YIL: 6 SAYI: 15 ESKİŞEHİR SANAYİ ODASI DERGİSİ Ocak - Haziran 2017 ESO DERGİ E S K İ Ş E H İ R S A N A Y İ O D A S I Para ile satılmaz D E R G İ S İ Ocak - Haziran 2017 Yıl: 6 Sayı: 15 YENİLİĞE, İNOVASYONA VE TEKNOLOJİ ÜRETİMİNE DESTEK ESO TEKNOLOJİ ÖDÜLLERİ Proje Fuarı 2017 Gerçekleştirildi OSB 1. Gelişme Bölgesi ve Yeni Yatırımlar SAM Atık Miktarını Azaltacak
SERAMİK ARAŞTIRMA MERKEZİ Ortak Olduğu Uluslararası Proje ile Atık Miktarını Azaltacak 7 farklı ülkeden bilim insanları atıksulara, endüstriyel ve zirai atıklara çözün üretmek için işbirliği yapıp kafa yoruyor. Bu önemli projede ise Eskişehir de faaliyetleri sürdüren Seramik Araştırma Merkezi (SAM) etkin bir rol almakta. Proje ile atıklara yeni bir kullanım alanı kazandırılacak ve atık miktarının azaltılması sağlanacak.
Türk seramik sektörü ile Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle ve TÜBİ- TAK şemsiyesi altında kurulan Seramik Araştırma Merkezi (SAM), kurulduğu günden bugüne sektörün en önemli destek kurumlarından biri olmayı başardı. 2007 yılında şirketleşerek üniversite-sanayi ortak araştırma merkezi haline gelen SAM faaliyetini Eskişehir Sanayi Odası öncülüğünde kurulan Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nde devam ediyor. Sektör temsilcileri ile yaptığı ortak çalışmalarla ilklere de imza atmayı başarısı gösteren SAM, yine hayata geçirdiği projelerle ülkemiz seramik sektörüne ufuk açıcı bir yol çiziyor. Son olarak Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen bir proje ile atık suları yeniden doğaya kazandırılacak. SAM Ar-Ge Koordinatörü-Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alpagut Kara ile SAM Araştırmacıları Fahri Özer, Pervin Gençoğlu ve Eda Atan tarafından yapılan SAM Ar-Ge Koordinatörü - Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alpagut Kara proje yedi farklı ülkeden 11 katılımcı ile sürdürülüyor. Söz konusu AB projesine Türkiye den tek katılımcının Eskişehir de kurulu SAM olduğunu kaydeden Ar-Ge Koordinatörü- Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alpagut Kara, projenin tam adı Atıksu Geri Kazanımı İçin Zırai ve Endüstriyel Atıklardan Çevre Dostu Seramik Membran Bioreaktör (REMEB). İsmi çok teknik dursa bile temel amacımız yeni bir atıksu arıtma teknolojisini hayata geçirmek dedi. REMEB in AB tarafından desteklendiğini hatırlatan Kara, Eylül 2015 de başlayan projenin Ağustos 2018 de sonlanacak 36 aylık bir proje olduğunu belirterek şunları kaydetti; REMEB projesinde yedi farklı ülkeden 11 katılımcı yer almaktadır. SAM da Türkiye den tek katılımcıdır. Projenin başlangıcından itibaren 21 ay tamamlanmış ve bütün iş paketlerinde öngörülen hedeflere ulaşılmıştır. Her ay internet üzerinden ve altı ayda bir de fiziki toplantılar gerçekleştirilmekte olup, bütün katılımcıların proje aşamaları ile ilgili bilgilendirilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca projenin 18 aylık değerlendirilmesi de AB Komisyonu tarafından Belçika nın Brüksel şehrinde 30 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Biyolojik reaktörler ve membran birleşimi Atıksu arıtma tesislerinde kullanılan Membran biyoreaktörler in (MBR), klasik aktif çamur sistemlerinin geliştirilmiş şekli olduğuna değinen Kara, Biyolojik reaktörler ile membran teknolojisinin birleştirildi. Biyolojik arıtmadan sonra, çöktürme havuzu yerine ultrafiltrasyon (UF) veya mikrofiltrasyon (MF) membranları kullanılarak, ayırma işlemi gerçekleştirilmektedir. Membran biyoreaktör tipi (MBR) atıksu arıtma tesisleri, bir membran ultrafiltre ve aerobik biyolojik arıtma reaktörünün bileşiminden oluşan yeni bir atıksu arıtma teknolojisini kullanır dedi. Geliştirilen proje ile çevrenin daha aktif korunması kadar ciddi tasarruflarda elde edileceğini savunan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü; Özellikle MBR tekniğinin kullanıldığı durumlarda yüksek arıtım verimliliğinin yanı sıra biyolojik arıtmada çökeltme havuzuna gerek kalmadığı gibi havalandırma havuzu da konvansiyonel yöntemde olması gerekenin üçte biri kadar büyüklükte tasarlanabilir, böylece toplam yerleşim ve inşaat alanında yüzde 70 in üzerinde tasarruf 58
