Kadın İşgücü, Erkek İşgücüne Göre Büyük Bir Ekonomik Kayıpla Karşı Karşıyadır

Benzer belgeler
ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

ŞANLIURFA BELEDİYESİ. Mehmet Fevzi Yücetepe Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

Bu sayıda: 2017 Aralık ayı İşgücü, İstihdam ve Sigortalı İstatistikleri ile Birleşmiş Milletler in 2018 Dünya Mutluluk Raporu sonuçları

Araştırma Notu 14/163

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

Önsöz... iii İçindekiler v Tablolar Listesi vii Şekiller Listesi... ix Grafikler Listesi. ix

İSO Kadın Sanayiciler Platformu 8 MART MANİFESTOSU

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bursa Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi

81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

Araştırma Notu 16/191

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Eskişehir Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Anadolu Üniversitesi

Araştırma Notu 17/206

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu

Grafik 9 - Lise ve Üzeri Eğitimlilerin Göç Edenler İçindeki Payları. Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011

2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU. Mart, 2012

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bilecik Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Bilecik İl Genel Meclis Toplantı Salonu

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları. Bilgilendirme Toplantıları


İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

Araştırma. DİSK-Birleşik Metal İş. v 8 Mart gelirken kadın çalışanların durumu. No:

Milletvekillerine mektup yazdı

KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ VE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

TÜRKİYE DE KADIN İSTİHDAMI

Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

Köy nüfusu genel olarak azalmaktadır Kamu hizmetleri kırsal alanda yetersiz. Tarım ve hayvancılıkta elde edilen gelir düşük

AMASYA ÜNİVERSİTESİ SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

GENÇ, KADIN ve ÜNİVERSİTE MEZUNU İŞSİZLİĞİNDE VAHİM TABLO!

KENTLI, YOĞUN, HIZLA YAŞLANAN BIR NÜFUS

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

İNSAN VE TOPLUM. KÜTAHYA

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI.

Tablo Yılında İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması Düzey-1 e göre Bireylerin Bilgisayar ve İnternet Kullanım Oranı

GERÇEK İŞSİZ SAYISI 6 MİLYON 2,6 MİLYON GENÇ BOŞTA GEZİYOR

- 2009'da dünyada çalışma yaşındaki erkeklerin yüzde 77.7'si, kadınların yüzde 51.6'sı iş gücüne katılmaktadır.

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

AK Parti Hükümetlerinin Yoksullukla Mücadele Performansı ve Sosyal Devlet

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

Assan Alüminyum, Türkiye deki İşçi Hakları Endişeleri ile ilgili Şikayetler Hakkında PAYDAŞ DEĞERLENDİRMESİ

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Arz-Talep açısından bir Yaklaşım

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

DEMOGRAFİK DÖNÜŞÜMLE YAŞLANAN NÜFUS TÜRKİYE. Prof. Dr. Nükhet HOTAR AK PARTİ Genel Başkan Yardımcısı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

ÇALIŞMA YAŞAMINDA KADIN VE YASAL DÜZENLEMELER WOMEN AT THE WORKPLACE AND RELATED LAWS AND REGULATIONS

İŞSİZLİK BÜYÜK ÖLÇÜDE ERKEKLERDE YAŞANAN İŞGÜCÜ ARTIŞI İLE İSTİHDAM KAYIPLARINDAN KAYNAKLANIYOR

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ

Transkript:

