& Gelecek Trendler Yenilikçilik ve gelecek araşt rmalar dergisi l Ekim 2014 www.siemens.com.tr Defolular: Kaybolan bir tür mü? Önümüzdeki 5 yıl içinde imalatın nasıl değişeceğini bilmek ister misiniz? O zaman Siemens in Almanya Amberg deki elektronik fabrikasına bir göz atın. Her şeye erişebilmek Bir başarı hikayesini nasıl ihraç etmeli? Siemens Alman malını Çin de Chengdu ya ihraç ediyor. 2013 yılında bu şirket, tasarımı kendi Amberg Elektronik Tesisi nde yapılan otomatik bir fabrika kurmuştu. 1990 lı yılların başlarından bu yana dijital teknolojiler yaşam biçimimizi kökten değiştirip duruyor. Bugünse tam anlamıyla bir dönüşümle karşı karşıyayız. Yani belgelenmiş tüm analog insan ürünü bilgilerin dijital hale çevrilmesiyle Bu makale geriye dönüp bakıyor ve geleceği öngörüyor.
2 G E L E C E K & T R E N D L E R E d i t ö r - İ ç i n d e k i l e r Heyecan verici teknolojiler azeteciler için arşiv çalışmasının, kütüphanelerin yeri ayrıdır. Onlarca dergi, G rapor, gazete kupürü ile kitaplardan oluşan bir arşivi işlevsel kılmak, kendi deneyimimden biliyorum çok zordur. Son yıllarda gazete ve dergi kupürü toplamak yerine, internetten soft kopyalarını alıp, kendime email atarak ya da masaüstünde bir dizinleme ile arşivliyorum. Görüyorum ki klasik yöntemden daha elverişli oluyor. Ancak, bunun yanında eskilerden kalan çok sayıda değerli belge var. Onları da bir şekilde akıllı yazılım ve uygulamalarla kolay kullanılabilir hale getirmek gerekiyor. Klasik tarama yöntemiyle yapmak da mümkün Ama zaman alıyor. Şimdi Siemens uzmanlarının çalışmalarından öğreniyorum ki bir hayli meydan okuyucu teknolojiler ve ona bağlı yazılımlar geliyor. Daktiloyla yazılmış ve kötü dokümante edilmiş kopyaların olduğu metinlerdeki kelimeleri tek tek algılayacak yazılımlar gerçekten hayatımızı değiştirecek. Geçenlerde okudum, dünyada yaratılmış içeriğin yüzde 90 ı son 2 yılda üretilmiş. Üstelik oluşan data her 1-2 yılda bir ikiye katlanıyor. Gerçekten de insanoğlu artık müthiş bir içerik ve data üretim sürecine girmiş durumda Kütüphaneleri işlevli kullanabilmek, kişisel ya da şirket arşivlerini değerli hale getirebilmek ve datayı anlamlı kılmak için yeni teknolojiler kilit rol oynayacak. Bu teknolojilerin bir bölümü kullanımda, bir bölümünün de yolda olduğunu görüyoruz. Gerçekten de heyecan verici gelişmeler var. Bakalım, daha neler göreceğiz. M. Rauf Ateş Saygılarımızla İÇİNDEKİLER Her şeye erişebilmek...3 Defolular: Kaybolan bir tür mü?...6 Bir başarı hikayesini nasıl ihraç etmeli?...8 Yay nc Do an Burda Dergi Yay nc l k ve Pazarlama A. cra Kurulu Ba kanı Mehmet Y. Y lmaz Yay n Direktörü (Sorumlu) M. Rauf Ate Yayın Yönetmeni Sedef Seçkin Büyük Yaz i leri Müdürü Ebru F rat Haber Müdürü eyma Öncel Bay ksel Görsel Yönetmen A. Bertu Pat r Yayın Kurulu (Alfabetik s rayla) M. Rauf Ate, Özlem Ayd n Ayvac, Hüseyin Gelis, Sedef Seçkin Marka Müdürü Gökçe Aykaç Mutlu Ankara Temsilcisi Erdal peke en Tel: 0 312 207 00 95 Yönetim Genel Yay n Koordinatörü Ye im Denizel Projeler Direktörü (Tüzel Ki i Temsilcisi) Ferit Özka kç Sat Direktörü Orhan Ta k n Finans Direktörü Didem Kurucu Üretim Direktörü Servet Kavaso lu Yönetim Yeri Trump Towers, Kule 2, Kat: 21-24, 34387, i li- STANBUL Tel: 0 212 410 32 28 Faks: 0 212 410 32 27 capital@doganburda.com Reklam Grup Ba kan Viki Habif Grup Ba kan Yard mc s Nil Ertan Teknik Müdür Nusret K r ml o lu Tel: 0 212 336 53 60 (3 hat) Faks: 0 212 336 53 90 Rezervasyon Tel: 0 212 336 53 00-57-59 Faks: 0 212 336 53 92-93 Ankara Reklam Tel: 0 312 207 00 72-73 DB Okur Hizmetleri hatt Tel: 0212 478 03 00 okurhizmetleri@doganburda.com DB Abone Hizmetleri hatt Tel: 0212 478 03 00 Faks: 0212 410 35 12-13 abone@doganburda.com
Dijital dönüşüm l Kütüphaneler Bavyera Eyalet Kütüphanesi nin koleksiyonu, şimdi bilgisayarlarca taranıyor ve internete yükleniyor. Her şeye erişebilmek 1990 lı yılların başlarından bu yana dijital teknolojiler yaşam biçimimizi kökten değiştirip duruyor. Bugünse tam anlamıyla bir dönüşümle karşı karşıyayız. Yani belgelenmiş tüm analog insan ürünü bilgilerin dijital hale çevrilmesiyle Bu makale geriye dönüp bakıyor ve geleceği öngörüyor. Zuse, CERN, Zuckerberg, bu üç isim aslında dijital devrimin kilit kilometretaşlarına damgasını vuruyor. 1941 yılında Konrad Zuse, dünyanın ilk işlevsel bilgisayarını Berlin de yaptı. O, bu koskocaman dijital hesaplama makinesine Zuse Z3 adını verdi. İsviçre deki CERN araştırma merkezinde Tim Bernes tarafından geliştirilen World Wide Web (www), 1991 yılında küresel ölçekte herkesin erişimine açıldı. Web, insanların iletişim kurma biçimlerinde bir devrim yarattı ve Google, Amazon ve sayısız diğer şirketin önünü açtı. Ardından 2004 yılında Mark Zuckerberg, Facebook adıyla bilinen sosyal paylaşım ağını kurdu. Günümüzde Facebook ve diğer benzer ağlar sayesinde yaklaşık 2 milyar insan dijital bir kimlik oluşturabildi. Bilgisayarlar, web, Facebook, bunların hepsi de metin, ses, görüntü ve video gibi analog bilgilerin, sıfırlar ve birlerden ibaret ikili kodlara çevrilerek kolaylıkla saklanabilmesi demek olan dijitalleşmeye dayalı. Bu gibi dijital bilgiler, bir kez yaratıldıktan sonra hiçbir kalite kaybına uğramaksızın sınırsız miktarda çoğaltılabilir ve internet aracılığıyla dünyanın dört bir yanına saniyeler içinde dağıtılabilir. Dijitalleşme şirketler için baştan aşağıya yeni türden satış kanalları yaratıyor. Ancak beraberinde illegal veri kopyalama gibi yeni sorunları da getiriyor. 