Davutoğlu nun Dünyasında Orta Asya Nerede? Turgay DÜĞEN* Dünya siyasi tarihindeki dönemsel farklılıklar, tüm dünya devletlerinin dış politikasında olduğu gibi Türk Dış Politikası nın (TDP) şekillenmesindeki önemli etkenlerden biri olmuştur. Soğuk Savaş döneminde devletler dış politikalarının sınırlarını kendileri belirleyememiştir. Ancak Soğuk Savaş sonrasında iki kutuplu sistemin ortadan kalkması ve yerine baskın bir uluslararası ilişkiler sistemin gelmemesi, devletlere dış politikada daha özgün hamleler uygulayabilme imkânı doğurmuştur. Bu ortamda TDP nın sivrilen ismi de Ahmet Davutoğlu olmuştur. Türkiye 2003 sonrasında dış politikada aşama aşama bir değişim sürecine girmiştir. Bölgesel ve uluslararası alandaki gelişmelerle birlikte Türkiye deki iktidar değişikliği TDP de, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren, gelenekselleşen siyasetin 1 dışına taşılması ve zamanla dış politikanın farklılaşması sonucunu doğurmuştur. Bu farklılaşmayla birlikte dış politikada yeni dönem tabiri kullanılmaya başlamıştır. Özellikle dış politikanın şekillenmesinde beyin rolünü üstlenen Ahmet Davutoğlu nun adı, TDP nin yeni dönemine ismini vermiştir. 2 Günümüze kadar TDP deki dönem adlandırmaları genel olarak tarihi kırılma noktaları esas alınarak yapılmıştır. Bu dönemler için özellikle uluslararası alandaki değişimler ile iç politikadaki önemli değişimlerin bir arada gerçekleştiği dönemler seçilmiştir. Bunun dışında, tek başına iktidar olan siyasi parti liderlerinin veya siyasi partilerin isimleriyle yapılan adlandırmalar olmuştur. Turgut Özal Dönemi TDP, Demokrat Parti Dönemi TDP veya 1960-1980 Arası TDP gibi adlandırmalar bu durumun örneklerindendir. Ancak günümüze kadar TDP nin hiçbir dönemi bir Dış İşleri Bakanının ismiyle adlandırılmamıştır. Bunun sebebi Davutoğlu Dönemi ne kadar geleneksel TDP ile birlikte uluslararası sistemin ve buna bağlı olarak oluşan bölgesel şartların TDP de belirleyici olmasıdır. Davutoğlu ile birlikte TDP deki değişimin en çarpıcı göstergesi dış politikadaki dönem adlandırmasında yaşanan farklılıktır. Davutoğlu bu döneme kendi adının verilmesiyle birlikte, bu dönem içindeki siyasi kazanımların en güçlü sahibi olacağı gibi dönem içindeki mağlubiyetlerin de tek sorumlusu olarak gözükecektir. Hatta dış politika ile ilgili yapılan ve iç siyaseti etkileyebilecek ciddi bir hatada iktidarın sorumluluğu devrettiği kişi olacaktır. Bu çalışmada Türkiye nin 2003 sonrası Orta Asya Politikası nın analizi yapılmıştır. Davutoğlu nun dış politika yaklaşımı ve bu yaklaşımda Türkiye ye, diğer aktörlere ve * 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Orta Asya Araştırmaları Merkezi Bilimsel Danışmanı 1 Baskın Oran, Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşı ndan Bugüne, Cilt:1, İletişim Yayınları, 12. Baskı, İstanbul, 2006, s. 46-53. 2 Tarık Oğuzlu, Türk Dış Politikasında Davutoğlu Dönemi, Ortadoğu Analiz, Cilt:1, Sayı:9, Eylül 2009, s.44-50. Ekim 11 Sayı: 34 21. YÜZYIL [95]
