucizedir.

65 Resim No. 49: Kapı üzeri bezeme ve besmele yazısı Hat yazısının üzerinde yine altın varakla süslenmiş rumi bir kompozisyon vardır. Ortada bir tepelik rumi iki yanında ve biraz daha küçük ve yarı simetrisi alınmış tepeli rumi alanın içinde C kıvrımlı helezon üzerine yerleştirilmiş rumi motifler, ortadan tam ikiye tam simetrik bir kompozisyondur. Tepeli Rumi bezemenin iki yanından çıkan birer yelpaze tasviri bulunur ve orta kısımda tepe rumi motifine kadar gelir, yelpazeler eşit tasvir edilmiş ve üç sıra kuş tüyünün sıralandığı görülmektedir. Resim No. 50: Rumi kompozisyon ve yanlarda bulunan yelpaze tasviri

66 Yelpaze üzerinden başlayıp, tepe rumiye kadar yükselen ve alanı sınırlayan den-dan motifleri üstte bitkisel bezemeyle birleşmektedir. Orta noktadan çıkmış lale yada dişli geniş yaprak denilebilecek bir motif ve motifin ucundan kıvrımlı şekilde içe dönük C yönünde iki hareketli yaprak vardır. Diğer taraftan köşe sınırdan başlayıp ortada bu motife doğru uzanan C kıvrımı yapılan helezon üzerinde yıldız veya gül çiçeği ve boru çiçeği gibi yapılmış küpeli gül devam etmektedir. Bu kompozisyon diğer yönde de simetrik olarak yer almıştır. Resim No. 51: Yelpaze tasviri üzerinde yer alan bitkisel bezeme Bitkisel bezemenin üst devamında mukarnasla başlayıp saçak altına kadar devam eden diğer kolonlarla eşit süslemeler sıra halinde devam etmektedir. Yalnız her yüzeyde kitabe yazısı için ayrılan alan, sebilin yan dar alanlarında bitkisel bezeme için ayrılmıştır. Mukarnas üzeri, yaldız rumi üstünde pençlerden oluşan bitkisel süsleme, onun üzerinde dile benzeyen ara su bulunur ve kitabe yazısının yan paftasında yazının bulunduğu sınıra kadar çeşitli çiçek motifleriyle yapılmış tezyinat bulunmaktadır. Bu motifler çeşitli ve çok hareketli yapraklar, lale motifleri, küpeli gülleri, üst yanlarda kabak gülü, orta simetri merkezinde hatayi motifi, yıldız çiçeğiyle toplam kullanılan motif çeşidi sekiz tanedir. Motifler doğada bulunan çiçeklerden sitilize ve biraz da tasarım ürünüdür.

67 Resim No. 52: Sebil üzerinde yan alanlarda bulunan bitkisel bezeme Bezeme üzerinde saçak altına kadar olan tezyinat yine diğer sebil yüzeyindeki süslemeler devamı niteliğindedir. Resim No. 53: Sebil kapısı Resim No. 54: Kapı üzerindeki bezemeler Sebil: Ön cephedeki ayna taşlarının bulunduğu iki çeşmeden altı sütun ile taşan bir yarım daire biçimindeki dört pencereli sebil bir basamaktan oluşan bir podyum üzerine oturtulmuştur. ( Ö.Barışta, 1995).

68 Resim No. 55: Sebilin bir tane basamaktan oluşan podyum üzerine oturtulan kaidesi Sebilin kapı ve pencere boşlukları dışında bütün yüzeyi süslemeli mermer bloklarıyla kaplanmıştır. İşlemeden boş bırakılmış sütunlar arasına serpiştirilen bu işlemeli mermer kaplamalar arasında en sade tasarlananları sebilin kaidesini oluşturan ünitede bulunmaktadır. Burada dikey oturtulmuş dikdörtgen sıraları ile süslemeler yapılmıştır. İç dilimli bu dikdörtgen sıraları üzerinde palmetlerden oluşan bir arasu yerleştirilmiştir. Bu arasuyun üzerinde pencere boşlukları vardır.( Ö.Barışta, 1995). Resim No. 56: Pencereler altında sütunların oturduğu kaide üzerindeki palmet süslemeler Pencerelerin demir şebekeleri ise, rumi ve palmet motiflerden oluşan yarı simetri bir kompozisyon şeklinde ince, detaylı bir şekilde yapılmıştır. Pencerelerdeki süslemeler dört pencerede de eşit ve aynı boydadır. Pencerelere şebekeleri iki yandan sade ve oval sütunlarla desteklenmiştir. Pencere kenarları ve sütun arasında bırakılmış birkaç santimlik boşlukta; üstten alta doğru yan bir şekilde

69 sıralanmış palmetler vardır. Pencere üzeri ise den-dan lar yapılarak şemse modeli verilmiştir. Resim No. 57: Pencere şebekeleri Pencerenin üst kısımlarındaki alandaki süslemede, küpeli gül başlayan kompozisyonda yıldız çiçeği, hatayi ve kıvrımlı yapraklar ile devam eder, kenar noktalardan çıkıp ikili C kıvrımı yapan helezonlar ortadan dikey simetriktir. Resim No. 58: Pencereler üzeri yarı stilize bezeme

70 Sebil üzerindeki mermer kabartma süslemeler üç orta pencere üzerinde eşit devam etmektedir. Diğer yönlerden ayrılan bölümler sadece kitabe kısımlarıdır. Üç alanda kitabe yazıları gelen bölgeler diğer iki yan alanda yerini bitkisel süslemeye bırakmıştır. Sebil üzerinde her yüzeyi eşit bir şekilde takip eden süslemeler şu şekildedir, pencere ve üzeri küpeli gül, yıldız çiçeği ve hatayiden oluşan simetrik kompozisyon, ikinci sırada mukarnas geçme, üçüncü sırada yaldız varak yapıştırma rumi bordür vardır. Dördüncü sırada küçük pençler ve yapraklardan oluşan ara bordür, dil şeklinde arasu ve ardından da kitabe yer alır, kitabeden sonra tekrar dil şeklinde arasuyu, kitabe üzerinde ise küpeli gül, penç ve yapraklardan oluşan simetri kompozisyon yer alır. Kompozisyon üzerinde varak yapıştırma rumi bordür ardından ince bir palmet geçme vardır. Saçağın hemen altında ise sebilin her yüzeyini eşit şekilde dolaşan mukarnas ve üzeri yaldız varak yapıştırma rumi bordür vardır. Kitabe olmayan bölgeler iki yan alandır bu alanların birinde kapı diğerinde ise bitkisel bezeme vardır. Bezemede; küpeli güller, hatayi çiçeği, boru çiçeği, yıldız çiçeği kullanılmış ayrıca burada motifler çok kıvrımlı ve uç yaprakların daha dalgalı olduğu çiçek motifleri kullanılmıştır. Resim No. 59: Kitabe bulunan alan Resim No. 60: Kitabe yerine bezeme yapılan yan alan.