Kadın İşgücü, Erkek İşgücüne Göre Büyük Bir Ekonomik Kayıpla Karşı Karşıyadır Prof. Dr. Necla PUR Marmara Üniversitesi Kadın İşgücü İstihdamı Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Toprak İşveren: Kadının çalışma yaşamındaki konumunu değerlendirir misiniz? Ülkemizde kadının istihdam içindeki payı nedir? Prof.Dr.Necla PUR: Dünya nüfusunun yarısı gibi bir büyüklüğü oluşturan kadınlar; iş saatlerinin % 66'sını doldurmalarına karşın, Dünya gelirlerinin ancak % 10'una, Dünya zenginliklerinin ise % 1 'inden daha az bir payına sahip bulunmaktadırlar. Bugün yer yüzündeki yoksul ve evsizlerin % 70'i kadındır. Yapılan çalışmalara göre Dünya üzerindeki her 3 evden birisinin geçimini tek başına kadınlar sağlamaktadır. Gıda üretimine bakıldığında, Afrika'da bu üretimin % 80'i, Asya'da % 60'ı, Latin Amerika'da % 40'ı yalnızca kadınların uğraşlarıyla gerçekleştirilmektedir. 1990'da OECD ülkelerinde, 25-34 yaş gurubunda tam zamanlı çalışan kadınların ücretleri erkeklerinkinin % 70'i, 45-54 yaş gurubundaki kadınların ücretleri ise erkek ücretlerinin % 50'sidi. Ayrıca Dünya üzerinde okuma-yazma bilmeyen 1 milyar yetişkinin % 70'i kadınlardan oluşmaktadır. Dünya geneli için verilen bu örneklerdeki yüksek oranlar, gelişmekte olan ülkelerde ve özellikle bu ülkelerin kırsal bölgelerinde yaşayan kadınların yoksulluğundan kaynaklanmaktadır. Söz konusu ülkelerde yoksulluk yükünün büyük bir bölümü kadın ve kız çocuklarının omuzları üzerine yüklenmektedir. Yoksulluğun ve varsıllığın temel göstergesi olan ''Yaşam Kalitesi" bu ülkelerdeki kadınlar için son derece kötüdür. Kadının yaşam kalitesini belirleyen ana etmenlerin başlıcaları; eğitim, işgücüne katılım, sahip olunan taşınır ve taşınmazlar, sağlık ve iş güvencesi, barınma, aile içi şiddet, cinsel taciz, statü kazanma ve dolayısıyla karar mekanizmalarında yer alma olarak belirtilebilir. Bu arada yasaların ve toplumun değer yargılarının da kadının yaşam kalitesi üzerinde büyük ölçüde belirleyici olma niteliğini gözden uzak tutmamak gerekir. Konuya Türkiye açısından bakıldığında maalesef ülkemiz henüz bu konuda istenilen noktaya gelememiştir- sonuca ulaşmada bazı sayısal verileri açıkça ortaya koymakta yarar vardır. Örneğin eğitim konusunu ele alalım; *Türkiye'de fert başına düşen okumuşluk 3.5 yıldır. Bu büyüklük, A.B.D ve Fransa'da 12, Yunanistan'da ise 7 yıldır. * Kadın nüfusun % 29'u bir başka deyişle 8 milyonu okuma-yazma bilmemektedir. *Örgün eğitimin her kademesindeki okullaşma oranları farklılıklar göstermekle birlikte kız-erkek çocuk eşitliğinden uzak bir konumdadır