Turgay Düğen bölgelere verdiği roller ortaya konulmuş; Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye arasındaki mesafe ve ilişkiler değerlendirilmiştir. Makalede, Davutoğlu nun akademik çalışmaları ve söylemleri ile birlikte izlediği politika bir arada ele alınarak, teori ile pratik arasındaki uyum da analiz edilmiştir. Davutoğlu nun Dünyası Davutoğlu nun yaptığı, dış politikada yeni hamleler yapmak değildir. Davutoğlu teorik olarak tasarladığı Türkiye nin uluslararası konumunu 3 reel politikaya geçirmeye çalışmaktadır. Fakat Davutoğlu sadece TDP üzerine bir ideal dış politika oluşturmamıştır. Tüm uluslararası ilişkiler sistemini etkileyecek, hatta değiştirecek bir bölgesel yapı oluşturmaya çalışmaktadır. Buna bağlı olarak, TDP ile ilgili kavramlar, araçlar, teoriler, analizler ve siyaset Davutoğlu nun fikirleriyle şekillenmektedir. TDP üzerine çalışan herkes Davutoğlu nun Dünyası na girmek zorunda kalmıştır. Bundan dolayı Türkiye nin dış politikasını anlamak ve anlamlandırmak için Davutoğlu nun dünyası anlaşılmadır. Davutoğlu, Türkiye nin jeopolitik konumunu, bölgesel ve uluslararası anlamda maksimum oranda değerlendirmeye çalışmaktadır. Türkiye yi merkez ülke olarak tanımlamakta, komşu bölgelere ve kıtalara bu merkez üzerinden rol vermektedir. 4 Türkiye nin jeopolitik konumunu ön plana çıkaran Davutoğlu, diğer bölgelerin jeopolitiğini de Türkiye merkezli değerlendirmektedir. Üç önemli kavram kullanmaktadır: Yakın Kara Havzası, Yakın Deniz Havzası ve Yakın Kıta Havzası. Yakın Kara Havzasında, Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar; Yakın Deniz Havzasında, Karadeniz, Adriyatik, Doğu Akdeniz, Kızıldeniz, Körfez ve Hazar Denizi; Yakın 3 Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik Türkiye nin Uluslararası Konumu, Küre Yayınları, 20. Baskı, İstanbul. 4 Ahmet Davutoğlu, Turkey s Foreign Policy Vision: An Assessment of 2007, Insight Turkey, Vol:10, No:1, 2008, s.78. [96] 21. YÜZYIL Ekim 11 Sayı: 34
Davutoğlu nun Dünyasında Orta Asya Nerede? Kıta Havzasında, Avrupa, Kuzey Afrika, Güney Asya, Orta ve Doğu Asya yer almaktadır. 5 Türkiye nin dış politika yaklaşımı da bu üç bölge üzerinden oluşturulmaktadır. Davutoğlu na göre; bu jeopolitik konum kademeli bir şekilde dünyaya açılmanın ve bölgesel etkinliği küresel etkinliğe dönüştürmenin bir aracı olmalıdır. Bu jeopolitik yaklaşım ve tanımlama, büyük oranda tarihi ve kültürel bağlarla desteklenmektedir. Özellikle Yakın Kara Havzası olarak adlandırılan bölgede Osmanlı dönemi vurgusu, bölgeye yönelik dış politika yaklaşımının temel dokusunu oluşturmaktadır. Zaten Yakın Kara Havzasının sınırları, Kuzey Afrika hariç, Osmanlı nın en geniş sınırlara ulaştığı dönemle paralellik göstermektedir. Osmanlı Dönemi, Davutoğlu nun dünyasında Yakın Kara Havzası ile Türkiye ilişkileri için sürekli vurgulanmaktadır ve sıcak ilişkiler kurmakta önemli bir araç haline gelmiştir. Osmanlı tarihi tüm devletlerle ilişkilerin iyi olduğu bir dönem gibi kabul edilmiş ve yakın coğrafyadaki her devlete bu barış dönemi örnek olarak gösterilmiştir. Hatta Türkiye-İran ilişkilerinde dahi Osmanlı Dönemine vurgu yapılmakta ve bir barış dönemi gibi gösterilmektedir. Türkiye-İran sınırının 1639 Kasr-ı Şirin TDP de 2003 sonrası yaşanan değişimin en çarpıcı göstergesi dış politikadaki yeni dönemin Dışişleri Bakanı nın adıyla adlandırılmasıdır. Anlaşması ndan beri değişmeyen bir sınır olduğu iddia edilmektedir. 