1990 lı yıllarda başlayan internet patlaması eşi benzeri görülmemiş bir dijitalleşme dalgasının doğmasına neden oldu. 1993 yılında dünya genelinde tüm bilgilerin sadece yüzde 3 civarı dijital anlamda kaydedilmişken 2007 de bu rakam yüzde 94 e ulaştı. Her gün devasa miktarda yeni verilerin dijitalleştirilmesiyle bu eğilim hız kesmeksizin devam ediyor. Dijital dünyanın en önemli çığır açıcılarından biri de grafik endüstrisinin Edison u ve Federal Almanya Cumhuriyeti nin Büyük Fazilet Nişanı, Gutenberg ödülü ve Wernervon-Siemens-Yüzüğü nü almaya hak kazanmış Alman mucit Rudolf Hell dir. O aslında faks makinelerinin ve tarayıcıların babası olarak görülür. 1980 yılında bir devrim yaratan Chromacom dijital görüntü işleme sistemini piyasaya sürdü. 1980 lerin başlarında o dönemlerde Siemens in bir iştiraki olan HELL şirketine Vatikan Kütüphanesi tarafından değerli kitapları tarayıp dijital kopyalarını çıkararak kamunun erişimine açmaları işi verildi. 1990 lı yıllarda ise dijitalleşme süreçleri çok daha kapsamlı ve sistematik bir hal aldı. Örneğin 1990 yılında Siemens Nixdorf, Rus çarlarının Moskova daki Kremlin Müzesi nde bulunan bütün sanat koleksiyonlarının ilk defa dijital kataloglarının çıkartılması için bir veri işleme sistemi kurdu. Ortaya çıkan dijital görüntüler ve bilgiler bir görüntü veri tabanında dosyalandı ve sınıflandırıldı. Yarı açık kitapları taramak. Bugün çok sayıda kurum işledikleri analog bilgilerin hepsinin dijital kopyalarını çıkartmak istiyor. Bunların en iyi örneklerinden biri de dijitalleştirme merkezinin Almanya daki en kapsamlı ekipmanlara ev sahipliği yaptığı Münih teki Bavyera Eyalet Kütüphanesi dir (BSB). BSB nin genel direktör yardımcısı Klaus Ceynowa, Biz burada saatte 2 bin sayfaya kadar tarama yapabilen 4 tam otomatik tarama robotunun da bulunduğu 26 farklı tarama sistemini kullanıyoruz. Her biri iki robotu takip eden iki de işletmenimiz var. Bu sistem sadece çok hızlı değil, aynı zamanda sadece 60 dereceye kadar açılabilen değerli kitapları korumak üzere de tasarlanmış. Sayfaları kusursuz bir netlikte okuyor ve sonra bir sonraki tarama işlemi için sayfalarını çeviriyor diyor. Gelecek&Trendler l Ekim 2014 3
Dijital dönüşüm l Kütüphaneler Bavyera Eyalet Kütüphanesi nin bütün koleksiyonu (solda) baştan aşağıya dijitalleştiriliyor. Artık onun en değerli hazinelerini görmeye yarayan bir uygulama da var. BSB, 2007 yılından bu yana BSB koleksiyonundan 1 milyon kitabın dijitalleştirilmesi ve internet üzerinde yayınlanmasıyla sonuçlanacak bir Google Books projesinde Google ile birlikte çalışıyor. Söz konusu kitaplar, 1601 ile 1874 yılları arasında yazılmış ve artık telif hakkı koruması altında değil. Ceynowa, Her hafta Google ın Almanya daki tarama merkezinde dijitalleştirdiği yaklaşık 5 bin kitap yayınlıyoruz. Bu taramanın bedelini Google ödüyor ve bize kendi veri tabanımız için birer dijital kopyasını veriyor. İçinde Orta Çağ dan kalma elle yazılmış çok değerli dökümanların da bulunduğu ve 1601 ile 1874 yılları arası döneme ait bütün bu eserler, merkezimizde işleniyor. Bu Google projesinin, yıl bitmeden önce tamamlanması planlanıyor. Biz daha şimdiden herkesin erişebileceği şekilde kendi web sitemizdeki dijital kütüphanemize 1 milyon eserlik koleksiyonumuzun neredeyse hepsini yüklemiş durumdayız diyor. BSB de dijitalleşme süreci tamamlansa da bu hikayenin sonu demek değil. Ceynowa, Bizim işimiz daha yeni başlıyor, çünkü bugüne kadar yapmış olduğumuz şeyler aslında dijital bilgilerin bağdaştırılması ve yeniden şekillendirilmesi için çok farklı türden olasılıkların kapısını açıyor diyor. BSB, içinde Ludwig II olarak bilinenin de olduğu birkaç mobil uygulama geliştirdi. Bu uygulama insanların kralların peri masallarındaki kaleleri ile ilgili tarihi bilgilere, görüntülere ve belgelere bu bilgilerin kullanıcının bulunduğu yere göre uyarlanmış haliyle erişebilmelerini sağlıyor. Örneğin kralın Münih teki Residenz sarayının tam önünde duran insanlar, kendi akıllı telefonlarının kamera modunu kullanarak artık bu sarayın yerinde yeller esen meşhur Wintergarden ın gerçek zamanlı görüntülerine erişebilecek. Wintergarden aslında bu sarayın çatısındaydı ve içinde bu uygulamanın da görüntülediği üzere çeşitli egzotik bitkilerle suni bir göl vardı. Nüfus kayıtlarının dijitalleştirilmesi. Müzeler ve kütüphaneler aslında eksiksiz bir dijitalleşmenin nimetlerinden faydalanmakta en geç kalmış kurumlar. Hükümet kuruluşları ve endüstriyel şirketler çok uzun zamandır bu teknolojiden faydalanıyor. Almanya nın 16 federal eyaleti, şimdi bütün nüfus dairelerini dijitalleştirmeyi planlıyor. Bu maksatla da onlar Siemens Kurumsal Teknolojiler e (CT) Dr. Bernt Andrassy yönetiminde son iki yıldır bir fizibilite çalışma yapma görevini verdi. An- drassy, Almanya temel olarak parsellere bölünmüş bir ülke. Nüfus kütükleri bu parsellere belirli haklar tahsis etmiş durumda. Bu durum, bu