T.C. DA N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu. Anahtar Kelimeler: İndirimli Oran, Katma Değer Vergisi İade, 99 Seri No lu KDV Tebliği Özeti :

Benzer belgeler
MALİ MEVZUAT SİRKÜLERİ NO: 2017 / 28

64 NO LU KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

I. GİRİŞ. Suat ÇİÇEK. Bağımsız Denetçi Mali Müşavir. Yayınlandığı Kaynak: Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/194 Ref: 4/194

SİRKÜLER. Tarih: Sayı:2017/20 KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 10 SERİ NOLU KDV TEBLİĞİ HAKKINDA

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Konu: 2017 Yılı İndirimli Oran KDV İadelerinin Son Talep Hakkı 2018/Kasım KDV Beyannamesidir.

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

YÜKLENİLEN KDV YE AİT FATURANIN GEÇ DÜZENLENMESİ HALİNDE KDV İADESİ YAPILABİL

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

SİRKÜLER KONUTLARDA NET ALAN HESABINDA PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİNİN UYGULANMASI HAKKINDA. Tarih: Sayı:2017/16

Konu: KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 16) tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 10) Yayımlandı

Sirküler No: 2017 /12 Tarih:

SİRKÜLER RAPOR ( )

MEVZUAT SİRKÜLERİ. SİRKÜLER NO: 34/2012 İstanbul,

İNDİRİM YOLUYLA TELAFİ EDİLEMEYEN KDV NİN BELGE ARANMAKSIZIN İADESİ

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu uygulamasına ilişkin olarak aşağıdaki açıklama ve düzenlemelerin yapılmasına gerek duyulmuştur.

SİRKÜLER RAPOR ( )

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/29. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 10) Yayımlandı.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

MÜKELLEF BĐLGĐLENDĐRME NOTU

ÖN ÖDEMELİ TELEFON KARTI SATIŞLARI VE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA KDV İSTİSNASI UYGULAMASI

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Konu: 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar.

SİRKÜLER NO: POZ-2014 / 46 İST, KDV BEYANNAMESİ ÖNCESİ BAZI HATIRLATMALAR

FAALİYETİNE SON VEREN KURUMLARDA DEVREDEN KDV

SİRKÜLER. SAYI : 2019 / 15 İstanbul,

KARARLARI YARGI KARARLARI YARGI

27 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6770 sayılı Kanun ile KDV Kanununda yapılan değişiklikler ile,

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 23)

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/011 Ref: 4/011

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 10) MADDE

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/57 TARİH:

DENET VERGİ DUYURU ÖTV İADE HAKKININ BAŞVURU SÜRESİYLE SINIRLANDIRILMASININ EMSAL YARGI KARARLARI ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

SON DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE SİGORTA VE KAMBİYO İŞLEMLERİNDE BSMV UYGULAMASI

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

SİRKÜLER RAPOR GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ. ( Seri No : 86 ) Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/87

Faaliyetini Sonlandıran Mükelleflerin Devren KDV si

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

"Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."

BAZI KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI UYGULAMALARINDA TEBLİĞ İLE YAPILAN DÜZENLEMELER

: Kazan Malmüdürlüğü - Kazan/ANKARA

: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde Yapılan Değişiklikler

Konu: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Geçici Md 38. GEÇİCİ MADDE 38 (7061 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle eklenen geçici madde. Yürürlük: )

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

- Ön ödemeli elektronik haberleşme hizmetlerinde özel matrah şekli uygulaması,

FASON TEKSTİL VE KONFEKSİYON İŞLERİNDE KDV TEVKİFATI 01/07/2007 TARİHİNDEN İTİBAREN KALDIRILDI

99 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 10) ( t s. R.G.)

272 SERİ NO LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

SİGORTA İŞLEMLERİ İLE KAMBİYO İŞLEMLERİNE İLİŞKİN GİDER VERGİLERİ TEBLİĞİ YAYIMLANDI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

taksitin tahsili ile doğmaktadır. Bu nedenle, sigorta muamelesinin düzenlenme ve iptal işleminin aynı vergilendirme dönemi içinde yapılması ve iptal e

T.C. DANIŞ TAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2008/574

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

SİRKÜLER 2017/08. : Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ(Seri No:10) Yayımlandı.

No: 2012/77 Tarih:

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığından. Karşı Taraf: Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

SİRKÜLER RAPOR KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:120)

İTHALAT SONRASI KDV DÜZELTMELERİNDE YENİ MİLAT

Sirküler Tarihi : Sirküler No : : Konutlarla İlgili KDV İade Hesabına, Ortak Alanlarla İlgili Yüklenimlerin Dahil Edilmesi Hak.

