GRAFİK KADASTRO PAFTALARINDA KOMŞULUK İHTİLAFLARI NEIGHBORHOOD DISPUTES IN GRAPHICAL MAP SHEET OF CADASTRE Yener Türen 1, Hüseyin İnce 2, Zafer Türen 3 1,2 Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Harita ve Kadastro Programı, Edirne, Türkiye 3 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Adıyaman Kadastro İl Müdürlüğü, Adıyaman, Türkiye 1 yenerturen@trakya.edu.tr, 2 hince@trakya.edu.tr, 3 zturen@tkgm.gov.tr ÖZET Geçmişte yerleşim alanlarında yapılan kadastro çalışmalarında klasik ölçme yöntemleri kullanılmaktaydı. Kadastral haritalar klasik yöntemle üretilmiş ve arazi ölçüleri pafta üzerine belirlenen ölçekte yine klasik çizim araçlarıyla işlenmiştir. Ayrıca kadastral haritaların bir kısmı koordinat olmaksızın grafik olar ak üretilmekteydi. Taşınmaz sahiplerinin arazi sınır tespiti taleplerinde, teknik elemanlar tarafından grafik haritalar üzerinden alınan ölçüler ile arazi üzerinde aplikasyon yapılmaktaydı. Uygulamada grafik paftalardan alınan değerler kullanılmakta ve bu yöntem de bazı teknik hataları beraberinde getirmektedir. Bu nedenlerle, arazi üzerinde komşu parsellerin sınırlarında, komşuluğu olumsuz etkileyecek önemli sınır ihtilafları mahkemelerde dava konusu olmaktadır. Bu anlaşmazlıkların çözümünde hukuki ve teknik dayanakların ortaya kesin olarak konması şarttır. Teknik olarak çözümün yapılabilmesi için en önemli aşama grafik paftaların sayısal hale getirilmesi ile başlar. Sayıs al pafta elde edebilmek için taşınmaza ait koordinatlar arazide tekrardan ölçülür. Eğer imkân varsa ortofoto (koordinatlandırılmış hava fotoğrafı) ya da bölgeye ait başka hali hazır haritalar yardımıyla grafik pafta kenarlaştırılır. Böylece belli bir koordinat sistemine bağlanmış olacaktır. Tabii ki miktar bakımından ortaya çıkan alan değişimleri hukuki açıdan tecviz sınırları içinde olmalıdır. Eğer sınır anlamında alana etki edecek düzeltmeler gerekiyorsa Kadastro kanununda yer alan düzeltmeye esas maddelerce düzeltm eler yapılmalıdır. Hem hukuki hem de teknik olarak ilgili maliklerin sınır komşulukları yeniden oluşturulmalıdır. Bu çalışmada belirtilen söz konusu sınır ihtilaflarının çözülmesi için mahkemelere intikal eden bir davada sunulan çözüm önerileri ele alınmıştır. İlgili mahkeme kararına etki eden teknik ve hukuki dayanaklardan bahsedilmiştir. Benzer şekilde oluşabilecek sınır ihtilaflarına emsal olacak şekilde yöntemler ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Grafik Kadastro Paftaları, Taşınmaz komşuluğu, Sınır İhtilafları. ABSTRACT In the past, in the residential areas in cadastral studies, classical measurement methods were used Cadastral maps were produced by the classical method, and the measurements of the land at the s cale specified on the cadastral map with classic drawing tools are machined again. In addition to, a s om e part of the cadastral maps graphically was produced without any coordinate. Determination's demans of the boundary of property owners, application were done on land by the technical staff from measurements taken through graphic maps. In practice, the value received from the layout and graphics used in this method also brings with it some technical errors. For these reasons, bordering on neighboring parcels of land, adjacent to the border dispute that could affect important is the subject of litigation in the courts. The legal and technical bas is is necessary to set out exactly for the solution of this disputes. The most important step for technically solution is begins with the graphical cadastral maps is digitized. The coordinates belonging immovable property is measured again for to obtain numerical coordinates in the field. If possible the graphical cadastral map can connected edges with the help that from "orthophoto" (aerial photographs been coordinate information) or another existing maps in region. Thus, a certain coordinate system will be connected. Of course, in terms of the amount field changes that will arise from the legal point of apporal limits must remain within the boundaries of. If you need the fixes that will affect you in the sense of the limit field of the main ingredients in the cadastral corrections must be made in cadastro law to fix it. The border neighborhood of possessors of the relevant must be recreated as both legal as well as technical. The solutions presented in the cases referred to the courts to resolve their border dispute in question referred to in this study are discussed. acting on a court order has been mentioned technical and legal
