AKP ve ULUSAL SORUN KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI

Benzer belgeler
Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir

Referandum ve tezkere

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Teröre karşı mücadele cephesi!

Yükselen Güç: Türkiye-ABD İlişkileri ve Orta Doğu Tayyar Arı, Bursa: MKM Yayıncılık, 2010, 342 sayfa, 18,00 TL ISBN:

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?


ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Siyasal Partiler: Kurumsallaşma, Demokrasi ve Reform. Ersin Kalaycıoğlu Sabancı Üniversitesi

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Devrim Öncesinde Yemen

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Burada öteki AKP yöneticelirenden değil, bizlerden söz ediyorum.

KÜRT SİYASETİNDE TARİHİ FIRSAT SÖYLEMİ VE ANALİZİ MAYIS 2009

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

A N A L İ Z. 7 Haziran dan 1 Kasım a Seçim Beyannameleri: Metin Analizi. Furkan BEŞEL

PYD, PKK nin Suriye kolu olarak da biliniyor.

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir?

Araştırma Notu 18/224

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE NİN YOĞUN GÜNDEMİNDE KAMUOYU ÖNCELİKLERİ

Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri!

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

Türkler ve Kürtler üzerine yanlış düşünceler

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

Amerikan Stratejik Yazımından...

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

Sonucu ekonomik kriz değil, politik kaygılar şekillendirdi

TÜRKİYE NİN NABZI KASIM 2014 Cumhurbaşkanlığı Sarayı, İş Kazaları, Barış Süreci ve Sığınmacılar Sorunu

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

Türk ve Alman Medyas fl nda Ortado u

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!..

BÖLÜM 13. BASIN BİRİMİ ÇALIŞMALARI

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Fidel ve Che : Birbirinden farklı iki politika

Türkiye Özelinde Kamu Diplomasisinin İşlevi ve Yöntemleri Türkiye nin Kamu Diplomasisi Aktörleri Türkiye nin Kamu Diplomasisi Aktörleri

10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Değerlendirilmesi

Siyaset ile medya savaşa hazırlanıyor

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

16 Ağustos 2013 BURHANETTİN DURAN

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Parlamentoda açılım tartışmaları

20. yüzyılda 1960 lar gerçekten çok önemli bir kırılma noktası.

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/ Çankaya/ANKARA Tel: (312) Faks: (312)

Türkiye de Seçim Uygulamaları/ Sorunları Işığında Temsilde Adalet Yönetimde İstikrar İlkelerinin İşlevselliği

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

SURİYE SORUNU VE TÜRK DIŞ POLİTİKASINA TOPLUMSAL BAKIŞ *

ekonomi olduğu görülüyor. Erken seçim olma ihtimalinin zor olduğu, AKP'nin ekonomide rahatlama yaşatmadan seçimi tekrarlatmasının mümkün olmadığı görü

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

Transkript:

AKP ve ULUSAL SORUN KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI

KİTAP DİZİSİ: 13 AĞUSTOS 2009 1 YTL KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI internet: http://kurtulussosyalistdergi.awardspace.com/ e-posta: kurtulus.s.d@gmail.com

KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI S on günlerde hükümetin gündeme getirdiği ve kamuoyunu meşgul eden, Kürt sorununa ilişkin oluşturulduğu iddia edilen paketin, Kürt Açılımı nın içeriği hâlâ belli değil. Bu nedenle muhalefet partileri politik tutumlarında esasen aynı tavrı sergileseler de şimdilik kısmen farklılaşıyorlar. MHP, gelişmelere karşı kesin bir tutum aldı. CHP ise içeriği belirsiz olduğu gerekçesiyle, akıntıya kapılmak istemediğini belli etse de, şimdilik cepheden bir karşı çıkışı seçmiş değil. Hazırlandığı ileri sürülen Kürt Açılımı nın belirsizliğine karşın, medya Kürt meselesine ilişkin bu paketi sürekli gündemde tutarak, çözüme ilişkin ciddi bir çalışma içinde olunduğuna dair psikolojik bir ortam hazırlıyor. Kamuoyu bir şekilde Kürt sorununun çözümüne ilişkin ciddi çalışma ya- 3