6 Oysa Türkiye- İran sınırı 1932 ye kadar ciddi anlaşmazlıkların olduğu sorunlu bir sınırdır. 7 Davutoğlu Türkiye nin jeopolitik konumunu güçlendirmeye çalışırken, bu jeopolitiği çatışmaların olmadığı, bölgesel barışın merkezi olan bir bölgeymiş gibi kabul ederek idealist bir yaklaşım sergilemektedir. Bu idealist yaklaşımın en önemli tarihi referansı olarak da Osmanlı Dönemi gösterilmektedir. Türkiye-İran sınırı örneğinde olduğu gibi tarihi gerçekler, idealist teorilere uygun hale getirmek için değiştirilebilmektedir. Bu durum Davutoğlu nun dünyayı olduğu gibi algılamadığı, kendi teorisine uydurmaya çalıştığı eleştirilerine neden olmaktadır. 8 Davutoğlu nun dünyasını şekillendiren jeopolitik yaklaşımla birlikte bölgesel barışı hedefleyen TDP nin önemli ilkeleri de şunlar olmuştur: Demokrasi ile güvenlik arasındaki denge, çok boyutlu ve çok yönlü dış politika, komşularla sıfır sorun politikası ve ritmik diplomasi. 9 Türk Cumhuriyetleri ile İlk Kucaklaşma Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, coğrafi, sosyal, kültürel, tarihi ve ekonomik anlamda Türkiye nin uzağındaki bir bölge olmuştur. Duygusal anlamda ve söylemde ise Türkiye nin tek dostu ve hatta stratejik ortağıdır. Bu durum Türk Cumhuriyetleri nin 5 Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik, s.118. 6 Ahmet Davutoğlu, age s.434. 7 Gökhan Çetinsaya, Türk Dış Politikasında İran Kaynaklı Geleneksel Tehdit Algılamaları ve Şii Jeopolitiği, Avrasya Dosyası, Cilt:13, Sayı:3, 2007, s.165-168. 8 Şanlı Bahadır Koç, Stratejik Dehlizlerde Derinlik Sarhoşluğu:Bir AKP Dış Politika Eleştirisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Özel Rapor:10, Haziran 2010, s.2. 9 Ahmet Davutoğlu, Turkey s Foreign Policy, s.79-84. Ekim 11 Sayı: 34 21. YÜZYIL [97]
Turgay Düğen bağımsızlıklarını kazanmalarıyla birlikte başlamıştır. Davutoğlu Dönemi TDP nin Orta Asya ya verdiği önemi değerlendirmek için 1990 lı yıllardaki heyecanı, söylemleri ve politikaları anımsamak gerekmektedir. Böylece Davutoğlu dönemiyle birlikte ciddi bir değişimin olup olmadığı daha net anlaşılabilecektir. Bağımsızlıkların tanınmasının ardından Türkiye, bölgeye siyasi bir heyecanla ve uzak hedefleri gösteren söylemlerle girmiştir. Eylül 1991 de Orta Asya da incelemeler düzenlemek üzere bir heyet oluşturulmuştur. 10 Karşılıklı olarak Türk Cumhuriyetlerinden liderler de Türkiye ye gelmişlerdir. Nazarbayev in Ankara ziyareti sırasında 21 Yüzyıl Türk Yüzyılı olacak demesi büyük heyecan yaratmıştır. 11 27 Nisan-3 Mayıs 1992 de Orta Asya ziyareti sırasında 1,1 milyar dolarlık ithalat kredisi ve yardım sözü vermiştir. Demirel ise Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin, ticarette TDP le ilgilenen herkes Ruble yi terk etmelerini, Latin alfabesine geçmelerini ve enerji kaynaklarını Türkiye üzerinden geçirmelerini önererek açıkça Rusya yı karşısına almıştır. 12 Türkiye nin Davutoğlu nun Dünyası na girmek bölge ülkelerini tanımasının ardından, ikili ilişkileri arttırmak adına o kadar çok ziyarette bulunulmuştur ki, bir zorunda kalmıştır. ay içerisinde bölge ülkelerini ziyaret eden resmi görevli sayısı 1200 ü geçmiştir. 