* Orta öğrenimde, kız çocukların payı toplamın 1/2'sidir. * Yüksek öğrenimde, kız çocukların payı, toplamın 1/3'üdür. * Yüksek öğrenimin bütün dallarına kız çocukların katılımı söz konusudur. Ancak kız öğrenciler geleneksel olarak kadına uygun olduğu düşünülen öğrenim alanlarında yoğunlaşmaktadırlar. * Okula gitmeyen 12-14 yaş gurubundaki 1 milyon çocuğun, 785 bini kız çocuğudur. * Kız çocuğunun okula gidip gitmeme olasılığını büyük ölçüde hane halkının ekonomik düzeyi belirlemektedir. En düşük gelir gurubunda okula gitmeyen kız çocuk oranı % 23,8 iken, bu oran en yüksek gelir gurubunda % 7,4'e düşmektedir Ayni oranlar erkek çocukları için sırayla % 14,8 ve % 3.8'dir. * 1985 yılında imzalanmış olan Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ve diğer Uluslararası Anlaşmalara karşın, hala okul kitapları cinsiyete dayalı işbölümünü vurgulayan çok sayıda resim ve okuma parçalarıyla doludur. Ülkemizde Kadının İşgücüne Katılımını değerlendirecek olursak; * Türkiye'de 12 + yaş gurubunda bulunan 24.3 milyon kadının ancak % 27.9'u işgücüne katılmaktadır (Kentlerde % 16 -Kırsal yörelerde % 37). * Eğitim düzeyi kadının işgücüne katılımını belirleyen en önemli etkendir. Kentte kadının eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılım oranı yükselmekte, Fakülte ve yüksek okul mezunu kadınlarda İşgücüne katılım oranı % 72'ye kadar çıkmaktadır. Bu oran ilkokul mezunu kadınlar için % 31'dir. * Kadının düşük işgücüne katılım oranıyla Türkiye, OECD ülkeleri sıralamasında en alt sırada yer almaktadır. * İşgücüne katılan kadınların % 72.3'ü tarım sektôründe ücretsiz aile işçisi konumunda uğraş vermektedirler. Bu sektôrde ücretli kadın işgücü oranı % 025'dir. * Tarım sektöründe yer alan bu kadınlar her türlü sosyal güvenceden yoksundurlar. * Tarım dışı sektörlerde çalışan kadın oranı % 27. 7'dir. Bunların % 18.8'i hizmetler sektöründedir. * Sanayi sektörünün imalat sanayi alt dallarında çalışan kadın oranı % 8.9'dur Tekstil, konfeksiyon, gıda, tütün gibi emek yoğun bazı dallar için kadın emeği ucuz emek olduğu için tercih edilmektedir. * Kentlerde kadın işsizlik oranları kırsal kesime göre çok yüksek olup % 15 dolaylarındadır. Kentli kadın işsizliğinden genç kadın nüfus daha çok etkilenmektedir. * Ücretli ve maaşlı çalışan kadınların ancak % 20'si sigortalıdır. *Çalışma yaşamında yer alan kadın, erkekle "Eşit Değerde işe Eşit Ücret'' {D.İ.E- 1990, ücret farklılığı % 33.2'dir.) alamamakta, işe alınmada ve işten çıkarılmada eşitlik ilkesi erkek Iehine bozulmaktadır. Ayrıca, işyerinde statü belirlemede en önemli etkenlerden biri olan işte yükselme (terfi) de de genellikle erkek önceliği söz konusudur.