71 Sebille diğer yöndeki çeşmeyi bağlayan ara duvarda yine ağaç görünümler üst üstte sıralı şekilde kullanılmıştır. Bu meyve ağaçları diğer yöndekilerle aynı şekilde sıralanmıştır. Ancak saksı desenleri diğer yönle farklılık gösterir buradaki saksılar dilimli düz desenlerden oluşur ayrıca yüzey alanının darlığından dolayı ağaçlar ve saksılar daha dar tasvir edilmiştir. Meyve ağaçları en alttan itibaren; limon ağacı diğer taraftaki limon ağacından farklı olarak burada on tane limon yapılmış, saksı ise yüzeyindeki desenler aynı olmamakla birlikte saksı içinden çıkan fideler burada yoktur. Armut ağacı her dalda ikişer meyve olarak toplamda on dört armut yapılmıştır karşı yöndeki armut ağacındaki meyvelerin iki katıdır. Saksıdan çıkan yapraklar burada daha fazla yapılmıştır. Erik ağacında ise on dokuz meyve bulunur diğer karşı taraftaki erik ağacından üç tane fazla yapılmıştır. Muz ağacındaki üç muzun olduğu meyve dalları daha yakındır ve buradaki saksı diğerlerinden farklı olarak altta ve üstte ince şerit halinde yapılmış palmet desenleri vardır diğer muz ağacının saksısından çıkan ince uzun yapraklar burada hiç kullanılmamıştır. Hurma ağacı burada kökleri düz saksı şeklinde girinti çıkıntı olmadan yapılmış ve gövdesinde kesilmiş dal yoktur. Hurma üzerindeki saçak altına kadar uzanan bordürler yine devam eden simetri desenlerdir. Hurma üzerinde dil şeklinde arasu, bitkisel bordür, rumi geçme, palmet arasu mukarnas ve altın varak rumi bordürle tamamlanır. Burada diğer simetri alandan farkı üst kısımların iki kat daha dar olmasıdır.

72 Resim No. 61:Saçak altı iç süsleme 4.6.2. Kuzey Yöndeki Çeşme Süslemeleri Çeşmenin güney ve kuzey yöndeki süslemeleri simetrik şekilde düşünülmüştür. Saçak altından başlayarak yine çeşmeyi dolaşan rumi, mukarnas, alt sırasında yine palmet geçme kullanılmıştır. Lalelerin, küpeli güllerin kullanıldığı bezeme levha da aynı motifler kullanılmış ancak helezon yönleri ters ve bazı motiflerinde farklı yerlerde kullanıldığı görülmektedir. Resim No. 62: Bitkisel bezemeden oluşan levha

73 Ayna taşının üzerindeki kemerin etrafını süsleyen bitkisel bezemede helezon yönleri kompozisyonda eşit yapılmıştır ancak dikkatlice bakıldığında yaprak yönleri motiflerdeki bozulmalar, farklılıklar görülebilmektedir. Resim No. 63: Kemer kenarları ve iç alan bezeme Kemer altındaki iç bezemede ise helezonların yönü güney yöndeki çeşmeyle aynıdır ancak motiflerde silinmeler deformeler vardır. Burada da motif farklılıkları yanlışlıklar bulunur. Resim No. 64: Kemer iç alanındaki süslemeden detay Ayna taşının üzerindeki kabara ve etrafı kompozisyon yönünden simetrisi olan diğer taraftaki ayna taşıyla aynıdır. Musluk yerleri ise diğer yöndeki gibi belli bir formun içinde değildir, silinmiş ya da yapılmamış olabilir. Musluk yerinin üzerindeki rozet gül ve üzerindeki kabaraya kadar olan süslemeler eşit halde yapılmıştır.

74 Resim No. 65: Ayna taşı ve musluk yerleri Ayna taşında iki yanda bulunan çiçek vazoları; sehpa üzerindeki uzun boyunlu vazo karşı yöndeki ile aynı çiçekler kullanılmış, tek fark ise bütün çiçeklerin ortaya ( birbirlerine) bakarken en üstteki ayçiçeğinin ters yöne bakmasıdır. Kompozisyon olarak fark ise; güney yönde bulunan bu kompozisyonda ortadaki gülün içe dönük kullanılıp burada yan profilden çiçeğin görünmesidir. Resim No. 66: Ayna taşının sağ ve sol tarafında bulunan vazo içi güller

75 Alt şemada bulunan vazoda; üç gül biri ortada diğer ikisi yönünü aşağıya dönmüş şekilde, sol tarafta, ortadaki gül aşağıya bakarken diğer taraftaki ortadaki gül ise yukarıya bakmaktadır. Resim No. 67: Alt şemada bulunan sağdaki ve soldaki natürmort Kemer ayaklarında bulunan üç kartuş halinde, üst üstte sıralanmış çiçek vazoları güney cephede olduğu gibi burada da aynı şekilde yapılmıştır. Bu cephede çiçekler daha net ve hatasız yapılmıştır. Örneğin en alttaki karanfil ve güllerden oluşan vazoda, ortadaki gülün yönü ters yöne bakar, karşı tarafta da aynı şekilde ters yöne yani dışarıya dönüktür. Güney cephede sırtı dönük bu çiçekler biri içe diğeri dışarı dönüktür ve tam olarak simetri özelliği taşımamaktadır.

76 Resim No. 68: Kartuşun en altında, iki yönde bulunan karanfil ve güllerden oluşan vazolar Yüzeyin en kenarında bulunan ve tepede maşallah yazısıyla sonlanan köşesinde, meyve ağaçları burada diğer cepheye göre biraz farklılıklar taşımaktadır. En alttan itibaren; on tane limon, ikinci sırada on üç erik vardır, üçüncü bölmede, dokuz armut vardır, dördüncü taşta, dokuz çilek, beşinci taşta, on üç limon, son sırada maşallah yazısının altında yirmi bir mandalina vardır. Diğer cepheyle kompozisyon ve sayı olarak birçok farklı özellikler taşır, meyve sayılarında bu yönde genellikle bir artış olmuştur.