grounds. To be imputed to the border conflict that can occur in a manner similar methods have been put forward. Keywords: Graphical Map Sheet of Cadastre, Immovable neighborhood, Boundary Disputes. 1. GİRİŞ Kadastro arşivlerinde var olan eski paftaların önemli bir kısmı eskimiş ve günceliği yansıtmaktan uzak kaldığı görülmektedir. Çoğu yerlerde ilk tesis kadastrosunda üretilmiş olan paftaların orijinalleri bulunamamaktadır. Koordinat birliği olmayan grafik paftalarla sağlıklı aplikasyon imkânı da yoktur (Dikici, 2011). Günümüzde yapılacak bazı teknik çalışmalarda bu plânlar araziye uygulanmak istendiğinde, bu hatalı altlıklar işleri zorlaştırmaktadır. Ayrıca geçmişteki planların hatalı verilerle oluşturulması problemlerin çözümü güç hâle getirmektedir. Haritacılıkta hassasiyet, sadece ölçme işlemindeki rastgele hatalardan etkilenir. Bu sebeple, veri kalitesi, doğruluk ve hassasiyetle ilgilidir. Hata ise, verinin hassas olmayışı ile yanlışlığını kapsayan ve ifade eden bir kavramdır (Yomralıoğlu, 2000). 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/a. maddesi gereği, tapulama, kadastro gibi çalışmalarda sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç dışında kalan yerlerde ise aynı kanunun 41. maddesi gereği, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların, kimseye bağlı olmaksızın düzeltilmesinde kadastro müdürlükleri yetkili kılınmıştır. Uygulamada sınır uyuşmazlığı, kadastral verilerin iyileştirilmesi amacıyla yapılan y enileme, sayısallaştırma ya da güncelleme sırasında ortaya çıkmaktadır. Sınır uyuşmazlığına genel olarak, bir taşınmaz sınırını belirleyen noktaların arazide yeteri sıklıkta alınmaması, taşınmazın sınırları değişmediği halde sayısallaştırma sonucunda yüzölçümünün farklı olması, paftaya hatalı çizim yapılmış olması, bir kadastro çalışma sahasında yer kontrol nokta koordinatlarının hatalı hesaplanması, taşınmaz sahipleri tarafından sınırların ihlal edilerek kullanılması, istenmeyen sebeplerle arazi sınırlarının değişmesi ve eksik gözlemler ile hatalı ölçülerden kaynaklanan hatalar sebep olmaktadır. Bu çalışmada Edirne ili İskender köyü 2 no lu grafik paftada yer alan 898 no lu parselin komşu parselleri ile oluşan sınır ihtilafı ele alınmıştır. Yapılan düzeltme teknik yönden incelenmiş sonuçlar tartışılmıştır. 2. TÜRKİYE DE KADASTRO PAFTA TÜRLERİ Ülkemizde kadastro çalışmalarının başlamasından itibaren üretilen altlıkların yöntem, altlık türü ve dayandığı mevzuat bakımından farklılıkları vardır. Bunların bir sonucu oluşan parsellerin zeminde uygulanması sonucu sınır uyuşmazlığı ya da hassasiyet bakımından incelendiğinde tescile esas çalışmalara uygunluğu süregelen tartışmalar arasında ön plana çıkmaktadır (İnam, 2005). Hassasiyet sıralamasında, doğrudan koordinatlardan elde edilen sayısal yöntemden sonra klasik yersel ölçme yöntemleri (kutupsal, ortognal) ve fotogrametrik yöntemeler gelmektedir. Klasik yersel ölçme yöntemleri dayalı nokta ağı içinde yüksek hassasiyette oluşturulmuş olmasına karşın herhangi bir üst dereceli nokta ağına bağlanmadıysa hassasiyet bakımından tartışmalara her zaman açıktır. Bunların dışında sadece grafik olarak üretilmiş paftaların doğrulukları bir yana, zemin uygulamalarında paftaların tam olarak yönlendirilmesi ve aplikasyonu sınır uyuşmazlıklarına yol açabilmektedir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından belirtilen pafta üretim tekniklerinin pafta sayısı üzerindeki yoğunluğu Tablo 1 de görülmektedir. Burada özellikle grafik yöntemle üretilmiş pafta sayısının önemsenecek derecede olduğu görülmektedir.