İspanya, İtalya ve Türkiye de tespit edilen farklı türdeki atıklar da reçetelerde denenmekte ve analizleri yapılmaktadır. Seramik Araştırma Merkezi (SAM) tarafından Türkiye de fındık kabuğu, antep fıstığı kabuğu ve leonardit atığı denemeleri yapılmaktadır. Daha iyi sonuçlar elde edilmesi halinde bu atıklarla da üretim denemeleri yapılacaktır. sağlanır. Seramik membranlar kimyasal ve sıcaklık dayanaklıklarının yüksek olması nedeniyle, en yüksek performansa sahip membranlar olmasına rağmen yüksek maliyeti nedeniyle tercih edilmemektedirler. MBR larda tercih edilen membranlar genellikle polimerik yapıdadırlar. En çok kullanılan polimerik membran tipleri, polisülfon (PS), polieter (PE), polivinilflorid (PVDF), selüloz asetat (CA) ve polikarbonattır (PC). Membran tipinin filtre edilecek çözeltiye uygun seçilmesi gerekir. Hangi membranın daha verimli olduğunu bulmak için aynı koşullarda farklı tipte membranlar denenmelidir. Daha yüksek performanslı seramik membranların yaygın kullanımındaki en büyük dezavantajın maliyetinin yüksek olması olduğunu söyleyen Kara, REMEB projesinin ana hedefinin atıksu arıtma tesislerindeki atıksuyun tekrar kullanımı için düşük maliyetli seramik membran biyoreaktör (MBR) geliştirilmesi ve uygulanması olduğunun altını çizdi. Seramik, ekolojik ve rekabetçi Bu bağlamda REMEB projesinin; seramik hammaddeleri veya yan ürünleri ve zirai-endüstriyel atıklar kullanarak belediyeye ait ve endüstriyel atıksu arıtma tesislerinde kullanılmak üzere seramik, ekolojik, rekabetçi MBR geliştirmek olarak özetlenebileceğine vurgu yapan Kara, REMEB projesinde polimerik membranlara göre 2,5 kat ve seramik membranlara göre 3,5 kat daha ucuz membran geliştirilmesi hedeflenmektedir. REMEB projesinde, SAM ın geleneksel seramik konusunda tecrübesiyle düşük bütçeli geri dönüştürülebilir REMEB MBR üreteceğiz. Pilot ölçekte Türkiye deki hammaddeler ve atıklar kullanılarak seramik membranın tekrar üretilebilmesi SAM tarafından çalışılmaktadır diye konuştu. REMEB projesinin en önemli bölümünün seramik membranın üretilmesi, farklı ülkelerin kendi hammadde ve atıklarıyla da üretilebilmesi, denenmesi ve uygulanması olduğuna vurgu yapan Kara, şöyle devam etti; Seramik membran üretimi için, Avrupa nın seramik konusunda önde gelen üç araştırma merkezi İspanya dan ITC, İtalya dan CC ve Türkiye den SAM; RE- MEB projesi seramik grubunu oluşturmaktadırlar. Öncelikle Kasım 2015 de her üç araştırma merkezinden araştırmacılar ITC Laboratuvarları nda bir hafta boyunca çalışarak projenin aşamalarını ve yol haritasını belirlemişlerdir. Her üç Ar-Ge merkezinin de kullandığı cihaz ve ekipmanların farklı olduğu ve farkların tespit edilmesinin önemli olduğu görülmüştür. Özellikleri bilinen ortak hammaddeler kullanılarak standart reçete geliştirilmiştir. Standart reçete kullanılarak her bir ar-ge merkezi kendi ekipman ve cihazlarıyla membran filtreyi şekillendirmiş, kurutmuş ve pişirmişlerdir. Standart reçete numuneleri; hem her bir laboratuvarın kendi koşullarında hem de ITC laboratuvarlarında test ve analizleri yapılmıştır. Yapılan test sonuçlarına göre gerekli görülen ekipman ve cihazların kalibrasyonları yaptırılmıştır. REMEB projesinde seramik membranların ucuzlatılması amacıyla atıklardan üretilmesinde amaçlandığına değinen Kara, bu doğrultuda İspanya, İtalya ve Türkiye nin ortak zirai ve endüstriyel atıklarının araştırıldığını ifade ederek, Seramik karo kırığı, 59