77 Resim No. 69: En alttaki limon ağacı ve üstündeki erik ağacı Resim No. 70: Armut ağacı ve çilek ağacı

78 Resim No. 71: Limon ağacı, mandalina ağacı ve maşallah yazısı 4.6.3. Diğer Cepheler Çeşmenin Atatürk köprüsü yönüne bakan kuzey cephesi: Bu cephe iki ayna taşı olması ile diğer cephelerden farklıdır. İki ayna taşı uzaklığı 33.5cm uzaklığındadır. Burada ki farklı boyutlu ayna taşlarının biri ön cepheden 158.5 diğeri ise 192cm mesafededir ve güney yönüne bakan cephedeki ayna taşlarından daha aşağıdadır.(ö.barışta, 1995). Ayna taşları dikdörtgen alan içerisinde dilimli kemer ve hemen altında rozet gül ile tamamlanmıştır. Ayna taşı önlerinde oturma taşları bulunur ve birbirleri arasında paralellik göstermektedir.

79 Resim No. 72: Çeşmenin kuzey yönündeki cephesi Resim No. 73: Kuzey yöndeki iki ayna taşı ve dinlenme taşları Ayna taşlarının üzerinde ön cepheden devam ederek kuzey cepheye geçmiştir. Balıksırtı (pul) motifi ve aralarında ince sivri şekillerden oluşan bu geometrik üç boyutlu kabartma bordür 16cm genişliğindedir. Bordür ön cepheden diğer yöndeki ön cepheyle buluşturulmuştur.

80 Resim No. 74: Ön cepheden diğer tüm cepheleri saran pul motifi ve üzerinde bulunan dil motifi bordürler Bordürün üstünde dil motifine benzeyen bir geçme vardır. Bu geçme 7.5cm genişliğindedir ve cephelerin köşe noktalarında diğer cepheye geçişi devam etmeyerek köşeye dik şekilde yukarıya dik bir şekilde dönmektedir. Yukarda motif altına geldiğinde yine dönüş yapıp mukarnas bordürünün altından devam eder üst sırada bu kez köşelerden diğer cephelere bağlanır. 4.6.4. Arka Cephe Süsleme Özellikleri Yan cephelerden dört ayna taşı olmasıyla farklı özellik taşımaktadır yalnız ikinci sırada bulunan ayna taşı ve oturma ünitesi bulunmamaktadır. Eğer ikinci ayna taşının hiç yapılmadığı ve üç ayna taşı olduğu düşünülürse eşitlik ve paralellik bozulmuş olacaktır. Bununla ilgili vakıflar idaresince Şeref Yurttaş tarafından yapılan Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi ve sebil planında arka cephe çiziminde dört ayna taşı yeri belirtilmiştir. Resim No. 75: Çeşmenin arka cephesi

81 Arka cephedeki ayna taşları da diğer yönlerdeki ayna taşlarında bulunan süslemelerle aynı özelliği taşımaktadır ancak ortada bulunan ayna taşı süslemesi diğerlerinden farklıdır. İç içe yedi yıldızdan oluşmaktadır. Resim No. 76: Ayna taşındaki iki yandaki rozet süsleme ve ortadaki yıldız rozet Güney cephesi birbirinden farklı mesafede bulunan üç ayna taşı ile bezenmektedir. Birincisi ön cepheden 148.5 cm. mesafede bulunan üçüncü ayna taşı ise diğerlerinden biraz daha yüksektedir. (Barışta Ö. 1995). Ayna taşları yine kemerle çevrelenmiş bir dikdörtgen alan içerisindedir. Rozetler yıldız çiçeği ve etrafında penç yapraklarıyla ovalleştirilmiş bir rozet çiçektir. Resim No. 77: Güney yöndeki ayna taşındaki rozet süsleme

82 4.6.5. Saçaklardaki Kalemişi Süslemeler Ön cephede ve sebil üzerindeki saçaklarda, güneşe benzeyen altın tonlarında bir tasvir ve geometrik şekiller kullanılmıştır. Ön cephedeki iki yanda bulunan çeşmeler üzerindeki kalemişi süslemelerde dikdörtgen alan içinde güneş tasviri yapılmış ve kenar alanları sınırlayan iç cetvel ve tam köşelerde rumi içinde penç kullanılmıştır. Dikdörtgen bu alan dışında ise tüm alanları saran bitkisel ve ruminin kullanıldığı bordür dolaşmaktadır. Dikdörtgen içi zeminde türkuaz dış alanlar ise daha açık mavi beyaza benzeyen renk seçilmiş konturlar ve gölgelendirmeler ise siyah renktedir. Resim No. 78: Ön cephede çeşme üzerinde kullanılmış saçak süsleme Sebil üzerinde ise güneş benzeri tasvirin yarım simetrisi kullanılmıştır çeşme ve sebil süslemelerin arasında kullanılan geçiş üçgen bir alan içinde iç içe geçmiş üç geometrik damla tasviri kullanıştır. Bu üçgen alanın zemininde ise açık sarı kullanılmıştır. Sebilin tam ortasında yarım simetri yanlarında ( sebile geçiş ve bitiş yerlerinde) ise ¼ simetri güneş tasviri vardır. Yarım simetri bu tasvir sebili dönerken üç defa kullanılıp aralarında ise zık-zak şekiller kullanılmıştır.

83 Resim No. 79: Sebil üzeri saçak süslemeler Resim No. 80: Yan cephe saçak süslemeler Yan cephelerde ise: çaprak halde kullanılmış kareler yine dikdörtgen alan içinde kullanılmış ara geçişler ise kare paftalar içinde iç içe geçmiş dört yuvarlaktan oluşan geometrik şekil kullanılmıştır. Resim No. 81: Arka ve yan saçaklar

84 5. BULGULAR VE YORUM KONU DÖKÜM TABLOSU Tablo 2: Bezemede Kompozisyon Dağılımı ÖRNEK BİTKİSEL GEOMETRİK BAROK- AĞAÇ NO BEZEME BEZEME ROKOKO MİNYATÜRÜ RUMİ YAZI 1 X 2 X 3 X 4 X X 5 X X 6 X 7 X X 8 X X 9 X X 10 X X 11 X 12 X 13 X 14 X 15 X 16 X 17 X 18 X X 19 X 20 X

85 Tablo 2 (Devamı) Bezemede Kompozisyon Dağılımı ÖRNEK BİTKİSEL GEOMETRİK BAROK- AĞAÇ NO BEZEME BEZEME ROKOKO MİNYATÜRÜ RUMİ YAZI 21 X 22 X 23 X 24 X 25 X X 26 X 27 X 28 X 29 X 30 X 31 X 32 X 33 X X X 34 X 35 X X X 36 X 37 X X 38 X X 39 X 40 X X 41 X X X 42 X X 43 X 44 X X 45 X 46 X X 47 X 48 X X X 49 X X 50 X X TOPLAM 15 13 18 18 17 3