13 Bölgeyle kültürel ve ekonomik gelişmeleri geliştirmek adına Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) ve Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi (TÜRSOY) kurumları kurulmuştur. Askeri ve eğitim alanında imzalanan anlaşmalar kapsamında Türkiye den eğitim vermeye gidenler ve bölgeden eğitim almak amaçlı gelenler olmuştur. Dönemin en olumlu adımları ise Türkiye ni desteği ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri nin, Kazakistan hariç, Ekonomik İşbirliği Örgütü ne üye olmasıdır. 14 Bu adım tarihi İpekyolu ticaret yollarını canlandırmak adına başarılı bir hamle olacaktır. 2000 li yıllara gelindiğinde bu heyecan neredeyse tamamen kaybolmuş, Türk Cumhuriyetleri bazı özel ziyaretlerin dışında gündemde yer almamıştır. Yakın Kıta Havzası ve Hazarın Ötesi Orta Asya 2003 ten sonra TDP deki hareketlilik Türkiye-Türk Cumhuriyetleri ilişkilerini de olumlu etkilemiştir. Özellikle, Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi nde 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçıvan Anlaşması nı önemli bir adımdır. Bu adım Türk Cumhuriyetleri arasındaki işbirliğinin kurumsallaşmasını sağlamaya yöneliktir. 16 Ekim 2010 İstanbul Zirvesi nde de Nahçıvan Anlaşması nı hayata geçirmeye yönelik adımların atılmıştır. 15 Ancak Davutoğlu nun dünyasında Orta Asya nın yerini tespit etmek için bu olumlu gelişmeler yeterli değildir. Davutoğlu nun tasarladığı jeopolitik üzerinde Orta Asya, Yakın Kıta Havzası içinde gösterilerek Avrupa, Kuzey Afrika, Güney ve Doğu Asya ile aynı kategoride ele almıştır. 10 Baskın Oran (Ed.), Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular Belgeler Yorumlar, Cilt: 2, İletişim Yayınları, İstanbul, 2001, s. 376. 11 Baskın Oran, age, s. 380. 12 Baskın Oran, age, s. 384. 13 Baskın Oran, age, s. 382. 14 Efe Çaman, Kafkasya ve Orta Asya da Türkiye nin Yeni Bölgesel Politikası: Dış Politika nın Yönelim Sorunsalı, Avrasya Dosyası, Türk Dünyası-Çin, Cilt:12, Sayı:1, 2006, s. 194. 15 Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirve Toplantısının Bildirisi (İstanbul, 16 Eylül 2010) http://www.mfa.gov.tr/bildiri.tr.mfa, (20.09.2010). [98] 21. YÜZYIL Ekim 11 Sayı: 34
Davutoğlu nun Dünyasında Orta Asya Nerede? Bu jeopolitik düzlem üzerinde Orta Asya, Türkiye nin uzağında kalmıştır. Kademeli olarak ilişkilerin ve etkinin arttırılacağı üç jeopolitik halka 16 içinde Orta Asya en dışta kalan bölge olarak tanımlanmıştır. Davutoğlu bu jeopolitik tasarıma rağmen Türkiye nin Orta Asya da büyük ölçekli strateji geliştirmesi gerektiğini de yazmıştır. 17 Fakat bu büyük ölçekli strateji ile ilgili ayrıntılı bir bilgi verilmemiştir. Bunun yanında Davutoğlu, Orta Asya nın Türkiye nin derinlemesine bir Asya stratejisi oluşturmasının anahtarı olduğunu belirtmiştir. 