* Doğum izinleri yeterli olmayıp, ücretli ve maaşlı çalışanlar arasında farklılık söz konusudur. *Küçük çocukların bakımı için açılmış olan kreş sayıları son derece yetersizdir. * Kadın işçiler arasında sendikalaşma oranı % 12 dolayındadır. * Çalışan kadının ev sorumluluklarını ve çocuk bakımı yükünü paylaşacak bir eşden söz edebilmek genelde söz konusu değildir. * Göçden önce üretici konumda olan kadın, çarpık kentleşme sonucu istihdam dışında kalarak ev kadını konumuna geçmektedir. Bugün Türkiye'de 12.7 milyon ev kadını vardır. Bunların 8.5 milyonu kentlerde yaşamaktadır. *Potansiyel kadın işgücü olarak da adlandırılabilen ev kadınlarını çalışma yaşamına katılmaya özendirici özgün eğitim ve istihdam politikaları yok denecek kadar azdır. * Kadın girişimciliğine yeterince destek verilmemektedir. *Evlerine parça başı iş alarak çalışan kadınların tamamına yakın bir bölümü sosyal güvenlikten yoksundur.dünya Bankası'nın 1993 yılı Raporuna göre yaklaşık 500 bin -1 milyon kadının, enformal sektör adı verilen bu sistem içinde yer aldıkları tahmin edilmektedir. Kısacası kadın, işgücüne katılmayarak ya da katılamayarak belli bir gelir sağlayamamakta ve böylelikle de yaşam kalitesi üzerinde büyük ölçüde etkili olan ekonomik bağımsızlığını elde edememektedir. Toprak İşveren: Kadının çalışma yaşamındaki sorunları nelerdir? Ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar? Prof.Dr. Necla PUR: Günümüzde kadın çalışma yaşamına girmekle, bir yandan gelir elde ederek kendisinin ve ailesinin yaşam düzeyinin yükselmesine neden olacak öte yandan, en önemlisi genelde eşine veya babasına olan ekonomik bağımlılığından kurtularak ekonomik bağımsızlığını elde edecektir. Ayrıca çok daha önemlisi, bu oluştan ülke ekonomisi, büyük yararlar sağlayacaktır. Her geçen gün artan sayıda aile, ikinci bir gelir kaynağı olmaksızın artık geçinemez konuma gelmektedir. Hatta Türkiye'deki ailelerin büyük bir çoğunluğunda çocukların da çalışarak aile bütçesine katkıda bulundukları gerçeği göz önüne alındığında, kadının özellikle gelir sağlama amacıyla çalışma yaşamına girme zorunluluğu açıkça ortada bulunmaktadır. İşgücü olarak emeğini arz eden kadın, çalışma yaşamından ve ailesinden kaynaklanan başlıca iki etmenden olumsuz yönde etkilenmektedir. Çalışma yaşamında kadın olmasından kaynaklanan ''Eşit Değerde İşe Eşit Ücret İlkesi'' ve ''İşe alınmada ve İşten Çıkarılmada Eşitlik İlkesi"nin kadın lehine pek az işlediği günümüz toplumunda kadın işgücü, ekonomik açıdan, erkek işgücüne göre büyük bir ekonomik kayıpla karşı karşıyadır. Her ne kadar Yasalarda ve Uluslararası Sözleşmelerde bu tür ayırımcılığa set çeken hükümler bulunmaktaysa da uygulamadaki olumsuzluk geçerliğini henüz sürdürmektedir. Yetersiz doğum izinleri, iş yerlerinde bir türlü açılamayan kreşler ve yüksek kreş ücretleri çalışan kadının en önemli sorunları arasında