İTHALATTA FAZLA VEYA YERSİZ OLARAK ÖDENEN KDV'NİN İADESİNDE SON DURUM

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/33. Konu : KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No. 10)

SÜRESİNDE VERİLMEYEN BEYANNAMELERE KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ İPTALİ HAKKINDA DANIŞTAY KARARI

Sirküler Rapor /108-1

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/030 Ref: 4/030

SİRKÜLER 2017/16. Bu sirkülerimizde, 6770 Sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeler özetlenmiştir.

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

1) Beyan Döneminin Tespiti

MALİ MEVZUAT SİRKÜLERİ NO: 2017 / 31

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 6802 sayılı Kanunun 30, 31 ve 47 nci maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre 6802 sayılı Kanunun;

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Katma Değer Vergisi Genel Tebliği. Seri, Sıra Numarası, No : 99 Sayılı. 11 Temmuz 2006 SALI. Sayı : TEBLİĞ. Maliye Bakanlığından:

SİRKÜLER RAPOR

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

SİRKÜLER 2015/39. Söz konusu özelgeye göre özetle e-fatura olarak düzenlenmesi gerekirken kağıt ortamında alınan fatura;

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

99 SERİ NOLU KDV GENEL TEBLİĞİ NİN DEĞERLENDİRİLMESİ

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/59

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ SERİ NO: 99

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

Transkript:

T.C. DA N I Ş T A Y Vergi Dava Daireleri Kurulu Esas No :2015/223 Karar No :2015/269 Anahtar Kelimeler: İndirimli Oran, Katma Değer Vergisi İade, 99 Seri No lu KDV Tebliği Özeti : 1-11.07.2006 tarih ve 26225 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 99 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin 1.5'inci bölümünün ''indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebilecektir.'' kısmının iptali istemiyle açılan dava; 2- Kişilerin bir takım haklarının kısıtlanmasını veya belli bir haktan yararlandırılmasının belirli sürelerle sınırlandırılmasını öngören düzenlemelerin, Anayasanın belirlediği sınırlar dahilinde, ancak kanunlarla yapılabileceği, böyle bir düzenlemenin tebliğ ile yapılmasının olanaklı olmadığı hakkında. Temyiz Eden : Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) Karşı Taraf : Su İçecek Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Vekili : Av. İstemin Özeti:11.07.2006 tarih ve 26225 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 99 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin 1.5'inci bölümünün "indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebilecektir" kısmının iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay Dördüncü Dairesi, 11.11.2014 gün ve E:2011/6002, K:2014/6689 sayılı kararıyla; her ne kadar dava konusu Genel Tebliğ, 26.4.2014 tarih 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile yürürlükten kaldırılmış ise de sözkonusu Genel Tebliğin yürürlükte olduğu dönemlerde uygulandığı ve bireysel işlemlere dayanak alındığı gözönünde bulundurulduğunda, Tebliğin hukuka uygunluğunun bu aşamada incelenmesinin Hukuk Devleti ilkesinin bir gereği olduğu, nitekim, dosya içeriğinden, anılan Genel Tebliğin davacı hakkında tesis edilen bireysel işleme dayanak olarak gösterildiğinin anlaşıldığı, davacının 2007 ve 2008 yıllarında indirimli orana tabi işlemler nedeniyle doğan iade alacağına yönelik yaptığı başvurusunun Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 08.06.2011 tarih ve 57578 sayılı işlemiyle, uyuşmazlık konusu Genel Tebliğ esas alınarak reddi üzerine, işlemin tesis tarihine göre 05.07.2011 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin süre def'inin yerinde görülmediği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu nun 5035 sayılı Kanun un 9'uncu maddesiyle değişik 29'uncu maddesinin, davacının iadesini talep