18 Buradaki yaklaşım Orta Asya ya yönelik politikaların araçsallaştırıldığını göstermektedir. Aynı yaklaşım Okun yayını ne kadar Doğu ya çekerseniz ok o kadar hızlı Batı ya gider 19 sözünde de kendini göstermektedir. Orta Asya politikaları başka hedeflere ulaşmak için bir koz, hız kazandırıcı veya alternatif rolündedir. Davutoğlu nun dünyasındaki temel referans dönemi olan Osmanlı Dönemi nde de Orta Asya başka hedefler için bir araç olarak değerlendirilmiştir. Uzun yıllar Safevi iktidarına karşı iş birliği yürütülen Türkistan Hanlıkları ile Safevilerin güç kaybetmesinin ardından, ilişkiler yavaşlamıştır. Rus tehdidi belirene kadar da Osmanlı Devleti Türkistan ile ikili ilişkilerde isteksiz davranmıştır. 20 Osmanlı-Türkistan ilişkilerinde belirleyici olan İran ve Rusya nın güçlenmesine bağlı olarak bu devletleri durdurmaya yönelik politikalardır. Davutoğlu nun dünyasında da Orta Asya ile ilişkileri sürdürebilmenin yolu bu iki ülkeden geçmektedir. 21 Bundan dolayı İran ve Rusya ile Orta Asya da rekabete girmekten kaçınılmaktadır. Kırgızistan ın 2010 da yaşadığı değişim sonrasında Kırgızistan a yardım etme konusunda dahi Rusya ile birlikte hareket edilmeye çalışılmıştır. 22 Yardımlar konusunda izlenen siyaset mühimdir çünkü sadece Kırgızistan a yardım konusunda değil, bir bütün olarak yardım politikaları Davutoğlu dönemi TDP nin yansımalarından biridir. Türk Cumhuriyetleri nin bağımsızlıklarının ardından Türk Cumhuriyetleri ile ilişkileri geliştirmek ve Türk Cumhuriyetleri ne yardım amacıyla atılan önemli adım Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) nın kurulmasıdır. Bu kurum Davutoğlu döneminde dış politikada daha etkin hale getirilmiştir fakat kurumun çalışma alanı zaman içinde Orta Asya dan Yakın Kara Havzası coğrafyasına, yani Balkanlar ve Orta Doğu ya kaydırılmıştır. 2005 de kalkınma yardımlarının yüzde 12,1 ini alan Orta Doğu ve Afrika, 23 2009 yılında yapılan kalkınma yardımlarının yüzde 24.68 ini almıştır. 24 Kalkınma yardımları ülkelerin dış politikalarını okumak açısından önemlidir çünkü devletlerin kalkınma yardımları dış politikada verilen önceliğe göre şekillenir. Örneğin ABD 1955 de toplam yardımın sadece yüzde 5 ni Orta Doğu ya yaparken 1995 te bu oran, dış politikadaki amaçlarla parelel olarak, yüzde 55 e çıkmıştır. Japonya nın dış politikasında da kalkınma yardımlarının büyük önemi vardır ve dış politikada belirleyicidir. 25 TDP de 16 Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik, s.118. 17 Ahmet Davutoğlu, age, s.499. 18 Ahmet Davutoğlu, age, s.499. 19 Sefer Levent, Ok Yay Felsefesi, http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1038414&date=30.01.2011&- CategoryID=77, (17.09.2011). 20 A.Ahat Andican, Osmanlı dan Günümüze Türkiye ve Orta Asya, Doğan Kitap, 1. Baskı, 2009, İstanbul, s. 180-181. 21 Ahmet Davutoğlu, age, s.497. 22 Turgay Düğen, Kırgızistan a Destek Sürecinin Önemi, http://www.21yyte.org/tr/yazi6081-kirgizistana_destek_surecinin_onemi.html, (16.09.2011) 23 TİKA Kalkınma Yardımları Raporu 2005. 24 TİKA Kalkınma Yardımları Raporu 2009. 25 Güner Özkan, Kalkınma Yardımlarında Öncelikler ve Türkiye-Türk Cumhuriyetleri Örneği, Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, Cilt:2, Sayı:4, 2007, s.34-35. Ekim 11 Sayı: 34 21. YÜZYIL [99]