Tablo 1. Üretim tekniklerine göre kadastro haritalarının durumu (Tülü, 2013) Ölçü Yöntemi Pafta Adedi Yüzdesi Sayısal yöntem 258802 40.69 Grafik yöntem 106371 16.72 Kutupsal yöntem 99905 15.70 Fotogrametrik yöntem 79344 12.47 Prizmatik yöntem 49955 7.85 Klasik yöntem 32713 5.14 Takeometrik yöntem 8463 1.33 Fotoplan yöntem 627 0.10 Toplam 636180 100 Parsellerin arazide zemine doğru bir şekilde uygulanabilmesi için belirli bir koordinat sisteminde altlıklara işlenmiş olması gerekir. Bu sayede arazi üzerinde bulunan sabit referans noktalarından ilgili taşınmazların aplikasyonu doğru bir şekilde kolaylıkla yapılabilir. Farklı koordinat sistemlerinde oluşturulmuş paftalar üzerinde zeminde var olan ortak referans noktalarından dönüşüm parametresi oluşturularak araziye aplike edilebilir. Elbette belirli deformasyonlar olacaktır, ancak mevzuatta belirtilen tecviz sınırları içinde kalındığı sürece sorun oluşmaz. Bunların dışında koordinatsız olarak üretilmiş grafik paftaların arazi üzerinde aplikasyonu sınır çakışmalarına ve malikler arasında da sınır ihtilaflarına sebebiyet verebilmektedir. Bu bağlamda da yine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından belirtilen farklı koordinat sistemlerinin pafta sayısı üzerindeki yoğunluğu Tablo 2 de görülmektedir. Koordinatsız üretilmiş pafta sayısı oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Tablo 2. Koordinat sistemlerine göre kadastro haritalarının durumu (Tülü, 2013) Koordinat Sistemi Pafta Adedi Yüzdesi Ülke (ED50) 319312 50.19 ITRF 113607 17.86 Koordinatsız 109331 17.19 Mevzii 93930 14.76 Toplam 636180 100 Hem üretim tekniklerine göre grafik paftaların hem de koordinat sistemlerine göre koordinatsız paftaların yaklaşık %17 civarında olması, arazi uygulamasında her bölgede karşılaşılacak sınır komşuluğu ihtilaflarına büyük etkendir. Konu itibari ile sadece grafik paftalar hakkında detaylı bilgi verilecektir. 2. 1. Grafik Paftalar 1950 yıllarında belediyelerin mücavir alan sınırları içindeki ve köy yerleşim alanlarındaki kadastro parsellerinin harita üzerine aktarılmasında kullanılmış yöntemdir Grafik olarak adlandırılmasının sebebi, koordinatsız poligon noktalarına dayalı olarak ışınsal çizim yöntemi ile altlıkların oluşturulmasıdır. O dönemlerde kadastro geçmeyen yerlerde bir bakıma hızlandırılmış kadastro yapılmak istenmiş ve bunun sonucu tapulama çalışmaları başlatılmıştır. Tapulama çalışmalarının teknik olarak desteklenmesi amaçlı fotogrametrik harita üretim tekniği seçilmiştir. Ancak fotogrametrik yöntemde yaşanan aksaklıklardan dolayı, buradaki açık takeometrik yöntemle kapatılmaya çalışılmıştır. Bu yöntemde detay noktalarına açı ve mesafe okuması yapılarak kutupsal koordinatlar belirlenmektedir. Ayrıca detay noktalarının yükseklik bilgileri elde edilmek istenirse, aynı anda mira okumaları yapılarak trigonometrik nivelman yoluyla kot farkları hesaplanabilmektedir.