ülkedeki arazi kullanımında nüfus kütüklerini merkezi düzenleyici mekanizma yapıyor. Bu eyaletler şimdiye kadar 50 yıl öncesine giderek bütün nüfus kütüklerini tarayıp arşivledi ve CT de onlara gerek duydukları önemli sistem bileşenlerini verdi. Biz şu anda toplamda yaklaşık 500 milyon PDF sayfasını bulan devasa miktarda bir veri hacmi toplamış durumdayız diyor. Bu dağ gibi kocaman proje beraberinde devasa bir meydan okumayı da getiriyordu. Örneğin Siemens ekibinin, içinde daktiloyla yazılmış sayfaların, kötü dökümante edilmiş kopyaların ve çok sayıda düzeltme yapılmış metinlerin de olduğu taranmış belgelerdeki tek tek kelimeleri algılayabilecek, kilit meseleleri kavrayabilecek ve aradaki bağlantıları tanımlayabilecek otomatik çalışan bir yazılım geliştirmeleri gerekti. Andrassy, Bu yazılımın bilmesi gereken şeylerden biri de bir belgenin hangi bölümünde mülk sahiplerinin isimlerinin olduğu, hangi bölümünde mülkün büyüklüğünün yazdığı, onların ipotek kredisiyle satın alınıp alınmadığı, eğer öyleyse ipotek kredisinin hangi bankadan çekildiği gibi Brandenburg Eyalet Arşivleri nden (solda) 1743 yılına ait bir el yazması nüfus kütüğü ile modern bir elektronik nüfus kütüğü Frankfurt Yerel Mahkemesi nin (sağda) bir çalışanı tarafından gösteriliyor. 4 Gelecek&Trendler l Ekim 2014
tarafından değerlendirilmesi gerekirdi diye ekliyor. Ancak şartlar ve teknik özellikler listeleri genellikle aşırı uzundur ve tek bir cümledeki hatalı okuma bile daha sonra milyonlarca Euro luk zarara neden olabilir. Bunu akıllarında tutan Münih teki uzmanlar, yapılan her değişikliği fark edebilen ve ardından kullanıcıları bu değişiklik hakkında bilgilendirebilen güvenilir bir arama sistemi teknolojisi geliştirdi. Bu programın nihai hedefi, bu şartnameleri birer semantik nesne olarak anlamak ve doğru bir şekilde yorumlamak. Andrassy, Bizim geliştirdiğimiz bu yazılım, İhale Arama, İhale Kıyaslama ve İhale Takibi debilgilerdi diyor. Uzmanların bu sorunları çözmek için yoğun şekilde bilgisayar programları yazması gerekti. Andrassy, Bizim yazılımımız gerekli bilgileri farkediyor ve otomatikman giriş alanlarını dolduruyor. İşletmene ise sadece tüm verilerin yerli yerinde olup olmadığını kontrol etmek düşüyor diyor. Bu eyaletler şimdi bu devasa arşivleme projesi için ihale açmayı planlıyor. Andrassy, Tüm nüfus kayıtları dijitalleştirildikten sonra her bir eyalet mesela noterler, bankalar ve vergi daireleri gibi bu belgeleri incelemeye hakkı olan kurumların veya bireylerin hızlı ve kolay erişebilmelerini sağlayan kendi kullanıcı portallarını oluşturacak diye açıklıyor. Hatalı okuma milyonlara mal olabilir. Andrassy nin nüfus kütükleri projesiyle ilgili deneyimi, aynı zamanda endüstriyel sektöre de uygulanabilir. Andrassy, Biz şu anda ihalelerdeki müşteri şartnamelerini otomatikman kaydeden ve sonra onları eski projelerin dijitalleştirilmiş belgelerindeki verilerle kıyaslayan bir yazılım paketi üzerinde çalışıyoruz diyor. Bu gibi ihaleler sıklıkla bin sayfayı aşan PDF dokümanları formunda gelir. Eskiden bir türbinin maksimum dönme hızı veya kombine çevrimli bir enerji santralinin akşamüstü saat 4:00 dan sonra izin verilen maksimum gürültü seviyesi gibi tek tek şartların el yordamıyla çıkarılması ve sonra bir uzman Uçan kalfa O, Avrupa daki en büyük ve en inovasyoncu kentsel gelişim projelerinden biri. Aspern Viyana Kentsel Göl Kenarı projesi, Avusturya nın başkentinin kuzeydoğu banliyölerinde 240 hektarlık bir alana kurulu sıfırdan yaratılmış yepyeni bir ilçe. Bu ilçenin enerji verimliliğinde ve çevresel dengede yeni standartlar belirlemesi bekleniyor. Viyana şehri, bu şehrin altyapı hizmetleri şirketi (Wien Energie), bu şehrin şebeke tedarikçisi (Wiener Netze) ve Siemens tarafından kurulmuş ortak bir girişim de Aspern den teknolojik inovasyonlar için canlı bir laboratuvar olarak faydalananlar arasında. Bu amaçla Siemens son model 3D dijitalleştirme teknolojisini gökyüzüne çıkarıyor. Siemens Kurumsal Teknolojiler de video analitikleri araştırma grubunun başkanı olan Claudia Windisch, Yaklaşık üç yıldan beri CONSTRUCT (İnşaat Sahası Gözlemleme araştırma projesi) çerçeve çalışması kapsamında sivil insansız hava araçlarıyla çalışıyoruz. İnşaat sahalarındaki koşulları filme alan ve analiz eden bu insansız hava araçları aslında tepelerinde 8 küçük pervanesi olan ve 5 kilogramdan hafif birer uçak olan oktokopterler diyor. İnşaat sahalarındaki ilerlemeleri izlemekte faydalanılan bu dijital havai teknoloji Aspern Viyana ve diğer şantiyelerde test ediliyor. Windisch, Biz uçulacak rotaları belirlemek için GPS den faydalanıyoruz. İşletmenler bir sorun olduğunda anında müdahale edebilmek için bu insansız hava araçlarıyla sürekli olarak görsel temas kuruyor. Ancak bazen bir binanın dış cephesinin kaydedilmesi gibi durumlarda işletmenler, bu insansız hava uçaklarının kontrolünü üstlenmek zorunda kalabiliyor diyor. Binaların yoğun bir şekilde üst üste bindirilmiş bu havai görüntülerinden ise genel manzaranın üç boyutlu bir modelinin çıkarılmasında faydalanılıyor. Araştırmacılar, şu sıralar sorunlu alanlarda sürekli olarak 3D modeli güncellemesi ve renk kodlaması yapılan uçuşlar esnasında insansız