86 Tablo No.2 de görüldüğü gibi Lale Devrinin motif özelliklerini yansıtan bu eserde, bezeme olarak barok-rokoko batı üslubunda yer verilen motif özellikleri büyük orandadır. Aynı oranda çeşmeyi süsleyen bezeme ise yine Lale döneminin fazlasıyla kullandığı meyve ağaçları, çiçeklerin kullanıldığı vazo içinde yer alan nesnel süsleme unsurudur. Çeşmenin batı kaynaklı yapılmış bezeme türünün dışında rumi(zoomorfik kaynaklı motifler) ve klasik tezhip süsleme üslubu olan bitkisel bezeme olmuştur. Geometrik süslemeler, bordürler ise çeşmenin genelinde yayılmış şekilde kullanılmıştır. Çeşmenin ve sebilin ön yüzeylerinde bulunan bazı alanlarda ise hat yazısı kullanıldığı görülmüştür. Bunlar daha çok kitabe kısımlarında, kapı üzerinde ve sütun başlarındaki Maşaallah yazısının bulunduğu alanlardadır. Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi bu tablodan anlaşılacağı üzere; dönemin motif özelliklerini yansıtmaktadır.

6. SONUÇ VE ÖNERİLER 6.1. Sonuç Lale Devri batı tarzının en fazla hissedildiği zaman dilimidir. Batıya dönük yaşanılan bu zaman diliminde beraberinde tarz değişikliğini de getirmiştir. Lale Devri, dönemin getirdiği üslup farklılığıyla ortaya çıkan eserlere en fazla İstanbul ev sahipliği yapmıştır. Birçok alanda kendini hissettiren Lale Devri mimaride, süslemede olduğu gibi neredeyse tüm sanat dallarında kendini göstermiştir. Bezemede batı-doğu motifleri harmanlanarak yeni oluşumlar ortaya çıkmıştır. Barok, rokoko temel alınarak yeni bir tarz Türk Baroğu oluşturulmuştur. Daha kıvrımlı, daha girift, daha büyük gösterişli motifler ortaya çıkmıştır. Bu tarz birçok çeşmede kullanılmıştır. Azapkapı Saliha Sultan da bu çeşmelerden biridir. Lale Devri Taş süslemede de yaşanan bu değişimin Azapkapı Saliha Sultan çeşmesi örneği üzerinde ele alınması, süsleme özellikleri açısından incelenerek, motif, desen ve kompozisyon özelliklerinin belirlenmesi, yeni araştırmalara kaynak oluşturması açısından fotoğraflanması, çizilmesi ve belgelendirilmesi bu tezde amaçlanmıştır. Çeşme Lale Devrinin en klasik eserlerinden biridir ve süsleme özellikleri incelendiğinde, kullanılan motifler, vazolar, meyve ağaçları, palmet, lotus, gibi motiflere yer verildiği ampir, barok, rokoko gibi üsluplardan esinlenildiği ve bitkisel bezemede geleneksel motiflerinin dışında üsluplaştırılmış motiflerin büyük oranda kullanıldığı belirlenmiştir. Kompozisyon özellikleri açısından ise eserde simetriye ve tekrara da yer verildiği saptanmıştır. 6.2. Öneriler Sanat tarihimizin en gösterişli eserleri yıpranmış, bakımsız ve adeta muzdarip bir köşede durması hem turizm için hem de ülkemiz adına çok şansız bir durumdur. Çeşme, sebil gibi bize özümüzü hatırlatacak ve turizm için bir değer katacak olan bu eserlerin daha doğru bir şekilde uzmanlar tarafından restore edilmesi, temizlenmesi ve hayata kazandırılması önerilmektedir.

88 KAYNAKLAR Affan, E. (1993). İstanbul un Çeşme ve Sebilleri, Resimleri ve Kitabeleri İle Çeşme ve Sebil, Arıtan yayınevi, İstanbul, And, M. (2004). Osmanlı Tasvir Sanatı, İş Bankası Yayınları, İstanbul. Anonim. (1968). RÖLEVE 1 İstanbul, Boğaziçi Köyleri, Yerleşmesi Resmi ve Kültürel Taş Binalar, İstanbul ve Anadolu Evleri Çeşmeler ve Sebiller, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, Arel, A. (1975). On sekizinci Yüzyıl İstanbul Mimarisinde Batılılaşma Süreci, İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Yayınları, İstanbul Arık, R. (1967). Batılılaşma Dönemi Anadolu Tasvir Sanatı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara. Arseven, C. E., Sanat Ansiklopedisi, Maarif Matbaası Arseven, C. E. (1973). Türk Sanatı Menşeinden Bugüne Kadar Mimari, Heykel, Resim, Süsleme ve Tezyini Sanatlar, Cem Yayınevi. Aslanapa, O. (2010). Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul, Aslanapa, O. (1989). Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul, Aynur, H., Karateke, H.T. (1995). III. Ahmet Devri İstanbul Çeşmeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yayınları, İstanbul,. Barışta, Ö. H. (1995). Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi, Kültür Bakanlığı yay. Ankara. Barışta Ö.H. (1993). İstanbul Çeşmeleri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara Birol, İ. A. (2008). Türk Tezyini Sanatlarında Desen Tasarımı, Çizim Tekniği ve Çeşitleri, Kubbealtı Yayınları, Ankara Çeçen, K. (1992). İstanbul un Vakıf Sularından Taksim ve Hamidiye Suları, İski Yayınları, İstanbul

89 Çetintaş, V. (2001). Eyüp lü Bir Sanatçı Derviş Hasan Eyyubi Tarihi, Kültürü ve Sanatıyla V. Eyüp Sultan Sempozyumu Tebliğler Kitabı, İstanbul. Doğruyol, A. (1987). İstanbul Çeşmelerdeki Süslemeler, (Yüksek Lisans Tezi), Mimar Sinan Üniversitesi Eczacıbaşı Holding A.Ş. (1996). Çeşmeler Kuban, D. (1994). Türk Barok Mimarisi Hakkında Bir Deneme Çeşme ve Sebiller Bölümü, İstanbul, s.105. Kumbaracılar, İ. (1938). İstanbul Sebilleri Nazım, N. S. (1946). İstanbul Suları, İstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İstanbul Halk Basımevi, s. 166-181. Nuran, K. (2000). Osmanlı Başkenti İstanbul da Çeşmeler, İstanbul Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul Oral, O. (1978). Edirne Su Kültürü, Kadim Su( Haseki Suyu), Mimar Sinan ın Su Yolları, Su Kemerleri, Teraziler, Maksim Yerleri, Çeşme ve Sebiller Önge, Y. (1997). Türk Mimarisinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde Su Yapıları, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara Özen, M. E. (2003). Türk Tezhip Sanatı, İstanbul Özkeçeçi, İ., Özkeçeçi, Ş. B. (2007), Türk Tezhip Sanatı, Özkeçeçi yayınları, İstanbul Renda, G. (1977), Batılılaşma Döneminde Türk Resim Sanatı, Hacettepe Üniversitesi Yayınları Ankara Sözen, M., Tanyeli, U. Sanat Terim ve Kavramları Sözlüğü. Tanışık, İ. H. (1943 1945). İstanbul Çeşmeleri, Maarif Matbaası, İstanbul Tansuğ, S. (1965). 18yy da İstanbul Çeşmeleri ve Ayasofya Şadırvanı, Vakıflar Dergisi, Sayı:6, İstanbul,, 93 101.