KÜRT AÇILIMI pıldığı yanılsamasına kapıldığında ise, şapkadan ne çıkarsa onu çözüm olarak görmeye şartlanmış olacak. Oysa ki Kürt sorunu, herhangi bir düzen partisinin ya da güç odağının istediği gibi ve istediği doğrultuda çözülebilecek cinsten bir sorun değil. Bu sorun, bireysel insan hakları ya da ulusal azınlık hakları sorunu değil, doğrudan doğruya ulusal sorundur ve sömürge sorunudur. Sorunun gerçekten çözülebilmesi için, o- nun öncelikle bu nitelikleriyle saptanması ve buna karşılık gelen çözüm taleplerinin öne sürülmesi gerekir. Sorunun açıkça anılması bir gelişme olsa bile, bunca yıllık ulusal mücadele birikimi temelinde, bundan çok daha ileri talepler ve kazanımlar artık gündeme gelmek zorundadır; hatta bunun geç bile kaldığı söylenebilir. Hükümet bundan önce de önemli meseleler üzerine bir dizi paket getirmişti. Açılım diye sunulan her süreç tıkandı kaldı. Ermeni meselesi, Kıbrıs meselesi bu türden açılımlardı. Gelişmelerin hükümetin sunduğu doğrultuda ilerlememiş olması, sorunların kökenlerinin hükümetin menzili, hedefleri ötesine geçtiğinin bir göstergesi sayılabilir. Bu sorunların çözümleri doğrultusunda kısmen de olsa ilerlemeler kaydedilmesi, bir ucunda ülke içi iktidar kavgalarının diğer ucunda ise uluslararası güç ilişkileri, emperyalist rekabet ve savaşımların bulunduğu bir eksende, esas olarak çıkarı gerçekten çözümden yana sınıfların, halkların mücadelelerinin gücü ölçüsünde olabilir. Sadece bu nedenle bile, çözüm diye ulaşılan ama gerçekte çözüm sağlamaktan çok insanları çözümün gerçekleştiğine inandırmaya çalışan her yeni durum, yeni bir çözümsüzlüğün, sorunun başka bir kılık ve şekiller altında yeniden belirmesinin dışında bir sonuç üretmeyecektir. Bugün de Kürt sorunun bu biçimde gündemde öne çıkması, Ortadoğu daki gelişmelerden ve emperyalizmin politikalarından bağımsız değildir. Askerlerini Irak tan çekmek, Afganistan-Pakistan a odaklanan ABD nin gündemindedir. Bu durumda, daha önce defalarca gerçekleşmiş olduğu gibi, Irak merkezi yönetimi tarafından Kürdistan özerk bölgesinin denetim altına alınması için kanlı bir saldırıya girişilmesi tehlikesi, yakın tarihin psikolojik baskısıyla da, ister istemez hafızalarda canlanmaktadır. Bu aşamada Irak ta bir Arap-Kürt çatışması tehlikesinin gelişmesini engellemek ve olabildiğince istikrarlı bir ortam yerleştirmek isteyen emperyalizm ise, çelişkileri törpülemek, kontrol altında tutabilmek için çabalarını bütün yönlerden yoğunlaştırmaktadır. Benzer ve hatta daha uzun bir süreçle, Irak Kürdistan Bölge Yönetimi ile Türkiye arasındaki çelişkiler de, sınırlı sınır ötesi operasyondan ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine kadar varan çeşitli uygu- 4 KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI çimlerde bir Kürt açılımı gerçekleştirmenin koşullarını gözetiyor. Kürt oylarına oynayabilmenin önüne engel koymamak için, AKP nin açılımına peşinen hayır demektense, ortaya açılıp saçılmalarını ve karşı bir muhalefetin gelişmesini bekliyor. Bunun üstüne kendi açılımını üstelik seçimler öncesine denk gelecek şekilde gerçekleştirme planı, şimdilik her şeyi bir seçim oyunu olarak algılamayı mümkün kılıyor. AKP ile muhalefet partileri arasındaki milliyetçilik kavgasının ağırlık kazandığı politik ortamda manevra yapan DTP ise, gelişen koşullardan yararlanmaya, onları yeni kazanımlar elde edilmesine yönelik olanaklara çevirmeye çalışıyor. Bu arada lütfedip DTP ye randevu vermeyi beceren AKP ve onun padişah özentili başbakanı, ne kadar doğru yapıp yapmadığına karar verebilmiş değil. Ayrıca DTP nin, İlhan Selçuk un Cumhuriyet Gazetesi tarafından PKK ile özdeşleştirilip parlamentodaki siyasal partiler arasında yerini alması gereğinden çok demokratik bir hoşgörünün sonucu olarak yorumlansa da, bu partinin parlamentoya girebilmesinden öteye halen orada çalışmalarına devam edebilmesi de bir kazanım sayılabilir. Geçmiş DEP deneyimi gibi apar topar gözaltına alınmalarının engellenmesi, Kürt ulusal mücadelesinin gücünün yanı sıra, Kürt Açılımı nın da üzerinde geliştiği koşulların bir ürünü olarak kabul edilebilir. Kısaca özetlemek gerekirse, AKP nin Kürt Açılımı, iktidar ve muhalefet partilerinin yaklaşmakta olan genel seçimlere yönelik propaganda nitelikli politik kampanya ve mücadelelerinin öne çıktığı bir biçimde topluma sunulsa da, sorunun küçük iyileştirmelerle geçiştirilmek amacıyla bile olsa bugün gündeme getirilmesinin zorunlu hale gelmesinde asıl belirleyici olan, Kürt ulusal hareketinin mücadelesi ve gücüdür. Kürt sorunu için, değişen bütün bileşenlere karşın değişmeyen tek şey, Kürt ulusal hareketinin hesap edilmek zorunda olan dinamizmidir. Sorunun bugün gündeme getirilmesinde olduğu gibi, gelecek gelişmesini de belirleyecek olan, Kürt ulusal hareketinin gücü, mücadelesi, niteliğidir. 9