hava aracı operatörlerini destekleyecek bir sistem üzerinde çalışıyor. Burada hatasız bir model üretmek için gerekli üst üste geçme derecesini saptayabilmek amacıyla ekstra görüntü kayıtlarına ihtiyaç duyuluyor. Windisch, Bugünlerde bina planlarının çoğu 3D yapıldıkları için reel ve planlanan verileri de 3D de kıyaslamak çok mantıklı. Ancak zaman eksenini de dikkate alırsanız bizim aslında bir 4D ortamda çalıştığımızı düşünebilirsiniz. Biz kendi teknolojimiz sayesinde inşaatta kaydedilen ilerlemeleri ve plandan sapmaları anında görebiliyoruz. Ancak şu anda şantiye yöneticilerinin sahada sadece iki boyutlu planlara erişimleri olduğundan biz Aspern Viyana da 3D modellerden gerçek durumu birebir yansıtan 2D modeller çıkarmak için faydalanıyoruz. Konvansiyonel 2D CAD planlarını 2D görüntüler üstünde çakıştırabilir ve sonra onları karşılaştırabilirsiniz diyor. Gelecekte bu süreç otomatik kıyaslamaların ve planlanan ile gerçekleşen sonuçlar arasındaki sapmaların sanal 3D modellerindeki grafik tasvirlerinin yapılmasını mümkün kılacak şekilde optimumlaştırılacak. Örneğin buradaki sapmaların içinde gözden kaçan pencereler veya düzgün yapılmamış hizalanması gereken duvarlar olabilir. Windisch, Bu sapmalar ardından büyük ölçekli tasvirlerde gösterilebilir ve tüm bunlar tamamlanmamış çatılar gibi potansiyel anlamda tehlikeli yerlere denetçi göndermeye gerek kalmaksızın yapılabilir diyor. Ancak inşaat sahaları, bu teknolojinin çok sayıda potansiyel uygulamalarından sadece birini temsil ediyor. Örneğin Windisch in ekibi daha şimdiden yenileme ve modernizasyon önlemleri yüzünden gerçek durumları sıklıkla orjinal inşaat planlarından sapma gösteren fabrika üretim alanlarında sayısız insansız hava aracı uçuşu gerçekleştirdi bile. Nils Ehrenberg Gelecek&Trendler l Ekim 2014 5
l Kütüphaneler Dijital dönüşüm l Modern imalat Her şey tertemiz ve mikropsuz. Burada bir parça toz aramak meşhur atasözündeki gibi samanlıkta iğne aramaya benzer. Çalışanların hepsi mavi renk iş elbiseleri giyiyor ve beyaz ile mavi mermer şekilli pırıl prıl PVC zemin üzerinde hiç gürültü çıkarmaksızın yürüyorlar. Göğüs hizasındaki mavi ve gri makine kabinleri tek bir sıra halinde dizilmiş. Aralarındaysa birer şelale gibi aşağı dökülen veri akışlarını gösteren ekranlar var. Gösterge lambaları bir kırmızı bir yeşil yanarken bu üretim alanını çok sayıda halojen lambası parlak ve serin bir ışıkla yıkıyor. Bu alana zeminden tavana kadar ulaşan yarık benzeri pencerelerden çok az gün ışığı sızıyor. Bu ışık, artık sonbaharın geldiğini müjdeliyor. Montaj hatları gıcırdıyor, bir forklift homurdanıyor ve hava kontrollü vanalar ıslık çalıyor. İlk bakışta sanki bir hastanenin ameliyathanesiymiş kadar antiseptik görünen bu yer, aslında Siemens in Amberg Elektronik Tesisi nin (Almanca kısaltması: EWA) üretim alanı. 1989 yılında Siemens in kurduğu bu tediğimiz üç aşamada çalışıyor. İlk aşama kullanıcının bir belgedeki teknik özellikleri bulmasını sağlayan çok verimli bir süreç. İkinci adımda bu yazılım, eski projelerdeki benzer şartnameleri araştırıyor. Bu sayede geçmişte yapılmış ilgili değerlendirmelerden faydalanılması ve hatalardan kaçınılması mümkün oluyor. Son adımda ise bu yazılım dokümanın bütün sürümlerinde tanımlanmış şartnameleri tarayıp buluyor diyor. Bu yaklaşımın getirileri çok net, çünkü otomatikleştirilmiş değerlendirmeler sayesinde bu süreçler dikkate değer oranda hızlandırılmış ve benzer projelerde yapılmış hataların daha erken aşamada tanımlanması sağlanmış oluyor. Ayrıca bu sistem, son dakika müşteri değişikliklerine imkan veriyor ve onların sonuçlarının çabucak analiz edilip bir projeye entegre edilmelerini de sağlıyor. Arşivleri saniyeler içinde taramak. Tam dijitalleşme daha sadece bir başlangıç. İster kütüphaneler ister hükümet organları isterse de fabrikalar olsun, burada baştan aşağıya yepyeni yollardan faydalanılabilecek devasa miktarda dijital bilgiler yaratılıyor. Bu yüzden önümüzdeki birkaç yıl veya on yıl içinde yapılacak geliştirmeler, dijital arşivleri saniyeler içinde elekten geçirebilecek, semantik bağlantılar kurabilecek ve bilgileri sıralayıp yeniden birleştirebilecek yazılım tabanlı araçlara odaklanacak. Ceynowa, Örneğin bilim insanları el yazmalarında roman kelimesinin ilk defa ne zaman kullanıldığını çabucak tespit edebilecek. Onların aradıkları cevabı bulmak için dünyanın dört bir yerindeki kütüphanelerde bulunan yüzlerce belgeyi araştırmalarına gerek kalmayacak. Bu sayede belirli araştırma disiplinlerinde gerçek birer devrim yaşanacak diyor. Andrassy, Artık yargısal içtihatlar ve eskiden nadir görülen tıbbi teşhisler gibi şeylere çok daha hızlı bir şekilde erişilebilecek. Bununla birlikte akıllı veri madenciliği yine de insanoğlunun yerini alamayacak ama onları destekleyecek. Bir başka ifadeyle kendi kendine müşteri PDF dosyalarını okuyabilen, onları kendi veritabanıyla karşılaştırabilen ve ardından hemen ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiğini idrak edebilen otonom bir fabrika için halen kat edeceğimiz çok uzun bir mesafe var diye ekliyor. Nils Ehrenberg Defolular: Kaybolan bir tür mü? Önümüzdeki 5 yıl içinde imalatın nasıl değişeceğini bilmek