90 Turgut, S. (2008). Bab-ı Hümayun Önündeki III. Ahmet Çeşmesi Sanat Tarihi Defteri, Ege Yayınları, İstanbul, 2008. Sergi Katalogu İstanbul TEM. (2010). AB-I HAYAT Geçmişten Günümüze İstanbul da Su ve Su Kültürü, Adell Firması Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul. Şehsuvar Oğlu, H. (1968). İstanbul, İstanbul. Şerifoğlu, Ö. F. (1995). Su Güzeli: İstanbul Sebiller, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi yayınları. Yazıcı, Mustafa. (1969). Türklerde Su- çeşme ve Sebil Mimarisinin Özellikleri, Türk Birliği Ankara. Yünyül, N. (1958). Tophane Çeşmesi, İstanbul Belediyesi Sular İdaresi Müdürlüğü, İstanbul.

91 EKLER Araştırmada Yer Alan Örnekler EK-A.1 ŞEKİL NO: 1 ÇİZİM NO: 1 ÖRNEK NO : 1 FOTOĞRAF NO : 1 ÇİZİM NO : 1 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ALTI. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, SAÇAK : TAŞ, ALTIN VARAK : RUMİ MOTİFİ ( TAÇ RUMİ, DEN DANLI RUMİ) : ZOOMORFİK

92 EK-A.2 ŞEKİL NO: 2 ÇİZİM NO: 2 ÖRNEK NO : 2 FOTOĞRAF NO : 2 ÇİZİM NO : 2 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER İKİNCİ SIRADA, RUMİ BORDÜR ALTINDA : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, TEPEDEN KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ, : MUKARNAS : GEOMETRİK MOTİF.

93 EK-A.3 ŞEKİL NO: 3 ÇİZİM NO: 3 ÖRNEK NO : 3 FOTOĞRAF NO : 3 ÇİZİM NO : 3 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜÇÜNCÜ SIRA MOTİF, MUKARNAS ALTI : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, TEPEDE KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ, ALTIN VARAK : RUMİ MOTİFİ ( DEN DANLI RUMİ) : ZOOMORFİK

94 EK-A.4 ŞEKİL NO: 4 ÇİZİM NO: 4 ÖRNEK NO : 4 FOTOĞRAF NO : 4 ÇİZİM NO : 4 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ALTI. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON MOTİFLERİ, AMPİR YAPRAKLAR) BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, SAÇAK : TAŞ : BİTKİSEL MOTİF ( YARI STİLİZE ÇİÇEK : BİTKİSEL

95 EK-A.5 ŞEKİL NO: 5 ÇİZİM NO: 5 ÖRNEK NO : 5 FOTOĞRAF NO : 5 ÇİZİM NO : 5 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON MOTİFLERİ, AMPİR YAPRAKLAR) BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY YÖN, ÖN CEPHE, AYNA TAŞI ÜZERİ. : TAŞ : BİTKİSEL MOTİF ( YARI STİLİZE ÇİÇEK : BİTKİSEL

96 EK-A.6 ŞEKİL NO: 6 ÇİZİM NO: 6 ÖRNEK NO : 6 FOTOĞRAF NO : 6 ÇİZİM NO : 6 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ALAN. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON KOMPOZİSYON. BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, ORTA : TAŞ, ALTIN VARAK. : SÜLÜS HAT ( YAZI), KENARLARDA RUMİ : YAZI, HAYVANSAL MOTİFLER.

97 EK-A.7 ŞEKİL NO: 7 ÇİZİM NO: 7 ÖRNEK NO : 7 FOTOĞRAF NO : 7 ÇİZİM NO : 7 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜZERİNDE. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), AYNA TAŞI : TAŞ, : RUMİ BORDÜR, MUKARNAS BORDÜR. : ZOOMORFİK, GEOMETRİK.

98 EK-A.8 ŞEKİL NO: 8 ÇİZİM NO: 8 ÖRNEK NO : 8 FOTOĞRAF NO : 8 ÇİZİM NO :8 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER TAŞI. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, AYNA : MERMER, ALTIN VARAK. : SİMETRİK BİTKİSEL MOTİFLER. : BİTKİSEL.

99 EK-A.9 ŞEKİL NO: 9 ÇİZİM NO: 9 ÖRNEK NO : 9 FOTOĞRAF NO : 9 ÇİZİM NO : 9 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ KABARTMA. ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER TAŞI. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : KABARA YERLEŞTİRİLME, TAŞ OYMA, : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, AYNA : MERMER, ALTIN VARAK. :SİMETRİK RUMİ KOMPOZİSYON. : GEOMETRİK, ZOOMORFİK MOTİF..

100 EK-A.10 ŞEKİL NO: 10 ÇİZİM NO: 10 ÖRNEK NO : 10 FOTOĞRAF NO : 10 ÇİZİM NO : 10 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, EN ALT KISIMDA, AYNA TAŞINDA VE MUSLUK ÜZERİNDE DAHİL OLMAKTADIR. KULLANILAN MALZEMELER BULUNMAMATADIR). : TAŞ, ÇEŞME BAŞLIĞI VE MUSLUK( ŞUAN KULLANILAN KOMPOZİSYON : BİTKİSEL MOTİFLER, BAROK TARZI YAPRAKLAR, GEOMETRİKSEL KOMPOZİSYONLAR BULUNUR. BEZEME CİNSİ : BİTKİSEL, GEOMETRİK.

101 EK-A.11 ŞEKİL NO: 11 ÇİZİM NO: 11 ÖRNEK NO : 11 FOTOĞRAF NO : 11 ÇİZİM NO : 11 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : ÖN CEPHE, AYNA TAŞI VE ÇEŞME KENARI. : MERMER. : SİMETRİK MOTİFLER, RESİMSEL. : BİTKİSEL, NESNELİ.