Şekil 1. Grafik pafta örneği (Irak, 2010) Fotogrametik yönteme göre çok daha yavaş işleyen bu yöntemi bir miktar hızlandırmak amaçlı, detay noktaları herhangi bir nirengiye dayandırılmadan, bazı parsel köşe noktaları poligon noktası gibi alınarak ölçü hatları oluşturulmuştur. Nirengi ya da poligon gibi üst dereceli noktalara bağlanmadan, pusula ile semt tayini yapılmıştır. Yükseklik bilgileri oluşturulmamıştır. Karton ve resim kâğıdı üzerine çizilmişlerdir. Ayrıca parsel alanları grafik ve planimetrik olarak hesaplanmıştır. Böylece altlık üretiminde grafik çizim yapılmış ve ölçü esansında koordinat sistemi kullanılmamıştır (İnam, 1999). Zemine uygulanamayan bu paftalarda tescile esas konularda problem yaşanılmaktadır. Bu durumu açıklamak amacıyla bir sonraki bölümde örnek bir uygulamaya ve çözüm aşamalarına yer verilmiştir. 3. MÜLKİYET KOMŞULUĞU VE SINIR UYUŞMAZLIKLARI Grafik olarak üretilen kadastro haritaları 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışmaları ile en son ölçü yöntemleriyle yüksek duyarlılıkta ihya edilebilmektedir. Bu grafik paftalardan kaynaklanan sınır uyuşmazlıklarını büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Ancak bu durum geçerli olmadığında aynı kanunun 41. maddesi uygulanabilmektedir. Teknik hataların düzeltmesine olanak sağlayan bu madde uyarınca ilgili mülkiyet sahiplerinin muvafakatine gerek yoktur. Ancak malikler dava açma hakkına sahiptirler. Şekil 2. 2 no lu grafik paftada yer alan 898 no lu parsel geometrisi.
Bu aşamada Şekil 2 de görülen Edirne ili İskender köyü 2 no lu grafik paftada yer alan 898 no lu parselin komşu parselleri ile oluşan sınır ihtilafının düzeltilmesinde yapılan işlemleri ele alalım. Söz konusu ihtilaf 898 no lu parselin güney hattında bulunan ve Şekil 3 de yer alan Edirne ili Sazlıdere köyü 1 no lu grafik paftada yer alan 57,58,59 ve 60 no lu komşu parsel sınırlarına tecavüz etmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Şekil 3. 1 no lu grafik paftada yer alan 57,58,59 ve 60 no lu parsel geometrileri. Burada farklı kadastro çalışma bölgelerinde üretilmiş grafik paftaların kenarlaşma hatasından dolayı ilgili parseller zemine uygulandığında sınır ihtilafı ortaya çıkmaktadır. Bölgede yenileme çalışması da söz konusu olmadığından parsel bazında sınır düzeltmesi uygulanması gerekir. Kadastro Kanunun 41. Maddesi gereği 898 no lu parsel sınırları grafik pafta üzerinde düzeltilmiştir. Aynı zamanda Şekil 4 de görüldüğü üzere farklı grafik paftalarında olan bu parseller coğrafi bilgi sistemi oluşturma çalışmaları sonucu kenarlaştırılmış olarak aynı koordinat sisteminde uydu görüntüsü ile çakıştırılarak ortofoto görüntü elde edilmiştir. Parsel sınırlarının zemin ile uyuşmazlığının ortadan kalktığı görülmektedir. Şekil 3. Parsellere ait ortofoto görüntü. Bu gibi problemlerde bazı kanunsal çelişmelerde söz konusu olabilmektedir. Örneğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 719. maddesinde "Arz ile plandaki sınırın birbirini tutmadığı durumlarsa asıl olan plandaki sınırdır." hükmü ile 1027. maddede "İlgililerin rızaları olmadıkça tapu memuru tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir." hükmü yer almaktadır. Bu durumda Yargıtay sözü geçen kanun hükümlerine göre planı değişmez kabul edip yapılacak düzeltmeleri yok saymaktadır. Buna karşın 2005 yılında yapılan değişiklikle uygulanan Kadastro Kanunun 41. Maddesi "Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava
açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir." hükmünde değiştirilmiştir (URL 1). Böylelikle sınırlandırmalarda re sen düzeltilebilmektedir (Sarı ve Demirel, 2007). 4. SONUÇ ve DEĞERLENDİRME Mevcut durumda kadastro haritalarının mülkiyete dayalı verileri geleceğe taşıyamayacağı söylenebilir. Özellikle grafik paftalarda karşılaşılan tescile söz konusu durumlardaki problemler bazen kanunsal çelişmelerden dolayı sürüncemede kalmaktadır. Parsel bazında yapılan düzeltmeler çoğu zaman çözüm sağlamaktadır. Ancak koordinat birliği sağlanmış ve zeminle çakışık olacak şekilde tüm parsellerin tek bir sistemde toplanabilmesi amaçlanmalıdır. M odern kadastro anlayışını içeren ve tapu bilgileriyle entegrasyonu sağlanan coğrafi bilgi sistemlerinin oluşturulmasında muhakkak genel bir çalışma yapılmalıdır (Yıldırım ve Döner, 2015). Devam eden yenileme çalışmaları tüm ülke düzeyinde ele alınarak, özellikle grafik pafta bölgeleri ortak koordinat birliği ile yenilenmelidir. Böylelikle koordinatsız detay noktası kalmayacak şekilde tüm kadastro paftaları güncellenmiş olacaktır. Ayrıca ülke genelinde mekânsal bilgi sisteminin altyapısını oluşturma çabaları da aşılmış olacaktır. En nihayetinde de mülkiyet komşuluğundan dolayı ortaya çıkan mağduriyetler daha güvenilir ve yüksek doğrulukta giderilebilecektir. KAYNAKLAR Dikici, M., 2011, "Kadastro Harita ve Bilgilerinin Güncellenmesi İhtiyacı ve Karşılaşılan Teknik Sorunlar", TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara Irak, M., 2010, "Türkiye de Mevcut Harita Altlıkların İyileştirilmesi ve Bilgi Sistemlerine Entegrasyonu", s.52, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya İnam, Ş., 1999, "Türkiye'de Farklı Sistemlerde Üretilmiş Kadastro Paftalarının Kullanılabilirliği üzerine Bir Araştırma", s.50-51, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya İnam, Ş., 2005, "Türkiye'de farklı Zamanlarda ve Sistemlerde Üretilmiş Kadastro Paftalarının Zemine Uygulanma İncelikleri Üzerine Bir Araştırma I: Eski (Klasik) ve Grafik Kadastro Paftaları", HKM Jeodezi, Jeoinformasyon ve Arazi Yönetimi Dergisi, C.92, s.21-28, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Yayınları, Ankara Sarı, N.İ., Demirel, Z., 2007, "Ülkemiz Kadastrosunda Yenileme Olgusu ve Öneriler", HKM Jeodezi, Jeoinformasyon ve Arazi Yönetimi Dergisi, C.96, s.13-21, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Yayınları, Ankara Tülü, Ş., 2013, "Türkiye de Üretilmiş Kadastral Altlıkların Bilgi Sistemi Oluşturma İçerikli Çalışmalarda Kullanılabilirliğinin Araştırılması", s.40-42, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya Yıldırım, S., Döner, F., 2015, "Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Üzerine Bir İnceleme: Erzurum Bölge Müdürlüğü Örneği", TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, 15. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara Yomralıoğlu, T., 2000, "Coğrafi Bilgi Sistemleri: Temel Kavramlar ve Uygulamalar", s. 95 97, 99, 100, Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Bölümü, Trabzon URL 1: w ww.mevzuat.basbakanlik.gov.tr/ (son erişim tarihi: 10.01.2017) URL 2: w ww.parselsorgu.tkgm.gov.tr (son erişim tarihi: 01.01.2017)