ister misiniz? O zaman Siemens in Almanya Amberg deki elektronik fabrikasına bir göz atın. Orada ürünler daha şimdiden üretim makineleriyle iletişim kuruyor ve olası en düşük defolu ürün oranını sağlamak için bütün süreçleri BT sistemleri kontrol edip optimumlaştırıyor. siste, hastaların tedavi edilmesi yerine Simatic programlanabilir mantık devreleri (PLC ler) üretiliyor. Bu cihazlar paradan ve zamandan tasarruf edilmesi, ürün kalitesinin artırılması için makinelerin ve ekipmanların otomasyonunda kullanılıyor. Ayrıca kayak teleferikleri ve yolcu gemilerinin tümleşik sistemlerini kontrol etmelerinin yanı sıra otomobil üretiminden ilaç endüstrisine kadar çeşitli sektörlerin endüstriyel imalat süreçlerini de yönetiyorlar. Bugün dünyanın bir numaralı PLC tedarikçisi Siemens dir ve EWA bu gibi sistemler için bu şirketin vitrine çıkardığı tesisidir. Burada üretim kalitesi yüzde 99,9 seviyesinde ve gerçekleşmesi çok zor olan defolu ürünleri tespit etmek için bir dizi test istasyonu var. EWA nın başındaki Profesör Karl-Heinz Büttner, Benim bildiğim kadarıyla dünya genelinde bu kadar düşük defo oranını tutturabilen herhangi bir tesis yok diyor. Bu fabrika, yılda 12 milyon adet Simatic ürününün imalatını yapıyor. Bu ise yılda 230 iş gü- 6 Gelecek&Trendler l Ekim 2014
Siemens in Alberg Elektronik Tesisi nde PLC lerin üretimini Simatic programlanabilir mantık devreleri (PLC ler) yönetiyor. ve fotolitografik bir süreç kullanan bir yazıcıya gönderiliyor. Bir sonraki adımda, bu devre kartlarının üzerine resistörler, kapasitörler ve mikroçipler gibi tek tek bileşenler tutturuluyor. En hızlı üretim hattında saatte 250 bin bileşen tutturulabiliyor ki bu Siemens üniteleri tarafından kontrol edilen bir süreç. Lehimleme işlemleri tamamlandıktan sonra bu baskılı devre kartları, bileşenlerin lehimlenme konumlarının bir kamera ile tetkik edildiği ve lehimlenmiş bağlantı noktalarının kalitesinin bir X ışını makinesiyle incelendiği bir optik test sistemine giriyor. Ardından her bir baskılı devre kartı bir süreliğine bekletiliyor. Sonra bir kez daha test edilmenin ardından Nuremberg deki dağıtım merkezine gönderiliyorlar. Bu PLC ler oradan da dünyanın dört bir köşesindeki 60 binden fazla Siemens müşterisine naklediliyor. Her ne kadar Amberg deki üretimin otomatikleşme seviyesi bir hayli yüksek olsa da o kadar iyi tanımlıyor ve yönetiyor ki üretim başından sonuna kadar kaydedilebiliyor ve kontrol edilebiliyor. Bu sistem, aynı zamanda AR-GE departmanı ile de ağlar aracılığıyla çok yakından bağlı. Her ikisi de Siemens in PLM yazılım çözümleri olan NX ve Teamcenter ile üretim süreçlerine doğrudan en son Simatic güncellemeleri sunuluyor. Amberg tesisi bin tane farklı ürünün imalatını yaptığı için bu tesisin AR-GE departmanı ile sıkı bir yardımlaşma kaçınılmaz. Konuşan ürünler. Amberg Elektronik Tesisi aslında Siemens in bundan on yıl sonra standart bir üretim ortamı olabilecek Dijital Girişimler Platformu nun modern bir örneği. Burada ürünler, kendi imalat süreçlerini kontrol ediyor. Bir başka ifadeyle onların ürün kodları üretim makinelerine nelere gereksinim duyduklarını ve hangi üretim aşamalarından geçmeleri gerektiğini söylüyor. Amberg tesisinin üretim aşamalarının dörtte üçü otomatikleştirilmiş durumda. Geriye kalan yüzde 25 ise insanlar tarafından yapılıyor. nünde EWA nın her saniyede bir kontrol ünitesi ürettiği anlamına geliyor. Üretim büyük ölçüde otomatikleştirilmiş durumda. Değer zincirindeki işin yüzde 75 ini makineler ve bilgisayarlar kendi kendilerine yapıyor; işin geri kalan kısmı ise çalışanlar tarafından yapılıyor. İnsan eli burada imalat sürecinin sadece başında yani bir işçinin ilk bileşeni (çıplak bir baskılı devre kartını) üretim hattının üstüne yerleştirmesiyle devreye giriyor. Bu noktadan sonra her şey otomatik çalışıyor. Burada dikkat çekici husus ise Simatic ünitelerinin Simatic ünitelerinin üretimini kontrol ediyor olması. Üretim sürecinin başlamasından sevkiyat aşamasına kadar tüm üretim esnasında bunlara benzer yaklaşık bin adet kontrol biriminden faydalanılıyor. Dünya genelinde 60 binden fazla müşteri. İmalat sürecinin başlangıcında taşıma bantları ile bu çıplak baskılı devre kartları, kurşunsuz bir lehim macunu uygulayan nihai kararları insanoğlu veriyor. Mesela 26 yaşındaki Johannes Zenger, her ne kadar kendisi bizzat bu bileşenlerin ve devrelerin testini yapmıyor olsa da o montajı tamamlanmış baskılı devre kartlarını test eden istasyonun sorumlusu. Zenger de tıpkı meslektaşları gibi bütün değer zincirini kendi oturduğu yerden izleyebiliyor. Çünkü her bir devre kartının üzerinde onun üretim makineleriyle iletişim kurmasını sağlayan kendine has eşsiz bir barkod etiketi var. Burada imalat adımlarının her bir aşamasını gerçek zamanlı olarak belgeleyen ve lehim sıcaklığı, yerleşim verileri ve test sonuçları gibi ürün detaylarını kaydeden binden fazla tarayıcı var. Tüm bunlar olurken her gün yaklaşık 50 milyon tane süreç bilgisi üretiliyor ve Simatic BT imalat uygulama sistemine kaydediliyor. Büttner, Kısacası, biz her bir ürünün yaşam döngüsünü en küçük ayrıntısına kadar gözlemleyebiliyoruz diyor. Burada yazılım, bütün imalat süreçlerini