102 EK-A.12 ŞEKİL NO:12 ÇİZİM NO:12 ÖRNEK NO : 12 FOTOĞRAF NO : 12 ÇİZİM NO : 12 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER TAŞI. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY YÖN (KARAKÖY), ÖN CEPHE, AYNA : TAŞ. : YARI STİLİZE MOTİFLER, MİNYATÜR. : BİTKİSEL, NESNELİ.

103 EK-A.13 ŞEKİL NO:13 ÇİZİM NO:13 ÖRNEK NO : 13 FOTOĞRAF NO : 13 ÇİZİM NO : 13 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : ÖN CEPHE, AYNA TAŞINDA. : MERMER. : ŞEMATİK SİMETRİ. : BİTKİSEL

104 EK-A.14 ŞEKİL NO:14 ÇİZİM NO:14 ÖRNEK NO : 14 FOTOĞRAF NO : 14 ÇİZİM NO : 14 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : ÖN CEPHE, AYNA TAŞINDA. : TAŞ, : ŞEMATİK SİMETRİ. : BİTKİSEL

105 EK-A.15 ŞEKİL NO:15 ÇİZİM NO:15 ÖRNEK NO : 15 FOTOĞRAF NO : 15 ÇİZİM NO : 15 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜZERİNDE. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : ÖN CEPHE, AYNA TAŞI YANINDAKİ KEMER : MERMER :ŞEMATİK SİMETRİ. : BİTKİSEL

106 EK-A.16 ŞEKİL NO:16 ÇİZİM NO:16 ÖRNEK NO : 16 FOTOĞRAF NO : 16 ÇİZİM NO : 16 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜZERİNDE, ÜSTTEN İKİNCİ SIRADA BULUNUR. : ÖN CEPHE, AYNA TAŞI YANINDAKİ KEMER KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ, :YARI STİLİZE MOİFLER, MEYVE MİNYATÜRÜ. : BİTKİSEL, RESİMSEL

107 EK-A.17 ŞEKİL NO:17 ÇİZİM NO:17 ÖRNEK NO : 17 FOTOĞRAF NO : 17 ÇİZİM NO : 17 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜZERİNDE EN ALT SIRADA YER ALIR. : ÖN CEPHE, AYNA TAŞI YANINDAKİ KEMER KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON İLE YAPILMIŞ VAZO. BEZEME CİNSİ : TAŞ, :YARI STİLİZE MOİFLER, GEOMETRİK BEZEME : BİTKİSEL, RESİMSEL

108 EK-A.18 ŞEKİL NO:18 ÇİZİM NO:18 ÖRNEK NO : 18 FOTOĞRAF NO : 18 ÇİZİM NO : 18 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER SÜTUN İÇ ALANINDADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON GEOMETRİKSEL. BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : GÜNEY CEPHE, AYNA TAŞI KENARINDA : TAŞ, :RUMİ KOMPOZİSYON, MUKARNAS, : HAYVANSAL, GEOMETRİKSEL.

109 EK-A.19 ŞEKİL NO:19 ÇİZİM NO:19 ÖRNEK NO : 19 FOTOĞRAF NO : 19 ÇİZİM NO : 19 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY YÖNDE VE KUZEY YÖNDE, ÇEŞMENİN EN KENARINDAKİ SÜTUN ÜZERİNDE EN ALT SIRADA BULUNMAKTADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ, :MEYVE MİNYATÜRÜ( LİMON AĞACI). : BİTKİSEL, RESİMSEL

110 EK-A.20 ŞEKİL NO:20 ÇİZİM NO:20 ÖRNEK NO : 20 FOTOĞRAF NO : 20 ÇİZİM NO : 20 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY VE KUZEY CEPHEDE, ÇEŞMENİN EN KENARINDAKİ SÜTUN ÜZERİNDE EN ALTTAN İKİNCİ SIRADA. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ, :MEYVE MİNYATÜRÜ( ERİK AĞACI) : BİTKİSEL, RESİMSEL

111 EK-A.21 ŞEKİL NO:21 ÇİZİM NO:21 ÖRNEK NO : 21 FOTOĞRAF NO : 21 ÇİZİM NO : 21 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY VE KUZEY CEPHE, ÇEŞMENİN EN KENARINDAKİ SÜTUN ÜZERİNDE, ALTTAN ÜÇÜNCÜ SIRADA. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( ARMUT AĞACI). : BİTKİSEL, RESİMSEL.

112 EK-A.22 ŞEKİL NO:22 ÇİZİM NO:22 ÖRNEK NO : 22 FOTOĞRAF NO : 22 ÇİZİM NO : 22 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY VE KUZEY CEPHEDE, ÇEŞMENİN EN KENARINDAKİ SÜTUN ÜZERİNDE,ALT SIRADAN DÖRDÜNCÜ( ARMUT AĞACI ÜZERİNDE) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( ÇİLEK AĞACI). : BİTKİSEL, RESİMSEL.

113 EK-A.23 ŞEKİL NO:23 ÇİZİM NO: 23 ÖRNEK NO : 23 FOTOĞRAF NO : 23 ÇİZİM NO : 23 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY VE KUZEY CEPHEDE, ÇEŞMENİN EN KENARINDAKİ SÜTUN ÜZERİNDE ALT SIRADAN BEŞİNCİ BÖLMEDEDİR.( ÇİLEK AĞACI ÜZERİNDE) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( LİMON AĞACI). : BİTKİSEL

114 EK-A.24 ŞEKİL NO:24 ÇİZİM NO:24 ÖRNEK NO : 24 FOTOĞRAF NO : 24 ÇİZİM NO : 24 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY VE KUZEY, ÇEŞMENİN EN KENARINDAKİ SÜTUN ÜZERİNDEKİ, EN ÜST SIRADAKİ MAŞALLAH YAZISININ ALTINDADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜR( MANDALİNA AĞACI). : BİTKİSEL.

115 EK-A.25 ŞEKİL NO: 25 ÇİZİM NO:25 ÖRNEK NO : 25 FOTOĞRAF NO : 25 ÇİZİM NO : 25 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : GÜNEY VE KUZEY CEPHE, ÇEŞMENİN EN KENARINDAKİ SÜTUN ÜZERİNDE, MEYVE AĞACLARIN EN ÜSTTÜNDE BULUNUR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :HAT YAZISI, RUMİ BORDÜR. : HAYVANSAL MOTİF, YAZI.