BAŞARI HİKAYESİ zeytin çekirdeği ve mermer atıklarının her üç ülkede de değerlendirilebilecek atık sınıfında olduğu tespit edilmiştir. Ar-Ge merkezleri kendi ülkelerindeki hammaddeleri ve atıkları tespit edip, farklı tipteki atıkları toplamışlardır. Toplanan atıkları her bir araştırma merkezi kendi laboratuarlarında test ve analizlerini gerçekleştirmiş ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre uygun atıklar tespit edilmiştir. Atıklar, tespit edilen tane boyutuna göre öğütüldükten sonra, kuru karıştırma ile homojenleştirilmişlerdir. Su ile istenilen plastiklik değerine ulaşıncaya kadar rutubetlendirilen karışım 24 saat boyunca oda koşullarına bekletilmiştir. Bekletilen karışım, ekstrüzyon ile şekillendirilmiş, 110 C lik etüvde 24 saat boyunca kurutulmuş ve çift pişirim uygulanarak pişirilmişlerdir dedi. Proje içerisinde seramik hammaddesi kil-kaolen, zeytin çekirdekleri, pişmiş duvar karosu atıkları ve mermer atıkları kullanılarak çeşitli reçeteler geliştirildiğini aktan Kara, şöyle devam etti; Geliştirilen reçeteler her üç seramik grubu araştırma merkezleri tarafından da denenmiş ve test sonuçları karşılaştırılmıştır. Tespit edilen reçeteyi her üç ülke de kendi yöresel atıklarını kullanarak tekrarlamıştır. Farklı ülkelerde kullanılan farklı hammaddelerle ve atıklarla benzer sonuçlar elde edilmiştir. Tespit edilen reçete standart reçete olarak kabul edilmiş ve endüstriyel tip üretimi çalışmalar yapılmıştır. İspanya daki üretici firmada 50x20x0,9 cm ebatlarında seramik membranlar üretilmiştir. Üretilen membranların kalite kontrolleri yapılmış ve uygun oldukları tespit edilmiştir. Elde edilen seramik membranlar, proje ortaklarından olan Fransız firması tarafından MBR sistemi olarak tasarlanmış ve 60 modüller üretilmiştir. Elde edilen pilot çaplı tesis denenmek üzere İspanya nın Aledo kentindeki arıtma tesisine gönderilmiştir. Aledo atıksu arıtma tesisinde mevcut durumda var olan polimerik membranlarla REMEB seramik membranların işletme koullarındaki denemesi yapılacaktır. Elde edilen sonuçlar raporlanacak ve bir sonraki fiziki genel toplantıda değerlendirilecektir. Su kıtlığına çözüm ve atığa alternatif Son yıllarda Avrupa da su kıtlığı ve suyun kalitesindeki azalma sebebiyle problem yaşandığından bahseden Kara, Avrupa ülkelerinde yaşayan toplam nüfusun kısmen yüzde 70 ini temsil eden Avrupa Ülkeleri nin yaklaşık yarısı bu problem maruz durumda olduğunun altını çizdi. REMEB projesi ile mevcut atıksu arıtma tesislerindeki teknolojiyle elde edilen arıtılmış su kalitesine eşdeğer veya daha iyi kalitede su elde etmeyi hedeflendiğini anlatan Kara, proje sayesinde kentsel veya endüstriyel alanlarda kullanılabilecek daha yüksek miktarda atıksuyun geri kazanılması sağlanacağına işaret ederek, REMEB proje- si endüstriyel ölçekte seramik membran üretimini, ekstrüzyon yöntemiyle seramik karo üretimi yapan bir firmada gerçekleştirecektir. Bu sayede seramik membran üretimi, seramik karo üreticileri için yeni bir iş kolu olacaktır. REMEB farklı endüstriyel ve zırai atıkların değerlendirilmesini teşvik edecektir. Seramik hammaddeler ve bahsedilen atıkların kullanılmasıyla beraber; mevcut durumda alumina, titanium dioksit ve zirkon ile üretilebilen seramik membranların maliyetleri de önemli ölçüde azalacaktır dedi. Atıklara yeni bir kullanım alanı geliştirilecek ve atık miktarının azaltılması sağlanacağının bildiren Kara, REMEB projesi sayesinde düşük maliyetli, inovatif ve geri dönüştürülebilir atıklar kullanılarak üretilmiş MBR uygulamalarında kullanılabilir seramik membrane üretilecektir. Bu sayede atıklar tekrar değerlendirilerek membran üretiminde kullanılacak ve çevresel maliyetler düşürülecektir. REMEB projesi hakkında ayrıntılı bilgiye http://www.remeb-h2020. com/ web sayfasından ulaşılabilir diye konuştu.