Bu sistem, Endüstri 4.0 ın yaratılmasına doğru giden ilk adım olma özelliğini taşıyor. Dördüncü endüstri devriminin bu vizyonunda reel ve sanal imalat dünyaları birleşecek. Fabrikalar, artık büyük ölçüde kendi kendisini kontrol edip optimumlaştırabilecek. Çünkü ürünler, imalat süreçlerini optimum kılmak için birbirleriyle ve üretim sistemleriyle iletişim kurabilecek. Ürünler ve makineler, kendi aralarında dağıtım zamanlaması sınırlamalarına göre hangi üretim hatlarındaki ürünlerin öncelikle yapılması gerektiğine karar verebilecek. Yazılım ajanı olarak bilinen ve birbirinden bağımsız çalışan bilgisayar programları her bir adımı izleyecek ve üretimin resmi mevzuata uygun olmasını sağlayacaklar. Endüstri 4.0 vizyonu, aynı zamanda fabrikaların malları çabucak, daha düşük maliyetle ve üstün kaliteyle üretmesiyle türünün tek örneği ürünler de üretebilir hale geleceklerini öngörüyor. Gelecek&Trendler l Ekim 2014 7
Dijital dönüşüm l Modern imalat Dijital dönüşüm l Çin de üretim Küçük Bavyera kasabası Amberg ile Çin in megaşehri Chengdu arasında çok az benzerlik var. Ancak şu anda her ikisi de Siemens in otomasyon teknolojilerine yönelik en modern üretim tesislerine ev sahipliği yapıyor. Ancak her ne kadar Amberg Elektronik Tesisi (Almanca kısaltması: EWA) 1989 yılında inşa edildiyse de Siemens Elektronik İşler Chengdu (SEWC) fabrikası, henüz 2013 Şubat ında faaliyete geçti. Siemens bu her iki yerde de Simatic marka programlanabilir mantık devreleri (PLC ler) üretiyor. Bu PLC ler çakıl ocaklarından otomobil tesislerine ve kağıt fabrikalarına geniş bir tesisler yelpazesindeki bütün endüstriyel imalat süreçlerinin kontrol edilmelerinde kullanılıyor. EWA tesisinde, 20 yıldan uzun süredir Simatic üretimine odaklanılıyordu. Günümüzde bu tesisin üretim süreçlerinin yüzde 75 i tam otomatikleştirilmiş durumda ve aynı zamanda bu tesis, sadece milyonda 12 hata gibi etkileyici bir üstün kalite oranına sahip. Bu tesisin Simatic BT üretim uygulama Simatic kontrol kartlarının kalitesini test etmek için insanlar ve makineler birlikte çalışıyor. Olağanüstü otomatik süreçlerine rağmen EWA, halen ürün geliştirmesi ve tasarımı, üretim planlaması ve beklenmedik vakalarla ilgilenilmesi için insanlardan medet umuyor. Bu durum gelecekte de değişmeyecek. Büttner, Öngörülebilir bir gelecekte insan yardımına ihtiyaç duymaksızın kendi kendine ve bağımsız bir şekilde düşünüp çalışabilecek bir makine olup olmayacağından şüpheliyim diyor. Bu değerlendirmeye aslında EWA nın üretim sahasına bir göz atmakla da onay verilebilir. Mevcut vardiyada yaklaşık 300 işçi çalışıyor ama EWA nın toplam çalışan sayısı bin 100 civarında. Onlardan biri de Sabrina Scherl. O aslında insanoğlunun neden otomasyon seviyesi bir hayli yüksek tesislerde bile halen vazgeçilemiyecek olmasının iyi bir örneği. Scherl son 9 yıldır EWA da bir makine operatörü olarak çalışan eğitimli bir laboratuvar teknisyeni. Scherl bir makineye sıraya dizilmiş tek tek bileşenleri yüklemenin yanı sıra kalite testinden de sorumlu. Montajı bitmiş baskılı devre kartlarının kusursuz olmasını sağlamak için onları görsel testten geçiriyor. Eğer Scherl olmasaydı bu tam otomatik makine bir adım bile daha ileri gidemezdi. Bir başarı faktörü olarak insanoğlu. Büttner, Biz işçisiz bir fabrika yaratmayı planlamıyoruz diyor. Sonuçta bu makineler çok verimli çalışıyor olabilir, ancak onlar asla bu sistemi daha da geliştirecek yeni fikirlerle ortaya çıkamıyorlar. Büttner çalışanlardan gelen iyileştirme fikirlerinin, yıllık üretkenlik artışından yüzde 40 oranında pay aldığını ekliyor. Geriye kalan yüzde 60 lık kısım ise yeni montaj hatlarının alımıyla lojistik cihazlarındaki inovasyoncu gelişmelerden geliyor. Büttner, buradaki temel fikrin işçilerin günlük faaliyetlerde nelerin işe yaradığı ve yaramadığı konusunda ve hangi süreçlerin optimumlaştırılması gerektiği hakkın- da yönetimden çok daha iyi oldukları nı kavramakta yattığını söylüyor. EWA 2013 yılında bu fikirlerden 13 bin tanesini benimsedi ve çalışanlarını toplamda yaklaşık 1 milyon Euro luk ödemeyle ödüllendirdi. Örneğin 2012 yılında Zenger, kendi test istasyonundaki çakıştırma iğnesinin üç adet çakıştırma sensörüyle değiştirilmesini önermişti. Onun bu önerisi, büyük bir başarı getirdi. Çünkü bu iğne, bir baskılı devre kartı üzerindeki bir bileşenin konumunu sadece göz kararı belirleyebiliyordu. Zenger, Bu üç sensör ise aksine bu bileşenlerin ön ve arka taraflarının yanı sıra herhangi bir çarpıklığı da görebiliyor diyor. Bu fikir sayesinde artık önceden algılanamayan defolar da hiç olmayacak. EWA her ne kadar yüksek otomasyon seviyesine sahipse de dış görünümü 1989 yılından bu yana neredeyse hiç değişmedi. EWA tesisinde fabrika planlama başkanı olan Norbert Eckl, Bu tesiste 25 yıl öncesine kıyasla çok daha fazla sayıda ve çok daha büyük makineler var diyor. Ancak daha yakından bir bakışla bu tesiste iş süreçlerinin ve alınan neticelerin ne kadar dikkate değer oranda değiştiğini görmek mümkün. Her ne kadar üretim alanı hiç değişmemiş ve çalışan işçi sayısında gözle görülür bir artış yokmuş gibi görünse de bu tesis, 1989 yılına kıyasla üretim hacmini 7 kat artırmış durumda. Daha da önemlisi ise kalitenin de ciddi anlamda artmış olması. Bu üretim tesisi, 1989 yılında bir milyonda 500 defolu ürün (dpm) oranıyla çalışırken bugün bu rakam sadece 12 dpm civarında. Büttner büyük bir gururla, Bu çok etkileyici bir başarı diyor. Arka planda halen montaj hatlarının gıcırdamasını, bir forkliftin homurdanmasını ve hava kontrol vanalarının çıkardığı ıslık seslerini duyabilirsiniz. Her ne kadar EWA bir hastane olmasa da o çığır açıcı otomasyon teknolojilerinin bir doğumhanesi gibi algılanabilir. Ulrich Kreutzer sistemi, üretim süreçlerinin tamamını izliyor ve kontrol ediyor. Bu işi o kadar sanal ortamda yapıyor ki kısmen verilerden faydalanarak ürünlerin üretim makinelerine aracısız şekilde gönderilmelerini gerçekleştiriyor. 