116 EK-A.26 ŞEKİL NO: 26 ÇİZİM NO: 26 ÖRNEK NO : 26 FOTOĞRAF NO : 26 ÇİZİM NO : 26 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), KÖŞE SÜTUN ÜZERİNDE, MEYVE AĞAÇLARININ KENARLARINDA BULUNMAKTADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :GEOMETRİKSEL. : GEOMETRİKSEL

117 EK-A.27 ŞEKİL NO: 27 ÇİZİM NO:27 ÖRNEK NO : 27 FOTOĞRAF NO : 27 ÇİZİM NO : 27 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDEKİ ALANDA, EN ALT BÖLMEDEDİR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( LİMON AĞACI). : BİTKİSEL, NATÜRMORT

118 EK-A.28 ŞEKİLNO:28 ÇİZİM NO:28 ÖRNEK NO : 28 FOTOĞRAF NO : 28 ÇİZİM NO : 28 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDEKİ ALANDA, ALTTAN İKİNCİ ALANDADIR.( LİMON AĞACI ÜZERİNDE) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( ARMUT AĞACI). : BİTKİSEL, NATÜRMORT

119 EK-A.29 ŞEKİL NO: 29 ÇİZİM NO: 29 ÖRNEK NO : 29 FOTOĞRAF NO : 29 ÇİZİM NO : 29 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDEKİ ALANDA, ALTTAN ÜÇÜNCÜ ALANDADIR.( ARMUT AĞACI ÜZERİNDE) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( ERİK AĞACI). : BİTKİSEL, NATÜRMORT

120 EK-A.30 ŞEKİL NO: 30 ÇİZİM NO: 30 ÖRNEK NO : 30 FOTOĞRAF NO : 30 ÇİZİM NO : 30 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDEKİ ALANDA, ALTTAN DÖRDÜNCÜ ALANDADIR.( ERİK AĞACI ÜZERİNDE) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( MUZ AĞACI). : BİTKİSEL, NATÜRMORT

121 EK-A.31 ŞEKİL NO: 31 ÇİZİM NO:31 ÖRNEK NO : 31 FOTOĞRAF NO : 31 ÇİZİM NO : 31 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDEKİ ALANDA, EN ÜST ALANDADIR.( MUZ AĞACI ÜZERİNDE) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :MEYVE MİNYATÜRÜ( HURMA AĞACI). : BİTKİSEL, NATÜRMORT

122 EK-A.32 ŞEKİL NO:32 ÇİZİM NO:32 ÖRNEK NO : 32 FOTOĞRAF NO : 32 ÇİZİM NO : 32 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDEKİ ALANDA, EN ÜST ALANDADIR.( HURMA AĞACI ÜZERİNDE) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER, ALTIN VARAK : PALMET : ZOOMORFİK MOTİF

123 EK-A.33 ŞEKİL NO: 33 ÇİZİM NO: 33 ÖRNEK NO : 33 FOTOĞRAF NO : 33 ÇİZİM NO : 33 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : ÖN CEPHE (GÜNEY YÖN), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDE İKİ ALANI AYIRAN SÜTUNDUR. AYRICA SEBİL KISMINDA PENCERE BÖLÜMLERİNİN KENARLARINDA HER ÜÇ ALANI AYIRMAK ÜZERE, DÖRT KEZ BU SÜTUN KULLANILMIŞTIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON : TAŞ, ALTIN VARAK : BİTKİSEL BORDÜR, ALTIN VARAK KAPLI RUMİ BORDÜR, MUKARNAS, ROZET GÜLLER BULUNMAKTADIR. BEZEME CİNSİ : ZOOMORFİK MOTİF, BİTKİSEL, GEOMETRİK MOTİF

124 EK-A.34 ŞEKİL NO:34 ÇİZİM NO:34 ÖRNEK NO : 34 FOTOĞRAF NO : 34 ÇİZİM NO : 34 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLE GEÇİŞ BÖLÜMÜNDEKİ ALANDA, EN ALT ALANDADIR.( MEYVE AĞAÇLARI ALTINDA) KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER :PALMET : ZOOMORFİK MOTİF

125 EK-A.35 ŞEKİL NO:35 ÇİZİM NO:35 ÖRNEK NO : 35 FOTOĞRAF NO : 35 ÇİZİM NO : 35 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜZERİNDE, KAPININ ÜSTÜNDEKİ ALANDADIR. : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), ÇEŞMENİN SEBİLİ KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER : ROZET GÜL, GEÇME RUMİ, HAT YAZISI. : ZOOMORFİK MOTİF, BİTKİSEL MOTİF,

126 EK-A.36 ŞEKİL NO: 36 ÇİZİM NO:36 ÖRNEK NO : 36 FOTOĞRAF NO : 36 ÇİZİM NO : 36 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA : ÖN CEPHE, SEBİL ALANINDA KAPI ÜZERİNDE HAT YAZISININ ÜST ALANINDADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON MİNYATÜR(YELPAZE) BEZEME CİNSİ : TAŞ, :TEPELİK VE GEÇME RUMİ, : HAYVANSAL, RESİMSEL

127 EK-A.37 ŞEKİL NO:37 ÇİZİM NO:37 ÖRNEK NO : 37 FOTOĞRAF NO : 37 ÇİZİM NO : 37 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), SEBİLİN OLDUĞU BÖLÜMDE, KAPI ÜZERİNDEKİ YELPAZE ŞEKLİNİN ÜST BİTİŞİĞİNDEDİR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER : BAROK-ROKOKO, BİTKİSEL MOTİF. : BİTKİSEL

128 EK-A.38 ŞEKİL NO:38 ÇİZİM NO:38 ÖRNEK NO : 38 FOTOĞRAF NO : 38 ÇİZİM NO : 38 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA( RÖLYEF), TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), SEBİLİN OLDUĞU BÖLÜMDE, KAPI ÜZERİNDE EN ÜST BÖLÜMDEDİR. AYRICA AYNI ÇALIŞMA, ARKAYÖNDE PENCERE ÜZERİNDEDE YER ALIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER : BAROK-ROKOKO TARZI, BİTKİSEL MOTİF. : BİTKİSEL

129 EK-A.39 ŞEKİL NO:39 ÇİZİM NO:39 ÖRNEK NO : 39 FOTOĞRAF NO : 39 ÇİZİM NO : 39 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER DEMİRLERİDİR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : DEMİR KESME, OYMA, KABARTMA. : ÖN CEPHE (KUZEY YÖNDE), SEBİLİN PENCERE : MERMER, DEMİR ŞEBEKE : SİMETRİK RUMİ KOMPOZİSYON. : ZOOMORFİK

130 EK-A.40 ŞEKİLNO:40 ÇİZİM NO:40 ÖRNEK NO : 40 FOTOĞRAF NO : 40 ÇİZİM NO : 40 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER PENCERE DEMİRLERİ ÜSTÜNDE YER ALIR. : ORTA CEPHE (KUZEY YÖNDE), SEBİLİN ÜÇ KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON MOTİFLER KULLANILMIŞTIR. BEZEME CİNSİ : MERMER : KARŞILIKLI SİMETRİ, BAROK-ROKOKO TARZI : BİTKİSEL.