bulunmaktadır. Ayrıca gerek eğitim düzeyinin yetersizliği gerek belli bir eğitim düzeyinde olsa bile, ''Kadın" olması nedeniyle işinde yükselme şansı genelde kendisine tanınmamaktadır. Çalışan kadını olumsuz yönde etkileyen aileden kaynaklanan etmenlerin başında ise çocuk bakımı ve sonra da ev işleri gelmektedir. Ev işleri ve çocuk bakımının ''Tanrı Buyruğu''muşcasına tamamiyle kadının üzerine yüklendiği Türk aile yapısı içinde erkeğin, kadının üzerindeki yükü değil paylaşmak, hafifletmeye bile. yanaşmaması çalışan kadının fiziksel yönden büyük ölçüde yıpranmasına neden olmaktadır. Böylelikle çalışan kadın, bir kefesinde çalışma yaşamının sorumlulukları öteki kefesinde aile yaşamının getirdiği sorumluluklar olan bir büyük teraziyi dengeleme çabası içersine girerek adeta büyük bir savaşım vermektedir. Aile yaşamı kefesi lehine denge bozulduğunda, çalışma yaşamında ikinci sınıf çalışan olma konumunda kalırken, çalışma yaşamı kefesine ağırlık verdiğinde ise kendisinin de benimsediği geleneksel kutsal görevi olan "iyi Anne", ''İyi Eş" olmaktan ödün vermekte, bu ise onu ruhsal çöküntüye itmektedir. Çalışan kadın için genelde olmazsa olmaz olan bu yaşam biçimi içerisinde, teraziyi dengede tutabilenler genellikle çocuğunun bakımı sorununu büyük ölçüde çözümlemiş ve ev işlerini ise çeşitli biçimlerde yoluna koyabilmiş, belki de bir anlamda mutlu azınlık diye adlandırabilecek kadınlardır. Ayrıca çocuğu belli bir yaşa gelip anneye olan fiziksel gereksiniminin olabildiğince aza indiği kadınların da bu dengeyi bir ölçüde de olsa sağlayabildikleri söylenebilir. Anayasada ve çalışma yaşamını düzenleyen ilgili yasa ve yasal mevzuatta kadın- erkek eşitliği garanti altına alınmaya çalışılmış ve kadınlar lehine koruyucu hükümler getirilmiştir. Çok önemli bir bölümü kadınların istihdamıyla ilgili ILO sözleşmeleri imzalanmış, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı onaylanmıştır. Ayrıca 1990 yılında kurulan Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğünde kadının, genel olarak statüsünü yükseltmeyi amaçlayan çalışmalar yapılmakta, Üniversitelerin Kadın Araştırmaları Merkezleri bilimsel araştırmalar yürütmektedirler. Bütün bu olumlu gelişmelere karşın, tarım dışı sektörlerde çalışmakta olan yaklaşık 2 milyon tarım sektöründe ücretsiz aile yardımcısı konumunda her türlü sosyal güvenceden yoksun olarak uğraş veren 5 milyon dolayındaki kadının gerek çalışma gerek aile yaşamına ilişkin sorunları ne yazık ki bir türlü çözümlenebilmiş değildir. getirilebilir? Toprak İşveren: Çalışan kadınların sorunlarının giderilebilmesi için ne gibi çözümler Prof.Dr.Necla PUR: Kadın işgücüne ilişkin sorunların, çok sayıda kadının işgücüne katıldığı gelişmiş ülkelerde de kesin anlamda çözümlenebildiği söylenemez Ancak bu ülkelerde kadın istihdamını iyileştirici politikalar sürekli gelişmeye konu olmakta ve ülke gündeminde kalmayı sürdürmektedirler Sözü edilen bu toplumlarda özellikle ailede cinsiyete dayalı işbölümünün egemenliğini ortadan kaldıran ve kadının işgücüne katılım oranlarını yükselten "Paylaşımcı Aile'' modelini topluma benimsetici etkin eğitim politikaları ve sosyal politikalar uygulamaya konulmakta ve oluşturulan kamuoyunun konuyla ilgisi genelde medya desteği ile canlı tutulmaya çalışılmaktadır. Böylelikle yasalarda sağlanan eşitliğin, yaşamdaki eşitlik düşüncesiyle örtüştürülmesi gerçeğine ulaşma çabaları ara verilmeksizin sürdürülmekte ve buna ülke bütününde büyük özen gösterilmektedir.