2011 yılında Amberg in yöneticileri bu tesisin başarı reçetesinin aynı zamanda Çin de de uygulanabileceğine karar vermişti. EWA da endüstriyel otomasyon sistemlerinde proje koordinatörü olan Jochen Berger bu gelişmeyi, EWA da üretim kapasitemizin sınırlarına dayanmıştık. Bu yüzden ya fabrikayı büyütecektik ya da başka bir yerde yeni bir tesis kuracaktık sözleriyle açıklıyor. Chengdu aslında stratejik faktörler yüzünden seçilmişti. Çin, sırf Amberg tesisinin üretim çıktısının yüzde 20 sini kendisi tükettiğinden Siemens için ana satış pazarlarından biri ve bunda şaşılacak bir durum yok. Zira Çin, bugün dünyanın en büyük otomasyon teknolojileri pazarı. Berger, Biz müşterilerin olduğu yerde olmak istiyoruz 8 Gelecek&Trendler l Ekim 2014
Siemens in Chengdu tesisinde üretim süreçlerinin çoğu otomatikleştirilmiş olduğundan hata oranı sıfıra yakın. Bir başarı hikayesini nasıl ihraç etmeli? Siemens Alman malını Çin de Chengdu ya ihraç ediyor. 2013 yılında bu şirket, tasarımı kendi Amberg Elektronik Tesisi nde yapılan otomatik bir fabrika kurmuştu. Çin deki bu tesis, Simatic marka programlanabilir mantık devreleri üretiyor. Bütün geliştirme ve üretim süreçleri ise kendi bilgisayar kontrollü sistemleri gözetleyip yönetiyor. Amberg: Rol modeli. Chengdu daki çalışanlar, bu sistem mimarisinden büyük bir gudiyor. Siemens burada bir üretim tesisi kurmanın yanı sıra Chengdu da bir AR-GE kapasitesi de yarattı. Çünkü Siemens için Çin e has müşteri gereksinimlerini çabucak ve verimli bir şekilde hayata geçirebilmenin ve piyasaya yeni ürünler sürebilmenin tek yolu buydu. Nitekim Çin pazarına yönelik biçimlendirilen Simatic ürünlerinin çoğunun imalatı gelecekte Çin de yapılıyor olacak. Siemens Elektronik İşler Chengdu, Siemens in Dijital Girişimler Platformu nun ürünleriyle Çin de kurulan ilk üretim tesisi. Bu tesisin geliştirme ve ürün tasarımından imalata ve işlemeye kadar bütün süreçleri, BT tarafından kontrol ediliyor. Bu tesiste Amberg deki tesistekilerle birebir aynı teknolojiler kullanılıyor. Bu durum her ikisi de üstün performanslı birer PLM yazılımı olan NX ile Teamcenter ın verilerin ürün geliştirme departmanıyla imalat merkezi arasında aracısız bir şekilde takas edilmelerini sağlaması anlamına geliyor. Bu programlar geliştiricilerin yeni ürünler tasarlamalarına ve onların simülasyonlarını yapmalarına yardımcı oluyor. Ardından AR-GE süreçlerinden gelen tüm bu ürün bilgilerini, üretim sürecinin tamamını gerçek zamanlı olarak kontrol eden Simatic BT imalat uygulama sistemine aktarıyorlar. Bu sistem ürettiği ürünlerden gelen güncel bilgileri topluyor. Eşsiz barkod sistemi sayesinde her bir ürün bileşeni sürekli olarak kendi durumu, gereksinimleri ve bir sonraki üretim aşamasıyla ilgili bilgileri barındıran çok sayıda veri sunuyor. Artan ürün karmaşasıyla kolaylıkla başa çıkmanın tek yolu bu, çünkü Siemens gelecekte Amberg ve Chengdu tesislerinde birbirinden çok farklı ürün sürümleri üretmeyi planlıyor. Bu sistem, aynı zamanda geliştiriciler, ürün mühendisleri ve üretim mühendisleri arasında veri paylaşımını da olağanüstü kolaylaştıracak. rur duyuyor. Lojistik departmanında çalışan Li Yan, SEWC yi gerçekten çok seviyorum. Çünkü üretim süreçlerinin hepsi entegre bir BT sistemi tarafından yönetiliyor diyor. Chengdu nun olağanüstü boyutta otomatikleştirilmiş üretim süreci sadece Siemens çalışanlarının ilgisini çekmekle kalmıyor, faaliyete geçtiği ilk yıl içinde 2 binden fazla Siemens çalışanı olmayan ziyaretçinin de dikkatini çekiyor. Amberg deki tesis aslında Chengdu fabrikası için bir rol modeliydi. SEWC nin ticari direktörü Stefan Gottwald, Biz sadece EWA nın kendini ispatlamış sistemlerini kullanmak istedik diyor. Ancak Chengdu daki bu fabrika, halen Amberg dekiyle tıpa tıp aynı değil. Çünkü SEWC halen kurulum ve büyütülme aşamasında, onun performansı da henüz Amberg tesisininkini yakalamış değil. Zira EWA da ayda 1 milyon Simatic ürünü imal edilirken SEWC de bu rakam sadece 60 bin. Ancak 3 bin 200 metrekarelik alanıyla Chengdu tesisi Amberg deki Gelecek&Trendler l Ekim 2014 9