KÜRT AÇILIMI nen AKP hükümetinin çelişkilerini artıracaktır. Avrupa Birliği aday üyesi bir ülkenin iç işleri düzeyinde algılanması bir türlü gerçekleşemeyen Kürt meselesi, bu nedenle de bir çözüme bağlanmak istenmektedir. Türk oligarşisinin ise, artık kendisine komşu, üstelik zengin doğal kaynakları bulunan bir Kürdistan la daha fazla içli dışlı olmak için ağzının sulandığı bilinmektedir. Başkasının Kürtlerine iyi davranmak hatta iyi geçinmek için ortam oluşturmaya çalışırken kendi Kürtlerine bombalar yağdırmanın çelişkileri daha ne kadar sürdürülebilir? Üstelik siyasal olarak belirsizliklerle dolu Irak devletinin birliği içinde kalmanın Kürtler için getirdiği riskler, Kürdistan Özerk Bölgesi nin güvenliği açısından Türkiye ile bir federasyon fikrini pişirip durmaktadır. Turgut Özal dan bu yana bu proje de zaman zaman dillendirilmektedir. Bileşik kaplar hesabı gibi, Irak tan şiddetle dışlanacak Kürdistan Türkiye ye yaklaşacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti nin sınırları içinde yaşayan Kürtler için reva görmediğini, kendisine yaklaşan Irak Kürdistanı na reva görmesi en azından fiziken mümkün olmayacaktır. Bütün bu olasılıklar en kesin karşılıklarını MHP nin sürece karşı duruşunda bulmaktadır. MHP de, sanıldığının aksine bu durumda statükoyu değil, statükonun yıkılmasını savunmaktadır. Mevcut devlet politikaları bu çelişkileri artırdığına göre, MHP nin çözümü daha çok baskı ve daha açık şiddet olarak, mümkünse Musul, Kerkük e kadar uzanmaktan geçmektedir. Böyle bir çözümün ise içerde faşizmi iktidar yapmaktan geçtiği yadsınamaz. Ve iktidar partisi AKP, küresel ve bölgesel ölçekteki bu çelişkili politikalar çerçevesinde geliştirilen Kürt Açılımını, gittikçe yaklaşmakta olan genel seçimler öncesi gündemi belirlemek isteğiyle, gürültülü bir biçimde benimsiyor. AKP, yerel seçimlerde Kürdistan coğrafyasından dışlanmış olmasını böyle bir açılımla telafi etmeye çalışıyor. MHP de bundan başka bir saikle davranmıyor. Henüz oligarşi tarafından tercih ediliyor olmasa da, buna rağmen kendi iktidar adaylığını öne sürmek, dayatmak için, giderek sadece geriye kendisinin kaldığı milliyetçilik çizgisinin esas sahibi olarak faşist bir iktidarın olanaklarını çoğaltmaya çalışıyor. Bunun için milliyetçi oyları konsolide ediyor. CHP nin ise, geçen seçimlerde denediği İstanbul örneğini Türkiye çapına yaymak için, en azından soy milliyetçi çizgi ile arasına sınır çizgileri çekmesi gerekiyor. Ulusal ve üniter devlet çizgisini modernitenin gereği olarak savunmak yoluyla soy milliyetçilikle arasına sınır çizmeye çalışıyor. Böylece de Kürtlere doğru bir adım atmış oluyor. Yerel seçimlerdeki türban açılımı gibi, önümüzdeki genel