ettiği katma değer vergisinin ait olduğu dönemde yürürlükte olan 2'nci fıkrasında, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği, şu kadar ki 28'inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51 veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin nakden iade edileceği, Bakanlar Kurulunun, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkını kaldırmaya; Maliye Bakanlığının ise bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükmünün yer aldığı, her ne kadar, 3065 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 29'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında, 18.12.2009 tarih ve 5838 sayılı Kanun un 12'nci maddesiyle yapılan değişiklikle, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği hükmü getirilmiş ise de bu değişikliğin, yürürlüğe girdiği 18.12.2009 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergisel işlemlerde uygulanma olanağı bulunmadığı, 99 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin 1.5. bölümünde indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmının, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği, iade talebinin en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek katma değer vergisi beyannameleri ile yapılabileceği düzenlemesine yer verildiği, 3065 sayılı Kanunun uyuşmazlık döneminde yürürlükte olan haliyle, 29'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında, fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde Maliye Bakanlığına verilen yetkinin, iade talebinin nereye ve nasıl yapılacağı, iade işleminde hangi belgelerin aranılacağı gibi düzenlemelerle sınırlı olduğu, kişilerin haklarının kısıtlanmasını veya belli bir haktan yararlandırılmasının belirli sürelerle sınırlandırılmasını öngören düzenlemelerin, Anayasanın vergi ödevi ne ilişkin 73'üncü maddesi uyarınca verginin kanuniliği ilkesi gereğince, ancak kanunlarla yapılabileceği, vergi hukukundaki sürelerin genellikle hak düşürücü nitelikte olduğu, kanunda belirlenen sürede kullanılmaması durumunda o hakkın kaybının sözkonusu olduğu, bu nedenle, kişilerin bir takım haklarının kısıtlanmasını veya belli bir haktan yararlandırılmasının belirli sürelerle sınırlandırılmasını öngören; hakkın özüne dokunabilecek düzenlemelerin tebliğ ile yapılmasının söz konusu olamayacağı, kanunda öngörülmeyen bir sınırlamanın tebliğ ile getirilmesinin, kuvvetler ayrılığı rejimine ters düşeceği gibi fonksiyon gaspına da yol açacağı, bu durumda, 3065 sayılı Kanunda öngörülmeyen süre sınırlandırması getiren 99 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin 1.5. bölümünde yer alan düzenlemenin kanuni dayanağı olmadığı gerekçesiyle dava konusu düzenlemeyi iptal etmiştir. Maliye Bakanlığı tarafından, davacının katma değer vergisi iadesini 99 sayılı KDV Genel Tebliğinde öngörülen sürelerde istemediği, bunun iade hakkının rızaen kullanılmayacağı anlamına geldiği, iade

talep hakkını kullanmayan davacının indirim hakkının devam ettiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir. Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. Danıştay Tetkik Hakimi : Mevlüt AKPINAR Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay 4. Dairesinin 11.11.2014 gün ve E:2011/6002, K:2014/6689 sayılı kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, 27.05.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu nun 5035 sayılı Kanun un 9'uncu maddesiyle değişik 29'uncu maddesinin, davacının iadesini talep ettiği katma değer vergisinin ait olduğu dönemde yürürlükte olan 2'nci fıkrasında, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği, 28'inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin ise bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51 veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin nakden iade edileceği, Bakanlar Kurulunun, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkını kaldırmaya; Maliye Bakanlığının ise bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu kuralına yer verilmiştir. 5615 ve 5838 sayılı Kanunlarla 3065 sayılı Kanun un 29'uncu maddesinde indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili iadeler konusunda bazı düzenlemeler yapılmış ve anılan fıkra ile yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin maddede sayılan borçlarına mahsuben iade edilebileceği belirtilmiş, Maliye Bakanlığının, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi korunmuştur. Maliye Bakanlığına verilen yetki kapsamında 11.07.2006 tarih ve 26225 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 99 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile 2006 ve izleyen yıllarda gerçekleştirilecek indirimli orana tabi işlemlerden doğan katma değer vergisi alacaklarının iadesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Bu kapsamda, KDV Kanununun