Toprak İşveren: Sayın PUR, sizinde kadınlara yönelik bir çok çalışmalarınız, projeleriniz bulunmakta. Bunlar hakkında bilgi verir misiniz? Prof.Dr.Necla PUR: Evet, kadınlara yönelik bir çok çalışmalarımız oldu. En son çalışmamız da, Kadınlara Yönelik Avrupa Birliği-Türkiye İlişkileri konusunda Bilinçlendirme Eğitimi Programı'dır. Ülkemizde kadınların toplumsal yaşamda daha etkin rol oynayabilmeleri kuşkusuz onların eğitim düzeylerinin yükseltilmesi ile çok yakından ilişkilidir. Bu nedenle de örgün eğitimin yanısıra, yaygın eğitim kanallarının da devreye girmesi Türkiye koşulları açısından ayrı bir öneme sahiptir. Üniversitelerin, üniversite gençliğine yaptıkları katkının yanısıra, halk eğitimine de katkıda bulunmak amacıyla eğitim programları düzenlemeleri, toplumun her kesiminden kadınlarımızı, erkeklerimizi,gençlerimizi 'e çocuklarımızı ülke sorunlarına duyarlı kılmaya yönelik bilinçlendirme çalışmalarında bulunmaları görevlerini de gözardı etmemek gerekir. Bu bağlamda Marmara _Üniversitesi. Avrupa Topluluğu Enstitüsü ve Kadın İşgücü istihdamı Araştırma ve Uygulama Merkezi öncelikle kadınlarımıza yönelik bir pilot eğitim projesi başlatmayı kararlaştırmıştır. Kadınlarımıza tanınan bu öncelik, onlardan gelen toplu istekten kaynaklanmıştır. Sözü edilen pilot uygulamanın başarısı test edildikten sonra, gelecek talep doğrultusunda, adı geçen kurumlar ortak çalışmayla bu program sürekli bir biçimde tüm halkımıza yönelik olarak uygulamaya geçirmeyi düşünmektedirler. Eğitim Programının Amacı; Katılımcılara, konuların ana çizgileri ile ve anlaşılabilir, yalın bir dille anlatılması ve eğitim sürecinin bitiminde programı tamamlayanların, Avrupa Birliği'nin ne olduğu ve Türkiye'nin Birliğe katıldığı takdirde kazanımların ve kayıplarının neler olacağı konusunda açık, net ve doğru biçimde bilgilendirilmiş ve bilinçlendirilmiş olmaları hedefine yöneliktir. Programın hedef kitlesi; toplumun her kesiminden, 18 yaş üzerindeki konuya ilgi duyan kadınlardır. Programın hafta sonları uygulanması, çalışan kadınların da katılımını sağlamak amacına yöneliktir. Programın sonunda sertifika verileceğinden derslere devam zorunluluğu vardır. Program üniversitemizin kampüsünde uygulanacağından katılımcılar Üniversite'nin kıyafet yönetmeliğine uymak zorunluluğundadırlar. Bu projenin dışında uygulamaya geçmiş diğer eğitim projelerimiz ise şunlardır; "Ev Kadınlarını Okuma-Yazma Kurs Öğretmeni Yetiştirme Projesi" (1992), "Kadını Politik Özendirme ve Hazırlama Projesi" (1993-1994-1995), "Kadını Örgütlü Yaşama Hazırlama Projesi" (1994), "Türkiye'de Paylaşımcı Aile Modelini Yaygınlaştırma Projesi" (1994-2001), "Aile Danışma Merkezleri Projesi" (1994-2001), "Kadının Politik Sürece Etkin Katılım Projesi" (1996), "Çalışan Anneye Destek-Çocuk Bakıcılığı Projesi" (1996-2001), "Varoşlarda Yaşayan Kadınları Atatürk İlke ve Devrimleri Konusunda Bilinçlendirme Eğitimi Projesi" (1996-1997-1998-1999-2000-2001), İçerenköy-Dumlupınar-Kayışdağ- Yenisahra Mahallelerinde Yaşayan Kadınlara Yönelik, Temel Yurttaşlık- Seçme ve Seçilme Eğitimi Projesi" (1997-1998-1999-2000-2001), "Anadoluhisarı-Güzelcehisar İmece Yaz Okulu Projesi" (1997-1998), "İstanbul Varoşlarında Yaşayan Kadınların Kente Uyumu Projesi (1998-2001), "İstanbul Varoşlarında Yaşayan Yetişkin Erkeklere Yönelik, Çağdaş Baba Eğitimi Projesi" (1998), "70.Yılında Harf Devrimi ve Millet Mektepleri-Kadıköy'ün 28 mahallesinde 28 Millet Mektebi Projesi" (1999), "Fatih- Fındıkzade-Çarşamba Semtlerinde Yaşayan Ailelere Yönelik Anne-Baba Projesi" (1999), "Deprem Bölgesinde Kadın Yaşamına Destek Projesi" (1999-2001). Toprak İşveren: İleriye dönük ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?

Prof.Dr.Necla PUR: İleriye dönük şu anki durumda yine kadınların karar mekanizmalarında ve siyasi platformda yer almaları için özendirme ve hazırlama bağlamında bir eğitim programı düşünüyoruz. Bu konuda yönetim kurulundaki arkadaşlarımdan da çok büyük destek aldım. Zannediyorum ki, bunun destekleyicisi yine sivil toplum kuruluşları olacaktır. Yine bunlardan, bize destek veren sendikalar olacaktır. O bakımdan kadınları yerel yönetime, karar mekanizmalarına hazırlamak üzere yaklaşık üç aylık, 100 eğitim saati civarında bir eğitim programı düşünüyoruz. Muhtarlıktan başlamak üzere, belediye meclisi üyeliği ve il meclislerine ve de tabi ki belediye başkanlığına kadınları hazırlamak istiyoruz. Bu konuda kadınlardan da yoğun talep alıyoruz.