se- 8 KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI lamalarla yumuşatılmaya çalışılmakta, uzlaştırılmaya yönelmektedir. Bu sürecin ilerleyebilmesi ise, aynı zamanda Türkiye nin kendi devlet sınırları içerisindeki Kürtlerle çelişkilerinin daha da üst boyutlar almak yerine yumuşatılmasına bağlıdır. Bölge düzeyindeki süreçler Kürt ulusal sorununu gündemin önüne çıkartmakta ve çözüm talepleri de gündeme gelmektedir. Bu durumda kuşkusuz ki, sömürgeci oligarşi, sorunu en az tavizle geçiştirmek, buna karşılık kısmi demokratikleştirmelerle göz boyamacılık yaparak bu sayede ulusal mücadeleyi ehlileştirme ve bastırma hedefini de, en büyük ölçekte sağlamak isteyecektir. Kürt ulusal hareketi ise, bu aynı uluslararası koşullardan, kendi gücüne dayanarak ulusal taleplerini gerçekleştirmek, kazanımlarını genişletmek doğrultusunda yararlanmak isteyecektir. Bu noktada ulusal hareketin maddi ve manevi niteliği, politik doğrultusu, hangi sınıfların bu harekete ne ölçüde katıldığı, işçi sınıfı ile diğer sınıfların birbirlerine ağır basması, önderliği, gücü vb. önem taşır. Çıkarlarını sömürgecilerle işbirliğinde bulan sınıfların, kesimlerin tercihi ulusal kurtuluş yerine sömürgecilikle uzlaşmaya yöneleceği gibi, ulusal kurtuluşu hedeflemeyen bir hareketin elde edebileceği kazanımlar da sınırlı olacaktır. Bu durumda sorunun çözümünden değil, ancak sınırlı kazanımlardan söz etmek gerekir. Aslında bütünlüklü mücadelenin yan ürünleri olan kısmi kazanımları da küçümsememek gerekir. Burada önemli olan, bu kazanımların mücadelenin ilerlemesine, yükselmesine mi yoksa çözüm gibi gösterilip onun geriletilmesine, bastırılmasına mı hizmet ettiğidir. Bu ise, açıktır ki, öncelikle mücadelenin hangi perspektifle yürütüldüğüne, aynı zamanda da karşılıklı güçler dengesine bağlıdır. Bu yüzden kısmi kazanımların mücadelenin yükseltilmesine hizmet etmesinin sağlanabilmesi için, en önemlisi, çözüm yanılsaması yaratılmasına karşı durulmasıdır. Öte yandan, uzun mücadelelere bağlı olarak süreç içerisinde, doğrudan ya da dolaylı biçimde çeşitli kazanımlar elde edilip ulusal haklar genişlese de, köklü çözüm, ulusal kurtuluş sağlanamadığı sürece, bugün için zayıf bir ihtimal olarak da görülse bir toplu katliam, gericilik, şovenizm dalgası biçiminde bir saldırıyla kısmi kazanımların geri alınması tehlikesini de akıldan çıkarmamak gerekir. Bugünkü koşullarda, Kürt Açılımı çerçevesinde, ayrılık seçeneğini dıştalayan bir eksende barış ve birlik söylemi egemendir. Uluslararası kardeşlik, barış ve birlik, işçi sınıfının mücadele perspektifleriyle de uyum taşır. Hatta vurgulamak gerekir ki, insanlığın kardeşlik ve barış ideallerinin gerçekleşmesini sağlayabilecek 5