Dijital dönüşüm l Çin de üretim yakından koordine ediyoruz. Biz bugün bile her şeyi kendimiz yapamayız diyor. Evvela bu tesisin SEWC nin kendilerinden baskılı devre kartlarıyla elektronik bileşenler satın alacağı Çinli şirketlerle olan tedarikçi ilişkilerini oturtması gerekiyor. Ancak bu Çinli ortaklar, öncelikle gerekli malzemeleri güvenilir olarak ve zamanında tedarik edebileceklerini ispatlamak zorunda. Bukenberger, Bizim büyümemiz için üstün kaliteli temel malzemlerin her zaman elimizin altında olması çok önemli diyor. Ödül şampiyonu. Bu Çinli tesis, her ne kadar halen kurulum aşamasında olsa da daha şimdiden adını duyurmaya başladı bile. SEWC bugün Chengdu da, verimli enerji tedarik sistemleri ve çevre dostu bina teknolojileri ödülü olan LEED Gold sertifikasını alan ilk fabrika. Benzer binalarla kıyaslandığında SEWC yılda onlardan yaklaşık 2 bin 500 metrik ton daha az su tüketiyor, 820 metrik ton daha az CO2 salımı yaratıyor ve enerji maliyetlerinde fabrikanın ancak üçte biri kadar ediyor. SEWC nin çıktısının gelecekte dörde katlanması planlanıyor. Chengdu tesisinin halen Amberg deki tesisin yüzde 75 lik otomasyon oranını yakalayamamış olmasının nedenlerinden biri de işte bu düşük üretim rakamları. Aynı durum ürün çeşitliliğinde de geçerli. Çünkü Chengdu da sadece Simatic S7-200 kontrol sistemleri ile diğer birkaç bileşene konsantre olunulmuş durumda. Amberg de ise yaklaşık bin farklı ürün üretiliyor. Ancak SEWC de ürün yelpazesine her ay 4 ile 6 arasında değişen yeni ürün ekleniyor. SEWC in halen kuruluş aşamasında olduğu gerçeği aynı zamanda işgücünde de yansımasını buluyor. Amberg de bin çalışan varken Chengdu daki tesisin toplam çalışan sayısı sadece 350 civarında. Üstelik çoğu imalatta çalışmıyor. Çünkü üretim planlama, kalite planlama, satın alma ve lojistik gibi makinelerin yapamayacağı işleri yürütmeleri gerekiyor. SEWC nin teknik direktörü Andreas Bukenberger, Biz üretim hacmi arttıkça giderek daha fazla sayıda insanı işe almayı planlıyoruz diyor. Bu aynı zamanda kilit pozisyonlarda halen Almanların oturduğu yönetim seviyesi için de geçerli. Bukenberger, Bizim hedefimiz nihayetinde tüm yönetim kademelerinin tamamını Çinli uzmanlarla doldurmak diyor. Kültür transferi. Amberg dekine giderek daha fazla benzeyen sadece üretim süreçleriyle işgücünün yapısı değil. Siemens aynı zamanda Chengdu da da bu Bavyeralı tesisin kurumsal kültürünü oturtmayı planlıyor. Ancak bu hiç de kolay bir iş değil. Amberg tesisinin başarısında kilit faktör, fikirlerin yönetimidir. Ancak Çin deki işçiler, henüz iyileştirme önerilerinde bulunmak için inisiyatif almaya alışık değil. En ufak başarılardan bile büyük mutluluk duyan Bukenberger, Çinli çalışanlar arasında gerekli akıl seti neredeyse hiç yok. Burada önemli olan her çalışanın Siemens in Chengdu tesisindeki yaklaşık 350 çalışan, güneybatı Çin de üstün kaliteli ürünlerin üretilmesini sağlamaya çalışıyor. yılda 1 veya 10 öneride bulunması değil, ama bizim herkesi kazançlı fikirler yaratmaya teşvik edebiliyor olup olmadığımız diyor. Bu tesis sözkonusu süreci canlandırmak için çalışanların iyileştirme önerilerinde bulunmalarını teşvik etmek amacıyla parasal veya diğer türden ödüllerin sunulduğu 3İ (fikirler, girişimler, uyarımlar) adında bir program başlattı. Her ay en iyi öneriler yayınlanıyor ve bu fikirlerin sahibi çalışanlara birer sertifika veriliyor. Çinli çalışanların Amberg modelini daha iyi anlamasına yardımcı olmak için SEWC ve EWA yılda iki kez düzenlenen teknoloji günlerinde Çinli ve Alman meslektaşları bir araya getirmeyi planlıyor. Bunun yanısıra Chengdu tesisindeki 80 den fazla kilit pozisyonda çalışana Amberge de verilecek birkaç aylık eğitim programıyla kurumsal kültürü ve üretim süreçlerini çok iyi öğrenme şansı da tanınacak. Bu iki tesis çok yakında teknolojilerini de paylaşıyor olacak. Ancak bugüne kadar bilgi birikimi transferi hep tek yönlüydü. Oysa yakın bir gelecekte Chengdu dan çıkan başarılı fikirlerden Amberg tesisinde de faydalanılacak. Her ne kadar bu iki tesis, her geçen gün daha fazla ağlarla birbirlerine bağlanıyorsa da Chengdu tesisi yönetim seviyesinde Amberg den daha bağımsız olmaya çalışıyor. Bu durum sadece işe alım sürecinde değil ama aynı zamanda satın alma ve müşteri temasları seviyesinde de yaşanıyor. Çin deki bu tesis, faaliyete geçtiği ilk aylarda gerek duyduğu bütün malzemeleri Amberg den alıyordu ve ürettiği bütün S7-200 devrelerini kalite kontrolünden geçirilmeleri için Amberg e gönderiyordu. Chengdu daki çalışanlar, artık ürünlerini kendileri test ediyor. Bukenberger, Ancak tüm stratejik kararları EWA ile birlikte de her yıl yaklaşık 116 bin Euro tasarruf ediyor. Bu tasarruflar aslında iklim kontrol sistemleri, enerji tasarruflu pompalar ve enerji cimrisi aydınlatmalar gibi akıllı bina teknolojierinin bir sonucu. Siemens burada güneş panelleri kurmadı, çünkü Chengdu çok aşırı yağmur alan bir bölge. Chengdu tesisinin çok ihtiraslı hedefleri var. Bukenberger, 2014 yılında yüzde 50 oranında büyüyeceğimizi bekliyoruz diyor. Bu hedefi tutturmak için de üretim faaliyetlerine yönelik daha fazla sayıda eleman alımı yapılması gerekecek. Bu fabrika aynı zamanda alanını da 3 bin 200 metrekareye çıkarmayı planlıyor. Bukenberger, Eğer ürünlerimize olacak talep yeterince yüksek olursa SEWC, önümüzdeki 15 yıl içinde ölçeğini üçe katlayabilir diyor. Bu hedef tutturulduğunda Chengdu Amberg deki rol modelini sadece kalite anlamında değil ama ölçek bazında da yakalamış olacak. Ulrich Kreutzer 10 Gelecek&Trendler l Ekim 2014