131 EK-A.41 ŞEKİL NO:41 ÇİZİM NO:41 ÖRNEK NO : 41 FOTOĞRAF NO : 41 ÇİZİM NO : 41 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ORTA CEPHE (KUZEY YÖNDE), SEBİLİN ÜÇ AYRI ALANINDA ORTA ALANIN ALT KISMINDA YER ALIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON KULLANILMIŞTIR. BEZEME CİNSİ : MERMER : SİMETRİ BİTKİSEL VE RUMİ BORDÜR : BİTKİSEL, ZOOMORFİK

132 EK-A.42 ŞEKİL NO:42 ÇİZİM NO:42 ÖRNEK NO : 42 FOTOĞRAF NO : 42 ÇİZİM NO : 42 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ORTA CEPHE (HER YÖNDE GÖRÜLÜR), ÇEŞME( LEVHA HALİNDE) SEBİLİN ÜST BÖLÜMLERİNİ DOLAŞMAKTADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON KULLANILMIŞTIR. BEZEME CİNSİ : MERMER : SİMETRİ YARI BİTKİSEL VE RUMİ BORDÜR : BİTKİSEL, ZOOMORFİK.

133 EK-A.43 ŞEKİL NO:43 ÇİZİM NO:43 ÖRNEK NO : 43 FOTOĞRAF NO : 43 ÇİZİM NO : 43 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : ORTA CEPHE (HER YÖNDE GÖRÜLÜR), ÇEŞME, SEBİLİN ÜST BÖLÜMLERİNİ DOLAŞMAKTADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : TAŞ, : ULAMA RUMİ BORDÜR KULLANILMIŞTIR. : ZOOMORFİK

134 EK-A.44 ŞEKİL NO:44 ŞEKİL NO:44 ÇİZİM NO:44 ÇİZİM NO: 44 ÖRNEK NO : 44 FOTOĞRAF NO : 44 ÇİZİM NO : 44 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER TAŞI YANINDA AYIRMA SÜTUNUNDA YER ALMAKTADIR. : GÜNEY CEPHE VE KUZEY CEPHEDE, AYNA KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BEZEME CİNSİ : MERMER : TEK MOTİF, RUMİ KULLANILMIŞTIR. : ZOOMORFİK, GEOMETRİK.

135 EK-A.45 ŞEKİL NO:45 ÇİZİM NO:45 ÖRNEK NO : 45 FOTOĞRAF NO : 45 ÇİZİM NO : 45 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER KABARTMA BORDÜR ALANIDIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON KULLANILMIŞTIR. BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA : GÜNEY VE ARKA CEPHELERİ CEVRELEYEN : MERMER : BALIK SIRTI MOTİFİ KABARTMA OLARAK : ZOOMORFİK.

136 EK-A.46 ŞEKİL NO:46 ÇİZİM NO:46 ÖRNEK NO : 46 FOTOĞRAF NO : 46 ÇİZİM NO : 46 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER BULUNMAKTADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BÖLMESİ YAPILMIŞTIR. BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA : ARKA CEPHE AYNA TAŞINDA : MERMER : ROZET GÜL VE ÜZERİNDE DEN DANLI ALAN : BİTKİSEL.

137 EK-A.47 ŞEKİL NO:47 ÇİZİM NO:47 ÖRNEK NO : 47 FOTOĞRAF NO : 47 ÇİZİM NO : 47 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER BULUNMAKTADIR. KULLANILAN MALZEMELER KULLANILAN KOMPOZİSYON BÖLMESİ YAPILMIŞTIR. BEZEME CİNSİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA : ARKA CEPHE AYNA TAŞINDA : MERMER : ROZET GÜL VE ÜZERİNDE DEN DANLI ALAN : BİTKİSEL

138 EK-A.48 ŞEKİL NO:48 ÇİZİM NO:48 ÖRNEK NO : 48 FOTOĞRAF NO : 48 ÇİZİM NO : 48 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ALANLARDA KULLANILMIŞTIR. KULLANILAN MALZEMELER : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA : CATI SAÇAKLARINDA, ARKA VE YAN : BOYA. KULLANILAN KOMPOZİSYON BİTKİSEL MOTİFLER KULLANILMIŞTIR. : GEOMETRİK ALAN VE KENARLARINDA BEZEME CİNSİ : BİTKİSEL, GEOMETRİKSEL

139 EK-A.49 ŞEKİL NO:49 ÇİZİM NO:49 ÖRNEK NO : 49 FOTOĞRAF NO : 49 ÇİZİM NO : 49 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜST KISMINDA BULUNMAKTADIR. : ÖN CATI SAÇAKLARINDA, ÇEŞME VE SEBİLİN KULLANILAN MALZEMELER : BOYA. KULLANILAN KOMPOZİSYON : GEOMETRİK MOTİFLER İLE ZIKZAK, DAMLA VE GÜNEŞ TASVİR EDİLMİŞTİR AYRICA KENARLARDA BİTKİSEL MOTİFLER BULUNUR. BEZEME CİNSİ : BİTKİSEL, GEOMETRİKSEL.

140 EK-A.50 ŞEKİL NO:50 ÇİZİM NO:50 ÖRNEK NO : 50 FOTOĞRAF NO : 50 ÇİZİM NO : 50 ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : TAŞ KABARTMA, TAŞ OYMA ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER ÜST KISMINDA BULUNMAKTADIR. : ÖN CATI SAÇAKLARINDA, ÇEŞME VE SEBİLİN KULLANILAN MALZEMELER : BOYA. KULLANILAN KOMPOZİSYON AYRICA KENARLARDA BİTKİSEL MOTİFLER BULUNUR. : GEOMETRİKSEL GÜNEŞ TASVİR EDİLMİŞTİR BEZEME CİNSİ : BİTKİSEL, GEOMETRİKSEL

Ek B.1: Bilgi Formu Bilgi Formu Fotoğraf ÖRNEK NO : ŞEKİL NO : ÇİZİM NO : ÜRÜNÜN CİNSİ VE TEKNİĞİ : ÇEŞMEDE BULUNDUĞU YER : KULLANILAN MALZEMELER : KULLANILAN KOMPOZİSYON : BEZEME CİNSİ :

142 EK-B.2 Tez Örneğinde Yapılan Duvar Süslemesi Ev içinde koridorda bulunan kolonlara ve kapı üstlerine uygulanmıştır.

143 Ek-B.3 Pursaklar Halk Eğitim Giriş Kapısı Üzerine Yapılan Bordür Çalışması: Çalışmadan Detaylar.