KÜRT AÇILIMI olan, işçi sınıfının mücadelesidir. İşçi sınıfının çıkarları, bütün sınırların ortadan kalkmasından, insanların tek bir dünya toplumu olarak kaynaşmasından, ulusların birliğinden, enternasyonalizmden yanadır. Ama bu birliğin koşulu, eşitlik, özgürlük, gönüllü iradedir. Zorla, baskıyla sağlanan birlik, sahtedir, geçicidir. Bu bakımdan, birlikçi bir görünüm altında baskıyla ulusal iradeyi engelleyen bir tutumla karşılaştırıldığında, ulusun iradesinin özgürce belirlenmesinin olanaklarını sağlayan bir tutum gönüllü bir birliğin geliştirilmesinin yolunu açtığından aslında daha birlikçi bir nitelik taşır. Ulusların kardeşliği, kaynaşması özlemine kavuşabilmek için uluslararası sınıf mücadelesinin birliği önemlidir. Bu birlik ise, ulusların zorla baskı altında tutulduğu değil, özgürce iradelerini oluşturdukları, kendi kaderlerini ellerine aldıkları, belirledikleri bir temelde gelişebilir. Kürt halkının iradesi de, ulusal mücadelenin hangi sınıfın ve ne türden bir öncülüğün etkisi altında gerçekleştiği ile orantılı olarak, ancak bu temelde bir işlev görebilir, etkili olabilir. Kürt ulusal sorununun burjuva demokrasisi içinde en radikal ve kesin çözümü, ayrılma, ayrı devlet kurma hakkını içerecek biçimde kendi kaderini belirlemesi ve ulusal bağımsızlık olarak gerçekleşebilir. Bu da varolan düzen içerisinde değil, sömürgeciliğin kırılmasıyla mümkün olabilir. Ancak bu içerikte bir çözüm, ulusal sorunun ortadan kalkmasını, sınıf çelişkilerinin ön plana geçmesini sağlayabilir. Hatta ayrı devlet olmanın, siyasal olarak bağımsızlığı elde etmenin bile, ulusal sorunu bütün boyutları ile ortadan kaldırdığı ileri sürülemez. Bu hedefin, kimin öncülüğünde, kim ve hangi sınıf tarafından gerçekleştirildiği önemlidir. Çünkü işçi sınıfının iktidarı ve öncülüğünde gerçekleştirilmeyen ve sosyalizme yönelmeyen her türden bağımsızlık ve ayrılma girişimi, emperyalizmle kuracağı ilişkiler ekseninde yeni türden bir eşitsizlik ve bağımlılık ilişkisine dönüşecektir. Sosyalist bloğun varlığı koşullarında bir dönem için varolan bağlantısızlar hareketi bugün o koşullara sahip olmadığı gibi, bu düzeyde bir özerkliğin yaşama şansı da artık kalmamıştır. Ulusal sorun, bir yandan ayrı bir ulus devlet olmak düzeyinde çözümlenirken, öte yandan emperyalizme bağımlılık ve eşitsiz ilişkilerin gelişmesi ile yeniden üretilmiş olacaktır. Bu noktada işaret etmek gerekir ki, diğer toplumsal sorunlar gibi, ulusal sorunun da tutarlı ve kalıcı çözümü emperyalizmin, kapitalizmin yıkılmasını ve sosyalist devrimin zaferini gerektirmektedir. Bu ise, ulusal mücadelenin tutarlı olabilmesi ve kalıcı sonuçlar elde edebilmesi için, işçi sınıfının ve komünizmin ulusal hareket içerisinde önderliği kazanmasının önemini gösterir. 