28'inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca vergi oranları indirilen teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının, 2006/10379 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmının, bu Tebliğin (1.2.) bölümünde belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla mahsup edileceği belirtildikten sonra, anılan tebliğin "Yılı İçinde Mahsup Edilemeyen Vergilerin İadesi''ne ilişkin durumu düzenleyen ve dava konusu edilen 1.5. Kısmında ise indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmının, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği, iade talebinin en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabileceği, 3 aylık vergilendirme dönemine tabi olan mükelleflerde iade talebinin, en erken izleyen yılın ilk 3 aylık, en geç üçüncü 3 aylık vergilendirme dönemlerine ait beyannamelerle yapılabileceği açıklanmıştır. Katma değer vergisi her aşamada yaratılan katma değer üzerinden alınan bir vergidir. Verginin bu özelliği, alış ve giderler üzerinden ödenen verginin, teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanan vergiden mahsup edilerek kalan tutarın vergi dairelerine yatırılması suretiyle gerçekleşir. Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda yer verilen 29'uncu maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca, indirimli orana tabi mal ve hizmet teslimleri için belli şartlar dahilinde iade imkanı bulunmaktadır. Bu iadeler nakden veya mahsuben alınabilmektedir. Nakden iadelerde aranan şartlar mahsuben iadelere göre daha ağırdır. Genellikle mahsuben iadeler teminat veya inceleme raporu aranmadan yerine getirilir. Bu durum, mahsuben iadeleri nakden iadeye göre daha cazip hale getirmektedir. Katma Değer Vergisi iadelerinin tabi olduğu esaslar 3065 sayılı Kanun da detaylı olarak belirlenmemiş, uygulama usul ve esaslarını belirleme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilerek esnek bir yapı oluşturulmasına imkan tanınmıştır. Anılan Kanun un 29'uncu maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca Maliye Bakanlığına verilen yetkiye dayanılarak 74, 76, 85 ve 99 Seri No'lu KDV Genel Tebliğleriyle indirimli orana tabi mal ve hizmet satışları nedeniyle iade hakkını kullanacak mükelleflerin tabi oldukları usul ve esaslar duyurulmuştur. Bu belirlemede katma değer vergisinin sahip olduğu indirim mekanizması dikkate alınmış ve özellikle Kanun hükmündeki "...teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen..." ibaresi kural olarak iade hakkının da dönemsel olarak kullanılması zorunluluğunu ortaya koymuştur. KDV iade alacağının nakden veya mahsuben iade olarak talep edilmesi zorunlu değildir. Bu tutarın indirim yoluyla telafi edilmek üzere sonraki dönemlere devredilmesi de mümkündür. Mükelleflerin iade yerine indirimi tercih etmelerinin pek çok sebebi olabilir. Bazen indirim yolunu tercih etmek iadenin daha hızlı alınmasını sağlayabilir. Zira, iade alacağının indirim yoluyla alınması iade prosedürüne tabi değildir. Bu nedenle, mükellefin, iade alacağını indirim yoluyla elde etme potansiyeli varsa iade ile uğraşmak yerine indirim yoluyla telafi etme yöntemini seçmesi söz konusu olabilir. Tercihini bu şekilde indirim yönünde kullanan mükellefler tarafından iade hakkı doğuran işlem bedelleri KDV beyannamesinde beyan edilecek, ancak "Yüklenilen KDV" veya "iadeye konu olan KDV" sütunlarına "0"(sıfır) yazılacaktır. Bu şekilde beyanda bulunan mükelleflerin, iade için aranılan belgeleri ibraz etmeleri de gerekmemektedir. Tercihlerini bu şekilde kullanan mükelleflerin sonradan bundan vazgeçerek iade yolunu seçmeleri ise mümkün değildir. Zira, Türk Vergi Sisteminde mükellefin beyanının bağlayıcılığı ilkesi esastır. 99 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin dava konusu edilen kısmında ise indirimli orana tabi

işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği belirtilmek suretiyle mükellefin beyanının bağlayıcılığı ve dönemsellik ilkeleri çerçevesinde düzenleme yapılmıştır. 3065 sayılı Kanun un 29'uncu maddesinin 2'nci fıkrasının uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte olan şekliyle yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin nakden iade edileceği hükme bağlanmakla birlikte iade başvurularının hangi süre için yapılacağı belirtilmemiştir. Bu durumda mükellefler hiç bir süre ile bağlı kalmaksızın istedikleri zaman iade başvurusu yapabileceklerdir. Bu nedenle, yılı içinde mahsup edilemeyen vergilerin iadesi ilişkin süre, Maliye Bakanlığına verilen yetki kapsamında "izleyen yıl içinde" mükellefin isteğine bağlı olarak sınırlandırılmıştır. Bu sınırlama, mükelleflerin bu süre zarfında iade haklarını kullanmadıkları takdirde, iade haklarını kaybedecekleri anlamına gelmemekte; iade hakkını kullanmayı tercih etmeyen mükelleflerin alacaklarını indirim yoluyla telafi imkanı baki kalmaktadır. Dolayısıyla, mükelleflerin tercihine bağlı olan iade haklarının kullanımında her hangi bir hak kaybı getirmeyen ve dayanağı Yasa hükmüyle öngörülmüş bir hakkın kullanımını sınırlandırıcı bir nitelik de taşımadığı sonuç ve kanaatine varılan dava konusu düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, anılan düzenlemenin iptaline karar veren Danıştay Dördüncü Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.