Turgay Düğen de Türk Cumhuriyetleri ne yönelik kurulmuş bir kurum yeni dış politikanın önceliklerine göre yeniden şekillendirilmektedir. Dış politikada yaşanan bu değişime rağmen Davutoğlu da söylemde Orta Asya heyecanını yansıtmaktadır. Kırgızistan Manas Üniversitesi nde yapılan konuşma Davutoğlu nun dünyasında duygusal ve edebi bölümü yansıtmaktadır. Asırlar geçti, coğrafyalar ayrıldı. Aramıza dağlar, nehirler, ovalar girdi. Bize yabancı devletler, yapılar girdi. Uzak kaldığımızı düşündüler, ama bir tek şey aramıza giremedi o da hasretin o acı özlemi. Biz asırlar sonra bir araya geldiğimizde sanki dün ayrılmışız gibi doksanlı yıllarda bir arada buluşmanın hazmını yaşadık. 26 Yapılan heyecanlı konuşmalar içinde ciddi projeler veya geleceğe yönelik planlar bulunmamaktadır. Bununla birlikte bu heyecanı taşıyan bir Dış İşleri Bakanın varlığı, hem Orta Asya da hem de Türkiye de, bölgeye yönelik uzun vadeli bir strateji ve etkin siyaset beklentisini arttırmaktadır. Sonuç Davutoğlu nun dünyasını şekillendiren tarihi ve kültürel kaynaklarla beslenen, bölge barışını hedefleyen idealist dış politika yaklaşımı, Orta Asya ya süslü kelimelerin vaat ettiği yakınlığı vermemiştir. Jeopolitik düzlemde Orta Asya en dış halkada bulunan bir bölge olarak değerlendirilmiştir. TDP nin etki alanını genişletmeye çalışmasıyla birlikte ilişkilerini geliştirdiği her ülkede olduğu gibi Türk Cumhuriyetleri nde de olumlu gelişmeler gerçekleşmiştir. Fakat Orta Asya ya yönelik her hangi bir ayrıcalıklı politikadan bahsetmek mümkün değildir. Türk Cumhuriyetleri yle ayrı ayrı diğer birçok ülkeyle olduğu gibi ticari ilişkiler geliştirilmektedir fakat Türk Cumhuriyetleri ne yönelik bütüncül bir siyaset oluşturulmamıştır. Yılda bir kez yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Birliği Konseyi, yapılan yıllık toplantılarda alınan kararlarla olumlu sinyaller vermekte fakat sonrasında TDP nin gündemi yoğun olarak Orta Doğu ya kaymaktadır. Davutoğlu nun dünyasında Türk Cumhuriyetleri duygusal zemindeki liderliğini devam ettirmekle birlikte bu liderliği de Orta Doğu ile paylaşmaktır. Siyasal alanda ise karşılıklı ziyaretler ve Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Birliği Konferansı dışında, ikili ilişkileri gündemde tutan gelişmeler yaşanmamaktadır. Birlik ve kardeşlik söylemlerine rağmen, ticari, sosyal veya kültürel bir bütünleşme yönünde ciddi bir siyaset oluşturulmamıştır. Türkiye bölgesel barışı tesis etmek adına Orta Doğu bölgesinde ciddi riskler alabilirken, Türk Cumhuriyetleri arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi yönünde bir adım atılmamıştır. Türkiye, Rusya ya rağmen bölgeyle ilişki kurmaktan kaçınmakta bölgede Rusya ile birlikte hareket etmeye çalışmaktadır. Buradan da anlaşılacağı gibi Türkiye için önemli olan bölgedeki sınırlı varlığını sürdürmek, bölgesel rekabette sınırları zorlamamaktır. Davutoğlu nun dünyasında Orta Asya mevcut coğrafi sınırlarla uyum içinde, Hazar ın ötesinde kalmıştır. Türk Cumhuriyetleri uzak ülkedeki kardeşler olarak büyük ve süslü sözlerle anılmakta, küçük ve sıradan politikalarla da ilişkiler sürdürülmektedir. 21. YÜZ YIL 26 Davutoğlu nun Manas Üniversitesi nde Yaptığı Konuşma, http://www.mfa.gov.tr/disisleri-bakani-davutoglu_nunmanas-universitesi_nde-yaptigi-konusma-_3-temmuz-2010_.tr.mfa (21.07.2010). [100] 21. YÜZYIL Ekim 11 Sayı: 34