6 KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ YAYINLARI Bu söylenenlerin en iyi örneğini Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasında görmek mümkündür. İşgal altında bir Kurtuluş Savaşı ile devlet olunmuş, ama emperyalizmle kurulan ilişkiler, ekonomik bağımsızlık şöyle dursun, siyasal bağımsızlığı bile çoktan berhava etmiş, yürürlükten kaldırmıştır. Eğer ikinci ve yakın bir örnek daha aranacaksa, en iyisi Irak taki gelişmelere bakmak olacaktır. Irak Kürdistanı yani Güney Kürdistan içinde yaşanan gelişmeler, bağımsızlığın, ayrı devlet kurmanın, hangi sınıfın ve ne türden, ne nitelikte bir öncülüğün iradesi ile başarıldığının her şeyi belirlediğinin en iyi kanıtı olarak göz önünde yaşanmaktadır. Kürt Açılımı tartışmaları açısından, yıllar öncesinin bir tanımlamasını tekrar anımsatmakta yarar bulunabilir. Ortadoğu nun en önemli meselesinin Filistin meselesi olduğunu söyleyen Kurtuluş Hareketi en az bunun kadar önemli bir sorun olarak da Kürdistan meselesini hemen anmadan edemezdi. O günlerde, potansiyel olarak bu tahlili yapmak mümkün olsa da, güncel gelişmeler, uluslararası politikaya etkileri açısından bu saptamayı kavramayı oldukça güçleştiriyordu. Bugün bu potansiyel, Ortadoğu nun kalbine oturmuş, hemen hemen bütün gelişmelerin kavşak noktasına kurulmuştur. Sorunun yakıcılığı ve ertelenemezliği açısından bakılacak olsa bile, iktidar olmak isteyen her politik aktörün artık doğrudan ya da değil, Kürt meselesi için bir şeyler söylemesi, bir şeyler yapması kaçınılmaz hale gelmiştir. Öncelikle, Kürt Açılımı ve benzeri sözlerin arka planında sorunun uluslararası bir problem olarak kendini dayatması, mevcut statüko ile sürdürülemezliği bulunmaktadır. Fakat bu gerçek, sorunun çözümünü kendiliğinden getirmediği gibi, statüko içerisinde idare edilebilirliğinin, sürdürülebilirliğinin kalmaması da, ciddi çözümler üzerine kafa yorulduğunu kendiliğinden göstermez. Şu aşamada AKP nin, uluslararası güç ilişkileri kavşağında hükümet olarak etkileşimleri, bir şeyler söylemesini gerektirmiştir. Fakat söylediği her şey emperyalist rekabet üzerinde tahterevalli oynar gibi bir o yana bir bu yana sallanmaktan ibarettir. Avrupa Birliği nin ve kısmen de ABD nin enerji güvenliği açısından Nabucco projesi, Güney Kürdistan dan gaz alınması çabalarının yanı sıra Türkiye den geçecek boru hattının güvenliği hatırına da olsa, Kürtlerle kısmen bir yumuşamayı, en azından sürekli kavga etmemeyi zorunlu kılmaktadır. Türkiye hem bu projeye geçiş vermekte, hem de bunun alternatifi sayılabilecek Güney Akım projesi için Rusya ya enerji bağımlılığının zoruyla Rusya ile anlaşmaktadır. Bu türden davranışlar, Ergenekoncuları tasfiye edip Avrasyacılık politikasını kendisi üstle- 7